www.maximumbilgi.com ARAŞTIRMA SERİSİ No.116 Finansal Analiz



Benzer belgeler
Mali Analiz Teknikleri

ORAN ANALİZİ 8. VE 9. HAFTA

2015/2.DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI FİNANSAL TABLOLAR VE ANALİZİ 26 Temmuz 2015-Pazar 13:30-15:00

2012/3.DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI FİNANSAL TABLOLAR VE ANALİZİ 2 Aralık 2012-Pazar 13:30-15:00 SORULAR

MALİ ANALİZ TEKNİKLERİ. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe ve Finansman Anabilim Dalı

ORAN (RASYO) ANALİZİ 1

ORAN (RASYO) ANALİZİ 1

- MALİ ANALİZ - 1.Dönen varlıkların toplam tutarı ile kısa vadeli yabancı kaynakların toplam tutarı arasındaki farka ne ad verilir?

Kullanılan muhasebe yöntemlerinin kısa bir. (5-10 yılı kapsayan mali tablo bilgileri, özellikle finansal planlama için) Varsa denetçilerin raporu.

15 MART /1. DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK FİNANSAL TABLOLAR VE ANALİZİ SINAVI SORULAR

ISL 303 FİNANSAL YÖNETİM I

- Mali analizin Tanımı - Türlerine göre mali analiz - Değerlendirme Kuruluşları

MALİ ANALİZ TEKNİKLERİ

Trend Analizi işletmenin mali tablolarında yer alan kalemlerin zaman içerisinde göstermiş oldukları eğilimlerin saptanması ve incelenmesidir.

A MUHASEBE KPSS-AB-PS/ İşletmede satılan ticari mallar maliyeti tutarı kaç YTL dir? SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE CEVAPLAYINIZ.

VARLIK KULLANIM ORANLARI

EK MALİ TABLOLAR-2 3. HAFTA NAKİT AKIM TABLOSU NET İŞLETME SERMAYESİ DEĞİŞİM TABLOSU

2016/1.DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI FİNANSAL TABLOLAR VE ANALİZİ 20 Mart 2016-Pazar 13:30-15:00 SORULAR

Çıkmış Soruların Konulara Göre Dağılımı

FİNANS FONKSİYONU VE FİNANSAL YÖNETİM

ISLETME SERMAYESİ İHTİYACININ HESAPLANMASI

2014/2.DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI FİNANSAL TABLOLAR VE ANALİZİ 29 Haziran 2014-Pazar 13:30-15:00 SORULAR

A ALAN BİLGİSİ TESTİ İŞLETME VE MUHASEBE

ISL303 FİNANSAL YÖNETİM I

Tüm işletmeler UMS 7 kapsamında, UFRS lere göre hazırlanan mali tablolarının bir parçası olarak nakit akım tablosu hazırlamak zorundadırlar.

2015/3.DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI FİNANSAL TABLOLAR VE ANALİZİ 29 Kasım 2015-Pazar 13:30-15:00

A MUHASEBE KPSS/1-AB-PS/ Kayıtlarında nâzım hesapları kullanan bir işletmenin, 1. I. Amortisman ayrılması

20 TEMMUZ /2. DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK FİNANSAL TABLOLAR ANALİZİ SINAVI SORU VE CEVAPLARI

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ... XVII BİRİNCİ BÖLÜM MUHASEBE

2014/3.DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI FİNANSAL TABLOLAR VE ANALİZİ 2 Kasım 2014-Pazar 13:30-15:00

Dr. Sercan EROL Karadeniz Teknik Üniversitesi

Tek Düzen Hesap Planı, Muhasebe Hesap Kodları 1. DÖNEN VARLIKLAR 10. Hazır Değerler 100. Kasa 101. Alınan Çekler 102. Bankalar 103.

Kobilerde Koçluk 5 Nokta Eğitimi

MESLEK MENSUPLARI İÇİN FİNANSAL ANALİZ YORUMLARI

YÜZDE YÖNTEMİ İLE (Dikey) ANALİZ

G.M.K. Bulvarı No: 71 Maltepe / Ankara

Finansal Tablolar Analizi

Halk Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi 30 Haziran 2011 Tarihi İtibarıyla Bilanço (Para Birimi: Türk Lirası (TL) olarak ifade edilmiştir.

Halk Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi 31 Mart 2014 Tarihi İtibarıyla Bilanço (Para Birimi: Türk Lirası (TL) olarak ifade edilmiştir.

DEHA EĞİTİM KURUMLARI

FİNANSAL PLANLAMA USB- PROFORMA MALİ TABLOLAR KSB- NAKİT BÜTÇESİ VE 14. HAFTA

2014/2.DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI FİNANSAL TABLOLAR VE ANALİZİ 29 Haziran 2014-Pazar 13:30-15:00

BİRLİK HAYAT SİGORTA A.Ş AYRINTILI BİLANÇO (YTL)

BİRLİK HAYAT SİGORTA A.Ş AYRINTILI BİLANÇO (YTL)

Halk Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi 31 Mart 2016 Tarihi İtibarıyla Bilanço (Para Birimi: Türk Lirası (TL) olarak ifade edilmiştir.

Halk Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi 31 Mart 2015 Tarihi İtibarıyla Bilanço (Para Birimi: Türk Lirası (TL) olarak ifade edilmiştir.

Halk Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi 30 Haziran 2016 Tarihi İtibarıyla Bilanço (Para Birimi: Türk Lirası (TL) olarak ifade edilmiştir.

Halk Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi 30 Haziran 2018 Tarihi İtibarıyla Bilanço

Halk Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi 31 Mart 2013 Tarihi İtibarıyla Bilanço (Para Birimi: Türk Lirası (TL) olarak ifade edilmiştir.

2014/1.DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI FİNANSAL TABLOLAR VE ANALİZİ 16 Mart 2014-Pazar 13:30-15:00 SORULAR

Bağımsız Denetimden Geçmiş Önceki Dönem 31 Aralık 2016

ORAN (RASYO) ANALİZİ 1

2013/3. DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVI FİNANSAL TABLOLAR VE ANALİZİ SINAV SORULARI 1 ARALIK 2013 Pazar 13:30-15:00

Halk Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi 31 Aralık 2015 Tarihi İtibarıyla Bilanço (Para Birimi: Türk Lirası (TL) olarak ifade edilmiştir.

HÜRGÜÇ GAZ. TİC. TUR. VE ORG. A.Ş. 31 EKİM 1999 TARİHİ İTİBARİYLE AYRINTILI BİLANÇO (MİLYON TL)

Finansal Yönetim Yabancı Kaynak Maliyeti. Arş. Gör. Yasin Erdem ÇEVİK Gazi Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü. Finanslama Politikası

TÜRKİYE EĞİTİM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI 1 OCAK - 31 ARALIK 2015 HESAP DÖNEMİNE AİT FİNANSAL TABLOLAR VE BAĞIMSIZ DENETÇİ RAPORU

MALİ ANALİZ TEKNİKLERİ. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe ve Finansman Anabilim Dalı

Finansal (Mali) Tablolar Analizi. Genel Bilgiler Öğr. Gör. Ebubekir DOĞAN

ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ AYRINTILI BİLANÇO

Halk Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi 31 Mart 2017 Tarihi İtibarıyla Bilanço (Para Birimi: Türk Lirası (TL) olarak ifade edilmiştir.

Halk Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi 31 Aralık 2014 Tarihi İtibarıyla Bilanço (Para Birimi: Türk Lirası (TL) olarak ifade edilmiştir.

AYRINTILI SOLO BİLANÇO V A R L I K L A R

AYRINTILI SOLO BİLANÇO V A R L I K L A R

Yapı Kredi Sigorta A.Ş.

Halk Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi 31 Aralık 2016 Tarihi İtibarıyla Bilanço (Para Birimi: Türk Lirası (TL) olarak ifade edilmiştir.

FİNANSAL TABLOLAR VE MALİ ANALİZ ÇIKMIŞ SORULAR

AKSİGORTA ANONİM ŞİRKETİ AYRINTILI SOLO BİLANÇO BAĞIMSIZ DENETİMDEN GEÇMEMİŞ YTL. VARLIKLAR I- Cari Varlıklar Dip Cari

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. AYRINTILI SOLO BİLANÇO. (30/09/2008) A- Nakit Ve Nakit Benzeri Varlıklar Kasa 1.396

ÖZKAYNAKLAR DEĞİŞİM TABLOSU

KOÇTAŞ YAPI MARKETLERİ TİC. A. Ş. 31 ARALIK 2014 TARİHİ İTİBARİYLE HAZIRLANAN FİNANSAL TABLOLAR

Mali Tablolarda Rasyolar İle Analizi

FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. AYRINTILI BİLANÇO YTL VARLIKLAR Cari

Halk Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi 31 Aralık 2013 Tarihi İtibarıyla Bilanço (Para Birimi: Türk Lirası (TL) olarak ifade edilmiştir.

UNİCO SİGORTA A.Ş. 30 EYLÜL 2017 TARİHİ İTİBARİYLE AYRINTILI BİLANÇOSU (Para birimi aksi belirtilmedikçe Türk Lirası ( TL ) olarak gösterilmiştir.

ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ AYRINTILI BİLANÇO VARLIKLAR. Bağımsız Denetimden Geçmemiş Cari Dönem

AYRINTILI ORAN ANALİZİ RAPORU

Halk Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi 31 Aralık 2017 Tarihi İtibarıyla Bilanço (Para Birimi: Türk Lirası (TL) olarak ifade edilmiştir.

Halk Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi 31 Mart 2018 Tarihi İtibarıyla Bilanço (Para Birimi: Türk Lirası (TL) olarak ifade edilmiştir.

Yapı Kredi Sigorta A.Ş.

HÜRGÜÇ GAZ. TİC. TURİZM VE ORG. A.Ş. 31 ARALIK 1998 TARİHİ İTİBARİYLE AYRINTILI BİLANÇO (MİLYON TL)

AvivaSA Emeklilik ve Hayat Anonim Şirketi 30 EYLÜL 2016 TARİHİ İTİBARIYLA BİLANÇO (Tüm Tutarlar Türk Lirası (TL) olarak gösterilmiştir.

ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ AYRINTILI BİLANÇO. Dipnot

ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ AYRINTILI BİLANÇO

AvivaSA Emeklilik ve Hayat Anonim Şirketi. 31 Mart 2009 tarihinde sona eren hesap dönemine ait Ayrıntılı Bilanço (Para birimi - Türk Lirası (TL))

Bağımsız Denetimden Geçmemiş Cari Dönem

CİV Hayat Sigorta Anonim Şirketi 31 Aralık 2014 Tarihi İtibarıyla Bilanço (Para Birimi: Türk Lirası (TL) olarak ifade edilmiştir.)

MUHASEBE TARAMA SORULARI

A-

A-

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. AYRINTILI SOLO BİLANÇO (Bağımsız Sınırlı Denetimden Geçmiş) VARLIKLAR

AKSİGORTA ANONİM ŞİRKETİ AYRINTILI BİLANÇO

A-

A-

A-

EK MALİ TABLOLAR-1 2. HAFTA SATIŞLARIN MALİYETİ, KAR DAĞITIM VE FON AKIM TABLOLARI

A-

A-

AvivaSA Emeklilik ve Hayat Anonim Şirketi 31 MART 2016 TARİHİ İTİBARIYLA BİLANÇO (Tüm Tutarlar Türk Lirası (TL) olarak gösterilmiştir.

Transkript:

www.maximumbilgi.com ARAŞTIRMA SERİSİ No.116 Finansal Analiz

1 ORAN ANALİZ YÖNTEMİ Finansal tablolar analizinde kullanılan en yaygın yöntemlerden birisi de oran yöntemi ile analiz tekniğidir. Bu analiz tekniğinde, finansal tablolardaki kalemler arasındaki anlamlı ilişkiler, birbirinin yüzdesi veya birkaç katı olarak belirtilmektedir. "Rasyo yöntemi ile analiz" biçiminde adlandırılan bu yöntemde, hesap veya hesap grupları arasında matematiksel ilişkiler kurulmak suretiyle, işletmenin; ekonomik ve mali yapısı ile kârlılık, çalışma durumu hakkında bir yargıya ulaşılmaya çalışılmaktadır. Mali analiz tekniğinde, oran sözcüğü, finansal tablolar analiziyle ilgili çalışmalar bakımından, herbiri aynı anlam taşıyan homojen değerler arasındaki oransal bağıntıları yansıtmaktadır. Başka bir anlatımla oran, iki kalem arasındaki ilişkinin basit matematik ifadesidir. Oranların hesaplanması tek başına bir amaç değildir. Önemli olan bir mali araç niteliğinde olan oranların, işletmenin amaçlan ile bütünleştirilerek değerlendirilmesi ve yorumlanmasıdır. Oran analizinden beklenen yararın sağlanması ancak hesaplanan oranların iyi yorumlanması ve nedenlerinin araştırılması ile olanaklıdır. Bilindiği gibi finansal oranlar çok büyük miktardaki finansal verileri özetlemek ve firmaların performansını karşılaştırmak için uygun birer araçtır. Oranlar doğru soruları sormamıza yardımcı olur; bu soruları çok ender olarak yanıtlarlar. Oranların işletme amacı ile bütünleştirilerek yorumlanmasında bazı kıstaslardan yararlanılması zorunludur. Örneğin, işletme içinde hesaplanan oranlan işletmenin geçmiş dönemlerinde hesaplanan oranlarla veya deneyler sonucunda bulunan genel kabul görmüş ölçülerle ya da işletmenin içinde bulunduğu endüstri kolu için geliştirilen oranlarla karşılaştırılması ve değerlendirmenin buna göre yapılması gerekir. Finansal oranların hesaplanması ve tahmini finansal durumun belirlenmesi işleminin temel noktalarından biridir. Finansal oranların gelişimi ve kullanımı için Karşılaştırmalar yapmak esastır. Bu noktada üç tane karşılaştırmadan bahsetmek mümkündür: İlgili firmanın geçmişte yıllarda gösterdiği performansa ilişkin oranları esas alan karşılaştırma (Zaman Serisi Karşılaştırması) Genel ilke ve kuralları esas alan karşılaştırma (Bencmarking-Kıyaslama) Diğer firmalarda gerçekleşen oranlar ve sektör ortalamasını esas alan karşılaştırma (Çapraz Karşılaştırma)

2 Sınıflandırılması Finansal analizde kullanılan oranlan, hesaplanış biçimlerine göre üç ana grupta toplayabiliriz. 1. İşletme içi mali oranlar, 2. İşletme dışı verilere dayanılarak hesaplanan mali oranlar, 3. Endüstri mali oranlan (Standart oranlar). İşletme İçi Mali Oranlar Bu oranlar, işletmenin yayımlamış olduğu finansal tablolarda yer alan verilere dayanılarak hesaplanır. Başka bir anlatımla finansal tablolarda yer alan kalemler arasında çeşitli açılardan oransal bağıntılar kurulmak suretiyle, oranlar hesaplanmaktadır. Örneğin cari oran hesaplanmasında, işletmenin yayımlamış olduğu finansal tablosunda yer alan dönen varlıklar ile kısa vadeli borçlar arasında matematiksel ilişki kurulmaktadır. İşletme Dışı Verilere Dayanılarak Hesaplanan Mali Oranlar Bu oranlar, işletmenin finansal tablolarında yer alan verileri ile bu işletme dışında elde edilen verilerin karşılaştırılması suretiyle ve aralarında matematiksel ilişkiler kurulmak suretiyle hesaplanmaktadır. Örneğin, borsaya kayıtlı işletmelerde, borsaya kote edilmiş hisse senetlerinin borsada oluşan fiyatları ile işletmenin finansal tablolarında yer alan çeşitli kalemleri arasındaki ilişkiler kurularak oranlar saptanması buna örnek olarak gösterilebilir. Endüstri Mali Oranları (Standart Oranlar) Bu oranlar ise, tamamen işletme dışında hesaplanan ve işletmenin finansal tablolarında yer alan kalemleri ile direkt ilişkisi olmayan oranlardır. Söz konusu oranlar, endüstri için bir bütün olarak geliştirilmekte ve endüstri dalında faaliyette bulunan çok sayıdaki işletmelerin mali oranlarının ortalamasına göre hesaplanmaktadır. Standart oranlar veya meslek oranları diye de anılan bu oranları, daha çok ilgili meslek kuruluşları veya kamu kuruluşları hesaplamaktadır. Endüstri oranları, endüstrinin tüm mali durumu hakkında önemli bilgiler veriyor ise de tek bir işletme açısından durum farklıdır. İşletmeler için endüstri oranlarının önemi, kendi durumlarını değerlendirirken, oranlarının, iş kolundaki ortalamaya göre ne durumda olduğunu saptamaya olanak vermesi noktasında toplanmaktadır. Endüstri oranlarının hesaplanmasında; ortalama oranlarının, iş kolunun, tipik mali ve kârlılık durumunun temsil edilebilmesi için, ele alınan işletmelerin yapısal yönden homojen olmasına ve oranlarında karşılaştırmayı bozacak derecede büyük ayrılıklar olmamasına özen gösterilmelidir.

3 Endüstri oranlan, aynı iş koluna bağlı ve karşılaştırılabilir işletmelerin türlü oranlarının aritmetik ortalaması alınarak hesaplanmakta veya medyan yönteminden yararlanılarak saptanmaktadır. Biz açıklamamızda daha çok birinci ve ikinci gruba giren oranlara yer vereceğiz. Oranlar değişik biçimlerde sınıflandırılabilir, Bu sınıflandırma biçiminde, oranlar, finansal tabloların analizinde kullanışlarına göre, yani ilgili oldukları verinin kaynağına göre sınıflandırılmakladır. Burada oranlar; Bilanço Oranları Gelir Tablosu Oranları Fon Akım Tablosu Oranları Karışık Oranlar şeklinde gruplandırılabilir. Bir diğer bölümleme biçiminde ise oranlar, işletme faaliyetlerinin değerlendirilmesindeki kullanılış biçimlerine göre bölümlenmektedir. Likidite Oranları Mali Oranları Faaliyet Oranları Karlılık Oranları Performans belirlemek için, finansal rasyolarda dahil olmak üzere, birçok analitik teknik bulunmaktadır. Ancak, farklı tekniklerin farklı amaçlar için kullanıldığı unutulmamalıdır. Bir analiz yöntemi belirlenmeden önce analizci aşağıdaki esasları kesinlikle belirlemelidir. Analizin amacı Bakış açısı Potansiyel karşılaştırma standartları Oranların İçerik Yönünden İncelenmesi Oranları, işletme çalışmalarının değişik açılarından değerlendirilmesindeki kullanılış biçimlerine göre, dört ana grupta inceleyebiliriz. 1. Likidite Durumunun Analizinde Kullanılan Oranlar

4 2. Çalışma Durumunun Analizinde Kullanılan Oranlar (Faaliyet Oranları) 3. Finansal Yapı Analizinde Kullanılan Oranlar 4. Karlılık Durumunun Analizinde Kullanılan Oranlar İşletmenin cari durumunun belirlenmesinde; dönen varlıkların ne derece güvence teşkil ettiğinin, varlıkların kalitesi ve likiditesi açısından incelenmesi gerekir. Bu nedenle, işletmeye borç verenlerin güvencede olup olmadığı belirlenirken, net çalışma sermayesi miktarı yanında, varlıkların kalitesi ve likidite derecesine de bakmak gerekir. Bir varlığın kalitesi demekle, o varlığın satışa çıkarıldığı zaman gerçek değerini bulma olasılığı ifade edilmektedir. Örneğin devlet tahvillerinin kalitesi yüksektir. Çünkü vadesi geldiğinde, kayıtlı değeri üzerinden ödenecektir. Varlığın likiditesinden belirtilmek istenen ise; bir varlığın paraya çevrilmesindeki çabukluk ve kolaylık özelliğidir. İşletmenin cari durumunun, diğer bir deyişle, likidite durumunun analizinde likidite oranlarından yararlanılmaktadır. Likidite oranlan, işletmenin parasal durumunu göstererek, vadesi gelen borçların, ödenme olanaklarını saptamaya yardım eder. Başka bir anlatımla, bu oranlar, işletmenin kısa vadeli borçlarını ödeyebilme yeteneğinin Ölçülmesinde ve çalışma sermayesinin yeterli olup olmadığının belirlenmesinde kullanılır. Ödeme gücünün saptanmasında, işletmenin dönen varlıkları ile kısa vadeli borçlar (kısa vadeli yabancı kaynakları) arasındaki ilişkiler analiz edilir. İşletme ilgilileri, özellikle işletmeden alacakları olanlarla, yöneticiler, firmalara kısa vadeli (mevsimlik kredi) verecek olan bankalar, likidite oranları ile işletmenin kısa vadeli borçlarını, vadesi geldiği zaman, dönen varlıkları ile derhal ödeyebilecek midir? sorusuna yanıt bulmaya çalışmaktadır. Bilindiği gibi, dönen varlık grubu işletmenin normal faaliyeti sonucu kısa vadede paraya çevrilebilen değerleridir. Bu nedenle, kısa vadeli borçların ödenmesinde kullanılacak fon miktarı bu unsurlardan sağlanacaktır. Dolayısıyla kısa vadeli borç Ödeme gücünün Ölçümünde, dönen varlık grubu ile kısa vadeli borçlar arasındaki oransal bağıntıların incelenmesi gerekir. Dönen varlık unsurları ile kısa vadeli borçlar arasındaki ilişki kurulurken, dönen varlık grubundan dikkate alınacak kalemlerin özelliklerine göre, likidite oranları kendi içinde üçe bölümlenebilir. Cari Oran Asit -Test Oranı Nakit Oranı (Disponibilite oranı) Ayrıca, likidite durumunun analizinde; yukarıda belirtilen üç likidite oranı dışında, bu oranlan destekleyen, bazı diğer oranlardan da yararlanılabilinir. Bunları şöyle sıralayabiliriz.

5 Alacakların Devir Hızı Oranı Stok ; Devir Hızı Oranı Stok Bağımlılık Oranı Fon Akım Oranı (Faaliyet Sonucu Sağlanan Fon/Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar Oranı) Net Çalışma Sermayesi/Faaliyetlerden Sağlanan Fon Oranı Hazır Değerler + Süratle Paraya Çevrilebilir Değerler / Yıllık Beklenen Nakdi Giderler Oranı Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar/Faaliyetlerden Sağlanacak Nakit Kaynaklan Oranı Likidite Durumunun Analizinde Kullanılan Oranlar Likidite bir firmanın nakit finansal gereksinimlerini karşılama yeteneği olarak adlandırılabilir. Likidite hesaplarının büyük çoğunluğu firmaların bilançolarının nakit varlık kısımlarına ait verileri içermektedir. İşletmelerin bulundukları pozisyonlara göre çeşitli varlıkların likit olma özelliği bulunmasına rağmen teorik olarak cari varlıkların büyük bir kısmının likit olduğu düşünülür. İşletmelerin likidite durumları incelenirse likit cari varlıkların kısa dönemli fon kaynağı olarak kullanıldığı görülmektedir. Likidite oranlarının en popüleri cari orandır. Cari Oran Dönen varlıklar ile kısa vadeli yabancı kaynaklar arasındaki sayısal ilişkiyi gösteren bir orandır. Dönen varlıkların kısa vadeli yabancı kaynaklara bölünmesi suretiyle hesap edilir. Cari oran, işletmenin genel likidite durumunu yansıtarak işletmenin net çalışma sermayesinin yeterli olup olmadığını ortaya koyar. Bu nedenle orana çalışma sermayesi oranı da denilmektedir. Oranın payında yer alan dönen varlıklar toplamı, şüpheli alacaklar karşılığı, stok değer düşüş karşılığı gibi aktifi düzenleyici hesapların toplamından düşüldükten sonraki tutarını yansıtmaktadır. Cari Oran= DönenVarl ıklar KıısaVadel iyabanc ıya ynaklar Analistlerce, cari oranın payını oluşturan dönen varlıkların, paydada yer alan kısa vadeli yabancı kaynaklardan fazla olması istenir. Yani işletmenin net çalışma sermayesinin yeterli olması arzulanır. Bu nedenle oranın mutlaka birden büyük olması istenir, cari oranın birden büyük olması, işletmenin ödeme gücünün emniyet marjı olarak görülmektedir. Genel bir kural olarak cari oranın 2 olması yeterli görülmektedir. Kısa vadeli borçların veya beklenmedik yükümlülüklerin zamanında karşılanabilmesi için, dönen varlıklarda ortaya çıkabilecek değer kayıpları veya

6 paraya çevrilmede karşılaşılacak güçlüklere önlem olarak, dönen varlıkların kısa vadeli yabancı kaynakların iki katı olması uygun görülür. Ancak cari oranın yorumunda bir takım başka etmenlerin de göz önünde bulundurulması gerektiği konusu unutulmamalıdır. Bazen cari oran 2'den büyük olmasına rağmen, yetersiz olarak yorumlanabilmektedir. Yani cari oranın iki'den büyük olması, her zaman işletmenin kısa vadeli borçlarını ödeme yeteneğinin iyi olduğunun göstergesi değildir. Bu bakımdan cari oranın yorumunda; dönen varlıkların devir hızlan (stokların devir hızı, alacakların devir hızı gibi), dönen varlıkların gerçek değerleri veya bu değerlerde oluşabilecek muhtemel değer değişmeleri ile dönen varlıkların hangi varlık unsurlarından oluştuğu, dönen varlıkların kalitesi gibi etmenler göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin; cari oran küçük olsa bile, stok devir hızı ile alacakların devir hızı yüksek olan bir işletme borçlan kolaylıkla ödeyebilecektir. Diğer taraftan, donen varlık unsurları içinde hazır değerleri ile süratle paraya çevrilebilir değerleri fazla olan işletmeler, dönen varlıklarının büyük bir kısmı stoklardan oluşan işletmelere göre, borçlarını kolaylıkla ödeyebilecektir. Eğer işletmeler finansal zorluğa düşerlerse ilk olarak ödemeleri kısma ve banka ve/veya kredi kuruluşlarından finansman bulma yoluna giderler. Bu noktada kısa vadeli yabancı kaynaklar,cari varlıklara oranla daha hızlı bir artış gösterirse cari oran düşer ve bu da kredi verenler için bir düzensizlik göstergesi olarak algılanabilir. Çünkü cari oran kısa dönemli borç veren kreditörler için belirli bir dönemde nakde dönebilecek cari varlıkları ifade eden önemli bir kriter olarak kabul edilmektedir. Asit -Test Oranı Likidite durumunun ölçülmesinde kullanılan oranlardan bir diğeri de, asit-test oranıdır. Bu oran cari oranı tamamlayarak onu daha anlamlı bir hale getirmektedir. Asit-test oranı; paraya çevrilmesi daha uzun bir süreyi gerektirecek dönen varlık kalemlerinin, dönen varlık toplamından çıkarılması suretiyle bulunacak büyüklük ile, kısa vadeli yabancı kaynaklar arasındaki ilişkiyi ölçmektedir. Başka bir deyişle hazır değerler ile süratle paraya çevrilebilecek değerler toplamının kısa vadeli yabancı kaynaklara olan oranıdır. Asit-test oranı; işletmenin her l TL. için ne kadar süratle paraya çevrilebilen likit dönen varlığı vardır, onu gösterir. Dönen varlıklar arasında yer alan stoklar kaleminin paraya çevrilmesi, stok devir hızına bağlı olmakla birlikte, genelde diğer dönen varlık unsurlarına göre paraya çevrilmesi daha uzun bir süreyi gerektirdiğinden, likidite durumunun analizinde dönen varlık toplamından çıkartılması uygun görülmektedir. Asit-test oranı aşağıdaki biçimde formüle edilebilir. Dönen Varlıklar Stoklar Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar Hazır Değerler + Süratle Paraya Çevrilebilir Değerler Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar İkinci formül ile, birinci formül her zaman aynı sonucu vermeyebilir. Çünkü ikinci formülde, yalnızca hazır değerler (Kasa, banka ve diğer nakit benzeri değerler) ile süratle paraya çevrilebilir değerler (Menkul kıymetler +

7 alacaklar) yer almaktadır. Yani dönen varlıkların toplamından yalnızca stoklar kalemi değil, gelecek dönem giderleri de çıkartılmaktadır. Gelecek dönem giderleri hesabının ortaya çıkışı gelecek döneme ait giderin peşin Ödenmesinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, bu hesapta oluşacak azalışlar işletmeye herhangi bir fon girişi sağlamayacaktır. Söz konusu hesabın paraya çevrilmesi, dönem sonuçlarına itfa payının yazılarak dönem giderlerini artırmak suretiyle dolaylı olarak olacaktır. Bu bakımdan bu kalemin de stoklarla birlikte dönen varlık toplamından çıkartılması, asit-test oranının daha doğru bir sonuç vermesini sağlayabilir. Yalnız burada da, bir konuyu daha vurgulamakta yarar vardır. İşletmede gelecek dönem giderleri olduğu gibi, gelecek dönem gelirleri de olabilir. Yani işletme gelecek dönemde yapacağı bir hizmetin tutarını, peşin olarak tahsil etmiş olabilir. Bu tutarda kısa vadeli yabancı kaynaklar arasında gözükecektir. Bu kalemden kalanının sıfıra eşitlenmesinin sağlanmasında, işletmeden herhangi bir fon çıkışı söz konusu olmayacaktır. Dolayısıyla asit-test oranının saptanmasında, gelecek dönem giderleri dönen varlık toplamından çıkarılırken, gelecek dönem gelirlerinin de kısa vadeli yabancı kaynaklardan çıkarılması gerekmeyecek mi? Kanaatimize göre, muhasebedeki ihtiyatlıhk ilkesi gereğince, söz konusu tutarın dikkate alınmaması uygun olur. Kaldı ki, gelecek dönem giderlerinin de önemli tutarlarda olmadığı durumlarda, bu kalemin de ihmal edilmesi ve dikkate alınmaması mümkündür. Nitekim birçok analist tarafından asit-test oran saptanırken, bu kalem dikkate alınmamakta ve dönen varlıklar ile stok farkının yabancı kaynaklara olan oranı analiz edilmektedir. Asit-test oranın genelde 1:1 olması yeterli sayılmaktadır. Oranın l olması, isletmenin kısa vadeli borçlarının tamamının nakit ve suretle paraya çevrilebilir değerlerle karşılanabileceğini gösterir. Ancak oranın l'den küçük olması veya l'e eşit olması her zaman işletmenin likidite durumunun kötü veya iyi olduğunun bir göstergesi delildir. Likidite oranı birden büyük olmasına rağmen, isletme alacaklarını tahsilde güçlükle karşılaşıyor ise, bu durumun göz önünde bulundurulması ve hemen olumlu bir sonuca ulaşılmaması gerekir. Aynı biçimde asit-test oranı birden küçük olan bir isletmede, eğer stokların devir hızı yüksek ise, oranın birden küçük oluşunu olumsuz olarak değerlendirmemek gerekir. Özetle likidite oranlarının değerlendirilmesinde, stok devir hızı, alacakların tahsilat süreleri, stoklara olan bağımlılığın ve diğer faktörlerin de göz önünde bulundurulması uygun olur. Asit-test oranının bir şeklide "Çabuk oran" dır. Çabuk oran; Ticari Alacaklar/Ticari Borçlar olarak formüle edilebilir ve diğer dönen varlık unsurları dışında ticari alacakların ticari borçları karşılama oranını ifade eden oranın birden küçük olmaması gerekir. Nakit Oranı (disponibilite oranı) Bu oran, para ve benzeri değerlerin kısa vadeli yabancı kaynaklara oranıdır. İşletmenin elindeki mevcut hazır değerleri ile kısa vadeli borçların ne ölçüde karşıladığını ölçmede kullanılan bir orandır. Başka,bir deyişle, işletmenin acil para durumunu yansıtmaktadır. Nakit oranı gerek cari orana gerekse asittest orana göre, daha duyarlı bir ölçüdür. Bu nedenle, birinci derece likidite oranı ismiyle de anılmaktadır.

8 Nakit oranı, faaliyetlerden sağlanan fon girişlerinin durması ve alacakların tahsil edilmemesi durumunda, işletmenin kısa vadeli borçlarını ödeme gücünü yansıtmaktadır. Oranın 0,20'nin altına düşmemesi genel bir kural olarak arzulanmaktadır. Oranın 0,20'nin allına düşmesi durumunda, işletmenin para durumunda sıkışık bir durum ortaya çıkar ve işletmenin yeni krediler bulma zorunluluğu doğar. Ancak oranın büyük olması da arzulanmaz. İşletmede devamlı nakit fazlasının olması, paranın iyi kullanılmayıp hareketsiz bırakıldığının göstergesidir. Bu durum ise. işletmenin para kazanma gücünü azaltarak gelir düşüklüğüne neden olur. Bu nedenle elde kullanılacak nakit mevcudunun iyi ayarlanması önemli bir konudur. Nakit oranın hesabında, nakde eşdeğer varlık olarak bazı menkul kıymet kalemleride dikkate alınmaktadır. Özellikle repodaki paraların bu oranın hesabında dikkate alınması uygun olur. Devamlı Sermayenin Bağlılığı Oranı Bu oranın yüksekliği devamlı sermayenin bağlandığını ve daha fazla finansman ihtiyacının söz konusu olduğunu ifade eder. Oran, özellikle enflasyonist ortamlarda önem kazanır. Kısa Vadeli Borç Ödeme Gücünü Ölçmede Kullanılan Oranlar Likidite oranın analizinde, yukarıda belirtilen oranlarla birlikte alacakların devir hızı, stokların devir hızı gibi faaliyet oranlan ve stok bağımlılık oranı ile fon akım tabloları verilerinin kullanılması suretiyle saptanan oranların beraberce incelenip değerlendirilmesi uygun olur. Stok devir hızı, stokların belirli bir dönemdeki dönme çabukluğunu belirterek ne kadarhk bir sürede tükendiğini gösterir. Alacakların devir hızı ise, alacakların tahsil ve tedavül kabiliyetini gösterir. Gerek stok devir hızının gerekse alacakların devir hızının yüksek olması işletmenin lehine bir durumdur. Bu oranlar, faaliyet oranları incelenirken ayrıca irdelenecektir. Burada, likidite durumunun Ölçümünde yararlanılabilecek stok bağımlılık oranı ve diğer fon akım oranlarından söz etmek yararlı olacaktır. Stok Bağımlılık Oranı Asit-test oranının birden küçük olması durumunda; borçların geri ödenmesinde işletmenin stoklara olan bağımlılığın ölçümünde kullanılan bir orandır. Stok bağımlılık oranı, işletmenin kısa vadeli borçların geri ödenebilmesinde, hazır değerleri ve diğer süratle paraya çevrilebilir varlıkların dışında, stokların yüzde kaçının satılması gerektiğini gösterir. Başka bir anlatımla, işletmenin kısa vadeli borçların ödenmesinde, stok satışına ne derece bağımlı olduğunu ortaya koyar. Stok bağımlılık oranını şöyle gösterebiliriz; Kısa vadeli yabancı kaynaklar -Varlıklar Stok bağımlılık oranı = Stoklar

9 Oranın paydasında yer alan stoklar verisi, kuşkusuz satışa hazır stok kalemlerini içermektedir. Örneğin bir işletmenin, kısa vadeli yabancı kaynaklar toplamı 2.000.000 TL, hazır değerler ile süratle paraya çevrilebilen varlıklar toplamı 600.000 TL. ve satılabilir stoklar toplamı 2.800.000 TL. ise; 2.000.000-600.000 Stok bağımlılık oranı = = 0.50 olur. 2.800.000 Yani kısa vadeli borçların ödenebilmesi içim diğer likit varlıkları dışında, stokların %50 sinin satılması gerekir. Faaliyet Sonucu Sağlanan Fon / Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar Oranı Fon akım tablosu verilerinden, faaliyet sonucu sağlanan fon kaynağı tutarının, kısa vadeli yabancı kaynaklara oranlanması suretiyle, işletmenin cari faaliyetlerinden sağlanan fonun, kısa vadeli borçların ne kadarlık bir kısmını finanse ettiği veya kısa vadeli borçları kaç defa karşıladığı saptanabilir. Kuşkusuz burada, borçlar, gelecek dönemde ödenecek tutarları temsil ederken, faaliyet sonucu sağlanan kaynakların, geçmiş verileri temsil etmesi, oranın yorumundan sağlanacak sonuca gölge düşürebilir. Ancak, normal ekonomik koşullarda, bir yıl önce sağlanan fon tutarına yakın tutarların gelecek yılda da sağlanması olanaklıdır. Bu nedenle faaliyet sonucu sağlanan fon tutarlarının geçmiş dönem verilerini belirtmesi büyük bir sakınca yaratmaz. Genel olarak işletmenin durumu hakkında bir bilgi verilebilir. Kaldı ki; proforma fon akım tablolarının düzenlenmesi durumunda, proforma fon akım tablosundaki tutarlar alınarak, faaliyetten sağlanan fon tutarının da kısa vadeli borçların ödeneceği döneme ait olması sağlanabilir. Böylece oran, daha anlamlı bir hale getirilmiş olabilir. Net Çalışma Sermayesi / Faaliyetlerden Sağlanan Fon Oranı Bu oran; net çalışma sermayesinin, faaliyetlerden sağlanan fonla kaç defa karşılandığını gösterir. Başka bir anlatımla net çalışma sermayesinin, faaliyetlerden sağlanan fon içindeki payını gösterir. Bir işletmede faaliyetlerden sağlanan fon, net çalışma sermayesini karşıladıktan sonra, diğer duran sermayeye ne kadar fazla katkıda bulunursa o kadar iyidir. Bu durumda işletme, üçüncü kişilerin baskısı altına girmeden, borçların ödeyebilecek ve faaliyetlerini genişletebilecektir. Finansal Yapı Analizinde Kullanılan Oranlar İşletmenin kaynak yapısının ve uzun vadeli borç ödeme gücünün ölçülmesinde kullanılan oranlar bu grupta toplanmaktadır. Başka bir anlatımla işletmenin öz kaynağının yeterli olup olmadığı, kaynak yapısı içinde borç ve öz kaynağın dengesi ve öz kaynak olarak yaratılan fonların ne tür dönen varlık yada duran varlıklara kullanıldığının ölçülmesinde kullanılan oranlardır. İşletmenin gerek uzun vadeli borçlarının ana para faizlerinin ödenip ödenmeyeceğinin analizinde, gerek kaynaklardan yararlanma derecesinin belirlenmesinde bu oranlardan yararlanılmaktadır. İşletmenin sağlamlık derecesi hakkında

10 tam bir yargıya ulaşmak için kaynak yapısının ve sermaye yeterliliğinin analizi gerekli olmaktadır. İşletme uygun bir biçimde finanse edildi mi? Öz kaynaklar ile yabancı kaynaklar arasında uygun bir denge var mıdır? Finansman kaynaklarının toplam kaynaklar içindeki oranları nelerdir? Finansman kaldıracının etkisi işletme karlılığını artırdı mı? Gibi sorunların yanıtları bu gruptaki oranlar yardımı ile bulunmaya çalışılmaktadır. Borçların, Aktif Toplamına Oranı edilir. Kısa ve uzun vadeli yabancı kaynakların, aktif toplamına (pasif toplamına) bölünmesi ile elde Yabancı Kaynaklar Toplamı Finansal Kaldıraç Oranı = Aktif Toplamı Yabancı Kaynaklar Toplamı Finansal Kaldıraç Oranı = Pasif Toplamı Bu oran varlıkların yüzde kaçının yabancı kaynaklarla finanse edildiğini gösterir. Başka bir anlatımla, yabancı kaynakların toplam kaynaklar içindeki yüzdesini ifade eder. İşletmeye kredi verenler oranın küçük olmasını arzularlar. Çünkü işletmenin tasfiyesi durumunda, işletmeye kedi verenler öz kaynakların yeterli olmaması halinde alacaklarını tahsil etme olanağını bulurlar. Diğer taraftan ortaklar, oranın belli bir düzeye kadar büyük olmasını arzularlar. Çünkü oranın büyük olması öz kaynaklara oranla, yabancı kaynaklardan daha fazla yararlanıldığını gösterir. Bu ise finansman kaldıracının etkisi ile işletme karlılığını artırıp, ortakların, daha fazla kar payı almalarına olanak verir. Ancak bunun da bir optimal noktası vardır. Sermaye maliyetinin minimum olacağı noktaya kadar yabancı kaynaklardan yararlanmak uygun olur. Belli bir noktaya kadar yabancı kaynak maliyeti öz kaynak maliyetinden daha düşüktür. Bu koşullarda işletme düşük maliyetli yabancı kaynaklar kullanmak suretiyle, kar/öz kaynak oranını artırabilir. Ancak borçlanma arttıkça mali risk de artmakta ve yeni yabancı kaynaklar bulma olanağı zorlaştığından, yabancı kaynaklarında maliyetleri artmaktadır. Bu noktada mali kaldıracın negatif etkisi kar/öz kaynak oranını azaltmaktadır. Dolayısıyla, ortaklar yabancı kaynaklar / Aktif toplamı oranının sermaye maliyetinin (Ortalama Kaynak Maliyetinin) minimum olacağı noktada olmasını isterler. (b)özkaynakların, Aktif Toplamına Oranı Bu oran özkaynakların aktif toplamına (Pasif toplamına) bölünmesi ile elde edilir Oranı; Özkaynaklar Özkaynaklar veya Aktif toplamı Yabancı kaynaklar + Özkaynaklar

11 biçiminde ifade edebiliriz. Özkaynakların aktif toplamına oranı varlıkların yüzde kaçının işletme sahip ve ortakları tarafından finanse edildiğini ortaya koyar. Başka bir anlatımla, öz kaynakların, toplam kaynaklar içinde gösterir. Oran işletmenin uzun vadeli bor ödeme gücünü ortaya koyar. Oranında yüksek olması işletmenin uzun vadeli borçlarının ve bunların faizlerini ödemeden herhangi bir güçlükle karşılaşmayacağını belirtir. Başka bir anlatımla işletmeye kredi verenlerin emniyet marjının yeterli olduğunu gösterir. Bu oranın zaman içerisinde yükselme eğilimi göstermesi, genelde yönetimin başarısı olarak değerlendirilir. Öz kaynakların toplam kaynaklar içindeki payının yüksek olması, alacaklıların güvencesini arttırır ise de işletmenim öz kaynaklarına göre nispeten düşük maliyetli uzun vadeli kredilerden yeterinde yararlanmadığını veya asgari ölçüde yararlandığını gösterebilir. Oysa işletme maliyetli uzun vadeli kredilerden yararlanmak suretiyle, öz sermayenin karlılık oranını artırabilir. Ancak, yabancı kaynak/aktif toplamı oranı açıklanırken de belirtildiği üzere bunun bir optimal noktası vardır. Bu ise ortalama kaynak maliyetinin minimum olduğu noktadır. Önemli olan işletmenin finansmanda, ödeme gücü ile kar amaçlarını bağdaştırabilmesidir. Bilindiği gibi yatırımın öz kaynaklarla finanse edilmesi emniyeti artırırken, karlılık oranını da azaltmaktadır. Diğer taraftan yatırımın yabancı kaynaklarla finanse edilmesi durumunda emniyet payı azalırken, öz sermayenin karlılık oranını artırabilmektedir. Aslında, satışlardan sağlanan kar marjının yüksek olması durumunda daha az öz kaynak kullanmak suretiyle, kar/öz sermaye oranını artırmak olanaklı olabilir. Ancak ekonomideki durgunluk dönemlerinde, fiyatların düşmesi durumunda işletmenin faiz veya ana para taksitlerini ödemede güçlüklerle karşılaşılarak iflasa dahi gitmeleri söz konusu olabilir. Bu nedenlerle, varlıkların finanse ediliş biçiminde öz kaynaklar ile yabancı kaynaklar arasında bir dengenin kurulması zorunludur. Normal koşullarda özkaynak, aktif toplamı oranının %50 altına düşmesi arzulanmaktadır. (c)özkaynakların, Toplam Yabancı Toplamına Oranı Bu oran, özkaynakların, kısa ve uzun vadeli yabancı kaynaklar toplamına bölünmesi ile elde edilir. İşletmenin mali bağımsızlık derecesini gösteren oran, ödeme gücü katsayısı, borçlanma katsayısı veya finansman oranı adları ile de ifade edilmektedir. İşletmenin mali yeterliliğinin araştırılmasına olanak veren oran aşağıdaki biçimde gösterilir. Öz kaynaklar Finansman oranı = Toplam yabancı kaynaklar Öz sermaye = Toplam borç

12 Finansman oranı; işletmenin öz kaynakları ile yabancı kaynakları arasında uygun bir oranın olup olmadığının analize olanak verir. Oranın en az 1:1 olması istenir. Finansman onaranını yüksek olması; işletmeyi, alacaklı durumunda bulunan üçüncü kişilerin baskısından kurtarır. Oranın 1 den küçük olması ise, işletmeye kredi verenlerin, işletme sahip ve ortaklarından daha fazla işletmeye yatırımda bulunduklarının gösterir. Bu ise alacaklıların güvencesini azaltmakta ayrıca ekonomik durgunluk dönemlerinde, ağır faiz yükü, işletmenin mali olanaklarını tüketerek, işletmeyi, borçlarını ödeyememe durumunda bırakabilir. Daha önceki açıklamalarımızda belirttiğimiz gibi, varlıklarının finansmanında öz kaynaklar ile yabancı kaynaklar arasında uygun bir dengenin kurulması işletmeler için büyük önem taşımaktadır. İşletmenin öz kaynakları arasında ödenmemiş sermaye olması durumunda, ödenmemiş sermayenin ödenmesi durumunda kaynak ihtiyacını tamamen karşılanıp karşılanmayacağını ölçmek için, diğer bir değişle esas sermayenin yeterlilik konusunu araştırmak üzere aşağıdaki orandan yararlanılır. Özkaynaklar + Ödenmemiş Sermaye Yabancı kaynaklar Ödenmemiş Sermaye Bu oranın sonucunda bakarak, sermayenin ödenmemiş kısmı ödendiğinde, kaynak ihtiyacının tamanen karşılanıp karşılanmayacağı görülebilmektedir (d)borçların, Maddi Öz Varlığa Oranı Yabancı kaynaklar ile maddi öz varlık arasında uygun bir denge olup olmadığının araştırılmasında kullanılan bir orandır. Maddi öz varlık; öz kaynak toplamından maddi olmayan duran varlıkların çıkarılması suretiyle bulunur. Maddi olmayan duran varlıklar, herhangi bir tasfiye durumunda paraya dönüşemeyeceği için söz konusu varlıkların öz kaynak toplamından çıkarılması uygun görülmektedir. Oranı aşağıdaki biçimde gösterebiliriz. Borçlar Oran = Maddi öz varlık Oranın birden küçük olması arzulanmaktadır. Diğer bir deyişle işletmenin maddi özvarlığının yabancı kaynaklardan daha fazla olması istenmektedir. (f)kısa Vadeli Yabancı Kaynakların, Toplam Kaynaklara Oranı Bu oran, kısa vadeli yabancı, kaynakların pasif toplamına bölünmesi ile elde edilir.

13 Kısa vadeli yabancı kaynaklar Oran = Pasif toplamı (Özkaynaklar+Yabancı kaynaklar) Kısa vadeli yabancı kaynakların toplam kaynaklara oranı, işletme varlıklarının yüzde kaçının kısa vadeli yabancı kaynaklarla finanse edildiğini gösterir. Başka bir anlatımla aktifin yabancı kaynaklardan oluştuğunu ortaya koyar. Oranın yüksek olması, aktifin büyük bir bölümünün kısa vadeli yabancı kaynaklarla finanse edilmiş olduğunu gösterir. Genelde üretim işletmelerinde, oranın 0.30 dan fazla olmaması arzulanır. Özellikle duran varlık gurubu kısa vadeli yabancı kaynaklarla finanse edilmesi hiç algılanmaz. Aksi durumda işletmenin net çalışma sermayesi negatif bir saygı olacağından, işletme faaliyetlerinin sürdürülmesinde üçüncü kişilerin baskısı altına girilmiş olunur. (g)uzun Vadeli Yabancı Kaynakların, Toplam Kaynaklara Oranı Bu oran, uzun vadeli yabancı kaynakların, toplam kaynaklara bölünmesi ile elde edilir. Oranı aşağıdaki biçimde gösterebiliriz. Uzun vadeli yabancı kaynaklar Oran = Toplam kaynaklar (Pasif toplamı) Oran, işletme varlıklarının yüzde kaçının uzun vadeli yabancı kaynaklarla finanse edildiğini gösterir. Başka bir değişle, uzun vadeli kaynakların toplam pasif üzerindeki payını gösterir. Oranın yüksekliği işletmenin kullandığı kaynaklar arasında uzun vadeli borçların oransal öneminin fazla olduğunu ifade eder. (h)iç Kaynaklar (Oto Finansman) Oranı İşletmenin otofinansman yoluyla yaratmış olduğu kaynakların ölçülmesinde bu orandan yararlanılır. Ödenmiş sermayeye ek olarak işletme çalışmaları sonucu yaratılan öz kaynaklar kakında görüş sahibi olmak anacıyla, yedekler ve yedek niteliğinde karşılık ve fonlar toplamından birikmiş zararlar çıkarıldıktan sonra bulunan toplam ile ödenmiş sermaye arasında orantı kurulur. Oran aşağıdaki gibi gösterilebilir. Oto finansman oranı (Kar Yedekleri) (Birikmiş Zararlar) (İç Kaynaklar Oranı) = Ödenmiş Sermaye

14 Normal olarak oran ne kadar büyük çıkarsa işlemenin durumu o kadar iyi sayılır. (ı)duran Varlıkların, Öz Kaynaklara Oranı İşletmenin duran varlıklarının, özkaynaklara bölünmesi suretiyle bulunan bir orandır. Söz konusu oran, özkaynakların ne kadarlık kısmının aktifte duran varlıkların finansmanında kullanıldığını gösterir. Başka bir anlımla, öz sermayenin ne ölçüde aktifte bağlı hale geldiğini gösterir. Oranın genelde birden küçük olması arzulanır. Oranın birden büyük olması, duran varlıkların kısmının borçlanarak sağlanmış olduğunu gösterir. Oran = Duran varlıklar Özkaynaklar (j)duran Varlıkların Devamlı Sermayeye Oranı Bu oran, duran varlıkların devamlı sermayeye bölünmesi ile elde edilir. Oranı şöyle gösterebiliriz. Duran varlıklar Devamlı sermaye veya Duran varlıklar Özkaynaklar + Uzun vadeli yabancı kaynaklar Duran varlıkların ne ölçüde uzun vadeli yabancı kaynaklar ve özkaynaklarla finanse edildiğini gösterir. Duran varlık / özkaynak oranını, tamamlayan bir orandır. Bu oranın mutlaka birden küçük olması arzu edilir. Oranın birden büyük olması duran varlıkların bir kısmını kısa vadeli yabancı kaynaklarla finanse edildiğini gösterir. Bu işe işletmenin üçüncü kişilerin baskısı altına girmemiş olduğunu belirtir. (k)maddi Duran Varlıkların, Öz Kaynaklar +YatırımKredileri Toplamına Oranı Arazi, arsa, bina, makine teçhizat, taşıt araç ve gereçleri gibi maddi duran varlıkların ne ölçüde özkaynaklarla finanse edildiğini saptanmasında kullanılan bir orandır. Oranı şöyle gösterebiliriz: Maddi duran varlıklar (Net) Özkaynaklar

15 Oranın payında yer alan maddi duran varlıklar, birikmiş amortismanlar çıktıktan sonra kalan net değerleri göstermektedir. Oranın birden küçük olması istenir. Bankalarda, maddi duran varlık-özkaynak ilişkisi maddi özvarlığa göre analiz edilmektedir. Maddi duran varlıklar Maddi özvarlık Maddi özvarlık, yukarıda da belirtildiği üzere, özkaynak toplamından maddi olmayan duran varlıkların çıkarılması suretiyle bulunur. Oran, maddi öz varlığın ne kadarlık kısmının maddi duran varlıklara bağlanmış olduğunu gösterir. (l)varlıklar Arasındaki İlişkilerde Kullanılan Oranlar İşletmelerin mali yapılarının değerlendirilmesinde, varlıklar arasındaki ilişkilerin de bilinmesinde yarar vardır. İşletmelerin dönen varlıkları ile duran varlıkları arasında uygun bir denge varmıdır? Duran ve dönen varlıklar toplam varlıkların yüzde kaçıdır? Üretim dışı maddi duran varlıklar varmıdır? Bunlar toplam maddi duran varlıkların yüzde kaçını oluşturur? gibi soruların yanıtını bulurken işletmenin varlık yapısını analiz gerekir. Bu amaçla kullanılabilecek oranları şöyle sıralayabiliriz: i- Maddi Duran Varlıklar / Toplam Varlıklar oranı, maddi duran varlıkların toplam varlıklar içinde ki payını gösterir. ii- Dönen varlıklar / Toplam Varlıklar oranı; dönen varlıkların toplam varlık içindeki payını gösterir. iii- Duran varlıklar / Dönen Varlıklar oranı; dönen varlıklar duran varlıklar arasındaki dağılımı analiz etmeye imkan verir. Ticaret işletmelerinde, oranın birden küçük olması arzu edilirken, üretim işletmelerinde özellikle yatırımda bulunan şirketlerde oran birden büyük olabilir. iv- Üretim dışı maddi duran varlılar / Maddi duran varlıklar oranı; işletmenin, maddi duran varlıklardan ihtiyacın üzerinde olup olmadığını, üretim dışı maddi duran varlıkların olup olmadığının belirlenmesine olanak verir. Sosyal tesisler, kullanılmayan makinalı tesisler, boş arsa, arazi (altında maden bulunanlar hariç) üretim dışı maddi duran varlıklar olarak dikkate alınmaktadır. Oranın küçük çıkması, verimli alanlara daha çok yatırım yapıldığını gösterir. Çalışma Durumunun Analizinde Kullanılan Oranlar(Faaliyet Oranları) İşletmenin çalışma durumunun analizinde, işleme faaliyetlerindeki kullanılan varlıkların etkili bir biçimde kullanılıp kullanılmadığı ölçülmektedir. Varlıkların kullanılmaları sırasındaki etkinlik derecesini

16 gösteren bu oranlara, faaliyet oranları, verimlilik oranları, veya devir hızı (Dönüşüm katsayısı) oranları denilmektedir. Bu grupta yer alan oranları şöyle sıralayabiliriz. i-stok Devir Hızı Oranları ii-alacakların Devir Hızı Oranları iii-hazır Değerlerin Devir Hızı Oranı iv-net Çalışma Sermayesinin Devir Hızı Oranı v-dönen Varlıklar Devir Hızı Oranı vi-maddi Duran Varlıklar Devir Hız Oranı vii-duran Varlıklar Devir Hız Oranı viii-aktiflerin Devir Hızı Oranı ix-öz Sermaye Devir Hız Oranı Söz konusu oranları sırası ile incelemeye çalışalım. Stok Devir Hızı Oranları Stok devir hızı oranları; ortalama bir hesapla, stok kalemlerinin ne kadar bir süre içerisinde üretim faaliyetinde tükendiğini veya satış hasılatı unsuru haline dönüştüğünü ölçmeye yarayan oranlardır. Başka bir anlatımla, stokların belli bir dönem içindeki devir hızını bulmaya yarayan oranlardır. Stok devir hızı oranları, stokların belirli bir dönem içinde kaç defa yenilendiğini gösterir. i. Ticaret İşletmelerinde Stok Devir Hızı Oranı Ticaret işletmelerindeki stok kalemleri satılmak üzere alınan mallardan (Ticari maldan) oluşmaktadır. Bu nedenle bu işletmelerdeki stok devir hızı oranı, ticari malın ne kadarlık bir süre içinde satış hasılatı haline dönüştüğünü gösterir. Ticaret işletmelerinde, stok devir hızı oranını aşağıdaki biçimde gösterebiliriz. Stok devir hızı oranı = Satılan Ticari Malların Maliyeti Ortalama Ticari mal Stoku Formüldeki ortalama stok kalemi rakamının bilinmesi her zaman olanaklı olmayabilir. Bu gibi durumlarda ortalama stokların hesaplanması gerekir. Yıl içinde stoklarda büyük dalgalanmalar görülmemesi durumunda, ortalama stok; dönem başı stok kalemi ile dönem sonu stok kaleminin ortalaması alınarak saptanabilir. Bu durumda formülü şöyle gösterebiliriz.

17 Satılan Ticari Mallar Maliyeti Stok devir hızı oranı = (Dönem başı stok + Dönem sonu Stok) 2 Ancak stok hareketlerinin yıl içinde büyük dalgalanmalar göstermesi durumunda, yukarıdaki esaslara göre saptanan ortalama stok yanıltıcı olabilecektir. Bu gibi durumlarda ortalama stok, her ay sonundaki stok rakamlarının basit aritmetik ortalamasının alınması suretiyle saptanabilir. Stok devir hızının saptanmasında, bazen satılan malaların maliyeti yerine, net satışların alındığı ve net satışlara ortalama stokun bölündüğünü görürüz. Ancak stoklar, maliyetle ifade edildiğinden, kanaatimizce, satışlar yerine satılan malın maliyeti kaleminin alınması daha uygun olur. Yalnızca satılan malın maliyeti kaleminin doğru bir biçimde saptanamaması durumlarında, net satışlar alınabilir. Stokların devir hızı oranının işletmenin çalışma alanına göre normal sayılan ölçülerden farklı olması işletmenin iyi çalışmadığının veya talepleri karşılayamayacak duruma düştüğünü gösterebilir. Stok devir hızı opranı, işletme özelliklerine ve uygulanan satış politikasına göre farklı olabilir ise de;işletmenin çalışma alanına göre normali altında olması işletmede fazla stokların hammaddenin v işletmenin iyi çalışmadığının bir göstergesidir. İşletmenin satış hacmine oranla fazla miktarda stok bulundurması, stokların depolama giderlerini artırmakta, hem de stokların fiziki vasıflarının bozulmasına ve tüketici tercihlerinin değişmesi nedeni ile stokların demode olmasına yol açmaktadır. Diğer taraftan stok devir hızının çok yüksek olması da;tüketici taleplerinin zamanında karşılanamamasına neden olabilir. Ayrıca sürekli olarak kısa dönemlerde sipariş verilmesi,işletmenin sipariş giderlerini arttırabilir. Bu nedenle,stok bulundurma politikacı belirlenirken,tüm giderleri toplamının minimum olacağı stok düzeyinin belirlenmesi gerekir. Stok devir hızı yüksek olan işletmeler,diğer işletmelere göre rekabet olanağına sahiptir. Daha düşük bir fiyatla mal satarak,satış hacmini genişletebilirler. Stok devir hızının 360 gün veya 12 aya bölünmesi sureti ile,stokların kaç günde veya kaç ayda bir yenilendiği saptanabilir. Örneğin satılan malın maliyeti 12.000.000 TL.dönem hası stok 2.800.000 TL.dönem sonu stok 3.200.000 TL. Stok Devir Hızı 12.000.000 2.800.000+3.200.000 2 = 4 tür. Bunun anlamı bir yıl içinde stokların 4 kez devrediliyor yani,tükeniyor,yenileniyor demektir. Stoklar ay esasına göre 12/4=3 ayda bir gün esasına göre 360/4-90 günde bir tükeniyor demektir.

ii. Araştırma Serisi No.116 Finansal Analiz 18 Üretim İşletmelerinde Stok Devir Hızı Oranları Üretim işletmeleri,üretim faaliyetlerinde bulunduklarında bunlarda,ilk madde ve malzeme,yarı mamul ve mamul stokları olmak üzere değişik stok türleri vardır. Bu nedenle hızlarının hesaplanmasında her üç stok türünün stok devir hızı oranlarının ayrı ayrı hesaplanması gerekir. a) Mamul Stok Devir Hızı Oranı : Mamul stoklarının ne kadar hızlı satış haline dönüştüğünü gösteren bir orandır. Başka bir anlatımla,mamul stoklarının belli bir dönemde kaç defa eritildiğini göstermektedir. Oran,satılan mamul maliyetine,ortalama mamul stoklarının bölünmesi ile elde edilir. Satılan Malın Maliyeti Mamul Stoklarının Devir Hızı Oranı: ------------------------------------ Ortalama Mamul Stoku b) Yan Mamul Stok Devir Hızı Oranı : Yan mamullerin devir hızı oranı,üretim maliyetine, ortalama yarı mamul stoklarının bölünmesi ile elde edilir. Üretim işletmelerinde, mevcut yarı mamul stoklarının ne kadar sürede mamul haline dönüşeceğini saptamada kullanılan bir oranıdır. Üretim Maliyeti Yarı Mamul Stok Devir Hızı Oranı : -------------------------------------- Ortalama Yarı Mamul Stoku Örneğin, bir işletmede 600.000 TL.'lık yarı mamul stoku var ve bir aylık dönem içinde mamul haline getirilen yarı mamullerin maliyeti 1.200.000 TL. ise, yarı mamul stoklarının devir hızı 1.200.000 ------------------- = 2 olacaktır. Yani yarı mamuller 30gün/2=15 günde mamul haline dönüşüyor demektir. 600.000 Direkt İlk Madde ve Malzeme Stoklarının Devir Hızı oranı : Üretim işletmelerinde, direkt ilk madde ve malzeme stoklarının belirli bir dönemde, üretim sürecinin gerektirdiği direkt ilk madde ve malzeme miktarlarını karşılamak için kaç kere devrettiğini gösteren bir orandır. Başka bir anlatımla, direkt ilk madde ve malzeme stoklarının belirli bir dönemde kaç defa tüketildiğini gösteren bir orandır. Oran, direkt ilk madde ve malzeme giderlerinin ortalama direkt ilk madde ve malzeme stoklarına bölünmesi ile elde edilir.

19 Direkt İlk Madde Ve Malzeme Giderleri Direkt İlk Madde Ve Mal.Stokl.Dev.Hızı.Oranı = ------------------------------------------- Ortalama Direkt İlk Madde Ve Malzeme Stokları Örneğin. bir yıllık bir dönemde direkt ilk madde ve malzeme giderleri toplamı 8.000.000 TL. dönem başı direkt ilk madde ve malzeme stoku 700.000 TL.dönem sonu direkt ilk madde ve malzeme stoku 900.000 TL. ise, işletmede, direkt ilk madde ve malzeme stoklarının devir hızı 8.000.000 ----------------------------------- = 10 olur. 700.000+900.000 (-----------------------------) 2 Yani direkt ilk madde ve malzeme stokları 360/10 = 36 günde bir, üretimde tüketiliyor demektir. c) İlk Madde ve Malzeme Stoklarının Devir Hızı oranı: Şirkette kullanılan tüm direkt ve endirekt ilk madde ve malzemenin belirli bir dönemde kaç defa tüketildiğini gösteren orandır. Oran, gider çeşitlerinden toplam ilk madde ve malzeme giderlerine, ortalama ilk madde ve malzeme stoklarının, bölünmesi ile elde edilir. İlk Madde Ve Malzeme Giderleri İlk Madde Ve Malzeme = ------------------------------------------------------------------- Stok Devir Hızı Oranı Ortalama İlk Madde Ve Malzeme Stokları Örneğin, belirli bir dönemde şirketin kullandığı ve o gider çeşidi yardımcı hesap kodunda izlenen ilk madde ve malzeme giderlerinin toplam tutarı 600 milyon TL. dönem başı ilk madde ve malzeme stok tutarı 80 milyon TL, dönem sonu ilk madde ve malzeme stok tutarı 120 milyon T'L ise, oran; 600 ------------------------ = 6 olur. (80+120/2) Yani ilk madde ve malzeme stoklan ilgili dönemde 6 defa devrediyor demektir. Bunun anlamı stoklar 12/6 = 2 ayda tükeniyor demektir.