21-22 Haziran STS Bodrum Okul Gemisi Bilim Ajanları ile STS Bodrum Okul Gemisi nde Takım Olma ve Liderlik Kampı HAYAL ETTİLER, MERAKLANDILAR VE BAŞARDILAR: Bilim Ajanları Maceralarına Yelken Açarak Devam Ediyor Meraklı Bilim Atölyeleri tarafından organize edilen Bodrum Belediyesi desteğiyle gerçekleşen Bilim Ajanları İle Takım Olma Ve Liderlik Deniz Ödül Kampı hakkında basın bilgilendirmesidir. 7-14 Mart Türkiye Bilim ve Teknoloji Haftası içerisinde, 9 Mart ta gerçekleşen Bodrum Merak ve Bilim ve Eğlence Günü kapsamınca Bodrum Kaymakamlığı ve Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından da uygun görülerek desteklenen organizasyon içerisinde yer alan: Merakla Başladı, Hayalle Zenginleşti, Bilimle Gerçekleşti. temalı resim yarışmasında, doğaya ve insanlığa faydalı bilimsel bir tasarım hayalini resme aktaran ilkokul ve ortaokul öğrencileri arasından seçilen çocuklar ile ziyaretçi oyları ile seçilen eser sahibi çocuklar, STS Bodrum Okul Gemisi nde 2 gün, konaklamalı yelken sporunu deneyimleyerek Takım Olma ve Liderlik Eğitimi alacaklardır. Etkinlik; Cumhuriyet tarihimizin ilk ve tek yelkenli okul gemisi olan STS Bodrum da gerçekleşiyor. Denizcilik eğitimi ve sevgisi vermek amacıyla BOSAV (Bodrum ve Karya Kültür, Sanat ve Tanıtma Vakfı) tarafından inşa ettirilen, 30 metre boyunda, 7 metre eninde, 350 beygir gücünde ve 90 ton olan gemi 13 yaşında. Uluslararası pek çok başarısı bulunan STS Bodrum Yelkenli Okul
Gemisi; denizlerine sahip çıkacak, ülke ekonomisine katkı sağlayacak, denizlerin kirlenmesine ve kirletilmesine engel olacak gençler yetiştirebilmek amacıyla hayata geçirilmiş bir proje olmakla birlikte bu konuya duyarlı birçok kişi, kurum ve kuruluşların katkıları ile tamamlanmış ve ekim 2001 tarihinden itibaren eğitim programlarına başlamış bulunmakta. STS Bodrum Yelkenli Okul Gemisi, 15 Mart ta Bulgaristan a hareket etmiş, Karadeniz Görkemli Gemiler Yarışı nda birinci ve ikinci etaplarında ikincilik ödülünü kazanarak Bodrum Limanı na iki kupa ile geri dönmüştü. Biz Hayal Ettik Onlar Başardı Kamp öncesi veli ve öğrencilerle program detayları netlik kazandırılırken, öğrenciler ve veliler kampa hazırlandılar. Ödülü koyarken hedeflerinin çocuklarının düşünme becerilerini geliştirmek olduğunu belirten eğitim uzmanı Eda Çağlar, Türkiye nin ilk ve tek yelkenli okul gemisi olan STS Bodrum ile çocukları yelken sporu ile tanıştırma, onlara ilham verme ve bu sporu yaşam biçimi haline getirerek doğa koşullarında işbirlikçi öğrenme becerilerini geliştirmek olduğunu belirtiyor. Farklı branşlarda eğitim uzmanları ve yelken antrenörlerinden oluşan mürettebatta STS Bodrum Yelken Okul Gemisi nin mimarı olan ve gemiye uluslararası başarılar kazandıran, verdiği eğitimlerle yüzlerce yatçı yetiştiren yelken sorumlu baş eğitmeni ve aynı zamanda İstanbul Kotraları ile Denizin Kanatlı Perileri Yelkenler isimli yayınları bulunan yazar Yücel Köyağasıoğulları da eşlik ediyor. Bodrum Belediyesi
Yelken Kulübü antrenörü Volkan Acele ile Norveç te düzenlenecek olan 2014 Avrupa şampiyonasında milli takımla beraber ülkemizi temsil edecek Turgutreis Yelken Kulübü antrenörü Onur Mandalinci eğitimin bir diğer antrenör ismi. Etkinlik dahilinde Bodrum Sahil Güvenlik Komutanlığı birim uzmanları; Denizlerde Güvenlik konulu uygulamalı bir eğitim de veriyor. Deniz Kampında Neler Öğrenecekler? Veri Toplama, Gözlem Yapma, Varsayım Kurma, Sonuç Çıkarma, Tümevarım, Kaynağın Güvenirliğini Sorgulama, Yaratıcı Düşünme, Problem Çözme ve Analitik Düşünme Becerileri. Öğrencilere Kazandırılması Hedeflenen Değerler Strateji Geliştirme, Zaman Yönetimi, Hedef Oluşturma, Alternatif Planlama, Takım Çalışması ve İletişim, Liderlik Becerilerinin Geliştirilmesi, Motivasyon, Stres Yönetimi, Takım Olma ve İşbirliği Yaklaşımı, Çatışma Yönetimi, Güven Eksikliği Yönetimi, Geribildirim Yetisinin Kazandırılması, Beden Dili Yönetimi. Bilim Ajanları Maceralarına, Meraklarını Yeni Bir Dünyanın Kapılarını Aralayıp Yelken Açarak Devam Ediyor. Meraklı Bilim Takım Olma Ve Liderlik Eğitim Modülü: 09:00 STS Bodrum Okul Gemisi nde Buluşma 09:00-10:00 Tanışma ve Gemiyi Tanıtım Oryantasyonu 10:00-12:00 Karadan Ayrılış / Temel Yelken Eğitimi 12:00-12:30 Öğle Yemeği
12:30-13:00 Görev Yetkileri Paylaşım, Skipper, Rota Çizimi, Seyir İle İlgili Takıma Bilgilendirme 13:00-17:00 Rota Seyri, Dönüşümlü Olarak Dümen Tutumu, Yelken Basımı, Vinç Çevirimi, Rotadaki Yeni Koya/Adaya Varış. 17:00-19:00 Takım Olma İşbirlikçi Öğrenme Etkinlikleri 19:30-20:00 Duş 20:00-21:00 Akşam Yemeği 21:00-22:00 Teleskop İle Gök Bilimi Gözlemi DENİZ KAMPI 2.GÜN 08:00-09:00 Sabah kahvaltısından önce bulunduğumuz koyun durumuna göre doğa yürüyüşü 09:00-10:00 Kahvaltı 10:00-12:00 Uygulamalı Yelken Eğitimi 12:00-12:30 Öğle Yemeği 12:30-13:00 Görev Yetkileri Paylaşımı, Fen Bilimleri Etkinlikleri 13:00-17:00 Liderlik ve İşbirlikçi Öğrenme Etkinlikleri 17:00-19:00 Deniz Kampı Genel Değerlendirme ve Geribildirim 19:00-20:00 Karaya Varış Yaz döneminde kara ve deniz kamplarının devam edeceği eğitimler için detaylı bilgiye www.meraklibilim.com web adresinden ve bilgi@meraklibilim.com e-mail adresinden
ulaşabilirsiniz. 5 Dakikada 5 Kiloluk Ahtapot Bodrum Limanı nda dolaşan vatandaşların gördüğü büyük ahtapotu, Bodrumlu vatandaş Hasan Akdemir 5 dakikada denize girerek bulunduğu yerden çıkardı. Neyzen Tevfik Caddesi üzerindeki Bodrum Limanı nda demirleyen ünlü süngerci Aksona Mehmet in (Mehmet Baş) Aksona isimli süngerci teknesinin yakınında bulunan ahtapotu gören
vatandaşlardan bazıları ahtapotu avlamaya çalıştı. Meraklı vatandaşların yaklaşık yarım saat uğraşarak ahtapotu yakalama teknikleri boşa çıkarken, Hasan Akdemir bölgeye yakın olan evine giderek deniz şortuyla geri dönüp denize girdi. Ahtapotu meraklı vatandaşların bakışları arasında bulunduğu yerde yakalayan Hasan Akdemir ilgi odağı oldu. Bodrum Limanı Tertemiz Avladığı ahtapotu yumuşaması için taşın üzerinde döven Hasan Akdemir Akşama meşhur ahtapot pilavımızı yapıp sevdiğim dostlarımla birlikte yiyeceğim dedi. Bölgedeki bir restoranda tartılan ahtapot 5 kilo 250 gram tartılırken, uzunluğu ise yaklaşık 70 cm civarındaydı. Bodrum Liman içinden böyle büyük bir ahtapotun yakalanmasını gören bazı vatandaşlar ise işte Bodrum limanı tertemiz. Kocaman Ahtapotlar çıkıyor diyerek birçok limanda yaşanan yoğun kirliliğinin Bodrum da yaşanmadığını belirttiler. Haber Mehmet Can Meral
Maceracı işadamı Bodrum Bayrağını Antarktika ya dikti Bodrum Ticaret Odası, bayrağını Antarktika ya diken Meclis Başkan Yardımcısı Fuat Yıldırım a plaket verildi. Hayalini, maceracı bir yolculuk ile tamamlayan Bodrumlu turizmci Fuat Yıldırım, Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Kocadon a Antarktika dan getirdiği volkanik kaya parçasını hediye etti. BODTO başkanı Kocadon ve Meclis Başkanı İlhan Ersan da, Fuat Yıldırım a Bodrum Ticaret Odası Bayrağını Dünyanın en uç noktasında dalgalandırdığı için bir plaket verdiler. BODTO Başkanı Kocadon, basın toplantısında yaptığı konuşmasında Bodrum Ticaret Odası meclis başkan yardımcısı Fuat Yıldırım için Fuat arkadaşımız öyle ileriye gitti ki Dünya nın öbür ucuna gitti. Ben kendisine çok teşekkür ediyorum. Herhalde Odalar Birliği camiasında bu kadar uzağa giden bir bayrak yoktur. Bizim için övünç kaynağı. Bu maceralı ve cesur yolculuğundan dolayı, bayrağımızı Dünyanın öbür ucunda dalgalandırdığı için Fuat arkadaşımıza çok teşekkür ediyorum İnşallah böyle maceralı ve cesur yolculukları devam eder. Dünya nın en uzak noktasından dalgalandırdığı için ve
Bodrum için yaptığı tanıtımlardan dolayı Fuat Arkadaşımıza böyle bir plaketi veriyoruz dedi. Çocukluğundan beri hayali olan Antarktika tutkusu için bir ay önce Bodrum dan yola çıkıp Güney Amerika kıtasının en uç noktası Ushuaia limanına ulaşan Fuat Yıldırım, internet aracılığı ile tanıştığı 7 yol arkadaşı ile 18 metrelik bir yelkenli ile önce Cape Horn adalarının ardından 600 millik Güney Okyanus u dört günde aşarak Antarktika kıtasına gitti. Yıldırım, tek bir bitkinin yaşamadığı sadece penguen, balina ve fok balıklarının yaşadığı Antarktika da 20 gün kalarak çeşitli maceralar yaşadı. İki kez ciddi tehlike atlattığını anlatan Yıldırım, daha sonra Dünyanın en tehlikeli denizi olan Güney Okyanus u bir kez daha yelkenle aşarak aynı yoldan Bodrum a sağ salim geri dönmeyi başardı. Fuat Yıldırım bu konuda ki düşüncelerini anlatırken maceralı Antarktika yolculuğu öncesi yaşadıklarını şöyle dile getirdi: Antarktika fikrinin ilk ortaya çıkışı, 2008 Aralık Ayı nda Erol Kepenek, Hakan Öge nin Macellan ın İzinde adlı kitabını edit ederken tesadüfen yanında olmam ve sohbetimizde konunun, Güney Okyanusu nda yelken deneyimine gelmesiyle oldu. Üstüne de kitabı okuduğumda, Hakan Öge nin anlatımından öyle heyecanlandım ki Beagle Kanalı ve bölgenin doğası beni içine çekiverdi Bu heyecanla 2009 Yılı Şubat Ayı nda Arjantin in güneyine, Tierra Del Fuego ve Ushuaia ya bir seyahat yaptım Bir gün, Ushuaia Limanı nda tekneleri seyrederek dolaşırken Buradan, yelkenli bir tekneyle çıkıp Cape Horn u geçmeyi, Drake Pasajı nda yüksek denizlerde yelken yapmayı ve Antarktika ya gitmeyi! hayal etmiştim Bir zaman sonra, 2011 de bir Atlantik geçişi yaptım ama yine tatmin olmadım Antarktika hedefimi, hayalimi hiç bir zaman kaybetmedim, hep fırsat kolladım 2013 Eylül Ayı içinde bir gün ofiste çalışırken, birden neyi ne zaman yapabileceğim üzerine kafa yormaya başladım Doğal
olarak aklımda Hayalimi ertelemeli miyim yoksa imkân yaratıp gerçekleştirmeli miyim? sorusu belirdi İmkanlarımı zorlayıp, hayalimin peşinden gitmeye karar verdim! İlk hedefim Antarktika diye düşünürken, Drake Pasajı nda yelken seyrinin heyecanı da üstüne katılınca, bu seyahati hemen gerçekleştirmeye karar verdim. Fuat Yıldırım-Antarktika Seyahat notları: 1971 Samsun-Bafra doğumluyum. Gazi Üniversitesi İşletme Bölümü nde eğitimimi tamamladıktan sonra 1993 yılında Bodrum- Turgutreis e yerleşerek ticaret hayatına atıldım. Burada İlkcan Tur. Ltd. Şti. olarak Fuat ın Lokantası, Yelken Cafe ve Panpan Yatçılık firmalarını kurdum. D-Marin in açılmasıyla beraber yelkene merak sarıp 2005 yılında Mandinga yarış ekibine dahil oldum, iki yıl Mum30 ile BAYK trofede oldukça yelken deneyimi kazandım. 2007 yılında yedi kişi, D- Marin in de desteğiyle Turgutreis Belediye Spor Yelken Kulübü nü kurup kısa sürede çok sayıda çocuğun yelken sporu ile tanışıp milli takıma gitmesine katkıda bulundum. 2010 yılında Dragut yarış teknesini dört arkadaş ortaklaşa satın alıp, 2012 yılına kadar birlikte yarıştık. Hayatım hala denizle iç içe devam ediyor, her fırsatta yelkene çıkıyorum Yelkene, yarışarak başladığım için adrenalin düzeyim hep yüksek oldu ve bu durumun hoşuma gittiğini fark ettim. Yelken dışındaki yaşamımda da maceracı ruhum hep ön plandadır. Tekneyle dünya turu yapacak zamanım olmadığından bazı etapları imkânım dâhilinde bölüm bölüm yapmaya karar verip, sonunda bunu; Atlantik, Antarktika ve Pasifik şeklinde üç bölümde toplamayı planladım.
Antarktika fikrinin ilk ortaya çıkışı, 2008 Aralık Ayı nda Erol Kepenek, Hakan Öge nin Macellan ın İzinde adlı kitabını edit ederken tesadüfen yanında olmam ve sohbetimizde konunun, Güney Okyanusu nda yelken deneyimine gelmesiyle oldu. Üstüne de kitabı okuduğumda, Hakan Öge nin anlatımından öyle heyecanlandım ki Beagle Kanalı ve bölgenin doğası beni içine çekiverdi Bu heyecanla 2009 Yılı Şubat Ayı nda Arjantin in güneyine, Tierra Del Fuego ve Ushuaia ya bir seyahat yaptım Bir gün, Ushuaia Limanı nda tekneleri seyrederek dolaşırken Buradan, yelkenli bir tekneyle çıkıp Cape Horn u geçmeyi, Drake Pasajı nda yüksek denizlerde yelken yapmayı ve Antarktika ya gitmeyi! hayal etmiştim Bir zaman sonra, 2011 de bir Atlantik geçişi yaptım ama yine tatmin olmadım Antarktika hedefimi, hayalimi hiç bir zaman kaybetmedim, hep fırsat kolladım 2013 Eylül Ayı içinde bir gün ofiste çalışırken, birden neyi ne zaman yapabileceğim üzerine kafa yormaya başladım Doğal olarak aklımda Hayalimi ertelemeli miyim yoksa imkân yaratıp gerçekleştirmeli miyim? sorusu belirdi İmkanlarımı zorlayıp, hayalimin peşinden gitmeye karar verdim! İlk hedefim Antarktika diye düşünürken, Drake Pasajı nda yelken seyrinin heyecanı da üstüne katılınca, bu seyahati hemen gerçekleştirmeye karar verdim. Hemen internette araştırma yapıp ocak ayında Ushuaia dan çıkabilecek her türlü yelkenli tekneye mail atmaya başladım.3 gün sonra Avusturalyalı Cath den mail geldi. Bütün bir mailin özeti aslında, neden Antarktika? sorusuydu. Buna cevaben, kükreyen kırkların güneyinde yelken yapmayı istediğim i yazmamla birlikte Antarktika maceram başlamış oluyor Çocukken herkes gibi masallar dinlerdim, bazen o masal alemine dalar, orada kendimi kaybederdim. Büyüdüm denizi öğrendim.
Büyüklerimden deniz hikayeleri dinlemeye başladım. Bu hikayelerde hep büyük denizler, azgın dalgalar, güzel doğa betimlemeleri vardı. Bir zaman sonra hikayeleri dinlemektense hikayenin içinde olmak gibi bir saplantıya tutuldum. Bu yüzden Drake Pasajında yelken yapmak ve Antarktika yı görmek istedim. Hiç bir ülkeye bağlı olmayan tek kıta. Bu arada coğrafya bilgimizi de tazeliyelim. Dünyada ki 7 kıtadan biri. Yaklaşık 50 ülkelik bir üyeler topluluğundan oluşan bir komisyonca belirlenen kurallar dahilinde turistik geziler ya da araştırma üsleri için herkese açık. Biz Türkiye olarak üye değiliz. Şimdilerde Osman Atasoy un üye olmak ve bir üs kurmak la ilgili bir girişimi var.deniz kıyısı boyunca balinalar,penguenler,fırtına kuşları ve foklardan oluşan bir hayat var.kıyıdan iç bölgelere geçtikçe hayat yok.sadece bilimsel araştırma için kurulan birkaç üs. Bir ay boyunca tanımadığınız farklı kültürlerden insanlarla beraber yaşamak, onlarla beraber heyecanı, mutluluğu ve korkuları paylaşmak farklı bir duygu olarak hatıralarımda yerini aldı. Şimdi düşününce bu seyehat boyunca aklımda kalan en önemli hatıralardan birkaç hikayeyi günlüklerimden aktarayım: En tehlikelisi ilk gece Drake pasajı geçişinde oldu. 04.01 Cumartesi Drake passage
Nöbete geçtim her şey sakin,cath ve Jeklin le sohbet edip 03:00 da Darrel a nöbeti devredip yatmaya gittim.tam yatmışken teknenin haddinden fazla yatmaya başladığını hissettim,her iki tarafta da yalpaya düşüyordu.hemen kalkıp ne olduğuna baktım,yardım gerekmediğini rüzgarın değiştiğini söylediler.tekrar yattım 10 dakika geçti daha çok pandule düşmeye başladık, bu arada burnuma gaz kokusu geldi,herkes ayakta fakat kimse hissetmediğinden Jeklin le gaz kokusu alıp almadığını sordum o da aldığını söyleyince,hemen yataktan aşağı fırladım,acilen dışarıdan gazı kapatmalarını söyledim,her şeyden daha önemliydi ve lamba yakmaya çalışan Kevin i uyarıp kesinlikle lamba yakılmamasını söyledim.yukarıda ise Cath ve Darel dışarıda bi rşeylerle uğraşıyorlardı ve içeride olanların farkında değillerdi,sorduğumda yardım istemediklerini ana yelken iskotasının koptuğunu söylediler.en tehlikeli olay Aerorig sadece ana yelken iskotasıyla kontrol ediliyor,ana direk her yöne dönüyor bu arada hava 35-40 knt ları buldu.hemen üzerimi giyip ana yelkene kılavuz çeken darella yardım edip asılarak vinçe almaya çalışıp başardık,cath e de gazı kontrol etmesi için içeri gitmesi gerektiğini söyledim.uzun uğraşlara kılavuz ve yeni iskota donatıp ikinci camadan vurup normale döndü. Elimi kaldıracak halim yokken bir anda vücudum nasıl adrenalin üretmişse halata çıplak elle var gücümle sarılmamı ben de hayretle karşıladım.bunun acısı sonra çıkmazsa iyi.tüpün arkasından gaz borusu kopmuş ve komple tüp gazı içeriye veriyormuş, ucuz atlattık.bu arada tuvalet de arızalandı:- )))Saat 04:46 tekrar yatağa geldim. Antarktika dasınız suyunuz sınırlı, tuvaletlerde sorun
var, kaynakları idareli kullanmak zorundasınız ve size bir günlük hediye verilmek istenirse ne dilersiniz Hani televizyonda survivor yarışmasında kazananlara bazen ödül veriyorlar ya şimdi öyle bir şey hayal edin. 08:50 uyandım Donald kokpitte oturuyor gece olanları hiç duymamış ona hikayeyi anlattım şaşkınlıkla dinledi birden önümüzdeki buzulun arkasında dün gece AIS den gördüğümüz 192 metrelik kocaman yolcu gemisi seabourn quest duruyordu, teknedeki misafirlerini penguenleri görmeleri için karaya taşıyorlardı. Don a dönüp şakayla kaptana söyledim bize bot gönderecek kahvaltıya çağıracak dedim ve gülüştük. Aradan 15 dakika geçti ve gerçekten bir zodiac bot önce Polo Flat e uğrayıp sonra bize geldi, dışarı çıktım gerçekten de kaptanın bizi gemiye davet ettiğini, tüm ihtiyaçlarımızı karşılayacaklarını, gelirsek bizi alacaklarını söyleyince şaşkınlıkla bakakaldım Don a ettiğim şaka gerçek oldu teknedekiler daha uyanmadığından onları uyandırıp haber verdim, Don, Cath, ben ve Polo Flat ten Mike ile Patrick 15 dakika sonra kendimizi botla gemiye doğru yol alırken bulduk Önce köprüde kaptanla tanışıp sohbet ettik, bizi çok içten karşılayıp bize 425 numaralı odayı tahsis etti, banyo ve her türlü ihtiyaçlarımız burada giderdik.3 gündür iki tuvaletimizde de problem olduğundan, çalışır durumdaki bu tuvalet bizi bir hayli heyecanlandırdı:-)))sonra salona gidip Avusturalyalı Erik ve eşiyle sohbet edip kahve keyfi yaptık,( bu arada dbl oda 70000 USD mış) sonrasında da kaptanın davetiyle öğle yemeğine kaldık. Yanımıza hediye olarak da her tekneye ayrı meyve ve şarap verdiler. Ayrıca her türlü isteklerimizi tedarik edeceğini söyleyen kaptan Larson inanılmazdı. Bizim ihtiyacımız yoktu ama Polo Flat in su ve yakıt ihtiyaçlarını karşıladılar. Bu onlar için mucize gibiydi, bir gün önce bu ihtiyaçlarını biz karşılaşacaktık, şimdi gemiden onlara botla servis yapılıyordu:-))) Gemi içinde gezerken insanların bize olan bakışları karşısında kendimizi
yaban hayattan kopup gelen yabancılarmış gibi hissettik. Herkes bize dönüp siz o yelkenli tekneden gelenlersiniz değil mi? diye sorup sohbet etmek istiyordu. Danimarkalı kaptan Larson davetimiz üzere saat13:00 da bizi ziyaret etti. Anlattığına göre 1996 da Antarktika da çalıştığı keşif gemisiyle Bezorg isimli bir teknede çok kötü bir ünü olan Norveç li kaptanın yanındaki iki Arjantinliye rastlar. Onların tekne içindeki sefil hallerini görünce, onları ülkelerine götürmeye karar verir ve bundan sonra da ne zaman etrafta yelkenli bir tekne görse yolcularının ihtiyaçlarını sormadan geçemez. Bunun nasıl bir mucize olduğu anlatılamaz. Yokluğun içerisinde bir anda her türlü konforunuz var. Kaptan Larson a gerçekten içten misafirperverliği için tüm denizciler adına teşekkür ettik..böyle kaptanlar denizlerde her zaman lazım En son Donald a dönüp bak bugün pazardı sizi gemide ağırladım, benim sıram geçti haftaya sıra sende deyip gülüştük