ENÜREZİS (ALT ISLATMA)
ENÜREZİS M.Ö. 1550 yılından kalma papirüslerde gece işemelerinden söz edilmektedir. Yunanca Enourein (idrar yapmak) sözcüğünden türetilmiştir.
TANIMLAR: Enürezis: Uygun olmayan yaşta (genellikle 5 yaşın üzerinde), sosyal açıdan uygun olmayan yer ya da zamanda, istemsiz olarak ortaya çıkan, mesanenin tam boşalması ile sonlanan idrar kaçırmadır. Enürezis nokturna: Uykuda yatağın ıslanmasına neden olan, mesanenin tam boşalması ile sonlanan idrar kaçırmadır.( ayda 2 kezden fazla)
GÖRÜLME SIKLIĞI: 5 yaşında :%15-20 10 yaşında:%5 Ergenlerde:%1 Her yıl çocukların %15 i kendiliğinden kuru kalır. Enürezis nokturnada: erkek/kız:2/1 % 80 i primer, %20 si sekonder Düşük sosyoekonomik toplumlarda, eğitim düzeyi düşük ve kalabalık ailelerde daha sık Her iki ebeveynde öykü varsa %75 Bir ebeveynde öykü varsa %45 Ebeveynlerde öykü yoksa %15
NEDENLERİ: 1-Nörofizyolojik olgunlaşmada gerilik 2-Gelişmede gerilik 3-Genetik faktörler 4-Uyku bozuklukları 5-Psikolojik faktörler 6-Organik sebepler: *Üriner sistem enfeksiyonu *Genitoüriner anomali(mesane boyun darlığı vb. ) 7-Diğer nedenler *Nörolojik sistem bozukluğu *Gıdalar *Parazit
TEDAVİ: 5 yaşındaki enüretiklerin çoğu 8 yaşına dek kendiliğinden düzelir. Enürezis 7 yaşın altında çocuğun sosyalleşmesini etkilemez. Tedavi başarısı için hasta isteği ve işbirliği önemlidir. Bu nedenlerle 7-8 yaşlarında tedaviye başlamak uygun olacaktır. Ergenlerde tedavisiz yaklaşım uygun değildir: Kendiliğinden iyileşmeyi beklemek kaygıyı artırır, kimlik gelişimini ve sosyalleşmeyi olumsuz etkiler, psikososyal olgunlaşma tamamlanamaz % 1-2 hastada spontan düzelme olmaz ve erişkin hayatta enürezis devam edebilir.
DAVRANIŞ TEDAVİSİ: Ergenin utanmadan, suçlanmadan yakınmasını söyleyebilmesi için fırsat verilmelidir. İdrar kaçırmanın istemsiz bir davranış olduğu, bu konuda kendisinin bir çok şey yapabileceği, kendisine yardım edileceği, seksüel işlev bozukluğuna yol açmadığı anlatılmalıdır. Ailelere davranışın istemsiz olduğu, kendiliğinden düzelmesini beklememeleri, fiziksel ceza uygulamaları anlatılmalıdır. Davranışçı yaklaşımla ilaç kullanmadan, ıslak gece sayısı %42 oranında azalır
DAVRANIŞ TEDAVİSİ: KAYIT TUTMA O Çocuğun sorumluluk alması ve bir takvim tutması sağlanır. O Birey sabah uyanınca odasına astığı takvim üzerinde gecenin kaydını tutar. O Motivasyon tekniğinde çocuktan bir takvim tutması, her güne kuru yada ıslak anlamında bir işaret koyması beklenir. O İşaret kesinlikle çocuk tarafından konmalıdır. O Bunun amacı motivasyon yanı sıra çocuğun tedaviye katılması ve sorumluluk almasıdır.
DAVRANIŞ TEDAVİSİ: ÖDÜLLENDİRME O Ceza yerine kuru kalkılan sabahlar için ödüllendirme tedaviyi olumlu etkiler. O Haftalık kontroller ile kuru günler çok ise çocuk ödüllendirilir. O Duygusal içeriği olan ödüller, oyuncak gibi somut ödüllerden daha etkilidir.
DAVRANIŞ TEDAVİSİ: SIVI KISITLAMASI VE GECE UYANDIRMA; O Akşam yemeğinin susatmayacak nitelikte olması, yemekten sonra sıvı kısıtlaması gece idrarını azaltır. O Bu konuda çocukla anlaşmak ve yeni bir inatlaşma odağı haline getirmemek önemlidir. O Uyuduktan 1-1.5 saat sonra tam uyandırılarak tuvalete götürülür. O Gece boyunca pek çok kez uyandırmak uyku sağlığı için kötü ve gereksizdir. O Gecede 4-5 kez gibi sık sık uyandırmanın uyku hijyenine uygun olmadığı ve tedaviye katkısı olmayacağı aileye anlatılmalıdır. O Ancak işeme her gece sabaha karşı oluyorsa, bundan 0,5 veya 1 saat öncesinde, ikinci kez uyandırılarak tuvalete götürülmesi uygun olabilir.
DAVRANIŞ TEDAVİSİ: SIVI ALIMININ DÜZENLENMESİ : O Genel düşüncenin aksine sıvı kısıtlaması hem etkisizdir, hem de çocuğun susuz kalmasına yol açacaktır. O Yapılması gereken günlük sıvı alımının düzenlenmesidir. Bunun için çocuğun vücut ağırlığına göre günlük total sıvı ihtiyacı hesaplanmalı (1500 ml + 24 ml/kg), mevsime ve aktivitesine göre bu değer modifiye edilmeli ve sıvı alımının gün içindeki uygun dağılımı sağlanmalıdır. O Total sıvının % 40 ı sabah, %40 ı öğleden sonra ve %20 si akşam (saat 17:00 den sonra) alınmalıdır.
AİLE DESTEĞİ: O Çocuğun işemesine karşılık ailenin duygu, düşünce ve davranışları incelenmelidir. O Aile öfke, utanç, usanç duyabilir, çocuğu cezalandırabilir, utandırabilir, kardeşleri ve arkadaşları ile kıyaslayabilir. O Bazı aileler de bez bağlayarak enürezis i destekleyici bir tutum sergileyebilir.
AİLE DESTEĞİ: O Cezalandırıcı ya da destekleyici tutumlar hatalı olup, aileye cezanın da sevecenlikle ödüllendirmenin de hatalı olduğu anlatılmalıdır. O Aile içi ilişkiler çevresinde enürezis e çözüm aramak, diğer tedavi yöntemlerinin etkisini artırabilir.
ENKOPREZİS
Normal Dışkılama O Anne sütü alan bebekler günde 7-7 günde bir O 4. ayda günde 2 O 4 yaşında günde 1 O Erişkinde günde 3 - haftada 3 kez dışkılama olur
Enkoprezis tanısı için: O 1-İstemsiz ya da amaçlı olarak, yineleyen bir biçimde dışkının uygunsuz yerlere (Örn. Giysilerin ya da döşemenin üstüne yapılması) O 2-En az 3 ay süreyle ayda en az bir kere böyle bir olayın olması O 3-Takvim yaşının en az 4 olması(ya da eşdeğer bir gelişim düzeyi) O 4-Bu davranışının sadece bir maddenin ya da genel tıbbi bir durumun doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı olmaması
ENKOPREZİS NEDENLERİ: 1-Fizyolojik etkenler: O Kabızlık O Tuvalet eğitiminin verilmemesi veya tamamlanmaması O Tuvalet alışkanlığının gelişmemiş olması O Depresyon 2-İlişkisel etkenler: Ebeveynden kaynaklananlar: O Babanın uzaklığı O Annenin ise nevrotik özellikleri ( annenin tuvalet eğitimindeki ya aşırı katı tutumu ya da aşırı gevşek ve aldırmaz tutumu) Çocuktan kaynaklananlar: O Nörolojik, bilişsel ve fiziksel gelişme gerilikleri O Tuvalet ve tuvalete gitme ile ilgili mantık dışı fantezi ve korkular O Çocuğun genel olarak inatçı tutumu içinde tuvalet eğitimine de direnmesi
ENKOPREZİS NEDENLERİ: 3-Çevresel etkenler: O Aile içi bozuk etkileşim O Anne-çocuk ilişkilerindeki bozukluklar O Aile dışı diğer çevresel etkenler O Çocuğun ya da birincil bakım veren kişinin önemli hastalıkları O Çocuğun stres olarak algılayabileceği önemli değişiklikler O Çocuk ve aileyi etkileyen önemli yaşam olayları 4-Organik nedenler: O Anal ya da dışa atım dinamiklerindeki bozukluklar O Gastrointestinal enfeksiyonlar
SIKLIK: O 5 yaşında %3 O 7 yaşında %1.5 O 12 yaşında %0.8 olarak bildirilmektedir. O Erkek populasyonda % 1 3 arasındadır. O Erkek / Kız : 6/1 dır.
BELİRTİLER: OGaita tutamama ve elverişsiz ortamda gaita kaçırma OKarın ağrısı, iştahsızlık OAnoreksi Oİshal OFiziksel aktivitede azalma OEnürezis OKızarma OÇömelme OBacaklarını birleştirme OAğlama,bağırma
TEDAVİ O KOLONU BOŞALT VE BOŞ TUT TEKNİĞİ Amaç: Enkoprezizinin önlenmesi düzenli barsak hareketi ve tuvalet alışkanlığının sağlanmasıdır. Ailenin desteği sağlanmalı ve eleştirinin azaltılması, cesaretinin kırılmaması önemlidir. Anne baba ve çocuk beraber ele alınmalıdır.
TEDAVİ Psikolojik Destek ve Eğitim: O Çocukların %78 i eğitimsel, davranışsal ve fizyolojik girişimlere yanıt verirler. O Ailedeki sorunların ya da gerginliklerin giderilmesi (enkoprezis istem dışıdır, ailenin ve çocuğun suçu değildir) O Takvim tutma O Barsak Alışkanlığı Eğitimi:Pozitif ödül sistemi kullanılabilir. O Lifli besinlerle diyet
TIRNAK YEME
TIRNAK YEME O Tırnak yeme, çocuklukta ve ergenlik çağında çok görülen bir alışkanlıktır. O Tırnak yeme gergin ve kolayca heyecanlanan çocuklarda görülmektedir. O Tırnak yeme alışkanlığı genellikle 3-4 yaşlarından sonra görülmeye başlar. (Çok ender olarak 5 aylık gibi erken bir dönemde görülebilir)az rastlanan bir durum olsa da çocuklarda 15-20 aylık gibi erken dönemlerde görülmüştür. O Çocukların yaklaşık üçte birinin bu alışkanlığı olduğu sanılmaktadır. Bu alışkanlık ergenlikte, dahası yetişkinlikte bile sürebilir.
TIRNAK YEME O Tırnak yeme bir güvensizlik belirtisi olarak kabul edilir. O Huzursuz çocuklarda sıklıkla rastlanır. O Evdeki mevcut gerilimleri azaltmaya yönelik çocuğun kendince gösterdiği bir çaba olabilir. O Bazen de ruhsal gerilim, sıkıntı veya saldırganlık duygularının açığa vurulmadığı durumlarda, çocuğun kendi kendine yönelik saldırganlık dürtüsünün bir belirtisi olarak kabul edilir.
TIRNAK YEME O 7-8 ve daha ileri yaşlarda da görülebilen tırnak yeme, özellikle çocukların elleriyle herhangi bir iş ya da oyunla uğraşmadığı zamanlarda görülmektedir. Bu hal çocuklarda genelde uyku bozuklukları ve davranış bozuklukları ile beraber bulunur. O Tırnak yeme, sinirli çocuklarda ve dişlerin çıkmaya başladığı dönemlerde de görülebilmektedir. Aşırı bastırıcı bir anababa veya sert bir öğretmenin etkisinde kalan çocuklarda daha sık rastlanır.
TIRNAK YEME O Çocukların %33 de tırnak yeme davranışı görülür. Bu oran erken ergenlik çağına kadar sürer. Ergenlik çağında tırnak yiyen çocukların sayısı %40-45 e yükselir. Yani ergenlik çağına doğru çocukların hemen hemen yarısı tırnak yeme davranışı gösterir. Bunun nedeni olarak gençlerin çevreden onay görmemeleri olarak değerlendirilebilir.
TIRNAK YEME O Ayrıca tırnak yiyen çocukların ailelerinin çoğunda tırnak yiyenlere rastlanmaktadır. Bunun içinde tırnak yemenin bir taklit olduğu ve büyükleri taklit etmek suretiyle öğrenildiği ileri sürülmektedir. Ergenlik çağında sosyal onay görenlerin çoğu bu alışkanlığı terk etmektedir. Tırnak yemek bazen ayak parmaklarını ısırmakla ve ayak tırnaklarını el parmaklarıyla yakalama ile ilişkili görülmektedir. Ayak parmağı tırnağının yenilmesi ve ısırılması hemen hemen sadece kızlarda görülmektedir.
TIRNAK YEME O Tırnak yeme, çocuğun yaşamında hangi dönemde ortaya çıkmış olursa olsun kesinlikle bir uyum ve davranış bozukluğu olarak kabul edilir. Mutlaka altında yatan sebepler tespit edilerek ortadan kaldırılmalıdır. O Aile içinde aşırı baskılı ve otoriter bir eğitimin uygulanması, çocuğun sürekli azarlanarak eleştirilmesi, kıskançlık, yetersiz ilgi ve sevgiyle sıkıntı ve gerginlik tırnak yemeye neden olan başlıca etkenler arasında sayılabilir.
TIRNAK YEME O Ruhsal gerilim, sıkıntı veya saldırganlık duygularının açığa vurulmadığı durumlarda çocuğun kendi kendine yönelik saldırgan dürtüsünün bir belirtisi kabul edilir. Yerleşik hal alması önemli ruhsal sorunlar olduğuna işaret eder. O Ayrıca çocuğun karşılaştığı ve çözemediği korku, kaygı ve endişeler, yalnızlık ve aşağılık duygusu, arkadaşlarının ilgisini kaybetme korkusu, çocuğun aile içindeki huzursuzluğu, kardeş kıskançlığı annebabanın aşırı disiplinli ve kaygılı olması da başlıca sebeplerdendir.
TIRNAK YEMENİN NEDENLERİ O Ailedeki büyüklerde tırnak yiyen varsa çocuk onları taklit edebilir. O Çocuğun baskı altında yetiştirilmesi, O Tırnak yeme huyundan vazgeçirmek için uygulanan sert tedbirler, O Çocuğun kapasitesinden fazla ders, iş ve görev ile yükümlü ve sorumlu tutulması (ilköğretim okullarının birinci sınıflarında verilen aşırı ev ödevleri gibi). O Ergenlik çağındaki gençlerin arkadaşları ve başkaları yanında davranışları bakımından tenkit edilmesi, başkalarına örnek gösterilmesi ve sık sık eleştirilmesi. O Mide ve bağırsak bozukluklarından doğan sıkıntılar nedenler arasında sayılabilir.
TIRNAK YEMENİN NEDENLERİ O Anne babanın yaşantısı da önemli bir etkendir. Anne baba geçimsizlikleri anne babanın sık sık kavga etmesi ailedeki sorunlar çocuklarda tırnak yeme gibi davranışlara neden olur. O Anne babanın aşırı kaygılı olması çocuğu aşırı derecede koruyup kollaması ayrıca anne babanın çocuklar arasında ayrım yapması çocuklar arasında kıskançlığa yol açar. Bu da dolaylı şekilde kendini tırnak yeme olarak gösterir. O Ayrıca tırnak yeme davranışı olaylara bağlı olarak gelişebilmektedir. Çocuğu tedirgin eden herhangi bir olay veya çevrede onun için hoşnutsuzluk yaratacak herhangi bir durum bu davranışı göstermesine yol açabilir.
TEDAVİ VE ÖNLEME O En etkili yöntem 3-4 yaşlarına kadar bu alışkanlığın anne baba tarafından görmezlikten gelinmesidir. Daha sonra bu alışkanlık devam ederse; O Çocuğun gerginlik ve uyumsuzluk nedenleri iyice araştırılmalı ve bunlar saptanarak çözüm getirilmeli, O Çocuğu azarlamak, korkutmak, ceza vermek gibi zorlayıcı yöntemlerin uygulanması yararlı olmamaktadır. Hatta kimi zaman daha ağır duygusal problemlerin çıkmasına neden olabilir. O Çocuğu bu alışkanlıktan vazgeçmesi için zorlamamalıdır. O Çocukları korku kaygı yaratacak durumlardan uzak tutmak gerekir. Küçük çocukların kaygı korku verici televizyon filmlerini izlemeleri, kavgalı olaylarda bulunmaları çocuğu heyecanlandıracağı için sakıncalıdır.
TEDAVİ VE ÖNLEME O Çocuğun gururunu okşayarak, tırnak yemenin onu ne denli çirkin yapabileceği telaşsız bir biçimde anlatılmalıdır. O Tırnak yiyen çocuklara geceleri yatarken eski hafif pamuk eldivenleri giydirmek. Ayak parmağını yiyenler için uzun pijamalar giydirilmesi yararlı olur. Böyleleri için yumuşak çorap giydirerek yatırmak da faydalı olur. Çocuk gece tırnaklarını yemek veya ısırmak istediğinde hatırlatıcı olması bakımından yararlı olabilir. O Parmak ucuna ya da tırnağa acı, zararsız bir madde sürülebilir. Bu hem acıtıcı hem de ağza götürürken hatırlatıcı olması bakımından terk etmede yararlı olabilir. Kızların tırnaklarına oje sürmeye başladıktan sonra tırnak yeme alışkanlıklarını terk ettikleri görülmüştür.
TEDAVİ VE ÖNLEME O Özelikle kız çocukları için manikür malzemesi alınarak, tırnaklarını manikürlü ve yenmiş biçimleri onlara gösterilmelidir. O Çocukları ara sıra başarılarından dolayı ödüllendirme bazı durumlarda yarar sağlayabilir. Ancak bunun kısıtlı ve uygun şekilde kullanılması gerekir. Aksi takdirde çocuk yeni ödüller almak için bunu kullanabilir. O Tırnak derin kesilebilir. Çocuğun kendi tırnak bakımıyla uğraşması da yararlı olabilir. Bunun içinde çocuğa manikür ve pedikür malzemeleri alınabilir. O Dış etkenler çocuğun bu alışkanlıktan vazgeçmesine fazla etkili olmamakla bazı hallerde alışkanlığın kökleşmesine ve başkalarını kızdırmak ve huzursuz etmek için bir araç olarak kullanılmasına neden olmaktadır. O Oyun, spor gibi etkinliklere katılımının sağlanması O Kendini serbestçe ifade etmesine imkan sağlanması
TEDAVİ VE ÖNLEME O Tırnak yeme çocuğun hoşnut olmadığı durumlarda ortaya çıkar. Çocuk içinde bulunduğu gerilimden kurtulmak için buna başvurur. Çocuğa doğrudan yapılan ikazlar durumu düzeltmez. Çocuğu üzen durumu bulup ortadan kaldırmak gerekir. Onun dikkatini dolaylı olarak başka bir yöne kaydırmak yararlı olacaktır. Eline bir oyuncak veya bir kitap verilebilir. O Bazı aileler çocuktan yapabileceğinin üzerinde işler bekleyerek onu bu tip bir gerginliğe sokmuş olabilirler. Bu tip beklentilerden vazgeçip, daha gerçekçi olunmalıdır. Kimi çocuklar da büyüklerin dikkatini çekmek için bu durumlara başvurabilirler. Böyle bir durumda çocuklarla yeterince ilgilenerek onların bu ihtiyaçları giderilmelidir.
TEDAVİ VE ÖNLEME O Tırnak yemenin terkedilmesi için azarlama, cezalandırma, gibi zorlayıcı yöntemler uygulanması yararlı olmamaktadır. Hatta diğer bazı ruhsal ve duygusal problemlerin çıkmasına neden olabilmektedir. O Çocuklara heyecanlı anlarda sakız çiğnetmek, sinema, televizyon seyrederken, radyo ve konser dinlerken onun ağzını, çiğneyecek bir şeylerle meşgul etmek, tırnak yemenin ve ısırmanın yerine geçecek, küçük bir etkinlik olabilir. O Son olarak çocuğun kendine güven duyması sağlanmalıdır. Alışkanlığı bırakmak isteyen çocuk çocuğa yeterli güven verilirse daha çok çaba harcayabilir. Oysa onu eleştirmek, yargılamak gibi davranışlar çocuğun bu davranışını ailesine adeta bir silah olarak kullanmasını da sağlayabilir.