MİKRO EKONOMİ PERAKENDE SATIŞ VE MAĞAZA YÖNETİMİ ÖNLİSANS PROGRAMI ÖĞR.GÖR. ZEKAİ ÜNAL YRD.DOÇ.DR. ATA ŞENLİKÇİ

Benzer belgeler
İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı Ekonomide Kıtlık ve Tercih

TEMEL EKONOMİ 1. GİRİŞ

2018/1. Dönem Deneme Sınavı.

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR

1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

İktisada Giriş I. 17 Ekim 2016 II. Hafta

2.BÖLÜM ÇOKTAN SEÇMELİ

iktisaoa GiRiş 7. Ürettiği mala ilişkin talebin fiyat esnekliği değeri bire eşit olan bir firma, söz konusu

1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU

İktisat Nedir? En genel haliyle İktisat bir tercihler bilimidir.

İçindekiler kısa tablosu

İKTİSAT BİLİMİ VE İKTİSATTAKİ TEMEL KAVRAMLAR

İKTİSADA GİRİŞ - 1. Ünite 4: Tüketici ve Üretici Tercihlerinin Temelleri.


GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI

BİRİNCİ SEVİYE ÖRNEK SORULARI EKONOMİ

Sermaye Piyasası Faaliyetleri İleri Düzey, Türev Araçlar, Kredi Derecelendirme ve Kurumsal Yönetim Derecelendirme Uzmanlığı Lisansı Eğitimi

EKONOMİK SÜREÇ İÇİNDE DEVLETİN FONKSİYONLARI KAMU HİZMETLERİ DIŞSALLIKLAR KAMU HARCAMALARININ ARTIŞINA YÖNELİK GÖRÜŞLER

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir.


Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

Ünite 3. Ana Ekonomik Sorunlar Ve Ekonomik Düzen. Büro Yönetimleri Ve Yönetim Asistanlığı Önlisans Programaı EKONOMİ. Ögr. Öğr.

Ekonomi Dersi (BSU 105) Doç. Dr. Türkmen Göksel e-posta: Ankara Üniversitesi / Siyasal Bilgiler Fakültesi / İktisat Bölümü

GENEL EKONOMİ VE MALİ SİSTEM GENEL EKONOMİ. Sermaye Piyasası Faaliyetleri Temel Düzey Lisansı Eğitimi MART 2011 TSPAKB

İktisada Giriş I. 31 Ekim 2016

ÜNİTE:1. İktisadın Temel Kavramlarına Giriş ÜNİTE:2. Arz, Talep ve Piyasa Dengesi ÜNİTE:3. Talep ve Arz Esneklikleri ve Uygulamaları ÜNİTE:4

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

Komisyon İKTİSAT ÇEK KOPAR YAPRAK TESTİ ISBN Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

Y R D. D O Ç. D R. M A H M U T M. B A Y R A M O Ğ L U

Ekonomi. Doç.Dr.Tufan BAL. 3.Bölüm: Fiyat Mekanizması: Talep, Arz ve Fiyat

İşletme - Ders 1. Temel Ekonomik Kavramlar

Bölüm 4 ve Bölüm 5. Not: Bir önceki derste Fiyat, Piyasa kavramları açıklanmıştı. Derste notlar alınmıştı. Sunum olarak hazırlanmadı.

Ekonomi Nedir? Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından. faydalanılmıştır.

Genel Ekonomi Ders Kodu: 1008 Sermaye Piyasası Faaliyetleri Düzey 3 Prof. Dr. Kerem Alkin

SAY 203 MİKRO İKTİSAT

Ekonomi I. Doç.Dr.Tufan BAL. 6.Bölüm: Tüketici Davranışı Teorisi

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. 1.DERS Şubat 2013

Devlet fiyat kontrolü ederek piyasaya müdahale edebilir. Bunun en temel 2 yolu vardır:

GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI

2016 YILI I.DÖNEM AKTÜERLİK SINAVLARI EKONOMİ

MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA)

2001 KPSS 1. Aşağıdakilerden hangisi A malının talep eğrisinin sola doğru kaymasına neden olur?

Mikroiktisat Final Sorularý

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR

Genel Ekonomi Ders Kodu: 1008 Sermaye Piyasası Faaliyetleri Düzey 3 Prof. Dr. Kerem Alkin

İKTİSAT. İktisata Giriş Test Dolmuş ile otobüs aşağıdaki mal türlerinden

İstihdam Faiz ve Paranın Genel Teorisi, makro iktisadın kökenini oluşturur.

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... XI BİRİNCİ BÖLÜM MAKRO İKTİSADA GİRİŞ

FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ

Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır.

1. Temel Kavramlar ve Tüketici Davranışı. 2. Arz,Talep ve Esneklik. 3. Üretim,Maliyetler ve Firma Davranışı. 4. Mal ve Faktör Piyasaları

1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

İKT101U İKTİSADA GİRİŞ

Doç.Dr.Gülbiye Y. YAŞAR

Dersin Kaynakları. Ġktisat I. Ekonomi... Kıtlık...

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI

İktisada Giriş I. 17 Ekim 2016 II. Hafta

SAY 203 MİKRO İKTİSAT

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii. KİTABIN KULLANIMINA İLİŞKİN BAZI NOTLAR ve KURUM SINAVLARINA İLİŞKİN UYARILAR... 1 BİRİNCİ BÖLÜM İKTİSATIN TEMELLERİ

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM EKONOMİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜK TEORİSİ

EKONOMİ (İKTİSAT) BİLİMİ

TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİNİN ULUSLARARASI BOYUTU

BÖLÜM 9. Ekonomik Dalgalanmalara Giriş

Bir ülkenin sınırları içinde belirli bir yılda üretilen nihai malların ve hizmetlerin, üretildikleri yılın piyasa fiyatları üzerinden değerine

Ders İçeriği (2. Hafta)

TAM REKABET PİYASASINDA DENGE FİYATININ OLUŞUMU (KISMÎ DENGE)

Adı Soyadı: No: Saat: 08:30

ÜRETİM ve MALİYETLER. Üretim Fonksiyonu Kısa Dönemde Üretim Fonksiyonu. Doç.Dr. Erdal Gümüş

Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi


İKT 207: Mikro iktisat. Faktör Piyasaları

SORU SETİ 10 MALİYET TEORİSİ - UZUN DÖNEM MALİYETLER VE TAM REKABET PİYASASINDA ÇIKTI KARARLARI - TEKEL

Ekonomide Uzun Dönem. Bilgin Bari İktisat Politikası 1

SERMAYE VE DOĞAL KAYNAK PİYASALARI 2

Editörler Yrd.Doç.Dr. Bülent Altay & Yrd.Doç.Dr. Temur Kurtaslan GENEL EKONOMİ

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Mali Hukuk Bilgisi Dersleri

6. Tüketici Davranışları ve Seçimleri 6.1. Tüketici Kuramına Giriş 6.2. Tüketici Dengesi. Ders içeriği (6. Hafta)

Talep ve arz kavramları ve bu kavramları etkileyen öğeler spor endüstrisine konu olan bir mal ya da hizmetin üretilmesi ve tüketilmesi açısından

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

TARIM EKONOMİSİ ve İŞLETMECİLİĞİ. Dr. Osman Orkan Özer

Ünite 14 MİLLİ GELİR. Prof. Dr. İsmet BOZ

Ders içeriği (3. Hafta)

Dış Ticaret Politikası. Temel İki Politika. Dış Ticaret Politikası Araçları Korumacılık / İthal İkameciliği

İKTİSADA GİRİŞ I. Yrd. Doç. Dr. Yeşim ALİEFENDİOĞLU A.Ü. Uygulamalı Bilimler Fakültesi Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Bölümü

Orta Vadede (Dönemde) Piyasa Dengesi:

3. BÖLÜM DÖVİZ PİYASASI

KAMU YÖNETİMİ LİSANS PROGRAMI

Ekonomi II. 13.Bölüm:Makroekonomiye Genel Bir Bakış Doç.Dr.Tufan BAL

İKTİSAT ECONOMICUS TAMAMI ÇÖZÜMLÜ SORU BANKASI DİLEK ERDOĞAN KURUMLU TEK KİTAP. Mikro İktisat Makro İktisat Para-Banka-Kredi Uluslararası İktisat

Selçuk Üniversitesi 26 Aralık, 2013 Beyşehir Turizm Fakültesi-Konaklama İşletmeciliği Genel Ekonomi Dr. Alper Sönmez. Soru Seti 3

EKONOMİ SORULARI VE CEVAPLARI

1.BÖLÜM GENEL TANIMLAR

A İKTİSAT KPSS-AB-PS/2007

1. Bir ekonomide belli bir dönemde üretilen bütün nihai mal ve hizmetlerin piyasa değerine ne ad verilir?

AZALAN VERİMLER KANUNU

Transkript:

MİKRO EKONOMİ PERAKENDE SATIŞ VE MAĞAZA YÖNETİMİ ÖNLİSANS PROGRAMI ÖĞR.GÖR. ZEKAİ ÜNAL YRD.DOÇ.DR. ATA ŞENLİKÇİ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ 1

İÇİNDEKİLER MİKRO EKONOMİ 1. Ekonomi Bilimi 1.1. Mikro Ekonomi 1.2. Makro Ekonomi 1.2.1. Dünya Ekonomisinin Tarihsel Gelişimi 2. İktisadi Sistemler 2.1.1. Kapalı Ekonomik Sistemler 2.1.2. Mübadele Ekonomisi Sistemleri 2.1.3. Kapitalist Piyasa Ekonomisi(Kapitalizm) 2.1.4. Karma Ekonomik Sistem 3. Mikro Ekonominin Temel Kavramları 3.1. İhtiyaç 3.2. Fayda 3.3. Fiyat 3.4. Değer 3.4.1. Kullanım Değeri 3.4.2. Mübadele (Değişim) Değeri 3.4.3. Değer Paradoksu 3.5. Mal ve Hizmet 3.5.1. Serbest Mallar 3.5.2. Ekonomik Mallar (Kıt Mallar) 3.5.3. Özel Mallar 3.5.4. Kamusal Mallar 4. Fiyatlar Genel Düzeyi 4.1. Enflasyon ve Deflasyon 4.1.1. Enflasyon 4.1.2. Deflasyon 4.2. Döviz Kuru(kambiyo kuru, parite) 4.3. Devalüasyon ve Revalüasyon 4.3.1. Devalüasyon 4.3.2. Revalüasyon 4.3.3. Para İkamesi (Dolarizasyon) 2

5. Fiyat Teorisi 5.1. Firma Dengesi 5.2. Tüketici Dengesi 5.3. Piyasa Dengesi 6. Üretim ve Maliyetler 6.1. Firma Maliyetleri 6.2. Toplam Maliyet 6.3. Toplam Sabit Maliyet 6.4. Toplam Değişken Maliyet 6.5. Ortalama Toplam Maliyet(ortalama maliyet veya birim maliyet) 6.5.1. Marjinal Maliyet 6.6. Tam Kapasite 6.7. Ölçek Ekonomileri(İçsel Ekonomiler) 6.8. Dışsal Ekonomiler 7. Üretim ve Üretim Faktörleri 7.1. Üretim 7.1.1. Üretim Olanakları Eğrisi 7.2. Üretim Faktörleri 7.3. Gayri Safi Milli Hasıla 8. Fiyat Mekanizması: Arz, Talep Analizi ve Fiyat 8.1. Arz 8.2. Talep 8.3. Talebi ve Arzı Etkileyen Bağımsız Değişkenler 8.3.1. Talebi Değiştiren Faktörler 8.3.2. Arzı Etkileyen Faktörler 8.4. Arz-Talep Dengesi 8.4.1. Arz Fazlası 8.4.2. Talep Fazlası 9. Üretici-Tüketici Rantı 9.1. Toplam Arz-Toplam Talep Eşitliği 9.2. Arz-Talep Kaymaları 9.2.1. Altın Kural 9.2.2. İkame Etkisi 9.2.3. Gelir Etkisi 3

10. Mal ve Hizmet Piyasaları 10.1. Tam Rekabet Piyasasının Özellikleri 10.1.1. Piyasada Çok Sayıda Alıcı ve Satıcının Bulunması 10.1.2. Malım Homojen Olması 10.1.3. Alıcı ve Satıcıların Piyasaya Uygun Tam Bilgi Sahibi Olması 10.1.4. Piyasaya Giriş ve Çıkışın Serbest Olması 10.2. Monopol(tekel) Piyasa 10.3. Monopolcu(tekelci) Rekabet Piyasası 10.4. Oligopol Piyasası 10.4.1. Ölçek Ekonomileri 10.4.2. Piyasaya Girmek 10.4.3. Karşılıklı Bağımlılık 10.4.4. Fiyat Katılığı ve Fiyat Dışı Rekabet 10.4.5. Birleşmeler Yoluyla Büyüme 11. Faktör Piyasaları 11.1. Faktör Talebi, Arzı ve Fiyatı 11.2. Firmanın Faktör Talebinde Değişmeler 11.3. Farklı Piyasalarda Emek ve Ücret 11.3.1. Emek ve Ürün Piyasalarında Tam Rekabet Olduğunda 11.3.2. Ürün Piyasasında Tam Rekabet, Emek Piyasasında Monopson Olduğunda 11.3.3. Ürün Piyasasında Tam Rekabet, Emek Piyasasında Monopson Olduğunda 11.3.4. Ürün Piyasasında Tam Rekabet, Emek Piyasasında Monopson-Monopol (iki taraflı monopol) Olduğunda 11.3.5. Emek Piyasasında Tam Rekabet, Ürün Piyasasında Monopol Olduğunda 12. Sermaye ve Faiz 12.1. Doğal Kaynak ve Rant 12.1.1. Tükenmeyen Doğal Kaynaklar 12.1.2. Tükenebilir Doğal Kaynaklar 12.2. Tükenebilir ve Tükenmeyen Kaynaklar İçin Rant 4

12.2.1. Tükenmeyen Doğal Kaynaklar İçin Rant 12.2.2. Tükenebilir Doğal Kaynaklar İçin Rant 12.2.3. Ekonomik Rant 13. Girişimcilik ve Kâr 13.1. Yenilik Teorisi 13.2. Risk ve Belirsizlik Teorisi 13.3. Monopol Teorisi 13.4. Karın Ekonomideki Önemi 14. Gelir Dağılımı 14.1. Fonksiyonel Gelir Dağılımı 14.1.1. Marjinal Verimliliği Göre Gelir Dağılımı Teorisi 14.2. Kişisel Gelir Dağılımı 14.3. Diğer Bazı Gelir Dağılımları 5

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MİKRO EKONOMİ ÖĞR.GÖR. ZEKAİ ÜNAL YRD.DOÇ.DR. ATA ŞENLİKCİ 6

7

8

BÖLÜM 1. EKONOMİ BİLİMİ 9

1. Ekonomi Bilimi Kaynakların sınırlı, buna karşılık insanoğlunun ihtiyaçlarının sonsuz olması nedeniyle, çeşitli sorulara yanıt arayan bir bilim dalı olarak ortaya çıkmış ve gelişme göstermiştir. Ekonomi Bilimi, bu yönüyle kısıtlı kaynaklar ile hangi malın, kimin için, ne miktarda üretileceği ve kimler tarafından tüketileceği sorularına ve fiyatın oluşum mekanizmasını algılamaya çalışan bir bilim dalıdır. Başka bir ifade ile ekonomi, alternatif kullanım alanları olan kıt kaynakların insan ihtiyaçlarını karşılamak üzere nasıl kullanıldıkları problemi ile ilgilenen sosyal bir bilimdir. İnsanların ihtiyaçlarının, bu ihtiyaçlarını karşılamakta kullandıkları kaynaklardan daha fazla olması kıtlık sorununu doğurmaktadır. İşte ihtiyaçlar ile kaynaklar arasındaki dengesizlik Kıtlık Kanunu olarak adlandırılmaktadır. Ekonomi Bilimi çeşitli sorulara yönelik cevapları Mikro ve Makro İktisat (Ekonomi) başlıkları altında aramaktadır. 1.1. Mikro Ekonomi Ekonominin mikro üniteleri olarak tüketicilerin ve firmaların ekonomik davranışlarını, ihtiyaç, fayda, değer ve fiyat kavramlarının tanımlarını gerçekleştiren Mikro Ekonomi, piyasa türlerini, piyasaların işleyiş mekanizmasını ve farklı piyasa koşullarında firma dengesinin nasıl oluştuğunu da araştırmaktadır. Mikro ekonomi, tek mal ya da faktöre yönelik piyasa işleyişini ve bireysel karar birimlerinin ekonomik davranışlarını incelemektedir. Tüketicinin fayda maksimizasyonu, firmaların kâr maksimizasyonu, bir mal, hizmet veya üretim faktörünün arz talep eğrileri ve piyasa dengesi, nispi fiyatların belirlenmesi gibi konular mikro ekonominin alanına girmektedir. Mikro ekonomi; ekonominin alt dalının amacı, tüketiciler ile üretici ve ithalatçı firmaların, yani tedarikçilerin doğru ekonomik davranışlarını anlamaya çalışmaktır. Yani, tüketicilerin ekonomik davranışlarını veya kararlarını etkileyen değişkenler nelerdir? Keza, tedarikçilerin ekonomik kararlarını neye göre belirledikleri, üretimle ve ithalatla ilgili kararlarını nasıl aldıkları, firmaların kaç adet malı üretmesi gerektiği, ne kadarını piyasaya sürmeleri gerektiği de önemlidir. Ayrıca, gerek tüketicilerin, gerekse de tedarikçilerin malın piyasa fiyatının belirlenmesindeki rolleri de incelenen diğer bir başlıktır. Son olarak, tüketicilerin ve firmaların farklı piyasa koşullarında nasıl farklı davranışlar gösterdikleri, tüketicilerin ve tedarikçilerin farklı davranışlarının malın piyasa fiyatını nasıl değiştirdiği mikro ekonominin alanına girer. Bu boyutuyla bakıldığında, mikro ekonominin önemi, malın piyasa fiyatının nasıl belirlendiğini araştıran bir alt dal olmasıdır. Sözün özü, piyasa farklılaştıkça, malın piyasa fiyatı da değişmektedir. 10

1.2. Makro Ekonomi Ülke ve Dünya Ekonomisiyle ilgilenir 1. Ekonomik Büyüme ve Kalkınma 2. Ekonomi Politikaları 3. Para Teorisi 4. Uluslararası Ekonomik İlişkiler Makro ekonomi alanı ise, ekonominin makro üniteleriyle ilgilenir. 1929 Ekonomik Buhranına kadar ekonomi biliminde bilim adamları, mikro ekonomi alanına yönelik başlıklara ağırlık vermişlerdir. Fakat 1929 Ekonomik Buhranı dünya ekonomisinde işsizlik, deflasyon ve ekonomik daralmaya yol açınca, mikro ekonomi alanına yönelik konular göreceli olarak önemini kaybetmiş ve işsizlik, gelir dağılımı, ekonomik büyüme gibi konular öne çıkmıştır. İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde, pek çok eski sömürge ülkesinin siyasi bağımsızlıklarını kazanması ve ekonomik bağımsızlık mücadelesinin başlaması, 1970 li yıllardaki petrol krizleri, gelir dağılımı sorunları, küresel yoksulluk benzeri konu başlıkları, makro ekonomi alanındaki çalışmaların daha yoğunluk kazanmasına neden olmuştur. 1.2.1. Dünya Ekonomisinin Tarihsel Gelişimi İnsanoğlunun uygarlık yaşamı içerisinde ekonomik konularla tanışıklığı M.Ö. 5000 li yıllara kadar uzanmaktadır. İnsanoğlu, tarıma dayalı yerleşik toplum düzenine geçtiğinden itibaren, ilkel kavim yaşantısı içerisinde dahi, temel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak çeşitli malları temin etme mücadelesine girişmiş ve bir mübadele sistemi oluşturmuştur. İlkel kavim yaşantısı içerisinde ihtiyaçların karşılanmasına yönelik olarak, trampa ekonomisi dediğimiz malın malla takas edildiği bir mübadele şekline bağlı olarak, insanoğlu ihtiyacı olan çeşitli malları temin etmeye çalışmıştır. İnsanoğlunun zekâsındaki ve uygarlık yaşamındaki gelişmeye bağlı olarak, bazı kavramların sorgulandığını ve trampa ekonomisi denilen takasa dayalı mübadele sisteminin yeterli gelmediği görülmektedir. Bu nedenle, insanoğlunun ekonomi ile bağlantılı olarak M.Ö. 3000 li yıllarda ilk tanıştığı kavramlar, ihtiyaç, fayda, değer ve fiyat kavramları olarak tarif edilebilir. Yani, insanoğlu artık fiyata dayalı bir mübadele sistemini oluşturmanın eşiğindedir. O halde, insanoğlunun beş bin yıla yakın bir süredir fiyata dayalı bir mübadele sistemi kullandığı ifade edilebilir. Bu nedenle, fiyata dayalı mübadele sisteminin ana kurgusunun, döngüsünün ihtiyaç, ihtiyacı karşılayan mal veya hizmet, ihtiyacın karşılanması ölçüsünde elde edilen fayda, faydaya dayalı mal ve hizmet değeri ve değere bağlı bir fiyatlandırma olduğu vurgulanabilir. 11

Dolayısı ile, dünya ekonomisinin gelişimine ışık tutan kilometre taşlarını irdelemek ve ardından söz konusu kavramların anlamını tek tek ele almak yerinde olacaktır. M.Ö. 5000 li yıllar.. Yerleşik düzene geçiş trampa ekonomisi M.Ö. 3000 li yıllar Fiyata dayalı mübadele sistemi M.Ö 2000 li yıllar Altın ve gümüş para kullanımı (1. KM.TAŞI) 15.-16. YY,..Keşifler Dönemi Ticaret (2.KM TAŞI) savaşlarıyla beraber kölelik, sömürgecilik ortaya çıktı( hammaddenin ve iş gücünün kolay temini). KÜRESELLEŞME BAŞLANGICI: Merkantilizm Fizyokrasi 1692 Dünyanın ilk merkez bankası İngiltere de kuruldu. 18.yy 1750 Sanayi devrimi- 1789 Fransız İhtilali (3.KM TAŞI) Kapitalist Ekonomik Sistem in Başlangıç Noktası: 20.yy.. 1929 Ekonomik Buhranı Kapitalist Devletçi Model (4.KM TAŞI) 5.KM TAŞI- 1973 _ 1. PETROL KRİZİ 6.KM TAŞI 1980 DIŞA AÇIK BÜYÜME 7.KM TAŞI 11 EYLUL 2001 Dünya ekonomisinin tarihsel gelişimini kısaca özetledikten sonra, ekonominin temel kavramlarının tanımlarını sırayla ele almak yararlı olacaktır. 12

BÖLÜM 2. İKTİSADİ SİSTEMLER 13

2. İKTİSADİ SİSTEMLER Toplumu oluşturan bireylerin yetenekleri ve aldıkları eğitim ölçüsünde mal ve hizmet üretiminde görev almaları sonucunda oluşan sosyal organizasyona İktisadi Sistem (Ekonomik Sistem) denilmektedir. Bugüne kadar uygulanabilmiş veya uygulaması süren 2 ekonomik sistem, Kapitalist ve Kollektivist Ekonomik Sistem lerdir. İlkinde makine ve teçhizatın mülkiyeti sermaye sınıfında, ikincisinde mülkiyet işçi sınıfındadır. İktisadi sistem, ulusal ekonomide ihtiyaçlar ile üretim arasında dengeyi en etkin şekilde sağladığı savunulan bir mekanizmanın bütünüdür. İktisadi sistemleri Kapalı Ekonomi Sistemleri ve Mübadele Ekonomisi Sistemleri olarak da iki grupta toplamak olanaklıdır. 2.1.1. Kapalı Ekonomik Sistemler Bu sistemde üreticiler sadece kendi ihtiyaçlarını karşılamak için faaliyet gösterirler. İhtiyaçların basit olması üretimde uygulanan tekniğin de ilkel seviyede kalmasına yol açar. Bir ihtiyaç ekonomisi niteliği sergiler ve ekonomik dengeye kapalı bir grup içerisinde ulaşılmasını hedefler. 2.1.2. Mübadele Ekonomisi Sistemleri Bu sistemde hedeflenen üretim tüketim dengesinin bütün toplum içinde yaratılması arzulanır. Başka bir ifadeyle, halk kendi gereksinmesinden daha fazla üretimde bulunarak bu üretim fazlasını dışarıya satarak kendi üretemediği mallarla mübadele edebilir. Bunun sonucunda ise üretimde uzmanlaşma ve işbölümü ortaya çıkmaktadır. 2.1.3. Kapitalist Piyasa Ekonomisi (Kapitalizm) Kapitalist sistemde üretim araçları özel mülkiyetin elinde olup ekonomik denge piyasa mekanizması yoluyla gerçekleşmektedir. Bu sistemde mal ve hizmet, faktör, arz ve talep eden birimler kararlarında tamamen serbesttir ve kendi çıkarları peşinde koşarlar. Burada yol gösterici temel unsur mal, hizmet ve faktörlerin fiyatıdır. Kumanda Ekonomisi Sistemi - Kollektivist Ekonomik Sistem (Merkezi Plan Ekonomisi - Sosyalizm) Bu sistemde üretim araçlarının mülkiyeti işçi sınıfındadır. Ekonomik dengenin merkezi bir otorite eliyle ve bir plan aracılığıyla gerçekleştirilmesi arzulanmaktadır. 14

2.1.4. Karma Ekonomik Sistem Üretim araçları mülkiyetinin hem özel hem de kamu kesiminde olduğu, başka bir ifadeyle özel sektörün ve devleti üretimde bulunduğu ekonomik sistemdir. Devlet piyasa ekonomisi aksadığında, bölüşümde ve kaynak dağılımında etkinliği sağlamak için müdahale eder. Burada, asli unsur piyasa ekonomisi olmakla birlikte, merkezi planlamanın da yapılması söz konusudur. Bu plan kamu için uyulması zorunlu, özel kesim için yol gösterici nitelik taşır. Karma ekonomik sitemde kamu ve özel kesim birbirinin rakibi değil, birbirinin tamamlayıcısı, destekleyicisi olarak işlemektedir. 15

ALIŞTIRMALAR ANAHTAR KELİMELER Ekonomi Ekonomik sistem Mikroekonomi Makroekonomi Kapitalist sistem Karma ekonomik sistem Gelenekçi sistem Sosyalist sistem Kıtlık kanunu Trampa Ekonomik büyüme 1692 İngiltere Altın para Gümüş para Yukarıdaki terimlerden yararlanarak aşağıda verilen cümlelerde yer alan boşlukları doldurunuz. 1..., insanların sınırsız tüketim isteklerinin sınırlı kaynaklarla en iyi nasıl tatmin edileceğini inceleyen bir sosyal bilim dalıdır. 2. İhtiyaçlar ile kaynaklar arasındaki dengesizlik..... olarak adlandırılmaktadır. 3. ekonominin mikro üniteleri olarak tüketicilerin, üretici ve ithalatçı firmaların ekonomik davranışlarını inceleyen bir sosyal bilim dalıdır. 16

4. ekonominin ülke ve dünya ekonomisini ilgilendiren konuları inceleyen bir sosyal bilim dalıdır. 5. İlkel kavim yaşantısı içerisinde ihtiyaçların karşılanmasına yönelik olarak malın malla takas edildiği ekonomiye.. ekonomisi denir. 6. Toplumu oluşturan bireylerin yeteneklerini ve aldıkları eğitim ölçüsünde mal ve hizmet üretiminde görev almaları sonucunda oluşan sosyal organizasyona denilmektedir. 7. Ekonominin üretim kapasitesinin artırılıp daha fazla mal ve hizmet üretilmesi olayına denir. 8. Bir toplumda,insanların sınırsız arzularının sınırlı kaynaklarla nasıl karşılanacağına ilişkin temel sorular (ne? Nasıl? Ne zaman? Nerede? Ve kimin için? ) o toplumda uygulanan.. çerçevesinde çözülür. 9... sistem ekonomik faaliyetlerin alışıla gelmiş gelenek ve görenekler çerçevesinde yürütüldüğü durağan bir sistemdir. 10. sistemin başlıca özellikleri şunlardır: özel mülkiyet, piyasa mekanizması, merkeziyetçi olmayan karar alma yapısı ve maddi teşvikler. 11. sistemin başlıca özellikleri şunlardır: Devlet mülkiyeti, merkezi planlama, merkeziyetçi karar alma yapısı ve hem maddi (parasal) hem de manevi teşvikler. 12... ekonomik sistemde kapitalist ve sosyalist sistemlerdeki özellikler bir arada bulunur. 13. Dünyanın ilk merkez bankası.. Tarihinde.Kuruldu. 14. Ekonominin (1. KM TAŞI) ilk defa ve kullanılmıştır. 17

SORULARIN CEVAPLARI 1. Ekonomi 2. Kıtlık kanunu 3. Mikro ekonomi 4. Makro ekonomi 5. Trampa 6. Ekonomik sistem 7. Ekonomik büyüme 8. Ekonomik sistem 9. Gelenekçi 10. Kapitalist 11. Sosyalist 12. Karma 13. 1692 İngiltere 14. Altın para gümüş para 18

BÖLÜM 3. MİKRO EKONOMİNİN TEMEL KAVRAMALARI 19

3. MİKRO EKONOMİNİN TEMEL KAVRAMLARI 3.1. İhtiyaç İhtiyaç, karşılanmadığı zaman acı ve üzüntü, karşılandığında ise mutluluk (haz) veren bir duygudur. İnsanın hayatta kalabilmesi için mutlaka karşılanması gereken ihtiyaçlara (soluma, gıda, giyinme, barınma, savunma vb.) hayati ; biyolojik veya zorunlu ihtiyaçlar, bu kapsama girmeyenlere ise kültürel ve sosyal ihtiyaçlar adı verilir. Bu süreç, İhtiyaçlar Hiyerarşisi veya İhtiyaçlar Piramidi ile açıklanmaya çalışılmıştır. Piramidin tabanında, zorunlu, piramidin orta bölümünde kültürel ve piramidin tepesinde sosyal ihtiyaçlar yer almaktadır. İhtiyaçların temel özelliklerini aşağıdaki gibi sıralama mümkündür: İhtiyaçlar sınırsızdır. İhtiyaçlar sürekli artma eğilimindedir. İhtiyaçların önem derecesi farklıdır, başka bir ifadeyle şiddet açısından farklılık gösterir. İhtiyaçlar alışkanlığa dönüştükçe önem dereceleri artar. İhtiyaçlar tatmin edildikçe onlara karşı duyulan istekte azalma görülür. İhtiyaçlar ve bunları karşılayacak araçlar olan mal ve hizmetler birbirinin yerine geçebilir(ikame Kanunu). Ekonomistler ihtiyaçların ahlaki boyutunu dikkate almazlar 3.2. Fayda Mal veya hizmetlerin herhangi bir ihtiyacı giderebilme yeteneği veya derecesidir. Tüketici herhangi bir malı kullandığında bundan bir tatmin elde eder. Tüketicinin elde ettiği bu tatmine fayda diyoruz. Belli bir noktaya kadar, bir mal veya hizmetin tüketimi arttıkça o mal veya hizmetin tüketiminden elde edilen haz (fayda) da artar. Örneğin, vücudumuzun temel ihtiyaçlarını karşılama özelliğine sahip olan su faydalıdır. Fayda bir başka açıdan, herhangi bir mal ve hizmetin, taşıdığı özelliklere bağlı olarak, herhangi bir ihtiyacı giderebilme yeteneği ise, her tüketicinin aynı maldan elde ettiği fayda farklılık gösterebilir. Bir mal veya hizmetten belli bir miktarda tüketildiği zaman elde edilen faydaya toplam fayda denir. Bir mal veya hizmetten bir birim fazla veya bir birim az tüketildiği zaman toplam faydada meydana gelecek değişmeye marjinal fayda denir. Bir mal veya hizmet tüketiminde her ilave birimden daha az fayda elde edilmesi durumuna azalan marjinal fayda kanunu denir 20

3.3. Fiyat Bir mal veya hizmetin değerinin parasal ifadesine fiyat denilmektedir. Herhangi bir mal veya hizmetin değeri, o ekonomide geçerli olan ortak değer ölçüsü ile parasallaştırılarak fiyata dönüştürülür. Bu ortak değer ölçüsünün mutlaka bugünkü anlamda kağıt ve madeni para olması şart değildir. İlkel kavim yaşantısında para niyetine kullanılmış tarımsal ürünler, metal parçaları, kolyeler ve altın ve gümüş para da ortak değer ölçüsü olarak değerlendirilmelidir ve kullanılmışlardır. 3.4. Değer Mal ve hizmetlere verilen nispi öneme değer denir. Birey ve/veya toplum, bir mal veya hizmetin değerini, o mal ve hizmetin sağladığı fayda, o mal veya hizmetin yeryüzünde bol veya kıt olması ve o mal ve hizmetin kalitesine bağlı olarak tayin eder. Eğer, bir malın değeri salt sağladığı fayda ile ölçülebiliyor olsa idi, suyun elmastan daha değerli olması gerekirdi. Ancak, insanoğlu bir malın değerini belirlerken, bir mal ve hizmete tüketiciler ne kadar sınırlı ölçüde ulaşabiliyor ise, o ölçüde değer vermektedir. Yani, insanoğlunun bencil olması, sınırlı sayıda mal veya hizmete daha yüksek bir değer biçilmesine neden oluşturmaktadır. Dolayısı ile, malın sağladığı fayda, malın bol veya kıt olması ve malın kalitesi, yani üç farklı unsurun birleşimi malın değerinin belirlenmesini sağlamaktadır. Bir kez mal ve hizmetlerin değerini belirledikten sonra, ortak değer ölçüsü ile mal veya hizmetin değerini fiyata dönüştürmek artık kolay bir adım olmaktadır. Nitekim, insanoğlu tarımsal ürünleri, nesneleri, sonrasında altın ve gümüş parayı, İkinci Dünya Savaşı ndan bu yana ise kağıt ve madeni parayı ulusal ekonomilerde ortak değer ölçüsü olarak kullanarak, on binlerce mal ve hizmetin bireyler ve toplum tarafından belirlenmiş değerini fiyata dönüştürebilmektedir. On binlerce mal ve hizmetin fiyatından oluşan genel topluluğa ise Fiyatlar Genel Seviyesi veya Fiyatlar Genel Düzeyi denmektedir. 3.4.1. Kullanım Değeri Bir malın kişiye sağladığı faydanın, bir başka malın o kişiye sağladığı fayda ile karşılaştırılması sonucunda mala verilen göreceli önemi belirtir. Bir kişinin farklı mallara verdiği oransal önemi ifade eden, kişisel ve sübjektif bir değer yargısıdır. Örneğin bir kişinin elmaya pastadan daha fazla önem vermesi gibi. 3.4.2. Mübadele (Değişim) Değeri: Bir mal veya hizmet karşılığında elde edilebilecek diğer bir mal veya hizmetin miktarı ile ölçülmesidir ve objektif ve sosyal bir değer ifadesidir. Bir malın diğer bir malla değiştirilebilme oranıdır. Örneğin 1 litre su karşılığında yarım kilo buğday alınması durumunda bu suyun buğdayla belirlenen değerinin 0,5 olduğu anlamına gelir. 21

3.4.3. Değer Paradoksu İnsanların hayatlarını idame etmeleri açısından pek de önemli olmamasına rağmen, oldukça yüksek fiyatlardan alıcı bulan mallar bulunması (elmas), diğer yandan insanlar için hayati önem arz eden bazı malların ancak çok düşük fiyatlarla alıcı bulabilmesinin (su) doğurduğu çelişkiyi ifade etmektedir. Adam Smith, değer çelişkisini çözebilmek için su ve elmas örneğinden hareketle, değeri kullanım ve mübadele değeri olarak ikiye ayırmıştır. Elmas fiyatı çok yüksek (mübadele değeri yüksek) hayat için zorunlu ihtiyaç değil (kullanım değeri düşük) iken, suyun fiyatı düşük (mübadele değeri düşük), ancak hayat için zorunlu ihtiyaçtır (kullanım değeri yüksek). Ne var ki, Smith de değer çelişkisini açıklamakta ancak kısmen başarılı olabilmiştir. Değer çelişkisinin açıklanması, Marjinal Fayda Yaklaşımının ortaya atılmasıyla mümkün olabilmiştir. Neo-Klasik İktisat Teorisine göre bir mal veya hizmetin değerini o malın toplam faydası değil, o malın tüketilen son biriminden elde edilen fayda (marjinal fayda) belirleyecektir. 3.5. Mal ve Hizmet İnsanın ihtiyaçları mallar ve hizmetlerle karşılanır. İhtiyaçları temin özelliğine sahip her şeye mal denir. İnsanların ihtiyaçlarını doğrudan ya da dolaylı olarak karşılama özelliği olan her şey, ekonomik anlamda mal ve hizmet kavramı kapsamında ele alınır. Hizmet insanların ihtiyaçlarını karşılayan ancak fiziki bir varlık özelliği taşımayan kıt şeylerdir. Ekmek, ayakkabı birer mal iken, berberin saç kesmesi veya doktorun hasta muayene etmesi birer hizmet tir. 3.5.1. Serbest Mallar İnsanların tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar bol olan, elde edilmeleri için bazı fedakarlıklara katlanılması gerekmeyen, bir çaba harcanmaksızın elde edilmesi mümkün olan veya karşılığında bir bedel ödenmesi gerekmeyen mallardır. Serbest malların maliyeti sıfır olup, serbest mallar ekonomi biliminin analiz kapsamına girmezler. Serbest mallara örnek olarak hava, deniz suyu, güneş, çölde kum, bir kaynaktan akan su verilebilir. 3.5.2. Ekonomik Mallar (Kıt Mallar) İnsanların tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar bol olmayan ve elde edilmesi için bir çaba sarf edilmesi ya da fedakarlık yapılması gereken ya da karşılığında bir bedel ödenmesi gereken mallardır. Zamanla serbest mal niteliğindeki bir mal, kıt mala dönüşebilir. Örneğin daha önce bir yol kenarında akan ve herkesin serbestçe kullanabildiği kaynak suyu, suyun aktığı toprak sahibince şişelenip satılmaya başlanır ise iktisadi mal haline gelmiş olur. 22

3.5.3. Özel Mallar Tamamen piyasa sistemi içerisinde alınıp satılabilen mallardır. Özel malların en önemli özelliği üretilip tüketici tarafından kullanıldığında diğer tüketicilerin o maldan kullanabileceği miktarın azalmasıdır. Özel malların bu özelliğine tüketimde veya kullanımda rekabet adı verilmektedir. Özel malların diğer ayırıcı özelliği ise kullanımdan dışlama veya mahrum bırakabilme özelliğidir. Bunun anlamı özel mallardan o malın bedelini ödeyenlerin yararlanabilmesi, bedelini ödemeyenlerin o malın kullanımında mahrum bırakılabilmesidir. Özel malın sadece onu satın alan kişi tarafından kullanılması söz konusu olacaktır. 3.5.4. Kamusal Mallar Kamusal mallar tamamen piyasa sistemi içinde üretilip satılamayan mallardır. Kamusal malların temel özellikleri; kullanımda rekabetin olmaması (ortak tüketim) ve kullanımdan dışlanamamasıdır (mahrum bırakılamama). Kamu mallarında ortak tüketim olması daha çok insanın bu malları tüketmesi diğerlerinin tüketeceği miktarı azaltmayacağı anlamına gelmektedir. Bu malların piyasa mekanizması yoluyla fiyatlanması mümkün değildir. Bu durumda özel kesim kamu mallarının üretimine kaynak tahsis etmeyecektir. Dolayısıyla devlet bu tür hizmetlerin üretiminde aktif rol üstlenir. En bilinen örnekleri olarak ulusal güvenlik, deniz fenerleri ya da çevre kirliliğinin önlenmesi sayılabilir. Kamu mallarının özelliklerini şu şekilde özetleyebiliriz; Toplumsal nitelikteki ihtiyaçları karşılarlar, bölünmezlik ilkesi geçerlidir yani mal veya malın faydaları bireyler arasında bölünemez, ortak veya birlikte tüketim vardır yani tüketimde bireyler arasında rekabet yoktur. Piyasaya konu olmadıkları için pazarlanamaz ve fiyatlandırılamazlar, kamusal finansman gerektirirler, dışsal ekonomiler yaratırlar ve siyasi süreçte kararlarla üretim kararı alınır. 23

ALIŞTIRMALAR ANAHTAR TERİMLER İhtiyaç Etkinlik Zorunlu ihtiyaçlar Kültürel ve sosyal Fayda Değer Mübadele (değişim) değeri Mal Hizmet Marjinal fayda Serbest mallar Ekonomik mallar Özel mallar Kamusal mallar Yukardaki terimlerden yararlanarak aşağıda verilen cümlelerde yer alan boşlukları doldurunuz. 1... karşılanmadığı zaman acı ve üzüntü, karşılandığında ise haz veren bir duygudur. 2. İnsanın hayatta kalabilmesi için mutlaka karşılanması gereken ihtiyaçlarına (gıda, giyinme, barınma, savunma vs.) denir. 3. Zorunlu, hayatı ihtiyaçlar kapsamına girmeyenlere (tiyatroya gitmek, tatile gitmek) ise.. ihtiyaçlar adı verilir. 4.. Mal ve hizmetlerin herhangi bir ihtiyacı giderebilmek yeteneği veya derecesidir. 24

5... mal ve hizmetlere verilen nispi öneme denir. 6. Malın sağladığı fayda bol ve kıt olması ve kalitesi yani 3 farklı unsurun birleşimi mal.in belirlenmesini sağlamaktadır. 7. bir malın diğer bir malla değiştirilebilme oranıdır. 8. İnsan ihtiyaçlarını temin özelliğine sahip her şeye. denir. 9. insanların ihtiyaçlarını karşılayan ancak fiziki bir varlık özelliği taşımayan kıt şeylerdir. 10. Ekmek, ayakkabı birer iken berberin saç kesmesi veya doktorun hasta muayenesi etmesi...dır. 11. Neo klasik ekonomi teorisine göre: bir mal veya hizmetin değerini o malın toplam faydası değil o malın tüketilen son biriminden elde edilen.. belirler. 12. Maliyeti sıfır olan, elde edilmeleri için çaba harcanmayan veya karşılında bir bedel ödenmeyen mallara.. denir. 13. Kıt olan ve elde edilmesi için bir çaba sarf edilmesi ya da fedakarlık yapılması gereken karşılığında bir bedel ödenmesi gerek mallara.. denir. 14. Tamamen piyasa sistemi içerisinde alınıp satıla bilen mallara. denir. 15. tamamen piyasa sistemi içerisinde alınıp satılamayan maldır. 25

SORULARIN CEVAPLARI 1. İhtiyaç 2. Zorunlu ihtiyaç 3. Kültürel ve sosyal ihtiyaç 4. Fayda 5. Değer 6. Değer 7. Mübadele (değişim değeri) 8. Mal 9. Hizmet 10. Mal hizmet 11. Marjinal fayda 12. Serbest mallar 13. Ekonomik mallar 14. Özel mallar 15. Kamusal mallar 26

BÖLÜM 4. FİYATLAR GENEL DÜZEYİ 27

4.FİYATLAR GENEL DÜZEYİ 4. Fiyatlar Genel Düzeyi Bir ulusal ekonomide, on binlerce mal ve hizmetin değeri ortak değer ölçüsü ile fiyata dönüştürüldükten sonra, ortaya çıkan fiyat topluluğuna fiyatlar genel seviyesi veya fiyatlar genel düzeyi denmektedir. Fiyatlar genel seviyesi ekonomideki tüm mal ve hizmet fiyatlarının belirli bir dönemdeki tartılı ortalamasını gösterir. Fiyat istikrarı, bir ulusal ekonomi için vazgeçilmez bir unsurdur. Merkez Bankası'nın asli fonksiyonu fiyat istikrarını sağlamaktır. Günümüzde, sıfıra yakın oranlarda, yani yıllık bazda % 1'lik, % 2'lik enflasyona sahip gelişmiş ekonomiler, göreceli olarak fiyat istikrarına sahip ülkeler olarak kabul görmektedir. Nitekim AB kriterine göre yıllık enflasyon oranı tavanı, en düşük enflasyon oranına sahip 3 AB ülkesinin ortalama enflasyon oranına 1,5 puanın eklenmesi ile bulunur ki, bu oranın 2002 yılı için geçerli olan değeri % 2,7 dir. Herhangi bir mal veya hizmetin piyasa fiyatı, tüketici düzeyinde malın sağladığı fayda, yeryüzünde bol veya kıt olması ve kalitesine bağlı olarak şekillenirken, üretici veya ithalatçı firma düzeyinde aynı piyasa fiyatı malın üretimi veya ithalatı esnasında katlanılan maliyetler, firma karı ve dolaylı vergilerin eklenmesi ile şekillenmektedir. Bu nedenle, günümüzün modern ekonomilerinde, firmalar reklâm mecrasını kullanarak, medya aracılığı ile ürünün piyasa fiyatını tüketiciye kabul ettirme, tüketicinin söz konusu fiyatı ilgili ürün için ödemeyi kabul etmesine çalışırlarken, bir yanda da malın üretim maliyetini aşağıya çekebilmek için, üretimlerini Çin gibi ucuz üretim maliyeti avantajı olan ülkelere kaydırmaktalar. 4.1. Enflasyon Ve Deflasyon 4.1.1. Enflasyon Bir ulusal ekonomide, fiyatlar genel seviyesinin veya düzeyinin düzenli ve sürekli olarak artması veya yükselmesi sürecine enflasyon denir. Enflasyon, Latince Inflatio; yani şişkinlik kelimesinden türetilerek oluşturulmuş bir kavramdır. Bir ulusal ekonomide enflasyonu doğuran faktörler mala olan aşırı talep ve malın üretim maliyetlerinin artmasıdır. Bu nedenle aşırı talebin neden olduğu fiyat artışlarına (enflasyon) Talep Enflasyonu denir. Malın üretim maliyetlerinin artması neticesinde fiyat artışlarına (enflasyon) Maliyet Enflasyonu denir 28

4.1.2. Deflasyon Bir ulusal ekonomide mal ve hizmetlerin fiyatlarını temsil eden fiyatlar genel seviyesindeki düzenli ve sürekli azalma veya düşüş ise deflasyon olarak adlandırılır. Örneğin, Japonya yaklaşık son 10 yıldır deflasyon sorunu yaşamaktadır. Bir ulusal ekonominin enflasyon veya deflasyon tehdidinde olup olmadığı, oluşturulan fiyat indeksleri ile hesap edilir. Türkiye'de bu hesaplama, Tüketici Fiyatları İndeksi TÜFE ve Üretici Fiyatları İndeksi (ÜFE) kullanılarak hesap edilmektedir. 4.2. Döviz Kuru (kambiyo kuru, parite): Döviz kuru: İki milli para birimi arasındaki değişim oranı yada bir yabancı paranın milli para cinsinden fiyatıdır. Bu sebeple kur, ülkeler arasındaki fiyat seviyelerini birbirlerine bağlayarak fiyat ve maliyet karşılaştırmaları yapılmasına imkan sağlar. Döviz kuru olmasa, ülkeler birbirlerinde üretilen mal ve hizmetlerin fiyat ve maliyetleri konusunda tamamen bilgisiz kalırlar. Döviz kuru, işte bu bilgisizliği ortadan kaldırır. Döviz kuru (döviz fiyatı), döviz piyasasında (kambiyo borsası) oluşur. Döviz piyasası ise daha önce de değindiğimiz gibi farklı milli paraların birbirine çevrilmesini sağlayan bir organizasyondur. Kaydi forma dönüşmemiş halde olan, ekonomik birimlerin banknot ve bozukluk olarak ellerinde tuttukları para ise efektif olarak tanımlanmaktadır. Belirli bir sepetteki ticarete konu olan benzer mal ve hizmetlerin farklı ülkelerdeki fiyatlarını birbirine eşitleyen döviz kuruna satın alma gücü paritesi adı verilmektedir. İki döviz arasında var olan ve parite olarak da tanımlanan döviz değişim kurlarına çapraz kur denilmektedir. 4.3. Devalüasyon ve Revalüasyon 4.3.1. Devalüasyon Bir ülkenin para biriminin ulusal sınırlar içerisinde enflasyon nedeniyle değer yitirmesi sonucu, ülkenin para biriminin değerinin yabancı paralar karşısında değerinin ayarlanması ve bu nedenle ülkenin yerel para birimi cinsinden döviz kurlarının değer kazanması sürecine devalüasyon denir. 4.3.2. Revalüasyon Ülkenin para birimi değer kazandığında, yabancı paralarının döviz kuru cinsinden değer yitirmesi sürecine revalüasyon denmektedir. İktisat teorisinde devalüasyon ve revalüasyon sabit döviz kuru sisteminin geçerli olduğu bir ekonomide resmi bir kararla ülke parasının yabancı paralar karşısındaki değerinin değiştirilmesi anlamında kullanılmaktadır. 29

Devalüasyon ve revalüasyon, yanı ülkenin para biriminin diğer ülke paraları cinsinden değerinin dalgalanması, o ülkenin rekabet durumunu derinden etkilemektedir. Bir ülkenin para biriminin yabancı paralar karşısındaki değeri Merkez Bankası müdahalesi ile korunuyor ise gerçekçi bir kurdan söz etmek zordur. Merkez Bankalarının uyguladığı farklı döviz kuru politikalarının bu anlamda etkileri görülmektedir. Para biriminin yabancı paralara veya altına dönüştürülmesine yönelik kısıtlamalar ise bir başka sorundur. Konvertibilite: Ulusal para biriminin, diğer yabancı paralar ve altına serbestçe dönüştürebilmesidir. 4.3.3. Para İkamesi (Dolarizasyon) Enflasyonun yükselmesi ile birlikte ulusal para biriminin taşıması gereken özellikler yıpranmaya başlar ve paranın fonksiyonlarını (değişim ölçüsü olma, hesap birimi ve değer saklama işlevleri) yerine getirememeye başlaması sonucunda ulusal para yerine yabancı para kullanımı yaygınlaşmaya başlar. Bu olgu para ikamesi ya da Dolarizasyon olarak adlandırılır. Para ikamesinin artması senyoraj gelirlerinin, diğer ülkelere gitmesine yol açar. Senyoraj veya sinyoraj, paranın üretim maliyeti ile üzerinde yazılı değer arasındaki farktır. 30

ALIŞTIRMALAR ANAHTAR KELİMELER Döviz kuru(parite) Efektif Fiyat Devalüasyon Revalüasyon Enflasyon Deflasyon Döviz Konvertibilite Fiyatlar genel seviyesi Çapraz kur Yukardaki terimlerden yararlanarak aşağıda verilen cümlelerde yer alan boşlukları doldurunuz. 1. Bir mal ve hizmetin değerinin parasal ifadesine. denir. 2. Bir ulusal ekonomide on binlerce mal ve hizmetin değeri ortak değer ölçüsü ile fiyata dönüştürüldükten sonra, ortaya çıkan fiyat topluluğuna. denir. 3. Bir ulusal ekonomide fiyatlar genel seviyesinin düzenli ve sürekli artması veya yükselmesine denir. 4. Bir ulusal ekonomide mal ve hizmetlerin fiyatlarını temsil eden fiyatlar genel düzeyinin düzenli veya sürekli azalma ve düşüşüne. denir. 5. Bir yabancı paranın milli para cinsinden fiyatına. denir. 31

6. Kaydi forma dönüşmemiş halde olan ekonomik birimlerin banknot ve bozukluk olarak ellerinde tuttukları paraya.. denir. 7. Banknot olarak veya bozukluk olarak değil de kaydı olarak ekonomik birimlerde bulunan yabancı paraya.. denir. 8. İki ülke parası arasında var olan ve parite olarak da tanımlanan döviz değişim kurlarına.. denilmektedir. 9. Bir ülkenin yerel para birimi cinsinden döviz kurlarının değer kazanması sürecine denir. 10. Ülkenin para birimi değer kazandığında, yabancı paraların döviz kuru cinsinden değer yitirmesi sürecine denir. 11. Ulusal para biriminin diğer yabancı paralara ve altına serbestçe dönüştürülebilmesine.. denir. 32

SORULARIN CEVAPLARI 1. Fiyat 2. Fiyatlar genel seviyesi 3. Enflasyon 4. Defilasyon 5. Döviz kuru (parite) 6. Efektif 7. Döviz 8. Çapraz kur 9. Devalüasyon 10. Revalüasyon 11. Konvertibilite 33

BÖLÜM 5. FİYAT TEORİSİ 34

5. FİYAT TEORİSİ Fiyat; herhangi bir malın mübadele veya değiş tokuş değeridir. Uygarlık tarihi boyunca insanoğlu malların ve hizmetlerin değerlerinin kökenlerini ve değerlerinin birbirlerinden farklı oluşlarının nedenlerini merak etmişlerdir. Fiyat teorisi de, mal ve hizmet fiyatlarının nasıl oluştuğunun analiz edilmesidir. Fiyat teorisi tüketici dengesi, firma dengesi ve piyasa dengesi ana başlıklarını kapsayan görüşlerin toplu ifadesi olarak karşımıza çıkmaktadır. 5.1. Firma Dengesi Firmanın amacı kârını maksimize etmektir. Kâr, üretilen mal veya hizmetin satışından elde edilen toplam hâsılatın o mal veya hizmetin üretimi için yapılan toplam harcamaların (toplam maliyetin) çıkarılmasıyla bulunur. Toplam hâsılat, mal veya hizmetin birim fiyatı ile üretilip satılan miktarının çarpımına eşittir. Toplam maliyet ise söz konusu malın üretim için kullanılan üretim faktörlerinin miktarı ve fiyatları tarafından belirlenir. Böylece firma bir taraftan üretilecek malın toplam maliyetini diğer taraftan üretilecek malın satış sonucu elde edeceği toplam hâsılatı göz önünde bulundurarak kârını maksimum yapacak miktarda mal veya hizmet üretir. Kâr, genel olarak firmanın toplam gelirinin (satış hâsılatı) toplam maliyeti aşan kısmı şeklinde ifade edilebilir. Firmanın kârını maksimize ettiği durum aynı zamanda firma dengesinin oluştuğu durumu ifade etmektedir. Yani firmanın kârını maksimize edebilmesi için gerekli koşul marjinal maliyetin marjinal hasılata eşit olmasıdır. 5.2. Tüketici Dengesi Tüketicinin mal ve hizmetleri kullanarak fayda sağladığını biliyoruz. Tüketicinin amacı ise, belli şartlar altında ulaşabileceği en yüksek faydaya ulaşmaktır. Bu amaca ulaştığında tüketici dengededir. Bu durumda tüketici dengesi; tüketicinin belli şartlarda en yüksek tatmini elde ettiği durumdur. Tüketici Dengesi açısından iki önemli kavram, Kayıtsızlık Eğrileri ve Bütçe Doğrusu kavramlarıdır. 5.3. Piyasa Dengesi Piyasa dengesi, bir malın talep edilen miktarının arz edilen miktarına eşit olması durumudur. Piyasanın dengede olması için satıcıların satmak istedikleri veya satmayı planladıkları, miktarın fiilen sattıkları miktara ve alıcıların satın almak istedikleri veya satın almayı planladıkları miktarın, fiilen satın aldıkları miktara eşit olması gerekir. Aşağıdaki grafiğimizde E noktasındaki Piyasa Dengesine karşılık gelen fiyata Piyasa Denge Fiyatı, miktara ise Piyasa Denge Miktarı denir ki, Q0 noktasında arz (S) ve talep (D) miktarı birbirine eşit olacaktır. 35

Malın piyasa fiyatına (P) dayalı olarak piyasa dengesinin oluşabilmesi için, malın piyasa fiyatı (P) dışında kalan, arz ve talep fonksiyonunda yer alan; yani arz ve talep miktarını etkileyen bağımsız değişkenlerin sabit kabul edilmesi gerekir. Bu durum, CeterisParibus ilkesi ile açıklanır. 36

BÖLÜM 6. ÜRETİM VE MALİYETLER 37

6. ÜRETİM VE MALİYETLER 6.1. Üretim Üretim; emek, doğal kaynaklar, sermaye ve girişimcilik faktörlerinin mal ve hizmetlere dönüştürülmesi faaliyetidir. Ekonomi teorisinde üretim ile üretim faktörleri arasındaki fiziksel ilişki üretim fonksiyonu ile belirtilir. Üretim fonksiyonu bize girdi miktarındaki değişmelerin mal miktarının nasıl değiştireceğini gösterir. Firma ürettiği malın miktarını arttırmak için faktör girdilerini de arttırmak zorundadır. Kısa Dönemde firmalar mal ve hizmet üretimi esnasında toplam sabit maliyetlere ve toplam değişken maliyetlere katlanırlar. Her ikisinin toplamı firmanın Toplam Maliyetini verir. 6.2. Firma Maliyetleri Kısa Dönemde firmalar mal ve hizmet üretimi esnasında toplam sabit maliyetlere ve toplam değişken maliyetlere katlanırlar. Her ikisinin toplamı firmanın Toplam Maliyeti ni verir. 6.3. Toplam Maliyet Toplam maliyetler firmanın belirli bir üretim seviyesine ulaşabilmesi için katlanması zorunlu olan maliyetleri ifade etmektedir. Toplam maliyet, toplam sabit maliyet ile toplam değişken maliyetlerin toplanması ile elde edilir. Toplam maliyet eğrisi dikey ekseni kesiyor ise, bu nokta toplam sabit maliyetleri verir. Belirli bir üretim miktarında toplam maliyet ile toplam değişken maliyet arasındaki dikey uzaklık, toplam sabit maliyetlere eşit olur. Örneğin, yukarıdaki grafikte firmanın 1000 birim mal üretmesi durumunda, katlandığı toplam maliyet 300 TL dir. Bunun 100 TL si toplam sabit maliyet olduğuna göre, toplam değişken maliyet 200 TL olacaktır. 38

6.4. Toplam Sabit Maliyet Üretim olsun veya olmasın firmanın katlanmak zorunda olduğu maliyetlerdir. Üretim artışı ya da azalışı ile birlikte değişmeyen, yani firmanın üretim miktarından bağımsız olan maliyetlerin toplamını göstermektedir. Firma hiç üretimde bulunmasa dahi sabit maliyetlere katlanmak zorundadır. Bu nedenle, dikey eksende bir değer noktasından başlayarak, Q üretim miktarı yatay eksenine paralel olarak hareket eden bir doğruyla temsil edilir. 6.5. Toplam Değişken Maliyet Üretim oldukça ortaya çıkan bir maliyettir ve bu nedenle sıfır orijininden başlar. Üretim miktarının değişmesi ile birlikte değişen üretim maliyetlerinin toplamını gösterir. Firmanın kısa dönemde belirli bir miktarda üretim yapabilmesi için kullandığı üretim faktörlerine yaptığı ödemelerdir. Firma hiç üretim yapmaz ise sıfır olur, üretimle birlikte orijinden başlayarak artar. 39

Ortalama Sabit Maliyet (Birim sabit maliyet): Belli bir üretim hacminde katlanılmak zorunda olunan toplam sabit maliyetin üretilen birim sayısına bölünmesi yoluyla ulaşılır. Birim sabit maliyet üretim arttıkça değişen ve azalan bir eğridir. Yani, üretilen birim arttıkça, üretilen mal başına birim sabit maliyet azalır. Ortalama Değişken Maliyet (Birim değişken maliyet): belirli bir üretim hacminde toplam değişken maliyetin üretilen birim sayısına bölünmesi yoluyla bulunur. Birim değişken maliyet, üretimin belirli bir aşamasına kadar sabit bir değer olarak giden, belirli bir aşama geçildikten sonra küçük bir sıçrama ile yine sabit bir değer olarak devam eden ve adeta merdiven şeklindeki yükselen bir doğruyla temsil edilir. 6.6. Ortalama Toplam Maliyet (ortalama maliyet veya birim maliyet): Ortalama maliyete, belli bir üretim hacminde katlanılmak zorunda olunan toplam maliyetin üretilen birim sayısına bölünmesi yoluyla ulaşılır. Parça başına maliyet veya birim maliyet olarak da adlandırılır. Önce azalan sonra artan bir eğridir. 6.6.1. Marjinal Maliyet Üretilen mal miktarının bir birim arttırılmasının toplam maliyette ortaya çıkardığı ek artış marjinal maliyet olarak tanımlanır. Toplam maliyet fonksiyonunun birinci türevine eşittir. Marjinal maliyet eğrisi, ortalama maliyet ve ortalama değişken maliyet eğrilerini her zaman minimum noktalarında keser. 6.7. Tam Kapasite Bu terim firmanın kısa dönem ortalama maliyet eğrisinin minimum noktasına denk düşen üretim hacmini tanımlamak amacıyla kullanılmakta ve kurulu bir tesiste üretilmesi mümkün olabilecek farklı miktarlar arasında ortalama maliyeti en düşük seviyeye getiren üretim hacmini ifade etmektedir. 40

6.8. Ölçek Ekonomileri (İçsel Ekonomiler) Firmanın Üretim ölçeğinde ortaya çıkan artış nedeniyle firmanın maliyetlerinde sağladığı tasarrufları ya da üretim veriminde sağlanan artış pozitif ölçek ekonomileri ve genelde sadece ölçek ekonomileri olarak adlandırılır. Pozitif ölçek ekonomileri, üretim ölçeğindeki büyüme neticesinde firmanın sağladığı tasarruf ve maliyet avantajlarını gösterir. Firma uzun vadede ölçek ekonomilerinden faydalanıyor ise, uzun dönem ortalama maliyet eğrisi devamlı azalan bir seyir izler. Negatif ölçek ekonomileri ise firmanın üretim tesisi ölçeği belirli bir düzeyin üzerine geçtiğinde, daha önce ölçek ekonomisi olarak ifade edilen faktörlerin bir kısmının ters yönde işlemeye başlamasıdır. Bu olumsuz faktörler uzun dönem ortalama maliyetlerin yükselmesine neden olmaktadır. 6.9. Dışsal Ekonomiler Firmanın maliyetleri üzerinde etkili olmakla birlikte firmanın kendi içerisindeki davranışlarından kaynaklanmayan, firmanın faaliyetleri dışında, endüstri ölçeğine bağlı olarak içinde bulunduğu piyasadan sağladığı avantaj veya dezavantajlara verilen addır. Pozitif dışsal ekonomiler bir endüstri büyüdükçe, endüstrideki firma sayısı ve toplam üretim hacmi arttıkça, o endüstride faaliyette bulunan firmaların maliyetlerinin düşmesine yol açan avantajlardır. Negatif dışsal ekonomiler ise, bir endüstrinin gelişmesi ve büyümesi neticesinde, maliyetlerin artmasına yol açan, firmanın dışından kaynaklanan ve genellikle endüstride sayısı artan firmaların birbirlerine verdikleri zararlardan kaynaklanan, dezavantajları ifade etmektedir. 41

ALIŞTIRMALAR Anahtar Kavramlar Marjinal maliyet Tam kapasite Firma dengesi Piyasa denge miktarı Toplam maliyet Toplam sabit maliyet Tüketici dengesi Piyasa dengesi Toplam değişken maliyet Ortalama toplam maliyet Piyasa denge fiyatı Fiyat Kar Kar maksimizasyonu Yukardaki terimlerden yararlanarak aşağıda verilen cümlelerde yer alan boşlukları doldurunuz. 1.. her hangi bir malın mübadele veya değiş tokuş değeridir. 2. genel olarak firmanın toplam gelirinin (satış hasılatı) toplam maliyeti aşan kısmı şeklinde ifade edilebilir. 3. Firmanın. edebilmesi için gerekli koşul marjinal maliyetin marjinal hasılaya eşit olması gerekir. 42

4. Firmanın karını maksimize ettiği durum aynı zamanda. oluştuğu durumu ifade etmektedir. 5. Tüketicinin mal ve hizmetlerden belli şartlarda en yüksek tatmini ettiği durumda sağlanmış olur. 6. Bir malın talep edilen miktarının arz edilen miktarına eşit olması durumuna..denir.? 7. Bir malın arz ve talep miktarını etkileyen bağımsız değişkenlerin sabit kabul edildiğinde (Ceteris Paribus İlkesi) piyasa dengesinde oluşan fiyata., miktara ise denir. 8. Firmaların belli bir dönemde mal ve hizmet üretimlerinde katlandıkları toplam sabit maliyetleri ile toplam değişken maliyetlerin toplamı firmanın... dir. 9. Firmaların üretimleri olsun veya olmasın katlanmak zorunda oldukları maliyete.denir. 10. Firmaların kısa dönemde belirli bir miktarda üretim yapabilmeleri için kullandıkları üretim faktörlerine yaptıkları ödemelere. Denir. 11. Firmaların belli bir üretim hacminde katlanmak zorunda oldukları toplam maliyetlerinin üretilen birim sayısına bölünmesiyle bulunan maliyete.denir. 12. Firmaların belli bir üretim hacminde üretim miktarlarını bir birim arttırmalarının toplam maliyetlerin de ortaya çıkan ek artışlara.denir. 13. Firmaların belli bir üretim hacminde üretilmesi mümkün olabilecek farklı miktarlar arasında ortalama maliyeti en düşük seviyesinde yaptığı üretim hacmine.. denir. 43

SORULARIN CEVAPLARI 1. Fiyat 2. Kar 3. Kar maksimizasyonu 4. Firma dengesi 5. Tüketici dengesi 6. Piyasa dengesi 7. Piyasa denge fiyatı piyasa denge miktarı 8. Toplam maliyet 9. Toplam sabit maliyet 10. Toplam değişken maliyet 11. Ortalama toplam maliyet 12. Marjinal maliyet 13. Tam kapasite 44

BÖLÜM 7. ÜRETİM VE ÜRETİM FAKTÖRLER 45

7. ÜRETİM VE ÜRETİM FAKTÖRLERİ 7.1. Üretim İnsan ihtiyaçlarını gidermekte kullanılacak mal hizmetlerin yaratılması, elde edilmesi veya meydana getirilmesi sürecidir. Mal veya hizmetlerin üretimi üretim faktörleri kullanılarak gerçekleştirilir. Ekonomi bilimi, mal ve hizmetlerin üretilmesinde kullanılan üretim faktörlerini doğal kaynaklar, emek, sermaye ve girişim üretim faktörleri ile tanımlamıştır. Üretilen malların bir kısmı ileride kullanılmak üzere bozulmadan saklanıyorsa, saklanan bu kısma "stok adı verilir. 7.1.1. Üretim Olanakları Eğrisi Üretim Olanakları Eğrisi; üretim faktörlerinin miktarı ve teknoloji sabitken, bir toplumun üretebileceği ve üretemeyeceği mal demetlerini ayıran bir sınır çizgisidir. Aşağıdaki grafiği incelersek eğrinin sağındaki noktalar, üretilemeyecek mal demetlerini gösterir. Eğrinin solundaki noktalarda ise, kaynaklar ya tam kullanılamamakta, ya da kötü kullanılmaktadır. Yani, Atıl Kapasite durumu söz konusudur. Eğrinin sola kayması, savaş ve doğal afet nedeniyle üretim olanaklarının yok olması anlamına gelir. Sağa kayması ise teknolojik ilerleme anlamına gelir. Üretim olanakları eğrisi, orijine içbükey bir geometriksel şekildir ve bir ulusal ekonominin elindeki kısıtlı üretim olanakları ile, bu grafikte seçtiğimiz örnekler doğrultusunda, buğday ve otomobilden ne kadar üretileceğini gösterir. 46

Yukarıdaki grafikte A noktası, bir ulusal ekonominin elindeki kısıtlı üretim olanaklarının tümünün sadece buğday üretmek için kullanması halinde buğdaydan maksimum kaç birim üretileceğini; B noktası, eldeki kısıtlı üretim olanaklarının tümünün sadece otomobil üretmek için kullanması halinde otomobilden maksimum kaç adet üretileceğini göstermektedir. C noktası, üretim olanakları eğrisi üzerinde herhangi bir noktadır. Eldeki kısıtlı üretim olanaklarının hem buğday hem de otomobili üretmek amacıyla dağıtıldığını gösterir. D noktası, ekonominin bugünkü üretim olanaklarıyla gerçekleştirilemeyecek bir üretim seviyesini temsil eder. E noktası, ekonominin potansiyel üretim seviyesinin altındaki bir üretim düzeyini temsil eder. Sonuçta, A ve B noktaları arasındaki üretim olanakları eğrisi, bu ekonominin ne kadar mal ve hizmet ürettiğini gösterir. Fırsat maliyeti, bir malı üretmek için bir başka malın üretiminden vazgeçilen miktar olarak tanımlanabilir. Örneğin, biraz daha otomobil üretmek için, buğday üretiminin bir kısmından vazgeçmek gibi. Fırsat maliyeti, bu anlamda daha fazla otomobil üretildiğinde, üretiminden vazgeçilen buğdayın sağlayacağı avantajlardan vazgeçmenin bir bedelidir. 7.2. Üretim Faktörleri Firmaların mal ve hizmet üretimi gerçekleştirmek için kullanmak zorunda oldukları her unsur üretken kaynaklar veya üretim faktörleri olarak adlandırılır. Bu faktörler, üretimi gerçekleştirmek için kullanılan Doğal Kaynaklar (Hammadde ve Toprak), Emek (İşgücü), Sermaye (Milli Servet) ve Girişim (Teşebbüs) üretim faktörleridir. Doğal kaynaklar; üretim faktörü, hammadde ve topraktan oluşur. Toprak tarım ve taş ve toprağa dayalı sanayi benzeri alanlarda hammadde olma ve mal ve hizmet üretimi için kurulacak bir tesisin inşası için gerekli olan arazi anlamında gayrimenkul olma özelliği ile ortaya çıkar. Emek; insanın kafa ve vücut çabasıdır. Emek üretim faktörü bir ulusal ekonomide istihdam edilen işgücünü temsil eder. En vasıfsız iş gücünden en tepe yöneticiye kadar üretimde görev alan her birey emek faktörü içerisinde yer alır. Bir bireyin emek üretim faktörü içerisinde yer alması, alın teri karşılığında ücret alması ile mümkün olabilir. Sermaye üretim faktörü; bir ulusal ekonomide mal ve hizmetlerin üretilmesi, üretildikten sonra tüketim merkezlerine taşınması ve tüketilmesi için kullanılan tüm alt ve üst yapı unsurlardır. Binalar, demirbaş, yollar, köprüler, barajlar, fabrikalar, makinalar, taşıt araçları, içme suyu veya doğal gaz sistemleri, yani yer üstünde ve altında bulunan tüm fiziki unsurlar sermaye üretim faktörü kapsamına girer ve tüm bu değerlerin toplamı Milli Servet i temsil eder. Girişim üretim faktörü; diğer üç üretim faktörünü piyasalarından temin eden ve mal ve hizmet üretimini organize eden faktördür. Mal ve hizmet üretiminin gerçekleşmesi için yatırım yapan ve birikimlerini kaybetme riskini göze alarak mal ve hizmet üretiminde görev alan üretim faktörüdür. Bir nevi orkestra şefidir. 47

Üretim faktörleri GSMH nın yaratılmasına sağladıkları katkı nedeniyle Milli Gelirden bir pay almaya hak kazanırlar. Milli Gelirden doğal kaynaklar üretim faktörünün aldığı paya rant, emek üretim faktörünün aldığı paya ücret, sermaye üretim faktörünün aldığı paya faiz ve girişim üretim faktörünün aldığı paya ise kar geliri diyoruz. Milli Gelir ülkenin ulusal sınırları içerisinde mal ve hizmet üretiminde görev alanlara ödediğimiz faktör gelirlerini tanımlamaktadır. Eğer, Türk vatandaşı olup, dünyanın başka ülkelerinde mal ve hizmet üretiminde görev alan insanlarımız var ise, örneğin yurt dışındaki işçilerimiz, onların yabancı ülkelerde kazandıkları üretim faktör gelirlerini Türkiye'ye göndermeleri halinde, yurtdışından gelen rant, ücret, faiz veya kar cinsinden faktör gelirlerine ise Dış Alem Faktör Gelirleri denilmektedir. 7.3. Gayri Safi Milli Hâsıla Gayri Safi Milli Hâsıla, kabaca bir yıl içerisinde bir ulusal ekonomide üretilen mal ve hizmetlerin toplam katma değerine, ithalattan elde edilen vergi gelirleri ve net dış âlem faktör gelirlerinin eklenmesi ile bulunan bir değerdir. Bir ulusal ekonominin ulusal sınırlar içinde ve dışında yarattığı bir yıla mahsus en büyük değerdir ve genellikle bir ülkenin uluslar arası alanda ekonomik performansını göstermektedir. Gayri Safi Milli Hâsılanın üretilmesinde Milli Servet kullanılır. Türkiye'nin tahmini milli serveti 2,5 trilyon dolar civarındadır ve Türkiye her yıl milli servetinin % 7,5 ile 10'u arası bir GSMH yaratmaktadır. Oysa ABD'de bu oran % 50 seviyelerindedir. Yani, Türkiye verimlilik açısından sorunlu bir ekonomidir. GSMH, iki şekilde hesap edilmektedir. Nominal GSMH ve Reel GSMH. Eğer, GSMH hesaplamanın yapıldığı yıl geçerli olan mal ve hizmet fiyatları; yani cari fiyatlar kullanılarak hesap ediliyorsa, içinde enflasyon veya deflâsyondan kaynaklanan deformasyonu da taşıyor demektir. Bu nedenle, fiyat hareketlerinin aldatıcı etkisinden temizlemek için ayrıca Reel GSMH hesaplanır. Reel GSMH; belirli bir baz yılın mal ve hizmet fiyatları dikkate alınarak, yani Türkiye için enflasyondan arındırılmış olarak hesap edilen bir GSMH değeridir. Bir yılın nominal GSMH değeri, enflasyondan, daha doğru bir değişiklikle fiyatlardaki dalgalanmalardan arındırılarak, Reel GSMH değerine dönüştürülecek ise, bunun için Deflatör kullanılır. GSMH Deflatörü, nominal serileri reel serilere dönüştürmek amacıyla kullanılan bir endekstir. 48