İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ NE B İ L İ R K İ Ş İ R A P O R U. : Su Petrol Ürünleri Nakliye ve Satıcılığı AŞ. : Av. Gökhan GÜVENDİ vd.

Benzer belgeler
Davalılar : 1) Ad ( Araç sürücüsü )

TRAFİK SİGORTASINDA SİGORTA ETTİRENİN SİGORTACISINA RÜCU HAKKI ÇELİK AHMET ÇELİK

SİGORTACIYA KARŞI DAVALARDA FAİZ BAŞLANGICI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

YARGITAY 11.HUKUK DAİRESİ E.2006/435 K.2007/7464 T YOLCU TAŞIMA. ZORUNLU KOLTUK SİGORTASI DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI

İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ NE DOSYA NO: 2013/773 E. B İ L İ R K İ Ş İ R A P O R U

TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI 1

Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları

Uzun Sok. Kolotoğlu İşhanı Kat: 3 No:75 - TRABZON Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) : Karayolları Genel Müdürlüğü - ANKARA

İstihkak prosedürü sonunda, üçüncü kişinin bu hakkı kabul edilir, lehine sonuçlanırsa, o mal üzerindeki haciz kalkar veya mal o hakla birlikte

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR NURAN CEYLAN ÖZBUDAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/2890)

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR ŞEHRİBAN COŞKUN VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası:2014/11376)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XVII GİRİŞ...1

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3.

UZUN SÜRELİ ARAÇ KİRALAMA - FİNANSAL KİRALAMA

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BÜLENT UĞURLU VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13364)

Zorunlu meslek sigortası bizleri koruyor mu?

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

ZORUNLU SERTİFİKA MALİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI. Yürürlük Tarihi: 27 Ocak 2005

Serbest muhasebeci mali müşavir sigortası

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM İŞ KAZASI VEYA MESLEK HASTALIĞINDAN DOĞAN MADDİ TAZMİNAT DAVALARI

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /81

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161

Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL. : Bilirkişi 2. Ek Rapor ve Ayrık 2. Ek Rapora Karşı Beyanlarımızdan İbarettir.

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...1 I. KONUNUN ÖNEMİ...1 II. KONUNUN SEÇİLİŞ AMACI...2 III. KONU SINIRLANDIRMASI VE İNCELEME PLANI...8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S.BK/86

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi:

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57

MENSA SINAİ TİCARİ VE MALİ YATIRIMLAR A.Ş EKİM 2015

SİGORTA ŞİRKETLERİNE VERİLEN İBRANAMELERİN KAPSAMI VE GEÇERLİĞİ ÇELİK AHMET ÇELİK

Sorumluluk Sigortalarının Yeni TTK Uyarınca Değerlendirilmesi 6 Mart 2013, İzmir. Prof. Dr. Didem Algantürk Light

Seyahat Araç Destek Sigortası Genel Şartları

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

MAYIS 2010 HAZİRAN 2010 ÖDENEN TUTAR

Oğuzlar Mah. Barış Manço Cad. Av. Özdemir Özok Sok. No:8. Vekilleri : Hukuk Müşaviri Elif Yayman - Aynı adreste.

NİSAN 2010 MAYIS 2010 ÖDENEN TUTAR

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ T E. 2008/11820 K. 2010/2587 ZORUNLU KOLTUK SİGORTASI BULUNMAYAN ARAÇ GÜVENCE HESABININ SORUMLU OLMASI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

T.C. D A N I Ş T A Y ONBEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2014/9315 Karar No : 2015/9212

Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası

HDI Sigorta, Alman sigorta grubu HDI Gerling International AG nin Türkiye deki temsilcisidir.

İlgili Kanun / Madde 506 S.SSK. /80

Dr. İnan Deniz Dinç. ÜRÜN SORUMLULUK SİGORTASINDA RİZİKONUN KONUSU ve TEMİNATIN KAPSAMI

T.C. D A N I Ş T A Y İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU YD İtiraz No : 2016/1256

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

İlgili Kanun / Madde 5510 S.SGK/21 RÜCÜ HAKKI HALEFİYET

ALACAK ARALIK 2010 (TL)

3- ÖLÜM VE YARALANMALARDA ZAMANAŞIMI SÜRELERİ

İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ NE DOSYA NO: 2013/448 E. B İ L İ R K İ Ş İ R A P O R U

ALACAK OCAK 2011 (TL)

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

İŞLETEN VE SÜRÜCÜ YAKINLARININ TRAFİK SİGORTASINDAN YARARLANMALARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /21 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/8707 Karar No. 2015/8125 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21,25

TEMEL SIGORTA WEB EKİM 2017

SİGORTA HAKEMİ DR. MEHMET ÇAĞRI BAĞATUR HANDE ÖGE SORULARLA SİGORTA TAHKİM

OCAK 2010 ŞUBAT 2010

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ T E.2003/6318 K.2004/1185 BAKICI GİDERLERİ TEDAVİ GİDERLERİ KAPSAMINDADIR

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

FERDİ KAZA SİGORTASI BİLGİLENDİRME FORMU

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

DAVA ARKADAŞLIĞI DAVAYA MÜDAHALE

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/17, S.İşK/14. Esas No. 2008/13160 Karar No. 2009/10566 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 854 S. DİşK/1

Avukat sorumluluk sigortası nedir?

Dr. Tamer BOZKURT SİGORTA HUKUKU

Yürütmenin durdurulması ve duruşma istemlidir DANIŞTAY BAŞKANLIĞI NA, 2-Türk Dişhekimleri Birliği

Yönetici Sorumluluk Sigortası

Savunmanın Genişletilmesi ve Değiştirilmesi Yasağı Kapsamında Zamanaşımı Def inin İncelenmesi. Stj. Av. Müge BOSTAN ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

İŞÇİNİN BAŞKA BİR İŞYERİNDE ÇALIŞTIRILMASI DÜRÜSTLÜK KURALI

ZORUNLU DEPREM SİGORTASI GENEL ŞARTLARI

TEMEL SİGORTACILIK. Gerçekleşen hasar oranı, sigorta tarifesinde öngörülen hasar oranından daha düşük olursa aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

İlgili Kanun / Madde 6098 S. TBK. /49,51

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

İDARÎ YARGILAMA USULÜ KANUNU NUN 4. MADDESİ VE DİLEKÇELERİN KAYDA GİRİŞ TARİHİ

ÜCRET GERÇEK ÜCRETİN TESPİTİ FAZLA ÇALIŞMA

EMEK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş.

T.C. YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ

YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ NİN

SİGORTALARDA ZAMANAŞIMI SÜRELERİ

RÜCUEN TAZMİNAT İSTEMİYLE AÇILAN DAVALARDA GÖREVLİ YARGI YERİNİN BELİRLENMESİ KONUSUNDA UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ UYGULAMASI

TÜRK P ve I Sigorta A.Ş. Özel Amaçlı Tenezzüh Teknesi Sorumluluk Sigortası TTK İLE UYUMLU

EMEK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş. a) İlgili ayda (2010 yılı Ekim ayında) alınan ve ödenen krediler ile ilgili ay sonu kısa ve uzun vadeli kredi bakiyeleri

KÜÇÜKÇEKMECE 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DOSYA NO : 2012/434 E.

MOTORLU KARA TAŞITLARI BİLGİLENDİRME FORMU

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2009/12918 Karar No. 2011/12793 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22

Yönetim Kurulu Üyeleri ve Yönetici Sorumluluk Teminatı. GÖZDE KARATOPAK Manager, FINPRO Practice

FAZLA ÇALIŞMANIN KANITLANMASI YEMİN KESİN YEMİN TAMAMLAYICI YEMİN TÜZEL KİŞİYE YEMİN TEKLİFİ

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

Dava ve Karar: Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

Transkript:

İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ NE B İ L İ R K İ Ş İ R A P O R U DOSYA NO: 2013/506 E. DAVACI VEKİLİ DAVALI VEKİLİ DAVA KONUSU : Su Petrol Ürünleri Nakliye ve Satıcılığı AŞ. : Av. Ali Murat AYDIN : Allianz Sigorta AŞ. : Av. Gökhan GÜVENDİ vd. : Tehlikeli maddeler sorumluluk sigortası kapsamında tazminat talebi için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali talebi hk. AÇIKLAMALAR : Görev: 1. 02.07.2013 tarihli duruşmada alınan (1) nolu ara karar uyarınca, öncelikle hasarın sigorta kapsamında kalıp kalmadığı tespit edilmesi suretiyle icra dosyası ve Kadıköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2010/2044 E. 2010/343 K. Sayılı dosyasında davalıya davaya ihbar dilekçesi de tebliğ edilmiş olduğu bu durumda bu dosyanın ihbar edilen sıfatıyla kusur oranı yönünden Allianz Sigorta AŞ yi bağlayacağı da göz önüne alınarak takip tarihi itibarıyla davacı tarafın davalıdan alacağı olup olmadığı ve miktarı hakkında inceleme yapılarak rapor hazırlanması için, heyetimiz bilirkişi olarak görevlendirilmiştir. Dosya kapsamı dışında başka bir inceleme görevi verilmemiştir. Uyuşmazlık: 2. 06.10.2011 tarihli dava dilekçesinde; kendilerine ait 41 F 9787 plakalı kamyon 04.12.2002 tarihinde İstanbul Kızıltoprak tren istasyonu alt geçidinden geçerken tanker üst ventilinin köprü altındaki çelik konstrüksüyona takılarak kırıldığı, tanker içindeki LPG gazının tazyikle dışarı çıkmaya başladığı, gerekli güvenlik önlemleri kapsamında tren yolu sefere kapatılarak bazı seferlerin iptal edildiği, bu sebepten TCDD nin tazminat davası açtığı, yapılan yargılamada kendileri %65 ve yükseklik tabelası koymayan belediye %35 kusurlu bulunarak her ikisinin zarardan müteselsilen sorumlu tutulduğu, kesinleşen karar üzerine başlatılan takipte belediyenin payı dahil 17.454,79 TL ödeme yaptıkları, söz konusu kamyon için davalı tarafından tehlikeli maddeler zorunlu sorumluluk poliçesi, trafik poliçesi, ihtiyari sorumluluk poliçesi ve kasko poliçesi olmak üzere dört tane poliçe Sayfa 1/6

düzenlenmiş olduğu, halbuki sigortacının kendisine ihbar edilen bu davayı takip etmediği, ödemeyi müteakip çekilen noter ihbarı karşısında da yine ödeme yapmadığı, nihayet aynı alacak için başlatılan takibe de itiraz ettiği, zararın poliçe kapsamına girdiği, bu kabul edilmese bile önleyici tedbirler kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, iddia edilmiştir. 12.077,63 TL tutarındaki borca itirazın iptali ile birlikte, davalının en az %40 tutarında inkar tazminatına mahkum edilmesi, talep edilmiştir. 3. 27.12.2011 tarihli cevap dilekçesinde; tehlikeli maddeler sorumluluk sigortası genel şartları ve poliçe uyarınca bu maddelerin doğrudan doğruya neden olduğu zararların sigorta kapsamına girdiği, tankerin patlama tehlikesi nedeniyle elektriklerin kesilmesi sonucunda tren seferlerinde gecikmenin yol açtığı zararın bu kapsama girmediği, ayrıca Genel Şartlar ın 9(a) ve (b) bentlerinde yer alan, olayların 5 gün içinde dava ve taleplerin ise derhal ihbar edilmesi görevine uyulmadığı, savunulmuştur. Davanın reddi, istenmiştir. 4. Taraflara ait müteakip tarihli dilekçelerde aynı iddia ve savunmalar tekrar edilerek, açıklanmıştır. 5. Uyuşmazlık; davacının TCDD ye ödediği tazminatın sigorta kapsamında olup olmadığı ve ihbar görevinin ihlal edilip edilmediği, üzerindedir. Olayın gerçekleşme şekli, davalının düzenlediği poliçelerin olay tarihini ve olay konusu taşıtı kapsadığı, davalı ile belediyenin kusur oranları, tazminat tutarı ve TCDD ye yapılan ödeme, taraflar arasında çekişmeli değildir ve dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. İnceleme: 6. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; (i) 41 F 9787 plakalı kamyon için, her biri birer yıllık olmak üzere, 19.01.2002 başlangıç tarihli zorunlu trafik sigortası, 22.01.2002 başlangıç tarihli tehlikeli maddeler zorunlu sorumluluk sigortası ve 03.05.2002 başlangıç tarihli kasko ve ihtiyari sorumluluk sigortası yaptırıldığı, (ii) 04.12.2002 günü kamyon Kızıltoprak civarındaki alt geçitten geçerken tanker vanasının köprüye sürtmesi üzerine şoförün durduğu, vananın gaz kaçırdığını gördüğü, ihbar üzerine itfaiye ve polis ekiplerinin geldiği, tedbir amacıyla çevrenin boşaltıldığı, TEDAŞ tarafından elektriklerin kesildiği, TCDD tren seferlerinin durdurulduğu, BP yetkililerinin tankerdeki LPG gazı kaçağını tamir etmesi üzerine söz konusu güvenlik tedbirlerine son verildiği, (iii) Açılan dava sonucunda Kadıköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesince; davalının %65 ve belediyenin %35 oranında kusurlu oldukları, müteselsil sorumluluk uyarınca davalının zararın tamamı için sorumlu olduğuna karar verildiği, (iv) 09.03.2011 tarihinde hüküm altına alınan tutarda takip açıldığı, 22.03.2011 tarihinde davalının 17.454,79 TL ödeyerek dosya borcunu kapattığı, Sayfa 2/6

Anlaşılmıştır. Sigortanın kapsamı açısından: 7. Her ne kadar dört tane sigorta yapılmış ise de, taraflar arasındaki çekişme, zararın tehlikeli maddeler zorunlu sorumluluk sigortası kapsamına girip girmediği üzerindedir. Genel Şartlar ın ilgili hükümleri şöyledir: Madde 1 - Sigortanın Kapsamı: Bu sigorta, yanıcı, parlayıcı, patlayıcı ve yakıcı maddeleri... nakledenlerin... bu mesleki faaliyetleri nedeniyle, bu maddelerin doğrudan doğruya neden olduğu olaylar sonucu... üçüncü kişilere verilecek... maddi zararlara karşı sorumluluklarını... temin eder.... Meydana gelen bir kazada zararın önlenmesi veya azaltılması amacıyla sigorta ettirenin ve/veya sigortalının yapacağı makul ve zaruri masraflar sigortacı tarafından karşılanır. Madde 9 - Rizikonun Gerçekleşmesi Halinde Sigorta Ettirenin ve/veya Sigortalının Yükümlülükleri:... (b) Sigortalı değilmişçesine, gerekli kurtarma ve korunma tedbirlerini almak ve bu maksatla sigortacı tarafından verilecek talimatlara uymak 8. Sorumluluk hukukumuzda en yaygın kabul gören teori uygun illiyet bağıdır. Sigorta hukuku da bu teorinin uygulama alanları arasındadır. Bununla beraber, sigorta hukukunda illiyet bağı daha karmaşık problemlere yol açtığından, başka teoriler de bulunmaktadır. Yakın sebep (causa proxima) kuralı, en yaygın kabul gören teorilerin başında gelmektedir. Uygun illiyet, bütün borçlar hukuku kitaplarında açıklanmaktadır. Yakın sebep ise, bir zararın gerçekleşmesine birden çok sebebin katkısı olmuş ise, bu sebeplerin en etkin ve en ağır basanının sigorta kapsamındaki bir riziko olup olmadığına bakmak demektir. İlave etmek gerekir ki, (E) TTK, m.1266 ve SK, m.11/4 uyarınca, sigorta teminatından istisna tutulan rizikolar poliçede açıkça belirtilmelidir ve bunu yapmamanın riskini sigortacı taşır. 9. Bu açıklamadan sonra, genel şartlardaki bu maddelerin doğrudan doğruya neden olduğu olaylar sonucu... üçüncü kişilere verilecek... maddi zararlara karşı sorumluluk ibaresini yorumlamak gerekir. Uyuşmazlık konusu olayda eğer bir patlama gerçekleşip demiryolu zarar görse, hiç kuşkusuz bu zarardan sorumluluk sigorta kapsamdadır. Aynı örnekte seferin gecikmesinden doğan sorumluluk için ise, belki farklı bir düşünce ileri sürülebilir. Patlama ile seferin gecikmesi birbirlerine zincirleme olarak bağlıdır, seferin gecikmesine doğrudan bağlı halka ise demiryolunun zarar görmesidir. Patlama elektrik tellerini koparsa ve bu seferleri geciktirse, durum yine aynıdır. Eğer demiryolu veya teller zarar görmese seferin gecikmeyeceği doğrudur, buna mantıki illiyet denir. Fakat mantıki illiyet, ne sözleşme dışı ne de sigorta sözleşmesi altındaki sorumluluk için kabul gören bir ilkedir. Yine de, patlamanın zincirin ilk halkasından ibaret bir sebep değil, en etkin sebep olduğu, ileri sürülebilir. Genel Şartlardaki doğrudan doğruya ibaresinin söz konusu maddeler ile olay arasındaki ilişkiyi nitelemek için kullanıldığı, olay ile zarar arasındaki ilişki içinse doğrudan doğruya gibi bir sınırlama konmadığı, olayın patlama ve zararın Sayfa 3/6

ise seferin gecikmesi olduğu, sigorta şartlarında muğlaklık varsa bunun riskini sigortalının taşımaması gerektiği, ilave edilebilir. Kısacası, verilen iki örnek için genel şartlardaki doğrudan doğruya ibaresinin illiyet bağı teorileri karşısındaki geçerliği irdelenir. Kanaatimizce, somut uyuşmazlıkta böyle bir irdelemeye gerek yoktur. Çünkü sigorta kapsamındaki bir olayın yol açtığı zararlardan hangilerinin teminat kapsamına girdiği değil, zararı en aza indirmek için alınan koruma tedbirlerinin yol açtığı zararlardan hangilerinin sigorta kapsamına girdiği tartışma konusudur. Diğer deyişle, bir patlamadan dolayı seferler gecikmemiştir, bir patlama yaşanmasın ve/veya zararları sınırlı kalsın diye alınan koruma tedbirleri kapsamında seferler gecikmiştir. 10. Gerek mal ve gerekse sorumluluk sigortalarında, gerek kanun ve gerekse genel şartlar uyarınca, sigorta ettiren/sigortalı, zararı önleyecek ve/veya en aza indirecek koruma tedbirlerini almakla görevlidir. Bunu sanki sigortalı değilmiş gibi yapmalıdır. Bunun pek çok faydasının yanı sıra, sigortacı da bu sayede daha az tazminat öder. Bu sebepten ötürü, söz konusu tedbirlerden çıkan masraflar ve zararlar sigorta kapsamındadır. Aksi halde, hiç kimse ödenmeyecek bir masraf ve zarara katlanmaz, zararın büyümesini izlemekle yetinir, ardından bu zararın sigorta kapsamında olduğundan bahisle tazminat isterdi. Bu açıdan, davacı vekilinin açıklaması yerindedir. Somut olayda, derhal polis ve itfaiyeye haber verilmesi, elektriklerin kesilmesi, tren seferlerinin durdurulması ve teknik uzmanların tankere müdahale edip tamir etmeleri, doğru koruma tedbirleridir. Eğer bunlar yapılmasa, bir patlama olabilir, demiryolu ve trenler büyük zarar görebilir, üstelik pek çok can kaybı yaşanabilirdi. Böyle bir olay üzerine açılan bir davada ise, sigortacı, koruma tedbiri alma görevinin ihlal edildiğini savunur ve bu doğru bir savunma olurdu. Dolayısıyla, sigortalı somut olayda üzerine düşen koruma tedbirlerini almıştır. 11. Bununla beraber, koruma tedbirleri sigortacı tarafından daima sınırsızca ödenmez. Bazen yararsız olacağı besbelli tedbirler alınabilir ve/veya fahiş masraflar yapılabilir. Dolayısıyla bunların bir denetime tabi tutulması gerekir. Somut olay için, pek çok benzer genel şartlarda yapıldığı gibi, makul ve zaruri olma ölçüsü kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan koruma tedbirleri hem makul hem de zaruridir. Elektriklerin kesilmesi ve tren seferlerinin durdurulması ise, zaten davacının iradesi dışında, kamu makamlarınca zorunlu kılınan tedbirlerdir. 12. Buna karşılık, Genel Şartlar da sadece masraflardan söz edilmiş, zarar kelimesi ise kullanılmamıştır. Masraf; sarf etmek, harcama yapmak, kişinin malvarlığının aktiflerinde azalma demektir. Zarar ise; kişinin malvarlığının aktifinin azalması ya da pasifinin artması şeklinde olabilir. Seferlerin gecikmesinden doğan zarar için sorumluluk, malvarlığının pasifini artıran bir zarardır; bir masraf değildir. İki kavram arasında böyle bir fark olmakla beraber, bu istisna öngörmeye yönelik bilinçli bir kullanım şekli değil gibi görünmektedir. Sigortacılık uygulamasında, koruma tedbirleri daima masrafa yol açar ve bunun teminat kapsamına girip girmediği noktasında tartışma çıkar. Koruma tedbirinin verdiği bir zararın sigorta kapsamına girip girmediği ise, ancak gemilerde enkaz kaldırma gibi örneklerde tartışma konusu olur. Bu istisnai örnekler içinse zaten detaylı sigorta şartları bulunur. Kanaatimizce, somut olaydaki masraf terimi, zararı da kapsayacak şekilde yorumlanabilir. Sayfa 4/6

Bu ilk bakışta sigortacı aleyhine genişletici bir yorum gibi görünebilir. Fakat açıklanan makul ve zaruri tedbirler alınmasaydı, ortaya çıkacak olan sigorta kapsamındaki büyük zararları sigortacı ödemek zorunda kalırdı. Seferlerin gecikmesi bu koruma tedbirlerinin doğrudan sonucu, hatta bu koruma tedbirlerinden biridir. Bu nedenle, söz konusu gecikme için sorumluluğun sigorta kapsamında olduğu kanaatine ulaşılmıştır. İhbar görevi açısından: 13. Genel Şartlar ın 9. maddesi uyarınca, rizikonun gerçekleştiğinin 5 gün içinde, bu nedenle maruz kalınan talep veya davaların ise derhal sigortacıya ihbar edilmesi gerekir. Davalı, ilk ihbarın hiç yapılmadığını, ikincisinin de süresinde yapılmadığını, savunmuştur. Dosyanın incelenmesinden, bu savunmanın doğru olduğu, anlaşılmıştır. Bu durumda, (E) TTK, m.1292 de sayılan sonuçlar uygulama alanı bulur. İhlalde sigortalının kastını kabul etmeyi gerektirecek bir bilgi veya belge yoktur. Dolayısıyla, kusurun ağırlığına göre tazminattan indirim şeklindeki diğer yaptırımı uygulamak gerekir. 14. Belirtmek gerekir ki, sadece kusur unsuruna yer veren (E) TTK, m.1292 oldukça yetersiz ve problemleri çözmekten uzak bir hüküm olduğundan, uzun süre eleştirilmiştir. Somut olay açısından da bu böyledir. Zira olayda ihbar görevi ihlal edilmiş, fakat bunun zararı artırma etkisi olmamıştır. Gerekli koruma tedbirleri derhal alınmış ve saatler içinde problem çözülmüş olduğundan, müteakip 5 günde durum ihbar edilse bile sigortacı artık herhangi bir koruma tedbiri alınmasını gerekli kılamazdı. Dava geç ihbar edilmiştir; fakat sigortacı zararın teminat kapsamında olmadığını ileri sürmüştür. Dolayısıyla, süresinde ihbar edilseydi yine aynı cevap verilirdi. Halbuki ihbar görevinin amacı, sigortacının duruma derhal müdahale etmesini, bu şekilde alınacak koruma tedbirleri ile zararın en aza indirilmesini, dava açılmış ise sigortacının seçtiği bir avukat ile daha iyi savunulmasını, sağlamaktır. Bu amaçlar (Y) TTK, m.1444-1446 metninde de birer unsur olarak yer almaktadır. Eğer olay birkaç gün sürse ve ihbar görevi yerine getirilse idi sigortacının gerekli kılacağı koruma tedbirleri ile zararın daha düşük olacağı savunulsaydı, yahut ihbar edilmeyen dava kötü savunulduğu için tazminatın yüksek çıktığı savunulsaydı, farklı bir sonuca varılırdı. O zaman, ihlalin sigortacının durumunu ne kadar ağırlaştırdığını hesap edebilmek mümkün, dolayısıyla ne kadar tazminat indirimi yapılacağını belirlemek için somut ölçüler mevcut olurdu. Halbuki böyle bir savunma yapılmamıştır. İhbar görevinin yerine getirilmediği, üstelik tedbirli bir tacir gibi davranması gereken davacının bunda kusurlu olduğu açıktır. Fakat özel hukuk, sadece kusura sorumluluk bağlamaz. Bir zarar için kusur olmasa bile sorumluluk bağlanan pek çok örnek mevcut ise de, bunun tersi söz konusu değildir. Zarar olmayan yerde kusura hangi oranın neye göre verileceği konusunda herhangi bir somut ölçü de mevcut değildir. Dolayısıyla, iki çözümden birini tercih etmek gerekir: Birincisi, tıpkı diğer görev (yüküm) ihlallerinde olduğu gibi ihlalin bir kişiyi bir hakkı istemekten yoksun kılacağı, ihlalde (sadece) sigortalının kusurlu olduğu, tam kusura göre %100 oranında tazminat indirimi yapılması gerektiğini, kabul etmektir. İkincisi ise, kusura rağmen tam tazminata hükmetmektir. Kanaatimizce, tazminattan mahrum kalmak için kusur unsurunun yeterli sayılması sadece kast için kabul edilmiştir, tazminat indirimi içinse kusur yanında zarar unsurunun göz önünde bulundurulması hükmün amacına daha Sayfa 5/6

uygundur. Bu nedenlerle, davacı için bir kusur oranı belirlenmemiş ve tazminattan indirim yapılmamıştır. Kusur ve indirim oranı konusundaki takdir Sayın Mahkemenize aittir. Miktar açısından: 15. İcra dosyasından; davacı tarafından davalı aleyhine 26.08.2011 tarihinde 11.354,61 TL asıl alacak + 732,02 TL işlemiş faiz üzerinden takip başlatıldığı, 22.03.2011 tarihinden itibaren ticari faiz işletildiği, anlaşılmıştır. Davacı, TCDD nin yaptığı takipte 22.03.2011 tarihinde 17.454,79 TL ödeme yapmıştır. Buna göre, davacı kendi kusur oranı olan %65 tutarında takip yapmıştır. Bu tutarı sigortacıdan isteyebilir. İlk dava 09.07.2004 tarihinde ihbar edildiğinden, ödeme tarihinden itibaren işletilen faizi de doğru kabul etmek gerekir. SONUÇ : Takdir Sayın Mahkemenize ait olmak üzere; (1) Tren seferlerindeki gecikmenin zararı önlemek ve/veya en aza indirmek için alınan koruma tedbirlerinin doğrudan sonucu ve hatta bunlardan biri olması karşısında, gecikmeden çıkan zarardan sorumluluğun sigorta kapsamında olduğu, (2) İhbar görevinin ihlal edildiği ve davacının bunda kusurlu olduğu, fakat ihlalin zarar üzerinde herhangi bir etkisi olmaması karşısında tazminattan indirim için somut ve denetlenebilir bir ölçü bulunmadığı, (3) Takipte istenen tutar üzerinden itirazın tamamen iptali gerektiği, Kanaatine ulaşılmıştır. Saygılarımızla. 13.09.2013 Levent AKINCI S.M. Mali Müşavir Yrd. Doç. Dr. Serdar ACAR Yalova Ünv. Hukuk Fak. Ticaret Hukuku ABD. Sayfa 6/6