KÜTÜPHANELER VE MİLLİ KÜTÜPHANE HİZMETLERİ



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

Eğitim Öğretim Yılı Kütüphane Bülteni. Sayı:1 Nisan 2015

İSKENDERUN İLÇE HALK KÜTÜPHANESİ MÜDÜRLÜĞÜ

ÖZEL EGE LİSESİ KÜTÜPHANESİ VE HİZMETLERİ

Halk Kütüphaneleri BBY Mezunlarından Neler Bekliyor?

Selçuk Üniversitesi Merkez Kütüphanesi ve Modern Kütüphanecilik Uygulamaları

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Yapılan araştırmalar ve kazılardan anladığımız kadarıyla kütüphanelerin geçmişi M Ö 2400 e kadar uzanıyor.

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ KÜTÜPHANELERİ ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ

Bilgi Çağında Kütüphane

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

DOKÜMANTASYON VE ENFORMASYON ELEMANI

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

SANAL EĞİTİM BİLİMLERİ KÜTÜPHANESİ

Jale Baysal ( )

Temiz üretimin altı çizilmeli ve algılanması sağlanmalıdır

KULLANICI REHBERİ. Sınırsız Bilgiye Kesintisiz Erişimin adresi

ÖDÜNÇ VERME POLİTİKASI. Amaç

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

Uzm. Küt. Özlem BAYRAK

Bilimsel Araştırma Yöntemleri. Doç. Dr. Recep KARA

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ KÜTÜPHANE VE DOKÜMANTASYON DAİRE BAŞKANLIĞI GÖREV TANIMLARI. : Kütüphane Ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Bilgiye Erişim Merkezi

T.C. KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı AKADEMİK YILI KÜTÜPHANE ORYANTASYONU

HANGİ MAKALE HANGİ DERGİYE?

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

Hakan Kapucu FMV Işık Üniversitesi Kütüphanesi

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

YÖK DOKÜMANTAYON MERKEZİ HİZMETLERİ

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

Başlangıç Meridyeni ve Greenwıch - İstanbul

DÜZCE ÜNĐVERSĐTESĐ KÜTÜPHANE YÖNERGESĐ

E-kitap: Yerel ve Küresel Boyutlar. Serdar Katipoğlu

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri

Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı. - Güncelleme Eylül

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE TOPLU KATALOGLAR: DURUM TESPİTİ

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ

Gürkan Genç, 1979 yılının Ocak ayında dünyaya geldi. Hemen hemen her çocuk gibi en büyük tutkusu bisikletiydi. Radyo-Televizyon-Sinema bölümünden

SÜRELİ YAYIN KAYITLARININ ENTEGRASYONU

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

KÜTÜPHANE VE DOKÜMANTASYON DAİRE BAŞKANLIĞIMIZIN VERMİŞ OLDUĞU OKUYUCU HİZMETLERİ


KÜTÜPHANE KULLANMA REHBERİ

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ KÜTÜPHANE YÖNERGESİ

ÜNİVERSİTE KÜTÜPHANE HİZMETLERİ


Đsmail Hilmi Adıgüzel

Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı. - Güncelleme : Ekim 2017-

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Mustafa GÜZELGÖZ

PLATO Meslek Yüksekokulu Kütüphane ve Dokümantasyon Birimi Yönergesi

KÜTÜPHANE DEKİ KİTAPLARI ARAŞTIRMA KILAVUZU

Prof. Dr. K. Gülbün Baydur'a Armağan

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Biz beyaz yakalılarız. Günümüzün çoğu plazalarda geçer. 9-6, 9-9, bazen de ne kadar giderse o kadar çalışırız. Adımız aynı zamanda kimliğimiz.

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ

Üniversite için her şey yapabilirsiniz, Eğer Üniversitenin Kütüphanesi zayıfsa, Hiçbir şey yapmamış olursunuz

Kasım/Aralık fındığın başkenti. kirazın anavatanı


Kahraman Kit ve Akıllı Can. Technical Assistance for Promoting Registered Employment. Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Dairesi Başkanlığı

'MASALLARA DOKUN' KSS PROJESİ

Eğitimde Bilişim Teknolojilerinin Yeri Ve Önemi

A2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:

MÜSİAD Başarılı Öğrenciler Ödül Töreni KARADENİZ EREĞLİ 7 HAZİRAN 2018 Sayın Kaymakamım, Sayın Milletvekilim, Sn Rektörüm, Belediye Başkanlarım,

B A R T I N İ L H A L K K Ü T Ü P H A N E S İ. Sizleri de Bekliyoruz..

T.C. GEBZE BELEDİYE BAŞKANLIĞI KÜTÜPHANE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER

ERASMUS BAHAR DÖNEMİ Accademia della Moda İtalya DİDEM ALTUNKILIÇ

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

MKÜ nün Bilgi Hazinesi

ERZURUM ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ 60.YIL KUTLAMALARI GELENEKSEL MEZUN ŞENLİKLERİ

Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder..

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK

Forex Ek Kazanç Sistemi

ORDU ÜNİVERSİTESİ AÇIK ERİŞİM SİSTEMİ YÖNERGESİ

Basit Kılavuzu Eliberato bir Kitap Yayıncılık Eylül 'den fazla dile çevrildi

KÜTÜPHANE VE DOKÜMANTASYON DAİRE BAŞKANLIĞI FORMLARI İÇİNDEKİLER

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

TEMA: OKULUMUZU TANIYALIM KONU: OKULUMUZ TARİH: 01 EYLÜL / 30 EYLÜL YAŞAYAN DEĞERLER: SEVGİ

ÖZEL KIRAÇ ORTAOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DEĞERLER EĞİTİMİ RAPORU (NİSAN 2015) KARŞILIKSIZ İYİLİK YAPMAK

Eğitim-Öğretim Yılı Kütüphane Bülteni Sayı:2 Haziran 2016

TAHLİSİYE SANDALI İNCELEME ve ARAŞTIRMA PROJESİ

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

KİŞİSEL "GÜÇ KİTABINIZ" Güçlenin!

idealonline Elektronik veri tabanı tanıtımı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

ÜNİBİLGİ 10. Ankara Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı Bülteni Haziran 2002 Sayı:10

ILIPG YARATICI KÜTÜPHANE GİRİŞİMLERİ TANITIM GRUBU BİLGİ OKURYAZARLIĞI EĞİTİM PROGRAMI. Bilgi Kaynakları. 28 Haziran 2010

dikkat le oluşt u- rulmuştur. Osmanlı d ü n y a s ı v e

Hiçbir gemi, bizi bir kitap kadar uzaklara götüremez Günümüzün gerçek üniversiteleri, zengin kütüphanelerdir

Bodrum aşığı yabancıların buluşması

Transkript:

KÜTÜPHANELER VE MİLLİ KÜTÜPHANE HİZMETLERİ Konuşmacı: Feridun Büyükyıldız Tarih: 27.03.2009 Yer: Atılım Üniversitesi Seyhan Cengiz Turhan Konferans Salonu Atılım Üniversitesi Kütüphane Müdürü Sayın Nilüfer Ünal: Hepiniz hoş geldiniz. Sayın Feridun Büyükyıldız Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Kütüphanecilik Bölümünden mezun ilk tayin yeri olan Kastamonu nun Tosya ilçesinde Kütüphaneci olarak çalışmaya başlıyor. Halen Milli Kütüphane de çalışmakta, Dış İlişkiler ve Kültürel Faaliyetler Şubesinde kütüphaneci olarak görev yapıyor. Feridun Bey edebiyatla da uğraşıyor bilmiyorum aldınız mı Ankara diye bir kitap var. Ankara da geçen olayları anlatıyor çok güzel bir kitap, biz kütüphane elektronik bülteninde de ona yer verdik o kütüphanede de var, okuyabilirsiniz çok güzel bir kitap. Ayrıca Ankaraca diye elektronik bir dergi çıkarıyor. Yazarları Ali Tartanoğlu başta olmak üzere çok değerli bir yayın kurulu var. Feridun Bey in bir cümlesi var bizim elektronik kütüphane bülteninde de kendisiyle bir söyleşi yapmıştık, çok güzel bir kalemi var kendisinin şöyle diyor: Yazı çok büyük emek ve cesaret isteyen bir olgu; yüreğinizi, itirazlarınızı, duygularınızı, tanımadığınız insanlara açmak cesaret ister. Yazacağınız konuya dair donanımınız cesaretiniz ve yeteneğiniz varsa o zaman yağlı boya tablo yapar gibi ya da bir piyanonun başına oturmuşçasına kelimelerle müzik yaparsınız. Harflerle muhteşem resimler tablolar üretirsiniz. İşin en zevkli tarafı geçip karşısına defalarca okumaktır diyor. Beni çok etkiledi onun için sizlerle paylaştım. Ben kendisine buraya geldiği için çok çok teşekkür ediyorum ve edebiyatla ve mesleği ile ilgili dolu günler ve başarılar diliyorum. Buyurun Feridun Bey. Sayın Feridun Büyükyıldız: Çok teşekkür ederim bu güzel sözleriniz için. Lacivert gri bir devletin içinden Milli Kütüphane den ve kütüphane gibi durağan bir konuyu anlatacak bir adam çıktı karşınıza, sakın böyle statik durağan olacağını düşünmeyin. Sizinle söyleşimiz umarım keyifli geçecek. Öncelikle Atılım Üniversitesi daha önceki bültenlerinde de yer verdiler. Nilüfer Hanım sayesinde hem üniversite hem bülten sıcak geldi ilgili oldu. Bugün ilk defa Nilüfer Hanım ile yüz yüze görüştük yüz yüze tanışma fırsatı bulduk umarım bundan sonra daha sık gelmeye çalışırız. Ben bugünkü konuyu kütüphane, kitap ve Milli Kütüphane olarak geniş tuttum ona da yakın bir sunum gelecek karşınıza daha geniş bakmaya çalışacağız bir resim çizmeye çalışacağız az önce söylediğim gibi size bir kütüphane, kütüphaneci, kütüphaneden yararlanan insan resmi çizmeye başlayacağım. Sıkıcı istatistikler, sıkıcı rakamlar vermeyeceğim. Bazı şeyler buradan çıktığınız zaman oran olarak kafanızda kalsın diye sadece bir resim çizebilirsem hafızanızda o yeter onun dışında hiçbir rakam aklınızda kalmayacak, ben o resmi çizmeye çalışacağım. Wall-E yi tanıyor musunuz? Wall-E müthiş bir adam yani çok önemli bir karakter; hurdaya dönüşen bir yaşamda yaşamaya çalışıyor. İzlediniz mi bilmiyorum? Wall-E i izleyin buz devrini de izleyin benim 10 yaşında bir oğlum var onunla birlikte izliyorum bunlar önemli animasyon filmler. Wall-E bir dünyada kalıyor, onun yaşadığı dünyada artık robotlaşan makineleşen dünyanın artık birbirini yok etmesiyle beraber hurda bir dünyanın içerisinde tek başına kalıyor Wolly. 1

Hurdalığın içerisinde hiçbir şey kalmıyor, sadece Wall-E var bir de bir dostu var onun hamamböceği bir dostu var, onunla birlikte kalıyor. Bu düzensiz yığının içerisinde bir şeyler arıyor buluyor, bu düzensizliğin içerisinde umudunu yitirmiyor. Binaları kendisi o hurdalardan alıyor, kareler haline getiriyor. Aynı binalardan kendisine yapmaya çalışıyor. Bir dünya kurmaya çalışıyor ne aradığını bilmeden onun arasında dolaşıp duruyor. Bir şeyler arıyor ama ne aradığını da bilmiyor o hurda yığınının içerisinde hiç vazgeçmiyor, enteresan bir sürü şey buluyor. Wall-E daha sonra çok güzel bir şey buluyor, aradığınız sürece bulabileceğiniz çok önemli bir şey buluyor. Aramakla kütüphanenin ilişkisi çok önemli arayacağınız şeyleri biz kütüphaneciler o şeyler diye raflara diziyoruz veya o şeyler diye veritabanlarına koyuyoruz. O şeylerin hepsini bir düzene sokup sizin huzurunuza getiriyoruz. Aradığınız sürece sizin aramanıza yardımcı olmak gibi bir mesleğimiz var. O aradığınız şeyi size sunmaya çalışıyoruz. Wall-E o hurdalığın içinde tek hayat emaresini buluyor. Yaşamı olmayan sadece hurdalığın olduğu bir dünyada küçücük bir ayakkabının içerisinde bir tane hayat emaresi buluyor. O yaşadığı dünya için umut olacak bir hayat emaresini bir bitkiyi buluyor. Sizinle bugün gelecekten geçmişe gidip geleceğiz. Bu gelecek hikayesinden sonra geçmişten bu günlere getirmeye çalışacağım sizi. Gökteki yıldızlardan bir kütüphane yapabilir miyiz? Kütüphaneyi çok statik, çok durağan içinde pek bir şey bulunamayan durağan bir yapı itici bir yapı olarak görüyorduk, bakalım tarihte de böyle olmuş mu yıldızlardan kütüphane yapabilir miyiz? Elimdeki metin 90 lı yıllarda yayınlandı. Bütün Dünya dergisinde ve sonra da Hürriyet te yayınlandı. Kırgızlar Kırgızcaya çevirdiler bu yazımı sonra Manas Kulesi içine astılar. Bu yazıda da geçmişte de Wall-E gibi arayan insanlar var mıymış, kütüphanenin içerisinde, bilginin içerisinde yıldızlardan kütüphane yapmaya çalışan insanlar var mı? Şarkılardan fal tutulur, yıldızlardan taç yapılır sevgiliye... Yıldızlardan kütüphanede yapılır mı? Evet, yıldızlardan kütüphane de yapılır. Astronominin rengarenk ve gizemli dünyası yüzyıllardır insanoğlunu hep kendisine çekmiştir. Gökyüzünün gizemini, yeryüzüne indirmek olanaklı mıdır? Astronomi alanında gözlemleri yapılmış yıldız tayflarının görüntüleri ve dalga boylarına ilişkin bilgilerden oluşan kütüphanelere Yıldız Tayfı Kütüphaneleri, bilgileri kütüphanede bulunan yıldızlara ise Kütüphane Yıldızları denilmektedir. Gelişmiş teleskoplarla değişik türden galaksilerin tayfsal gözlemleri yapılabilmektedir. Örneğin, Ca II Triplet Kütüphanesi Yıldızları astronomların bildik, tanıdık kütüphane yıldızları dır. Kütüphane kavramının çoğu zaman sessiz ve soğuk görüntülenen dünyasına küçük bir gezinti yaptığınızda ilginç bir sürü öykü bulmanız olanaklıdır. Bilginin serüveni kütüphanelerin geçmişiyle özdeşleşerek sürüp gitmiştir. 2

15 inci yüzyılda İslam dünyasının ünlü bilgini Ali Kuşçu, Semerkant Rasathanesi nde yıldızlarla ilgilenmiş aynı zamanda Fatih in daveti üzerine Ayasofya Medresesi nin müderrisliğini ve özel kütüphanesinin de müdürlüğünü yapmıştır. Yaşamında hem yıldızlar, hem de kütüphaneler olmuştur. Bazen de gökyüzünü en güzel dizelerle anlatan nadir kitaplar, yıldızlar gibi kayıp gitmiştir. Bilinmeyen bir kütüphaneden, bilinmeyen bir koleksiyoner tarafından kaçırılan Ömer Hayyam ın el yazmaları 1912 de Titanik gemisiyle birlikte Kuzey Atlantik in derin sularında kaybolmuştur. Yine bir yıldız adam, yıldızların dünyasını yıllarca inceleyen El Harezmi ye zamanın Abbasi Halifesi Me mun tarafından Bağdat taki Saray Kütüphanesi nin idaresi verilmiştir. Görevi süresince bir kütüphanede bulunabilecek en ilginç şeyi, hiçbir şeyi buldu ve sıfır ı matematiğe kazandırdı. Yaşamın farklı alanlarında yıldızlaşan kütüphaneciler ise kütüphane dünyasının renkli simalarıdır. İran Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi uzun yıllar İran Milli Kütüphanesi nin başkanlığını yürütmüştür. Çin in ünlü yürüyüşüyle tarihini değiştiren Mao Zedung ile meslektaştırlar. Mao ve Hatemi nin Amerikalı başka bir meslektaşları daha vardır: George W. Bush un eşi Laura Bush. Kütüphane, Einstein ın yaşamını etkileyen öğelerden olmuştur. Lise eğitimini tamamlayamayan Einstein ın bir yıl süren kütüphane serüveni, 1896 da Zürich Teknik Üniversitesi ne girmesini sağlayarak ünlü bilim adamını bilim dünyasına kazandırmıştır. Yıldızlarla uğraşmasa da yıldızlardaki patlamaların çözümünde katkıları olmuştur. İÖ III üncü yüzyılda kurulan İskenderiye Kütüphanesi 900 bin cilt el yazması yapıtla tarihin en önemli kütüphanelerindendir. Günümüzün ulusal kütüphanelerine yakın bir anlayış içerisinde derleme yapan İskenderiye Kütüphanesi ne Mısır da yazılan her kitabın getirilme zorunluluğu vardı. Ulusal arşivlerin ve ulusal kütüphanelerin oluşmasında önemli katkıları olan derleme kanunu gibi yasal düzenlemelere benzer bir yetki İÖ III üncü yüzyılda Mısır da İskenderiye Kütüphanesi müdürüne verilmişti. İskenderiye Kütüphanesi müdürü Mısır da her kitabı alabilme, kütüphaneye kazandırma yetkisine sahipti. Kütüphanede kitabın bir kopyası çıkarılarak sahibine geri verilirdi. İçerisinde 900 bin cilt yapıtın bulunduğu bu muhteşem yapı ne yazık ki insanoğlu tarafından acımasızca yakıldı. Nil in suları günlerce kitapların küllerini taşıdı, kentin hamamları İskenderiye Kütüphanesi nin el yazmalarıyla ısındı. Bilginin kutup yıldızı yanarak sonsuza dek yok oldu. El yazmaları ve nadir yapıtlarla dolu Buhara Kütüphanesi de İskenderiye Kütüphanesi ile aynı kaderi paylaşmıştır. Döneminin en büyük tıp bilgini İbn-i Sina, Samanoğulları hükümdarı Nasroğlu Nuh u tedavi ettiğinde Dile benden ne dilersen önerisine Buhara Kütüphanesi nin Hafız-Kütüp lüğünü dileyerek yanıt vermiştir. 3

Ve uzun yıllar İbn-i Sina nın çalışmalarını sürdürdüğü kütüphane bir gün yanıp kül olmuştur. Kütüphaneyi yakan ateş ise bilginin tek sahibi olmak adına, yüzyıllardır İbni Sina nın ellerinde kor biçiminde kalmıştır. İkinci Dünya Savaşı nda yanan yıkılan kütüphaneler kervanına Berlin Kütüphanesi de katılmıştır. Arkeoloji meraklısı bir Rus askerinin kütüphanenin yıkıntıları arasından bulup daha sonra üzerinde çalıştığı kitap, Maya yazılarının çözülmesine neden olmuştur. 1800 lü yıllarda çalışmaları başlayan Maya kültürü üzerine önemli yapıtların bulunduğu Berlin Kütüphanesi yıkıntılar arasından bile Maya dilini insanoğluna armağan edebilmiştir. Bilginin ve bilgi merkezlerinin var olması ya da yok edilmesi tarihin akışını değiştirmiştir. Bilgi, el değiştirdiği sürece yıldızları parlayan ya da sönen uygarlıklar ortaya çıkarmıştır. Doğu, Yunanca dan Arapça ya çevrilen yapıtlarla birlikte yüzyıllarca bilim dünyasının parlayan yıldızı olmuştur. Batı ise Arapça dan Latince ye 12 inci yüzyılda başlayarak üç yüzyıl boyunca yaptığı çevirilerle kendi yıldızını parlatmayı başarmıştır. Hiçbir dahi zenginliğin peşinde olmamış, bilginin peşinden koşmuştur. Bilgiyi elinde tutan uygarlıklar ise dünyayı değiştirenler olmuşlardır. Kütüphanenin içinde bulunan sıfır bile dünyayı değiştirebilmiştir. Kütüphaneye bu mantıkla baktığımız zaman, biraz Wall-E gibi biraz da tarihin geriye dönüp de neler bulunmuş neleri yapabilmişiz gözüyle baktığımız zaman, biraz da araya insan olarak yaklaştığımız zaman aradığınız zaman bir sürü şey bulabileceğiniz yer olduğunu insanlara insanlığa size bir sürü şeyi hediye edebileceğini göreceksiniz. Bilgiyi hep ihtiyaç duyduğumuz şey oldu yüzyıllarca ihtiyaç duyduk geçmişte de ihtiyaç duyduk gelecekte de ihtiyaç duymaya devam edeceğiz. Bilgiyi kaydetme ihtiyacı da bilginin artmasıyla birlikte ortaya çıktı. Bilgiyi kaydetmeye insanoğlu duvarlarla başladılar kil tabletlerle devam ettiler. Sonrasında Mısırlılar papirüsü buldular ve parşömeni buldular. Parşömenle birlikte kitap şimdiki şeklini almaya başladı. Yani şöyle tarif edebilirim dosyalama parşömenlerin dosyaları haline gelmeye başladı. Daha sonra kitap bildiğimiz günümüzdeki şeklini yavaşça 4

aldı ve bilgiler depolanmaya başladı. Daha sonra kitaplar; bilgi sıkıştırılıp saklanabilecek depolanabilecek, geleceğe aktarılabilecek; her türlü şeyin üzerinde cd nin üzerinde hard diskin üzerinde, bilgisayarın üzerinde depolanmaya başladılar. Alvin Toffler in Gelecek Şoku diye bir kitabı vardır. O kitabın da artan bilginin zamanı hızlandıracağını söylüyordu. Yani telefon markalarına yetişemediğimiz gibi bilginin hızına da yetişemez hale geleceğiz diyordu. Burada bilginin düzenlenmesi önemli hale gelmeye başlıyor. Yani sanal dünyaya aktarılan bilgiyle sanallaşan bilgiyle de beraber şu anlattığım sabahtan beri o İskenderiye Kütüphanesi nden bugüne getirdiğim o kütüphanenin yapısı ne hale geliyor, yok mu oluyor farklılaşarak devam mı etmeye başlıyor? O kütüphanenin yapısı nasıl farklılaşıyor, sanallaşan ve artan bilgiyi düzenli hale getirerek kullanıcısına, okuyucusuna sunan insan haline geliyor. Kütüphaneci teknolojik donanımıyla değişen bu şekle gelen mesleğini teknolojik donanımıyla destekleyerek sürdürür hale gelmiştir günümüzde. Mesela yine Ankara da meslektaşlarımızdan birinin kütüphane web sayfalarının kimliklenmesiyle ilgili bir son kitabı vardı. Artık onların kimliklenmesi onları bir hale getirip bir düzende Wall-E nin hurda yığınında kaldığı gibi insanlar kendilerini hissetmesinler düzenli bir bilgi yığının içerisinde olsunlar ve istediklerine ulaşabilsinler diye meslek bu şekle dönüşmeye başladı ki bu şekle dönüşmeden önce İskenderiye Kütüphanesi gibi tecrübeleri oldu insanoğlunun. İsterseniz küçük bir tanımını da yapayım ben. Arapça kütüb kitaplar ve Farsça hane kelimelerinden oluşuyor kütüphane. Çeşitli türleri var çok sıkmadan bunları hemen geçmek istiyorum. Bunlardan birisi Milli Kütüphane. Milli Kütüphane biraz daha ulusal düşünebileceğimiz biraz daha milli düşünebileceğimiz bir kavram, bilgiyi de aktarırken öyle düşünebileceğimiz o özenle kurulması gereken o özenle yaşatılması gereken derlemesi de ona göre özenle oluşturulması gereken bir tür. Savaşlarda ülkelerde genelde en çok korunan ve en çok hedef haline gelen, yerlerden birisidir Milli Kütüphane. Irak ta gördüğünüz gibi müzeler Milli Kütüphaneler ve tapu bölümleri ortadan kaldırılır veya daha önceki savaşlarda da durumu budur. Çünkü kültürüyle bilgisiyle en önemli bağıdır yurttaşın ülkesindeki bulunduğu Milli Kütüphane. Burası bizim Milli Kütüphanemiz bu resim 360 derece tekniğiyle çekildiği için böyle oval değil, yani gördüğümüz üzere geçerken de sunumun sonrasında biraz daha anlatmaya çalışacağım Milli Kütüphane nin yapısını. Milli Kütüphane bu binasıyla ödüllü bir binadır. Milli Kütüphane nin mesela Ankara da Atatürk Kültür Merkezi ni bilirsiniz Ulus ta, AKM yerleştiği konumla kullanımı arasındaki zıt orantısını mimarlar hep kötü örnek olarak gösterilmişlerdir. Oysa Milli Kütüphane ise mimarlar içerisinde iyi örnek olarak gösterilir. Yani oturduğu alanın en iyi kullanan binalardan birisidir bu bina. Bu binayı gördüğünüz yüzünün dışında arka tarafında her biri 600 m 2 büyüklüğünde 36 büyük depodan oluşur. Bu depoların hiçbirini iki katlı binanın içerisinde göremezsiniz ama arka taraflardadır bunlar. Çok iyi yerleştirilmiştir. Yani insan şaşırıyor Türkiye de böyle binalar da var olabiliyormuş diye. O dönemlerde üstelik 82 lerde. Her bir deposu yangına karşı son derece korunaklıdır. 600 m 2 sanırım bu bulunduğumuz salondan daha büyük olan 36 büyük depoyu barındırır. Umarım önündeki bahçesinde de bir gün okuma şenlikleri yapacağız ki yönetimi ikna edersek bir gün. 5

Halk kütüphaneleri değil dil din ve ırk ayrımı yapmadan her yaştan, her meslekten grupların insanlara hesap vermekte yükümlüdür ki bir halk kütüphaneleri Türkiye de Kültür Bakanlığı bünyesinde çalışırlar. Taşra Teşkilatı olan okullardan sonra kültür anlamında, kitap anlamında eğitim anlamında okullardan sonra halkın Anadolu nun en ücra yerine kadar, en uç kasabasına kadar, köylere kadar belki gidememiştir. Ama kasabasına kadar oluşmuş bir yapısıdır Kütüphaneler Genel Müdürlüğü bünyesinde bulunan Halk Kütüphaneleri son derece önemlidir. Yani düşünün ki sizlerden birisinin hayal edin yönetici olduğunuzu öyle bir yapının üzerinde genel müdür olduğunuzu Kütüphaneler Genel Müdürü olduğunuzu. Elinizde yaklaşık 1.200 tane kütüphane Halk Kütüphanesi, kitaplarınız bunlarla neler yapılmaz ki bir sürü şey yapılabilir. Umarım bizim ülkemiz yapar şimdiki yaptığından daha iyi şeyler yapar. Gezici Kütüphaneler eskilerde kaldı şimdilerde çok fazla kullanmıyor ama yine İzmir de var, Ankara da da kullanılmaya devam ediyor. İl Halk Kütüphanelerinden birisini bizim burada dolmuşların kalktığı Kumrular Sokak ta bilirsiniz görmüşsünüzdür Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi var. Maalesef Ankara kütüphane anlamında fakir bir şehirdir. Ankara Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi nin kapasitesi 100 kişidir. 100 kişi küçük bir salondur. Bu ihtiyacın tamamını maalesef Milli Kütüphane karşılamaya çalışmaktadır Ankara da. Oysa Milli Kütüphane bir İl Kütüphanesi şehir kütüphanesi il halk kütüphanesi değildir. Milli Kütüphane üniversite düzeyinden başlamak üzere yüksek lisans doktora ve diğer araştırmalara yönelik bir kütüphanedir. Zaman zaman Milli Kütüphane bu anlamda zorluk çekmektedir. Çocuğunu elinden tutup getiren insanlara karşı bunu izah edememektedir. Buraya üniversite ve düzeyi araştırmacıları alabiliyoruz diye kendimizi zor ifade eder durumdayız. Çünkü Ankara da 100 kişilik bir İl Halk Kütüphanesi var, onun dışında Cebeci de de vs uzaklarda olan İl Halk kütüphanesi var. Umarım bir gün daha geniş salonları olan Ankara ya yakışır şehir kütüphanesi olur Ankara nın da. Yine Ötüken in içerisinden geçici kütüphanelerde halk kütüphanelerinin bünyesinde sayıları çok fazla olmasa da hizmet etmeye devam ediyorlar. diyorlar. Enteresan bir hikayesi var. Bu da bizim meşhur eşekli kütüphanecimiz Mustafa Güzelgöz. Mustafa Güzelgöz eşekle beraber köylere kadar giden, içerisine kitapları koyup Ege Bölgesinin en ücra dağlık köylere kadar kitapları götürüp sonra iadeyi almak üzere tekrar oralara giden, efsane bir kütüphanecidir. Bu efsane kütüphaneciye daha sonra yurtdışından UNESCO ona yardım ederek otobüsü vs gibi hediye ediyor ama Türkiye de emekli olmak zorunda bırakılıyor. Emekli olmak zorunda hadi siz gidin artık Okul kütüphaneleri de bir tür kütüphane daha çok üniversite düzeyinden önceki kütüphaneleri biz üniversite kütüphanelerinden ayrı tutuyoruz. Mesela İstanbul, Muş çocuk kütüphaneleri halk kütüphaneleri içerisinde şubeler halinde sürüyor. Çok fazla özel çocuk kütüphanesi olarak oluşturulmuyorlar. Maalesef o da bu mesleğin içerisinde ayrı dallardan birisi bir sürü dalda iş yapabilir kütüphaneci olan meslektaşlarım. Elektronik veri tabanlarından tutun da çocukların 6

pedagojiyle ilgili pedagoji öğrenip hizmet vermek zorunda olacakları bir alan örneğin çocuk kütüphaneleri. Kurum kütüphaneleri yine devlet dairelerinin resmi makamları, nakliye ve belediye teşkilatlarının şirketlerin özel ihtiyaçları doğrultusunda kurulan kütüphaneler İstanbul Barosu Kütüphanesi bunlardan birisi. Özel İhtisas Kütüphaneleri ise belli bir konu veya birkaç konuyla ilgili yayınların toplandığı verilerin düzenli hale getirildiği ve kullanıcıya sunulduğu kütüphanelerden Tıp Fakültesi Cerrahpaşa örneği gibi. Üniversite kütüphaneleri burada biraz durmak lazım. Üniversite kütüphaneleri son dönem resmi kurumlardan Kütüphaneler Genel Müdürlüğüne bağlı olan Kültür Bakanlığına bağlı olan mevcut kütüphanelerden kendisini yenileyebilen kütüphaneler olmuşlardır. Teknolojik anlamda en azından teknolojiyi iyi kullanmayı becermişlerdir. Devletin içerisinde devletin imkanları içerisinde 20 tane bilgisayarınız olabilir ama onu kullanacak verimli ölçüde kullanacak iki tane canla başla iş yapan insanla sorunumuz yoktur. Ama özel sektörde durum farklı, iki bilgisayarınızla ya da bir bilgisayarınızla harikalar yaratan insanlarla çalışma imkanınız var, seçme şansınız var, çalışacağınız insanı seçme şansınız var. O anlamda devletin büyük imkanları olmasına rağmen üniversite kütüphaneleri teknolojiyi iyi kullanan, verimli kullanan elindeki veriyi elimdeki imkanı en iyi kullanan durumdadırlar. Sizin üniversitenin kütüphanesi bunlardan birisidir Bilkent in Kütüphanesi bunlardan birisidir. Devlet üniversitelerinin de durumu aynıdır onlar da hantal yapıdan kurtulmuştur üniversitelerin kütüphaneleri. Bunun dışında sanırım özellikle özel üniversitelerde şu da görülmeye başladı başlanmadıysa da gösterilmeli anlatılmalı bu. Artık öğrencilerin üniversiteye hazırlanırken seçme yaparken öncelik kütüphanelerindir, Avrupa da bu böyle yani geleceğin üniversitesinin kütüphanesinin yapısı nedir, kaç tane eseri vardır, nasıl bir hizmet verir? Sadece burada dersleriniz hocalarınız yetiştirmeyecek sizi. Sizin tırnaklarınızı takıp böyle uğraşacağınız bir yer olmalı ki o kütüphanedir. Orada bir veriler olmalı ki size hizmet eden bir alan olmalı ki oralardan iyi yetişebilesiniz. Avrupa da böyle, önce seçeceği zaman kütüphanesine bakar, broşürlerinde üniversite tanıtılırken önce kütüphane tanıtılır. Onun için sanırım bu anlayışta yerleşmeye başladığı için üniversite kütüphanelerinin durumu biraz daha iyi gibi gözüküyor. Bizim Milli Kütüphanemiz 15 Nisan 1946 da Milli Eğitim Bakanlığı Yayınlar Müdürlüğüne Hazırlık Bürosu olarak başladı. Adnan Ötüken kurucusudur. Adnan Ötüken bir hayalperesttir. Hayal kurmayı becerebilen birisidir. Adnan Ötüken üç tane kitap alıp rafa koyup bugün Milli Kütüphane yi kurmaya başlıyoruz diye hayal eden birisidir. Bu hayaline de bir sürü insan gülmüştür. Ders verdiği öğrencileri de gülmüştür. Ailesi de gayri resmi açıklamaları duyurma imkanı var onların. Ailesi de yapma derken bu kavganın içerisinde çok zorlanacağını söylemiştir kendisine. Ama Adnan Ötüken o hayalini gerçekleştirmiştir. Üç kitapla başlayan serüveni şimdi 2 milyon kitabın, 1,5 milyon civarında süreli yayının kitabın taş plaktan cd ye, broşüre, film afişlerine üzerinde bilgi olan kart postal vs üzerinde herhangi bir bilgi olan basılıları olan ulaşabildiği ölçü de derleme kanunundan kendisine aktarılabildiği ölçüde bir sürü eser olan kocaman bir yapıyı Milli Kütüphane yi bu millete hediye etmiş birisidir Adnan Ötüken. 7

Bu binada başlamıştır ilk serüveni. Yani şimdi ki İl Halk Kütüphanesi olan Kumrulardaki yerde başlamıştır serüveni. Daha sonra 82 yılında şimdi ki binamıza taşındı. 65 te yeni binalar planlandı vs 83 te biz kendi binamıza geçtik. Bizim yeni bir şeyimiz burası muhteşem binamız burası, burayı çok seviyoruz biz. Bizim buranın bir özelliği vardır. Atmacası olan tek şehirde kalmış tek binadır burası. Şehirde çok fazla atmaca yaşamaz bu binanın çatısında atmaca yaşar haberiniz olsun. Milli Kültür araştırmalarını mümkün kılmak adına Milli Kütüphane Derleme Kanunu yla Derleme Kanunu na göre basılan her eser yayıncı tarafından, 6 tanesi Derleme Müdürlüğüne gönderilmek zorundadır. Bu 6 tanesi 6 tanesinden biri de Milli Kütüphane ye birisi Adnan Ötüken e, birisi Meclis Kütüphanesine İstanbul İzmir Konya da belirlenen kütüphanelere gönderilmek zorunda, 6 tanesi bu Derleme Yasası nın yaptırımı çok fazla olmadığı için maalesef bizim derleme kaçağı dediğimiz derlemeden gelmeyen epeyce bir yayınımız olmasına rağmen basılı olan her şey Milli Kütüphaneye gelmek durumundadır. O bizim için önemli bir kaynaktır. Derlemelerimizin zenginleşmesinde çok önemli bir kaynaktır. Bunun yanında alımlarla ilgili bir bütçemiz vardır bizim. Dışarıdan kitap alabiliriz. Nadir bulduğumuz el yazması vs bunları satın almak için bütçemiz vardır gidip bunları alabiliriz. Bunun dışında yurtdışında yayınlanan eserleri de alabiliriz. Yurtdışındaki tüm kütüphanelerle Milli Kütüphanelerle üniversite kütüphaneleriyle karşılıklı mübadele anlaşmalarımız vardır. Karşılıklı biz Türk kültürüyle ilgili kitapları göndeririz. Listeler alırız birbirimizden listelerden beğendiğimiz kitapları mübadele çerçevesinde değişiriz ve derlememizi karşılıklı zenginleştiririz. Bağış yoluyla da aynı şekilde zenginleştiririz. Şimdi Türkiye de yayınlanmış tüm eserlerle dediğimiz zaman hayal ederseniz. En ücra yerdeki bir yerel gazeteleri tutunuz kart postala kadar gelmek durumunda bunun %30 u %50 sinin derleme kaçağı olduğunu düşünseniz bile geriye kalan %50 si çok yüksek miktarlar bulunuyor. Umarım bir gün gelirsiniz bir gün gezmeye program ayırırsanız yaparsanız her bir köşesini ayriyeten gezdiririm orada gördüğünüz zaman müthiş bir süreli yayınlar kısmında hummalı bir çalışma vardır. Sürekli ciltlenen eserler, sürekli ayrım yapılan eserler görmeniz mümkündür ve bunların içerisinde radyo televizyonun bize vermekle zorunluluğu olduğu Anadolu Üniversitesi nin açık öğretimle ilgili yaptığı programların hepsini vermek durumundadır. Ancak bunların hiçbirine henüz ulaşabilmiş değilizdir. Çünkü hepsine yazılar yazmışızdır gönderin buraya diye hiçbiri de cevap vermemiştir maalesef. Ama ne duyarlı insanlar var bakın Avrupa da yayınlanmış bir kitap Türkiye de geldiğinde Türk bir yazar kitabını aldı ve Milli Kütüphane ye geldi ve dedi ki efendim bu derlenecek mi derlenmeyecek mi? Bu benim için çok önemli, yayınınızı alıp buraya gelmeniz bizi çok sevindirdi. Yani hoş güzel oldu sevindik mutlu olduk dedik. Niye böyle düşündünüz falan dediğimizde Avrupa da prestijdir bu yani o yayının Milli Kütüphane içerisinde bulunması prestijdir. Arama motoru içerisinde o isme o yayına ulaşmanız prestijdir, bu prestiji yakalamak isterim. Yayımcısı yazarı o prestije sahip olmak ister dedi. Ama burada 5 bin lira 50 bin lira gibi bir rakam olduğu için cezası olur mu o ceza posta masrafını karşılayacağı için posta masrafı daha fazla olacağı için göndermez yayıncı yazarı da aramaz doğrusu niye burada benim kitabım yok diye aramaz. Gerçi madalyonun bir diğer yüzü bize gelen eserlerinde uzun süre maalesef personel yetersizliği vs gibi nedenlerden dolayı derlemeye girilmesi bir 6 ay 1 seneyi bulmakta maalesef. Milli Kütüphane 39 bin m 2 lik bir alana kuruludur. Şimdi yeni depolar oluşacak işte arkadaki binadaki depolarımızla bunları girmemişiz herhalde. Bir tane genel okuma salonumuz var geldiğimiz gün birkaç kişi geldi galiba. Bir tane de Müjgan Cumbul salonumuz var. Müjgan Cumbul bizim eski kütüphanecilerimizden eski Milli Kütüphane Başkanlarımızdandır. Türkiye deki bütün el yazmalarıyla ilgili bütün 8

kasabalara el yazması bulunan bütün şehirlere uğrayıp hepsini yerinde tespit edip el yazmalarıyla ilgili önemli bir eser bırakmış çok emektar bir meslektaşımız büyük meslek büyüğümüzdür. Onun adını verdiğimiz bir kütüphane salonumuz, danışma kaynaklarından oluşan bir salonumuz da var. Danışma kaynakları size şöyle tarif edeyim. Ansiklopediler sözlükler kılavuzlar vs.ler hemen danışma görüşmesi yapabileceğiniz bir kütüphaneciyle onun yanında bulunan danışma kaynaklarından oluşan bir salonumuz var. İbn-i Sina nın el yazması ve nadir eserler 30 kişilik bir salonumuz var. Orada el yazmaları bol miktarda vardır. 1000 yıllık İncilleri dahi bulmanız mümkün. Süreli yayınlar salonumuz yayınlanan bütün eserlerin %70 ine yakın dergiler gazeteler burada hepsi arşivlenmekte, hepsi veri tabanımızda mevcut. Bunların hepsi tez dönemlerimizde geleceksiniz muhtemelen orada yararlanacaksınız. Bir de müzik salonumuz var, çok fazla kullanılmıyor şuanda. Niye müzik salonumuz var bizim? Bilginin üzerinde olduğu bilgi bazen bir notadır, bazen bir şarkıdır, bazen bir kasettir. Onu istediğinizde dinlemek isteyebilirsiniz oradaki notayı ya da oradaki müziği dinlemek isteyebilirsiniz. Bunun için tahsisi edilmiş bir yer arzulayabilir araştırmacılar. Kütüphaneden alınan cd nin kasetin vs.nin dinlenebilmesi için bir salon burası. Konuşan kitaplık bölümümüz ise görme özürlüler için. Bölümümüzde görme özürlülere gönüllü okuyucular tarafından kitaplar seslendirilir burada. Gönüllü okuyucuların bu seslendirdiği kitapların bölümünü de webten ulaşmaları mümkündür. Yine bir Atatürk Belgeliğimiz var. Atatürk le ilgili çoğu eserleri bir araya getirmeye çalıştığımızda zaman zaman çok bilinmeyen kendi el yazısıyla olan birkaç özel eser de mevcut Atatürk Belgeliğimizde. Mikro film bölümümüz var malumunuz mikro film cd ortamından daha kalıcı, üzerinde bilgiyi taşıyan materyal çok uzun yıllar elli altmış yıla yakın hatta daha uzun yıllar üzerinde taşıyabiliyorsa cdlerin şimdilerde o kadar çok uzun sürede yıpranmaması mümkün değil. Onun için mikro film hala arşivcilikte daha önemli halde o cd yi mikro filmde tutuyoruz. Onları okumanız için bu salon biraz daha güzelleşti. Osmanlıca eserlerden başlayarak mikro filme alınmış durumda. Daha eskiden günümüze gelerek mikro filme alınmaya süreli yayınlar devam ediyorlar. O salonda da okuyup yararlanabilirsiniz çok amaçlı okuma salonumuz var. Şimdi devletin şöyle bir imkanı var çok amaçlı bir salon yaptı oraya. 12 kişilik bir salon üç kişilik bir salon hatta tek kişilik bölümler bunlar grup çalışmaları yapılabilecek yerlerdir. Bunlar boş dururlar orada. O tek kişilik salonlar da boş dururlar orada. Niye boş dururlar? Çünkü biz yararlanmayı bilmiyoruz yani istemeyi de bilmeyiz hakkımızın da hukukumuzun da çok fazla farkında değilizdir. Bunların hepsi ücretsiz yararlanılan sağlanılan imkanlar bunlar olanaklar bunlar salonlar orada gördüğünüz bütün çalışmalar kimse şunu zorlamaz yani enteresandır orada bir salon var ve ben şu üniversitede şu çalışma grubuyla beraber bir haftalığına orada çalışmak istiyorumu zorlamaz çok fazla. Unutmayın hangi kütüphaneye giderseniz gidin üniversite kütüphanesi, Milli Kütüphane, Halk Kütüphanesi yok diye bir kelime olamaz şayet veri tabanında katalogunda varsa o kitap yok diye bir kelime yoktur yani yok bir cevap değildir. Onun vekili vardır kütüphanecilik teknikleri vardır, yani nerede olduğunu izah etmek durumundadır. Milli Kütüphaneye de zaman zaman profesör 9

düzeyinde hocalarımız geldiğinde yok cevabı karşısında geri dönerler. Bir gün öyle oldu yani yok dedi oradaki depocu bir arkadaş, geri gidiyordu profesör. bunu unutmayınız kütüphane katalogunda varsa yok diye bir cevap yoktur. Yani size izah etmek durumundadır. Nereye gitti kimin elinde ne zaman gelir, oysa nerededir yani bu salonların durumu da öyle araştırmacının mantığı da biraz öyle, ya bunlar kurtulduğunda zorladığında bir sürü gelişeceği gibi Türkiye de kütüphanecilikte daha kullanışlı daha gelişiyor hale gelecek. Dediğim gibi kimse gelip bu salonda kullanmaz. İnteraktif salonumuz yeni bir salonumuz iyi oldu bakın bunlar bizim personelimiz değil, onlar okuyucular yani çeşitli veri tabanlarına üyeyiz biz. Bağlanması gerektiği yerler olacak bilgiye ulaşması internet ortamında ulaşması gereken yerler olacak okuyucunun kullanıcının, onun için tahsis edilmiş yeni yapılmış bir yer burası gayet nezih bir ortam geldiğinizde uğramanızı tavsiye ederim. Konferans salonumuz var Her ayın sonu Cuma Günü Milli Kütüphane Başkanlığını Mustafa Şerif Onaran ve Rüştü Asyalı ile her ayın son Cuma Günü Şiir Günü yapıyor 4 yıldır. Mustafa Şerif Onaran dan çok güzel şiirleri Rüştü Asyalı nın sesinden dinleyebilirsiniz. Yunus Emre toplantı salonumuz var bir tane. Bunları görmeniz pek mümkün olmayabilir geldiğiniz zaman belki arkadaki depolama salonunda okuyucu çok fazla gezmez görme olanağı olmaz. Böyle küçük hoş küçük toplantıların yapıldığı salonumuz daha var bizim. Sanat Galerimiz var orada da zaman zaman sergilerimiz mevcut. Koleksiyonumuza gelince 2 milyon 800 küsur toplam koleksiyonumuz var; bunun içerisinde kitap dışı materyaller süreli yayınlar vs.ler dahil 50 bin galiba sizin buradaki 50 bin civarında kitabınız var 1.400 küsur de derginiz var sanırım. 49 bin küsur kitap var Atılım Üniversitesi nde. Yani Wall-E gibi dolaşabilirsiniz burada. Küçük gibi gözükse de o Wall-E gibi dolaşıp bulabilirsiniz. 1.400 süreli yayın fena rakam değil bunlar yani aramanız keşfetmeniz kendinizi bulmanız bir başka şeyi bulmanız başka dünyaları bulmanız için fena bir rakam değil, yani 50 bin rakamı fena değil. Bir ülke için 2 milyondan az aslına bakarsanız bir ülke için çok az bir rakam 50 bin Atılım için fena bir rakam değil ama ülkenin kendi Milli Kütüphanesi için az bir rakam ülkenin Milli Kütüphanesi sizin için 13 tane kütüphaneci de az bir rakam Milli Kütüphane de 13 tane kütüphaneciyiz burada, İran da 150 civarında kütüphanecisi var. Yani sadece kütüphaneci çalışan 150, artık piyasaları sayesi bizde 250 personel çalışır onun 13 tanesi kütüphanecidir. O 13 kütüphanecinin de %50 oranında %57 civarında falan yönetici durumundadır. Geriye kalan 7 tane kütüphanecinin de hiçbirisini birebir sizinle muhatap görmezsiniz. Aslında birebir araştırmacıyla muhatap olması gerekir. Satın alma, derleme ve bağış yollarıyla bize kitaplar geliyor. Bizim Başkanlık Genel Müdürlük düzeyinde üç tane daire başkanımız vardır. Yani sadece bir kütüphane, bir kurum tarzında değildir Genel Müdürlük düzeyindedir Başkanlığımız. Üç tane daire başkanı altında 16 tane 10

şube müdürlüğü vardır. Sizin için önemli olan bu yazıların olduğunu düşündüğüm bu yayınlara geleyim ben hemen. Sizin için ileride daha önemli olacak bunlar nerede önemli olacak? Tez çalışmalarınızda önemli olacak bunlar, yüksek lisans yaparsanız orada, doktora da vs de önemli olacak veya yıl içerisindeki çalışmanızda son derece önemli kaynaklar bibliyografyalar. Basılı ortamda bibliyografya hazırlıyoruz cd ortamda nedir bir bibliyografya? Makalenin kimliğidir, künyesidir nerede bulacağınızı izah eden içeriğini izah eden bir sistematiği olan nüfus cüzdanıdır yani makalenin nüfus cüzdanlarıdır. Onu anlatan yaklaşık yarım paragraf ve katı kuralları olan kataloglama kuralları ve bibliyografya künyesi künyeler oluştururuz. Bu künyeleri cdleri topladık biz her yıl. Yani siz hangi konuda hangi makaleyi bulmak istiyorsanız bu cdlerin içerisinde sizin adınıza bizde bulunan Bibliyografya Enstitüsünde çalışan arkadaşlar orada yaklaşık 15 kişi vardır dergilerin hepsini tararlar onlara bir konu numarası verirler. Onlara bibliyografya künyelerini çıkartırlar onları cdlere yüklerler. 2007 yılına kadar geldi henüz 2009 lara gelmek üzere ama ileriki yıllarda gelir. Bu cdler araştırmacı için çok önemlidir. Ancak araştırmacılarımız da böyle bir cd nin varlığından çok haberdar değillerdir. Girerler kütüphaneye bir şeyleri el yordamıyla ararlar. Üniversitedeki araştırmacıyla kütüphanecinin de bu anlamda ilişkide olması lazım. Yani bizim nasıl yararlanacaklarını anlatmamız lazım araştırmacılara. Daha da önemlisi kesinlikle üniversite öğrencilerine araştırma yöntemleri nedir, onunla ilgili bir dersin Milli Kütüphane nedir, kütüphaneden nasıl yararlanılır bu böyle bir dersin kesinlikle konması var, olanlarının da içinin de Milli Kütüphane ile veri tabanlarıyla bibliyografik yayınlarla içinin doldurulması gerekir. Çünkü mezun olmak üzere tezini hazırlamak üzere bizim oraya geldiğinde Wall-E gibi bir hurdalık bir yığının içerisinde kalıyor öğrenci araştırmacı. Nereden başlayacağını bilmiyor, neyi nerede bulacağını kime soracağını nereden başlaması gerektiğini bilmiyor çok kötü, dolayısıyla hazırlayacağı verimli bir şeyde olmuyor maalesef. Onun için Türkiye Makaleler Bibliyografyası dergilerdeki biz hakemli dergilerde bilimsel dergilerin hepsini tarıyoruz içerisindeki künyeleri bir cd ortamına geçmişte basılıydı aktarıyoruz. Bu da Türkiye Makaleler Bibliyografyası yayınlanmış olan eserlerin künyelerini topladığımız bir bibliyografyaları oluşturuyoruz. Ona da Türkiye Bibliyografyası diyoruz ikisi son derece önemli araştırmacı için. Bizim bir başka görevimiz var Milli Kütüphane olarak. Kişi bibliyografyaları hazırlıyoruz Nazım Hikmet Bibliyografyası, Yahya Kemal Bibliyografyası konu bibliyografyaları zaman zaman hazırlıyoruz bunları. Basın yerimizde basıyor ve yayınlıyoruz Yahya Kemal onlardan birisi. Özel konulu bibliyografyalar hazırlıyoruz mesela dünyada yayınlanmış Osmanlı yla ilgili eserler. Toplu kataloglar oluşturuyoruz örneğin el yazmalarıyla ilgili katalogumuz var. Basmalar ve yazmalar diye. Milli Kütüphane 39 bin m 2 alanda size hizmet etmek üzere bekliyor. Yani buradaki insanların 250 bütün kütüphaneler böyle 250 insandan Milli Kütüphane veya 100 insanlardan Ötüken Kütüphanesi hizmet etmek üzere bekliyor. Böyle yüreğimiz güp güp atıyor diyemem 250 si için. Yani 250 miz de nasıl bekliyoruz çünkü Türkiye nin hiçbir yerinde öyle beklemiyorlar. Ama zorlayabilirsiniz yapabilirsiniz yani yapmanız gerekir. Bu imkanların hepsi sizin için 2 milyon eser sizin için oradan bir sürü dünya çıkartabilirsiniz. Orada kendinizi çıkartabilirsiniz. Yani kendinizi önemli yerlere getirirsiniz. Açılışa bir sürü Bakan geldi bir sürü insan, bir sürü önemli insan geldiğinde sürekli ben buradan yetiştim diyordu. Onun dışında güzel bir kantinimiz var bizim çok keyifli bir kantin yani Milli Kütüphane nin o tarafını bir keşfedin. Oraya kimler nasıl insanlar gider, nasıl gençler hakikaten geleceğe dair hesabı olan insanlar gider. Geleceğe dair kayıt dışı söyleyeyim. Geleceğe dair hesabı olan insanlarla sevgili oluruz. Geleceğe dair hesabı olan insanlarla evleniniz çıkınız. Yani böyle bir şeyi vardır orada topluluk da 11

vardır. Böyle nezih bir topluluktur oradaki öğrenci topluluğu. Nezih insanlarla tanışma fırsatı olacaktır. Önemli yerlere gelme şansınız olacaktır. 250 insanla 36 büyük deposu 600 m 2 salonuyla Milli Kütüphane ye bekliyoruz. Umarım bir gün topluca gelirsiniz topluca gezdiririz. Soru: Görme engellilere gönüllü kitap okumak için ne yapmamız gerekiyor? Sayın Feridun Büyükyıldız: Görme özürlüler bölümüne geldiğinizde küçük bir demo yapıyorlar sizin için, o ses kalitesiyle ilgili standarttı yakalamak için küçük bir demo yapıyorlar. Ramazan Bakırcı diye bir arkadaşımız var orada. Onu ziyaret ederseniz o sizi yönlendirir. Onların da bir grubu var bakın orada da başka bir dünya var aslında. Gönüllü okuyucuların oluşturduğu bir grup var orada. Onlar kendi etkinliklerini yapıyorlar bir araya geliyorlar. Kulüp tarzı çalışmaya başladılar onlar. Orada çok değerli insanlar var bizim konferansımıza gelecek yazar Elif Şafak ın annesi mesela o işlerle uğraşır çok da saygı değer bir hanımefendidir. O da yazarçizer insanlarla tanışma şansınızda vardır, bahsettiğimiz grubun içerisinde. Mutlu olacağınızdan eminim o gönüllü okuyucuların grubunun içerisinde. Atılım Üniversitesi Hazırlık Okulu Müdürü Sayın Aytuna Kocabıyıkoğlu: Çalışma saatleri bir kez daha öğrencilerimizle paylaşabilir misiniz? Sayın Feridun Büyükyıldız: Çalışma saatlerimiz sabah 8:30 dan başlıyor 10:30 a kadar sürüyor. Salonların olduğu öğrenciye hizmet eden bölümlerin hepsi depolar hariç depodaki görevliler 5.30 ta gittiği için 5.30 a kadar akşama çalışacağınız kitabı ayırttırabilirsiniz. 5.30 a kadar bu hazırlığınızı yaparsınız 10:30 a kadar da çalışabilirsiniz. Bir dönem 24 saat açıkmış Milli Kütüphane. Şimdi 10:30 11 gibi kapanıyor. Soru: Giriş için özel bir şey gerekiyor mu? Sayın Feridun Büyükyıldız: Giriş için özel bir şey hatta fotoğrafınızı götürmeniz bile gerekmiyor. Sadece hüviyetiniz o kadar, girişte sanırım bir o plastik kimlik için gerekli olan bir iki milyon var o kadar veriyorsunuz. O da zorunlu bir durum değildir, yasal olarak zorunluluğunuz yoktur. Atılım Üniversitesi Kütüphane Müdürü Sayın Nilüfer Ünal: Ben de şunu vurgulamak istiyorum. Bu salonda kalan arkadaşlarımızın herhalde gelecek hedefleri var. Onun için hepinize teşekkür ediyoruz. Milli Kütüphane bir ekol ben de gözümü Milli Kütüphane de açtım. İlk işe başladığım tarihi de vereyim 1966 da, Milli Kütüphane de işe başladım hem okudum hem çalıştım. Bir ekoldür her şeyi de orada öğrendim. Hepinizi Milli Kütüphane ye bekleriz. 12