MES'ELESI II. İSLAMI ilimlerde METODOLOJİ/USÜL Mart i Nisan i Mayıs Tartışmalı ilmi ihtisas Toplantıları, 1,2,3

Benzer belgeler
Ayşe KOÇ * * Yüksek Lisans Öğrencisi, e-posta:

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

KATILIM BANKALARI Tespitler, Tenkitler, Teklifler

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN ŞEYHÜLİSLAM MOLLA HÜSREV. (Panel Tanıtımı)

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri

A Ri B U H. GEVHER NESİBE TIP TARİHİ ENSTİTÜSÜ YAYlN NO: 22. BÜYÜK TÜRK - İSLAM BiLGİNİ ( ) -ULUSLARARASI SEMPOZYUM-

MES'ELESI II. İSLAMI ilimlerde METODOLOJİ/USÜL Mart i Nisan i Mayıs Tartışmalı ilmi ihtisas Toplantıları, 1,2,3

İmam-ı Azam Ebu Hanife

6736 SAYILI KANUN KAPSAMINDA GV, KV VE KDV MATRAH ARTIRIMINDA BULUNAN FİRMALARDA VERGİ İNCELEMESİ YAPILIP YAPILAMAYACAĞI

CUKUROVA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI. lllll. güz donemi. ISLAM HUKUK USULU I -ders planları-

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

İslâm Hukukunda Kıyas

CUKUROVA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI. lllll. güz donemi. ISLAM HUKUK USULU I -ders planları-

Ebu Hanife ve Hanefilere Göre Hadis Cumartesi, 10 Ocak :08

TAŞINMAZ SATIŞLARINDA KDV İSTİSNASI KONUSUNDA KDV GUT NDE YAPILAN DÜZENLEME VE AÇIKLAMALARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Gündemdeki Tartışmalı Dinî Konular-2, Prof. Dr. Nihat Dalgın, Etüt Yayınları, Samsun, 2012, 448 s.

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Kanun No Kabul Tarihi :

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

MATÜRİDİ DE ŞER Î HÜKÜM AKIL İLİŞKİSİ *

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Kabul Tarihi :

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

KİŞİSEL BİLGİLER. Ahmet ÜNSAL. Prof. Dr.

MES'ELESI II. İSLAMI ilimlerde METODOLOJİ/USÜL Mart i Nisan i Mayıs Tartışmalı ilmi ihtisas Toplantıları, 1,2,3

Müslümanlar ve Diğer Din Mensupları

SEYFULLAH TOSUN ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURUDA MASUMİYET KARİNESİ

İslam İtikadında Sünnet: Hamdi GÜNDOĞAR /

(..:,ı...,;..;...:ııı) olayın özelliğine uygun çözüm bulma metodunu ifade eden şer'! delil. Sözlükte "güzellik. rağbet edilen ve sevilen

İMAMİYYE NİN İMAMET NAZARİYESİNİN TEŞEKKÜL SÜRECİ Metin BOZAN İSAM Yayınları, İstanbul 2009, 272 s. Harun TÜRKOĞLU

ALİ BARDAKOĞLU PROFESÖR

Kâşif Hamdi OKUR, Ismanlılarda Fıkıh Usûlü Çalaışmaları: Hâdimî Örneği, İstanbul: Mizah Yayınevi, 2010,

İDARİ YARGILAMA USULÜNDE İSPAT

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

M. Boynukalın Hocayla Kitabu'l-Asl ve Tahkik Faaliyeti Üzerine

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

el-mesâilü l-müşterake beyne Usûli d-din ve Usûli l-fıkh Muhammed el-arûsî Abdülkâdir Mektebetü r-rüşd, t.y., 349 sayfa.

Erken Dönem İslâm Hukukçularının Sünnet Anlayışı

Yrd. Doç. Dr. Abdullah DURMUŞ

Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn

GÜMRÜK İDARELERİNCE HANGİ DURMLARDA KDV PARA CEZASI UYGULANMALI?

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

Nihat Uzun, Hicrî II. Asırda Siyaset-Tefsir İlişkisi, Pınar Yay., İstanbul, 2011, 302 s.

MEZHEPLERDEN BİRİNE UYMANIN ÖLÇÜSÜ NEDİR?

Hulle'nin dayanağı âyet ve hadistir.

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... 5 TAKDİM... 11

İÇİNDEKİLER. Mütercimin Önsözü 15 Yayıncının Önsözü 17 Şeyh Seyyid Ebu l-hasen Alî el-hasenî en-nedvî nin Takdimi 19 Müellifin Önsözü 23

Tahsin Görgün-Yayınlar ve Çalışmalar 1. Tahsin Görgün (Kısa Özgeçmiş)

YALOVA ÜNİVERSİTESİ - SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

Yrd. Doç. Dr. Abdullah DURMUŞ

içinde işletmenin tasfiyesi halinde de bu hükmün uygulanacağı ifade edilmektedir.

YÜKLENİLEN KDV YE AİT FATURANIN GEÇ DÜZENLENMESİ HALİNDE KDV İADESİ YAPILABİL

2017 YILI FAALİYET RAPORU

4734 sayılı Kamu İhale Kanununda düzenlenen cezai ve idari yaptırımlar ile sorumluluk hükümleri; İhale dışı bırakılacak olanlar, İhaleye katılamayacak

Sosyal Bilimler Enstitüsü

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Yayın No. 756 İSAM Yayınları 202 İlmî Araştırmalar Dizisi 90 Her hakkı mahfuzdur.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

HİKMET YURDU Düşünce Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi

YURT DIŞI FAALİYETLERE İLİŞKİN OLARAK MATRAHTAN İNDİRİLEN GÖTÜRÜ GİDERLERİN TEVSİK ZORUNLULUĞU VAR MI?

Dr. MUHAMMED GÖÇGÜN İDARİ İŞLEMİN KONU UNSURU

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II

Hanefî Fürûunda İstihsan el-hidâye Örneği 1

Kurbanın Mahiyeti, Vücubu ve Şer î Hikmeti Pazartesi, 31 Ağustos :59

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

MES'ELESI II. İSLAMI ilimlerde METODOLOJİ/USÜL Mart i Nisan i Mayıs Tartışmalı ilmi ihtisas Toplantıları, 1,2,3

NİKAH-II (Rükün ve Şartları)

: Büro Çalışanları Hak Sendikası (Büro Hak-Sen) GMK Bulvarı 40/2 Kat 2 Maltepe / ANKARA

Geleneğin Genel Kabulü ve Yenileşmenin Olumsuz Etkilerinin Nesih Konusuna Yansıması

İstanbul ( ). İdari Mahkemesi Sayın Başkanlığı na;

DİYANET İLMİ DERGi 32. CİLT TOPLU FİHRİSTİ (1996)

İslam hukukuna giriş (İLH1008)

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

SAYI : 2017 / 46 İstanbul, KONU : 6 Aralık 2017 tarihli Resmi Gazete de yayımlanan 299 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği

Ebû Dâvûd un Sünen i (Kaynakları ve Tasnif Metodu) Mehmet Dinçoğlu

İç Tehdit ve Riskler Işığında İSLAM DÜNYASININ GELECEĞİ. Hazırlayan Dr. Ahmet Emin Dağ

BAYRAM DALKILIÇ, HÜSAMETTİN ERDEM,

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

İslâm Hukukunda Kadının Boşa(n)ma Hakkı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

Mezhep Meselesi ve Fıkhî İhtilaflar

Bu durumda bu biletler ile ilgili yapılan ödemeler gider olarak yazılabilir mi?

çindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 11 Birinci Bölüm I. Hayatı 15 İkinci Bölüm I. Zâhirîlik Nedir? 41 İBN HAZM IN HAYATI ve İLMÎ ŞAHSİYETİ

HANEFÎ MEZHEBINDE KURALA AYKIRILIKTAN (İSTIHSAN) KURALA (KIYAS) DÖNÜŞ

Transkript:

T ARTlŞMALI İ.LMİ İHTİSAS TO PLANTILARI -II İSLAMI ilimlerde METODOLOJİ/USÜL MES'ELESI II Tartışmalı ilmi ihtisas Toplantıları, 1,2,3 15-16 Mart i 19-20 Nisan i 17-18 Mayıs 2008 Çamlıca Sabahattin Zaiın Kültür Merkezi İstanbul 2009

İSTİHSAN'IN MAHİYETİ ve İŞLEVİ Prof. Dr. H. Yunus AP AYDIN Sözlükte, bir şeyi güzel bulma, güzel sayma, güzel olduğuna kanaat getirme gibi anlamlara gelen.istihsan, usulciller tarafından değişik şekillerde tanımlanmışhr. İstilisan için a) kıyası bırakıp insanlara en uygun.( evfak) olanı almak, b) herkesin karşı karşıya kalıp sıkınh çektiği hususlarda hüküm verirken kolaylığı talep etmek, c) genişliği almak, sıkınhlı olanı terk etmek, d) müsamahayı almak, rahatlık taşıyanı isternek gibi birçok tanım veren Serahsi bu tanımların ortak noktasının "zorluğun bırakılıp kolaylığın alınması" olduğunu ve bunun dinde genel bir prensip olduğunu vurgular. Usul eserinde ise Serahs1, istihsanın gerçekte, bir kıyas olduğunu, ilk bakışta "celi" (açık, zahir) göründüğü halde, 'eser'i (tesir) zayıf olana 'kıyas' denilmeye devam ederken; ilk bakışta "hafi" (gizli, örtük, kapalı) göründüğü halde, "eser" i kuvvetli olan kıyasa ise, onu birinci tür kıyastan ayırmak üzere 'istihsan' denildiğini ve bunun "güzel bulunmuş kıyas (el-kıyasu'lmustahsen)" demek olduğunu belirtir. Serahsi'nin istihsan değerlendirmesi genel hatlarıyla şöyledir: "İstihsanın, derin düşünmeden önce hemen akla geliveren zahir kıyasa. aykırı olan delil anlamındadır. Hadisenin ve benzerlerinin hükmü hakkında * Erciyes Ü. halıiyat Fakültesi, yunusa@erdyes.edu.tr

MÜZAKERELER 127 derin düşünüldükten sonra, zahir kıyasa aykırı olan delilin zahir kıyastan daha kuvvetli olduğu anlaşılmaktadır. Bu delille amel etmek vaciptir. Hanefi fakililer bu tür delili, teemmülden önce hemen akla geliveren zahir k.ıyastan ayırd etmek amacıyla istihsan olarak adlandırmışlardır. Bunun anlamı, deli..: linin kuvvetli oluşu sebebiyle daha güzel bulunduğu için, zahirden vazgeçip bununla hüküm vermektir... İşte Hanefiler, kı yas ve istihsan tabirlerini, tearuz etmiş iki delilin ai-asım ayırd etmek için kullanmışlar ve bunlardan birine, kendisiyle amel daha güzel olduğu için ve zahir kıyas metodundan ayrıldığı için istihsan adını tahsis etmişlerdir..." 1 İstihsanın aşağıda sözünü edeceğimiz iki temel işlevi onun mahiyetine ilişkin olarak yapılan "zorluğun bırakılıp kolaylığın alınması" vurgusunun bir bakıma açılımı mahiyetindedir. Hanefi usulünde verilen bilgilere dayanarak, istihsanın temelde iki işlevi bulunduğunu söylemek mümkündür. İstihsanın bu işlevlerinden birincisi, nassların düzenliliklerinin araşhrılması (istikra) sürecinin sonunda oluşan "genel kural" a aykırı düşen (bu genel kural literatürde, özellikle Hanefi ve Maliki literatürde daha çok "kıyas" olarak adlandırılır), onunla bağdaşhrılamayan ve "kuvvetli oluşu" sebebiyle ihmal de edilemeyen "istisna! dururnlar"ı nitelemektir. Bu niteleme sayesinde, bu nitelerneyi alan hükmün genel kural ile uyuşmadığı, onun kapsamına girmediği anlahlmış olur. Bu yönüyle istihsan, "genel kuraldan ayrılış"ı anlatan ve "istisna" mahiyeti taşıyan. bir kavrarnlaşhrmadır. Bu kavrarnlaşhrma sayesinde hukukun sistematize edilmesi ve uygulanması sürecinde ortaya çıkan kural dışılıkları açıklama imkfuıı doğmuş olmaktadır. İstihsanın bu işlevini en iyi anlatan"tarum Hanefi fıkhının teorisyenlerinden sayılan Kerhl' den nakledilen tanımdır. Kerhl'ye göre istihsan, "bunu gerektiren daha kuvvetli bir gerekçe sebebiyle, bir meseleye, dengi meselelerde verdiği hükmü vermeyip farklı bir hüküm vermek"tir. Usul, II, 200-201.

128 İSLAMI İLİMLERDE METODOLOJİ/USÜL PROBLEMİ-II İstihsan'ın Hanetilerin anlayışına göre çeşitlerine bakıldığında "kuvvetli oluş"un neye tekabül ettiği ve daha kuvvetli gerekçenin ne olduğu anlaşılır. Hanefiler göre istihsan, "eser sebebiyle", "icma' sebebiyle", "zaruret sebebiyle" ve "hafi kıyas sebebiyle" olur. Bunlar istihsana hangi_ durumlarda kaçılacağını da gösterir. İstihsanın özellikle ilk iki türü, kısmen üçüncü türü, onun "istisna işlevini açıkça gösterir. Hanefi ekolünde, icare akdinin "kıyasa aykı~ rı" olup, istihsanla caiz kılındığı dile getirilmiş, ama kimileri bunu "zaruret ve ihtiyaç sebebiyle istihsan", kimileri "eser (hadis) sebebiyle istihsan" olarak açıklamışlardır. 2 Serahsi'nin, el-usul adlı eserinde söylediğinin aksine o larak, el-mebsut adlı fıkıh eserinde, icarenin kıyasa aykırı olmadığını savunması ve bunu gerekçelendirınesi de üzerinde düşünülmesi gereken ayrı bir konudur. Bu yönüyle istihsan, müstakil olmaktan çok, genel kuralın, özel bir meselede niçin uygulanmadığını açıklamaya yarayan bir hukuk tekniği, bir hukuk enstrumaru mahiyetinde gözükmektedir. (Kuşahcı bu dört sebeple yetinmeyerek, istihsan sebeplerinin/türlerinin arttırılması, lafın çoğalhlması ve istihsanın mahiyet ve işlevinin sulandırılması olur. Böyle yapanlara "Başkaları tarafından pişirilen yemeğe su katmayın, becerebiliyorsaruz, siz başka bir yemek yapın" denilse yeridir). İstihsan'ın ikinci işlevinde de bir istisna söz konusudur ama bu kez söz konusu olaiı. istisna, daha çok, teknik usfıli anlamdaki kıyastan yapılan istisnadır. Bu işlevinde istihsan, teknik usull kıyasi.n uygulanması durumunda, ulaşılacak sonucun zorluk ve sıkınh doğurucu olması, kamu vicdanını tatmin edememesi, hukukun genel kabullerine aykırılığın söz konusu olması, kısacası şeriatın temel amaçlarına aykırı düşen gibi bir durumla karşılaşılması halinde, bu sonucun bırakılarak, daha derin ve etkili bir illetten hareketle başka bir kıyasa (hafi kıyas) başvurulması durumunu anlahr. Serahs!'nin "Hanefiler, kıyas ve istihsan tabirlerini, tearuz ehniş iki delilin arasını ayırd etmek için kullanmışlar ve bunlardan birine, kendisiyle amel 2 Serahsl, el-usıll, II, 203; Kenzii'l-viisfil, IV, 1125.

MÜZAKERELER 129 daha güzel olduğu için ve zahir kıyas metodundan ayrıldığı için istihsan a dını tahsis etmişlerdir" ifadesi daha çok istihsanın bu işleviyle alakalıdır. Bu işleviyle istihsan, adaletin gerçekleştirilmesi, rriaslahahn sağlanması, kamu vicdanının tatmin edilmesi, akıbetin gözetilmesi gibi esaslar üzerine oturan "siyaset-i şer'iyye" ile kesişmektedir. Her iki işlevi açısından da bakıldığında Hanefiler açısından, kıyastan bağımsız bir istihsan tasavvurunun mümkün olmadığı söylenebilir. Bu tesbit istihsanın, kıyasla eşdüzey bir yöntem olamayacağını da ima eder. Kıyasla ulaşılan sonucun, istihsan karşısında terk edilmesinin bir "gereklilik" mi yoksa bir "seçenek" mi olduğu usulcülerce tarlışılmışlır. Kıyasın, -anılan gerekçelerle- terk edilmesinin bir gereklilik olarak görülmesini, şer'! bir delilin terk edilmesi olarak görenler bu gereklilik anlayışına karşı çıkmışlar ve kıyasla ulaşılan sonucun meşru ve alınabilir bir sonuç olarak varlığını sürdüreceğini öne sürmüşlerdir. Serahsi ise, istihsanla amel edilen bir yerde, kıyasla amel etmenin arlık caiz olmadığını savunmuştur. Serahsi'nin bu konudaki değerlendirmesi özetle şöyledir: "Sonraki dönem Hanefilerden biri (muhtemelen Pezdevi'yi kastediyor), müessir-tard ilişkisine benzeterek, -lıpkı müessir tard çalışmasında tard ile amel mümkün olmakla birlikte, müessir ile amel daha uygun olduğu gibi, kıyas ve istihsanın çalışması durumunda kıyas ile amel etmek mümkün olmakla birlikte, istihsanla amel etmenin daha uygun (evla) olduğu zannına kapılinışlır. Bu anlayış, bana göre, bir vehimdir. Çünkü kitaplarda birçok meselede '... Ne var ki biz bu kı yası terkettik' ifadesinin bulunmakta olillp, terkedilen bir şey ile amel etmek caiz olmaz. Yine kitaplarda 'Ben bu kıyası çirkin -görüyorum' gibi ifadeler de bulunmaktadır ki, amel edilmesi şer'an caiz olan bir delili çirkin görmek küfürdür. O halde doğrusu, istihsanla amel edilen konuda kıyasın kesin olarak terkedilmesidir. Yine ortaya çıkıyor ki, istihsan ile amel, muarazanm mevcudiyeti ve devamı durumunda değil, tersine, zayıfın kuvvetli karşısında düşmesi itibariyle olmaktadır. Bir grup insan eve girip malı toplayıp içlerinden birinin sırhna yükleyip birlikte çıksalar, kıyasa göre had cezasının sadece malı sırtlanıp çıkan kişiye uygulanması gerekir, istihsana göre ise hepsine uygulanmalıdır. 1

130 İSLAMI İLİMLERDE METODOLOJİIUSÜL PROBLEMİ-II Yine, şahitler, zinanın işlendiği köşe konusunda farklı beyanda bulunsalar, kıyasa göre, aleyhine şahitlik yapılan kişiye had uygulanmaz, istihsana göre uygulanır. Malumdur ki had cezaları şüphe ile düşer. Muarazanın en aşağı derecesi ise, şüphe meydana getirmektir. Şüphe bulunan bir. konuda haddin uygulanınası nasıl güzel görülebilir! Ebu Hanife ve Muhammed, çocuğunun dinden dönmesinin, sahih kabul edileceğini de söylemişlerdir. Halbuki hpkı kafir baba ve müslüman anadan doğan çocuk örneğinde olduğu gibi, muaraza delilinin olması durumunda, zayıf bile olsa, İslam' ı gerektiren delil tercih edilir. Nasıl oluyor da, İslilın'ı gerektiren bir delil bulunuyorken çocuğun rfddetine hüküm vermek güzel kabul edilebiliyor! Demek ki, istihsan ile amel edilen konuda kıyas kesinlikle terkedilmiş olmaktadır." 3 Kıyasın bazı durumlarda terk edilmesi, hatta bu terkin gerekli görülmesi, genel olarak kıyas delilinin bir zaafı değil, tikel olarak sadece o kıyas işleminin bir zaafı bulunduğu anlamına gelir. Bu zaafı gösteren şey ise, o tikel kıyas işleminin sonucunun, adalet ve maslahalın gözetilmesi gibi şerlatin ruhu olarak nitelendirilen genel ilkelerin denetim süzgecine takılmasıdır. Bu durum, yani kıyasın, genel olarak uygun ve tatmin edici olmayan bir sonuca götürebilme ihtimali hiçbir şekilde, bir yöntem olarak kıyasın güvenilir olmadığı anlamına gelmez. İstilisanın daha çok, nassların düzeniiiikilerini araşhrma anlamında rey ve kıyasın öncüsü kabul edilen Ebu Hanife tarafından ortaya konulması ve bu anlamda reyci sayılan Malik tarafından kullanılması, onun istisna mahiyetli bir işlem oluşunu hem açıklayan hem de teyit eden bir husustur. Şaffi ve Hanbeli ekallerinde ise, bu ekallerin hukuk manlık ve teknikleri gereği, genel kuraldan istisna anlamında bir istihsandan söz ehnek oldukça zordur. Şafii'nin istihsan karşısında şiddetli muhalefeti de, muhtemelen, istihsan yoluyla ulaşılan hükmün kendisinden ziyade, istihsanın oturduğu "istisna manhğı"na olmalıdır. Çünkü -meseleye onun açısından bakarak söylüyoruz, birinci işlevinde istihsan yoluyla sabit olduğu söylenen hükümler, zaten 3 Usul, II, 200-202.

MÜZAKERELER 131 şer'in delilleri arasında yer alan "eser" (sünnet) ve "icrna"' ile sabit olmaktadır. Bu iki delille sabit olmuş hükmü istihsanla sabit olmuş göstermek gereksiz ve anlamsızdır. (Hadisçilik mentalitesi baskın bir yaklaşım). İkind işlevinde ise istihsan, nassların açılımlanmasının temel yolu olan kıyasın yeterli olmayabileceği düşüncesi üzerine oturtulmaktadır ki böyle bir düşünce, Şer' e eksiklik atfetme anlamı içermesi yanında, keyfiliklerin de kapısını açabilecek bir potansiyel taşımaktadır. (Nassların uygulama alanını genişletme yolu olarak kıyas dışında bir yol tanımayan ve istihsan karşısındaki kah tutumuyla tanınan Şafii'nin çizgisinde gidenlerin nasıl olup da, istihsanla kesişme noktaları bulunan ıshslah teorisine kapı araladıkları ile kıyasın bir hüccet olduğunu bile neredeyse "gönülsüz" onaylay an Ahmed b. Hanbel'in izinden gidenlerin nasıl olup da kıyasın mazbutluğunu taşımayan istihsan konusunda olumlayıcı tavır takınabildikleri araşhrılması gereken ayrı bir husustur.) Son söz: Fıkhın her alanında, kıyas istihsan çalışmasının gündeme getirildiği bütün örnekler tek tek incelenmeden, istihsanın mahiyetinin ve işlevinin ne olduğunu tam ve kesin olarak anlamak zor olduğu gibi, istihsan yapılarak kendisinden kaçılan kıyasın mahiyetinin net ve kesin olarak tesbit e dilmesi de zordur.