O R N E K L E M IN D E REK LAM BİLD İRİLERİNDE K ÜLTÜREL ÖĞELER



Benzer belgeler
Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak

«Merhaba demek ve selamlaşmak»

Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future

PAMUK ŞEKERLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ

Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak

REKLAM VE REKLAM YAZARLIĞI VİZE SORU VE CEVAPLARI

Türkiye nin En Fazla İzlenen Çizgi Filmi. Türkiye nin En Sevilen Çizgi Filmi. Türkiye nin En Kaliteli Çizgi Filmi

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden

«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek»

«Sık kullanılan slang ifadeleri»

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden

Lesson 66: Indirect questions. Ders 66: Dolaylı sorular

Lesson 02 : Self-Introduction (Part II)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir:

TURİZM PAZARLAMASI REKLAM

Bir başka benzer model ise DAGMAR dır. Tüketicinin benzer aşamalardan geçtiğini varsayar.

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ;

Pazarlama İletişimi-3

SUNUMUN ÖNEMİ VE SUNUM TÜRLERİ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ:

25. İngilizce Geniş Zaman Konu Anlatımı (Simple Present) (

Lesson 02 : Self- Introduction (Part II) Ders 2 : Kendini Tanıtma (Bölüm II)

GRT 283 KİTLE İLETİŞİM KURAMLARI. Ha$a 1

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (19 Aralık Şubat 2017)

İletişim Fakültesi(İ.Ö.) Radyo-Televizyon ve Sinema Lisans 2011 Yılı Müfredatı

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ

Reklam Kampanyası. The matrix is the world that has been pulled over your eyes to blind you from the truth Morpheus

İnteraktif Türkler 2009 İnteraktif Mecra Kullanım Araştırması

Lesson 21: Who. Ders 21: Kim

BBC English in Daily Life

SİHİRLİ ELLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ

AYNI ANDA HEM YEREL HEM KÜRESEL HEM DE POPÜLER OLABİLMEK: BİR DURUM ÇALIŞMASI COLA TURKA

İletişim Fakültesi Radyo - Televizyon ve Sinema Lisans 2011 Yılı Müfredatı (Radyo - Televizyon ve Sinema B)

Pazarlama Taktikleri Kut 470, 16 Mart Pazarlama Taktikleri. Umut Al H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü

Conceptos aprendidos a través de experimentos con la creación de contenido de realidad virtual

Lesson 24: Prepositions of Time. (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları. Zaman Edatlarını Kullanmak

HALKLA İLİŞKİLER. HALKLA İLİŞKİLER ve SPONSORLUK. Yrd.Doç.Dr. Özgür GÜLDÜ

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İletişim T.C. Galatasaray Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi, İletişim Sanatları Bölümü

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak

Kahraman Kit Misafirlikte

A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION

A mysterious meeting. (Esrarengiz bir toplantı) Turkish. List of characters. (Karakterlerin listesi) Khalid, the birthday boy

Birinci Medya Reklam. Markanıza Değer KATALIM. Yeni Nesil TV - GençTVExpress Apple Ipad Online SMS EXPRESS CEP ABONE 2399

4P den 7P ye GEÇİŞ YAKUP BAROUH M.A.

KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ

Birinci Medya Reklam. Markanıza Değer KATALIM. Yeni Nesil TV - GençTVExpress Apple Ipad Online SMS EXPRESS CEP ABONE 2399

Lesson 20: Where, when. Ders 20: Nerede, ne zaman

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

ÖZEL ASÇAY ANAOKULU SİHİRLİ ELLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ

PAZARLAMA İLETİŞİMİ (PZL304U)

languaculture, culturalcompetence, interculturalcompetence gibi yeni

TEKNOLOJI VE TASARıM DERSI. Ürün Tanıtım ve Pazarlama Etkinliği Gurup çalışması Yrd.Doç.Dr. Doğan Arslan

ADVERTISEMENTS AS A CULTURE TRANSMISSION ON TEACHING TURKISH AS A FOREIGN LANGUAGE

İLERİ DÜZEY SENARYO YAZARLIĞI SERTİFİKA PROGRAMI

Ali YAŞAR. Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku Bakımından. Televizyon Reklamlarının Hukukî Niteliği ve Televizyon Reklamları Üzerinde Hak Sahipliği

Kreatif yaklașımımız, profesyonel bakıș açımız, dinamik fikirlerimiz ile emek ve zamanımızı da harmanlayarak sizlere hizmet vermeyi hedefliyoruz.

Hazırlayan: Tuğba Can Resimleyen: Pınar Büyükgüral Grafik Tasarım: Ayşegül Doğan Bircan

Kahraman Kit Misafirlikte

MAVİ YUNUSLAR SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ

Bu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda!

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

REFLECTIONS. 8.Sınıf İngilizce Soru Bankası UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR.

Kişisel Mektup. Mektup - Adres. Mr. N. Summerbee 335 Main Street New York NY 92926

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

ULUSAL UZUN METRAJ FİLM YARIŞMASI YÖNETMELİĞİ

Kişisel Mektup. Mektup - Adres. Sayın Ahmet Koril, Kalapak A.Ş. Kadife sokak no: , Bostancı, Kadıköy, İstanbul

Lesson 63: Reported speech. Ders 63: Bildirilen konuşma

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

Vizyon Tarihi: 12 Temmuz 2013 Yönetmen: Shawn Levy Oyuncular: Vince Vaughn, Owen Wilson, Rose Byrne, Max Minghella, Will Ferrel Yapımcı: Shawn Levy,

GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ İletişim Fakültesi Birinci Dönem İletişim 1. Sınıf

ÖZGEÇMİŞ. 2. Doğum Tarihi: 07/12/ Unvanı: Yrd. Doç. Dr. 4. Öğrenim Durumu:

İLETİŞİM VE TOPLUM B A H A R D Ö N E M İ N İ S A N D E R S S U N U M U

PSK 271 Öfke Yönetimi ( Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI. Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak

EKİM ÜNİTELERİ OCTOBER UNITS AGE

BAŞARI İÇİN GERÇEKLER

3. SINIF 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Öğretim Yılı

İDİL DİZDAR, HEM OYUNCU HEM YÖNETMEN

PAMUK ŞEKERLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ

1) İngilizce Öğrenmeyi Ders Çalışmak Olarak Görmek

HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK

The European Social Survey

İNGİLİZCE 1 KISA ÖZET

11 Eylül de Sinemalarda

ÜNİTE:1. Reklam Nedir? ÜNİTE:2. Bütünleşik Pazarlama İletişimi ve Reklam ÜNİTE:3. Reklamın İletişim Etkileri ÜNİTE:4. Reklamcılık Sektörü ve Kurumlar

İletişim kavramı ve tanımı

a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.)

GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ İletişim Fakültesi Birinci Dönem İletişim 1. Sınıf

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı


2 Çözümlerin Ortak Şifresi: Sinerji


İşitme İmplantı Ses Kalitesi İndeksi (HISQUI) Subjektif Ses Kalitesinin Belirlenmesine Yönelik Anket. İçin

WOULD. FUTURE in PAST [1] (geçmişteki gelecek) [past of WILL] He said he would be. She hoped (that) we would com. I thought that he would ref

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman:

İÇİNDEKİLER. Sunuş Bölüm I: Küresel İletişim, Değişen Paradigmalar ve Reklamın Yeni Rolü Küreselleşme Sürecinin İletişime Yansımaları

MODÜLDE KULLANILAN SEMBOLLER

Değerler Ekim Page 2

Transkript:

T ü rk b ilig, 2004/7: 114-124. O R N E K L E M IN D E REK LAM BİLD İRİLERİNDE K ÜLTÜREL ÖĞELER M usa Yaşar SAĞLAM Tuncay Y Ü C E " Özet: Bu araştırmada dilsel ve kültürel öğelerin, aynı zurnanda hem göze hem de kulağa hitap eden Cola Turka' reklamında nasıl kullanıldığı İncelenmektedir. Bu amaçla söylemin bütünlüğünden yola çıkarak, kullanılan dilin (İngilizce) içine Türkçe sözcüklerin nasıl serpiştirildiği ve Türk kültürüne özgü gelenek ve göreneklerin reklam filminde yer alan farklı kültürden oyuncuların rolleri ile nasıl öriintülendiği saptanmaya çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: Cola Turka', televizyon reklamları, kültürel öğeler, söylem çözümlemesi. Summary: İn this research, the ııse of linguistic and cultural elenıents has been investigated in tlıe TV conımercial o f Cola Turca vvhich has an audio-visual appeal. For this purpose, starting vvith the unity o f the discourse, the use o f Turkish words \vithin the original text (English) has been examined. İn this study, the relationship betvveen the customs and traditions o f Turkish culture and the actors in the commercial who belong to a different culture has also been established. Key words: 'Cola Turka '. TV comnıercials, cultural elements, discourse arıalysis. I. G İR İŞ Bilgi çağı olarak nitelendirilen XXI. yüzyılın eşiğinde bulunduğumuz şu yıllarda, birleşik bir Avrupa dan söz edildiği, küreselleşme hareketinin ivme kazandığı bir ortamda reklamlar radyo, televizyon, basın gibi değişik kitle iletişim araçları yoluyla günlük yaşamımıza girmektedir. Özel olarak reklamlar için geliştirilen söylem dili ise, bizlerin inanışlarına ve düşüncelerine yön vermede önemli ölçüde etkili olmaktadır. En çok izlenen programlar arasına serpiştirilen reklamlar, ortalama bir saatlik yayının %28 ini oluşturmaktadır. Hatta kimi zaman, 'prime time olarak adlandırılan saatlerde yayınlanan bir filmi izlemek, televizyon seyircisi için bir işkenceye dönüşebilmekte, başka bir deyişle reklam arası film izlenmektedir âdeta. Daha önce Mavi Jeans ve Colins firmaları, reklam filmlerinde gördüğümüz Çok oluyoruz! ve This is Turkish you know sloganları ile bu ürün pazarında kendilerine yer aramaktaydılar. Bu reklam filmleri aracılığıyla, küreselleşen ekonomiye de göndermelerde bulunarak dünya pazarında kendilerinin de bulunduğunu göstermeye çalışmaktaydılar. Doç. Dr. H acettepe Ü niversitesi. Yar. Doç. Dr. M ersin Üniversitesi.

COLA TURKA Bu kez başka bir Türk firması, hazırlatmış olduğu 'Cola Turka reklam filmini en etkin yayın ve iletişim aracı olan televizyonda çeşitli kanallarda bir süredir yoğun bir şekilde yayınlatmaktadır. Üretici firmanın amacı, deyim yerindeyse yoğun bir reklam bombardımanına tutulan tüketicilerde bu ürüne karşı merak uyandırmak ve onların kola sektöründeki seçiciliğini ve ön yargılarını kırmaktır. Ayrıca firma bu yolla, ürettikleri malın kısa sürede büyük miktarlarda satışını sağlamayı ve bu alanda rakip kuruluşlarla, daha doğrusu bugüne kadar mevcut pastayı aralarında paylaşan birer dünya devi hâline gelmiş Coca Cola ve Pepsi Cola ile girdikleri yarışta önde gitmeyi amaçlamaktadır. Kola sektöründe hâlen en ön sıraları paylaşan yukarıda anılan uluslar arası iki yabancı sermaye, ürünlerinin tanıtımına yönelik hazırlattıkları reklamların önceleri ülke, kültür ve dil farkı gözetmeksizin dünya genelinde kullanılmasında bir sakınca görmezken, daha sonra bu reklamlar hedef kitleye odaklanarak, özellikle kültür farkı gözetilmek suretiyle hazırlatılmıştır. Bu konuda, tüketiciye Coca Cola nın iftar sofralarının aranılan içeceği olduğu mesajını vermeye çalışan reklam filmini örnek verebiliriz. Cola Turka bu alanda bir adım daha atarak, Türkçe öğelerin ve Türk kültürüne özgü değerlerin başka dilden ve kültürden insanların günlük yaşamı içine serpiştirilmek suretiyle hedef kitle üzerinde bir etki oluşturmayı amaçlamıştır. Cola Turka reklam bildirisi hakkında saptamalarda bulunduğumuz bu çalışmada, dilin kültürel değer yargılarıyla bağlantısı irdelenmektedir. II. VERİ TABANI VE YÖNTEM Tüketiciyi ikna ederek belli bir ürünü satın almasını, daha doğrusu bu ürünün en kısa sürede mümkün olduğunca büyük miktarlarda satılmasını amaçlayan reklamlar, insanların dilde en yaratıcı olduğu alanlardan birini oluşturmaktadır. Dolayısıyla reklamlarda kullanılan dil, dilbilim yönünden incelemeye değerdir. Işıl İnce nin de (1993, s. 237-238) belirttiği gibi, bir reklamın değeri ancak bütün bağlam göz önüne alındığında ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla dil ve görsel araçlar birbirlerini tamamladıkları takdirde ancak başarılı bir iletişimsel değere sahip olurlar. Dil ve görüntünün iç içe kullanılması konusunda, Cola Turka reklamı iyi bir örnek oluşturmaktadır. Cola Turka reklamı önce biçim ve içerik bakımından, daha sonra televizyon seyircileri üzerinde yarattığı etki ve oluşturduğu ileti yönünden ele alınmıştır. Ayrıca görsel öğeler ile sözlü öğeler arasındaki bağ da incelenmiştir. Bu amaçla, çeşitli televizyon kanallarında yayınlanan ve çalışmanın veri tabanını oluşturan Cola Turka reklamı deşifre edilmiştir. III. Cola Turka REKLAM BİLDİRİSİNİN ÇÖZÜMLENMESİ Cola Turka reklam bildirisi görsel ve sözlü öğelerden oluşmaktadır. Bu öğelerin çoğu, sahip oldukları düz anlamlarından (Alm. denotative Bedeutung) başka ayrıca bir yan anlama da (Alm. konnotative Bedeutung) sahiptirler. 115

MUSA YAŞAR SAĞLAM/TUNCAY YÜCE Televizyon reklamlarında kullanılan dil tüketiciye yaklaşımı açısından iki ayrı özellik göstermektedir (bkz. Leech 1972, s. 34). Bunların ilki doğrudan yaklaşım, diğeri ise dolaylı yaklaşım dır. Cola Tuıka reklamı için bunlardan İkincisi, yani dolaylı yaklaşım söz konusudur. Başka bir deyişle, iletilmek istenen mesaj tüketiciye başkalarının ağzından verilmektedir. Bu tür yaklaşım iki türlü olabilmektedir, monolog veya diyalog. Cola Turka reklam filmi uzun diyaloglardan oluşmaktadır. Bu diyaloglarda yer alan kişiler kendi aralarında konuşarak tüketicinin rolünü üstlenmiştir. Bunlar, televizyon izleyicilerini dolaylı yoldan verdikleri mesajlarla ürünü satın almaya yöneltmeyi amaçlamaktadırlar (bkz. daha fazla bilgi için Erden 1989). Cola Turka reklamlar zincirinin ilk halkasını oluşturan bu reklam filmi iki bölümden oluşmaktadır. Film, bir Amerikalının ilk kez işittiği Türkçe sözcükler ile yabancısı olduğu, yine Türk kültürüne özgü olaylar karşısında uğradığı şaşkınlık ve çevresiyle yaşadığı iletişim kopukluğu üzerine kuruludur. NIEWTOEK»m BlR MORNİNG STARRING CM SW CT2ASIB yairhdumcu st a ir m n DAVID BROWN -Coffee! (Kahve!) Brow n: -Oooh, Johnny how are you? (Ooo, Coni, n aber?) -How s yenge doing? (Yenge nasıl?) -Yenge? (Yenge?) Brovvn: -Yenge man, your vvife. 116

COLA TURKA (Yenge, oğlum... senin hanım.) -My wife is fine. (Karım iyi.) -Hovv s çoluk çocuk? (Çoluk çocuk nasıl?) C h ase: -Who? (Kim?) -Çoluk çocuk! (Çoluk çocuk!) -What s with you today Johnny? (Senin neyin var Coni bugün?) -What do you mean? (Ne demek istiyorsun?) -Are you alright? (Sen iyi misin?) Brovvn: -Hey did you see Sergen? (Sergen i seyrettin mi?) -Sergen? No. (Sergen mi? Yok, hayır.) -Sergen was unbelievable. You had to see him kick that gool man, he was... (İnanılmazdı oğlum, nasıl çaktı o golü.) -Right in there. 117

M U SA Y AŞAR SA Ğ LA M /TU N C A Y Y Ü C E (Tam doksandan.) -No, I didn t see it. (Yoo, görmedim.) Brovvn: -Beşiktaş man, your team. (Beşiktaş oğlum, senin takımın!) -Beşiktaş, ha ha ha ha. (Beşiktaş mı, ha ha ha ha.) -What s Beşiktaş? (Beşiktaş nedir?) -What are you drinking here any way? (Hem sen ne içiyorsun öyle?) -Cola Turka man. (Cola Turka oğlum.) -You haven t tried? (Yoksa sen içmedin mi hiç?) -Ohh, that telis me why; you are acting weird? (Şimdi anladım şendeki acayipliği.) -Yeah? (Öyle mi?) -Turka. (Turka.) -Cola Turka. (Cola Turka)

COLA TURKA -Cola Turka! (Cola Tuıka!) -Cola Turka. (Cola Turka.) -No, that s coffee. (Oğlum o kahve.) -Cola Turka. (Bu Cola Turka.) -Check please! (Hesap lütfen!) -Bendensin! (Bendensin!) -Hı? (Hı?) B row n: -Bendensin! (Bendensin!) -Bendensin? (Bendensin?) Bro\vn: -Bendensin, bendensin! (Bendensin, bendensin!) İçince Colanın Turkalısını, Turkalaşır böyle, kalm az Am erikası. İçtik biz Colanın Turkalısını, Turkalaştı o meşhur Am erikan rüyası. Brovvn: -Say hello to yenge, okey? 119

MUSA YAŞAR SAĞLAM/TUNCAY YÜCE (Yengeye selam söyle!) -Say hello to yenge. (Yengeye selam söyle.) -Hey! (Hey!) -Kiss çoluk çocuk for me. (Çoluk çocuğu öp benim için!) -Okey. (Tamam.) Televizyon izleyicisi önce, arka planda deniz ve gökdelenlerin, ön planda Hürriyet Anıtı nın yer aldığı New York caddelerinde, işe gitmek üzere yola koyulmuş Chevy Chase ile karşılaşmaktadır. Bu arada, mevcut görüntünün üstüne açıklayıcı bilgiler ve oyuncuların ad ve soyadları bindirilmiştir. İzleyicinin dikkatini çekmek için, imlâ işareti, ek ya da sözcüklerden oluşan İngilizce ve Türkçe bileşik ifadelere yer verilmiştir. Örneğin: NmrraHM fc. BÎR MORNING m iim M O STA2ÜMN Bu bağlamda belirtmek istediğimiz bir husus da, gerek Cola Turka'nın ambalajının gerekse reklam filminde yer alan ve yukarıda belirtilen açıklayıcı bilgilerin Türk bayrağını çağrıştırır bir şekilde kırmızı beyaz renklerde hazırlanmış olduğudur. Motor kaputu Türk bayrağı ile kaplı bir arabanın camlarından dışarı sarkmış ve ellerinde Türk bayraklarıyla Şampiyooon Türkiyeee oleeey oleeey oleeey diye tezahürat yapan zencileri görmesiyle Chase, gün boyunca artarak devam edecek olan ilk şaşkınlığını yaşar ve bir an duraksar. Ardından Chase bir kafeye girer ve kendine bir kahve söyler. Aynı kafede bulunan ve Cola Turka içen Brown, hal hatır sormak ister. Ne var ki, yenge, 120

COLA TURKA çoluk çocuk gibi kullandığı Türkçe sözcüklerden dolayı Chase ile sağlıklı bir diyalog kuramaz. Aynı iletişim kopukluğu, Brown un Sergen in attığı golü ve Beşiktaş ın başarısını anlatışı sırasında da kendini gösterir. Chase in Cola Turka yı henüz hiç denemediğini öğrenmesi üzerine Brown, dolayısıyla televizyon izleyicisi de ondaki bu garipliğin nedenini çözer. Chase, tıpkı bir Türk gibi tespih salladığı eliyle adisyonun üstünü kapayıp Bendensin! diyerek, kendi içtiği kahvenin parasını ödemek isteyen Brown un nazik teklifini anlamakta da zorlanır. Cola Tuıka içen Amerikalıların Turkalaştığı savı üzerine kurulu olan bu reklam filmindeki izleyici - Chase - Bıown arasındaki duygu akışı ve iletişim kopukluğunu aşağıdaki grafik somut bir şekilde anlatmaktadır: > s 3 3 1 I I s? _ c >o û -İ E "r ^ S! 1 <u «= S o e >oû a c / > M r \ \ 53 <u «E c / 5 1 ) -c ^,S2 ti u ^ 1 c.2 c3 2 Cû İzleyici, konuşurken Türkçe sözcükler kullanan ve bir Türk gibi davranan Amerikalılar karşısında şaşkın. Dönüm Noktası Chase'in şaşkınlığı İzleyici ve Brown artarak devam eder, için olay çözüme kavuşur C hase, ilk kez işittiği ve anlamını bilmediği sözcüklerden ötürü şaşkın. Bıovvn, Chase in tuhaf davranışlarından ve kendisini anlamayışından dolayı şaşkın. 121

MUSA YAŞAR SAĞLAM/TUNCAY YÜCE Reklam filminin birinci bölümünde olduğu gibi ikinci bölümde de, ilk kez işitilen Türkçe sözcükler ve Türk kültürüne özgü gelenek ve görenekler karşısında duyulan şaşkınlık ve Chase in çevresiyle yaşadığı iletişim kopukluğu konu edilmektedir. Ancak ilk bölümde, Türkçe sözcükler ağırlıklı olarak kullanılırken, bu bölümde Türk kültürüne özgü gelenek ve göreneklere daha çok yer verilmiştir. - 1 am home. (Ben geldim hayatım!) Mrs. -Hi. (Merhaba.) - What are you doing? (N apıyorsun?) Mrs. -Biber dolması! (Biber dolması!) -Biber dolması? (Biber dolması?) - What is this? Turkish? (Ne o, Türk yemeği mi?) Mrs. - It is delicious. (Çok lezzetli.) -Kayınvalide and kayınpeder coming for dinner. (Kayınvalide ve kayınpeder akşama yemeğe geliyorlar.) -Kayınpeder and kayınvalide... (Kayınpeder ve kayınvalide...) Take me a... Dağ başiniii duman aaalmiş, Gümüş dere durmaz akar. Lay la lay lay lay lay lom. (Bugün çok tuhaf bir gün geçirdim...) Dağ başiniii duman aaalmiş, Gümüş dere durmaz akar. Lay la lay lay lay lay lom. İçince Colanm Turkalısını, Turkalaşır böyle, kalmaz Amerikası. İçtik biz Colanm Turkalısını, Turkalaştı o meşhur Amerikan rüyası. Cola, Cola Turka, Colası bildik Cola, Turkası bizim Turka. Cola, Cola Turka, Colası bildik Cola, Turkası bizim Turka. Cola Turka. TTfîra MUTLU IEMD Seyyar Sat.: - Potatos and onions! (Patates, soğan!) - Güle güle! (Güle güle!) 122

COLA TURKA Mesai bitimi evine dönen Chase, eşini mutfakta yemek yaparken bulur. Ne yaptığını sorması üzerine, Biber dolması! cevabını alır. Kendisinin de tahmin ettiği üzere, bunun Türk mutfağına ait özel bir yemek olduğunu öğrenir. Ne var ki, Kayınvalide and kayınpeder coming for dinner tümcesinden yine bir şey anlamaz. Akşam yemeğine kimin geleceği onun için belirsizdir. Bu sahnenin ardından, günün daha ileri bir vaktinde tüm ev halkını yemek masasının etrafında toplanmış, bir taraftan yemek yiyor, diğer taraftan Take me a... diye başlayan İngilizce bir şarkı söylerken, 'Cola Turka dan bir yudum almalarıyla birlikte ansızın Dağ başiniii duman aaalmiş,... diye bozuk bir Türkçeyle Gençlik Marşı nı söylerken buluveriyoruz. Reklam filminin kahramanı olan Chase ise, olan biteni şaşkın, daha doğrusu çaresiz bakışlarla izlemekte ve kendi kendine Bugün çok tuhaf bir gün geçirdim diye mırıldanmaktadır. Nasıl ki bir önceki bölümde Chase in henüz Cola Tuıka yı hiç denemediğinin öğrenilmesi ve Cola Turka içen Amerikalıların Turkalaştığının anlaşılması dönüm noktasını oluştuıuyorduysa, bu bölümde de Chase in Cola Turka dan bir yudum almasıyla onun için her şeyin değişmesi, başka bir deyişle onun da Turkalaşması bu bölümün dönüm noktasını oluşturmaktadır. Nitekim Chase de diğerlerine katılır ve hep birlikte Gençlik Marşı nı söylerler. Gerçi televizyon izleyicisi ilk bölümdeki dönüm noktasından sonra işin aslını öğrenmiştir, ancak yine de yemekten sonra kayınpeder ve kayınvalide uğurlanırken, torunların ve aynı şekilde Chase ile eşinin büyüklerin elini öpmeleri, üstelik vedalaşıp gidenlerin arkasından su dökmeleri izleyici açısından bu reklam filminin en can alıcı kısmını oluşturmaktadır. Bunun nedeni ise gayet açıktır. Büyüklerin elini öpmek ve yola çıkanların arkasından su dökmek gibi Türk kültürüne özgü gelenek ve görenekler bir Amerikalı için yabancıdır. Filmin sonuna doğru yer alan bu iki davranış biçimi, Cola Turka içmenin Amerikalıların yalnız Türkçe konuşup anlamalarını sağlamadığını, aynı zamanda onları bir Türk gibi davranmaya ittiğini göstermektedir. Bir Türk gibi davranmak, başka bir deyişle bir Türkün gösterdiği davranış biçimlerini göstermek ise, Türkçe anlamak ve konuşmaktan çok daha öte bir şeydir. Ne var ki, bu tipik Türk gelenek ve görenekleri, bir Türk için gerek düz anlam, gerekse yan anlam düzleminde bir anlam ifade ederken, bir Amerikalı için durum böyle olmayabilir. Çünkü o, çocukların ve aynı şekilde yetişkinlerin de kendilerinden yaşça daha büyüklerin elini öpüp alınlarına götürmelerini anlamayabilecektir, ancak Batı kültüründe bir erkeğin bir hanıma karşı duyduğu sevgi ve saygının bir ifadesi olarak erkeğin hanımın elini nazikçe öpebileceğini bildiğinden, kesin olmamakla birlikte henüz Cola Turka yı denememiş, dolayısıyla Turkalaşmamış bir Amerikalı vedalaşma bağlamı içinde yer alan bu davranışın ne anlama geldiğini güç de olsa anlayabilecektir. Oysa bir Amerikalı, Türk kültürüne özgü geleneklerimizden olan yola 123

çıkacak birinin ardından su dökme davranışının yan anlamsal düzlemine yabancı olduğundan, bu davranıştaki gösterilen i algılayacak, ancak asıl kastedilen in -bağlamdan hareketle tıpkı bir önceki davranışta olduğu gibi az çok sezinleyebilecekse de- ne olduğunu tam olarak kavrayamayabilecektir. Belirtmeliyiz ki, bu durum aynı kültüre mensup kişiler arasında dahi ortaya çıkabilmektedir. Başka bir deyişle, bu duruma gerek kültüriçi (Alm. intrakulturell) düzlemde, gerekse kültürlerarası (Alm. interkulturell) düzlemde rastlamak olasıdır. Reklam filmi, yine senaryoya yakışır bir biçimde, New York sokaklarında soğan patates satan bir seyyar satıcının bağırtılarıyla ve ansızın çıkan bıyıklarıyla Chase in arabayla uzaklaşan misafirlerinin ardından Güle güle! diye seslenişiyle sona ermektedir. Fonda ise TTIHIIS M U T L U IES^JIIDşeklinde İngilizce-Türkçe bileşik bir ifade yer almaktadır. IV. SONUÇ MUSA YAŞAR SAĞLAM/TUNCAY YÜCE Cola Turka reklam filminin ilk karesi olan *NH W üf SUKUTA B ir M O R N IN G yazısı bize nasıl bir öyküyle karşılaşacağımızın ipucunu vermektedir. Cola Turka reklam filmini bir parodi olarak nitelendirebiliriz. Bu filmde bir ürünün ve bu ürünün getirdiği alışkanlıkların bir parodisi yapılmaktadır. Kanımızca bu parodiyi Cola Turka reklam filminde yer alan görsel ve sözlü öğeler yaratmaktadır. Her türlü araç, bilgi, düşünce ve toplumsal örgütlenmenin-yapılanmanın tümüne birden verilen ad (Erkman 1987, s. 14) olarak tanımlanan kültürü, iletişim olmadan düşünemeyiz, çünkü toplumsal olan her şey gibi kültür de iletişime dayalıdır. İletişimin temel taşıyıcısının dil olduğu gerçeğinden hareket eden Cola Turka reklam filminde ise, Amerikan tarzı hayata, bizden, başka bir deyişle dilimizden ve kültürümüzden göndermeler yapılmış ve bu suretle Cola Turka içen ve içmeyen kişiler arasında ortaya çıkan kültürel farklılıklar mizahi bir yaklaşımla ele alınmıştır. Dolayısıyla, reklam filminin başarısı da, kullanılan dilsel ve kültürel öğelerin hedef kitle üzerinde yaratmış olduğu etkiden kaynaklanmaktadır. Filmin müziğinde de yer aldığı üzere, İçince Colanın Turkalısını, Turkalaşır böyle, kalmaz Amerikası. İçtik biz Colanın Turkalısını, Turkalaştı o meşhur Amerikan rüyası. Kaynaklar ERDEN, Aysu (1989), Televizyon Reklamlarında Türkçe: Önceden Belirlenmiş Bir Toplumsal Amaca Uygulanan Dile Örnek, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, cilt 6, sayı 1-2: 171-199. ERKMAN, Fatma, (1987), Göstergebilime Giriş, İstanbul: Alan Yayıncılık. İNCE, Işıl, (1993), Reklam Diline Dilbilimsel Bir Bakış Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, cilt 10, sayı: 231-245. LEECH, Geogrey, (1972), English in Advertisiııg (A Linguistic Study o f Advertisiııg in Great Britain), London: Longman. 124