Sn Başkan Sn Konuklar Sözlerime başlamadan önce hepinizi en içten dileklerimle sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Sizlere yapım sözleşmelerinde tarafların eşitliği ilkesine ne derece uyulup uyulmadığı hususunda görüşlerimi arz edeceğim. Zaman zaman FIDIC sözleşmelerinden alıntılar yapacağım. Sözleşme den kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde izlenen yöntemleri kısaca sunmaya çalışacağım. İnşaat sözleşmeleri özel hukuk hükümlerine tabidir. O nedenle taraflar arasındaki eşitliğin bozulmaması gerekir. Taraflardan birinin kamu kurum veya kuruluş olması, taraflar arasındaki yararlar dengesinin bozulmasını gerektirmez. Aksi halde yasa önündeki eşitlik ilkesi ihlal edilmiş olur ki bunun da hukuk devleti kavramı ile izahı olanaklı değildir. Bu nedenle yanlar, tüm hukuk kurallarının, hatta sözleşme hükümlerinin üstünde olan emredici nitelikteki 1
objektif kurallara ve bu bağlamda herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Yolundaki mk.2/1 madde hükmüne uymak zorundadır. Bundan dolayı; taraflar arasındaki yararlar dengesi hukuk devletinin temel ilkelerinden olan HAKKANİYET VE İYİNİYET İLKESİ şemsiyesi altında yorumlanmalı ve değerlendirilmelidir. Nitekim 4734 sayılı Kamu İhale Yasası ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Yasası nın temel gerekçelerinden biri olan ihalelerde saydamlığın, rekabetin, eşit muamelenin, güvenirliğin, gizliliğin, kamuoyu denetiminin, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasının ve kaynakların verimli kullanılmasının en geniş şekilde sağlanmasının yanında, yanlar arasındaki yararlar dengesinin korunması ilkesi de yer almaktadır. Nitekim Kamu İhale Sözleşmeleri Yasası nın, İlkeler başlıklı 4.maddesinde şöyle denilmektedir. Bu Kanun kapsamında yapılan kamu sözleşmelerinin tarafları, sözleşme hükümlerinin uygulanmasında eşit hak ve yükümlülüklere sahiptir. İhale dokümanı ve sözleşme hükümlerinde bu prensibe aykırı maddelere yer verilemez. 2
Kanunun yorum ve uygulanmasında bu prensip göz önünde bulundurulur. Bunun temel kaynağı ise yukarıda değinildiği üzere temel hukuk ilkeleri ve AB normlarına uygunluk koşuludur. Esasen çağdaş dünyada benimsenen yöntem de budur. Kamu İhale Yasasında kısmen de olsa, yararlar dengesinin gözetilmiş olması bir kazanım olarak değerlendirilmelidir. Yeni yasa ile kurulan KİK da bu anlamda olumlu bir gelişmedir. Yeni İhale Yasası nın en önemli yeniliklerinden biri olan Kamu İhale Kurumu şikayetlerin incelenmesi ve anlaşmazlıkların çözümü için oluşturulmuştur. Kurumun en önemli görevi; İhalenin başlangıcından sözleşmenin imzalanmasına kadar olan süre içerisinde idarece yapılan işlemlerde bu yasa ve ilgili mevzuat hükümlerine aykırılık bulunduğuna ilişkin şikayetleri incelemek ve sonuçlandırmaktır.. Peki bütün bunlara rağmen taraflar arasındaki denge gerek ihale sürecinde ve gerekse sözleşmede korunmakta mıdır? Bu soruya verilecek cevap kısmen korunmakta, ancak büyük oranda korunmamaktadır. şeklinde olacaktır. Her ne kadar gerek Kamu İhale Yasasında, gerek 3
Borçlar Kanununda ve gerekse yeni ihale yasasına kaynak oluşturan FIDIC sözleşmelerinde bu dengenin sağlanması gerektiği hüküm altına alınmasına rağmen tip sözleşmelerde, şartnamelerde, uygulama yönetmeliklerinde bu husus göz ardı edilmektedir. Oysa AB ne giriş sürecindeki ülkemizde bu hususlara uymanın aynı zamanda bir gereklilik olduğu hususunu da unutmamak gerekir. Nitekim 4734 sayılı Kamu İhale Yasası nda değindiğimiz bu husus istisnalar arasında sayılmaktadır. Yasa nın İSTİSNALAR başlıklı 3. maddesinin ( c ) fıkrasında şöyle denilmektedir; Uluslararası anlaşmalar gereğince sağlanan dış finansman ile yaptırılacak olan ve finansman anlaşmasında farklı ihale usul ve esaslarının uygulanacağı belirtilen mal veya hizmet alımları ile yapım işleri... ceza ve ihalelerden yasaklama hükümleri hariç bu Kanuna tâbi değildir. denilmek suretiyle FIDIC sözleşmesi esaslı sözleşmelerin yolu açılmaktadır.kaldı ki gerek İdarelerimiz ve gerekse Yüklenicilerimiz FIDIC sözleşmelerine yabancı değildir. 4
Bu kısa sunuştan sonra ihale mevzuatımızda yanlar arasındaki dengenin korunmamasına ilişkin birkaç örnek vermek istiyorum Örneğin; YAPIM İŞLERİ GENEL ŞARTNAMESİ; İŞYERİNİN YÜKLENİCİYE TESLİMİ (MD.6); İşlerin yapılacağı yerlerin Yüklenici ye tesliminde gecikme olması ve bunun işin bir kısmının veya tamamının zamanında bitirilmesini geciktirmesi halinde, sözleşmede tespit edilen iş süresi işin bir kısmı veya tamamı için gecikmeyi karşılayacak şekilde uzatılır denilmektedir. Yüklenici bunun dışında hiçbir istekte bulunamaz. Nitekim Tip Sözleşmenin süre uzatımı verilebilecek Haller ve Şartları başlıklı 19. maddenin (19.4) fıkrasında şöyle denilmektedir. 5
İdarenin, bu Sözleşmede ve Yapım İşleri Genel Şartnamesinde sözleşmenin ifasına ilişkin yükümlülüklerini öngörülen sürede yerine getirmemesi (yer teslimi, projelerin onaylanması, ödenek yetersizliği gibi) ve bu sebeple sorumluluğu yükleniciye ait olmayan gecikmelerin meydana gelmesi, bu durumun taahhüdün yerine getirilmesine engel nitelikte olması, yüklenicinin bu engeli ortadan kaldırmaya gücünün yetmemesi hallerinde, durum idarece incelenerek işi engelleyici sebeplere ve yapılacak işin niteliğine göre işin bir kısmına veya tamamına ait süre uzatılır, ancak bu durumda yüklenicinin yirmi gün içinde idareye yazılı olarak bildirimde bulunması şartı aranmaz. İşveren İdare, gecikmede kusurlu olduğunu kabul ederek ek süre verdiği halde, bundan dolayı yüklenicinin uğrayacağı zararları ödemek istememektedir. ( gecikmeden doğacak fiyat farklarını, boşta bekleyen personel, ekipman vb.) Kaldı ki bu hüküm kimsenin kendi ayıbına dayanamayacağı şeklindeki temel hukuk ilkesine aykırıdır. Asıl olan, taraflar arasında dengenin sözleşme süresince aynen korunmasıdır. İnşaat sözleşmelerinin özel hukuk hükümlerine tabii olduğu hususu asla unutulmamalıdır. 6
BUNA KARŞIN, FIDIC, KIRMIZI KİTAPTA ŞANTİYEYE GİRİŞ HAKKI BAŞLIKLI MD.2.1 DE ŞÖYLE DENİLMEKTEDİR; Yüklenici, İşveren tarafından kendisine bu süreler içerisinde bu hak veya mülkiyetin verilememesi nedeniyle meydana gelecek herhangi bir gecikme ve/veya Maliyet ile karşılaşması durumunda Mühendise bildirimde bulunacak ve Alt-Madde 20.1 (Yüklenicinin hak İddiaları) uyarınca: a) Bitirme işleminin gecikmesi, veya gecikecek olması durumunda, Alt Madde 8.4 (Bitirme Süresi Uzatımı) uyarınca bu tür herhangi bir gecikmeye karşılık süre uzatımı ve b) Bu Maliyetin makul bir karla birlikte, Sözleşme Bedeline dahil edilerek ödenmesi hakkına sahip olacaktır. Görüldüğü üzere, süre uzatımının yanısıra, maliyet ve makul bir kar yükleniciye ödenmektedir. AYNI ŞEKİLDE, YAPIM İŞLERİ GENEL ŞARTNAMESİ MD.14- PROJELERİN TESLİMİNDE GECİKME OLMASI; Birim fiyat sözleşmelerde, iş için gerekli olan projelerle diğer teknik belgelerin yükleniciye tesliminde gecikme 7
olması veya uygulanmak üzere yükleniciye verilen proje ve teknik belgelerde, yeni proje veya belge hazırlanmasını gerektirecek ve dolayısıyla zamana ihtiyaç gösterecek şekilde değişiklik yapılması hallerinde yüklenici hiçbir itiraz öne süremeyecektir. Ancak bu gecikme işin bir kısmının veya hepsinin zamanında bitirilmesini geciktirirse sözleşmedeki işi süresi, işin bir kısmı veya tamamı için gecikmeyi karşılayacak şekilde uzatılır. denilmektedir. Yani projenin yükleniciye geç verilmesi halinde, yüklenici yalnızca süre uzatımı isteğinde bulunabilecektir. OYSA FIDIC TE ÇİZİMLERİN YA DA TALİMATLARIN GECİKMESİ BAŞLIKLI 1.9. MADDESİNDE; Yüklenici, gereken bir çizim ya da talimatın kendisine makul bir süre içinde verilmemesi durumunda, işler gecikecek ya da kesintiye uğrayacaksa, Mühendise bunu bildirecektir. Bu bildirim gerekli çizim ya da talimatın ayrıntılarını, neden ve ne zamana kadar verilmesi gerektiğinin ayrıntılarını ve gecikme yaşanması durumunda bu gecikmenin yapısı ve miktarının ayrıntılarını içermelidir. 8
Yüklenici, Mühendise uyarıda bulunacak ve Alt madde 20.1 e (yüklenicinin hak iddiaları) tabi olarak; a) işin şimdi veya gelecekte gecikmesi durumunda, Altmadde 8.4 (bitirme süresinin uzatılması) uyarınca bu gecikme için süre uzatımı ve b) Bu Maliyetin makul bir karla birlikte, Sözleşme Bedeline dahil edilerek ödenmesi hakkına sahip olacaktır. denilmektedir. Y.İ.G.Ş. MADDE 30-İŞİN SÜRESİ VE SÜRENİN UZATILMASI; İşin, sözleşmesinde belirlenen zamanda tamamlanıp geçici kabule hazır hale getirilmemesi durumunda, gecikilen her takvim günü için sözleşmesinde öngörülen günlük gecikme cezası uygulanır. Sözleşmesinde belirtilen mücbir sebepler ve/veya İdarenin sebep olduğu hallerden dolayı, işte sorumluluğu Yükleniciye ait olmayan gecikmelerin meydana gelmesi halinde, durum İdarece incelenerek işi engelleyici sebeplere ve yapılacak işin niteliğine göre işin bir kısmına veya tamamına ait süre uzatılır. denilmektedir. 9
ŞİMDİ DE, FIDIC TE BİTİRME SÜRESİNİN UZATIMI BAŞLIKLI MADDEYE BAKALIM: (Madde 8.4) Alt-madde 10.1 (İşlerin ve Bölümlerin Teslim Alınması) amaçlarına yönelik olarak bitirme aşağıda belirtilen nedenlerle gecikiyorsa, veya gecikecekse ve bu gecikmenin ölçüsüne bağlı olarak, Yüklenici, Alt-Madde 20.1 (Yüklenici Hakları) uyarınca bitirme Süresinde uzatmaya hak kazanacaktır. Alt-Madde 20.1 nedir? Bir bakalım; Yüklenici, işbu koşulların herhangi bir maddesi kapsamında ya da başka bir biçimde sözleşmeyle ilgili olarak bitirme süresinde bir uzatmaya ve/veya ek ödemeye hakkı olduğunu düşünüyorsa; mühendise bir uyarı göndererek hak iddialarına neden olan olay ya da koşulu anlatacaktır. Uyarı, yüklenicinin olay ya da koşulu fark etmesini takiben en kısa süre içerisinde ve 28 gün geçmemek kaydıyla verilir. Görüldüğü üzere, FIDIC te yüklenici yalnızca süre uzatımını değil aynı zamanda ek ödemeyi de talep hakkına sahip olabilecektir. 10
AVANS VERİLMESİNİN ŞARTLARI VE MİKTARI ( Y.İ.G.Ş. md.14) Avansın muhtelif sebeplerle öngörülenden geç ödenmesinden dolayı Yüklenici İdareden hiçbir suretle süre uzatımı, tazminat ve benzeri taleplerde bulunmamayı taahhüt eder. denilmektedir. FIDIC te ise, Avansın (ön ödeme) geç ödenmesinden dolayı işveren Yükleniciye finansman maliyetini ödemek, zorundadır. Nitekim, Gecikmiş Ödeme başlıklı maddede şöyle denilmektedir; (14.8) Yüklenici, Alt-Madde 14.7 (ödeme) uyarınca ödeme almazsa, gecikme dönemi sırasında ödenmemiş miktar üzerinden aylık bileşik finansman maliyetini almaya hak kazanır. Özel koşullarda aksi belirtilmemişse, bu finansman maliyetleri, ödeme para biriminin ülkesindeki merkez bankasının iskonto oranının yüzde üç puan üzerindeki bir yıllık ödeme oranından hesaplanacak ve bu para birimiyle ödenecektir. Hakedişlerin geç ödenmesi halinde de aynı durum geçerlidir. 11
GEÇİCİ HAKEDİŞ RAPORLARI (Y.İ.G.Ş. Md.40) Yüklenicinin yaptığı işler ile ihzarattan doğan alacakları, metrajlara göre hesaplanarak sözleşme hükümleri uyarınca kesin ödeme niteliğinde olmamak ve kazanılmış hak sayılmamak üzere geçici hakediş raporları ile ödenir. Yüklenicinin geçici hakedişlere itirazı olduğu taktirde, karşı görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerekçeleri idareye vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunun idareye verilen... tarihli dilekçemde yazılı itirazi kayıtla cümlesini yazarak imzalaması gereklidir. Yüklenici itirazlarını bu şekilde bildirmediği taktirde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılır. İŞTE! TARAFLAR ARASINDAKİ EŞİTSİZLİĞİN TİPİK BİR ÖRNEĞİ Bir yandan ara hakedişler için kesin ödeme niteliğinde değildir ve kazanılmış hak sayılmaz diyeceksiniz. Diğer yandan Yüklenicinin ihtirazi kaydı yoksa ve ihtiraz süresi içinde yapılmamışsa yüklenici hakedişi olduğu gibi kabul etmiştir diyeceksiniz. Bu ne yaman bir 12
çelişkidir. Kesin ödeme niteliğinde olmayan ve kazanılmış bir hakka esas sayılmayan bir belgenin özelliği, varlığı, işlevi, doğruluğu bu belgeyi düzenleyen her iki taraf için de aynı olmalıdır. Hatta üçüncü taraf için de aynı olmalıdır. Bir poliçe, bir bono, bir senet, bir sözleşme taraflardan biri için başka bir anlam diğeri için başka bir anlam mı ifade etmektedir? Kaldı ki, İdare 1) Kuralları kendisi belirliyor 2) Sözleşmenin aktif tarafı oluyor 3) Sözleşmenin yürütülmesi ile ilgili tüm inisiyatifi elinde tutuyor 4) Kendi uygulamasını bilahare beğenmeyebiliyor. Örneğin yıllarca çekişmesiz olarak yaptığı bir ödeme ile ilgili pozu isterse değiştirme yoluna gidebiliyor. Yani, hakedişler İşveren idare açısından geçici mahiyette, buna karşın Yüklenici açısından (metraj hariç) kesin mahiyette Burada EŞİTLİKTEN söz etmek olanaklı mı? Y.İ.G.S nin hakediş raporları ile ilgili 40.maddesinin ödeme ile ilgili bölümünde ise şöyle denilmektedir; 13
...Hakediş raporu, yüklenici veya vekili tarafından imzalandığı tarihten başlamak üzere en geç sözleşmesinde yazılı sürenin sonunda, eğer sözleşmesinde bu hususta bir kayıt yoksa otuz gün içinde tahakkuka bağlanır. Bu tarihten başlamak üzere on beş gün içinde de ödeme yapılır. Ancak hakedişin ödenmemesi ya da geç ödenmesi durumunda İdarenin sorumluluğu nedir? Ne olacaktır? Hiçbir açıklama yoktur. FIDIC te ise, hakediş ödemesinin gecikmesi halinde, Avans da olduğu gibi işveren gecikme nedeniyle finansman maliyetini de ödemektedir. FIDIC ta Gecikmiş ödeme başlıklı madde 14.8 e bakalım. Sözü edilen maddede, Yüklenici, Alt Madde 14.7 (ödeme) uyarınca ödeme almazsa, gecikme dönemi sırasında ödenmemiş miktar üzerinden aylık birleşik finansman maliyetini almaya hak kazanır. denilmektedir. Ve devamla, Yüklenicinin, resmi uyarı ya da onay olmaksızın ve diğer çarelere ve haklarına helal gelmeksizin bu hakka sahip olduğu hususu hüküm altına alınmaktadır. Örneğin, Yüklenici nin Madde 16.1 gereğince ödeme yapılıncaya dek işi askıya alma ya da işin hızını düşürebilme 14
hakkı vardır. Ve yüklenicinin bu eylemi nedeniyle daha önce de ifade edildiği gibi gecikmiş ödeme kapsamındaki finansman maliyetini alma hakkı mahfuzdur. Ve hatta Madde 16.2 kapsamında sözleşmeyi sona erdirmeye hak kazanabilmektedir. İş bununla da kalmıyor; Yüklenici bu madde uyarınca işi askıya alma ya da iş hızını azaltma sonucunda gecikme yaşar ya da ek maliyet yüklenirse, Mühendise uyarı gönderecek ve Yüklenicinin hak ve İddiaları başlıklı Alt-Madde 20.1 uyarınca; a) Bitirme gecikiyorsa ya da gecikecekse Alt-Madde 8.4 (Bitirme Süresinin Uzatımı) gereği bu gecikme için süre uzatımı almaya; ve b) Bu Ek Maliyetle birlikte makul bir kârın Sözleşme Bedeline dahil edilerek ödenmesine hak kazanacaktır. Görüldüğü üzere hakedişin geç ödenmesi nedeni ile yüklenicinin doğan hak ve alacaklarını özetlersek; 1) Gecikme dönemi sırasında ödenmemiş miktar üzerinden aylık birleşik finansman maliyetini almaya hak kazanır. Bu finansman maliyetleri, ödeme para biriminin ülkesindeki merkez bankasının ıskonto oranının %3 puan üzerindeki 15
bir yıllık ödeme oranından hesaplanacak ve bu para birimiyle ödenecektir. 2) Ödeme yapılıncaya kadar işi askıya alma ya da işin hızını düşürebilme hakkı doğmaktadır. 3) Sözleşmeyi sona erdirme hakkı vardır. 4) Askı süresi boyunca ya da iş hızının azaltılması süresince oluşacak ek maliyeti almaya ve işin süresinin uzatılmasına hak kazanmaktadır. Yani 4735 sayılı Kamu İhale Yasasında sözü edilen tarafların eşit hak ve yükümlülüklere sahip olması ilkesi FIDIC sözleşmesinde tam anlamıyla hayat bulabilmektedir. Biraz da Yapım Sözleşmelerinde Anlaşmazlıkların Çözümü hususuna değinmek istiyorum. Bilindiği üzere Kamu İhale Yasası nın 63ncü maddesinde; yaklaşık maliyeti eşik değerlerin altında kalan ihalelere sadece yerli isteklilerin katılması, yaklaşık maliyeti eşik değerlerin üzerindeki ihalelerin ise uluslar arası, katılıma açık olduğu ve tüm isteklilerin (yerli-yabancı) katılabileceği hüküm altına alınmaktadır. O nedenle Tip sözleşmelerde, anlaşmazlıkların çözümü için yukarıdaki düzenlemeye paralel olarak aşağıdaki hususlar yer almaktadır. Buna göre; İdareler sözleşmenin yürütülmesi 16
sırasında taraflar arasında doğabilecek anlaşmazlıkların esas olarak Türk Mahkemelerinde çözümlenmesini öngöreceklerdir.kuşkusuz bu durum sadece yerli yüklenicilerin katılabildiği yani diğer bir deyişle yaklaşık maliyeti eşik değerlerin altında kalan ihaleler için geçerli olacaktır. Buna karşın, İdareler uluslar arası katılıma açık şekilde yaptıkları ihalelerde ihaleyi kazanan istekli ile imzalanacak sözleşmelerde, sözleşmenin yürütülmesi sırasında taraflar arasında çıkabilecek anlaşmazlıkların çözümüne ilişkin olarak, 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Yasası nın 2 nci maddesinin 1nci fıkrasının 1 no lu bendinde sayılan hallerin varlığında, anlaşmazlıklar sözü edilen yasa hükümlerine göre çözülecektir. Özet olarak daha önce ifade edildiği üzere, Kamu İhale Yasası nın istisnalar başlıklı 3 ncü maddesinin (c ) bendinde hüküm altına alınan, dış finansman ile yaptırılacak olan yapım işlerinin sözleşmeleri FIDIC esaslı sözleşmeler olup, uyuşmazlığın çözümünde Tahkim yoluna gidilmektedir. Finansmanı kamu kaynaklarından sağlanan ancak uluslar arası katılıma açık şekilde yapılan ihalelerde ise yabancılık unsurunun olması halinde de Tahkim e gidilmektedir. 17
Ancak, FIDIC ta tanımlanan Tahkim Yöntemi ile 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Yasası nda tanımlanan Tahkim usulu izlenen yöntemler bakımından birbirinden farklılıklar arz ederler. Örneğin, FIDIC ta, sözleşmenin uygulanması sürecinde doğacak uyuşmazlıklara ilk aşamada bakacak ve bu suretle Tahkim e gitmeden önce uyuşmazlığı çözmek için bir kurul oluşturulmaktadır. DISPUTE ADJUDICATION BOARD kısaca DAB olarak adlandırılan bu kuruma Türkçe de, Uyuşmazlık Hakem Kurulu (UHK) ya da Uyuşmazlık Çözüm Kurulu (UÇK) denilmektedir. Tahkim deki hakem kurulu ile karıştırılmaması bakımından Uyuşmazlık Çözüm Kurulu (UÇK) denilmesinin daha doğru olacağı kanısındayım. Teklif Eki belgesinde yer alacağı şekilde UÇK da nitelikleri konuya uyan bir veya üç kişi (üyeler) bulunur. Eğer kişi sayısı belirtilmemişse, veya taraflar aksini kararlaştırmış değillerse, UÇK üç üyeden oluşur. FIDIC de uyuşmazlıkların çözümündeki ikinci aşama DOSTANE ÇÖZÜM dür. UÇK nın kararına karşı bir tatminsizlik uyarısı verilmesi durumunda, her iki Taraf da Tahkim in başlamasından önce söz konusu anlaşmazlığı dostça bir uzlaşma ile çözümlemeye çalışacaktır. 18
Uyuşmazlıkların çözümündeki üçüncü ve son aşama ise Tahkim dir. Dostça bir uzlaşma çerçevesinde çözümlenmediği sürece UÇK kararının (varsa) kesin ve bağlayıcı nitelik kazanamadığı herhangi bir uyuşmazlık, son olarak Tahkim le çözümlenecektir. Şimdi söylediklerimizi toparlayacak olursak; I) Kamu İhale Yasası nda, Taraflar arasındaki sözleşme uyuşmazlıkları doğrudan doğruya, Ulusal Mahkemelere ya da Tahkim e gitmektedir. II) FIDIC sözleşmelerinde ise bu uyuşmazlıklar, ancak üçüncü aşamada Tahkim e gitmektedir. İlk aşamada, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu (UÇK), ikinci aşamada ise Dostane Çözüm yer almaktadır. III) Kamu İhaleYasası nın İSTİSNALAR la ilgili3. maddesi ( c ) bendindeki durumların verdiği halinde ise FIDIC sözleşmelerinin yolu açılmaktadır. Yani uyuşmazlıkların çözümünde yine üç aşama vardır. IV) İdarelerimiz ve Yüklenicilerimiz FIDIC sözleşmelerine yabancı değildir ve FIDIC sözleşmelerinde taraflar arasında olması gereken yararlar dengesi korunmaktadır. 19
V) Kamu İhale Yasasına tabi olarak ihale edilen işlerin sözleşme uyuşmazlıklarında birinci ve ikinci aşama yer almamaktadır. Eksik kalmaktadır. Eksik kalan bu iki aşamanın yerinin doldurulması gereklidir ve hatta uygulama birliği açısından da zorunludur. Bu husus, aynı zamanda YARGI nın iş yükünü azaltacağı gibi, yıllarca süren mahkemeler nedeniyle, yüklenici tarafın hak arama konusundaki tereddütlerini (idarelerle bozuşmamak gibi) ve umutsuzluklarını da ortadan kaldıracaktır. Bu husus Usul Ekonomisi yönünden de önemlidir. Öyleyse, sonuç olarak diyebiliriz ki; FIDIC sözleşmelerinde yer alan Uyuşmazlık Çözüm Kurulu (UÇK) gibi, ilk aşamada başvurulacak bir kurula gereksinim vardır. Bu konuda ülkemizin şanslı olduğu kanısındayım. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu, bu anlamda yetkin, etkin ve deneyimli bir kurulumuzdur.yaklaşık bir asırlık geçmişi ve birikimi olan bu kurulumuzun deneyimleri, icraatları ülkemiz için çok önemli bir kazançtır. Yüksek Fen Kurulu bünyesinde oluşturulacak bir uzmanlar 20
heyetinin UÇK nın görevini layığı ile yapacağından kuşku yoktur. Ayrıca bu uzmanlar heyetinin bünyesinde yeterli sayı ve nitelikte hukukçu ve ilgili meslek odalarının temsilcilerinin de yer alması gerektiği kanısındayım. Sözlerime son verirken, beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür ederim. Saygılarımla, 21