MEB 2016 Soruları yakalayan komisyon tarafından hazırlanmıştır. Millî Eğitim Bakanlığı Yurt Dışında Görevlendirilecek Öğretmenlerin Mesleki Yeterlik Sınavlarına ve Temsil Yeteneği Mülâkatına Hazırlık El Kitabı Türkçe Sosyal Bilgiler Mesleki Bilgi Genel Kültür 28.08.2015 tarihinde yayımlanan başvuru klavuzuna uygundur.
Komisyon YURT DIŞINDA GÖREVLENDİRİLECEK ÖĞRETMENLERİN MESLEKİ YETERLİK SINAVLARINA HAZIRLIK EL KİTABI ISBN: 978-605-364-420-0 Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir. Pegem Akademi Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları Pegem Akademi Yay. Eğt. Dan. Hizm. Tic. Ltd. Şti.ne aittir. Anılan kuruluşun izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri, kapak tasarımı; mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik, kayıt ya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz, dağıtılamaz. Bu kitap T.C. Kültür Bakanlığı bandrolü ile satılmaktadır. Okuyucularımızın bandrolü olmayan kitaplar hakkında yayınevimize bilgi vermesini ve bandrolsüz yayınları satın almamasını diliyoruz. 4. Baskı: 2016, Ankara Yayın-Proje: Çiğdem Hanlı Dizgi-Grafik Tasarım: Melike Serap Dalbudak Kapak Tasarımı: Gürsel Avcı Baskı: Sonçağ Yayıncılık Matbaacılık Reklam San Tic. Ltd. Şti. İstanbul Cad. İstanbul Çarşısı 48/48 İskitler - Ankara (0312 341 36 67) (0535 292 34 31) Yayıncı Sertifika No: 14749 Matbaa Sertifika No: 25931 iletişim Karanfil 2 Sokak No: 45 Kızılay / ANKARA Yayınevi 0312 430 67 50-430 67 51 Yayınevi Belgeç: 0312 435 44 60 Dağıtım: 0312 434 54 24-434 54 08 Dağıtım Belgeç: 0312 431 37 38 Hazırlık Kursları: 0312 419 05 60 İnternet: www.pegem.net E-ileti: pegem@pegem.net
ÖN SÖZ 03 Temmuz 2003 tarih ve 25157 Sayılı Resmî Gazetede yayımlanan, Bakanlıklar arası Ortak Kültür Komisyonun Çalışma Esas ve Usulleri ile bu komisyon tarafından Yurt Dışında Görevlendirilecek Personelin Nitelikleri ile Hak ve Yükümlülüklerinin Belirlenmesine İlişkin 05 Haziran 2003 tarih ve 2003 / 5753 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve 13 Ocak 2007 tarih ve 26402 sayılı Resmi gazetede yayımlanan Yurt dışında Sürekli Görevlendirilecek Personel Hakkında Yönetmelikle çerçevesinde, MEB tarafından yurt dışında görevlendirilecek öğretmenleri seçmek amacıyla sınav yapılmaktadır. Sınav, Millî Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünce merkezî sistemle çoktan seçmeli test şeklinde yapılmaktadır. Sınav; tek oturumlu, 110 dakika ve 100 adet mesleki yeterlik testinden oluşmaktadır. Mesleki yeterlik sınavı konuları, soruların konulara göre ağırlıkları ile puan değerleri tabloda belirtilmiştir. I Türkçe (Türk Dili ve Edebiyatı, dilbilgisi ve anlam bilgisi, vb.) 25 Puan II Sosyal Bilimler (Atatürk İlkeleri ve T.C. İnkılâp Tarihi, Türk Tarihi, Türk Kültür ve Medeniyeti, Türkiye Coğrafyası, Vatandaşlık Bilgileri, vb.) 25 Puan III Mesleki Bilgi (Öğretmenlik Meslek Bilgisi) 25 Puan IV Genel Kültür (Güncel Bilgiler, Uluslararası Kuruluşlar, Ekonomi, Milli Eğitim Mevzuatı,vb.) 25 Puan T O P L A M 100 puan Kitapta, yukarıdaki konuların sonunda veya mevzuat içerisinde son yıllarda ÖDYM'ce yapılan çeşitli sınavlarda sorulan sorulara da yer verilmiştir. Kitabımızın, bu sınava hazırlanacak olan öğretmenlerimize yararlı olmasını ve sınavdaki başarılarına katkı getirmesini diliyoruz.
İÇİNDEKİLER Ön Söz... iii 1. BÖLÜM: Türkçe ve Dil Bilgisi... 1 2. BÖLÜM: Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi... 53 3. BÖLÜM: Sosyal Bilimler... 89 4. BÖLÜM: 1739 Sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu... 257 5. BÖLÜM: 652 Sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname... 297 6. BÖLÜM: 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu... 331 7. BÖLÜM: 222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu... 345 8. BÖLÜM: Millî Eğitim Bakanlığı Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği... 363 9. BÖLÜM: Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği... 385 10. BÖLÜM: Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği... 413 11. BÖLÜM: Millî Eğitim Bakanlığı Disiplin Amirleri Yönetmeliği... 487 12. BÖLÜM: Millî Eğitim Bakanlığı İzin Yönergesi... 497 13. BÖLÜM: Gelişim Psikolojisi... 515 14. BÖLÜM: Öğrenme Psikolojisi... 573 15. BÖLÜM: Psikolojik Danışma ve Rehberlik... 659 16. BÖLÜM: Program Geliştirme... 735 17. BÖLÜM: Öğretim Yöntem ve Teknikleri... 829 18. BÖLÜM: Ölçme ve Değerlendirme... 935 Çıkmış Sorular... 977 Yurt Dışında Görevlendirilecek Öğretmenlerin Mesleki Yeterlik Sınavı (6 Nisan 2013)... 996 Yurt Dışında Görevlendirilecek Öğretmenlerin Mesleki Yeterlik Sınavı (4 Ocak 2014)... 1011 Yurt Dışında Görevlendirilecek Öğretmenlerin Mesleki Yeterlik Sınavı (11 Ocak 2015)... 1026 Yurt Dışında Görevlendirilecek Öğretmenlerin Mesleki Yeterlik Sınavı (11 Ekim 2015)... 1041
1. bölüm TÜRKÇE VE DİL BİLGİSİ (SÖZCÜKTE ANLAM) SÖZCÜĞÜN ANLAM ÖZELLİKLERİ Anlamı olan ya da anlamı olmadığı halde cümle kuruluşunda görev üstlenen ses birliklerine sözcük denir. Dilimizde bazı sözcükler tek bir kavramı karşılarken bazıları ise birden çok anlam karşılar. Tek anlamlı sözcükler: Sadece bir kavramı karşılayan sözcüklerdir. Örneğin, kaldırım, testere, tencere sözcüklerinin tek anlamı vardır: Çok anlamlı sözcükler: Kullanıldığı yere ve duruma göre birden çok anlam kazanabilen sözcüklerdir. Örneğin, düşmek sözcüğü kullanıldığı yere göre birçok anlam kazanabilir: düşmek: 1. Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek: Havada uçan kuş vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor. 2. Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek: Çocukken ağaçtan düşüp ayağım kırılmıştı da ağlayamamıştım. 3. Yere devrilmek, yere serilmek: Çocuk koşarken yere düştü. Gerçek Anlam Temel Anlam Bir sözcüğün, akla gelen ilk anlamına temel anlam denir. Bir sözcük tek başına kullanıldığında o sözcüğün temel anlamı akla gelir. ağız: Sindirim sisteminin başlangıcı olan, üst ve alt çene arasındaki boşluk. Adamın kocaman bir ağzı var. Yan Anlam Bir sözcüğün temel anlamının dışında, ancak temel anlamıyla ilişkili olarak kazandığı diğer anlamlardır. Baş sözcüğünün temel anlamı: İnsan ve hayvan bedenlerinin en yukarı kısmı. Baş sözcüğünün, temel anlamıyla bağlantılı olarak kazandığı yeni anlamları yani yan anlamları aşağıda verilmiştir: Bir şeyin en yukarısı, en yüksek noktası: Çıkam dağlar başına, vatana doğru bakam. Bir şeyin başladığı, çıkıp yayıldığı yer, kaynak: Bu sonbahar başında bir gün onunla Beykoz çayırına gittik. Mecaz Anlam Bir sözcüğün gerçek anlamından tamamen sıyrılarak kazandığı yeni anlama mecaz anlam denir. Sıcak sözcüğünün aşağıdaki gerçek ve mecaz anlamdaki kullanımlarını karşılaştırınız: Sıcak sobanın yanında uzun uzun sohbet ettiler. (Gerçek anlam: Yakmayacak derecede ısı veren, üşümeyi önleyecek kadar ısıtan) 1
PEGEM AKADEMİ Müdür, öğrencilerini çok sıcak karşıladı. (Mecaz anlam: Dostça olan, sevgiyle dolu olan, şefkatli) Terim (Terimsel) Anlam Bir bilim, sanat, spor ve meslek dalıyla ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan sözcüklere terim anlamlı sözcükler denir. Matematik terimleri: açı, üçgen, dikdörtgen, üslü sayılar... MECAZA DAYALI SÖZ SANATLARI 1. Benzetme (Teşbih) Eğretileme çeşitli şekillerde yapılabilir: 1. Doğaya ait bir özellik insana aktarılabilir: O, cıvık bir insandır. doğaya ait özellik 2. İnsana ait bir özellik doğaya aktarılabilir, yani kişileştirme yapılabilir: Yılların hüznünü taşıyordu yollar. insana ait özellik 3. Doğaya ait bir özellik, doğadaki başka bir varlığa aktarılabilir: Yıldızlar akıyor damların üzerine (nehrin özelliği yıldızlara aktarılmış) 4. Bir duyuyla ilgili bir kavram başka bir duyuyu anlatmak için kullanılabilir; buna duyular arası aktarma denir: Bir nesnenin, varlığın niteliğini daha etkili biçimde anlatmak için daha belirgin niteliği olan bir varlıktan yararlanma yöntemine benzetme denir. Tam bir benzetmede dört öge bulunur. Fakat bütün ögelerin kullanılması şart değildir. Selvi gibi uzun boy benzetilen benzetme benzetme benzeyen edatı yönü Kar gibi beyaz çamaşırlar benzetilen benzetme benzetme benzeyen edatı yönü 2. Kişileştirme (Teşhis) İnsana ait özelliklerin insan dışındaki varlıklara yüklenmesidir. Bülbül, ağaran vakte kadar ağlarmış. Bu cümlede bülbül kişileştirilmiştir, insana ait bir özellik (ağlama) insan dışındaki bir varlığa yüklenmiştir. 3. Eğretileme (İstiare) Eğretileme (istiare), yalnızca benzeyen ya da benzetilen öğeleriyle yapılan söz sanatı, aynı zamanda bir benzetme çeşidi olarak tanımlanabilir. Meleğim beşiğinde uyuyor. benzetilen (benzeyen öğe bebek tir fakat söylenmemiştir) Güneş bugün gülümsüyor bize. benzeyen (benzetilen öğe insan dır fakat söylenmemiştir) Sıcak bir gülümseyişi vardı. dokunma görme 4. Kinaye (Değinmece) Bir sözün hem gerçek hem de mecaz anlamını çağrıştıracak biçimde kullanılmasıdır. Kinayede mecaz anlam ön plana çıkar. Ateş düştüğü yeri yakar. Dikensiz gül olmaz. Hamama giren terler. 5. Mecaz-ı Mürsel (Ad Aktarması) Bir sözün benzetme amacı güdülmeksizin başka bir söz yerine kullanılmasıdır. Ad aktarmasında asıl anlatılmak istenenle onun yerine kullanılan söz arasında bir çeşit ilginin olması gerekir. Bu anlam ilgilerinden bazıları aşağıda gösterilmiştir: Ellerim dolu, arabayı sen açar mısın? (Parça - Bütün İlgisi) Çorba çok güzeldi, iki kase içtim. (İç - Dış İlgisi) Şiiri sevmek için Yahya Kemal i okumalısın. (Sanatçı - Eser İlgisi) Bizim mahalle bu olayı asla unutmaz. (Yer - Kişi (Topluluk) İlgisi) Değerli kalemlerimizden birini daha yitirdik. (Kişi - Araç ilgisi) Erzurum ve Sivas, bağımsızlık savaşının ilk adımlarıdır. (Yer - Olay İlgisi) 2
PEGEM AKADEMİ Batı, Doğu daki olaylara müdahale etmek zorunda. (Yön - Yer / Ülke İlgisi) 6. Dokundurma (Tariz) Bir kimseyi iğnelemek, bir sözü tersini düşündürecek şekilde kullanmak ya da alay etmek amacıyla kullanılan ifadelerdir. Çok çabuk geldin, sen gelene kadar ağaç olduk. O kadar açık konuştu ki söylediklerini hâlâ çözmeye çalışıyoruz. 7. Mübalağa (Abartma) Bir durumu olduğundan daha büyük ya da daha küçük gösterme sanatıdır. Alem sele gitti gözüm yaşından Dağda yaprak kalmadı Yarama bağlamaktan 8. Dolaylama Bazı canlı ya da cansız varlıklar doğrudan anlatılmak yerine başka kavramlarla anlatılır. Bir kavramın birkaç sözcükle anlatıldığı bu sanata dolaylama denir. Ege nin incisi delikli demir bacasız sanayi kara elmas 9. Güzel Adlandırma İzmir tüfek turizm kömür Söylenmesi kulağa hoş gelmeyen, olumsuz ya da ürkütücü anlamlar çağrıştıran sözlerin daha olumlu, kabullenilebilir sözlerle anlatılmasıdır. ölmek rahmete kavuşmak gömmek toprağa vermek SÖZCÜKLER ARASINDAKİ ANLAM İLİŞKİLERİ Eş ya da Yakın Anlamlı Sözcükler Yazılışları farklı, anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı sözcükler denir. ses - seda hafıza - bellek saha - alan mektep - okul Eş anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar Karşıt (Zıt) Anlamlı Sözcükler Nitelikleri ve durumları birbirine ters düşen sözcüklere karşıt anlamlı sözcükler denir. Az veren candan çok veren maldan... Akıllı köprü arayıncaya kadar deli köprüyü geçer. Eş Sesli (Sesteş) Sözcükler Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan sözcüklere eş sesli sözcükler denir. gül: Çalı veya ağaççık şeklinde bir süs bitkisi. Dikensiz gül olmaz. gül- (eylem anlamında): Hoşa giden durumlar karşısında sesli veya duygularını açığa vurmak. Küçük kızla bir arkadaş gibi konuşuyor, gülüyordu. Somut ve Soyut Anlamlı Sözcükler Beş duyuyla (görme, işitme, koklama, tatma, dokunma) algılanabilen varlıkları karşılayan sözcüklere somut anlamlı sözcükler denir. Koku, ses, lamba, yumuşak, acı sözcükleri beş duyuyla algılanabildiği için somuttur. Beş duyuyla algılanamayan varlıkları karşılayan sözcüklere soyut anlamlı sözcükler denir. Nefret, üzüntü, mutluluk, akıl, ruh gibi sözcükler beş duyumuzla algılanamadığı için soyuttur. Nitel-Nicel Anlamlı Sözcükler Nicel anlamlı sözcükler: Varlıkların ölçülebilir, sayılabilir ya da karşılaştırılabilir özelliklerini gösteren sözcüklerdir. 3
PEGEM AKADEMİ Geniş bahçeli bir ev aldı İstanbul da ve emekli olunca oraya taşındı. (alan ölçüsü) Nitel anlamlı sözcükler: Varlıkların ölçülemeyen, sayılamayan özelliklerini gösteren sözcüklerdir. Onun babası çok geniş biridir, hiçbir şeye kolay kolay kızmaz. ( rahat anlamında) Pekiştirmeler Anlatımı güçlendirmek amacıyla kullanılan ek, sözcük ya da öbeklerdir. Çeşitli şekillerde yapılabilir: sıcak sımsıcak (sözcüğün ilk hecesinin bir ekle yinelenmesiyle) Genel-Özel İlişkili Sözcükler Genel anlamlı sözcükler: Anlam kapsamı geniş olan, altında birden çok tür barındırabilen sözcüklerdir: Bitki, taşıt, sanatçı, yemek, ülke... Özel anlamlı sözcükler: Anlam kapsamı dar olan, kavramları tek tek karşılayan sözcüklerdir: Hanımeli, bisiklet, Sezen Aksu, mantı, Türkiye... Yansıma Sözcükler Doğadaki varlıkların seslerine benzetilerek oluşturulan sözcüklere yansıma sözcükler denir. Tak, şır, hav, gür, fokur, me Bu sözcüklerden isim ve fiil türetilebilir: takırtı, şırıltı, havlamak, gürlemek, fokurtu, melemek KALIPLAŞMIŞ SÖZ ÖBEKLERİ sıcak sıcacık ( -ca, -cık ekleriyle) sıcak sıcak mı sıcak ( mi edatı ve de bağlacıyla) sıcak pek sıcak (sözcüğün önüne pekiştirme anlamlı bir sözcük getirilerek) sıcak cehennem gibi sıcak (benzetme yoluyla pekiştirme) Deyimler Bir kavramı, bir durumu daha güçlü ve etkili şekilde anlatmak amacıyla kurulmuş söz öbeklerine deyim denir. Sonunda kabak başına patladı. Gördüğümüz korkunç manzara hepimizi can evimizden vurmuştu. Bağrına taş basarak yıllar yılı beklemişti. İkilemeler Anlatıma güç kazandırmak amacıyla iki sözcüğün değişik yollarla yan yana kullanılmasıyla oluşan söz öbeklerine ikileme denir. İkilemeler çeşitli şekillerde oluşur: Eş ya da yakın anlamlı sözcüklerden oluşur: Doğru dürüst, yalan yanlış. Karşıt anlamlı sözcüklerden oluşur: Gece gündüz, aşağı yukarı. İkilemeler ayrı yazılır ve ikilemelerin arasına hiçbir noktalama işareti getirilmez. Atasözleri Deyimin açıklamasıyla verilmesi anlatım bozukluğu sayılmaz. Atasözleri, geniş halk yığınlarının yüzyıllar boyunca deneyimlerden ve bunlara dayanan düşüncelerden doğmuş yargılardır. Atasözlerinin en önemli özelliği yol göstermesi ve öğüt vermesidir. Bununla birlikte çeşitli ifade özellikleri de vardır. Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür. Minareyi çalan kılıfını hazırlar. Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır. Çirkefe taş atma, üstüne sıçrar. Bugünkü işini yarına bırakma. 4