İZMİR DEKİ TIBBİ MALZEME SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Nesrin Yardımcı SARIÇAY GİRİŞ Tıbbi Malzeme Sektörü, ülkemizde önemi sonradan anlaşılan, geç de olsa stratejik öneme sahip sektörler arasında dillendirilen sağlık hizmetlerinin belkemiği konumunda olan bir sektördür. Son veriler itibariyle sektördeki ithalat oranı % 85 olmasına ve ülkemizdeki genel tıbbi malzeme ihtiyacının yalnızca % 15 i yerli üreticiler tarafından karşılanmasına rağmen; özellikle kalite ve algı konusunda yerli ürün tıbbi malzemeler rüştlerini ispat çabası içerisindedir denilebilir. Ülkemizde tıbbi malzeme talep eden kurumlar, devlet hastaneleri, üniversite hastaneleri ve özel hastaneler ile poliklinikler, dal merkezleri ve muayenehanelerdir. Yataklı tedavi kurumları içerisinde en yüksek yatak sayısına devlet ve üniversite hastaneleri sahip olduğu için bu kurumların tıbbi malzeme ihtiyacı da o nisbette yüksek olmaktadır. Yakın zamana kadar ülkemizde tıbbi malzeme üretilemediği için alımların büyük kısmında yabancı tıbbi malzemeler tercih edilmiştir. Bu süreç hala devam etmekle birlikte; bazı kalem tıbbi malzemelerde yerli üretim mamüllerinin de ihalelere girmesi, kazanmasalar dahi yabancı firmaların fiyatları indirmelerini sağlamaktadır. Ülkemizde üretilen tıbbi malzemelerin sayısı ve kalitesi her geçen gün daha fazla artmaktadır. Türkiye de üretilen tıbbi cihazlar şu şekilde sıralanabilir: 1 1 İstanbul Ticaret Odası Yayınları, Sektörel Yayınlar, Türkiye de Tıbbi Cihaz ve Malzeme Üretimi, Yayın No:2009-42, s: 163 6
Taş kırma cihazı, ameliyat masaları, ameliyat lambaları, anestezi cihazları, hasta başı monitörleri, elektrokoter, jinekolojik masalar, cerrahi aspiratörler, oksijen verme cihazları, röntgen cihaz ve aksesuarları, etilen oksit, buhar ve kuru hava sterilazöterleri, kan alma koltukları, tıbbi gaz sistemleri, santrifüj, karıştırıcılar, hasta yatakları, sedyeler, dişçi fotöy ve üniteleri, hastane bilgi sistemleri (donanım ve yazılımlar), cerrahi aletler. Türkiye de üretilen tıbbi malzemeler ise; 2 Kalp ve damar cerrahisinde kullanılan malzemeler (tubing set, kardiyopleji setleri ve kanülleri, drenaj), intraket, stent, katater, sondalar, kan basıncı transdüseri, i.v.set, kan ve kan ürünleri alma-verme setleri, kan torbaları, enjektörler, ameliyat ve muayene eldivenleri, ameliyat iplikleri, örtüleri ve kat-güt, gazlı bez ve pamuk, ortopedik protezler ve onarım malzemeleri, röntgen banyo solüsyonları, diş hekimliği onarım malzemeleridir. Dünyada tıbbi malzeme üretimi denildiğinde ilk olarak akla Amerika Birleşik Devletleri gelmektedir. ABD yi, Almanya, İngiltere, Fransa, Japonya ve Çin izlemektedir. Tabi; burada hemen her alana el atmış olan Çin piyasasına dikkat etmekte yarar vardır. Nitekim; yerli tıbbi malzeme üreticilerimiz kaliteli malzeme üreten dev ülkelerin rekabet dünyaları içerisinde kimlik bulmaya çalışırken ve malzemelerinin en az onların ürettiği kadar kaliteli olduğunu ispatlamaya çalışırken; bir yandan da kalitesiz Çin tıbbi malzemeleri ile uğraşmak zorunda kalmaktadırlar. Çeşitli kaynaklarda; dünya tıbbi ürün yelpazesi içerisinde 300.000 den fazla ürün bulunduğu ve sektörün bu anlamda çok çeşitli olduğu belirtilmektedir. 2 A.g.e.s:163 7
Türkiye de ise; yukarıda da belirttiğimiz gibi; ağırlıklı olarak ithalatla karşıladığı tıbbi cihaz ihtiyacına yalnızca bunun %15 i kadar ihracatla cevap verebilmektedir. Yüksek standartlara sahip cihazların ülkeye girmesi, yerli üretimdeki kaliteyi arttıran bir etken olmasına karşın, kalitesiz ve düşük sınıf malların ülkeye girmesi de devlet eliyle korunamayan yerli üreticinin rekabet gücünü azaltan, üreticiyi zora sokan ve üretimi daraltan bir tehdit olarak sektörün karşısına çıkmaktadır. Oysa Türkiye deki öncü firmalar ulaştıkları ürün kalitesiyle, ihracat yaptıkları ülkelerdeki artan güvenirlilikleri ve genişleyen pazarlarının yanısıra, diğer yerli üreticilere de örnek olarak sektörün geleceği için umut vaat etmektedirler. 3 Ülkemizde; gelişmiş dünya ülkeleri tarafından da kabul görecek nitelikte; tıbbi malzeme üretimi için son zamanlarda daha fazla pay ayrılır hale gelinmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan bir araştırmaya göre; Tıbbi Malzeme Sektörü, yarattığı katma değer sıralamasına göre 13. sırada yer almakta olup, tıbbi ve cerrahi teçhizat ile ortopedik araçların imalatına daha fazla önem verilmektedir. Nitekim ülkemizde ar-ge faaliyetlerinin payı sadece tıbbi malzemede değil ekonomik aktörlerin tamamında da hızla artmaktadır. Türkiye İstatistik Enstitüsü nden alınan bilgiler ışığında; ülkemizde ar-ge harcamasının Gayrisafi Yurtiçi Hasıla içindeki payı %8,4 tür. 2010 yılı Ar-Ge Faaliyetleri Araştırması sonuçlarına göre kamu kuruluşları, vakıf üniversiteleri ve ticari sektördeki anket sonuçları ile devlet üniversitelerinin bütçe ve personel dökümlerine dayalı olarak; Türkiye de Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge Harcaması 2010 yılında bir önceki yıla göre % 14,6 artarak 9.268 Milyon TL olarak hesaplanmıştır. Türkiye de Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge harcamasının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) içindeki payı 8,4 olup bu oran 2009 yılında 8,5 olarak hesaplanmıştır. Ülkemizde; yükseköğretim kesimi toplam Ar-Ge harcamasında %46,0 ile en büyük paya sahiptir. 2010 yılında Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge harcamalarının %46,0 ı yükseköğretim, %42,5 i ticari kesim ve %11,4 ü kamu kesimi tarafından gerçekleştirilmiştir. Bir önceki yıl yükseköğretim %47,4 ile ilk sırada yer alırken, bunu %40,0 ile ticari kesim, %12,6 ile kamu kesimi takip etmekteydi. Ticari kesim %45,1 ile Ar-Ge harcamalarının finansmanında ilk sırada yer almaktadır. 3 Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye de Medikal Sektörü Raporu, 2009. 8
Ar-Ge harcamaları, finanse eden kesimler itibarıyla incelendiğinde ise; 2010 yılında harcamaların %45,1 i ticari kesim, %30,8 i kamu kesimi, %19,6 sı yükseköğretim kesimi, %3,7 si yurtiçi diğer kaynaklar ve %0,8 i yurtdışı kaynaklar tarafından karşılanmıştır. Ülkemizde; 2010 yılında Tam Zaman Eşdeğeri (TZE) cinsinden toplam 81.792 kişi Ar-Ge personeli olarak çalışmıştır. Bir önceki yıla göre TZE cinsinden Ar-Ge personel sayısındaki artış %11,3 olup, sektörler itibarı ile dağılıma bakıldığında, TZE cinsinden toplam Ar-Ge personelinin 2010 yılında %45,9 u ticari kesimde, %40,2 si yükseköğretim kesiminde ve %13,9 u kamu kesiminde bulunmaktadır. Bu veriler ışığında, özellikle tıbbi malzeme üretimi konusunda kümelenme çalışmalarına hız verilmesi ve özel sektör-üniversite işbirliği çerçevesinde yeni işbirliklerinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Çünkü aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere; ülkemizde ar-ge harcamaları artmakla birlikte; kişi başına düşen Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge harcaması cari fiyatlar ile 125,7 TL. dir. Tablo:1 Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge Harcaması, 2010 Cari fiyatlarla (TL) Satın alma gücü paritesi (ABD $) (1) ABD Doları (2) Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge harcaması 9 267 589 617 9 359 310 864 6 170 577 014 Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge harcaması / GSYİH (3) ( ) 8,4 Kişi başına düşen Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge 125,7 127,0 83,7 harcaması (4) Kaynak: Türkiye İstatistik Enstitüsü (1) 2010 yılı satın alma gücü paritesi (1 ABD Doları = 0.990 TL) (2) 2010 yılı ithalat ağırlıklı ortalama dolar kuru (1 ABD Doları = 1,5019 TL) (3) 2010 yılı GSYİH değeri 1 103 749 801 055 TL (4) 31.12.2010 tarihi itibari ile Türkiye nüfusu 73 722 988 kişidir. 9
Sektörlere göre Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge harcaması dağılımı, 2010 Harcama gruplarına göre Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge harcama dağılımı, 2010 %9,1 %5,1 %46,0 %42,5 %34,5 %51,3 %11,4 Ticari Kamu Yükseköğretim Kaynak: tuik.gov.tr Personel Diğer cari Makine teçhizat Sabit tesis Türkiye, tıbbi cihaz üretiminde, dünya tarihi ile kıyaslandığında yaklaşık 50 yıllık bir geçmişe sahiptir. Üreticilerin %26 sı 30 yıllık firmalardır. Toplam üreticilerin %16 sı 20-30 yıllık, %39 u 10 ila 20 yıllık, kalan %19 luk kısım da 10 yıldan az geçmişi olan tıbbi cihaz üreticileridir. 4 Tablo:2 Tıbbi Malzeme Sektöründeki Üretici ve İthalatçı Firma Sayısı Toplam Üretici Firma Sayısı 1.087 Toplam İthalatçı Firma Sayısı 1.841 Toplam Üretici ve İthalatçı Firma Sayısı 387 Toplam Firma Sayısı 3.315 Toplam Bayi Sayısı 44.667 Kaynak: Sağlık Bakanlığı Ulusal Bilgi Bankası verileri. (İstanbul Ticaret Odası Yayınından alınmıştır. Ancak, literatür taraması yapıldığında yukarıdaki tabloda yer alan rakamların farklı kaynaklarda farklı miktarlarda gösterildiği tespit edilmiştir. 01.02.2012 kayıtları dikkate alınarak Odamıza tıbbi malzeme sektöründen kayıtlı; Tıbbi Malzeme İmalatı ve Toptan Ticareti Grubu na kayıtlı 588, Tıbbi Malzeme ve Eczacılık Ürünleri Perakende Satış Grubuna kayıtlı 418 üye olmak üzere Odamıza, tıbbi malzeme sektöründen toplam 1006 firma kayıtlıdır. Tıbbi malzeme üretimi İstanbul ve çevresi, Ankara, Samsun ve İzmir de yoğunlaşmış durumdadır. 4 Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, a.g.e.s:11. 10
Bursa, Eskişehir, Gaziantep, Kayseri, Denizli, Kocaeli de tıbbi malzeme üretimi konusunda etkin olup özellikle Samsun un cerrahi alet üretimi konusunda atak yaparak ön sıralara yerleştiği görülmektedir. Sektörde üretim faaliyetleri gerçekleştirilmekle birlikte; Türkiye nin dünya tıbbi malzeme sektörünün ihracat pastasındaki payı yaklaşık %0,1 iken, dünya ithalatındaki payı %1 dir. İzmir de Durum Yukarıda sektör için çektiğimiz fotoğrafın İzmir tıbbi malzeme sektörü için de geçerli olduğunu belirtmek mümkündür. Odamıza kayıtlı 1006 faal üye bulunmakta olup mesleki derneklerin de sektörde etkin oldukları görülmektedir. Ülkemiz genelinde olduğu gibi, İzmir de de sektör ithalat ağırlıklı gelişmekte olup son zamanlarda üretim faaliyetlerinin de hızlandığı görülmektedir. İzmir de tıbbi malzeme üretimi amacıyla kümelenme ve üniversite-sanayi-ticaret kesimi işbirliğine ilişkin çalışmaların da gündeme geldiği, sektörün özellikle ar-ge teşvikleri konusunda daha fazla bilgi sahibi olmak istediği gözlenmektedir. Tıbbi Malzeme Sektörü ile ilgili mevzuatın oturması, sektörün ihtiyaçlarına ilişkin güncel mevzuatın sektör görüşleri de dikkate alınarak hazırlanıyor olması, ar-ge teşviklerinin arttırılması vb. etkenler İzmir piyasasına da olumlu yansımaktadır. Sektörde; üretim ve ihracat temel hedef olmasına rağmen; İzmir de bulunan ithalatçı firmalar için Türkiye geniş bir pazar olup aynı zamanda bir fırsat unsurudur. İzmir gerek iklim şartları gerekse de yaşam koşullarının avantajı nedeniyle ara elemanlar tarafından tercih edilmekte ve sektörel aktörler arasında sürdürülebilir işbirliği bulunmaktadır. Öte yandan; İzmir de bulunan devlet ve üniversite hastanelerinin yanısıra; özel hastanelerin sayısının hızla artıyor olması da İzmir tıbbi malzeme sektörünü Pazar hacminin artmasını sağlamaktadır. Sonuç olarak; ülkemiz genelinde ve izmir tıbbi malzeme sektöründe önemli gelişmeler olmaktadır. Ancak; sektörün; özellikle ekonomik krizler ve olumlu ve/veya olumsuz çalışmalara, imajlara karşı direncinin yüksek olduğunu belirtmek mümkün değildir. 11
Tıbbi malzeme sektöründeki kurum, kuruluş, firma vb. tüm parametrelerin olumlu bir çalışması, sektöre kısa sürede ve ivme kazandırıcı bir hız verirken, tersi bir gelişme sektördeki enerjiyi düşürmekte ve sektörü çabuk yaralamaktadır. Öte yandan; ülkemizde; yerli üretimi teşvik edici yönde strateji ve politikalar geliştirilmesi gerekmektedir. Buradaki en büyük görev Sağlık Bakanlığı ile Bilim Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı na düşmektedir. 5 KAYNAKLAR: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Türkiye de Medikal Sektör Raporu. TUIK (Türkiye İstatistik Kurumu) www.tuik.gov.tr www.medicalplus.com www.saglik.gov.tr Zaman Gazetesi, 24 Temmuz 2011. 5 24 Temmuz 2011 tarihli Zaman Gazetesi. 12