NAVLUN SÖZLEġMELERĠNDE TAġIYANIN SORUMLULUĞU

Benzer belgeler
Taşıyanın Zıya, Hasar ve Geç Teslimden Sorumluluğu

TAŞIMA HUKUKUNDA FİİLİ TAŞIYICI

Tamer BOZKURT THEMIS TİCARET HUKUKU - CİLT V DENİZ TİCARETİ HUKUKU KARA TAŞIMA HUKUKU sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu na göre hazırlanmıştır.

DENİZ TİCARETİ HUKUKU

KÜBRA YETİŞ ŞAMLI TAŞIYICININ/TAŞIYANIN SINIRLI SORUMLULUKTAN YARARLANMA HAKKININ KAYBI

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XVII GİRİŞ... 1

DENİZ TİCARETİ HUKUKU

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE'DE DENİZCİLİK VE DENİZ TİCARETİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI

DENİZ TİCARETİ HUKUKU

1 Giriş I Deniz Ticareti Hukuku Kavramı... 1 II Deniz Ticareti Hukukunun Özellikleri... 2 III Deniz Ticareti Hukukunun Kaynakları... 3 A.

Deniz Ticareti Hukuku / 2 -

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU SİGORTA PRİMLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Enstitü Yük Klozları [C] - CL.254

- Borcun Kaynakları (Sözleşme, Haksız Fiil ve Sebepsiz Zenginleşme)- Sözleşmenin Kuruluşu

DENİZ TİCARETİ HUKUKU KARA TAŞIMA HUKUKU. -Deniz İcra Hukuku ile Birlikte- TİCARET HUKUKU - CİLT V. Tamer BOZKURT THEMIS

Dr. Cüneyt SÜZEL. İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Deniz Hukuku Derneği Genel Sekreteri. Deniz Ticareti Hukukunda. Taşıtan ve Yükleten

İÇİNDEKİLER. içindekiler. Yararlanılan Eserler Kısaltmalar.

Deniz Ticareti Hukuku

Deniz Ticareti Hukuku

GÖKHAN TURHAN ULUSLARARASI HAVA YOLU TAŞIMALARINDA TAŞIYICININ YÜKE İLİŞKİN SORUMLULUĞU

Deniz Ticareti Hukuku / 1 -

DENİZ TİCARETİ HUKUKU

TÜRK TİCARET KANUNU Deniz Taşıma senetleri Madde:

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ BOLUM TÜRKİYE'DE DENİZCİLİK VE DENİZ TİCARETİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI

Dr. Öğr. Üyesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Deniz Hukuku Araştırma Merkezi Müdürü. *

Yrd. Doç. Dr. Pınar ALTINOK ORMANCI Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ZARARI AZALTMA KÜLFETİ

TAŞIYANIN YÜKE ÖZEN YÜKÜMLÜLÜĞÜ GİRİŞ

ENSTİTÜ HARP KLOZLARI

Müşterek Avarya Hukuku

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM ADİ VEDİA SÖZLEŞMESİ

Dr. İbrahim AĞSAKAL YÜK ALACAKLISI HAKKI

Incoterms Prof. Dr. H. Ercüment Erdem

( Rotterdam Kuralları )

MAL SATIŞ SÖZLEŞMESİ. SÖZLEŞMENİN TARAFLARI ve TARAFLARIN BİLGİLERİ

SÖZLEŞME BEDELLERİNİN DÖVİZ CİNSİNDEN BELİRLENMESİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR BELİRLENDİ

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

SAĞLIK HUKUKU VE MEVZUATI. Ders 3. Sağlık Hukukunda Sorumluluk ve Sözleşmeler. Öğr. Gör. Hüseyin ARI

TTK, Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunu, Yasası

T.C. YAŞAR ÜNİVERSİTESİ KULUÇKA MERKEZİ KULLANIM SÖZLEŞMESİ

Nil Merve ÇELİKBAŞ *

1.1 grevciler,lokavt edilmiş işçiler veya iş kargaşasına katılan kişiler ayaklanma veya halk hareketleri

Beğenme Koşuluyla (Deneme/Muayene) Satış

YÖNETMELİK. MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, taksitle satış sözleşmelerine ilişkin uygulama usul ve esaslarını düzenlemektir.

PAZARLAMACILIK SÖZLEŞMELERİ

İçindekiler. Önsöz III BİRİNCİ KISIM. Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM. Borç İlişkisinin Kaynakları BİRİNCİ AYIRIM. Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri

TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ BORÇLAR HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER DERSİ KİRA SÖZLEŞMELERİ DERS NOTLARI

ESER SÖZLEŞMESİNDE ERKEN DÖNME

BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar ve Öncelikle Uygulanacak Hüküm

TURMOB [Kurs başlığı]

SÖZLEŞME DÜZENLEME SINIRLAMASININ ANALİZİ VE UYARLAMA STRATEJİSİ

Sayı: İstanbul,

ÖNSÖZ... vii KISALTMALAR LİSTESİ... xv GİRİŞ...1

Doç. Dr. Didem ALGANTÜRK LIGHT DENİZDE ÇATMA HUKUKU

YRD. DOÇ. DR. RAMAZAN DURGUT İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İŞLETME FAKÜLTESİ TİCARET HUKUKU ANABİLİM DALI

Dış Ticarette Teslim Şekilleri

BORÇLAR HUKUKU KISA ÖZET HUK110U

13 ARALIK 1974 TARİHLİ YOLCULARIN VE BAGAJININ DENİZ YOLU İLE TAŞINMASINA İLİŞKİN ATİNA KONVANSİYONU

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

Yrd. Doç. Dr. Güler GÜMÜŞSOY KARAKURT ESER SÖZLEŞMESİNDE YÜKLENİCİNİN BORCA AYKIRILIĞININ ÖNCEDEN BELLİ OLMASI

YENİ BORÇLAR KANUNU VE YENİ TİCARET KANUNU KAPSAMINDA TEMERRÜT FAİZİ DÜZENLEMESİ

İstanbul, 9.Ekim.2018

EŞYA HUKUKU. Cilt II REHİN HUKUKU. Prof. Dr. Haluk Nami NOMER. Doç. Dr. Mehmet Serkan ERGÜNE

Y. Doç. Dr. Vural SEVEN. İzmir Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku ABD Başkanı

6098 SAYILI BORÇLAR KANUNU KAPSAMINDA. ADAM ÇALIġTIRANIN SORUMLULUĞU. Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYĠĞĠT HUKUK BÜROSU / ANKARA

Dış Ticaret İşlemlerinde Kullanılan Belgeler - Ticari Doküman

ENSTİTÜ GREV KLOZLARI

DENİZ TİCARETİ VE SİGORTA HUKUKU BİTİRME SINAVI CEVAP ANAHTARI (ÇİFT MUNARALI ÖĞRENCİLER)

İŞ KAZALARI ve MESLEK HASTALIKLARINDA HUKUKİ SORUMLULUKLAR

Gemi Alacaklısı Hakkı ve Gemi İpoteği Hakkında 1993 Cenevre Sözleşmesi ve Yeni Türk Ticaret Kanunu

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNA GÖRE İŞVEREN VEKİLİ KİMDİR? İŞVEREN VEKİLİNİN SORUMLULUKLARI NELERDİR?

DAĞITIM SÜRECİ. Öğr. Gör. Selçuk KAHVECİ

ENSTİTÜ EMTEA KLOZLARI (A)

Sirküler 2018/12 10 Ekim 2018

Kusurlu İfa İmkânsızlığı

Dr. Mükerrem Onur BAŞAR

TESLİM ŞEKİLLERİ (INCOTERMS 2010) ARC GLOBAL LOJİSTİK

Yrd. Doç. Dr. AKSOY YAVAŞ Yeditepe Ünivertesi Hukuk Fakültesi

ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK ERZURUM. Prof.Dr. Ahmet Nezih KÖK Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı

1- Davalı Donatan Saturday Investment ve Maliki 2- Davalı İşleten Su Corporation 3- Davalı Kaptan

TÜKETİCİ SÖZLEŞMELERİNDE HAKSIZ KOŞULLARA İLİŞKİN TÜZÜK

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8

DENİZ VE BASIN İŞ KANUNUNDA FAZLA ÇALIŞMA

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğde (Tebliğ No: /34) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Hk.

Dr. İnan Deniz Dinç. ÜRÜN SORUMLULUK SİGORTASINDA RİZİKONUN KONUSU ve TEMİNATIN KAPSAMI

1-Türk Bayrağı çekme hakkını yurt dışında elde eden gemi bu hakkını aşağıdakilerden hangisi ile belirler?

ALFA GENELGE 2018/38. Konu : Alım, Satım, Kiralama, Eser, İş ve Hizmet Sözleşmelerinin Döviz Cinsinden Belirlenebileceği Haller

Taksitle Satış Sözleşmesi (TBK 253 vd.)

6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNUNDA KİRA SÖZLEŞMESİ

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

Anonim Şirketler ve Limited Şirketler de Yönetim Kurulunun Başlıca Sorumlulukları

SİRKÜLER NO: POZ-2009 / 52 İST, MALİYE; VADELİ ÇEKLERDE REEKONTU KABUL ETMİYOR

T.C. ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI D eniz Ticareti Genel M üdürlüğü DAĞ ITIM YERLERİNE

DENİZ TİCARETİ VE SİGORTA HUKUKU BİTİRME SINAVI SORULAR VE CEVAPLARI (31 Mayıs 2016)

Maddî Zarar ve Bu Zararın Belirlenmesi

1- Haksız rekabet davalarında zamanaşımı bir yıl üç yıl haksız rekabet, cezayı gerektiren bir eylemden kaynaklanıyorsa

Yönetmelik hükümleri, katılım bankaları yönünden kar payı dikkate alınarak uygulanacaktır.

Transkript:

NAVLUN SÖZLEġMELERĠNDE TAġIYANIN SORUMLULUĞU Berfu BEYSÜLEN KASIM 2015

ĠÇĠNDEKĠLER KISALTMA CETVELĠ... 1.NAVLUN SÖZLEġMESĠNĠN TANIMI, KOġULLARI, TARAFLARI VE ĠLGĠLĠLERĠ VE TÜRLERĠ... 1 1.1. Navlun SözleĢmesinin Tanımı... 1 1.2. Navlun SözleĢmesinin KoĢulları... 2 1.3. Navlun SözleĢmesinin Tarafları ve Ġlgilileri... 3 1.3.1. TaĢıyan... 4 1.3.2. TaĢıtan... 4 1.3.3. Yükleten... 4 1.3.4. Gönderilen... 5 1.4. Navlun SözleĢmesinin Türleri... 5 1.4.1. Çarter- Kırkambar SözleĢmeleri... 6 1.4.2. Asıl Alt Navlun SözleĢmeleri... 6 1.5. Navlun SözleĢmesinin Akdi... 7 1.5.1. Çarter SözleĢmesinin Akdi... 7 1.5.2. Kırkambar SözleĢmesinin Akdi... 8 2.TAġIYANIN SORUMLULUĞU... 8 2.1. Türk Kanunları Kapsamında TaĢıyanın Sorumluluğu... 9 2.1.1. TaĢıyanın Borçlar Hukuku Kapsamında Sorumluluğu... 9 2.1.1.1. YanlıĢ KoniĢmento Tanziminden Doğan Sorumluluk... 9 2.1.1.2. Navlun SözleĢmesinin Ġfa Edilmemesinden Doğan Sorumluluk... 10 2.1.2. TaĢıyanın Ticaret Hukuku Kapsamında Sorumluluğu... 10 2.1.2.1. Özen Borcundan Doğan Sorumluluk... 10 2.1.2.2. Gecikmeden Doğan Sorumluluk... 14 2.1.2.3. Geminin ElveriĢsizliğinden Doğan Sorumluluk... 16 2.1.2.4. Sapmadan Doğan Sorumluluk... 17 2.1.2.5. Ġzinsiz Olarak Güverteye Yüklemeden Doğan Sorumluluk... 17 2.2. Uluslararası Konvansiyonlar Kapsamında TaĢıyanın Borçları ve Sorumluluğu... 18 2.2.1. Hague-Visby Kuralları... 19 2.2.2. Hamburg Kuralları... 22 2.2.3. Rotterdam Kuralları... 25 3.TAġIYANIN SORUMSUZLUK HALLERĠ... 32 3.1. Mutlak Sorumsuzluk Halleri... 32 3.1.1. Gemi Adamlarının Teknik Kusuru... 32

3.1.2. Gemi Adamlarının Yangına Sebep Olan Kusuru... 33 3.2. Muhtemel Sorumsuzluk Halleri... 33 3.3. Denizde Kurtarma... 34 3.4. Kısmi Sorumluluk... 34 3.5. Yükletenin EĢyanın Cins ve Değerini Kasten YanlıĢ Bildirmesi... 35 4.TAġIYANIN SORUMLULUĞUNUN SINIRI... 35 4.1. EĢyanın Zıya ve Hasarında Sorumluluğun Sınırı... 35 4.2. Gecikme Zararlarında Sorumluluğun Sınırı... 36 4.3. Sorumluluğu Sınırlandırma Hakkının Kaybı... 37 5.TAġIYANIN SORUMLULUĞUNUN EMREDĠCĠ NĠTELĠĞĠ... 38 5.1. TaĢıyanın Sorumluluğunun Emredici Niteliğine ĠliĢkin Genel Kural... 38 5.2. Ġstisnalar... 38 5.2.1. Yolculuk Çarteri... 38 5.2.2. Canlı Hayvan TaĢımaları... 38 5.2.3. Güverte Yükü... 39 5.2.4. Mutad Ticari TaĢıma ĠĢlerinden Olmayan TaĢımalar... 39 5.2.5. Yükleme Öncesi ve BoĢaltma Sonrası Yükümlülükler... 39 5.2.6. MüĢterek Avarya Kayıtları... 39 5.2.7. EĢyanın Fiili TaĢıyanın Hakimiyeti Altına Girdiği TaĢıma Kısmındaki Yükümlülükler... 39 6.SONUÇ... 40 KAYNAKÇA... 42

KISALTMA CETVELĠ Art. BK : Article (Madde) : 818 Sayılı Borçlar Kanunu Hague Kuralları : 1924 tarihli Konişmentoya Müteallik Bazı Kaidelerin Tevhidi Hakkındaki Milletlerarası Sözleşme Hague-Visby Kuralları veya HVK Visby Protokolü ile tadil edilmiş metni Hamburg Kuralları veya HK Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması Md. : 1924 tarihli Hague Kurallarının 1968 tarihli : 1978 tarihli Deniz Yolu ile Eşya Taşıma : Madde Rotterdam Kuralları veya RK : 2009 tarihlitamam veya Bir Kısmı Deniz Yolu ile Uluslararası Eşya Taşınması Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması S. : Sayfa SDR/ÖÇH TBK TTK : Special Drawing Right / Özel Çekme Hakkı : 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu : 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Visby Kuralları veya Visby Protokolü : 1968 tarihli Konişmentoya Dair Bazı Kaidelerin Birleştirilmesi Hakkında 25.08.1924 tarihli Brüksel Antlaşmasının Tadiline Dair Protokol Yargıtay Tic. D. : Yargıtay Ticaret Dairesi

1. NAVLUN SÖZLEġMESĠNĠN TANIMI, KOġULLARI, TARAFLARI VE ĠLGĠLĠLERĠ VE TÜRLERĠ 1.1.Navlun SözleĢmesinin Tanımı Navlun sözleşmesi öyle bir akittir ki, bununla taraflardan biri (taşıyan) deniz yoluyla eşya (yük) taşımayı, diğer taraf (taşıtan) da bunun karşılığında bir ücret (navlun) ödemeyi taahhüt eder 1.Bu kapsamda, navlun sözleşmesi iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Navlun sözleşmeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu md. 1138 ve devamında düzenlenmiştir. Navlun sözleşmesi iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olduğundan, örneğin bir navlun sözleşmesine ilişkin yükleme bakımından, taşıyanın taşıtan olmayan yükletene taşıma taahhüdünde bulunması üzerine, üçüncü kişi yükleten ile taşıyan arasında bir navlun sözleşmesi meydana gelmeyecektir 2. Makale konusu sözleşme tipine ismini veren navlun kelimesi, aslında ücret anlamına gelmekte ise de, ticari teamüller ile deniz yoluyla eşya taşımacılığı sözleşmelerinin ayırt edilmesinde kullanılan terim haline gelmiştir. Navlun sözleşmesi kurulduktan sonra taşıyan tarafından tek taraflı olarak düzenlenen, eşyanın gemiye yükletildiğini veya teslim alındığını belirten, eşyanın taşınması ve gönderilene teslimi taahhüdünü içeren ve eşyayı temsil eden kıymetli evrak niteliğinde bir senet vardır ki, o da konişmentodur 3.Bir navlun sözleşmesi, taşınacak eşyanın geminin taşıyacağı yükün yalnızca bir kısmını oluşturması halinde, konişmento tarafından kanıtlanır 4.Bu makale ile amaçlanan navlun sözleşmelerinde taşıyanın sorumluluğunun irdelenmesi olduğundan, konişmento konusu incelenmeyecektir. Ancak, konişmentonun içeriği kapsamında taraflar arasındaki navlun sözleşmesinin koşullarını içerdiği belirtilmelidir. Gelişen ve değişen ticaret hayatıyla birlikte konişmento yanında deniz yük senedi (seawaybills), gemi teslim talimatları (ship sdeliveryorder) ve elektronik konişmento gibi başka denizde taşıma senetleri de kullanılmaya başlanmıştır 5. Navlun sözleşmesi, bir kira sözleşmesi değildir. Zira 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu md. 299 daki 6 tanıma göre, kira sözleşmesinde kiraya veren bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmaktadır. Hâlbuki navlun sözleşmesiyle taşıyan diğer tarafa ücret karşılığında bir geminin kullanımını terk etmeyi değil, belirli yükü bir yerden diğer bir yere deniz yolu ile nakil ve gönderilene teslim etmeyi, yani 1 Çağa, Tahir Kender, Rayegan, Deniz Ticareti Hukuku II Navlun Sözleşmesi, İstanbul, 2010, s. 1 2 Kaner, İnci Deniz, Deniz Ticareti Hukuku II, İstanbul, 2014, s. 7 3 ÇelikbaĢ, Nil Merve, Navlun Sözleşmesi ile Konişmento Arasındaki İlişki, 2012, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Cilt:1, Yıl:3, Sayı:8, s. 187 4 Wilson, John F.,Carriage of GoodsbySea, Great Britain, 2001, s. 119 5 Güner Özbek, Meltem Deniz, Yeni Türk Ticaret Kanununda Konişmento ve Konişmentonun İspat Kuvveti, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Hukuk Araştırmaları Dergisi, Cilt: 18, Sayı:3,2012, s. 234 6 TBK md. 299: Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. 1

belli bir neticenin teminini taahhüt etmektedir 7. Bu sebeple, navlun sözleşmesi bir istisna akdidir. Günümüzde yapılan taşıma sözleşmeleri yalnızca tek bir taşıma modu ile ifa edilmeyen, aynı eşyanın taşınması için kara, hava, deniz ve demiryolu taşımacılığından iki veya daha fazlasını içeren sözleşmeler olabilmektedir. Çoklu taşımacılık adı verilen bu sözleşmeler, en basit ifade ile bir tasıma ilişkisinde birden çok tasıma modunun kullanılması olarak tanımlanabilir 8.Hamburg Kurallarına göre, deniz taşıması ile birlikte başka bir tür taşımayı da ihtiva eden bir sözleşme, deniz taşımasına ilişkin olduğu nispette navlun sözleşmesi sayılacaktır 9. Navlun sözleşmesi, Alman hukukunda da istisna sözleşmesi olarak kabul edilmektedir 10. İsviçre de ise vekaletin bir nev i sayılmaktadır 11. 1.2.Navlun SözleĢmesinin KoĢulları i. Navlun sözleşmesi ile belirli bir eşyanın taşınması taahhüt edilmiş olmalıdır. Sözleşmenin konusu taşınabilir maddi bir eşya olmalıdır 12. Buradaki eşyadan maksat yalnızca ticari nitelikte olanlar değil, taşınması mümkün olan bütün maddi şeylerdir 13.Elbette insan (yolcu), navlun sözleşmesinin konusu oluşturmayacaktır. Zira deniz yoluyla taşınanın insan olması halinde, TTK md. 1247 ve devamında düzenlenmiş olan deniz yoluyla yolcu taşıma sözleşmesi söz konusu olacaktır. Sözleşmenin akdedilmesi sırasında mevcut olmayan ancak ileride ortaya çıkacak veya elde edilecek eşyalara ilişkin olarak da navlun sözleşmesi yapılabilir. Örneğin, on koli domatesin taşınmasına ilişkin navlun sözleşmesi, domateslerin tohumları yeni ekilmişken akdedilebilir. ii. Taahhüt edilen taşıma deniz yoluyla olmalıdır. Bundan ötürü kara ve hava yolları ile yahut iç sularda (nehir, göl) gerçekleştirilecek taşımalar navlun sözleşmesinin konusunu teşkil etmezler 14.Birden fazla taşıma biçiminin kullanıldığı taşımalarda (hava, kara, deniz, demiryolu), taşımanın bir kısmının deniz yoluyla yapılması halinde navlun sözleşmesinin varlığından söz edilebilecektir. 7 Çağa Kender, s. 12 8 Değirmenci Kula, Nil, Türk Deniz Hukukunda Çoklu Taşımacılığın Yeri: Uluslararası Sözleşmeler İle Karşılaştırmalı Bir İnceleme, Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dergisi Sayı:2, Cilt:1, 2010, s.83 9 ġamlı, Kübra Yetiş, Uluslararası Kara, Hava Ve Deniz Yolu İle Eşya Taşımalarında Taşıyıcının / Taşıyanın Sınırlı Sorumluluktan Yararlanma Hakkının Kaybı, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2006, s.117 10 Wüstendörfer, H., Neuzeitliches Seehandelrechts, Tübingen, 1950, s. 229, Prüßmann, H., Seehandelsrecht, München 1968, s. 327 (Çağa Kender, s. 12 den naklen) 11 Oser- Schönenberger, Kommentar zum schweizerischen Zivilgesetzbuch: Das Obligationenrecht, Zürich, 1929, Art. 440 vd. (Çağa Kender, s. 12 den naklen) 12 Kaner, s.2 13 Çağa Kender, s. 2 14 Çağa Kender, s. 1 2

Taşıma, navlun sözleşmesinde belirtilen yükleme limanında başlayıp boşaltma limanında sona erer. Yükleme limanı, taşınması gereken eşyanın alınması için geminin bulundurulması gereken limandır 15.Bununla birlikte, varma limanının sözleşmede açık bırakılması da mümkündür; bu takdirde bunu sonradan taşıtan veya konişmento hamili sözleşme veya konişmentoda gösterilmiş olan limanda (emir limanı: Port of Call) yahut yolda bulunan gemiye (telsizle) bildirmek suretiyle tayin eder 16. iii. iv. Navlun sözleşmesinden bahsedilebilmesi için taşıma işinin gemi ile yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla, gemi niteliğini haiz olmayan diğer su üzerinde yüzen cisimler ile yapılan taşımalara ilişkin navlun sözleşmesi akdedilemez. Kanun koyucu, TTK md. 931/1 17 kapsamında gemiyi tahsis edildiği amaç, suda hareket etmesini gerektiren, yüzme özelliği bulunan ve pek küçük olmayan her araç olarak tanımlamıştır. Taşıma işinde kullanılacak geminin navlun sözleşmesinde gösterilmesi zaruri değildir 18. Taşınacak olan yük, taşıyanın zilyetliğine girmiş olmalıdır. Diğer bir deyişle, taşıyan yükü kabul ve zamanı gelince (gönderilene teslim ve her ikisi arasında da (yardımcı şahıslar marifetiyle) bakım ve muhafaza yükümlülüklerini üzerine almalıdır 19. Taşıyanın yük üzerindeki zilyetliği vasıtasız zilyetliktir; taşıyan zilyetliği teslim ile elde eder 20.Taşıyanın taşınan yükün zilyedi olmaması halinde, navlun sözleşmesi değil, taşıma sözleşmesi söz konusu olacaktır. v. TTK md. 1138 21 hükmü uyarınca, taşıma işi karşılığında bir ücret (navlun) ödenmesi taahhüt edilmiş olmalıdır. Zira yukarıda bahsedildiği üzere navlun sözleşmesi iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme türüdür. Taşıyanın taahhüt ettiği taşıma işine karşılık olarak, taşıtan ücret ödemeyi taahhüt etmelidir. 1.3.Navlun SözleĢmesinin Tarafları ve Ġlgilileri Navlun sözleşmesinin tarafları taşıyan ve taşıtandır. Ancak, yükleten ve gönderilen de sözleşmenin ilgileri olarak ortaya çıkmaktadır. 15 Akıncı, Sami, Deniz Ticareti Hukuku Navlun Mukaveleleri, İstanbul, 1961, s. 56 16 Çağa Kender, s. 1 17 TTK md. 931: (1) Tahsis edildiği amaç, suda hareket etmesini gerektiren, yüzme özelliği bulunan ve pek küçük olmayan her araç, kendiliğinden hareket etmesi imkânı bulunmasa da, bu Kanun bakımından gemi sayılır. (2) Suda ekonomik menfaat sağlama amacına tahsis edilen veya fiilen böyle bir amaç için kullanılan her gemi, kimin tarafından ve kimin adına veya hesabına kullanılırsa kullanılsın ticaret gemisi sayılır. 18 Çağa Kender, s.2 19 Çağa Kender, s.3 20 Kaner, s.3 21 TTK md. 1138: (1) Taşıyan, navlun karşılığında; a) Yolculuk çarteri sözleşmesinde eşyayı, geminin tamamını veya bir kısmını ya da belli bir yerini taşıtana tahsis ederek; b) Kırkambar sözleşmesinde ayırt edilmiş eşyayı, denizde taşımayı üstlenir. (2) Bu Bölümdeki hükümler posta idaresinin denizde eşya taşımalarına uygulanmaz. 3

1.3.1. TaĢıyan Taşıyan, deniz yolu ile yük taşımayı taahhüt eden kimsedir 22. Ancak taşıyan, taşıma işini bizzat kendisi ifa edebileceği gibi, ifayı kısmen veya tamamen başka bir kişiye de bırakabilir. Taşıma işinin bir kısmı veya tamamını taşıyan yerine üstlenen kişi, fiili taşıyan olarak adlandırılır. İlk kez Birleşmiş Milletler Hamburg Kuralları ile akdi taşıyandan ayrı olarak fiili taşıyanın sorumluluğu düzenlenerek akdi taşıyıcıya ilişkin sorumluluk hükümlerinin fiili taşımayı yapan fiili taşıyıcı için de geçerli olduğunu belirtmiştir 23. Bu düzenleme, TTK hükümlerinde de karşılığını md.888 24 ile bulmuştur. Anılan madde hükmüne göre, taşıma kısmen veya tamamen üçüncü bir kişi olan fiilî taşıyıcı tarafından yerine getirilirse, bu kişi eşyanın zıyaı, hasarı veya gecikmesi nedeniyle kendisi tarafından yapılan taşıma sırasında ortaya çıkan zarardan asıl taşıyıcı gibi sorumludur. Dolayısıyla asıl taşıyan ve fiili taşıyan, taşıtana karşı müteselsil sorumlu olacaklardır. 1.3.2. TaĢıtan Taşıtan, taşıyana belirli bir eşyayı (yükü) taşıması karşılığında bir ücret ödemeyi taahhüt eden kimsedir. Sözleşmeyi akdeden bunu başkası nam ve hesabına yapmışsa taşıtan, nam ve hesabına akdedilen kimsedir 25. 1.3.3. Yükleten Yükleten, mevcut bir navlun sözleşmesine dayanarak yükü taşıyana doğrudan gemiye yahut da yetkili bir temsilcisine- teslim eden kimsedir 26. Yükleten bizzat taşıtan olabileceği gibi, üçüncü bir kişi de olabilir 27.Yükleten yük üzerinde fiilen tasarruf sahibi olan kimsedir; eşyanın zilyedidir, yükün zilyedidir 28. Yükleten, mevcut navlun sözleşmesinin bir tarafı olmamasına karşın, kanunen kendisine bir takım hak ve sorumlulukları söz konusudur. 22 Kaner, s.4 23 Berlingieri,Francesco, A Comparative Analysis of the Hague-Visby Rules, the Hamburg Rules andthe Rotterdam Rules, 2009, s.45 24 TTK md. 888: (1) Taşıma, kısmen veya tamamen üçüncü bir kişi olan fiilî taşıyıcı tarafından yerine getirilirse, bu kişi eşyanın zıyaı, hasarı veya gecikmesi nedeniyle kendisi tarafından yapılan taşıma sırasında ortaya çıkan zarardan asıl taşıyıcı gibi sorumludur. Asıl taşıyıcının gönderen veya gönderilen ile, sorumluluğun genişletilmesi için yaptığı sözleşmeler, fiilî taşıyıcıya karşı, bunları yazılı olarak kabul etmesi şartıyla geçerlidir. (2) Fiilî taşıyıcı, taşıma sözleşmesinden doğan asıl taşıyıcıya ait bütün def ileri ileri sürebilir. (3) Asıl taşıyıcı ve fiilî taşıyıcı müteselsilen sorumludurlar. (4) Fiilî taşıyıcının yardımcılarına başvurulursa 887 nci madde hükmü uygulanır. (5) Fiilî taşıyıcı taşıma senedinde veya diğer bir belgede kendisine teslim olunan eşyanın ne hâlde bulunduğunu tespit ettirebilir. Bu hükme uyulmadığı takdirde 858 inci maddenin ikinci fıkrası hükümleri uygulanır. 25 Kaner, s.4 26 Çağa Kender, s. 3 27 Çağa Kender, s. 3 28 Kaner, s.5 4

Örneğin yükleten, TTK md. 1151/2 29 taşınması konusunda anlaşabilir. uyarınca taşıyan ile taşınacak eşyanın güvertede 1.3.4. Gönderilen Gönderilen, varma limanında yükü kendi adına tesellüm edecek olan şahıstır 30. Gönderilen kural olarak konişmento veya navlun sözleşmesi ile belirlenir. Gönderilen, taşıtan veya yükleten olabileceği gibi bunların dışında bir üçüncü kişi de olabilir 31. Gönderilen yükü teslim almakla (konişmento veya navlun sözleşmesi hükümleri dairesinde) navlun ve navlun teferruatından olan bütün masraflarla sürastarya paralarının borçlusu durumuna girer 32. Ayrıca, taşıma sözleşmesinin ifasında, taşıma işleri komisyoncuları da rol alabilir. Taşıma işleri komisyoncusu, eşya taşınması ile ilgili olarak çok çeşitli hizmetler sağlayan, taşıtan ve taşıyan arasında bir uzman taşıma aracısıdır 33. 1.4.Navlun SözleĢmesinin Türleri Navlun sözleşmeleri, çarter - kırkambar sözleşmeleri ve asıl alt navlun sözleşmeleri şeklinde ayrımlara tabi tutulmuştur. Bu noktada, zaman çarteri sözleşmesine değinmek gerekmektedir. TTK kapsamında navlun sözleşmelerinden ayrı olarak düzenlenmiş olan zaman çarteri sözleşmesinin bir navlun sözleşmesi olup olmadığı hususunda doktrinde farklı görüşler mevcuttur. Zaman çarteri sözleşmesi, gemi adamları ile donatılmış bir gemi ile muayyen bir süre için denizde eşya taşınması amacıyla gemi maliki ile yapılan ve geminin teknik idaresinin malikte kaldığı sözleşmeleri içine alan bir kavramdır 34. Bir görüş, zaman çarterinde taşınacak eşya borcun konusuna dahil olmadığı için zaman çarteri sözleşmesinin bir navlun sözleşmesi olmadığını savunmaktadır 35. Karşıt görüşe göre ise, gemi sahibi tarafından yükün taşınması ön planda geldiğinden sözleşme, gemi adamlarının hizmetlerini temin taahhüdü ile birlikte bir gemi kirası değil, bir navlun sözleşmesidir 36. Zaman çarterinin bir navlun sözleşmesi olduğu görüşüne dayanak olarak employment klozunun verdiği yetkiye dayanarak alt taşıma sözleşmesi yapılması halinde dahi taşıyanın taşıma taahhüdünün devam etmesini gösteren bir görüş de bulunmaktadır 37. Kanaatimce, zaman çarteri sözleşmesinin TTK hükümleri kapsamında ayrı bir bölümde düzenlemiş olması bu hususta kanun koyucunun iradesini yansıtmaktadır. Bu sebeple, Kaner in zaman çarteri sözleşmesinin bir 29 TTK md. 1151/2: Taşıyan, eşyayı ancak yükleten ile arasındaki anlaşmaya veya ticari teamüle uygunsa ya da mevzuat gereği zorunluysa güvertede taşıyabilir. 30 Çağa Kender, s. 5 31 ÇelikbaĢ, s. 195 32 Çağa Kender, s. 5 33 Cain, Peter, Complexity, Confusion and the Multifaceted Legal Roles of the International Freight Forwarder, Macquarie University Law Journal, Volume 14, s.25 34 Kaner, s. 10, Çağa Kender, s. 8 35 Kaner, s. 10 36 Çağa Kender, s. 10 37 Ülgener, Fehmi M., Türk Ticaret Kanunu Tasarısında Zaman Çarteri Sözleşmesi, İstanbul, 2007, s. 358 5

navlun sözleşmesi tipi olmadığı görüşü doğrultusunda bu sözleşme tipi aşağıda navlun sözleşmesi türü olarak değerlendirilmeyecektir. 1.4.1. Çarter- Kırkambar SözleĢmeleri Çarter sözleşmesi, TTK md. 1138 38 ile taşıyanın navlun karşılığında eşyayı, geminin tamamını veya bir kısmını ya da belli bir yerini taşıtana tahsis ederek denizde taşımayı üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Bu tür navlun sözleşmesinde taşıyanın taşıma taahhüdünü belirleyen, ferdileştiren husus taşınacak maldan ziyade nakil vasıtası, sözleşmede belirtilen gemidir 39.Gemi tahsisinden maksat, taşımanın yapılacağı geminin ferden tayin edilmesidir 40.Taşıtana, eşyanın taşınması için geminin tamamı tahsis edilmişse tam çarter sözleşmesinden, geminin belli bir kısmı tahsis edilmişse kısmi çarter sözleşmesinden söz edilecektir. Çarter sözleşmesinde yükün kararlaştırılan gemi ile taşınması asli edim mahiyetindedir 41. Yargıtay, taşıyanın, yükü, taşıtanın muvafakati olmadan kararlaştırılandan başka bir gemi ile taşıması halinde, bu sebeple ortaya çıkan zarardan sorumlu olacağına karar vermiştir 42. Kırkambar sözleşmesi ise, taşıyanın navlun karşılığında ayırt edilmiş eşyayı denizde taşımayı üstlendiği sözleşmedir. Taşıyan, navlun karşılığında parça mal olan muayyen eşyayı, diğer bir ifadeyle ayırt edilmiş eşyayı denizde taşımayı taahhüt eder 43.Dolayısıyla bu sözleşme türünde ayırt edici unsur gemi değil, taşınacak eşyadır. Bu noktada eşyanın miktarı önemli değildir. Kırkambar sözleşmesi, düzenli posta seferi yapan gemilerin tip navlun sözleşmesidir 44. Çarter sözleşmesinde taşıyanın karşısında tek veya nadiren birkaç taşıtan ve kırkambarda ise çok sayıda taşıtan bulunmaktadır 45. 1.4.2. Asıl Alt Navlun SözleĢmeleri Asıl alt navlun sözleşmesi ayrımı, navlun sözleşmesinin ifa tarzına ait bir ayrımdır 46.Taşıyan, taşıtan ile arasındaki navlun sözleşmesi ile taahhüt ettiği taşıma borcunu bizzat yerine getirmek zorunda değildir. Donatan veya gemi işletme müteahhidi olmayan bir kimsenin yük taşımayı taahhüt etmesi durumunda alt navlun sözleşmesi söz konusudur 47. Bu 38 TTK md. 1138: (1)Taşıyan, navlun karşılığında; a) Yolculuk çarteri sözleşmesinde eşyayı, geminin tamamını veya bir kısmını ya da belli bir yerini taşıtana tahsis ederek; Denizde taşımayı üstlenir. 39 Çağa Kender, s. 7 40 Kaner, s. 8 41 Kaner, s. 8 42 Yargıtay. Tic. D., 46/1215 E., 976 K., 13.04.1946 43 Kaner, s. 9 44 Çağa Kender, s.16 45 ÇelikbaĢ, s. 197 46 Kaner, s. 13 47 ÇelikbaĢ, s. 197 6

durumda, alt navlun sözleşmesinde taşıma taahhüdünde bulunan şahıs, bir donatan veya gemi müteahhidi ile taşıtan sıfatıyla ayrı bir navlun sözleşmesi akdedecektir. Donatan veya gemi işletme müteahhidi ile akdolunan navlun sözleşmesine asıl navlun sözleşmesi, bunun ifasına hizmet ettiği diğer navlun sözleşmesine de tali (alt) navlun sözleşmesi denmektedir 48.Asıl navlun sözleşmesi, alt navlun sözleşmesinin ifasına hizmet eder; asıl navlun sözleşmesinin ifa edilmesi ile alt navlun sözleşmesi ifa edilmiş olur 49. Asıl navlun sözleşmesi, alt navlun sözleşmesinin ifasına hizmet ettiği için, asıl taşıma sözleşmesinde yer alan edimlerin alt navlun sözleşmesinde yer alan edimlerden daha dar olmaması gerekir 50. Alt navlun sözleşmesi yapmak, asıl navlun sözleşmesinin verdiği hakları devretmek anlamına gelmez 51. Dolayısıyla alt taşıtanı ile asıl taşıyan arasında doğrudan bir hukuki ilişki mevcut değildir, zira alt navlun sözleşmesi ile asıl navlun sözleşmesi birbirinden bağımsız iki farklı sözleşme niteliğindedir. Bu sözleşmelerin her biri kendi tarafları ve ilgilileri için hüküm ifade eder 52. 1.5.Navlun SözleĢmesinin Akdi 1.5.1. Çarter SözleĢmesinin Akdi Çarter sözleşmesi kanunen özel bir şekle bağlı olmadığından, yazılı veya sözlü olarak akdedilmesi mümkündür. Sözleşmenin kurulması için eşyanın taşıyana teslimi de şart değildir 53.Sözleşmenin yazılı yapılması halinde bu belgeye charterparty (çarter parti) denir. Taraflardan her biri kendisine çarter parti verilmesini talep etme hakkına sahiptir. Ancak, sözleşmenin kurulması teslime bağlı olmadığı gibi çarter parti düzenlenmesine de bağlı değildir. Navlun sözleşmesinin akdinden sonra yük taşınmak üzere teslim edildiğinde veya gemiye yüklendiğinde yükletenin isteği üzerine bir konişmento düzenlenir 54. Çarter sözleşmeleri ekseriyetle, mevcut tip sözleşmeler (standart formüller)deki şartlarla akdolunurlar 55. Bu maksatla taraflar veya onlar adına hareket eden yetkili aracılar fixingletter denen bir belgede sözleşmenin önemli şartlarını özet olarak tespit ederler: kabul olunan tip sözleşmenin adı (code name), geminin adı, yükleme limanı, geminin yüklemeye hazır olacağı en erken ve en geç tarihler, navlun, sürastarya ücreti vs 56. 48 Çağa Kender, s. 9 49 Kaner, s. 14 50 Kaner, s. 14 51 Pappenheim, M., Handbuch des Seerechts, Bd III: (Schuldverhältnisse des Seerechts II), München-Leipzig 1918 (Çağa Kender, s.11 den naklen) 52 Kaner, s. 13 53 Kaner, s. 15 54 ÇelikbaĢ, s. 199 55 Çağa Kender, s. 14 56 Çağa Kender, s.14 7

Akdedilen navlun sözleşmesine ilişkin olarak hem konişmento hem de çarter parti düzenlenmiş ise, TTK md. 1237 57 uyarınca, taşıyan ile taşıtan arasındaki ilişkide çarter parti hükümleri, taşıyan ile konişmento hamili arasındaki ilişkide ise konişmento hükümleri esas alınacaktır. 1.5.2. Kırkambar SözleĢmesinin Akdi Kırkambar sözleşmesinin akdi için de kanunen öngörülmüş bir şekil bulunmamaktadır. Uygulamada genel olarak taşıtan taşınacak yükü taşıyana veya acentesine bildirmekte ve taşıyan veya acente tarafından not edilmesiyle sözleşme kurulmaktadır. Zorunlu olmasa da taşıyan veya acente, taşıtana bir bookingnote vermektedir. Berthnote olarak da anılan bu belge, yük için gemide yer rezervasyonunu temin zımnında yapılan ve aynı zamanda kiralama veya taşıma şartlarının bir özetini ihtiva eden ön akit karakterindedir 58. Bookingnote, bir rezervasyon anlaşması olduğu gibi, gemi kiralama veya taşıma mukavelesinin yazılı belgesi ve taraflar bakımından akdin inşasının garantisi niteliğindedir 59. Taşıyan, bağlayıcı olmaması amacıyla yükü provisionalbooking adı altında geçici olarak not edebilir. Önceden kesin bir not etme yapılmayan hallerde navlun sözleşmesi, yükün teslimi üzerine konişmento düzenlenmesi ile akdedilmiş olur 60. Kırkambar taşımalarında düzenlenen konişmentoların şartları sadece taşıyanla gönderilen arasındaki değil, taşıyan ile taşıtan arasındaki ilişkileri de düzenler 61. Bu sebeple, yükün taşıyana teslim edilmesi sırasında varılan özel mutabakatlar konşimentoya kaydedilmelidir. 2. TAġIYANIN SORUMLULUĞU Taşıyanın navlun sözleşmesinden doğan sorumluluğu, TTK hükümlerinin yanı sıra 1924 tarihli Konişmentoya Müteallik Bazı Kaidelerin Tevhidi Hakkındaki Milletlerarası Sözleşme ( Hague Kuralları ),1968 tarihli Konişmentoya Dair Bazı Kaidelerin Birleştirilmesi Hakkında 25.08.1924 tarihli Brüksel Antlaşmasının Tadiline Dair Protokol ( Visby Kuralları veya Visby Protokolü ), 1978 tarihli Deniz Yolu ile Eşya Taşıma Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması ( Hamburg Kuralları veya HK ) ve son olarak 2009 tarihli Tamam veya Bir Kısmı Deniz Yolu ile Uluslararası Eşya Taşınması Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması ( Rotterdam Kuralları veya RK ) ile de düzenlenmiş bir akdi sorumluluk biçimidir. 57 TTK md. 1237: (1) Taşıyan ile konişmento hamili arasındaki hukuki ilişkilerde konişmento esas alınır. (2) Taşıyan ile taşıtan arasındaki hukuki ilişkiler navlun sözleşmesinin hükümlerine bağlı kalır. (3) Konişmentoda, yolculuk çarteri sözleşmesine gönderme varsa, konişmento devredilirken çarter partinin bir suretinin de yeni hamile ibraz edilmesi gerekir. Bu takdirde çarter partide yer alan hükümler, nitelikleri elverdiği ölçüde konişmento hamiline karşı da ileri sürülebilir. Ancak, 1245 inci maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesi hükmü saklıdır. 58 Tekil,Fahiman, Navlun Mukaveleleri, İstanbul, 1973, s. 37 59 Tekil, s. 37 60 Çağa Kender, s. 16 61 Çağa Kender, s.16 8

Bu kapsamda, öncelikle TTK kapsamında taşıyanınsorumluluğu incelenecek, ardından yukarıda anılan uluslararası konvansiyonlar irdelenecektir. 2.1.Türk Kanunları Kapsamında TaĢıyanınSorumluluğu 2.1.1. TaĢıyanın Borçlar Hukuku Kapsamında Sorumluluğu Borçlar Kanunundaki umumi hükümlere göre, taşıyan, her akit gibi, navlun sözleşmesinden doğan borçlarını hiç veya gereği gibi yerine getirmemesi sebebiyle, meydana gelen zararlardan sorumludur 62.Taşıyanın navlun sözleşmesinden doğan sorumluluğu, akdi bir sorumluluk olduğundan, taşıyanın akdi yükümlülüklerini hiç veya gereği gibi yerine getirmemesi halinde, kusurlu olmadığını ispat etmediği sürece TBK hükümlerine göre sorumlu olacaktır. Bu sorumluluk, Borçlar Kanununun 99 ve 100.maddelerinin (TBK md. 115 63 ve 116 64 ) sınırları içinde sözleşme ile daraltılabilir veya büsbütün ortadan kaldırılabilir 65. 2.1.1.1.YanlıĢ KoniĢmento Tanziminden Doğan Sorumluluk Taşıyan, Borçlar Hukuku bakımından konişmentonun yanlış tanziminden sorumludur. Konişmentonun yanlış tanziminden maksat, konişmento kayıtlarının (TTK md. 1229) hakikate uygun yazılmamış olmasıdır 66. Burada konişmentonun konusu olan yükün zıya veya hasarı için bir sorumluluk değil, bilakis, gönderilenin diğer menfaatlerinin uğradığı bir zararın tazmini söz konusudur 67. Konişmentonun yanlış tanzimi nedeniyle yükle ilgililer zarara uğrarlarsa, taşıyan, konişmento düzenleme borcunun ihlali sebebiyle bu zararlardan sorumludur 68. Zira TTK md. 62 Kender, Rayegan Çetingil, Ergon, Deniz Ticareti Hukuku (Takip Hukuku ve Deniz Sigortaları ile Birlikte) Temel Bilgiler, İstanbul, 2009, s. 139 63 TBK md. 115: Borçlunun ağır kusurundan sorumlu olmayacağına ilişkin önceden yapılan anlaşma kesin olarak hükümsüzdür. Borçlunun alacaklı ile hizmet sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir borç sebebiyle sorumlu olmayacağına ilişkin olarak önceden yaptığı her türlü anlaşma kesin olarak hükümsüzdür. Uzmanlığı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak kanun ya da yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun hafif kusurundan sorumlu olmayacağına ilişkin önceden yapılan anlaşma kesin olarak hükümsüzdür. 64 TBK md. 116: Borçlu, borcun ifasını veya bir borç ilişkisinden doğan hakkın kullanılmasını, birlikte yaşadığı kişiler ya da yanında çalışanlar gibi yardımcılarına kanuna uygun surette bırakmış olsa bile, onların işi yürüttükleri sırada diğer tarafa verdikleri zararı gidermekle yükümlüdür. Yardımcı kişilerin fiilinden doğan sorumluluk, önceden yapılan bir anlaşmayla tamamen veya kısmen kaldırılabilir. Uzmanlığı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun yardımcı kişilerin fiillerinden sorumlu olmayacağına ilişkin anlaşma kesin olarak hükümsüzdür. 65 Çağa Kender, s. 129 66 Kaner, s. 65 67 Akıncı, s. 157 68 Kaner, s. 65 9

1228/2 69 uyarınca yükletenin talebi üzerine konişmento düzenlemek zorunda olan taşıyan, yükleten konişmento talebinde bulunduğunda konişmento tanzim etme borcu altına girmiş olacaktır. Kaptan ile taşıyanın diğer temsilcileri, konişmento düzenlenmesinde taşıyanın yardımcı şahısları durumunda olduklarından, onların fiillerinden de taşıyan BK md. 100 (TBK md. 116) uyarınca sorumludur 70. 2.1.1.2.Navlun SözleĢmesinin Ġfa Edilmemesinden Doğan Sorumluluk Taşıyanın navlun sözleşmesinin ifa edilmemesinden doğan sorumluluğu, TTK ile düzenlenmediğinden Borçlar Hukukuna tabidir 71.Ancak, geç ifa hususu TTK hükümleri ile düzenlendiğinden, gecikmeden doğan sorumluluk Borçlar Hukuku kapsamında değildir. 2.1.2. TaĢıyanın Ticaret Hukuku Kapsamında Sorumluluğu 2.1.2.1.Özen Borcundan Doğan Sorumluluk Yükü teslim alma, yükleme, istif, taşıma, boşaltma ve teslim etme işlemleri, taşıma borcunun ve dolayısıyla taşıyanın özen borcunun muhtevasına dahildir 72.Taşıyanın, bu işlemlerden birini veya bir kaçını yükleten, taşıtan veya gönderilene devretmesi halinde dahi, bu işlemlere ilişkin özen yükümlülüğü devam eder 73. Yükün taşıma süresince taşıyanın bakım ve muhafazası (ve zilyetliği) altında bulunması navlun sözleşmesinin esaslı unsurlarındandır 74. Taşıyanın özen yükümlülüğü, bu esaslı unsurdan doğmaktadır. Bu hususta TTK md. 1178 75 uyarınca kanun koyucu, tedbirli bir taşıyanın göstereceği dikkat ve özeni esas alarak objektif bir ölçüt ortaya koymuştur. Tasıma hukukunda, eşyanın ziya ve hasara uğraması halinde ödenecek tazminatın kapsamı Borçlar Hukukundaki kadar geniş olmamasının sebebi, taşıyanın sorumluluğunun, diğer sözleşmelerdeki borçlulara oranla daha ağır bir sorumluluk olmasıdır 76. 69 TTK md. 1228/2: Yükletenin izniyle, taşınmak üzere teslim alınan fakat henüz gemiye yükletilmemiş olan eşya için tesellüm konişmentosu düzenlenebilir. Eşya gemiye alınır alınmaz taşıyan, onun teslim alındığı sırada verilmiş olan geçici makbuz veya tesellüm konişmentosunun geri verilmesi karşılığında yükletenin istediği kadar nüshada yükleme konişmentosu düzenlemekle yükümlüdür. 70 Prüßmann, 758N/59 (Çağa Kender, s. 96 dan naklen) 71 Kaner, s. 66 72 Kaner, s. 66 73 Kaner, s. 67 74 Çağa Kender, s. 136 75 TTK md. 1178/1: Taşıyan, navlun sözleşmesinin ifasında, özellikle eşyanın yükletilmesi, istifi, elden geçirilmesi, taşınması, korunması, gözetimi ve boşaltılmasında tedbirli bir taşıyandan beklenen dikkat ve özeni göstermekle yükümlüdür. 76 Demirçivi Mineliler, Zeynep, Deniz Yoluyla Taşımada Yükün Ziya ve Hasarından Doğan Sorumluluk, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt:9, Özel Sayı, İzmir, 2007, s. 963 10

Taşıyanın eşyanın ziya ve hasarına ilişkin sorumluluğu, 1887 tarihli Alman Ticaret Kanunu (HGB) kapsamında kusur sorumluluğu haline getirilmiş ve taşıyana kurtuluş kanıtı getirme şansı tanınmıştır 77. TTK md. 1179/1 e 78 göre, taşıyan, zararın sebebini ve bu sebebin tedbirli bir taşıyanın özeni ile dahi önüne geçilemeyecek olduğunu; sebebin kendisinin veya adamlarının ihmalinden doğmadığını ispat etmediği sürece bu sorumluluktan kurtulamaz 79. Taşıyanın sorumluluğu, TTK md. 1179/2 80 uyarınca taşıyanın adamları olarak tanımlanan kişileri de kapsar. Zira taşıyan, özen yükümlülüğünü bu kişiler aracılığıyla ifa eder. Gemi adamları, TTK md. 934 81 kapsamında kaptan, gemi zabitleri, tayfalar ve gemide çalıştırılan diğer kişiler olarak tanımlanmıştır. Taşıyanın kendi adamları kavramından maksat ise, taşıyanın işletmesinde istihdam olunan bütün şahıslardır 82. Bu kişilerin olayda söz konusu taşıma işi ile görevlendirilmiş olmaları şart değildir, bu sebeple BK md. 100 (TBK md. 116) anlamında yardımcı şahıs durumunda olmayanlar da buraya dahildir 83. Yargıtay, malın zıyaında kaptanın kusuru bulundurduğu takdirde taşıma müteahhidinin bundan sorumlu olacağına ve malın sigortalı olmasının taşıyana karşı dava hakkının kullanılmasına engel teşkil etmeyeceğine karar vermiştir 84. TTK md. 1179 ile, taşıyanın özen borcundan doğan sorumluluktan kurtulabilmesi için kendi kusursuzluğunu kanıtlaması yeterli değildir, taşıyanın adamlarının da kusursuz olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Dolayısıyla taşıyanın, adamlarının fiillerinden sorumlu tutulabilmesi için adamlarının kusurlu olması, yani zarar sebebine kast veya ihmalleriyle yol açmış olmaları şarttır 85. Taşıyan veya adamlarının yüke özen gösterme yükümlülüğüne ilişkin kusurları, ticari kusur olarak nitelendirilir 86.Ticari kusur, yükle ilgili ve onun menfaatine olan tedbirlerin alınmasına ilişkindir 87.Bir başka deyişle ticari kusur, teknik idare kusurunun aksine gemiyi değil, münhasıran yükü ilgilendiren ameliyelerde ika edilmiş kusuru ifade eder 88.TTK md. 1179 uyarınca taşıyanın, adamlarının fiillerinden sorumu tutulabilmesi için adamlarının zarara görevlerinin ifası sırasında yol açmış olmaları gerekir. 77 Çağa Kender, s. 135 78 TTK md. 1179/1: Taşıyanın veya adamlarının kastından veya ihmalinden doğmayan sebeplerden ileri gelen zarardan taşıyan sorumlu değildir. Taşıyanın veya adamlarının kastının veya ihmalinin bu zarara sebebiyet vermediğini ispat yükü, taşıyana aittir. 79 Kaner, s. 67 80 TTK md. 1179/2: Taşıyanın adamları terimi, taşımada kullanılan geminin adamlarını, taşıyanın taşıma işletmesinde çalışan veya kendisini temsile yetkili kıldığı kişileri ve taşıma işletmesinde çalışmasa bile navlun sözleşmesinin ifasında kullandığı diğer kişileri kapsar. Fiilî taşıyana ilişkin hükümler saklıdır. 81 TTK md. 934: Gemi adamları ; kaptan, gemi zabitleri, tayfalar ve gemide çalıştırılan diğer kişilerdir. 82 Çağa Kender, s. 138 83 Çağa Kender, s. 138 84 Yargıtay Tic. D., 47/631 E., 4644 K., 30.12.1947 85 Kaner, s. 69 86 Kaner, s. 69 87 Uluğ, İlknur, Taşıyanın Mutlak Sorumsuzluk Halleri, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt:6, Sayı: 1-2, 2002, s.10 88 Tekil, s. 75 11

Ancak, taşıyanın adamlarının fiilleri, geminin sevki veya teknik idaresine veya gemideki yangına ilişkin ise, taşıyan yalnızca kendi fiillerinden sorumlu olacak, adamlarının bu husustaki fiillerinden sorumlu tutulmayacaktır 89. Ayrıca, Yargıtay a göre taşıyan, konişmentoya eşyanın ambalajlarının yetersiz olduğu yolunda bir kayıt koymuş olmasına rağmen husule gelen zarardan sorumlu tutulamaz 90. Dolayısıyla, taşıyan, eşyaya ilişkin konişmentoya hakkında kayıt koyduğu eksikliklerin yol açtığı zararlardan sorumlu olmayacaktır. Taşıyanın taşıma işini kısmen veya tamamen fiili taşıyana bırakması halinde, fiili taşıyana bırakılan husus, yükün yalnızca bir yerden diğerine götürülmesi değil, aynı zamanda bakım ve muhafazasıdır 91. Buna karşın, taşıyanın taşımanın tamamından sorumluluğu TTK md. 1191/1 92 uyarınca devam eder. Dolayısıyla taşıyan, fiili taşıyanın ve onun adamlarının fiil ve ihmallerinden de sorumludur. Ancak, TTK md. 1192 93 ile taşıyana bu hususta sorumsuzluk şartı getirme hakkı tanınmıştır. Buna göre, taşımanın belli bir kısmının taşıyandan başka bir şahıs tarafından yapılacağının sözleşmede açıkça öngörülmesi halinde, taşıyanın, taşımanın ilgili kısmı bakımından eşyanın fiili taşıyanın zilyetliğinde olduğu süre boyunca meydana gelebilecek zıya, hasar veya gecikmeden sorumlu olmayacağına ilişkin sözleşmeye bir sorumsuzluk kaydı konması mümkündür. Zıya, hasar veya gecikmeye neden olan olayın eşya fiili taşıyanın hakimiyetindeyken gerçekleştiğini ispat yükü taşıyana aittir 94. Taşıyanın eşyaya özen borcundan dolayı tazmin borcu altına girmesi için üç koşulun gerçekleşmesi gerekir. i. Eşyanın ziya veya hasar şeklinde ortaya çıkabilecek bir zarara uğramış olması gerekir. Ziya; taşıyanın yükü teslim etmek iktidarından yoksun olması, yani bir 89 TTK md. 1180: Zarar, geminin sevkine veya başkaca teknik yönetimine ilişkin bir hareketin veya yangının sonucu olduğu takdirde, taşıyan yalnız kendi kusurundan sorumludur. Daha çok yükün menfaati gereği olarak alınan önlemler, geminin teknik yönetimine dâhil sayılmaz. Tereddüt hâlinde zararın, teknik yönetimin sonucu olmadığı kabul edilir. 90 Yargıtay Tic. D., 2421 E., 2773 K., 07.09.1961 91 Kaner, s. 70 92 TTK md. 1191/1: Taşımanın gerçekleştirilmesi, kısmen veya tamamen bir fiilî taşıyana bırakıldığı takdirde, taşıyan, navlun sözleşmesine göre böyle bir bırakma hakkına sahip olup olmadığı dikkate alınmaksızın, taşımanın tamamından sorumlu kalmaya devam eder. Taşıyan, fiilî taşıyanın ve onun taşıma borcunun ifasında kullandığı ve görevi ve yetkisi sınırı içinde hareket eden adamlarının fiil ve ihmallerinden de bu Kanun hükümlerine göre sorumludur. 93 TTK md. 1192/1: 1191 inci maddenin birinci fıkrası hükmüne halel gelmemek kaydıyla, bir navlun sözleşmesinde, sözleşmenin konusunu oluşturan bir taşımanın belirli bir kısmının taşıyandan başka bir kişi tarafından gerçekleştirileceğinin öngörülmüş olması durumunda, sözleşmeye, taşımanın ilgili bölümünde taşınan eşya fiilî taşıyanın hâkimiyetinde iken meydana gelecek zıya, hasar veya teslimdeki gecikmeden taşıyanın sorumlu olmayacağına ilişkin şart konabilir; şu kadar ki, sorumluluğu sınırlayan veya ortadan kaldıran bu tür anlaşmalar, yetkili Türk mahkemesinde fiilî taşıyan aleyhine dava açılamadığı hâllerde geçersizdir. Zıyaın, hasarın ve teslimdeki gecikmenin eşya fiilî taşıyanın hâkimiyetinde iken meydana geldiğini ispat yükü, taşıyana aittir. 94 Kaner, s. 71 12

çeşit ifa imkansızlığı halidir 95. Eşyanın değerini kaybetmesi de ziya olarak değerlendirilir. Taşınmak üzere taşıyana verilen eşyanın, hak sahibine teslim edilemeyecek hale gelmesi zayi olduğu anlamına gelir 96.Ayrıca, TTK md. 1178/5 97 uyarınca teslim süresinin dolmasından itibaren 60 gün içerisinde teslim edilmeyen eşyanın da zayi olduğu kabul edilir.taşıyanın, teslim aldığı eşyayı gerek ağırlık gerekse adet bakımından eksik teslim etmesinde ise kısmi ziya söz konusudur 98.Hasar ise, eşyanın haricen de olsa kötüleşmesi sebebiyle asli vasfı değişmemek şartıyla ekonomik değerinin azalmasıdır 99. Kaptanın kanuni yetkisine dayanarak yükü imha etmesi (TTK md. 1148/1 100 ) veya denize atması (TTK md. 1146/3 101 ) hallerinde de ortada bir zıya vardır 102, ancak taşıyan bu hallerde hak sahibine karşı kaptanın bunlara kanunen yetkili olduğunu ileri sürebilir ve bu sebeple yüke özen borcunun ihlali söz konusu olmaz 103. ii. Eşya, taşıyan tarafından teslim alınmış, taşıyanın zilyetliğine girmiş olmalıdır. TTK md. 1178/3 104 doğrultusunda, eşya, taşıyan tarafından yükletenden teslim alındığı andan gönderilene teslim edildiği ana kadar taşıyanın zilyetliğinde ve dolayısıyla sorumluluğunda kabul edilir. Eşyanın gönderilene tesliminden maksat, taşıma sözleşmesinin ifası amacıyla eşyanın taşıyanın fiili hakimiyetinden çıkarılmak suretiyle gönderilenin hakimiyeti altına girdirilmesidir 105. Ancak, gönderilenin teslim almaktan kaçınması halinde, taşıyanın hakimiyeti eşyanın gönderilene teslim edilmesinden daha önce biter. Ek olarak, TTK md. 1178/3 tahtında, eşya, boşaltma limanında eşyanın kendilerine teslim edilmesi zorunlu olan makamlara veya üçüncü kişilere teslim edildiğinde de taşıyanın zilyetliği sona erer. 95 Kaner, s. 72 96 Demirçivi Mineliler, s. 960 97 TTK md. 1178/5: Eşyanın zayi olmasına dayanarak tazminat isteminde bulunabilecek kişi, dördüncü fıkra uyarınca teslim süresinin dolmasından itibaren aralıksız altmış gün içinde teslim olunmayan eşyayı zayi olmuş sayabilir. 98 Demirçivi Mineliler, s. 961 99 Kaner, s. 73. Ayrıca, ziya ve hasara ilişkin örnekler için bkz. Kaner, s. 72 100 TTK md. 1148/1: Denizde can ve mal koruma hakkındaki mevzuata göre tehlikeli sayılan eşya kaptanın bunlardan veya bunların tehlikeli cins veya niteliklerinden bilgisi olmaksızın gemiye getirilirse, taşıtan veya yükleten, kendilerine bir kusur isnat edilmese dahi, 1145 inci maddeye göre sorumludur. Bu hâlde kaptan eşyayı her zaman ve herhangi bir yerde gemiden çıkarmaya, imha etmeye veya başka suretle zararsız hâle getirmeye yetkilidir. 101 TTK md. 1146/3: Eşya, gemiyi veya içindeki diğer eşyayı tehlikeye sokarsa, kaptan, bunu karaya çıkarmaya veya zorunluluk hâllerinde denize atmaya yetkilidir. 102 Prüßmann, s. 543 (Çağa Kender, s. 141 den naklen) 103 Çağa Kender, s. 141 104 TTK md. 1178/3: Eşya, yükleten veya onun adına veya hesabına hareket eden bir kişiden yahut yükleme limanında uygulanan kanun ve düzenlemeler uyarınca eşyanın taşınmak üzere kendilerine teslimi zorunlu makamlardan ya da üçüncü kişilerden taşıyanca teslim alındığı andan; a) Taşıyan tarafından gönderilene teslim edildiği ana veya b) Gönderilenin eşyayı teslim almaktan kaçındığı hâllerde sözleşme veya kanun hükümlerine yahut boşaltma limanında uygulanan ticari teamüle uygun olarak gönderilenin emrine hazır tutulduğu ana ya da c) Boşaltma limanında geçerli kanun ve düzenlemeler uyarınca eşyanın kendilerine teslimi zorunlu makamlara veya üçüncü kişilere teslim edildiği ana kadar taşıyanın hâkimiyetinde sayılır. 105 Kaner, s. 73 13

iii. Taşıyanın eşyaya özen borcu, taşıyan veya adamlarının kusuruyla ihlal edilmiş olmalıdır. Yukarıda açıklanmış olan objektif ölçüt, kusurun tespit edilmesinde belirleyicidir. Bu kapsamda somut olayın bütün şartları, bilhassa yük ve geminin yapılacak yolculuğun ve diğer yüklerin özellikleri, hava şartları, denizcilik teamülleri, mevzuatın emredici hükümleri vs. dikkate alınmalıdır 106. Yargıtay, taşıyanın, malın muhafazası ve deposunda iken yağmurdan korunması için gerekli tedbirleri almaması yüzünden ortaya çıkan zararı tazminle yükümlü olduğuna karar vermiştir 107. Bu karar, taşıyanın özen yükümlülüğünün taşıma boyunca devam etmesinin bir sonucudur. Taşıyanın sorumlu tutulabilmesi için eşyaya özen borcunu ihlal etmiş olması gerekmektedir. Bu sebeple, eşyanın uğradığı zarar, taşıyanın özen borcunu ihlal etmesi nedeniyle ortaya çıkmamış ise, taşıyanın sorumluluğuna gidilemez. Zira kanun koyucu, TTK md. 1179/1 hükmü ile taşıyan veya adamlarının kastından veya ihmalinden doğmayan zararlardan taşıyanın sorumlu olmayacağını açıkça düzenlemiştir. Taşıyanın veya adamlarının kastının veya ihmalinin bu zarara sebep olmadığını ispat yükü taşıyana aittir. Taşıyan, TTK md. 1179/1 tahtında taşınan eşyanın uğradığı zararın sebebini ve bu sebebin tedbirli bir taşıyanın ihtimamıyla önlenemeyecek olduğunu ortaya koymalıdır 108. Yargıtay, bir kararında, taşıyanın, mal sandıklarının kırılmasından doğan ziya veya hasarlardan dolayı, zararın tedbirli bir taşıyanın dikkat ve ihtimamı ile dahi önüne geçilemeyecek sebeplerden ileri geldiğini ispat etmedikçe sorumlu olacağına hükmetmiştir 109. Yine Yargıtay a göre, taşıyan, malları sağlam olarak tesellüm ettikten sonra yükleme sırasında vincin kaçırması neticesinde sapanın dağılması sebebiyle ortaya çıkan hasarlardan sorumludur 110. Taşıyandan tazminat talep eden kişi ise, taşıyandan tazminat talep etme hakkına sahip kişilerden biri veya onların halefi olduğunu, tazminat talep ettiği kişinin taşıyan olduğunu veya TTK md. 1238 uyarınca taşıyan sayıldığını, yükün taşıyan tarafından hasarsız olarak tesellüm edilmiş olduğunu, eşyanın ziya veya hasara uğramış olduğunu ve bir zararın meydana geldiğini ve bu zararın miktarını ispat etmek zorundadır 111. 2.1.2.2.Gecikmeden Doğan Sorumluluk Gecikme, taşıyanın eşyayı gönderilene veya boşaltma limanındaki kanun ve düzenlemeler uyarınca zorunlu makamlara veya üçüncü kişilere zamanında teslim 106 Çağa Kender, s. 138 107 Yargıtay Tic. D., 1955/1478 E., 3686 K., 14.05.1955 108 Kaner, s. 77 109 Yargıtay Tic. D., 958/3446 E., 959/438 K., 12.02.1959 110 Yargıtay Tic. D., 395 E., 831 K., 17.03.1960 111 Çağa Kender, s. 150 14

etmemesidir 112.HKuluslararası alanda düzenlenen gecikme sorumluluğu, TTK hükümlerine de bu konvansiyonun etkisi ile dahil edilmiştir. Gecikme terimi, yükün taşınmak üzere teslim alınmasındaki gecikme ve taşınmak üzere teslim alınan yükün varma limanına geç gitmesinden kaynaklanan gecikme olarak iki temel hali kapsamaktadır 113. Ancak, taşıyanın sorumluluğu, teslimatta gecikmeye ilişkindir. Eşyanın tesliminin gecikmesi nedeniyle yükün piyasa değerinin düşmesi, gecikmenin kar kaybına yol açması, yükün gecikilen zamanda kullanılamaması veya onun yerine başka bir malın kullanılması, masraf yapılması veya cezai şart ödenmesi gibi zararlar ortaya çıkabilmektedir 114. Yargıtay, bu kapsamda eşyanın belirli bir süre içinde taşınması taahhüdünü yerine getiremeyen taşıyanın ihtarnameye gerek kalmaksızın ortaya çıkan zarardan sorumlu olacağına karar vermiştir 115. Ancak, yine Yargıtay ın bir içtihadı uyarınca, eşyanın boşaltma limanına geç taşınması halinde, onun asıl olsa daha önce piyasaya çıkarılmasına imkan yok ise, taşıyan bu gecikmeden sorumlu olmayacaktır 116. Sözleşmede teslim zamanı kararlaştırılmamışsa, TTK md. 1178/4 117 kapsamında, somut olayın özellikleri göz önünde bulundurularak tedbirli bir taşıyandan istenebilecek süre esas alınır. TTK md. 1178/2 118 hükmü gereği, tıpkı eşyanın zıya ve hasarında olduğu gibi, taşıyanın teslimatta gecikmeden sorumlu tutulabilmesi için de bu gecikmenin eşya taşıyanın hakimiyetindeyken gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Eşyanın zamanında teslim edilmemesi halinde, eşyayı teslim alacak olanın eşyaya ilişkin menfaatinin ortadan kalkması sonucu doğmuş ise, alacaklı, taşıyandan hem zamanında ifadaki menfaatini hem de aynen ifadaki menfaatini tazmin etmesini talep edebilir 119. TTK md. 1185/5 120 tahtında, taşıyanın gecikmeden sorumlu olması için, gönderen, teslim tarihinden itibaren aralıksız olarak hesaplanacak 60 gün içerisinde taşıyana gecikmeye ilişkin 112 Kaner, s. 78 113 Ilgın Çelik, Canan Özlem, Deniz Yolu ile Eşya Taşımacılığında Geç Teslimden Kaynaklanan Zararlardan Sorumluluk, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Yıl:7, Say:14, İstanbul, 2008, s. 176 114 Ilgın Çelik, s. 177 115 Yargıtay Tic. D., 45/2312 E., 46/11 K., 03.01.1946 116 Yargıtay Tic. D., 48/1069 E., 4154 K., 01.10.1948 117 TTK md. 1178/4: Eşya, navlun sözleşmesinde belirlenen boşaltma limanında açıkça kararlaştırılmış olan süre veya açıkça kararlaştırılmış bir süre yoksa, olayın özelliklerine göre tedbirli bir taşıyandan eşyanın tesliminin makul olarak istenebileceği süre içinde teslim edilmediği takdirde teslimde gecikme olduğu varsayılır. 118 TTK md. 1178/2: Taşıyan, eşyanın zıyaı veya hasarından yahut geç tesliminden doğan zararlardan, zıya, hasar veya teslimde gecikmenin, eşyanın taşıyanın hâkimiyetinde bulunduğu sırada meydana gelmiş olması şartıyla sorumludur. 119 Kaner, s. 78 15

yazılı bir bildirim göndermelidir. Aksi takdirde, taşıyanın tazminat sorumluluğu ortadan kalkar. 2.1.2.3.Geminin ElveriĢsizliğinden Doğan Sorumluluk TTK md. 1141 uyarınca, navlun sözleşmesi kapsamında taşıyanın gemiyi denize, yola ve yüke elverişli olmasını sağlama borcu vardır 121. Geminin, navlun sözleşmesi tahtında yapılacak yolculuğun deniz tehlikelerine karşı dayanıklı olması, taşınacak yükün uygun şekilde taşınmasına elverişli olması gerekir. Tipik deniz tehlikelerinden, fırtına, siste çatma, karaya oturma, gemiye deniz suyu girmesi gibi hadiseler anlaşılabilir 122. Kanun koyucu, TTK md. 932 123 ile denize, yola ve yüke elverişli gemi terimleri tanımlamıştır. Buna göre denize elverişli gemi, donanım bakımından yolculuğu yolculukta gerçekleşebilecek olağanüstü tehlikeler hariç, deniz tehlikelerine karşı koyabilecek gemidir. Denize elverişli gemi, yakıt, kumanya, teşkilat, yükleme durumu ve gemi adamlarının sayısı bakımından yolculuğun tehlikelerine karşı koyabilecek durumdaysa, yola elverişli gemi olarak nitelendirilir. Eşyanın kabulü, taşınması ve muhafazasına elverişli olan gemi ise yüke elverişlidir. Elverişlilik, geminin mevcut yüküyle yapacağı münferit- yolculuğa göre tayin edilir 124. Örneğin, dümeni bozuk bir geminin denize elverişli olmayacağı gibi, kırmızı et taşıması için yapılan bir navlun sözleşmesi kapsamında soğutma tesisatı bozuk olan bir gemi de yüke elverişli olmayacaktır. Gemi ambarlarının yüke zarar verecek kimyasal maddelerden arındırılmış olması da 125 yüke elverişlilik bakımından verilebilecek bir örnektir. Taşıyanın gemiyi elverişli bulundurma borcunu ifa etmesi, gemide elverişsizliğe yol açan noksanlıkları keşfetmek ve gidermek suretiyle olur 126. Taşıyanın elverişli bulundurma sorumluluğunun belirlenmesinde, TTK md. 1141 doğrultusunda tedbirli bir taşıyanın özeni esas alınır. 120 TTK md. 1185/5: Eşyanın teslimindeki gecikmenin, gönderilen tarafından, onun kendisine teslimi tarihinden itibaren aralıksız olarak hesaplanacak altmış gün içinde taşıyana yazılı olarak bildirilmesi şarttır. Süresinde bildirim yapılmayan gecikme zararları için tazminat ödenmez. 121 TTK md. 1141: Her türlü navlun sözleşmesinde taşıyan, geminin denize, yola ve yüke elverişli bir hâlde bulunmasını sağlamakla yükümlüdür. 122 Çağa Kender, s. 161 123 TTK md. 932: Gövde, genel donatım, makine, kazan gibi esas kısımları bakımından, yolculuğun yapılacağı sudan ileri gelen (tamamıyla anormal tehlikeler hariç) tehlikelere karşı koyabilecek bir gemi denize elverişli sayılır. Denize elverişli olan gemi, teşkilatı, yükleme durumu, yakıtı, kumanyası, gemi adamlarının yeterliği ve sayısı bakımından, (tamamıyla anormal tehlikeler hariç) yapacağı yolculuğun tehlikelerine karşı koyabilmek için gerekli niteliklere sahip bulunduğu takdirde yola elverişli sayılır. Soğutma tesisatı da dâhil olmak üzere, eşya taşımada kullanılan kısımları eşyanın kabulüne, taşınmasına ve muhafazasına elverişli olan bir gemi yüke elverişli sayılır. 124 Wüstendörfer, s. 240 (Kaner, s. 20 den naklen) 125 Kaner, s. 20 126 Kaner, s. 80 16

TTK md. 1141/2 127 kapsamında, taşıyanın elverişsizliğe ilişkin sorumluluğu yükle ilgililere karşıdır. Taşıyan, sorumluluktan kurtulmak için bu madde uyarınca söz konusu elverişsizliğin tedbirli bir taşıyan tarafından yolculuk başlayana kadar keşfedilemeyecek bir elverişsizlik olduğunu ispat etmek zorundadır. Elverişsizlik, eşyada bir zıya veya hasara yol açmasa da, teslimatta gecikmeye yol açması halinde de taşıyanın sorumluluğu söz konusudur. 2.1.2.4.Sapmadan Doğan Sorumluluk Sapma, geminin mutad rotadan veya sözleşmede kararlaştırılan rotadan ayrılması demektir 128.Taşıyanın sapmadan sorumlu olabilmesi için sapmanın akde aykırı bir fiil teşkil etmesi lazımdır 129. Ancak sapma, TTK md. 1181 130 gereği can ve mal kurtarma için veya TTK md. 1113 131 uyarınca beklenmeyen haller nedeniyle yapıldığında akde aykırılık teşkil etmez. Bunun dışındaki hallerde, sapma hukuka aykırı fiil teşkil edeceğinden 132, taşıyan bu sapmadan sorumlu olacaktır. Haksız sapma, geminin sevkinde kusur değil, taşıyan veya gemi adamları tarafından işlenen akde aykırı bir fiil olduğunda, taşıyan gemi adamlarının sevk kusuruna dayanarak sorumluluktan kurtulamayacaktır 133. Taşıyan, haksız sapma sorumluluğundan ancak zarar ve haksız sapma arasında illiyet bağının bulunmadığını ispat ederek kurtulabilir 134. 2.1.2.5.Ġzinsiz Olarak Güverteye Yüklemeden Doğan Sorumluluk TTK md. 1151 135 uyarınca, taşıyan, navlun sözleşmesi tahtında taşınacak eşyayı güvertede taşıyamaz veya küpeşteye asamaz.taşıyan, eşyayı ancak bu hususta yükleten ile aralarında bir 127 TTK md. 1141/2: Taşıyan, yükle ilgili olanlara karşı geminin denize, yola veya yüke elverişli olmamasından doğan zararlardan sorumludur; meğer ki, tedbirli bir taşıyanın harcamakla yükümlü olduğu dikkat ve özen gösterilmekle beraber, eksikliği yolculuğun başlangıcına kadar keşfe imkân bulunmamış olsun. 128 Kaner, s. 81 129 Kaner, s. 82 130 TTK md. 1181: Taşıyan, müşterek avarya hâli hariç, denizde can ve eşya kurtarmadan veya kurtarma teşebbüsünden ileri gelen zararlardan sorumlu değildir. Teşebbüs, sadece eşya kurtarmaya yönelikse, aynı zamanda makul bir hareket tarzı oluşturması gerekir. 131 TTK md. 1113: Yolculuğun izlenen rota üzerinde sürdürülmesini umulmayan bir hâl engellerse, kaptan durumun gereklerine ve imkânlar çerçevesinde uygulamaya zorunlu olduğu talimata göre, yolculuğa, başka bir rota üzerinde devam edebileceği gibi kısa veya uzun bir süre için ara verebilir veya kalkma limanına geri dönebilir. 132 Kaner, s. 82 133 Kaner, s. 82 134 Kaner, s. 82 135 TTK md. 1151:Taşıyan, eşyayı güvertede taşıyamaz ve küpeşteye asamaz. Taşıyan, eşyayı ancak yükleten ile arasındaki anlaşmaya veya ticari teamüle uygunsa ya da mevzuat gereği zorunluysa güvertede taşıyabilir. Taşıyan, eşyanın güvertede taşınması veya taşınabileceği hususunda yükleten ile anlaştığı takdirde denizde taşıma senedine bu yolda yazılı bir kaydı düşmesi gerekir. Böyle bir kaydın düşülmemesi hâlinde, güvertede taşıma hususunda bir anlaşmanın varlığını ispat yükü taşıyana aittir; şu kadar ki, taşıyan, denizde taşıma 17