Eski Türkçe ça ndan beri tarih ve ça da Türk dili alanlar nda tan klanan ürper-~örper- fiili, köken aç klanmas sa lam bir biçimde ortaya konmam



Benzer belgeler
Cümlede Anlam İlişkileri

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

RİSKLİ YAPILAR ve GÜÇG

Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkında Karar. Bakanlar Kurulu Kararı -BKK. Tarih: 15 Nisan Salı. Resmi Gazete Sayısı: 26848

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

Bitkilerde Çiçeğin Yapısı, Tozlaşma, Döllenme, Tohum ve Meyve Oluşumu

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

TEŞVİK BELGELİ MAKİNA VE TEÇHİZAT TESLİMLERİNE UYGULANAN KDV İSTİSNASINDA BİR SORUN

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş.

ÇEVRE KORUMA KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK

Büyük kuşlar için kutu yuvalar. Peçeli baykuş yuvası

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

Kadınları Anlamak Erkeklere Düşüyor

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı Giriş Yöntem Sonuçlar ve Tartışma Kaynakça... 7

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

ÖĞRENME FAALĠYETĠ GELĠġMĠġ ÖZELLĠKLER

4- Solunum Sisteminin Çalışması : Solunum sistemi soluk (nefes) alıp verme olayları sayesinde çalışır.

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

3- Kayan Filament Teorisi

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi :

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

Uzaktan Kumanda (Yalnızca Belirli Modellerde)

TEKNOLOJİ VE TASARIM

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIK YATIRIMLARI

Yrd. Doç. Dr. Saygın ABDİKAN Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ JDF329 Fotogrametri I Ders Notu Öğretim Yılı Güz Dönemi

TEŞVİK SİSTEMİNDE TARIM YATIRIMLARI VE KONYA

BULUġ BĠLDĠRĠM FORMU/ GIDA

YILDIZLAR NASIL OLUŞUR?

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

Kalite Güvence ve Standartları

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Bölgeler kullanarak yer çekimini kaldırabilir, sisli ortamlar yaratabilirsiniz.

Saplama ark kaynağı (Stud welding) yöntemi 1920'li yıllardan beri bilinmesine rağmen, özellikle son yıllarda yaygın olarak kullanılmaktadır.

II. Bölüm HİDROLİK SİSTEMLERİN TANITIMI

ENFLASYON ORANLARI

Türk Hava Yolları. Operasyonel performans iyileşiyor; net kar beklentiler paralelinde gerçekleşti. Şeker Yatırım Araştırma

KALÇA VE ALT EKSTREMİTE KIRIK ÇIKIK VE BURKULMALARI Hazırlayan NESLİHAN GÖÇMEN

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

En İyi Uygulamalar ve Kullanım Kılavuzu

TMS 41 TARIMSAL FAALİYETLER. GÜNCELLEMELER ve YÜRÜRLÜK TARİHLERİ

Etkili Canlandırma. Kalp masajı ve ventilasyon. Ideen bewegen mehr

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

Özelge: 4632 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında vakıf/sandıklardan bireysel emeklilik sistemine yapılan aktarımlarda vergilendirme hk.

Ara Dönem Faaliyet Raporu MART 2014

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği

KLASİK MANTIK (ARİSTO MANTIĞI)

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

ELEKTRĐKLĐ OCAK TR. Kurulum Kullanım Bakım

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

Araştırma Notu 15/177

Sığırlardan Alınan Ölçüler ve Ölçme. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

POMPA ve KOMPRESÖRLER

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HAYVAN BESLEME VE YEM BİLGİSİ TEKNOLOJİSİ

Döküm. Prof. Dr. Akgün ALSARAN

KARADENİZ BÖLGESİ NDE BEŞİK / BEŞİK YAPIMI

Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

5. ÜNİTE KUMANDA DEVRE ŞEMALARI ÇİZİMİ

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

SANAL DĠLĠN DĠLĠMĠZDE YOL AÇTIĞI YOZLAġMA HAZIRLAYAN: CoĢkun ZIRAPLI Ġsmail ÇEVĠK. DANIġMAN: Faik GÖKALP

KAYNAĞIN UYGULAMA TEKNİK VE METOTLARI

Giresun Üniversitesi Akademik Değerlendirme Ve Kalite Geliştirme Uygulama Yönergesi

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Bakmak ve dokunmak suretiyle şehvetle gelen meniden dolayı da gusletmek gerekir.

ALOHA MENTAL ARİTMETİK TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRÜ TÜRKKAN EĞİTİM HİZMETLERİ TURİZM TEKSTİL VE İNŞAAT SANAYİ TİCARET LTD. ŞTİ.

EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

YÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi,

Ürün Kataloğu 01/2007 Conergy Montaj Sistemleri

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

BAŞLICA ÇATI ŞEKİLLERİ

Ekonomik Rapor ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

19 ARALIK 2011 PAZARTESİ

PLASTİK VAKUM TEKNOLOJİSİ DERSİ ÇALIŞMA SORULARI. b. Fanlar. c. Şartlandırıcı. d. Alt tabla. a. Rotasyon makinesi. b. Enjeksiyon makinesi

TÜRK SİLÂHLI KUVVETLERİ HASTA BESLEME KANUNU

Politika Notu. Yönetişim Etütleri Programı. Ekim Özelleştirme Gelirlerinin Kullanımı

TMMOB EH R PLANCILARI ODASI TRABZON UBES III. DÖNEM ( ) ÇALI MA PROGRAMI

Koyun et, süt, yapağı, deri ve gübreleri ile insanlara ekonomik güç veren önemli bir hayvandır.

Park Elektrik Üretim Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Sayfa No: 1

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü :18

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi

ALGILAMA - ALGI. Alıcı organların çevredeki enerjinin etkisi altında uyarılmasıyla ortaya çıkan nörofizyolojik süreçler.

B02.8 Bölüm Değerlendirmeleri ve Özet

USB KVM Switch. Ses özellikli ve 2 portlu USB KVM switch. Ses özellikli ve 4 portlu USB KVM switch

Entelektüel sermaye; Organizasyonun. faaliyetini sürdürebilmesini sağlayan maddi olmayan varlıkların tümüdür. (Brooking, 1996). ( Edvinsson, 1996).

LABORATUVARIN DÖNER SERMAYE EK ÖDEME SİSTEMİNE ETKİSİ. Prof. Dr. Mehmet Tarakçıoğlu Gaziantep Üniversitesi

Yakıt Özelliklerinin Doğrulanması. Teknik Rapor. No.: 942/

Transkript:

* Eski Türkçe çandan beri tarih ve ça da Türk dili alanlar nda tan klanan ürper-~örper- fiili, köken aç klanmas sa lam bir biçimde ortaya konmam sözlerimizden biri olarak ilgi uyand r c d r. Tarih ve ça da Türk dili alanlar ndaki verilerin nda ürper- fiilinin sa l kl bir çözümlemesi mümkün görünmektedir. Ürper-~örper- fiilinin yap s na ili kin tartmalarda ba l ca iki görü ileri sürülebilir. Bu savlardan ilki ürper-~örper- fiilinin tasarlanm bir ürp~örp kökünden olu bildiren fiiller türeten +Ar- ekiyle geli ti idir. Ancak tarih ve ça da Türk dili alanlar nda K rg. ürp tulumun cidar nda kalan k m z *

posas (K rgs II:797) d nda bir veriye rastlanmad gibi bu kelimenin de anlam bak m ndan çözümlememize yard mc olmayaca apaç kt r. kinci sav; ürpe-~örpe- fiilinin, nesnesiz fiiller türeten (x)r- ekiyle geni lemi bir biçim oldu udur. Bu ikinci sav kabul edilecek olursa nitekim biz bu görü teyizürpe-~örpe- gövdesinin yap s n n da aç kla kavu turulmas gerekir. Özünde ürp~örp+a- kurulu lu bir yap dan söz edilemeyece ine göre ba ka bir teklif söz konusu olmal d r. Özünde Türkiye Türkçesi azlar nda görülen ürpe-~üpre- birden korku, tiksinti duymak, ürpermek (DerSXII:4795), ürper-~örper- fiilinin bu tabandan geli ti ine güzel bir tan kt r. Ürpe-~üpre- (göçü meli biçim) gövdesinin ür-[<at h r- üflemek, üfürmek (TDBUÜ:185)] köküyle ilgilendirilmesi dü ünülemez:et ür- üflemek (EDPT:195), Krh. ür- üflemek (DLT I:164, 337), ürül- 1. i mek, kabarmak ; 2. üflenmek, i irilmek (DLT I:195), Harz. ür- üflemek (KE II: 684), ürül- kabarmak, i irmek (ME:198), K pç. ür- (II) üflemek (K pçts:298), Ça. ür-~hür- üflemek (K F: 709), ETT, Osm. ür- (I) üfürmek, üflemek (TarS VI:4082-4083), ürül- 1. üfürülmek, üflenmek ; 2. i irilmek (TarS VI:4083-4084), TT (a.) ür- (II) üfleyerek i irmek (DerS XI:4070), ürül- i mek, i manlamak (DerS XI:4071), ürgün i kin, dolu (DerS XI, 4069), TT üfür- 1. dudaklar büzerek h zla nefes vermek, üflemek ; 2. (rüzg r) esmek ; 3. üfleyerek bulundu u yerden ileriye sürmek ; 4. üfleyerek çalmak (MBTS III: 3265), Azb. üfür- üflemek (AzbTS II:1175), Tat. ür-~ör- üflemek, üfürmek (KW:121), Kzk. ür- üflemek, soluk vermek (Kzk-TürkS:599), Kkalp. ür-1. (rüzg r) esmek ; 2. üflemek, soluk vermek (KkalpTTS IV:414), Krç.-Malk. ür- üflemek (Krç-MalkTS:423), Alt. ür- üflemek (Alt-TürkS:197), Tel. ürgen i irilmi, içi hava dolu (TelS:127), or. übür- üfürmek, üflemek, esmek ( ors:123), Hks. ür- üflemek (Hks-TürkS:549). Örpe-~ürpe- gövdesinin göçü meli biçimine Malatya a z nda rastlan r: üpre- ekintopraktan ye erip ç kmak (DerS XI:4067) <ürpe-. lgili azda bu veriye ili kin örnek cümledeki ikilemeli kullan l (üpre-kalk-), r-~ör- ç kmak, yükselmek köküyle uyu ur niteliktedir: afyonlar üpremi kalkm (SDDIII:1433). Ayn kavram alan nda yer alan u tan klar da üpre- gibi r- ~ör- ( >ür-) fiilinden geli mi e köklü ekillerdir: ürtmek 1. taze filiz ; 2. so an cücü ü, ürtmeklen- sürgün vermek (DerS XI:4070), ürtmek sürgün, filiz (DerS XII:4795), hürtmek~ürtmek otlar n, sebzelerin, üzüm ba lar n n taze, sulu sürgünleri (Mers S:232), hörtmek so an n tohuma kaçan k sm (DerS VII:2435) <*ür-t-~*ör-t- (peki tirme eki) < r-./h/ li biçimler, kök hece ünlüsünün uzunlu una tan k say labilir. Ürtmek sözünün ör- yükselmek köküyle ili kilendirilmesi için ayr ca bk. Gülensoy, 2007: 995-996. Tarih ve ça da Türk dili alanlar nda yal n /geni lemi biçimleriyle yayg n olarak kullan lan r-~ör-, örper-~ürper- fiilinin köküne k tutar: ET

ör- ç kmak (yukar ), yükselmek (EDPT:195), ör- ba kald rmak, isyan etmek (?) (OrhTG:251), ör- yükselmek, (topraktan) ç kmak, bitmek, yeti mek, örit- yükseltmek, beslemek, yeti tirmek (AY III:108), örle- yükselmek (EUTS:152) <örü yukar, dik +le-, örtür- ç karmak, yükseltmek (ETG:291), Krh. 1. r- (bulutlar) belirmek, ç kmak, yükselmek (DLT I:173, 257); 2. (koyunlar) otla a ç kmak, geceleyin otlamak (DLT I:173), örü - (bulut) belirmek, örlen- (bulut) yükselmek (OYT :242), örle- yükselmek, belirmek, ç kmak (KB III:363), örü yüksek, dik, üst, örile- böbürlenmek (OYT :242) <ET öri yüksek, vakur (EUTS:152), örün- kalkmak, dikle mek (DLT I:201), Harz. ör- yükselmek, aya a kalkmak (NF III:339), örke- yükselmek (KE III:509) <ör-ke- (peki tirme eki), örle- yükselmek, ç kmak, belirmek (KE III:509) <örüle-,örü tur- ayakta durmak, durmak (KTSV:215), öre direk, sütun (KTSV:213)<ör-e, K pç. ör- (II) kalkmak (K pçts : 211), ör- yeti mek, (bitki) büyümek (K F:599), örü tur- ayakta durmak, örü (I) ayakta durmak (K pç TS:212), örle tepe, yoku (K pç TS:212)<*örü+le-, ETT örü tur-/dur- aya a kalkmak, ayakta durmak (TarS V:3122-3127), örü kalk k, dik (TarS V:3120), örü~öri otlak, yayl m, mera (TarS V:3120-3121), Osm. örü kalk- aya a kalkmak (TarS V:3127), örü duray. (EÇSOS:186), örü çemen, çay r, otlak (a.y.) TT (a.) ör- 1. yükselmek; ç kmak, belirmek ; 2. (t rt l, böcek vb. için) yürümek ; 3. (sürü için) yanlamas na aç larak otlay p ilerlemek ; 4. (çocuk için) emekleyerek dola mak (Ça bay r, 2009:464), örele- (yeni yürümeye ba layan çocuk için) kimi zaman yürüyerek ço unlukla da emekleyerek çevrede dola mak (Ça bay r, 2009:463),örü- hayvanlar gece otlanmaya ç kmak, örüt-~yörüt- hayvanlar otlatmaya ç karmak, örüm~örü~örün hayvanlar n gece otlanmas (MersS:298), örüm 1. sürünün gece otlamas ; 2. sürünün sabah erkenden otlamas (DerS IX:3353), örü-~örün- 1. hayvanlar gece yay lmak, otlamak ; 2. hayvanlar gece otlatt ktan sonra ala sokmak (DerS IX:3354), örü yayl m, otlak (SDD III, 1118), örü (III) 1. ayakta durma ; 2. dik (DerS IX:3351), örüle- (II) gece uyuyamayan kimse kalkmak (DerS IX:3353), örle- yoku yukar ç kmak (SDD III:1116) <*örüle-, örükle- (I) t rmanmak (DerS XII:4627), örü kalk- aya a kalkmak (DerS IX:3352), ört- (ördek) kalkmak, havalanmak (DerS XII:4627) <* ör-t- (peki tirme eki), kr. az t-<az-, örelen- (II) sallanmak, dalgalanmak (DerS IX:3345), örele- (IV) (yeni yürümeye ba layan çocuk, keklik) seke seke yürümek (DerS IX:3345) <ör-ele-(s kl k eki), örmele- çocuk emeklemek (SDD III:1116) <*ör-mele- (s kl k eki), Azb. örü- üreyip ço almak, türemek (Azb DL II:437), örü dur- dirilmek, aya a kalkmak; harekete geçmek (AzTDK:219), örü hayvanlar n otlad alan, yer, mera, otlak (AzbTS II:947) Türkm. r- 1. bitmek, gö ermek ; 2. dökmek, meydana ç kmak (yara, döküntü vb. için) ; 3. tüy ç kmak ; 4. aya a kalkmak, ri mera, otlak,

rüz- 1. uyand rmak ; 2. ürkütmek, kaç rmak ; 3. aya a kald rmak, r e- ço almak, nesli artmak (Türkm-TürkS: 507) <* rü +e- <* rü <* r-ü-, re evin içinden geçen direk, r tur-/gal- aya a kalkmak, do rulmak (Türkm-TürkS:506) < rü, K rg. ör-~örü- emeklemek, (kütle h linde) yukar ya do ru ç kmak, örü avul yak n ndaki otlak, mera, örmele- t rmanmak, emeklemek (K rgs II:615), örçü- üremek, geli mek ösüp örçüp~önüpörçüp büyüyüp geli erek (K rgs II:614) <*ör-çü-, Kzk. ör- (II) 1. (hayvanlar) otla a ç kmak, yay lmak, otlamak ; 2. mec. hep birden, topluca hareket etmek (Kzk-TürkS:430), örle- 1. yukar do ru ç kmak ; 2. yükselmek, havalanmak ; 3. mec. ilerlemek, geli mek (Kzk-TürkS:431), Kkalp. ör- 1. (hayvanlar) otla a ç kmak, yay lmak ; 2. (kurt, kurtçuk) t rmanmak (KkalpTTS IV:62), Krç.-Malk. öre dik, yüksek, örele- 1. t rmanmak ; 2. endi elenmek, örçü- büyümek, yeti mek (Krç-MalkTS:317), örle otlak, örü dik, yoku, örümle- t rmanmak, yukar ç kmak, örü 1. yoku ; 2. s rt, tepe, örü lü çay rl, otlu (Krç-MalkTS:318), YUyg. örke kabaran dalga, dalga (<*örke- ), öre dik, tepe, yoku, örlet- yükseltmek; (koyunlar ) da yamac na sürmek (YUygTS:306), örmele- emeklemek, t rmanmak (YUygTS:307), Özb. örl - ç kmak, yükselmek, örm l - t rmanmak, yürümek (hayvan) (Özb-TürkK:126), Alt. örölö- yükselmek (Alt-TürkS:144) <örö yukar, ileri <*örü, Tel. örlön- büyümek (insan, hayvan, bitki) (TelS:80) <örö yukar, yukar do ru, Hks. öörle- yukar ç kmak, yükselmek <öör yukar (<*öörü), öörlen- 1. yükselmek, gururlanmak ; 2. yukar ç kmak, yükselmek, öörele- yukar ç kmak <ööre yukar, yukar ya (Hks-Türk S:337), or. örle- 1. yukar ç kmak, yükselmek ; 2. güne do mak,güne ç kmak, öre yukar, yukar ya ( ors:73), Tuv. örü yukar, yukar da (TuvTS:86). Eski Türkçe ve Orta Türkçe çalmalar nda ürper- ve onunla e tabanl türemelerin söz ba ünlülerinin /ö/ mü /ü/ mü okunmas gerekti i önemli bir sorun olarak belirir. Nitekim sunacam z örnekler, bu hususa ili kin tutum farkl l klar n gözler önüne serer. Biz r-~ör- kökünün tan kl nda /ö/ lü okumalar n do ru olaca inanc nday z. Bu anlayla Ka garl daki verileri /ö/ okuyu uyla vermeyi ye ledik: ET ü(r)per- (tüy) ürpermek (OTWFII:537), Krh. örper- (tüy) ürpermek : takagu örperdi Horoz dövü mek için tüylerini kabartt, an n yi örperdi Onun (adam n) bedeni diken diken oldu, örper- kabarmak, diklenmek : er örperdi Adam öfkesinden ya da dövü için kabard, diklendi (DLT I:217), Harz. ürpert- ürpertmek, üpert- ay. (ME:197) <ürpert-, örper- (saç için) dan k, karmakar k olmak (NFIII:339), K pç. ürper- kamak (K pç TS:298), ETT ürper- ürpermek (KurT:605) için bk. ditreyü ürper- ürpermek, titremek (KurT:159), ditre- sars lmak, titremek (a.y.), Osm. ülper- (tüy) ürpermek (TarS VI:4067) <ürper-, TT ürper- 1. ü üme, korku, endi e, ürkme vb. gibi sebepler yüzünden vücuttaki tüyler dikilip deri nokta

nokta kabarmak ; 2. titremek, sars lmak ; 3. mec. korku, kayg ve ku ku veren bir eyden, ho a gitmeyen ürkütücü bir ihtimalden dolay endi e duymak, korkuya kap lmak, korkmak (MBTS III:3271), ürperti 1. vücuttaki tüylerin dikilip derinin nokta nokta kabarmas durumu ; 2. korku, kayg, ku ku vb. durumlardan endi e duyma hali, ürpert- ürpermesine sebep olmak (MBTS III:3272), tüyleri ürper- 1. tüyleri diken diken olmak ; 2. mec. deh et içinde kalmak, büyük bir korku duymak (MBTS III:3219), TT. (a.) ürper- korkmak (DerS XI:4070), örper- ürpermek (DerS IX:3349), Azb. ürper- ürkme veya ü üme neticesinde tüyleri dikilip deride i ne gibi kabarmak, tükleri (eti, bedeni, endam ) ürper- tüyleri diken diken olmak, derisi kabarmak (korku, heyecan vs.den dolay ) (AzbTS II:1182), irpe ürperti, irp get- ürpermek (AzbTS II:709). Gülensoy un kapsaml çalmas nda da ürper- fiili, ör- yükselmek köküyle birle tirilir (2007:995-996). Bodrum a z ndan derlenmi u ilgiye de er tan k, ürper-~örper- fiiliyle birle tirilebilir: hörpül- dikle mek, diken diken olmak : tüylerim hörpüldü (DerS VII:2435). Bu fiil, hörpe-r->hörpe-l- (benze mezlik) >hörpü-lgeli mesine ba lanabilece i gibi hörpe-l->hörpü-l- eklinde bir yuvarlakla maya da u ram olabilir. Ürper-~örper- (< rper-) fiilinin yap s nda yer alan -(x)r- eki, uland nesnesiz tabanla e anlaml olu fiilleri türeten bir ektir: ET süçir- tatl la mak (OTWFII:535) <süçi- tatl la mak,et talp r- kanat ç rpmak (OTWFII:537) <talp - kanat ç rpmak, Krh. y l r- l mak, az s nmak (DLT I:179; DLT II:283) <y l - l mak, yunç r- kötüle mek (DLT III:98) <yunç - kötüle mek (DLT II:281; DLT III:303). (x)r- eki için ayr ca bk. OTWF II:535-541; Orh TG:96. Örpe-~ürpe- gövdesinde de korunan pa- eki ise Türkçe ek varl n n tan nmam üyelerinden olup peki tirmeli fiiller türeten bir ektir:ett çalpan- çalkanmak (TarS II:819) <çal- vurmak, çarpmak, atmak, TT (a.) çalpa- yumurta ile unu çarpmak, kakla çarparak kart rmak, çalkamak (MersS:78) <çal- kart rmak, yeme i kart rarak pi irmek,krç-malk. k ypa- kesmek, do ramak (Krç-MalkTS:263) <k y- kesmek, k rpmak, Krç.-Malk. çaypal- dalgalanmak, çalkalanmak (Krç-MalkTS:171) <*çay-, kr. çayka- çalkalamak, sallamak (a.y.), K pç. çay al- (I) f rdamak, ça lamak, u uldamak, çay al- k m ldanmak, oynat lmak (K pç TS:47) <çay-ka-l- <*çay- <ET yay- sallamak, sarsmak (ETG:310), Krh. yay- 1. sallamak, çalkamak ; 2. mec. (gönül için) meylettirmek (DLT III:245, 246, 247), Türkm. sürpe- sürekli sürtmek (Türkm-TürkS:583). pa-ekine ili kin daha geni bilgi için bkn. Güngördü 2009: 42-44.

Örpe-~ürpe- (<örpe-) taban n n i ta çat s D v nu Lug ti t-türk te eren örpe di Yi itler birbirlerine kar kabard, eren ar g örpe ür Yi itler birbirine kar iyice kabar yor, birbirlerini k zt r yorlar (I:229,230) tan klar yla belirlenir. Bu fiilin Atalay, Erdal (OTWF II:537) ve Clauson (EDPT:199) taraf ndan, ürper- gelenekli okuyu una ko ut bir biçimde ürpe olarak okunu una karl k T. Tekin in örpe - (OYT :242) biçimini ye lemesi, fikrimizce söz konusu fiilin kökünü aç klamaya imkan veri iyle daha do ru bir okuyu tur. D v nü Lug ti t-türk te yal n biçimde tan klanmayan örpe- fiilinin oldurumlu kullan l da tespit edilir: er ban örpetti Adam ban (saçlar n ) kabartt (I:260). Örpe-~ürpe- taban n n sonucu bir niteli i veren ürpek~örpek türemesi, r-~ör- köküyle uygunla an anlam geli meleriyle gerek tarih Türk dili alan nda gerekse ça da K pçakça alan nda karm za ç kar: Krh. örpek (tüyleri) ürpermi, kabarm (insan ya da hayvan için) (DLT I:103) <*örpe-k, Harz. örpek dolak (saç) (NFIII:339), K pç. ürpek k v rc k, kar k (K pçts:298), üprek ürpermi (saç) ( r M:296 b/5) <ürpek, Osm. ürpek ürpermi (saç) (TarS VI:4083).K rg. ürpök ürpermi (saç), ürpök çaç kabar k saç, kabar k saçl (K rgs II:797) <ürpek, Kzk. ürpek 1. yeni tüylenmeye, büyümeye ba layan (ku yavrusu) ; 2. dan k, kar k (saç) (Kzk-TürkS:600), ürpek a dik saç (KzkTS:298), Kkalp. ürpek dan k (saç için), ürpek ba saç dimdik ba, ürpeklen- ürpek olmak, (saç) dimdik olmak, dikle mek (Kkalp TTS IV:415). Sadece K rg z Türkçesinde rastlanan ürpö dö- fiili de ürpek le e tabanl bir türemedir: K rg. ürpö dö- horozlanm, hiddetlenmi görünü te bulunmak (K rgs II:797), ürpö dö- 1. (saçlar) ürpermi, kabarm görünü te olmak ; 2. k zmak, hiddetlenmek (K rgtts:663) <*ürpö le- <*ürpö <*ürpe <*ürpe- <*ürpe-. Fiilin bildirdi i eylemin sonucu nitelikler türeten eki için bk. K rg. uya 1. çekingen, s k lgan, p s r k ; 2. yumu ak, n rin, nazik (K rgs II:790) <*uya- <*uya-, bk. uyal- utanmak (K rgs II:789), süyrö sürüklenen (K rgs II:674) <süyrö- sürüklemek, yerde çekerek götürmek. (x) ekinin Eski Türkçedeki durumu hakk nda bk. OTWFI:337-338; Clauson, 1967:24. K rg. ürpögöy, ürpek geni lemesi bir veri olarak görülmelidir: ürpögöy kar k, dan k (saç, tüy) (K rgtts:663) <*ürpököy <*ürpek+ey; yap bak m ndan kr. alagay patlak gözlü (K rgs I:19) <*alakay <*alak+ay <alak dar f rlam, ç k k (gözler hakk nda), apakay beyaz, apak (K rgs I:36) <apak+ay <apak~appak büsbütün ak, bembeyaz, coloy adet, nizam (K rg S I:222) <colay <col+ay <col 1. yol ; 2. tertip, adet (K rgs I:220). Tarih Türk dili alan nda +Ay eki için yeterince tan k vard r: Harz. küçey zor, güç (ME:153) <küç güç, kuvvet, yükey yüksek, yüce (ME:213)

<*yük+ey, kr. TT yüksek <*yük+se-k, Krh. yükse- yükselmek, uzamak (KBIII:561), K pç. terkey tez, çabuk (K pçts:271) <terk h zl, çabuk, Krh. o ay kolay (DLT I:41) <o kolay, Osm. kuzey güne görmeyen yer (TarS IV:2763) <kuzay <kuz+ay <kuz güne görmeyen serin yer. Örpe-~ürpe- tabanl u ilgi uyand r c sözler de üphesiz r-~örköküyle ili ki kurmay gerektirir: Harz. ürper- pürçeklenmek (ME:197) <*ürpe-r-, ürpek saçak, püskül (ME:197) <*ürpe-k,üpürcük saçak, püskül (ME:197) <*ürpercük <*ü(r)pe-r+cük, Türkm. üpürcük kuman yüzünde veya kenar ndaki iplik uçlar, hav, saçak (Türkm-Türk S:656), Azb. (a.) üpbecik kabarc k (AzbDL II:601) <*üppecik <*ürpe-r+cik, kr. Harz. kaparçuk kabarc k (NF III:199), K pç. kabarçuk kabarc k (K pç TS:121) <*k par+çuk <*k p-ar <*k p-, Osm. kabarc k yan kara, arbon, kara kabarc k (TarS IV:2146), ETT kabar kabar ol- yer yer kabarmak (TarS IV:2146,2147), *k p- i mek, kalkmak, kabarmak, büyümek için bk. Krh. kapa kalkm, kabarm (DLT III:217) <*k p-a, kapar- kabarmak, i mek (DLT II:71) <*k pa+r-, ETT kaba büyük, iri, kocaman (DerS IV:2143), TT(a ) gaba (III) kal n, i man (DerSVI:9), Türkm. g ba 1. büyük ; 2. çok, gabar- 1. (tomurcuk) kabarmak, i mek ; 2. (yanak) kabarmak, i mek ; 3. kabarc k ç kmak, su toplamak ; 4. mec. çal ml bir tav ra girmek, kurum satmak (Türkm-TürkS:215), Hks. hapç - i ip irinle mek (Hks- TürkS:147) <*kap-ç - <*kap- <*k p-. K pç. örpek m zran ucundaki tu, develerin boynundaki kotaz (K pç TS:212), TT (a.) örpek büyük mantar (DerS IX:3349), ürpek maz a açlar üstündeki tüylü nesne (DerS XI:4070), Azb. örpek ba örtü (AzTDK:219), örpek 1. kad nlar n ba lar na örttükleri büyük ba örtüsü (ipek veya pamuklu vs.); 2. mec. örtü (AzbTS II:946), Türkm. ürpük hal, kuma, ba örtüsü vb. nesnelerin kenar ndaki iplik uçlar, saçak (<*ürpek), ürpüncek ba örtüsünün kenar (Türkm-TürkS:656) <ürpün-cek <ürpün- ba örtüsü takmak <*ürpe-n <*örpe-n-, TT (a.) ürpelek 1. darmadan k (saç için) : ürpelek saçl ; 2. aln beyaz ni anl hayvan (AD II:136), Kzk. üpelek kam vb. bitkilerin ucundaki püskül, saçak (Kzk-TürkS:599), Kkalp. üpelek ay. (KkalpTTS IV: 413) <*ürpelek <*ürpe- (e)le-k <*örpe-(e)le-k kr. TT yatalak <yat-alak <yat-. TT (a.)ürlük ba örtüsü (DerS XI:4070)de örpek (yuk. bk.) gibi r-~ör- kökünden geli mi bir biçim say lmal d r. Eski Türkiye Türkçesinde tesadüf olunan ürpele - kayna mak, harekete gelmek : skender le keri dah yerlerinden durup ürpele ti (TarS VI:4083) ile Zonguldak a z ndan derlenen ürbelen- karmak, bozulmak, k r lmak, zedelenmek (DerS XI:4067), ürbelen- bozulmak, zedelenmek : bu at n tüyü ürbelenmi, kalbim sana kar ürbelendi (SDD III:1433) fiillerinin, e tabanl ve e ekli geni lemeler olduklar bellidir: ürpele - <*ürpele- -, ürbelen- <*ürpele-n- <*ürpele- <*ürpe-(e)le- (s kl k eki) <*örpe-(e)le-. Ayr ca

ürpele - fiilinin dur- kalkmak ile birlikte kullan l dikkat çekicidir. Yine Sivas a z ndan derlenmi ürber- bir sav kan tlamak için bo una çalmak (DerS XI:4067) de ancak r-~ör- köküyle ilgilendirilebilir: ürber- <*ürpe-r- <*ürpe- <*örpe- <* r-~ör-; kr. Azb. örü dur- dirilmek, aya a kalkmak, harekete geçmek (Az TDK:219). Ürbelen- fiilinin somut ve soyut anlatlar kullan l art c de ildir. Nitekim r-~ör- köküyle bu kökten geli en öritfiili, erkenden somuttan soyuta geçi in güzel örnekleridir: ET ör- (dü ünce) belirmek : kö lümde nça sak nç ördi (EDPT:195), örit- yükselmek, (fikir) beslemek (ETG:290) <ör-i-t-(peki tirme eki) <ör- yükselmek. r-~ör- kökünden geli mi +Ay-ekli türemeler, O uz alan nda de il K pçak ve Karluk alanlar nda gözlemlenir: K rg. ürpöy- 1. dan k, kar k olmak ; 2. korkmak, ürkmek (K rg TTS:663), ürpöy-~ürpüy- horozlanmak, h rslanmak, k zmak (K rgs II:797) <*ürpö öy <*ürpögöy <* ürpököy <*ürpök+ay- <ürpök ürpermi (saç) <ürpek. Dudak çekimine girmeyen ürpüy- biçimi, ürpöy- >ürpüy- geli mesinin sonucu olmal d r; cün ürpüyt- tüy ürpertmek (a.y.). Kzk. ürpiy- 1. (saç) dan k, kar k olmak ; 2. mec. titremek, çok ü ümek ; 3. mec. korkmak, ürkmek (Kzk-TürkS:600), ürpiy- 1. korkmu, ürkmü gibi durmak ; 2. (saç) kar k ve dik olmak (KzkTS:298) <*ürpi iy- <*ürpigiy- <*ürpikiy- <*ürpik+ey- <*ürpik~ürpek dikle mi, dan k (saç) (KzkTTS II:440), ürpiyis- korkmu, heyecanlanm vaziyette bulunmak (KzkTS:298) <ürpiy-i- -, Kkalp.ürpey- 1. (saç, tüy) dan k, kar k olmak ; 2. kormak, ürkmek (KkalpTTS IV:415), Kry. ürp y- ürpermek, tüyleri diken diken olmak (KryS:116). Ürper- fiili, Karluk alan nda kökündeki uzunlu un tan olarak /h-/ ön türemelidir: YUyg. hürpey- 1. (saçlar) karmakar k olmak ; 2. tiksinmek, hürpeyt- 1. saçlar n karmakar k yapmak ; 2. tiksindirmek (YUygTS:159), Özb. urp y- dik h l almak, ürpermek (Öztürk, 1997:27). Kazak, K rg z ve Karakalpak Türkçelerinde olu fiilleri türeten +Ayekli türemelerin bir bölümü, ürpek+ay- >ürpey- geli mesinde oldu u gibi, büzülmeye u ram biçimlerdir: K rg. ülüy- (l mba) çok zay f k vermek (K rgs II:794) <*ülü öy <*ülü +ey-, ülü dö- ay. <*ülü +le-, kr. TT (a.) ülüz güçsüz k (DerS XI:4065), K rg. c lmay- gülümsemek (K rg S I:210) <c lma +ay-, c lma et- gülümsemek (a.y.) Kzk. ülkey- 1. büyümek, geli mek ; 2. geni lemek, hacmi artmak (Kzk-TürkS:597) <*ülken+ey- <ülken büyük, iri, kocaman, Kzk. iymiy- e ilmek, e ik hale gelmek (KzkTS, 120) <*iymey- <*iymegey- <*iymek+ey- <iymek e ik, Kkalp. j m y- gülümsemek (KkalpTTS II:234) <*jim y- <*j m+ay-<bk. j mla- gülümsemek, ki irey- 1. derecesi dü mek ; 2. küçülmek (KkalpTTS II:357) <*ki iregey- <*ki irek+ey- <ki irek ufak, daha küçük.

Kzk. ürpi türpi tarumar, kar k, darmadan k (Kzk-TürkS:600) ikilemesinde yer alan ürpi sözü, ürper-~örper- fiiliyle kökta t r: ürpi <*örpi <* r-pi < r-. Bu sözdeki pi eki için bk. Kzk. salp sark k, sarl m (Kzk- TürkS:464) <sal-p - <sal- 1. bir nesneyi herhangi bir yere yerle tirmek, koymak ; 2. ev, in aat yapmak ; 3. göndermek, yollamak ; 4. ekin ekmek, yeti tirmek (Kzk-TürkS:462). Sal- sarkmak, sallanmak için bk. salakta- 1. sarkmak, sark k olmak ; 2. bo, avare dola mak (<salak+la-), sala da- sarkmak, sark k olmak (Kzk-Türk S:462) <sala +la-, salpa da- 1. sarkmak, sallanmak ; 2. mec. avare dola mak (Kzk-Türk S:464)<salpan+la-, Krç-Malk. salp 1. sark k, sönük ; 2. iç s k nt s, keder, mahzunluk (Krç- MalkTS:328) <sal- koymak (Krç-MalkTS:326), sal n- sarkmak (Krç- MalkTS:327), ETT sal- sallamak (TarS V:3283,3284), Harz. sal- koymak, sermek; b rakmak, terk etmek; sallamak (NF III:360), Çuv. sul- ban sallamak, ba ile selam vermek, sallamak (Çuv-Türk S:192) <sal-, Krh. yalp yass, enli, derinli i olmayan (DLT III:30) <*yal-p, TT (a.) yalpak yass, düz, kaygan (DerS XI: 4149) <*yal-pa-k, Kzk. jalpak 1. uçsuz, bucaks z, engin ; 2. yass, yayvan, yalp k (Kzk-TürkS:157), K rg. calp umum, calpa da- 1. yass lanmak ; 2. geni ve maharetsizce hareketler yapmak (K rgs I:170) <calpa +la-, calp y- yass lanmak, ezilmek (a.y.) <calp +ay-, calpakt k yass l k (K rgs I: 169), Türkm. yalpak s (Türkm-TürkS: 673) <*yal-. Ayn ikilemenin ikinci üyesi türpi (<*tür-pi), r-~ör- köküyle e anlaml tür- kald rmak fiilinden türemi bir biçimdir: Kzk. tür- (II) s vamak, k v rmak (Kzk-TürkS:564), türik (II) kalk k, kald r lm, katlanm, dürülmü, türi ki yukar do ru k vr lm, kald r lm, kalk k (Kzk- TürkS:565), türikerin kal n dudakl (KzkTS:282), Kkalp. tür- kald rmak, k v rmak (KkalpTTS IV:367). Ayn kökten gelen u fiil de ürper-~örper- (<* rper-) fiiliyle ayn kavram alan ndand r: Kzk. tür ik- tüyleri ürpermek, diken diken olmak (Kzk-TürkS:565), Kkalp. tür ik- ay. (KkalpTTS IV:368) <tür-çi-k-; yap bak m ndan kr. Krh. tewçi- seyrekçe dikmek (DLT III:276) <tew- eti i e saplamak, dizmek (DLT I:401; DLT II:15), K rg. c lc - k m ldamak, hareket etmek (K rgs I:209) <c l- hareket etmek, k m ldamak; emeklemek; yere do ru fazla e ilerek yürümek, Krç.-Malk. kebçi- kurumak (Krç-MalkTS:251) <keb- kurumak.fiilden fiil türeten CI- ekine ili kin bilgi almak içib bk. Güngördü 2004:770-780. TT (a.) örcele - (tüy) ürpermek (DerS IX:3343), Evliy Çelebi Seyahatn mesi nden örcesine gel- tüyleri diken diken olmak, tüyleri ürpermek (vücut tüyleri ve sakal hakk nda; Tatarca): cümlemizi tügleri ve sakallar örcesine gelir ya n tüglerimiz ülperir (EÇSOS:186), YUyg. öre tur- (saç) ürpermek : ç çim öre turdi (YUyg TS:306) sözleri de örper-~ürper- fiilinin köküne k tutan ilgi çekici verilerdir. Bozulmu biçim sayd m z örsgars ol-

tüylü bir eyin tüyleri karmakar k olmak (DerS IX:3349) birle ik fiili de r- ~ör- köküyle ilgilidir; kr. garsala- kart rmak (DerS IX:3349) <*garsa- (a)la- <*garsa- <*gar-sa- <gar- kart rmak, garca - (I) karmak, birbirine girmek (DerS VII:1921) <gar- karmak, birbirine girmek <kar-, örce - (II) birbirine dola mak, karmak :saçlar m birbirine örce mi (DerS IX:3343), örne tir- (I) kart rmak, dola t rmak (DerS IX:3349) <*örün+e- -tir- <*örün <*ör-ü-n < r-~ör-, hörse-~hörze- yumak ya da makaradaki iplik gev eyip dola mak, hörset- masuradaki ya da yum k halindeki ipli i dola t rmak (DerS VII:2435) < rse- < r-, ürk- (III) s rçan denilen i den ç kma bükülmü iplik topa birbirine karmak, dola mak (DerS XI:4069) <ür-k-(peki tirme eki) <*ür- < r~ör-. Örce -, garca - fiillerindeki ca - eki için bk. ETT karca - karmak, birbirine girmek, karmakar k olmak (TarS IV:2287-2289), kar kat karmakar k (TarS IV:2308) < kar-(ii) kart rmak, katmak, birle tirmek (TarS IV:2315-2318), Türkm. bürce - buru mak, k rmak (Türkm-TürkS:91) <bür- 1. buru turmak, k rt rmak, çatmak ; 2. büzmek, gerce - gerginle mek (Türkm-TürkS:252) <ger- germek, çekmek. Türkiye Türkçesi azlar ndaki tülper-~tülber-, ürper-~örper- fiiliyle e anlaml ve e yap l bir kelime olarak görülebilir: tülber- esintiden, taranmamaktan saç dola mak, kabarmak (DerS X:4006), tülper- titreyerek tüyleri diken diken olmak, ürpermek (DerS X:4008), tülber- yel etkisiyle saç kabarmak, dalmak (DerS XII:4777), tülber- saç kabarmak, darmadan k olmak (MersS:367) <*tül-pe-r- <*tül-, kr. tülbür~tülpür dan k, kar k saç: Iraz tülbürünü topla (DerS X:4006), tülber~tülbür saç darmadan k, karmakar k, kabar k: yat tülberim yat, ne sa a galacak, ne ba a (MersS:367), tülbür saç dan k (DerS XII:4777) <*tüpler <*tül-pe-r. Ayr ca bk. tülü (IV) dan k, kabar k (saç vb. eyler için) (DerS X:4008) <*tül-ü, tüler- (III) karmakar k olmak : saçlar m tülerdi (DerS X:4008) <*tül-e-r-, tülü ~tülü men kabar k, kar k saç (DerS X:4009) <*tül-ü, *tülü +men, tülerük ü ümü, donmu (DerS X:4008) <tüler-ük, tülek ol- ocak bandan kalkmamak, so u a dayan ks z olmak (DerS XII:4777) <*tülek, anlamca kr. ürper-, tüyü dülek dülek ol- tüyü diken diken olmak (Mers S:368) <*dül-ek <*dül-. Tarih ve ça da Türk dili alanlar nda tan klanmayan *tül-~*dül-, kalkmak, kabarmak anlam nda bir fiil olmal d r. ETT tül tüy (Marz:439) sözü, tülper-~tülber- fiilinin kökenine k tutmaktan uzak oldu u gibi tasarlanm *tül-~*dül- fiilinin tür- (yuk. bk.) ile ilgilendirilmesi de mümkündür. Nitekim Harezm Türkçesi nde tan klanan tölfiili ve onunla anlamda tör- fiili, bu birle tirmenin güzel bir örne ini olu tururlar: Harz. töl- kazmak, delmek (KE II: 644), kr. Sah. tüör- kazmak, kurcalamak (TDBUÜ: 43), Türkm. d r- 1. kurcalamak ; 2. aramak, ara t rmak, kart rmak, yoklamak (Türkm-TürkS: 173), TT (a.) dör- 1.

domuz burnu ile yeri kazmak ; 2. (tavuk) yeri e elemek (DerS IV: 1587) <AT t r- kazmak, kurcalamak, alt üst etmek (TDBUÜ: 184). r-~ör- ile e anlaml s- büyümek (TDBUÜ:1183) fiilinden kökenlendi ini dü ündü ümüz, Kastamonu a z ndan derlenmi /h-/ ön türemeli hösber- vücutta bir yer kabarmak (DerS VII:2436), ürper-~örperfiiliyle gerek yap gerekse anlam bak m ndan benze ir: hösber- < s-pe-r-. Derleme Sözlü ü nde Samsun a z na ait bir veri olarak kaydedilen ös- büyümek, boyu uzamak (DerS IX:3353) tek örnek olarak üpheyle karlanmal d r. Derleme Sözlü ü nde bulunan öteki ös- örnekleri, Türkiye Türkçesi söz varl na de il Kazak ve Karaçay lehçelerine ait olduklar için hösber- fiilinin köken aç klamas na do rudan yard mc olmalar beklenemez. Tarama Sözlü ü ndeki Evliy Çelebi kaynakl üs- yeti ip, büyümek (VI:4094), Tatarca bir ögedir: ös- büyümek, yeti mek (EÇSOS:186). s-~ös- ~üs- için bk. ET ös- büyümek (EDPT:212), Harz. ös- uzamak, büyümek; sevinmek (KE II:510), K pç. ös- (I) bina veya a aca ç kmak, t rmanmak, ös- (II) yeti mek, geli mek (K pçts:212), Ça. ös- büyümek ( T:435); Saha. üöske- bitmek, ç kmak, ne et etmek (TDBUÜ:183) <ös-ke-(peki tirme eki), Türkm. ös- 1. büyümek, yeti mek, gö ermek (bitki için) ; 2. büyümek, yeti mek (insan için) (Türkm-TürkS:507), K rg. ös- büyümek, geli mek (K rgs II:92), Kzk. ös- (saç, sakal vb.) uzamak ; 2. büyümek, olgunla mak ; 3. ço almak, artmak (Kzk-Türk S:432), Ba k. üs- 1. bitmek (bitki için) ; 2. büyümek, Tat. üs- ay., Özb. ös- ay., YUyg. ös- ay. (KTLS I:74, 75;90, 91), Alt. ös- 1. artmak ; 2. büyümek (Alt-TürkS:144), Tel. ös- büyümek, geli mek (TelS:80), or. ös- büyümek, yeti mek ( ors:73), Hks. ös- ay. (Hks-TürkS:339), Krç.-Malk. ös- büyümek, geli mek (Krç-MalkTS:318). ET örmen i, kabarc k veya ba ka deri hastal (OTWF I:389), rm n geçmez, onmaz bir deri hastal, tuzlu balgam hastal (cilt rahats zl ) (EUTS:152) <ör-men<ör- ç kmak (yukar ), yükselmek (EDPT:195); kr. Türkm. rgün mikrop; vücutta ortaya ç kan leke, döküntü (Türkm-TürkS:506) < r-gün < r- dökmek, meydana ç kmak (yara, döküntü vb. için), TT (a.) hörtük yara (ilenç olarak kullan l r) (DerS VII:2435), hörtük bilinmeyen, iyile meyen yara (DerS XII:4520) <*hör-t-ü-k <hör < r, Kzk. ösindi insan veya hayvan n vücudunda ç kan ur (Kzk-TürkS:433) <ös-i-ndi <ös- kelimeleri, hösber- fiilinin çözümlemesine katk sa layacak nitelikte verilerdir. Sonuç olarak, gerek r-~ör- yükselmek, belirmek, ç kmak kökünden geli en sözler gerekse ayn kavram alan nda bulu an ba ka verilerin nda, ürper- fiilinin bu kökle ilgilendirilmesi gerekti i kesin bir biçimde söylenebilir. r-~ör- kökünün tan kl nda ikincil bir biçim sayd m z ürper- ve onunla ayn tabandan geli en ürpek, ürpe - ürpet- gibi gelenekli okunu lar n Eski

Türkçe ve Orta Türkçe çalmalar nda söz ba ünlüsü /ö/ olarak (örper-,örpek, örpet-, örpe -) yer almalar n n (kr. Gülensoy, 2007: 668-673, 995) daha do ru oldu u görü ündeyiz. r-~ör- ç kmak, belirmek, yükselmek kökünden papeki tirme ve uland nesnesiz tabanla e anlaml olu fiilleri türeten (x)rekleriyle geli en örper-~ürper- fiilinin ana biçimi, rper- olarak tasarlanmal d r. I II

t n,

Ahii i i