İNOVATİF KÜRESEL ISINMA. Kimya Dergisi YIL : 2 SAYI : 1 OCAK 2014. Hosgeldin PROF. DR. SELAHATTİN SERİN İLE KÜRESEL ISINMA AYIN RÖPORTAJI



Benzer belgeler
Kaynak : Tutku yayınları Ders Kitabı

İçindekiler DÜNYA TİCARETİ... 3 TÜRKİYE DE KİMYA SEKTÖRÜ... 4 TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET... 6 İHRACAT... 6 İTHALAT... 8

TÜRKİYEDE KİMYA ENDÜSTRİSİ

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

Yalova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Polimer Mühendisliği Bölümü. Polimer Nedir?

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Kahramanmaraş mutlaka devler liginde olacak

2003 yılında tarımın milli gelirlerimizdeki payı yüzde 12,6 iken, 2006 yılında yüzde 11,2 ye indi.

GIDA SANAYİCİLERİNİN GIDA MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİNDEN BEKLENTİLERİ

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ

Türkiye ye Yönelik Beklentiler Olumsuz Olamaz

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

RUANDA ÜLKE RAPORU

TARSUS TİCARET BORSASI

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

2012 Yılı İçin Nasıl Bir Ekonomik Beklenti İçindesiniz? Daha kötü 10% Daha iyi 45%

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

Mayıs Ayı Tekstil Gündemi

GIDA TEKNOLOJİSİ ALANI ALANIN TANIMI:

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜRKİYE KİMYA SANAYİ MECLİSİ 2015 YILI FAALİYET RAPORU

İşinize aşık olmak başarıyı getirir

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

Sunu planı. Sunu Planı. Slayt No 3-6 Tekstil ve Hazır Giyim Sektörlerinin Brüt Katma Değeri. 7-8 Sektörlerin Büyüme Eğilimleri

K.Maraş geleceğine şimdiden yön veriyor

Soru 1: Firma olarak 2011 yılının ikinci altı ayı için nasıl bir ekonomik beklenti içindesiniz?

BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR

İzmir İktisat Kongresi, Ekim 2013 Oturum 7D: Tarım ve Gıda Sektöründe Dönüşüm. Panel Başkanı: Vedat Mirmahmutoğlları, GTHB Müsteşarı

ÜNİVERSİTEMİZ ÖĞRENCİLERİNE ÜST DÜZEY OLANAKLAR SAĞLIYOR

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

MÜSİAD 2 EXPO BY QATAR DOHA Exhibition and Convention Center. Değerli Yönetim Kurulu Üyelerim, Sektör Kurulu Başkanlarım,

RUSYA FEDERASYONU ÜLKE RAPORU

KİMYANIN UĞRAŞI ALANLARI NELER KAZANACAĞIZ

ÜNİVERSİTE - SANAYİ İŞBİRLİĞİ BULUŞMASI 11 ŞUBAT 2012, İSTANBUL. Adnan DALGAKIRAN Yönetim Kurulu Başkanı

SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI BİRİNCİ DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ

HAZİRAN 2016 Gebze Ticaret Odası Ticaret Bölümü

BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ

BÖLGESEL TİCARET TOPLANTISI İZMİR

Şirket Tanıtım Sunumu. FOG Kurumsal Hizmetler

Sayın Kazakistan Uluslararası Ticaret Odası ve Türkiye Kazakistan İş Konseyi Kazak Tarafı Başkanı

İSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI ERDAL BAHÇIVAN IN KONUŞMASI

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ 1 / 7

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

GIDA İŞLEME MAKİNELERİ

2010 YILI HAZIR GĠYĠM SEKTÖRÜNDE GELĠġMELER VE SEKTÖRÜN 2023 YILI HEDEFLERĠ

Değerli İhracatçılar, Değerli Basın Mensupları,

Ege Đhracatçı Birlikleri ilk çeyreği 2,58 milyar dolar ihracat ile kapattı

ÜSİMP UNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ DENEYİMLERİ ÇALIŞTAYI, 9-10 Ocak 2013, Ankara

BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ

Prof.Dr.İlkay DELLAL

SEKTÖRÜN TANIMI TÜRKİYE TEMİZLİK MADDELERİ SEKTÖRÜ

1.Aşama (Cüzdanını doldurmaya başla) Para kazanmanın birçok yolu var. Bu yolların hepsi birer altın kaynağıdır ve işçiler bu kaynaktan

Berlin Ekonomi Müşavirliği Verilerle Türkiye-Almanya Ekonomik İlişkiler Notu VERİLERLE TÜRKİYE-ALMANYA EKONOMİK İLİŞKİLERİ BİLGİ NOTU

Soru 1: Firma olarak 2012 yılının ikinci yarısı için nasıl bir ekonomik beklenti içindesiniz?

ULUSLARARASI FİNANS UZMANI

TEB KOBİ BANKACILIĞI

TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı

TÜRKİYE DIŞ TİCARETİNDEN İZMİR İN ALDIĞI PAYIN ANALİZİ

Tarımda inovasyon küresel ölçekte stratejik değer kazandı

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

Fakültemizden Üniversite & Sanayi İşbirliğinde bir faaliyet daha

GIDA İŞLEME MAKİNALARI SANAYİİ RAPORU

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

ÇORLU KIZ TEKNİK VE MESLEK LİSESİ KİMYA TEKNOLOJİSİ ALANI TANITIMI

Anaerobik Arıtma ve Biyogaz Üretim Tesisi. Çağatay Arıkan-Ak Gıda Kalite Güvence Müdürü

Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir.


MOLEKÜLER BİYOLOJİ VE GENETİKÇİ (MOLEKÜLER BİYOLOG)


MOLEKÜLER BİYOLOJİ VE GENETİKÇİ (MOLEKÜLER BİYOLOG)

T.C. AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ ÇAY MESLEK YÜKSEKOKULU. KİMYA ve KİMYASAL İŞLEME TEKNOLOJİSİ BÖLÜMÜ KİMYA TEKNOLOJİSİ PROGRAMI

1.ÜNİTE:KİMYA BİLİMİ KİMYA NE İŞE YARAR? KİMYA DİSİPLİNLERİ KİMYANIN BAŞLICA UYGULAMA ALANLARI

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI

DİYARAKIR DIŞ TİCARETİ 2014

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

İZMİR DE KİMYA SEKTÖRÜ, SEKTÖRÜN POTANSİYELİ VE GELİŞTİRME OLANAKLARI

TR 61 DÜZEY 2 BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (ANTALYA-ISPARTA-BURDUR)

HEXAFERM in Türkiye ve Dünya Açısından Stratejik Önemi Şubat Hexaferm.com

ANADOLU NUN İKİNCİ 500 DE YILDIZI PARLADI ARAŞTIRMA

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

TC. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI GAP ULUSLARARASI TARIMSAL ARAŞTIRMA VE EĞİTİM MERKEZİ. Diyarbakır Tarımsal Ticaret / Nüsha 4

ANKARA İLİ T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ANKARA İL MÜDÜRLÜĞÜ. Ankara da bilinçli. Çevre Gönüllüleri Yetişiyor

ENDÜSTRİYEL BİYOTEKNOLOJİ

EKONOMİK DURUM TESPİT ANKET SONUÇLARI

MESLEK VE BÖLÜM TANITIMI

Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder..

İÇ ANADOLU ANKARA KONYA EGE İZMİR AYDIN MANİSA MARMARA İSTANBUL BURSA

Transkript:

YIL : 2 SAYI : 1 OCAK 2014 KÜRESEL ISINMA Hosgeldin 2014 KÜRESEL ISINMA GIDA SEKTÖRÜ-GIDAMIZ KİMYAMIZ KARKİM-KARİYERİMİN KİMYASI BİLGİYE ULAŞMAK PROF. DR. SELAHATTİN SERİN İLE AYIN RÖPORTAJI SİKLODEKSTRİNLERİN ENDÜSTRİYEL ÖNEMİ 3 BOYUTLU ÇİZİM İÇİN GOOGLE SKETCH-UP KULLANIMI

Sahibi : İnovatif Kimya Dergisi Kurucuları Genel Yayın Yönetmeni : Yavuz Selim Kart Yayın Danışmanı : Sevgili İnovatif Okuyucuları, Dergimiz Kimya hakkında bilgiler vermesi, siz okuyucularımızın ufkunu açması, bildiklerimizin pekiştirilmesi, bilmediklerinizin öğrenilmesi amacıyla hazırlanmıştır. Dergimiz sizlerin göndereceği makaleler, yazılar ile oluşacaktır. Diğer bir deyişle bu derginin içeriğini sizler hazırlayacaksınız. Dergimizin içeriğinde * Kimya Sektörü ile ilgili bilgiler * Kimya Sektörü ile ilgili yazılar ve makaleler olacaktır. Ayrıca çeşitli bulmacalar,hos yazılar ve resimler ile de sıkılmayacağınızı ümit ediyoruz. Güzel bir dergi olacağı düşüncesindeyiz. Fayda sağlaması dileklerimizle... Bize Ulaşın facebook.com/inovatifkimyadergisi twitter.com/inovatifkimya İnovatif Ayşe Emir Dergi Editörleri : Ayşe Emir Caner Kavraz Gültekin Özdemir Ebru Çetinkaya Röportajı Yapan : İsmail Kanbaz Dergi Tasarımı : Yavuz Selim Kart Facebook Yönetimi : Yavuz Selim Kart Ayşe Emir Ebru Çetinkaya M. Ahmet Karabulut Hatile Moumintsa Twitter Yönetimi : Yavuz Selim Kart Caner Kavraz inovatifkimyadergisi@gmail.com

Yazarlarımız YAVUZ SELIM KART GÖKBEN KÖPRÜCÜ ELIF NIDA KILIÇ AYSE EMIR VAHIT KENAR GÖKHAN ISIK ISMAIL KANBAZ

KURALLARI 1. İnovatif, yazılarını herhangi bir makalenizde veya yazınızda kullanmak için yazısını aldığınız kişiye mail atarak haber vermek durumundasınız. Ayrıca kullanmış olduğunuz bu yazıların kaynağını bu dergi olarak belirtmek durumundasınız. 2. Dergide yazılan yazıların sorumluluğu birinci derece yazara aittir. Bu konu hakkında eğer bir sorun yaşıyorsanız ilk yazara ulaşacaksınız. 3. Dergide yer alan bilgileri kullanarak başınıza gelebilecek felaketlerden ya da işlerden dergi sorumlu değildir. 4. Dergide yazarların kullanmış olduğu resimler kesinlikle kaynak belirtilmektedir. Aksi durum olduğu zaman bunu yazarın kendisine ulaşarak hallediniz. Çünkü bizim yazarlarımızdan ricamız telif haklarına riayet ederek resimlerini dökümanlarına eklemeleri. Burdan çıkacak problemlerden direkt yazarlar sorumludur. Dergi sorumlu değildir. 5. Dergide benim de yazım olsun diyen yazarlarımız var ise. Yazıları için AYŞE EMİR ile konuşmaları gerekmektedir. www.facebook.com/groups/147842018740235/ Grubu aracalığı ile ulaşabilirler. Bu gruba yanlızca yazarlık yapan ve gerçekten yazmayı düşünen arkadaşları almaktayız. Burada çeşitli görüşler fikirler tartışılmaktadır. Bunun harici sayfamızı takip edenler için girişteki ÖNSÖZ kısmında gerekli adresler mevcuttur. 6. Aşırı yazar bolluğu olmadığı takdirde her yazıyı yayınlamaya gayret edeceğiz. Amacımız hem yazan hem de bilgili güzel bir gençlik sağlamaktır. Ya benim yazım niye yayınlanmadı tarzı soruları üstte belirtmiş olduğum isimlere sorabilirsiniz. 7. Sayfamızda yayınlanmasını istediğiniz yazıları inovatifkimyadergisi@gmail.com mail adresine göndermeniz rica olunur. Bu mail adresine gönderdiğiniz yazılarda bir eksiklik var ise editörlerimiz tarafından incelenecektir. Eksik kısımları var ise size geri dönüş yapılacaktır. Düzeltmeniz için tavsiyelerde bulunulacaktır. Lütfen geri dönüş yapılınca bunu kendinizi küçümsemek olarak görmeyin. Amaç daha güzel bir dergi çünkü. 8. Dergimizde konu gönderen arkadaşlar, bazı tarz yazılar bazı kişilere verilmiştir. Misal, Ünlü bir kimyagerin hayatı ve kimya eğlence tarzı bölümler bazı arkadaşlarımıza verilmiştir. Bu konuları özellikle isteyenler olmuştur. Ama bu sizin bu konularda yazı yazmayacağınız anlamına gelmez. Yazı yazıp gönderirseniz illaki yayınlanacaktır. Bir yazar arkadaşımızın olur ya işi olur yazamassa, o zaman o yazıyı sizin adınız altında ekleriz. Hem dergi zaman kaybetmemiş olur. Hem de süreklilik sağlanmış olur. Ayrıca aynı konu hakkında birden fazla yazı dergide olursa bu seferde dergi amacından sapmış olur. 9. Dergimize göndereceğiniz yazılar en fazla 6 sayfa olabilir. 6 Sayfayı geçmemeye çalışın. Geçen yazılar 2 bölüm halinde yayınlanabilir. Bu konuda son söz hakkı dergi yönetimine aittir. 10. Dergimize yapacağınız eleştirileri de arkadaşlarımıza saygısız bir biçimde değilde ölçülü bir biçimde sayfalarda yapmaya dikkat ediniz. Bu işi herkes gönüllü yapıyor. Saygıda lütfen kusur etmeyiniz. 11. Son olarak Dergimizde yazabilecceğiniz konular aşağıda listelenmiştir. *Akademik Makaleler *Endüstriyel Yazılar *Üniversite Hayatında Kimya *İş Hayatında Kimya *Laboratuvar Üzerine *Kimya Güvenliği 12. Bu konulardan baska konular olsun istiyorsanız. Edtörlere ve vermiş olduğumuz gruba ulaşabilirsiniz.yazılarımız Kimya içeriği dışına çıkmamaya çalışılacaktır. İş hayatı ve okul hayatnda kişisel gelişime yönelik ek yazılar olabilir. Bunun hakkında da çalışmalar yapılacaktır. 13. Dergi tasarım ve yönetiminden sorumlu arkadaş buraya ek maddeler koyup değiştirme yetkisine sahiptir. 14. Dergiyi okuyanlar bu kuralları kabul etmiş sayılırlar. İnovatif

EDİTÖRDEN Merhaba İnovatif Okuyucuları Yanımızda olan çalışkan ekibimiz ve siz değerli okurlarımız ile altıncı sayımızda tekrar sizlerle, yeni bir yıla girmenin gururu ve mutluluğunu yaşamaktayız. Bizler; bu dergi ile editörlüğü ve yazmayı öğrenmeye çalışıyoruz, hemde yazmayı öğretmeye çalışıyoruz. Çoğumuz bu dergi ile yazmaya başladık ve bundan sonrada daha iyi yazılar yazmaya çalışacağız. Çünkü, bizler yazdıkça yazmayı öğreniyoruz. Bize; hayatında hiç yazmayan öğrenci arkadaşlarımız acaba bizde yazabilir miyiz diye başvurduğunda, onlara siz neden yazamayasınız dedik ve güven verdik. Bu zamana kadar bizi takip eden siz değerli okurlarımız, hayatında hiç makale yazmamış ve acaba bende yazabilir miyim, diyen öğrenci arkadaşlarımızın yazılarını okudunuz ve bir kısmınız o yazıları beğendiniz. Bu ayda bize yazı gönderen üç tane öğrenci arkadaşımız var. Bazen lise öğrencisi olan arkadaşlarımız, bizlere başvuruyor ve kimya okumuyorum; ama kimyaya ilgi duyuyorum ve araştırmalarım var, bende yazabilir miyim diyor. Yazabilirsiniz diyoruz ve ön yargılı yaklaşmayarak güzel yazının kimden çıkacağı belli olmaz felsefesine inanıyoruz. Lise okuyup da bilime ve kimyaya ilgi duyan bu arkadaşlarımız, bizleri gururlandırıyor ve onlarla aynı ülkede yaşamaktan mutluluk duyuyoruz. Yazarlıkta üniversite ayrımı yapmayıp, kimyaya ilgi duyan herkese kapımızı açıyoruz. Bizlere gelen yazılar arasında, başkalarının yazmış olduğu yazıyı bize gönderip, yazıya kendi ismini yazıp, kendi yazısıymış gibi gösteren kişilerde oluyor. Bu durumla her ay karşılaşıyoruz. Başkalarının emeğine olan saygımızdan, ve yazılarda orjinalliği ve yaratıcılığı önemsediğimizden, bu yazıları yayınlamıyoruz. Dergimizde, Kimya endüstrisi ve akademik kimyaya hitap ediyoruz. Bu ay dergimizde, farklılık olarak haber kısmı yaptık. Aralık ayında gerçekleşen kimya haberlerinden seçtiklerimizi sizlerle paylaşmak istedik. Aralık ayında yapılan Kimya İstişare Toplantısında konuşulanları (Kimya sektöründe yaşanılan sigorta sorunu ve ISG yönetmeliği yönetmeliği tartışılmıştı) haber sayfamızda sizlere aktardık. Bu ay yine bir yazarımız, Karkim etkinliğindeki konuşmacıların tecrübelerini bizlerle paylaştı. Karkim yazısı, iş bulma sürecinde ve öğrenci olan okurlarımıza hitap eden bir yazı. Bu ay, Çukurova Üniversitesi Fakülte Dekanı ile roportaj yaptık. Hocamız ülkemizde kimya sektörünün durumunundan bahsetti, kimya ile ilgilenen herkesin okuması gereken bir yazı. Gezegenimiz Bize Ne Anlatmak İstiyor yazısında, aşırı karbon salınımının dünyayı ısıtacağını, bu durumda dünyada gelecekte ne gibi tehlikelerle karşılaşacağımızı ve havadaki karbonu azaltmak için alacağımız teddirlerden bahsedilmiş. Bu yazımızda sadece kimyagerleri değil yaşayan tüm insanları ilgilendiren bir yazı. Bilgiye Ulaşmak yazısı ile internette kaynak nasıl aranır ve kaynak aramanın püf noktalarından bahsedilmiş. Herkes için oldukça faydalı bir yazı. Gıda Sektörü-Gıdamız Kimyamız yazısı ile genel olarak gıda sektöründen bahsedilmiş, yazarımız her ay olduğu gibi, bu ayda faydalı ve güzel bir yazı yazmış. Dergimizin Genel Yayın Yönetmeni, her ay olduğu gibi bu ay da bilgisayar bilgisini kullanarak üç boyutlu çizimi bizlere anlatmış. Siklodekstrin maddesinin ilaç, kozmetik ve diğer sektörlerde hangi amaçla kullanıldığından bahsettik. Bu zamana kadar yayınladığımız sayılarımızda eleştiri ve önerileri ile yanımızda olan ve bundan sonraki sayılarımızda da yanımızda olacak olan siz değerli okurlarımızın, yeni yılını kutlar ve mutluluklar dilerim. Ayşe EMİR Dergi Editörü

İçindekiler İnovatif 10 Siklodekstrinlerin Endüstriyel Önemi Gıda Sektörü-Gıdamız Kimyamız 14 17 Karkim-2013 Kariyerimin Kimyası Etkinliğinde olanlar Ayın Röportajı- Prof. Dr. Selahattin Serin ile Türkiye de Kimya Sektörü 26 33 Küresel Isınma-Gezegenimiz bize ne anlatmak istiyor? Bilgiye Ulaşmak-Google da arama yaparken dikkat edilmesi gerekenler 41 45 3 Boyutlu Çizim için Google Sketch-Up Programı Anlatımı

51 Kimya Sektöründen Haberler Her ay sizlere faydalı olabilecek 3 web sitesi. 55 56 Kimya Bulmacası Kimya Bulmacası Çözümleri (Geçen Ay) 57

Ayşe EMİR ayseemirr_2008@hotmail.com KIMYAGER (MEZUN) Gaziosmanpaşa Üniversitesi SİKLODEKSTRİNLERİN ENDÜSTRİYEL ÖNEMİ denir. Bu komplekste siklodekstrin ev sahibi, dışarıdan gelen molekül ise misafirdir. Misafir molekülün siklodekstrinle bağlanması kalıcı değildir. Misafir molekülün boyutu, kompleks oluşumu için önemlidir. Misafir molekülün boyutu siklodekstrinden büyük veya küçük olduğunda, kompleks oluşumu gerçekleşmez. İyi bir inklüzyon kompleksi oluşması için bağlanacak molekülün siklodekstrin boşluğunu doldurması ve boşluğun çeperleri ile temas halinde olması gerekir. Anorganik kimyada, moleküllerin Siklodekstirinler çeşitli maddelerle içindeki boşluğun bir başka molekül inklüzyon kompleksi oluşturmasından tarafından doldurulması ile bir kompleks dolayı endüstride önemli bir molekül oluşur; oluşan bu komplekse ink- olmuştur; birçok sektör ve ürünlerde lüzyon denir. Molekülün kendisine; ev kullanılmaya başlanmıştır. Çünkü sahibi dışarıdan gelip, boşluğu dolduran siklodekstrin molekülü; misafir moleküllerle maddeye de misafir denir. Moleküllerde kompleks oluşturduğunda ev sahibi-misafir kompleks ilişkisi ilk misafir molekülün, fiziksel, kimyasal siklodekstrin maddesi ile bulunmuştur. ve biyolojik özelliklerini değiştirmekte- Siklodekstrin molekülünün içindeki dir. Siklodekstrin inklüzyon kompleksi boşluğun başka bir molekül tarafından oluşturduğunda, misafir molekülün oksidasyon, doldurulması ile oluşan boşluğa siklodekstirinin hidroliz ve fotokimyasal reak- inklüzyon kompleksi siyonlara karşı dayanımı artmaktadır. 10

Diyelim ki ürünümüz içerisinde oksidasyona dayanıksız bir madde var (madde oksijenle tepkimeye giriyor), siklodekstrinle kompleks oluşturarak, maddemizin oksijenle kompleks oluşturmasını engeller ve ürünümüzü dayanıklı hale getiririz. Siklodekstrinler bazı maddelerin mikroorganizmalar tarafından bozunmasını önler. Siklodekstrin uçucu olan bir madde ile kompleks oluşturarak, uçucu bir maddenin buharlaşma hızını azaltmaktadır. Siklodekstrinler kötü koku yayan misafir molekülle kompleks oluşturarak, kötü kokunun maskelenmesini sağlar. Düşük çözünürlüğe sahip maddemizin çözünürlüğünü artırmak istediğimizde, siklodekstrinle inklüzyon kompleksi oluşturarak çözünürlüğünü arttırabiliriz. Dispers boyar maddeleri düşük çözünürlüğe sahiptir ve dispers boyar maddelerinde siklodekstrin kullanımı uygundur. Siklodekstrin molekülü misafir molekülün özelliklerini değiştirerek molekülü istediğimiz hale getirdiği için siklodekstrin maddesine sihirli madde demek istiyorum. Siklodekstrin bu sihirli özelliğinden ve zararsız oluğundan dolayı endüstride çok geniş kullanım alanı bulmuştur. Gıda, ilaç, kozmetik, tekstil, çevre koruma, paketleme, biodönüşüm vb. sektörlerinde her birinde farklı amaçlarla kullanılmaktadır. İlaç Sanayisinde Siklodekstrin Kullanımı: İlaç formülasyonlarında, yeni geliştirilen ilaçların aktif maddelerinin fiziksel özelliklerini iyileştirmek ve mevcut ilaçların yeniden düzenlenmesini sağlamak için siklodekstrin kullanılır. Siklodekstrin molekülü ilaç etken maddeleri ile inklüzyon kompleksi oluştu- 11 rarak ilaçların hücreye alımının kolaylaşması, çözünürlük ve stabilitenin arttırılması, uçuculuğun azaltılması, raf ömrünün uzatılması ve yan etkilerinin azaltılması gibi etken maddelerin birçok özelliklerini iyileştirirler. Siklodekstrinler, gastrointestinal ilaç iritasyonunun azaltılmasında kullanılırlar. Siklodekstrinler; misafir molekülle etkileşime girdiklerinde, sıvı olan misafir molekülü toz ve katı hale dönüştürürler. Sıvı olan ilaçları katı hale dönüştürmek içinde siklodekstrin molekülü kullanılır. İlaç-ilaç etkileşimini önlemek içinde siklodekstrinler kullanılır. Bir ilacın hücre içine geçebilmesi için çözünebilmesi lazım, vücudumuzda su var; fakat suda çözünmeyen ilaçların hücre içine geçmesini istediğimizde, siklodekstrin molekülü ile ilacın çözünürlüğünü artırarak hücre içerisine geçmesini sağlamış oluruz. İlaç aktif maddelerinin birçoğu, suda çözünmediğinden organik çözücüler ve surfaktantlarla muamele edilirler. Bu çözücülerin ise bazı dezavantajları vardır. Bunlar cildi tahriş eder ve istenmeyen reaksiyonlara sebep olurlar.

Oysa siklodekstrinle, kompleks oluşturarak; çözünmeyen ilaç aktif maddesinin çözünürlüğünü artırırız. Siklodekstrinler zararsızdır ve biyolojik olarak parçalanabilirler. Siklodekstrinler, ilaç molekülünde kötü tadı maskelemek ve uçucu olan maddelerin uçuculuğunu azaltmak içinde ilaç endüstrisinde kullanılırlar. Sporonox, sıvı bir ilaçtır ve yapısında suda çözünmeyen 10g/ml antifungal itracozanole içerir. Itracazanole, çeşitli kosolventlerle çözünür hale getirilmekte; fakat bu durumda midede çöküp absorbe edilmemektedir. Itracazanole maddesini, hidroksipropil β-siklodekstrin ile çözündürdüğümüzde maddenin midede çökmesinin önüne geçmiş oluruz. Ve ilacı enjeksiyonla kullanmayıp, ağız yolu ile kullanımını sağlamış oluruz. Yapılan çalışmalarda, steroid esterleri, anti kanser ilaçları, prostaglandin gibi ilaçların formülasyonlarında siklodekstrinlerin kullanılması ile ilaçların stabilitelerinin arttığı gözlemlenmiştir. Dextromethorphan bromide ve Ceterizine ilaçlarının formülasyonlarında, acı bir tat vardır, bu acılığı gidermek için siklodekstrin molekülü kullanılır. Kozmetik Sektöründe Siklodekstrin Kullanımı: Siklodekstrinler kozmetik sektöründe, stabilizasyon, koku kontrolü, sıvı maddelerin katı hale dönüşmesi, aktif maddelerin deriye alınması ve uçuculuğun azaltılması amacı ile kullanılırlar. Siklodekstrinler %80-90 oranında gıdada kullanılmaktadır. Acı tat birçok gıda ürününün, reddedilmesine sebep olmaktadır. Siklodekstrin, kötü tat veren madde ile kompleks oluşturarak gıdada Parfümlerde, uçucu bileşiklerin sik- tadın iyileştirilmesini sağlar. 12 lodekstrin maddesi ile kompleks oluşturması ile uçuculuk azaltılmakta ve parfümlerde koku kalıcılığı arttırılmaktadır. Koku yayan madde siklodekstrin maddesi tarafından tutulmaktadır. Siklodekstrinler, ısı ve ışıktan etkilenen maddeleri kompleks oluşturarak korurlar. Kozmetik ürünlerinde bazı bitkiler, ısı ve ışıktan etkilenir; bu maddelerde stabilizasyonu artırmak için siklodekstrin molekülü kullanılır. Örneğin; kozmetik ürünlerinde kullanılan çay çiçeği yağının bileşimindeki terpenler, ısı ve ışığın etkisi ile cildi tahriş eden terpenlere dönüşmektedirler. Siklodekstrin kullanarak çay çiçeği yağının, ısı ve ışığa karşı stabilizasyonunu artırmış oluruz. Cilt kremlerinde kullanılan hidrokinon ve kojik asit gibi bileşiklerin ph, ısı ve ışığa karşı stabilizasyonunu artırmak için siklodekstrin kullanılır. Güneş kremlerinde siklodekstrin kullanılarak cilt ile UV ışığının etkileşimi azaltılır. Yaşlanmayı geciktirici ürünlerin formülasyonunda kullanılan retinal, siklodekstrin ile kompleks oluşturduğunda retinal maddesinin çözünürlüğü arttırılmaktadır. Ayrıca bu bileşiğin; UV, ışık ve oksijene karşı stabilizasyonu sağlanmaktadır. Gıda Sektöründe Siklodekstrin Kullanımı:

Meyve suları, kahve, alkollü içeceklerde acılığın azaltılması için siklodekstrin kullanılır. Portakal ve greyfurt sularında, narinin ve limoninden gelen acı tat β-siklodekstrin kullanılarak azaltılmaktadır. Siklodekstrin, gıdada koku maskelenmesi içinde kullanılmaktadır. Japonya da 20 yıldır, taze gıdaların kokularının hapsedilmesi ve balık yağının stabilizasyonunu sağlamak için siklodekstrin molekülü kullanılmaktadır. Süt tereyağı ve yumurta gibi ürünlerde siklodekstrin kullanılır ve bu sayede ürünlerden % 80 oranında kolesterol uzaklaştırılmış olur. Siklodekstrin; yağlarda serbest yağ asitlerini ayırarak, yağın kızartma kapasitesini artırmaktadır. Siklodekstrin molekülü, inklüzyon kompleksi oluşturarak istemediği renkleri maskeleyebilir. Meyve sularında bulunan polifenoksidaz enzimi, renksiz bileşikleri renkli bileşiklere dönüştürerek meyve sularında kararma oluşturmaktadır. Siklodekstrinler, polifenoloksidaz enzimini ya da fenolik bileşiklerini ortamdan ayırarak kararmayı engeller. Siklodekstrinlerin Diğer Sektörlerde Kullanımı: Siklodekstrinler, tekstil sektöründe kumaşlarda kullanıldığında; ter ve sigara gibi istenmeyen kokuları hapseder. Kumaş boyamada kullanılarak, boyanın kumaş tarafından alımını artırıp; atık sudaki boya miktarında azaltmıştır. Siklodesktrin, atık sulardaki zararlı maddelerle etkileşime girer ve böylece çevreye olan zarar azaltılmış olur. Atık sularda bulunan tekstil maddelerinin uzaklaştırılması içinde siklodekstrin 13 kullanılır. Sinir gazları olarak bilinen somon ve sarin gazlarının, zehirli etkisini azaltmak için siklodekstrin kullanılır. Siklodekstrinler; tohumlarda nişastayı parçalayan enzimleri yok ederek, tohumların çimlenmesini sağlar. Endüstriyel öneme sahip olan ve birçok kullanım alanı bulunan siklodekstrinler, nişastanın parçalanması ile üretilirler. Nişastanın ucuz olması, sınırsız miktarda bulunması ve basit bir enzimatik dönüşümle üretilmesinden, üretiminin çevre kirliliği oluşturmaması ve birçok endüstride kullanım alanı bulmasından dolayı, siklodekstrin maddesinin üretimi avantajlı olmaktadır. Almanya, Macaristan, Japonya, Fransa ve ABD de siklodekstrin maddesinin üretim tesisleri vardır ve bu ülkelerde binlerce ton siklodekstrin maddesi üretilmektedir. Çok fazla teknik anlatarak siz okuyucularımı sıkmak istemedim, sormak istediğiniz ve anlamadığınız yer olduğunda her zaman sorularınızı cevaplamaya hazırım. Tüm okuyucularımın yeni yılını kutlar, esenlikler dilerim. Kaynaklar: 1)Siklodekstrinlerin İnklüzyon Kompleksleri, E. Perrin Akcokoca ve Rıza Atav, Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü 2)Doktora tezi, Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Gıda Mühendisliği Anabilim Dalı, Ayşe Avcı, Ankara 2010 3)Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Gıda Mühendisliği Anabilim Dalı, Dilek Ceylan, Ankara 2009 4)http://www.dunyagida.com.tr/haber. php?nid=931 Görsel Kaynaklar: www.kimyasanal.net

Vahit KENAR vahitkenar@gmail.com KIMYAGER (MEZUN) GIDA SEKTÖRÜ GIDAMIZ KİMYAMIZ Sakarya Üniversitesi Merhaba arkadaşlar, Bu ay ki konumuz, insan yaşamının en temel ihtiyaçlarından olan ve toplum sağlığı açısından stratejik önem taşıyan gıda sektörüdür. Zengin tarımsal kaynakları ile gıda sanayi, Türkiye ekonomisinde ilk kurulmuş sektörlerden biridir. Cumhuriyet in kurulmasından sonra Türkiye nin sanayileşme süreci bu sektörle başlamıştır.[1] Gıda Sektörünün alt başlıkları genel hatlarıyla; et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, un ve unlu ürünler, meyve ve sebze ürünleri, katı ve sıvı yağlar, şeker ve şekerli ürünler, alkolsüz içecekler, alkollü içecekler, fermente ürünler, hazır tüketilen gıdalar ve bebek mamaları olarak özetlenebilir. TÜİK ihracat verilerine göre, 2012 yılı toplam ihracatımız 153 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İhracatımızın yaklaşık %10 luk kısmını gıda ürünleri ve içecek, tarım ve hayvancılık ile balıkçılık alanlarında yapılan üretimimiz oluşturmaktadır.[2] Bir ülke ekonomisi için, sağlıklı ve dinamik işleyen bir gıda sektörü iktisadi kalkınma ve sanayileşme sürecinin önemli bir tamamlayıcısıdır. Türk gıda içecek ve tütün sektörü, yabancı yatırımcılar için en cazip alanlardan birini oluşturmaktadır. Küresel yatırımcılara kârlı yatırım fırsatları sunduğundan, müthiş oranda doğrudan yabancı yatırımı çekerek son on yılda yaklaşık 4 milyar ABD dolarına ulaşmıştır.[3] Ekmeğin Türkiye de temel gıda maddesi olması nedeniyle, Türk tarımında tahılın büyük önemi vardır. Ayrıca, Türkiye nin bakliyat üretimi yapan ülkeler arasında kayda değer bir yeri ve dünya ticaretine hakim olma potansiyeli vardır. Türkiye de fındık ve diğer kuru meyve üretimi oldukça yüksektir ve bu ürünlerin çoğunda (fındık, kayısı, kuru üzüm vs.) Türkiye dünya pazarlarına hakim konumdadır. Türkiye nin büyük tarım potansiyeli, konservesi yapılan geniş sebze ve meyve tarımını doğurmuştur. Türkiye de hızlı büyüyen gıda sanayi sektörlerinden biri de dondurulmuş sebze ve meyve sanayidir. 14

satın almasına yol açmıştır (şeker, et, süt, unlu mamuller).[5] Sıra geldi en can alıcı bölüme; Sektörün İş yeri Sayısı ve İstihdamı Türkiye, tarımsal potansiyelinin avantajıyla bitkisel yağ üretiminde de kalite ve miktar yönünden diğer ülkeler arasında önemli bir yere sahiptir. Teknolojideki gelişmeler ve son yıllarda artan yatırımlar ile şekerleme, çikolata ve kakao ürünleri, pasta ve bisküvi sektörleri Türk gıda sanayisinde büyük gelişme gösteren sektörlerdir. [4] Dikkat edilmesi gereken önemli diğer bir sorun da, tarımsal Ar-Ge harcamalarının yetersizliğidir. Ülkemiz yıllarca bazı ürünleri iç ve dış talebin üstünde üretmiş, talep fazlası ürünleri imha etmiş ya da maliyetin altında fiyatlarla pazarlayarak zarar etmiştir (çay, tütün, şeker). Üretimi mümkün olan bazı ürünlerin yanlış politikalar nedeniyle ithalatı yapılarak döviz kaybı yaşanmıştır. Üretim olanağına rağmen yanlış planlama ya da politikalardan kaynaklanan üretim yetersizliği (mısır, ayçiçeği, hububat) sorunun bir başka boyutudur. Yanlış destekleme politikaları sonucunda ürün kalitesinde gerilemeler meydana gelmiş (buğday), yine yanlış politikalar halkın temel gıda maddelerini dünya ve AB ülkelerine göre çok pahalı 15 Genelde iş hayatına atılacak, kendi işini kurmak isteyen arkadaşlarımız ilk olarak gıda sektörünü tercih eder. Ancak bu sektör sürprizlerle ve risklerle doludur. Biz kimyacılar da sektörün esas oyuncuları arasında yer almaktayız. Birçok gıda firmasında, genellikle gıda mühendisi ve kimyagerler tercih edilmektedir. Hatta kimyacılar daha da çok diyebiliriz. Özellikle Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre, 2009 yılında gıda sektöründe 36.396 iş yeri faaliyet gösterirken iş yeri sayısı yaklaşık %11 artış ile 2012 yılında 40.377 ye yükselmiştir. Gıda sektörüne ilişkin istihdam da ise 2009 yılında 338.852 kişi çalışırken 2012 yılında % 20 artışla 406.091 kişiye ulaşmıştır.[3] Son olarak günümüzde çoğu sektörde olduğu gibi gıda sektöründe de illegal oyunlar oynanmaktadır. Gıdanın imalatında maliyeti düşürmek için kullanılan gerek insan sağlığına gerekse çevre için zararlı maddelerin kullanımı konusunda dikkatli olmalı, gerekirse araştırma yapmalı ve insanları uyarmalıyız. Her zaman dediğim gibi kısa vadeli kazançlar uğruna hiçbir canlının hayatı hiçe sayılmaması gerekmektedir. Bu konuda üzerimize düşen görevi yapmalıyız. Unutmamalıyız ki canları yakarken canımız da yanabilir.

Mesleki ve vicdani olarak böyle bir sorumluluğumuzun olduğu kanısındayım. İnsanları bilinçlendirmeliyiz. Özellikle de kola konusunda :) Çünkü gıda öyle bir şey ki hata veya hileyi affetmez. Yaptığınız sahtekarlık ya da hata hiç ummadığınız bir anda, ummadığınız yerden sizin ve en yakınlarınızın yakasına yapışabilir. Konuyla ilgili çalışmak isteyen arkadaşlarım da gıda sektöründe sorumlu yöneticilik el kitabına buradan ulaşabilirler. http://topluluk.comu.edu.tr/gida/eski/ elkitabi.pdf Kaynaklar: [1] DONDURAN, Murat, Selma TO- ZANLI, Aylin ATAY (2007), Uluslararası Rekabet Stratejileri: Türkiye Gıda Sanayii, TÜSİAD Rekabet Stratejileri Dizisi-10, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği, TÜSİAD/T-2007-09-442, Eylül, İstanbul [2] TÜİK SEKTÖREL VERİLER [3] Sektörel Raporlar ve Analizler Serisi,SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ [4] Ekonomi Bakanlığı, İhracat Genel Müdürlüğü Gıda İşleme Makineleri Sektör Raporu 2012, s.1 [5] İSO (2006), Gıda Sektörü, Avrupa Birliği ne Tam Üyelik Sürecinde İstanbul Sanayi Odası Meslek Komiteleri Sektör Stratejileri Geliştirilmesi Projesi, İstanbul Sanayi Odası Yayınları, No:2006/1, İstanbul-http://www.iso.org.tr/tr/web/ statiksayfalar/kutuphane_yayinlar_detay.aspx,alıntı: 04.05.2011 Görsel Kaynaklar: http://www.firmasec.com/resim/4/ dink-gida-sanayi-susam-uclu-57f49dca663-mdbbcm.png 16

Elif Nida KILIÇ elifnidaklc@gmail.com KIMYA MÜHENDISI (ögrenci) KARKİM Yıldız Teknik Üniversitesi Hepimiz güzel bir geleceğin hayalini kuruyoruz. İyi bir iş yeri, iyi bir mevki, iyi bir maaş, güzel bir çalışma ortamı, esnek çalışma saatleri ve dahası... Peki şirketler bizlerden ne bekliyor, elemanlarını nasıl seçiyor? İyi bir kariyer için neler yapabiliriz? Bu ay ki sayımızda sizleri bütün bu soruların cevaplandığı KARKİM etkinliğine götüreceğim. 17

KARKİM NEDİR? KARKİM; Yıldız Teknik Üniversitesi Kalite ve Verimlilik Kulubü nün düzenlediği 2 günlük seminer programı, teknik gezi ve sosyal aktiviteden oluşan Kariyerimin Kimyası projesidir. Karkim her yıl kimya, kimya mühendisliği, ziraat mühendisliği, gıda mühendisliği, biyokimya, biyomühendislik, çevre mühendisliği lisans ve yüksek lisans öğrencileri ile mezunlarını şirketlerle buluşturuyor. Yaklaşık 900 kişiyi ağırlayan etkinlik, şehir dışından gelen misafirler için de konaklama imkanı sağlıyor. Bu yıl 5.si düzenlenen Ulusal Kariyerimin Kimyası; etkinliği ve seminerleri, 2-3 Aralık ta Yıldız Teknik Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi nde gerçekleşti. Etkinlikte İKMİB, Unilever, Deva Holding, ÜLKER, Sanovel İlaç, Abdi İbrahim İlaç, Anadolu EFES PİLSEN, HENKEL, Kopaş, Adli Tıp Kurumu gibi dev şirket ve kurumlardan konuşmacılar yer aldı. Etkinliği 2 günlük seminer programı, 2 teknik gezi ve bir eğitim ile geçtiğimiz günlerde geride bıraktık. Peki, etkinlikte neler anlatıldı, neler soruldu bunları derleyip, sizler için özetledim. 18

19

* İş mülakatı öncesi kesinlikle prova yapın. Kendinizi videoya çekin, izleyip kendinizi değerlendirin. Deva Holding Arzu SARAÇ * Mülakatta olabildiğinizce doğal olun, kendinize güvenin ve göz temasını kaçırmayın. Deva Holding - Arzu SARAÇ * Erkekler! İş görüşmelerinde kravat takmayı unutmayın! Deva Holding - Arzu SARAÇ * CV nizdeki ön yazınızı hem Türkçe hem İngilizce hazırlayın. Deva Holding - Arzu SARAÇ 20

* Yabancı dilinizi üst seviyede tutun, kendinize yatırım yapın. Sadece para kazanmak için çalışmayın. Deva Holding - Arzu SARAÇ * Geniş düşünün! Kimya veya kimya mühendisliği mezunu olarak satış pazarlamada da çalışabilirsiniz. Satacağınız ürünün arka planını bilmeniz size avantaj getirecektir. Abdi İbrahim Cihan ALP * Bir yerden başlayın ve kendinizi geliştirin. Büyük firma veya küçük firma diye değerlendirmeyin; sizin için doğru olan iş yerini bulun. İKMİB Murat AKYÜZ * Siz benden ne bekliyorsunuz? Bu soruyu iş görüşmenizde karşınızdaki insan kaynakları uzmanına mutlaka sorun. Deva Holding- Arzu SARAÇ 21

* Değişime karşı çıkarsanız yok olursunuz, ayak uydurursanız kaybedersiniz. Değişimi şekillendirin! Unilever Cem Tarık YÜKSEL * Kendinizi asla sınırlamayın. Bizim için en önemli şeyler yaratıcılık, analitik düşünme, iletişim ve takım çalışmasına yatkınlık. HENKEL Begüm NALCI * Benim için başarı, yüreğindekini gerçekten gerçekleştirebilmektir. Bunu yapın! Aret VARTANYAN 22

SORU & CEVAP * İKMİB Firması olarak işe alımlarda nelere dikkat ediyorsunuz? Okuduğumuz üniversitelerdeki not ortalaması sizler için önemli mi? ** İş hayatı not ortalaması yüksek olanların iyi olduğu bir yer değildir. Staj ve kişinin üniversitedeki etkinlikleri, yüz yüze konuşma ve yaptığımız kişilik envanteri testi etkili oluyor. İnsan kaynakları öncelikle sizin kim olduğunuza, hayatta neler yapmak istediğinize bakıyor. * İlaç sektöründeki yerel firmalarda, işçi çıkarımı sayısının arttığını görüyoruz. İlaç sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? ** Son beş yıldır ilaç sektöründe birtakım sorunlar mevcut. Eleman çıkarımları hala devam ediyor. Ancak bu ilaç sektörünün geleceğinin kötü olduğunu göstermez. İlaç, hala başvurabileceğiniz önde bir sektör. Ama geniş bakmalısınız. Örneğin, marka patentte kimya mühendisi olan bir arkadaşım vardı. Patentler değerlendirilirken kimya bilgisini kullanıyordu. Sizler de bu tür iş fırsatlarını değerlendirebilirsiniz. (İKMİB) * Deva Holding te mülakatlar İngilizce mi yapılıyor? **Evet, bazı mülakatlarımız İngilizce yapılıyor; ama bu mülakatların dışında da yabancı dile oldukça önem veriyoruz. Seçeceğimiz çalışma arkadaşımızın İngilizcesinin iyi bir düzeyde olması gerekli. Bunları Biliyor Muydunuz? * Abdi İbrahim İlaç, bundan tam 101 yıl önce kuruldu. Her yıl %70 i kimyager ve kimya mühendisi, %30 u eczacı olmak üzere 120 tane stajyer alıyor. Stajyerler, CV incelenmesi ve İngilizce sınavı değerlendirilmesinin ardından seçiliyor. Staj için 3. ve 4.sınıf üniversite öğrencileri çoğunlukla tercih ediliyor. * Yapılan araştırmalara göre iletişimin %7 sini sözcükler, %38 ini paralinguistik (aksan, tonlama, vurgu) ve %55 ini yüz ifadeleri oluşturuyor. 23

* Bir gıda mühendisi veya kimya mühendisi olarak Yıldız Holding bünyesinde satış temsilcisi, kategori yönetimi, ticari satın alma, kalite-denetim departmanlarında çalışabilirsiniz. * Adli Kimya laboratuvarlarının, müşterileri mahkemeler ve morglardır. Alınan bir numunenin analizinin tamamlanması ve raporun hazırlanması yaklaşık 3 ay sürer. Rapor teslim edilirken numunenin küçük bir kısmı 7 yıl saklanmak üzere adli tıp kurumu arşivinde kalır. * Şirketlere göre, uzun süre tek bir iş yerinde çalışıp ayrılmış bir eleman adayı, 10 farklı iş yerinde kısa sürelerle çalışıp ayrılmış bir eleman adayına göre daha önde. Çünkü şirketler istikrara büyük önem gösteriyor. * Türkiye de adli vakalar, sadece Adli Tıp Kurumu nda incelenip mahkemelere gönderiliyor. Ancak Adli Tıp Kurumu na kimyager veya kimya mühendisi alımı için yüksek bir KPSS puanı isteniyor. 24

* Abdi İbrahim, şirket çalışanlarının eğitimleriyle de ilgileniyor; çalışanlarına yıllık Pharma Mini MBA, Medico Marketing Institude gibi bazı eğitimler veriyor. 3 yılını doldurmuş çalışanlara işin yönetimi ve ilişkinin yönetimi eğitimleri veriliyor. Karkim Proje lideri Nedime AKYÜZ başta olmak üzere bütün KARKİM takımına, yardımları için teşekkürlerimi sunarım. http://www.ytukvk.org.tr/karkim 25

AYIN RÖPORTAJI TÜRKİYE DE KİMYA SEKTÖRÜ Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? 1952, Tarsus doğumluyum. İlk ve ortaokulu Tarsus ta okudum.1966 yılında Mersin Öğretmen Okulu na gittim. 2 yıl Mersin Öğretmen Okulu nda okuyup çok başarılı öğrencileri yüksek öğretmene seçiyorlardı. Dolayısıyla başarılı olduğum için 1968 yılında Çapa Yüksek Öğretmen Okulu na seçildim.1968-1969 yılında hazırlık sınıfını bitirdim. 1969 yılında da İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi ne kayıt yaptırdım. Daha sonra 1974 yılında İstanbul Üniversitesi Kimya Yüksek Mühendis i olarak mezun oldum. 1974 yılında askerlik görevimi yapmak üzere orduya katıldım. 128. Dönem Yedek Subayı Levazım Okulu nda dönem birincisi olarak, meslek kurasında İzmir Kimya Evi ne gittim ve orada Kimya Evi Müdür Vekilliği görevini yürüttüm. 1976 Nisan ayında teskere aldım ve hemen Tarsus ta bir yağ fabrikasına Kimya Mühendisi olarak girdim ve çalışmaya başladım. 1977 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi nde asistan olarak göreve başladım. Kimya Yüksek Mühendisi olduğum için direkt doktora çalışmalarına başladım ve 1981 yılının başlarında doktoramı tamamladım. 1984 yılında yardımcı doçent olarak KTÜ Fen Fakültesinde göreve başladım. 1985 yılında da Çukurova Üniversitesi Kimya Bölümü ne yardımcı doçent olarak geçiş yaptım. 26

1988 de doçent oldum. 1994 yılında profesör oldum ve 1995 yılında da Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Fen Edebiyat Dekanı olarak görevlendirildim, aynı zamanda Çukurova Üniversitesi nde Öğretim Üyesi olurken 6 ay sonra KSİÜ ye Rektör yardımcısı oldum. 2003 yılı 1 Eylül e kadar Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi nde Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı olarak devam ettim. Bu süre zarfında çok sayıda master ve doktora öğrencisi yetiştirdim. Yaklaşık 10 un üzerinde doktorant yetiştirdim. 30 civarında yüksek lisansını tamamlayan öğrencim var. 1977 yılından bu yana hem sanayi işbirliğini gözeterek üniversite-sanayi İş birliği çerçevesinde sanayi ile ortak projeler yürüttüm. Bu bağlamda TÜMSİAD İstişare Kurulu üyeliği yaptım, Akdeniz İhracatçılar Birliği ne danışmanlık yaptım. Aynı zamanda TOBB un AR-GE Kimya alt grubunda AR-GE komitesinde üye olarak da görev yapıyorum. 2013 yılının Ocak başında da Çukurova Üniversitesi ne Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı olarak atandım. Şu anda da Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı nı yürütmeye devam ediyorum. Dünya da kimya sektöründe bilimsel gelişmeler nanoteknoloji, biyokimya, katalizör, genetik, organik kimya ve polimer kimyası alanlarında gözlemlenmektedir. Bununla ilgili Türkiye ne konumdadır? Dünya da kimya sektörüne bakıldığı zaman gerekli atılımı yapmadığımızı görüyoruz. Değişik alanlarda belki şu an ürettiğimiz kimyasallar var; ama genel anlamda değerlendirdiğimizde, dünya kimyasal madde ticareti yaklaşık 2,6 trilyon dolar civarında. Bunun içerisindeki Türkiye nin payı %1 lerin altında. 2012 yılı ihracatımıza baktığımız zaman kimya sektörüyle ilgili ortalama 16 milyar dolar ihracatımız var. Buna karşılık 40 milyar dolarlıkta ithalatımız var, yani cari açığa olumsuz katkımız var. Dolayısıyla, Kimya sektöründe özellikle ithal edilen kimyasalların ülkede üretilir hale getirilmesine ihtiyaç var. Şuanda, dünyada bilinen kimyasal bileşik olarak baktığımızda 60 milyon civarında kimyasal madde biliniyor. Endüstride yaygın olarak 80.000 civarında kimyasal var. Ülkemizde bundan 2600 tane kimyasal üretebiliyoruz. Bir kısmında ise dışa bağımlıyız. Yani, A maddesini getirip B maddesini üretir gibi halimiz var. Şimdi bu genel rakamlar içerisinde baktığımızda, dünyada hiçbir gelişmiş ülkeyi gösteremiyorsunuz ki kimya sektörü üç gelişmiş sektörün biri kimya olmasın. Yani Kimya sektörü gelişmeden ülkenin gelişmişliği mümkün değil. Öbür taraftan başka bir gerçek daha var, Üniversite-Sanayi gelişmemiş hiçbir ülkede yok. Yani üniversite-sanayi işbirliği gelişmeden, ülkenin gelişmesi mümkün değil. Bu bağlamda ne yapılabilir? Hangi sektörde olursa olsun kendi teknolojinizi üretmeniz lazım. Bizim Kimya alanında kendi teknolojimizi üretir hale gelmemiz lazım. Bu nasıl olur? Üniversiteler bilgi üretim merkezleridir, yani Dünya da bilgilerin %99 u üniversitelerde üretilir. Gelişmiş ülkelerde üretilen bilgi, teknolojiye transfer edilir. Gelişmemiş ülkelerde ise rafta kalır. Dolayısıyla, bizim üniversitelerde ürettiğimiz bilgileri teknolojiye transfer etmemiz gerekiyor. 27

Kimya sektöründe üretimin 2007 yılında %8,7 artmasına karşın ekonomik krizin etkisi sonucu 2008 yılında %0,3 oranında daralmıştır. Türkiye, yaşanan ekonomik kriz sonrası kimya sektöründe bir kayıp yaşamış mı? Şimdi, hakikaten ekonomik krizler pazar daralmasına sebebiyet veriyor; ama şunu gözlemliyorum. Bilim adamıyım siyasetten anlamam; ama bir vatandaş olarak ve bilim adamı olarak her türlü krize rağmen son zamanlarda ülkemizin bu konuda gayet rahat olduğunu ve iyi ilerlediğini görüyorum. İhracat konusunda, baktığımız zaman her yıl artan ihracat potansiyelimiz var. Bu son sürece baktığımız zaman çok daha farklı olaylar bile bizim ekonomik çalkantıya girmememize, herhangi bir sıkıntı yaşamamamıza sebebiyet veren düzenlemeler içerdiğini görüyoruz. İhracat konusunda, baktığımız zaman her yıl artan ihracat potansiyelimiz var. 2002 yılında 39 milyar dolar civarında ihracat varken, bildiğim kadarıyla geçtiğimiz yıl 152,5 milyar dolar bir ihracata ulaştık. Bu demektir ki şuanda ihracatımız Dünya ya açılmış ve Dünya ile entegre olmuş durumdayız. Her türlü kriz ve Pazar daralmasına rağmen, çevre ülkelerdeki olumsuzluklara rağmen ihracatımızda azalmalar değil, artmalar olduğunu görüyoruz. Öyle inanıyorum ki, bu ortaya konulan desteklerle önümüzdeki yıllarda da çok iyi konuma geleceğiz. 2008 yılında dış ticaretin %52 si AB ülkeleri ile yapılırken bu rakam 2009 yılında %51, 2010 yılında %49,2 şeklinde azalmış. Yaşanan ekonomik krizle yeni pazar arayışına girilmiştir. Yeni pazar arayışında sektörlere öneriniz nelerdir? Biliyorsunuz Dünya da hakikaten, işte Afrika dan tutunda başka bölgelerde, yeni bir takım pazar söz konusu ve az önceki soruda da ifade ettiğim gibi hem Ekonomi Bakanlığı hem Bilim Teknoloji bakanlığı hem de Kalkınma Bakanlığı nın özel gayretleriyle ekonomik alanda faaliyetlerini izliyorum. Yeni pazarlarla, ortaya koyduğu bağlantılarla, Avrupa Birliği ülkelerle yapılan ihracat azalmasına rağmen belirli oranlarla; ama toplam ihracatımızın azalmaması, yeni pazar arayışının devreye girmesiyle açıklanabilir. Dolayısıyla, yeni pazarların aranması bir ihtiyaçtır. Bunun, önümüzdeki yıllarda da artacağı inancını taşıyorum. Tabi ki Dünya da bir rekabet var, bir takım güç kaymaları söz konusu olabiliyor. Kimya sektörüyle ilgili yeni aktörler ortaya çıkabiliyor. Bu dengelere bakıyorsunuz, ÇİN aktörü var, Pakistan ın Kimya sektöründe bayağı geliştiğini görüyorsunuz. Plastik sektörü, boya sektörü, ara kimyasallarda birtakım yeni güçlü merkezlerin oluştuğunu görüyorsunuz. Ama her şeye rağmen bizim, ülke olarak istikrarı yakalamış olmamız hem yabancı sermayenin gelişimine hem de yeni dış pazarların oluşmasına önemli katkılar sağladığına inanıyorum. Yani, bir ülkede istikrar varsa bu ülkenin önünü açacaktır diye inanıyorum. Kimya sektörü, sermaye-teknoloji yoğun bir sektör olduğu için iş gücü yoğunluğu düşüktür. Artan teknolojik gelişmeler ülkemizde kimya sektöründe iş istihdamını ne türlü etkilemektedir? Şimdi tabi bir şeyi üretirken iş gücünü azaltmak da, çoğaltmak da mümkündür. Yani, üretim yönteminizle alakalıdır. Bu, uyguladığınız teknolojiye de bağlı. 28

Dolayısıyla, yeni bir takım kimyasal madde üretimini az önce belirttiğim gibi 2600 tane üretirken çok daha fazlasını üretir hale gelirsek iş istihdamını artırıcı olacaktır. Yani belki bir iş yerinde bir üretim yapan bir yerde teknolojiyi geliştirerek iş gücünü azaltmak mümkün; ama yeni üretim tesislerinin kurulması yeni istihdam alanları yaratacaktır. Dolayısıyla bizim ülkemizde kimya sektörü eğer düşündüğümüz gibi yeni bir takım kimyasalları veya yeni bir takım ürünleri üretir hale gelen tarzda gelişirse, istihdamı artırıcı olacaktır diye düşünüyorum. Dolayısıyla, verilen teşviklerle ülkede üretilmeyeni üretebilmeye, getirilecek teşviklerle önümüzdeki yıllarda kimya sektöründe daralma değil genişleme olacak, hem istihdam açısından hem üretim açısından diye söyleyebiliriz. Ülkemizde Kimya Sektörü denilince plastik ve kauçuk ürünleri sektörü önemli bir yere sahiptir. Bunun nedeni nedir? Acaba geri dönüşümü kolay malzeme olduğu için mi? Yani, bu ihtiyaçtan doğan bir şeydir. Plastik ve kauçuk sektörüyle ilgili kullanılan malzemelerde son zamanlarda önemli ölçüde artışlar var dolaysıyla, hakikaten kimya sektörü içerisindeki paya, büyüklüğe bakıldığında, dediğiniz doğru. Ama bu bizim ülkemiz için bu durumdayken, önümüzdeki yıllarda da yine bu belki belli büyüme seyrini gösterirken başka alanlarda da ben yeni yatırımlarla birtakım büyümeler olacağını düşünüyorum. Dolayısıyla, şu andaki genel manzara plastik sektörünün hakikaten bayağı güçlü olduğunu söyleyebiliriz. Deterjan ve temizlik maddeleri sektöründe ham madde açısından dışa bağımlıyız. Ülkemizde bununla ilgili çalışmalar var mı? Şimdi, sadece temizlik ürünleri ve deterjanlarda dışa bağımlı değil, diğer sektörlerde de dışa bağımlıyız; ama tabi ki bir kozmetik sektörüne bakıldığı zaman 3000 tane kimyasal girdisi var. Bunun birçoğunu dışarıdan alıyoruz. Temizlik ürünleri ana kimyasal girdisi yüzey aktif maddelerdir. Yüzey aktif maddeler içerisinde anyon aktif madde olan LABSA dır. LABSA yı biz Lineer Alkil Benzen olarak üretiyoruz; ama Türkiye de Lineer Alkil Benzen üretilmiyor. Yani en büyük temizlik ürünlerinde paya sahip olan LAB ın dışa bağımlı olması önemli bir olay. Bizim mutlaka bunu veya bunun yerine ikame edebileceğimiz kimyasalı ülkede üretir hale gelmemiz lazım. Bu konuda çalışmalar var. Benimde yaptığım çalışma var, yani LABSA yerine kullanılabilecek bir anyonik yüzey aktif maddenin ülkede üretilebilir hale gelmesi. Bunu ben San-Tez haline de getirdim. Beyaz kâğıtla birlikte Sanayi Bakanlığı nda bu projeyi savunmaya çalışıyorum. Önümüzdeki yıllarda, eğer başarabilirsek yağ rafinasyon atığı olan sofstoktan yağ asidini elde edip onun metil esteri ve sülfolanmasıyla elde edilen bir anyon aktif maddeyi LABSA yerine daha çevreci olarak kullanmak mümkün. Biliyorsunuz gelişmiş ülkelerde çevreye olan duyarlılık daha fazla. O yüzden LAB ın ortaya çıkardığı bir takım olumsuz etkileri de ortaya çıkarmayacak, az önce belirttiğim ürünü ortaya çıkarmayı başarırsak hem çevre dostu olan bir kimyasalı ikame etmiş olacağız hem de LAB da dışarı bağımlılığı azaltmış olacağız. 29

Bunun gibi birçok deterjan ve temizlik ürünlerinde çalışmalar var ve ileri ki yıllarda bu sektörlerde madde alımında dışa bağımlılığı azaltmış olacağız. Amacımız dışa bağımlı olduğumuz kimyasalların ülkede üretilebilir hale gelmek. Belki bütün kimyasalları üretmek mümkün değil; ama hiç olmazsa katma değeri yüksek spesifik kimyasalları artık biz üretir hale gelmeliyiz, diye düşünüyorum. Benim bildiğim, kendi yaptığım, kimya bölümümüzde yapılan çalışmalardan rahatlıkla söyleyebilirim ki, önümüzdeki yıllarda kimyasal madde açısından dışa bağımlılıkta belli azalmalar ve kendimiz üretir hale gelmeler gerçekleşecektir. İlaç sanayisinde ülkemizde sektör sahip olduğu potansiyele rağmen Dünya parametrelerinde etkinliğini henüz kazanmış değil. TÜİK e göre bu oran %0.2. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz? İlaç sektörü, benim ilgili olduğum bir sektör değil; ama yine kimya ile ilgili olduğu için biliyorum. İlaç sektöründe ürün geliştirmek çok uzun süreç ve bunu çok güçlü firmalar yapıyor. Türkiye de ilaç sektöründe hakikaten güçlü firmalar da var; ama bildiğim kadarıyla bir takım aktif maddeleri alıp belli formülasyonlarda değişiklik yaparak sıvı veya katı tablet hale getiriyorlar. Onun kendine göre zorlukları farklı toplantılarda dile getirildiğinden biliyorum. O alanda söz sahibi olmak belki daha ilerleyen zamanlarda mümkün olacak. Kendi ortaya çıkarttığımız ilaçları görmek zaman alacak diye düşünüyorum. Çünkü zor bir sektör, bir ilaç kabul ettirmek çok zaman alıyor ve çok büyük paralara mal oluyor. 2012-2015 yıllarını kapsayan Türkiye Kimya Sektörü Strateji Belgesi nin genel amacı Yüksek katma değerli, çevreye ve insan sağlığına duyarlı süreç ve ürünlerde kimya sektöründe sürdürülebilir ve rekabetçi bir şekilde dış ticaret dengesini ülke lehine geliştirerek Dünya da söz sahibi bir konuma gelmek şeklinde belirlenmiştir. Bununla ilgili neler yapılıyor? Buna katılıyorum, böyle olması lazım. Bizim kimyasallar yani ucuz ve yığın kimyasallar üretmek yerine, katma değeri yüksek spesifik kimyasallar üretmek lazım. Bu konuda bildiğim kadarıyla değişik kurumların, İhracatçılar Birliği nin çalışmaları var, bende katılıyorum bu çalışmalara. Kimya Komitesinin İhracatçılar Birliği nin çalıştayları Kimya sektörünün gelişmesi için ne yapılması gerektiğiyle ilgili bir takım toplantılar gerçekleştiriyor. Bunların raporları ilgili bakanlıklara yani İktidara iletiliyor. Az önce ifade ettiğim gibi teşvikler, destekler, bu ilişkilerle ortaya çıkan bir takım olumlu sonuçlar görüyorum. Dolayısıyla, ilgili kurumların son zamanlarda bu doğrultuda hakikaten büyük bir gayret içerisinde olduğunu görmekten mutlu oluyorum. Dolayısıyla, ben hem bir akademisyen olarak hem bir vatandaş olarak bu tip çalışmalara destek vermeye çalışıyorum. Bu tip destekleri artırmak lazım ve bu şekilde devam ederse öyle zannediyorum ki, konulan hedefler ne kadar yakalanır bilemiyorum tabi; ama kimyasal madde ihracatında bu desteklerin devam etmesi durumunda 2023 te 50 milyar dolarlık konulan hedef çok büyük bir hedef değil yakalanabilir diye düşünüyorum. 30

Türkiye de bor madeni oldukça önemli bir yere sahiptir. Dünya rezervlerinin yaklaşık %73 ü Türkiye de bulunmaktadır. Peki Bor madeni üzerinde çalışmalar yapılıyor mu, bu çalışmalar nelerdir? Şimdi, Bor Enstitümüz var biliyorsunuz, ciddi çalışmalar yapıldığını takip ediyorum. ETİBOR un da kendi içerisinde çalışmaları var. Yani borun temizlik maddeleri kullanımı, borda yeni ürünler elde edilerek bunun kullanılabilirliği dolayısıyla bu konuda çalışmalar yapılıyor. Ama şu bir gerçek, elinizde bir kıymet potansiyel varsa ve bunu ticari ürün haline dönüştürmüyorsanız hiçbir kıymeti yok. Borun kıymetli ürünlerini üretir hale gelmemiz lazım. Bildiğim kadarıyla bor madenini çıkarıyoruz, bu haliyle de satıyoruz. Ne kadar ürün üretiyoruz bordan belli, çok fazla değil. Bir ara perborat üretiyorduk, borik asit, sodyum borat üretiyoruz. Bir enerji kaynağı üretimi, sodyum bor hidrür ile son derece önemli. Bu konuda Kimya Bölümü nden de bizim buradan da TÜBİTAK destekli proje yapıldı; ama sonucunu bitti mi bitmedi mi şu anda bilemiyorum. Ama mutlaka bu söylediğim gibi bir takım kıymetli ürünleri ülkede üretilir hale gelmesi lazım; ama üretimin hemen olması mümkün değil. Bir şey üretebilmek için bilgi birikimine ihtiyaç var. Her şeye rağmen Bor Enstitüsü, üniversitelerde borla ilgili yapılan çalışmaların belli bir süre sonra meyvesini göreceğiz kanaatindeyim. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? Ben teşekkür ediyorum. Türkiye de ve Dünya da aslında Kimya Sektörü önemlidir. Artık çevreye duyarlı kimyasallar ortaya koymak ve üretim yöntemlerini de ona göre ayarlamak lazım. Bunun için bizim ülkemizde Cumhuriyet Dönemi öncesinde de Kimya eğitimi var. İstanbul Üniversitesi nde Kimya ilmi 1930 lu yılların öncesinde de vardı; ama 1933 yılında İstanbul Üniversitesi kurulduğunda Kimya ilmine başlandı. Daha sonra da değişik üniversitelerde kimya lisans eğitimi var. Ancak bu eğitim sisteminin yine, yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyorum. Bütün bu söylediklerimizin olabilmesi için bizim üniversitelerde kimya öğretimiyle ilgili eğitimimiz yeniden gözden geçirilerek yetiştirdiğimiz, öğrencilerin ayakları üzerinde duran, Kimya yı bilen ve bir takım üretimleri yapabilecek cesareti olması lazım. Ama bunun olabilmesi için de bizim eğitim sistemini gözden geçirerek iyi kimyacıları nasıl yetiştirebiliriz, Dünya da kimya eğitiminin nasıl yapıldığını, inceleyerek ortaya koymamız gerekiyor. Böyle bir görevimizde var. Yani, Kimya bölümündeki öğrencilerimizin iyi yetiştirilmesi, bu söylediklerimizin Kimya Sektörü nün ülkede gelişmesinde önemli katkı koyacak. Ama şunu maalesef üzülerek görüyorum. Bizim öğrencilik yıllarımız, ben 1969 üniversite girişliyim, o zaman bizim sahip olduğumuz alt yapı, eğitim sistemi ve öğretim üyelerinin bize aktardıklarına bakıldığında bugün yaptığımız kimya eğitiminden daha güçlü. Oysa giderek güçlenmesi giderek, düzelmesi gerekirken maalesef gittikçe gevşeyen, bozulan, zayıflayan bir kimya eğitimi görüyorum. Mutlaka düzeltmemiz lazım.. Benim şu anda hem öğretim üyesi olarak hem Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı olarak bunun düzeltilmesi için projelerim var. Bizim üniversitemizde ve fakültemizde bir KİMYA VADİSİ oluşturmak idealim. Ne kastediyorum KİMYA VADİSİ nde: İşte bakıyorsunuz, Amerika da SİLİKON VADİSİ var. 31

İşte Standfort Üniversitesi Teknokent de oluşturmuş bunu. 1950 li yıllarda bir arsa tahsisi ile dev bir vadi haline gelmiş. Sanayicilerin ve bilim adamlarının bir arada barındığı, dev şirketlerin bulunduğu, bildiğim kadarıyla Google ların, Apple ların,magintoch ların yer aldığı bir bölge ve bir firmanın orada hayret edersiniz yıllık geliri 155 milyar dolar gibi söyleniyor, çok önemli rakamlar. İşte buna benzer tarzda eğer burada küçük de olsa bir KİMYA VADİSİ oluşturabilirsek güzel olur. KİMYA VADİSİ öğrencilerimizle ve öğretim üyelerimizle birlikte, sanayicinin ihtiyaç duyduğu kimyasalları nasıl üreteceğini gösteren pilot sistemlerden oluşmuş bir bölge. Biz orada hem işin teorik kısmını hem deneysel kısmını yaparak bu ülkede üretilmesi mümkün olan ham maddeleri göstermek ve nasıl üreteceği bilgisini de sanayiciye aktarmayı sağlayacak bir bilim şeklinde çalışan bir yapılanmanın kurulması gerektiğine inanıyorum. Bu doğrultuda da elimden geleni yapacağımı ifade etmek istiyorum. Röportaj yapılan kişi: Sayın Profesör Doktor Selahattin SERİN FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ DEKANI / ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ Kendisine Çok Teşekkürler edip saygılarımızı sunuyoruz. Röportajda emeği olan Sayın İsmail KANBAZ Bey e de çok teşekkürler. 32

Gökben KÖPRÜCÜ koprucugokben@gmail.com KIMYA MÜHENDISI (ögrenci) KÜRESEL ISINMA İstanbul Üniversitesi GEZEGENİMİZ BİZE NE ANLATMAK İSTİYOR? Eğer Colorado daki dev yangınların fotoğrafları veya klimanızın sebep olduğu elektrik faturanız hala sizi ikna etmeye yetmediyse, iklim değişikliği ile ilgili bazı sindirimi zor sayılara buyurun: 2012 nin Haziran ayında ABD de 3215 ayrı yüksek sıcaklık rekoru egale edildi. Haziran, kuzey yarım küre için kayıtlardaki en sıcak Mayıs ayının hemen ardından ve tüm gezegen için 20. yüzyıl ortalamasının aşıldığı birbirini takip eden 327. ay olarak kayda geçti, ki bunun şans olma ihtimali 3.7 x 1099, yani evrendeki tüm yıldızların toplam sayısının hayli üzerinde.[1] 33 Aslında bu durum, bugün yüzleştiğimiz bir gerçek de değil. Yüz yılı aşkın bir süredir bilinmekte. Bu saptama, ilk kez, İsveçli bilim adamı August Svante Arrhenius (1859-1927) tarafından 1906 da yapıldı. Arrhenius bir başka tahminde daha bulundu: Havadaki karbondioksit oranı ikiye katlanırsa Dünya nın ısısı 5 derece santigrat artar dedi. Bu, Dünya daki yaşamı imkansız hale getirebilecek bir artıştır. Gelgelelim Arrhenius, geçen yüzyılın başında bu savı ortaya atarken, bu artışın ancak birkaç yüzyılda meydana gelebileceğini düşünüyordu. Şimdi birçok bilim adamı Havadaki karbondioksit bu yüzyılın sonundan önce ikiye katlanır diyor. Arrhenius bunları söylediğinde, sözlerine inanan pek çıkmamıştı. Tıpkı, bugün küresel ısınmanın dünyayı insanlar için yaşanmaz hale getirebileceğine inananların sayısının pek de yüksek olmaması gibi. [2] Peki,nedir bu? Bu başlı başına gezegenimizi tehdit eden küresel ısınma gerçeğidir. Küresel ısınma tanımına, kısaca göz atalım. Küresel ısınma, başlıcası atmosfere salınan gazların neden olduğu düşünülen sera etkisinin sonucunda, dünya üzerinde yıl boyunca kara, deniz ve havada ölçülen ortalama sıcaklıklarda görülen artışa verilen isimdir. Dünya iklim sisteminde değişikliklere neden olan küresel ısınmanın etkileri en yüksek zirvelerden, okyanus derinliklerine, ekvatordan kutuplara kadar dünyanın her yerinde hissediliyor.[3]