OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI KAFEİN TÜKETİMİ VE ÖNERİLER

Benzer belgeler
OBEZİTENİN NEDENİ GELİŞİMİ VE ENERJİ DENGESİ

ESKİ ÇAĞLARDA OBEZİTE VE SANAT TARİHİ

OBEZİTEYİ ANLAMAK! AKŞAM GAZETESİ

ÇOCUKLARDA OBEZİTE VE ÖNLEMLER: AKŞAM GAZETESİ

OBEZİTEYİ ANLAMAK! FAZLA KİLO İLE OBEZİTE ARASINDAKİ FARK NEDİR?

SAĞLIKLI BESLENME VE ÖĞÜN KONTROLÜ - AKŞAM GAZETESİ

OBEZİTEYİ ANLAMAK! AKŞAM GAZETESİ

DOÇ. DR. HALİL COŞKUN SHOW TV ANA HABER / VOLKAN AKYILDIZ DOÇ. DR. HALİL COŞKUN SHOW TV ANA HABER / KELEBEK BİRİCİK

OBEZİTENİN NEDENİ GELİŞİMİ VE ENERJİ DENGESİ

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI PROTEİNLİ BESLENMENİN ÖNEMİ OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI GÜNLÜK KAÇ KALORİ ALMALIYIZ?

Kilomdan ben mi memnun değilim çevremde ki kişiler mi?psikolojik olarak yaşam şeklimi değiştirmeye hazır mıyım?

KÜRESEL OBEZİTE VE SONUÇLARI AKŞAM GAZETESİ

Nedenleri tablo halinde sıralayacak olursak: 1. Eksojen şişmanlık (mutad şişmanlık) (Bütün şişmanların %90'ı) - Kalıtsal faktörler:

OBEZİTE CERRAHİSİ NEDEN DESTEKLENMELİ? AKŞAM GAZETESİ

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ

KİMLERE MİDE BALONU UYGULAMASI YAPILAMAZ? OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI PROTEİN SHAKE GEREKLİLİĞİ

SAĞLIKLI BESLENME VE ÖĞÜN KONTROLÜ AKŞAM GAZETESİ

TÜRKİYE DE OBEZİTENİN GÖRÜLME SIKLIĞI: T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI VERİLERİ

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

OBEZİTEYE BAĞLI UYKU APNESİNE ÇÖZÜM CERRAHİ! AKŞAM GAZETESİ

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI KAFEİN TÜKETİMİ VE ÖNERİLER

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI 7 ÖNEMLİ BESLENME İPUCU

OBEZİTE CERRAHİSİ GEÇİREN KİŞİLERDE KİLO VERMEK BEYNİ İŞTE BÖYLE ETKİLİYOR!

GEBELİKTE YETERLİ ve DENGELİ BESLENME

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

DAVRANIŞSAL KİLO KONTROLÜ VE PSİKOLOJİK FAKTÖRLER - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

MERVE SAYIŞ TUĞBA ÇINAR SEVİM KORKUT MERVE ALTUN

Bireyin bedensel, ruhsal, zihinsel ve sosyal yönden tam bir iyilik ve uyum halidir. Sağlık nedir?

Düzenleyen :Burcu GÜLBAHAR Okul Rehber Öğretmeni

BARİATRİK CERRAHİ SONRASI DOKUZ ÖNEMLİ İPUCU

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

VÜCUT KOMPOSİZYONU VE EGZERSİZ PROGRAMLAMA

ALANYA BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA VE KONT.MD YETERLİ VE DOĞRU BESLENME KURALLARI

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

Gebelikte Beslenme Vitaminler

ÇOCUKLARDA BESLENME. Dr.Belkıs Kütük Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Liv Hospital Ankara

neden az yağlı az kolesterollü diyet?

Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME

Çocukluk Çağı Obezitesi

OBEZİTE CERRAHİSİ GEÇİREN KİŞİLERDE KİLO VERMEK BEYNİ İŞTE BÖYLE ETKİLİYOR!

EKMEKSİZ DİYET OLUR MU? ŞİŞMANLIĞIN TEK SUÇLUSU EKMEK Mİ? Dilara Koçak Beslenme ve Diyet Uzmanı 8 Mart

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE

OBEZİTE CERRAHİSİ NEDEN DESTEKLENMELİ? AKŞAM GAZETESİ

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.

OBEZİTE CERRAHİSİ VE RAMAZAN AYI ÖNERİLERİ

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

Sağlıklı besleniyoruz Sağlıkla büyüyoruz. Diyetisyen Serap Orak Tufan

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI HIZLI KİLO VERİMİNE KARŞI KADEMELİ KİLO KAYBI

AYAKTAN HASTA BESLENME ve DİYET DEĞERLENDİRME FORMU

ŞİKAYETİNİZ Mİ VAR??? Yemek sonrası şişkinlik hissediyorum... Yemeklerden sonra hazımsızlık hissediyorum...

KAFEİN. HAZIRLAYANLAR Harun ÇOBAN Murat ALTINKAYA Soner SARUHAN

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?

Emzirme dönemindeki beslenmeniz en az hamilelikte beslenmenize dikkat etmeniz kadar önemlidir.

Vücut yağ dokusunun aşırı artışı olarak tanımlanır. Ülkemizde okul çağındaki çocuk ve adolesanlarında obezite oranı % 6-15 dolaylarındadır.

OBEZİTE DİYABET VE METABOLİK HASTALIKLAR DAİRE BAŞKANLIĞI

DOÇ. DR. HALİL COŞKUN - KANALTÜRK ANA HABER - VBLOC UYGULAMASI

ÇOCUKLARIN AKADEMİK BAŞARILARINDA YETERLİ VE DENGELİ BESLENME İLE HAREKETLİ YAŞAMIN ÖNEMİ VE ESASLARI

DİYABET DİYETİ * Diabet diyeti, yeterli ve dengeli beslenme temeline dayanmaktadır. Size önerilen miktarlardaki yiyecekler günlük protein,

DİYABETTE BESLENME PRENSİPLERİ

1 gr yağ: 9 kilokalori, 1 gr protein ve karbonhidrat: 4 kilokalori, 1 gr alkol 7 kilokalori verir.

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA YENİDEN KİLO ALMANIN TEDAVİSİ

KALP DAMAR SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI RİSKLERİNDEN KORUNMA

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

Besin Gidaların Yararı ve Zararı

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK

KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA!

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

Günde kaç saat, haftada kaç gün egzersiz yapılmalı?

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri

GLİSEMİK İNDEKS (Gİ) NEDİR? AKŞAM GAZETESİ

PRENET LE KİLONUZU Kontrol Altına Alın!

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA GEBELİK VE SONUÇLARI

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR!

Serinlemek isterken kilo almayın!

Aynı zamanda eski ve yersiz bir takım inançlar da çocukların yemek alışkanlıklarını etkiler. Örneğin çocuklar çok fazla et ve yumurta yememelidir,

Bu olumsuzluklar nedeni "günümüzün en fazla zihinleri ve bedeni meşgul eden rahatsızlığı olan "OBEZİTE" meydana gelmektedir.

DİYETLE OBEZİTEYİ YENMEK MÜMKÜN MÜ?

Cinsiyet: Östrojenin yağ dokusunu artırıcı etkisi nedeniyle her vücut ağırlığı birimi için kadınlar erkeklerden daha fazla yağ içermektedir.

Obezite ve Sağlıklı Beslenme İL S A ĞLI K M Ü DÜ RLÜ ĞÜ O B E ZİT E B İRİM İ

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI GÜNLÜK KAÇ KALORİ ALMALIYIZ? OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR: BALAYI PERİYODU

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI

DENGELİ BESLENME NEDİR?

SAĞLIKLI BESLENME. AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Sağlıklı Yaşam Merkezi Dyt. Melda KANGALGİL

TİP 2 DİYABETİN TEDAVİSİNDE MİNİMAL İNVAZİV CERRAHİ

BARİATRİK CERRAHİ KARACİĞER HASARINI AZALTABİLİR Mİ?

Prof. Dr. Lale TOKGÖZOĞLU

VÜCUT KOMPOSİZYONU 1

SAĞLIKLI YAŞAM VE EGZERSĐZ. Prof. Dr. Erdal ZORBA

Transkript:

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI KAFEİN TÜKETİMİ VE ÖNERİLER Kafein, 60 dan fazla bitkide bulunan ve uyarıcı etkisi olan bir maddedir. En çok çayda, kakaoda ve kahvede bulunmaktadır. Kafein aynı zamanda içeceklere, protein tozlarında, diyet ürünlerine de eklenebiliyor. Vücutta geçici olarak kalp atımını hızlandırıp, tükenmişlik durumunda enerjik olamaya yardımcı olması nedeniyle tercih edilebiliyor. Kafeinin diüretik etkisinin olması aynı zamanda sıvı kayıplarının da olacağının bir göstergesi oluyor. Kafein, vücuttan ayrılırken susamışlık hissi verir ve burda asıl dikkat edilmesi gereken tabi ki yeterince sıvı almak olmalıdır. Kafeinin normal bir kişi tarafından günlük alınması gereken miktarı 300 miligramdır. Bu da yaklaşık olarak günlük 3-5 küçük fincan kahveye denk gelmektedir. Fakat obezite cerrahisi sonrasinda kafeinden özellikle kaçınmak gerekir. Her 240 ml lik kafenli içecek içtiğinizde, en az bir o kadar daha su içilmesi önerilmektedir. Dolayısıyla ameliyat sonrasında kafeinli içecek içenler, aynı zamanda sıvı almakta da zorluk çekiyorlarsa bu durum onlar için oldukça sıkıntılı bir süreci başlatacaktır. Ameliyattan sonraki ilk üç-altı aylık periyotda kafein kısıtlaması, hastalarımızın daha rahat bir dönem geçirmesi için oldukça önemlidir. Eğer fazla miktarda kafein tüketimi söz konusu olursa; 1. Kafeninin diüretik (idrar söktürücü) etkisinden dolayı, özellikle ameliyat sonrası erken dönemde dehidratasyon (vucudun sıvısız kalması) görülebilir 2. Kafein yemek borusu alt kas tonusunu gevşettiği için, reflü şikayetlerinde artma ve buna bağlı rahatsızlık hissinde artma söz konusu olabilir

Obezite cerrahisi öncesi eğer kafein tüketimiz gün içinde fazla ise, ameliyata hazırlık döneminde kafein tüketiminizi lütfen azaltınız. Bazı Yiyecek ve İçeceklerin Kafein Miktarları Yiyecek ve İçecekler Miktar Kafein (mg) Fitre Kahve 1 fincan 135-200 Espresso 1 fincan 100 Cappuccino 1 fincan 100 Türk Kahvesi 1 fincan 57 Kafeinsiz Kahve 1 fincan 5 Demleme Çay 1 SB 20-175 Hazir Çay 1 SB 30 İce Tea 1 kutu 330ml 70 Kola 1 kutu 330ml 30-56 Diyet Kola 1 kutu 330ml 38-45 Meyveli Gazoz 1 kutu 0 Çikolata 60 g 50 *SB: su bardagi = 200 ML. Eğer ameliyattan sonra kafein alışkanlığınızı azaltmada sorun yaşıyorsanız mutlaka Cerrahınız ve Bariatrik Diyetisyeniniz ile irtibata geçiniz. Böyle durumlarda decafe (kafeinsiz) kahve ve benzer ürünlerden kontrollü olarak kullanmanız sağlanabilir. Kafein kullanımınız ameliyat sonrasında sizin beslenme düzeniniz ve kontrollerinizdeki olası klinik durumunuza göre verilmesi gereken bir karardır ve kişiden kişiye göre değişim gösterebilmektedir.

Uzm. Dyt. Nazlı Acar BAŞARILI OLMAK İÇİN DİYETİNİZE SOSYAL MEDYAYI ORTAK EDİN! Obezite, bütün dünyada yarım milyardan daha fazla obez yetişkin ile, küresel bir sağlık krizi haline geldi. Obezite hastalığı, kardiovasküler hastalıklar ve diyabet gibi kronik hastalıklar riskini bütün dünyada hızla artırıyor. Çevrimiçi kilo yönetimi programları çok sayıda insana nasıl kilo vereceklerini anlatabilir. Oysa bu çevrimiçi toplulukların etkisi fazla bilinmiyor. Yeni bir araştırmaya göre, kilo vermeye çalışan kişilerin kendileri gibi benzer öyküyü yaşayan kişilerle daha fazla bağlantıları varsa, kilo vermekte daha başarılı oldukları belirtildi. Araştırmacılara göre bu bulgu; sosyal ağların obezite ile mücadeleye katkısının yadsınamaz olduğu yönünde. Çalışmada, bilim insanları uluslararası bir çevrimiçi kilo yönetimi programına katılan 22,400 kişiyi incelediler. Programa en az altı ay süreyle katılan ve çalışma süresince kilo verirken kaydettikleri aşamayı en az iki kere ilan eden yaklaşık 5,400 kişi üzerinde yoğunlaştılar. Araştırmacılar, kişinin kilo vermesiyle bağlantılıen önemli faktörün kişinin sosyal ağlara katılım seviyesi olduğunu anladılar. Altı aydan sonra, çevrimiçi toplulukta hiç arkadaşı

olmayan kişiler, vücut ağırlıklarında yüzde 4.1 azalma gördüler. Diğer yandan, iki ila dokuz arkadaştan oluşan gruplar vücut ağırlıklarında yüzde 5.2 azalma gördüler. Ağdaki yaklaşık 1500 üyeden meydana gelen ve en büyük gruplarda olan kişiler, vücut ağırlıklarında yüzde 6.8 azalma gördüler. Sosyal ağ ile derin bağlantıları olanlar sadece çok sayıda arkadaşı olmakla kalmayıp, her birinin arkadaşının da çok sayıda arkadaşı olan kişiler vücut ağırlıklarında yüzde 8.3 bir azalma yaşadılar. Tarragona İspanya daki Rovira i Virgili Üniversitesinde bilgisayımsal yöntemleri kullanarak sosyal sistemleri araştıran önde gelen bir araştırmacı yazar olan Julia Poncela- Casasnovas sosyal bağlılığın insanların ulaşmak istedikleri herhangi bir hedefle ilgili olması çok mantıklı diyor. Bir tür sosyal desteğiniz varsa, bu davranış değiştiren çabalardan herhangi birinin başarıya ulaşma şansını da arttırmaktadır. Bir süredir kişilerin bir araya geldikleri destek gruplarının ve müdahalelerin obezite sorununa yardımcı olduğu biliniyordu, ama bir çevrimiçi sistemin neler başarabildiği daha önce hiç kanıtlanmamıştı. Kilo kaybı ile ilgili mücadelenize sosyal medyayı ortak edip, çevrimiçi destek alarak ilerlemek yalnız olmadığınızı hissettirecek, moral ve motivasyonunuza direk katkıda bulunacak ve sizi başarıya daha sağlam adımlarla taşıyacaktır. Doç. Dr. Halil Coşkun OBEZİTENİN NEDENİ GELİŞİMİ VE

ENERJİ DENGESİ Basit olarak tanımlamak istenirse, obezite, enerji dengesinin bozulması sonucunda oluşmaktadır. Diyet, egzersiz ve genler enerji dengesini oluştururlar. Enerji alımının, tüketiminden fazla olduğu koşullarda enerji dengesi bozulmaktadır. Enerji Alımı; iştahı ve doymayı düzenleyen hipotalamik merkezler ile kontrol edilmektedir. Bu merkezler, çeşitli hormon, faktör, madde ve nörotransmittler ile etkilenmekte ve gıda alımı ya stimule olmakta ya da inhibe edilmektedir. Gıda alımını artıran peptitlerin bazıları, beta endorfin, galanin, somatostatin ve nöropeptidin hipotalamik NP-Y aracılığı ile gıda alımını etkilediği iddia edilmektedir. NP-Y iştahı arttırıp esmer yağ hücrelerinde termojenezi azaltmaktadır. Leptin, NP-Y sekresyonunu azaltarak iştahın azalmasına ve gıda alımının yani enerji alımının azalmasına yol açmaktadır. Leptin, beyaz adipoz hücrelerde sentezlenmekte, plazmada proteine bağlı olarak bulunmaktadır. Leptinin serum düzeyinin vücut kitle indeksi ile sıkı bir korelasyon gösterdiği belirlenmiştir. Hipotalamik merkezlerin, tümör, travma ve inflamatuvar lezyonlar ile etkilenmesi de hiperfaji ile enerji alınımının artmasına yol açmaktadır. Çeşitli fizyolojik uyaranlar da hiperfaji ile enerji dengesinin bozulmasına neden olmaktadır. Gıda ve içecekler ile alınan enerji kaynaklarından en fazla enerji veren yağlardır. Yağların enerjisi 9 kcal/g dır. Vücut ağırlığının her 10 kg fazlalığında 70.000 kcal fazla kalori depolanmaktadır. Eğer birey, günlük kalori alımını sürekli olarak 50-200 kcal artırırsa, 4-10 yıllık sürede 2-20 kg alabilmektedir. Hiperfaji ve özellikle yüksek yağ içerikli gıda alımı ile obezitenin oluşması kaçınılmazdır. Aşırı yağlı gıdalarla

beslenenler tokluk hissine kavuşmadan sürekli yeme arzusu içinde olmakta ve gereğinde fazla enerji almakta ve depolanmaktadır. Enerji Tüketimi; Enerji dengesinin ikinci kompanenti olan total tüketim 3 şekilde olmaktadır. Bazal metabolik hız Diyetle olan termojenez Fiziksel aktivite Sedanter erişkinlerde total enerji tüketiminin yakalaşık %60 ı bazal metabolik hız ile olmaktadır. Tüketimin %10 u termojenez ile %30 u ise fiziksel aktivite ile sağlanmaktadır. Bazal metabolik hız yağsız vücut kitlesi ile ilgilidir. Obezlerin hem yağ dokuları, hem de yağsız kitleleri artmıştır ve bu nedenle hemen daima bazal metabolik hızları yüksektir. Ağır bedensel aktivitesi olanlarda, total enerji tüketimi artmaktadır. Bu tüketimin %50 lik oranı egzersiz, fiziksel aktivite tüketimi şeklinde olmakta, diyet termojenezi %10 larda kalmakta bazal metabolik hız ise %40 larda olmaktadır. Çeşitli davranış değişiklikleri, fizyolojik, psikolojik, genetik, medikal, endokrin ve terapötik nedenler obezitenin oluşumunda etkili olmaktadırlar. Davranış Değişiklikleri; Yaşla beraber fizik aktivitenin azalması ve sedanter yaşam veya spor yapanların iş değişikliği, sosyal etkiler ile bu alışkanlıklarını bırakmaları, sürekli evde oturma ve televizyon seyretme eğilimleri yanında düzensiz gıda alınması, öğün aralarında atıştırmalar, sık sık enerjiden zengin gıda ve içeceklerin tüketilmesi özellikle yağ içeriği zengin gıdalar ve alkol alınması gibi değişiklikleri, sonunda obeziteye neden olmaktadır. Fizyolojik; olarak gebelikte prenatal dönemde, 5-7 yaşları ile

adolesan döneminde, erken erişkinlikte ve menopozda kilo alma eğilimi olmaktadır. Psikolojik Faktörler; de obezitenin nedenlerindendir. Özellikle batı toplumlarında çok görülmektedir. Emosyonel stres, depresyon ve mantal hastalıklar ile obezitenin ilişkisi bilinmektedir. Çünkü bu hallerde davranış bozuklukları yeme alışkanlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Endokrin Hastalıklardan; Hipotiroidizm, Cushing Sendromu, Tip 2 Diabet, Hipotalamik Tümörler ve bazı ender genetik sendromlar da obezite nedenlerindendir. Terapötik; olarak kullanılan bazı ilaçlar da obeziteye neden olabilmektedir. Bunlar, trisiklik antidepresanlar, sulfonilüreler, steroid kontraseptifler, kortikosteroidler ve epilepside kullanılan valproatdır. Sigaranın; bırakılması da gerek metabolik hızın azalması, gerekse fazla gıda alma eğilimi ile obeziteye neden olabilmektedir. Bütün belirtilerin dışında şüphesiz obezitenin önemli bir nedeni de ailevi yatkınlık dır. Obezitenin oluşumunda genetik yatkınlığın %25-70 dolayında olduğu tahmin edilmektedir. KAYNAK: Ulusal Obezite Rehberi SAĞLIKLI BESLENME VE ÖĞÜN KONTROLÜ AKŞAM GAZETESİ Sık diyet yapan ya da beslenmesine dikkat eden herkesin artık bildiği gibi sık ve az yemek, günde üç ana, üç ara öğün almak,

kahvaltıyı atlamamak gibi ana kurallar sağlıklı beslenmenin en önemli adımlarıdır. Peki ya tüm bunlaı yaptığınız halde kilo kontrolünüzü sağlayamayıp, sık acıkmanız neden olabilir? Öncelikle öğünlerinizin zamanlamasına dikkat etmek, metabolizma hızınız ve günlük kalori dengeniz için en önemli noktadır. Çoğu uzmanın önemle belirttiği gibi, kahvaltı öğünlerin kralıdır. Kahvaltıyı geçiştirmek veya kalitesiz karbonhidratlarla kahvaltı yapmak hem erken acıkmanıza, hem de ihtiyacınız olan günük proteini alamamanıza yol açacaktır. Dengeli protein ve kalsiyum tabağınız tüm öğünler için ancak özellikle kahvaltınız için olmazsa olmazınız sayılır. Protein ve kalsiyum demek illa ki kibrit kutusu kadar peynir ve haşlanmış yumurta demek değildir. Bu noktada yaratıcılığınız sınırsızdır. Örneğin yulaflı/peynirli az yağlı bir omlet, size tost yemekten çok daha fazla enerji verecek, protein-kalsiyum dengenizi sağlayacak ve geç acıkmanızı sağlayacaktır. ARA ÖĞÜNLERİ ATLAMAYIN Ara öğünlerinizde ise imkanınız varsa mevsim meyveleri/yoğurt/yulaf/kepekli gevrek tüketmeniz hem vücudunuzun şeker isteğini bastıracak, hem de vitamin ve kalsiyum almanızı sağlayacaktır. Öğlen yemeğiniz akşam yemeğinize oranla daha zengin ve doyurucu olmalı ve yine protein kalsiyum dengesi tam olmalıdır. Örneğin balık/salata, tavuk/salata, et/salata ve yanında tam tahıllı bir dilim ekmek ideal bir öğlen ya da akşam öğünüdür. Kremalı veya mayonezli sosların yerine yoğurtlu soslarla öğünüzü zenginleştirebilirsiniz. Bunun yanında pişirme alışkanlıklarınızı da kızartmadan ızgara ya da buharda pişirmeye doğru kaydırarak daha sağlıklı bir öğün almış olursunuz. Akşam yemeğinden sonraki ara öğününüz tercihen en hafif ara öğün olmalıdır. Süt/yoğurt/ayran/kefir gibi hem kalsiyum değeri yüksek hem de metabolizma hızlandırıcı takviyeler

sabaha dek vücudunuzu yormadan size gerekli enerji dengesini sağlayacaktır. Sonuç olarak; sağlıklı ve dengeli bir öğün sistemi demek, sanıldığı gibi birçok besinden, tatlıdan veya soslardan mahrum olmak değil, yaratıcılığınızı kullanarak bunları daha sağlıklı alternatiflerle değiştirme özgürlüğüdür. Unutmayın, dengeli beslenmek mahrumiyet değil, sağlıklı alternatifleri tercih etmek demektir. Doç. Dr. Halil Coşkun 14/05/2015 Akşam Gazetesi makalesidir. http://www.aksam.com.tr/saglik/saglikli-beslenme-ve-ogun-kontr olu/haber-405377 OBEZİTEYİ ANLAMAK! AKŞAM GAZETESİ Obezite aşırı vücut yağı ile nitelendirilen bir hastalıktır ancak obezite tarafından etkilenen kişiler, genellikle diyet ile kontrol edilmesi zor olan davranışsal, genetik ve çevresel faktörlerden de etkilenirler. Elbette obezite yaşam kalitenizi etkileyebilecek ve yaşam sürenizi azaltabilecek olan bazı hastalıklar ve diğer sağlıkla ilgili sorunların ortaya çıkma ihtimalini de artırır. Obez kişiler sağlık risklerinin de ötesinde engellerle karşılaşırlar. Duygusal acılar obezitenin en acı veren yönlerinden biridir. Toplum sık sık fiziksel görünümün önemini vurgulamaktadır. Sonuç olarak obeziteden etkilenen kişiler, sık sık iş piyasasında, okulda ve sosyal ortamlarda ön yargı veya ayrımcılıkla karşılaşırlar.

Obezite ile ilişkilendirilen olumsuz etiket yüzünden, obez çalışanlara iş arkadaşları ve işverenler genellikle yetersiz, daha tembel ve öz disiplini olmayan kişiler olarak bakarlar. Genellikle olumsuz davranışlar, obeziteden etkilenen çalışanların maaşlarını, terfilerini ve iş konumlarını da olumsuz etkiler. İş bulmak da çok zor bir şey olabilir. Araştırmalar obeziteden etkilenen kişilerin, daha zayıf başvuru sahiplerine kıyasla, tamamen aynı niteliklere sahip olmalarına rağmen işe alınma olasılıklarının daha düşük olduğunu göstermiştir. Mahkemelerde, kiloları yüzünden, görevlerini yapmaya yeterli oldukları halde işten çıkartılan çalışanların açtıkları davalarda artık görülmüştür. Eğitim ortamında da ayrımcı durum ihtimali vardır. Çocukluğunda obez olan çocuklar, kendi yaşıtlarından rahatsız edilme, taciz, alay ve reddedilmeden öğretmenlerinin ön yargılı davranışlarına kadar çok sayıda engelle karşılaşırlar. Genç yaşta çocuklar obezitenin olumsuz etkilerine maruz kalırlar. Çocuklarında çocukluk obezitesinden etkilenen çocuklar bazen mutsuz, tembel, acımasız ve çok arkadaşı olmayan çocuklar olarak nitelendirilirler. Obeziteden etkilenen hastalar hakkındaki olumsuz davranışlar sağlık hizmetleri ortamında da mevcuttur. Bu hastalar genellikle sağlık hizmeti almaya çekinir, önemli önleyici sağlık hizmeti almayı erteleme eğilimindedir ve doktor randevularını daha sık ertelerler. Tıbbi hizmetleri ertelemek, diyabet veya kardiyovasküler hastalıklar gibi eşzamanlı hastalıkların teşhis veya tedavisini de ertelerken, bu hastalıklar fiziksel olarak daha da zarar verici hale gelebilir. Doç.Dr.Halil Coşkun 02 Nisan 2015 AKŞAM Gazetesi makalesidir. http://www.aksam.com.tr/saglik/obeziteyi-anlamak/haber-394779

DİYETLE OBEZİTEYİ YENMEK MÜMKÜN MÜ? Yeni bir araştırmaya göre çoğu kişi genetik yapısı yüzünden obez veya aşırı şişmanlık ile mücadele etmektedir. Okula giden çocuklarda obezite son yıllarda giderek artış gösterirken, Centers for Disease Control (CDC) ABD de %33 ten fazla yetişkinin obez olduğunu bildirmektedir. Bu araştırmada yer alan bilim adamları, aşırı kilolu veya obez olan birinin sağlıklı vücut kitle indeksine dönmesinin gerçekten çok zor olduğunu, fazla miktarda kilo kaybetse dahi, uzun süreli koruma ihtimalinin düşük olduğunu bildiriyorlar. Başka bir deyişle, aşırı şişman bir kişi az kalorili, besin değeri yüksek bir diyetten oluşan bir yaşam tarzını benimsemeye karar verirse, vücut derhal kalori kullanımını en aza indirerek ve aynı zamanda açlığı artıran hormonları aktive ederek yeni bir aşamaya geçmekte ve böylece insanın yağ depolama kapasitesini artırarak beyni aşırı tüketmeye yönlendirmektedir. Başka bir deyişle, vücuda giren yiyecek aniden kesildiği zaman, vücut aç kaldığını düşünmeye başlar ve daha az kalori yakarak yağ depolamaya çabalar. Kıtlık sendromu da denilen bu durum diyet esnasında beynin yapısını değiştirir, kalorisi yüksek yiyecekleri istemeye başlar. Lancet Diabetes & Endocrinology dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, kilo verme programıyla ilk aylarda kilo veren hastaların daha sonra %80 ila %95 ihtimalle bu kiloları tekrar geri aldıklarını belirtiyor. New York Mount Sina i Icahn Tıp Fakültesi Pediatri ve Psikiyatri Bölümü nden Doç. Dr.

Christopher Ochner şunları söylüyor; Yaşam tarzında yapılan değişimler, aşırı kilolu insanlarda kalıcı kilo vermeyi de beraberinde getirmesine rağmen, tekrarlanan obezitesi olan kişilerde vücut ağırlığı biyolojik olarak adeta damgalanmış ve korunmaktadır. Araştırmacılar, vücudun diyete gösterdiği biyolojik tepkilerin sadece diyet ve egzersize dayanmadan ele alınarak tedavi edilmesi gerektiğinin altını çizmektedir. Dr. Ochner bu durumu şöyle açıklıyor: Yaşam tarzı değişiklikleri hiç kuşkusuz kalıcı kilo verme için gerekli bir koşul olsa da, aynı zamanda doktorlar hastalarını obez olmaktan korumalı ve aşırı kilonun ilk işaretlerini görür görmez önlem almaya zorlamalıdırlar. Hiçbir durumda kişinin obez olmasını beklememelidirler. Vücudun şişmanlık ile ilgili kehanetini siz bir kez yerine getirirseniz, asla o şişmanlıktan kurtulamayız. Doç.Dr.Halil Coşkun twitter.com/drhalilcoskun 26/02/2015 AKŞAM Gazetesi makalesidir. http://www.aksam.com.tr/saglik/diyetle-obeziteyi-yenmek-mumkun -mu/haber-385049