2010 TOBB SEKTÖREL HABER BÜLTENİ Türkiye Hayvancılık Meclisi 03.11.2010
03 Kasım 2010 Çarşamba HAYVANCILIK SEKTÖRÜ HABER BÜLTENİ BEYAZ ETTE SEZONUN EN DÜŞÜK FİYATLARI (HÜRRİYET ANKARA) BEYBİLİÇ Genel Müdürü Dr. Sait Koca, beyaz et fiyatlarının zararına fiyatlara kadar düştüğünü söyledi. Koca, beyaz et fiyatının sezon olarak en düşük seviyesinde seyrettiğini ifade ederek, "Beyaz et fiyatlarına kurban bayramının çok fazla etkisi olmayacak. Et zaten taban fiyatlara, zararına fiyatlara düştü. Bu zaten mevsimsel olarak bu şekilde oluyor. Piknik sezonunun bitmesi, okulların açılması, odun kömür ve yakıt masraflarının başlamasıyla tüketicide bir alım düşüklüğü yaşanıyor. Vatandaş bütçede bu konudan dolayı bazı kısıntılara gitmek zorunda kalıyor. "Bunlardan nasibini alanlardan birisi de beyaz et oluyor" dedi. EBK: DİYANET İTHAL HAYVAN KURBAN OLABİLİR DEDİ (VATAN) ET ve Balık Kurumu (EBK), kurumun ithal ettiği ülkelerde, erkek hayvanların yüzde 90'inin doğduktan 1-2 ay sonra kastre edildiğini belirterek, "Diyanet İşleri Başkanlığı, bu hayvanların kurban olarak kesilmesinde bir sakınca olmadığı yolunda görüş bildirdi. Bu hayvanların kurban olarak kesilmesinde bir sakınca yok" dedi. Ulubaş, "İthal etmeden önce bu konuda Diyanet yetkilileri ile görüştük ve iğdiş edilmiş hayvanların kurban olup olmayacağım sorduk. Hiç bir sorunun olmadığım, Türkiye'deki bütün ilmihal kitaplarında kurbanlık kısmına bakıldığında, bununla ilgili fetvanın olduğunu, getirilip kurbanlık olarak satılabileceğini belirttiler" diye konuştu. BESİCİLERE TEŞVİK FIRSATI (YENİ ASYA) MUŞ Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şihmus Sinecem, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansının ikinci teklif çağrısından yararlanılması için Muşlu çiftçilere çağrıda bulundu. Sinecem, Tarım ve Hayvancılık şehri olan Muş'ta çiftçilere seslenerek, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) tarafından hayvancılık alanında yapılan proje teklif çağrısının iyi değerlendirilmesini istedi. Başkan Sinecem, başlıca geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan Muş'ta çiftçilerin daha fazla kazanç elde etmelerinin en büyük arzuları olduğunu dile getirerek, Çiftçinin kazanması ve maddi sorunlarını aşmasının şehrin kalkınması ve ekonomik özgürlüğünü yakalaması anlamına geldiğini vurguladı. MTSO Başkanı Sinecem açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Gelişen ve globalleşen dünya düzenine ayak uydurmak için teknolojinin de nimetlerinden faydalanmamız gerekir. Geçmişten kalan yöntem ve kurallar ile tarım ve hayvancılık yapmak artık mümkün değildir. Hayvancılığı da tarımı da Avrupa standartlarına göre yapmalıyız. Alışılmışın dışına çıkmalıyız. İlkel yöntemlerle [2]
hayvancılık yapmayı, tarımla uğraşmayı bir kenara bırakmalıyız. Makine ve teçhizatlar sayesinde iş gücü kaybı artık önlenebiliyor. Eskiden çiftçi tarlasını öküzlerle sürüyordu. Ama bugün çiftçilerimiz traktörlerle tarlalarını ekip, biçiyor. Hayvancılıkta aynı şekildeydi. Yerel yönetimler ve hükümet politikası ile tarıma da hayvancılığa büyük destekler veriliyor, olanaklar sunuluyor. DAKA'nın son teklif çağrısında da en büyük payın hayvancılığa verildiği malûmunuzdur. Biz istiyoruz ki, Muşlu çiftçiler bu avantajı kullanarak DAKA'nın sunduğu imkânlardan daha fazla yararlansın. Bunun da yolu mantıklı ve etkili proje yapmaktan geçer." Bir zamanlar hayvancılığın ana merkezi olan Muş'ta bugün kurbanlık hayvan bile bulmakta insanların güçlük çektiğini aktaran Sinecam, "Etin kilosu almış başını gidiyor. Bir koyunun fiyatı 500 ila 800 bin TL arasında değişiyor. Şimdi çiftçiye sorarsak, kazanmadığını hatta zarar ettiğini söyleyecek" dedi. Ziraat Bankasının çiftçilere sunduğu fırsatların yabana atılmayacak cinsten olduğunu dile getiren Sinecem, 7 yıl süre ile faizsiz olarak sunulan desteğin hayvancılıkla ilgilenen çiftçiler tarafından dikkate alınması gerektiğini ifade etti. ODA VE BORSALAR ANKARA DAN DESTEK İSTEDİ (DÜNYA) 6. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şûrası, dün Ankara da yapıldı. Şûraya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen bölümde konsey başkanları hükümetten isteklerini Erdoğan a ilettiler. Buna göre denizciler, [3] 03 Kasım 2010 Çarşamba kredi ve teminat olanaklarının artırılmasını, sanayi odaları elektrik fatura payının kaldırılmasını talep etti. Ticaret borsaları, kalkınma ajanslarının yönetiminde bulunmak istediklerini söylerken, ticaret odaları mecliste bekleyen Türk Ticaret Kanunu ile Borçlar Kanunu Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun bir an öne talep etti. Sanayi ve ticaret odaları da "Perakende Yasası nın çıkarılması yönündeki isteklerini iletti. TOBB şurasından reform talebi geldi 6. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası, Başbakan Erdoğan ile TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'nun karşılıklı taleplerine sahne oldu. Hükümetin açılım politikaları ile terörle mücadelede yalnız kaldığını savunan Erdoğan, bütün kesimlerin işbirliği yapmasını istedi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da yeni bir reform dönemine girilmesi gerektiğini belirterek, sorunlu alanları sıraladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TOBB tarafından düzenlenen 6. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası'nın açılışında yaptığı konuşmada, sorunların çözümünün güven ve istikrar ortamına bağlı olduğunu, bunun için de Hükümetin açılım politikaları ile terörle yürüttüğü mücadelede yalnız kaldığını söyledi. Erdoğan, herkesi özeleştiri yapmaya çağırarak toplumsal barışın sağlanmasında ve terörle mücadelede bütün kesimlerin işbirliği yapması gerektiğini belirtti. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da konuşmasında yeni bir reform dönemine girilmesi gerektiğini belirterek, kur seviyesi, ihracat harçları,
mesleki eğitim, kurumsal yapılanma ve kayıt dışılığın önlenmesi ile perakende sektörünün yapılandırılmasını sorun alanları olarak sıraladı. TOBB 6. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'ün katılımıyla yapıldı. Toplantıda, TOBB bünyesindeki konseyler ile 7 bölge ile İstanbul, İzmir ve Ankara'nın ekonomik ve sosyal duruma ilişkin sunuşlar yapıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sağlanan ekonomik büyümenin ve küresel krizden çıkışın ardından gelecek dönemde işsizlik başta olmak üzere sorunların çözümü konusunda yoğun bir döneme girileceğini kaydetti. Seçimler haziranın ikinci haftasında Seçimlerin haziran ayının ikinci haftasında yapılacağını açıklayan Erdoğan, hükümetin seçim ekonomisi uygulamayacağı sözünü tekrarladı. İşsiz olsun da üniversiteli olsun Türkiye'nin enflasyonu tek hanelere düşürmeyi başarmasının ardından daha da istikrarlı bir seviyeye indirmek için programına devam edeceğini kaydeden Erdoğan, işsizlik seviyesinin ise devraldıkları döneme gerilediğini, daha da düşürmek mesleki eğitim ağırlıklı bir yapıyı düşündüklerini vurguladı. Kendi dönemlerinde 78 yeni üniversite açılmasının gelecek dönemde yararlarının görüleceğini söyleyen Erdoğan, genç işsizliği sorununa da değinerek, "Bu üniversitelerin sorunları var. Evet ama bir çok insan bu üniversitelerden yararlanacak. Mezun olunca iş bulamıyor deniliyor. ABD'de, [4] 03 Kasım 2010 Çarşamba Avrupa'da üniversiteli işsiz yok mu?... İşsiz olsun da üniversiteli olsun. Zaman içinde o insanın sorunları çözülecek, iş bulacaktır" diye konuştu. Erdoğan, muhalefetin zaman zaman kendisini YÖK ü kaldırma sözünü tutmamakla suçladığını belirterek, "Ben YÖK'ü kaldıracağım demedim. Hiçbir kayıt altında bunu göremezsiniz. Ama reforme edilmesi gerektiğini söyledim. Bir önceki ana muhalefet lideri ile de görüştüğümde (bu bir rejim sorunudur) dedi. Seçimlerden sonra yeni Anayasa döneminde YÖK'ün reforme edilmesi için açığız, bu konuda görüşmeye hazırız" diye konuştu. "Terörle mücadelede yalnız kaldık" Başbakan Erdoğan konuşmasında, iş dünyasına yönelik olarak net biçimde açılım politikası ve terörle mücadelede destek istediğini de vurguladı. "Bu sorunların çözümü en fazla iş dünyası yarar sağlayacak" diyen Erdoğan, güven ve istikrarın sorunların çözümünün anahtarı olduğunu kaydederek, Erdoğan, bu amaçla başlattıkları açılım politikası ile terörle mücadelede yalnız kaldıklarını, iş dünyası, sivil toplum örgütlerinin yeterince destek vermediğini söyledi. "Bekle gör politikası izlendi. Tek başımıza kaldık. Milli birlik ve kardeşlik politikamızı uygularken, başarılı olursa destekleriz, başarısız olursa hiç bakmayız diyerek geride durdular. Herkes bu noktada özeleştiri yapmak zorunda" dedi. Erdoğan, "İdeal demokrasi dürüst muhalefetle olur. Her şeye affedersiniz (tu kaka) diyerek muhalefet oy alamaz" diye konuştu. Terörle mücadelede de muhalefet ve sivil toplum örgütlerinin yeterince arkalarında durmadıklarını ileri süren Erdoğan, terör örgütünün de
bölgeye yapılan yatırımları sabote etmeye çalıştığını kaydetti. Erdoğan, "Çünkü örgüt bunu istismar ediyordu. (Devletsize ne hastane, ne yol, ne okul yapıyor) diyorlardı. Şimdi devlet, hastane de yapıyor, okul da yapıyor, yol da yapıyor... Bunlar örgütün işine gelmiyor" diye konuştu. Erdoğan, Hakkari'ye yapılan hastanelerin açılış törenine halk katılımın örgüt tehdidiyle engellenmesini buna örnek gösterdi. Kamu alacaklarına stok affı de eklenmeli TOBB Başkanı Rifat Hisarclıklıoğlu ise konuşmasında hükümetin başta gecikme ve tecil faizleri indirimi olmak üzere son dönem hayata geçirdiği düzenlemeler için teşekkür etti. TOBB olarak yılsonu büyüme hızını 7,5 olarak tahmin ettiklerini kaydeden Hisarcıklıoğlu, gelecek üç yıllık program dönemi için belirlenen yüzde 5'lik büyümenin de Türkiye'nin potansiyel büyümesinin altında olduğunu, işsizlik sorununa çözüm olamayacağını kaydetti. "Türkiye'nin büyümesinin bereketini bütün topluma yaymalıyız" diyen Hisarcıklıoğlu, bunu için yeni bir yapısal reform dönemine girilmesi gerektiğinin altını çizdi. Kısa vadede Hükümetten, ihracat üzerindeki harçların dünya ortalamasının altına çekilmesini, kamu alacakları ödeme kolaylığı taslağına stok affı ile matrah artışı düzenlemesinin dahil edilmesini isteyen Hisarcıklıoğlu, ödeme kolaylığı düzenlemesinde vergisini düzgün ödeyenler için 5 puanlık sosyal güvenlik prim indirimi benzeri bir modelle indirim yapılması gerektiğini kaydetti. Türkiye'nin orta vadede yapısal düzenlemelere yönelik atması gereken adımlara ilişkin de bir [5] 03 Kasım 2010 Çarşamba önceliklendirme yapan Hisarcıklıoğlu, bu çerçevede, kur seviyesi, istihdam yükleri, ihracat işlemlerindeki harçlar, mesleki eğitim, kurumsal yapı-kayıt dışılığın önlenmesi ile perakende sektörünün KOBİ'leri koruyacak şekilde yeniden yapılandırılmasını sorun alanları olarak sıraladı. Hisarcıklıoğlu, perakende sektörüne ilişkin olarak "500 milyar dolarlık böyle bir sektörün KOBİ'leri ezecek biçimde olması yanlıştır. Rekabet yapacak şekilde düzenlenmelidir. Bunun yapılmaması Türkiye'nin sermaye birikim şeklini de bozacaktır" diye konuştu. TOBB Başkam Hisarcıklıoğlu, iş dünyası olarak başta Türk Ticaret Kanunu olmak üzere yapısal nitelikli kanunların TBMM'den hızla kabulü için Tüzük değişikliği beklediklerini, muhalefetin de bu konularda uzlaşma içine girmesini umduklarını vurguladı. Deniz Ticaret Odası Konseyi Sözcüsü Metin Kalkavan 1. Denizcilik sektörünün isletme sermayesi yetersizliğini karşılamak üzere kredi, kredi yapılandırma ve teminat imkanları artırılmalı. Bu amaçla, Eximbank'ın yanı sıra diğer finans kurumları da devreye sokulmalı. 2. Kredibilitesi yüksek, belirli kontratlara dayalı gemi inşa yatırımlarının sürdürülebilmesi için rotatif kredilere ilişkin geri ödemelerde refinansman imkanları belirlenmeli. 3. Kriz nedeni ile yarım kalmış gemilerin teşvik belgesi müddetlerinin 1+1 yıl daha uzatılması sağlanmalı. Yatırım teşvik belgesi ile yüzde 10 veya üzeri oranında
03 Kasım 2010 Çarşamba yapılmış olan yatırımlardan vazgeçilebilmesi ve teşvik belgesinin kapatılabilmesine imkân sağlanmalı. 4. Gemi inşa sanayine önceleri olduğu gibi ihraç edilmek üzere inşa edilen gemilere teşvik belgesi verilmeli veya maliyeti düşürmek üzere gerekli destek sağlanmalı. 5. Geçmişte kullanılan ve teşvik veren makamlarca tamamlandığı görülerek teşvik kapaması yapılan işlemlere ilişkin teşvik belgelen yatırım olarak kabul edilerek uygulanan cezalı KDV, gelir vergisi ve kurumlar vergisi tarhiyat işlemleri uygulamasına son verilmeli. 6. Devam eden yatırımlarla planlanmış, ancak mevcut olumsuzluklar nedeni ile başlanmamış yatırımlarda yatırım suresince kıra alınarak yatırım maliyetinin artmasına sebebiyet veren uygulamaya son verilmeli. Kıra ödemeleri, yatırım kullanılmaya başlayınca alınmalı. 7. Liman dolgu ve iskele alanları "bina veya sanayi ve ticaret tesisleri" kapsamında değerlendiriliyor. Mevcut tutarlar, yatırımcılara büyük maddi yük getirmekte, dolayısıyla yatırımlardan vazgeçmelerine neden olmaktadır. 8. Türkiye'nin AB'ye uyum surecinde koster filosunda diğer ülke gemileri ile rekabet gücü kalmayacak. Türk koster filosu, gerekli destekler verilerek yenilenmeli. 9. İzmir Limanı ıslah edilmeli, düzeltilmeli, planlanan sahalar acilen yapılmalı, betonlanmalı ve tamamlanmalı. 10. Balıkçılık konusu, yurdumuzda avcılık balıkçılığını da içine alacak şekilde desteklenmeli. 11. Aliağa Sokum Yeri nin bir kısmı veya Horoz Gediği gibi yörelerdeki bir yerin uygunluğu Denizcilik Müsteşarlığınca tamamlandıktan sonra söz konusu yer özel sektöre tersane yapılmak üzere ihale edilmeli. 12. Denizcilik Müsteşarlığı nca 2006'da yapılan Kabotaj Taşımacılığı Saha Etüt Çalışması Projesi yürürlüğe konulmalı. Sanayi Odası Konseyi Sözcüsü Müjdat Keçeci 1. Anayasal bir kurum haline gelen Ekonomik Sosyal Konsey biran önce işlevsel hale gelmeli. Özel sektörün rekabet gücünü yükseltmek için kurulan Sanayinin Rekabet Gücünün Geliştirilmesi Özel İhtisas Komisyonu nun yeniden aktif hale gelmesi sağlanmalı. 2. Kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması, ıs dünyasına soluk aldıracak, rekabet gücümüzü artıracak. Bir yanda kolaylık sağlanırken, diğer yanda vergisini düzenli ve zamanında ödeyen firma sahiplerini ödüllendirecek bir mekanizma hayata geçirilmelidir. 3. Elektrik faturalarının içinde hala TRT payı bulunuyor. Sanayicinin TRT'ye yaptığı ödemeler kaldırılmalı. 4. Kaynak Kullanım Destekleme Fonu'nun yatırımlar ve ara malı ithalatında sıfırlanmasını talep ediyoruz. [6]
5. Kamuda yerli malı kullanımı özendirilmeli. 6. Yeni Türk Ticaret Kanunun ve Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesi gerekiyor. 7. Mesleki eğitim yeniden yapılandırılmalı. Mesleki eğitim konusunda sanayicilerle beraber çalışılmalı. 8. Sanayi kümelen için yeterli maddi destek sağlanmıyor ve kümelerinin tüzel kişilikleri bulunmuyor. Sanayi kümelerinin daha iyi örgütlenmesi ve verimli çalışabilmesi için OSB benzen bir tüzel kişilik kazanması gerekli. 9. Kalkınma ajansları, öncelikle bağlı bulundukları bölgenin sanayi, tarım, ticaret ve hizmetler sektörü envanterlerini çıkarmalı ve tüm çalışmalarını bu envantere dayanarak gerçekleştirmelidirler. 10. Eximbank imkanlarının, özellikle yeni ıs yapmaya başladığımız ülkelere yönelik olarak genişletilmeli. Alıcı sigortası sisteminin geliştirilmesi, yem pazarlara yönelik ihracat desteklerinin artırılması son derece önemli. 11. Ar-Ge merkezlerinin teşvikten yararlanılması için getirilmiş olan elli personel istihdam şartı kaldırılmalı. 12. Leasing işlemlerinin KDV oranı eskiden olduğu gibi yüzde 1 düzeyine çekilebilir. Ticaret Borsası Konseyi Sözcüsü Ali Candır 1. Kalkınma ajanslarının bölgesel kalkınma projelen arasında en çok, tarım ve tarıma dayalı sanayi konusunda yatırımlar [7] 03 Kasım 2010 Çarşamba bulunuyor. Ticaret borsalarının da kalkınma ajanslarının yönetiminde temsil edilmesi sağlanmalı. 2. Ayçiçeği ve diğer yağlı tohumlarda destekleme uygulaması çerçevesinde borsa tescili aranması, kayıt dışını ve haksız ödemeleri en aza indirdi. Bu uygulamanın diğer ürünlere de yayılması tarımda kayıt dışı sorununu ve haksız destekleme ödemelerini sonlandıracaktır. 3. Tarım ürünleri lisanslı depoculuğu sistemi ciddi bir teknoloji ve laboratuar yatırımı gerektirdiğinden, lisanslı depo işleticilerine belirli bir donem hazine desteği sağlanmalı ve sistemin yaygınlaşması teşvik edilmeli. 4. Lisanslı depo yatırımlarının; yatırımlarda devlet teşviki uygulamaları çerçevesinde bütün bölgeler 4. bölgeye sağlanan teşviklerden faydalandırılmalı. 5. Kurulacak urun ihtisas borsasına kuruluş, altyapı ve teknik yatırımları (yazılım gibi sabit yatırımlar) için gerekli teşvikler verilmeli. 6. Ürün ihtisas borsalarıyla ilgili vergi düzenlemeleri ve SPK mevzuatından ayrı olduğu acık olan bir an önce yeni bir düzenleme yapılmalı. 7. Et ve Balık Kurumu piyasada oyuncu olmamalı, sadece fiyat istikrarını sağlayan düzenleyici kurum olarak rol almalı. Canlı hayvan ve et piyasası fiyatları ticaret borsaları tarafından oluşturulmalı. 8. Prim ödemeleri 3-5 yıllık periyotlar için tespit edilmeli ve üreticinin ekim
03 Kasım 2010 Çarşamba dönemindeki ihtiyaçlarını karşılayabilmesi amacıyla avans prim ve piyasa şartlarına göre ek prim uygulamasına geçilmeli. 9. Damızlık sut hayvanları, 1 kg sütun, 2 kg kesif yeme denk olması sağlanarak korunmalı. Bunun içinde süt tozu tesisleri kurularak üretimin fazla olduğu dönemlerde arz fazlası sut tozu üretilerek değerlendirilmeli. Süt tozu ve krema ithalatına izin verilmemeli. 10. Hayvancılığın girdi maliyetleri düşürülmeli. Temel besin maddesi ette KDV yüzde Ve indirilmeli. 11. Hayvancılık sektörüne ilişkin sıfır faizli uzun vadeli kredi sağlanması olumlu bir adım olmakla beraber, çiftçinin tek varlığı olan köylerdeki gayrimenkullerin bankalar tarafından teminat olarak kabul edilmemesi nedeniyle çiftimizin bu kredilere erişimi mümkün olmamaktadır. 12. Çiftçimizin kredi alırken teminat bulabilmesine yol açacak önlemler ivedilikle alınmalı. İhracatta en büyük avantajımız olan küçükbaş hayvanlardan edinilen sut ürünlerinin geliştirilebilmesi için küçükbaş hayvanlardan elde edilen süt ürünlerine verilen destekler artırılmalı. Ayrıca küçükbaş hayvanlarda süt ırkı yetiştirilmesi teşvik edilmeli. Ticaret ve Sanayi Odası Konseyi Sözcüsü Özlem Yemişçi 1. Türk ıs dünyasının daha şeffaf kurumsal yönetim ilkeleriyle çalışmasını sağlayacak yeni Türk Ticaret Kanunu'nu acilen yasalaşmalıdır. 2. Büyük mağazaların sahip olduğu avantajlar nedeniyle, farklı sektörlerde faaliyet gösteren küçük isletmeler ıs yapamaz hale gelmektedir. Perakende Yasası yasalaşmalıdır. 3. Belediyeler özel sektörün alanına girmemelidirler. Belediyelerin sahip olduğu maliyet avantajları nedeniyle, özel sektörün belediye işletmeleriyle rekabet etmesi mümkün değildir. Unlu mamuller sektöründe faaliyet gösteren belediye isletmelerinden sonra belediyelerin et sektörüne de girecek olması, kaygı uyandırmaktadır. 4. Is-Kur'un yapısı ihtiyaçlara cevap veremiyor, emektedir. Is-Kur'un öncelikli görevlerinden biri illerdeki mevcut işgücü yapısının ve işgücü talebinin sürekli analizi olmalıdır. Bu çerçevede Is-Kur'la illerdeki Odalar arasında kurulacak kurumsal bir mekanizma ile işgücü takıp sistemleri oluşturulmalıdır. 5. Mavi Bayrak uygulaması denetimleri güçlendirilmeli, mavi bayrak alan isletmelere ek teşvikler uygulanmalı. 6. Kıyı illerimizin 12 ay turist çekebilme potansiyelleri yok. 0 nedenle mevcut turizm isletmelerinin 12 ay çalışabilmesini sağlamak için, ölü sezonlarda isletmelere vergi ve SSK indirimi sağlanmalı. 7. Kıyı şehirlerimiz ıklım acısından dört mevsim misafir ağırlayabilecek kapasitededir. Kongre turizmi ile ilgili yatırımlar kıyı şeridindeki uygun alanlarda teşvik edilmeli. [8]
03 Kasım 2010 Çarşamba 8. Yeşil kart uygulaması yeniden düzenlenmeli, yeşil kart sahiplerinin bilgilen sürekli güncellenmeli, yeşil karta gerçekten ihtiyacı olanlarla, bunu geçim kaynağı olarak istismar edenler ayrılmalıdır. 9. Kalkınma ajanslarının beklendiği gibi çalışmadığı gözleniyor. Kalkınma ajansları mevcut yapıda, yerel görünümlü merkezi yönetimler haline gelmiştir. Mevcut bürokratik yapı, vakit kaybedilmeden yeniden şekillendirilmeli ve kalkınma ajansları amaçlarına uygun bir yönetim tarzına kavuşturulmalı. 10. Mevcut teşvik sisteminde bazı şehirler haksız rekabete maruz kaldı. Teşvik sistemi yeniden gözden geçirilerek, hayvancılık teşvikleri vadi ve havzalara göre, diğer sektörlerin teşvikleri ise illerin gelişmişlik düzeyleri ile üretim ve pazar avantajlarına göre, gereken yerlerde ilce detayında hazırlanmalı. 11. Bedelsiz arsa tahsisinin OSB'lerde yeniden uygulanabilmesi amacıyla yeni bir yasal düzenleme yapılmalı. 12. İhracatçılara navlun desteğinin arttırılması, kurdan kaynaklanan kayıpların telafisi acısından da faydalı olacaktır. Özellikle sınır kapılarına ve limanlara uzak olan illerimiz bu konuda rekabet dezavantajı yaşıyor. Ticaret Odası Konseyi Sözcüsü Ali Kılcı 1. Kaçak mazot kullanımının önlenmesi için akaryakıt üzerindeki vergi yükü azaltılmalı ve denetimler artırılmalı. 2. Uluslararası nakliye firmalarına verilen vergisiz akaryakıt imkânının genişletilmesi gerekiyor. 3. Sektördeki haksız rekabetin engellenmesi için yağlama yağları ve müstahzarların OTV sının motorin ile eşdeğer düzeye getirilmesi, atık madem ve bitkisel yağ tesislerine yönelik düzenleme gerekiyor. 4. Perakende Yasası acilen yürürlüğe girmeli. Büyük mağazaların hakim durumlarını kullanarak tedarikçiler üzerinde haksız rekabet yaratmaları engellenmeli. 5. Büyük mağazaların kendi markaları ile satışlarına üst sınır getirilmeli. İndirimli satışlar sisteme bağlanmalı. 6. Bütün kamu borçlarının ve kayıtlarının düzeltilmesini içerecek topyekun bir düzenleme yapılmalı ve devlet millet barışması gerçekleştirilerek yem bir sayfa açmalı. 7. Vergisini düzenli ödeyen firma sahiplerini ödüllendirecek bir mekanizma da geliştirilmelidir. (Örneğin borçlarını düzenli ödeyenlerin, ileriye donuk borçlarının yeniden yapılandırılarak ödüllendirilmesi ele alınmalıdır.) 8. Yeşil kartın işgücü piyasalarını bozucu bir etki yaratmaması için yemden düzenlenmesinde yarar vardır. 9. Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu bir an önce yasalaşmalı. [9]
03 Kasım 2010 Çarşamba 10. İllerin mevcut OSB'lerinde yüzde 75 doluluk sağlanmadan yem OSB'lerin açılmasına izin verilmemesi koşulu genel olarak uygulanmamalı, her kentin özel iktisadı ve coğrafi koşulları dikkate alınmalıdır. 11. Varlık yönetim şirketlerine devredilen banka alacakları yüzünden firmaların kendi borçlarını takıp edebilmeleri zorlaşmaktadır. Varlık yönetim şirketleri konusunda kamuoyu aydınlatılmalı ve bilinçlendirilmek incirde yüzde 9,2, limonda ise yüzde 13,9 fiyat düşüşleri görüldü. Buna karşılık, domateste yüzde 62,9, patateste yüzde 32,5, sivri biberde yüzde 26,7, armutta yüzde 18,9, patlıcanda yüzde 14,6, havuçta yüzde 8,5,salatalıkta yüzde 8,5, soğanda yüzde 6,7, yeşil fasulyede yüzde 4,9, kırmızı mercimekte yüzde 3,9, kuru üzümde yüzde 3,9, yeşil mercimekte yüzde 3,3, kuru fasulyede yüzde 2,3, kuzu etinde yüzde 1,5, sütte ise yüzde 0,4 fiyat artışı oldu. 12. Kamu alımlarında Türkiye'de üretilen mal alımları mekanizmasına işlerlik kazandırılmalı EKİM AYININ ZAM ŞAMPİYONU DOMATES OLDU (DOKUZ SÜTUN) EKİM ayında marketlerde fiyatı en çok artan ürün domates ve patates oldu. Ekimde domateste yüzde 62,9, patateste yüzde 32,5 fiyat artışı gerçekleşti. Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin (TZOB) gıda fiyatları ve aylık fiyat değişimlerine ilişkin açıklamasına göre, Ekim ayındaki, üretici ve market fiyatları arasındaki fark yaş sebze ve meyvede yüzde 309,4 oldu. Kurutulmuş ürünlerde bu fark yüzde 285,3, baklagillerde yüzde 244,7,pirinçte yüzde 198,8 ve hayvansal ürünlerde yüzde 204,2 lere kadar çıktı. Ekim ayındaki market fiyatlarına bakıldığında 7 üründe fiyat değişimi olmazken, 5 üründe azalma, 15 üründe ise fiyat artışı oldu. Elma, kavun, nohut, pirinç, yumurta, tavuk eti ve toz şeker fiyatlarında değişim görülmezken, dana etinde yüzde 0,5, kuru kayısıda yüzde 1,8, fındıkta yüzde 6,3, kuru [10]