DAMAT MAHMUD CELÂLEDD N PAfiA



Benzer belgeler
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun

KAMU İHALE KANUNUNA GÖRE İHALE EDİLEN PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA DAYALI HİZMET ALIMLARI KAPSAMINDA İSTİHDAM EDİLEN İŞÇİLERİN KIDEM TAZMİNATLARININ

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI PERSONEL KİMLİK KARTLARI YÖNERGESİ

ATAÇ Bilgilendirme Politikası

KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 )

KOOPERAT F GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILMA VE OY HAKKI BULUNAN K MSELER

GÖKTAŞ İNŞAAT TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ 2012 YILI FAALİYET RAPORU

NTERNET ÇA I D NAM KLER

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur.

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

213 SAYILI VERG USUL KANUNU VERGİ USUL KANUNU

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ELEMANLARININ YURTİÇİ VE YURTDIŞI GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ

YARGITAY 2. HUKUK DA RES

AMME ALACAKLARI TAHS L USULÜ HAKKINDA KANUNU (6183) NUNDA YAPILAN DE fi KL KLER 6183 SAYILI A.A.T.U

Duhanc Hac Mehmet Sok. No: 35 Küçükçaml ca Üsküdar - stanbul

TETAŞ TÜRKİYE ELEKTRİK TİCARET VE TAAHHÜT A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

İNGİLTERE DE ÜNİVERSİTE PLANLAMA VE BÜTÇELEME ÖRGÜTÜ

MADDE 2 (1) Bu Yönerge, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve değişiklikleri ile İzmir Üniversitesi Ana Yönetmeliği esas alınarak düzenlenmiştir.

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI PROJE FİŞİ

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

13. HAFTA PFS105 TÜRK EĞİTİM TARİHİ. Prof. Dr. Zeki TEKİN.

Kurtulufl Savafl ndan sonra bar fl yap ld. Tüm düflmanlar yurdumuzu terk etti. Padiflah da yurdumuzdan ayr ld. 29 Ekim 1923 günü cumhuriyet kuruldu.

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

umhurbaflkan iken, Kendi ste iyle Kimya Ö rencisi Oldu

SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

ENST TÜ SAVAfi VE GREV KLOZLARI (Yard mc tercüme metin) YAT 1/11/85. Bu sigorta ngiliz Yasa ve Uygulamas na ba l d r.

YASAL FA Z UYGULAMASI VE B R YARGITAY KARARI

ÜRÜN SORUMLULUK POLİÇESİ:

YURTDIŞI VATANDAŞLAR DANIŞMA KURULUNUN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

6 MADDE VE ÖZELL KLER

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

Danışma Kurulu Tüzüğü

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl)

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü :18

TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ İDARİ ŞARTNAME WEB SAYFASI YAPIM İŞİ

AMME ALACAKLARINDA TERKİN TUTARI

Türkiye İlaç Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı Toplantısı

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

Araştırma Notu 15/177

T.C. KÜÇÜKÇEKMECE BELEDİYE BAŞKANLIĞI MALİ HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK

Tema Sonu De erlendirme. erlendirme. A.3.1, B.3.13, B.3.31, C.3.5 kazan mlar. Temiz yaz lmam fl yaz l belgeler, 11 ders saati EL ELE, HEP B RL KTE

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ KURULUŞ, ÖRGÜTLEME ve İŞLEYİŞ YÖNETMELİĞİ

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

İlgili Kanun / Madde 506 S. SSK/61

Kuruluşumuz. Ocak 2011

ECZACIBAŞI YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. nin 26 NİSAN 2016 TARİHLİ, 2015 YILINA AİT OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISINA ÇAĞRI

Türk Bas n ve Gazetecilik Tarihi

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ALBARAKA TÜRK. Faizsiz Kazanç

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

Bilgilendirme Politikası

1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu

SİRKÜLER 2009 / İşsizlik Ödeneği Almakta Olan İşsizleri İşe Alan İşverenlere Yönelik Sigorta Primi Desteği

Yeni Adana Gazetesi Ça n n Tan

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

Ticaret Unvanı: YAYLA ENERJİ ÜRETİM TURİZM VE İNŞAAT TİCARET A.Ş. Merkez Adresi : Turan Güneş Bulvarı İlkbahar Mah.606.Sok. No : 12 Çankaya / ANKARA

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ

ALANYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI İNSAN KAYNAKLARI VE EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar

TÜRKİYE DE HASTANEDE YATAN HASTALARIN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA YÖNELİK BİLGİ VE DAVRANIŞLARINI DEĞERLENDİRME ÇALIŞMASI

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan:

Genel Yay n S ra No: /14 Cep Kitapl : XLV. Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun. Kapak Can Eren

T.C. AMASYA ÜNİVERSİTESİ YURTİÇİ VE YURTDIŞI BİLİMSEL ETKİNLİKLERE KATILIMI DESTEKLEME USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Muhasebat Genel Müdürlüğü. Sayı : /11/2014 Konu : Taşınmazlara İlişkin İşlemler.

ÖZEL İLETİŞİM HİZMETLERİ VERGİSİ YASASI

DR. RIFAT OSMAN BEY DEN ED RNE MERKEZ ASKER HASTANES NE A T ÖNEML K BELGE

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı. Filistin ile yatıp, Gazze ile kalkıyoruz.

EYÜP SULTAN HAKKINDA B R B BL YOGRAFYA DENEMES -ARAPÇA VE OSMANLICA-

OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

17-19 EYLÜL 2010 TARİHLERİ ARASINDA MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİN DE YAPILAN ADIM ÜNİVERSİTELERİ İDARİ GRUP TOPLANTI KARARLARI

- Genel bütçe kapsam ndaki kamu idareleri taraf ndan, ayr nt l harcama program haz rlan r ve vize edilmek üzere Maliye Bakanl na (BÜMKO) gönderilir.

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

DEVLET KATKI SİSTEMİ Devlet katkısı nedir? Devlet katkısı başlangıç tarihi nedir? Devlet katkısından kimler faydalanabilir?

BEYAZ FİLO OTO KİRALAMA A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI NDAN OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI NA ve İMTİYAZLI PAYLAR GENEL KURUL TOPLANTISINA DAVET

HAKSIZ REKABET KURULU ÇALIŞMA RAPORU ANTALYA SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI ANTALYA HAKSIZ REKABETLE MÜCADELE KURULU FAALİYET RAPORU

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

Beynimizi Nas l De ifltiriyor? Çeviri: DEN Z BENER

KATMA DE ER VERG S NDE PANAYIR VE FUAR ST SNASI DOLAYISIYLA ADE ED LECEK KDV N N KARfiILIKLI OLMA fiarti, UYGULAMA USUL VE ESASLARI

Türkiye Cumhuriyeti ne YAHUD SOYKIRIMI SUÇLAMASI

Globalleşen dünyada ticaretin sınır ötesi bir hal alması, uluslararası boyut kazanması; mevcut kanunun tüm kuruluşları kapsamaması; AB ve diğer

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

STRATEJ K V ZYON BELGES

Transkript:

T A R H K Ü L T Ü R Ü V E S A N A T I Y L A DAMAT MAHMUD CELÂLEDD N PAfiA Z Prof.Dr. Belk s ALTUN fi GÜRSOY 1954 y l nda Erzurum da do du. 1971 de Erzurum K z Lisesinden ve 1975 te Atatürk Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümü nden birincilikle mezun oldu. Mezuniyet tezleri, Ahmet Ca nero lu nun Derlemelerinin Sistematik ndeksi ve Hüseyin Rahmi Gürp nar da Fantastik Unsurlar olmak üzere iki tanedir. Erzurum Nenehatun K z Ö retmen Lisesi nde dokuz ay süren bir ö etmenlik devresinden sonra mezun oldu. Üniversitenin ilgili bölümüne asistan tayin edildi. 1976 y l n n Temmuz ay nda Cenab fiehâbeddin in Fünûn da Ç kan Mensur Eserleri konulu yüksek lisans tezini verdi. 1982 y l nda Abdülhak Hâmid Tarhan n Tiyatro Eserlerinden kad n adl teziyle doktor ünvan n ald. 1985 y l nda âilevî sebeplerle Erzurum daki vazifesinden istifa ederek ayr ld ve Ankara ya geldi. 1986 y l ndan itibaren Gazi Üniversitesi nin çeflitli fakülte ve yüksek okullar nda Türk Dili Okutman olarak çal flt. 1989 y l nda ayn Üniversitenin Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümü nde; Yeni Türk Edebiyat sahas nda Yrd. Doç. Dr. olarak çal flmaya bafllad. 1996 da Doçent oldu. 2002 de Profesör kadrosuna atand. Halen ayn bölümde görev yapmaktad r. 268

E Y Ü P S U L T A N S E M P O Z Y U M U I X Sa da Celaleddin Pafla solda babas Damat Halil R fat Pafla Celâleddin Pafla, II. Mahmud ve Abdülmecid Han dönemlerinde elçilik, kaptan deryal k, seraskerlik ve meclis-i vâlâ reisli i gibi görevlerde bulunmufl Halil R fat Pafla n n o ludur. Halil R fat Pafla, Gürcü as ll bir köle olup, Koca Hüsrev Pafla taraf ndan yetifltirilmifl bulunan yenilik taraftar bir Osmanl bürokrat d r. II. Mahmud un k z Saliha Sultan la evlenen pafla, bu eflinin genç yaflta vefat etmisi üzerine hayat n smet Han m la birlefltirir. Mahmud Pafla, 1853 y l nda bu evlilikten do ar. Babas n iki yafl nda iken kaybeden paflay, bir müddet babas n n kâhyas Ali Kemalî Pafla himaye eder. Tahsil hayat na yeni aç lm fl bir mektepte bafllayan pafla, daha sonra evde özel hocalardan ders görerek yetifltirir. Önce Bab - âli deki kalemlerden birine devam eder ve akabinde Fethipafla n n delâletiyle Paris sefareti kâtipli inde iki y l görev yapar ve frans zcas n gelifltirir. lk evlili ini ffet Han m la gerçeklefltiren pafla bu evlili inden Rifat, Fuat ve Ali Bidar ad nda üç çocuk sahibi olur. Daha sonra Sultan Abdülaziz taraf ndan damat seçilerek Abdülmecid Han n k z Seniha Sultan la 28 Aral k 1876 da evlendirilir. Ayn gün rütbe-i ûlâ s n f- evvel payesine yükseltilir ve 20.000 kurufl maafl ile flûrâ-y devlet üyeli ine atan r. 30 Mart 1877 de paflaya vezaret rütbesi verilir ve 18 Nisan 1878 de Adliye naz rl görevine getirilir. Pafla, Adliye Nezareti nde yeni düzenlemeler yapar. II. Abdülhamid in cülûsu sebebiyle ç kar lan genel aff n kapsam n geniflletir. Cinayet suçundan müebbet hapse mahkûm olan kimselerin cezas n n geçici kürek cezas na çevrilmesini temin eder. Mahkûmiyetinin üçte birini tamaml yan suçlular n tahliyesini sa lar. Bu karar, bir genelge ile vilâyetlerle müstakil olarak idare olunan Cebel-i Lübnan, Kudüs, Elaz, Kastamonu mutasarr flar na da gönderilir. Pafla, Adliye Nezareti nin memur aç n kapat r. Yeni memurlar için yeni araç gereç al nmas n temin eder. Bab âli nin arac l olmaks z n kurumlar n kendi aralar nda yaz flmalar n sa lar. Ayr ca Pafla n n döneminde, mahkeme usûl ve kanunlar n n zaman n ihtiyac na göre yeniden düzenlenmesi gerekti ini belirten ve k saca adlî kanunlar hukuk ve ceza davalar olarak ay- 269

T A R H K Ü L T Ü R Ü V E S A N A T I Y L A r ayr düflünülmeli, çeflitli konulardaki kanûnî boflluklar giderilmelidir diyen bir rapor haz rlan r. Bir hukuk mektebi aç lmas na ihtiyaç duyuldu u belirtilir. Bu rapora ba l olarak muhakeme usûl kanunu düzenlenirse de, bu kanunla di er kanun tekliflerinin hayata geçirilmesi uygun bir zaman ve masraf gerektirdi inden bu husus, ileride ifllerli e konulmas kaydiyle ask ya al n r. Pafla, küçük memurlar n maafllar n bin bir zorlukla ald klar bir dönemde, naz rlara ayr lm fl olan yüksek tahsisâta dokunmaz. Bu dönem içinde II. Abdülhamid le paflan n çok iyi iliflkiler içinde oldu u bilinir. Pafla ya büyük bir güven duyan Padiflah, pekçok meselede onun fikrini almaktad r. Her gün neredeyse bir ö ün birlikte yemek yeme derecesindeki bu yak n iliflki, bir Rum olan Kleanti Skalyeri ile Aziz Bey komitesinin ortaya ç kmas na kadar devam eder. Bu komite II. Abdülhamid i tahttan indirerek, V. Murad padiflah yapmak için kurulmufl olup; üyeleri aras nda Nakflibend kalfa, Ali fiefkatî Bey, Aziz Bey ve Seniha Sultan n kâhyas olan Hac Bekir Efendi de bulunmaktad r. fiubat 1878 den itibaren faaliyetlerini art ran komite II. Reis Aziz Bey in Çarflamba daki evinde toplan r. Seniha Sultan n da bu grupla iflbirli i içinde oldu u iddialar vard r. Nakflibend kalfa, V. Murad n cariyelerinden olup, saraydan ç kar lm fl ve bir müddet baflka yerlerde kald ktan sonra Damad Mahmud Celaleddin Pafla n n yan na yerleflmifltir. Ali fiefkatî Bey in de Pafla n n yak nlar ndan oldu u söylenir. Asl nda Mahmud Pafla n n bu grubtan ve faaliyetlerinden haberi yoktur. Fakat bu komiteyle ilgili oldu u hususun da padiflaha gönderilen pusulalar neticesinde pafla adliye dairesinden azledilerek, 2 Ekim 1878 de flûrâ-y devlet maliye dairesi üyeli ine atan r. Pafla, bu göreve fiilen bafllamaz ve saraya karfl tav r al r. Bir devlet dairesinde görevli olmad klar takdirde damatlara verilen s hriyet maafl n n ödenmesinde de s k nt lar yaflan r ve düzenli ödeme yap lamaz. Pafla, dönemin hazinesinin malî s k nt lar ndan kaynaklanan bu durumu, kendisini ma dur etme ad na bir uygulama olarak görür. Ayr ca, bakanl ktan azledilmifl olmay da hazmedememifltir. Padiflah, paflan n Skalyeri Aziz Bey komitesiyle alâkas olmad n anlar ve damad na önce 1881 de murassa niflân- âli ve sonra 1889 da murassa niflân- mecidî verir. Daha sonra da Evkaf nezareti verilmek istenirse de pafla bu teklifi reddeder. Bu arada pafla kona n fliir encümeni haline getirir. Üsküdar daki Dizdar n kahvesi, Çiçekçi kahvehanesi, Balaban skelesi ndeki Paflababa kahvesi, Direkleraras ndaki Alyanak Mehmet Efendi ve Kâz m Efendi k raathaneleri, fiems k raathanesi, Sarâfim k raathanesi ve Kabakulak han gibi meclislerden sonra paflan n meclisi devrin ârif, zarif, flair tabiatl zatlar n biraraya getirir. Üsküdarl Talât ve Safî beyler ile Hersekli Ârif Hikmet Bey de bu meclisin müdavimleri aras na girer. Bir divan sahibi olup Âsâf mahlas yla fliirler yazan Pafla ya bu mahlas Manast rl Faik Bey vermifltir. Pafla vaktinin bir k sm n o ullar prens Sabahaddin ve Lütfullah beylerin e itimine hasreder. Abdurrahman Süreyya Bey, Kad nhanl Emin ve Hoca Hayret efendiler, smail Safa, Sad k Beli, Muallim Feyzi ve Hüseyin Danifl gibi devrin önde gelen isimleri prenslere hoca olarak tayin edilir. Frans zca ö retmenlerinin yan s ra meflhur kompozitör Çeza Heke de Sultanzadelere piyano dersleri verir. Ayr ca pafla, devrin siyasî gidiflat n yak ndan takip eder. Fikir, tenkit ve tavsiyelerini padiflaha arzeden layihalar kaleme al r. Hem siyasî kimli i, hem de edebî kimli iyle entellektüel tarihimizde yer alan pafla, Divan nda hayat ndan, s k nt - 270

E Y Ü P S U L T A N S E M P O Z Y U M U I X lar ndan, devrinden, kötü gitti ini düflündü ü devlet idaresinden ac ac flikâyet eder. Peymâne-i çile doldu tafld. Seylâb- belâ bafl mdan aflt Celaleddin Pafla M s r daki mücadele günlerinde rfân gibi bir sarâya girdim Devrân ile bin belâya girdim rfân ile yek- sülâle ç kt m Ammâ ki zamâneden de b kt m. Pencâha takarrüb etti sâlim Çalm flt r sâ at- zevâlim Y llar y l arz- h dmet ettim Her fley i beyâna cür et ettim Tefhîm-i merâma çok çal flt m Hüsrân- cihâna da al flt m Ta zîmde hayli ettim trâ Itrâ ile akli nakli ihyâ Sand m ki merâm olundu ismâ Hakk mefl âlesi edildi ilmâ Ancak ifliten kulak a rm fl Hayfâ ki felek me er sa rm fl Savruldu emeklerim havâya Hep ç kt netîceler hebâya Yukar daki sat rlarda Pafla, saraya intisap etmesinin kendisi için bir mutsuzluk vesilesi oldu unu ifade eder. Y llar y l hizmet verirken bütün do ru bildiklerini söyledi ini belirtir. Fakat sözleri dinlenmedi inden emekleri bofla gitmifltir. Haks zl a u rad n düflündü ü için nevmid olan pafla, hem ferdî hayat, hem de ülkenin siyasî gidiflinden muzdariptir. Ayr ca kendisine verilmesi gereken maafllar da alamam flt r. Pafla, padiflaha hitaben ödenmeyen maafllar n n verilmesini isteyen tafsilâtl bir mektup yazar. Bunun d fl nda Ba dat demiryolu ihalesinin ngiliz sermayedarlar n n ortak oldu u bir flirkete verilmesi hususunda arac olmak ister. Bu bahis flu flekilde cereyan eder: Mr. Maimon adl ngiliz, prenslerin piyano hocas Heke nin delâletiyle Sabahaddin ve Lütfullah beyleri ziyarete gelir ve kendisinin güçlü bir ingiliz grubunun vekili oldu- unu söyler. Ba dat flimendifer imtiyaz - n n bu grup nam na al nmas için Damat Mahmud Celaleleddin Pafla n n tavassutunu dolayl yoldan rica eder. Bu gerçekleflti i takdirde ngiltere siyaseti Osmanl lehine dönecek, imparatorluk maddî manevî büyük faydalar sa l yacakt r. Bu arada ngilizlerin ortak oldu u fakat asl nda Macarlar n kurdu u Rechnitzer adl bu flirketin, hatt n Almanlara verilmesini engellemek için ortaya konmufl gayri ciddi bir teflebbüs oldu u iddialar da ortaya at l r. Neticede imtiyaz Almanlara verilir. Bu durum paflan n öfke ve k rg nl n katmerlendirir. Bu konudaki fikirlerini bilindi i kadar yla dört ayr risale halinde padiflaha arzeden pafla, bu hususu ayr nt l 271

T A R H K Ü L T Ü R Ü V E S A N A T I Y L A Celaleddin Pafla 272 bir flekilde ele al p, sebep-netice zinciri içinde de erlendirir. Bu arada paflan n evinin gözetim alt nda tutuldu u; bu durumun da pafla ve âilesi üzerinde bask yaratt çeflitli kaynaklarda zikredilmektedir. Ülkenin gidifli ve siyasî meselelerle alâkal olarak saraya sekiz ayr layiha arzeden pafla, çabalar n n karfl - l ks z kald n görür ve neticede iki o luyla birlikte Avrupa ya kaçmaya niyetlenir. Lord Salisbury vas tas yla kendisine ve iki o luna baflka isimler ad na düzenlenmifl pasaportlar ç kart r. Birinci kaçma teflebbüsü akim kal r. kinci teflebbüste sviçreli Charlier, Beyo lu nda müzik âletleri ticareti yapan Alman Kornvendinger in de yard m yla Paquet flirketinin stanbul temsilcisi Reboul ile anlafl r. Haz rlanan plân gere i 14 Aral k 1899 da Pafla, iki o lu ile birlikte, Fenerbahçe deki Belvü otelinin r ht m nda Charlier ile tesadüfen karfl laflm fl gibi olur ve onun taraf ndan motor gezintisine davet edilir. Motor gezintisi yapar görünen grup, dikkat çekmemek için stanbul yönünde seyreden vas tadan Ah rkap aç klar nda inip, Georgie vapuruna biner. Pafla ve o ullar n n yan nda Hüseyin Danifl Bey ile sad k bir hizmetkâr da vard r. Georgie vapuru kaptan bu düzenden haberdard r. Kaç fl hadisenin duyulmas üzerine o gün stanbul dan ayr lan bütün trenler ile Kango vapuru durdurulup aran r. Paris sefiri Münir Pafla vas tas yla Fransa hükümetine baflvurularak, Pafla n n iadesi istenir. Saray, Pafla n n zay flat lm fl olan Jön Türk hareketini canland - raca korkusuyla çok büyük bir telâfl gösterir. 20 Aral k 1899 da Marsilya da karaya ç kan Pafla y, Marsilya n n Osmanl konsolosu ald talimat gere ince trene bindirip geri döndürmek ister. Pafla Marsilya sefiri Seyreddin Bey in görüflme iste ini kabul etmese de, kendisine padiflah n telgraf okunur. Seyfettin Bey, Pafla n n özel kâtipli ini üstlenen Hüseyin Danifl Bey ile görüflür. Pafla, Türkçe, Arapça ve Farsça bir gazete ç kararak padiflah serbestçe tenkit etmeyi plânlad n belirtir. Pafla n n kendisini ngiliz politikas n n propagandas na adam fl olmas n n bedeli olarak bu ülkeden 12000 sterlin istedi i iddia edilir. O, bu arada çocuklar n kaç rd, eflinin mücevherlerini çald, menfaat teminine çal flt gibi a r ithamlar karfl s nda kal r. Dönemin Avrupa bas n n n da bu firara büyük önem vererek, bu konuda yalan veya yanl fl havadisler yazd bilinmektedir. Paris sefiri Münir Pafla, padiflah n emrini bildirmek için Marsilya ya ulafl rsa da paflaya yetiflemez. Mahmud Pafla, ancak Paris e geldi inin ertesi günü Münir Pafla ya randevu verecektir. Pafla Paris e vard nda içlerinde Ahmed R za Bey in de bulundu u Jön Türkler taraf ndan karfl lan r. Jön Türkler, bir Hanedan üyesinin iki o luyla birlikte kendi saflar na kat lm fl olmas n yeni bir maddî imkân kayna ve itibar oda olarak gördüklerinden bu ifltiraki çok önemserler. Pafla, Divan nda Avrupa ya geliflini: Bir yerde ki cehl hükümrând r Ol yerde ziyâ-y hakk nihând r En sonra çekildim inzivâya Geldim bugün iflte Avrupa ya m sralar yla ifade eder.

E Y Ü P S U L T A N S E M P O Z Y U M U I X 1 Ocak ta Münir Pafla y hasta yata nda kabul eden Damat, mide ve böbreklerinden rahats zd r. Seniha Sultan da paflan n bay lma hastal oldu unu söylemifltir. Pafla ya ak l verenler Fransa ya fazla güvenilmeyece inden bahisle, biran önce ngiltere ye gitmesi tavsiyesinde bulunurlar. 5 Ocak 1900 da prens Sabahattin ve Lütfullah beyler Londra ya giderlerse de, bu ülkede so uk karfl lan rlar. Pafla, saray n geri dönmesi için gönderdi i arac lara farkl farkl isteklerde bulunur. Bu istekler genellikle maddî taleplerdir. Ba dat-basra aras ndaki batakl n temizlenmesi, maafl - n n 300 liraya ç kar lmas, o ullar n n 150 fler lira maaflla flûrâ-y devlete tayini, kendisine 5000 lira yol masraf verilmesi, yan nda bulunan iki kiflinin uygun memuriyetlere tayini gibi... Pafla, para s k nt s çekti inden emlâkini satmak isterse de, mallar na tek bafl na tasarruf hakk olmad - -eflinin hanedan mensubu olmas sebebiyle- kendisine bildirilir. Münir pafla, saray n talimat yla paflan n para temin edebilece i bütün yollar t kamaya çal fl r. Bilindi i üzre 1860 larda Nam k Kemal, Ziya Pafla, Ali Suavi, Mustafa Faz l Pafla gibi isimler meflrutiyet idaresini kurmak maksad yla yeni Osmanl lar cemiyeti ad yla bir hareket bafllat rlar. 1889 da Askeri T bbiye de ttihadî Osmanî ad yla bir teflkilât kurulur. brahim Temo, shak Sükûtî, Mehmed Reflit, Apdullah Cevdet, Hüseyinzade Ali bu teflkilât n üyeleridir. Kendilerine Jön Türkler denilen bu teflkilat üyeleri II. Abdülhamid i tahttan indirme amac n tafl rlar. 1895 te Paris e gelen Ahmet R za, Meflveret gazetesini ç karmaya bafllar. Teflkilât n ad ttihad ve Terakki olarak de iflir. Bu grubun önde gelen isimlerinden biri olan Mizanc Murad, s - ras yla Paris e, Londra ya ve M s r a ve tekrar Paris e gider ve ttihad ve Terakki nin lideri olur. Cemiyet Türkçe Mizan ve Türkçe Meflveret gazetesini ç kar r. Jön- Türkler 1890 dan itibaren Paris, Cenevre ve Kahire de teflkilatlan rlar. Saray n gönderdi i Ahmet Celâleddin Pafla n n çabalar sonunda Mizanc Murad Bey in de aralar nda bulundu u baz Jön Türkler geri dönerler. Teflkilât n kan kaybetti i bir zamanda Mahmud Celaleddin Pafla n n Paris e gelmesi bu grupta bir canlanmaya yol açar. Saray ise bu ihtimali düflünerek, Pafla y geri getirmek amac yla Nuri ve Turhan paflalar Paris e gönderir. Pafla, 1 Ocak 1900 de Meflveret te yay mlanan ve Ahmet R za Bey e hitaben yaz lm fl bulunan Frans zca bir mektup göndererek, Jön Türkleri yüksek takdir hisleriyle karfl lad n belirtir. Pafla, çeflitli gazetelerde padiflaha yazd mektubu yay mlat r. Bu mektup, II. Abdülhamid i ve etraf ndaki insanlar a r bir dille elefltirmektedir. Devletin iyi bir donanmaya sahip olmay fl n n Girit in kayb na ve yunanl larla savafla sebep oldu unu söyler. Pafla, stanbul da geçirdi i son sekiz y l boyunca saray devaml surette ikaz etmifl, fakat hiçbir fleyi de ifltirememifltir. O, ayr ca Müslüman-Türk oldu unu söyleyerek, dinine ve milletine hizmet etmekten baflka hiçbir maksad olmad n da belirtir. Ayr ca d flarda kald müddet boyunca padi- Celaleddin Pafla o ullar yla 273

T A R H K Ü L T Ü R Ü V E S A N A T I Y L A Celaleddin Pafla n n o lu Prens Selahattin flaha son derece a r bir dille elefltiriler yönelten hakaret-âmiz mektuplar gönderir. Pafla, Le Matine gazetesinde yay mlanan bir makalede adalete ve halka hürriyet, gazetelerin sansürsüz olmas, Avrupa dan stanbul a serbestçe gazete ve kitap girebilmesi, 2000 civar ndaki siyasî suçlunun serbest b rak lmas, demiryollar n n inflas, halka e itim imkân verilmesi gibi talepler s ralar ve bu talepler, gerçekleflti i takdirde geri dönebilece ini söyler. Pafla n n, bu istekleriyle kendisine geri döndürmeye çal flan farkl arac lara ve bas na yöneltti i taleplerinin uyuflmad n söyleyebiliriz. Pafla, iki o luyla birlikte Paris ten Cenevre ye geçer. Roma dan Cenevre ye gelen shak Sükûtî Bey, Osmanl gazetesinin bütün hak ve sorumlulu unu paflaya takdim eder. Pafla da gazetenin masraf ve sorumlulu unu üzerine al r. lk say s 1 Aral k 1897 de ç kan Osmanl gazetesi saray s k nt ya sokar. Giriflilen çabalar sonunda Abdullah Cevdet, shak Sükûtî, Tunal Hilmi gibi isimler 12 fler lira ayl k karfl l - nda padiflaha muhalefete ara verirler. Pafla 1 Nisan 1900 da Osmanl Gazetesi nde Abdülhamit Han a hitaben yazd bayram tebri inde çok a r bir dille saraydaki bayram merasimini elefltirir. Prens Sabahaddin ve Lütfullah Beyler de müfltereken sert ifadeli ikinci bir mektup yay mlarlar. Cenevre ye geçen pafla shak Sükûtî ve di er Jön Türklerle görüflür. Paris sefirimiz Münir Bey, Petersburg sefiri Turhan ve Brüksel sefiri Kara Todori Pafla, Damad stanbul a geri döndürmek için çal fl rlar. Fakat bu çabalar karfl l k bulamaz. Nihayet padiflah, Ahmed Celaleddin Pafla y Cenevre ye gönderir. Mahmud Pafla, padiflah n ayda sadece 5.000 lirayla yetinmesini ve millet meclisinin kurulmas n, dönüfl flart olarak talep eder. Padiflah n bu teklifleri kabul etmedi i takdirde istifa etmesi gerekti ini belirten tarzda ifadeler kullan r. Saray, damad n yurda döndürmek için her yolu dener ve sonunda paflan n mallar n n zabdedildi ini dair haberler duyulur. Pafla; bunun üzerine, Seyyâr- serî im melevâna bakamam Ârifl eylemiflem sâat ü âna bakamam ndimde müsâvi gibi hestî vü adem Ol râh- revim câna cihâna bakamam diyerek, varl kla yoklu u neredeyse eflit gördü ünü söyleyen m sralar dile getirir. Pafla, dört gün kalmak üzere Cenevre den Paris e geçer ve oradan Osmanl gazetesini ngiltere de ç karmak üzere 29 May s 1900 da Londra ya gider. II. Abdülhamid in bu flehire gönderdi i arac lar da, paflay ikna etmeyi baflaramazlar. Pafla ve o ullar bir protesto telgraf yay mlayarak Ermeni teflkilatlar na ortak hareket etme ça r s nda bulunurlar. Pafla, II. Abdülha- 274

E Y Ü P S U L T A N S E M P O Z Y U M U I X mid Han n 25. cülüs y ldönümünü kutlama faaliyetlerini elefltiren bir yaz yay mlar. Bu arada Seniha Sultan, stanbul daki kona nda gözetim alt nda tutulur. Onun da bir Ermeni kad n k l na girerek kaçaca haberi yay l r. Seniha Sultan, efline yazd mektupta Pafla ya yanl fl yolda oldu unu, bunda srar ederse, gerekti inde evlatlar n feda ederek boflanabilece ini söyler. Saray, bazen tehditvârî bir üslûp kullanarak, bazen de yumuflak bir ifadeyle paflay geri döndürmeye çal fl r ve bu maksatla da paflan n stanbul daki kâhyas Salih Bey, Seniha Sultan n özel kâtibi Âgâh Bey gibi isimleri görevlendirir. Giderek sertleflen yaz flmalar ve pazarl klar II. Abdülhamid Mahmud Pafla ile Seniha Sultan Mahmud Pafla aras nda devam edip durur. Pafla, efline yazd mektupta kendisi ad na hiçbir talebi olmad n söyler ve Ben kendim için zerre kadar birfley bir menfaat talep etmiyorum. Hiçbirfley istemiyorum. sterlerse emlâkimi de büsbütün zabtetsinler. Rütbe-i vezâretimi de ref etsinler. Bunlar n nazar mda hiçbir ehemmiyeti yok. Ben necat ve selameti kendim için de il fakat vatan m için istiyorum. Bu hakikat ne zaman anlafl lacak der. Mahmud Pafla, Hidiv Abbas Hilmi Pafla n n himayesine baflvurarak M s r a gider. Saray, Mehmet Münif Bey i skenderiye ye göndererek paflay takip ettirir. Pafla ve o ullar Kahire de Hidiv in misafiri olarak kal rlar ayr ca Hidiv her üçüne de 800 er lira maafl verecektir. Pafla, bu paran n 25 liras - n her ay Jön Türk cemiyetine verece ini taahhüt ederse de sözünde duramaz. Padiflah, Hidiv den paflay stanbul a göndermesini ister. Bu arada Ermenilerle bir tak m Jön-Türkler birleflerek fiafak Cemiyeti ad yla bir cemiyet kurmufllard r. Saray Hidiv in isteklerini yerine getirerek bu meselede deste ini kazanmaya çal fl r. Halidiye tarikat fleyhlerinden Feyzullah Efendi ye intisap etmifl olan pafla, Asâf 275 mahlas yla yazd fliirlerini toplayan Divan yla, Tezkire-i ulemâ adl eserini Kahire de bast r r. Bu divan, bir yönüyle paflan n siyasî cephesini aksettirir. Osmanl hükümetini ve devlet ricalini elefltirir mahiyyette manzumeler ihtiva eder ve bilhassa Bahriye naz r Hasan pafla aleyhinde kaleme al nm fl sat rlar dikkati çeker. Ayr - ca bu divan n içinde Racine n Britanikus adl trajedisinden tercüme edilmifl bir k - s m mevcuttur. Bu k sm n bafl nda trajedinin tamam n n neflredilece i de belirtilir. Ayr ca Divan da Arapçadan tercüme edilmifl gazeller yer al r. Mahmud Pafla ve o ullar n n Kahire ye gelifli bu flehirdeki Jön Türklere güç verir. Sabahaddin ve Lütfullah Beyler Umûm Osmanl Vatandafllar m za ad yla Osmanl gazetesi nde bir beyanname yay nlarlar. Bu beyannamede, Jön Türklerin tamam n fikir birli i içinde olmaya ça r rlar. Ayr ca bütün Osmanl vatandafllar n n din ve milliyet fark olmaks z n birleflip, Celaleddin Pafla n n küçük o lu Ahmed Lutfullah

T A R H K Ü L T Ü R Ü V E S A N A T I Y L A Celaleddin Pafla ölüm döfle inde genel bir meclis toplamalar gerekti ini, imparatorlu un modernleflme dönemine yeni girdi ini belirtirler. Bu arada Marekeflli bir fleyhten al nan fetva Osmanl gazetesinde yay mlan r ve Abdülhamid in hal edildi i kamuoyuna duyurulur. Arkas ndan da Reflad Han ad na hutbe okutulur. Saray, yine paflay geri döndürme çabalar na devam eder. Bu maksatla Kahire de bulunan Ahmed Celâleddin Bey, paflan n çevresindeki insanlar geri döndürmeye çal fl r. Pafla n n özel kâtibi Hüseyin Danifl Bey, ikna olarak stanbul a döner. Hidiv de onlar stanbul a gitmeleri hususunda iknaa çal fl r. Hidiv ile aralar bozulan pafla ve o ullar yeniden para s k nt s çekmeye bafllarlar. S k fl k bir zamanlar nda Osmanl Bankas nda 1000 lira alacaklar oldu unu ö renirler. Sabahaddin ve Lütfullah Bey ler bu paran n bir k sm n alarak Marsilya ya giderler. Pafla, Lord Cromer ile görüflerek M s r da bulundu u süre içinde ingiliz deste ini ve güvenini kazan r. Hidiv, M s r da bulunan Jön Türklerden dokuzunu geri dönmeye ikna etmifl, kalanlar n ise iknaya çal flaca n belirtmifltir. Pafla ise flimdiye kadar Hidiv den ald 8000 liraya ilâveten 1500 lira daha ister ve ileride padiflahtan koparaca parayla borcunu ödeyece ini belirtir. Hidiv, bu paray vermedi i gibi, paflan n bu taleple gönderdi- i adam n da kovar. Pafla, Fransa ya gider. Pafla ve o ullar ile di er baz Jön Türklerin M s r safahati ile ilgili bahisleri, Bekir Fahri nin otobiyografik bir roman olan Jönler adl eserinde bulabiliriz. Pafla n n M s r da kald süre içinde Osmanl idaresi, iki defa M s r makamlar na müracaat ederek, firarilerin iadesini istemiflse de olumlu sonuç alamam flt r. Sa l k problemleri sebebiyle Paris in havas n kald ram yan pafla, Korfu ya gider. Osmanl -Yunan iliflkilerinde bir gerginlik yaratan bu durum, Yunan hükümetinin 5000 frank karfl l nda Pafla n n Korfu dan kendi r zas yla ayr lmas yla neticelenir. Pafla, Osmanl gazetesi nde Korfu dan ç kar l fl n protesto eden bir yaz yay mlar. 9 Haziran 1901 de Osmanl Devleti Avrupa ya kaçan ve devlet aleyhinde yay n yapan flah slar mahkûm etme karar al r. Bu kimseler yakaland klar takdirde tutuklanacaklard r. Bu amaçla Avrupa daki sefaretlere birer telgraf çekilir. 1899 da Roma da uluslararas bir konferans tertip edilir. Roma Anarflist Konferans n n hükümlerinin Jön Türkler için uygulanmas n Avrupa devletlerinden isteyen saray, bu yolla onlar n bir araya gelmelerini önlemeye ve gittikleri her ülkeden s n rd fl edilmelerini temine çal fl r. Bilhassa Mahmud Celâleddin Pafla n n hiçbir Avrupa ülkesinde bar namamas n sa lamak yoluna gider. Ocak 1902 de talya ya giden pafla, Roma daki otelde kald dört gün boyunca talyan polisinin gözetimi alt nda tutulur ve neticede kiralad bir eve tafl n r. Bu arada Prens Sabahattin ve Lütfullah beyler kongre haz rl klar n yürütürler. Onlar bu haz rl klar yürüttükleri esnada zay f, da n k ve birbiriyle anlaflamaz durumdaki bütün Jön Türk gruplar n içine alan bir kongre toplanmas n isteyen Mahmud Celaleddin Pafla ile prensler; böylesine bir anlay flla kongre davetini gerçeklefltirirler. Baba ve o ullar, hem büyük devletlerin ilgisini çekmek, hem de ngiltere deste ini sa lamak ad na bu 276

E Y Ü P S U L T A N S E M P O Z Y U M U I X kongreyi bir f rsat addederler, kongre üyelerinin yol masraflar n Sabahattin Bey karfl lar. Bu paray, baz ingiliz sermayedarlar ndan borç alarak temin etti i bilinmektedir. Sefir Münir Pafla kongrenin Paris te toplanmas n engellemek için Fransa hükümeti nezdinde teflebbüste bulunur. Fransa d fliflleri bakan Delcasse ile Paris polis müdürü kongrenin toplanmas na izin vermezler. Bu durumda Jön Türkler Frans z kamuoyunun dikkatini özgürlük problemi üzerine çekerler. Ermeni krizi de ortam yumuflat r. K sa zamanda hava Jön Türklerin lehine de iflir. Fransa içiflleri bakan n n izniyle 4-9 fiubat 1902 de Frans z hükümeti âyân üyesi Le Feure Pontalis in evinde I. Jön Türk kongresi toplan r. Kongrenin fahri lideri Mahmud Pafla d r. Kongrenin baflkanl na ise Prens Sabahaddin Bey seçilir. Baflkan yard mc lar ise Rum Sathas ile ermeni Sissina d r. Kongreye 70 in üzerinde üyenin kat ld söylenmektedir. Konuflma dili Türkçe ve Frans zca olan kongrenin as l gayesi padiflaha muhalif olmak ve rejimi de ifltirmektir. Kongrede iki farkl görüfl ortaya ç kar. Sabahattin Bey grubu Osmanl devlet düzeniyle, yeni bir anayasan n teflkilinin ancak Avrupa devletlerinin yard m yla gerçekleflebilece ini savunur. Ahmet R za Bey grubu ise yabanc müdahalesini reddeder. Befl ayr oturum yap l r. Ermeniler kendileri için esas olan n millî ba ms zl klar oldu unu belirterek, anayasa de ifltirmeyi tek hedef olarak kabul edemiyeceklerini söylerler. Vilâyet-i Sittenin Osmanl Anayasas na ba l kalmas n istemediklerini dile getirirler. smail Kemal Bey, bu grubu ba ms z olarak de il de, Osmanl olarak kabul ettiklerini söyleyince Ermeniler kongreyi terkederler. Sabahaddin Bey ile Ahmet R za Bey in aralar ndaki fikir ayr l sebebiyle ortak bir noktaya var lamaz. Kongrede ço unlu un deste ini yan na alan Prens Sabahaddin ve taraftarlar Osmanl Hürriyet-Perverân Cemiyeti ad yla yeniden teflkilatlanmaya karar verirler. Brüksel e geçen Pafla n n hastal iyice ilerler. Baz kaynaklar onun albümin öriden, baz kaynaklarsa üremiden muzdarip oldu unu belirtirler. Hastal ile ilgili olarak: Lokmân geçinen nice tabîbân Etti beni fenn-i t bba kurbân der ve talihinden ac ac flikâyet edip; Tâli vatan mdan yine dûr etti beni Bîçâre vü bî-hâb u huzûr etti beni Güldürmedi bir gün beni ber-vefk-i merâm Bir heykel-i giryân- fütûr etti beni demektedir. Kâhya Salih Bey, Paris sefiri Münir Pafla n n da talep ve yard m yla iki doktor nezaretinde özel bir trenle paflay stanbul a götürmeye haz rlan r. Babas n ziyarete gelen Sabahaddin Bey, bu karar n hayata geçirilmesini önler. Mahmud Pafla, o lunun yalvarmalar neticesinde stanbul a dönmekten vazgeçer ve 17 Ocak 1903 de Brüksel de vefat eder. II. Abdülhamid Han, cenazenin geri getirilmesini isterse de, o ullar ülkede meflrutiyet ilân Celaleddin Pafla soldaki o lu Ahmed Lutfullah sa daki kardefli Bekir Bey 277

T A R H K Ü L T Ü R Ü V E S A N A T I Y L A edilmedikçe onu geri vermeyeceklerini söylerler. Cenaze Paris teki La Pere-lachaise de Türklere ayr lan k sma gömülür. Paris sefirimiz Münir Pafla, nafl n paflan n efli Seniha Sultan taraf ndan istendi ini belirtir ve cenaze merasimi s ras nda baz dini gerekçelerin yerine getirilmedi ini ileri sürerek dava açarsa da, olumlu bir karar ç - karamaz. Cenaze merasimi, Jön Türklerin mitingine dönüflür. Sami Paflazade, Ahmet R za ve Hüseyin Siret beylerin haz rlad ateflli konuflma metinleri paflan n mezar bafl nda okunur ve bu metinler Osmanl gazetesinde bas l r. II. Meflrutiyet in ilân ndan sonra 23 A ustos 1908 de paflan n Paris teki mezar bafl nda toplanan Jön- Türkler bir anma toplant s düzenlerler. Sabahaddin Bey, paflan n na fl n mezar ndan ç kararak trenle Marsilya ya götürür ve orada Senegal vapuruna bindirir. Sabahaddin Bey i ve na fl karfl lamak üzere stanbul dan Çanakkale ye bir heyet gönderilir. ttihat ve Terakki Erkân, Ermeni ve Rumlar n kiralad klar on kadar vapur ve ran heyeti de bu karfl lamada haz r bulunur. 1 Eylül de Prenses Maria vapuruyla 70 kiflilik bir karfl lama heyeti Çanakkale ye gider. Bak rköy ve Yenikap Ermenileriyle, Vanl ermeniler de birer özel vapur kiralarlar. Bahriye S byan bandosunun da eklendi i, Bahriye ve Tophane m z kas bu vapurlarda haz r bulunur. Alay, Hürriyet marfl eflli inde önce Kuruçeflme de Seniha Sultan n kona önünden geçer ve arkas ndan milli marfllar eflli inde Sarayburnu na do ru yol al r. Maria Vapuru 2 Eylül sabah Senegal Vapurunu karfl lar. Sabahaddin Bey ve cenaze Maria Vapuruna al - n r. Çanakkale den stanbul a gelinceye kadar pekçok tezahürat ve merasim yap - l r. Kiralanm fl pek çok özel bot, vapur, kay k ve sandallarla halk da bu törene kat l r. 3 Eylül sabah cenaze, Maria Vapurundan al narak Fettan adl bir istimbota konur ve büyük bir merasimle Eyüb deki âile kabristan na defnedilir. Böylelikle paflan n söyledi i, Pây la zîde isem de vatan mdan bir gün Yine dil-flâd olacakt r dönüflümden medfen m sralar n n tafl d mana gerçekleflmifl olur. Mahmud Celaleddin Pafla n n siyasî ve edebî kimli iyle bizim kültür hayat m zda bir yer iflgal etti ini daha önce söylemifltik. Divan, otobiyografik karekterli pekçok manzume ihtiva etmesiyle, devrin atmosferini yans tan özellikleriyle önem tafl r. Pafla, s k nt ve flikâyetlerini, hayat n n zembere ini teflkil eden meselelerini divan na tafl m flt r. Paflan n siyasi kimli i ise Osmanl n n çok keskin bir dönemeçte oldu u bir dönemde öne ç kmakta, saray Avrupa ya kaçt ndan itibaren dört y l boyunca sürekli olarak meflgul etmektedir. Paflan n ve o ullar n n Jön Türk hareketine verdikleri destek önemlidir. Hanedan üyelerinin padiflah muhalifi bir siyasî yap lanmada yer al fl, içerde ve d flarda hareketin seyrini de ifltirmifltir. Bu bak mdan bu deste in de eri büyüktür. Di er yandan pafla ile ilgili yaz flmalarla, paflan n bizzat kaleme ald layiha, telgraf ve mektup metinleri incelendi inde, asl nda onun bu hareketinin saraya ve padiflaha karfl flahsî k rg nl k, kin ve öfke temeline dayanan bir tepki ç k fl oldu u düflünülebilir. Paflan n, Avrupa ya kaçt nda neyi nas l yapaca konusunda net bir fikre sahip olmad söylenebilir. Hadiselerin ak fl, zamanenin getirdikleri onu bu yönde flekillendirmifltir. Nitekim arac lara, mektup ve telgraflara verdi i cevaplar çok da tutarl de ildir. Paflan n, yabanc larla, bilhassa ngilizlerle bu kadar çok iflbirli ine girmesi de sa duyulu bir siyaset adam olmad n gösterir. O, Osmanl n n ve dünyan n gidiflat n genifl bir perspektifle de erlendirememifl, 278

E Y Ü P S U L T A N S E M P O Z Y U M U I X Avrupal lar n Osmanl Devleti üzerindeki emelleriyle, az nl klar n gerçek niyetlerini görememifltir. fiahsî bir tepkiden yola ç - karak, kör bir inatla hareket etmifl; Jön Türklere verdi i destekle belki de kaç n lmaz olan tarihî seyri h zland rm flt r, diyerek sözlerimize nokta koyuyoruz. KAYNAKÇA 1- Akflin, Sina, Jön Türkler ve ttihat Terakki, Remzi Kitabevi, stanbul 1987 Bekir Fahri, Jönler, Matbaa ve Kütüphânei Cihan, stanbul 1326 2- Cevdet Pafla, Hat ralar, ttihat ve Terakki, I. Dünya Savafl An lar, Hilâl Matbaac l k, stanbul 1977 3- Ceylan, Ömür, (Âsâf) Celâleddin Pafla, Hayat, Edebi kiflili- i ve Divan n n Transkripsiyonlu metni, bas lmam fl yüksek lisans tezi, T.C. Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Edirne 1994 4- Ege, Nezahat Nurettin, Prens Sabahaddin Hayat ve lmî Müdafaalar, Fakülteler Matbaas, stanbul 1977 5- Hanio lu, M. fiükrü, Osmanl ttihad ve Terakki Cemiyeti ve Jön Türklük, letiflim Yay nlar, stanbul 1985 6- brahim Temo nun ttihad ve Terakki An lar, Arba Yay nlar, stanbul 1987 7- nal, bnü l-emin Mahmud Kemal, Son As r Türk fiairleri, C.I. Haz. Müjgân Cunbur, Atatürk Kültür Merkezi Baflkanl - Yay nlar, Ankara 1999, s. 76-89 8- Kocabafl, Süleyman, Kendi tiraflar yla Jön Türkler Nerede Yan ld, Vatan Yay nlar, stanbul 1991 9- Kuran, Ahmet Bedevî, nk lâp Tarihimiz ve Jön Türkler, Tan Matbaas, stanbul 1945 10- Kuran, Ahmet Bedevî, Damat Mahmut Pafla, Resimli Tarih Mecmûas, say 31, cilt 3, Temmuz 1952, s. 1613-1616 11- Kutay, Cemal, Prens Sabahaddin Bey, Sultan II. Abdülhamid, ttihat ve Terakki, Tarih Yay nlar, stanbul 1964 279 12- Mardin, fierif, Jön Türklerin Siyasî Fikirleri, letiflim Yay nlar, Ankara 1964 13- Ortayl, lber, mparatorlu un En Uzun Yüzy l, Hil Yay nlar, stanbul 1995 14- Satar, Figen, Celâleddin Pafla n n Hayat ve Siyasî Mücadelesi, bas lmam fl yüksek lisans tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiyat Araflt rmalar Enstitüsü, stanbul 2000 15- Ülken, Hilmi Ziya, Türkiye de Ça dafl Düflünce Tarihi, Ülken Yay nlar, stanbul 1979 16- Tütengil, Cavit Orhan, Prens Sabahattin, Geçit Yay nlar, stanbul 1954 17- Tütengil, Cavit Orhan, Vedat Günyol, Prens Lütfullah, Çan Yay nlar, stanbul 1977 Mahmud Celaleddin Pafla n n lahdi