Sayı: 23 Kasım 2007 Dünya yoksullar için ayağa kalktı Çocuklar yoksulluk için çiziyor Koç çıtayı yükseltiyor Derviş'in yoksulluk mesajı Ronaldo ve Zidane size teşekkür ediyor
Dünya yoksullar için ayağa kalktı Uluslararası Yoksulluğu Ortadan Kaldırma Günü 17 Ekim 2007 tarihinde dünyanın dört bir yanında kutlandı. Ankara, Kasım 2007 Bu yılın teması Yoksulluk içinde yaşayanların değişimin aracıları olması ydı ve aşırı yoksulluğa karşı yapılan anma gününün yirminci yıldönümünü işaretledi. Ayağa Kalk ve Konuş kampanyası da anma günü kutlamalarına dahil edildi ve dünyanın dört bir yanından milyonlarca insan yoksulluğa ve eşitsizliğe karşı ve Binyıl Kalkınma Hedefleri ne destek için fiziksel olarak ve bilerek ayağa kalktı. Geçtiğimiz sene, 110 ülkeden 23.5 milyon kişi ayağa kalkarak 24 saat içinde yoksulluğa karşı en fazla ağaya kalkan insan sayısı rekorunu kırarak Gines Rekorlar Kitabı na geçmişti. Ancak bu rekor bu sene 38 milyon insanın ayağa kalkmasıyla bir kez daha kırıldı. Dünya çapındaki bu kampanyayla ilgili olarak Yoksulluğa Karşı Küresel Eylem Çağrısı Başkanı Kumi Naidoo Ayağa Kalk ve Konuş kampanyasının sonuçları ve görmüş olduğum liderlik ve enerji son derece saygı uyandırıcı. Yakında hükümetlerin, yoksul insanların bu taleplerini görmezden gelmelerinin mümkün olmayacağını umuyoruz dedi. 24 saat boyunca dünyanın her yerinden ve toplumun her kesiminden insanlar, okullarda, sokaklarda, pazarlarda, hükümet binaları önünde, işyerlerinde, ibadet yerlerinde ve spor ve kültür merkezlerinde biraraya gelerek yoksullukla mücadele etmedeki istekliliklerini gösterdiler ve her gün 50 bin kişinin önlenebilir sebeplerden dolayı hayatlarını yitirdikleri bir dünyada yaşadığımız gerçeğini protesto ettiler. Bu dev seferberlik, küresel sivil toplumun daha aktif bir katılım aramaları için bir platform oluşturdu.
Örneğin Türkiye de BM Türkiye personeli biraraya gelerek ve ayağa kalkarak günü işaretledi. Ayrıca Ankara daki çeşitli özel okul ve üniversitelerden 500 öğrenci de kampanyaya katıldı. Hindistan da ülkenin döt bir yanından her yaştaki insanlar ve 535 binden fazla öğrenci ayağa kalktı. Bangladeş kampanyaya 850 binden fazla insanın ayağa kalkmasıyla katıldı. Ayrıca Filipinler de 7 milyonun üstünde, Pakistan da ise 3.5 milyonun üstünde kişi de bu seferberliğe dahil oldu. Yapılan etkinliklerin bir bölümü olarak, insanların yoksullukla mücadeledeki kararlılıklarını duyurabilmek için mumlar ve şenlik ateşleri yakıldı, dev posterler asıldı, oluşturulan korolar gösteriler düzenledi ve insanlardan zincirler oluşturuldu. Bu etkinliklerin birçoğunun gelişmekte olan ülkelerde gerçekleştirilmeleri özellikle umut-arttırıcı oldu. Yoksulluk Günü mesajında, BM Genel Sekreteri Ban-Ki Moon yoksullukla mücadelenin kalkınma için gerçek bir ortaklık gerektirdiğini ifade ederek şöyle söyledi: Bugün dünyanın, dikkatini ve kaynaklarını kendilerini geride bırakılmış hisseden yerlere ve insanlara çevirmeleri gerekiyor. Bunu yaparken, yoksulluğu ortadan kaldırmada, yoksulların kendilerini adadıkları kadar kimsenin adamadığını aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Çoğu zaman tüm yoksunlukları, bu savaşı kazanacak yol gösterme, araçlar ve fırsatlardan mahrum olmaları. (Ban-Ki Moon un ingilizce mesajının tümünü okumak için lütfen buraya tıklayın) Birleşmiş Milletler e göre bugün 980 milyon insan hala aşırı yoksulluk içinde veya günde 1 dolardan az miktarla yaşıyor. Bu kapsamda, Uluslararası Yoksulluğu Ortadan Kaldırma Günü yılda bir gün yoksulların seslerinin duyulduğu ve yoksulların her gün çektiği sıkıntılar, engeller, zorluklar ve aşırı yoksullukla mücadelede gereken cesaret hakkında kendileri veya toplumları adına konuşma fırsatı verildiği bir gündür. Uluslararası Yoksulluğu Ortadan Kaldırma Günü, 1992 yılında Genel Meclis tarafından yoksulluğu ortadan kaldırma ihtiyacı ve gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere ülkelerin yaşadığı mahrumiyet hakkında farkındalığı arttırmak için ilan edildi. Ayağa Kalk ve Konuş kampanyası, Birleşmiş Milletler in örgütler arası girişimi olan Binyıl Kampanyası tarafından, sivil toplum kuruluşları, inanç destekli gruplar ve Yoksulluğa Karşı Küresel Eylem Çağrısı gibi sosyal hareketler ile Gines Dünya Rekorları işbirliğinde organize edilen bir etkinlik.
Derviş'in yoksulluk mesajı Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Başkanı Kemal Derviş Uluslararası Yoksulluğu Ortadan Kaldırma Günü nü anmak için bir mesaj yayınladı. Ankara, Kasım 2007 Kemal Derviş, günle ilgili duygularını şöyle ifade etti: Bundan yedi yıl önce dünya biraraya gelerek yoksulluğun tüm şekilleriyle mücadele etmek ve herkes için daha iyi bir dünya oluşturmak için taahhüt verdiler. Bu vizyon, 2015 yılına kadar aşırı yoksulluk ve açlık içinde yaşayan insanların sayısını yarıya indirmek, herkes için evrensel ilköğretim sağlamak, cinsiyet eşitliğini teşvik etmek ve kadını güçlendirmek, çocuk ve anne ölümlerini azaltmak, HIV/AIDS ve diğer hastalıklarla mücadele etmek ve çevresel sürdürülebilirlik olan sekiz Binyıl Kalkınma Hedefi ne ve Binyıl Bildirisi ne dahil edildi. Bu Hedefler, kalkınma amacıyla ortaklık kurmak için bir taahhüt ile destekleniyor yoksulluğu azaltmaya söz vermiş yoksul ülkeler ve ülke çabalarını geliştirerek etkin birer ortak olmaya söz vermiş olan daha zengin olan dünya arasında bir akit ile. Binyıl Kalkınma Hedefleri, tüm ortaklar beraberce çalışır ve üstlerine düşen görevi yerine getirirlerse ulaşılabilecek uluslararası platformda anlaşmaya varılmış bir dizi hedefi temsil ediyor. Kemal Derviş Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Başkanı Şimdi 2015 hedefinin yarı noktasında, birçok alanda önemli ilerlemelerin kaydedildiği açıktır. Günde 1 dolardan daha az bir parayla yaşayan insanların sayısı 250 milyon kişi kadar düştü dolayısıyla en azından küresel düzeyde aşırı yoksulluğu ve açlığı yarıya indirme hedefine ulaşılabiliriz gibi görünüyor. Bazı bölgelerde hem kızlar hem de erkekler olmak üzere daha çok çocuk okula gidiyor ve artık insanlar daha uzun ve üretken bir yaşam beklentisi içindeler. Ancak bu gelişmeler dünyanın her yanında gerçekleşmiyor. Mozambik, Tanzanya ve Ruanda ya yaptığım ziyaretlerde gördüm ki birçok Afrika ülkesinde yoksullukla mücadelede gerçek ilerlemeler kaydedilse de Sahra Afrikası nda Binyıl Kalkınma Hedefleri ve diğer kalkınma amaçlarına ulaşmada verilen mücadele özellikle vahim. Bu bölgede sadece birkaç ülke Hedefler e ulaşacak yeterli ilerlemeyi gösteriyor. Bugün, dünya çapında bir milyardan fazla kişinin hala sağlıklı içme suyuna erişimi yok, hergün 6 bin kişi HIV ve AIDS yüzünden ölüyor ve yarım milyarı kadın olmak üzere 750 milyondan fazla erişkin okuma bilmiyor. İklim değişikliğinin etkileri de yoksul ülkeler başta olmak üzere gelişmekte olan birçok ülkeyi de özellikle zorlu bir mücadele ile karşı karşıya getiriyor. Ancak bu tablo bu şekilde kalmak zorunda değil. Hedefler in birçoğu birçok ülkede hala büyük ölçüde ulaşılabilir ancak bunun gerçekleşmesi için kalkınma için ortaklığın iki unsuruna uyulması gerekiyor. Bunlardan birincisi bu senenin Uluslararası Yoksulluğu Ortadan Kaldırma Günü: Yoksulluk içinde Yaşayanlar Değişimin Aracıları ile ilgili. Bu, gelişmekte olan ülkelerin kendilerinin kalkınma süreçlerine hükmetmeleri
ve UNDP nin rolünün kendi kalkınmalarının başında duracak kişiler olarak güçlendirmek için kapasitelerini arttırmaya yardımcı olmak anlamına geliyor. Bu aynı zamanda sunduğumuz desteğin yoksulların kendi öncelikleri ve koşulları içinde verilecekleri için daha etkin olacağı anlamına da geliyor. Yoksulluk içinde yaşayan insanların kendi değişimlerinin aracıları olduğu fikri yerel düzeyde uygulanabilir ama aynı zamanda insanların gözlem politikalarına dahil oldukları ve bütçeyi gözden geçirmelerinin olanak tanındığı ulusal seviyeye ve hatta daha yoksul insanların ülkelerindeki ilerlemeyi şekillendirecek küresel kurum ve süreçlere tam anlamıyla katkıda bulunabilmeleri gereken uluslararası düzeye de erişiyor. Ortaklığın ikinci unsuru yoksul insanların kalkınmalarının sürücü koltuğunda olmaları gerekirken bizim de onlara gerekli desteği sağlamaya verdiğimiz sözdür. Uluslararası toplumun yardımını arttırmak ve geliştirmek, ve yoksul ülkelerin ihtiyaçlarına öncelik veren bir ticaret sistemi sunmak gibi vermiş olduğu sözleri uygulamak Binyıl Kalkınma Hedefleri nin gerçekleştirilmesini sağlayacaktır. Çevre ve göç gibi konulardaki tüm ülkelerin politika ve faaliyetleri de bir taraftan verip öbür taraftan almış olmayalım diye kalkınmayı olabildiğince destekleyecek şekilde şekillendirilmeli. Uluslararası Yoksulluğu Ortadan Kaldırma Günü nde Binyıl Kalkınma Hedefleri ni tümüyle gerçekleştireceğimize ve özellikle yoksullukla mücadele alanındaki bu iki unsura dair sözümüzü yinelemeliyiz ki dünya 2015 yılı için belirlediğimiz Hedefler e ulaşmaya olabildiğince yaklaşsın.
Çocuklar yoksulluk için çiziyor Uluslararası Yoksulluğu Ortadan Kaldırma Günü kapsamında düzenlenen önemli etkinliklerden biri de Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi tarafından Kamu Bilgilendirme Dairesi ve Birleşmiş Milletler Posta İdaresi işbirliğinde Yoksulluğu Sonlandırabiliriz konulu Çocuk Resim Yarışması ydı. Ankara, Kasım 2007 Yarışma kapsamında, 124 ülkeden 12 binin üzerinde çocuk yoksulluğun birçok yüzünü, yoksullar için kaygılarını ve iyi dileklerini tasvir eden Birleşmiş Milletler pulları tasarladılar. Çocukların yaratıcı çizimleri, dünyada yaşanan eşitsizliği ve ayrımları betimliyor ve sevgi ve merhamet kavramlarına vurgu yapıyor. Yoksulluğu ortadan kaldırmanın bir yolu olarak, çocuklar çizimlerinde eğitim, istihdam, barış ve güvenliğin gerekli olduğunu önerdiler. 15 yaşındaki Namibyalı Sonja Mohr, konuyla ilgili olarak Kimse yoksulluğa ve şiddete maruz bırakılmamalı. Eğitim ve yardımlaşma yoksulluktan çıkıp parlak bir gelecekte barışa ilerlemenin merdivenidir dedi. Kararların ardından, kazanan 6 tasarım 2008 yılında Birleşmiş Milletler pulları olarak kullanılacak. Yarışmada ayrıca 20 tasarım Üstün Başarı Sertifikası alırken, 24 tasarım ise Tanınırlık Sertifikası aldı. En iyi 50 tasarım 17 Ekim 2007 tarihinde New York taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi nde sergilendi.
Ronaldo ve Zidane size teşekkür ediyor Yoksullukla mücadelede farkındalığı arttırmak için düzenlenen kampanyalardan biri de Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan ve dünyaca ünlü film yönetmeni Wim Wenders tarafından çekilen 30 saniyelik kısa filmdi. Ankara, Kasım 2007 Filmde ünlü futbol yıldızları ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı nın İyi Niyet Elçileri Ronaldo ve Zinedine Zidane başrollerde. 23 Nisan 2007 yılında Paris te Young&Rubicam Reklam Ajansı ve LDM Yapımları tarafından çekilen filmde, Ronaldo ve Zidane çeşitli şehirlerde tanımadıkları insanlara yaklaşarak onlara yoksulluğu azaltmada gösterdikleri çabalardan ötürü teşekkür ediyor. Amaç, 2015 yılında dünyada yoksulluğun yarı yarıya azaltılmasını sağlamak amacıyla, hem kişilerin, hem kurumların dikkatini çekmek, bu konuda girişimde bulunmalarını ve işbirliği yapmalarını sağlamak... Filmle ilgili olarak, yönetmen Wim Wenders Bir futbol hayranı olarak, Ronaldo ve Zidane ı çekeceğimden ötürü çok heyecanlandım ancak bunu Binyıl Kalkınma Hedefleri nden birini teşvik etmek için yapmaktan ötürü daha da mutluluk duydum. Bu hedeflere ulaşmada gerçek ortaklıkların kurulabilmesi için her birinin sürekli hatırlatılması gerektiğine inanıyorum dedi. Bu kısa film, Ronaldo ve Zidane ın yoksullukla mücadelede Binyıl Kalkınma Hedefleri ni İyi Niyet Elçileri olarak teşvik etmek için oynadıkları üçüncü film. Ronaldo ve Zidane yoksulluğu yarıya indirmek için hükümetler tarafından belirlenen 2015 süre bitiminin yarı noktasındayız dedi. Bu yüzden UNDP ve diğer BM ortaklarıyla sonucu hızlandırmak için çabaları yoğunlaştırmada rol almaya çok istekliyiz. Wim Wenders gibi bir yönetmenle çalışmak harika bir deneyimdi diyor iki futbol yıldızı. İnsanlara teşekkür etmede kendimizi çok uygun gördük. İş yoksulluğa geldiğinde tüm faaliyetler bir fark yaratır. Bu anlamda yapılan şeyler milyonlarca bireyin ama aynı zamanda kurum ve hükümetlerin cömertliğidir. Çağrının yayınlanacağına ve duyulacağına inanıyoruz. Film, yayını için dünyanın dört bir yanına dağıtıldı.
Koç çıtayı yükseltiyor Koç Holding, 25 Ekim 2007 tarihinde, İstanbul da, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği nin desteğiyle, BM Küresel İlkeler Sözleşmesi ile Değer Yaratmak konulu bir konferans düzenledi. Ankara, Kasım 2007 Konferans çerçevesinde Küresel İlkeler Sözleşmesi nde yer alan ilkeler değerlendirildi, ilkelerin hayata geçirilmesi ile ortaya çıkacak kazanımlar ele alındı ve modern çağın üretim, pazarlama ve tüketim kültüründe farklılaşan sosyal sorumluluk yaklaşımı yeni boyutlarıyla işlendi. BM Küresel İlkeler Sözleşmesi Direktörü Georg Kell, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Temsilcisi Mahmood Ayub, Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği Başkanı Serdar Dinler ve UNIDO Özel Sektör Geliştirme Sorumlusu Manuela Boesenhafer gibi önemli isimlerin katıldığı konferansın açılış konuşmasını yapan Koç Holding Kurumsal İletişim ve Bilgi Grubu Başkanı Ali Y. Koç, iş dünyası ve özel sektörün sosyal sorumluluğunun giderek arttığını belirterek, bu küresel ilkelerin çocuk işçiliğinin önlenmesinden ve çevrenin korunmasından ibaret olmadığını, şirketlerin daha sorumlu kurumsal vatandaşlar olmasını da öngördüğünü vurguladı. Koç, bunun için tüm şirketlerin, kendilerinden başlayarak, bu ilkeleri benimsetmeye çalışmaları gerektiğini belirtti. Birleşmiş Milletler Türkiye Temsilcisi Mahmood Ayub da, Binyıl Kalkınma Hedefleri ne ulaşmak için, özel sektörle işbirliği yapılmasının kritik önem taşıdığını vurguladı. Aşırı yoksulluğun azaltılması, herkesin ilkokul eğitimi alması, çevresel risklerin azaltılması ve kadın-erkek eşitliğinin sağlanması gibi küresel hedeflerin, özel sektörün katkısı
olmaksızın çözülemeyeceğini belirtti. Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi Direktörü George Kell ise, Koç Holding in, Küresel İlkeler in yayılmasına öncülük etmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Küresel İlkeler Sözleşmesi ne katılan şirketlerin, iş dünyasında da ilerlediğine dikkat çekti. Konferansta ayrıca Claude Fussler, yazdığı Çıtayı Yükseltmek adlı kitapla ilgili bir sunum yaptı... Koç Holding ve UNDP işbirliğinde Türkçe ye çevrilen kitap, toplantıda dağıtılırken; Fussler, sunumunda, kurumsal sosyal sorumluluğun farklı ülkelerdeki uygulanışlarına dikkat çekti. Koç Holding AŞ, kalkınma hedeflerine ulaşılması yolunda çevre, çalışma koşulları, yolsuzlukla mücadele ve insan haklarına duyarlılığın özel sektör dahilinde hayata geçirilmesi için oluşturulan BM Küresel İlkeler Sözleşmesi ni 30 Mart 2006 tarihinde imzaladı. Kamuoyuna 2000 yılında resmen açıklanan Küresel İlkeler Sözleşmesi, küreselleşmenin zorluklarıyla mücadele etmek için kamunun ve özel sektörlerin yanısıra, çeşitli BM kuruluşlarını ve sivil toplumu biraraya getiren uluslararası gönüllü bir kurumsal vatandaşlık ağıdır. Küresel İlkeler Sözleşmesi; iş gücü ayrımcılığını önlemek, ve sürdürülebilir çevre için insan hakları, iş gücü, çevre ve yolsuzlukla mücadele gibi alanlardaki 10 temel ilke çerçevesinde çalışır. Küresel İlkeler Sözleşmesi nin imza sahipleri bu on ilkeyi şeffaflık ve sürdürülebilir kalkınma için iş stratejilerine entegre ederek durumlarıyla ilgili düzenli rapor hazırlar. Bugün, Küresel İlkeler Sözleşmesi nin 100 ülkede 4 bin den fazla katılımcısı var Küresel İlkeler Sözleşmesi, şirketlerden insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele alanlarındaki öz değerleri benimseyip, etki alanları içerisinde desteklemeyi ve uygulamalarını öngörüyor. KÜRESEL İLKELER SÖZLEŞMESİ'NİN 10 İLKESİ İnsan Hakları İlke 1: İş dünyası ilan edilmiş insan haklarını desteklemeli ve bu haklara saygı duymalı İlke 2: İş dünyası, insan hakları ihlalllerinin suç ortağı olmamalı Çalışma Standartları İlke 3: İş dünyası çalışanların sendikalaşma ve toplu müzakere özgürlüğünü desteklemeli İlke 4: Zorla ve zorunlu işçi çalıştırılmasına son verilmeli İlke 5: Her türlü çocuk işçi çalıştırılmasına son verilmeli İlke 6: İşe alım ve işe yerleştirmede ayrımcılığa son verilmeli Çevre İlke 7: İş dünyası çevre sorunlarına karşı ihtiyati yaklaşımları desteklemeli İlke 8: İş dünyası çevresel sorumluluğu arttıracak her türlü faaliyete ve oluşuma destek vermeli İlke 9: İş dünyası çevre dostu teknolojilerin gelişmesini ve yaygınlaşmasını desteklemeli Yolsuzlukla Mücadele İlke 10: İş dünyası rüşvet ve haraç dahil her türlü yolsuzlukla savaşmalı
II. Uluslararası Kümelenme Konferansı İstanbul'da II. Uluslararası Kümelenme Konferansı Kümelenme 2007 25-26 Ekim 2007 tarihlerinde İstanbul da yapıldı. Ankara, Kasım 2007 Konferansta ele alınan konular arasında kümelerin ekonomik büyüme ve rekabet edebilirlik üzerindeki etkileri, ülkelerde uygulanan kümelenme politikaları ve stratejileri ve uygulama örnekleri, kümelerin bölgesel ve ulusal kalkınma politikalarına katkısı, geliştirilmesi ve teşvik edilmesi vardı. Konferansa Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen in yanısıra Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Müsteşarı Holger Schroeder, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Mukim Temsilci Yardımcısı Ulrika Richardson-Golinski, GAP Bölgesel Kalkınma İdaresi Başkanı Muammer Yaşar Özgül, Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkanı Muhsin Altun ve İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Süleyman Orakçıoğlu katıldı. İki günlük konferans sürecinde düzenlenen yaratıcı iş çevreleri, küme yönetişimi, ulusal ve bölgesel yaklaşımlar ve moda ağları konulu oturumların yanısıra turizm, otomotiv, tarım ve gıda ve lojistik kümelenmeleriyle ilgili de sektörlere özel oturumlar gerçekleşti ve bu kapsamda deneyimler, uygulamalar, sonuçlar ve başarılı örnekler katılımcılarla paylaşıldı. Kümelenme 2007 konulu II. Uluslararası Kümelenme Toplantısı Avrupa Birliği tarafından finanse ediliyor. Girişimci Destekleme Merkezleri (GAP-GİDEM), Moda ve Tekstil İş Kümesi ve Ulusal Kümelenme Politikası nın Geliştirilmesi Projesi nin ev sahipliğini yaptığı konferansa destek veren diğer kuruluşlar ise Dış Ticaret Müsteşarlığı, Güneydoğu Anadolu da Sosyo-Ekonomik Farklılıkların azaltılması Projesi, İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri ve Merkezi Finans ve İhale Birimi. Ekonomik rekabet gücünü artırmaya yönelik, yeni ve başarılı bir yöntem olarak benimsenen kümelenme yaklaşımı, özellikle son on yılda hızlı bir sekilde yaygınlaştı. Bu süre içerisinde kümelenme yaklaşımını temel alan birçok yerel ve bölgesel girişim hayata geçirilmiş olup, benzer girişimlerin de gelecek yıllar içerisinde hayata geçirilmesi bekleniyor. Bu kapsamda, politika düzeyinde önerilerin geliştirilebilmesi amacıyla ulusal ve uluslararası kümelenme haritaları hazırlanıyor, merkezi ve yerel yönetim birimleri ise kendi bölgelerinin rekabet gücünü artırmaya yönelik kümelenme politikaları oluşturuyor.
Yerel yönetimler kapasite geliştiriyor Türkiye nin AB sürecinde yerel yönetim reformları Ankara da düzenlenen iki günlük bir konferansta ele alındı. Ankara, Kasım 2007 Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve İçişleri Bakanlığı tarafından UNDP nin teknik desteğiyle yürütülen Yerel Yönetim Reform Programı kapsamında düzenlenen Türkiye de Yerel Yönetim Reformu Konferansı 30-31 Ekim 2007 tarihinde yapıldı. Konferansta tartışılan konular arasında Türkiye deki yerel yönetim sistemi, Avrupa ilke ve standartları, yerel kamu hizmetlerinin hesap verilebilirliği ve yönetime katılımı, Avrupa daki ve Türkiye deki yerel merciler arasında sivil toplum diyaloğunun sağlanması ve yerel hükümetlerin dengeli ve sürdürülebilir sosyoekonomik kalkınma konusundaki sorumlulukları ve katkısı vardı. Konferansa Türkiye deki merkezi ve yerel hükümetlerin üst düzey yetkilileri, uluslararası örgütlerin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile akademisyenler katıldı. Konferans sırasında, Türkiye nin yerel yönetim reformu stratejisi hakkında bir değerlendirme yapıldı, reform sürecinde ortaya çıkabilecek fırsatlar ve tehditler tartışıldı ve reform sürecini kolaylaştırmak için gereken finansal ve teknik destekler üzerinde durularak kamu yönetiminin anahtar kişileri arasında bilgi değiş tokuşu sağlanmış ve bir ağ kurulmuş oldu. Yerel Yönetim Reform Programı Türkiye Hükümeti nin Yerel Yönetim Reformlarını, ortak paydaşların (valilikler, yerel hükümetler ve bölgesel ve ulusal düzeydeki Birlikler dahil olmak üzere İçişleri Bakanlığı) kapasitelerini; politika diyaloğu, eğitim, belediye ortaklıkları ve ağ yoluyla arttırarak desteklemeyi amaçlıyor ve böylece yeni yasalarla belirlenmiş reformların uygulanmasını kolaylaştırıyor. Program AB yerel yönetim sistemini ve yerel kamu hizmetlerinin modern idare anlayışını arttırıyor. Program sayesinde, İçişleri Bakanlığı, seçilmiş yerel yönetimlerde uygulanacak pilot projeler yoluyla bütçe işlemlerini, finans yönetimini ve hizmet yönetimini güçlendirecek araçlar geliştirebilecek ve belediye personeline verilecek eğitimler sayesinde yerel yönetimlerdeki insan kaynaklarının etkinliğini arttıracak.
Kadın hakları semineri Kadın haklarında küresel ve ulusal deneyimler Ankara da, İçişleri Bakanlığı üst düzey müfettişleri için 18-19 Ekim 2007 tarihinde düzenlenen seminerde tartışıldı. Ankara, Kasım 2007 İçişleri Bakanlığı Üst Düzey Müfettişlerin Yeterlik, Görev ve Sorumlulukları Dahilinde Cinsiyet Konusu başlıklı seminer UNDP ve Danimarka İnsan Hakları Enstitüsü tarafından düzenlendi. İçişleri Bakanlığı ve UNDP tarafından yürütülen İçişleri Bakanlığı Üst Düzey Müfettişlerinin İnsan Hakları Eğitimine Destek Projesi kapsamında düzenlenen seminer sırasında kadın hakları ihlalinin önüne geçmek için alınacak önlemler, kadın hakları ve namus ve töre cinayetleri kapsamında yapılan son yasa değişiklikleri ışığında gerçekleştirilen faaliyetler tartışıldı. Seminere BM Kadınlara Karşı Şiddet Özel Raportörü Prof. Dr. Yakın Ertürk, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Genel Müdürü Esengül Civelek, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Fatma Karakoç, Emniyet Genel Müdürlüğü temsilcisi Erdal Vural ve Kuzey İrlanda Polisi nin Ombudsmanı ndan üst düzey bir görevli gibi alanlarında uzmanların yanısıra sivil toplum kuruluşları ve uluslararası örgütlerin temsilcileri katıldı. İki gün süren seminerde, İnsan Hakları ve Türkiye nin BM ve Avrupa sistemlerine adaptasyonu kapsamında kadın hakları anlayışı hakkında bilgiler verildi, Türkiye nin sistemi uluslararası insan hakları yasaları ile karşılaştırıldı ve çeşitli ülkelerden örnekler sunuldu. Seminer sırasında Prof. Dr. Yakın Ertürk önleme, koruma, ceza ve tazminat konularında üst düzey müfettişlerin ve sivil idarecilerin Devlet kapsamında sorumlulukları hakkında bilgi verdi. Kuzey İrlanda Polisi nin Ombudsman ından (PONİ) üst düzey uzman Greg Mullan ise PONİ nin kuruluşuna duyulan ihtiyaç, beklenilen yararları, görevleri ve şikayetleri ele almada izlenen süreç hakkında bilgiler verdi. Mullan ayrıca ceza almış memurların cezalarının uygulanıp uygulanmadığının takip mekanizması hakkında da bilgi verdi.
Uluslararası Karadeniz Günü kutlandı Bu sene onbirincisi düzenlenen Uluslararası Karadeniz Etkinlik Günü Türkiye de 31 Ekim 2007 tarihinde İstanbul da kutlandı. Ankara, Kasım 2007 Karadeniz de yunusların korunmasına yönelik kamuoyu bilincini arttırmak amacıyla ilan edilen 2007 Yunus Yılı nedeniyle yunus temalı etkinlikler kapsamında Karadeniz in korunması yönündeki çalışmalarından ve hizmetlerinden dolayı Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya Federasyonu, Türkiye ve Ukrayna dan 6 kişiye Karadeniz Madalyaları takdim edildi. Ayrıca bu seneki kutlamalar kapsamında halk oyunları sergilendi, konserler ve özel gösteriler düzenlendi. Uluslararası Karadeniz Etkinlik Günü, Karadeniz in Kirliliğe Karşı Korunması Komisyonu Daimi Sekreteryası ve GEF/UNDP nin Karadeniz Ekosisteminin İyileştirilmesi Projesi (BSERP) (proje hakkında daha detaylı bilgi için buraya tıklayınız) ortaklığında ve Karadeniz Sivil Toplum Kuruluşları Konfederasyonu (KASTOB) desteğiyle, Karadeniz in korunması için bölgesel işbirliğinin önemine kamuoyunun dikkatini çekmek için gerçekleştirildi. Karadeniz e kıyısı olan altı ülkede eşzamanlı olarak kutlanan bölgesel etkinliğe, bu alanda çalışan tüm bölgesel kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, hükümetler ve belediyeler katıldı. Bu sene ikincisi verilen Karadeniz Madalyası ile Karadeniz ekosistemini iyileştirmek ve Karadeniz i eski haline döndürmek için yapılan çalışmalara destek verme amacını taşıyor ve bu çalışmalarda emeği geçenleri
yüreklendirerek, bireysel çabaların da ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Karadeniz i çevreleyen Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya Federasyonu, Türkiye ve Ukrayna nın 21 Nisan 1992 tarihinde Karadeniz in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi (Bükreş Sözleşmesi) ve 31 Ekim 1996 tarihinde ise Karadeniz Stratejik Eylem Planı nı imzalamalarıyla beraber Uluslararası Karadeniz Etkinlik Günü her yıl 31 Ekim tarihinde Karadeniz ülkeleri tarafından kutlanıyor. Bu yıl bölge çapındaki etkinlikler ise UNDP ve Coca-Cola Türkiye nin ortak su girişimi olan Her Damla Değer Katar projesi sponsorluğunda gerçekleşti. Karadeniz in biyolojik çeşitliliği son 40 yılda önemli ölçüde azaldı. İşlenmemiş atıkların kirlettiği sularda oluşan bir yosun türü olan algların sudaki oksijen miktarını azaltması, aşırı balıkçılık, sanayi atıkları ve son zamanlarda ticari gemiler tarafından taşınan yabancı ve zararlı bir deniz anası türü ve Karadeniz e akan Nil, Tuna ve Don nehirlerinin getirdiği diğer pislikler mersin balığı, somon, kefal, çaça balığı, istavrit ve kaya balığının tehlikeli boyutlarda azalmalarına neden oluyor. Uskumru ve kılıçbalığı ise tamamen yokolmuş durumda... Öte yandan balıkçılar tarafından balıkların azalmasının sebebi olarak görülen ve üzerlerindeki avlanma yasağını kaldırtmaya çalıştıkları yunuslar da büyük tehlike altında. Kirlilik dışında balıkçıların dip ağlarına takılan yunuslar boğularak ölüyor, halbuki bir denizdeki yunusların bolluğu o denizin temizliğinin ve zenginliğinin de göstergesi...