Karbonhidratlar
Karbonhidratlar Karbonhidratlar, odunsu bitkilerin en önemli yapı maddeleridir. Bunlar, meristematik dokulara iletildiğinde, bu kısımlarda selüloz, lignin, pektin bileşikleri ve lipitler gibi çeşitli yapı maddelerine dönüştürülmektedirler (Asimilasyon) Bunlardan en önemli ve bilinenleri odunsu bitkilerin hücre çeperlerini oluşturan selüloz ve lignin maddesidir.
Karbonhidratlar Karbonhidratlar üç ana gruba ayrılmaktadırlar: Monosakkaritler: Bunlarda karbon sayıları beş (pentoz) ya da altıdır (heksoz). Bitkilerde bulunan glikoz ve fruktoz bu gruba girmektedir. Oligosakkaritler: Bunlar, monosakkaritlerin iki veya üç molekülünün bağlanmasından oluşur (Disakkaritler, trisakkaritler). Bunlardan disakkaritler sukroz ve maltoz, trisakkaritler rafinoz ve melezitoz, tetrasakkaritler de stahiyozdur. Polisakkaritler: En önemli polisakkaritler selüloz ve nişastadır. Selüloz bitkide en fazla bulunan karbonhidrattır. Selüloz tüm bitki hücrelerinin yapısında bulunan organik maddedir. Her selüloz molekülü, birbirine bağlı en az 3.000 glukozdan oluşur. Selüloz suda erimez ve selülas enzimiyle parçalanır. Nişasta, odunsu bitkilerdeki en yaygın depo maddelerinden biridir. Ayrıca, enzim faaliyetleriyle kolaylıkla parçalanırlar ve böylece metabolik faaliyetlerde kullanılırlar. Nişasta, hücrede tabakalar halinde depolanırlar. Bunlar dışında, hemiselüloz, pektin bileşikleri, sakız ve müsilj gibi maddeler de polisakkaritlerdir.
Karbonhidratların kullanımı (1) Solunum: Günlük fotosentez üretiminin yaklaşık %30-60 ı solunumda kullanılmaktadır. Büyüme: Karbonhidratların önemli bir kısmı da büyümede kullanılmaktadır. Hücre bölünmesiyle oluşan yeni dokuların oluşması sırasında selüloz, lignin, pektin ve diğer yapı maddeleri halinde oluşan yeni dokularda biriktirilmektedirler. Savunma: Odunsu bitkiler, savunma amaçlı olarak hastalık, mantar ve böcek saldırılarına karşı çeşitli organik maddeler oluştururlar. Bitki dokularından dışarıya sızıntı: Odunsu bitkiler yapılarındaki organik maddelerin bir kısmını, yaprakların dalları ve gövdelerinden sızıntı yoluyla kaybederler. Salgı: Odunsu bitkilerin kökleri, karbonhidratların bir kısmını salgılamaktadırlar. Bu miktar tutulan karbonun %0.4 ünü geçmemektedir. Üzüm meyveleri de kutikula ve kutikula üzerindeki mum tabakasından değişik türdeki organik maddeleri salgılamaktadır.
Yıllık karbonhidrat döngüsü Karbonhidrat yo!unlu!u 120 100 80 60 40 20 0 1 2 3 4 5 6 7 8 Karbon Sorbitol Sakkaro Kuru a!?rl?!?n yüzdesi olarak karbonhidratlar 5,0 4,0 3,0 2,0 1,0 0,0 7 9 11 1 3 5 7 Sakkaroz Stakiyoz Fruktoz Glikoz Raffinoz Aylar Aylar Genç bir elma (Malus sylvestris) ağacında karbonhidrat döngüsü Bir dağ çamı (Pinus mugo) ağacında karbonhidrat döngüsü
Karbonhidratların depolanması Tomurcuklar: Tomurcukların oluşumlarının son aşamalarında depolanır. Yapraklar: Yapraklardaki karbonhidrat miktarı, tüm ağaçta depolanmış miktarın yaklaşık %5 i kadardır. Gövde ve dallar: Yüksek miktarlarda nişasta, gövde ve dalların birleşme yerlerinde biriktirilmektedir. Kökler: Karbonhidratların çok önemli bir kısmı köklerde biriktirilmektedir. Birikim büyük oranda sonbahar sonlarında yapılmaktadır. Ksilem sıvısı: Örneğin Şeker akçaağacı ksilem sıvısında %2-10 ve söğüt %3-5 oranında şeker içermektedir. Meyveler: Meyveler, oluşumları sırasında karbonhidratları nişasta, sukroz ve hekzoz şekerler olarak depolarlar. Örneğin muz, nişasta halinde depolar ve muz üretiminden sonra, nişasta şekere dönüşerek tatlı bir lezzete kavuşur.
Karbonhidratların boy büyümesine etkisi
Karbonhidratların çap artımına etkisi Karbonhidrat kullanımı, kambiyum tabakasının oluşturduğu ksilem tarafında, floem tarafına oranla çok daha yüksektir. Çünkü; Yıllık olarak üretilen ksilem miktarı floem miktarından çok daha yüksektir Ksilem hücrelerinin oluşumu, floem hücrelerinin oluşumuna oranla çok daha uzun bir zaman içerisinde gerçekleşmektedir. Ksilem hücre çeperlerinin kalınlaşması ve farklılaşmasında, floem hücre çeperlerine oranla çok daha fazla karbonhidrat kullanılmaktadır.