05 Ekim 2010 / 14:00 15:30 / Salon 11 ÇG 1 Yeme Bozukluklarýnda Grup Psikoterapisi Uygulamalarý Grup deneyimi : Zerrin Oðlaðu Amaç: Ýstanbul Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý Yeme Bozukluklarý Programý kapsamýnda sürdürülmüþ olan grup psikoterapisi deneyiminin uygulamalý olarak aktarýlmasý Düzey: Ýleri Hedef Katýlýmcýlar: Genel Yeme Bozukluklarý Bilimsel Çalýþma Birimi tarafýndan düzenlenmiþtir. Yeme bozukluklarýnda (YB) çaðdaþ tedavi ilkeleri multidisipliner ve bütüncül olarak tanýmlanmaktadýr. YB tedavilerinin amaçlarý; 1-Normal, saðlýklý ve kiþiye uygun kiloyu saðlamak ve devam ettirmek 2-Yiyecek kýsýtlamasý veya uygunsuz dengeleyici davranýþlarý durdurmak 3-YB'nun çekirdek belirtilerini (aþýrý deðer verilmiþ düþünce, bozuk biliþsel þemalar vb.) deðiþtirmek, yerine saðlýklý olanlarý koymak 4-Eþ-taný durumlarýný tedavi etmek 5-Akut düzelme sonrasý 5 yýlda relapsý önlemek olarak sýralanabilir (1). YB tedavilerinde temel yaklaþým "basamaklý tedavi" yaklaþýmýdýr. Bu yaklaþýmda; 1-Yoðun Bakým 2-Psikiyatrik Hospitalizasyon 3-Kýsmi Hospitalizasyon 4-Ayaktan Tedavi aþamalarý bulunmaktadýr. Yatarak ve ayaktan uygulanan tedavilerin önemli bir grubunu psikoterapiler oluþturur. Bireysel ve grup tedavileri temel olarak uygulanan psikoterapi yöntemleridir. Bütüncül tedaviler içinde yer alan grup psikoterapilerinin avantajlarý; 1-Umudun aþýlanmasý 2-Bilgi aktarýmý saðlamasý 3-Baþkalarý için bir þey yapýyor olma duygusu yaratmasý 4-Grup baðlýlýðý oluþturmasý 5-Kiþilerarasý iliþkilerin öðrenilmesini saðlamasý olarak sýralanabilir (2). YB'da grup psikoterapilerinin; 1-Hastalarýn kendilerini tanýmalarý ve ifade etmeleri 2-Yalnýz olmadýklarýný anlamalarý 3-Farkýndalýk düzeylerinin artmasý 4-Kiþisel geliþimleri 5-Ruhsal belirtilerin tedavisi için etkin bir yöntem olduðu söylenebilir (3). Bu çalýþma grubunda, bir yeme bozukluklarý grup psikoterapisi deneyimi; psiko-eðitim, biliþsel-davranýþçý tedavi ilkeleri ve kiþilerarasý iliþki zorluklarý ele alýnarak uygulamalý olarak aktarýlacaktýr. Çalýþmanýn hedefi; katýlýmcýlarýn YB'nin temel özellikleri ve grup tedavisi konusunda bilgi sahibi olmasýný ve bir grup terapisi sürecinin bazý seanslarýný yaþantýsal ve interaktif olarak deðerlendirmelerini saðlamaktýr. KAYNAKLAR: 1. Yager J, Andersen A, Devlin M et al: Practice guideline for treatment of patients with eating disorders. American Psychiatric Association. Arlington, 2006. 2. Vinogradov S, Yalom ID: Kýsa Süreli Grup Psikoterapileri, Compos Mentis Yayýnlarý, Ankara, 1996. 3. Riess H, Dockray-Miller M, Ýntegrative group treatment for bulimia nervosa, Columbia University Press, New York, 2002.
05 Ekim 2010 / 16:00 17:30 / Salon 4 ÇG 2 Kiþilik Bozukluklarýný Geliþimsel Boyutuyla Anlamak Çocuklukta baþlayan psikopatolojiler ve kiþilik bozukluðu geliþimindeki rolleri : Emine Zinnur Kýlýç DSM'nin kiþilik bozukluklarýna kesitsel yaklaþýmý taný sisteminin en çok eleþtirilen konularýndan birisidir. Kiþilik bozukluklarýnýn daha iyi anlaþýlmasý ve daha doðru tedavi yaklaþýmlarýnýn geliþtirilebilmesi için çocukluktan itibaren geliþen çoðul yatkýnlýk faktörlerinin boyutsal bir yaklaþým içinde ele alýnmasýnýn daha uygun olacaðýný ileri süren görüþler kiþilik bozukluðu tanýsýnda belirtilerden çok süreçlere odaklanmanýn daha doðru olacaðýný bildirmektedirler. Kiþilik bozukluklarýýn geliþimsel psikopatoloji yaklaþýmý çerçevesinde ele alýnmasý ayrýca öncül iþlev bozukluklarýnýn daha iyi tanýmlanmasý ve koruyucu yaklaþýmlarýn geliþtirilmesini saðlayabilecektir. Böylece katý davranýþ örüntülerinin yerleþmesinden önce tanýnmasý ve tedavisi mümkün olacaktýr. Kiþilik bozukluklarýnýn geliþimsel bir perspektif çerçevesinde incelenmesi, çocukluktan itibaren var olan risk faktörlerinin, yatkýnlýk faktörlerinin ve bu faktörlerin çocuðun içinde yaþadýðý çevre ile etkileþimlerinin ele alýnmasýný gerektirir. Yatkýnlýk ve risk faktörleri biyolojik ya da çevresel olabilir. Çocukluk döneminde belirgin bir patolojiye neden olmadan eriþkinlikte ortaya çýkacak sorunlarýn hazýrlayýcýsý olabilirler. Bu etkenlerin önceden tanýnmasý ve uygun yaklaþýmlarla düzeltilmesi koruyucu ruh saðlýðý açýsýndan gereklidir. Bu konuþmada geliþimsel psikopatoloji yaklaþýmý çerçevesinde kiþilik bozukluklarýnýn geliþimindeki çocukluk dönemine iliþkin süreçler üzerinde durulacaktýr.
09 Ekim 2010 / 11:00 12:30 / Salon 4 ÇG 5 Ruh saðlýðýnýn geliþtirilmesinde video kullanýmý : Bülent Coþkun Burada kýsaca "ruh saðlýðýný geliþtirme" olarak kullanýlan, bazý kaynaklarda "ruh saðlýðýný güçlendirme ve geliþtirme" biçiminde de söz edilen kavram, Ýngilizce kaynaklarda "mental health promotion" olarak geçen ifadenin karþýlýðý olarak kullanýlmaktadýr. Bu kavramda saðlam olan özelliklere (güçlü yanlar, beceriler ve yeterlilik duygularýna) vurgu yapýlmakta, genel anlamda kiþinin saðlýklý yönleri üzerinde durularak ruh saðlýðýn güçlendirilmesinden söz edilmektedir. Bu kavram, bazý geçiþmeli alanlarý olsa da ruhsal hastalýklardan korunma kavramýndan farklý bir anlam taþýmaktadýr, ilkinde saðlýðýn oluþmasýyla, ikincisinde de hastalýklarýn nedenleriyle ilgilenilmektedir (Coþkun 2008). Bu çalýþma grubunda, ruh saðlýðýný geliþtirme ve güçlendirme konusunda kullanýlan bir yöntemin (video kullanýmýnýn) örneklerle açýklanmasý ve çalýþma grubuna katýlacaklarýn görüþ ve deðerlendirmeleriyle geliþtirilmesi planlanmaktadýr. Farkýndalýðý arttýrarak ruh saðlýðýný geliþtirme ve güçlendirme çalýþmalarýnda hedef kitle "saðlýklý" kiþilerdir. Bu yöntemle herhangi bir bedensel ya da ruhsal sorunu olan kiþilerle de çalýþýlabilir ancak hastalýk üzerinde durmadan, kiþilerin saðlýklý yanlarý ele alýnarak. Genellikle en az 15-20 en fazla da 100-150 kiþilik gruplara uygulanan bu ruh saðlýðýný geliþtirme çalýþmalarý, katýlýmcýlarýn kendi özel yaþantýlarýna deðinmeden hep birlikte seyredilen film, dizi veya belgesel bölümlerindeki etkileþimler aracýlýðýyla "insan iliþkilerini ele almayý", katýlýmcýlarýn "kendilerine ait özellikleri fark etmelerine olanak saðlamayý" temel almaktadýr. Ýlk kez Marmara depremi sonrasýnda çadýr kentlerde baþlatýlan söyleþilerde aile içi iliþkiler ve kiþiler arasý etkileþimler üzerinde durulmaktaydý. Katýlýmcýlarýn söyleþiler sýrasýnda kendilerine ait özel ayrýntýlardan ve aile iliþkilerinden söz ediyor olmalarýndan hareketle o dönem için popüler olan bazý TV dizilerinden kýsa bölümler izlenerek tartýþmalar dizideki kiþilerin iliþkileri üzerine yoðunlaþtýrýldý. Her katýlýmcýnýn dizi karakterleri üzerinden görüþlerini paylaþmalarý, deðerlendirmelerini ve olursa kiþiler arasý iliþkiler açýsýndan önerilerini dile getirmeleri yüreklendiriliyordu. Ayrýca katýlýmcýlara arzu ederlerse, ruhsal destek alabilecekleri yerler hakkýnda da bilgi veriliyordu. Önceleri Kocaeli'nde çadýr kent, prefabrik gibi geçici yerleþim yerlerinde sürdürülen söyleþiler, zamanla kültür merkezi salonlarýnda her ay yapýlan, önceden belirlenmiþ konularýn ele alýndýðý, yerel ve ulusal basýnýn ilgi gösterdiði toplantýlar halini aldý. Bazý etkinliklere dizilerde yer alan sanatçýlarýn da katýldýðý oluyordu. Dizilerin yanýnda filmlerden, belgesellerden kýsa bölümler de kullanýlýyor, söyleþi sonunda yapýlan anketlerle bir sonraki toplantýda ele alýnmasý istenen konular belirleniyor ve katýlýmcýlarýn deðerlendirmeleri göz önüne alýnarak program için yeni düzenlemeler yapýlýyordu. Katýlýmcýlardan alýnan geri bildirimlerde, TV dizilerini artýk daha farklý bir gözle izledikleri, aile içi iliþkilerinde kendilerini daha rahat ve anlaþýlýr biçimde ifade ettikleri, kendileriyle ilgili farkýndalýklarýnda geliþme kaydettikleri dile getirilmekteydi. Yaklaþýk on yýldýr uygulanan bu yöntemin çalýþma grubunda ortaya çýkabilecek görüþ ve deðerlendirmelerle daha da geliþtirilmesi beklenmektedir. Coþkun B. (2008). Ruh Saðlýðýný Geliþtirme ve Güçlendirme. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Temel Kitabý, 1.baský. Çuhadaroðlu Çetin F, Coþkun A, Ýþeri E, Miral S, Motavallý N, Pehlivantürk B, Türkbay T, Uslu R, Ünal F editörler. Hekimler Yayýn Birliði, Ankara; 2008; sayfa 807-816
09 Ekim 2010 / 13:30 15:00 / Salon 8 ÇG 9 Olgu Tartýþmalarý Üzerinden Bipolar Bozukluk ve Dikkat Eksikliði ve Hiperaktivite Bozukluðu Bipolar Bozukluk ve Dehb: Olgu Tartýþmalarý : Berna Uluð Bu sunumda genç bir hasta örneði üzerinden çoðul tanýlý durumlar tartýþýlacaktýr. Hasta 24 yaþýnda genç bir kýzdýr. Hastalýk öyküsü lise yýllarýnda yeme bozukluðu belirtileri ile baþlamaktadýr. Geliþimsel öyküsünden, bebeklik, çocukluk ve ergenlik yýllarýnda anksiyete ve hiperaktivite belirtileri olduðu öðrenilmiþtir. 17 yaþýndan sonra þiddeti ve çeþitliliði giderek artan ve oldukça karmaþýk bir yapý gösteren hastalýk belirtileri bir süreç haline gelmiþ ve hastanýn iþlevselliðinde ciddi kayýplara yol açmýþtýr. 1995'den 2005'e ayaktan tedavi merkezlerinde bipolar (BP) tanýsý konan genç hastalarýn oraný yüz binde 25 ten yüz binde 1000'e çýkmýþ durumdadýr (Moreno ve ark. 2007). Yani 40 kat bir artýþ söz konusudur. Ayný dönemde eriþkinlerde bipolar tanýsý konma oranýndaki artýþ ise yalnýzca % 185 tir. DEHB ek tanýsý genç BP hastalarýn üçte birinde, eriþkin BP hastalarýn ise % 3 ünde bulunmaktadýr. Bu bulgular gençlerde BP ve DEHB özellikleri gösteren ek tanýlý durumlarýn önemini ortaya koymaktadýr. Wozniak ve arkadaþlarýnýn 1995'te yayýnladýklarý çalýþma ile BP ve DEHB tanýlarýnýn birlikte bulunduðu çocuk ve ergenlerde hastalýðýn fenomenolojisi üzerine araþtýrmalar ve tartýþmalar baþladý (Pliszka 2009). Hastalýðýn döngüselliði, dönemselliði, hastalýk dönemlerinin özellikleri ve seyir özellikleri gibi konulara odaklanýldý. Çocuklarda eriþkinlerdeki gibi baþlangýcý ve sonu belli manik epizodlar görülmediði gibi, ötimik dönemler de görülmüyordu. Bu durumda yapýlandýrýlmýþ görüþmeler ve yaþam çizelgeleri çok önem kazanýyordu. 2005'te (Kowatch ve ark.) 7 çalýþmayý kapsayan bir meta analiz yapýldý. Bu meta analizin en önemli bulgusu þuydu: öfori ve grandiozitenin varlýðý BP tanýsý için kardinal bulgu olarak þart koþulmuyorsa, hasta grubunda görülme oraný düþüktü (% 13-33). Çocuk ve ergenlerde maninin esas belirtilerinin irritabilite, enerji artýþý, dikkat daðýnýklýðý, basýnçlý konuþma, düþünce uçuþmasý, uyku ihtiyacýnda azalma, muhakeme kusurlarý ve hiperseksüalite olduðu ortaya çýktý. Bunlarýn yaný sýra klinik tabloda ajitasyon, davranýþ bozukluklarý, öfke patlamalarý, saldýrganlýk, duygudurumda oynaklýk ve depresyon ihmal edilemeyecek kadar sýk görülüyordu. Kaynaklar: Kowatch RA, Youngstrom EA, Danielyan A, Findling R (2005) Review and meta analysis of the phenomenology and clinical characteristics of mania in children and adolescents. Bipolar Disorders, 7: 483-496. Moreno C, Laje G, Blanco C, Jiang H, Schmidt AB, Olfson M (2007) National trends in the outpatient diagnosis and treatment of bipolar disorder in youth. Archives of General Psychiatry, 64: 1032-1039. Pliszka SR (2009) Treating ADHD and Comorbid Disorders, New York: The Guilford Press.
09 Ekim 2010 / 13:30 15:00 / Salon 8 ÇG 9 Olgu Tartýþmalarý Üzerinden Bipolar Bozukluk ve Dikkat Eksikliði ve Hiperaktivite Bozukluðu : Cengiz Tuðlu Olgu 1 ÇN, 58 yaþýnda, kadýn, yüksek okul mezunu, bir kurumdan emekli. Önemli bir fiziksel saðlýk sorunu yok. 12 yýl önce eþinden boþanma döneminde aldýðý önemli ve dürtüsel kararlarý ve bunlarý izleyen depresyon dönemi nedeniyle psikiyatri uzmanlarýna baþvurularý olan hasta bipolar bozukluk tanýsý ile ayaktan takiplerle tedavi altýna alýnmýþ. Akut dönem sonrasý dokuz yýldan bu yana lityum koruma tedavisini sürdürüyorken duygudurum bozukluklarý polikliniðimize baþvurusu üzerine takip programýmýza dahil oldu. Bu sunumda hastamýzýn ayýrýcý tanýsý ve iliþkili olarak tedavi süreci tartýþýlacaktýr.