Benzer belgeler
Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

Batman'da Çocuk Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirti ve Taný Daðýlýmlarý

Larson'un 1960'larda veciz olarak belirttiði gibi,

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAÐLIÐINDA YATAKLI TEDAVÝNÝN YERÝ

Aile Hekimliðinde Genogram

Depresyon, Pratisyen Hekimler ve Depresyon Eðitimi

Dikkat Eksikliði Hiperaktivite Bozukluðu Tanýsý Alan Çocuklarýn Ebeveynlerinde Kiþilik Bozukluklarý

DEHB Tanýlý Çocuklarýn Ebeveynlerinde DEHB Oraný

Yaþlý hastanýn deðerlendirilmesi aþamasýnda bazý



TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

Dikkat Eksikliði Hiperaktivite Bozukluðu (DEHB)


Psikiyatri Hastalarýnda Týp Dýþý Çare Arama Davranýþý: Türkiye'de ve Almanya'da Yaþayan Türkler Arasýnda Karþýlaþtýrmalý Bir Ön Çalýþma

ÇOCUK VE ERGEN PSÝKÝYATRÝSÝ BÖLÜMÜNE BAÞVURAN ERGENLERÝN KLÝNÝK ÖZELLÝKLERÝ

Hemodiyaliz ve Periton Diyalizi Uygulanan Hastalarda Psikiyatrik Bozukluklar, Algýlanan Sosyal Destek ve Yaþam Kalitesi Düzeylerinin Karþýlaþtýrýlmasý

Anksiyete Bozukluðu ve Depresyonun Tanýsal Ýliþkileri

YENÝ YAYINLARDAN ÖZETLER

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet

SENDÝKAMIZDAN HABERLER

Psikiyatrik Bozukluklara Baðlý Engellilik Hali; Üniversite Hastanesi Deneyimi. Disabilites Due to Psychiatric Disorders: Sample Of University Hospital

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

Yeme Bozukluðu ve Bipolar Bozukluk Birlikteliði

Türkiye'de evli erkeklerin aile planlamasý yöntemlerini kullanmalarýný etkileyen faktörler

Bipolar Bozukluk Baþlangýç Yaþýnýn Klinik ve Gidiþ Özellikleriyle Ýliþkisi


Manyetik Rezonans ve Bilgisayarlý Tomografi Öncesi Hastalarda Anksiyete ve Depresyon

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

Sosyal anksiyete bozukluðu, ilk kez 1966'da Marks

Obsesif Kompulsif Bozukluðun Belirti Daðýlýmýnýn ve Komorbiditesinin Çocuk ve Ergenler ile Eriþkinler Arasýnda Karþýlaþtýrýlmasý


Çocuk Psikiyatri Hastalarýnda Yatýþ Süresine Etki Eden Faktörler

Bir Anadolu Þehrinde Psikiyatri Kliniðine Baþvuran Hastalarýn Hastalýk Açýklama ve Çare Arama Davranýþlarý

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

makale (7). Kiþinin saðlýðý ile yaptýðý iþ arasýnda birbirini etkileyen dinamik

Ne Zaman Travmatik Yas Tanýsý Konur? Ne Zaman Tedavi Baþlar?

Sosyal Fobi. Özet. Taný ve Sýnýflandýrma

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI


Birinci Basamakta Çalýþan Saðlýk Personelinin Aile Hekimliði Mevzuatýnda Yer Alan Bazý Konularý Benimseme Durumu

Bir psikiyatri kliniði yataklý birimi hastalarýnda. birlikteliði: Retrospektif bir çalýþma

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

Simge Özer Pýnarbaþý

Dikkat Eksikliði Hiperaktivite Bozukluðu ve Primer Enürezis Nokturnalý Çocuklarýn Annelerindeki Psikiyatrik Belirtiler ve Yetiyitimi

TTB-GPE Ýletiþim Becerileri Eðitim Programý

Dr. Sevim Buzlu*, Nihal Bostancý**, Derya Özbaþ***, Sevil Yýlmaz****

Sýnýrda Kiþilik Bozukluðu Aslýnda Bir Bipolar Spektrum Bozukluðu mudur?

Depresif Bozukluklarda Risk Etkenleri


Obsesif kompulsif bozuklukta sosyodemografik verilerin tedaviye direnç açýsýndan karþýlaþtýrýlmasý

Kahta Devlet Hastanesi Psikiyatri Kliniðinde Yatan Hastalarýn Sosyodemografik ve Klinik Özellikleri

Dr. Sarp Üner*, Dr. Þevkat Bahar Özvarýþ**, Sevgi Turan***, Umut Arýöz***, Dr. Orhan Odabaþý****, Dr. Melih Elçin****, Dr. Ýskender Sayek***** Giriþ

1960'lardan Günümüze Depresyonun Epidemiyolojisi, Tarihsel Bir Bakýþ

Çocuk psikiyatrisinde acil durumlara iliþkin ortak bir yol

Dr. Meltem Çiçeklioðlu*, Dr. Esin Ceber Ege**, Dr. Meral Türk Soyer*, Hem. Sündüz Çýmat***

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Bir Eðitim Hastanesinde Psikiyatri Konsültasyon Hizmetlerinin Deðerlendirilmesi


Çocuk ve Ergen Adli Olgularda Ruhsal Deðerlendirme

Dr. Erkan Kapaklý*, Dr. Zehra Soy Kök*, Dr. Kürþat Salgar*, Dr. Necla Ýcralar Emin*, Dr. Eylül Sevim Baþaran*, Dr. Ferdi Yaylý*

Yineleyici ve Tek Dönem Major Depresif Bozukluðu Olan Hastalarýn Kiþilik ve Affektif Mizaç Özellikleri

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

Dissosiyatif Kimlik Bozukluðu: Taný ve Nozolojik Sorunlar


Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

Þizofreni: Klinik Özellikler, Taný, Ayýrýcý Taný

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

AMAÇ VE ÖÐRENÝM HEDEFLERÝ Ã aråÿamba, 26 Kasım 2008

Yataklý Tedavi Hizmeti Sunan Psikiyatri Kliniklerinde Ektanýlar

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

Orta çaðlarda azizelerin diyet yaparak kendilerini. Yeme Bozukluklarý. Özet

Prof.Dr. İBRAHİM FERHAN DEREBOY

Tablo 2 Üniversitelerdeki Týpta Uzmanlýk Eðitim Dallarý ve Kontenjanlarý

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

Subklinik Hipotiroidili Hastalarda Tiroid Replasman Tedavisinin Anksiyete ve Depresyon Düzeylerine Etkisi

Adölesan Çaðý Öðrencilerde Beslenme Alýþkanlýklarýnýn Deðerlendirilmesi Evaluating Dietary Pattern in Adolescence

Cinsel Ýþlev Bozukluklarýnda Ýlk Basamak Deðerlendirme ve Ayýrýcý Taný

Özel Eðitim ve Ýlaç Alan Otistik Bozukluklu Çocuklarýn Otistik Belirtiler Açýsýndan Sekiz Haftalýk Ýzlemi ve Ek Taný Özellikleri

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ

Yaygýn Anksiyete Bozukluðu Tanýlý Bireylere Verilen Psikoeðitimin Tedavideki Etkinliðinin Ýncelenmesi

ünite1 Sosyal Bilgiler

Türkiye de Mezuniyet Öncesi ve/veya Sonrasý Psikiyatri Eðitimi ve Hizmeti Veren Kurumlarýn Özellikleri

Çocuk Ýstismarýna Birimler Arasý Yaklaþým: Bir Olgu Sunumu

2006 cilt 15 sayý

Madde Kullanma Eðilimi Ölçeðinin Geçerlik ve Güvenilirliði

GÜÇLER VE GÜÇLÜKLER ANKETÝ'NÝN (GGA) TÜRKÇE UYARLAMASININ PSÝKOMETRÝK ÖZELLÝKLERÝ

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI

Modüler Proses Sistemleri

Koruma ve Bakým Altýndaki Çocuklara Yönelik Bireysel Risk Deðerlendirme Formu'nun (BÝRDEF) Geliþtirilmesi, Güvenirlik ve Geçerliði

Týp Evrimi Açýsýndan ve Psikiyatri Özelinde Konsültasyon Kurumu #

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

Yatan hastalarýn anksiyete ve depresyon düzeyleri ve iliþkili faktörlerin incelenmesi

Akne Vulgaris ve Psikopatoloji Ýliþkisini Aydýnlatmaya Yönelik Bir Çalýþma

Klinik ve Subklinik Hipotiroidide Psikiyatrik Belirti Düzeyi ve Psikiyatrik Belirtilerin Tiroid Hormon Düzeyleri Ýle Ýliþkisi

Transkript:

05 Ekim 2010 / 14:00 15:30 / Salon 11 ÇG 1 Yeme Bozukluklarýnda Grup Psikoterapisi Uygulamalarý Grup deneyimi : Zerrin Oðlaðu Amaç: Ýstanbul Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý Yeme Bozukluklarý Programý kapsamýnda sürdürülmüþ olan grup psikoterapisi deneyiminin uygulamalý olarak aktarýlmasý Düzey: Ýleri Hedef Katýlýmcýlar: Genel Yeme Bozukluklarý Bilimsel Çalýþma Birimi tarafýndan düzenlenmiþtir. Yeme bozukluklarýnda (YB) çaðdaþ tedavi ilkeleri multidisipliner ve bütüncül olarak tanýmlanmaktadýr. YB tedavilerinin amaçlarý; 1-Normal, saðlýklý ve kiþiye uygun kiloyu saðlamak ve devam ettirmek 2-Yiyecek kýsýtlamasý veya uygunsuz dengeleyici davranýþlarý durdurmak 3-YB'nun çekirdek belirtilerini (aþýrý deðer verilmiþ düþünce, bozuk biliþsel þemalar vb.) deðiþtirmek, yerine saðlýklý olanlarý koymak 4-Eþ-taný durumlarýný tedavi etmek 5-Akut düzelme sonrasý 5 yýlda relapsý önlemek olarak sýralanabilir (1). YB tedavilerinde temel yaklaþým "basamaklý tedavi" yaklaþýmýdýr. Bu yaklaþýmda; 1-Yoðun Bakým 2-Psikiyatrik Hospitalizasyon 3-Kýsmi Hospitalizasyon 4-Ayaktan Tedavi aþamalarý bulunmaktadýr. Yatarak ve ayaktan uygulanan tedavilerin önemli bir grubunu psikoterapiler oluþturur. Bireysel ve grup tedavileri temel olarak uygulanan psikoterapi yöntemleridir. Bütüncül tedaviler içinde yer alan grup psikoterapilerinin avantajlarý; 1-Umudun aþýlanmasý 2-Bilgi aktarýmý saðlamasý 3-Baþkalarý için bir þey yapýyor olma duygusu yaratmasý 4-Grup baðlýlýðý oluþturmasý 5-Kiþilerarasý iliþkilerin öðrenilmesini saðlamasý olarak sýralanabilir (2). YB'da grup psikoterapilerinin; 1-Hastalarýn kendilerini tanýmalarý ve ifade etmeleri 2-Yalnýz olmadýklarýný anlamalarý 3-Farkýndalýk düzeylerinin artmasý 4-Kiþisel geliþimleri 5-Ruhsal belirtilerin tedavisi için etkin bir yöntem olduðu söylenebilir (3). Bu çalýþma grubunda, bir yeme bozukluklarý grup psikoterapisi deneyimi; psiko-eðitim, biliþsel-davranýþçý tedavi ilkeleri ve kiþilerarasý iliþki zorluklarý ele alýnarak uygulamalý olarak aktarýlacaktýr. Çalýþmanýn hedefi; katýlýmcýlarýn YB'nin temel özellikleri ve grup tedavisi konusunda bilgi sahibi olmasýný ve bir grup terapisi sürecinin bazý seanslarýný yaþantýsal ve interaktif olarak deðerlendirmelerini saðlamaktýr. KAYNAKLAR: 1. Yager J, Andersen A, Devlin M et al: Practice guideline for treatment of patients with eating disorders. American Psychiatric Association. Arlington, 2006. 2. Vinogradov S, Yalom ID: Kýsa Süreli Grup Psikoterapileri, Compos Mentis Yayýnlarý, Ankara, 1996. 3. Riess H, Dockray-Miller M, Ýntegrative group treatment for bulimia nervosa, Columbia University Press, New York, 2002.

05 Ekim 2010 / 16:00 17:30 / Salon 4 ÇG 2 Kiþilik Bozukluklarýný Geliþimsel Boyutuyla Anlamak Çocuklukta baþlayan psikopatolojiler ve kiþilik bozukluðu geliþimindeki rolleri : Emine Zinnur Kýlýç DSM'nin kiþilik bozukluklarýna kesitsel yaklaþýmý taný sisteminin en çok eleþtirilen konularýndan birisidir. Kiþilik bozukluklarýnýn daha iyi anlaþýlmasý ve daha doðru tedavi yaklaþýmlarýnýn geliþtirilebilmesi için çocukluktan itibaren geliþen çoðul yatkýnlýk faktörlerinin boyutsal bir yaklaþým içinde ele alýnmasýnýn daha uygun olacaðýný ileri süren görüþler kiþilik bozukluðu tanýsýnda belirtilerden çok süreçlere odaklanmanýn daha doðru olacaðýný bildirmektedirler. Kiþilik bozukluklarýýn geliþimsel psikopatoloji yaklaþýmý çerçevesinde ele alýnmasý ayrýca öncül iþlev bozukluklarýnýn daha iyi tanýmlanmasý ve koruyucu yaklaþýmlarýn geliþtirilmesini saðlayabilecektir. Böylece katý davranýþ örüntülerinin yerleþmesinden önce tanýnmasý ve tedavisi mümkün olacaktýr. Kiþilik bozukluklarýnýn geliþimsel bir perspektif çerçevesinde incelenmesi, çocukluktan itibaren var olan risk faktörlerinin, yatkýnlýk faktörlerinin ve bu faktörlerin çocuðun içinde yaþadýðý çevre ile etkileþimlerinin ele alýnmasýný gerektirir. Yatkýnlýk ve risk faktörleri biyolojik ya da çevresel olabilir. Çocukluk döneminde belirgin bir patolojiye neden olmadan eriþkinlikte ortaya çýkacak sorunlarýn hazýrlayýcýsý olabilirler. Bu etkenlerin önceden tanýnmasý ve uygun yaklaþýmlarla düzeltilmesi koruyucu ruh saðlýðý açýsýndan gereklidir. Bu konuþmada geliþimsel psikopatoloji yaklaþýmý çerçevesinde kiþilik bozukluklarýnýn geliþimindeki çocukluk dönemine iliþkin süreçler üzerinde durulacaktýr.

09 Ekim 2010 / 11:00 12:30 / Salon 4 ÇG 5 Ruh saðlýðýnýn geliþtirilmesinde video kullanýmý : Bülent Coþkun Burada kýsaca "ruh saðlýðýný geliþtirme" olarak kullanýlan, bazý kaynaklarda "ruh saðlýðýný güçlendirme ve geliþtirme" biçiminde de söz edilen kavram, Ýngilizce kaynaklarda "mental health promotion" olarak geçen ifadenin karþýlýðý olarak kullanýlmaktadýr. Bu kavramda saðlam olan özelliklere (güçlü yanlar, beceriler ve yeterlilik duygularýna) vurgu yapýlmakta, genel anlamda kiþinin saðlýklý yönleri üzerinde durularak ruh saðlýðýn güçlendirilmesinden söz edilmektedir. Bu kavram, bazý geçiþmeli alanlarý olsa da ruhsal hastalýklardan korunma kavramýndan farklý bir anlam taþýmaktadýr, ilkinde saðlýðýn oluþmasýyla, ikincisinde de hastalýklarýn nedenleriyle ilgilenilmektedir (Coþkun 2008). Bu çalýþma grubunda, ruh saðlýðýný geliþtirme ve güçlendirme konusunda kullanýlan bir yöntemin (video kullanýmýnýn) örneklerle açýklanmasý ve çalýþma grubuna katýlacaklarýn görüþ ve deðerlendirmeleriyle geliþtirilmesi planlanmaktadýr. Farkýndalýðý arttýrarak ruh saðlýðýný geliþtirme ve güçlendirme çalýþmalarýnda hedef kitle "saðlýklý" kiþilerdir. Bu yöntemle herhangi bir bedensel ya da ruhsal sorunu olan kiþilerle de çalýþýlabilir ancak hastalýk üzerinde durmadan, kiþilerin saðlýklý yanlarý ele alýnarak. Genellikle en az 15-20 en fazla da 100-150 kiþilik gruplara uygulanan bu ruh saðlýðýný geliþtirme çalýþmalarý, katýlýmcýlarýn kendi özel yaþantýlarýna deðinmeden hep birlikte seyredilen film, dizi veya belgesel bölümlerindeki etkileþimler aracýlýðýyla "insan iliþkilerini ele almayý", katýlýmcýlarýn "kendilerine ait özellikleri fark etmelerine olanak saðlamayý" temel almaktadýr. Ýlk kez Marmara depremi sonrasýnda çadýr kentlerde baþlatýlan söyleþilerde aile içi iliþkiler ve kiþiler arasý etkileþimler üzerinde durulmaktaydý. Katýlýmcýlarýn söyleþiler sýrasýnda kendilerine ait özel ayrýntýlardan ve aile iliþkilerinden söz ediyor olmalarýndan hareketle o dönem için popüler olan bazý TV dizilerinden kýsa bölümler izlenerek tartýþmalar dizideki kiþilerin iliþkileri üzerine yoðunlaþtýrýldý. Her katýlýmcýnýn dizi karakterleri üzerinden görüþlerini paylaþmalarý, deðerlendirmelerini ve olursa kiþiler arasý iliþkiler açýsýndan önerilerini dile getirmeleri yüreklendiriliyordu. Ayrýca katýlýmcýlara arzu ederlerse, ruhsal destek alabilecekleri yerler hakkýnda da bilgi veriliyordu. Önceleri Kocaeli'nde çadýr kent, prefabrik gibi geçici yerleþim yerlerinde sürdürülen söyleþiler, zamanla kültür merkezi salonlarýnda her ay yapýlan, önceden belirlenmiþ konularýn ele alýndýðý, yerel ve ulusal basýnýn ilgi gösterdiði toplantýlar halini aldý. Bazý etkinliklere dizilerde yer alan sanatçýlarýn da katýldýðý oluyordu. Dizilerin yanýnda filmlerden, belgesellerden kýsa bölümler de kullanýlýyor, söyleþi sonunda yapýlan anketlerle bir sonraki toplantýda ele alýnmasý istenen konular belirleniyor ve katýlýmcýlarýn deðerlendirmeleri göz önüne alýnarak program için yeni düzenlemeler yapýlýyordu. Katýlýmcýlardan alýnan geri bildirimlerde, TV dizilerini artýk daha farklý bir gözle izledikleri, aile içi iliþkilerinde kendilerini daha rahat ve anlaþýlýr biçimde ifade ettikleri, kendileriyle ilgili farkýndalýklarýnda geliþme kaydettikleri dile getirilmekteydi. Yaklaþýk on yýldýr uygulanan bu yöntemin çalýþma grubunda ortaya çýkabilecek görüþ ve deðerlendirmelerle daha da geliþtirilmesi beklenmektedir. Coþkun B. (2008). Ruh Saðlýðýný Geliþtirme ve Güçlendirme. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Temel Kitabý, 1.baský. Çuhadaroðlu Çetin F, Coþkun A, Ýþeri E, Miral S, Motavallý N, Pehlivantürk B, Türkbay T, Uslu R, Ünal F editörler. Hekimler Yayýn Birliði, Ankara; 2008; sayfa 807-816

09 Ekim 2010 / 13:30 15:00 / Salon 8 ÇG 9 Olgu Tartýþmalarý Üzerinden Bipolar Bozukluk ve Dikkat Eksikliði ve Hiperaktivite Bozukluðu Bipolar Bozukluk ve Dehb: Olgu Tartýþmalarý : Berna Uluð Bu sunumda genç bir hasta örneði üzerinden çoðul tanýlý durumlar tartýþýlacaktýr. Hasta 24 yaþýnda genç bir kýzdýr. Hastalýk öyküsü lise yýllarýnda yeme bozukluðu belirtileri ile baþlamaktadýr. Geliþimsel öyküsünden, bebeklik, çocukluk ve ergenlik yýllarýnda anksiyete ve hiperaktivite belirtileri olduðu öðrenilmiþtir. 17 yaþýndan sonra þiddeti ve çeþitliliði giderek artan ve oldukça karmaþýk bir yapý gösteren hastalýk belirtileri bir süreç haline gelmiþ ve hastanýn iþlevselliðinde ciddi kayýplara yol açmýþtýr. 1995'den 2005'e ayaktan tedavi merkezlerinde bipolar (BP) tanýsý konan genç hastalarýn oraný yüz binde 25 ten yüz binde 1000'e çýkmýþ durumdadýr (Moreno ve ark. 2007). Yani 40 kat bir artýþ söz konusudur. Ayný dönemde eriþkinlerde bipolar tanýsý konma oranýndaki artýþ ise yalnýzca % 185 tir. DEHB ek tanýsý genç BP hastalarýn üçte birinde, eriþkin BP hastalarýn ise % 3 ünde bulunmaktadýr. Bu bulgular gençlerde BP ve DEHB özellikleri gösteren ek tanýlý durumlarýn önemini ortaya koymaktadýr. Wozniak ve arkadaþlarýnýn 1995'te yayýnladýklarý çalýþma ile BP ve DEHB tanýlarýnýn birlikte bulunduðu çocuk ve ergenlerde hastalýðýn fenomenolojisi üzerine araþtýrmalar ve tartýþmalar baþladý (Pliszka 2009). Hastalýðýn döngüselliði, dönemselliði, hastalýk dönemlerinin özellikleri ve seyir özellikleri gibi konulara odaklanýldý. Çocuklarda eriþkinlerdeki gibi baþlangýcý ve sonu belli manik epizodlar görülmediði gibi, ötimik dönemler de görülmüyordu. Bu durumda yapýlandýrýlmýþ görüþmeler ve yaþam çizelgeleri çok önem kazanýyordu. 2005'te (Kowatch ve ark.) 7 çalýþmayý kapsayan bir meta analiz yapýldý. Bu meta analizin en önemli bulgusu þuydu: öfori ve grandiozitenin varlýðý BP tanýsý için kardinal bulgu olarak þart koþulmuyorsa, hasta grubunda görülme oraný düþüktü (% 13-33). Çocuk ve ergenlerde maninin esas belirtilerinin irritabilite, enerji artýþý, dikkat daðýnýklýðý, basýnçlý konuþma, düþünce uçuþmasý, uyku ihtiyacýnda azalma, muhakeme kusurlarý ve hiperseksüalite olduðu ortaya çýktý. Bunlarýn yaný sýra klinik tabloda ajitasyon, davranýþ bozukluklarý, öfke patlamalarý, saldýrganlýk, duygudurumda oynaklýk ve depresyon ihmal edilemeyecek kadar sýk görülüyordu. Kaynaklar: Kowatch RA, Youngstrom EA, Danielyan A, Findling R (2005) Review and meta analysis of the phenomenology and clinical characteristics of mania in children and adolescents. Bipolar Disorders, 7: 483-496. Moreno C, Laje G, Blanco C, Jiang H, Schmidt AB, Olfson M (2007) National trends in the outpatient diagnosis and treatment of bipolar disorder in youth. Archives of General Psychiatry, 64: 1032-1039. Pliszka SR (2009) Treating ADHD and Comorbid Disorders, New York: The Guilford Press.

09 Ekim 2010 / 13:30 15:00 / Salon 8 ÇG 9 Olgu Tartýþmalarý Üzerinden Bipolar Bozukluk ve Dikkat Eksikliði ve Hiperaktivite Bozukluðu : Cengiz Tuðlu Olgu 1 ÇN, 58 yaþýnda, kadýn, yüksek okul mezunu, bir kurumdan emekli. Önemli bir fiziksel saðlýk sorunu yok. 12 yýl önce eþinden boþanma döneminde aldýðý önemli ve dürtüsel kararlarý ve bunlarý izleyen depresyon dönemi nedeniyle psikiyatri uzmanlarýna baþvurularý olan hasta bipolar bozukluk tanýsý ile ayaktan takiplerle tedavi altýna alýnmýþ. Akut dönem sonrasý dokuz yýldan bu yana lityum koruma tedavisini sürdürüyorken duygudurum bozukluklarý polikliniðimize baþvurusu üzerine takip programýmýza dahil oldu. Bu sunumda hastamýzýn ayýrýcý tanýsý ve iliþkili olarak tedavi süreci tartýþýlacaktýr.