ÖDEME KURULUŞLARININ AKREDİTASYONU VE TÜRKİYE DE YAPILMASI GEREKENLER Fatih Feramuz YILDIZ 1, Betül ULUCAN 2 1.Giriş Denklik, eş etkinlik gibi sözlük anlamları olan akreditasyon, yetkili bir kuruluş tarafından, bir kişi ya da kuruluşun ürettiği ürün ya da yaptığı hizmetin belirlenen uluslararası kabul görmüş kriterlere göre değerlendirilmesi, yeterliliğinin onaylanması ve denetlenmesi olarak tanımlanabilir. Bir ürün ya da hizmetin pazara sunulmasında ise akreditasyona konu olan dört temel unsur mevcuttur: Kalibrasyon ve test laboratuarlarının akreditasyonu Ürün/hizmet belgelendirmesi yapan kuruluşların akreditasyonu Sistem belgelendirmesi yapan kuruluşların akreditasyonu Personel belgelendirmesi yapan kuruluşların akreditasyonu Bugünlerde sıkça karşılaşılan akreditasyon sözcüğü aslında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı nın (TKB) Avrupa Birliği ne (AB) uyum kapsamında oluşturacağı Ödeme Kuruluşları açısından da oldukça önemli bir kavramdır. Çünkü, ilgili AB fonundan yararlandırabilmesi için sözkonusu bu kuruluşlarının mutlaka akredite olması gerekmektedir. Akreditasyon konusundaki temel kuralları belirleyen AB düzenlemesi, FEOGA (Avrupa Tarımsal Garanti ve Yönverme Fonu) Garanti Bölümü Hesaplarının Aklanmasına İlişkin Prosedürle İlgili (EEC) 729/70 sayılı Konsey Tüzüğünün uygulanmasına ilişkin detaylı kuralları belirleyen 07 Temmuz 1995 tarihli (EC) 1663/95 sayılı Komisyon Tüzüğüdür. Akreditasyon sürecinin gereğinden fazla uzamaması için konuyla ilgili AB tüzük, direktif ve kılavuzlarının çok dikkatli incelenip uygulanması gerekmektedir. Bu çalışmada ise AB Ödeme Kuruluşlarının akredite edilme süreçleri anlatılmış ve bu bağlamda Türkiye de yapılması gereken çalışmalara ilişkin önerilere yer verilmiştir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Türktarım Dergisi, Sayı: 167, s.38-44, 2006, Ankara 1 AB Uzmanı (Ödeme Kuruluşu Alt Çalışma Grubu Başkanı), TKB DİATK 2 AB Uzman Yardımcısı (Hukukçu), TKB DİATK 1
2. Ödeme Kuruluşları Ödeme Kuruluşları, FEOGA tarafından finanse edilen tarım politikaları ödemelerinin gerçekleştirilmesinden sorumludurlar. AB üyesi ülkelerde Ortak Tarım Politikasının (OTP) yürütülmesi için ayrılan finansmanın kullanılmasını sağlayan Ödeme Kuruluşları; doğrudan gelir desteklerini, ihracat geri ödemelerini, müdahale alımlarını, kırsal kalkınma önlemlerine yönelik ödemeleri, balıkçılıkla ilgili destekleri ve ulusal destekleri yerine getirmekle görevlidirler. Bir ülkede birden fazla Ödeme Kuruluşu olabilir. Akredite edilen Ödeme Kuruluşlarının sayısına ilişkin limit, AB Komisyonuna danışıldıktan sonra üye ülke tarafından belirlenir. Komisyon bu sayı belirlenirken, özellikle süre sınırına uyulması ve şeffaflık gibi konularda uyarılarda bulunur. Ödeme Kuruluşlarının ilke olarak üç önemli işlevi vardır: Ödemelerin yetkilendirilmesi, ödemelerin gerçekleştirilmesi ve ödemelerin muhasebesi. Bunların yanında Ödeme Kuruluşlarının iki önemli görevi daha vardır: İç Denetim ve Teknik Kontrol. Bir Ödeme Kuruluşunun akredite olabilmesi için, bu işlev ve görevleri yerine getirecek olan idari birimlerin tespit edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla öncelikle, kurumun yetkilerini, yükümlülüklerini ve sorumluluklarını belirleyen ve yapıyı ortaya koyan bir yasası olmalıdır. Ödeme Kuruluşlarının bünyelerinde sahip olması gereken 5 birim şu şekilde sıralanabilir: (i) Ödeme yapmaya yetkili birim (banka işlevi), (ii) Ödemelerin yönetimi ile ilgili birim, (iii)muhasebe birimi, (iv) İç denetim (teftiş) birimi ve (v) Teknik hizmetler. Ödeme Kuruluşlarının görevlerini yerine getirmesi ve akredite olabilmesi için bazı kurum dışı idari yapılara da ihtiyaç vardır. Bunların başında gelen Yetkili Otorite, Ödeme 2
Kuruluşlarının akreditasyonunu vermek, izlemek ve gerektiğinde geri almaktan sorumlu olan organdır. Her Üye Devlet bünyesinde Ödeme Kuruluşları ile ilgili olarak yetkili bir otorite vardır veya oluşturulur. Bu, genellikle Tarım Bakanlığı veya Ülke Genel Sekreterliği olabilir ancak yine de işlemlerin yürütülmesi için bir çalışma takımına ihtiyaç olabilir. Yetkili Otorite, incelediği ödeme kuruluşunu, tam olarak tatmin olduğunda akredite eder. Aksi takdirde, akreditasyon öncesinde yerine getirilmesi gereken koşullara ilişkin talimatlar verir veya kuruluşu geçici olarak akredite eder. Sertifikasyon Kurumu ise Ödeme Kuruluşları ve Koordinatör Kurumdan bağımsız olan ve yıl içerisinde gerçekleştirilen denetleme işlerine dayalı olarak Ödeme Kuruluşlarının FEOGA ya ilişkin yıllık hesaplarını sertifikalandırmakla sorumlu bulunan birimdir. Tüm üye devletlerin, AB Komisyonuna yıllık hesapları sunarken, Sertifikasyon Kurumu tarafından hesapların tam, doğru ve gerçek olduğunu onaylayan bir sertifikayı da birlikte sunmaları gerekmektedir. Herhangi bir sebepten dolayı Sertifikasyon Kurumu, Ödeme Kuruluşunun yıllık hesaplarını sertifikalandırmazsa (onaylamazsa), bu durum Yetkili Otorite tarafından akreditasyonun geri çekilmesi ile sonuçlanabilir. Koordinatör Kurum; AB üyesi bir ülkede birden fazla Ödeme Kuruluşu olması durumunda, Birliğe sunulacak tüm verileri ülke çapında toplamakla sorumlu olan bir organdır. 1663/95 sayılı Komisyon Tüzüğünün 2.maddesine göre bir Ödeme Kuruluşu, her iki görevi birbirine karıştırmamak kaydıyla hem Ödeme Kuruluşu hem de Koordinatör Kurum olarak görev yapabilir. Koordinasyon Kurumu, üye ülke çapında, AB mevzuatı ve bunlarla ilgili kılavuz hükümlerin Ödeme Kuruluşlarına ve ilgili organlara dağıtımı; bunların uygulamalarının teşvik edilmesi ve AB Komisyonu ile iletişimin sağlanması konularında çalışan tek temsilcidir. AB Komisyonu, düzenli raporlar ve verilerin iletilmesi gibi konularda sadece Koordinatör Kurum ile muhatap olur, doğrudan Ödeme Kuruluşlarıyla ilişkiye geçmez. Bir Ödeme Kuruluşu ödemelerin yetkilendirilmesi, muhasebe ve iç denetim dışındaki tüm fonksiyonlarını devredebilir; yani ödemelerin yapılması (vezne işlemi), teknik servis ve bilgi işlem hizmetleri gibi bazı görevlerini, ilgili kurum, kuruluş ve özel şirketlere veya organizasyonlara dağıtarak delege edebilir. İşte dağıtılan bu görevleri Delege Organlar üstlenmiştir. Sorumluluk Ödeme Kuruluşunda kalmak kaydı ile Delege Organlar, belli bir ürün veya bölge için Ödeme Kuruluşu gibi faaliyet gösterirler. 3
Genellikle üye ülkelerdeki Tarım Bakanlıklarının bünyesinde yer alan Ödeme Kuruluşlarına ilişkin genel bir yapı yoktur, ülkeden ülkeye farklılıklar göstermektedir. Ancak yine de Ödeme Kurumlarının görevleri hemen hemen aynıdır. Kurumsal yapı ve sayı açısından farklılıklar arz eden Ödeme Kuruluşları, sürekli olarak dönüşen ve reformlara uğrayan Ortak Tarım Politikasına paralel olarak gözden geçirilen ve değişen AB kurallar bütününe de bağlı kalmak durumundadırlar. AB Komisyonu, Ödeme Kuruluşlarına ilişkin faaliyetlerde çok titiz davranmakta ve en küçük bir faaliyetin bile yazılı raporunu istemektedir. Bu yüzden; Ödeme Kurumunun detaylı yazılı prosedürleri, detaylı kontrol listeleri olmalıdır. Görev paylaşımı iyi yapılmalıdır. Ödemenin yapılmasına, kafi derecede yapılan kontrollerden sonra izin verilmeli ve ödeme, talep sahibinin bankasına ya da önceden tayin edilmiş olan bankaya yapılmalıdır. 3. Akreditasyon Süreci ve 1663/95 Sayılı AB Tüzüğü 07 Temmuz 1995 tarih ve 1663/95 sayılı Komisyon Tüzüğünde, Ödeme Kuruluşlarının işlev ve görevleri şu şekilde açıklanmıştır: Ödemelerin yetkilendirilmesi : Bu fonksiyonun amacı, bir başvuru sahibine, Topluluk kurallarına uygun olarak ödenecek olan miktarın belirlenmesidir. Ödemelerin gerçekleştirilmesi : Bu fonksiyonun amacı; Ödeme Kuruluşunun, yetkilendirilen miktarın başvuru sahibine (veya onun temsilcisine) ödenmesi konusunda, bankalara veya uygun hallerde bir devlet ödeme ofisine bir talimat verilmesidir. Ödemelerin muhasebesi : Bu fonksiyonun amacı; ödemenin FEOGA harcamalarına ilişkin ayrı hesap defterlerine kaydedilmesidir. Bu işlem, elektronik veri işleme sistemi ve harcamaların periyodik özetlerinin hazırlanması biçiminde olacak ve buna AB Komisyonuna verilen aylık ve yıllık beyanlar da dahil edilecektir. Bunun yanı sıra, AB fonları tarafından finanse edilen varlıklar, özellikle de müdahale 4
stokları ile aklanması yapılmamış avanslar ve borçlular hesap defterlerine kaydedilecektir. İç denetim : Bu hizmetin veya eşdeğer prosedürün amacı; kurumun iç kontrol sisteminin etkin bir şekilde çalışmasının sağlanmasıdır. İç Denetim Birimi, Ödeme Kuruluşunun diğer birimlerinden bağımsız olacak ve doğrudan Ödeme Kuruluşunun Başkanına rapor verecektir. Kuruluşun en önemli görevlerinin başında iç denetim gelmektedir. Bu bağlamda, kabul edilen prosedürler, yeterli ve AB düzenlemeleriyle uyum sağlayacak düzeyde olmalıdır. Muhasebe doğru olarak ve zamanında yapılmalıdır. İç denetim, uluslar arası standartlara göre yürütülmelidir. Raporlanan denetim sonuçları, iç kontrolün bir parçası olan iç denetimin etkililiğini göstermek için Sertifikasyon Kurumu ve AB görevlilerine de sunulur. Teknik hizmet : Bu hizmetin amacı; başvuru sahiplerine yapılan ödemelerin dayandığı gerçeklerin doğrulanmasıdır. Örneğin; canlı hayvanların, arazi gibi unsurların kalitesi ve özellikleri, teslim tarihi gibi kontroller ile teknik niteliklere sahip diğer kontroller bu kapsama girer. Bir Ödeme Kuruluşunun akreditasyonunda dört tane olmazsa olmaz vardır. Bunlar; - Prosedürlerin yerinde olması - Mali yönetimin doğru ve yeterli olması - Mali kayıt ve raporlamanın etkili, düzenli ve zamanında olması ile - Personelin kalifiye, tecrübeli ve eğitimli olması şeklinde sıralanabilir. 07 Temmuz 1995 tarih ve 1663/95 sayılı AT Tüzüğünde belirtildiği üzere, akredite edilmiş bir ödeme kurumunun en önemli özelliği, bir idare ve denetim yapısının olmasıdır. İdare yapısı içinde teknik servis ve hizmetler ile iç kontrol işlevi yürütülürken, denetim yapısı da Ödeme Kuruluşunun diğer fonksiyonlarından bağımsız olarak İç Denetim Birimince gerçekleştirilir. 5
Bir Ödeme Kuruluşunun akreditasyon sürecinin başında yetkili bir otorite belirlenmelidir. Tespit edilen Yetkili Otorite, Ödeme Kuruluşu olarak seçilecek olan kurumların uyması gereken akreditasyon kriterlerine karar verir. Akreditasyon kriterleri, Ödeme Kuruluşunun idari organizasyonun ve iç kontrol sisteminin gereken şekilde işleyişi ve belgelerin tutulması konularında ilgili mevzuat çerçevesinde yeterli güvence sağlanmasına yönelik olacaktır. Bu kriterler çerçevesinde Ödeme Kuruluşları belirlenir. Bu kriterlerin çizildiği çerçevenin dışına çıkan bir Ödeme Kuruluşu, Yetkili Otorite tarafından uyarılır ve gerekirse akreditasyonu geri çekilir. Herhangi bir kurumun, Ödeme Kuruluşu olma konusundaki akreditasyonunun geri alınması durumunda, o kurum bir daha asla Ödeme Kuruluşu olamaz. Geçici akreditasyon; bir Ödeme Kuruluşunun tüm kriterleri karşılamadığı durumlarda uygulanır ve genellikle sistemin uygulamaya konulduğu ilk yıllarda kullanılır. Sertifikasyon Kurumu, Ödeme Kuruluşlarının yapılarını ve hesap denetimlerini inceleyerek Yetkili Otoriteye bir sertifika ile birlikte sunar. Sertifikasyon Kurumunun raporu doğrultusunda işlem yapan Yetkili Otorite, Ödeme Kuruluşunu akredite eder. Herhangi bir kurum, Ödeme Kuruluşu olarak görev yapabilmek için AB Komisyonu tarafından da akredite edilmelidir. Bunun için Ödeme Kuruluşunun AB Komisyonu ve Avrupa Adalet Divanı ile AB Sayıştay ının denetiminden (dış denetim mekanizması) geçmesi ve kendi İç Denetim Birimini de aktif olarak çalıştırması (iç denetim mekanizması) gerekmektedir. Bir Ödeme Kuruluşunun akredite edilmesi için şu aşamalar gerçekleşmelidir : - Önce bir Yetkili Otorite belirlenmelidir, - Seçilen Yetkili Otorite akreditasyon kriterlerini belirlemelidir, - Yetkili Otorite hangi kurumun ödeme kuruluşu olacağına karar vermelidir, - Yetkili Otorite, belirlenen akreditasyon kriterlerine uygun olarak karar verilen Ödeme Kuruluşunu yeniden yapılandırmalıdır, - Yetkili Otorite akreditasyon eylem planını hazırlamalıdır, - Bu plan AB Komisyonuna gönderilir, - AB Komisyonu, belirlenen Ödeme Kuruluşunun yapısının ve ilgili prosedürlerin Topluluk kurallarıyla olan uygunluğunu inceler. 6
Bazı belli başlı akreditasyon kriterlerini sırlayacak olursak: - Yasal bir dayanak oluşturularak yetki ve sorumluluklar belirlenmeli, - Kurumun tüm seviyesindeki işlerle ilgili prosedür ve talimatlar yazılı olmalı, - Yasal otorite, ödeme ve muhasebe fonksiyonları birbirinden ayrılmalı, - İç Denetim Birimi kurularak iç denetim sistemi oturtulmalı, - Teknik servisler (ödeme kurumu bünyesi içinde veya dışında) oluşturulmalı, - Kontrol yapıldığına kanıt olması için Yetkili Otoritenin önerilerine dair detaylı kontrol listeleri oluşturulmalı, - Aylık uyum prosedürleri hazırlanmalı, - Tam bir hesap izlenimi olmalı, - Başarılı bir avans ve garanti yönetimi olmalı, - Merkezi bir borçlu hesap kaydı tutulmalı ve - Müdahale stoklarının iyi yönetilmesi gözetilmeli. Yukarıda da belirtildiği gibi, üye devletler tarafından akredite edilen Ödeme Kuruluşlarının sayıları AB Komisyonuna danışıldıktan sonra üye devlet tarafından belirlenir. AB Komisyonu üye devletlere bu sayının Tüzükte belirtilen koşullara uygun olup olmadığı ve işleyiş kurallarına uyulup uyulmadığı konusunda uyarılarda bulunabilir. 1663/95 sayılı Komisyon Tüzüğüne göre, olası bir durumda akreditasyon geri çekildiğinde, üye ülke ilgili mevzuata uygun olarak başka bir ödeme kuruluşunu görevlendirecek ve yararlanıcılara yapılan ödemelerin kesintiye uğramamasını sağlayacaktır. 1663/95 sayılı temel tüzüğün ekinde, akreditasyon sürecinin ayrıntılarını düzenleyen kılavuzlar bulunmaktadır. Bu kılavuzlardan en önemlilerinden kısaca bahsedilecek olursa şunlar söylenebilir: - 1 numaralı kılavuzda, akreditasyonun reddi veya iptalini veya 729/70 sayılı Tüzüğün 4.4. maddesinin uygulanmasını gerektiren önemli bir ödeme kurumunun akreditasyonuna ilişkin kriterler belirlenmektedir. Bu rehber, ödeme kurumlarının anahtar konumunda olan iç denetim konularına odaklanmalarına yardımcı olmakta olup iki başlıktan oluşmaktadır: Önemli kriterlerin tanımlanması ve ilgisiz olanların tanımı. 7
- 4 numaralı kılavuz, Ödeme Kuruluşu içinde yer alan sistem ve prosedürlerin iç denetiminin önemine vurgu yapmaktadır. Kılavuzda, özellikle bu sistem ve prosedürlerin 2148/96 sayılı tüzüğe uyması gerektiği ifade edilmektedir. - 9 numaralı kılavuz, Ödeme Kuruluşunun bölgesel ya da mahalli büroları veya Ödeme Kuruluşunun dışındaki diğer kuruluşlarla ilgili görevlerin yetkilendirilmesi ile ilgilidir. İşbu kılavuz, Ödeme Kuruluşu tarafından denenecek olan söz konusu diğer organlar veya servislerin yeterli seviyede işleyip işlemediği konusunda yapılacak denetim ve kontrol faaliyetlerini ortaya koymaktadır. - 10 numaralı kılavuz, fiziksel incelemelerle ilgilidir. Bu kılavuz, 1997 de yapılan incelemeden itibaren Ödeme Kuruluşlarının, sertifikasyon incelemesine esas olan teftiş sistemlerinin olmadığı ya da tam olarak gereksinimi karşılamadığı yönündeki tespitlerden sonra, Ödeme Kuruluşları tarafından dikkat edilecek başlıca unsurları ortaya koymak için düzenlenmiştir. (FEOGA garantisi ile ilgili pek çok tedbir, fiziksel tetkikler ya da olay mahallindeki kontroller, yardıma ilişkin yetkiyi doğrulama hususundaki belli başlı ihtiyaçlardır. Bütün ihtiyaç duyulan fiziksel tetkiklerin tam zamanında ve ihtiyaç duyulan standartla yerine getirildiğinin temini, Ödeme Kuruluşunun sorumluluğudur. Söz konusu kontroller, Ödeme Kuruluşunun servisleri ya da inceleme görevi verilmiş olan diğer birimleri tarafından yerine getirilebilir.) 1663/95 sayılı Tüzük dışında Ödeme Kuruluşunun oluşturulması ve görevleri ile ilgili olan diğer belli başlı yatay düzenlemeler şunlardır: - OTP nin finanse edilmesini düzenleyen 1258/99 sayılı AT Tüzüğü - FEOGA garanti bölümünün finanse ettiği masrafların aylık muhasebesini düzenleyen 296/96 sayılı Tüzük - Muhasebe gerekliliklerinin şekil ve içeriğini düzenleyen 1747/03 sayılı AT Tüzüğü (yıllık olarak gözden geçirilir.) - Sahteciliğin önlenmesinin raporlanmasını düzenleyen 595/91 sayılı AT Tüzüğü - Güvenlik ve garanti gerekliliklerini düzenleyen 2220/85 sayılı AT Tüzüğü - İnceleme düzenlemelerini belirleyen 4045/89 sayılı AT Tüzüğü 8
4. Türkiye de Yapılması Gerekenler Türkiye deki ödeme mekanizmasının organizasyon yapısını ele alırken göz önünde bulundurulması gereken pek çok yatay düzenleme bulunmaktadır. Sonunda, karar iç organizasyon ve sosyoekonomik nedenlere göre verilebilir. Ancak, Türkiye için en uygun yapıyı son 10 yeni üyede aramak gerektiğini söyleyebiliriz. Bu bağlamda, AB 10 yapısına göz atıldığında Polonya dışındaki ülkelerde tek bir Ödeme Kuruluşu olduğu görülmektedir. Slovenya, Slovakya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Letonya, Litvanya ve Estonya gibi yeni üye ülkelerde adaylı sürecinde SAPARD Ajansı olarak çalışan kurumların, üyelikle birlikte AB Ödeme Kuruluşlarına dönüştüğü görülmektedir. Polonya da ise SAPARD Ajansı olan ARMA (Tarımda Yenilenme ve Modernizasyon Ajansı), kırsal kalkınma ile balıkçılık ve ulusal desteklerden sorumlu Ödeme Kuruluşuna dönüşmüştür. Öte yandan, AB kaynaklı müdahale ve ihracat geri ödemelerini yürütmek üzere Ödeme Kuruluşu olarak akredite edilen AMA (Tarımsal Piyasalar Kurumu), Polonya daki ikinci Ödeme Kuruluşudur. İki ayrı Ödeme Kuruluşu seçilmesinde Polonya nın tarımsal ve kırsal nüfusunun fazla olması, tarım alanlarının çeşitliliği ve ürün yelpazesinin geniş olması etmen olmuştur. Polonya ile tarımsal anlamda benzerlikler gösteren Türkiye de de iki ayrı Ödeme Kuruluşu olması durumu tartışılmaktadır. Buna göre; adaylık sürecinde IPARD Ajansı olarak çalışacak olan Tarım ve Kırsal Kalkınma Ödeme Kurumu, üyelikle birlikte kırsal kalkınma ve DGD den sorumlu Ödeme Kuruluşuna ve Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü (TMO) de, üyelikle birlikte müdahale önlemleri, ihracat geri ödemeleri ve balıkçılık ile su ürünleri ortak piyasa düzeninden (OPD) sorumlu Ödeme Kuruluşuna dönüşecektir. Tüm bunların gerçekleşmesi için Türkiye nin olası üyeliğinden en az 3 4 sene önce Ödeme Kuruluşları Kanun Tasarısı hazırlanmalı ve bu bağlamda seçim yapılarak akreditasyon işlemlerine geçilmelidir. Ancak, daha üyelik ve Ödeme Kuruluşu safhasına gelmeden Türkiye nin yapması gereken ilk şey, IPARD Ajansı nın biran önce kurulmasıdır. AB Üyelik Öncesi Aracı kapsamındaki kırsal kalkınma bileşeni çerçevesinde, AB kaynaklı kırsal kalkınma fonlarını ülkemize aktaracak olan bu ajansın vakit geçmeden kurulması gerekmektedir. IPARD fonlarının 2007 2013 yılları arası için geçerli olduğu ve 9
ajansın kurulduktan sonra akredite olma sürecinin 18 ay ile 35 ay arasında değiştiği göz önüne alınırsa, Türkiye nin geç kaldığı bile söylenebilir. Bu gecikmenin temel nedeni, Ulusal Kırsal Kalkınma Stratejisi nin Yüksek Planlama Kurulu nca onaylanmamış olmasıdır. Bu bağlamda, Devlet Planlama Teşkilatı nın daha işbirlikçi ve karşılıklı anlayış çerçevesinde hareket etmesi ve bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı na yardımcı olması gerekmektedir. Bu çerçevede, IPARD Planı ile ilgili idari merci işlevini yürütecek olan Yönetim Otoritesi (Managing Authority) görevi Bakanlığımız uhdesinde olmalıdır. Yönetim Otoritesi görevi için en uygun yapı, kurulacak olan Kırsal Kalkınma Genel Müdürlüğüdür. Bu sebeple, bu birimin de vakit geçirilmeden kurulması ve göreve başlaması gerekmektedir. Kısa vadede 2006 yılı içerisinde, IPARD Ajansının kurulmasından sonra asıl yapılması gereken şey, ileriye dönük bazı politik kararların alınmasını sağlamaktır. Bu bağlamda, Ödeme Kuruluşları ile ilgili Yetkili Otorite görevi Tarım ve Köyişleri Bakanlığına verilmelidir. Bu konuda bir kanun teklifi hazırlanmalıdır. Sertifikasyon Kurumu görevinin yürütülmesi için bazı alternatifler geliştirilmelidir. Hazine Müsteşarlığı bünyesindeki Hazine Kontrolörleri Kurulu, Sayıştay ve Maliye Bakanlığındaki denetçilerin yanı sıra Pricewaterhouse Coopers, Ernst & Young ve Deloitte Touche gibi özel denetim ve danışmanlık firmaları da sertifikasyon işlevini üstlenebilirler. Sertifikasyon işlevinin en önemli yanı, akreditasyon için temel alınacak verilerin toplamasıdır. İçinde bulunduğumuz süreçte, AB ye aday olan beş ülke vardır. Bunlar, Bulgaristan, Romanya, Türkiye, Hırvatistan ve Makedonya dır. Romanya ve Bulgaristan'ın 2007 tarihinde AB'ye tam üye olmaları beklenmektedir. Hırvatistan ve Türkiye ile müzakereler paralel başlamış olmakla beraber müzakere süreci ve uyumun hızına göre üyelik tarihleri farklılık gösterebilecektir. AB nin kabul ettiği 2007 2013 Mali Perspektifine göre, Aralık 2005 AB Bütçe Zirvesi nde, son olarak aday gösterilmiş olan ülke ise Makedonya dır. Bu çok güncel ve yeni bir durum olduğundan, bu ülke ile müzakereler henüz başlamamıştır. Tam üyelik tarihleri yaklaşmış ve bu konuda gerekli çalışmaları büyük ölçüde yapmış olan Bulgaristan ve Romanya yı bir tarafa bırakırsak, Türkiye için Hırvatistan ve Makedonya önem kazanmaktadır. AB, bu iki ülke ve Türkiye için SAPARD Programını (Tarım ve Kırsal Kalkınma İçin Özel Katılım Programı) uygulamayacaktır. Bunun yerine SAPARD, PHARE (Polonya ve Macaristan 10
Ekonomilerinin Yeniden Yapılandırılmasına Yönelik Destek Programı), ISPA (Katılım Öncesi Yapısal Politika Aracı) ve daha çok Balkan ülkeleri için uygulanan CARDS (Yeniden Yapılanma, Kalkınma ve İstikrar İçin Birlik Yardımı) programlarını aynı potada eriten ve bu programların bir benzeri olan IPA (Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı) programını uygulayacaktır. Tıpkı son 8 üye ülkedeki (Malta ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi hariç) SAPARD Ajansları gibi, sözkonusu bu üç aday ülkede de, IPA programının beş bileşeninden biri olan IPARD (Kırsal Kalkınma Bileşeni) kapsamında IPARD Ajansları kurulması gerekmektedir. IPARD Ajansları da, SAPARD benzeri bir yapıya sahip olacaklardır. Dolayısıyla Türkiye, Ödeme Kuruluşunun akreditasyonu sürecinde başarılı olabilmek ve bu başarıyı devam ettirebilmek istiyorsa, hem son 8 üye ülkenin, hem üyelik tarihi yaklaşmış olan Bulgaristan ve Romanya nın tecrübelerinden yararlanması gerekmektedir. Bunun yanı sıra, aynı süreci birlikte yaşayacağı Hırvatistan ve Makedonya nın bu konudaki çalışmalarını dikkatle takip etmelidir. Çünkü bu ülkelerin başarısı ve IPARD Ajanslarını kurmadaki becerisi Türkiye yi de etkileyecektir. IPA kapsamında IPARD bileşeninden alınacak fon miktarı sabit olup aday ülkelerden birisinin daha erken akredite olması durumunda fonların önemli bir kısmı buraya akacaktır. Bu bağlamda, Hırvatistan ın IPARD Ajansı nın akreditasyona hazır olması da Türkiye için ciddi bir tehdit edici unsurdur. Bu nedenle biran evvel Türk IPARD Ajansı (Tarım ve Kırsal Kalkınma Ödeme Kurumu) kurularak akredite edilmelidir. AB ile müzakere sürecinde Türkiye nin tecrübe edeceği en önemli şeyler arasında AB Komisyonu Tarım Uzmanları ile Üye Ülke Yetkililerinin vereceği bilgilerde önemlilik arz etmektedir. Bu bilgilerin doğruluğunun sağlamasını yapmak ve direkt olarak bilgi edinmek için AB Tarım ve Kırsal Kalkınma Genel Müdürlüğü (DG Agri) bünyesindeki staj, eğitim ve karşılıklı işbirliği olanakları araştırılmalıdır. Bu çerçevede, Bakanlığımız bünyesindeki başta AB Uzmanları olmak üzere ilgili teknik ve idari personelin AB Komisyonu nda, yerinde incelemelerde bulunması ve ilk elden tespitlerde bulunması fevkalade yararlı olacaktır. ödeme Kuruluşlarının akreditasyonu meselesinde de, DG Agri bünyesindeki Finansal Denetim Biriminde (Unit J5) mutlak surette bir çalışma olanağı hazırlanmalıdır. Bakanlığımız temsilcilerinin burada alacakları birkaç aylık bir staj veya eğitim programının, Türkiye ye ve tarım alanındaki Türk Ödeme Kuruluşlarının akreditasyonuna katacağı şeyleri tartışmak yersizdir. 11
Kaynakça 1. AKIN Semiha, YILDIZ Fatih Feramuz, Kırsal Kalkınma Sorunlarının Çözümünde IPARD Ajansı, TKB Türktarım Dergisi, Kasım Aralık 2005,Yayında. 2. DENNIS Richard, Accreditation as a Paying Agency Konulu Sunum, Ankara, 30 Temmuz 2003. 3. Framework for Evaluation for the Accreditation of EAAGF Paying Agencies, Hollanda Tarım, Doğal Kaynaklar ve Balıkçılık Bakanlığı Çalışma Notu, Hollanda, Eylül 2002 4. YILDIZ Fatih Feramuz, AB de Müdahale ve Ödeme Kurumları, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Tarım ve Mühendislik Dergisi, Sayı : 69-70-71, Ankara, 2004. s.41-45 5. YILDIZ Fatih Feramuz, AB ile Müzakere Sürecinde Türkiye de Ödeme Kuruluşlarının Yapılanması, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Türktarım Dergisi, Mayıs Haziran 2005, Sayı : 163. Ankara, 2005. s.34-37 6. YILDIZ Fatih Feramuz, AB ile Müzakere Sürecinde Türkiye de Ödeme Kuruluşlarının Yapılandırılması, Ankara Üniversitesi Avrupa Topluluğu Araştırma ve Uygulama Merkezi (ATAUM), OTP Özel Kursu, Dönem Sonu Ödevi. Ankara, 2005 7. YILDIZ Fatih Feramuz, AB ile Müzakere Sürecinde Kırsal Kalkınma Ajansı, TZOB Yayın Organı Çiftçi ve Köy Dergisi, Sayı: 246, Ankara, Haziran 2005. s.32-34 8. YILDIZ Fatih Feramuz, Ödeme Kuruluşları Konulu Konferans Notları, TKB Konferans Salonu, Ankara, 09.Haziran.2005 9. YILDIZ Fatih Feramuz, AB Üyeliği Yolunda Türkiye de Ödeme Kuruluşlarının Yapılanması, TKB DİATK, AB Uzmanlık Tezi, Ankara, Ekim 2005. 10. 07 Temmuz 1995 tarih ve 1663/95 sayılı FEOGA Garanti Bölümü Hesaplarının Aklanması konulu Komisyon Tüzüğü, Official Journal L 158, s.6-12 12