rt O ku ao l ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI İNTERNET KULLANIMI, SİBER ZORBALIK PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - KASIM 2014
İNTERNET KULLANIMI, SİBER ZORBALIK İyisiyle kötüsüyle, teknoloji hakkında düşünmeye başladığımızda, teknolojinin imkânlarını kullanma ya da ebeveyn olarak çocuğumuzun kullanmasına izin verme noktasında ikileme düşmemiz çok normal. İnternet, televizyon, cep telefonu, bilgisayar gibi hayatımızın her anına sızan teknolojik ürünler hayatımızı kolaylaştırıyor mu yoksa bir ağın içine bizi hapsediyor mu? Bu ağın esaretinden kurtulmak adına ailemizi teknolojiden arındırmalı mıyız yoksa sağladığı kolaylık ve fayda hatırına teknolojiye evimizin kapılarını sonuna kadar açmalı mıyız? Meseleye tek taraflı bakıp bir yönünü görmek yerine, her iki taraftan da bakmaya çalışmak ve konuya hâkim olmak en akıllıca tavır olacaktır. Bir çocuğun parmağını emme sorunu karşısında nasıl ki parmağını kesmek çözüm olarak düşünülmüyorsa, teknolojiyi hayatımızdan tamamen çıkarıp atmak da çözüm olarak düşünülmemelidir. Diğer taraftan teknolojinin hayatımıza sınır tanımaz bir şekilde girmesine izin vermek hayatımıza vereceği zararları da kontrol edememeye başlayacağımız anlamına gelmektedir. O halde, teknolojiyi nasıl kullanmamız ve kullandırmamız ya da nasıl kullanmamamız ve kullandırmamamız gerektiği üzerine düşünmeli ve alternatifler geliştirmeliyiz. Teknoloji söz konusu olduğunda en çok üzerinde durulması gereken grup hiç şüphesiz çocuklardır. Teknolojik aletlerin daha yaygın, daha kolay ulaşılabilir olduğu bir dünyaya doğdukları için çocukların bu alanı yetişkinlerden daha fazla ve ustaca kullandığı bir gerçektir. Yaşları gereği, teknolojinin ve sunduklarının doğrusunu yanlışından ayırt etme noktasında kat etmeleri gereken uzun bir yol vardır. Bu nedenle aileler teknoloji bağımlılığı konusunda bilinçli olmak ve bu bilinçle çocuklarını doğru yönlendirmek zorundadırlar. Kontrolsüz Teknoloji Kullanımı Çocuğu Fiziksel ve Psikolojik Olarak Etkiler Teknolojik araçlar çocuk ve gençlerin eğitimlerine katkıda bulunup öğrenimleri için sınırsız bir çevre sağlasa da bazen gelişimlerine uygun olmayan bilgi ve deneyimlerle karşılaşmalarına da sebep olmaktadır. Çocuklar ve gençler bu araçlar vasıtasıyla olumsuz cinsel bilgiler edinebilir, şiddet davranışları izleyebilir, alkol, sigara ve kumar alışkanlıkları geliştirebilir, sağlıksız beslenme tarzlarına özenebilirler. Hepsinden öte, zaman gibi bir hazinenin nasıl değerlendirilmesi gerektiği konusunda doğru yönlendirilmezlerse teknolojinin gölgesinde saatlerini, günlerini, aylarını heba edebilirler. Teknoloji kullanımının çocuklar üzerindeki bedensel ve ruhsal etkileri, anne babayı bir dizi olumsuzlukla baş etmek zorunda bırakacak kadar derin olabilir. Özellikle bilgisayar önünde uzun süreler harcanması, gelişim çağında olan çocuklarda duruş ve oturuş pozisyonlarına bağlı olarak birtakım fiziksel sorunlara, görme problemlerine, dil becerilerinde gerilemeye, bazı çocuklarda epilepsi nöbetlerine, okumaya dayalı akademik başarıda düşmeye ve beyin gelişiminde problemlere neden
olabilmektedir. Diğer taraftan internet ve benzeri alışkanlıklar, çocuğun toplumsal hayattaki başarısını ve özgüvenini de olumsuz etkilemektedir. Gayret ve inisiyatif eksikliği, konsantrasyon bozuklukları, dayanma gücü yoksunluğu, maymun iştahlılık, çabuk sıkılma, sabırsızlık ve isteklerinin hemen yerine getirilmesi arzusu gibi sorunlar teknoloji çocuğu olmanın sonuçlarındandır. Bilgi ve iletişim teknolojileri özellikle de internet, bilgiye ulaşma, bilgiyi saklama ve paylaşma ihtiyacına cevap verme özelliği ile hayatımızın vazgeçilmezlerinden. Yararlarının yanı sıra teknolojinin kötü niyetle kullanımdan kaynaklanan sorunlar da var. Bunların başında siber zorbalık geliyor. Siber zorbalık iletişim teknolojilerini kullanarak bir birey veya gruba, özel ya da tüzel bir kişiliğe karşı yapılan teknik veya ilişkisel tarzda zarar verme davranışlarının tümü olarak tanımlanıyor. İÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Bilimleri bölümünden Dr. Hüseyin Serin de, özellikle genç ergenler üzerindeki etkisine dikkat çekmek için doktora tezini siber zorbalık üzerine yazdı. Bunun için İstanbul daki okulların 5, 6, 7 ve 8. sınıflarındaki 4291 öğrenci, 916 öğretmen, 727 yöneticiyle anket çalışması yaptı; çarpıcı verilere ulaştı. Çalışmaya göre, öğrencilerin yüzde 26.52 si bir şekilde siber zorbalığa maruz kalıyor. Siber zorbalığı Dr. Hüseyin Serin : Bilgisayar, cep telefonu, e-posta gibi araçlar vasıtasıyla bireylerin tehdit edilmesi, küçük düşürülmesi, cinsel objeler içeren resim ve mesajların gönderilmesi yani ısrarlı ve tekrar edici bir şekilde başkalarına zarar vermek amacıyla kullanılması. olarak tanımlamaktadır. Dr. Hüseyin Serin, araştırmanın sonuçlarını şöyle değerlendirdi: Araştırma sonucunda öğrencilerin yüzde 26.52 sinin siber zorbalığa bir şekilde karıştığı görüldü. Öğrencilerin yüzde 9.42 sinin siber zorbalık yaptıkları, yüzde 11.79 unun siber mağdur oldukları ve yüzde 5.31 inin ise hem siber zorba hem de siber mağdur oldukları ortaya çıktı. Kız öğrencilerin erkek öğrencilerden hem daha az siber zorbalık davranışlarında bulundukları hem de daha az siber mağdur oldukları belirlendi. Siber zorbalığa maruz kalan ergenler birçok yönden olumsuz etkilenebilmektedir. Sosyal ilişkide bozulma, okuldan kaçma, üzüntü, öfke, endişe, akademik başarısızlık, okul devamsızlığı, yalnızlık, depresyon ve intihar etme gibi ciddi sorunlar görülmektedir. Dr. Serin in çalışmasına göre düşük sosyoekonomik çevredeki okullarda okuyan öğrenciler, orta ve üst sosyoekonomik çevredeki okullardakilerden daha fazla siber mağduriyet yaşıyor. Dr. Serin siber zorbalığın görülme biçimlerini: online kavga, zarar verme, iftira, başka kimliğe bürünme, başkasının bilgilerini internet ortamında izinsiz kullanma, dışlama, siber tehdit ve siber taciz olarak sıralamaktadır.
Çocuklarının siber zorba mağduru olmasını engellemek isteyen ailelere Dr. Serin in tavsiyeleri: Çocuklarınızla siber zorbalık hakkında konuşun: Çocuklarınıza çevrimiçi ne yaptıklarını sorun ve onları zorbalıkları size bildirmeleri konusunda teşvik edin. Çocuğunuz adına harekete geçeceğinize dair söz verin ve ne yapacağınızı açıklayın. Çocuğunuzu telefon veya bilgisayar ayrıcalıklarını kısmayacağınıza dair teminat verin. Aile bilgisayarını ortak bir mekânda bulundurun: Çocuklarınız video oyunu oynuyorsa internet erişimi olan oyun konsollarını da ortak bir mekânda bulundurun. 13 yaşından büyük çocukların internete erişmek için o kadar çok yolları var ki bilgisayarı ortak bir noktaya koymak her zaman etkili olmuyor. Daha büyük çocuklarla dürüstçe konuşmak özellikle önem taşımaktadır. Çevrimiçi zorbalığa dair işaretler arayın : Çevrimiçi olunduğunda üzüntü veya okula gitmede isteksizlik. Evde siber zorbalığa karşı tolerans göstermeyin: Çocuklarınızın asla, hiçbir koşul altında herhangi birine zorbalık etmemeleri gerektiğini öğretin. Bunun sonuçlarını açıkça belirtin. Parolaları gizli tutun: Çocuklarınıza şifrelerini veya kendilerine karşı zorbalık edilmesinde kullanılabilecek diğer bilgileri paylaşmamaları, cep telefonlarını veya diz üstü bilgisayarlarını başkalarına ödünç vermemeleri konusunda uyarın. Çocuklarınızı arkadaş edinmeleri ve arkadaşlarının birbirlerinin arkasını kollamalarına yardımcı olmaları için teşvik edin. Siber zorbaların güçlü arkadaşlıkları olan kişileri hedef almaları daha düşük bir olasılıktır. Bir kurbanın kendisinin yardımına koşan arkadaşları varsa zorbalık genellikle kesilir. Birisi çocuğunuza siber zorbalık ediyorsa ne yapmalısınız? Siber zorbalığa maruz kalan bir çocuk için en iyi destek olumlu, etkin, bilgili ve öngörülebilir bir destektir. Derhal harekete geçin. Çocuğunuzun ona yardım yardım edeceğinizi bilmelidir. İstismarın durup durmayacağını görmek için beklemeyin. Çocuğunuzun fiziksel olarak risk altında olduğunu hissediyorsanız derhal polisi arayın. Siber zorbayı bulmak için her tür çaba gösterilmeli ve bu zorba hesap vermelidir. Söz konusu zorba öğrenciyse durumu okula bildirin. Zorbalığı, zorbalığın meydana geldiği web sitesine bildirin. Çoğu serviste istismarların bildirilebileceği moderatörler, yerler (abuse@microsoft.com)bulunmaktadır (abuse@microsoft.com)bulunmaktadır. Cep telefonu şirketlerinden telefon görüşmelerini izlemelerini ve harekete geçmelerini isteyin.
Çocuklarınıza siber zorbalara yanıt vermemelerini veya misilleme yapmamalarını çünkü zorbaların tepki beklediklerini söyleyin. Telefonlara bakmayın, metin iletilerine veya yorumlara yanıt vermeyin (hatta okumayın). Siber zorbaları engelleyin. Çoğu web servisi, davranışları herhangi bir şekilde uygunsuz veya tehditkâr olan bir kimseyi engellemenize izin verir. Bunun nasıl yapılacağını öğrenmek için servise (sosyal ağ, anlık ileti, cep telefonu) danışın. Kanıtları saklayın. Yetkili makamların istemesi ihtimaline karşın metin iletilerini, e-postaları ve diğer siber zorbalık kanıtlarını saklayın. Kaynakça Yrd. Doç. Mehmet DİNÇ Siber Zorbalık Semineri Dr. Hüseyin Serin,Doktora Tezi İlköğretimde Siber Zorbalık