Soru, yanıt ve tartı malar: Birinci gün



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Petrus ve Duanın Gücü

skandinav mesleki güvenlik ortam anketi

Ye aya Gelece i Görüyor

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 22.si.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 21.si.

ÖZEL EGE LKÖ RET M OKULU DO RULARIN DANSI HAZIRLAYAN: YANKI TURGUT DANI MAN Ö RETMEN: AY EGÜL GÜRKAN

BİLİNÇLİ ELEKTRİK TÜKETİMİ KONULU WEB SAYFASI

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015

TED den, Siyasete Eğitimde Mutabakat Çağrısı

Cümlede Anlam İlişkileri

İşletme Gelişimi Atölye Soruları

SANAL DĠLĠN DĠLĠMĠZDE YOL AÇTIĞI YOZLAġMA HAZIRLAYAN: CoĢkun ZIRAPLI Ġsmail ÇEVĠK. DANIġMAN: Faik GÖKALP

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

Yaz l Bas n n Gelece i

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

DEVLET BAKANI VE BAŞMÜZAKERECİ BABACAN: TÜRKİYE, İŞ YAPMAK, HİZMET ÜRETMEK, ÜRÜN ÜRETMEK, PARA KAZ

Ya! Satarım Bal Satarım Satı" Oyunu Etkinlik Ölçümü Sonuç Raporu. Fuad Almeman Proje Ba" Danı"manı Aralık 2009

Topluluk Zorlukla Kar ıla ıyor

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

Halkla İlişkiler ve Organizasyon

İÇ KONTROL. ç Kontrol Dairesi. I lda Arslan. 2 ubat 2009 / ISPART A

Durumunuz: Bunlar hamile Bir tedavi ihtiyacı veya Bakım geçici hastalık düşmek Çocuğun ve ev

Basit Kılavuzu Eliberato bir Kitap Yayıncılık Eylül 'den fazla dile çevrildi

Yaratıcı Drama E itmenleri/liderleri ve Tiyatro Pedagoglarının Davranı ve Tutumuna li kin Etik Bildirge (Sözle me)

ÇEVRE KORUMA TEMEL ALAN KODU: 85

Ertesi gün hastaneden taburcu olma vakti gelmi ti. Annesi odaya gelerek Can haz rlarken, babas hastane lemlerini yap yordu. Vitaboy hastaneden ç kman

MAT223 AYRIK MATEMATİK

OFİS 365 ÖĞRENCİ MAİL SİSTEMİ KULLANIM KLAVUZU. Office 365

Cumhuriyet Halk Partisi

Hakkımızda. Web sitemiz aracılığı 117 üniversite ve 60 il güncel insan kaynağı veritabanı ile Türkiye genelinde hizmet verebilmekteyiz.

Hüseyin Gelis CEO, Siemens A Istanbul, 1 st June 2010

Haziran 25. Medya ve Güven. Gündem. Tüm hakları gizlidir.

Bir Prens Çoban Oluyor

İÇİNDEKİLER. 3. BÖLÜM/REKLAMIN AMAÇLARI 45 a. Reklamın İletişim Amacı 46 b. Reklamın Satış Amacı 52

Yanlış Anlaşılan Faizci

BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

Amacımız Fark Yaratacak Makine Mühendisleri Yetiştirmek - OAIB Moment Expo

PAZARLAMA PLANI LAVELER

Ara tırma Yöntem ve Teknikleri. Ay e Cabi

ITEA 3 Açılı Etkinli i

NSÂNIN DÖNÜ ÜMÜ Ya amın Bütünlü ü

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

ÇEVRE KORUMA KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Eziyet Eden Birinden Vaaz Eden Birine

Bölümlerimiz. İletişim Bilimleri Bölümü. Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü. Gazetecilik Bölümü

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE DEKİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ VE STK LARIN DURUMUNU TARTIŞTI!

Xerox ConnectKey Teknolojisine sahip Çok Fonksiyonlu Yazıcılarla (MFP'ler) Kullanım İçin

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015

M. Diomansi Bombote'nin ileti im sentezi 1

TÜS AD Yönetim Kurulu Ba kanı Arzuhan Do an Yalçında ın Rotary Bölge Asamblesi Konu ması

BİLGİ BELGE MERKEZİ VE YAYIN HİZMETLERİ

BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK ALANI HIZLI KLAVYE KULLANIMI (F KLAVYE) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

EU- OSHA/Tomas Bertelsen

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler

Oturum ba kanları. Hıfzı Topuz 1

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi

KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM İŞ GÜVENLİĞİ VE İŞÇİ SAĞLIĞI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN "INSTITUT DU BOSPHORE YILLIK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Lütfen cümleleri -me ekiyle dolayl anlat ma çeviriniz.

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

BİT ini Kullanarak Bilgiye Ulaşma ve Biçimlendirme (web tarayıcıları, eklentiler, arama motorları, ansiklopediler, çevrimiçi kütüphaneler ve sanal

Nasıl? Fark etmez! Ne kadar? Sonsuza kadar! Niçin? Çünkü böyle mutlu olabilirsin!

Temel Kendini Değerlendirme Aracı

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

Kalkınma Politikasının Temelleri

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı

İSTEK ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT LİSESİ

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Kıbrıs Sorunu PSIR

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

Bilgilendirme Politikası

GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ ÇOCUK DIŞ GİYSİLERİ DİKİMİ (CEKET- MONT- MANTO) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü

YÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi,

Mühendislik Fakültelerinde Ara t rmada Üretkenlik ve Çal ma Ortam nda Motivasyon Anketinin Sözel Sorular ndan Geribesleme

Kurumsalla ma nedir? FUTBOLDA KURUMSAL YÖNET M VE DENET M. yıllardan sonra dahil olmu popüler bir terimdir. kavram, verebilirlik ve sorumluluk.

MEHMET ÇEKİÇ ORTAOKULU

Sunum Becerileri (ENG 202) Ders Detayları

Hatta Kant'ın felsefesinin ismine "asif philosopy/mış gibi felsefe" deniyor. Genel ahlak kuralları yok ancak onlar var"mış gibi" hareket edeceksin.

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

Toktamış Ateş'i kaybettik

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İngilizce İletişim Becerileri II (ENG 102) Ders Detayları

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

ÖZEL EMİNE ÖRNEK İLKOKULU DEĞERLER EĞİTİMİ. Sorumluluk Duygusu Nedir; Nasıl Kazandırılır?

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

Yrd. Doç. Server ACİM İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi. Bir Besteci'nin Gözünden Özgür Yazılım ve Özgür Yaşam

Bilgisayar Destel~li Dil Bilimi ve

Kentli Haklar El Kitab

Transkript:

leti im kuram ve ara tırma dergisi Sayı 23 Yaz-Güz 2006, s. 265-288 Tartı ma Soru, yanıt ve tartı malar: Birinci gün Tartı mada söz alanlar, sırasıyla: rfan Erdo an, Raphael Cohen- Almagor, Dan Schiller, Vincent Mosco, brahim Bilici, Esra Keloglu- ler, Ümit Atabek, Boris Novasardiyan, Babacan Ta demir, Aytaç Yıldız, Diomansi Bombote, Konca Yumlu, Yüksel Akkaya, Emre Aygen, Refik Erduran, Hülya Eraslan, Bayram Kaya. rfan Erdo an lk soruyu ben soraca ım. Konumuz medya ve etik konusu. Birkaç cümleyle birkaç arkada ımız, konu macılar konu tular fakat etik hakkında bir ey söylenmedi dediler. Ben bunu duydu um zaman, önce aklıma idealist felsefe geldi. Arkasından idealist felsefeye ba lı olarak gelen kuramsal yapılar geldi, bu kuramsal yapılara ba lı olarak gelen dü ünce tarzı geldi ve bu dü ünce tarzına ba lı olarak gelen etik anlayı ı geldi. Dolayısıyla bu etik anlayı ına göre, bu ele tiri do ru. Fakat benim anlayı ıma göre bu etik anlayı ı çok kısıtlı, tek yönlü ve oldukça amaçlı. E er biz konuyu idealist felsefeden ba layarak almazsak, e er biz konuyu örne in tarihsel materyalist felsefeden alırsak ve ona ba lı olarak gelen kuramsal yapılarla, onlardan hareketle, onların getirdi i dünya görü üyle, onlara ba lı olarak gelen varsayımlarla, varsayımlara ba lı olarak gelen dü ünce tarzı ve bu dü ünce tarzına ba lı olarak gelen etik anlayı ıyla alırsak, o zaman unu görürüz: Schiller in, Mosco nun ve Ümit Atabek in söyledi i her kelime, her cümle her paragraf ve verilen her örnek do rudan do ruya etikle ili kilidir. Bunun üzerinde konu aca ız herhalde. Ben soru olmayan sorumla bitireyim bu i i: Etik denen bir ey var, bir kavram var. Bu kavram üretilmi bir dü ünsel ürün. Bu dü ünsel ürünün ba lı oldu u bir üretim tarzı ve üretim ili kileri var. Dolayısıyla bugünkü ilk

266 Forum: Medya ve Etik iki oturumda aradı ımız uydu: Bir teknolojik yapı var. Teknolojik yapı dedi imde ben toplumdan bahsediyorum. Bu yapıların kendine özgü üretim tarzı ve ili kileri var ve bunların getirdi i etik anlatısı ve anlayı ı var. Di er bir deyimle, yapısal pratiklerle gelen gelen etik denen, ili kiseli anlatan dü ünsel ey var. Bazı arkada larımız bu ba ıntıyı kuramadılar. Çünkü bizde idealist felsefe egemen oldu u için, etik ahlaka indirgendi i, prati in ahlakına indirgendi i için, biz yanılıyoruz. Bu anla ılmayanı biraz açıklarsak, etik ile örgütlü prati in üzerinde in a edildi i üretim tarzı ve üretim ili kileri ba kurarsak, bence çok daha iyi olur. 1 Raphael Cohen-Almagor Benim Prof. Schiller e birden fazla sorum var. ABD ye ili kin, insan haklarıyla, ifade özgürlü üyle ilgili oldukça karanlık bir tablo çizdiniz. Ancak, biz demokrasiden bahsediyoruz. Demokrasi dedi imizde halkın arzusundan bahsediyoruz demektir. Amerikan halkı eyleri ne ölçüde sizin gibi görüyor? Bu bir farkında olma sorusudur. Bahsetti iniz sorunların, ki bize George Orwell in kabusunu hatırlatıyor, Amerikan halkı ne kadar farkındalar? E er Amerikan halkı farkındaysa, bunu ne ölçüde kabullenmek istiyorlar? Örne in Yurtseverlik Yasası (Patriot Act), Amerikan kamuoyunun be endi i bir düzenleme mi, yoksa kar ı mı çıkıyorlar? E er Amerikan halkı sizin kar ı oldu unuz durumu kabul ediyorsa, bu onların seçimi ve demokratiktir; sizinki demokrasiye kar ıdır, e er siz kendi görü ünüzü Amerikan halkına empoze etmeye çalı ırsanız. kinci konu, mahremiyet (özel hayatın gizlili i) konusudur. Güvenlik önceden önlem alınmasını gerektiren bir sorunken, i ya amında telefonların dinlenmesi ne anlama geliyor? Örne in, bir telefon görü mesi yapıyorsunuz ve birisi size bu görü menin dinlendi ini söylüyor. ve bu konu aslında güvenlik konusuyla ili kili de ildir. Güvenlik sadece bir bahane diyorsunuz. Sizinle bu konuda 1 Yanlı nedensellik ba larının bilerek veya farkında olmadan kurulması yaygındır. Örne in yoksulluk ile nüfus artı ı ve e itim arasında kurulan ba sahte nedensellik ba ıdır. Bir ülke içinde bireylerin e itimsiz olması asla yoksullu un nedeni de ildir; yoksulluk ile e itimsizlik ve çok çocuk yapma (nüfus artı ı) birlikte vardır. Dolayısıyla, asıl nedeni üretimin, da ıtımın ve tüketimin do asında aramak gerekir.

Forum: Tartı ma 267 aynı fikirdeyim, çünkü telefon konu malarını kaydetmenin güvenlikle hiçbir ili kisi yoktur. Bu özel hayatın gizlili inin korunması konusudur. Güvenlik bahanesiyle özel hayatı ihlal konusudur. Bu terörizm konusundan tamamiyle farklı bir konudur. Son olarak soru de il, bir ey söylemek istiyorum. Google dan bahsettiniz. Aslında Google bazı etik standartları uygulamaktadır. Örne in, Google arama motorunda, ilgili siteleri bulmak amacıyla, Yahudi sözcü ünü yazdı ınızda, kar ınıza çıkan en popüler site antisemitik bir site: Jewwatch. Google bu nedenle birçok Yahudi aktivistten ve örgütlerden ikayet aldı. Google durumu inceleyip bunun böyle oldu unu görünce, Yahudi kavramı yazıldı ında bulunan sonuçların ba ına, Anti-semitic Jewwatch yerine Wikipedia yi koydular; böylece, ara tırma yapanlar Yahudi kavramını arayanların önce Wikipedia dan bilgi almasını sa ladılar. Bu etik prensiplerinin uygulaması örne idir. Kamuoyu bundan haberdar olmayabilir, zira Google bunu ne ölçüde duyurdu bilmiyorum. Bunu Google da çalı anlardan duydum. Umarım do rudur. Son sorum kayna ın kimli ini açıklama ile ilgili olarak profesör Mosco ya. Bir gazetecinin kayna ını açıklaması gereken bir durum var mı? srail de bu soru devletin güvenli i konusunda srail in içindeki 18 teröristle ilgili olarak ortaya çıktı. Bu durum kayna ın muhbirin kimli ini saklamasına istisna getirildi. Siz herhangi bir istisna dü ünüyor musunuz? Dan Schiller lk sorunda, benim demokratik olmadı ımı ve Amerikan halkının demokratik oldu unu söylüyorsunuz. Bu, aslında, Amerikan halkını suçlama örne idir. Beni suçladı ınız kadar tatsız bir suçlama. Beni suçlamanız umurumda de il, fakat Amerikan halkını suçlamanızı etik ba lamında umursarım. Çünkü, bana göre, oradaki sorunda siz bir çe it tartı ma/dü ünme nosyonu öneriyorsunuz; Amerikan halkının dü üncelerini sosyal güç yapısından özgür bir ekilde biçimlendirdi ini ve siyasal karara ula tı ını örtülü bir ekilde belirtiyorsunuz. Ben bu yakla ımı kesinlikle reddediyorum. Bu do ru de il. Amerikan halkı, Türk halkı ve dünyadaki di er halklar bulundukları yere göre belli

268 Forum: Medya ve Etik tarihsel ko ullarda, belli güç ili kileri içinde ya amaktadır. Sorun sadece sahte, uyduruk, nefret dolu medya imajı sorunu de ildir. Bunların hepsi var. Fakat, aynı zamanda, egemenlik kuran sosyal ili kiler sorunudur. Ben sanmıyorum ki, soruyu sorma biçiminizden anla ıldı ı gibi, bu ili kilerden kopartılarak ba layan teori gerçe i anlamamıza yardım edemez. Onun yerine, sadece var olan gerçekteki güç ile birlikte olma yolu olarak kullanılabilir. Ben bu görü ten tamamıyla farklı ve güçlü bir pozisyon almaktayım. Amerikan halkının gerçekte neye inandı ı ve gerçekte ne istedi ini sosyal bilimcinin yanıt verecek pozisyonunda oldu unu sanır insan, çünkü konunun birçok yanı binlerce ki i tarafından ele alınmaktadır, çünkü dünyanın birçok yerinden fazla çok daha iyi desteklenen sosyal bilim projeleri vardır. Amerikan sosyal bilimleri bunu yapmaz. Onun yerine, Amerikan sosyal bilimlerinin görevi gerçe i saklamaktır. Halkın sahip oldu u altta yatan anlayı lardan uzak tutmaktır. Halkın gerçekte neye inandı ından bizi uzakta tutan her türlü biçimsel pratikler yapmaktır. Demokratik süreçlerin anları olarak kullanılan Anket/Poll sonuçlarını veya kelimeleri de i tirerek de i tirebilirsin. Fakat sorun bundan daha derine gider: Soruyu kim sormaktadır, kim kimin için soru sormaktadır. Güç ili kileri bu süreç içinde yerle mi tir. Kanımca, Amerikan halkının gerçekte ne bildi i, gerçekte inandı ı ve gerçekte tercih etti i birçok ba lamda mu lak olarak kalır. Anketlerin do rulu unu yüzey de eriyle alırsam, Amerikan halkı Irak sava ına kar ı olmaya ba ladı. Bu önemli bir de i imdir. Bunun derecesini ve ileride ne olaca ını, belki de Amerikan seçimleri geldi inde de görece iz. Özetlersek, Amerikan halkının ne yaptı ı veya inanmadı ı hakkında model tutmadan önce toplumu biçimlendiren güç ili kilerini restore etmeliyiz. Çünkü ne oldu una dair yeterli anlayı a sahip oldu umuzu sanmıyorum. 2001 yılından beri, sürekli olarak medyada korku i lenmektedir. Bu korku sadece teröristlere veya terörizme kar ı yönetilmemektedir, aynı zamanda bu korku nereden geldi i belli olmayan Amtrack saldırılarından gelen korkudur, ne oldu u bilinmeyen ku gribinden gelen korkudur, her eyden gelen korkudur. Bu siyasal olarak, kültürel olarak manipüle edici korkuyu i lemede medya suç ortaklı ı yapmaktadır.

Forum: Tartı ma 269 Ahmet Gürata Profesör Mosco, siz de yanıt vermek ister misiniz? Vincent Mosco Bu oldukça anlamlı bir açıklamaydı. Önce arkada ım rfan ın etik görü ümüzü açıklamamız önerisine yanıt verece im. Sonra, kayna ı açıklama konusunda istisna (kayna ın gizlili ine istisna getirme) sorusunu yanıtlayaca ım. Bunu öyle yapaca ım. Biri pratiksel etik, ikincisi kuramsal etik, üçüncü olarak da kayna ı açı a vurmadan bahsedece im. Pratiksel etikte, anla ılması gereken en önemli ey her gün yüzlerce etiksel kararlar verdi imizdir. Bunların farkında olmamız gerekir. rfan kalkıp dergiyi göstererek makalenin kopyalarını yapaca ını belirtti inde, bu etiksel bir eylemdi. Bunu küçük bir eylem olarak dü ünebiliriz, fakat bana göre çok anlamlı bir eylemdi. Dergiyi kopyalaması ve o makaleyi payla mak için ona katılmam, etiksel bir eylemdi. Ben bir adım daha ileri gidece im: E er herhangi bir makaleyi elektronik/dijital olarak isterseniz, bana e-posta gönderin, ben size pdf dosyası olarak gönderirim. Böylece enformasyonu daha da yayabiliriz. Bu bir pratiksel etik örne idir. Eti i kuramsal ba lamda da anlamamız gerekmektedir. Fakat biz bilinçli olarak veya bilinçsizce her gün yüzlerce kez nasıl etiksel kararlar verdi imiz gerçe ini kaybetmemeliyiz. Kuramsal eti e gelince, bence eti in ne olmadı ını anlamayla ba lamak oldukça önemlidir. Neden? Çünkü eti in ne olmadı ını dü ünmemizi savunan güçler çok güçlüdür. ki kaynak: birincisi konu mamda belirtti im kaynak. kincisini imdi açıklayaca ım: Eti i tümüyle reddeden insanlar vardır. Dünyanın en me hur bilim adamları. Örne in sosyo biologis E. O. Wilson eti i, i birli ine girmek için genlerimiz tarafından bize geçirilen, illüzyon olarak tanımlamı tır. Geneti e göre tanımlanan etik bir illüzyondur. Eti in kar ı gelmemiz gereken ikinci boyutu, eti in pratiksel ve siyasal dünyada sonuçsal oldu udur. Bu nedenle, e er iddete ve terörizme kar ı sava ıyorsak, sonuçları/amaçları araçlardan önce dü ünmeliyiz ve etiksel tartı mayı ortadan kaldırmalıyız. Dolayısıyla, belirlenmeyen bir gelecekte belli amaçları gerçekle tiriyorsa iddet normaldir. Bunlar farkında olmamız gereken güçler. O zaman dü ünsel ba lamda etik

270 Forum: Medya ve Etik nedir? Ben eti i leti imin Siyasal Ekonomi kitabımda epistemoloji içinde açıkladım. Ço u sosyal bilimler eti i sadece bir ekleme dı ında reddeder. Bence etik metodolojimize ve epistemolojimize yerle tirilmelidir. Etik, moral felsefenin bir parçası, en geni anlamıyla, bizim faaliyetlerimize kılavuzluk eden arzu edilebilir kavram olmalıdır. Ara tırmamızı yaptı ımızda etik, moral felsefe, kelimenin ele tirel anlamıyla gerçekçilikle ve dünyayı de i tirmeyi arayan praksis ile birlikte orada olmalıdır. Kayna ı payla ma konusuna gelince, benim dü ünceme göre, kayna ı açıklamada hiçbir istisna olmamalıdır. stisna olmamasına neden, sadece somut tanımların olmadı ı bir dünyada ya amıyoruz, aynı zamanda kavramların ve yasaları siyasal olarak tanımlandı ı bir dünyada ya adı ımızdır. Örne in, terörist kavramını alalım. srail devleti teröristi tanımladı ında ve teröristle sava mak için gazetecinin kayna ını açıklamasını istedi inde, Kanada hükümetinin yaptı ı gibi, bu teröristin kim oldu unu tanımlamada imtiyazlı pozisyonda olandır. Bazıları srail devletinin bir parçası veya tümünün terörist oldu unu ve terörist eylem yaptı ını tartı acaktır. Bazıları Kanada devletinin terörist faaliyetlerde bulundu unu ileri sürecektir. Terörizm kavramının tanımını ileri geri tartı abiliriz. Gerçek u ki, kimin terörist oldu uyla ilgili kesin bir tanım olmaması nedeniyle, gazetecilere kaynaklarını açıklamasını istemek etikli ve moral/ahlaklı olmamadır. Kanada devletinin gazeteciyi e er kayna ını açıklamazsa 10 yıl hapse ataca ı tehdidi de etikli bir eylem de ildir. Devlet tarafından ve di er güçler tarafından yapılan bütün taleplerin kendisi temelde etiksel de ildir, ahlaka aykırıdır ve medyayı ve bilgi emekçilerinin profesyonel standartlarını çi ner. brahim Bilici (Erciyes Üniversitesi, ara tırma görevlisi) Schiller e soruyorum. Microsoft ve Google gibi büyük firmalar var; onlar üretiyor ve biz de tüketiyoruz. Ürünleri almak zorundayız, çünkü ba ka alternatif yok. Örne in Google iyi bir i yapıyor. Çok az reklam var. O zaman bu kadar büyük yatırımda nasıl para kazanıyorlar? Schiller bize di er hizmet vericilerin kullanıcıları denetledi ini, telefonların kaydedildi ini söyledi. O zaman ne yapabiliriz? Çözüm için ben ne yapabilirim? Hepimiz biliyoruz ki kapitalizm gerçektir, din

Forum: Tartı ma 271 kehanettir ve Marksizm ideolojidir. Kapitalizm gerçek ve onsuz edemeyiz. Sizin somut çözümünüz ne? Dan Schiller Dediklerinizi yeterince duyamadım. Umarım duyduklarım kadarıyla yanıtım yeterli olur. Bu tür sorunlara çözümü bireysel olarak dü ündü ümüzde, daha ba tan ciddi ekilde dezavantajlı durumuna dü eriz. Bunun anlamı hiç bir zaman bu ekilde dü ünmememiz gerekti i de ildir. Ço u kez böyle sonuçlanır. Sorun hakkında dü ünürüz; çaresizim deriz; Google ile müzakerede güçsüz oldu umuz açıktır. lk yapılacak eylerden biri gerçe in önümüze getirdi i yeni mücadeleler için sosyal olarak ve siyasal olarak organize olmalıyız. Sorunun iki yanı var. Birincisinde, soruyu siyasal olarak sormak gerekir. Google a sosyal sorumlulukları oldu unu söyleyebilecek yolları bulmamız gerekmektedir. ABD ba lamında, kamu hizmeti kurumusun diyebiliriz; demiryolları gibi, neo-liberalizmden ve özelle tirmenden önceki telefon kurumu gibi bir kamu kurumu oldu un için, seni yasal olarak düzenlemeliyiz; yasal olarak düzenleme yolu olarak, kütüphaneciler, bilgisayar uzmanları, çe itli akademisyenler, gazeteciler gibi profesyonel enformasyon çalı anlarının ve di er grupların temsilcilerinin birle erek arama algoritması için bizim kriterimiz unları içerir; bakalım sen seninkini reklamları sıralama yerine insanların isteklerine göre yapmak için nasıl yeniden tasarlayacaksın dedi i bir forum in a edilebilir. Bu birinci yan. kinci yan, sorunu bunun ötesine geni letmektir; e er internette arama olana ı için sosyal finans deste i gerekiyorsa, özel sermayenin finans deste ine neden gerek olsun ki. Özel sermaye var olan tek kaynak de il ki. Bu iki ey birbiriyle ba ıntılıdır: Özel sermayeye internette yatırım yapma hakkını verince, hemen hemen otomatik olarak internet üzerinde güçlü kontrol olana ını vermekteyiz. Bu iki eyi ili kilendirmeliyiz; bu araç ve gereçleri satın alabilme ve farklı bir enformasyon toplumu geli tirebilme üzerinde dü ünmeliyiz. Bunu ütopik olarak dü ünmemeliyiz. Dünyanın ba ka yerlerinde, Avrupa da bunu yapma çabaları olmaktadır. Örne in dijital kütüphanelere ve bu kütüphanelerle gelen ara tırma olanaklarına sahip olmak için devlet giri imleri ulusal

272 Forum: Medya ve Etik politika konusu olarak yapılmaktadır. Google yoluyla gelen kültürel emperyalizm korkusu nedeniyle bu yapılmaktadır. Esra Kelo lu- ler (Selçuk Üniversitesi, doktora ö rencisi) Benim sorum Profesör Mosco ya. Halkla ili kiler eti iyle ilgili soru sormak istiyorum. Halkla ili kiler Amerika da bir pratikten do up, bir endüstri haline gelmi bir sektör. Bu sektörde uygulamacılar örgütleniyorlar ve son derecede ideal etik kodları olu turup yayıyorlar. Fakat bu kodların hiçbirinin uygulanmadı ını, i lemedi ini görüyoruz. Hepsinin uygulanması imkânsız kodlar oldu unu görüyoruz. Onun için, kâ ıt üstünde sadece birer kural olarak kalıyorlar. Benim birbirine ba lantılı iki sorum var. Halkla ili kilerde idealist olmayan bir etik mümkün mü? kincisi ise, halkla ili kiler eti inde de, sizin söyledi iniz gibi örgütlenme veya ifade özgürlü ü gibi bir çözüm yolu getirmek mümkün mü? Vincent Mosco Çok akıllıca/dü ünceli ve önemli bir soruydu. Halkla ili kiler alanı oldukça ilginçtir ve özüyle gerçek dünya içinde yerle tirilmi ve daima gerçek dünyanın sorunlarıyla u ra mak zorunda olan insanları içerir. Halkla ili kilerde etik kodları yerle tirme çabalarını alkı lıyorum. Gazeteciler ve e itimcilerde oldu u gibi etik kodlarını uygulamanın zor oldu unu biliyorum. Bu sürekli bir mücadeledir. Kısmen çünkü, neticede ne yapıyorsak onda yaptı ımız yatırıma maksimum gelir sa lamamız gerekir diyen bir etiksel kodu olan kapitalist dünyada ya ıyoruz. Bu kod ne kadar dar olursa olsun güçlü bir ekilde insanların ne yaptı ını belirler. Temel olarak etik dünyadaki egemen süreçlere kar ı direnmektir ve her direnmede oldu u gibi mücadele olacaktır. Bununla beraber, mümkün oldu u kadar sık ve güçlü bir ekilde katılmamıza de er bir mücadeledir. Neden? Çünkü temel olarak maksimum çıkar/profit üzerine kurulmu bir dünya berbat, korkunç, kötü bir dünyadır. Dar bir dünyadır. nsanları sanki pazar yerinde belli bir fiyata alabilecekleri, üretimin faktörleri gibi muamele eden bir dünyadır. E er insanların de erinin bundan daha fazla oldu una

Forum: Tartı ma 273 inanıyorsak, o zaman etiksel prensipler kurmak/yerle tirmek zorundayız. Bu nedenle, yerle tirilmesi ne kadar zor olursa olsun ve ne kadar mücadele gerektirirse gerektirsin, insanlar etiksel sorumlulu u bu etiksel kodları yerle tirme ve bu kodlarla ya amada etiksel sorumlulukla yükümlüdür. Praksisten çıkıp gelen bir alanın bir parçası oldu u için insanın savunmacı olmasına gerek yoktur. Çünkü sadece halkla ili kiler de il, her alan praksisten çıkıp gelmi tir. Hakkında ara tırma yapmak ve yazmak için yıllar harcadı ım alan, siyasal ekonomi, birkaç yüzyıl önce kraliyet ailesinin kral evlerinin hesapları/muhasebesi hakkında akıllı insanların tavsiye verme prati inden çıkıp geli ti. Bu pratik faaliyetten ekonomi ve siyasal ekonomi çıkıp geldi. Hepimiz praksis içindeyiz, praksis içine yerle tirilmi iz. Enformasyon dünyasının siyasal dünya içinde yerle tirilmi oldu unu anlamamız gerekir. Son olarak Google ve Google ın etiksel faaliyeti üzerinde duraca ım: Nefret gruplarıyla ilgili kararında, Googgle ın örgütlü grupların siyasal baskılarına yanıt verdi i için kutlamalıyım. Bunu yapmak önemli. Fakat bu, enformasyonun siyasal süreçler içinde yarla tırmı oldu unu kapalı bir ekilde kabul etmektir. Bu nedenle e itimle, sendikacılıkla, sosyal hareketlerle veya globalle me gibi önemli siyasal konuları öne getirmek isteyen hepimizi Google gibi i dünyasına öncelikli olarak görünmemesini istedi imiz sitelerin görünmemesi, çıkarılması veya hiyerar ide a a ıya ta ınması için siyasal baskı yapmaya te vik ediyorum. Evet, Google ı kutluyorum, ama siyasal eylem kararı aldıklarını da biliyorum, dolayısıyla siyasal eylemi bizim davamız için, yaptıklarını görmemiz gerekir. Bir Ö renci (Halkla ili kiler ve tanıtım 4, sınıf) Benim sorum etikle ilgili olacak, birçok konu macı etik konusunu gazetecileri ve gazete örgütlerinin birle erek, bazı ki ilere baskılar yaparak sonuçlanabilece ini söyledi. Bu do rultuda, gene bazı konu macılarımız eti i ki isel, ki inin kendine özgü, kendi ahlakıyla ilgili oldu unu söyledi. Hem ki isel bir ahlak hem de birle ilmesi gereken bir ahlak. Mesela Türkiye nin eti iyle Amerika nın ve Kanada nın eti i birbirine uyu acak mı veya uyu abilece i bir ortam

274 Forum: Medya ve Etik var mı? Bunun için insanlar evrensel bir etik, özellikle ileti im alanında evrensel bir etik olu turabilirler mi? Bunu Schiller e, Mosco ya ve Türkiye den Ümit Atabek e sormak istiyorum. Dan Schiller Burada biz çok özlü eyleri konu uyoruz. Harika bir ey. Bu tür kar ılıklı ileti imi aylardır görmedi imi söyleyerek ba lamalıyım. Bu nedenle çok mutluyum. Evrensel etik hakkında yüzyıllardan beri filozoflar arasında yo un tartı malar olmu tur. Evrensel eti e sahip olmak ho bir ey olurdu. nsanlı ın yüz yüze oldu u zor durum kar ısında belki de gerekli bir ey. Bu amacı gerçekle tirmeye yardımda evrensel etik için siyasal talep de mümkün. Fakat bunun önünde çok fazla engel var. Yapmamız gereken belli bir ülkenin yurtta ı olmaktan daha çok insan olarak haklarımızda ısrar etmektir. Çünkü ço u kez yurtta lık ve milliyetçilik var olan güç ili kilerine uygun siyasal sonuçlar üretmek için manipüle edilmektedir. Örgütlenmeden geçerek evrensel eti in insanlı ın günümüzde küresel boyutta olan sorunlarla mücadelede arzu edilebilirlili i ve gerekli oldu unda ısrar edebiliriz. O zaman, böyle bir evrensel platformun ve fikrin gerçekle mesinin önünde duran engelleri ciddi bir ekilde belirlemeliyiz. Bunların göreceli olarak kolayca belirlenebilir. Bunların bazıları çok derine gidebilir; dü manlık ve sosyal egemenlik gibi bazı sorunlar çözülmek için ku aklar gerektirecektir. Günümüz ko ulları altında, karamsar diyebilirsin, kötü anlarımda ben de karamsar diyorum, fakat insanlık tarihinde evrensel eti i gerçekle tirmede biz ilk atı a sahibiz. Ben umutluyum. Ümit Atabek Aslında soruyu sormaya neden olacak durum bence pek yoktu gibi ama soru bence çok önemli. Bay Bombote nin dı ında aslında ki isel boyutuna çok fazla de inen olmadı. Sanırım o da eti in tarihsel perspektifi içinde biraz ki isel deneyimlerin de bir anlamı oldu undan bahsetti. Ama burada hepimizin etik konusunda en çok vurgu yaptı ı nokta eti in ekonomik politik ba lamıydı. Dolayısıyla soru gerçekten

Forum: Tartı ma 275 önemli. Yani ulusal boyuttaysa ne olacak? Ben profesör Mosco nun önerisini çok hararetle destekliyorum. Çok önemli bir vurgu yaptı: örgütlenmeden etik olmaz. Hem de örgütlenmeyi de bilgi emekçileri/çalı anları diyerek biraz daha geni letmek ve hatta bazı çeli kileri de erteleyerek, bilgi çalı anları içinde yer alacak olan de i ik farklı grupların arasındaki muhtemel sorunları da erteleyerek güçlü bir örgütlenme olmadan etik sorunuyla asla ba edilemeyece ini vurguladı. Bunun ben çok önemli oldu unu dü ünüyorum. Özellikle Türkiye açısından çok önemli oldu unu dü ünüyorum. Türkiye de biliyorsunuz, çok de erli bir akademisyenimiz daha sonra bir medya patronu oldu. leti im fakültesi hocalarını da medyaya dü man yeti tiriyorsunuz diye suçladı. Açıkça biliyoruz ki kendisinin en çok korktu u ey etik de il, örgütlenmeydi. Kendisi hemen ilk icraat olarak basın sektöründeki bütün örgütlenmeleri, hatta en saf olanları dahi yerle bir ederek bu i i büyük bir ba arıyla son verdi. Sonra kendisi basın konseyi gibi yine bir etik örgütlenmesi olan ba ka bir örgütlenmeye de tevessül etti. Gerçekten, ekonomik politik ba lamı tartı ılmayan bir etik tartı ması sade suya tirit olacaktır. Vincent Mosco Bu çok iyi bir soruydu. Basitçe diyalektik dü üncesinin anlamanı söyleyece im: Birey ile toplum arasında kar ılıklı ili ki vardır. Sadece toplumda ya da sadece bireyde olan hiçbir ey yoktur. Benim gazeteci arkada ım kayna ını açıklamadı, çünkü birey olarak, on yıl ceza yeme anlamına gelse bile etiksel prensibi ihlal etmeyece ini söyleyecek etiksel anlayı a sahipti. Soru u: Arkada ım parçası oldu u organizasyonların etiksel ve erdemli deste i olmaksızın bunu yapabilecek miydi? Hepimiz katıldı ımız sosyal grupları ve ebekeleri içimizde ta ırız ve diyalektik olarak biz onları birey olarak etkilemeye devam ederiz. Dolayısıyla, evet, ben hem bireysel hem de sosyal eti in oldu una hem de ikisinin olmasının zorunlu oldu una inanıyorum. kisi olmazsa, birey ile toplum arasındaki ili ki nedeniyle, biz hiç birine sahip olmayız.

276 Forum: Medya ve Etik Boris Novasardiyan Soruya pratiksel açıdan yanıt vermeye çalı aca ım. Bugünkü oturumda, gerçekten de medya ve etik konusunu çok geni kapsamda ele aldık. Belli somut eyler üzerinde de durmamız gerekmektedir. Geni anlamda etik üç boyut içine bölünebilir: Birincisi ileti im endüstrisi içinde var olan ili kiler. Yazılı kurallar olmadan ve önceden kabul edilmi anla malar olmadan, gazeteciler arasında etik vardır. Örne in, bir gazeteci bir basın toplantısına geç kaldıysa ve önemli bazı enformasyonu kaçırdıysa, en azından benim ülkemde, gazeteciler bu enformasyonu payla ırlar. Bir tür yazılı olmayan anla maya göre, enformasyonu kaçıran gazeteci bu haberi di erlerinden sonra gazetesine verecektir. Bu etik kuralı ileti im endüstrisinde vardır. Di er etiksel kural da di er medyayı ele tirmemedir. Sadece endüstriyi korumak, çalı ma arkada ını ele tirmemek, ona zarar vermemek. Bunun iyi olup olmadı ını bilmiyorum. Bazen iyi bazen kötüdür. Medya eti inin ikinci boyutu, de erler sistemdir. Bu ba lamda bireysel ahlaktan bahsediyoruz. Bu boyut aynı zamanda akademik dünyadaki pratiktir. Bu etik ne yazık ki medya profesyonellerinin prati ini pek etkilemez. Üçüncü boyut mesleki etiksel kuralları garantiye alan etiktir. Bu ba lamda önemli bir otosansür (otodenetim) kavramıyla kar ıla ırız. Otosansür meslek içinde belli eti in olmasını garanti eden mekanizmalar oldu unu anlatır. Otosansür hakkında dü ünürken kuramsal olarak evrensel etiksel prensipleri dü ünürüz, çünkü onlar yazılı ve üzerinde anla ılmı ve endüstri, meslek ve toplum arasındaki uzla manın bir sonucudur. Bu elbette ideal olarak mümkündür; fakat oldukça önemlidir. Benim için problemli olan ey, üzerinde durulan zorluklar, sorunlar, mücadeleler hızla artmaktadır ve bunların negatif sonuçlarına kar ı koruma geli tirmek için bazı mekanizmalar geli tirmek gerekmektedir. Bu nedenle ki, Profesör Schiller biraz kıyametçi (kötümser, apocalyptic). Bütün ansımızı yitirdi imizi sanmıyorum. Otosansür sisteminin ve medya sorumluluk sisteminin (medyayı sorumlu tutma sisteminin) geli mesi önemlidir.

Forum: Tartı ma 277 Babacan Ta demir (ODTÜ, doktora ö rencisi) Do ru bir ekilde tespit edildi i üzere, örgütlenmenin gereklili inden bahsediliyor ve örgütlenme de vurgulanıyor. Ama Ümit hocamın da belirtti i gibi, tam da örgütlenme üzerine giden bir yapı söz konusu. Sürekli olarak piyasa mekanizmasının sıkıntılarından bahsediyoruz, firma mantı ının gündelik ya amımıza i leyi inden bahsediyoruz; tam bu firma mantı ının medya endüstrisine sızmasından dolayı bir takım etik de erlerin a ınmasından bahsediyoruz. Ama di er tarafta, kar ımızda örgütlenme üzerine giden ve bunda yalnızca hukuki yollarla vesaire de il, bizzat silahlı gücüyle yapan bir sistem var. Bize birileri uzun süreden beri söylüyor ki biz iddet hakkımızı devlete teslim ettik. Aslında ben iddet hakkımı kimseye teslim etmi de ilim. Ama bu sistem, e er siz örgütlenme veya aksi bir ey söylüyorsanız, sizin üzerinize sadece hukuki yollarla giden bir sistem de il, aynı zamanda silahlı gücüyle de giden bir sistem. Bir örnek vermek gerekirse, Irak ta herhangi bir nükleer silah bulunmadı ına dair bildi ini açıklayan bir gazeteci ya da devlet görevlisiydi, öldürüldü. Bu aslında Batılıların çok iyi yaptı ı bir ey. Batılı devletler uyguladıkları zaman, iddetin üstünü kapatmayı çok iyi beceriyorlar. Do u da devletlerin yapamadıkları ey iddetlerini, kendi reklamlarını kendileri yapıyorlar. O zaman antidemokratik görünüyorlar. Do u ve Batı arasında antidemokratiklik bence aynı düzeyde. Demek istedi im u: biz örgütlenme üzerine vurgu yapıyoruz; diyalog üzerine vurgu yapıyoruz; enformasyon toplumu içerisinde emekçiler arasındaki ileti ime vurgu yapıyoruz, ama di er taraftan örgütlenme ciddi boyuta ula tı ı zaman iddet uygulayan bir güç var, bir yapı var. Peki burada eti i nasıl sa layaca ız? Aytaç Yıldız (A. Ü. leti im Fakültesi, doktora ö rencisi) Sayın Bombote ye sormak istiyorum soruyu. Konu urken, kendi kültürüne ait bir örne i burada çok rahat bir ekilde anlattı: Ölüm durumunda gelinin küçük karde le evlendirilmesi. Aslında bu bizde de olan bir ey. Güneydo u da hala olan bir ey. Aslında güzel olan bir ey, bir aydının kendi kültüründe olan bir eyi ba ka bir ülkede çok rahat bir ekilde dile getirmesi. Bizde genelde aydınlar bunu yapmak yerine, utanç duyarlar böyle bir eyden. Aydınlar bunun yerine susmayı

278 Forum: Medya ve Etik tercih ederler, kendi toplumunu anlama yerine, yanlı deyip görmemezlikten gelirler. Sayın Bombote ye sormak istedi im u: Profesör hocamla birlikte Ankara Üniversitesi nde dört yıldır etik derslerine giriyoruz. Orada yakla ık 140 ö renci var. Dört yıldır hep u sıkıntıyla kar ı kar ıya kalıyoruz. Ö renciler etik ile ahlak arasındaki farkı yahut ta etikten ne anla ılması gerekti ine dair farkı bir türlü dört yıldır hiçbir zaman anlayamadılar; bu bizim beceriksizli imiz de il, yani o da olabilir ama, daha çok hakikaten ikna edici sorularla geliyorlar. Çünkü etik kavramının, mesela Türkiye de bu kavramın, kavram olarak söylüyorum, temeli konusunda ciddi sorun var. Acaba sayın Bombote kendi ülkesinde de mesela, ö rencilerle bunları konu urken, eti i tartı ırlarken, onlardan da Avrupa ya ait bir kavram olan, Aristo dan bugüne o dü ünceye ait bir kavram olan, bu etik tartı maları arayı ları, orada, kendi ülkesinde, acaba sayın Bombote bu tür itirazlarla kar ıla ıyor mu? Yoksa bizim gördü ümüz Batı dı ı bir toplum olarak Türkiye ye ait bir ey mi? Bunu sormak isterim. Örne in kaynak öneriyoruz, mesela, tabii ki Türkçe kaynak ço u zaman, bu kaynaklar, Türkçeye çevrilen kaynaklar ö renci bize gelip soru soruyor. Ö renci buradaki eti i anlamadı ını ve buradaki örneklerin Avrupa örnekleri oldu unu oranın tarihsel özgürlüklerini yansıttı ını söylüyor. Buna bir ey diyemiyoruz biz. Örne in ötekilik, kom uya saygı üzerine kurmu ama, öteki dedi i hep Yahudi kom um olarak algılandı ı için, ö renci gelip bunu bize derste gerçekten itiraz ediyor. Diyor ki siz burada Levinas ı okutuyorsunuz, ama ötekine saygı dedi i, sorumluluk dedi i, Yahudi ise kom unuza sorumluluk duygusu duyabilirsiniz diyor. Burada biz ö renci kar ısındaki tartı mada ciddi ekilde sıkıntı duyuyoruz. Bombote kendi ülkesinde bu kavram etrafında ileti im ö rencileriyle konu urken veya ders verirken, böyle bir sıkıntı ya ıyor mu? Bunu merak ettim. Diomansi Bombote Te ekkür ederim, ama sordu unuz soruya yanıt elde edebilmeniz oldukça güç. Emin olmamakla beraber size konu mama bakarak kendinizin bir cevap çıkarmanızı tavsiye edece im. Sanıyorum ki etik, e er dini ele alırsak, verilmi buyruklardır, dı arıdan gelir ve bize

Forum: Tartı ma 279 tartı ılmaz olarak kabul ettirilir. Örne in, ahlak, toplum tarafından sistemle tirilmi de erlerin bütünüdür. Ahlaktan bahsetti imizde ise gazetecilik ahlakından bahsetmek mümkündür. Bu ise gazetecilerin üzerinde anla tı ı ahlak reçeteleri, kuralları, normlarının kendisini meslek alanında o mesle in en iyi ekilde yapılması ve uygulanması için deontoloji olarak göstermektedir. Etik aynı zamanda daha öteye giderek ahlak'ı da kapsamaktadır. Etik, ahlakın üzerindedir. Etik bir çerçeve, bir yön, bir yoldur. Bu yön, çerçeve, zorunlu olarak sosyal ve sosyolojik olan bir ba lamda tanımlanır, kültüreldir. Son olarak etik bireysel olmalıdır. Daha önce evrensel bir etikten bahsedip bahsedemeyece imiz sorulmu tu. Ben bu soruya hayır cevabını vermiyorum ama benim de erlendirmeme göre etik vicdandan çıkan bir eydir. Benim mesleki vicdanım, tartı ılmayacak en son noktadaki kurallardır. Bütün reçetelerin, bütün yasaların kendi görevlerini yapmasından sonra (çünkü kanunlar bireysel olarak yapılamaz ve pozitif hukuk ve kanunlar ki isel de ildir) ve bunlara yapılabilecek olası bütün ba vurulardan sonra elde kalan indirgenemez kurallar benim vicdanımdır ve etik tam da buraya hitap etmektedir. Açık oldum mu bilemiyorum ama özetlemeye çalı tım. Deontolojiyi gazetecilik, ara tırmacılık vb. gibi pek çok meslekte bulmak mümkündür. Ancak etik bunların hepsinin üzerindedir ve ki inin kendi bireysel vicdanına kalmı bir eydir. Felsefe de içerir ve tartı ma, eklemleme olasılı ı neredeyse sonsuza kadar gider. Bu benim yanıtım. Konca Yumlu (Prof. Dr., Ege Üniversitesi leti im Fakültesi) Benim sormak istedi im soru kısmen Ümit ve kısmen ODTÜ lü arkada ımız tarafından vurgulandı. Ama yine ben sayın Mosco ya sormak istiyorum. Kendisi bize çok önemli bir kavramı tanıttı: Enformasyon emekçileri. Ve etik olmayan durumlar kar ısında insanların, özellikle bilgi emekçilerinin dayanı masını önerdi. Ancak geli mekte olan ülkelerde dayanı ma anlamında bir sorun var. sizlik, çalı ma fırsatlarının çok fazla olmaması nedeniyle, emekçiler dayanı ma anlamında hep geride kalıyorlar. Acaba Kanada da bu engeller söz konusu mu? Bunun üstesinden nasıl gelinebilir? Belki de

280 Forum: Medya ve Etik yeni teknolojilerin dayanı ma anlamında olumlu etikleri olacak, bu konuda ne dü ünüyorsunuz. Yüksel Akkaya (Prof. Dr., Gazi üniversitesi leti im Fakültesi) Ben de burada tam rfan hocanın dedi ini yapaca ım. Soruyu soraca ım, önce kendim yanıtını verece im. Üretim tarzı ve üretim ili kilerinden söz ettiysek bunun adını koyalım. Kapitalist bir toplumda, kapitalist bir sistemde etikten söz etmek mümkün mü? E er üretim araçlarının bir kısmını medya olu turuyorsa, medya kar etme araçlarıysa, kar alanlarının geni letildi i noktalardan biriyse, dolayısıyla burada bir sömürü a ı olu turulmu sa, kapitalist sistemi tahkim eden önemli araçlarsa, bu medyada eti i olu turmak mümkün mü? Zira biliyoruz ki kapitalist sistem karları artırmak üzerine kurulmu tur; sömürüyü yükseltmek üzerine kurulmu tur; böylesi bir sistemde karları azaltacak, sistemi tahkim etmeyecek, dinamitleyecek bir takım kurallara sistem izin verir mi? Medya patronları izin verir mi? Burada kar ımıza öyle bir sorun çıkıyor: Medya sistemi tahkim edecek insanları seçmek zorundadır. O zaman bu seçilmi insanlar için etik ne kadar anlamlı olacaktır? Olmayacak bir duaya amin mi diyoruz? Soru bu. Peki örgütlenme bunun sihirli çözüm yollarından bir tanesi olabilir ki? Ne yazık ki hayır. 1950 li yıllar, 1960 lı yıllar 1970 li yıllar (Amerika yı ve Avrupa yı saymazsak) dünyada sendikala manın altın ça ıdır. Ancak sendikacılı ın en çok çürüdü ü, koku tu u bir dönemdir. Korporatis ili kilerin kuruldu u, emekle sermaye arasındaki ili kilerin akı kanlı ının sa landı ı bir örgütlenme vardır orada. Yani sendikaların kendi felsefesine ihanet etti i bir dönemdir. Kapitalist sisteme kar ı kurulmu olan sendikalar, kinci Dünya Sava ı ndan sonra kapitalist sistemle bütünle tirilmi tir. Böylesi bir dünyada, bu örgütler gerçekten de buna kar ı çıkan örgütlenmeler olabilir mi? Peki, bütün bunların olabilmesi için demokrasi dedi imiz bir eye ihtiyacımız varsa, neden demokrasiyi sıfatlı kullanır hale geldik, Halk demokrasisi vs vs dedik, bir de bugün katılımcı demokrasiden söz ediyoruz. Zaten demokrasinin özünde katılımcılık yok mudur? O zaman, etik, katılımcı demokrasi ve sosyal diyalog gibi uydurulan bu kavramlar kapitalist sistemi tahkim etmek ve uzatmak için bize sunulmu birer uyu turucu mudur?

Forum: Tartı ma 281 Vincent Mosco Çalı anlar ve örgütler hakkındaki sorulara yanıt verece im. Böyle bir dünyada insanların hayatlarını iyile tirmesi için ne tür bir gelecek potansiyeline sahibiz? Üç olası yanıt var; örgütlen, örgütlen, örgütlen. Bana umut veren çe itli yollar gözlemledim. 1950 lerin formal sendikala ma giri imlerinin ötesinde, birinci dünya ülkelerindeki i çiler ve örgütler geli mekte olan dünyanın i çileriyle artan bir ekilde bir araya gelmektedir. Aynı zamanda, bilgi i çileri tarafından öncülük edilen yeni örgütlenme biçimleri görmekteyiz. Örne in Microsoft ABD hükümetinin yardımıyla ba arılı bir ekilde resmi sendikala maya kar ı sava maktadır. Microsoft çalı anlarının Redmont Washington da yaptıkları: Aslında bir sendika olan bir çi Derne i kurdular. Bir bakıma daha güçlü, çünkü sendikalarla ilgili yasalara sınırlanmı de iller. WashTech denen bir organizasyon var. Birçok yeni i çi organizasyon biçimleri var. Elbette insan çok iyimser olamaz. Birlikte olmak daima i lemez. Bürokrasiler daima sorunlara sahiptir. Bu durum mücadele ve örgütlenme sorunudur. Özünde biz etiksel olmaya mahkumuz. Gerçekten de, hangi toplumda ya arsak ya ayalım, dü ünme ve var olma çerçevesini daraltmaya çalı an kapitalist dünya dahil, direnece iz veya direnmedi imiz için suçlu hissedece iz veya bilincimiz bizi rahatsız edecektir. Biz en azından etiksel bir dünyanın olasılı ını dü ünmeye mahkumuz. Ve bunu yaparken, bazılarımız aktif olarak katılaca ız. Profesörün iddet kar ısında etik sorunu konusunda de indi ine gelince, bu çok önemli bir nokta çünkü özellikle bu dünyadaki verili derecedeki iddet ve sadece genlerimizin bir ürünü oldu umuz durumunda, etik için bir yer olmadı ı söylenmektedir. Bunun bana söyledi i her zamankinde çok daha fazla direnmeliyiz. iddetin seviyesi yükseldikçe, sosyobiyolog, genetik dürtülere kar ılık veren a a ı seviyede hayvandan ba ka bir ey olmadı ımızı bize iletmeye çalı ırken, daha zengin insan olmak için direnmeliyiz. Sadece etik için yer var de il, aynı zamanda etik her zamankinden çok daha zorunludur.

282 Forum: Medya ve Etik Ümit Atabek Ben de bu karamsal tabloya yanıt vermek durumundayım herhalde; çünkü karamsarlık iyi bir ey de il. Ben biraz aydınlık gelecek bekliyorum en azından. Bu bireysel etik konusunu biraz yeniden in a etmemiz gerekiyor. Çok bireysel oldu unu sandı ımız etik, aslında bize mahsus çok da bireysel de il. O da toplumsal ko ullarla belirlenen bir durum. Dolayısıyla benim bireysel eti im, benim gibi insanların etikleri a a ı yukarı bellidir. Buradaki bireysel etikle toplumsal direni mekanizması olarak Prof. Mosco nun söyledi i eti in arasındaki ili kiler çok hassas ve üzerinde ayrıntılı dü ünmemiz lazım. Elimizdeki tek enstrüman da örgütlenme. Tabi örgütlenme üzerine Yüksel hocamızın kaygıları çok haklı. Örgüt kelimesi de sihirli bir kelime olarak i imizi çok görmüyor; ama tek enstrümanımız bu. Dolayısıyla bu tür örgütlenmeleri; yeni alternatifleri de iyice gözden geçirerek bir yere varmamız gerekiyor. Çünkü ba ka enstrümanımız yok. Bu örgütler içinde biz etik konusunu bir direni mekanizması olarak kullanabiliriz. Böyle bakıldı ı zaman da pek karamsar tabloyla da kar ıla mamız gerekti ini ileri sürüyorum. Belki buna unu hatırlatarak da desteklemek gerekir. Evet kapitalizmde tabi ki kapitalist etik yaygındır, hakimdir. Dolayısıyla hepimizin eti ini bir anlamda törpülemektedir ve hepimiz bu çıkmaz içinde de debelenip duruyoruz. Do rudur, ama kapitalizm de unutmayalım ki bir zamanların devrimci toplumsal modelidir. Feodalizmi devirmi tir. Kapitalizmin de bir eti i vardır ve o etik de çok saygındır bazı yönlerinden bakıldı ında, feodal etikle kıyaslandı ında. Dolayısıyla bunları birbirinden çok ayrı ey olarak da görmemek her eyde çok karamsar mekanizmalara atfetmemek gerekir. Aksi taktirde, zaten u andaki global kapitalizmin çılgınlı ı içinde erimi kaybolmu gideriz. Beki de bütün bunlara eklememiz gereken ey, gelecek tahayyülüyle ilgili olarak, bu tartı maların nereye varaca ıdır. Bunları ısrarla, çok ciddi olarak gündemde tutmamız, tartı mamız gerekiyor.

Forum: Tartı ma 283 Emre Aygen (gazeteci) 27 yıllık gazeteciyim. Bir gazetede prensip gere i yazdı ım haberleri çalı tı ım gazeteye vermek zorundayımdır. Gazeteye haber merkezine veririm. 24 saatte o haber gazetede yayınlanmadı ı zaman, ben kendi mesleki ya antımı risk altına alıp, ya bunu sveç Radyosuna satardım ya da BBC ye satardım; ya da Köln Radyosuna satardım. Yani esasında, uluslararası ortak bir basın meselesi her zaman vardı. 1985 öncesinde öyle bir ey olurdu: Gazze de bir olay oldu u zaman çıkan haberlerde 16 tane Musevi, 8 tane Hıristiyan öldü diye haber çıkardı. Türk gazetecisi olarak biz arardık ve o arada 32 tane de Müslüman ya da Arap ölmü tür. Arap ın öldü ü o ajans haberinde yoktur. O günlerden bu günlere geliyoruz. Dünyada medyada etik olarak örgütlenme içinde olması için gösterilen çabalarına saygı duyuyorum. Ben de aynı ekilde sendikalarımız sona erdirilirken mesle ini sürdürmü bir gazeteciyim. Profesör politik oldu unu söyledi. Evet, o politik olma hala devam etmekte. Bir ö renci Ben de bir yorumda bulunaca ım soru sormayaca ım, belki arkada la paralel olacak, ama daha farklı bir tarzda söyleyece im. Eti in kökeninde vicdan ve aklın koordinatlarını görebiliriz. Bugünkü dünyada vicdanın olmadı ını, sadece aklın kaldı ını dü ünüyorum. Bu da kimin aklının oldu u sorusunu beraberinde getiriyor. Kendi ülkemiz için unu söyleyebilirim: Son 15 yılda çok büyük de er kaybının ya andı ını dü ünüyorum. Derslerde eti in tartı ılması sahte geliyordu bana. Çünkü ula ılabilir bir ey olarak görmüyordum. Hala da görmüyorum ve u anki ko ullar içerisinde de etik tartı malarını yapmayı yine çok da kıymetli bulamıyorum. Çünkü geçenlerde bir arkada ım bana torpille i e girdi inden bahsetti. Normalde ben ona, bunu söyleyen birine tepki gösterirdim, yapmamalıydın derdim. Ama imdi onun ba ka çaresinin olmadı ını biliyorum. Sevindim onun adına. Böyle bir ülkede bu tartı maların ekonomik temelli olması da sevindirdi beni.

284 Forum: Medya ve Etik Refik Erduran Genç arkada ların soruları çok ho uma gidiyor. Ama bir tehlike görüyorum. Biraz sinikli e kayma e ilimi var gibi. Kendileri kapitalizmi ele tiri yollu sorular soruyorlar. Hatırlatırım ki kapitalizmin alternatifinin do u u vicdandan gelir. Vicdan diye bir ey vardır. Dr. Schiller Kant tan bahsetti. Kant ın çok do ru bir eyi vardır; onun diye felsefi bir kavramı vardır: Dünyada bazı eyler tartı ılmaz, vardır. Vicdan da vardır. Onun için korkmayın her zaman da olacak. Hülya Eraslan (Ara tırma görevlisi, Gazi Üniversitesi ileti im Fakültesi) Benim Sorum Boris Novasardiyan a. Ermenistan daki Ermeni basınının etik uygulamaları, etik pratikleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Boris Novasardiyan Önce çok kısaca kapitalizm ve etik konusu üzerinde duraca ım. Etik aynı zamanda kaliteli ürün üreten teknolojinin bir parçasıdır. Kapitalist pazar sadece üretenlerden de il aynı zamanda tüketenlerden olu tu u için, daima kalite ve etiksel ürün için talep olacaktır. leti im ba lamında, bu en son enformasyondur, enformasyonda kalitedir. Elbette bu pazarda manipülasyon çok güçlü bir rol oynar. E er baba bütün medyanın veya medyanın ço unun etikli oldu unu inanıp inanmadı ımı sorarsanız, hayır derim, buna inanmıyorum. E er bana medya pazarında kaliteli ve etkili bir bölüm olup olmadı ını sorarsanız, evet var derim; bu tur medya daima var olacaktır, çünkü tüketiciler bunu talep etmektedir. Pazarda rahatlık ve mutluluk arasında fark, ayırım olmalıdır. Kapitalist pazar size daima rahatlık satmayı dener. Fakat sizin mutlulu a ihtiyacınız vardır. Örne in Rotterdam Üniversitesi de mutlulu un ne oldu unu saptamaya çalı an bir ara tırmacı oldu unu duydum. nsanlık daima mutlulu un ne oldu unu, kaliteli ürünün, do ru enformasyonun ne oldu unu ne oldu unu bulmaya çalı tı ı için, bu talep daima etikli ve kaliteli üretimiyle sonuçlanacaktır. stanbul daki Ermeni medyasına gelince, elbette (Ermenistan daki medya ile stanbul daki Ermeni medyası) arasında

Forum: Tartı ma 285 büyük fark vardır, çünkü öncelikle benim ülkemdeki Ermeni medyası ba ımsız bir ülkeye kıymet vermektedir. stanbul daki medya, Türk- Ermeni medyası, öncelikle küçük bir cemaate hizmet eder. Belli ahlaksal kuralların oldu u küçük bir cemaate hizmet etti i için, etiksel bir ürün olmasını garantiye alan örgütlerin, kurumların veya otosansür sisteminin kurulmasına gerek yoktur. Ermenistan da pazar geni, elbette bu önemli bir konudur, fakat ne yazık ki bizim medyamızın etikli oldu unu övünerek söyleyemem. Bunun için birçok neden var. Belirtti im gibi tarzında etiksel ürünlerin olmasını garantileyen bir sisteme sahip olmak için, üç ana oyuncu arasında bazı anla maların olması gerekir: Endüstri, meslek ve toplum. imdi Ermenistan da olan vah i kapitalizm ko ulu altındaki endüstri medyayı etikli yapmaya hiç ilgi duymamaktadır, çünkü onlar sadece nasıl para kazanacaklarını dü ünmektedirler. Biz para yatırdık, ba ka eyi niye dü ünelim ki demektedirler. Gazeteciler Sovyet ideoloji ve yönetimi tarafından sınırlanan çok uzun deneyime sahipler. imdi onlar için otodenetim, etiksel kodlar ve sansür arasındaki farkı ayırt etmeleri çok zor. Dolayısıyla gazeteciler, her türlü sınırlamadan, her eyden kaçınmaya çalı maktadır. Kelimenin kaba anlamıyla özgür olmak istiyorlar. Toplum etikli medya isteyecek yeterince e itime sahip de il. Çünkü toplum medyayı yönetimin (hükümetin) parçası olarak görmektedir. Bu da Sovyet gelene inden gelmektedir. nsanlar genellikle, bir sonuç getirmeyecekse neden çürümü lük hakkında yazıyorsunuz; O halde, yazmamalısınız; görevinizi ba aramıyorsunuz diyor. Dolayısıyla belirgin bir ekilde, yapıcı olmayan bir ekilde talep etmektedir. Bu nedenle kaliteli medya için ne yazık ki toplumdan yapıcı destek gelmemektedir. Ümit Atabek Sovyetler zamanındaki ve sonrasındaki Gazetecilik organizasyonu nasıl?

286 Forum: Medya ve Etik Boris Novasardiyan Sovyetler döneminde yönetim tarafından kurulmu gazetecilik organizasyonları vardı. Gazetecilik birlikleri Komünist Parti Merkez Komitesi nin ideolojik bölümünden farklı de ildi. Aynı sistemin parçalarıydı. imdi, bazı gönüllü gazetecilik birlikleri çıkmaktadır. Bunların bazıları oldukça etkili; bazıları de il. Bunlar sadece sivil toplum kurumları ve farklı meslek örgütleri kurmada ilk çabalardır. Oldukça zor bir dönem. Henüz otodenetim alanına ayak basmadılar. Açıkladı ım gibi, endüstri tarafından desteklenmeyen herhangi bir otodenetim ve sorumlu tutumla sistemi çok zor ba arılı olabilir. Ülkemde endüstri hala bu tür eylerin önemini tanımamaktadır. Refik Erduran Sadece bir dip not; fakat çok önemli bir dipnot. Bazı konular karı ık. Bazı konu macılar kapitalizmin kendi eti ine sahip oldu unu söyledi. Bana göre, kapitalizm ve etik birbirine zıt iki kavram. Kapitalizm vicdanlı bir ideolojiye sahip olmadı. Kaba açgözlülük üzerine kurulmu bir sistemdir. Ba ka bir ey de il. Kapitalizm kar ılıksız çek vermemelisin, bankadan kredi alırsan, geri ödemelisin gibi kendi kurallarına sahiptir. Kurallar ve etik aynı ey de ildir. Kapitalizmin ba langıçta devrimci oldu u söylendi. Hayır, devrim vicdan, dü ünce ve amaç ima eder. Kapitalizm böyle eylere sahip de ildir. Kapitalizm belli bireysel çıkarlardan çıkıp geldi. Satmak için mallar üretmelisin. Satmazsan, batarsın. Bu etik de il, bu bencil çıkar. nsanlı ın bir bölümünde kapitalizme alternatif, kendini daha iyi yapmada, daha insan olmada vicdanlı/bilinçli çaba olarak do du. Gerekir. Raphael Cohen-Almagor Be farklı ülkeden be önemli panelistimiz var. Panelistleri evrensel etik konusunda dü üncelerini söylemeye davet ediyorum. Herkesin ülkesinde medya yoksullu u nasıl ele almaktadır? Her ülkede medya cinayeti nasıl i lemektedir? Her ülkede medya suç ve yoksulluk

Forum: Tartı ma 287 arasındaki ili kiyi nasıl ele almaktadır? Örne in, ya amak için (karnını doyurmak için) bir eve girip hırsızlık yapmayı nasıl ele almaktadır? Vincent Mosco Medya etik alanında ara tırma yaparken somut bir ekilde medya sunumlarında eti in nasıl uygulandı ı yeterince üzerinde durulmayan önemli bir konudur. E er temel sosyal problem konuları varsa, bir anlamda kanıt pratiktedir. Gazeteler gerçekte ne yapıyorlar: Sunuyorlar mı? Sosyal problemlere, emek konularına geldi inde medya nadiren bunları ele alır. Ele aldı ında nasıl ele alır? nsan olmanın ne anlama geldi ini destekleyen bir ekilde mi sunum yapar? Sunumu,sayfalarında reklam yapanlarla çeli ti inde ne yapar? Bu konu aslında ciddi bir ekilde ara tırılması gereken bir sorudur. Bununla ara tırma yapmak için ilgilenen varsa, sizinle bu konuda konu mak isterim. Bu ba lamda ara tırmaya ihtiyacımız var. Bir ö renci Benim sorum sayın Mosco ya olacak. Türkiye de gazetecilerin ekonomik ve sosyal statüsü hakkında bir doktora tezi yaptım. Bu çalı manın sonunda ula tı ım sonuçlardan biri de udur: Gazeteciler arasında da örgütlenme kültürüne kar ı ve emek örgütlenmesine kar ı küçümseyici bir bakı var. Acaba bu gözlemime katılırlar mı? Vincent Mosco Evet, bu konuda yazan meslekda ım Dan Schiller bazı gazeteciler arasında tarihsel olarak oldukça bireyselci duyarlılıklar oldu u konusunda aynı fikirde olacaktır. Kısmen çünkü meslek bireysel yazar olmak isteyenleri de çekmektedir. Aynı zamanda profesyonel kültür tarafından ve çalı tıkları firmaların onlar üzerine uyguladı ı baskılarla imal edilmi bireyci vardır. Dolayısıyla, direni var. Fakat bu görü e ters dü en bir örnek vereyim: gazeteciler tarihte en iyi sendika örgütlenenleri olmu tur. Sendikalara girerler. Bazen isteksizce bunu yaparlar. Fakat i çi sendikası hareketinin parçası olmu lardır.

288 Forum: Medya ve Etik Günümüzde gazetecilerin kar ıla tı ı zorluk örgütlenecekler mi? sorusu de il, bilgi emekçileri sendikasını kurmak için kiminle birlikte ö ütlenecekleri sorusudur. Yani, bilgi emekçileri tekniker emekçilerle, matbaa emekçileriyle, kameraların gerisinde çalı anlarla birle ecekler mi? Yayıncılarla (radyo, tv emekçileriyle), telefon i çileriyle, ileri teknoloji i çileriyle birle ecekler mi? Gazetecilerin yüz yüze oldu u zorluklar bunlar bugün. Kuzey Amerika da ve belli ölçüde Avrupa da iyi kanıtlar var, çünkü durumları önemli ölçüde kötüle ti ve imdi di er i çilerle birle mekten ba ka seçenekleri olmadı ını hissetmekteler. Burada büyük potansiyel oldu unu dü ünüyorum. 2 Bayram Kaya (Prof. Dr., Ankara Üniversitesi leti im Fakültesi) Üniversitede hepimiz etikle u ra ıyoruz. Ama gerçeklerimiz farklı. Akademisyenlerin gerçe iyle, Türkiye de ya ananlar. Örgütlenme düzeyinde baktı ımız zaman, yanlı kullanımlara veya ihlallere baktı ımız zaman, öyle sanıyorum ki, geli mi ülkelerin örgütlenmeleri bizden çok daha ileri. Ama onların gerçe i farklı. Ama kesi ti imiz noktalar da var. Buradan sonuçlar çıkmalı. Bizim akademik tartı malarımızdan net bir ey ortaya çıkmaz. Nasıl örgütlenelim? Uluslararası alanda nasıl i birlikleri kuralım? Kendi ülkemizde nasıl olsun bu? Bizim medyaya bakarsanız. Sendika budanmı tır. Kimse güvence içinde de ildir. 2 Tartı ma notu: Mosco nun bilgi çalı anları (knowledge workers) tanımına katılabilmek için, kitaplar ve kütüphaneler dahil popüler medyanın içeri inin ne anlamda bilgiye sahip oldu u üzerinde çok iyi dü ünmemiz gerekir. Gazetelerde ve televizyonda üretilen içerik cehaleti yeniden-üretmeyi sa layan ve sürdüren yönetimsel bilgidir. Bu yönetimsel bilginin kime ne tür sonuçlar getirdi i üzerinde ciddi bir ekilde dü ünmemiz gerekmektedir. Bu tür bilgi üreten bir endüstriyel yapının çalı anına bilgi çalı anı demek ne kadar do rudur? Bilinç ve insanlı ı i fal ebekesinin çalı anlarının bilgi çali anı olabilmesi için ürünlerin egemen içeri inin günümüzdeki karakterini ta ımaması gerekmez mi?