COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ÇATAK TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru no: 26718/05) KARAR STRAZBURG 6 Ekim 2009 Đşbu karar AĐHS nin 44/2 maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde kesinleşecektir. Şekli düzeltmelere tabi olabilir. T.C. Dışişleri Bakanlığı, 2009. Bu gayrıresmi özet çeviri Dışişleri Bakanlığı Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Genel Müdür Yardımcılığı tarafından yapılmış olup, Mahkeme yi bağlamamaktadır. Bu çeviri, davanın adının tam olarak belirtilmiş olması ve yukarıdaki telif hakkı bilgisiyle beraber olması koşulu ile Dışişleri Bakanlığı Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Genel Müdür Yardımcılığı na atıfta bulunmak suretiyle ticari olmayan amaçlarla alıntılanabilir. 1
USUL Davanın nedeni, T.C. vatandaşı Uğur Çatak ın (başvuran) Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi ne, 13 Temmuz 2005 tarihinde, Đnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına Dair Sözleşme nin ( AĐHS ) 34. maddesi uyarınca, Türkiye Cumhuriyeti aleyhine yaptığı 26718/05 sayılı başvurudur. Başvuran, Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi ( AĐHM ) önünde, Đzmir Barosu avukatlarından Ç. Bingölbalı tarafından temsil edilmektedir. OLAYLAR I. DAVANIN KOŞULLARI 1985 doğumlu olan ve Đzmir de ikamet eden başvuran askeri okul öğrencisiydi. Başvuran ile babası, okula kayıt yaptırırken başvuranın okuldan uzaklaştırılması veya bir başka nedenle ayrılması halinde, başvuranın eğitim masraflarını geri ödeyeceklerine dair borç senedi imzalamışlardır. 7 Haziran 2004 te, Milli Savunma Bakanlığı tarafından başvuran ile ailesi aleyhinde yürütülen gizli güvenlik soruşturması sonucunda başvuranın okulla ilişiği kesilmiştir. Başvurana okuldan uzaklaştırılmasının gerekçeleri bildirilmemiştir. Başvuran, 23 Temmuz 2004 te, uzaklaştırma kararının iptali için Askeri Yüksek Đdare Mahkemesi ne başvurmuştur. Milli Savunma Bakanlığı 23 Ağustos 2004 te Askeri Yüksek Đdare Mahkemesi ne sunduğu belgelerde başvuranın ilgili kanunlara uygun olarak okuldan uzaklaştırıldığını iddia etmiştir. Milli Savunma Bakanlığı, ayrıca, iddialarını desteklemek üzere başvuranın okuldan uzaklaştırılmasına neden olan güvenlik soruşturmasının sonuçlarını mahkemeye bildirmiştir. 1602 No lu Askeri Yüksek Đdare Mahkemesi Kanunu nun 52(4) maddesi uyarınca gizli ibareli olduğu gerekçesiyle sözkonusu bilgiye başvuranın erişimine imkan verilmemiştir. Askeri Yüksek Đdare Mahkemesi, Milli Savunma Bakanlığı nın sunduğu gizli ibareli belgeleri inceledikten sonra, 15 Aralık 2004 tarihinde, uzaklaştırma kararının iptali istemini reddetmiştir. Mahkeme, başvuran ile ailesi hakkında yürütülen güvenlik soruşturmasının, başvuranın babasının daha önce sahtecilikten mahkum edildiğini ortaya çıkardığını kabul etmiştir. Mahkeme, ayrıca, bu bilginin, başvuranın ilgili kanun ve yönetmelikler uyarınca okuldan uzaklaştırılmasını haklı çıkardığına karar vermiştir. Başvuranın, 18 Ocak 2005 te, sözkonusu karara ilişkin olarak sunduğu karar düzeltme talebi, Askeri Yüksek Đdare Mahkemesi tarafından 16 Şubat 2005 tarihinde reddedilmiştir. Milli Savunma Bakanlığı, daha sonra başvuranın eğitim masraflarını geri ödemesi istemiyle Đzmir Asliye Hukuk Mahkemesi nde dava açmıştır. Đzmir Asliye Hukuk Mahkemesi, 14 Nisan 2008 de, başvuran tarafından Milli Savunma Bakanlığı na, 7 Haziran 2004 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte 12,355.61 Türk Lirası (yaklaşık 6,000 Euro) ödenmesine karar vermiştir. 2
HUKUK I. AĐHS NĐN 6/1 MADDESĐNĐN ĐHLAL EDĐLDĐĞĐ ĐDDĐASI Başvuran, Milli Savunma Bakanlığı nın okuldan uzaklaştırma kararını desteklemek üzere Askeri Yüksek Đdare Mahkemesi ne sunmuş olduğu gizli ibareli bilgi ve belgelere erişimine izin verilmediği ve dolayısıyla AĐHS nin 6/1 maddesi tarafından güvence altına alınan silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiği konusunda şikayetçi olmuştur. Hükümet, esas olarak Pellegrin / Fransa kararındaki içtihada dayanarak, başvuran ile Devlet arasındaki özel durum nedeniyle AĐHS nin 6/1 maddesinin sözkonusu davaya uygulanamayacağını iddia etmiştir. Başvuran, bu iddiaya itiraz etmiştir. AĐHM, Vilho Eskelinen ve Diğerleri / Finlandiya (no. 63235/00) kararında, AĐHS nin 6/1 maddesinin Devlet ile kamu görevlilerinin taraf olduğu davalara uygulanabilirliğine ilişkin içtihadını gözden geçirdiğini kaydeder. Yukarıda bahsedilen kararda benimsenen yeni ölçütleri gözönünde bulunduran AĐHM, Hükümet in, ilk olarak, başvuranın ulusal mevzuat uyarınca mahkemeye erişim hakkının olmadığını, ikinci olarak da başvuranın 6. madde tarafından güvence altına alınan haklarından herhangi bir şekilde mahrum bırakılmasının ihtilafın konusu dolayısıyla hukuki dayanağı bulunduğunu kanıtlayamadığını kaydeder. Bu koşullar altında, AĐHM, AĐHS nin 6/1 maddesinin sözkonusu davaya uygulanabilir olduğunu kaydederek Hükümet in ön itirazını reddeder (Miran / Türkiye, no. 43980/04; Topal / Türkiye, no. 3055/04). AĐHS nin 35/3 maddesi uyarınca bu şikayetin açıkça dayanaktan yoksun olmadığını kaydeden AĐHM, ayrıca başka açılardan bakıldığında da kabuledilemezlik unsuru bulunmadığını tespit eder. Bu nedenle şikayet kabuledilebilir niteliktedir. AĐHM, şikayetin esasına ilişkin olarak, daha önce benzer şikayetleri incelediğini ve AĐHS nin 6/1 maddesinin ihlalini tespit ettiğini kaydeder (Güner Çorum / Türkiye, no. 59739/00; Aksoy (Eroğlu) / Türkiye, no. 59741/00; Miran, yukarıda kaydedilen; Topal, yukarıda kaydedilen). AĐHM, sözkonusu davada içtihadından ayrılmasını gerektirecek herhangi bir özel koşul bulunmadığı kanaatindedir. Buna göre, başvuranın Askeri Yüksek Đdare Mahkemesi ne sunulmuş olan gizli ibareli belgelere erişimine izin verilmemesi nedeniyle AĐHS nin 6/1 maddesi ihlal edilmiştir. II. ĐHLAL EDĐLDĐĞĐ ĐDDĐA EDĐLEN DĐĞER AĐHS MADDELERĐ Başvuran, AĐHS nin 6/1 maddesi uyarınca, Askeri Yüksek Đdare Mahkemesi nin oluşumu nedeniyle bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından adil bir şekilde yargılanmadığı konusunda şikayetçi olmuştur. Başvuran, Milli Savunma Bakanlığı nın aleyhindeki suçlamaları kendisine tebliğ etmemesi nedeniyle AĐHS nin 5/2 maddesinin ihlal edildiğini ve askeri okuldan uzaklaştırılma koşullarının AĐHS nin 6/2 maddesi tarafından güvence altına alınan haklarını ihlal ettiğini ileri sürmüştür. Başvuran, son olarak, AĐHS nin 13. maddesi uyarınca, Askeri Yüksek Đdare Mahkemesi nin vermiş olduğu karara karşı ne gibi telafi yolları bulunduğunu açıkça belirtmediği hususunda şikayetçi olmuştur. AĐHM, elindeki bütün belgeler ışığında, yetki alanına girdiği ölçüde sözkonusu şikayetlerden hiçbirinin AĐHS veya Protokollerinin ihlalini oluşturmadığı sonucuna varır (Askeri Yüksek Đdare Mahkemesi nin bağımsızlığı ve tarafsızlığına ilişkin şikayetle ilgili olarak, bkz. Yavuz ve Diğerleri / Türkiye, no. 29870/96; AĐHS nin 5/2 ve 6/2 maddeleri 3
uyarınca yapılan şikayetlerle ilgili olarak, bkz. mutatis mutandis, Tamay ve Diğerleri / Türkiye, no. 38287/04 ). AĐHM, AĐHS nin 35. maddesinin 3. ve 4. paragrafları uyarınca, başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle reddedilmesi gerektiğine karar verir. III. AĐHS NĐN 41. MADDESĐNĐN UYGULANMASI AĐHS nin 41. maddesine göre: Mahkeme işbu Sözleşme ve protokollerinin ihlal edildiğine karar verirse ve ilgili Yüksek Sözleşmeci Tarafın iç hukuku bu ihlali ancak kısmen telafi edebiliyorsa, Mahkeme, gerektiği takdirde, hakkaniyete uygun bir surette, zarar gören tarafın tatminine hükmeder. 1. Tazminat Başvuran, askeri okulla ilişiğinin kesilmesinin ardından, babasından geri ödenmesi istenen eğitim masraflarına karşılık maddi tazminat olarak 10,000 YTL (yaklaşık 5,700 Euro) talep etmiştir. Başvuran, ayrıca, Đzmir Asliye Hukuk Mahkemesi nin 14 Nisan 2008 tarihli kararındaki ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. Başvuran, ayrıca, manevi tazminat olarak 10,000 Euro talep etmiştir. Hükümet, bu taleplere itiraz etmiştir. AĐHM, ilk olarak, AĐHS nin 41. maddesi uyarınca ödeme emrinin iptaline karar veremeyeceğini, ancak başvuranın böylesi bir emir nedeniyle dikkate değer biçimde maddi zarar görüp görmediğini inceleyebileceğini kaydeder. AĐHM, sözkonusu davada, adil tatmin kararının, yalnızca başvuranın AĐHS nin 6. maddesinin sağladığı güvencelerden yararlanmadığı gerçeğine dayandırılabileceği kanaatindedir. AĐHM, durumun diğer türlü olması halinde yargılamanın sonucunun ne olacağına dair tahminde bulunamayacağı gerekçesiyle başvuranın maddi tazminat talebini reddeder. Ancak, AĐHM, başvuranın yalnızca sözkonusu davada tespit edilen AĐHS ihlali ile telafi edilemeyecek düzeyde manevi zarar görmüş olabileceği kanaatindedir. AĐHM, 41. madde uyarınca, hakkaniyete uygun olarak başvurana 6,500 Euro ödenmesine karar verir (Güner Çorum, yukarıda kaydedilen; Aksoy (Eroğlu), yukarıda kaydedilen; Miran, yukarıda kaydedilen ve Topal, yukarıda kaydedilen). 2. Yargılama masraf ve giderleri Başvuran, ayrıca, avukatlık ücreti için 3,000 YTL (yaklaşık 1,700 Euro), çeviri masrafları için 514.18 Euro talep etmiştir. Başvuran, taleplerini desteklemek üzere, avukatıyla imzaladığı ücret sözleşmesi ile çeviri bürosundan alınan bir makbuzu AĐHM ye sunmuştur. Hükümet, bu taleplere itiraz etmiştir. AĐHM nin içtihadına göre, bir başvuran gerçekliğini ve gerekliğini kanıtladığı makul miktarlardaki yargı giderlerini elde edebilir. AĐHM, sözkonusu davada, elindeki belgelere ve yukarıdaki ölçütlere dayanarak, yargılama masraf ve giderleri için başvurana 2,000 Euro ödenmesine karar verir. 4
3. Gecikme Faizi AĐHM, gecikme faizinin, Avrupa Merkez Bankası nın marjinal kredi kolaylıklarına uyguladığı faiz oranına üç puanlık bir artış eklenerek belirlenmesini uygun görmektedir. BU GEREKÇELERE DAYANARAK AĐHM, OYBĐRLĐĞĐ ĐLE 1. AĐHS nin 6/1 maddesi uyarınca, Milli Savunma Bakanlığı tarafından Askeri Yüksek Đdare Mahkemesi ne sunulan gizli ibareli belgelere başvuranın erişimine izin verilmediğine ilişkin şikayetin kabuledilebilir olduğuna; 2. Başvurunun geri kalan kısmının kabuledilemez olduğuna; 3. AĐHS nin 6/1 maddesinin ihlal edildiğine; 4. (a) AĐHS nin 44. maddesinin 2. paragrafı gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde, ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden Yeni Türk Lirası na çevrilmek üzere ve her türlü vergi ve kesintiden muaf tutularak, Savunmacı Hükümet tarafından başvurana manevi tazminat olarak 6,500 Euro (altı bin beş yüz Euro), yargılama masraf ve giderleri için 2,000 Euro (iki bin Euro) ödenmesine; (b) Yukarıda belirtilen üç aylık sürenin sona erdiği tarihten itibaren ödemenin yapılmasına kadar, Avrupa Merkez Bankası nın o dönem için geçerli olan marjinal kredi kolaylığı oranının üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanmasına; 5. Adil tatmine ilişkin diğer taleplerin reddedilmesine karar vermiştir. Đşbu karar Đngilizce olarak hazırlanmış ve AĐHM Đçtüzüğü nün 77. maddesinin 2. ve 3. paragrafları gereğince 6 Ekim 2009 tarihinde yazılı olarak bildirilmiştir. 5