Biray Kolluoğlu & Meltem Toksöz, ed. Cities of the Mediterranean from the Ottomans to the Present Day London: I.B. Tauris, 2010, 248 s.



Benzer belgeler
AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

Türk araçlarının taşıma yaptığı ülkelere göre yoğunlukları gösterilmektedir. Siyah: ilk 15 ülke

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği Mart 2018 İhracat Raporu

TEMMUZ 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

İktisat Tarihi II. 13 Nisan 2018

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

AĞUSTOS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Güncel Jeo-Politik ve D-8 Cuma, 08 Aralık :55

EKİM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ MART

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EYLÜL 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

2017 YILI TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa.

HAZİRAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği Ağustos 2018 İhracat Raporu

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği Aralık 2018 İhracat Raporu

İSTANBUL TİCARET ODASI AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Lozan Barış Antlaşması

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V TABLOLAR LİSTESİ... XI ŞEKİLLER LİSTESİ... XIII FOTOGRAFLAR LİSTESİ... XIV KISALTMALAR... XV GİRİŞ...

NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

Araştırma Notu 15/179

AKDENİZ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği Ekim 2018 İhracat Raporu

HAZIRLAYAN GAZİANTEP SANAYİ ODASI TİCARET DAİRESİ EKİM

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI 9 12 Ocak 2013

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ARALIK AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

BALKAN AVASLARI. alkan Savaşları, I. Dünya. Harbinin ayak sesleri niteliğinde olan iki şiddetli silahlı çatışmadır. Birinci Balkan Savaşı nda

BÜLTEN İSTANBUL B İ L G İ AZİZ BABUŞCU. NOTU Yeni Dünya ve Türkiye 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği

İZMİR TİCARET ODASI AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

Göçmenlere olan bakışınızı değiştirecek 4 harita

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

Bayrağında hem mavi, hem beyaz renkler olan Avrupa Birliği ülkelerini. Bu fotoğrafın çekildiği Avrupa ülkesini tahmin edebilir

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

OCAK-EYLÜL 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

I.DÜNYA SAVAŞI ve BALKANLAR

MART 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

ISTANBUL TICARET ODASI AVRUPA BiRLiGi VE ULUSLARARASI işbirligi ŞUBESi

ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

ULUDAĞ TEKSTİL İHRACATÇILARI BİRLİĞİ 2017 YILI OCAK-ŞUBAT DÖNEMİ DIŞ TİCARET DEĞERLENDİRME RAPORU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HALI SEKTÖRÜ. Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

BULGARİSTAN ÜLKE RAPORU

Avrupa Siyasi Tarihi (IR505) Ders Detayları

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği Temmuz 2017 İhracat Raporu

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 22 Aralık 2015

ÜLKELER NEDEN FARKLI GELİŞMİŞLERDİR

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

2015 OCAK DIŞ TİCARET RAPORU

Araştırma Notu 12/126

KAYSERİ SANAYİ ODASI. İTALYA ÜLKE RAPORU 26 Mart 2019

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı

TR 71 BÖLGESİ 2013 YILI İHRACAT RAPORU AHİLER KALKINMA AJANSI

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

SONUÇ RAPORU. CYF Fuarcılık A.Ş.

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

MAKALE ÇAĞRISI INTERNATIONAL CRIMES AND HISTORY / ULUSLARARASI SUÇLAR VE TARİH MAKALE ÇAĞRISI

HALI SEKTÖRÜ. Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

OCAK-AĞUSTOS 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2014 YILI MART AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Dış Ticaretin Gelişimi Bölgesel Yaklaşımlar Anket Sonuçları AVRUPA

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

OCAK-EKİM 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü

OCAK-KASIM 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

2014 HAZİRAN DIŞ TİCARET RAPORU

- Osmanlı İmparatorluğunda Sigorta - Fire Marks Londra Yangını

ANTEP FISTIĞI DÜNYA ÜRETİMİ

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı

Transkript:

OSMANLI ARAŞTIRMALARI Biray Kolluoğlu & Meltem Toksöz, ed. Cities of the Mediterranean from the Ottomans to the Present Day London: I.B. Tauris, 2010, 248 s. Biray Kolluoğlu ve Meltem Tokgöz ün editörlüğünde ve çeşitli akademisyenlerin katkılarıyla meydana gelen Cities of The Mediterranean/ Akdeniz Şehirleri isimli eserde; odak noktası olarak belirlenen Akdeniz şehirlerinin 14.yüzyıldan itibaren, jeopolitik, ticari, kültürel önemi ve Akdeniz kartografisinin bağlantı noktaları, rotaları incelenmektedir. Kitapta iktisadi yapı, modernleşme ve sosyal hayattaki değişim alt bölümlerinde toplayabileceğimiz tespitleri aşağıdaki gibi özetlemek mümkündür. Faruk Tabak, Doğu Akdeniz de Ekonomik ve Ekolojik Güçlükler başlıklı bölümünde 1350 lerdeki Hint Okyanusu ile Akdeniz arasındaki Levanten ticaretinin yeniden canlandığını ancak Ege ve Akdeniz arasındaki ticaret dengesinin 14. yüzyılın sonlarına doğru Orta Asya ticaretinin çöküşüyle oldukça fazla darbe aldığını ortaya koymaktadır. Şeker, pamuk ve nispeten az da olsa ipek ticaretinde, Akdeniz merkezli bankaların 14. yüzyıldan 15.yüzyıla kadarki iktisadi gelişime katkısı olmuştur. Buğday özellikle Ege kıyılarından yüklendikten sonra Doğu Akdeniz de, Mekke den Kudüs e gemilere yüklenmek suretiyle gerçekleştirilen tahıl ticareti zirve noktasına 1540 lar-1560 larda ulaşmıştır. 1450-1650 yılları arasında yaşanan küçük buz çağı, nem oranını arttırmış, toprak erozyonuna sebep olmuştur. Bu nedenle 16. yüzyıl boyunca şeker kamışı yetiştirmeye elverişli, bol su bulunan vadiler ve ovalarda eski elverişli şartlar ortadan kalkmıştır. 16. yüzyılın ortalarından itibaren Maderia dan İstanbul a şeker taşıyan bölge gemileri, bölge iktisadında oynadıkları kilit rollerini kaybetmişlerdir. Ardından Balkanlar, Anadolu, Levant, 1450 lerden 1650 lere kadar sahip oldukları yük, tekstil üretimindeki ayrıcalıklarını kaybetmeye başlayınca, şekerde, tekstil ithalatında yaşanan düşüşe, Osmanlı topraklarından ithal edilen tahılda yaşanan düşüş eklenmiştir. 16.yüzyılda ekmeklik buğdayı satın alma; sadece zengin şehirlerde değil aynı zamanda da İber Yarımadası nda da Amerikan gümüşünün piyasaya dağılımının oluşturduğu enflasyon etkisiyle oldukça kuvvetli bir baskı unsuru haline gelmiştir. Balkanlar ve Adriyatik yoluyla Osmanlı topraklarından elde edilen eşyalar, 16. yüzyılın ilk yarısında Ancona nın iktisadını geliştirmiştir. Bu dönemde iktisadi yapıdaki değişiklikleri analiz ederken dikkate alınması gereken bir faktör olan coğrafi keşifleri Carla Keyvania ın Haritalar ve Savaşlar başlık- 464

KİTÂBİYAT / BOOK REVIEWS lı çalışmasında incelenmektedir. Çalışmada, Avrupa Rönesansı nın bilimsel alanda yaptığı katkılardan nasibini alan coğrafyadaki gelişmelerden bahsedilmektedir. İlk defa üç boyutlu çizilen harita olarak kabul edilen, Leonardo Da Vinci nin 1502 de çizdiği diyagramından sonra matbaa makinalarının keşfi ve görsel basılı materyallerin halk arasında hızla yayılmasının, haritalara olan talebin coğrafi keşifleri kolaylaştırdığını vurgulamaktadır. Tabak a göre, Lizbon, Antwerb, Amsterdam ın baharat ticaretinde söz sahibi olmasıyla baharat ticareti rotası da değişmiştir. Dünya ekonomisi 16. yüzyılda Akdeniz Havzası ndan Belçika nın Antwerp ve Amsterdam kentlerine geçtiği zaman, Akdeniz in ticaret hacminde de düşüş gözlemlenmiştir. 17. yüzyılda Ege, Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetine geçince, İzmir, Selanik, Halep, Kahire arasında daha geniş iktisadi ilişkiler yaşanmaya başlamıştır. Hürmüz Boğazı önemli bir dağıtım merkezi olarak kullanılmış ve genellikle Portekizliler in yükleme yaptıkları Bandar Abbas Limanı ndan sonra, Halep, İzmir ve İstanbul rotasını takip ederken ve Polonya, Macaristan, Eflak, Moldovya da Osmanlı topraklarında bulunan aynı rotayı takip etmişlerdir. İspanyol İmparatorluğu nun Seville den Cadiz e akan ticareti, Yeni Dünya nın altın ve gümüş piyasasına yenik düşünce İzmir, 1566 dan önce Sakız Adası nda oynadığı etkin ticaret rolünü tekrar geri kazanmıştır. 1666 Habsburg kapitülasyonlarının elde edilmesinin akabinde, Osmanlı topraklarının güneyine yayılan ticaret yoğunluğu, Sırp, Ermeni ve Yunanlar ın ticaret merkezleri olan Buda, Vienna, Leipzig ticaretini de etkilemiştir. Habsburg Hanedanlığı nın Hollanda daki savaşını finanse etmek üzere bölgeye akan Amerikan gümüşü, Baltık ülkelerini güçlendirmiştir. 17.-18. yüzyıllar arasında İskenderun, İzmir, İstanbul ekseninde dönen ticaret akışı ise önemini kaybetmiş, bu şehirlerin yerlerine geçen Baltık devletlerinin, tahıl üretiminde 18. yüzyılın sonlarına doğru üstünlüğü hüküm sürmüştür. Öte yandan Baltık Devletleri nin kırsal kesim imalat ürünleri de 18. yüzyıl boyunca piyasalardaki ayrıcalığını korumuştur. Kıtaya hakim olan kırsal kesim imalatı 18. yüzyıl boyunca hakimiyetini korumuştur. Ancak bu durum İngiltere nin dünya ekonomisini, kentlerde özellikle pamuk imalatı yapan imalathaneler kurarak, kırsal kesimin üretim tarzını değiştirene kadar devam etmiştir. İngiliz Ordusu nun Akdeniz bölgesindeki üstünlüğü, tarım ürünlerine dayalı imalatı da canlandırmıştır. Böylece Mısır ın aşağısından, Filistin e, Harun a, Selanik e kadar yayılan pamuk ve buğday üretiminde artış yaşanmıştır. Vilma Hastaoglou-Martinidis Doğu Akdeniz Şehirlerinde Liman Yapımının Kartogrofisi başlıklı çalışmasında, 18. yüzyılın sonlarına doğru, Levant 465

OSMANLI ARAŞTIRMALARI topraklarında, iktisadi faaliyetler tarım şartlarının değişimine bağlı olarak kıyılara doğru akmaya başladığını ortaya koymuştur. İzmir in 1854 te bile transit ticaret altyapısı kurulmamış, 1870 lere gelene dek şehir, yeterli düzeyde iktisadi imkanlara sahip olamadığı için, 1869 da Osmanlı İmparatorluğu ile anlaşmaya varan Hirsh Şirketi, İmparatorluk un Avrupa bölgelerinde demir yolu inşa etme hakkını kazanmıştır. Isa Blumi nin aynı dili konuşan toplumların rolünü incelediği Doğu Akdeniz e Yeni Tarih Ölçekleri Koymak: Yasa Dışı Ticaret ve Arnavutluk başlıklı çalışmasında, Gürcüce konuşanların illegal ticaretlerini, İngilizler in, Osmanlılar ın ve İtalyanlar ın Doğu Akdeniz deki ticaret sistemindeki farklılıkları ve Osmanlı Akdeniz indeki şehir ticaretinde devlet-toplum ilişkisi ele alınmıştır. Osmanlı Balkanları nda Ortodoks Hıristiyan Slavların, etnik milliyetçi devletlerinin ortaya çıkışıyla sonuçlandığı 1872-1908 yılları arasında, Akdeniz-Osmanlı Balkanları arasındaki ticari ilişkilerde, özellikle Arnavut tüccarların Cezayir, Malta, Tunus ve Sicilya ile 16. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar etkin rol oynamışlardır. 1878 deki Berlin Kongresi nde varılan anlaşmaya göre, Osmanlı Balkanları nda kabul edilen yeni siyasi yapıda, Arnavutlar ın nasıl rol oynadıkları anlatılmıştır. Arnavut topluluklar için olduğu kadar Osmanlı için de tehdit oluşturan Montenegro daki kaçakçılık örgütüne Ali Paşa nın dahil olması, Ali Paşa nın ölümünden sonra bile ardında çözülmesini gerektiren ciddi sorunlar bırakmıştır. 1908 Jön Türk İhtilali nden sonra benimsenen liberal ekonomik ve sosyal değerlerin, bazı otoriteleri ve yerel kesimi zengin ettiği belirtilmiştir. Osmanlı nın Mirdita daki kullanılmayan ormanları ve ovaları kapsayan yeniden dağıtım politikasının özellikle, Mirdita daki Katolik kesimi ve Fransız, Avusturyalı, İtalyan yatırımcıları burada yatırım yapmaya teşvik etmiştir. Cristina Pallini, Coğrafi Amfiler, Liman Düzenlemeleri ve Doğu Akdeniz de Mimari başlıklı çalışmasında, zorunlu göçün ekonomi üzerindeki etkisinin, olumsuz olduğunu iddia etmiştir. Pallini ye göre, İzmir i Yunanların istilasının üzerinden beş sene geçtikten sonra şehirde çıkan büyük yangının tahribatının ardından, 1919-22 yılları arasında çıkan Türk-Yunan Savaşı ndan sonra, Lozan Anlaşması gereğince zorunlu mübadeleye tabi tutulan 1.3 milyon Osmanlı Hıristiyanı Ege Denizi ni geçerken diğer taraftan Senanik ve dolaylarından İzmir e göç eden yarım milyon Müslüman, İzmir ekonomisini olumsuz etkilemiştir. 1923 te Atatürk ün bizzat kendisinin İzmir İktisat Kongresi nde ilan ettiği İzmir enternasyonal fuarı, zor durumdaki bölge ekonomisini canlandırmaya yönelik bir teşebbüs olarak tarihe geçmiştir. 466

KİTÂBİYAT / BOOK REVIEWS Eyüp Özveren, Erkan Gürpınar ın, İzmir in ticari yapısını ele aldıkları Büyük Depresyonda İzmir başlıklı çalışmalarında; İzmir de ticari rekabetin gelişmesinin sebebi olarak, bilgi ve beceri elde etmeye yönelik yayınların olması, İzmir ticaret odasının raporlarının halka sunulması, göçmenlerin çalıştığı toplumlardan elden edilen bilgilere ulaşılabilmesi öne çıkmaktadır. 1929 daki Büyük Depresyon başlamadan önce İzmir ve hinterlandının ticari rakipleri olan İstanbul, bu Depresyon dan sonra yerini, Ankara-İstanbul ticari koalisyonuna bırakmıştır. 1932 de tütün üretiminde ortaya çıkan krizin ardından, Bulgaristan tütün üretimde Türkiye nin Almanya daki pazar payını ele geçirmeye başlamıştır. 1930-31 yıllarında Türkiye nin Almanya ya olan tütün ihracatında düşüş gözlemlenirken, Bulgaristan ın Almanya ya olan tütün ihracatında artış yaşanmıştır. Ayrıca 1932 de İtalyan ve Yunan meyveleri de Türkiye nin Mısır daki pazar payını ele geçirdiği gözlemlenmiştir. Çağlar Keyder Belle Epoque de (Fransız Altın Çağı) Liman Şehirleri başlıklı çalışmasında, Avrupa nın artan hakimiyet alanı ve Doğu nun eski toprakları arasında bir nevi ara yüz olarak tanımladığı liman şehirlerinin ekonomisinin; toprak sahiplerinin ürettikleri malları, bölge dışındaki şehirlerdeki tüketicilere ulaştırmaya bağlı olduğunu ve bu şehirlerin nüfusunun çoğunluğunu tüccarların oluşturduğunu vurgulamıştır. İstanbul gibi bir şehir, sadece imparatorluk gelir kaynaklarından yararlanmakla kalmayıp, aynı zamanda bu gelirden yararlanan nüfusa da hizmet sunmuştur. Benzer bir iktisadi yapıyı, Osmanlı İzmir inde, Selanik inde, Trabzon unda, Mersin inde, Beyrut unda ve İskenderun unda da görmek mümkündür. Ancak ulus devletlerin ortaya çıkışı, liman şehirleriyle ticaret yapan piyasaların geleneksel yapısını tehdit etmiştir. Büyük Savaş tan sonra bir liman şehri olan, yeni dünya ulus devlet düzenine adapte olmaya çalışan ve Beyrut etrafında örgütlenen Lübnan, buna örnek olarak gösterilebilir. C. Pallini nin çalışmasında, Selanik, İskenderun ve İzmir de 19. yüzyıl ve 20. yüzyıl başlarında, mimari ve hızla değişen sosyal yapı arasındaki ilişki ele alınmıştır. Çalışmada, 1912-13 te ise Selanik te Türkler e karşı savaşan, Yunanlar, Bulgarlar, Sırplar sebebiyle hayalet şehir olarak adlandırılırken, Selanik 1944 de şehirde yoğun halde yaşayan Yahudi nüfusu nedeniyle Balkanlar ın Kudüs ü olarak adlandırılmıştır. V. Hastaoglou-Martinidis Akdeniz şehirlerindeki liman yapılarının olduğu Doğu Akdeniz, 1860-1910 da ortak kurumlar haline geldiğini belirtmiştir. Doğu Akdeniz kıyılarında, İskenderun, Beyrut, İzmir, İstanbul, Selanik, 467

OSMANLI ARAŞTIRMALARI Pireus ta 19. yüzyılın ikinci yarısında yoğun olarak liman yapım faaliyetleri sırasında hem coğrafi hem de topografik özellikleri benzer olduğu için aynı mimari yapılar kullanılmış ve 19. yüzyılın ortalarında açılan Süveyş Kanalı nda ise yeni bir teknik kullanılmıştır. Nüfusunun 80.000 e ulaştığı 1860 lardan beri liman ihtiyacı içerisinde olan Selanik te liman çalışmalarına 1870 lerde başlanabildikten sonra ancak 1882 de liman tamamlanabilmiştir. Dedeağaç ta yapımına 1873 te başlanan imar çalışmaları ise Edirne nin çehresini oldukça değiştirmiştir. Marsilya dan Pierus a giden yolu kısalttığı kadar İzmir-İstanbul arası yolculuk zamanını da kısaltan Pireus limanının yapım faaliyetleri, 1880-1893 yılları arasında devam etmiştir. İzmir limanının gelişimi, Aydın dan Kasaba ya demiryolu açıldıktan ve İngiliz tüccarları tarafından 3,5. km lik liman alanının düzenlendiği yıllara denk düşen 1867 den sonra tamamlanmıştır. Galata nın duvarlarının 1863 te ve Beyrut un duvarlarının ise 1870 lerde yıkılmasıyla birlikte buradan demir yolunun geçmesi mümkün olmuştur. İstanbul un 7 km uzunluğunda ve 570 metre derinliğindeki doğal limanı olan Altın Boynuz u Haliç, deniz ticaretinin ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamayınca, 1892 de Altın Boynuz Haliç te Azapkapı dan İstanbul Boğazı na doğru uzanan liman yapımına başlanmış, 1900 e gelindiğinde ise Galata ve Sirkeci de ancak 1128 metre uzunluğundaki iskele bitirilebilmiştir. Constatin Iordachi, Küresel Ağlar, Bölgesel Hegemonya ve Aşağı Tuna nın Limanlarının Modernizasyonu başlıklı çalışmasında Dobruca nın jeostratejik konumu sebebiyle, büyük güçler ve komşu ülkeler; Fransa, İngiltere, Avusturya, Sardinya, Prusya, Birleşik Devletler ve Yunanistan konsolosluklarının burada açıldığı ve iktisadi faaliyetlerde birbirleriyle yarıştıkları ifade edilmektedir. Dobruca nın, Tuna Delta sında yerleşen Slav balıkçılardan, şehirlere yerleşen İtalyan, Yahudi, Yunan, Ermeni tüccarlardan, Doğu kesimine yerleşen Romanya, kuzeyine yerleşen Bulgaristan, merkezine ve güneyine yerleşen Tatarlar ve Türkler den oluşan kozmopolit yapısı da diğer bir avantaj olarak öne çıkmıştır. Köstence 1878 deki Romanya idaresi altında, Bükreş teki milli sermaye ile doğrudan bağlantı kuran önemli bir şehir haline gelmiştir. Kırım Savaşı ndan(1854-56) sonra Dobruca, kademeli olarak Avrupa ekonomisi ile entegre olmaya başlamıştır. 1857 Eylülü nde Dobruca dan geçecek demir yolunu yapmak üzere imtiyazı, Sultan Abdülmecid tarafından, Danube Railway Company e verilen demiryolu, 1860 Ekimi nde Osmanlılar ın ilk demir yolu İzmir-Aydın, İzmir-Turgutlu, İstanbul-İzmir hatları açılmadan 468

KİTÂBİYAT / BOOK REVIEWS önce açılmıştır. 1878 de Dobruca nın Romanya ya ilhakından sonra limanların modernizasyon çalışmaları, Osmanlı kontrolünde yürütülmüş, daha sonra 1980 lerde Romanya, modernizasyon çalışmalarını Moskova ile birlikte konsolide ederek devam ettirmiş, 1989 da Sovyetler Birliği çöktüğü sırada projelerin ancak %70 i tamamlanabilmiştir. Vangelis Kechriotis in, Milleti Eğitmek: 20. Yüzyılda Ege Kıyılarında Göç ve Kültürlenme başlıklı çalışmasında Atina ve İzmir arasındaki insan hareketlenmelerinin ve göçün, Akdeniz toplumu olma yolunda kozmopolitizme dönüşümündeki katkısını ortaya koymaya çalışmıştır. 17. yüzyılda Avrupalı tüccarların önemli bir ticaret merkezi haline gelen İzmir in, Müslümanlar, Rum Ortodokslar, Ermeniler, Yahudiler den oluşan şehrin kozmopolit yapısı; İzmir de Rum Ortodoks cemaatlerin ticaret ve kültürel hayatta daha fazla söz sahibi olmaları, bölgedeki milliyetçilik anlayışının gelişmesinin bir sonucudur. Tanzimat Fermanı ndan sonra, Atina Üniversitesi nde okuyup memleketlerine, öğretmen, doktor, avukat olarak dönebilmelerinin yanı sıra; İzmir de 1910 da yapılan düzenlemelere göre iki yıl İzmir de ikamet etmiş olan Rum Ortodokslar a oy kullanma hakkı verilmesiyle yeni gelen ve yerleşik Rum Ortodoks arasındaki fark ortadan kaldırılmıştır. Aynı zamanda hem tarım hem de ticaretle uğraşan Rumlar, 17. ve 18. yüzyıllarda bu alanda faaliyet gösteren Yahudiler in yerini alması başka bir unsurdur. Ancak Osmanlı Devleti ni olumsuz etkileyecek olan düzenlemelerin başladığı 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması nın imzalanmasından itibaren, Hıristiyan göçü artmış, 1850 lere gelindiğinde Helenik Devlet ve İstanbul daki elitler, Makedonya ve Küçük Asya daki Rum Ortodokslar ı Helenize etme projelerine başlamışlardır. Keyder e göre, Selanik, Bakü, Beyrut veya İskenderun da Pan-İslamistler, siyonistler, aşırı Hristiyanlar, aşırı milliyetçileri, Marksistler, sosyalistler ve evrenselciler özellikle liman şehirlerinde bulunan ticaret kurumlarında, ticaret odalarında, elit kulüplerde ve mason localarında büyük nüfuzu vardır. Mesela Yunan aşırı milliyetçiliğinin etkin, Makedon veya Bulgar milliyetçiliğinin ise daha az etkin olduğu ve Siyonistler ile Jön Türkler in bir arada bulunduğu bölgeye örnek olarak Selanik gösterilmektedir. Edmund Burke, Akdeniz Modernizasyonunun Derin Yapıları başlıklı çalışmasında, 19. yüzyılda devletin toplum üzerindeki kontrolünü arttırmak üzere, modern ordular, modern okullar kurulduğunu ve modern iletişim metotları geliştirildiğini ancak bu çabaların, Tanzimat tan sonra Mısır ve Tunus un, yarı otonom devlet yapılarını kurma planlarını gerçekleştirmelerinin önüne geçemediğini ileri sürmüştür. 469

OSMANLI ARAŞTIRMALARI Johann Büssow un, Zihin Haritaları: Osmanlı nın Son Dönemlerinde Akdeniz Dünyası nın İki Filistin Gazetesi başlıklı çalışmasında, Akdeniz bölgesinde yaşayanların düşünce yapısını etkileyen iki önemli gazete olarak Filastin ve Ha Herut Gazetesi ni seçmiştir. Büssow a göre, 1908 den sonra, basın sadece politik bir aktör olarak karşımıza çıkmakla kalmayıp aynı zamanda da, Filistin şehirleri ile diğer Akdeniz şehirleri arasında yerel gazetecileri aracılığıyla bağlantılar kurmuştur. İlk özel gazete Anadolu da, Mısır da ve Levant te 1870 lerde basılmaya başlandıysa da, Osmanlı hakimiyetindeki tek ses 1908 den sonra bozulmuştur. 1908 e kadar Filistinli Arap okuyucular, Suriye ve Mısır dan gönderilen gazetelere güvenmek zorunda kalmışlardır. 1908-1914 yılları arasında daha sonra Filistin Bölgesi olacak coğrafyada otuzdört Arap ve Yahudilere ait en az beş süreli yayın çıkmıştır. Filastin ve Ha Herut un ortak özelliği, özel şebekelere bağlı olmaları ve belli politik görüşleri yansıtmalarıdır. Her iki gazetenin de Filistin ve civarındaki olaylar hakkındaki birincil kaynaklardan haberlere ve röportajlara yer vermesi, bölge halkının ilk elden bilgiye ulaşmasını sağlamıştır. Filastin Gazetesi, 1911-1914 yılları arasında Yafa da üç haftada bir yayımlanmak üzere İsa el İsa, sonra Yusuf el İsa editörlüğünde basılmıştır. Yafa nın zeytinyağı ve sabun ticareti yapan Yafa daki ticaret merkezindeki binalarını kiraya vererek zengin olan zengin Arap Rum Ortodoks ailesinden gelen bu kuzen editörler, Filastin Gazetesi nde bir sütun Ortodoks meselelerine ayırmışlardır. Ha Herut (1909-17) yılları arasında Kudüs te çıkarılmıştır. Gazete, Kudüs ün Judeo-İspanyolca (Ladino) konuşan Safarad Yahudileri ne gönülden bağlıdır. Önceleri haftalık olarak sonra da 1912 den itibaren günlük olarak çıkan gazetenin editörlüğünü, Kudüs te bir matbaa sahibi olan Haim ben Atar yaptıktan sonra, Avraham Elmaliah yapmış ve gazetenin dilini de İbranice ye dönüştürmüştür. Filastin in Arapça ya yaptığı katkı gibi Ha Herut da Filistin de yaşayan Yahudilerin dillerini geliştirmeye katkısı önemlidir. Ha Herut ayrıca Doğu Akdeniz de yaşayan Safarad Yahudileri nin toplumsal ağlarından faydalanmıştır. Moşe Azriel ve editörlerinin çıkardıkları Ha Herut Gazetesi, Osmanlı topraklarından özellikle İstanbul, Selanik ve İzmir den büyük ilgi görmüştür. Gazetenin basıldığı matbaanın sahibi Azriel ve gazetenin editörlerinin, geleneksel Talmud-Torah eğitiminden geçmeleri bu eğitimi gören Yahudilere hitap etmesini kolaylaştırmıştır. 15. yüzyıldan 17. yüzyılın ortalarına kadar olan dönemde yaşanan buzul çağının, vebanın, Moğol istilasının Akdeniz üzerindeki etkisinin yanı sıra 16. 470

KİTÂBİYAT / BOOK REVIEWS yüzyılda gerçekleşen coğrafi keşifler sonucunda baharat ticareti rotası değişikliği yaşanmıştır. Akdeniz i etkileyen bir başka faktör; Baltık Devletlerin özellikle tahıl ticaretinde önemli konuma gelmesinde, Hollanda Savaşı sırasında Amerika dan bölgeye akan gümüş finansmanı olmuştur. Zaman zaman yaşanan çeşitli göç hareketleri, 19. yüzyılla birlikte Akdeniz ülkelerinde artan milliyetçi akımlar gibi etkenler dolayısıyla Akdeniz in geleneksel ticaret yapısı bozulmuş ve bu bölgede, 17. yüzyılda Ege nin hakimiyetini elinde bulunduran Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki canlı ticari yapı önemli seviyede sekteye uğramıştır. Rahime Edibali, Mehmet Edibali Sevecen Tunç, Trabzon da futbolun tarihi. Mektepliler, münevverler, meraklılar İstanbul: İletişim Yay., 2011. 199 s. + 22 s. kaynakça, fotograf. Bu kitap futbolun tarihi, iktisadiyatı, ruhiyatı, içtimaiyatı ile bizzat ilgilendiğim, bu konulara müteallik birkaç makale kaleme almış olduğum ve halen bir kitap üzerinde çalıştığım esnada elime geçti. Okuyup bitirdiğimde kitabın güzelliğinden dolayı memnuniyetim kat be kat arttı. Öncelikle bu sahada ilkin tez olarak bu konuyu seçen, sonra bunu kitaplaştırma kararı alan saygıdeğer yazara ve basımını üstlenen yayınevinin değerli yetkililerine teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim. 1984 te Samsun da doğan, çocukluğunu ve gençliğini Sinop ta geçiren, annesi Trabzonlu ve babası Ordulu olan yazarımız kendi ifadesiyle tepeden tırnağa tam bir Karadenizlidir. 1 Bu sebeple olsa gerek Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü nde yüksek lisans tezi olarak Putting the city on the map: a social history of football in Trabzon to 1967 (Bir kenti görünür kılmak: 1967 öncesi Trabzon futbolunun toplumsal tarihi) (2009) konusunu işlemiştir. Elimizdeki bu kitap da tezden türetilmiştir. Kitap, içlerindeki bölümlerde ne anlatıldığını kesinlikle çağrıştırmayan yedi altbaşlığa ayrılır. Bu yüzden bu altbaşlık isimlerini burada zikretmeyi gereksiz buluyorum. Yüksek lisans tezinde bu şekilde bir altbaşlıklandırma olmadığı 1 Akşam Gazetesi Cumartesi Eki, 15 Ekim 2011 http://www.aksam.com.tr/trabzonsporun-4.-buyuk-sifatina-ihtiyaci-yok,-o-hep-takimdi--73369h.html 471