Goscinny / Sempé PITIRCIK PITIRCIK FUTBOLCU 3 ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI Öykü Çeviren: Vivet Kanetti Resimleyen: Sempé 23. basım
Goscinny / Sempé PITIRCIK PITIRCIK FUTBOLCU 3 Çeviren: Vivet Kanetti
cancocuk.com cancocuk@cancocuk.com Yayın Koordinatörü: İpek Şoran Düzelti: Fulya Tükel Kapak ve İç Tasarım: Gözde Bitir Tasarım Uygulama: Gelengül Erkara 1. Basım: 1983 23. Basım: 1000 adet, Temmuz 2015 ISBN 978-975-510-310-5 Le Petit Nicolas, Jean Jacques Sempé / René Goscinny Pıtırcık Futbolcu, Pıtırcık, içindeki karakterler, maceralar ve Pıtırcık dünyasına ait karakteristik nitelikler René Goscinny ve Jean-Jacques Sempé nin yaratımıdır. Pıtırcık ın tüm basım ve yayın hakları IMAV Editions a aittir. Pıtırcık, hakları alınmış sözlü ve görsel bir markadır. Markanın ve logonun çoğaltılması ve taklit edilmesi yasaktır. IMAV éditions, 2012 Can Sanat Yayınları A.Ş., 1983 Bu eserin Türkçe yayın hakları Onk Ajans Ltd. Şti. aracılığıyla alınmıştır. Tüm hakları saklıdır. Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz. Can Sanat Yayınları Yapım ve Dağıtım Tic. ve San. A.Ş. Yayıncı Sertifika No: 31730 Hayriye Caddesi No. 2, 34430 Galatasaray, İstanbul Telefon: (0212) 252 56 75-252 59 89 Faks: 252 72 33 Kapak Baskı: Azra Matbaası; Sertifika No: 27857 Adres: Litros Yolu 2. Matbaacılar Sitesi D Blok Kat: 3 No: 3/2 Topkapı, Zeytinburnu, İstanbul İç Baskı ve Cilt: Arı Matbaası; Sertifika No: 26699 Adres: Davutpaşa Cad. Emintaş Kazım Dinçol San. Sitesi No: 81/39 Topkapı, İstanbul
Bu kitabın sahibi:... 3
René Goscinny Yazarın yayınevimizden çıkan diğer kitapları: KÜÇÜK PITIRCIK PITIRCIK KAMPTA PITIRCIK PAZARA GİDİYOR PITIRCIK SATRANÇ OYNUYOR PITIRCIK TATİLDE PITIRCIK A BİR ÖPÜCÜK PITIRCIK IN BİSİKLETİ PITIRCIK IN KIRMIZI BALONU PITIRCIK BİLİNMEYEN ÖYKÜLERİ 1 PITIRCIK BİLİNMEYEN ÖYKÜLERİ 2 PITIRCIK BİLİNMEYEN ÖYKÜLERİ: PITIRCIK IN ARMAĞANLARI PITIRCIK BİLİNMİYEN ÖYKÜLERİ: PITIRCIK EĞLENİYOR PITIRCIK BİLİNMEYEN ÖYKÜLERİ: PITIRCIK MIZMIZLANIYOR 14 Ağustos 1926 da Paris te doğdum, hemen sonrasında da büyümeye başladım. Ertesi gün 15 Ağustos tu ve evden çıkmadım. Böyle anlatıyor kendisini yazar. Bir süre sonra ailesi Arjantin e göçer. 1950 li yılların başında Fransa ya döndüğünde bir dizi kahraman yaratır: Pıtırcık ın serüvenlerini yazar. Arkadaşı Jean-Jacques Sempé de resimler. Herkesin kolayca tanıması için, çocuksu bir dille yazar Pıtırcık ı. Sonra Asteriks in serüvenlerini yazar, Albert Uderzo da resimler. Red Kit i yaratır, Morris de resimler. Usta bir sinemacı olarak da Idefiks stüdyolarını kurar, çizgi filmin başyapıtlarından bazılarını gerçekleştirir. Daha ne yapsın?
PITIRCIK PITIRCIK FUTBOLCU 3 İçindekiler Gazete Çýkarýyoruz, 7 Bir Vazo Kýrýldý, 16 Okulda Cümbüþ, 23 Kurbaða Yavrusu, 32 Fotoðraf Makinesi, 39 Futbol, 48 Ýlk Yarý, 56 Ýkinci Yarý, 62 Sýnýf Müzeye Gidiyor, 70 Geçit Töreni, 78 İzciler, 86 5
Gazete Çıkarıyoruz Teneffüste Dýrdýr bize teyzesinin ar ma ða nýný gösterdi: bir dizgi-baský makinesi. Ýçi las tik harflerle dolu bir kutu. Harfleri, annemin kaþlarýný çekmek için kullandýðý bir cýmbýzla tutuyorsunuz, is tediðiniz her söz cüðü yazabiliyorsunuz. Sonra onlarý postanelerdeki gibi mü rekkepli ýstampaya, ora dan da bir kâ - ðýdýn üstüne bastýrýyorsunuz, basýlý sözcükler çýký yor karþýnýza, týpký ba ba mýn okuduðu gazetedeki gibi. Hani ba bam hep kýyameti koparýr, annem entarilerin, reklamlarýn ve yemek ta riflerinin bu lun duðu sayfalarý yýrtýyor diye. Dýr dýr ýn diz gi-baský makinesi çok hoþ þey caným. Dýrdýr, o harflerle evde yaptýðýný gösterdi bize. Ce binden üç sayfa çýkardý, hepsinin üs tünde bir sürü Dýrdýr yazýlýydý. 7
Dolmakalemle yazýldýðýnda o kadar gü zel olmuyor, dedi Dýrdýr. Haklýydý. Hey çocuklar, dedi Sýrým. Bir gazete çý karsak? Bu çok parlak bir buluþtu. Hepimiz, Olur, dedik. Çarpým bile. As lýnda o, öðretmenin kuzusudur, genellikle te neffüslerde bizimle oynamaz, derslerini gözden geçirir. Deli bu Çarpým! Gazetenin adý ne olacak? diye sordum. Bu konuda hiç anlaþamadýk. Kimileri Deh þet Gazete, kimileri Zengin, kimileri Gör kemli, kimileri Korkusuz olmasýný is tiyordu. Dýrdýr olsun diyordu Dýrdýr. Lüplüp bunun aptal bir ad olduðunu, gazetenin Nefis Tat olmasýný yeðlediðini söyledi, çün kü bu, evinin yanýndaki bakkal dükkâ nýnýn adýydý. Biz de gazeteye ad seçmeyi daha sonraya bý raktýk. Gazeteye ne basacaðýz? diye sordu Dal gacý. Gerçek gazetelere basýlan þeyleri, dedi Gü müþ. Bir sürü haber, fotoðraf, resim, hýr sýz lý ve bir sürü cesetli öyküler, borsa so nuç larý. Biz borsanýn ne demek olduðunu bilmiyorduk. Gü müþ, borsa sonuçlarýnýn ufacýk sa yýlar olduðunu ve babasýnýn en çok onlarla il gilendiðini söyledi. Gümüþ ün her de diðine ina nýlmaz, çok palavracýdýr, hep uy durmasyon þeyler anlatýr. 8
Fotoðraf basamam, dedi Dýrdýr. Be nim makinemde yalnýzca harfler var. Ama resim çizebiliriz, dedim. Ben þato, þatolara saldýran insanlar, bomba atan uçaklar çizebilirim. Ben, Fransa nýn her bölgesinin harita sýný çizmesini biliyorum, dedi Çarpým. Ben annemin saçlarýnda bigudilerle resmini yapmasýný biliyorum, dedi Dalgacý. Ama annem onu yýrttý. Oysa babam, resmi gö rünce çok gülmüþtü. Bütün bunlar iyi güzel de, o pis resimle ri nizi her yere koyarsak, gazetede ilginç þey ler basmak için hiç yer kalmayacak, dedi Dýrdýr. 9
Ben Dýrdýr a bir tokat yemek isteyip iste mediðini sordum, ama Týngýr, Dýrdýr ýn haklý olduðunu, kendisinin bahar üstüne çok güzel bir yazýsý olduðunu, öðretmenin bu yazýya beþ verdiðini, içinde de çiçeklerden ve cik cik eden kuþlardan söz edildiðini söyledi. Senin cik cik lerini basmak için mi har cayacaðýz harfleri? diye sordu Sýrým. Bunun üzerine dövüþmeye koyuldular. Ben, bir sürü problem yazarým, okurlardan sonuçlarýný yollamalarýný isteriz, onlara not atarýz, dedi Çarpým. Hepimiz gülmeye koyulduk. Çarpým aðla maya baþ ladý. Çok kötü olduðumuzu, onunla hep alay ettiðimizi, bizi öðretmenine þikâyet edeceðini, hepimizin cezalandırılacaðýný ve oh ol sun iþte, bir daha hiç aðzý ný açma yacaðýný söyledi. Týngýr la Sýrým ýn dövüþmesiyle Çar pým ýn aðlama sýndan birbirimizi duyamý yorduk. Gazete basýlýnca ne yapacaðýz? dedi To raman. Soruya bak, dedi Dýrdýr. Satacaðýz. Ga zeteler bu nun için basýlýr. Onlarý satacaðýz, çok zengin olacaðýz ve kendimize bir sürü þey alabileceðiz. Kime satacaðýz? diye sordum. Sokaktan geçen insanlara, dedi Lüplüp. Koþacaðýz, Son baský! diye baðýracaðýz, herkes de para verecek. Ama bir tek gazetemiz olacak, dedi Dal gacý. Bir sürü para kazanamayacaðýz. 10
Ben de gazeteyi çok pahalýya satarým, dedi Lüplüp. Neden sen satacakmýþsýn? Onu ben sa ta caðým, dedi Dalgacý. Bir kere senin par mak larýn hep yaðlýdýr, gazeteyi lekeleyeceksin, sonra kimse onu satýn almak istemeyecek. Parmaklarým yaðlý mý, deðil mi þimdi gö rürsün, dedi Lüplüp ve ellerini Dalgacý nýn yüzüne yapýþtýrdý. Ben çok þaþýrdým. Çünkü genellikle Lüplüp, teneffüste dövüþmekten hoþlan maz. Dö vüþürse yemek yiyemez çünkü. Ama bu kez tepesi iyice atmýþtý. Sýrým ile Týngýr, biraz çe kilip Dalgacý yla Lüplüp e yer açtýlar, dövü þe bilsinler diye. Lüplüp ün elleri gerçekten yaðlýdýr. El sý kýþtý ðýnýzda kayýverir eliniz. Tamam, dedi Dýrdýr. Gazetenin mü dürü ben oluyorum. Ya! Nedenmiþ efendim? dedi Toraman. Bu baský aleti benim de ondan, dedi Dýrdýr. Bir dakika! diye baðýrdý Sýrým. Gazete çý karma düþüncesi benden çýktý, yöneticisi de benim. Beni yüzüstü býrakýyorsun. Dövüþü yor duk ya! Sen iyi bir arkadaþ deðilsin! dedi Týn gýr. Sana dersini ver miþ tim, dedi burnu ka na yan Sýrým. Güldürme beni, de di bacaklarý çiziklerle dolu olan Týngýr. 11
Bunun üzerine, dö - vü þen Lüplüp le Dal ga - cý nýn yanýnda onlar da dövüþmeye baþla dýlar. Söyle bakiiim, ellerim yaðlý mý? diye ba ðýrýyor du Lüplüp. Yaðlý iþte! Yaðlý, yaðlý, yaðlý! diye baðý rýyordu Dalgacý. Burnunun ortasýna bir yumruk yemek istemiyorsan Dýrdýr, gazetenin müdürü oldu ðumu kabul et! dedi Toraman. Beni korkuttuðunu mu sanýyorsun? di ye sordu Dýrdýr. Gerçekten korkuyor gibiydi. Çünkü ko nu þur ken gerisin geri gidiyordu. Toraman onu itti, bütün harfler yere düþ tü. Dýrdýr kýpkýrmýzý oldu, Toraman ýn üstüne atýldý. Ben harfleri toplamayý denedim, ama Dýr dýr elimin üstüne bastý. Ben de, Toraman bana biraz yer býrakýn ca, Dýrdýr a bir tokat attým. Sonra Karagöz geldi bizi ayýrmak için. Sonrasý hiç komik olmadý, çünkü basým aletini elimizden aldý, hepimizin birer ufak serseri olduðunu söyledi, bize cezalar daðýttý, zili çalmaya gitti. Sonra da Çarpým ý revire gö tür dü. Çün kü Çarpým fenalaþmýþtý. Baþýný ka þý ya cak zamaný yoktu Karagöz ün. 14
Gazeteyi çýkaramýyoruz. Karagöz, yaz ta tilinden önce harfleri bize geri vermek is temiyor. Olsun, zaten gazetede anlatacak hiçbir þey bulamayacaktýk. Bizim okulda hiçbir zaman hiçbir þey ol maz. 15