GYS 2017 Diyanet İşleri Başkanlığı Personeli Görevde Yükselme Sınavlarına Hazırlık Konu Anlatımlı Soru Bankası
Komisyon Diyanet İşleri Başkanlığı Personeli Görevde Yükselme Sınavlarına Hazırlık Konu Anlatımlı Soru Bankası ISBN 978-605-318-073-9 Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir. 2016. Pegem Akademi Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları Pegem Akademi Yay. Eğt. Dan. Hizm. Tic. Ltd. Şti.ne aittir. Anılan kuruluşun izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri, kapak tasarımı; mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik, kayıt ya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz, dağıtılamaz. Bu kitap T.C. Kültür Bakanlığı bandrolü ile satılmaktadır. Okuyucularımızın bandrolü olmayan kitaplar hakkında yayınevimize bilgi vermesini ve bandrolsüz yayınları satın almamasını diliyoruz. 1. Baskı: 2016, Ankara Proje-Yayın: Şafak Tangıç Dizgi-Grafik Tasarım: Tuğba Kuşcuoğlu Kapak Tasarımı: Gürsel Avcı Sonçağ Yayıncılık Matbaacılık Reklam San Tic. Ltd. Şti. İstanbul Cad. İstanbul Çarşısı 48/48 İskitler - Ankara (0312 341 36 67) (0535 292 34 31) Yayıncı Sertifika No: 14749 Matbaa Sertifika No: 25931 İletişim Karanfil 2 Sokak No: 45 Kızılay / ANKARA Yayınevi: 0312 430 67 50-430 67 51 Yayınevi Belgeç: 0312 435 44 60 Dağıtım: 0312 434 54 24-434 54 08 Dağıtım Belgeç: 0312 431 37 38 Hazırlık Kursları: 0312 419 05 60 İnternet: www.pegem.net E-ileti: pegem@pegem.net
Ön söz Diyanet İşleri Başkanlığının taşra teşkilatında münhal bulunan şube müdürü, din hizmetleri uzmanı, eğitim uzmanı ve şef kadrolarına yönelik olarak görevde yükselme sınavı yapılacaktır. Aşağıdaki konuları içeren Görevde Yükselme Sınavının yazılı aşaması 21.02.2016 tarihinde yapılacaktır. Sınav konuları Kur an Tarihi Tecvid Kur an-ı Kerim Meal Bilgisi Tefsir Tarihi Tefsir Usulü Tefsir Edebiyatı Hadis Tarihi Hadis Usulü Hadis Edebiyatı Kelam Tarihi Kelam Ekolleri ve Görüşleri (Maturidi-Eşari) Kelam Ekolleri ve Görüşleri (Diğer Mezhepler) Fıkıh Tarihi İbadetler (Namaz, Oruç, Zekat, Hac, Kurban, Adak, Yemin, Helaller-Haramlar) Fıkıh Usulü Hz. Muhammed in Hayatı İslam Ahlakı Mezhepler Tarihi Dinler Tarihi Türkçe Dil Bilgisi Anayasa 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu 633 Sayılı DİB Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun 4982 Sayılı Bilgi Edinme Kanunu 3071 Sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun 6245 Sayılı Harcırah Kanunu 4483 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu DİB Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği DİB Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği DİB Sınav Yönetmeliği Taşınır Mal Yönetmeliği
Kitapta, aşağıdaki konulara yer verilmiştir: Türkçe Dil Bilgisi Anayasa 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu 633 Sayılı DİB Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun 4982 Sayılı Bilgi Edinme Kanunu 3071 Sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun 6245 Sayılı Harcırah Kanunu 4483 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu DİB Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği DİB Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği DİB Sınav Yönetmeliği Taşınır Mal Yönetmeliği Kitapta, yukarıda belirtilen konulara ve çıkmış sorulara yer verilmiş, kitapta yer alan Mevzuat konularından, Tereddüde kalınan sorulardan Çıkmış sorulardan (çıkmış sorular ve cevap anahtarı aynen alınmış olup, cevap anahtarında ve soru yapısında olası bir hata olabileceği göz önüne alınması gerekmektedir.) olası hataların olması halinde, bu kapsamdaki uyarılarınızı yayınevimizin pegem@pegem.net adresine bildirmeleri halinde en kısa zamanda cevap verilecektir. Sınava girecek olan adaylarımızın, mutlaka söz konusu internet adresimizi sık sık takip etmeleri gerekmektedir. Kitabımızın sınava hazırlanan adayların başarılarına katkı getirmesi dileklerimizle
İÇİNDEKİLER Ön söz...iii 1. BÖLÜM SÖZCÜKTE ANLAM...1 2. BÖLÜM CÜMLEDE ANLAM...7 3. BÖLÜM PARAGRAFTA ANLAM...13 4. BÖLÜM SES BİLGİSİ...19 5. BÖLÜM YAPI BİLGİSİ...21 6. BÖLÜM SÖZCÜK BİLGİSİ...23 7. BÖLÜM CÜMLE BİLGİSİ...29 8. BÖLÜM YAZIM KURALLARI...35 9. BÖLÜM NOKTALAMA İŞARETLERİ...41 10. BÖLÜM ANLATIM BOZUKLUKLARI...47 11. BÖLÜM TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI...53
12. BÖLÜM 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNU...191 13. BÖLÜM 633 SAYILI DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI KURULUŞ VE GÖREVLERİ...309 14. BÖLÜM 4982 SAYILI BİLGİ EDİNME HAKKI KANUNU...323 15. BÖLÜM 3071 SAYILI DİLEKÇE HAKKININ KULLANILMASINA DAİR KANUN...341 16. BÖLÜM 6245 HARCIRAH KANUNU...345 17.BÖLÜM 4483 SAYILI MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN...361 18.BÖLÜM 5018 SAYILI KAMU MALİ YÖNETİMİ VE KONTROL KANUNU...373 19.BÖLÜM 5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU...489 20. BÖLÜM 5442 SAYILI İL İDARESİ KANUNU...549 21. BÖLÜM 5271 SAYILI CEZA MUHAKEMESİ KANUNU...573 22. BÖLÜM DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI PERSONELİ GÖREVDE YÜKSELME VE UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ YÖNETMELİĞİ...629
23. BÖLÜM DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI ATAMA VE YER DEĞİŞTİRME YÖNETMELİĞİ...637 24. BÖLÜM DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI SINAV YÖNETMELİĞİ...651 25. BÖLÜM TAŞINIR MAL YÖNETMELİĞİ...659 26. BÖLÜM 4734 SAYILI KAMU İHALE KANUNU...701 SORU BANKASI TÜRKÇE - 1 (ÇIKMIŞ SORULAR)...751 TÜRKÇE - 2 (ÇIKMIŞ SORULAR)...765 TÜRKÇE - 1 (ÇÖZÜMLÜ TARAMA TESTİ)...776 TÜRKÇE - 2 (ÇÖZÜMLÜ TARAMA TESTİ)...792 T.C. ANAYASA TARAMA TESTİ...818 T.C. ANAYASASI ÇIKMIŞ SORULAR - 1...840 T.C. ANAYASASI ÇIKMIŞ SORULAR - 2...854 T.C. ANAYASASI ÇIKMIŞ SORULAR - 3...864 T.C. ANAYASASI ÇIKMIŞ SORULAR - 4...879 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNU (MADDELERE GÖRE ÇIKMIŞ SORULAR)...891 657 SAYILI DEVLET MEMURLUĞU (ÇÖZÜMLÜ TARAMA TESTİ)...937 657 SAYILI DEVLET MEMURLUĞU (TARAMA TESTİ)...959 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNU (2014-2015 yılları arasında çıkmış sorular)...971 4982 BİLGİ EDİNME HAKKI KANUNU (MADDELERE GÖRE ÇIKMIŞ SORULAR)... 1005 4982 SAYILI BİLGİ EDİNME HAKKI KANUNU (ÇÖZÜMLÜ TARAMA TESTİ)...1011 6245 SAYILI HARCIRAH KANUNU... 1019
4483 SAYILI MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN (MADDELERE GÖRE ÇIKMIŞ SORULAR)... 1022 4483 SAYILI MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN (ÇÖZÜMLÜ TARAMA TESTİ)... 1028 5018 SAYILI KAMU MALİ YÖNETİMİ VE KONTROL KANUNU (MADDELERE GÖRE ÇIKMIŞ SORULAR)... 1035 5018 SAYILI KAMU MALİ YÖNETİM VE KONTROL KANUNU... 1093 5018 SAYILI KAMU MALİ YÖNETİMİ VE KONTROL KANUNU (2013-2014-2015 Yılları Arasında Çıkmış Sorular)...1101 4734 SAYILI KAMU İHALE KANUNU (MADDELERE GÖRE ÇIKMIŞ SORULAR)...1129 4734 SAYILI KAMU İHALE KANUNU...1163 5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU...1169 5271 SAYILI CEZA MUHAKEMESİ KANUNU...1173 5442 SAYILI İL İDARE KANUNU (ÇÖZÜMLÜ TARAMA TESTİ)...1178 ÇIKMIŞ SORULAR...1189 DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ ALAN SINAVINDA ÇIKMIŞ SORULAR...1191 TAŞINIR MAL YÖNETMELİĞİ (ÇÖZÜMLÜ TARAMA TESTİ)... 1227
1. bölüm SÖZCÜKTE ANLAM SÖZCÜĞÜN ANLAM ÖZELLİKLERİ Anlamı olan ya da anlamı olmadığı halde cümle kuruluşunda görev üstlenen ses birliklerine sözcük denir. Dilimizde bazı sözcükler tek bir kavramı karşılarken bazıları ise birden çok anlam karşılar. Tek anlamlı sözcükler: Sadece bir kavramı karşılayan sözcüklerdir. Örneğin, kaldırım, testere, tencere sözcüklerinin tek anlamı vardır: Çok anlamlı sözcükler: Kullanıldığı yere ve duruma göre birden çok anlam kazanabilen sözcüklerdir. Örneğin, düşmek sözcüğü kullanıldığı yere göre birçok anlam kazanabilir: düşmek: 1. Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek: Havada uçan kuş vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor. 2. Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek: Çocukken ağaçtan düşüp ayağım kırılmıştı da ağlayamamıştım. 3. Yere devrilmek, yere serilmek: Çocuk koşarken yere düştü. Gerçek Anlam Temel Anlam Bir sözcüğün, akla gelen ilk anlamına temel anlam denir. Bir sözcük tek başına kullanıldığında o sözcüğün temel anlamı akla gelir. ağız: Sindirim sisteminin başlangıcı olan, üst ve alt çene arasındaki boşluk. Adamın kocaman bir ağzı var. Yan Anlam Bir sözcüğün temel anlamının dışında, ancak temel anlamıyla ilişkili olarak kazandığı diğer anlamlardır. Baş sözcüğünün temel anlamı: İnsan ve hayvan bedenlerinin en yukarı kısmı. Baş sözcüğünün, temel anlamıyla bağlantılı olarak kazandığı yeni anlamları yani yan anlamları aşağıda verilmiştir: Bir şeyin en yukarısı, en yüksek noktası: Çıkam dağlar başına, vatana doğru bakam. Bir şeyin başladığı, çıkıp yayıldığı yer, kaynak: Bu sonbahar başında bir gün onunla Beykoz çayırına gittik. Mecaz Anlam Bir sözcüğün gerçek anlamından tamamen sıyrılarak kazandığı yeni anlama mecaz anlam denir. Sıcak sözcüğünün aşağıdaki gerçek ve mecaz anlamdaki kullanımlarını karşılaştırınız: Sıcak sobanın yanında uzun uzun sohbet ettiler. (Gerçek anlam: Yakmayacak derecede ısı veren, üşümeyi önleyecek kadar ısıtan) 1
Müdür, öğrencilerini çok sıcak karşıladı. (Mecaz anlam: Dostça olan, sevgiyle dolu olan, şefkatli) PEGEM AKADEMİ Terim (Terimsel) Anlam Bir bilim, sanat, spor ve meslek dalıyla ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan sözcüklere terim anlamlı sözcükler denir. Matematik terimleri: açı, üçgen, dikdörtgen, üslü sayılar... MECAZA DAYALI SÖZ SANATLARI 1. Benzetme (Teşbih) Eğretileme çeşitli şekillerde yapılabilir: 1. Doğaya ait bir özellik insana aktarılabilir: O, cıvık bir insandır. doğaya ait özellik 2. İnsana ait bir özellik doğaya aktarılabilir, yani kişileştirme yapılabilir: Yılların hüznünü taşıyordu yollar. insana ait özellik 3. Doğaya ait bir özellik, doğadaki başka bir varlığa aktarılabilir: Yıldızlar akıyor damların üzerine (nehrin özelliği yıldızlara aktarılmış) 4. Bir duyuyla ilgili bir kavram başka bir duyuyu anlatmak için kullanılabilir; buna duyular arası aktarma denir: Bir nesnenin, varlığın niteliğini daha etkili biçimde anlatmak için daha belirgin niteliği olan bir varlıktan yararlanma yöntemine benzetme denir. Tam bir benzetmede dört öge bulunur. Fakat bütün ögelerin kullanılması şart değildir. Selvi gibi uzun boy benzetilen benzetme benzetme benzeyen edatı yönü Kar gibi beyaz çamaşırlar benzetilen benzetme benzetme benzeyen edatı yönü 2. Kişileştirme (Teşhis) İnsana ait özelliklerin insan dışındaki varlıklara yüklenmesidir. Bülbül, ağaran vakte kadar ağlarmış. Bu cümlede bülbül kişileştirilmiştir, insana ait bir özellik (ağlama) insan dışındaki bir varlığa yüklenmiştir. 3. Eğretileme (İstiare) Eğretileme (istiare), yalnızca benzeyen ya da benzetilen öğeleriyle yapılan söz sanatı, aynı zamanda bir benzetme çeşidi olarak tanımlanabilir. Meleğim beşiğinde uyuyor. benzetilen (benzeyen öğe bebek tir fakat söylenmemiştir) Güneş bugün gülümsüyor bize. benzeyen (benzetilen öğe insan dır fakat söylenmemiştir) Sıcak bir gülümseyişi vardı. dokunma görme 4. Kinaye (Değinmece) Bir sözün hem gerçek hem de mecaz anlamını çağrıştıracak biçimde kullanılmasıdır. Kinayede mecaz anlam ön plana çıkar. Ateş düştüğü yeri yakar. Dikensiz gül olmaz. Hamama giren terler. 5. Mecaz-ı Mürsel (Ad Aktarması) Bir sözün benzetme amacı güdülmeksizin başka bir söz yerine kullanılmasıdır. Ad aktarmasında asıl anlatılmak istenenle onun yerine kullanılan söz arasında bir çeşit ilginin olması gerekir. Bu anlam ilgilerinden bazıları aşağıda gösterilmiştir: Ellerim dolu, arabayı sen açar mısın? (Parça - Bütün İlgisi) Çorba çok güzeldi, iki kase içtim. (İç - Dış İlgisi) Şiiri sevmek için Yahya Kemal i okumalısın. (Sanatçı - Eser İlgisi) Bizim mahalle bu olayı asla unutmaz. (Yer - Kişi (Topluluk) İlgisi) Değerli kalemlerimizden birini daha yitirdik. (Kişi - Araç ilgisi) Erzurum ve Sivas, bağımsızlık savaşının ilk adımlarıdır. (Yer - Olay İlgisi) 2
PEGEM AKADEMİ Batı, Doğu daki olaylara müdahale etmek zorunda. (Yön - Yer / Ülke İlgisi) 6. Dokundurma (Tariz) Bir kimseyi iğnelemek, bir sözü tersini düşündürecek şekilde kullanmak ya da alay etmek amacıyla kullanılan ifadelerdir. Çok çabuk geldin, sen gelene kadar ağaç olduk. O kadar açık konuştu ki söylediklerini hâlâ çözmeye çalışıyoruz. 7. Mübalağa (Abartma) Bir durumu olduğundan daha büyük ya da daha küçük gösterme sanatıdır. Alem sele gitti gözüm yaşından Dağda yaprak kalmadı Yarama bağlamaktan 8. Dolaylama Bazı canlı ya da cansız varlıklar doğrudan anlatılmak yerine başka kavramlarla anlatılır. Bir kavramın birkaç sözcükle anlatıldığı bu sanata dolaylama denir. Ege nin incisi delikli demir bacasız sanayi kara elmas 9. Güzel Adlandırma İzmir tüfek turizm kömür Söylenmesi kulağa hoş gelmeyen, olumsuz ya da ürkütücü anlamlar çağrıştıran sözlerin daha olumlu, kabullenilebilir sözlerle anlatılmasıdır. ölmek rahmete kavuşmak gömmek toprağa vermek SÖZCÜKLER ARASINDAKİ ANLAM İLİŞKİLERİ Eş ya da Yakın Anlamlı Sözcükler Yazılışları farklı, anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı sözcükler denir. ses - seda saha - alan hafıza - bellek mektep - okul Eş anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar Karşıt (Zıt) Anlamlı Sözcükler Nitelikleri ve durumları birbirine ters düşen sözcüklere karşıt anlamlı sözcükler denir. Az veren candan çok veren maldan... Akıllı köprü arayıncaya kadar deli köprüyü geçer. Eş Sesli (Sesteş) Sözcükler Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan sözcüklere eş sesli sözcükler denir. gül: Çalı veya ağaççık şeklinde bir süs bitkisi. Dikensiz gül olmaz. gül- (eylem anlamında): Hoşa giden durumlar karşısında sesli veya duygularını açığa vurmak. Küçük kızla bir arkadaş gibi konuşuyor, gülüyordu. Somut ve Soyut Anlamlı Sözcükler Beş duyuyla (görme, işitme, koklama, tatma, dokunma) algılanabilen varlıkları karşılayan sözcüklere somut anlamlı sözcükler denir. Koku, ses, lamba, yumuşak, acı sözcükleri beş duyuyla algılanabildiği için somuttur. Beş duyuyla algılanamayan varlıkları karşılayan sözcüklere soyut anlamlı sözcükler denir. Nefret, üzüntü, mutluluk, akıl, ruh gibi sözcükler beş duyumuzla algılanamadığı için soyuttur. Nitel-Nicel Anlamlı Sözcükler Nicel anlamlı sözcükler: Varlıkların ölçülebilir, sayılabilir ya da karşılaştırılabilir özelliklerini gösteren sözcüklerdir. 3
PEGEM AKADEMİ Geniş bahçeli bir ev aldı İstanbul da ve emekli olunca oraya taşındı. (alan ölçüsü) Nitel anlamlı sözcükler: Varlıkların ölçülemeyen, sayılamayan özelliklerini gösteren sözcüklerdir. Onun babası çok geniş biridir, hiçbir şeye kolay kolay kızmaz. ( rahat anlamında) Pekiştirmeler Anlatımı güçlendirmek amacıyla kullanılan ek, sözcük ya da öbeklerdir. Çeşitli şekillerde yapılabilir: sıcak sımsıcak (sözcüğün ilk hecesinin bir ekle yinelenmesiyle) Genel-Özel İlişkili Sözcükler Genel anlamlı sözcükler: Anlam kapsamı geniş olan, altında birden çok tür barındırabilen sözcüklerdir: Bitki, taşıt, sanatçı, yemek, ülke... Özel anlamlı sözcükler: Anlam kapsamı dar olan, kavramları tek tek karşılayan sözcüklerdir: Hanımeli, bisiklet, Sezen Aksu, mantı, Türkiye... Yansıma Sözcükler Doğadaki varlıkların seslerine benzetilerek oluşturulan sözcüklere yansıma sözcükler denir. Tak, şır, hav, gür, fokur, me Bu sözcüklerden isim ve fiil türetilebilir: takırtı, şırıltı, havlamak, gürlemek, fokurtu, melemek KALIPLAŞMIŞ SÖZ ÖBEKLERİ sıcak sıcacık ( -ca, -cık ekleriyle) sıcak sıcak mı sıcak ( mi edatı ve de bağlacıyla) sıcak pek sıcak (sözcüğün önüne pekiştirme anlamlı bir sözcük getirilerek) sıcak cehennem gibi sıcak (benzetme yoluyla pekiştirme) Deyimler Bir kavramı, bir durumu daha güçlü ve etkili şekilde anlatmak amacıyla kurulmuş söz öbeklerine deyim denir. Sonunda kabak başına patladı. Gördüğümüz korkunç manzara hepimizi can evimizden vurmuştu. Bağrına taş basarak yıllar yılı beklemişti. İkilemeler Anlatıma güç kazandırmak amacıyla iki sözcüğün değişik yollarla yan yana kullanılmasıyla oluşan söz öbeklerine ikileme denir. İkilemeler çeşitli şekillerde oluşur: Eş ya da yakın anlamlı sözcüklerden oluşur: Doğru dürüst, yalan yanlış. Karşıt anlamlı sözcüklerden oluşur: Gece gündüz, aşağı yukarı. İkilemeler ayrı yazılır ve ikilemelerin arasına hiçbir noktalama işareti getirilmez. Atasözleri Deyimin açıklamasıyla verilmesi anlatım bozukluğu sayılmaz. Atasözleri, geniş halk yığınlarının yüzyıllar boyunca deneyimlerden ve bunlara dayanan düşüncelerden doğmuş yargılardır. Atasözlerinin en önemli özelliği yol göstermesi ve öğüt vermesidir. Bununla birlikte çeşitli ifade özellikleri de vardır. Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür. Minareyi çalan kılıfını hazırlar. Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır. Çirkefe taş atma, üstüne sıçrar. Bugünkü işini yarına bırakma. 4
PEGEM AKADEMİ CEVAPLI TEST 1. Bağırsan da çağırsan da kırılmam sana. Kırılmak sözcüğü, aşağıdakilerin hangisinde bu cümledeki anlamıyla kullanılmıştır? A) Kırılmış perdesi, çalmıyor sazım. B) Dostun sözüne kırılmak olmaz. C) Kırıldı ümitler yaza çıkmadan. D) Bütün vücudum kırılıp dökülüyor. 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, deyim açıklamasıyla birlikte verilmemiştir? A) Her zaman çok konuşurken şimdi sesi çıkmaz olmuş, dut yemiş bülbüle dönmüştü. B) Dizgini ele almış, artık işleri yönetmeye başlamıştı. C) Çektiği sıkıntılar yüzünden yaşamayı istemeyecek duruma gelmiş, canından bezmişti. D) Doğruyu söylemek gerekirse o, saman altından su yürüten bir insan değildir. 2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, cümleye gereğinden çok anlamı katmaktadır? A) Bu konuda fazla titizlik gösteriyorsun. B) Çocuklarına her zaman bol harçlık verirdi. C) Bu çiçeklere her akşam su vermelisin. D) Onun en çok kızdığı şeyleri yapıyorsun. 3. Beslemek sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde, bir şeyin sağlam durmasını sağlamak için çevresini doldurmak anlamında kullanılmıştır? A) Bu, uzun müddetten beri şiddetle beslediği bir histi. B) Hepimiz bir araya gelip sele karşı bahçe duvarını iyice besledik. C) Okulun artıklarıyla otuz kişiden fazla insan besliyorduk. D) Köyden gelen misafirlerini bir hafta beslemişti. 6. Kitaplarını çantasına gelişigüzel yerleştirdi. cümlesinde altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır? A) Evin ancak bir bölümünü temizleyebilmiş. B) Gereksiz eşyaları tavan arasına çıkardı. C) Evin bütün odalarını özensizce süpürdü ve sildi. D) Sınav tam başlamak üzereyken sınıfa girdi. 4. II. II. III. IV. Yıllar yılı bekliyorum bir gün dönersin diye. Yılda bir kabrime gel, toprağım kokunu alsın. Piyasanın durumu yıldan yıla daha kötü hale geliyor. Çocuğun dersleri her geçen yıl düzeliyordu. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangilerindeki altı çizili sözler anlamca birbirine en yakındır? A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) III ve IV 7. Romanın temel kişisi Mahmut, babasının isteği dışında gizlice denizci olur. Fırtınalarla, dalgalarla boğuşarak yaşamını kazanmak, en büyük tutkusudur onun. Ne ki babası ölünce denizi bırakıp Bodrum a döner. Bir köy ağasının kızıyla evlenerek bu kez de ekmeğini topraktan çıkarmaya başlar. Ama deniz tutkusunu yenemeyen Mahmut, evini ve karısını bırakıp tekrar denize döner. Bu parçada altı çizili sözle, parçada anlatılan kişinin hangi yönü vurgulanmıştır? A) Toprakla uğraşmaktan hoşlanmaması B) Denizden uzak yaşayamaması C) Denizin topraktan verimli olduğuna inanması D) Verdiği karardan dolayı kendini suçlaması 5
PEGEM AKADEMİ 8. Açık sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayan, etkisinde kalabilen anlamında kullanılmıştır? A) Anlatımın temel özelliği yalın ve açık olmaktır. B) Her yere başvurmuş, ancak açık bir yer bulamamıştır. C) Herkes bu olayı açık bir tedirginlikle izledi. D) Arap kültürüne bütünüyle açık olduğumuz bir dönemdi. 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde benzetmeden yararlanılmamıştır? A) Sabır bir tuğlaya, sadakat ise köke benzer. B) Bu kadının oğlu, yeşil keten takımlar giyerdi. C) Ruhumuz bir çöl kadar ıssız olurdu her akşam. D) Ayrılık her zaman tıpkı ölüm gibidir. 9. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisi gerçek anlamının dışında (mecaz anlamıyla) kullanılmıştır? A) Hiçbir zaman gizemli hikâyeler yazamamıştı. B) O mektuplardan yakıcı satırlar çarpacak yüzüne. C) Yazı makinesindeki boş kâğıda bakıyorlardı. D) İnce, uzun, bomboş bardak doldu sonunda. 12. Yalnızca bir şair olarak değil, bir aydın olarak da hem kendini hem de şiirimizi ileriye götürmüştür. Şiirimize yeni konular, görüşler, biçimler getirmiştir. Şiir diline, konuşma dilinin canlılığını, genişliğini aşılamıştır. Bunu yaparken de sadelik içinde, en az sözcükle derinliğe varmanın yolunu bulmuştur. Bu parçadaki en az sözcükle derinliğe varmak sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yoğun bir anlatım biçimi kullanmak B) Geniş kitlelere seslenmek C) Yeni ve değişik ürünlerle şiiri geliştirmek D) Alışılmış deyişleri bir yana bırakmak 10. Aşağıdakilerin hangisinde insana özgü niteliklerin doğaya aktarımı söz konusudur? A) Aldığım her nefes seni fısıldar Gelir ta kalbimden vurur şarkılar B) Bir tren sesiyle başladı ağrım Dağları taşları çınlattı çağrım C) Bu gece tek hece yazmam dese de Sabaha çıkmadan sözünden caydı D) İsyankar olurum ister istemez Canımdan usanır bezer dururum 13. I. Hastalıktan epeyce zayıfladı. II. Buradan ayrılınca bizi büsbütün unuttu. III. Bugün sınıfın çoğu derse gelmişti. IV. Aldığı kararlar tamamen kendisine aittir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcükler anlamca birbirine en yakındır? A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) II ve IV 1. B 2. A 3. B 4. D 5. D 6. C 7. B 8. D 9. B 10. A 11. B 12. A 13. D 6
2. bölüm CÜMLEDE ANLAM Duygu, düşünce ve istekleri ifade eden sözcük ve sözcük gruplarına cümle denir. Sanatçı, nesnel anlatımı tercih edemez. Kendi bakışını yansıtan kişi sanatçıdır. CÜMLENİN YORUMU Cümlenin İletisi Cümle sorularında sıkça sorulan soru tiplerinden biri cümlenin yorumu sorulardır. Bu sorularda öğrenciden bir cümlenin ana düşüncesini, yani anlatılmak isteneni bulması, başka bir deyişle cümleyi yorumlaması istenir. Eğitim görmemiş insan ruhu, işlenmemiş demire benzer; iyi bir ustanın eli değmedikçe insanda gizli olan renk ve güzellikler ortaya çıkmaz. Bu cümlede anlatılmak istenen Kabiliyetlerimiz eğitimle belirlenir ve biçimlenir. düşüncesidir. Cümlede Vurgu Türkçenin cümle kurallarına göre vurgulanmak istenen öğeler yüklemin önüne getirilir. Murat, dün gece İstanbul a uçakla gitti. (araç vurgulanmış) Murat, dün gece uçakla İstanbul a gitti. (yer vurgulanmış) Eş Anlamlı Cümleler Bir cümlenin taşıdığı düşünce, cümlenin temel anlamı bozulmadan çeşitli şekillerde söylenebilir. Sözcükler farklı olsa da anlamı bire bir aynı cümleler eş anlamlı cümlelerdir. Anlamca Çelişen Cümleler Anlam bakımından birbiriyle bağdaşmayan, karşıt yargılar taşıyan cümlelerdir. Bir insanın davranışını herkese genellemek doğru değildir. İnsanlar üç aşağı beş yukarı aynı anlayıştadır. ANLAMLARINA GÖRE CÜMLELER Olumlu Cümleler Cümlenin yükleminde belirtilen iş ya da oluşun, yani yargının, gerçekleştiğini gösteren cümlelerdir. Dünkü sınavdan sonra bütün gün ders çalıştım. Mutfakta yiyecek bir şeyler var. Biçimce Olumlu - Anlamca Olumsuz Cümleler Cümle, biçimce olumlu cümle kalıbındayken cümleden çıkan anlam olumsuz cümle kalıbındadır: Ne aradı ne bir haber yolladı. (cümleden çıkan anlam: aramadı ve haber yollamadı ) Olumsuz Cümleler Olumlu cümlelerin aksine, cümledeki yargının gerçekleşmediğini bildiren cümlelerdir. Cümledeki işin gerçekleşmediği yüklemden anlaşılır. Aşağıdaki örneklerde cümleyi olumsuz yapan ek ya da sözcükleri inceleyiniz: 7