> DÜBAM israil İN SU RAPORU > 2013 ARALIK DÜNYA BÜLTENİ ARAŞTIRMA MASASI www.dunyabulteni.net
DÜBAM İSRAİL İN SU RAPORU Genel Yayın Yönetmeni Akif EMRE Yayın Koordinatörü Aynur ERDOĞAN DÜBAM Yayınları Küresel İletişim Merkezi Barbaros Bulvarı, Balmumcu / Beşiktaş Tel: (0212) 274 80 21 274 80 22 www.dunyabulteni.net
> DÜNYA BÜLTENİ ARAŞTIRMA MASASI 4
İSRAİL İN SU RAPORU < İsrail in su ile imtihanı Özet İsrail in su güvenliği konusunda attığı başarılı adımlar, ülkedeki coğrafi tehditlerden birini bir boyutuyla azaltacak. Bununla birlikte, ülkenin yeni su kaynakları daha fazla enerji merkezli bir sisteme dayanmakta. Bu durum, eğer bölgesel enerji kaynakları başarılı bir şekilde geliştirilmezse, İsrail in kısa dönemdeki enerji bağımlılığını arttırabilir. İnceleme İsrail, ülke içi parçalanma meseleleriyle mücadele eden komşularına kıyasla daha iyi durumda bir ulusal güvenliğe sahip. Ancak bu durum, muhtemelen, er ya da geç değişecek. Zira su güvenliğini muhafaza etmek için sıkı askeri tedbirler alan İsrail, aynı zamanda su güvenliğini arttırmak amacıyla teknolojik yollar geliştirme arayışına girdi. İsrail in artan su arıtma ve geri dönüştürme girişimlerini de içeren ek su kaynakları projesi, ülkede ön görülen doğal coğrafi tehdidi hafifletmiş görünüyor. İsrail geçtiğimiz on yılda, deniz suyu arıtımında önemli bir yol kat etti. 8 milyon nüsuflu çorak ülkede halihazırda bir dizi deniz suyu arıtma tesisi bulunmakta, ki bunlara Ekim ayında tam kapasiteyle kullanıma giren ve kendi türünde dünyanın en büyük su arıtma tesisi olan Sorek de dahil. İsrail, doğal su kaynaklarından elde edilmesi beklenen tahmini yıllık ortalamaya su miktarına yaklaşmış durumda olmasının yanı sıra, 2020 sonuna kadar toplam deniz suyu arıtma tesisi sayısını da arttırmayı planlamakta. 5 > 2013 ARALIK
Doğal Kaynak Suyu İsrail in ülke içindeki yenilenebilir doğal su kaynakları toplamda 0,75 milyar metre küp seviyesinde. Ve yılda kişi başına düşen su miktarı yaklaşık 265 metre küp; ki bu B.M. nin açıkladığı, her yıl kişi başına düşmesi gereken 1,000 metre küpün çok altında bir miktar. Yeraltı suları konusunda, İsrail su ihtiyacını iki ana kaynak üzerinden karşılamakta: alt katmanlara bölünmüş durumdaki Kıyı Kaynakları ve Dağ Kaynakları. Her iki kaynak da sırasıyla, Gazze ve Batı Şeria üzerinden Filistin toprakları altından geçmekte. İsrail in yerüstü suları ise temel olarak, ülkenin kuzey ve doğusunda yoğunlaşmış durumda ve ülke, Suriye, Lübnan, Ürdün ve Batı Şeria yı da içeren Ürdün Nehir siteminin bir parçası. Habani, Banias ve Dan nehirleri de dahil olmak üzere, ana nehir kolları havzanın üst kısımlarında yer almakta. Bu nehirler, Taberiye Gölü ne dökülmeden önce, İsrail, Lübnan ve Suriye sınırı yakınlarında bir araya gelerek Ürdün Nehri ni oluşturmakta. Ürdün Nehri akış yönünde ayrıca, ana akarsu kolları olan Yarmouk ve Zarga nehirleriyle de beslenmektedir. > DÜNYA BÜLTENİ ARAŞTIRMA MASASI 6 İsrail, kritik bir biçimde, 310 milyon metre küp Lübnan dan, 370 milyon metre küp Suriye den ve 345 merte küp Batı Şeria dan olmak üzere, toplam sularının yarısından fazlasını sınırları dışından temin etmekte. Bu kurak coğrafyadaki tüm ülkeler, havzadaki kısıtlı su kaynakları için birbirleriyle rekabet içerisindeler. Filistin de, bölgeye bağlı olarak, yılda kişi başına düşen su miktarı 51 metre küp ila 333 metre küp arasında değişmekte. Ek nehir kaynaklarından da su elde eden Suriye ve Lübnan da bu miktar sırasıyla: 882 ve 1,259 metre küp seviyelerindeyken, Lübnan da 161 metre küpte kalıyor. Bu sınır ötesi nehir sistemlerine dayalı su paylaşımı genellikle
İSRAİL İN SU RAPORU < çekişmelere neden olmakta. Havza çapındaki son, Ürdün Nehri su paylaşımı planı, Johnston Planı olarak da bilinen Ürdün Vadisi Birleşik Su Planı idi. (Amerikalı temsilciler de görüşmelerde yer almıştı.) Plan, katılımcı ülkeler arasında tarıma bağlı olarak su kullanımını düzenleyen bir paylaşım şekli öngörüyordu. Ancak söz konusu plan, birçok Arap ülkesinin İsrail i tanımak istememesi nedeniyle hiçbir zaman onaylanmadı. İsrail in Taberiye Gölü nden ülkenin çeşitli noktalarına su taşımak amacıyla Ulusal Su Kanalı inşa etmesi sürecinde, diğer ülkelerin su paylaşımı stratejileri üzerine olan tutumları da hırçınlaştı. Bununla birlikte, Ürdün ve İsrail ilerleyen süreçteki görüşmelerde Birleşik Plan ı temel aldı. Akıntı yönünde yerleşim bölgeleri bulunan ülkelerden biri olan İsrail için kuzey sınırının güvenliği, yerüstü su kaynaklarının kontrolünü sürdürebilmesi adına hayati önem arz ediyor. Golan Tepeleri nin kontrolünü elinde tutmak, İsrail için yalnızca kuzeydeki düşmanlarla mücadelede askeri avantaj anlamına gelmiyor. Bu, aynı zamanda, Teberiye Gölü ne ulaşımın garanti altına alınması demek. Tarihsel olarak İsrail, su kaynaklarına ulaşımını garantilemek amacıyla askeri güç kullanmaktan çekinmeyeceğini açık bir şekilde gösterdi. Suriye, 1964 te Arap Birliği nin de desteğiyle, İsrail in su kullanımının yaklaşık % 10 unu karşılayan Banias Nehri nin akış yolunu değiştirecek bir plan üzerinde çalışmaya başladı. İsrail bunun üzerine, su kaynaklarına ulaşımını sürdürebilmek adına, 1965-67 yılları arasında proje inşaatına saldırılarda bulundu. İsrail ve Ürdün arasındaki barış antlaşması su hakları ve dağıtımı maddelerini de içeriyordu. 1995 te İsrail ve Filistin Ulusal Yönetimi arasında imzalanan II.Oslo anlaşması, Batı Şeria ki su kullanımıma dair maddeleri ana hatlarıyla belirtmesine rağmen, bu anlaşma pratikte başarısız oldu. Filistin nüfusunun büyük bir bölümü hala suya ulaşım konusunda İsrail e bağımlı durumda. 7 > 2013 ARALIK
Bu anlaşmalar, ne İsrail in suya ulaşım konusundaki katı tutumunu değiştirdi ne de suya ulaşımını güvence altına almak için askeri harekât tehdidini ortadan kaldırdı. 2002 de, Lübnan ın güneyindeki köylerde, Hasbani Nehri üzerine küçük su pompalama istasyonları ve sulama amacıyla boru hatları kuruldu. Dönemin İsrail başbakanı Ariel Şaron, bu girişimlerin savaş nedeni teşkil ettiğini öne sürerek, askeri harekât tehdidinde bulundu. Sonuç olarak, herhangi bir askeri müdahale gerçekleşmese de, bu durum İsrail in su yönetimi planı konusunda ne kadar temkinli olduğunu ortaya koydu. Genişleyen Su Kaynakları: Muhafaza ve Deniz Suyu Arıtımı İsrail in şu anki su altyapı sistemi, ülkede güvenlik konusunda istikrarsız bir dönem olan 1950 ve 60 larda inşa edildi. Sonraki yıllarda ise, suyun verimli kullanımı ve alternatif kaynaklar geliştirme konusunda kayda değer bir ilerleme kaydedildi. Sonuç olarak, İsrail uluslararası meydan okumalara karşı olan riski de azaltarak, fiziki sınırlarını genişletmeksizin, ülke içerisindeki su kaynaklarını arttırdı. > DÜNYA BÜLTENİ ARAŞTIRMA MASASI 8 İsrail, benzer bir şekilde, tüm ülkeyi kapsayan iyi planlanmış bir su yönetimi sistemi geliştirdi. Bir dizi kanalın birleşmesinden oluşan Ulusal Su Kanalı projesine ek olarak, pompalama istasyonları ve boru hatları, suyu İsrail in Teberiye Gölü etrafındaki görece su zengini kuzey bölgelerinden suya daha fazla talep ve ihtiyacın olduğu merkez ve güney bölgelere taşımakta. Ülke verimli sulama konusunda da küresel bir öncü ve lider pozisyonunda. Tarımın ülkede suyun en fazla kullanıldığı alan olması, sürdürülebilir bir su yönetimi için, suyun verimli kullanımını gerektirmekte. Sulama teknolojilerine ek olarak, İsrail in yaklaşık 400 milyon metre küp
İSRAİL İN SU RAPORU < atık suyu ekin alanlarında kullanması ülke üzerindeki su kaynağı baskısını azaltmakta. İsrail deniz suyu arıtımı teknolojisinden 1960 lardan bu yana küçük ölçekte faydalanmasına rağmen, bu konudaki asıl yükseliş 1988-89 yılları arasında yaşanan büyük kuraklığın ardından gerçekleşti. Son 15 yıl içerisinde yaşanan birkaç kuraklık ise İsrail in su arzı konusundaki kırılganlığını ortaya koydu. Aynı zamanda yeraltı sularının, özellikle Kıyı Kaynakları, aşırı kullanımı su kalitesini düşürdü. İsrail, güncel rakamlarla yılda yaklaşık 2 milyar metre küp su tüketmekte. Su yönetimi politikaları ise suyun daha verimli kullanımını sağlayabilir. Bölgedeki artan nüfusun sınırlı su kaynakları üzerinde baskı oluşturmaya devam edeceğini de göz önünde bulundurursak, tüm bu faktörlerin bir araya gelişi İsrail i deniz suyu arıtımı yöntemine itti. İsrail, Sorek tesisinin Ekim ayında tam kapasiteyle kullanıma girmesinin ardından, deniz suyu arıtma kapasitesini yılda 150 milyon metre küp arttırdı. Deniz suyu arıtımından elde edilen su miktarının 2015 itibariyle 600 milyon metre küpe, 2020 de ise 750 milyon metre küpe ulaşması beklenmekte. Tuzdan arıtılmış suyun maliyeti tesise göre farklılık göstermekle birlikte, her metre küp su için ortalama maliyet 0,65$. Yeni inşa edilen Sorek tesisinde bu maliyet yaklaşık 0,50$. Doğal kaynaklardan elde edilen suyun maliyeti ise bir metre küp için 0,15 ila 0,45$ arasında değişmekte. İsrail in kullanmakta olduğu ileri teknolojiler, tesislerdeki verimli enerji kullanımını arttıran teknoloji de buna dahil, önceki deniz suyu arıtma tesislerine oranla maliyetleri aşağı çekti. Ancak tuzdan arındırarak denizden su elde etmek, doğal kaynaklardan elde edilen suya kıyasla daha fazla enerji gerektirmekte. Bu durum ulusal elektrik şebekesi ve doğalgaz sağlayıcılarına olan talebi arttırdı. 9 > 2013 ARALIK
Kısa Vadede İthal Enerjiye Bağımlılık İsrail in geleneksel olarak enerji ithal eden bir ülke olmasının yanı sıra, yüksek enerji gerektiren su kaynakları kullanması, enerji ihracatı yapan ülkelere bağımlılığın artması gibi bir sonuca neden olabilir. Doğalgaz, denizden arıtılarak elde edilen su üretiminde kullanılan temel yakıt olma özelliğini taşıyor. Deniz suyu arıtma tesislerinin genellikle doğal gaz sağlayıcılılarına bağlı olması nedeniyle, önümüzdeki yıllarda İsrail de elektrik şebekesinden ve kömür yataklarından doğalgaza geçiş öngörülmekte. İhtiyaç duyulan toplam yakıt miktarı, deniz suyu arıtma tesisine ve kullanılan güç kaynağının türüne bağlı olarak değişecektir. Yeni ve daha verimli ekipmanlarla dahi, 500 milyon metre küp hacimli bir deniz suyu arıtımı işlemi 100 milyon metre küpten daha fazla bir doğalgaz ya da tesisleri çalıştırmak için ihtiyaç duyulan eşit seviyede enerji üretebilecek harici bir yakıt kaynağı gerektirmekte. > DÜNYA BÜLTENİ ARAŞTIRMA MASASI 10 İsrail uzun yıllardır doğalgaz ithal eden bir ülke olmakla birlikte, son yıllarda toplamda ithal edilen doğalgaz miktarı düşüş gösterdi. Ağustos 2013 itibariyle, ithal edilen gaz miktarı, ülkede toplamda tüketilen gazın %13 ünü teşkil etmekte. Dahası, Akdeniz in güneyinde, Leviathan gölgesinin de dahil olduğu açık denizlerde yapılan keşiflerin 2016 da sonuç vermesi bekleniyor; ki bu, İsrail in potansiyel bir doğalgaz ihracatçısı olabileceği anlamına gelmekte. Söz konusu bölgelerden doğalgaz elde etmenin önünde birçok politik ve teknik engel bulunmakla birlikte, artan ülke içi enerji üretim miktarı yabancı ortaklara enerji konusundaki bağımlılığı azaltabilir. Bu, İsrail in izlediği daha fazla enerji gerektiren su kaynaklarına dayalı stratejisi dolayısıyla da önem arz etmekte.
İSRAİL İN SU RAPORU < Genel Görünüş İsrail geleneksel olarak, varlığını sürdürmek için üçüncü şahısların desteğine ihtiyaç duymuştur. Artırılan deniz suyu arıtma kapasitesine rağmen, ülkenin hala dış kaynaklardan su edinme ihtiyacı hâsıl olabilir. Ülkenin söz konusu askeri üstünlüğü ve komşularından kendisini izole etmesi, dış etkilere karşı başarılı bir şekilde konum belirlemesini sağlamakta. Bu durum İsrail e gelecekteki pazarlık sürecinde ek bir manevra kabiliyeti sağlayabilir. Ülke, şu an için, stratejik olarak güvenli bir konumda. Uzun vadede Suriye de iç savaşın ve Lübnan nın kırılgan ve parçacıklı yapısının devam etmesi ise muhtemel. Bunun yanı sıra, İsrail, Ürdün de Haşimiler rejimi ve El-Fetih le, Filistin Ulusal Yönetimi ve Mısır ordusuyla iş ilişkilerini sürdürmekte. Mevcut durum kısa vadede değişmeyecek gibi görünmekte. Her ne kadar, İsrail görece istikrarlı bir konumda olsa da, içinde bulunduğu coğrafyanın ani değişimlere gebe olduğunun farkında olması, ulusal güvenlik konusunda tedbiri elden bırakmayacağı anlamına gelmektedir. İsrail in su güvenliğini güvence altına alma konusundaki ileriye yönelik çözümü, ülke içerisindeki ek su kaynaklarını geliştirmek. Yeni su kaynaklarının daha fazla enerji talep eden yöntemlere dayanması kısa vadede ülkenin daha fazla enerji ithal edeceği anlamına gelse de, iç enerji kaynakları konusunda devam eden gelişim dengeleyici bir unsur olacaktır. 11 > 2013 ARALIK
> DÜBAM DOSYASI İSRAİL İN SU RAPORU > 2013 ARALIK DÜNYA BÜLTENİ ARAŞTIRMA MASASI > DÜNYA BÜLTENİ ARAŞTIRMA MASASI 12 DÜBAM Yayınları Küresel İletişim Merkezi Barbaros Bulvarı, Balmumcu / Beşiktaş Tel: (0212) 274 80 21 274 80 22 www.dunyabulteni.net