CONSEIL DE L EUROPE A V R U P A K O N S E Y Đ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE NUSRET ERDEM -TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru no:34490/03) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG 30 Kasım 2010 Đşbu karar kesindir. Şekli düzeltmelere tabi olabilir. T.C. Dışişleri Bakanlığı, 2010. Bu gayrıresmi özet çeviri Dışişleri Bakanlığı Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Genel Müdür Yardımcılığı tarafından yapılmış olup, Mahkeme yi bağlamamaktadır. Bu çeviri, davanın adının tam olarak belirtilmiş olması ve yukarıdaki telif hakkı bilgisiyle beraber olması koşulu ile Dışişleri Bakanlığı Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Genel Müdür Yardımcılığı na atıfta bulunmak suretiyle ticari olmayan amaçlarla alıntılanabilir.
USUL Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine açılan (34490/03) no lu davanın nedeni, 1956 doğumlu olan ve Muş ta ikamet eden T.C. vatandaşı Nusret Erdem in (başvuran) Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi ne 20 Ağustos 2003 tarihinde Đnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına ilişkin Sözleşme nin (Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesi - AĐHS) 34. maddesi uyarınca yapmış olduğu başvurudur. Başvuran, Van Barosu avukatlarından C. Demir tarafından temsil edilmektedir. OLAYLAR 19 Şubat 1992 tarihinde, başvuran, Milli Eğitim Bakanlığı na öğretmenlik görevi için atama talebinde bulunmuştur. 9 Eylül 1992 tarihli bir kararla, idare başvuranın sözkonusu talebini reddetmiştir. 30 Nisan 1993 tarihinde Ankara Đdare Mahkemesi, sözkonusu idari kararın yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir. 26 Ağustos 1993 tarihinde, idare, sözkonusu karara uygun olarak, başvuranı öğretmen olarak atamıştır. 19 Ekim 1993 tarihinde, mahkeme, ihtilaf konusu kararı iptal etmiştir. Temyiz başvurusu yapılmadığından, sözkonusu karar nihai hale gelmiştir. 25 Şubat 1994 tarihinde, başvuran, 19 Şubat 1992 tarihinden 26 Ağustos 1993 tarihine kadar geçen dönem için 70.000.000 TL (yaklaşık 3.400 Euro 1 ) olarak değerlendirdiği maaş kayıplarının tazmin edilmesi talebiyle mahkemeye başvurmuştur. 31 Mayıs 1995 tarihli bir kararla, mahkeme, kısmen başvuranın talebini kabul etmiştir. 31 Mayıs 1995 tarihli bir kararla, mahkeme başvuranın talebini kısmen haklı bulmuştur. Mahkeme, idareyi, başvurana, başvuranla aynı listede bulunan adayların öğretmen olarak atandıkları tarih olan 1992 yılının aralık ayından başvuranın atamasının yapıldığı tarih olan 26 Ağustos 1993 tarihine kadar geçen dönem için başvuranın yoksun kaldığı maaşın tamamına tekabül eden 43.135.000 (yaklaşık 760 Euro) tutarındaki miktarı tazminat olarak ödemeye mahkum etmiştir. Mahkeme, tazminatı hesaplarken, sözü edilen dönem için idare tarafından sunulan maaş bordrolarını temel almıştır. 5 Ekim 1995 tarihinde, idarenin temyiz başvurusu üzerine, Danıştay, sözkonusu kararın yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir. 15 Nisan 1997 tarihinde, Danıştay, itiraz edilen kararı bozmuştur. Danıştay, Niğde Valiliği tarafından sunulan bir belgeden tazminatın belirlenmesi için temel alınan dönemlerde başvuranın askerlik hizmeti yaptığı sonucuna ulaşılmasından dolayı herhangi bir tazminat ödenmesine gerek olmadığı kanaatindedir. 1 Mevcut kararda Euro olarak yapılan tüm söylemler ilgili dönemde yürürlükte olan kur oranına göre yapılmıştır. 2
17 Ekim 1997 tarihinde, sözkonusu karara dayanarak, mahkeme, başvuranın başvurusunu reddetmiştir. 10 Mart 1998 tarihinde, başvuran temyiz başvurusunda bulunmuştur. Başvuran temyiz başvurusuna, askerlik hizmetini 1982 yılında yaptığını gösteren bir belge eklemiştir. 14 Kasım 2000 tarihinde, Danıştay, yargılama hatasından itiraz edilen kararı bozmuştur. Danıştay, mahkemenin, kararını vermeden önce başvuranın askerlik hizmetini yaptığı tarihlerle ilgili olarak askeri makamlardan bilgi almış olması gerektiğine kanaat getirmiştir. 26 Haziran 2001 tarihinde, temyiz kararını yerine getiren mahkeme, başvuranın başvurusunu kısmen haklı bulmuş ve idareyi başvurana 43.135.000 TL (yani yaklaşık 38 Euro) tutarında tazminat ödemeye mahkum etmiştir. Sözkonusu miktara, 15 Aralık 1992 tarihinden itibaren işlemeye başlayacak yasal gecikme faizi uygulanmıştır. 10 Mart 2003 tarihinde, Danıştay, itiraz edilen kararı onamıştır. AĐHM kalemi tarafından yapılan hesaplama yöntemine göre, sözkonusu tarihte, başvurana ödenecek miktarın ulusal mahkemelerin kararları uyarınca yasal gecikme faizi ile birlikte yaklaşık 235 TL 2 (133 Euro) olması gerekmekteydi. HUKUK I. AĐHS NĐN 6/1 MADDESĐNĐN ĐHLAL EDĐLDĐĞĐ ĐDDĐASI HAKKINDA AĐHS nin 6/1 maddesine atıfta bulunarak, başvuran, tazminat davasının çok uzun sürmesinden şikayetçidir. AĐHS nin 35. maddesinin 3. paragrafı çerçevesinde başvurunun dayanaktan yoksun olmadığını kaydeden AĐHM, ayrıca, başka açılardan bakıldığında da kabuledilemezlik unsuru bulunmadığını tespit eder. Bu nedenle başvuru kabuledilebilir niteliktedir. Esas ile ilgili olarak, dikkate alınacak dönem 25 Şubat 1994 tarihinde başlamış ve 10 Mart 2003 tarihinde sona ermiştir. Sözkonusu dönem, işin içeriği ilgili bir davada iki dereceli yargıda yaklaşık dokuz yıl sürmüştür. Nitekim AĐHM, mevcut davadakine benzer sorunları ortaya koyan davaları müteaddit defalar incelemiş ve AĐHS nin 6/1 maddesinin ihlal edildiği sonucuna ulaşmıştır (Frydlender-Fransa, başvuru no: 30979/96). Takdirine sunulan unsurların tamamını incelemesinin ardından, AĐHM, işbu davada farklı bir sonuca ulaşmak için Hükümet in ikna edici hiçbir tespit ve argüman sunmadığına kanaat getirmektedir. Konuya ilişkin içtihadını göz önüne alan AĐHM, yargılama süresinin uzun olduğu ve makul süre gerekliliğini karşılamadığı kanaatindedir. Bu itibarla AĐHS nin 6/1 maddesi ihlal edilmiştir. 2 1 Ocak 2005 tarihinde, eski Türk Lirası nın yerini alan Türk Lirası yürürlüğe girmiştir. 1 TL 1.000.000 eski TL değerindedir. 3
II. AĐHS NĐN 41. MADDESĐNĐN UYGULANMASI HAKKINDA Başvuran, 12.000 Euro maddi tazminat ve 50.000 Euro manevi tazminat talep etmektedir. Taleplerini desteklemek için başvuran, idari bir kararla, bir yıl boyunca öğretmenlik maaşından yoksun kaldığını ve yargılama süresinin uzunluğu nedeniyle almış olduğu tazminatın yetersiz olduğunu açıklamaktadır. Başvuran, AĐHM önünde yapmış olduğu yargılama masraf ve giderleri için 1.000 Euro talep etmektedir. Başvuran, 16 Eylül 2003 tarihinde 210.500.000 TL (yaklaşık 133 Euro) tutarındaki ulaşım ücretini ve kendisini 27 Şubat 2008 tarihine kadar AĐHM önünde temsil eden avukat için 18 Temmuz 2007 tarihinde 400 TL (yaklaşık 226 Euro) tutarındaki avukatlık ücretini gösteren belgeler sunmaktadır. Hükümet, sözkonusu iddialara itiraz etmektedir. Maddi tazminat talebi ile ilgili olarak, Hükümet, talebin mesnetsiz olduğunu ve ihlal iddiaları ile doğrudan bir illiyet bağının bulunmadığını savunmaktadır. AĐHM, idari karar nedeniyle yoksun kaldığı maaşlarını geri alabilmek amacıyla başvuran tarafından açılan davanın çok uzun sürmesi nedeniyle AĐHS nin 6/1 maddesinin ihlal edildiğini tespit etmiştir. AĐHM, sözkonusu uzun yargılamanın sonucunda, başvurulan mahkemelerin, değer düşürücü bir unsur olmasına rağmen geçen süreyi göz önüne almadan idarenin başvurana maaş tutarlarını ödemesi gerektiğine hükmettiklerini tespit etmektedir (bkz, Michailidou ve diğerleri-yunanistan, başvuru no: 21091/07, 12 Mart 2009). Dolayısıyla başvuran, yargılama süresi nedeniyle özü itibariyle alacağının değer kaybına uğradığını ileri sürmekte haklıdır. AĐHM, ihtilaf konusu durumun başvuranın maddi zarara uğramasına neden olduğunu tespit etmekte (Varipati-Yunanistan, başvuru no:38459/97, 26 Ekim 1999) ve bu nedenle başvurana belli bir miktar ödenmesi gerektiğine kanaat getirmektedir. Yargılama süresini, ilgili dönem süresince uygulanan gecikme faizi oranını ve enflasyonun etkilerini göz önüne alan hesaplamayı uygulayan (Okçu-Türkiye, başvuru no: 39515/03, 21 Temmuz 2009, mutatis, mutandis, Aka-Türkiye, 23 Eylül 1998) AĐHM, başvurana ödenmesine hükmedilen tazminatta böyle bir değer kaybı sözkonusu olmamış olsaydı, 10 Mart 2003 tarihinde başvuranın yaklaşık 17.346 TL (yani yaklaşık 9.825 Euro) almış olacağını gözlemlemektedir. AĐHM, AĐHS nin 41. maddesi uyarınca hakkaniyete uygun olarak sözkonusu miktarın başvurana maddi tazminat olarak ödenmesine hükmetmektedir. Manevi tazminat ile ilgili olarak, ihtilaflı yargılama süresini ve yargılamanın başvuran açısından taşıdığı önemi dikkate alan AĐHM, AĐHS nin 41. maddesi uyarınca hakkaniyete uygun olarak başvurana 6.240 Euro ödenmesinin uygun olacağı kanaatindedir. Yargılama masraf ve giderleri ile ilgili olarak, başvuran tarafından sunulan belgeler göz önüne alındığında, AĐHM, talep edilen 359 Euro nun ödenmesinin uygun olacağı kanaatindedir. AĐHM, gecikme faizinin Avrupa Merkez Bankası nın marjinal kredi kolaylıklarına uyguladığı orana üç puanlık bir artış eklenerek belirlenmesine hükmetmektedir. 4
BU GEREKÇELERE DAYALI OLARAK, AĐHM, OYBĐRLĐĞĐYLE, 1. Başvurunun kabuledilebilir olduğuna; 2. AĐHS nin 6/1 maddesinin ihlal edildiğine; 3. a) Savunmacı Devlet tarafından başvurana, üç ay içinde, ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden Türk Lirası na çevrilmek üzere, aşağıdaki miktarların ödenmesine; i. her türlü vergiden muaf tutularak 9.825 Euro (dokuz bin sekiz yüz yirmi beş Euro) maddi tazminat; ii. her türlü vergiden muaf tutularak 6.240 Euro (altı bin iki yüz kırk Euro) manevi tazminat; iii. her türlü vergiden muaf tutularak 359 Euro (üç yüz elli dokuz Euro) yargılama masraf ve gideri; b) sözkonusu sürenin bittiği tarihten itibaren ödemenin yapılmasına kadar Hükümet tarafından, Avrupa Merkez Bankası nın o dönem için geçerli olan faiz oranının üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanmasına; 4. Adil tatmine ilişkin diğer tüm taleplerin reddine; KARAR VERMĐŞTĐR. Đşbu karar Fransızca olarak hazırlanmış ve AĐHM nin iç tüzüğünün 77. maddesinin 2. ve 3. paragraflarına uygun olarak 30 Kasım 2010 tarihinde yazılı olarak bildirilmiştir. 5