DENTAL RESTORASYONLARIN PERİODONSİYUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN KLİNİK ARAŞTIRILMASI



Benzer belgeler
FLEP OPERASYONU ve YARA İYİLEŞMESİ. Prof.Dr.Yaşar Aykaç

Prof. Dr. Gökhan AKSOY

Periodontoloji nedir?

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

PERİODONTAL HASTALIK VE TEDAVİSİNİN DİĞER DİŞ HEKİMLİĞİ ALANLARI İLE İLİŞKİSİ PERİODONTOLOLOJİ-PROTEZ

SİGARA KULLANAN VE KULLANMAYAN BİREYLERİN PERİODONTAL DURUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Periodontoloji nedir?

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI

Tanı ve Tedavi Planlaması. Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı

Periodontal hastalığın başlıca nedeni mikrobiyal dental plaktır. Mikrobiyal dental plak zamanla matris oluşturarak diştaşını meydana getirmektedir.

Alt santral-lateral diş kök kanal tedavisi. Alt kanin diş kök kanal tedavisi. Üst molar diş kök kanal tedavisi. Alt molar diş kök kanal tedavisi

BASAMAKLI DİŞ PREPARASYONU

SPRİNG KÖPRÜ (Vaka Raporu)* Yavuz BURGAZ** Hüsnü YAVUZ YILMAZ * **

SABİT PROTETİK RESTORASYONLARIN TAŞKINLIĞININ ÖLÇÜLMESİ VE TAŞKINLIKLARIN PERİODONTAL DOKULARLA İLİŞKİSİ

AYNI YÖREDE BULUNAN 242 BİREYİN PROTETİK MUAYENE BULGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ PERİODONTOLOJİ ANABİLİM DALI

E.Ü. DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ KAMU HİZMET STANDARTLARI

diastema varlığında tedavi alternatifleri

PERİODONTİTİSLER I- KRONİK PERİODONTİTİS

Prof. Dr. Gökhan AKSOY Prof. Dr. Cenk CURA Prof. Dr. Ebru ÇAL

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Periodontoloji Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu

İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI

Advanced Prep & Finishing Set for Cerec Restorations

KÜ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI STAJ PUANLARI ve STAJ DERSİNİN SORUMLU ÖĞRETİM ÜYESİ

PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI

PERİODONTAL RADYOLOJİ

Dişlerin Ark İçerisindeki ve Karşılıklı İlişkileri. Prof. Dr. Mutahhar Ulusoy

ÜST ÇENE SAĞ I. BÜYÜK AZI DİŞİ MORFOLOJİSİ

Prof. Dr. Yaşar AYKAÇ

MANDİBULA HAREKETLERİNİN OKLÜZAL MORFOLOJİYE ETKİLERİ

BAĞ DOKUSU GREFTLERİ İLE SERBEST DİŞETİ GREFTLERİNİN POSTOPERATİF KLİNİK SONUÇLAR VE KÖK ÖRTÜLEMESİ AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI

BİYOİSTATİSTİK. Ödev Çözümleri. Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir.

Etkin Madde Klorheksidin glukonat (%1)tır. Yardımcı madde olarak; Kuş üzümü aroması, Kiraz aroması ve Nane esansı içerir.

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

ÜST ÇENE ÖN BÖLGEDE TEK DİŞ EKSİKLİĞİNDE İMPLANTLARIN YERİ VE ÖNEMİ

EK-3 DİŞ FİYAT LİSTESİ DİŞ TEDAVİLERİ FİYAT LİSTESİ KODU İŞLEM ADI AÇIKLAMALAR FİYAT TL

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ANABİLİM DALLARI KLİNİK STAJ BARAJLARI (EK-4)

PERİODONTAL CERRAHİDE KURON BOYU UZATMA OPERASYONLARININ ENDİKASYONLARI VE UYGULAMA YÖNTEMLERİ

GÖMÜLÜ DİŞLER. Dişlerin gömülü kalma nedenleri

DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN AĞIZ BAKIMI VE SİGARA KULLANIM ALIŞKANLIKLARININ KLİNİK PERİODONTAL DURUM İLE İLİŞKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Estetik ve konvansiyonel diş hekimliği adına tüm dental tedaviler için alt yapı ve teknolojik olarak hazırız.

PERİODONTİTİSLİ HASTALARDA DOĞAL DİŞİ Mİ KORUMALIYIZ YA DA DİŞİ ÇEKİP İMPLANT MI UYGULAMALIYIZ?

FONKSİYONEL OKLÜZAL MORFOLOJİ. Dr. Hüsnü YAVUZYILMAZ

Sabit Protezler BR.HLİ.011

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ANABİLİM DALLARI KLİNİK UYGULAMA BARAJLARI

Süleyman Demirel Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti. Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti

OROHEKS % 0,2 ORAL SPREY

LIV HOSPITAL AĞIZ VE DiŞ SAĞLIĞI KLiNiĞi

EK-1 KAMU SAĞLIK HİZMETLERİ SATIŞ TARİFESİ B-DİŞ TEDAVİLERİ FİYAT LİSTESİ B-DİŞ TEDAVİLERİ FİYAT LİSTESİ ÜNİVERSİTELER İÇİN TAVAN FİYAT (TL)

EK-7 DİŞ TEDAVİLERİ FİYAT LİSTESİ SIRA BİRİM KODU İŞLEM ADI AÇIKLAMALAR PUAN NO

ORTODONTİ ANABİLİM DALI

TARİHÇE BÖLÜMLER. Fakültemiz Klinik Bilimler Bölümü altında hizmet veren sekiz Anabilim Dalı bulunmaktadır.

YENİ-2.SINIF BLOK BLOK /DERSİN NEVİ BLOK/DERS

ORTODONTİK TEDAVİNİN PERİODONTAL DOKULARA ETKİLERİ BİTİRME TEZİ. Stj. Diş Hekimi İrem ÇÖTERT. Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr.

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ PERİODONTOLOJİ ANABİLİM DALI

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ANABİLİM DALLARI KLİNİK STAJ BARAJLARI. SINIF PERİODONTOLOJİ ANABİLİM DALI ADET PUAN Detertraj x1 (Yarım Çene) 1

DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI

KLİNİK KRON BOYU UZATMA İŞLEMLERİ

EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DİŞETİ HASTALIKLARI. Prof.Dr. Gül ATİLLA PROF. DR. GÜL ATİLLA. Periodontoloji Anabilim Dalı BORNOVA-İZMİR

OKLÜZYON KUVVETLERİ DR. HÜSNÜ YAVUZYILMAZ

Sıklık oranlarına göre çenelerde gömülü kalma sıralaması

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DÖNEM II DERS İÇERİKLERİ DHF200

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ANABİLİM DALLARI KLİNİK STAJ BARAJLARI

DOÇ.DR. NİLSUN BAĞIŞ PERİODONTAL ALETLER PERİODONTAL ALETLER

MUM DUVARLAR: KONTROL KRİTERLERİ. Prof. Dr. Gökhan Yılmaz

PERİODONTOL HASTALIKLAR

FORAMEN APİKALE'NİN DİŞ KÖKLERİNİN ANATOMİK APEKSLERİYLE İLİŞKİSİ. Tayfun ALAÇAM*

DİŞ TEDAVİLERİ ÜCRET LİSTESİ

PERİODONTOLOJİDE İNDEKS SİSTEMLERİ

PALATİNAL KÖKÜNDE DİŞETİ ÇEKİLMESİ BULUNAN ÜST BİRİNCİ BÜYÜK AZI DİŞLERİNİN OKLUZAL TEMASLARININ İNCELENMESİ

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ANABİLİM DALLARI KLİNİK STAJ BARAJLARI

YENİ AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI BİLGİ FORMLARI

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DEKANLIĞI

Prof. Dr. Bilge Hakan Şen. E.Ü. Dişhekimliği Fakültesi, Endodonti Bilim Dalı

İMPLANT. Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu

GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ PERİODONTOLOJİ UZMANLIK EĞİTİMİ GENİŞLETİLMİŞ MÜFREDAT PROGRAMI

DİŞETİ ESTETİĞİ. T. C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı BİTİRME TEZİ. Stj. Diş Hekimi: Hilal SELAMET

14 Aralık 2012, Antalya

PROF.DR.L.ŞEBNEM TÜRKÜN

Sınıf Müfredatı

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PERİODONTOLOJİ ANABİLİM DALI

BİR GRUP TÜRK HAVA KUVVETLERİ PİLOTLARININ PERİODONTAL SAĞLIĞI. Utku ONAN** İ. Levent TANER*** Abdülkadir BAYHAN**** ÖZET

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞIMIZ ELİMİZDE

EĞİTİM DANIŞMANLARI Serdar Gürel Özlem Coşkun

ENDODONTİK PERÎODONTAL PROBLEMLER (ÜÇ OLGU NEDENİYLE)*

Genel Bilgiler. Hastalar için önemli hususlar

DENTAL İMPLANT ESTETİĞİNDE PLATFORM SWİTCHİNG İN ÖNEMİ

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış

DOKTORA TEZİ T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PERİODONTOLOJİ ANABİLİM DALI

T. C. EGE ÜNİVERSİTESİ

Politika. Görevliler Branşlar Muhasebe. Görevler Hedef gruplar Hasta ödeme planı. Ağız diş sağlığı

FARKLI TOPLUMLARDA YAPILAN SEALANT UYGULAMA SONUÇLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Total Kalça Protezi. Prof. Dr. Önder Yazıcıoğlu İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI

BÖLÜMLÜ DİŞ EKSİKLİĞİNİN TEDAVİ PLANLAMASINDA ORTOPANTOMOGRAFENİN

Transkript:

T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı DENTAL RESTORASYONLARIN PERİODONSİYUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN KLİNİK ARAŞTIRILMASI BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Deniz GÖÇHAN Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Haluk BAYLAS İZMİR-2008

ÖNSÖZ Dental restorasyonların periodonsiyum üzerindeki etkilerinin klinik araştırılması konulu bitirme tezimde bana yol gösteren değerli hocam Sayın Prof Dr Haluk BAYLAS a, klinik araştırma sırasında tahammül sınırlarını zorlasam da, benden yardımını ısrarla esirgemeyen değerli ablam Dr. Buket SAYĞAN a, çalışmamda bana yardımcı olan E.Ü. Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Kliniği Öğretim üyeleri ve çalışanlarına, okul hayatım ve stajerliğim sırasında maddi manevi desteklerini sunan canım aileme teşekkürü bir borç bilirim. İzmir-2008 Stj. Dişhekimi Deniz GÖÇHAN

İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ VE AMAÇ..... 1 GENEL BİLGİLER... 2 1.1. Periodontal Hastalıkların Etiyolojisi... 5 1.2. Periodontal Hastalıkların Dental Plak Dışındaki Lokal Etiyolojik Faktörleri....6 1.2.1. İyatrojenik Faktörler.. 7 1.3. Restorasyonda Kullanılan Maddelerin Etkileri 7 1.4. Restorasyonlarda Kontak ve Kontür. 8 1.5. Konservatif Restorasyonlar ve Periodonsiyum İlişkisi. 8 1.6. Sabit Protetik Restorasyonlar ve Periodonsiyum İlişkisi... 10 2. GEREÇ VE YÖNTEM..... 13 2.1. İstatistiksel Analiz... 19 2.1.1. Konservatif Restorasyonlar.. 19 2.1.2. Sabit Protetik Restorasyonlar.. 20 3. BULGULAR.... 22 3.1. Demografik Bulgular. 22

3.1.1. Sigara ve Cinsiyet.. 22 3.1.2. Sigara Kullanım Süresi ve Cinsiyet. 23 3.1.3. Fırçalama Alışkanlığı ve Cinsiyet 24 3.1.4. İp Alışkanlığı ve Cinsiyet.. 25 3.1.5. Gargara ve Cinsiyet... 26 3.1.6. Periodontal Tedavi ve Cinsiyet 27 3.1.7. Oral Hijyen Eğitimi ve Cinsiyet... 27 3.2. Konservatif Restorasyonlarda Yapılan Karşılaştırmalar.. 28 3.2.1. Restorasyonun aproksimal yüzeyi ile restorasyonlu dişin sağlam aproksimal yüzeyi. 29 3.2.2. Restorasyonun aproksimal yüzeyi ile restorasyona komşu yüzey. 30 3.2.3. Restorasyonun aproksimal yüzeyi ile restorasyonlu yüzeyin sağlıklı kadrandaki simetriği... 31 3.2.4. Restorasyona komşu yüzey ile restorasyonlu yüzeyin sağlıklı kadrandaki simetriğine komşu yüzey 32 3.3. Sabit Protetik Restorasyonlarda Yapılan Karşılaştırmalar... 33 3.3.1. Restorasyonun tüm yüzeyleri ile restorasyona komşu olan dişlerin tüm yüzeyleri. 35

3.3.2. Restorasyonun tüm yüzeyleri ile restorasyonlu dişin sağlıklı kadrandaki simetriğinin tüm yüzeyleri.. 36 3.3.3. Restorasyona komşu olan dişlerin tüm yüzeyleri ile sağlıklı kadrandaki simetriğine komşu dişlerin tüm yüzeyleri. 37 4. TARTIŞMA. 38 5. SONUÇ..... 41 6. ÖZET... 42 7. KAYNAKLAR.... 43 8. ÖZGEÇMİŞ..... 46

BÖLÜM I GİRİŞ VE AMAÇ Periodontal hastalıklar birçok etiyolojik faktör nedeniyle oluşmaktadır. Bunlardan bir tanesi de, iyatrojenik faktörlerdir. Bu faktörler, restorasyonlarda kenar uyumuna sahip olmayan onley, dolgu, kron-köprü ve ortodontik bantları içermektedir. Günümüz periodontoloji bilimi, hatalı restorasyonların periodonsiyum üzerine olan olumsuz etkisinin yanı sıra, hatasız restorasyonların da etkisini araştırmaktadır. Çalışmamızda; Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Oral Diagnoz ve Periodontoloji kliniğine başvuran hastalarda, restorasyonların periodontal dokulara olan etkisini saptamak amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, konservatif ve protetik restorasyonlara ait periodontal parametreler incelenmiştir.

GENEL BİLGİLER Periodonsiyum, dişeti, periodontal ligament, sement ve alveoler kemikten oluşmaktadır. Periodonsiyumun ana görevi, dişleri çene kemiğine bağlamak ve çiğneyici mukoza yüzeyinin oral kaviteye uyumunu sağlamaktır. Periodonsiyum, periodontal sağlığı ölçme ve değerlendirmede de kullanılan bazı anatomik yapılara sahiptir. Dişeti yapışık ve serbest olmak üzere ikiye ayrılır. Serbest dişeti, dişin boyun kısmını çevreleyen dişeti olup, dişe doğrudan yapışmaz. Dişeti oluğunun yumuşak doku duvarını yapar. Dişeti kenarından, serbest dişeti oluğuna uzanır. Dişin sürmesinin tamamlanmasının ardından, serbest dişeti kenarı, mine-sement sınırının yaklaşık olarak 1,5-2 mm koronalinde, mine yüzeyinde konumlanır (1) (Şekil 1). Yapışık dişeti ise serbest dişeti oluğundan mukogingival birleşime kadar uzanan dişeti kısmıdır. 1 ve 9 mm arasında değişen kalınlığa sahip olabilirler (2) (Şekil 1). Dişetinin vestibül yüzeyinde, yapışık ve serbest dişetini birbirinden ayıran, serbest dişeti oluğu olarak tanımlanan bir oluk bulunmaktadır. Serbest dişeti oluğu, sığ bir hat veya çukurluktur. Her zaman olmamakla birlikte, çoğu kez dişeti oluğunun tabanıyla aynı düzeydedir. Dişeti oluğu, diş ve serbest dişeti ile çevrelenmiş, tabanında bağlantı epiteli bulunan, bir oluktur. Periodontal hastalığın değerlendirilmesinde kullanılan önemli bir oluşumdur. 2

Şekil 1: Anatomik yapıları gösteren ağız içi fotoğraf ve şekil FG: Serbest Dişeti, AG: Yapışık Dişeti, MGJ: Mukogingival Birleşim Biyolojik Genişlik: Biyolojik genişlik, bağlantı epiteli ve kök yüzeyine tutunan bağ dokusu ataşmanı tarafından oluşturulan mesafedir. Biyolojik genişlik, ortalama 2.04 mm dir. Bunun 1.07 mm si bağdokusu ataşmanı, diğer (yaklaşık) 0.97 mm si bağlantı epitelidir (3). Bu mesafe, dental restorasyonları yaparken, göz önünde bulundurulması gereken bir mesafedir. Restorasyonlar gingival bağlantının doğal yapısına ve alanına uyumlu olmak zorundadır. Restorasyonlar yapılırken bu mesafe hesaba katılmazsa ve biyolojik genişliğe taşırılırsa, 3 şey meydana gelir; Kronik ağrı Dişetinin kronik enflamasyonu Tahmin edilemeyen alveoler kemik kaybı 3

alakalıdır. Bunun nedeni, dokunun doğal alanını her zaman muhafaza etmek istemesiyle Sağlıklı bir dişeti şu özelliklere sahip olmalıdır; Renk: Soluk pembe olmalıdır. Rengi etkileyen faktörler şunlardır: 1) Vaskülarite 2) Pigmentasyon 3) Epitelin keratinizasyonu 4) Epitelin kalınlığı İnterdental Papil: İnterproksimal bölgeyi doldurmalıdır. Şekil: Skallop tarzda kenar şekline sahip olmalıdır. Yoğunluk ve Yüzey Yapısı: Sıkı kıvamda olmalı, dişe ve kemiğe sıkıca yapışmalıdır. Stipling (portakal kabuğu) görüntüsü olmalıdır (Şekil 2). Dişeti oluğu: 1 ile 3 mm arasında değişen derinlik klinik olarak sağlıklı kabul edilir. Sondalamada kanama olmamalıdır. Şekil 2: Dişetinde stipling görüntüsü 4

1.1. Periodontal Hastalıkların Etiyolojisi Periodontal hastalık; periodonsiyumu etkileyen patolojik olaylar şeklinde tanımlanabilir. Periodonsiyumun enflamatuar hastalıklarının büyük çoğunluğu bakteriyel enfeksiyonlardan kaynaklanır. Başka faktörler de bu bölgeyi etkileyebilir; ancak diş yüzeylerinde kolonize olan mikroorganizmalar (bakteriyel plak ve bakteri ürünleri) periodontal hastalık etiyolojisinde baskın rol oynamaktadır. Periodonsiyumu olumsuz etkileyen bir dizi sistemik bozukluk olmakla birlikte, bunların hiçbiri bakteriyel plak yokluğunda periodontitisi başlatıcı etken değildir. Bakteriyel plak yanında periodonsiyumun kronik hastalıklarına yol açan başka lokal faktörler de mevcuttur. Maligniteler ve primer okluzal travma bunlar arasında sayılabilir. Plağa bağlı gingivitiste 3 temel klinik özellik vardır. Hastalığın şiddetindeki farklılığa bağlı olarak değişkenlik gösteren bu temel özellikler: 1) Kızarıklık (Hiperemi) 2) Ödeme bağlı şişlik 3) Sondalamada kanamadır. Plağa bağlı gingivitiste, dişetinde meydana gelen değişiklikler; Renk: Enflamasyon nedeniyle açık kırmızıdan, koyu kırmızıya döner (Şekil 3). Şekil: Ödem ve tamir nedeniyle fibröz doku artışı, sonucunda dişeti kenarı yuvarlaklaşır. Skallop şekli bozulur (Şekil 3). Yoğunluk ve Yüzey Yapısı: Kollagen liflerin yıkımına bağlı olarak, stipling görünümünde azalma yaşanır (Şekil 3). Yoğunluk süngerimsi kıvamdan, sıkı kıvama kadar değişiklik gösterir. Uzun süre enflamasyondan etkilenen dişeti, daha fibrotik bir yapı haline gelir. 5

Boyut: Kronik enflamasyona bağlı olarak, doku proliferasyonları yani dişeti büyümeleri gözlenebilir (Şekil 3). Kanama: Dişeti enflamasyonunun ilk klinik semptomudur. Sondalama ve diş fırçalama gibi işlemler sonrasında provoke olarak kanama olabileceği gibi, şiddetli enflamasyonlarda spontan kanamalar da gözlenebilir. Sondalama Derinliği: Doku yıkımı nedeniyle artar. Hastalığın şiddetinin artması sonucu oluşan doku yıkımıyla, dişeti enflamasyonu olan gingivitis, periodontal ataşman kaybını beraberinde getiren periodontitise döner. Şekil 3: Plağa bağlı gingivitis 1.2. Periodontal Hastalıkların Mikrobiyal Dental Plak Dışındaki Lokal Etiyolojik Faktörleri 1) İyatrojenik Faktörler 2) Anatomik Faktörler 3) Travmalar 4) Endodontik Faktörler 6

1.2.1. İyatrojenik Faktörler İyatrojen terimi hekimden veya tedavi sürecinden kaynaklanan anlamını taşımaktadır. Bu faktörler, restorasyonlarda kenar uyumuna sahip olmayan onley, dolgu, kron-köprü ve ortodontik bantları içermektedir. Birçok araştırma subgingival kenar uyumsuzluğunun, komşu yumuşak doku sağlığını olumsuz etkilediğini göstermiştir (4). Ayrıca restorasyonların biyolojik genişliğe taşması halinde kemik ve bağ dokusu hasarı ile epitelyal ataşmanın apikale göçüne neden olan enflamasyonun ortaya çıkacağı ileri sürülmektedir (5). Biyolojik genişliğin bu denli hasar görmesi sonucunda, periodonsiyumun kemik rezorpsiyonu yoluyla tekrar normal biyolojik genişlik boyutlarını oluşturmaya çalışacağı kabul edilmektedir. Bu olay, kronik enflamasyon ve periodontitise yol açabilir. Subgingival restorasyon kenarlarının, supragingival kenarlardan daha fazla enflamasyona neden oldukları gerçeği, bu görüşü desteklemektedir (6).Genellikle kenar uyumsuzluğunun derecesi, kişinin ağız hijyenini sağlama becerisi ve restorasyonun ağız içinde kalma süresi, periodonsiyumun hasarını etkileyen faktörlerdendir. Restorasyonlara aşırı kontur verilmesi, restorasyon yüzeyindeki pürüzlülük, dişeti oluğu bölgesinde gıda ve plak birikimine zemin hazırlar. Gereğinden az kontur verilmesi ise; dişeti oluğundan gıdaların uzaklaştırılmasını engeller ve gıda sıkışmasına neden olur. Taşkın restorasyonlar, çevre dokulara fiziksel olarak verdiği zararın yanında, hastanın o bölgede etkili plak kontrolünü engelleyerek, plak birikimine ve dolaylı olarak periodontal problemlere neden olmaktadır. 1.3. Restorasyonlarda Kullanılan Maddelerin Etkileri Metal ya da akril alerjisi olanlara, bunları içeren restorasyonlar yapıldığında, aşırı duyarlılık sonucu periodonsiyum hasarı oluşabilmektedir. Tip IV alerji, alerjen ile temastan 12 48 saat sonra klinik olarak görülür. Cıva, nikel, altın, çinko, krom, 7

paladyum ve akriliklerin alerjiye neden olduğu rapor edilmiştir. Alerjik lezyonlar kırmızımsı veya beyazımsı, bazen de ülsere lezyonlar olabilir. 1.4. Restorasyonlarda Kontak ve Kontur Doğal dişlerde dinlenme anında, iki diş arasındaki mesafe ortalama 10 µm dir. Genel olarak, premolar ve molar dişlerde kontak alanlarının bukko-lingual yönde bukkal ½ de, okluzo-gingival yönde oklüzal 1/3 de yer aldığı, kesici dişlerde ise, labio-lingual yönde kesici kenarla aynı hizada, insizo-gingival yönde insizal 1/3 de yer aldığı söylenebilir. İki düzlemli, geniş açılı kenar sırtlar, kontak bölgesinde embrasürler, gingival embrasüre bakan dış bükey yüzey, uygulanan restorasyonda, doğal dişlerdekine benzer şekilde uygulanmalıdır. 1.5. Konservatif Restorasyonlar ve Periodonsiyum İlişkisi Oklüzal yüzeyde fissür veya fossalarda uygun olmayan form oklüzal çürük riskini artırırken; kontak alanları, kenar sırtları, embrasürler ve dişeti arasındaki hatalı ilişkiler plak retansiyonu ve bunun sonucu olarak ara yüz çürükleri ve periodontal problemleri beraberinde getirir. Ayrıca dişin lingual ve vestibül konturlarının gerek form, gerekse dişeti ile olan ilişkilerindeki uygunsuzluklar, özellikle kronun 1/3 gingival bölümünde çürüğe ve dişeti problemlerine yol açar. Bukko-lingual veya okluzo-gingival olarak çok geniş bir kontak oluşturmak, diş anatomisinin değişmesinin yanı sıra, interdental papilde anatomik değişikliklere neden olur. Gingival col epiteli, sulkus epiteli gibi, non keratinize özellikte olduğu için bu bölgede periodontal hastalığın başlama olasılığı belirgin şekilde yüksektir. Ayrıca geniş bir kontak alanı hasta tarafından daha güç temizleneceği için bu bölgeler çürükten daha fazla etkilenir. Bakteri plağı birikiminin daha fazla olması papiller bölgedeki enflamasyon ve ödemi artırır. 8

Kontak alanının genişlemesi bukkal ve lingual embrasürlerin şekil ve boyutlarının değişmesine yol açar. Bu durumda çiğnenmiş gıdaların akışı, kayması engellenecek ve diş yüzeyinde daha fazla debris yapışacak, interdental yönde gıda sıkışması artacaktır. Kontak alanındaki genişleme gingival embrasürlerin kaybolmasına da neden olabilir. Buna bağlı olarak restorasyon, interdental periodonsiyumun fiziko-mekanik olarak etkilenmesine ve zarar görmesine neden olur. Bukko-lingual veya oklüzo-gingival yönde çok dar bir kontak alanı, diş anatomisini değiştirmesinin yanında, gıdaların vertikal ve/veya horizontal olarak dişeti papili üzerinde sıkışmasına da neden olur. Bunun sonucunda bakteri plağının birikimi artar, çürük ve periodontal problemler ortaya çıkar. Kontak alanının oklüzale çok yakın olması oklüzal embrasürün kaybolmasına ve kenar tümseğinin düzleşmesine neden olur. Kontak alanının fazla bukkalde veya lingualde olması bukkal veya lingual embrasürün yok olması ve restorasyonun düzleşmesine neden olacaktır. Kontak alanının fazla gingivalde konumlandırılması, kontak alanının dişeti papiline doğru genişlemesi ile oklüzal embrasürün derinliğinde artışa sebep olacaktır. Bütün bunlarla beraber, kontak alanının olmaması, gıda sıkışması ve plak birikimine neden olacaktır ki; bunlarla beraber periodontal problemleri ve çürüğü beraberinde getirir. Kontaktaki dışbükeylik, kontak alanının boyutunu belirler. Dışbükeylikle, kontak alanı arasında doğru orantı bulunmaktadır. Kısaca kontak alanlarında normalden her türlü sapma, o bölgede plak birikimini artıracaktır (7). 9

1.6. Sabit Protetik Restorasyonlar ve Periodonsiyum İlişkisi Kron kenarlarının servikal bölgede hangi seviyede bitirileceği son yıllarda üzerinde en çok tartışılan konulardan biri olmuştur. Kron kenarlarının servikal bölgede üç marjinal lokalizasyonu mevcuttur. 1. Dişeti cebi içinde (subgingival) 2. Dişeti kenarı seviyesinde 3. Dişeti kenarı üzerinde (supragingival) Waerhaug (8), cep içine yerleştirilen kron kenarlarının periodontitis için önemli bir etken olduğunu, bu kenarların kısa sürede iltihabi bir reaksiyon göstermeyeceği için, hasta ile hekimin patolojik durumdan habersiz olabileceğini ifade etmiştir. Uzun sürede kron kenarlarında oluşacak bakteriyel plağın boyutlarının genişleyerek dişin köküne doğru ilerleyeceğini, ayrıca simantasyon esnasında cep içinde kalan artık simanın dokuyu dejenere ve nekrotize ederek, dejenerasyon ürünlerinin komşu dişetini dejenere edeceğini belirtmiştir. İyice parlatılmış ve dişe tam adapte olmuş kron kenarları ile olumsuz sonuçların azalacağını, yine de çok iyi hazırlanan kron kenarlarında dahi bakteriyel plağın oluşmayacağı konusunda bir garantinin söz konusu olmayacağını işaret ederek, kron kenarlarının dişeti seviyesinin üzerinde hazırlanmasının periodontal hastalıklar yönünden olumlu bir davranış olacağını bildirmiştir. Niklaus'a göre (9), gingival sulkus tabanını oluşturan bağlantı epiteli, plağın etkisine karşı oral sulkus epitelinden daha dirençsiz olduğundan restorasyon marjini sulkus içine en fazla 0,5 mm girmelidir. Protetik restorasyonların kontürleri normal diş boyutlarında olmalıdır. Kron kontüründeki değişmeler, fonksiyon sırasında dişe ulaşan mekanik etkinin artmasına ya da azalmasına neden olur. Bu etkinin artması keratinizasyonu arttırdığından 10

gingival stimulasyon sağlar, ancak fazlalaştığında veya periodontal hastalık bulunduğunda gingiva korumasız kalarak, cebe dolan yiyecek artıklarıyla zarar görebilir. Mekanik etkinin azalması da stimulasyonu ve keratinizasyonu azaltacağından zarar oluşturabilir. Temel düşünce şu olmalıdır: Fonksiyon sırasında besinler dişlerle temas ettiğinde uygun kontürler vasıtasıyla bir temizlenme işlemi gerçekleşmelidir. Kendi kendine temizleme sağlayan bu düşünce oral hijyeni kolaylaştıracak ve sabit protezlerin sonlanmalarının daha sağlıklı bir hale gelmesini sağlayacaktır. Protetik restorasyonlarda yapılan en büyük hata fasial ve lingual palatinal yüzeylere aşırı kontür verilmesidir. Aşırı kontür plak akümülasyonuna neden olur ve dolayısıyla enflamasyona zemin hazırlar. Protetik restorasyonlarda aşırı kontürleme, az kontürlemeden daha zararlıdır (10). Embrasürlerin ve gövde altı dışbükeyliğin doğru hazırlanması, o bölgedeki plak kontrolünün ve ağız hijyeninin sağlanmasındaki engeli ortadan kaldıracaktır. Yapılan araştırmalar, gövde altı porseleninin glazürlenmesi ve metalin polisajının yapılması, plak akümülasyonunu azaltacağından, restorasyonun, çevre mukozaya olan olumsuz etkisini engellediğini göstermiştir (11). Kron ve köprülerdeki, komşu dişle olan kontak ilişkisinin, periodonsiyumla olan ilişkisi, konservatif restorasyonlarda olduğu gibidir. Ayrıca Ramfjord protetik restorasyonlarda kontak bölgelerinin mümkün olduğunca insizal ve ya oklüzale yaklaştırılmasını ve oral hijyen için geçiş boşluğunun oluşturulmasını tavsiye eder. Gingival sağlık için en iyi kontak bölgesi, santral fossaya göre biraz bukkalde bulunan ve mümkün olduğunca oklüzale yakın olan alandır (10). Sonuç olarak, doğal diş morfolojisinden uzaklaşan her türlü restoratif özellik, doğrudan veya dolaylı olarak o bölgede, diğer bölgelerden daha fazla plak birikimine neden olacağından, periodontal sorunlar açısından risk oluşturmaktadır. 11

Bu çalışmada; yapılan restorasyonların dişeti dokusu üzerinde meydana getirdiği etkinin, Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesine başvuran bireyleri ne düzeyde etkilediğinin değerlendirilmesi amaçlandı. 12

BÖLÜM II GEREÇ VE YÖNTEM Çalışmaya, 2007 2008 yılları arası Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Oral Diagnoz ve Periodontoloji Anabilim Dalı Kliniklerine başvuran, 99 hasta dâhil edildi. Çalışmaya dâhil edilme kriterleri; 1) Sınıf II Amalgam veya kompozit restorasyona veya porselen veya akrilik veya metal kron veya köprüye sahip olması, 2) Restorasyonun en az 2 yıl olmak suretiyle ağız içinde bulunması, 3) Restorasyonun bulunduğu dişin antagonistinin veya diğer simetriklerinin herhangi birisinin restorasyonsuz, sağlıklı dişler olması, 4) Hastanın 6 ay öncesine kadar olan süre içerisinde periodontal tedavi (Diş yüzeyi temizliği, Kök yüzeyi düzleştirmesi) görmemiş olması olarak belirlendi. Hastalardan, Tablo 1 deki 1. form doğrultusunda şu bilgiler alındı: 1) Adı, soyadı 2) Yaşı 3) Cinsiyeti 4) Varsa sistemik hastalıkları ve kullandığı ilaçlar 5) Sahip olduğu restorasyonun hangi dişte ve materyalinin ne olduğu, restorasyon dolguysa, aproksimal yüzeylerin veya yüzeyin nerede olduğu 6) Sahip olduğu restorasyonu ne zaman yaptırdığı 13

7) Sigara kullanıp, kullanmadığı. Kullanıyorsa ne kadar süredir ve kaç adet kullandığı 8) Fırçalama, ip, süperfloss, gargara ve ara yüz fırçasını kullanıp kullanmadığı, kullanıyorsa sıklığı 9) Restorasyon yapılmadan önce ortodontik bir probleminin olup olmadığı, periodontal sorun yaşayıp yaşamadığı 10) Restorasyon sonrası periodontal sorunlar yaşayıp yaşamadığı 11) En son ne kadar süre önce periodontal tedavi gördüğü 12) Restorasyon bölgesinden herhangi bir operasyon geçirip geçirmediği (kron yükseltme, gingivektomi, flep operasyonu) 13) Kolelerde abrazyon varlığı 14) Oral hijyen eğitimi alıp almadığı Restorasyon bölgesinden paralel yöntemle alınan periapikal radyografi ve ağız içi klinik gözlemle, restorasyonda taşkınlığın ve ideal bir kontak ilişkisinin var olup olmadığı tespit edildi. Kontak ilişkisini tam olarak değerlendirmek için, hastaya o bölgede gıda sıkışmasından şikâyeti olup olmadığı soruldu. Alınan cevaplar değerlendirmede göz önünde bulunduruldu. Gargara kullanan hastalara, kullandığı gargaranın eczanelerden ve süpermarketlerden alınan, bakteri plağını kaldırmayı amaçlayan gargara türü olup olmadığı, sorulan sorularla onaylandı. Restorasyon materyali dolgularda, amalgam ve kompozit, protetik restorasyonlarda, akrilik (biodent), porselen ve metal olarak sınıflandırıldı. Sağlıklı kadran için, öncelikle restorasyonlu dişin simetriği, uygun değilse, diğer bölgelerden herhangi biri seçildi. 14

Restorasyonlu dişler, distal ve mezialdeki komşu dişleri, bütün bu dişlerin sağlıklı kadrandaki restorasyonsuz simetrikleri, vestibülde 3, lingual-palatinalde 3 olmak üzere 6 adet yüzeye bölündü. Bu yüzeylerde Williams sondu ile aşağıdaki değerlere bakıldı: Sondalanan cep derinliği (SCD): Dişeti oluğu tabanıyla, serbest dişeti kenarı arasındaki mesafedir. Williams sondu yardımıyla, milimetrik ölçülmüştür. Klinik ataşman kaybı (KAK): Mine sement sınırı ile dişeti oluğu tabanının arasındaki mesafedir. Dişeti çekilmesi olmayan olgularda, referans noktası restorasyonun en apikal kenarıdır. Williams sondu yardımıyla, milimetrik ölçülmüştür. Gingival indeks (Gİ) (Löe & Silness, 1963,1967): Cep sondalamasında, enflamasyonun en önemli bulgusu olan kanamanın varlığı ve dişetinin enflamasyon derecesine bakılarak yapılan değerlendirmedir. Değerler aşağıdaki gibidir. 0) Enflamasyon yok 1) Hafif enflamasyon: Dişetinde renk ve doku kıvamında hafif değişiklikler var. Sondalamada kanama yok 2) Orta derecede enflamasyon: Dişetinde hiperemi ve ödem, sondalamada kanama var 3) İleri derecede enflamasyon: Dişetinde ileri derecede hiperemi ve ödem, spontan kanama var. Papil kanama indeksi (PKİ) (Saxer & Mühleman, 1975): Sondalama sonrası interproksimal bölgede bulunan papildeki kanama oranını belirtir. Değerler aşağıdaki gibidir. 0) Papilde kanama yok 15

1) Sondalamadan 20-30 saniye sonra papilla bölgesinde belli belirsiz kanama varlığı 2) Sondalama sonrası papillada dişeti kenarında çizgi şeklinde kanama varlığı 3) Sondalamadan sonra interdental bölgeyi dolduracak miktarda kanama varlığı 4) Sondalamadan sonra interdental bölgeden taşan kanama varlığı Plak varlığı (Sillness-Löe, 1964): Yüzeylerdeki plağın kalınlığı değerlendirilir. Değerler aşağıdaki gibidir. 0) Sond diş üzerinde, dişeti kenarı boyunca gezdirildiğinde plak yok 1) Gözle görülen plak yok, ancak sond diş üzerinde, dişeti kenarı boyunca gezdirildiğinde çok az plak varlığı 2) Gözle görülür, diş yüzeyinde dişeti kenarı boyunca sürekli şerit halinde plak varlığı 3) Dişeti kenarı boyunca diş yüzeyini doldurup orta hatta doğru uzanan, interproksimal bölgeyi dolduran plak varlığı Dişeti çekilmesi: Serbest dişeti kenarının, çeşitli nedenlerden dolayı apikale göçüdür. Williams sondu yardımıyla, mine sement sınırı ile serbest dişeti kenarının arasındaki mesafe, milimetrik olarak ölçülmüştür. İstatistiksel değerlendirmede ayrıca değerlendirilmeyip, KAK a eklenmiştir. Hastalardan alınan sayısal değerler, Tablo 2 deki 2. forma geçirilmiştir. 16

Tablo 1: 1. Form Hasta bilgileri NO: Ad-Soyad: Sigara kullanimi E H Yas: Kaç senedir: Telefon: Cinsiyet: K E Sistemik durumu: Günde kaç tane: Birakildiysa: kaç sene önce: ne kadar süre kullandi: günde kaç tane: Firça: Kullanilan ilaçlar: Ip Süperfloss Arayüz firç. Gargara Kron Köprü Ag Kom Ortodontik düzensizlik E H P B M O D O D Perio. rahatsizlik var mi? Kanama Agri Lüksasyon Perio. tedavi edildi mi? Önce E Simdi H M O M Ne kadar süre önce? Kaç defa? Operasyon geçirildi mi? E H Radyografide taskinlik? Kontak iliskisi? Restorasyonun yapilis zamani? Ne kadar süre önce? Ne operasyonu? Abrazyon ve horizontal firçalama Oral hijyen egitimi almis mi? 17

18 Tablo2: 2. Form D.Ç 21 27 26 25 24 23 22 11 12 13 14 15 16 Plak PKI GI KAK SCD 17 Vest D.Ç 21 27 26 25 24 23 22 11 12 13 14 15 16 Plak PKI GI KAK SCD 17 Vest D.Ç 21 27 26 25 24 23 22 11 12 13 14 15 16 Plak PKI GI KAK SCD 17 Pal D.Ç 21 27 26 25 24 23 22 11 12 13 14 15 16 Plak PKI GI KAK SCD 17 Pal D.Ç 31 37 36 35 34 33 32 41 42 43 44 45 46 Plak PKI GI KAK SCD 47 Vest D.Ç 31 37 36 35 34 33 32 41 42 43 44 45 46 Plak PKI GI KAK SCD 47 Vest D.Ç 31 37 36 35 34 33 32 41 42 43 44 45 46 Plak PKI GI KAK SCD 47 Pal D.Ç 31 37 36 35 34 33 32 41 42 43 44 45 46 Plak PKI GI KAK SCD 47 Pal

2.1. İstatistiksel Analiz İstatistik aşamasında, değerlendirme yapılırken konservatif restorasyonlar ve protetik restorasyonlar ayrı değerlendirildi. Cinsiyet farkı, hastaların yaşları, restorasyonların yaşları değerlendirilmeye alınmadı. Hata değerlendirilirken, restorasyonda taşkınlık veya eksiklik varsa 1, düzgün bir kenar yüzeyi varsa 0 olarak alındı. 3 er hastada var olan diabetes mellitus ve demir eksikliği anemisi, sayının az olması nedeniyle, istatistikte değerlendirmeye alınmadı. Rotasyon veya abrazyonlu olgu sayısı az olduğu için istatistikte değerlendirmeye alınmadı. Dişeti çekilmesi verileri istatistikte, daha önceden bahsedildiği gibi klinik ataşman kaybı verilerine eklendi ve ayrıca kullanılmadı. Konservatif restorasyonlarda SCD, KAK, PKİ ve plak indeksleri kullanılırken, protetik restorasyonlarda SCD, KAK, PKİ, Gİ ve plak indeksleri kullanıldı. 2.1.1. Konservatif Restorasyonlarda: Değerlendirme yapılırken 5 adet yüzey seçildi. Bu 5 yüzey, vestibül ve palatinal lingual olmak üzere 2 taraflı değerlendirmeye alındı. SCD, KAK ve plak indeksleri için istatistiksel değerlendirmeye seçilen bu yüzeyler; 1) Restorasyonun aproksimal yüzeyi 2) Restorasyonlu dişin sağlam aproksimal yüzeyi. (MO ve OD dolgularda) (MOD dolgularda bu yüzey olmadığından, değerlendirmeye alınmamıştır) 3) Varsa restorasyona komşu yüzey.(7 nolu dişlerdeki OD restorasyonlarda bu yüzey yoktur) 19

4) Restorasyonlu yüzeyin sağlıklı kadrandaki simetriği 5) Restorasyonlu yüzeyin sağlıklı kadrandaki simetriğine komşu yüzeydir PKİ için seçilen yüzeyler; 1) Restorasyon yüzeyine komşu papil 2) Restorasyonlu dişin sağlam tarafındaki papil 3) Sağlıklı kadranda restorasyonlu yüzeyin simetriğindeki papil Her bir yüzeyde, SCD, KAK ve plağa bakılırken, ilgili dişe komşu papillerde PKİ ye bakılarak değerlendirme yapıldı ve ortalaması alındı. Gingival indeks kullanılmadı. MOD dolguya sahip olgularda, mezial ve distal yüzey, kullanılan 5 indeks, kontak ve hatalı olup olmama durumu, ayrı değerlendirmeye alındı. Ayrıca bu olgularda her bir indeks için yukarıda bahsedilen 2 nolu yüzey değerlendirmeye alınmadı.. 7 nolu dişlere ait OD dolgularda, her bir indeks için yukarıda bahsedilen 4 ve 5 nolu yüzeyler değerlendirmeye alınmadı. Restorasyonlu yüzeyin yanındaki yüzeyde başka bir restorasyon varsa bile, yukarıda bahsedilen 4 nolu yüzey değerlendirmeye alındı. 2.1.2. Sabit Protetik Restorasyonlarda: Değerlendirme yapılırken 4 adet yüzey seçildi. Bu 4 adet yüzey, vestibül ve palatinal lingual olmak üzere 2 taraflı değerlendirmeye alındı. İstatistiksel değerlendirmeye seçilen bu yüzeyler; 1) Restorasyonun tüm yüzeyleri 2) Restorasyona komşu olan dişlerin tüm yüzeyleri 3) Restorasyonlu dişin sağlıklı kadrandaki simetriğinin tüm yüzeyleri 20

4) Sağlıklı kadrandaki simetriğine komşu dişlerin tüm yüzeyleridir. Her bir yüzeyde SCD, KAK ve plak indeksleriyle belirlenen değerlerin ortalaması alındı. PKİ için seçilen yüzeyler; 1) Restorasyona komşu papiller 2) Sağlıklı kadrandaki restorasyonlu dişin simetriğine komşu papillerdir Bu yüzeylerde PKİ ile belirlenen değerlerin ortalaması alındı. Gİ için seçilen yüzeyler; 1) Restorasyonlu dişin vestibül ve palatinal linguali 2) Sağlıklı kadranda restorasyonlu dişin simetriğinin vestibül ve palatinal lingualidir Bu yüzeylerde Gİ ile belirlenen değerlerin ortalaması alındı. Köprülerde, her bir çapa, 5 indeks, kontak ve hatalı olup olmama durumu bakımından ayrı değerlendirildi. Gövdelerin sağlıklı kadrandaki antagonistleri değerlendirmeye alınmadı. Bir çapası 7 numaralı diş olan bir köprüde, o çapaya yukarıda bahsedilen 2 ve 4 numaralı yüzeylere, komşu yüzey olmadığı için hiçbir değer yazılmadı. Gövdesi olmayan köprülerde, birbirlerine komşu çapalar, yukarıda bahsedilen 2 ve 4 numaralı yüzeyler için, değerlendirmeye dâhil edilmedi. Bahsedilen yüzeyler ve ilgili indekslerle elde edilen değerlerin ortalamaları, form 1 de yazılı olan hasta hakkındaki genel bilgiler, Microsoft Office Excel programında düzenlendi. SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) programında elde edilen sayısal veriler, t test, paired sample test, tests of between subjects effects ve tests of within-subjects effects kullanılarak karşılaştırıldı, genel bilgilerin demografik tabloları çıkarıldı 21

BÖLÜM III BULGULAR 3.1. Demografik Özellikler Araştırmaya katılan 99 hasta 17 ile 68 yaşları arasında olup, katılımcıların yaş ortalaması 35,4 ± 15,4 tür. Ayrıca 99 katılımcının 66 sı kadın, 33 ü erkektir. 99 hastadan, 819 dişe ait 4914 yüzey, 166 adet restorasyon incelendi. Bu 172 restorasyonun, 126 adeti dolgu, 26 adeti kron, 20 adeti de köprüdür. Cinsiyet, sigara kullanımı ve kullanım süresi, fırçalama, ip, gargara kullanımı, geçmişte geçirdiği periodontal tedavi ve oral hijyen eğitimi düzeyi değerlendirildi. Ara yüz fırçasını katılımcıların hiçbiri kullanmadığı ve süperflossu sadece 2 kişi kullandığı için, bu iki faktör için değerlendirme yapılmadı. Değerlendirme sonucunda aşağıdaki sonuçlar çıkarıldı. 3.1.1. Sigara ve Cinsiyet Tablo 3: Cinsiyetlere göre sigara alışkanlığının karşılaştırılması Cinsiyet Total E (n=33) K (n=66) Sigara 0 Sayı 19 40 59 % Sigara 32,2% 67,8% 100,0% % Cinsiyet 57,6% 60,6% 59,6% 1 Sayı 3 13 16 % Sigara 18,8% 81,3% 100,0% % Cinsiyet 9,1% 19,7% 16,2% 2 Sayı 2 3 5 % Sigara 40,0% 60,0% 100,0% % Cinsiyet 6,1% 4,5% 5,1% 3 Sayı 1 4 5 % Sigara 20,0% 80,0% 100,0% % Cinsiyet 3,0% 6,1% 5,1% 4 Sayı 8 6 14 % Sigara 57,1% 42,9% 100,0% % Cinsiyet 24,2% 9,1% 14,1% E: Erkek, K: Kadın, n: Denek sayısı 22

Tablo 3 te sol sütundaki rakamlar günde içilen sigara sayısının derecesini göstermektedir. Derecelendirme aşağıdaki gibidir; 0) Hiç 1) 10 adetten az 2) 10 15 adet arası 3) 15 20 adet arası 4) 20 adetten fazla Sonuç olarak, katılımcıların, %40,4 ü sigara içmekte, %59,6 sı sigara içmemektedir. %16,2 si günde 10 adetten az, %5,1 i günde 10 ile 15 adet arası, %5,1 i günde 15 ile 20 adet arası, %14,1 i 20 adetten fazla içmektedir (Tablo 3). 3.1.2. Sigara Kullanım Süresi ve Cinsiyet Tablo 4: Cinsiyetlere göre sigara kullanım süresinin karşılaştırılması Sigara Süresi Cinsiyet Total E (n=33) K (n=66) 0 Sayı 19 40 59 % Sigara Süresi 32,2% 67,8% 100,0% % Cinsiyet 57,6% 60,6% 59,6% 1 Sayı 2 11 13 % Sigara Süresi 15,4% 84,6% 100,0% % Cinsiyet 6,1% 16,7% 13,1% 2 Sayı 2 6 8 % Sigara Süresi 25,0% 75,0% 100,0% % Cinsiyet 6,1% 9,1% 8,1% 3 Sayı 8 5 13 % Sigara Süresi 61,5% 38,5% 100,0% % Cinsiyet 24,2% 7,6% 13,1% 4 Sayı 2 4 6 % Sigara Süresi 33,3% 66,7% 100,0% % Cinsiyet 6,1% 6,1% 6,1% E: Erkek, K: Kadın, n: Denek sayısı Tablo 4 te sol sütundaki rakamlar sigara kullanım süresinin derecesini göstermektedir. Derecelendirme aşağıdaki gibidir; 23

0) Hiç 1) 0-5 yıl 2) 5-10 yıl 3) 10-20 yıl 4) 20 yıldan fazla Sonuç olarak katılımcıların %13,1 i 0 ile 5 yıl arasında, %8,1 i 5 ile 10 yıl arasında, %13,1 i 10 ile 20 yıl arasında, %6,1 i 20 yıldan fazla süreyle sigara kullanmıştır. Sigarayı belirli bir süre kullanıp bırakmış hastalar için, restorasyon yapıldıktan sonraki kullanım süresi hesaba katılarak değerlendirme yapıldı (Tablo 4). 3.1.3. Fırçalama Alışkanlığı ve Cinsiyet Tablo 5: Cinsiyetlere göre fırçalama alışkanlığının karşılaştırılması Cinsiyet Total E (n=33) K (n=66) Fırçalama 0 Sayı 5 2 7 % Fırçalama 71,4% 28,6% 100,0% % Cinsiyet 15,2% 3,0% 7,1% 1 Sayı 4 1 5 % Fırçalama 80,0% 20,0% 100,0% % Cinsiyet 12,1% 1,5% 5,1% 2 Sayı 9 21 30 % Fırçalama 30,0% 70,0% 100,0% % Cinsiyet 27,3% 31,8% 30,3% 3 Sayı 14 34 48 % Fırçalama 29,2% 70,8% 100,0% % Cinsiyet 42,4% 51,5% 48,5% 4 Sayı 1 8 9 % Fırçalama 11,1% 88,9% 100,0% % Cinsiyet 3,0% 12,1% 9,1% E: Erkek, K: Kadın, n: Denek sayısı 24

Tablo 5 te sol sütundaki rakamlar fırçalama alışkanlığının derecesini göstermektedir. Derecelendirme aşağıdaki gibidir; 0) 3 günde 1 1) 2 günde 1 2) Günde 1 3) Günde 2 4) Günde 3 Sonuç olarak, katılımcıların % 7,1 i 3 günde 1, %5,1 i 2 günde 1, %30,3 ü günde 1, %48,5 i günde 2, %9,1 i günde 3 defa fırçalamaktadır (Tablo 5). 3.1.4. İp Alışkanlığı ve Cinsiyet Tablo 6: Cinsiyetlere göre ip alışkanlığının karşılaştırılması Cinsiyet Total E (n=33) K (n=66) İp 0 Sayı 28 47 75 % İp 37,3% 62,7% 100,0% % Cinsiyet 84,8% 71,2% 75,8% 1 Sayı 3 10 13 % İp 23,1% 76,9% 100,0% % Cinsiyet 9,1% 15,2% 13,1% 2 Sayı 0 1 1 % İp,0% 100,0% 100,0% % Cinsiyet,0% 1,5% 1,0% 3 Sayı 2 8 10 % İp 20,0% 80,0% 100,0% % Cinsiyet 6,1% 12,1% 10,1% E: Erkek, K: Kadın, n: Denek sayısı 25

Tablo 6 da sol sütundaki rakamlar ip alışkanlığının derecesini göstermektedir. Derecelendirme aşağıdaki gibidir; 0) Yok 1) Haftada 1 veya 2 2) 2 günde 1 3) Günde 1 Sonuç olarak, katılımcıların %75,8 i ip kullanmamaktadır. %13,1 i haftada 1 veya 2, %1 i 2 günde 1, %10,1 i günde 1 ip kullanmaktadır (Tablo 6). 3.1.5. Gargara ve Cinsiyet Tablo 7: Cinsiyetlere göre gargara kullanımının karşılaştırılması Cinsiyet Total E (n=33) K (n=66) Gargara 0 Sayı 29 61 90 % Gargara 32,2% 67,8% 100,0% % Cinsiyet 87,9% 92,4% 90,9% 1 Sayı 4 5 9 % Gargara 44,4% 55,6% 100,0% % Cinsiyet 12,1% 7,6% 9,1% E: Erkek, K: Kadın, n: Denek sayısı Tablo 7 de sol sütundaki rakamlar gargara alışkanlığının olup olmadığını göstermektedir. Derecelendirme aşağıdaki gibidir; 0) Yok 1) Var Sonuç olarak, katılımcıların %90,9 u herhangi bir ticari gargara kullanmazken, %9,1 i kullanmaktadır (Tablo 7). 26

3.1.6. Periodontal Tedavi ve Cinsiyet Tablo 8: Cinsiyetlere göre periodontal tedavi karşılaştırılması Periodontal Tedavi Cinsiyet Total E (n=33) K (n=66) 0 Sayı 10 23 33 % Periodontal Tedavi 30,3% 69,7% 100,0% % Cinsiyet 30,3% 34,8% 33,3% 1 Sayı 23 43 66 % Periodontal Tedavi 34,8% 65,2% 100,0% % Cinsiyet 69,7% 65,2% 66,7% E: Erkek, K: Kadın, n: Denek sayısı Tablo 8 de sol sütundaki rakamlar katılımcının periodontal tedavi olup olmadığını göstermektedir. Derecelendirme aşağıdaki gibidir; 0) Periodontal tedavi olmamış 1) Periodontal tedavi olmuş Sonuç olarak, katılımcıların %33,3 ü periodontal tedavi görmemişken, %66,7 si görmüştür (Tablo 8). 3.1.7. Oral Hijyen Eğitimi ve Cinsiyet Tablo 9: Cinsiyetlere göre oral hijyen eğitimi karşılaştırılması Cinsiyet Total Oral Hijyen Eğitimi E (n=33) K (n=66) 0 Sayı 18 27 45 % Oral Hijyen Eğitimi 40,0% 60,0% 100,0% % Cinsiyet 54,5% 40,9% 45,5% 1 Sayı 15 39 54 % Oral Hijyen Eğitimi 27,8% 72,2% 100,0% % Cinsiyet 45,5% 59,1% 54,5% E: Erkek, K: Kadın, n: Denek sayısı 27

Tablo 9 da sol sütundaki rakamlar katılımcının oral hijyen eğitimi alıp almadığını göstermektedir. Derecelendirme aşağıdaki gibidir; 0) Oral hijyen eğitimi almış 1) Oral hijyen eğitimi almamış Sonuç olarak, katılımcıların %45,5 i herhangi bir sağlık kurumundan ve ya hekimden oral hijyen eğitimi almamıştır. %54,5 i bu mercilerin herhangi birinden oral hijyen eğitimi almıştır (Tablo 9). 3.2. Konservatif Restorasyonlarda Yapılan Karşılaştırmalar: SCD, KAK ve plak indeksi için belirlenen yüzeyler; 1) Restorasyonun aproksimal yüzeyi 2) Restorasyonlu dişin sağlam aproksimal yüzeyi. 3) Restorasyona komşu yüzey. 4) Restorasyonlu yüzeyin sağlıklı kadrandaki simetriği 5) Restorasyonlu yüzeyin sağlıklı kadrandaki simetriğine komşu yüzeydir SCD, KAK ve plak indeksi için belirlenen yüzeylerde, 1. ve 2. yüzey, 1. ve 3. yüzey, 1. ve 4. yüzey, 3. ve 5. yüzey, genel olarak ve ayrıca hata varlığı parametresi kullanılarak karşılaştırıldı. PKİ için seçilen yüzeyler; 1) Restorasyon yüzeyine komşu papil 2) Restorasyonlu dişin sağlam tarafındaki papil 3) Sağlıklı kadranda restorasyonlu yüzeyin simetriğindeki papil PKİ için belirlenen yüzeylerde, 1. ve 2. yüzey, 1. ve 3. yüzey, aynı şekilde genel olarak ve hata varlığı parametresi kullanılarak karşılaştırıldı. 28

3.2.1. Restorasyonun aproksimal yüzeyi ile restorasyonlu dişin sağlam aproksimal yüzeyi Tablo 10: Restorasyonun aproksimal yüzeyi ile restorasyonlu dişin sağlam aproksimal yüzeyi arasındaki fark SCD KAK Plak PKİ Yüzeyler Ort ± Ss Ort ± Ss Ort ± Ss Ort ± Ss 1 (n=110) 2,3 ± 1 0,5 ± 1,2 0,4 ± 0,6 0,6 ± 0,9 2 (n=110) 2 ± 0,8 0,2± 0,9 0,4 ± 0,6 0,4 ± 0,8 P 0,001 0,027 > 0,05 0,013 Ort: Ortalama, Ss: Standart sapma, n: Değer sayısı Restorasyonun aproksimal yüzeyinin sondalanan cep derinliği ortalaması, restorasyonlu dişin sağlam aproksimal yüzeyinkinden daha fazla bulundu. Sondalanan cep derinliği bakımından, restorasyonun aproksimal yüzeyi ile restorasyonlu dişin sağlam aproksimal yüzeyi arasında anlamlı bir fark saptandı (P < 0,05). Aynı şekilde, 1. yüzeyin klinik ataşman kaybı ortalaması ve papil kanama indeksi ortalaması, 2. yüzeyinkinden daha fazla olduğu gözlendi. Bu iki yüzey arasında klinik ataşman kaybı ve papil kanama indeksi bakımından anlamlı bir fark bulundu (P < 0,05). Ancak plak açısından bu iki yüzey arasında anlamlı bir fark saptanmadı (P > 0,05) (Tablo 10). Tablo 11: Hata varlığına göre, restorasyonun aproksimal yüzeyi ile restorasyonlu dişin sağlam aproksimal yüzeyi arasındaki fark Hata SCD P1 KAK P1 Plak P1 PKİ P1 0 (n=71) 2,1 ± 0,7 0,2 ± 0,7 0,3 ± 0,5 0,5 ± 0,7 1 1 (n=39) 2,8 ± 1,1 0,01 0,6 ± 1,7 0,012 0,6 ± 0,7 0,001 0,9 ± 1 0,002 2 0 (n=110) 2 ± 0,8 P2>0,05 0,2 ± 0,9 P2>0,05 0,4 ± 0,6 P2>0,05 0,4 ± 0,8 P2>0,05 Ort: Ortalama, Ss: Standart sapma, n: Değer sayısı, P1: Hatasız ile hatalı restorasyon arasındaki fark, P2: Hatasız restorasyonla, sağlıklı yüzey arasındaki fark 29

Sondalanan cep derinliği, klinik ataşman kaybı, plak ve papil kanama indeksi bakımından, hatalı ve hatasız restorasyon yüzeyleri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (P1 < 0,05). Hatalı restorasyonlarda bu değerler, hatalı olmayanlara göre daha yüksek saptandı. Ancak hatasız restorasyon yüzeyleri ile restorasyonlu dişin sağlam aproksimal yüzeyi arasında sondalanan cep derinliği, klinik ataşman kaybı, plak ve papil kanama indeksi bakımından anlamlı bir fark bulunmadı (P2 > 0,05) (Tablo 11). 3.2.2. Restorasyonun aproksimal yüzeyi ile restorasyona komşu yüzey Tablo 12: Restorasyonun aproksimal yüzeyi ile restorasyona komşu yüzeyi arasındaki fark Yüzeyler SCD KAK Plak Ort ± Ss Ort ± Ss Ort ± Ss 1 (n=120) 2,3 ± 0,9 0,3 ± 1,1 0,4 ± 0,6 3 (n=120) 2,2 ± 1 0,4 ±1,3 0,4 ± 0,6 P > 0,05 > 0,05 > 0,05 Ort: Ortalama, Ss: Standart sapma, n: Değer sayısı Restorasyonun aproksimal yüzeyi ile restorasyona komşu yüzey arasında sondalanan cep derinliği, klinik ataşman kaybı ve plak bakımından anlamlı bir fark bulunmadı (P > 0,05) (Tablo 12). Tablo 13: Hata varlığına göre restorasyonun aproksimal yüzeyi ile restorasyona komşu yüzeyi arasındaki fark Hata SCD P1 KAK P1 Plak P1 0 (n=75) 2,1 ± 0,7 0,2 ± 0,6 0,3 ± 0,4 1 1 (n=44) 2,7 ± 1,1 0,01 0,6 ± 1,6 0,026 0,6 ± 0,7 0,004 3 0 (n=119) 2,2 ± 1 P2>0,05 0,3 ±1,3 P2>0,05 0,4 ± 0,6 P2>0,05 Ort: Ortalama, Ss: Standart sapma, n: Değer sayısı, P1: Hatasız ile hatalı restorasyon arasındaki fark, P2: Hatasız restorasyonla, sağlıklı yüzey arasındaki fark 30

Sondalanan cep derinliği, klinik ataşman kaybı ve plak bakımından, hatalı ve hatasız restorasyon yüzeyleri arasındaki fark, istatistiksel olarak anlamlı bulundu (P1 < 0,05). Hatalı restorasyonlarda bu değerler, hatalı olmayanlara göre daha yüksek saptandı. Ancak hatasız restorasyon yüzeyleri ile restorasyonlu dişe komşu aproksimal yüzey arasında sondalanan cep derinliği, klinik ataşman kaybı, plak ve papil kanama indeksi bakımından anlamlı bir fark bulunmadı (P2 > 0,05) (Tablo 13). 3.2.3. Restorasyonun aproksimal yüzeyi ile restorasyonlu yüzeyin sağlıklı kadrandaki simetriği Tablo 14: Restorasyonun aproksimal yüzeyi ile restorasyonlu yüzeyin sağlıklı kadrandaki simetriği arasındaki fark Yüzeyler SCD KAK Plak PKİ ye ait yüzeyler PKİ Ort ± Ss Ort ± Ss Ort ± Ss Ort ± Ss 1 (n=126) 2,3 ± 0,9 0,3 ±1,1 0,4 ± 0,6 1 0,6 ± 0,7 4 (n=126) 2 ± 0,7 0,2 ± 0,6 0,4 ± 0,6 3 0,4 ± 0,7 P <0,01 > 0,05 > 0,05 > 0,05 Ort: Ortalama, Ss: Standart sapma, n: Değer sayısı Restorasyonun aproksimal yüzeyinin sondalanan cep derinliği ortalaması, restorasyonlu yüzeyin sağlıklı kadrandaki simetriğinin sondalanan cep derinliği ortalamasından daha yüksek olduğu gözlendi. Bu iki yüzey arasında sondalanan cep derinliği bakımından anlamlı bir fark bulundu (P < 0,01). Ancak klinik ataşman kaybı ve plak bakımından bu iki yüzey arasında anlamlı bir fark saptanmadı (P > 0,05). Restorasyon yüzeyine komşu papil ile sağlık kadranda restorasyonlu yüzeyin simetriği tarafındaki papil arasında, papil kanama indeksi bakımından anlamlı bir fark bulunmadı (P > 0,05) (Tablo 14). 31

Tablo 15: Hata varlığına göre, restorasyonun aproksimal yüzeyi ile restorasyonlu yüzeyin sağlıklı kadrandaki simetriği arasındaki fark Hata SCD P1 KAK P1 Plak P1 PKİ P1 0 (n=79) 2,1 ± 0,7 0,2 ± 0,7 0,3 ± 0,5 0,4 ± 0,7 1 1 (n=47) 2,7 ± 1 0,01 0,7 ± 0,6 0,044 0,6 ± 0,7 0,001 1 0,8 ± 0,9 0,01 4 0 (n=126) 2 ± 0,7 P2>0,05 0,2 ± 0,6 P2>0,05 0,4 ± 0,6 P2>0,05 3 0,4 ± 0,7 P2>0,05 Ort: Ortalama, Ss: Standart sapma, n: Değer sayısı, P1: Hatasız ile hatalı restorasyon arasındaki fark, P2: Hatasız restorasyonla, sağlıklı yüzey arasındaki fark Sondalanan cep derinliği, klinik ataşman kaybı, plak ve papil kanama indeksi bakımından, hatalı ve hatasız restorasyon yüzeyleri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (P1 < 0,05). Hatalı restorasyonlarda bu değerler, hatalı olmayanlara göre daha yüksek saptandı. Ancak hatasız restorasyon yüzeyleri ile restorasyonlu yüzeyin sağlıklı kadrandaki simetriği arasında sondalanan cep derinliği, klinik ataşman kaybı, plak ve papil kanama indeksi bakımından anlamlı bir fark bulunmadı (P2 > 0,05) (Tablo 15). 3.2.4. Restorasyona komşu yüzey ile restorasyonlu yüzeyin sağlıklı kadrandaki simetriğine komşu yüzey Tablo 16: Restorasyona komşu yüzey ile restorasyonlu yüzeyin sağlıklı kadrandaki simetriğine komşu yüzey arasındaki fark SCD KAK Plak Yüzeyler Ort ± Ss Ort ± Ss Ort ± Ss 3 (n=120) 2,2 ± 1 0,4 ± 1,3 0,4 ± 0,6 5 (n=120) 1,9 ± 0,7 0,2 ± 0,8 0,4 ± 0,6 P 0,001 > 0,05 > 0,05 Ort: Ortalama, Ss: Standart sapma, n: Değer sayısı 32

Restorasyona komşu yüzeyin sondalanan cep derinliği ortalaması, restorasyonlu yüzeyin sağlıklı kadrandaki simetriğine komşu yüzeyin sondalanan cep derinliği ortalamasından daha yüksek olduğu gözlendi. Restorasyona komşu yüzey ile restorasyonlu yüzeyin sağlıklı kadrandaki simetriğine komşu yüzey arasında sondalanan cep derinliği bakımından anlamlı bir fark bulundu (P < 0,05). Klinik ataşman kaybı ve plak bakımından bu iki yüzey arasındaki fark anlamlı bulunmadı (P > 0,05) (Tablo 16). Tablo 17: Hata varlığına göre, restorasyona komşu yüzey ile restorasyonlu yüzeyin sağlıklı kadrandaki simetriğine komşu yüzey arasındaki fark Hata SCD P1 KAK P1 Plak P1 0 (n=75) 2 ± 0,7 0,2 ± 0,7 0,3 ± 0,4 3 1 (n=44) 2,5 ± 1,2 0,016 0,7 ± 1,7 0,027 0,5 ± 0,7 0,014 5 0 (n=119) 1,9 ± 0,7 P2>0,05 0,2 ± 0,8 P2>0,05 0,4 ± 0,6 P2>0,05 Ort: Ortalama, Ss: Standart sapma, n: Değer sayısı, P1: Hatasız ile hatalı restorasyon arasındaki fark, P2: Hatasız restorasyonla, sağlıklı yüzey arasındaki fark Sondalanan cep derinliği, klinik ataşman kaybı, plak ve papil kanama indeksi bakımından, hatalı ve hatasız restorasyon yüzeylerine komşu yüzeyler arasındaki fark, istatistiksel olarak anlamlı bulundu (P1 < 0,05). Hatalı restorasyonlara komşu yüzeylerdeki bu değerler, hatalı olmayanlara komşu yüzeylerdekine göre daha yüksek saptandı. Ancak hatasız restorasyon yüzeylerine komşu yüzeyler ile bu komşu yüzeylerin sağlıklı kadrandaki simetrikleri arasında sondalanan cep derinliği, klinik ataşman kaybı, plak ve papil kanama indeksi bakımından anlamlı bir fark bulunmadı (P2 > 0,05) (Tablo 17). 33

3.3. Sabit Protetik Restorasyonlarda Yapılan Karşılaştırmalar: SCD, KAK ve Plak için belirlenen yüzeyler; 1. Restorasyonun tüm yüzeyleri 2. Restorasyona komşu olan dişlerin tüm yüzeyleri 3. Restorasyonlu dişin sağlıklı kadrandaki simetriğinin tüm yüzeyleri 4. Sağlıklı kadrandaki simetriğine komşu dişlerin tüm yüzeyleridir. SCD, KAK ve Plak için belirlenen yüzeylerde, 1. ve 2. yüzey, 1. ve 3. yüzey, 2. ve 4. yüzey ortalamaları genel olarak karşılaştırıldı. Hata parametresi, 99 olgunun 98 i hatalı olduğu için kullanılmadı. PKİ için seçilen yüzeyler; 1. Restorasyona komşu papiller 2. Sağlıklı kadrandaki restorasyonlu dişin simetriğine komşu papillerdir 1ve 2. yüzeylere ait ortalamalar karşılaştırıldı. Hata parametresi, 99 olgunun 98 i hatalı olduğu için kullanılmadı. Gİ için seçilen yüzeyler; 1. Restorasyonlu dişin vestibül ve palatinal linguali 2. Sağlıklı kadranda restorasyonlu dişin simetriğinin vestibül ve palatinal lingualidir. 1ve 2. yüzeylere ait ortalamalar karşılaştırıldı. Aynı sebepten dolayı hata parametresi kullanılmadı. 34

3.3.1. Restorasyonun tüm yüzeyleri ile restorasyona komşu olan dişlerin tüm yüzeyleri Tablo 18: Restorasyonun tüm yüzeyleri ile restorasyona komşu olan dişlerin tüm yüzeyleri arasındaki fark SCD KAK Plak Yüzeyler Ort ± Ss Ort ± Ss Ort ± Ss 1 (n=56) 1,8 ± 0,4 0,1 ± 0,2 0,2 ± 0,4 2 (n=56) 1,7 ± 0,5 0,1 ± 0,4 0,3 ± 0,5 P > 0,05 > 0,05 0,043 Ort: Ortalama, Ss: Standart sapma, n: Değer sayısı Sondalanan cep derinliği ve klinik ataşman kaybı bakımından bu iki yüzey arasında anlamlı bir fark bulunmadı (P > 0,05). Plak bakımından, restorasyona komşu dişlerde plak indeksi ortalamasının, restorasyonlu yüzeylerdekinden daha yüksek olduğu gözlendi ve bu iki yüzey arasında anlamlı bir fark saptandı (P < 0,05) (Tablo 18). 3.3.2. Restorasyonun tüm yüzeyleri ile restorasyonlu dişin sağlıklı kadrandaki simetriğinin tüm yüzeyleri Tablo 19: Restorasyonun tüm yüzeyleri ile restorasyonlu dişin sağlıklı kadrandaki simetriğinin tüm yüzeyleri arasındaki fark SCD KAK Plak Yüzeyler Ort ± Ss Ort ± Ss Ort ± Ss 1 (n=94) 1,8 ± 0,5 0,1 ± 0,3 0,2 ± 0,5 3 (n=94) 1,5 ± 0,5 0,3 ± 0,9 0,5 ± 0,7 P <0,01 <0,01 <0,01 Ort: Ortalama, Ss: Standart sapma, n: Değer sayısı Restorasyonun tüm yüzeyleri ile restorasyonlu dişin sağlıklı kadrandaki simetriğinin tüm yüzeyleri arasında, sondalanan cep derinliği, klinik ataşman kaybı 35

ve plak bakımından anlamlı farklar bulundu (P < 0,01). Sondalanan cep derinliği ortalaması 1 yüzeyde 3. yüzeye göre daha fazla bulunurken, klinik ataşman kaybı ve plak, 1. yüzeyde 3. yüzeye göre daha az olduğu gözlendi (Tablo 19). Tablo 20: PKİ ve Gİ bakımından belirtilen yüzeyler arasındaki fark PKİ Gİ Yüzeyler Ort ± Ss Ort ± Ss 1 (n=94) 0,8 ± 0,8 0,5 ± 0,5 2 (n=94) 0,5 ± 0,7 0,4 ± 0,5 P 0,002 0,031 Ort: Ortalama, Ss: Standart sapma, n: Değer sayısı PKİ bakımından, restorasyona komşu papiller ile sağlıklı kadrandaki restorasyonlu dişin simetriğine komşu papiller arasında anlamlı bir fark bulundu (P < 0,05). Restorasyona komşu papillerdeki papil kanama indeksi ortalamasının, sağlıklı kadrandaki restorasyonlu dişin simetriğine komşu papillerindekine göre daha yüksek olduğu saptandı (Tablo 20). Gİ bakımından, restorasyonlu dişin vestibül ve palatinal linguali ile sağlıklı kadranda restorasyonlu dişin simetriğinin vestibül ve palatinal linguali arasında anlamlı bir fark bulundu (P < 0,05). Restorasyonlu dişin vestibül ve palatinal lingualindeki gingival indeks ortalamasının, sağlıklı kadrandaki simetriğine göre daha yüksek olduğu saptandı (Tablo 20). 36

3.3.3. Restorasyona komşu olan dişlerin tüm yüzeyleri ile sağlıklı kadrandaki simetriğine komşu dişlerin tüm yüzeyleri Tablo 21: Restorasyona komşu olan dişlerin tüm yüzeyleri ile sağlıklı kadrandaki simetriğine komşu dişlerin tüm yüzeyleri arasındaki fark SCD KAK Plak Yüzeyler Ort ± Ss Ort ± Ss Ort ± Ss 2 (n=56) 1,7 ± 0,6 0,1 ± 0,4 0,3 ± 0,5 4 (n=56) 1,6 ± 0,5 0,2 ± 0,4 0,4 ± 0,7 P 0,029 > 0,05 > 0,05 Ort: Ortalama, Ss: Standart sapma, n: Değer sayısı Sondalanan cep derinliği bakımından restorasyona komşu olan dişlerin tüm yüzeyleri ile sağlıklı kadrandaki simetriğine komşu dişlerin tüm yüzeyleri arasında anlamlı bir fark bulunurken (P < 0,05), klinik ataşman kaybı ve plak bakımından bulunmadı (P > 0,05) (Tablo 21). 37

BÖLÜM IV TARTIŞMA Yapılan çalışmada, protetik ve konservatif restorasyonların, çevredeki periodonsiyuma zarar verip vermedikleri araştırılmıştır. Bunun için, hastalardan restoratif materyalin olduğu bölgenin değerlerlerinin yanı sıra, sağlıklı bölgenin değerleri de kayda geçirilmiş, istatistiksel analizde anlatıldığı gibi karşılaştırılmıştır. Bu araştırmada elde edilen ve Tablo 11, 13, 15 ve 17 de gösterilen bulgulara göre, konservatif restorasyonlarda saptanan hata varlığının periodonsiyuma olan etkisi, beklendiği gibi sonuçlanmıştır. Ayrıca kenarı, gingival marjinin apikalinde sonlanan, hatalı protetik restorasyonlara ait değerlerle, sağlıklı kadrana ait değerler arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. (Tablo 19, 20, 21.) Hatalı restorasyona komşu yüzeylerde, sondalanan cep derinliğinde, klinik ataşman kaybında, gingival indeks ve papil kanama indeksi ortalamalarında artış belirlenmiştir. Waerhaug yaptığı bir araştırmada (12), taşkın restorasyonların, mekanik zarardan ziyade, bakteriyel plak akümülasyonunu arttırdığı için, gingivitisi tetiklediğini belirtmiştir. Lang ve arkadaşlarının yaptığı klinik araştırma (13), taşkın restorasyonların, subgingival restorasyon bölgesinde mikrobiyal florayı değiştirdiğini, gram negatif, anaerop bakterilerin kolonizasyonuna ve periodontopatik mikroorganizmaların sayısındaki artışa sebep olduğunu ve bütün bunların periodontal doku desteğinin kaybıyla sonuçlandığını göstermiştir (13). Yapılan diğer bir çalışmada patojenik sürecin, periodontal doku üzerindeki sonuçlarını yavaşça, 1 yıldan 3 yıla kadar bir süre içinde gösterdiğini bildirmiştir (14). Yukarıda bahsedilen klinik çalışmalar, yaptığımız araştırmada elde edilen, en az iki sene önce yapılmış hatalı restorasyonlarla ilgili sonuçları destekler niteliktedir. 38

Çalışmamızda, bulgularda belirtildiği gibi (Tablo 11, 13, 15, 17), en az iki sene önce yapılmış, radyografik ve klinik olarak taşkın olmadığı belirlenmiş konservatif restorasyonlara ait değerlerle, sağlıklı kadrandaki yüzeylere ait değerler arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Ancak histolojik çalışmalar (12) kenar uyumu klinik olarak kabul edilebilir olsa bile, subgingival yüzeye sahip her dolgunun plak retansiyonuna neden olabileceğini ve bu yüzden subgingival dolguların gingivitisle bağlantılı olduğunu göstermiştir. Valderhaug ve Birkeland (15) subgingival kenar nedeniyle, alveoler kemik ve bağ dokusu ataşman kaybına neden olacak gingival lezyonun, ancak uzun süreli çalışmalarla saptanabileceğini belirtmişlerdir. Bu bulguya dayanan uzun süreli bir araştırma (16 17) subgingival marjinli dental restorasyonların, gingival marjinden en az 1 mm yukarıda olan supragingival restorasyonlara göre, plak akümülasyonuna, daha nadir gingival enflamasyona ve bağ dokusu kaybına neden olduğunu bildirmiştir. Bu sonuçları destekler nitelikte, 884 kişi üzerinde 6 yıl arayla yapılan bir çalışmada (18), restorasyon varlığının, klinik ataşman kaybını ve sondalanan cep derinliğini arttırdığı saptanmıştır. Ayrıca Shatzle ve arkadaşlarının 160 kişi üzerinde 26 yıl boyunca yapmış olduğu çalışma (14), subgingival kenara sahip olan restorasyonların, periodonsiyumu olumsuz yönde etkilediğini göstermiştir. Buna karşılık Paolantonio ve arkadaşlarının amalgam ve cam iyonomer restorasyonlar üzerinde yaptığı çalışma (19) ise, restorasyon yapımından 1 yıl sonra periodontal klinik parametrelerin ya da restorasyon yapılan bölgelerdeki mikrobiyal floranın değişmediğini göstermiştir. Yaptığımız araştırmada değerlendirmeye alınan protetik restorasyonların sadece %2,1 i hatasız olduğu için, hatasız protetik restorasyonlardaki ortalamalarla, sağlıklı kadrandaki ortalamalar karşılaştırılamamıştır. Hatalı restorasyonların ortalamaları ile sağlıklı kadrandaki simetriğinin ortalamaları arasında anlamlı bir 39