Nevþehir in son kalan tarihi yapýlarý yýkýlýyor, Antik dönemden kalma çeþmeler ve Osmanlý dönemine ait kitabeler satýlýyor.



Benzer belgeler
Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI


ünite1 Sosyal Bilgiler


ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

Gelir Vergisi Kesintisi

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU


ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi


Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

DOÐALGAZ ÝÇ TESÝSAT MÜHENDÝS YETKÝLENDÝRME KURSU DÜZENLENDÝ

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ

Kanguru Matematik Türkiye 2015

SENDÝKAMIZDAN HABERLER

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.


Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

Saman-i Viran-i Evvel Camii (Çukur Çeþme Camii)

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý



Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý


ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2015

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü?

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

Kanguru Matematik Türkiye 2017

ASÜD 06 Mart 2009'da 13 süt ve süt ürünleri üreticisi tarafýndan kuruldu. 110'a ulaþan üye sayýsý ile süt sektörünün en büyük ve en yetkili kuruluþudu

Ýstanbul hastanelerinde GREV!


DENEME Bu testte 40 soru bulunmaktadýr. 2. Bu testteki sorular matematiksel iliþkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yöneliktir.

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

17 ÞUBAT kontrol

GLOBAL GAP STANDARTLARINDA ÜRETÝM YAPIYORUZ.

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM




ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?


2 - Konuþmayý Yazýya Dökme


.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.


Tehlikeli Atýk Çözümünde EKOVAR...

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Platformdan Yeni ve Ýleri Bir Adým: Saðlýk ve Sosyal Güvence için Bir Bildirge

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

3. Tabloya göre aþaðýdaki grafiklerden hangi- si çizilemez?

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi


STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

Kalite Güvence Sistemi Belgesi.... Sulamada dünya markasý.

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

1. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

ÖNSÖZ. Güzel bahar günlerini ve sýcacýk anlarý birlikte paylaþmak dileðiyle

Neden sendikalý olmalýyýz?


Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Gelir Vergisi Kanununda Yer Alan Hadler

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

m3/saat AISI

Cumhuriyet Halk Partisi

Transkript:

9 Yeni internet yasasýný protesto etmek için Ýstanbul Taksim de eylem yapmak isteyen binlerce kiþi, polisin saldýrýsýna uðradý. Aralarýnda 6 aylýk bir bebeðin de olduðu çok sayýda kiþi yaralandý. Gözaltýlar var. Ýnternet özgürlüðünü ortadan kaldýran yasaya karþý sosyal medyada yapýlan çaðrý üzerine dün akþam Galatasaray Meydaný nda bir araya gelerek Taksim e yürüyen kitlenin önü, polis tarafýndan kesildi. Polis, kitleye tazyikli su, gaz bombalarý ve plastik mermilerle saldýrdý. Polise havai fiþek ve taþlarla karþýlýk veren kitle, barikatlar kurarak saatlerce direndi. Halk sýk sýk Hýrsýz Tayyip, Hükümet istifa, Her yer Taksim her yer direniþ, Taksim Meydaný onurumuzdur sloganlarý attý. Eylemde, Gezi direniþinde ölen gençler ile halen yoðun bakýmda yaþam mücadelesi veren B.E de unutulmadý. Nevþehir in son kalan tarihi yapýlarý yýkýlýyor, Antik dönemden kalma çeþmeler ve Osmanlý dönemine ait kitabeler satýlýyor. Kentsel dönüþüm kapsamýnda Nevþehir in tarihi yýkýlýyor, tarihi eserleri satýlýyor. Nevþehir, antik dönemde Orta Anadolu nun önemli þehirlerinden Nissa nýn kalýntýlarý üzerine Damat Ýbrahim Paþa tarafýndan kurdurulan ve tarihi dokusuyla ünlü bir þehir. Ancak son iki yýldýr Nevþehir in tarihi evleri, çeþmeleri, kilisenin çaný ve hatta çeþmenin mermer kitabesine varýncaya kadar ya yýkýlýyor ya da satýlýyor. Nevþehir Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Ýl Müdürlüðü Toplantý salonunda Sigarasýz Yaþam Konulu toplantý düzenlendi. Toplantýya; Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Ýl Müdürü Okan YILMAZ,Ýl Müdür Yardýmcýsý Gürol ÇETÝN, Koordinasyon ve Tarýmsal Veriler Þube Müdürü Recep EROÐLU,Gýda Yem Þube Müdürü Atilla ARSLANGÝRAY, Hayvan Saðlýðý Þube Müdürü vekili Ýshak ÖZKAN ve Kurum personelleri katýldý. Ýl Gýda Tarým ve hayvancýlýk Müdürü Okan YILMAZ yaptýðý konuþmasýnda; Hiç sigara kullanmadýðýný ifade ederek, sigarasýz bir yaþamýn deðerli olduðunu, Sigara býrakmak isteyen personellerine de destekte bulunacaðýný söyledi. Türkmenistan Kültür Bakaný Gonça Mammedova Ürgüp Belediye Baþkaný Fahri Yýldýz ý ziyaret etti. Ritim Ustasý Okay Temiz 11 yýldýr doðum gününü dünyaca ünlü ritim ve caz müzisyenleri ile Atölyesindeki öðrencilerini ayný sahnede buluþturarak kutluyor. Uzun yýllar ülkesinden uzakta müzik yapan, cazýn çok önemli isimleriyle birlikte çalýþan Temiz, 15 yýl önce Türkiye ye döndü. O gün bugün birikimini kurduðu Ritim Atölyesindeki öðrencilerle paylaþan Temiz, farklý kültürleri ortak bir ritimde buluþturmak için sayýsýz çalýþma yaptý. Temiz ve öðrencilerinin Gezi direniþinin hemen baþýnda parkta sergiledikleri performansý izleyenler; artýk eylemlerde görmeye alýþtýðýmýz ritim gösterilerinin, pencerelerde tencere çalmanýn bu kadar yaygýnlaþmasýnda Okay Temiz in önemli bir payý olduðunu... Uzun süredir ülke gündemini meþgul eden ve tartýþmalara neden olan dershanelerin özel okula dönüþtürülmesi ile ilgili yasa taslaðý TBMM ye gönderildi. 29 maddeden oluþan yasa tasarýsýnýn sadece birkaç maddesi dershanelerle ilgili. Yasayla bakanlýðýn yerel kadrolarý tamamen deðiþtirilecek. Özel okullar ihya edilirken eðitimcilerin haklarý biraz daha kýrpýlacak. SÝYASÝ ATAMA GELÝYOR Yasa taslaðýnda en çok dikkat çeken maddesinde 81 ilin milli eðitim müdürlerinin görevlerinin kanun yürürlüðe girdiði tarihte sona ereceði belirtiliyor. Okul müdürü ve müdür yardýmcýsý atama yetkisi de valiliklere baðlanýyor.

Yeni internet yasasýný protesto etmek için Ýstanbul Taksim de eylem yapmak isteyen binlerce kiþi, polisin saldýrýsýna uðradý. Aralarýnda 6 aylýk bir bebeðin de Ne tür bir kentte yaþamak istediðimiz sorusu aslýnda nasýl insanlar olmak istediðimizle de ilgili bir sorudur. Nasýl insanlar olmak istediðimiz, ne tür iliþkiler içinde bulunmak istediðimiz, ne tür bir hayat tarzý içinde olmak istediðimiz, ne tür teknolojileri hayatý idame ettirmek için kullanýlmasýný uygun bulduðumuz, ne tür estetik ve toplumsal deðerlerimizin olduðu ile ilgili bir soru. Diðer yandan bu bireysel bir soru da deðildir. Çünkü bir kent üzerindeki tasarruflar ve yapýlan deðiþiklikler ayný zamanda kendimizin ve bir toplumun tüm ortak deðerlerine yapýlan bir müdahaledir. Yani bir kenti deðiþtiren her þey bizim hayatlarýmýzý da doðrudan deðiþtirmektedir. 11 yýllýk AKP iktidarýnýn yerel yönetimlerdeki performansý tasarladýðý hayatla ilgili epey resim çizdi. Bu politikalar öncelikle ortak çýkarlarý olan bir toplumun ferdi olma duygusunu törpüledi, Onun yerine cemaat ve benzeri yapýlarýn bir parçasý olmayý yerleþtirmeye çalýþtý. Hem bu aðlar aracýlýðý ile kýrýntýlarý toplumun geniþ ve yoksul kesimlerine daðýtýrken diðer yandan bu kesimlerden muhafazakar söylemiyle rýza devþirdi. Diðer yandan ayný kesimler kuralsýz ve esnek çalýþmanýn kurbaný oldular. AKP iktidarýný kendi hayat tasavvurunu kendini en çok yasladýðý sektör üzerinden inþaat sektörü üzerinden inþa etti. Kentsel dönüþüm ile içinde yaþadýðýmýz ve benzer politikalar yüzünden yaþanamaz hale gelen kentleri deðiþtireceði ve deprem tehlikesi bahanesi ile devasa bir talana giriþti. Bu sistemin temeli olan mülkiyet haklarý kent merkezlerinde yaþayan yoksullar söz konusu olunca tümüyle rafa kaldýrýldý. Yoksullar kent merkezlerinden kovuldu. Ortaya çýkan devasa rant iktidar ve yakýnlarý tarafýndan, devasa þirketler tarafýndan paylaþýldý. AKP hükümetinin kentsel dönüþümü bununla da kalmadý. Zaten iyice küçülmüþ bulunan kentin son yeþil alanlarý parklar, kuzey ormanlarý, bostanlar, hatta mezarlýklara göz dikildi. Ve belki iþte bu bardaðý taþýran son damla oldu. Akp nin istediði kent ve bu kentin bize önerdiði hayat kýsaca bu: parasý olmayaný kentin dýþýna süren, kendisine benzemeyen her þeyi dýþlayan ve yok sayan, yok eden, tek tip, hatýrasýz, boþ, tekdüze renksiz. Taksim planlarýna baktýðýmýzda gördüðümüz beton zeminler gibi. Tek belirleyici deðerin para ve çýkar olduðu, bunun bir kutsallýk halesiyle örtülüp aptal yerine konduðumuz zalim bir hayat. Tüm söylemlerinin tersine insaný yalnýz çýkarý ile tanýmlayan bir hayat. En ufak bir itirazý, yol yaptýk, metrobüs yaptýk, alt geçit üst geçit yaptýk, köprü yaptýk diye hizmet e ve gaza boðan bir ileri demokrasi. Hadi burada dönen ihaledir þirkettir biraderdir, ayakkabý kutusudur, milyon dolarlardýr meselelerini olduðu çok sayýda kiþi yaralandý. Gözaltýlar var. Ýnternet özgürlüðünü ortadan kaldýran yasaya karþý sosyal medyada yapýlan çaðrý görmedik diyelim. Ama nankörler! samaný fazla gelen eþekler vurgusunu duymamak mümkün mü? Ýþte bu derekeye indirilemeyeceðimizi, bunu istemediðimizi ne tür bir kent istediðimizi ve ne tür insanlarla nasýl iliþkiler içinde olmak istediðimizi büyük bir isyanla anlattýk. Yerel seçimler bize bu soruyu bir kez daha soruyor. Nasýl bir yerde nasýl bir kentte yaþamak istiyoruz? Nasýl yaþamak istiyoruz? Akp nin bugüne dek bize dayattýðý kent ve hayat tasarýmýna daha fazla katlanacak mýyýz? Bunun kabul edecek miyiz? Bütün bu tahribatýn geri dönüþü mümkün mü? Alternatifi mümkün mü? Ýçinde yaþanabilir kentleri yeniden elbirliði ile tasarlayabiliriz. Bunu yaptýðýmýz oranda yeni bir hayatý yaratabiliriz. Kadýnlarýn korkmadan sokaklarýnda yürüyebilecekleri, daha az enerji tüketen, enerjisini üretmeyi beceren, insan ve doðanýn yeni ve doðru bir metabolik iliþki kurduðu, çöp üretmeyen, kentler. Kimseyi dýþlamayan ötekileþtirmeyen, ýrk din, dil, cinsiyet, cinsel tercih yönelime göre ayrýmcýlýk yapmayan farklýlýklarýn zenginleþtirici kabul edildiði baþka toplumsal süreçler. Çocuklarýn, engellilerin, yaþlýlarýn kent hayatýna katýlabilmesini süreçlerin etkin katýlýmcýsý olmasýný saðlayabilen kentler. Gerçek gýda eriþimimizin temel bir insan hakký olarak tanýndýðý, ve temiz suyun ücretsiz olduðu, yalnýz bizim deðil toprak ananýn, suyun ve bu yeryüzünü paylaþtýðýmýz diðer canlýlarýn yaþam hakkýný gözeten kentler. Her þeyin herkes için daha eriþilebilir olduðu yeþilin yalnýz süs olmadýðý kendi baðlarý bahçeleri bostanlarý olan kentler. Var olaný hayal ettiðimize dönüþtürmek? Mümkün! Ve bütün bunlarýn ertelenemez deðiþtirilemez bir demokrasi ve eþitlik içerisinde gerçekleþtirildiði yerler. Herkesin sözünün yetkisinin kararýnýn bir öteki kadar olduðu kentler. Var olan demokratik yurttaþ oluþumlarýnýn örneðin park forumlarýnýn, platformlarýn ve iþgal evlerinin karar ve uygulamalarda, bütçelerde söz yetki karar sahibi olduðu belediyeler. Toplumdaki tüm örgütlenme giriþimlerinin kamu eliyle desteklenerek tanýndýðý kentler. Tüm bunlar ne istediðimiz neyi hayal ettiðimiz herkese geziyi hatýrlatýyor olabilir. Ever ilhamýmýzý geçmiþimizden olduðu kadar, bugünümüzden de alýyoruz. Bir isyaný seçimde oya tahvil etmek yerine, onun vaz ettiklerini siyaset alanýna hakim kýlmak istiyoruz. Gezi ile Fatsa arasýnda gezi ile dünyanýn her yerindeki isyanlar ve komünler arasýnda bizi onlara baðlayan bir bað var. Bu bað dünyanýn her yerinde devrimcilerin uðruna hayatlarýný vermekten çekinmedikleri o ihtimaldir. Bir gün herkesin eþit ve özgür olduðu bir dünyada yaþama ihtimali. üzerine dün akþam Galatasaray Meydaný nda bir araya gelerek Taksim e yürüyen kitlenin önü, polis tarafýndan kesildi. Polis, kitleye tazyikli su, gaz bombalarý ve plastik mermilerle saldýrdý. Polise havai fiþek ve taþlarla karþýlýk veren kitle, barikatlar kurarak saatlerce direndi. Halk sýk sýk Hýrsýz Tayyip, Hükümet istifa, Her yer Taksim her yer direniþ, Taksim Meydaný onurumuzdur sloganlarý attý. Eylemde, Gezi direniþinde ölen gençler ile halen yoðun bakýmda yaþam mücadelesi veren B.E de unutulmadý. Direniþçiler B.E nin ismini bir TOMA aracýnýn üzerine yazarken, Ýstiklal Caddesi nde kurulan barikatlara da Gezi Direniþi nde yaþamýný yitirenlerin isimleri verildi. KAFENÝN ÝÇÝNE GAZ BOMBASI Gaz bombasý, tazyikli su ve plastik mermiyle yetinmeyen polis, direniþçileri coplayarak darp etti. Polisin bir kafenin içine attýðý gaz bombasý nedeniyle birçok kiþi ikinci kattan atlamak zorunda kaldý. Gece boyunca çok sayýda kiþi, polis saldýrýsý sonucu yaralandý. Yaralananlar arasýnda yer alan Sözcü muhabiri Eda Sönmez hastaneye kaldýrýlýrken, gazeteci Ece Zereycan ve Can Coþkun da polisler tarafýndan darp edildi. 6 AYLIK BEBEK YARALANDI Polisin aralýksýz attýðý gaz bombalarýndan 6 aylýk bir bebek de etkilendi. Nefes alamayan bebek, ambulans bulunamadýðý için akreple hastaneye yetiþtirilmeye çalýþýldý. Çok sayýda kiþinin de plastik mermi ve gaz bombasý kapsülleriyle kafasýndan ve gözünden yaralandýðý öðrenildi. Gözünden yaralananlar arasýnda eylemci olmayan, kebapçýda kurye olarak çalýþan bir genç de bulunuyor. POLÝS MAHALLEMDEN DEFOL Ara sokaklarda eylemcileri kovalayan polis, çok sayýda direniþçiyi gözaltýna aldý. Direniþçileri gözaltýna almak için Cihangir e giren polise, mahalle halký sert tepki gösterdi. Halk, pencerelerden Polis mahallemizden defol diye baðýrdý. Eylem ve çatýþmalar geç saatlere kadar sürdü. Kaynak:BirGün 9.2.2014 Siyasal, Ilýmlý Ýslam'a vurulan neo liberal aþý ile "Okyanus Ötesinden" getirilip Türkiye Topraklarýna dikilen YABANÝ AÐAÇ ÇÜRÜMEYE BAÞLADI... Çürüyen aðacýn sahipleri, Aðaçtan bir fide alýp YENÝ BÝR AÞI YAPMAYI planlýyor! AKP ve Baþbakan ise YASAKLAMA ve SANSÜR projeleri ile kuruyan aðaca can suyu vermeye çalýþýyor. AKP Hükümeti yaþadýðý derin bunalýmdan ve içine düþtüðü kýskaçtan çýkmak için "Göle düþmüþ dal arýyor!" Bu derin bunalým ve kýskaç hali sadece AKP'ye özgü olmayýp ÇÜRÜYEN SÝSTEMÝN BUNALIMIDIR. AKP "Kurtuluþ reçetesini" 90 yýldýr bir devlet klasiði haline gelen baský, sansür, susturma, korkutma, denetleme, fiþleme, izleme, kontrol altýna alma gibi yöntemlerde arýyor. "AKP'den kurtulalým da ne olursa olsun!" diyen zihniyet AKP zihniyetini kopyalayarak AKP'nin yerine hükümet olmak istiyor...!!! Türkiye siyasetini SALI SENDROMLARI belirliyor. Baþbakanýn grup toplantýsý konuþmalarýna endeksli siyaset üretimden uzak pejmürde siyasettir. Yolsuzluk, hýrsýzlýk, dolandýrýcýlýk bataklýðýnda çýrpýnan yerel seçimi can simidi yapmaya çalýþan Hükümet... Talan edilmiþ maddi kaynaklar, rantiyecilik, ihale kurnazlýðý ile varlýðýný sürdürmeye çalýþan Hükümet... "Açýlým" bataðýna düþen Hükümet... "Demokrasi Paketinde" çürüyen Hükümet... Aleviliði inkar eden; Hoca Efendilerin "Cami, cemevi projesi" Kültür Bakanlýðýnýn "Alevi Dedelerine Hac" projesi ile Alevi Ýnancýný bitirmeye çalýþan Hükümet... "Kürt Sorununun çözümünde Toplumsal Barýþ" erdemini yerel seçimler için malzeme yapan Hükümet... Alevi'yi, Kürd'ü, Ermeni'yi, Roman'ý yalan vaatlerle dolandýran, tüm hesaplarýný seçimler üzerine ve Baþbakaný Cumhurbaþkaný yapmak üzerine kurgulayan Hükümet... Yoksulluktan, açlýktan ölüm derecesine varýp bayýlan yurttaþlar... Evine ekmek götüremeyen insanlar... Ýflas eden esnaflar... Dað baþýnda, karda kýþta hasta çocuðunu doktora götürmek için torbada taþýmaktan baþka çaresi kalmayan çaresiz yurttaþlar... Çaresizlikten ve doktorsuzluktan yitirdiði yavrusunu torbada taþýmak zorunda kalan yurttaþ... "Yeniden Yargýlama!" kaosu... "Özel Yetkili Mahkemeleri kaldýracaðýz!" tevatürü... "Dershaneleri Kapatacaðýz!" yalaný... "Eðitim yönetiminde Reform!" saçmalýðý... Veeee "Ýnternet Sansürü!" gerçeði... AKP yetkilileri, bakanlar ve baþbakan battýkça çýrpýnýyor, çýrpýndýkça batýyor. Sosyal, kültürel, ekonomik, inançsal ve özel yaþamýmýz AKP zihniyetinin denetimi ve kontrolü altýndadýr. Bu durum bir BÝTÝÞ SENDROMUDUR. Kemal BÜLBÜL Pir Sultan Abdal Kültür Derneði Genel Baþkaný

Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Hasan KANKAL Nevþehir Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Ýl Müdürlüðü Toplantý salonunda Sigarasýz Yaþam Konulu toplantý düzenlendi. Toplantýya; Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Ýl Müdürü Okan YILMAZ,Ýl Müdür Yardýmcýsý Gürol ÇETÝN, Koordinasyon ve Tarýmsal Veriler Þube Müdürü Recep EROÐLU,Gýda Yem Þube Müdürü Atilla ARSLANGÝRAY, Hayvan Saðlýðý Þube Müdürü vekili Ýshak ÖZKAN ve Kurum personelleri katýldý. Ýl Gýda Tarým ve hayvancýlýk Müdürü Okan YILMAZ yaptýðý konuþmasýnda; Hiç sigara kullanmadýðýný ifade ederek, sigarasýz bir yaþamýn deðerli olduðunu, Sigara býrakmak isteyen personellerine de destekte bulunacaðýný söyledi. Ýl Müdür Yardýmcýsý Gürol ÇETÝN ise; daha önce baþýndan geçen bir anýsýný paylaþtý, sigara içmediði halde bir saðlýk muayenesi sonucunda doktorun kendisine sigarayý býrakmayý tavsiye ettiðini söylediðinde çok þaþýrdýðýný ancak sigarayý içmediðini bildirmesi üzerine akciðer röntgeninde sigara dumanýný tanýsýna varýldýðý ifade edildi, ÇETÝN nin bu durum karþýsýnda tespit edilen dumanýn sigara içilen bir ortamlardan kaynaklandýðý kanýsýna vararak, bulunulan ortamlarýn sigara içilmeyen mekanlar olmasýna dikkat edilmesi gerekliliðini söyledi. Toplantýda Yeþilay Derneði Þube Baþkaný Þahin GÜNEÞ Sigaranýn Saðlýða Zararlarý konusunda bilgilendirme sunumu yaptý. Türkiye de Sigara içme yaþýnýn 12 ye kadar indiðini belirten GÜNEÞ Sigarasýz bir Yaþam için çalýþmalarýnýn devam ettiðini vurguladý. Toplandý sonunda Þahin GÜNEÞ desteklerinden dolayý Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Ýl Müdürü Okan YILMAZ a, Ýl Müdür Yardýmcýsý Gürol ÇETÝN e, yakýn zamanda sigarayý býrakan Koordinasyon ve Tarýmsal Veriler Þube Müdürü Recep EROÐLU na, Gýda Yem Þube Müdürü Atilla ARSLANGÝRAY a, ve Sigarayý býrakmaya istekli Ziraat Mühendisi Tülay CANATAN a Teþekkür ederek Yeþilay rozetlerini taktý. Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Ýl Müdürü Kenan Þahin, AA muhabirine yaptýðý açýklamada, Orman ve Su Ýþleri Bakaný Veysel Eroðlu'nun Türkiye Ceviz Eylem Planý'ný 2012 yýlýnda Kaman ilçesinde açýklamasýndan sonra il genelinde ciddi çalýþmalar yapýlmaya baþlandýðýný söyledi. Eylem planý kapsamýnda Kýrþehir'in pilot illerden biri olduðunu ifade eden Þahin, valiliðin de büyük katkýlarý ve önderliðiyle bir yandan kapama ceviz bahçeleri kurulduðunu, diðer yandan ise sertifikalý fidan üretimine önem verildiðini dile getirdi. Þahin, Kaman Ceviz Yetiþtiricileri Birliði Kooperatifi'nin kurulmasýyla bu yöndeki çalýþmalarýn hýzlandýðýna iþaret ederek, Ýl Özel Ýdaresi'nden ceviz üreticileri için ciddi kaynaklar ayrýldýðýný vurguladý. Fidan üretimi için seralar kurulmaya baþlandýðýna dikkati çeken Þahin, þöyle konuþtu: "Valiliðimiz bu konuda çok duyarlý. Sera kurulmasý için 2012 yýlýnda Özel Ýdare'den 25 bin lira kaynak ayrýldý. Bir müteþebbisin de katkýsýyla 50 bin liraya sera kuruldu. 2013 bütçesinden 25 bin lira ayrýlarak baþka bir sera. 2014 yýlý için de 75 bin lira gibi bir para ayrýldý. Sera desteði için Ýl Özel Ýdaresi'nde toplam 125 bin lira para tahsis edildi." Fidanlarýn, genellikle Ankara Orman Bölge Müdürlüðü ve baðlý iþletmelerinden alýnan ceviz fidanlarýna Kaman-1 vekaman-5 sertifikalý ceviz kalemlerinin aþýlanmasýyla elde edildiðini belirten Þahin, geçen yýl yaklaþýk 100 bin fidanýn baþta Ýç Anadolu Bölgesi olmak üzere çevre illere satýldýðýný anlattý. Þahin, "Ana amaç, Ýç Anadolu'ya adaptasyon saðlayan ceviz fidanýný Kaman'da üretip ihtiyacý karþýlamak. Sahil kentlerinden Ýç Anadolu'ya ceviz fidaný geldiðinde verim ve adaptasyon noktasýnda sýkýntý çekilebiliyor. Orta Anadolu iklim özelliklerine uyumlu bu fidanlarý, Ýç Anadolu Bölgesi'ne daðýttýðýmýzda kalite açýsýndan yüzde 100 gibi bir verim saðlayacaðýz. Bilimsel çalýþmalar da bunu ispat ediyor. Bu fidanlar uyum saðladýklarý baþka bölgelere de gönderiliyor." dedi. KAMAN'IN TESCÝLLÝ CEVÝZ KALEMLERÝ AÞILANIYOR Kaman'da tescilli ve sertifikalý anaç ceviz bahçeleri olduðunu ifade eden Þahin, aþýlama yöntemiyle ilgili þu bilgileri verdi: "Þu anda iþletmelerimiz fidanlarýn yüzde 80'ini çöðür halinde Ankara Orman Bölge Müdürlüðü ve baðlý iþletmelerinden alýyor. Kaman-1 vekaman-5 adýyla sertifika alýnan aþý kalemlerimiz de burada üretiliyor. Kaman'da anaç ceviz bahçeleri vardýr. Gayet hijyenik þartlarda, hastalýklardan arý bir þekilde uzman aþýcýlarla aþýlanýyor. Kaman cevizi en iyi aþýdan elde ediliyor. Kýrþehir, yakýn zamanda artýk hem cevizin, hem de fidan daðýtýmýnýn merkezi olacak." Kaynak:Sondakika Haber Kapadokya'yý ziyarete gelen turistler soðuk havada sýcak þarap içmeyi tercih ediyor. Turistler, 12 çeþit baharat ve meyveden özel olarak yapýlan Kapadokya sýcak þarabýyla ýsýnýyor. Avanos ilçesi Paþabaðlar mevkiinde kafeterya iþleten Enver Çalýþkan, ilçeye özgü topraktan yapýlma güveçte, mangalda özel olarak hazýrladýðý karýþýmla sýcak þarap yaparak turistlere ikram ediyor. Çalýþkan, 12 çeþit baharat ve meyve bulunan, Kapadokya'ya özgü sýcak þaraba turistlerin ilgi gösterdiðini söyledi. Sýcak þarap karýþýmýný portakal, nar, elma, ayva, kuru kayýsý, tarçýn, zencefil, karanfil, kara dut, kuru üzüm ve kayýsýdan özel olarak yaptýðýný kaydeden Çalýþkan Þarabý yaklaþýk 60-70 dereceye kadar ýsýtarak yabancý müþterilerimize bardaðýný 5 liradan veriyoruz. Tadýna bakan müþterilerimiz de çok beðeniyor. Kapadokya'da Uludað ve Abant'ta meþhur bir kýþ içeceði olan sýcak þarabý ben de Kapadokya'da turistlere ikram ediyorumö dedi. Sýcak þaraptan tadan Koreli turistler ise çok beðendiklerini ifade etti. Kaynak:Sondakika Haber Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Hasan KANKAL Nevþehir Ýl Milli Eðitim Müdürü Osman Þimþek, Nevþehir Hacý Bektaþ Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz Kýlýç ý makamýnda ziyaret etti. Hatay Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü nden Nevþehir Ýl Milli Eðitim Müdürlüðüne atanarak görevine baþlayan Ýl Milli Eðitim Müdürü Osman Þimþek e ziyaretlerinden duyduðu memnuniyeti dile getiren Rektör Prof. Dr. Filiz Kýlýç kendisine teþekkür etti. Ýl Milli Eðitim Müdürü Osman Þimþek e ayrýca yeni görevinin hayýrlý olmasý temennisinde bulanan Rektör, üniversite olarak; baþta eðitim-öðretim olmak üzere bir çok alanda ortak çalýþmalar yapmak istediklerini ifade etti.

Türkiye de her alanda olduðu gibi sendikal alanda da iktidarýn yoðun baskýsý ve müdahaleleri söz konusu. Son dönemde, özellikle Türk-Ýþ içinde yer alan muhalif sendikalar, hükümet operasyonlarýna maruz kaldý. Çok sayýda üyesi zorla Hizmet-Ýþ e geçirilen Belediye-Ýþ, Anadolu Ajansý ndaki üyeleri baský ve tehditlerle istifa ettirilen TGS, Çaykur daki örgütlülüðü bitirilmek istenen Tek Gýda-Ýþ, devlet matbaalarýndan tasfiye edilmek istenen Basýn-Ýþ, baraj altýnda býrakýlan Deriteks, bu sendikalardan bazýlarý... Hükümet operasyonuna maruz býrakýlan son sendika ise Hava-Ýþ oldu. THY grevinde yaþanan hükümet destekli grev kýrýcýlýk giriþimlerinin ardýndan, sendikanýn genel kuruluna da açýk þekilde müdahale edildi. Sendika yönetimi, tüm bu müdahaleler sonucunda hükümete yakýn bir grubun eline geçti. Ýktidarýn saldýrýlarý sürerken Türkiye deki sendikal hareketin de bu saldýrýlara karþý koyamadýðý, güçsüz kaldýðý görülüyor. Peki, ne yapmalý? Ýþçi sýnýfý üzerine çalýþmalarýyla bilinen, Kavel direniþi ve Derby iþgallerini kitaplaþtýran, Kristal-Ýþ Sendikasý Eðitim Uzmaný Zafer Aydýn ile sendikalara yönelik AKP operasyonunu, sendikal hareketin durumunu, bu çýkmazýn nasýl aþýlabileceðini konuþtuk.»son olarak Hava-Ýþ te görüldüðü gibi, Türk-Ýþ içindeki muhalif sendikalar saldýrý altýnda, bir operasyon var. Siz nasýl yorumluyorsunuz bu dönemi? Tek bir hedef var, sosyal alaný muhalefetsizleþtirmek. AKP, iktisadi olarak neoliberalizmi, siyasi olarak otoriter tek adam yönetimini hâkim kýlmaya, sosyal olarak da toplumsal yaþamý dinin esaslarýna göre düzenlemeyi amaçlýyor. Bunu yaparken de toplumsal muhalefetin önemli unsurlarýndan sayýlan sendikalarý tamamen etkisiz, güdümlü hâle getirmek peþinde. Bilindiði üzere sendikalarýn bir kýsmý zaten AKP nin vesayeti altýnda. Bu sendikalarýn 10 yýlý, emeðin haklarýný ortadan kaldýrma konusunda son derece agresif politikalar izleyen AKP nin attýðý adýmlarý desteklemekle geçti. Bütün zamanlarýný AKP nin iþçilerin aleyhine yaptýðý düzenlemelere iþçilerin rýza göstermesini, sessiz kalmasýný saðlamaya yönelik yalan ve tahrifat merkezi gibi çalýþmaya ayýrdýlar. Bir kýsým sendikalar ise haklarýnda açýlmýþ ve açýlmasý muhtemel yolsuzluk davalarý nedeniyle hükümete rehin. Ýsteseler bile kafalarýný kaldýrmalarýna imkân yok. AKP SAHA TEMÝZLÝÐÝ YAPIYOR Bir kýsmý ise her þeye raðmen sosyal alaný muhalefetsiz býrakmamak için çalýþýyorlar. Güdümlü teslimiyetçi, ricacý bir sendikal anlayýþ yerine mücadeleci bir anlayýþý baskýn hâle getirmek peþindeler. Eleþtirdiðimiz, eksik, yetersiz bulduðumuz yanlarý elbette var, ama bu sendikalar iktidarýn þiddetini üzerlerine çekmekten korkmadan, tehdit ve þantaja pabuç býrakmadan hak aramayý, muhalefeti, mücadeleyi gündemde tutmaya çalýþýyorlar. Bu yüzden de hem sermayenin hem de iktidarýn kara listesinde yer alýyorlar. Susturulmak, sindirilmek ve güdümlü hâle getirilmek isteniyorlar. AKP, daha önce iktidar olmuþ partiler gibi güçlü sýnýfsal reflekslere sahip. Onlardan farklý olarak yüksek örgütlenme becerileri var. Bu örgütlenme becerisini, devletin imkânlarýný kullanma becerisiyle birleþtirerek sendikalara operasyon çekiyorlar. Sendikalara çekilen operasyonlarý kýdem tazminatýnýn tasfiyesine dönük hazýrlýklarýn bir parçasý olarak da görmek gerekir. AKP saha temizliði yapýyor, gücü kýrýlmazsa operasyonlara devam etmesi kuvvetle muhtemel. iktidara ses çýkarmasaydý...»hava-ýþ özelinde konuþursak... Sizce Hava-Ýþ neden en yoðun saldýrýnýn yaþandýðý sendika oldu? Hava-Ýþ, THY yönetiminin insaný ve insani deðerleri hiçe sayan, uçuþ güvenliðini tehlikeye atan kâr odaklý politikalarýna itiraz etmek yerine sessiz kalmayý tercih etseydi, büyük olasýlýkla bugün karþýmýzda baþka bir tablo olacaktý. Ama Hava-Ýþ sessiz kalmak yerine karþý çýktý, itiraz etti. Çalýþanlarýn, yolcularýn güvenliðini hiçe sayan düzenlemeleri, uygulamalarý mücadele ve müzakere konusu yaptý. THY yönetimi baktý ki Hava-Ýþ yola gelmiyor, yola getirmek için bazý adýmlar attý. Önce Hava-Ýþ in örgütlü olduðu bazý bölümlerde Hak-Ýþ in yetkili olmasý için çaba harcadý. Ardýndan 2007 yýlýnda grev oylamasý yoluyla grev silahýný sendika tarafýndan kullanýlabilir olmaktan çýkarmak istedi. Ancak her ikisinde de baþarýlý olamadý. Son hamlesi birbirini tamamlayan adýmlar biçiminde, grev yasaðý, 305 kiþiyi iþten atma, grev kýrýcýlýðý ve sendikanýn içine müdahale oldu. Görünüþ itibarýyla da baþarý saðladý. KIRMIZI PAZARTESÝ GÝBÝ Bu baþarýda THY yönetiminin güç ve imkânlarýnýn seferber edilmesinden, AKP nin örgütlenme becerisinin devreye sokulmasýndan daha çok, iktidardan ve sermayeden baðýmsýzlýk iddiasýný taþýyanlarýn birlikte tutum alamamasýnýn payý var. Her þey Marquez in Kýrmýzý Pazartesi romanýndaki gibi cinayetin iþleneceðinin bilindiði hâlde engellenememesi biçiminde gerçekleþti. Herkes, Hava-Ýþ i güdümlü bir sendika haline getirme operasyonunu gördüðü hâlde yapmasý gerekeni yapmadý. Niye yapýlamadýðýna dair her iki tarafýn da kendince çok makul gerekçeleri olabilir, ama hiçbir gerekçe ortaya çýkan tablo karþýsýnda inandýrýcý ve ikna edici olamaz. Sendikalara sermayenin ve iktidarýn operasyonlarýný konuþurken meselenin bu yanýný da gözden uzak tutmamak gerekiyor. Sadece Hava-Ýþ te deðil, son yýllarda iþverenin ve saðýn eline geçmiþ pek çok sendikada benzer þeyler yaþandý. Ne yazýk ki kimse baþkasýnýn tecrübelerinden öðrenmeyi tercih etmiyor. Kendi tecrübesiyle öðrenmenin de maliyeti hep daha aðýr oluyor. ÇÖZÜM SENDÝKAL DEMOKRASÝ»Muhalif sendikalarýn da çalkantýlar yaþadýðýný görüyoruz. Sendikal Güç Birliði Platformu örneðin...yakýn bir gelecek açýsýndan durumu nasýl görüyorsunuz? Sendikal Güç Birliði Platformu, Türk-Ýþ içinde, devletten ve sermayeden baðýmsýz farklý bir sendikal anlayýþ iddiasýný, sendikalarýn yaþadýðý krize yanýt oluþturma hedefini dile getirerek yola çýktý. Dikkatleri kýsa sürede üzerine toplamayý baþardý ve farklý bir sendikal dinamik olarak ilgi odaðý haline geldi. Bugün çeþitli faktörlerin etkisi altýnda motivasyonunu biraz yitirmiþ gibi görünmesine raðmen hâlâ önemli bir sendikal dinamik olma özelliðini koruyor. Emeðin talepleri etrafýnda mücadeleci bir muhalefet hattý oluþturmaya en yatkýn zeminlerden biri olmaya devam ediyor. SGBP yi oluþturan sendikalarýn iç çalkantýlarý dediðiniz durumun bir boyutu sendikalarýn yönetimsel sorunlarý olarak görünmekle birlikte, esas olarak sendikalarýn içine dönük müdahalelerden kaynaklanýyor. Bunu da aþabilmenin yolu sendikal demokrasinin mekanizmalarýnýn daha etkin kullanýlmasýndan, sendikal demokrasinin sýnýrlarýný temsili demokrasiden, katýlýmcý demokrasiye doðru geniþletilmesinden geçiyor. Doðrudan seçim de dahil, katýlýmcý demokrasinin mekanizmalarýný uygulanýr hâle getirmek, sermayenin ve iktidarýn manipülasyon gücünü sýnýrlandýrmanýn en iþlevsel yollarýndan biri. Hava-Ýþ örneði üzerinden konuþacak olursak, ortaya çýkan sonuç bir boyutuyla her türlü etkiye ve manipülasyona açýk delegelik sisteminin bir ürünü. Hava-Ýþ te doðrudan demokrasi uygulansaydý, iþveren istediði sonucu alamayacaktý. Çünkü her türlü baský ve dayatmaya raðmen, çalýþanlarýn çoðunluðu iþverenin listesine oy vermedi. Ancak daha az sayýda delege üzerinde kurulan baský veya etkiyle sonuç alýnabildi. Örgütlenme meselesine gelecek olursak; genel olarak sendikalarýn, özel olarak da SGBP yi oluþturan sendikalarýn, örgütlenme ve yeni üye kazanma konusunda çeþitli sorunlar yaþadýklarý çok açýk. Büyük emek, zaman ve para harcanan pek çok iþyerinde sürdürülen örgütlenme çalýþmalarýnýn önemli bir kýsmýndan sonuç alýnamýyor. Bu olumsuzluðu aþmanýn yolu iþyeri/iþkolu, ana þirket/taþeron, büyük/küçük iþyeri ayrýmý yapmadan topyekûn bir örgütlenme stratejisine sahip olmaktan geçiyor. SGBP yi oluþturan sendikalar, SGBP de yer almayan ancak ayný kaygýlarý paylaþan sendikalarla birlikte merkezi bir örgütlenme planýna baðlý olarak ekonomik imkânlarýný ve kadrolarýný bir araya getirerek belirlenmiþ bölgelerde örgütlenme faaliyetleri gerçekleþtirmeli. DÝSK HÜKÜMETÝN HEDEFÝNDE»DÝSK'e gelirsek, Devrimci Saðlýk- Ýþ'in, Enerji-Sen in üyelerinin sayýlmamasý, Birleþik Metal-Ýþ in örgütlenme alanýnda maruz kaldýðý saldýrýlar...operasyon DÝSK'i de kapsýyor diyebilir miyiz? AKP oluþturmaya çalýþtýðý rejime, uyguladýðý ekonomik ve sosyal politikalara karþý çýkan, itiraz eden her örgütü, hedef tahtasýna oturtuyor. DÝSK mücadeleci bir geleneði temsil eden, toplumun örgütlü kesimleriyle iliþkisini diri tutmaya çalýþan bir konfederasyon olarak AKP nin daha fazla diþ bilediði bir örgüt durumunda. Yaptýðý eylemlerin gücü, sonuç alýcý olup olmadýðý çeþitli biçimlerde tartýþýlýyor olsa bile Hak-Ýþ in sapýna kadar yandaþ, Türk- Ýþ in tamamen sessiz olduðu bir ortamda, DÝSK in varlýðý ve mücadelesi önemli. DÝSK e yönelen saldýrýlar bir bakýma yaptýðý iþlerin egemenler üzerinde yarattýðý etkinin bir sonucu olsa gerek. GEZÝ NÝN AKTÖRÜ OLAMADILAR»Sendikalarýn bu krizden çýkmasý için sizce ne yapýlmalý? Baþarýyla sonuçlanmýþ 1963 Kavel grevi, iþçi sýnýfý mücadelesinde yükselme döneminin kapýsýný aralamýþtý. Ýþçi sýnýfýnýn kendine duyduðu güveni artýran, baþarabiliriz duygusunu kuvvetlendiren bu eylemi takiben Paþabahçe grevi ve Derby lastik fabrikasý iþgalinin de olduðu yeni mücadele deneyimleri ortaya çýktý. Sendikal hareketin örgütlenme ve mücadele pratikleri geniþledi. Þimdilerde sendikal hareket gerileme döneminden çýkýþ arýyor. Bu arayýþ içinde mutlaka geçmiþte yaþanmýþ mücadele örneklerine bakmak gerek, çünkü o eylemlerden bugüne teþmil edilecek pek çok sonuç çýkacaktýr. Gezi ile baþlayan Türkiye tarihinin en önemli direniþinde sendikalarýn büyük kýsmý seyirciydi. Bu sürecin aktörleri olarak ortaya çýkmadýlar. Çýkmýþ olsalardý sendikal hareketin içinde bulunduðu durumdan çýkýþ arayýþýnda önemli bir özdeneyim, perspektif ve kadro kazanmýþ olabilirlerdi, ama olmadý. Bununla birlikte Gezi Direniþi toplumsal muhalefetin bütün kesimleri için iç iþleyiþi, mücadele tarzý yöntemleriyle moral kýlavuz özelliði kazandý. Bu kýlavuzun en baþýnda, 80 vilayette milyonlarca insanýn katýldýðý büyük protesto dalgasýnýn cesaret, kararlýlýk ve süreklilikle belli bir etkinliðe ve güce kavuþtuðu yazýyor. Sendikal hareket de kendine yönelim belirlerken bu üç unsuru gözden uzak tutmamalý: Cesaret, kararlýlýk ve süreklilik. *** Dümeni yanlýþ eller tutuyor»sendikalarýn AKP operasyonlarý karþýsýndaki güçsüzlüðünün nedenleri neler? Neden içteki çürümenin önüne geçilemiyor? Emek hareketinin kendi içinden ve dýþýndan kaynaklanan pek çok nedenle bir güç kaybý yaþadýðý, bir kriz içinde olduðu konusunda hemen herkes hemfikir. Yaþanan kriz; üye sayýlarýnda azalma, toplumsal aðýrlýklarýnda gerileme, sahip olunan haklarý koruyamama biçiminde görünür hâle geliyor. Krize ve bütün kuþatýlmýþlýk hâline raðmen sendikalar hâlâ bünyelerinde önemli bir gücü barýndýrmaya devam ediyorlar. Önemli bir güç var, ama bu güç sýnýfýn çýkarlarý doðrultusunda harekete geçirilemiyor ya da geçirilmiyor. Yalýn bir biçimde ifade etmek gerekirse mesele güçsüzlükten deðil, gücü kullanamamaktan kaynaklanýyor. Sorun dümeni iyi tutamamakta. Dümenin iyi tutulamamasý ve yanlýþ ellerde tutulmasý hem sendikalarý doðal görevlerini bile yerine getiremez hâle sokuyor; hem çürümenin, yozlaþmanýn çoðalmasýna yol açýyor. Bu meselenin bir yüzü. Öteki yüzünde ise sendikalarýn içinde bulunduðu duruma, yaþadýðý krize yanýt oluþturabilecek politik iç dinamiklerden yoksun olmasý var. Ýçeriden örgütlü, ilkeli ve nitelikli bir müdahale olmadan sendikalarýn deðiþimi ve dönüþümü saðlanamýyor. EMEK SOLUN GÜNDEMÝNDEN ÇIKTI Öteden beri sýnýf hareketi içinde deðiþtirici, dönüþtürücü dinamiði ortaya çýkaran da, etki alanýný geniþleten de soldu. Solun sendikalara aþaðýdan örgütlü biçimde yaptýðý müdahaleler bazý problemlere yol açmýþ olsa da, getirdiði götürdüðünden daha çoktu. Son zamanlarda emek meselelerinin solun ilgi alanýnýn dýþýna çýkmýþ olmasý, solun emeðin örgütlenmesi ve emek meseleleri üzerine ideolojik ve örgütsel enerji harcamamasý, hem sendikalarýn krizine yanýt üretilememesinde; hem de çürümenin, yozlaþmanýn önüne geçilememesinde etkileyici faktörlerden biri. Kaynak:BirGün

Ritim Ustasý Okay Temiz 11 yýldýr doðum gününü dünyaca ünlü ritim ve caz müzisyenleri ile Atölyesindeki öðrencilerini ayný sahnede buluþturarak kutluyor. Uzun yýllar ülkesinden uzakta müzik yapan, cazýn çok önemli isimleriyle birlikte çalýþan Temiz, 15 yýl önce Türkiye ye döndü. O gün bugün birikimini kurduðu Ritim Atölyesindeki öðrencilerle paylaþan Temiz, farklý kültürleri ortak bir ritimde buluþturmak için sayýsýz çalýþma yaptý. Temiz ve öðrencilerinin Gezi direniþinin hemen baþýnda parkta sergiledikleri performansý izleyenler; artýk eylemlerde görmeye alýþtýðýmýz ritim gösterilerinin, pencerelerde tencere çalmanýn bu kadar yaygýnlaþmasýnda Okay Temiz in önemli bir payý olduðunu düþünmüþlerdir mutlaka. Ne de olsa tencere-tava çalmanýn ustasý o. 23 yýl Ýsveç te kaldýnýz. Dünyanýn en büyük caz müzisyenleriyle çaldýnýz. 15 yýl kadar önce de ülkenize döndünüz. Neydi Türkiye den umduðunuz, ne buldunuz? Ben buraya büyük beklentilerle geldim tabii. Hem orkestra hem de çocuklar üzerinde yaptýðým ritim eðitimi birikimiyle. Ritim Atölyesi gayet güzel gidiyor ama orkestracýlýk benim Avrupa ve Ýskandinavya da çalýþtýðým ortama hiç benzemiyor. Buradaki müzisyenler büyük bir ekonomik baský altýnda. Herkesle çalýyorlar para kazanmak için, idealleri yok. Ben yalnýz bu müziði yaparým diyerek tarzlarýnda yürüme gibi bir derdi yok. Kim çaðýrsa gidiyorlar. Öyle olunca kendi seslerini, müzik tarzlarýný bulamýyorlar. Esnaf olunuyor bir nevi He... iyi söyledin. Ama içlerinde çok kabiliyetli müzisyenler var. Ama gönül ister ki ciddi olsunlar ve dünya çapýnda aransýnlar. Her tarzý bilmek güzel bir þey ama her tarz orkestrada çalmak olmaz. Ýsveç te, Finlandiya da, Norveç te, Hollanda da neden böyle bir þey yok? Çünkü devlet, kültür daireleri burslar veriyor müzisyene. Kötü müzik çalma, yolunda yürü diyor. Ama senden de yenilik bekliyor, seni takip ediyor. Popçularla takýlsan keserler bursunu mesela. Bir popçu bu yardýmý alamaz zaten, rockçu da alamaz. Ama bir caz müzisyeni, dans, tiyatro, yüksek sanat dallarý alýr. Burada kýstas nedir? Yaratýcýlýk ve halk üzerinde etki býrakma. Halk bunu seviyor diye bir þey yapman istenmiyor senden. O ticarete giriyor. Pop zaten reklamla meklamla her türlü satar, bugün satar yarýn unutulur, rock dersen yeni bir þey yok orda da. Bunlara neden yardým etsin devlet? Caz dünyadaki en ileri en kaliteli müziktir. Hem her türlü müzik var içinde hem de doðaçlama var, caz çalmasý zordur.. Benim Türkiye de hüsrana uðramam caz müziði ile ilgilidir. Ama ilgili olduðum baþka alanlar vardý. Baþta vurmalý çalgýlar... Afrikalýlardan, Brezilyalýlardan bir sürü þey öðrendim. Bunlarý kendi müziðime kattým. Çocuklara ve yetiþkinlere dönük hayata geçirdiðim ritim atölyemde bu aletleri kullandýðým için bir ayrýcalýðým oldu. Kendi yaptýðým ritim aletleri de var. Sanat okulu geçmiþim var, keser, eðer, büker, yaparým. Eðer benim bu tarafým Türkiye de tutmasaydý çoktan geri kaçmýþtým. Zaten devletin yardýmý yok bir de insanlarýn ilgisi olmasaydý iþim olmazdý burada. KAFALARI BOZUK GELÝYOR NEÞELENÝP GÝDÝYORLAR Ritim Atölyenizde deðiþik mesleklerden insanlar var. Onlarýn yaþamýnda neyi deðiþtiriyor ritim? Ýþ adamý, mimar, bankacý kafalarý bozuk geliyor neþelenip çýkýyorlar buradan. Sahne tozu da yutuyorlar. Özellikle Ýstanbul gibi yerde çok önemli bu tip rahatlamalar, millet kafayý yiyecek stresten. Tabii bu iþlere belediye öncülük yapmalý. Belediye demiþken Þiþli Belediyesindeki temizlik iþçileriyle bir ritim performansý yapmýþtýk. Hâlâ yolda görünce çevirirler beni. Çöp arabasýný, süpürgeleri, kovalarý ritim aleti yaptýk. Ritmi hayatlarýnýn içine soktuk. Firmalarla da ritim dersleri yapýyoruz, ilk biz baþlattýk. Firma ne üretiyorsa onunla ritim worksoplarý yapýyoruz. Büyük þirketlerde asansöre binersin kimse kimseye bakmaz, tanýmaz. Halbuki yan yana çalýþýyorlardýr. Birlikte ritim çalýnca iletiþim baþlýyor, insanlar birbirleri ile tanýþýyor, mesafeler kalkýyor. SU ÝLE MÜZÝK YAPACAÐIZ 11 Þubat Ritmin Günü konserinde ne bekliyor bizi? Atölyemizde ritim öðrettiðimiz öðrenciler tutturuyorlar sahneye çýkalým diye, her sene yapýyoruz. Ýlk 15 dakika burada eðitim alan küçük çocuklar da çýkacak. Küresel ýsýnmaya dikkat çekmek de ritim gününün baþlýklarýndan 23 sene Ýsveç te kaldým, 5 sene de Finlandiya da, kuzeyliyim. Kuzeyde güneþin yaptýðý ýþýk oyunlarýný göreceksin, soðuk eksi 30 larda yaþadým. Buzlar eriyor, küresel ýsýnma kapýda. Yaðmur yaðmýyor diye konuþuyoruz. Buz devri gelmeyecek, küresel ýsýnma gelecek, bunu biliyoruz artýk. Benim bu konularda bestelerim, þarkýlarým var, ozon deliði ile ilgili iki þarkým var. Ben, Sevgilim ne yaptým, býraktýn beni, kaçtýn diye þarký mý yapacaðým? Bunlarla uðraþýyorum. Ben köy çocuðuyum, çocukluðum Çatalca da çiftlikte tarlada geçti. Traktör kullandým, çobanlýk yaptým, süt saðdým. Babam subaydý ama köye yerleþmiþti. Çevre meselesine özel bir duyarlýlýðým var. Çaðýrdýðým müzisyenlerin de öyle. Sainkho Namtchylak çok çok önemli bir vokalist, çok tecrübeli Peter Brotzmann geliyor, saksofon ve klarnet çalýyor, caz tarihinde çok iz býrakmýþ özel bir müzisyen, ikisinin de küresel ýsýnmayla ilgili çok ciddi çalýþmalarý var. Eller havaya yeter, o da yapýlmalý ama sýrf o olmaz ki; sanatçýlarýn kuraklýkla, susuzlukla, çevre felaketleriyle ilgili de mesaj vermesi lazým. Suya yapýlmýþ þarkýlarýn yaný sýra su yu bir enstrüman olarak kullanacaðýz konserde. Ahmet Özden, Ahmet Kaya gibi müzisyenler ve atölyeden 50 den fazla kiþi performans yapacak, Belediye Kültür ve Sosyal Ýþler Müdürlüðü desteði ile yapýyoruz konseri BALERÝN YANLIÞ YERDE ATLIYOR Türkiye ritmine ne kattýðýnýzý düþünüyorsunuz? Benden sonra pek çok ritim okulu açýldý. Bu güzel bir þey tabii. Öncülük ettik bu iþe. Ama çoðu ritim öðretmek, insan yetiþtirmek için deðil para kazanmak için yapýyor. Hükümet belli baþlý sanat dallarýndan öne çýkan insanlarýn projelerini desteklemez, eðitimcileri eðitecek sanatçýlarý el üstünde tutmazsa bu iþler böyle yapýlýr tabii. 2010 Ýstanbul Kültür Baþkenti zamaný 13 proje verdim kuruma, birine bile yanýt alamadým. Karadeniz, Balkan, Yunan, Afrika, Roman tarzý orkestralarým var, ayrýca klasik orkestram var. Bunlarýn hepsi kültür buluþmasýydý. Birine ver bari. Paylaþtýlar hadiseyi bitti gitti. Cevap bile vermediler yahu, bu kadar terbiyesizlik mi olur! Her þeye raðmen, ritmin önemi Türkiye de daha çok anlaþýldý diye düþünüyorum. Hâlâ çok eksik tabii. Atölyemde yetiþtirdiðim çocuklar kendileri hoca oldular, okullar açtýlar. Çeþitli özel okullarda ritim dersleri verdim zaman zaman. Müzik hocalarýmýzýn çoðu bir tane ritim tutamýyor, öðretmemiþler ki. Tiyatrocularýn da çoðunda ritim yok, dansçýlarda ritim yok. Ritmi öðretmek lazým, bizzat basit anlamda ritmi. Müziðin kökü ritim bir defa, ritim bilmeden bunlar olur mu! Bale izliyorum, orda da ritim yok, yanlýþ yerde atlýyor balerin. Git Afrika ya öyle bir þey yok. Herkes tabiatýn ve ritmin içinde. Bunu es geçip tiyatro öðretemezsin ki. Ýsveç te de burada da çeþitli tiyatro eserlerinin sahnelenmesinde müziklerimle görev aldým, oradan biliyorum. Ritim öðrendiðinde tiyatrocu, ritmi oyun müziðinin içine soktuðunda her þey deðiþiyor, lezzetleniyor, anlam kazanýyor. Tiyatrocu da farklý oynuyor. Bursa Devlet Tiyatrosunda, Dario Fo nun ve Franca Rame ýn Kadýn Oyunlarý oyununun müziðini yaptýk. Emel Mesçi ile Stockholm den tanýþýyoruz. Orada da onunla, Tuncel Kurtiz le birlikte çalýþmýþtýk. Emel Mesçi deli bir kadýn tabii, gel Okay dedi. Her oyuncuya alet çaldýrdýk, elinde ne varsa. Tencere, bardak, kapý... Tiyatronun bütün koreografisi deðiþiyor. Yine Emel Mesçi ile çalýþtýðýmýz Kurban oyunuyla En iyi Müzik ödülü aldýk. Köydeki dibekten, sazlýklardan müzik yaptýk. Eskiden kaset koyarak çalarlardý müziði ya da orkestra çalardý. Biz tiyatroculara yaptýrdýk müziði. Bu var zaten benim icadým deðil. Bir Senegal tiyatrosu gelsin de gör. Danslar, ritimler Akýlda da kalýcý oluyor, sarsýyor izleyiciyi. Ýsveç te de yapmýþtým burada da yaptým. Spastik çocuklarýn tedavisinde müziði kullanma. Sabancý nýn spastik okulunda yaptýk burada. Anneler babalar çocuklarýn tiklerinin durduðunu gördü, sarýlýp hüngür hüngür aðladýlar, Sen peygamber misin dediler. Ýsveç te yer yerinden oynadý, burada yapýnca kimse sallamadý, anlamadý. Tam bir rezillik burasý. Kaynak:Evrensel Yol Üzerine Düþünceler topluluklarýn demokratlýðýný cumhuriyetçi devlete pazarlayanlara bir cevap oluþturmaya çalýþýyor. Bu çaba Türkiye sýnýrlarýndan Ortadoðu devletlerine kadar geniþleyen tarihsel bir arkaplanda sürdürülüyor. Kitabýn ana sorunu devletli toplumla devletdýþý topluluklar arasýndaki görünmeyen çekiþmeler. Devletin kýyýsýnda yaþayan topluluklarýn disiplinci cumhuriyetçi topluma demokrasi aþýsý yapabilecek tek gizilgücü taþýyýþý bu soruna ek bir baþlýk. Bu yüzden azýnlýklarýn büyükkentdýþý topluluklarýn devlet dini dýþýnda kalan topluluklarýn güç ve kudretleri bir bir sýralananýyor. Aleviliðin kurucu unsurlarý da bu açýdan ele alýnýyor. Birciliðe otoriterliðe faþizme karþý mücadelede devlet Ýslamý'na karþý sol bir Ýslam okumasýnýn imkanlý ve zorunlu olduðunu vurguluyor... Yol Üzerine Düþünceler Ortadoðu'da bir gezi sayýlabilir. 1050'li yýllardan bugüne Malya çölünden Koçgiri boylarýna, Gazi'den Gezi'ye niçin azýnlýklarýn göçebelerin alevilerin "kýrdýrýldýðýný" hüzünle öfkeyle umutla düþünmeye çabalýyor. Kitap tarihten güne yolculuðunda yaptýðý tartýþmalara ek yeni tartýþmalara yol açacaðý þimdiden belli bir çalýþma. (Tanýtým Bülteninden) Eser Adý: Yol Üzerine Düþünceler - Tarih, Din, Siyaset Yazar:Ahmet Ateþ Nota Bene Yayýnlarý Sayfa:472

Türkmenistan Kültür Bakaný Gonça Mammedova Ürgüp Belediye Baþkaný Fahri Yýldýz ý ziyaret etti. Ürgüp Belediye Baþkaný Fahri Yýldýz ziyarette yaptýðý konuþmada, Türkmenistan MURAT ASÝL -Kapadokya bölgesinde, uzun yýllar soðuk hava deposu olarak kullanýlan ve tesadüfen keþfedilen Özkonak Yer Altý Þehri, günümüzde 100 bin turistin ziyaret ettiði önemli bir turizm merkezi haline geldi. Yýlda 2,5 milyon turistin ziyaret ettiði Kapadokya'da, yer altý þehirleri turistlerin ziyaret etmeden gitmediði tarihi mekanlarýn baþýnda geliyor. Avanos ilçesine baðlý Özkonak beldesinde bulunan yeraltý þehri de bu mekanlardan biri.özkonak Yer Altý Þehri, Nevþehir sýnýrlarý içerisindeki Derinkuyu ve Kaymaklý gibi önemli yer altý þehirlerinden sonra turizme kazandýrýlsa da günümüzde yýlda 100 bin yerli ve yabancý turisti aðýrlýyor. Özkonak'taki yer altý yerleþiminin ortaya çýkarýlmasýnýn ise ilginç bir hikayesi var. Yer altý þehrinin bulunduðu arazinin sahibi Latif Acar tarafýndan geçmiþte 2 odasý açýk olan mekan, uzun süre patates, elma ve üzümlerin muhafaza edildiði soðuk hava deposu olarak kullanýldý. Bahçesinde yetiþtirdiði ürünleri sularken, suyun soðuk hava deposuna yakýn yerlerde aþaðýya aktýðýný fark eden Acar'ýn giriþimleri sonucundaözkonak Yer Altý Þehri'nin bir bölümü gün ýþýðýna çýkarýldý. Acar, AA muhabirine yaptýðý açýklamada, kendi arazileri içerisinde bulunanözkonak Yeraltý Þehri'ni babasý ile meyve sularken keþfettiklerini söyledi. O dönemlerde 2 odasý açýk olan yer altý yerleþimini soðuk hava deposu olarak kullandýklarýný anlatan Acar, "Bölgemizde bu tarz kaya oyma mekanlar ürünlerin saklandýðý soðuk hava deposu olarak kullanýlýr. Uzun süre bahçemizde yetiþtirdiðimiz patates, üzüm, soðan ve elmalarý burada sakladýk" dedi. Bahçede meyveleri sularken suyun depo yakýnlarýnda aþaðýya aktýðýný fark ederek, burada bir yer altý þehri olduðunu tahmin ettiklerini ifade eden Acar, þöyle konuþtu: Kültür Bakaný Gonça Mammedova ya, ''Ürgüp te bir eviniz var ve sizleri aðýrlamaktan onur duyarýz'' dedi. Türkmenistan Kültür Bakaný Gonça Mammedova ise ''Ürgüp te bulunmaktan "Depo olarak kullandýðýmýz odalarýn içerisindeki topraðý belde sakinleriyle temizlemeye baþladýk. Çalýþmalarý devam ettirince ortaya birbirlerine galerilerle baðlý odalar ve geniþ salonlar ve su kuyularý çýktý. Belediyenin de desteðiyle 1974'de baþlayan çalýþmalar 1980'lere kadar devam etti. Toplam 12 odaya ulaþtýk ve yer altý þehrinin 3 katýný gün ýþýðýna çýkardýk." "15 sene gelene gidene anlattým" Belediye ile yaptýklarý çalýþmanýn ardýndan bölgede yavaþ yavaþ tanýnmaya baþlayanözkonak Yeraltý Þehriyle 15 sene kendisinin ilgilendiðini kaydeden Acar þöyle devam etti: "Arazi bizim olduðu için yer altý þehrini 15 sene gelene gidene ben anlattým. Zaman içinde turistler buraya gruplar halinde gelmeye baþladý. 1992'de de bakanlýk bahçenin büyük bir bölümünü kamulaþtýrdý ve arazinin kalan kýsmýný da bana býraktý. Bugün geldiðimiz noktada ise dünyanýn dört bir tarafýndan yýlda 100 bin turistin sýrtýnda çantasýyla ziyaret ettiði bir yer oldu ve Kapadokya turizminde önemli bir konuma geldi." -Tesadüfen bulundu Özkonak Belediye Baþkaný Osman Kutay da þu anda 3 katý açýk olan Özkonak Yer Altý Þehri'nin savunma sistemi bakýmýndan Derinkuyu ve Kaymaklý yer altý þehirlerinden farký olduðunu söyledi. Özkonak'ýn bölgedeki diðer yeraltý þehirlerinden oda baðlantýlarý açýsýndan daha derli toplu olduðunu belirten Kutay, þöyle devam etti: "Diðer yer altý þehirlerinden en önemli farký kapýlarýnýn orijinal olmasý. Ayrýca savunma sistemi diðer örneklerine göre farklýdýr. Kaymaklý ve Derinkuyu yer altý þehirlerindeki kapýlarýn ortasýnda bulunan deliklerden savunma yapýlýrken Özkonak'ta ise kapýlarýn üzerindeki küçük deliklerden savunma saðlanmýþ. Kapýlar açýlmaya çalýþýlýrsa mýzrakla ya da kýzgýn yað ile düþmana kapýnýn üzerindeki delikten müdahale edilmiþ. Bu özelliði ile Kaymaklý ve Derinkuyu'daki yer altý þehirlerindeki savunma sistemlerinden daha güçlü bir yapýya sahiptir. Diðer bir özelliði ise haberleþme sistemi. Katlar arasý haberleþmeyi saðlamak için küçük delikler var ve bu delikler sayesinde haberleþme saðlanmýþ. Yeraltý þehrinde 10 oda, 4 büyük salon, 8 kuyu, 4 mezar, 3 havalandýrma, sütunlar, küpler ve duvara oyularak yapýlan ip Baðlama yerleri bulunmaktadýr." Kaynak:Sondakika Haber dolayý son derece mutluyum. Bizleri burada aðýrlamýþ olduðunuz için teþekkür ederim'' diye konuþtu. Türkmenistan Kültür Bakaný Gonça Mammedova daha sona ise Ürgüp Belediyesi hatýra defterine duygu ve düþüncelerini yazdý. Ziyarette Ürgüp Belediye Baþkaný Fahri Yýldýz, Türkmenistan Kültür Bakaný Mammedova ya dostluk niþanesi takdim etti. Ziyaretin ardýndan, Türkmenistan Kültür Bakaný Gonca Mammedova, Ürgüp Belediye Baþkaný Fahri Yýldýz ve beraberindeki heyet, Ürgüp ilçesinde bulunan Üç Güzeller mevkisinde hatýra fotoðrafý çektirdi. Türkmenistan Kültür Nevþehir Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Ýl Müdürlüðü toplantý salonunda, Milli Eðitim Bakanlýðý na baðlý örgün, yaygýn ve özel eðitim kurumlarý bünyesinde faaliyet gösteren yemekhane, kantin, çay ocaðýnda çalýþan personel ve öðretmenlere ` Hijyen Eðitimi düzenlendi. Nevþehir Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Ýl Müdürlüðü nde düzenlenen toplantýya, Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Ýl Müdürü Okan Yýlmaz, þube müdürleri ve çok sayýda personel ve eðitimci katýldý. Ýl Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Müdürü Okan Yýlmaz yaptýðý konuþmada, "Bakanlýðýmýzýn üzerinde hassasiyetle durduðu konulardan biri olan, ülkemizde halk saðlýðý, tüketici menfaatleri ile çevrenin korunmasýný da dikkate alarak, üretimden sofraya gýda güvenilirliðini saðlamaktýr. Yenilen içilen her türlü gýdanýn saðlýklý üretildiðinden, tedarik edildiðinden, ambalajlandýðýndan ve sunulduðundan emin olmak, saðlýða zarar verebilecek bulaþanlardan tüketicileri korumak temel amaçlarýmýzdandýr. Ancak konu, geleceðimizin teminatý en kýymetli Bakaný Gonça Mammedova Ürgüp Belediye Baþkaný Fahri Yýldýz ý ziyaret etti. Ürgüp Belediye Baþkaný Fahri Yýldýz ziyarette yaptýðý konuþmada, Türkmenistan Kültür Bakaný Gonça Mammedova ya, ''Ürgüp te bir eviniz var ve sizleri aðýrlamaktan onur duyarýz'' dedi. Türkmenistan Kültür Bakaný Gonça Mammedova ise ''Ürgüp te bulunmaktan dolayý son derece mutluyum. Bizleri burada aðýrlamýþ olduðunuz için teþekkür ederim'' diye konuþtu. Türkmenistan Kültür Bakaný Gonça Mammedova daha sona ise Ürgüp Belediyesi hatýra defterine duygu ve düþüncelerini yazdý. Ziyarette Ürgüp Belediye Baþkaný Fahri Yýldýz, Türkmenistan Kültür Bakaný Mammedova ya dostluk niþanesi takdim etti. Ziyaretin ardýndan, Türkmenistan Kültür Bakaný Gonca Mammedova, Ürgüp Belediye Baþkaný Fahri Yýldýz ve beraberindeki heyet, Ürgüp ilçesinde bulunan Üç Güzeller mevkisinde hatýra fotoðrafý çektirdi. Kaynak:Nevþehir Gazetesi varlýklarýmýz olan çocuklarýmýz olduðunda hepimizin duyarlýlýðý bir kat daha artmaktadýr. Çocuklarýmýzýn zamanlarýnýn büyük bir kýsmý okullarda ve en az bir öðünü yemekhane, kantin, kafeterya, büfe, çay ocaðý gibi yerlerde geçmektedir. Dolayýsýyla bu gýda iþletmelerinde hijyen þartlarý büyük önem arz etmektedir. Bizler bir tarafta denetim görevlisi devlet, bir tarafta hizmet sunan çalýþanlar olsak ta nihayetinde birer anne ve babayýz. Hizmet götürdüðümüz çocuklarýmýza kendi çocuklarýmýz gibi davranmalý, ayný özeni göstermeliyiz. Bazý gýda ürünlerinin üretimine ve satýþýna izin verilmiþ olsa dahi, saðlýklý beslenmenin baþka bir þey olduðunu bilmeli, mümkün olduðu kadar doðal gýdalarýn tüketilmesi yönünde çaba sarf etmeliyiz. Ýnþallah bu eðitimler sizlere yol gösterici ve aydýnlatýcý olacaktýr" dedi. Toplantýda daha sonra, konunun uzmanlarý tarafýndan gýda üretimi ve satýþýnda hijyenin önemi konusunda eðitim sunumu yapýldý ve katýlýmcýlar, karþýlaþtýklarý sorunlar ve çözüm önerileri hakkýnda görüþ alýþ veriþinde bulundu. Kaynak:Nevþehir Gazete

2013 yýlýnda Alevilerin yaþadýðý daha doðrusu Alevilere yaþatýlan hak ihlalleri izleme raporunu Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneði olarak açýkladýk. Rapor bir yýl boyunca yaþanan olaylarý izleme ve toplama yöntemiyle oluþturuldu. Raporda yer alan olaylar bir þekilde kamuoyuna yansýtýlan ve kimi tespitlerden oluþuyor. Raporda 142 vaka yer alýyor ve daðýlýmý þöyle oluþuyor. Bu vakalar okulda, yargýda, AKP tarafýndan gerçekleþtirilen, medya organlarý, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý, Türk Silahlý Kuvvetleri, devletin çeþitli yönetim organlarý (valilik, kaymakamlýk vb.), kimin yaptýðý belirlenmeyen vakalar ile az sayýda sivil yurttaþlarca gerçekleþtirilen ayrýmcýlýk içeren vakalardan oluþmaktadýr. Alevilere yönelik ayrýmcýlýklar; hakaret, inkar, asimilasyon, fiþleme, iþe almama ve iþten çýkartma, öldürme, provokasyon, nefret söylemi, sansür, iftira, fiziki saldýrý ve tehditler ile kriminalize etme söylemlerinden oluþmaktadýr. 2012 yýlýnda yayýmlanan rapor ile kýyasladýðýmýzda 2013 yýlýnda ayrýmcýlýðýn arttýðý görülmektedir. Diðer taraftan da 2013 yýlýnda Aleviler ve terör iliþkisinin en üst perdeden çokça dile getirildiði bir yýl oldu. Bu bölüm raporda þu þekilde yer aldý: 2013 yýlýnda önceki yýllara nazaran Aleviler üzerinde çok farklý bir algý çalýþmasý yürütüldü. Aleviler bu dönemde yoðun olarak kriminalize operasyonlarýna tabi tutuldular. Baþta Baþbakan olmak üzere Ak Parti kurmaylarý ve iktidar yanlýsý yazar çizerler bu konuda konuþtular, yazdýlar. Bu dönemde yoðun olarak Aleviler ve terörizm iliþkisi kurulmaya çalýþýldý. Mezhebi bölücüler, Cemevleri terörist yuvasý olarak kullanýlýyor, Alevi terör örgütü Aleviler 15 Aðustos ta ayaklanma baþlatýyor, DHKP-C Alevi örgütü, 700 dede Ýran a gitti, Pir Sultan Abdal logosuna terör simgesi denilmesi gibi birçok yazý yazýldý, söz söylendi. Bunun yaný sýra çözüm sürecini PKK ve TSK içerisindeki Alevilerin sabote etmeye çalýþtýðý yazýldý. Bütün bunlar Aleviler ve terör iliþkisini kurmaya yönelik ve Alevileri geleceðin teröristleri ilan etmeye yönelik algý çalýþmalarýydý. Raporun baþlangýç ve sonuç kýsýmlarý genel sorunlar ve sorunlarýn çözümü için sunulan öneriler 2012 yýlý ile hemen hemen ayný oldu. Sorunlar devam ettiði ve çözüm de belli olduðu sürece korkarýz ki önümüzdeki yýllarda yayýmlayacaðýmýz raporlarýmýzýn da baþlangýç ve sonuç kýsýmlarý ayný olmaya devam edecektir. Sorun bellidir, çözümü de bellidir. Sorun Türkiye nin demokratik bir ülke olmayýþýndan kaynaklanmaktadýr. O halde çözüm de Türkiye nin demokratik bir ülke olmasýdýr. Þimdi bilmem kaçýncý demokratikleþme paketinin Meclise gönderildiði haberleri veriliyor. Demokrasi parça parça çýkartýlan ve adýna demokratikleþme denilen paketlerle saðlanmaz. Demokratikleþme topyekûn deðiþtirilip yeniden yapýlacak bir anayasa ile saðlanmalýdýr. Sonuçta, çözümde budur. Not: Yayýmladýðýmýz 2013 yýlý Aleviler açýsýndan hak ihlalleri izleme raporu linki; http://www.hubyar.net/dosyalar/alevihakihlal2013.pdf Metin AKARSU Uzun süredir ülke gündemini meþgul eden ve tartýþmalara neden olan dershanelerin özel okula dönüþtürülmesi ile ilgili yasa taslaðý TBMM ye gönderildi. 29 maddeden oluþan yasa tasarýsýnýn sadece birkaç maddesi dershanelerle ilgili. Yasayla bakanlýðýn yerel kadrolarý tamamen deðiþtirilecek. Özel okullar ihya edilirken eðitimcilerin haklarý biraz daha kýrpýlacak. SÝYASÝ ATAMA GELÝYOR Yasa taslaðýnda en çok dikkat çeken maddesinde 81 ilin milli eðitim müdürlerinin görevlerinin kanun yürürlüðe girdiði tarihte sona ereceði belirtiliyor. Okul müdürü ve müdür yardýmcýsý atama yetkisi de valiliklere baðlanýyor. Eðitim uzmanlarý deðiþikliði Hükümetin en alt kademeden en üste kadar hiçbir farklý görüþe yer vermek istemediðinin göstergesi olduðunu belirtiyor. Yasayla birlikte Milli Eðitim Bakanlýðýnda görev yapan üst düzey yöneticilerin hepsi deðiþiyor. Ýþte TBMM ye sunulan yasa tasarýsýnda öne çýkan maddeler: * MEB de görev yapan müsteþar yardýmcýlarý, genel müdürler, grup baþkanlarý, Talim ve Terbiye Kurulu baþkan ve üyeleri ile birlikte 81 ilin il milli eðitim müdürünün görevi sona eriyor. Bu görevlerin Bu maddenin yayýný tarihinde hiçbir iþleme gerek kalmaksýzýn sona ereceði vurgulanýyor. * Okul müdürü ve yardýmcýlarýný atama yetkisi il milli eðitim müdürünün teklifi ile valiye veriliyor. * Tasarýyla birlikte Milli eðitim bakaný proje yürüten okullara öðretmen atama ve yönetici görevlendirme yetkisine sahip oluyor. milli eðitim bakanýna verilen öðretmen atama yetkisinin maddesi þöyle: Yurt içi ve yurt dýþýnda, yerli veya yabancý kurum ve kuruluþlarla veya baþka ülkelerle iþ birliði anlaþmasý çerçevesinde kurulan ve ulusal veya uluslararasý proje yürüten okul ve kurumlar, bakan onayýyla proje olarak seçilen ve belirli eðitim reformu ve programlarý uygulanan okul ve kurumlar ile bakan onayýyla doðrudan bakanlýk merkez teþkilatýna baðlanan kurumlara yapýlacak öðretmen atamalarý ve yönetici görevlendirmeleri bakan tarafýndan yapýlýr * Yasa tasarýsý ile Talim Terbiye Kurulunun görev ve yetkileri, milli eðitim mevzuatý konusunda karar vermekten görüþ bildirmeye çevriliyor. Böylece kurulun statüsü danýþman seviyesine düþürülüyor. DEVLET OKULLARI KÝRALANACAK! Dershaneler ile ilgili maddeler ise þöyle: * Tasarý ile birlikte özel okula dönüþmek isteyen dershanelere devlet tarafýndan arazi tahsisinin önü açýlýyor. Dershanelere 1 Eylül 2015 e kadar zaman veriliyor. Nevþehir in son kalan tarihi yapýlarý yýkýlýyor, Antik dönemden kalma çeþmeler ve Osmanlý dönemine ait kitabeler satýlýyor Kentsel dönüþüm kapsamýnda Nevþehir in tarihi yýkýlýyor, tarihi eserleri satýlýyor. Nevþehir, antik dönemde Orta Anadolu nun önemli þehirlerinden Nissa nýn kalýntýlarý üzerine Damat Ýbrahim Paþa tarafýndan kurdurulan ve tarihi dokusuyla ünlü bir þehir. Ancak son iki yýldýr Nevþehir in tarihi evleri, çeþmeleri, kilisenin çaný ve hatta çeþmenin mermer kitabesine varýncaya kadar ya yýkýlýyor ya da satýlýyor. Ýki yýl önce baþlayan yýkýmlarýn ardýndan geriye sadece iki tane tarihi ev kaldý. Son kalan evlerinde yýkýlmamasýný, Nevþehir in eski mimari dokusunun kalmasýný isteyenlerin talepleri ise göz önüne dahi alýnmýyor. Osmanlý Dönemi nde kalma Ýbrahim paþa ya ait büyük konaðýn bile yýkýldýðý * Bakanlýk devlet okullarýný da özel eðitim kurumlarýna kiralayabiliyor * Devlet, öðrenci baþýna destek veriyor. Bakanlýðýn öðrenciler için vereceði para desteði özel okullarýn boþ kalan kontenjanlarý kadar olmasý planlanýyor. * Etüt merkezlerine 12 yaþ sýnýrý geliyor. * Kurslar kapatýlmýyor fakat tasarýda kurslarýn herhangi bir sýnava yardýmcý olacak dersler veremeyeceði belirtiliyor. * Dershanelerde en az 5 yýl çalýþmýþ olan öðretmenler kamuda öðretmen olma þartlarýný taþýyorlarsa KPSS ye girmeden bakanlýk tarafýndan sözlü sýnav sonucu öðretmen olabilecekler. * Özel okullarda görevli öðretmen ve yöneticilerin ücret ve çalýþma süreleri ise özel kurumun inisiyatifine býrakýlýyor. EÐÝTÝM HÜKÜMETÝN YAPBOZ TAHTASI Eðitim Sen Eðitim Uzmaný Prof. Dr. Erkan Aydoðanoðlu, yapýlan deðiþikliði bir yanýyla, AKP ve Cemaat arasýnda devam eden çatýþmanýn polis ve yargýdan sonra eðitim ayaðý olarak deðerlendiriyor. AKP, torba yasa biçiminde düzenlediði bu yasa tasarýsýyla eðitimde bugüne kadar izlediði yapboz politikasýný devam ettiriyor. Bir taraftan eðitim sisteminde yaratmak istediði piyasacý, kamu kaynaklarýný özele aktaran, kamusal eðitimi zayýflatan anlayýþý sürdürürken, diðer taraftan yeniden siyasi kadrolaþma olarak ifade edebileceðimiz adýmlar atýyor diyen Aydoðanoðlu, AKP nin 12 yýldýr uyguladýðý toplumu biçimlendirme politikasýnýn bir parçasý olarak eðitimi kendi siyasal ideolojik çýkarlarý doðrultusunda, hem yönetimsel hem örgütsel anlamda biçimlendirmeye çalýþtýðýný belirtiyor. Aydoðanoðlu, Bunun için de iþi dershane tartýþmasýna boðuyor, cemaatle kavgasýný Milli Eðitim Bakanlýðý'nda kendisini yeniden örgütlemek üzere fýrsata çevirmeye çalýþýyor. Çünkü cemaatin en güçlü olduðu alan eðitim teþkilatýdýr. Bununla tek tek baþ edemez. Cemaatin eðitimdeki 30 yýllýk müesses nizamýný paramparça etmenin hamlesidir bu ayný zamanda diyor. Aydoðanoðlu, okul müdürleri ve müdür yardýmcýlarýnýn da artýk valiler tarafýndan atanacak olmasýný þöyle deðerlendiriyor: Bu düzenleme ipi saðlam kazýða baðlama çabasýndan baþka bir þey deðil. Hükümet en üst kademeden en alt kademeye kadar hiçbir farklý görüþe yer vermek istemiyor. Aydoðanoðlu, sýnavla ve mülakat ile seçilen yöneticiler yerine getirilen bu uygulamanýn ayný zamanda siyasi atama anlamýna da geleceðini aktarýyor: Dersane öðretmenlerinin sadece mülakatla, yani sözlü sýnavla öðretmen nitelikli memur kadrosuna þehirde, Rum kilisesinden kalan çan kulesi de yýkýlmak için antikacýsýný bekliyor. Kaynak:Sendika org alýnmasý da kadrolaþma yöntemlerinden biri. Tasarýda özellikle önemli noktalardan biri de aday öðretmenlerle ilgili düzenlemedir. Buna göre aday öðretmenler 1 yýl sonunda disiplin cezasý almazsa ve performans kriterlerine uygun olduðu anlaþýlýrsa sýnava girmeye hak kazanacak. Bu, aday öðretmenlikten baþlayarak iþ güvencesini kaldýrmanýn adýmýdýr. Hem sendikal mücadeleye girmemesini engelliyor, hem de kamuda verimlilik düzenlemesine uygun bir öðretmen istihdamý hayata geçirilmek isteniyor. Bu çok tehlikeli bir þey YENÝ BÝR KADROLAÞMA ADIMI Eðitim Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik ise MEB kadrolarýnýn deðiþimini, AKP nin yeni bir kadrolaþma adýmý olarak ifade etti. Bozgeyik, AKP nin iktidara geldiði ilk yýllarda, vekalet ile görev yapan 10 bin müdür ve müdür yardýmcýsýnýn görevine son vererek, yeni atamalar ile kendi kadrolarýný okullara yerleþtirdiðini hatýrlattý. Bugün yaþananlarýnda buna benzer olduðunu aktaran Bozgeyik, 17 Aralýk operasyonundan bugüne kadar 7 il milli eðitim müdürünün görev yerinin deðiþtirildiðini, Hükümetin taslakta yer alan son deðiþiklik ile birlikte ise Cemaatin yerine kendi kadrolarýný atamayý planladýðýný aktardý. Her þeyin Ankara dan yönetildiði bir anlayýþýn doðru olmadýðýný söyleyen Bozgeyik, okullarýn yöneticilerinin sýnavla ya da atama ile deðil o okullarýn bileþenlerinin seçimi ile gelmesi gerektiðini aktardý. AKP nin katýlýmcýlýðý esas almayan antidemokratik uygulamalar sergilediðini ifade eden Bozgeyik, yeni tasarýnýn da bunun bir parçasý olduðunu belirtti. YENÝ BÝR SÝSTEM GETÝRMEYÝ AMAÇLIYORLAR Boðaziçi Üniversitesi Eðitim Bilimleri Fakültesinden Fatma Gök, AKP Hükümetinin çatýþmalar yaþadýðý Cemaat kadrolarýný temizleme amacý taþýdýðýný ifade etti. Gök, demokratik bir eðitim sisteminde, yapýlacak görevlendirmelerde bütün bileþenlerin söz sahibi olmasý gerektiðini aktarýrken, okul müdürlerinin valiler tarafýndan atanmasýnýn anti-demokratik bir dayatma olduðunu belirtti. Okul Müdürlerinin, okuldaki eðitimin kalitesini belirleyen önemli bir faktör olduðunu söyleyen Gök, Okullardaki, MEB deki yeni kadrolarýn kim olacaðýný ve nasýl seçileceðini sordu. AKP Hükümetinin tamamen yeni bir sistem getirdiðini ve yerini saðlama almaya çalýþtýðýný ifade eden Gök, bu kadar merkeziyetçi ve antidemokratik bir uygulamaya her kesim tarafýndan karþý çýkýlmasý gerektiðini belirtti. ÖZEL OKULLARA KAYNAK TRANSFERÝ Prof. Dr. Nejla Kurul (Ankara Üniversitesi Eðitim Bilimleri Fakültesi Eðitimin Yönetimi ve Politikasý Bölümü Öðretim Üyesi): AKP, 17 Aralýk operasyonu öncesinde yapmýþ olduðu otoriter ve yetkeci alýþkanlýklarýný paralel devlet yapýsýndan kurtulmak umuduyla sürdürüyor. Ülkeyi tartýþtýrmadýðý torba yasalarla ve kanun hükmünde kararnamelerle yönetmeye çalýþýyor. Eðitimin rotasýný, okul bileþenlerini hiç umursamadan ve Bakanlýðý teðet geçerek, AKP nin iktidarý yitirme korkusu ve cemaat öfkesine göre çiziyor. Bu uygulamalarýn güç ve iktidar için yapýldýðý ve bilimsel hiçbir temelinin olmadýðý açýktýr. Bununla da kalmýyor, özel okullarý, merkezi bütçeden desteklemenin önünü açýyor. Özel okullara arazi tahsis ediyor; devlet okullarýný bu okullara kiralayabiliyor. Devlet okullarýnda, binlerce okulda olanaksýzlýklar büyürken, binlerce öðrenci birleþtirilmiþ sýnýfta eðitim görürken, ikili öðretim hâlâ çok yaygýnken, taþýmalý eðitimle küçücük çocuklar maliyet düþürmek için tehlikeli yollarda taþýnýrken, kalabalýk sýnýflarda eðitimin niteliði günbegün düþerken, özel okullara yapýlmak istenen bu tür kaynak transferi haksýzdýr ve sosyal adaleti zedelemektedir. Kaynak:Evrensel 8/2/2014

Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Ýnþaat Mühendisleri Odasý Konya Þubesi sekreteryasýnda 1-3 Kasým 2013 tarihlerinde Konya`da gerçekleþtirilen 4.Ýþçi Saðlýðý ve Ýþ Güvenliði Sempozyum sonuç bildirgesi yayýmlandý. Ýnþaat Mühendisleri Odasý IV. Ýþçi Saðlýðý ve Ýþ Güvenliði Sempozyumu ÝMO Konya Þubesi yürütücülüðünde 1-3 Kasým 2013 tarihlerinde Konya`da gerçekleþtirilmiþtir. Sempozyum, iþçi saðlýðý ve iþ güvenliði gibi tüm sektörleri kapsayan bir konuyu inþaat sektörü bünyesindeki özel konumuna uygun olarak ele almak ve bu alandaki sorunlarý doðru bir þekilde tespit edip gerçekçi çözüm önerileri üretmek amacýyla düzenlenmiþtir. Sempozyum boyunca söz konusu amaç doðrultusunda iþçi saðlýðý ve iþ güvenliðini ilgilendiren hususlar, inþaat mühendisliði eðitiminden, konuya iliþkin mevzuatýn oluþturulmasýnda izlenen yönteme, uygulamada açýða çýkan sorunlarýn mevzuat ile iliþkisinden, iþçi saðlýðý ve iþ güvenliði uzmanlarýnýn çalýþma koþullarýna kadar inþaat mühendisliðini ilgilendiren her alaný kapsayacak þekilde tartýþmaya açýlmýþtýr. Sempozyum programý doðrultusunda toplam beþ oturum ve bir panel gerçekleþtirilmiþ, bilim kurulu tarafýndan kabul edilmiþ on beþ bildiri sunulmuþtur. Ýþçi Saðlýðý ve Ýþ Güvenliði Sempozyumu`nda öne çýkan tespitler ve çözüm önerileri aþaðýdaki gibidir: 1. Ýþçi saðlýðý ve iþ güvenliði sorunlarý bakýmýndan inþaat sektörü diðer sektörlere nazaran daha özel bir konuma sahiptir. Konuyla ilgili saha araþtýrmalarý, incelenen dava dosyalarý ve hatta Sosyal Güvenlik Kurumu verileri de göstermektedir ki genel olarak iþ kazalarýnda ve özel olarak da sürekli iþ görememezlikle ve ölümle sonuçlanan iþ kazalarýnda inþaat sektörü ilk sýralardaki yerini korumaktadýr. 2. Ýþçi saðlýðý ve iþ güvenliði sorunlarýnýn çözümünde belirleyici olan ilk adým bilimsel esaslar ýþýðýnda elde edilmiþ verilere sahip olmaktýr. Bu anlamda kendisine baþvurulan resmi veriler genellikle Sosyal Güvenlik Kurumu`nun açýkladýðý istatistiklerden ibarettir. Söz konusu istatistiki veriler sadece kuruma yapýlan bildirimleri esas aldýðýndan mevcut duruma iliþkin gerçekçi bir tablonun ortaya çýkarýlmasý bakýmýndan yetersiz olduðu gibi sorunlarýn tespitine imkân verecek ayrýntýlarý da içerememektedir. Sorunlarýn tespit edilmesi için verilerin mevcut durumu ortaya koyacak nicelikte olmasý gerekmektedir. Ayrýca yaþanan vakalara iliþkin veriler ise ayrýntýlý analizlere imkân verecek nitelikte olmalý ve bu anlamda özel bir çalýþma yürütülmelidir. Konunun önem ve ciddiyetine uygun bir öncelik verilerek, kurumlar arasý iþbirliði aracýlýðýyla yapýlan akademik çalýþmalardan yargýya intikal eden vakalara kadar elde edilen verilerin düzenlenmesi ve kamuoyuyla paylaþýlmasý saðlanmalýdýr. 3. Ýþçi Saðlýðý ve Ýþ Güvenliði alanýnda yaþanan sorunlarýn kamuoyunda görünürlük kazanmasýnýn da etkisiyle 2012 yýlýndan beri yoðun bir mevzuat çalýþmasý yürütülmektedir. 30 Haziran 2012 tarihli resmi gazetede yayýmlanarak yürürlüðe giren "Ýþ Saðlýðý ve Güvenliði Kanunu" bünyesinde bugüne kadar sayýsýz yönetmelik yayýnlanmýþtýr. Bu anlamda Ýnþaat Sektörünü yakýndan ilgilendiren en önemli yönetmelik 5 Ekim 2013 tarihinde yayýmlanarak yürürlüðe giren "Yapý Ýþlerinde Ýþ Saðlýðý ve Güvenliði Yönetmeliði`dir. 3.1 Mevzuata iliþkin olarak, konunun uzmaný akademisyenlerden ve meslek odalarýndan alýnan görüþlerin mevzuatýn oluþturulmasý sürecinde ne denli dikkate alýndýðý yönünde ciddi þüpheler mevcuttur. Görüþ almanýn bir yasak savma haline gelmiþ olmasý, uygulamada ciddi sorunlara yol açacak çeliþkilerin korunmasý anlamýna gelmektedir. Ayrýca harcanan emeðin sorgulanýr olmasý görüþ bildiren uzmanlarýn motivasyonunu da olumsuz yönde etkilemektedir. 3.2 Ýþçi Saðlýðý ve Ýþ Güvenliði ile ilgili mevzuat bakýmýndan inþaat sektörünü de yakýndan ilgilendiren þu hususlarýn altý çizilmelidir: a) Ýþ güvenliði uzmanlarý, kendi iþverenlerini denetleme durumunda kalmaktadýr. Bu, iþ güvenliði açýsýndan önemli risklere davetiye çýkarmakta, iþleyiþte zafiyete yol açmaktadýr. Ýþ güvenliði uzmanlarýnýn mesleklerini layýðýyla icra edebilmesi için görece baðýmsýz bir konuma sahip olmalarýný saðlayacak düzenlemelerin ivedilikle yapýlmasý gerekmektedir. b) 6331 Sayýlý Ýþ Saðlýðý ve Güvenliði Kanunu`na göre yapý iþlerinde A sýnýfý iþ güvenliði uzmaný bulundurma zorunluluðu varken "Yapý Ýþlerinde Ýþ Saðlýðý ve Güvenliði Yönetmeliði`nde" "saðlýk ve güvenlik koordinatörü gerçek ve tüzel kiþiliði" adlandýrmasýyla yeni bir görev tanýmlamasý yapýlmýþtýr. Uygulamada ciddi karýþýklýklara yol açacak olan bu belirsizlik deðiþtirilmeli, iþ güvenliði uzmaný tanýmýnýn kanun ve yönetmeliklerde tutarlýlýk arz edecek þekilde yeniden düzenlenmesi saðlanmalýdýr. 4. Ýnþaatlarda ortaya çýkan iþçi saðlýðý ve iþ güvenliðine iliþkin sorunlarýn tek baþýna mevzuatýn düzenlenmesi ile çözülemeyeceði açýktýr. Bu anlamda inþaat mühendisliði eðitimi boyunca tüm üniversitelerde geçerliliði olan bir standardýn yakalanmasý, iþ güvenliði uzmaný eðitimlerinin niteliðinin yükseltilmesi ciddi önem arz etmektedir. Ýþçilere yönelik eðitimlerin de özellikle inþaat sektöründeki iþçilerin eðitim düzeylerini göz önünde bulunduran bir sýklýkta ve nitelikte olmasý saðlanmalý, iþçilerin haklarýnýn bilincinde olarak hareket etmelerini saðlayacak örgütlenmelerin engellenmesi bir yana aksine teþvik edilmesi gerekmektedir. Sadece inþaat sektörü bünyesinde yer alan aktörlerin deðil tüm toplumun iþçi saðlýðý ve iþ güvenliði konusundaki farkýndalýk düzeyini arttýrma hedefi doðrultusunda çalýþmalar yapýlmalý konunun bir kültür olarak yerleþtirilmesi saðlanmalýdýr. 5. Çalýþma koþullarý bakýmýndan inþaat sektöründeki taþeron zincirinin ucuz iþ gücü temini doðrultusunda kontrolsüz ve standartsýz bir þekilde büyümesi iþçi saðlýðýný ve iþ güvenliðini olumsuz yönde etkilemektedir. Ýþçi saðlýðýnýn ve iþ güvenliðinin saðlanmasý için tüm sektörlerdeki ancak özel olarak da her geçen gün daha da vahþi bir hale gelen inþaat sektöründeki çalýþma koþullarýnýn iyileþtirilmesi yönünde somut adýmlarýn atýlmasý gerekmektedir. 6. Ýþçi saðlýðý ve iþ güvenliði konusunu sektörün tüm aktörlerini bir araya getiren düzlemlerde tartýþmaya açan etkinlik ve faaliyetlerin çoðaltýlmasý, sadece yaþanan sorunlarýn boyutlarýný belirlemek açýsýndan deðil ayný zamanda çözüm üretilmesi anlamýnda da önem arz etmektedir. Yetkili kiþilerin de katýlýmýna açýk olan bu tür çalýþmalarýn sonuçlarýnýn sorumlu kurum ve kuruluþlarca dikkate alýnmasý, güvenli çalýþma koþullarýnýn elbirliðiyle inþa edilmesine olanak saðlayacaktýr. Bu baðlamda konu üzerinde yapýlan akademik çalýþmalara ve sektörel tecrübelere bir sunu ve tartýþma ortamý saðlayacak inþaat yönetimi konusundaki derginin yayýn hayatýna geçmesi biran önce saðlanmalýdýr. Son yýllarda dünyada arý ölümlerinin artýðýný kaydeden uzmanlar, toplu arý ölümlerinin kýtlýðýn habercisi olabileceðini belirtiyorlar. Arý ölümleri üzerine inceleme yapan Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü Baþkan Yardýmcýsý Doç. Dr. Aslý Özkýrým, son yýllarda Türkiye de ve dünyada arý ölümlerinin arttýðýný belirtti. Arýlarýn meyve ve sebze üretiminde önemli bir yere sahip olduðunu, arýlarca taþýnan polenlerin döllenmesiyle meyve ve sebzenin oluþtuðunu ifade eden Özkýrým, arýlarýn sadece bal yapmadýðýný, taþýdýklarý polenler sayesinde de insanlarýn kýtlýk yaþamadýðýný vurguladý. Albert Einstein in Dünyadan arýlar yok olursa insanlýðýn 4 yýl ömrü kalmýþ demektir sözünü anýmsatan Özkýrým, kastedilenin sadece bal arýlarý deðil, bütün arýlar olduðunu ifade etti. Özkýrým, arýlarýn sebze ve meyve oluþumunda verimi yüzde 75 artýrdýðýný kaydetti. Türkiye nin bal arýsý ve bal üretimi ile dünyada ikinci sýrada yer aldýðýný vurgulayan Özkýrým, Türkiye nin dört mevsimi yaþayan, birçok bitkinin yetiþtiði bir ülke olduðunu belirtti. Bal arýsýnýn, arýcýlýk için önemli olduðunu kaydeden Özkýrým, arýcýlýðý en çok sekteye uðratanlarýn arý hastalýklarý, arý içerisinde yaþayan patojenler, bakteriler ve virüsler olduðunu söyledi. Arýcýlarýn profesyonel ve bilinçli olmasý gerektiðini belirten Doç. Dr. Özkýrým, çiçek olursa arýnýn çalýþacaðýný dolayýsýyla çiçek çokluðunun da bal üretimini etkileyeceðini ifade etti. Dünyada arýlar öldüðü zaman Arý Ölümlerini Araþtýrma Grubu kurulduðunu belirten Özkýrým, grubun 52 ülkeden 300 üyesi bulunduðunu söyledi. Çevresel etmenlerin yaný sýra iklim deðiþikliðinin dev arýlarý etkilediðini vurgulayan Özkýrým, 2006 yýlýnda yaþanan arý ölümlerine benzer ölümleri bu yýlda beklediklerini söyledi. Kýþ mevsiminin kurak geçtiðini, havalar çok soðuk olmadýðý için güneþi gören arýlarýn uçuþa geçtiðini ve soðuktan donup öldüðünü vurgulayan Özkýrým, arý çeþitliliðin fazla olmasý sebebiyle Türkiye nin çok þanslý olduðunu ve bunun arýlarýn ayakta durmasýný saðladýðýný kaydetti. Doç. Dr. Özkýrým, çocuklara arýlarý sevdirmek için Arýlar Þatosu adlý masal kitabý yazdýðýný ve bu kitabýn Ýspanya, Fransa, Yunanistan, Sýrbistan da satýldýðýný da sözlerine ekledi. Kaynak : Tarým.gov.tr