ÜNİTE 11 İDARİ YARGI. Arş. Gör. Kamil DURMUŞ İÇİNDEKİLER HEDEFLER DOSYALARIN İNCELENMESİ VE DURUŞMA

Benzer belgeler
Vergi mahkemelerinde davanın görüşülmesi ve karara bağlanması

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGIDA DAVA AÇMA SÜRESİ

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

659 SAYILI KHK ya GÖRE İDARİ DAVALARIN TAKİBİ

Kanun Adı: İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU Kanun No: 2577 Kabul Tarihi: 6/1/1982 Resmi Gazete Sayısı: Resmi Gazete Tarihi: 20/1/1982

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

2577 SAYILI İDARİ YARGILAMA USULU KANUNU. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Esaslar

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

ISTAC TAHKİMİNDE UYUŞMAZLIĞIN ÇÖZÜMLENMESİ. Dr. Candan YASAN TEPETAŞ ISTAC Genel Sekreteri

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN. Kanun No Kabul Tarihi :

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU (1)(2)

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI

DAVA ARKADAŞLIĞI DAVAYA MÜDAHALE

İŞ KANUNU NDA İDARİ PARA CEZASI UYGULAMASI VE CEZAYA İTİRAZ USULÜ

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI. DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi

İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU (1)(2)

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU (1)(2)

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGIDA KANUN YOLLARI

MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

İdare Hukuku - İdari Yargı Ders Notları

İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU Cumartesi, 05 Mart :30 - Son Güncelleme Cumartesi, 05 Mart :30

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

2. Danıştay Bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinde yazılı yargılama usulü uygulanır ve inceleme evrak üzerinde yapılır.

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMASI

ADLİ YARDIM HUKUK YARGILAMASI VE İDARİ YARGIDA. Türkiye de Adli Yardım Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi:

VERGİ DAVALARINDA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI ÜZERİNE

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU MÜRACAAT SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR:

İTİRAZIN KONUSU: günlü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu nun;

İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU. Kanun Numarası : 2577 Kabul Tarihi : 6/1/1982 Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 20/1/1982 Sayı : 17580

KALKINMA AJANSLARININ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK (Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 26239)

ĐDARĐ YARGI FĐNAL SINAVI

Temyiz Eden (Davalı) : Antalya İl Özel İdaresi

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

Uzun Sok. Kolotoğlu İşhanı Kat: 3 No:75 - TRABZON Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) : Karayolları Genel Müdürlüğü - ANKARA

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcılığından: KALKINMA AJANSLARININ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR NURAN CEYLAN ÖZBUDAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/2890)

Doğal Gaz Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik

Elektrik Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik

KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ

KALKINMA AJANSLARININ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Kalkınma Ajanslarının çalışma usul ve esaslarını belirlemektir.

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

İDARÎ YARGILAMA USULÜ KANUNU NUN 4. MADDESİ VE DİLEKÇELERİN KAYDA GİRİŞ TARİHİ

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK/120, 324

: Karabük Valiliği İl Defterdarlığı - KARABÜK

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

AVUKAT YASİN GİRGİN

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet Meslek Yüksekokulu DAMGA VERGİSİ ve HARÇLAR BİLGİSİ DERSİ Açık Ders Malzemesi

İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU

ISTAC TAHKİM KURALLARI ve UYGULAMASI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

İDARİ YARGILAMA USUL HUKUKU TÜRK İDARİ YARGISININ GENEL ESASLARI

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

GÜMRÜK İDARESİNCE İSTENEN VERGİ VE PARA CEZALARINA KARŞI YÜKÜMLÜNÜN İDARİ BAŞVURU Y

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTISI RAPORU TOPLANTI RAPORU

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği

İDARİ YARGI. Yrd. Doç. Dr. Fethullah BAYRAKTAR İÇİNDEKİLER HEDEFLER İDARİ YARGININ TEMEL İLKELERİ

Dr. Ayşe KÖME AKPULAT İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı İŞ MAHKEMELERİNDE YARGILAMANIN ÖZELLİKLERİ

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

Transkript:

DOSYALARIN İNCELENMESİ VE DURUŞMA İÇİNDEKİLER Dilekçeler Üzerinde İlk İnceleme Dava ve Cevap Dilekçelerinin Karşı Tarafa Tebligatı Taraflardan Bilgi ve Belge İstenmesi Duruşma Davaların Sonuçlandırılması İDARİ YARGI Arş. Gör. Kamil DURMUŞ HEDEFLER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Dava dilekçeleri üzerindeki ilk incelemenin hangi sıralamaya göre yapılacağını, Dava ve cevap dilekçelerinin nasıl tebliğ edildiğini ve bu dilekçelere hangi sürelerde cevap verilmesi gerektiğini, Mahkemenin, resen araştırma ilkesi gereğince, taraflardan ve ilgili diğer yerlerden nasıl bilgi ve belgeleri isteyebileceğini, Duruşmanın hangi koşullarda yapılacağını, Davanın nasıl sonuçlandırılacağını öğreneceksiniz. ÜNİTE 11

GİRİŞ İdari yargılama hukukunda yazılı yargılama usulü benimsenmiştir ve kural olarak davalar evrak üzerinden görülür. Bu yazılılık ilkesi İdari Yargılama Usulü Kanunu nun 1. maddesinde şu şekilde belirtilmiştir: Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinde yazılı yargılama usulü uygulanır ve inceleme evrak üzerinde yapılır. Kural olarak incelemeler dosya üzerinden yapılacağı için, davanın esasına geçilmeden ilk incelemenin yapılarak dosyanın tamamlanması, yani gerekli evrakın tamamlanması gerekir. Dava dilekçesinin karşı tarafa tebliği, yani davanın tekemmül etmesi, ancak ilk inceleme sonucunda bir hukuka aykırılık bulunmadığı takdirde mümkün olabilir. DİLEKÇELER ÜZERİNDE İLK İNCELEME İdari Yargılama Usulü Kanunu nun 14. maddesi hangi mercilerin ilk olarak neyi inceleyeceğini, 15. maddesi ise hangi mercilerin ilk inceleme sonunda nasıl karar vereceğini düzenlemiştir. İlk incelemenin, yedi açıdan kanunda belirtilen sıralamaya göre yapılması gerekmektedir. İlk inceleme, Danıştayda daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hâkimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından yapılır. Belirtilen bu merciler dava dilekçelerini yedi yönden sırasıyla inceler. Bu hususlar şunlardır: 1) Görev ve Yetki 2) İdari merci tecavüzü 3) Ehliyet 4) İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı 5) Süre aşımı 6) Husumet 7) Dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları, yani dava dilekçesinin öngörülen usul ve şekle uygun olup olmadığı ile ortak dilekçe ile dava açılabilmesinin koşullarının oluşup oluşmadığı İlk incelemenin belirtilen bu sıralamaya göre yapılması gerekmektedir. Dilekçeler, belirtilen bu hususlar açısından kanuna aykırı bulunursa durum; görevli daire veya mahkemeye bir rapor ile bildirilir. Tek hâkimle çözümlenecek dava dilekçeleri için rapor düzenlenmez ve ilgili hâkim gerekli işlemleri kendisi yapar. İlk incelemenin, dilekçenin alındığı tarihten itibaren en geç on beş gün içinde sonuçlandırılması gerekir. İlk inceleme üzerine verilecek nihai kararlar, ilgili Danıştay dairesi ya da mahkeme tarafından verilir. Kendilerine sunulan rapor üzerine, ilgili Danıştay dairesi ya da mahkeme veya tek hâkimle çözümlenecek davalarda ilgili hâkim, kanuna aykırılık görürlerse İdari Yargılama Usulü Kanunu nun 15. maddesindeki kararları verir. İlk incelemeyi yapan merciler belirtilen hususlarda kanuna aykırılık Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

görmezler veya ilgili Danıştay dairesi ya da mahkeme kendilerine gönderilen ilk inceleme raporunu yerinde görmezler ise, tebligat işlemi yapılır, yani dava çözümlenmeye başlanır. Yukarıda belirtilen hususlara ait kanuna aykırılıklar, ilk incelemeden sonra davanın görülmesi aşamasında dahi tespit edilse bile, ilk inceleme sonrasında verilmesi gereken kararlar verilir. Şimdi ilk inceleme aşamasında sırasıyla araştırılması gereken hususları ve ilk inceleme neticesinde verilecek kararları görelim. Görev ve Yetki Yargılama usulünde görev davaların konulara göre dağılımını, yani mahkemenin dava konusu bakımından yetkili olup olmadığını, yetki ise davaya, görevli olan mahkemeler arasından coğrafi olarak hangi yerdeki mahkemenin bakacağını ifade eder. Yargılama usulünde görev davaların konulara göre dağılımını yani mahkemenin dava konusu bakımından yetkili olup olmadığını ifade eder. Bir başka ifade ile görev, bir davaya bakmak için hangi yargı kolunun veya o yargı kolundaki hangi tür mahkemenin yetkili olduğunu ifade eder. Yetki ise davaya, görevli olan mahkemeler arasından coğrafi olarak hangi yerdeki mahkemenin bakacağını ifade eder. İdari yargıda dava açıldığında, dava dilekçeleri, ilk olarak, açılan davanın idari yargı düzeninde açılması gereken bir dava olup olmadığı ve idari yargı düzeni içinde davayı çözümlemekle görevli ve yetkili bir mahkemede açılıp açılmadığı yönünden incelenmektedir. Yapılan ilk inceleme sonucunda, idari yargı düzeninde açılan davanın, adli ya da askerî yargı düzenine giren bir dava olduğu anlaşılırsa, yani adli veya askerî yargı düzeninin görevli olduğu konular için idari yargı düzeninde dava açıldığı anlaşılırsa, mahkeme görevsizlik kararı vererek davanın reddine karar verir. Bu karar üzerine mahkemece yapılacak başka bir işlem yoktur. Bu karardan sonra, davacı, davasını ilgili yargı yerinde açmak durumundadır. Çözümlenmesi idari yargı yerlerinin görevine girdiği hâlde, adli veya askerî yargı çevrelerinde açılmış olan davalar da adli veya askerî yargı yerlerince reddedileceklerdir. Bu husustaki red kararının kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli yargı yerinde, yani idari yargı yerlerinden birinde, dava açılabilir. Bu durumlarda, görevsiz yargı yerine başvurma tarihi idari yargı yerlerine başvurma tarihi olarak kabul edilir. Adli veya askerî yargı yerlerine açılan ve görevsizlik sebebiyle reddedilen davalarda, görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren otuz günlük süre geçirilmiş olsa dahi, idari dava açılması için öngörülen süre henüz dolmamış ise bu süre içinde idari dava açılabilir. İdari yargı düzeninde açılan bir davanın, konusu itibariyle idari yargının görev alanına girmekle birlikte, bu idari yargı çevresi içerisinde görevli ve yetkili olmayan bir mahkemede açıldığı ilk incelemede tespit edilirse, dava görev veya yetki açısından reddedilerek dosyanın görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilir. İptal ve tam yargı davalarında, hangi mahkemelerin görevli ve yetkili olduğu, 6. ve 9. ünitelerde ayrıntılarıyla incelendiğinden burada tekrar ele almıyoruz. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

İdari Yargılama Usulü Kanunu nun 15. maddesine göre, idari yargının görevli olduğu konularda davanın görev ve yetki yönünden reddine ilişkin kararlar kesindir. Dava dosyasının idari yargı çevresi içerisindeki başka bir mahkemeye gönderilmesi kararına karşı kanun yollarına başvurulamaz. İdari Merci Tecavüzü İdari yargı yerlerinde dava açılmadan önce, idari bir makama başvurulması kanun tarafından öngörülmüşse, yani davadan önce idareye başvurmak zorunlu ise, bu başvuru yerine getirilmeden dava açılması durumunda idari merci tecavüzü soz konusu olur. İlk inceleme yapılırken bakılacak ikinci husus idari merci tecavüzünün olup olmadığıdır. İdari yargı yerlerinde dava açılmadan önce, idari bir makama başvurulması kanun tarafından öngörülmüşse, yani davadan önce idareye başvurmak zorunlu ise, bu başvuru yerine getirilmeden dava açılması durumunda idari merci tecavüzü söz konusu olur. Örneğin İdari Yargılama Usulü Kanunu nun 13. maddesine göre, idari eylem dolayısıyla oluşan bir zarar söz konusu ise, tam yargı davası açılmadan önce, idari eylemin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl ve her hâlde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde idareye başvurmak gerekir. Bu yapılmadan doğrudan doğruya dava açılmış ise, idari merci tecavüzü söz konusu olur. Eğer idari merci tecavüzü söz konusu ise, mahkeme, dilekçenin başvurulması gereken idari birime gönderilmesine karar verir. Bu karara karşı kanun yollarına başvurulamaz. Dilekçenin görevli mercie gönderilmesi hâlinde, Danıştay a veya ilgili mahkemeye başvurma tarihi, idari mercie başvurma tarihi olarak kabul edilir. Bu şekilde, uyuşmazlığın, idari başvuru aşamasında çözümlenmesi için imkân sağlanmış olur. İdari merci tecavüzü sebebiyle dosyanın ilgili idareye gönderilmesinden sonra, idarenin açık veya gizli ret kararı üzerine davacının, dava açma süresi içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye yeni bir dava dilekçesi ile başvurması gerekir. Ehliyet İlk inceleme aşamasında üçüncü olarak davacının, davada taraf olma ve dava açma ehliyetinin olup olmadığı, menfaat veya hak ihlalinin bulunup bulunmadığı ve davacının kanunlara uygun olarak temsil edilip edilmediği ele alınır. Davada taraf olma ehliyetine, yani taraf ehliyetine, sahip olabilmek için medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olmak gerekir. Medeni Kanun a göre medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanlar, gerçek ve tüzel kişilerdir. Dava açma ehliyetine, yani dava ehliyetine, sahip olabilmek için ise medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olunması gerekmektedir. Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olanlar, fiil ehliyetine sahip olan gerçek ve tüzel kişilerdir. İdari yargılama hukukunda, yukarıda bahsedilen taraf ve dava ehliyetine sahip olma yanında, idari yargıya ilişkin başka ehliyet şartlarının da bulunması Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

Davanın avukat olmayan bir vekil tarafından açılması hâlinde, dava dilekçesi reddedilir. Bu durumda davacı, otuz gün içerisinde bizzat kendisi veya bir avukatı aracılığı ile davasını yenileyebilir. gerekmektedir. Bunlar iptal davalarında menfaat ihlali şartı, tam yargı davalarında ise hak ihlali şartlarıdır. Yani, iptal davalarında davacının ihlal edilen bir menfaatinin, tam yargı davalarında ise ihlal edilen bir hakkının bulunması gerekmektedir. Menfaat ve hak ihlali şartları, 6. ve 9. ünitelerde ayrıntılarıyla incelendiğinden burada tekrar ele almıyoruz. Yapılan ilk incelemede, davacının taraf ehliyetine ya da dava ehliyetine sahip olmadığı veya davacının iptal davalarında ihlal edilen bir menfaatinin, tam yargı davalarında ise ihlal edilen bir hakkının bulunmadığı tespit edilirse, ehliyet yönünden davanın reddine karar verilir. Davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin kararlara karşı, kanun yollarına başvurulabilir. Türk hukukunda bir davanın takibi için vekil (avukat) tutmak zorunlu değildir. Ancak, avukat olmayan kişiler vekil olarak idari yargı yerlerinde dava açamazlar. Davanın avukat olmayan bir vekil tarafından açılması halinde, dava dilekçesi reddedilir. Bu durumda davacı, otuz gün içerisinde bizzat kendisi veya bir avukatı aracılığı ile davasını yenileyebilir. İdari Davaya Konu Olacak Kesin ve Yürütülmesi Gereken Bir İşlem Olup Olmadığı İlk inceleme aşamasında dördüncü olarak, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlemin var olup olmadığı araştırılır. Bir idari işleme karşı dava açılabilmesi için, o işlemin kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olması gerekmektedir. Dava konusu yapılan işlem bu nitelikleri haiz değilse, dava reddedilir. Bir idari işlemin kesin bir işlem sayılabilmesi için, hukuk düzeninde geçerlilik kazanabilmesi için gereken tüm aşamalardan geçerek ortaya çıkmış, yani tamamlanmış olması gerekir. Örneğin hukuk aleminde sonuç doğurabilmesi için başka bir kurumun veya makamın onayına tabi tutulan idari işlemlerde henüz onay işlemi gerçekleşmemişse, ortada tamamlanmış bir idari işlem olmadığından bu işlemlere karşı iptal davası açılamaz. Bir idari işlem veya kararın icrai nitelikte olabilmesi için, hukuk düzeninde bir değişiklik meydana getirmeli, bir başka ifade ile ilgililerin hukukunu etkileyen sonuçlar doğurmalıdır. Diğer bir husus idari işlemin icrai nitelikte, yani kanunun değimi ile yürütülmesi gereken bir işlem niteliğinde olmasıdır. Bir idari işlem veya kararın icrai nitelikte olabilmesi için, hukuk düzeninde bir değişiklik meydana getirmeli, bir başka ifade ile ilgililerin hukukunu etkileyen sonuçlar doğurmalıdır. Bu güce sahip olmayan idari işlem ve kararlara karşı iptal veya tam yargı davası açılamaz. Dolayısıyla icrai nitelikli olmayan, yani kişilerin hukuki durumlarında bir değişiklik meydana getirmeyen, hazırlık işlemlerine, görüş belirten işlemlere, danışma işlemlerine ve de idarenin içyapısı ve işleyişiyle ilgili kararlara karşı açılan davalar ilk inceleme aşamasında reddedilirler. Mahkeme dava konusu işlemi kesin ve yürütülebilir nitelikte görmez ve davayı reddederse, bu karar yargılamanın son bulmasını netice verecek nihai bir karar olduğu için, bu kararlara karşı kanun yollarına başvurulabilir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

Süre aşımı İdari Yargılama Usulü Kanunu nun 15/1.c maddesine göre, davanın hasım gössterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması halinde, dava dilekçesinin tespit edilecek gerçek hasma tebliğine karar verilir. İlk inceleme aşamasında beşinci olarak ele alınacak husus davanın süresi içerisinde açılıp açılmadığıdır. Eğer yargı yeri, ilk inceleme sırasında, davanın açılması gereken süre içerisinde açılmadığını tespit ederse, davayı reddeder. Süre dolayısıyla reddedilen verilmiş olan red kararlarına karşı kanun yollarına başvurulabilir. Bilindiği üzere, İdari Yargılama Usulü Kanunu nun 7. maddesine göre, idari yargılama usulünde genel dava açma süreleri, idari davalarda altmış, vergi davalarında ise otuz gündür. Kanunlarda, idari ya da vergi davaları için açıkça başka bir dava süresi öngörülmemiş ise bu genel dava açma süreleri uygulanır. Eğer dava konusu idari işlemi düzenleyen yasa, özel olarak bir dava açma süresi belirtmiş ise, davaların bu süreler içerisinde açılması gerekmektedir. Örneğin, dava süreleri, 213 sayılı Vergi Usul Kanununda on beş gün, Kamulaştırma Kanununda ise otuz gün olarak düzenlenmiştir. İptal ve tam yargı davalarında, dava açma sürelerinin ne zaman başlayacağına ilişkin detaylı bilgiler 6. ve 9. Ünitelerde ayrıntılarıyla incelendiğinden burada tekrar ele almıyoruz. Husumet İlk inceleme aşamasında altıncı olarak, hangi idari makamın hasım olarak gösterildiği ele alınır. İdari yargıda açılan dava dilekçelerinde, hasmın yani davalının gösterilmesi gerekmektedir. Fakat dilekçede davalının gösterilmemesi ya da yanlış hasma dava açılması, dilekçenin reddine sebebiyet vermez. Çünkü İdari Yargılama Usulü Kanunu nun 15/1.c maddesine göre, davanın hasım gösterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması hâlinde, dava dilekçesinin tespit edilecek gerçek hasma tebliğine karar verilir. Bu hükme göre, mahkeme, davanın yanlış hasma açıldığı, yani davalı idarenin yanlış olarak tespit edildiği kanaatine varırsa, doğru hasmı belirleyerek hasım düzeltme kararı alır ve dava dilekçesini belirlediği bu idari mercie tebliğ eder. Yine aynı şekilde, dava dilekçesinde, davalı idare belirtilmemişse, bu durumda da mahkeme davalı idareyi belirlemektedir. İdari Yargılama Usulü Kanunu na göre, hasmın gösterilmemesi veya yanlış gösterilmesi durumlarında, mahkemenin vereceği kararlar, ara karar mahiyetinde olduğundan, bu kararlara karşı kanun yollarına başvurulması mümkün değildir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

Dava Dilekçesinin Öngörülen Usul ve Şekle Uygun Olup Olmadığı ile Ortak Dilekçe ile Dava Açılabilmesinin Koşullarının Oluşup Oluşmadığı İlk inceleme aşamasında altıncı olarak incelenecek husus, dava dilekçesinin usule ve şekle uygun olarak oluşturulup oluşturulmadığıdır. Bunun içinse, ilk olarak dava dilekçesinde bir eksiklik olup olmadığı yargı yerince incelenir. İkinci olaraksa, ortak dilekçeyle dava açılabilmesinin koşullarının var olup olmadığı yargı yerince araştırılır. Dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar, İdari Yargılama Usulü Kanunu nun 3. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre dava dilekçesinde gösterilmesi gereken hususlar şunlardır: a) Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, b) Davanın konu ve sebepleri ile dayandığı deliller, c) Davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihi, d) Vergi, resim, harç, benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin davalarla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktar, e) Vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının nevi ve yılı, tebliğ edilen ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarası. Bu hususlardan bazılarının eksikliği hâlinde, otuz gün içinde eksikliklerin giderilmesi için dilekçenin reddine karar verilir. Davacı otuz gün içerisinde eksiklikleri tamamlayarak dava açarsa, bu dilekçeden harç alınmaz ve davaya devam edilir. Bu süre içerisinde verilen ikinci dilekçede de aynı yanlışlıklar yapılırsa, bu sefer dava reddedilir. Davacı otuz gün içinde yeni dilekçe vermezse, dava açılmamış sayılır. Birden fazla işleme karşı tek dilekçe ile dava açılmasının ve birden fazla kişinin ortak bir dilekçe ile dava açmasının koşulları ise, İdari Yargılama Usulü Kanunu nun 5. maddesinde düzenlenmiştir. Aynı dilekçe ile hangi hâllerde dava açılabileceğini ve bunların koşullarının neler olduğunu, Dava Dilekçesi başlıklı 10. ünitede ayrıntılarıyla işlediğimizden, burada tekrar etmeyeceğiz. Ancak şunu söylemek gerekir ki, bu koşulların var olmadığı yargı yerince tespit edilirse, otuz gün içinde kanuna uygun şekilde dava açılması için dava dilekçesi reddedilir. Verilen süre sonunda aynı yanlışlıklar yapılırsa, davanın reddine karar verilir. Yargı yerlerinin vermiş oldukları bu kararlar da kesindir. Yani bu kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

DAVA VE CEVAP DİLEKÇELERİNİN KARŞI TARAFA TEBLİGATI Davacı, davalının sunmuş olduğu ikinci savunma dilekçesine karşı artık yeniden cevap veremez. Ancak, davalının ikinci savunmasında, davacının cevaplandırmasını gerektiren hususlar bulunduğu, davanın görülmesi sırasında anlaşılırsa, davacıya cevap vermesi için bir süre verilir. Resen araştırma ilkesi, bir davaya konu olan uyuşmazlıkların açığa çıkartılması için gerekli bilgi ve belgelerin toplanması yükümlülüğünün mahkemeye bırakıldığı bir yargılama usulüdür. Yargı yeri, ilk inceleme sonucunda herhangi bir hukuka aykırılık saptamazsa, dava dilekçelerinin ve eklerinin birer örneğini, davalı tarafa tebliğ eder. Davalı, kendisine karşı bir dava açıldığından bu şekilde haberdar olur. Bu bildirim sonucunda, davalı taraf, kendisini savunma hakkını kullanma imkânına sahip olacaktır ve dava dilekçesine karşı, yargı yerine bir savunma (cevap) dilekçesi verecektir. Davalı tarafın mahkemeye sunduğu bu cevaba, birinci savunma da denir ve bu savunma dilekçesi de mahkeme tarafından davacıya tebliğ edilir. Davacı, davalının vereceği birinci savunmaya karşı ikinci dilekçesini mahkemeye verir. Son olarak da davalı, ikinci savunma dilekçesini mahkemeye sunar. Bahsedilen her iki dilekçe de sırasıyla davalı ve davacıya tebliğ edilir. Davacı, davalının sunmuş olduğu ikinci savunma dilekçesine karşı artık yeniden cevap veremez. Ancak, davalının ikinci savunmasında, davacının cevaplandırmasını gerektiren hususlar bulunduğu, davanın görülmesi sırasında anlaşılırsa, davacıya cevap vermesi için bir süre verilir. Sonuç olarak davacı ve davalı taraflara, en az ikişer defa iddia ve savunmalarını belirtmeleri için imkân tanınmış olur. Taraflar, yapılacak bu tebliğlere karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilirler. Bu süre, ancak haklı sebeplerin bulunması hâlinde, taraflardan birinin isteği üzerine görevli mahkeme kararı ile otuz günü geçmemek ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir, yani bir ek süre verilir. Sürenin geçmesinden sonra yapılan uzatma talepleri kabul edilmez (İYUK, m. 16/3). Taraflar, sürenin geçmesinden sonra verecekleri savunmalara veya ikinci dilekçelere dayanarak hak iddia edemezler (İYUK, m. 16/4). Buradaki sürelerin mahkemeler açısından bir bağlayıcılığı söz konusudur. Yani, mahkeme, taraflara dava ve cevap dilekçelerini tebliğ ettikten sonra, süreleri beklemeden, dava hakkında karar veremez. Süreler beklenmeden bir karar verilmesi hâlinde, verilen karar Danıştay tarafından bozulacaktır. Taraflara yapılacak tebligatlar, Tebligat Kanunu hükümlerine göre icra edilir. Ancak, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde tebligat, doğrudan yargı yerlerince de yapılabilir. Tebligat yapılacak kişi medeni hakları kullanma ehliyetine sahip değilse, bildirim yasal temsilcilere yapılır. Konutu veya evi tespit edilemeyenlere, ilgili tarafın istemi ile mahkemece ilan yolu ile tebligat yapılır. İlan yolu ile tebligat, son ilan tarihinden itibaren yedi gün sonra yapılmış sayılır. TARAFLARDAN BİLGİ VE BELGELERİN İSTENMESİ Aydınlatılması gereken olay, tarafların karşılıklı olarak sundukları iddia ve cevaplardan sonra yeterince açıklığa kavuşmamış ise, mahkeme, resen araştırma yetkisini kullanarak, taraflardan veya ilgili diğer yerlerden, davayla ilgili ellerinde olan bilgi ve belgelerin verilmesini isteyebilir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

İdari Yargılama Usulü Kanunu nun 20. maddesi, idari yargı mekanizmalarının resen araştırma yetkisine istinaden yargılamayı yürüteceklerini belirtmiştir. Resen araştırma ilkesi, bir davaya konu olan uyuşmazlıkların açığa çıkartılması için gerekli bilgi ve belgelerin toplanması yükümlülüğünün mahkemeye bırakıldığı bir yargılama usulüdür. Hukuk yargılama usulünde kural olarak tarafların bilgi ve belge toplayıp mahkemeye sunması kabul edilmişken, ceza yargılaması usulünde olduğu gibi idari yargılama usulünde de bu görev mahkemeye bırakılmıştır. Mahkemeler belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilirler. Bu husustaki kararların, ilgililerce, süresi içinde yerine getirilmesi mecburidir. İdari yargılama usulünde resen araştırma ilkesinin benimsenmiş olmasının gerekçesi adil bir yargılamanın gerçekleştirilmesinin sağlanması olarak ifade edilebilir. İdari yargıda denetlenenin kamu otoriteleri tarafından yapılan tasarrufların hukuka uygunluğu sebebiyle bu tasarruftan mağdur olduğunu ileri süren kişilerin idareye karşı zayıf konumda olması ve idari tasarrufa ilişkin bilgi ve belgelerin genellikle idarenin elinde bulunması sebebiyle, idari yargılamanın sadece tarafların sunduğu delil ve belgelerle doğru şekilde sonuçlandırılması mümkün görülmemektedir. İdari yargılamada hâkim davayı sonuçlandırırken gerekli tüm bilgi ve belgelere resen araştırma ilkesi sayesinde ulaşabilecek ve bu sayede davayı adil bir sonuca ulaştırabilecektir. İdari Yargılama Usulü Kanunu nun 20. maddesi bu durumu şu şekilde ifade etmektedir: Danıştay ile idare ve vergi mahkemeleri bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliğinden yaparlar. Mahkemeler belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilirler. Bu husustaki kararların, ilgililerce, süresi içinde yerine getirilmesi mecburidir. Haklı sebeplerin bulunması hâlinde bu süre, bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir. Uygulamada taraflardan, resen araştırma ilkesi gereğince bilgi ve belge istenmesi bir ara karar verilmesi yoluyla yapılmaktadır. İdari Yargılama Usulü Kanunu nun 20/2. maddesine göre: Taraflardan biri ara kararının icaplarını yerine getirmediği takdirde, bu durumun verilecek karar üzerindeki etkisi mahkemece önceden takdir edilir ve aralarında bu husus ayrıca belirtilir. Dolayısıyla şunu belirtmek gerekir ki, mahkemenin istediği belgeleri davacı veya davalı zamanında vermezse, durumlarını zora sokmuş olur ve davanın aleyhine sonuçlanmasına neden olurlar. Ancak, istenen bilgi ve belgeler devletin güvenliğine veya yüksek menfaatlerine veya devletin güvenliği ve yüksek menfaatleriyle birlikte yabancı devletlere de ilişkin ise, başbakan veya ilgili bakan, gerekçesini bildirmek suretiyle, söz konusu bilgi ve belgeleri vermeyebilir. Verilmeyen bilgi ve belgelere dayanılarak ileri sürülen savunmaya göre karar verilemez (İYUK, m. 20/3). DURUŞMA İdari yargıda esas olarak yazılı yargılama usulü geçerli olmasına rağmen, İdari Yargılama Usulü Kanunu, duruşma yapılmasına da imkân tanımıştır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

Duruşma, iddia ve savunma makamlarının mahkeme önünde sözlü olarak açıklama yapmalarını içeren sürece denilmektedir. İdari Yargılama Kanunu nun 17 ve 18. maddelerinde düzenleme altına alınmıştır. Ayrıca belirtelim ki bu kanunda duruşmaya ilişkin durumlar bakımından hüküm bulunmadığı takdirde Hukuk Muhakemeleri Kanunu nun duruşmaya ilişkin kurallarının uygulanması söz konusu olacaktır. Duruşma Kararı Duruşmaya iki şekilde karar verilebilir: Bunlar mahkeme tarafından resen (kendiliğinden) veya tarafların talebi üzerine karar verilmesidir. Danıştay, mahkeme ve hâkim davanın her aşamasında resen duruşma yapılmasına karar verebilir. Ayrıca duruşmaya bu şekilde karar verilmesi halinde Danıştay, mahkeme ve hâkim herhangi bir koşul ile bağlı değildir (İYUK, m. 17/4). Tarafların talebi üzerine duruşmaya karar verilmesi ise İdari Yargılama Kanunu nun 17. maddesinde belirli koşullara tabi tutulmuştur. Bu doğrultuda; Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinde açılan iptal davalarında ve Duruşmalar açık olarak yapılır. Genel ahlakın veya kamu güvenliğinin gerekli kıldığı hallerde, görevli daire veya mahkemenin kararı ile duruşmanın bir kısmı veya tamamı gizli olarak yapılır. Yirmi beş bin Türk Lirasını aşan tam yargı davaları ile tarh edilen vergi, resim ve harçlarla benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları toplamı yirmi beş bin Türk Lirasını aşan vergi davalarında, taraflardan birinin isteği üzerine duruşma yapılabilmesi mümkündür (İYUK, m. 17/1). Temyiz ve itirazlarda duruşma yapılması ise tarafların istemine ve Danıştay veya ilgili bölge idare mahkemesi kararına bağlıdır (İYUK, m. 17/2). Duruşma talebi, dava dilekçesi ile cevap ve savunmalarda yapılabilir (İYUK, m. 17/3). Dolayısıyla dilekçe ve savunmaya ilişkin sürelerin geçmesi hâlinde duruşma talebinde bulunulması mümkün değildir. Hatta söz konusu sürelerin geçirilmesi hâlinde ek dilekçe ile yapılan duruşma taleplerinin de dikkate alınması mümkün değildir. Duruşma Usulü Duruşma davetiyeleri duruşma gününden en az otuz gün önce taraflara gönderilir (İYUK, m. 17/5). Duruşmalar açık olarak yapılır. Genel ahlakın veya kamu güvenliğinin gerekli kıldığı hâllerde, görevli daire veya mahkemenin kararı ile duruşmanın bir kısmı veya tamamı gizli olarak yapılır. Duruşmaları başkan yönetir. Duruşmalarda taraflara ikişer defa söz verilir. Taraflardan yalnız biri gelirse onun açıklamaları dinlenir; hiç biri gelmezse duruşma açılmaz, inceleme evrak üzerinde yapılır. Danıştayda görülen davaların duruşmalarında savcının bulunması şarttır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

Taraflar dinlendikten sonra savcı yazılı düşüncesini açıklar. Bundan sonra taraflara son olarak ne diyecekleri sorulur ve duruşmaya son verilir. Duruşmalı işlerde savcılar, keşif, bilirkişi incelemesi veya delil tespiti yapılmasını yahut işlem dosyasının getirtilmesini istedikleri takdirde, bu istekleri görevli daire veya kurul tarafından kabul edilmezse, işin esası hakkında ayrıca yazılı olarak düşünce bildirirler (İYUK, m. 18). Duruşma yapıldıktan sonra ise en geç on beş gün içinde karar verilir. Ara kararı verilen hâllerde, bu kararın yerine getirilmesi üzerine, dosyalar öncelikle incelenir (İYUK, m. 19). DAVALARIN SONUÇLANDIRILMASI İdari Yargılama Usulü Kanunu, davaların, dosyanın tekemmülünden, yani dilekçelerin verilmesi, gerekli bilgi be belgelerin toplanması aşamasından sonra, en geç altı ay içinde sonuçlandırılmasını emretmektedir. İdari Yargılama Usulü Kanunu nun 20/5. maddesine göre, Danıştay, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde dosyalar, bu kanun ve diğer kanunlarda belirtilen öncelik veya ivedilik durumları ile Danıştay için Başkanlar Kurulunca; diğer mahkemeler için Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca konu itibariyle tespit edilip Resmî Gazete'de ilan edilecek öncelikli işler göz önünde bulundurulmak suretiyle geliş tarihlerine göre incelenir ve tekemmül ettikleri sıra dâhilinde bir karara bağlanır. Bunların dışında kalan dosyalar ise tekemmül ettikleri sıraya göre ve tekemmül tarihinden itibaren en geç altı ay içinde sonuçlandırılır. Kanun maddesi, davaların, dosyanın tekemmülünden, yani dilekçelerin verilmesi, gerekli bilgi be belgelerin toplanması aşamasından sonra, en geç altı ay içinde sonuçlandırılmasını emretmektedir. Bazı davalar için ise belirlenen öncelik sırası gözetilmektedir. Dolayısıyla bu tür davaların, dosyanın tekemmülünden itibaren altı aydan daha kısa sürede sonuçlandırılması amaçlanmıştır. Uyuşmazlık konusu olaylar aydınlandığında, sorunlar sırasıyla oya sunulur ve mahkemelerce karara bağlanır (İYUK, m. 22). Her dava dosyası için görüşmelere katılan başkan ve üyelerin, Danıştayda düşünce veren savcının, tetkik hâkiminin ve tarafların ad ve soyadlarını, incelenen dosya numarasını, kısaca dava konusunu ve verilen kararın neticesini, çoğunlukta ve azınlıkta bulunanları gösteren bir tutanak düzenlenir. Bu tutanaklar görüşmelere katılanlar tarafından aynı toplantıda imzalanır ve dosyalarında saklanır (İYUK, m. 23). Kararlarda bulunması gereken hususlar şunlardır: a) Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları yahut unvanları ve adresleri b) Davacının ileri sürdüğü olayların ve dayandığı hukuki sebeplerin özeti istem sonucu ile davalının savunmasının özeti c) Danıştayda görülen davalarda tetkik hâkimi ve savcının ad ve soyadları ile düşünceleri d) Duruşmalı davalarda duruşma yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise hazır bulunan taraflar ve vekil veya temsilcilerinin ad ve soyadları e) Kararın dayandığı hukuki sebepler ile gerekçesi ve hüküm; tazminat davalarında hükmedilen tazminatın miktarı Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

f) Yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiği g) Kararın tarihi ve oybirliği ile mi, oyçokluğu ile mi verildiği h) Kararı veren mahkeme başkan ve üyelerinin veya hâkiminin ad ve soyadları ve imzaları ve varsa karşı oyları i) Kararı veren dairenin veya mahkemenin adı ve dosyanın esas ve karar numarası Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12

İlk incelemenin, yedi açıdan kanunda belirtilen sıralamaya göre yapılması gerekmektedir. Özet İdari yargıda dava açıldığında, dava dilekçeleri, ilk olarak, açılan davanın idari yargı düzeninde açılması gereken bir dava olup olmadığı ve idari yargı düzeni içinde davayı çözümlemekle görevli ve yetkili bir mahkemede açılıp açılmadığı yönünüden incelenmektedir. İdari yargı yerlerinde dava açılmadan önce, idari bir makama başvurulması kanun tarafından öngörülmüşse, yani davadan önce idareye başvurmak zorunlu ise, bu başvuru yerine getirilmeden dava açılması durumunda idari merci tecavüzü söz konusu olur. Davanın avukat olmayan bir vekil tarafından açılması hâlinde, dava dilekçesi reddedilir. Bu durumda davacı, otuz gün içerisinde bizzat kendisi veya bir avukatı aracılığı ile davasını yenileyebilir. Bir idari işleme karşı dava açılabilmesi için, o işlemin kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olması gerekmektedir. Dava konusu yapılan işlem bu nitelikleri haiz değilse, dava reddedilir. İdari yargılama usulünde genel dava açma süreleri, idari davalarda altmış, vergi davalarında ise otuz gündür. Davanın hasım gösterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması hâlinde, dava dilekçesinin tespit edilecek gerçek hasma tebliğine karar verilir. Davacı, davalının sunmuş olduğu ikinci savunma dilekçesine karşı artık yeniden cevap veremez. Ancak, davalının ikinci savunmasında, davacının cevaplandırmasını gerektiren hususlar bulunduğu, davanın görülmesi sırasında anlaşılırsa, davacıya cevap vermesi için bir süre verilir. Aydınlatılması gereken olay, tarafların karşılıklı olarak sundukları iddia ve cevaplardan sonra yeterince açıklığa kavuşmamış ise, mahkeme, resen araştırma yetkisini kullanarak, taraflardan veya ilgili diğer yerlerden, davayla ilgili ellerinde olan bilgi ve belgelerin verilmesini isteyebilir. Duruşma, iddia ve savunma makamlarının mahkeme önünde sözlü olarak açıklama yapmalarını içeren sürece denilmektedir. İdari Yargılama Usulü Kanunu, davaların, dosyanın tekemmülünden, yani dilekçelerin verilmesi, gerekli bilgi be belgelerin toplanması aşamasından sonra, en geç altı ay içinde sonuçlandırılmasını emretmektedir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

Tartışma Resen araştırma ilkesinin benimsenme amacını tartışınız. Düşüncelerinizi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan tartışma forumu bölümünde paylaşabilirsiniz. Ödev İlk inceleme sonucunda verilecek mahkeme kararlarına karşı kanun yollarına başvurulup başvurulamayacağı hususunu karşılaştırarak inceleyiniz. Hazırladığınız ödevi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan ödev bölümüne yükleyebilirsiniz. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14

DEĞERLENDİRME SORULARI Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan bölüm sonu testi bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. 1. Bir idari eylem dolayısıyla oluşan zararın tazmini için açılacak tam yargı davalarında, tam yargı davası açılmadan önce, hangi süreler içerisinde ilgili idareye başvurulması gerekmektedir? a) Zarara sebep olan idari eylemin öğrenilmesinden itibaren 6 (altı) ay ve her hâlde eylem tarihinden itibaren 1 (bir) yıl içinde b) Zarara sebep olan idari eylemin öğrenilmesinden itibaren 1 (bir) yıl ve her hâlde eylem tarihinden itibaren 2 (iki) yıl içinde c) Zarara sebep olan idari eylemin öğrenilmesinden itibaren 60 (altmış) gün ve her hâlde eylem tarihinden itibaren 1 (bir) yıl içinde d) Zarara sebep olan idari eylemin öğrenilmesinden itibaren 1 (bir) yıl ve her hâlde eylem tarihinden itibaren 5 (beş) yıl içinde e) Zarara sebep olan idari eylemin öğrenilmesinden itibaren 30 (otuz) gün ve her hâlde eylem tarihinden itibaren 1 (bir) yıl içinde 2. Avukat olmayan bir vekil aracılığı ile açılan davada, dilekçenin reddine karar verildikten sonra kaç gün içerisinde dava yenilenebilir? a) 7 gün b) 15 gün c) 30 gün d) 60 gün e) 90 gün 3. İdari yargılama usulünde, vergi davaları için genel dava açma süresi aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir? a) 15 gün b) 20 gün c) 30 gün d) 60 gün e) 90 gün 4. Davalar, dosyanın tekemmülünden sonra en geç ne kadar süre içerisinde sonuçlandırılmalıdır? a) 30 gün b) 60 gün c) 3 ay d) 4 ay e) 6 ay 5. İdari yargı yerleri, dava dilekçesi üzerinde yapacakları ilk incelemede, aşağıdakilerin hangisini diğerlerine göre daha önce incelerler? a) Ehliyet b) Süre aşımı c) İdari merci tecavüzü d) Görev ve yetki e) Husumet Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

6. İdari yargıda duruşma yapıldıktan sonra, kaç gün içerisinde karar verilmesi gerekir? a) 10 gün b) 15 gün c) 20 gün d) 30 gün e) 60 gün 7. İlk inceleme işlemlerinin, dava dilekçesinin alındığı günden itibaren kaç gün içerisinde bitirilmesi gerekmektedir? a) 15 gün b) 7 gün c) 20 gün d) 60 gün e) 30 gün 8. İdari yargı yerlerinde açılması gerekirken, Adli Yargı içinde bulunan Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan bir dava, hangi anda açılmış sayılır? a) Asliye Hukuk Mahkemesinde davanın açıldığı tarihte b) Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı verdiği tarihte c) Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının Yargıtay tarafından onaylandığı tarihte d) Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının davacıya yazılı olarak bildirildiği tarihte e) Davacının Yargıtay kararının kendisine yazılı olarak bildirildiği tarihten sonra dava açtığı tarihte 9. İdari yargıda duruşma ile ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? a) Duruşmayı mahkeme başkanı yönetir. b) Duruşmalar genel ahlakın veya kamu güvenliğinin gerekli kıldığı hâller dışında açık olarak yapılır. c) Duruşma talebi dava dilekçesi ile cevap ve savunmalarda yapılabilir. d) Taraflardan yalnız biri gelirse, duruşma açılmaz ve inceleme evrak üzerinden yapılır. e) Duruşmalı davetiyeleri en az otuz gün önce taraflara gönderilir. 10. Aşağıdakilerden hangisi kararlarda bulunması gereken hususlardan biri değildir? a) Kararın tarihi ve oy birliği ile mi, oy çokluğu ile mi verildiği b) Duruşmalı davalarda, duruşma tutanağı c) Yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiği d) Davacının ileri sürdüğü olayların ve dayandığı hukuki sebeplerin özeti istem sonucu ile davalının savunmasının özeti e) Kararın dayandığı hukuki sebepler ile gerekçesi ve hüküm; tazminat davalarında hükmedilen tazminatın miktarı Cevap Anahtarı 1.D, 2.C, 3.C, 4.E, 5.D, 6.B, 7.A, 8.A, 9.D, 10. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16

YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK DİĞER KAYNAKLAR Çağlayan, Ramazan, İdari Yargılama Hukuku, (Genişletilmiş, Güncellenmiş, 3. Baskı), Seçkin Yayıncılık, Ankara 2013. Demirkol Selami ve Bereket Baş, Zuhal, İdari Yargıda Dava Açma ve Dvaların Takip Usulü, (Gözden geçirilmiş, 6. Bası), Beta Yayınları, İstanbul 2006. Gözler, Kemal ve Kaplan, Gürsel, İdare Hukuku Dersleri, (12 Kasım 2012 tarih ve 6360 s. Kanuna göre güncellenmiş, 13. Baskı), Ekin Kitapevi Yayınları, Bursa 2013. Gözübüyük, A. Şeref ve Tan, Turgut, İdare Hukuku, Cilt: 2, İdari Yargılama Hukuku, (4. Bası), Turhan Kitapevi Yayınları, Ankara 2010 Kalabalık, Halil, İdari Yargılama Usulü Hukuku, (Gözden geçirilmiş, Güncellenmiş, 5. Baskı), Sayram Yayınları, Konya 2013. Yıldırım, Turan, İdari Yargı, Beta Yayınları, (1. Bası), İstanbul 2008. Zabunoğlu, Yahya Kazım, İdare Hukuku, Cilt: 2, (1. Baskı), Yetkin Yayınları, Ankara 2012. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17