ÜÇÜNCÜ DAĐRE. Emine YAŞAR - Türkiye (Başvuru no /00) 22 Haziran 2006

Benzer belgeler
COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. Nezir KÜNKÜL/TÜRKİYE (Başvuru no /00) KARAR STRAZBURG

CON S EI L D E KONSEYĐ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. HÜRRİYET YILMAZ/TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG

ĐKĐNCĐ DAĐRE FETHULLAH AKPULAT - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 22077/03) KARAR STRAZBURG. 15 Şubat 2011

ĐKĐNCĐ DAĐRE EYÜP KAYA TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 17582/04) STRAZBURG. 23 Eylül 2008

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ FRİK - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 45443/99) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG. 20 Eylül 2005

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. TACİROĞLU - TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG. 2 Şubat 2006

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ DÖRDÜNCÜ DAĐRE

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG.

CON S EI L D E KONSEYĐ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YER VE GÜNGÖR/TÜRKİYE (Başvuru no /06 ve 48581/07) KARAR STRAZBURG.

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Đclal KARAKOCA ve Hüseyin KARAKOCA v. TÜRKĐYE (Başvuru no /11)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. MEHMET MÜBAREK KÜÇÜK - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:7035/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG.

A V R U P A K O N S E Y Đ OF EUROPE AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ DÖRDÜNCÜ DAĐRE. (Başvuru no /99) KARAR STRAZBURG.

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

CON S EI L D E KONSEYĐ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE MEHMET ZÜLFĐ TAN - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 31385/02)

A V R U P A K O N S E Y Đ

A V R U P A K O N S E Y Đ OF EUROPE AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ÜÇÜNCÜ DAĐRE. Remzi BALCI/TÜRKĐYE (Başvuru no /01)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. KESHMIRI/TÜRKİYE (Başvuru no /08) KARAR STRAZBURG. 13 Nisan 2010

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YÜKSEKTEPE TÜRKİYE (Başvuru no /00) KARAR STRAZBURG. 24 Ekim 2006

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GÜMÜŞSOY/TÜRKİYE (Başvuru no /07) KARAR STRAZBURG. 11 Ekim 2011

İKİNCİ BÖLÜM. Mübeyen POLAT / TÜRKĠYE DAVASI. (Başvuru no. 3143/12) KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

COUNCIL AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ÜÇÜNCÜ DAĐRE MUSLUOĞLU 1 VE DĐĞERLERĐ TÜRKĐYE. (Başvuru no /99) STRAZBURG.

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Đclal KARAKOCA ve Hüseyin KARAKOCA v. TÜRKĐYE (Başvuru no /11)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ABDURRAHİM DEMİR - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 41213/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ERTÜRK/TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG. 12 Nisan 2005

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. Şerif GECEKUŞU/TÜRKİYE (Başvuru no /05)

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ. ÇELĐK ve YILDIZ - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: / 99) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KEKĐL DEMĐREL - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:48581/99) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. KILIÇ VE EREN/TÜRKİYE (Başvuru no /07) KARAR STRAZBURG

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

6. 29 Şubat 2000 tarihli bir kararla Mahkeme, başvuru ile ilgili olarak kısmi kabuledilebilirlik kararı vermiştir.

ĐKĐNCĐ DAĐRE. Başvuru no: 32697/10 Mehmet EZER v. TÜRKĐYE

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ÇETKİN -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 30068/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru No /07) KARAR STRAZBURG. 24 Eylül 2013

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru no: 28485/03) STRAZBURG. 23 Eylül 2008

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. ESER CEYLAN TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG

COU N CI L OF KONSEYĐ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ AYAZ VE DĐĞERLERĐ - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:11804/02) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE CANPOLAT TÜRKİYE. (Başvuru no /00) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ÇATAK TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 26718/05) KARAR STRAZBURG.

CON S EI L D E KONSEYĐ

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE. K.Ö./TÜRKĐYE (Başvuru no /01) KARAR STRAZBURG.

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAKAYA - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 11424/03) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

CON S EI L D E KONSEYĐ

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ÜÇÜNCÜ DAĐRE. FATMA TUNÇ/TÜRKĐYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG.

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ERSOY -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:43279/04) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

ĐKĐNCĐ DAĐRE. MEHMET MANSUR DEMĐR v. TÜRKĐYE. (Başvuru No /07) KARAR STRASBOURG. 24 Temmuz 2012

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KONUK - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 49523/99) KARAR STRAZBURG.

ĐKĐNCĐ DAĐRE. MEHMET ŞERĐF ÖNER/TÜRKĐYE (Başvuru no /08) KARAR STRAZBURG. 13 Eylül 2011

ĐKĐNCĐ DAĐRE. MUSTAFA TAŞTAN v. TÜRKĐYE (Başvuru No /05) KARAR. STRASBOURG 26 Haziran 2012

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE BEK -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:23522/05) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAR İNCELEMESİ MEHMET HÜSEYİN ÇİÇEK - TÜRKİYE DAVASI AHİM 3. DAİRE

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. Hasan Celal GÜZEL-TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:65849/01) NİHAİ KABULEDİLEBİLİRLİK KARARININ ÖZET ÇEVİRİSİ

A V R U P A K O N S E Y Đ

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE DAYANAN -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:7377/03) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE PARSIL/TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 39465/98) KARAR STRAZBURG. 26 Nisan 2005

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Başvuru no /11. Mansour Edin KESHMIRI. v. Türkiye

Alipour ve Hosseinzadgan / Türkiye. (6909/08, 12792/08 ve 28960/08) AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ÇETİNKAYA VE ÇAĞLAYAN TÜRKİYE (Başvurular 3921/02, 35003/02 ve 17261/03)

ALINTI:

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ATAŞ VE SEVEN TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 26893/02) KARAR STRAZBURG

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ZEYTİNLİ/TÜRKİYE (Başvuru no /04) KARAR STRAZBURG. 26 Ocak 2010

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ BALTAŞ - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:50988/99) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG. 20 Eylül 2005

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ÜÇÜNCÜ DAĐRE KARAGÖZ - TÜRKĐYE. (Başvuru no: 5701/02) KARAR STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ DÖRDÜNCÜ DAĐRE. BĐRDAL TÜRKĐYE (Başvuru no /99) KARAR STRAZBURG.

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ. MEHMET EREN - TÜRKĐYE (Başvuru no /02) STRAZBURG

COUNCIL AV R U P A KONSEYİ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE. YAVUZ TÜRKĐYE (Başvuru no /01) STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE ŞENOL ULUSLARARASI NAKLİYAT, İHRACAT VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:75834/01)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YILDIZ YILMAZ/TÜRKİYE (Başvuru no /01) KARAR STRAZBURG. 11 Ekim 2005

UNION EUROPEENNE DES DROITS DE L HOMME

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ÜÇÜNCÜ DAĐRE. ERDEM TÜRKĐYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG.

A V R U P A K O N S E Y Đ

COUNCIL AV R U P A KONSEYİ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE. MEHMET VE SUNA YĐĞĐT TÜRKĐYE (Başvuru no /99) STRAZBURG.

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Başvuru No: 19628/05. Gülbahar GÜNDÜZ v. Türkiye

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ADNAN ÖZDEMĐR -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:4574/06)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ZÖHRE AKYOL/TÜRKİYE (Başvuru no /03) KARAR STRAZBURG. 4 Kasım 2008

CON S EI L D E KONSEYĐ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE KABULEDİLMEZLİK KARARI. (Özet Çeviri) Ali ACAT ve Diğerleri Türkiye (Başvuru no.

A V R U P A K O N S E Y Đ

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE KÜRÜM -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:56493/07) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAMAN VE BEYAZIT - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 73739/01) KARAR STRAZBURG

İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE. KEMAL KAHRAMAN/TÜRKĐYE (Başvuru no /03) KARAR STRAZBURG

COUNCIL AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ÖZCAN ÇOLAK TÜRKĐYE. (Başvuru no /03) STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ DÖRDÜNCÜ DAİRE KARAKAŞ VE YEŞİLIRMAK TÜRKİYE. (Başvuru no /98) KARAR (ÖZET ÇEVİRİ) STRAZBURG.

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. D.A. ve B.Y. - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:45736/99) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ BİLEN- TÜRKİYE DAVASI. ( Başvuru no: 34482/97 ) NİHAİ KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

CON S EI L D E AVRUPA KONSEYĐ

Transkript:

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ÜÇÜNCÜ DAĐRE KABULEDĐLEBĐLĐRLĐĞĐNE ĐLĐŞKĐN KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ Emine YAŞAR - Türkiye (Başvuru no. 55938/00) 22 Haziran 2006 OLAYLAR Başvuran Emine Yaşar 1976 doğumlu bir Türk vatandaşı olup, Đstanbul da ikamet etmektedir. Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi önünde, Đstanbul Barosu na bağlı avukatlar F. Karakaş ve E. Keskin tarafından temsil edilmektedir. Davanın olayları Tarafların arz ettiği üzere, davanın olayları aşağıdaki gibi özetlenebilir: 1. Gözaltında tutulma Başvuran, 28 Eylül 1995 tarihinde, yasadışı terör örgütü PKK nın (Kürdistan Đşçi Partisi) eylemlerine karşı gerçekleştirilen bir operasyon sırasında yakalanmış ve Đstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ndeki polis memurları tarafından gözaltına alınmıştır. Başvuran, gözaltında kaldığı süre zarfında, çeşitli türde kötü muamelelere maruz kaldığını iddia etmiştir. Bununla ilgili olarak, başvuran, gözlerinin bağlandığını, vücuduna elektrik şoku verildiğini, asıldığını, dövüldüğünü, cinsel tacize uğradığını, dört polis memurunun 60 T.C. Dışişleri Bakanlığı, 2006. Bu gayrıresmi özet çeviri Dışişleri Bakanlığı Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Genel Müdür Yardımcılığı tarafından yapılmış olup, Mahkeme yi bağlamamaktadır. Bu çeviri, davanın adının tam olarak belirtilmiş olması ve yukarıdaki telif hakkı bilgisiyle beraber olması koşulu ile Dışişleri Bakanlığı Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Genel Müdür Yardımcılığı na atıfta bulunmak suretiyle ticari olmayan amaçlarla alıntılanabilir.

2 yaşındaki bir kadına tecavüz etmesini izlemeye zorlandığını ve anal yoldan copla tecavüze uğradığını ileri sürmüştür. Başvuran, 12 Ekim 1995 tarihinde, Đstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Adli Tıp Şubesi nde görevli bir doktor tarafından muayene edilmiştir. Başvuranla beraber diğer yirmi iki zanlı hakkında hazırlanan tıbbi rapora göre, başvuranda, sırtında ve sağ bacağında hissettiği ağrı dışında, hiçbir kötü muamele belirtisi gözlemlenmemiştir. Aynı tarihte, başvuran, Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı ile Devlet Güvenlik Mahkemesi nden bir hakim önüne çıkarılmıştır. Hakim başvuranın tutuklanmasına karar vermiştir. 2. Başvuran aleyhinde cezai takibat Đstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı, başvuranı yasadışı bir örgütün suç ortağı olmakla suçlayan bir iddianame hazırlayıp, 27 Kasım 1997 tarihinde sunmuştur. Suçlamalar Türk Ceza Kanunu nun 169. Maddesi kapsamında yapılmıştır. Belirlenemeyen bir tarihte, başvuran ve diğer zanlılar hakkında Đstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi nde cezai takibat başlatılmıştır. 1 Mart 1996 tarihinde görülen duruşmada, başvuran, aleyhindeki suçlamaları reddetmiştir. Çantasında bulunan belgelerin kendisine ait olduğunu kabul etmemiş, belgeleri çantasına polisin koyduğunu, polisin kendisini dövdüğünü ve işkence yaptığını iddia etmiştir. Gözaltındaki ifadesini, kendisine ait olmadığı gerekçesiyle imzalamadığını ileri sürmüştür. Son olarak, 12 Ekim 1995 tarihli tıbbi rapordaki bulguları kabul etmemiş, kendisine işkence yapıldığını, vücuduna elektrik şoku verildiğini ve bacağında hala şişlik olduğunu iddia etmiştir. Başvuran, 6 Şubat 1997 tarihinde, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştır. Đstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi, 17 Ekim 1997 tarihinde, başvuranın tüm suçlamalardan beraat etmesine karar vermiştir. Cumhuriyet Savcısı bu kararın iptalini istemiştir. Taraflar, sonraki olaylar hakkında ayrıntılı bilgi sunmamışlardır. 3. Başvuranın serbest bırakılmasının ardından düzenlenen doktor raporları Başvuran, tedavi için, belirlenemeyen bir tarihte, Türkiye Đnsan Hakları Derneği ne başvurmuştur. Gözaltında tutulurken maruz kaldığını iddia ettiği kötü muameleyi ayrıntılı olarak tarif etmiştir. Başvuran, 26 Mart, 7 Nisan ve 9 Haziran 1997 tarihlerinde, bir genel cerrah, jinekolog ve ortopedist tarafından muayene edilmiştir. Jinekolog, vücudunda bulunan yüksek seviyedeki prolaktin hormonu nedeniyle, başvuranın amenorrhoe 1 olduğu sonucuna varmıştır. Başvuran, 15 Mayıs 1997 tarihinde bir fizyatrist tarafından muayene edilmiştir. Ortopedist, konfeksiyon fabrikasında çalışan başvuranın sırt ve omuz ağrılarından şikayet ettiğini kaydetmiş, spondilit 2 hastası olduğu sonucuna varmıştır. 1 Aybaşı kanamasının görülmemesi. 2 Omurları ya da belkemiğini etkileyen bir tür eklem iltihabı.

3 Başvuran, 29 Mart 1997 tarihinde Huzur Hastanesi ne giriş yapmış ve burada başvurana anal fissür 3 teşhisi konulmuştur. Başvuran ameliyat edilmiş ve aynı gün hastaneden taburcu edilmiştir. Türkiye Đnsan Hakları Derneği nin, 15 Eylül 1997 tarihinde, başvuranın avukatlarının talebi üzerine hazırladığı ve iki doktorun imzaladığı rapora göre, başvurana, perianal fissür, ikinci derece amenorrhoe, gastroduodenal [ülser] 4 ve spondilit teşhisleri konulmuştur. Rapor, ayrıca, başvuranın depresyonda olduğunu da kaydetmiştir. Doktorlar, bulguların, başvuranın kötü muamele hikayesiyle tutarlı olduğu sonucuna varmışlardır. 4. Kötü muamele iddialarıyla ilgili başlatılan soruşturma Bu esnada, başvuran, 24 Eylül 1997 tarihinde, Fatih Cumhuriyet Savcılığı na resmi şikayet dilekçesi sunmuştur. Başvuran, dilekçesinde, gözaltında tutulurken maruz kaldığı kötü muameleyi ayrıntılı olarak anlatmıştır. Ayrıca, üç kez Emniyet Müdürlüğü nde görevli polis memurlarının coplu tecavüzüne uğradığını iddia etmiştir. Onları gördüğü takdirde teşhis edebileceğini belirtmiştir. Başvuran bu zamana dek tecavüzle ilgili olarak konuşamadığını ancak daha önce, kötü muameleye maruz kalmasıyla ilgili olarak Devlet Güvenlik Mahkemesi nde şikayetçi olduğunu iddia etmiştir. Son olarak, kendisine eşlik eden polis memurlarından korktuğu için, gözaltında tutulma süresinin bitiminde kendisini muayene eden doktora bunları anlatamadığını belirtmiştir. Fatih Cumhuriyet Savcısı, belirlenemeyen bir tarihte, başvuranın iddialarıyla ilgili bir soruşturma başlatmıştır. Đstanbul Emniyet Müdürlüğü, Cumhuriyet Savcısı nın 25 Eylül 1997 tarihli talebi üzerine, 15 Ekim 1997 tarihinde, başvuranın yakalanıp tutuklanmasına ilişkin belgeler sunmuş ve başvuranı sorguya çeken polis memurlarının kimlikleriyle ilgili bilgi vermiştir. Cumhuriyet Savcısı, 13 ve 15 Ekim 1997 tarihlerinde, başvuranı sorguya çeken iki polis memurunun ifadesini almıştır. Her ikisi de başvuranın iddialarını reddetmiştir. Cumhuriyet Savcısı, 13 Kasım 1997 tarihinde, başvuranın ifadesini almıştır. Başvuran, ifadesinde, gözaltında maruz bırakıldığı kötü muameleyi ayrıntılarıyla tasvir etmiştir. Kendisine eşlik eden polis memurları tehdit ettiği için, Cumhuriyet Savcısı ve Devlet Güvenlik Mahkemesi huzurunda kötü muameleyle ilgili şikayetçi olamadığını belirtmiştir. Başvuran, kendisini muayene eden doktorun da polis memurlarından korktuğunu ve bu nedenle onu ayrıntılı bir muayeneden geçiremediğini iddia etmiştir. Başvuran, cezaevindeyken, adet kanamalarının kesildiğini ve sürekli hasta olduğunu belirtmiştir. Cezaevinde bir doktorla görüştüğünü ve doktorun, ona, yapabileceği hiçbir şey olmadığını söylediğini ileri sürmüştür. Adli Tıp Enstitüsü Đkinci Dairesi, 13 Şubat 1998 tarihinde başvuranı muayene ettikten ve başvuranın tıbbi raporlarını, özellikle de Türkiye Đnsan Hakları Derneği nin düzenlediği raporu, değerlendirdikten sonra, 5 Ağustos 1998 tarihinde, başvuranda görülen amenorrhoe nun bir hormon düzensizliği (prolaktin hormonunun yüksek seviyede olması) nedeniyle belirdiği sonucuna varmıştır. Ayrıca, başvuranın cinsel organlarında travmatik 3 Makattaki mukozada yırtılma ya da yüzeysel parçalanmanın oluştuğu, bulaşıcı olmayan, anüs çevresindeki hastalık. 4 Mide ve bağırsakta yanma.

4 belirtilere rastlanmadığını, sağ yumurtalığında kistik lezyonu görüldüğünü kaydetmiştir. Rapor ayrıca, başvuranın, kendisinde tespit edilen amenorrhoe ile ilgili son test sonuçlarını sunmadığını belirtmiştir. Cumhuriyet Savcısı, 16 Şubat 1999 tarihinde, dava dosyası içinde bulunan başvuran ve polis memurlarının savları ile tıbbi raporları göz önünde bulundurarak, iddiaları destekleyici yeterli kanıt bulunmaması nedeniyle, suçlanan polis memurları aleyhinde takibat başlatılmamasına karar vermiştir. Başvuran, belirlenemeyen bir tarihte, Cumhuriyet Savcısı nın kararına itiraz etmiştir. Başvuran, dilekçesinde, diğer hususlar meyanında, şikayetleriyle ilgili Cumhuriyet Savcısı nın etkili bir soruşturma yürütmediğini belirtmiştir. Beyoğlu Ağır Ceza Mahkemesi, 31 Mayıs 1999 tarihinde başvuranın itirazlarını reddetmiştir. ŞĐKAYETLER Başvuran, AĐHS nin 3. Maddesi kapsamında, gözaltındayken işkenceye uğradığından şikayetçi olmuştur. Başvuran, AĐHS nin 6. ve 13. Maddeleri uyarınca, Cumhuriyet Savcısı nın yürüttüğü soruşturmanın eksikliğinin, maruz bırakıldığı kötü muamelenin sorumlularının teşhis edilip cezalandırılmalarını ve haklarında hukuki yargılama başlatılmasını imkansız kıldığını ileri sürmüştür. Başvuran, ilk başvurusunda, Cumhuriyet Savcılığı na yaptığı şikayeti geri çekmeye mecbur bırakmak için, polis memurlarının kendisini birkaç kez taciz ettiğini, tehdit ettiğini ve dövdüğünü belirtmiştir. Başvuran, 18 Eylül 2003 tarihinde sunduğu ek görüşünde, aynı olaylara dayanarak, bireysel başvuru hakkını kullanmasının engellendiğinden şikayetçi olmuştur. Başvuran, AĐHS nin 34. Maddesi ne dayanmıştır. HUKUK 1. Başvuran, gözaltında maruz bırakıldığı kötü muamelenin, AĐHS nin 3. Maddesi ni ihlal ederek, işkenceye ve insanlık dışı ve onur kırıcı muameleye eşdeğer olduğundan şikayetçi olmuştur. Bu Madde ye göre: Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya işlemlere tabi tutulamaz. a. Tarafların savları Hükümet, 6 Şubat 2003 tarihli ve 37021/97 başvuru no lu Zeynep Avcı Türkiye davasına göndermede bulunarak, başvuranın şikayetini destekleyici herhangi bir delil sunamadığını belirtmiştir. Bununla ilgili olarak, gözaltında tutulma süresi sona erdiğinde düzenlenen tıbbi rapora işaret etmiştir. Başvuranın, Cumhuriyet Savcılığı na şikayetini sunduğunda ya da Ağır Ceza Mahkemesi ne başvurduğunda, bu rapora itiraz etmediğini belirtmiştir. Ayrıca,

5 Hükümet, başvuranın, şikayetinin ardından tıbbi bir muayeneden geçtiğini ve bu muayenede, tecavüzden sonuçlanan hiçbir belirtiye rastlanmadığını kaydetmiştir. Başvuran, Hükümet in iddialarını reddetmiştir. Özellikle, 12 Ekim 1995 tarihli tıbbi raporun, sırtında ve sağ bacağında hissettiği ağrıyı tespit ettiğini belirtmiştir. Başvuran, bu bakımdan, bu tıbbi raporun eksik ve yüzeysel olduğuna işaret etmiştir. Başvuran, kendisinde perianal fissür bulunduğunun, bu nedenle ameliyat olup, tedavi edildiğinin saptandığını belirtmiştir. Başvuran, ayrıca, amenorrhoe görülmesinin nedeninin dayaklar ve stres olduğunu iddia etmiştir. Başvuran, son olarak, gözaltında veya cezaevinde iken, iddialarını destekleyen deliller sunmasının mümkün olmamış olacağını ileri sürmüştür. b. AĐHM nin değerlendirmesi AĐHM, kötü muamelenin üçüncü maddenin kapsamına girmek için asgari düzeyde şiddete varması gerektiğini yinelemektedir. Sözkonusu asgari düzeyin değerlendirmesi görecelidir: muamelenin süresi, fiziksel ve ruhsal etkileri ve bazı durumlarda mağdur konumda olan kişinin cinsiyeti, yaşı ve sağlık durumu gibi davanın tüm şartlarına bağlıdır. Özgürlüğünden mahrum bırakılan bir kişiye karşı fiziksel kuvvete başvurmak, sözkonusu kişinin davranışı sonucu zorunlu hale getirilmediği sürece, insanlık onurunu küçültür ve esas itibariyle 3. maddede ortaya konan hakkın ihlalini oluşturur (bkz., diğer kararların yanı sıra, Labita Đtalya [BD], no. 26772/95, 120, AĐHM 2000-IV). AĐHM, ayrıca, kötü muamele iddialarının uygun deliller ile desteklenmesi gerektiğini yinelemektedir (ibid, 121).AĐHM, delilleri değerlendirirken, ispat ölçütü olarak suçun kesin olarak veya her türlü makul şüpheden uzak olarak kanıtlanmış olması ölçütünü kabul eder; ancak, böyle bir ispatın yeterli derecede kuvvetli, açık ve uygun sonuçların veya benzer çürütülmemiş fiili karinelerin bir arada var olmasına bağlı olabileceğini ekler (bkz. Đrlanda Đngiltere, 18 Ocak 1978 tarihli karar, Seri A no. 25, ss. 64-65, 161 in fine). AĐHM, başvuranın gözaltı süresinin sonunda oluşturulan sağlık raporunun, başvuran tarafından hissedilen ağrı dışında, onun polis nezaretinde tutulduğu sürede kötü muamele gördüğüne dair herhangi bir gösterge içermediğini gözlemlemektedir. AĐHM, başvuran tarafından iddia edildiği şekliyle yapılan herhangi bir kötü muamelenin, özellikle elektrik şokuna maruz bırakılmanın, dövülmenin ve asılmanın, vücudunda izler bırakmış olacağı ve bu izlerin tutukluluk süresinin bitiminde onu muayene eden doktor tarafından görülmüş olacağı kanısındadır (bkz. Tanrıkulu ve Diğerleri Türkiye, no. 29918/96, no. 29919/96 ve no. 30169/96, 24 Şubat 2005). AĐHM, bu rapordaki detayların eksikliğinin farkındadır. Bununla beraber, dava dosyasında, bu rapordaki tespitler konusunda şüphe uyandırabilecek veya başvuranın iddialarını destekleyebilecek bir belgenin mevcut olmadığını kaydetmektedir. Bu hususta, AĐHM, 15 Eylül 1997 tarihli sağlı raporunun kötü muameleden kaynaklanabilecek bazı fiziksel ve ruhsal bulgular içerdiğini kaydetmektedir. Ancak, sözkonusu raporun, başvuranın polis nezaretinde tutulduğu süreden yaklaşık iki yıl sonra düzenlenmiş olduğunu gözlemlemektedir. AĐHM, bu gerçek karşısında, sağlık raporunda yer alan fiziksel ve ruhsal bulguların kötü muameleden, özellikle polis nezaretindeyken başvuranın sözde maruz kaldığı anal yoldan copla tecavüzden, kaynaklandığına dair bir delil olmadığını değerlendirmektedir. Bu bağlamda, AĐHM, ne kendisine ne de yerel makamlara, başvuranın tutuklu bulundurulduğu sürede sözde kötü muameleden kaynaklanan sağlık sorunları olduğunu gösteren bir sağlık raporunun sunulmadığını gözlemlemektedir. Ayrıca,

6 dava dosyasında, başvuranın bu sürede bir doktoru görmek istediğine ve bu isteğinin reddedildiğine dair bir gösterge mevcut değildir. Yukarıda belirtilenler karşısında, AĐHM, başvuranın, polis nezaretinde kötü muameleye maruz kaldığına dair savunulabilir bir iddia oluşturamadığı kanısındadır. AĐHS nin 35 3 ve 4. maddesi uyarınca başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olduğu ve reddedilmesi gerektiği kararına varmıştır. Başvuran, Cumhuriyet Savcısı tarafından yürütülen soruşturmanın yetersizliğinin, kendisine uygulanan kötü muameleden sorumlu kişilerin teşhisini ve cezalandırılmasını ve bu kişiler hakkında işlem başlatılmasını imkansız kıldığını ileri sürmüştür. Bu iddiasını AĐHS nin 6. ve 13. maddelerine dayandırmıştır. AĐHM, bu şikayetlerin tek başına 13. madde açısından incelenmesi gerektiğini değerlendirmektedir. Sözkonusu madde şöyledir: Bu Sözleşme de tanınmış olan hak ve özgürlükleri ihlal edilen herkes, ihlal fiili resmi görev yapan kimseler tarafından bu sıfatlarına dayanılarak yapılmış da olsa, ulusal bir makama etkili bir başvuru yapabilme hakkına sahiptir. Hükümet başvuranın iddialarına itiraz etmiştir. AĐHM, AĐHS nin 13. maddesinin, ne kadar önemsiz olduğuna bakmaksızın her türlü şikayet için bir iç hukuk yolu gerektirdiği şeklinde yorumlanamayacağını yinelemektedir. Şikayet, AĐHS açısından savunulabilir bir şikayet olmalıdır (bkz., özellikle, Boyle ve Rice Đngiltere, 27 Nisan 1988 tarihli karar, Seri A no. 131, 52). Yukarıda vardığı sonuçlar karşısında, AĐHM, başvuranın, 13. madde anlamı dahilinde bir hukuk yolunu gerekli kılacak, 3. madde uyarınca olan haklarının ihlaline dair savunulabilir bir iddia oluşturamadığını değerlendirmektedir. Dolayısıyla, başvurunun bu kısmı AĐHS nin 35 3. maddesi anlamı dahilinde açıkça dayanaktan yoksundur ve 35 4. madde uyarınca reddedilmelidir. Başvuran, ilk başvuru formunda, Cumhuriyet Savcısı na yaptığı şikayeti geri almaya zorlamak amacıyla polis memurları tarafından taciz ve tehdit edildiği ve dövüldüğü konusunda şikayetçi olmuştur. Başvuran, 18 Eylül 2003 tarihli ek görüşlerinde aynı unsurlara dayanarak, kişisel başvuru hakkını kullanmasının engellendiği konusunda şikayetçi olmuştur. Bu şikayetini AĐHS nin 34. maddesine dayandırmıştır. Sözkonusu madde şöyledir: Đşbu Sözleşme ve Protokollerinde tanınan hakların Yüksek Sözleşmeci Taraflardan biri tarafından ihlalinden zarar gördüğü iddiasında bulunan her gerçek kişi, hükümet dışı her kuruluş veya kişi grupları Mahkeme ye başvurabilir. Yüksek Sözleşmeci Taraflar bu hakkın etkin bir şekilde kullanılmasına hiçbir suretle engel olmamayı taahhüt ederler. Hükümet bu iddiaları yalanlamıştır. AĐHM, ilk olarak, başvuranın başvuru formunda ortaya konan şikayetinin, AĐHS nin 34. maddesi anlamı dahilinde sorumlu Hükümet tarafından kişisel başvuru hakkının engellenmesi ile ilgili olmadığını gözlemlemiştir. Başvuran şimdi AĐHM deki işlemler ile ilgili olarak aynı unsurlardan şikayetçi olsa da başvuranın polis memurlarının davranışını yetkililere bildirdiğine dair dava dosyasında bir gösterge olmadığına dikkat edilmelidir. Ayrıca, başvuranın AĐHM ye başvurması ve birtakım görüşler sunması mümkün olmuştur.

7 Aynı zamanda, herhangi bir engel olmadan AĐHM ile yazışmaya devam etmiştir (bkz., özellikle, Toğcu Türkiye, no. 27601/95, 148, 31 Mayıs 2005). Başvurunun bu kısmının da AĐHS nin 35 3. maddesi anlamı dahilinde açıkça dayanaktan yoksun olduğuna ve 35 4. madde uyarınca reddedilmesi gerektiğine karar vermiştir. Bu sebeplerle, AĐHM oybirliği ile Başvurunun kabuledilmez olduğuna karar vermiştir. Vincent BERGER Yazı Đşleri Müdürü Boštjan M. ZUPANČIČ Başkan