Türkiye de ve Almanya da Tüketicinin Korunmas ve Ürün Güvenli i Özcan Pektafl Türkiye de piyasa gözetim denetim olgusu dendiği zaman bir milat vermek gerekirse bunun başlangıcı 11.02.2002 öncesi ve sonrası şeklinde ayrı bir ayrım yapmak gerekir. Tüm kurum ve kuruluşlar 4703 sayıda ürün güvenliği ile ilgili Yasa yürürlüğe girmeden önce her kamu kurumu kendi mevzuatlarında öngörülen yasal prosedürleri ikmal ederek piyasa gözetim denetim çalışmalarını yürütüyorlardı. Ancak, Avrupa Birliği uyum çalışmaları çerçevesinde 11 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren ürünlere ilişkin teknik mevzuatın hazırlan- 323
T ü r k i y e d e ve A l m a n y a d a Tüketicinin Korunmas ve Ürün Güvenli i ması ve uygulanmasına dair kanun ki mütercim arkadaşlara kolaylık olması açısından da bundan sonra konuşmam içerisinde zikrettiğim kanun ifadeleri bu 4703 sayılı ürün güvenliği ile ilgili yasayı ifade edecektir. 4703 sayılı Yasa piyasa gözetimi denetiminin Ana yasasıdır. Daha sonra ikincil düzenlemeler yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Piyasa gözetim denetimine dair yönetmelik, CE uygunluk işaretinin ürünlere iliştirilmesine ilişkin yönetmelik, uygunluk değerlendirme kuruluşlarıyla ilgili onaylanmış kuruluşlara dair yönetmeliktir. Diğer taraftan piyasa gözetim denetimine dair ilgili kurum ve kuruluşların iç uygulamasına ve yukarıda belirtilen yasa ve yönetmeliklere aykırı düşmeyecek tarzda uygulama yönetmelikleri devreye girdi. Bu temel yasa çerçevesinde yürütülen faaliyetlere baktığımız zaman getirilen temel mantalite yetkili kuruluş kavramında toplanıyor. Nedir bu yetkili kuruluş? Ürünlere ilişkin idari ve/veya teknik düzenlemesini hangi kurum ve kuruluş hazırlıyorsa o ürüne ait piyasa gözetim denetimini de o kurum veya kuruluş yapacaktır. Temel mantalite bunun üzerine kuruludur. Bu çerçevede Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 163 teknik mevzuatı uyumlaştırma sorumluluğu bulunmaktadır. 4703 sayılı Yasa çerçevesinde yapılacak Piyasa Gözetimi ve Denetiminden 11 kurum ve kuruluşun sorumlu kuruluşlar olduğunu görüyoruz. Bu 11 kurum ve kuruluş hangi direktiflerden sorumlu olduğu belirlenmiştir. Bugün itibariyle uygulamada karşılaşılan belki sıkıntı çekilen unsurların başında bir direktiften yani bir ürün grubu diye nitelendirebileceğimiz bir uygulama esas işlemlerden bir kurum ve kuruluşun sorumlu olabildiği gibi birden fazla kurum ve kuruluş da o direktifi 324
Özcan Pektafl uygulamaktan sorumlu olabiliyor. Diğer segmente baktığımız zaman da bunun tam tersi uygulamalar da görme imkanı var. Bir kurum ve kuruluş çok fazla sayıda direktifin uygulamasından da sorumlu olabiliyor. Bu noktada Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 163 teknik mevzuatının 160ının iç mevzuatımıza uyumlaştırması tamamlanmıştır. Bugün uygulamada baktığımız zaman temel sıkıntılar nedir? Onları sizlerle paylaşmak istiyorum. Zaman darlığı nedeniyle daha sonra tartışma esnasında bunların daha ayrıntılılarına girme imkanı doğacaktır. 4703 sayılı Yasanın temel yaklaşımı cezalandırıcı bir yaklaşım değildir. Denetimde aykırılığın tespiti halinde aykırılığın giderilmesi için süre verilir, uygun hale getirirse yaptırım uygulanmamaktadır. Ama uygun hale getirmezse idari yaptırım uygulanmaktadır. İkincisi tüketici odaklıdır. Bütün bu temel itibariyle de bir kişiye, çevreye zarar verecekse zararlı bir ürünse bunların hiç vakit geçirmeden toplatılması gerekirse, imha edilmesi ve ettirilmesi keyfiyetini düzenliyor. Biz de Bakanlık olarak denetimlere başladık. Merkez teşkilatı denetim elemanları eğitildi, Taşrada 81 İl Müdürlüğümüzde çalışan 600 üzerinde eleman eğitildi ve piyasa gözetim ve denetim çalışmalarımıza başladık. İlk etapta tabi ki şekli riskler var mıdır yok mudur, tespiti yapılmaktadır. Örneğin; Etiketleme noktasından sorumluluğumuz bulunmaktadır (enerji, ayakkabı ve tekstil etiketleri). Ayakkabının etiketleri, o işaretler vuruldu mu vurulmadı mı? Tekstil ürünlerinde bunların dağılımları nedir? Giymiş olduğunuz gömlekte, cekette, pantolonda bunların karışım yüzdeleri nelerdir? Etiketleri görebiliyor musunuz, göremiyor musunuz? Öncelikle bunların tespitini yapıyoruz. Burada bir eksiklik varsa ilgili kurum ve kuruluşa temel 325
T ü r k i y e d e ve A l m a n y a d a Tüketicinin Korunmas ve Ürün Güvenli i itibariyle sorumluluk imalatçıda değil burada satıcıda değil, o kanaldan uyarılarımızı yapıyoruz, süre veriyoruz. Bu süre içerisinde eksiklik giderilirse problem yok, giderilmez ise idari para cezasıyla karşı karşıya kalan kurum ve kuruluşlar oldu. Bu birinci ayağı denetimin. İkinci ayağına yeni yeni adım atmaya başladık, bu noktada da aldığınız ürün bu etiketleme dışında gerçekten o vasfı taşıyor mu taşımıyor mu? İçeriğine inmeye başladık. Bununla da ilgili de tabi ki aldığınız ürünün, numunenin bir parasının ödenmesi konusu var. Bu işin akredite laboratuarı var mıdır yok mudur? Bunların tespitiyle biraz zaman geçti 2002 yılından bu tarafa. Niye bu kadar zaman geçti denilirse? Yeni bir model, yeni bir sistem oturtulmaya çalışılıyor rasgele herhangi bir laboratuarda bunu test ettirme imkanı yok. Türk Akreditasyon Kurumu tarafından yetkilendirilmiş kuruluşlar, laboratuarlar olmak zorundadır. Bunların araştırmaları yapıldı. Yine konu ihale yasasının getirdiği birtakım zorluklara karşı karşıyayız. Sadece efendim tek bir tedarikçisi yoksa birkaç tedarikçisi varsa bunların tekliflerini alacaksınız. En ucuz teklif vereni bulacaksınız. Bir kısım diyor ki parayı peşin yatıracaksınız. Mali mevzuat da diyor ki durun. Böyle peşin peşin para yatmaz. Bütçeyi belli imkanlar çerçevesinde kullanacaksınız. Birçok genelgeler, tamimler, iç sirkülerler yayınlanıyor. Ürün uygunsa bütçeden, teknik düzenlemesine aykırılık varsa imalatçı firma tarafından ödenecektir. Belli ürünlerin testleri doğaldır ki bir süreç alıyor belki bir kısmının testlerinin yapılması 3 günde bitebilir ama yine somut bir örnek. Ampuller üzerindeki etiketleme sorunu yine bize ait A sınıfı mı B sınıfı mı, A dan G ye kadar sınıflandırmalar var bunların etiket denetimlerini yaptık sonra piyasadan ampuller topladık anlaşmalı kurumumuza gönderdik. Bunların testlerinin neti- 326
Özcan Pektafl celenmesi en az 6-8 ay gere k i y o r. Ömürlerinin biçilmesi, tespit edilebilmesi için test yöntemi onu gerektiriyor. İşin niteliği gereği 6 aylık, 8 aylık bir süreç öngörüyorlar. Netice geldiğinde de bakılacaktır. Biraz önce anlattığım gibi uygunsa bunu bedellerini biz bütçe kaynaklarından ödeyeceğiz, değilse ilgili firmadan tahsil edilecektir. Tabi şu an ülkemizde bütün bu kurumlar arasında senkronize, uygun biçimde piyasa gözetim denetimi yapılması ile ilgili ortaya çıkan bu e k s i k l i k l e r, aksaklıklar, kurum uygulamalarındaki farklılıkların ortadan kaldırılması, diğer yasa hükümlerin getirdiği uygulamada karşılaşılan sıkıntıların da ortadan kaldırılması vb aksaklıkların tespiti ve çözüm bulmak için Dış Ticaret Müsteşarlığı bünyesi içerisinde çalışan Piyasa Gözetim Denetim Koordinasyon Kurulu kurulmuştur. Kurum da sorumlu kurum ve kuruluşun temsilcileri bulunmaktadır. Uygulamada ortaya çıkan bu aksaklıklar temsilciler vasıtasıyla oraya aktarılıyor ama problemin çözümü, problemin aktarılmasındaki sürenin çok daha üzerindedir. Genel Müdürlüğümüzde 25 tane denetim elemanı var. Bu işin temel yaklaşımı ise; imalatta değil, gümrükte değil, bizzat piyasaya sunulduğu anda denetimlerinin gerçekleştirilmesi yöntemiyle yürütülmesi gerekmektedir. Bu nedenle de bizim çok fazla sayıda denetim elemanları istihdamı gere k t i r m e k t e d i r. Kurumların kadro ihtiyaçları karşılanamamaktadır. Tartışılan diğer bir husus ise; 11 tane kurumun piyasa gözetim denetim yapmasına ihtiyaç var mıdır, yok mudur? Bu sorgulanmaya başladı. Alternatif çözümler tartışılıyor. Bunu tek elde mi toplayalım? Toplayacaksak hangi kurum kuruluş sorumlu olacaktır. İkinci bir alter- 327
T ü r k i y e d e ve A l m a n y a d a Tüketicinin Korunmas ve Ürün Güvenli i natif 11 yerine belki 3-4 bakanlıkta toplamakta fayda var. Peki, hangi kurum kuruluş bunları yapacaktır? Bu kurumlar nasıl belirlenecektir? Bunların karar sürecine girilmiş durumda. Gerek bakanlıklarda gerek piyasa gözetim denetim koordinasyon kurulunda bu tartışılıyor. Bir karar süreci içerisindeyiz bu noktada alternatifleri bir siyasi otoriteye sunacağız ve hükümet nezdinde de buna bir karar verilecek. Mevcut durum mu muhafaza edilip, aksayan yönleri biraz önce arz etmeye çalıştığım laboratuar hizmetlerinde yaşanan ücret konusu, bazı ürünler için maalesef ve maalesef Türkiye de akredite laboratuar yok. Bunu Avrupa birliği ülkelerine mi göndereceğiz? Bunun gidiş geliş yöntemleri, usulü, harcamalar ne olacaktır? Bunlara çözüm bir taraftan bulunacak illa ki kamu otoritesi olması şart değil, özel laboratuarlar da olabilir. Buna cevap veriyor sistem ama laboratuar yok. Akabinde bir kurumda mı toplanacak buna karar verilecek, birkaç kurumsa buna karar verilecek. Verilecek siyasi karara göre de yeniden bir yol haritası önümüze çıkacaktır. S o rumlulukların kurumlara göre dağılımına baktığımızda; sanayi ürünleri, makineler, alçak gerilimlere ilgili düzenlemeler, basınçlı kaplar, teknik etiketleme işlemleri Sanayi ve Ticaret Bakanlığının sorumluluğundadır. Gıdaya muteallik işlemlerde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, İlaç, kozmetik Sağlık Bakanlığı, yapı gereçlerinden Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, petrol ürünleri, enerji EPDK sorumludur. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı; Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile yapı gereçleri, EPDK ile ise petrol ürünlerinin piyasa gözetimi ve denetimi 328
Özcan Pektafl konularında protokoller imzalamıştır. Bakanlık olarak etkin ve verimli piyasa gözetimi ve denetimi çalışmalarımız yürütülmekte olup imzalanan protokoller ile gözetim ve denetim saha ve sorumluluğumuz artmıştır. Piyasa gözetimi ve denetiminin de nihai odağı tüketicinin ekonomik çıkarları ve sağlığının korunmasına yöneliktir. Tüketici bilincinin gelişmesi, sistemin sağlıklı işlemesi konusunda sigorta olacaktır. 329