İkinci Ürün Koşullarında Yetiştirilen Bazı Soya [Glycine max (L.) Merr] Çeşitlerinin Yağ Verimi İle Yağ Asitleri İçeriklerinin Belirlenmesi-II

Benzer belgeler
Etlik Piliç Kümeslerinin Serinletilmesinde Güneş Enerjisi Kullanımının Tekno-Ekonomik Analizi

İkinci Ürün Koşullarında Yetiştirilen Bazı Soya Çeşitlerinin Önemli Agronomik ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

Etlik Piliç Kümeslerinin Serinletilmesinde Güneş Enerjisi Kullanımının Tekno-Ekonomik Analizi. Yrd. Doç. Dr. Metin DAĞTEKİN

ÇUKUROVA BÖLGESİNDE ANA ÜRÜN KOŞULLARINDA BAZI SOYA ÇEŞİT VE HATLARININ VERİM VE TARIMSAL ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ *

Farklı Soya Fasulyesi (Glycine max L. Merr.) Hatlarının Bursa Ekolojik Koşullarında Bazı Verim ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

Bazı Soya Fasulyesi [Glycine max (L.) Merill] Çeşitlerinin Bursa Koşullarına Adaptasyonu Konusunda Bir Çalışma

Çukurova Bölgesinde İkinci Ürün Koşullarında Bazı Yerfıstığı Çeşitlerinin Önemli Agronomik ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

YERFISTIĞI (Arachis hypogaea L.) YETİŞTİRİCİLİĞİNDE FARKLI ÇEŞİTLER VE SIRA ÜZERİ MESAFELERE GÖRE TEK VE ÇİFT SIRALI EKİM YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Ege Bölgesi nde Ana Ürün Olarak Yetiştirilen Bazı Soya Genotiplerinin Verimi, Verim Öğeleri ve Nitelikleri Üzerinde Bir Araştırma 1

Şanlıurfa Koşullarında Farklı Aspir Çeşitlerinin (Carthamus tinctorius L.) Uygun Ekim Zamanlarının Belirlenmesi

Bazı Bezelye (Pisum sativum L) Çeşitlerinin Tohum Verimi ve Verim Komponentlerinin Belirlenmesi

DUFED 4(2) (2015) 77-82

ANTALYA KOŞULLARINDA TURFANDA PATATES (Solanum tuberosum L.) YETİŞTİRİCİLİĞİNDE BAZI ÇEŞİTLERİN VERİM VE VERİM İLE İLGİLİ ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 22 (45): (2008) 52-57

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (33): (2004) 17-22

SAMSUN KOŞULLARINDA GELİŞTİRİLEN BAZI TEK MELEZ MISIR ÇEŞİTLERİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR

Bazı Mısır Çeşitlerinde Verim ve Yem Değerleri Üzerine Bir Araştırma (1)

Diyarbakır Ekolojik Koşullarında Bazı Koca Fiğ Genotiplerinin Verim ve Verim Unsurları

SAMSUN EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI BURÇAK (Vicia ervilia L.) HATLARININ OT VE TOHUM VERİMLERİNİN BELİRLENMESİ

İZMİR KEMALPAŞA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ GÜNEŞ SANTRALİ UYGULAMASI

DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI KIŞLIK KIRMIZI MERCİMEK

ADİ FİĞ TESCİL RAPORU

DOĞU GEÇİT BÖLGESİNDE BAZI SOYA (Glycine max.l) ÇEŞİTLERİNİN VERİM VE VERİM UNSURLARININ BELİRLENMESİ. Ferat ACAR Yüksek Lisans Tezi

ÖZGEÇMİŞ. Görev Yeri. Ar. Gör. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Haşhaşta (Papaver somniferum L.) Bazı Fizyolojik ve Morfolojik Özellikler ile Yağ ve Morfin Miktarının Belirlenmesi

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

Adıyaman Koşullarında Yazlık- Kışlık Kolza (Brassica sp.) Çeşitlerinde Verim ve Verim Öğelerinin Belirlenmesi

DÜNYADA ve TÜRKİYE DE YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER TARIMI

KAHRAMANMARAŞ KOŞULLARINDA DEĞİŞİK KIŞLIK MERCİMEK (Lens culinaris Medic.) ÇEŞİTLERİNDE VERİM VE VERİM ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi

ÇUKUROVA BÖLGESİ ÇİFTÇİ KOŞULLARINDA YETİŞTİRİLEN SOYA ÜRÜNÜNDE BAZI ÖNEMLİ KALİTE ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ *

SAMSUN EKOLOJİK KOŞULLARINA UYGUN KIŞLIK KETEN ÇEŞİTLERİNİN BELİRLENMESİ ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA

Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi. Konya Koşullarında Bazı Aspir Çeşitlerinin Verim ve Verim Unsurlarının Belirlenmesi

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 22 (46): (2008) ISSN:

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

LÜLEBURGAZDAKİ BİNA DIŞ DUVARLARI İÇİN OPTİMUM YALITIM KALINLIĞININ BELİRLENMESİ VE MALİYET ANALİZİ

Farklı Azot ve Fosfor Dozlarının Ak Üçgül (Trifolium repens L.) de Ot ve Tohum Verimi ile Bazı Verim ve Kalite Komponentleri Üzerine Etkileri

Ekmeklik Buğday Hatlarının (Triticum aestivum L.) Tane Verimi ve Kimi Agronomik Özelliklerinin Belirlenmesi

Kanola Bitkisi, Yağı ve Özelikleri

BAZI İLLER İÇİN GÜNEŞ IŞINIM ŞİDDETİ, GÜNEŞLENME SÜRESİ VE BERRAKLIK İNDEKSİNİN YENİ ÖLÇÜMLER IŞIĞINDA ANALİZİ

Anahtar Kelimeler: Pamuk, Gossypium hirsutum L., Verim, Verim Unsurları, Lif Kalite Özellikleri

SERALARIN TASARIMI (Seralarda Soğutma Sistemleri) Doç. Dr. Berna KENDİRLİ A. Ü. Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

Celal Bayar Üniversitesi Köprübaşı MYO 30kWp Çatı Uygulamalı Fotovoltaik Güç Sistemi

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:2 ANKARA NIN AYÇİÇEĞİ (ÇEREZLİK-YAĞLIK) PROFİLİ

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ:

T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

Bazı Soya Fasulyesi (Glycine max (L.) Merr.) Genotiplerinin Ana Ürün Olarak Biga Şartlarındaki Performansları

Ana Ürün Koşullarında Bazı Soya (Glycine max (L.) Merill) Hat ve Çeşitlerinin Aksaray Bölgesine Adaptasyonu Üzerine Çalışmalar

Yeni Geliştirilen Nohut Hatlarının Bornova Koşullarında Verim ve Bazı Tarımsal Özellikleri Üzerinde Araştırmalar

Dicle Vadisinde Pamuk Üretimi Yapan İşletmelerin Mekanizasyon Özelliklerinin Belirlenmesi Üzerine Bir Çalışma

GÜNEŞ PİLLERİ (FOTOVOLTAİK PİLLER) II. BÖLÜM

Iğdır İlinin Hayvansal Atık Kaynaklı Biyogaz Potansiyeli. Biogas Potential from Animal Waste of Iğdır Province

Bazı Yerfıstığı (Arachis hypogeae L.) Çeşitlerinin Niğde Koşullarında Yetiştirilebilme Olanaklarının Belirlenmesi

Bursa koşullarında ikinci ürün olarak yetiştirilebilecek bazı silajlık mısır çeşitlerinin ot verimi ve kalitesi üzerine bir araştırma

DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI ADİ FİĞ (VİCİA SATİVA L.) ÇEŞİTLERİNİN VERİM VE VERİM ÖĞELERİNİN BELİRLENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA *

DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI YEM BEZELYESİ

ÇEREZLİK AYÇİÇEĞİ TESCİL RAPORU

Giriş DÜZCE ŞARTLARINDA BİR KONUTUN ENERJİ İHTİYACININ GÜNEŞ ENERJİSİ İLE KARŞILANMASI İÇİN EN UYGUN SİSTEMİN BELİRLENMESİ VE KURULUMU

Araştırma Makalesi. Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 26 (1): (2012) ISSN:

Çarşamba Ovası nda Bazı Bodur Taze Fasulye Çeşitlerinin Verimliliklerinin Belirlenmesi. Adaptation of Dwarfing Fresh Bean Varieties on Çarşamba Plain

TERMİK SANTRALLERDEKİ ATIK ENERJİNİN KULLANILABİLİRLİĞİ: ÇAN ONSEKİZ MART TERMİK SANTRALİ. Celal KAMACI. Dr. Zeki KARACA.

ALBATROS YULAF ÇEŞİT ADAYININ TESCİLİ HAKKINDA RAPOR

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

Konya Ekolojisinde İki Farklı Sıra Aralığının Bazı Soya (Glycine Max. (L.) Merill) Genotiplerinde Verim ve Bazı Verim Unsurlarına Etkisi

Anadolu Tarım Bilimleri Dergisi

Tritikale (xtriticosecale Wittmack) de Farklı Ekim Sıklıklarının Verim ve Bazı Verim Öğelerine Etkileri

Van Gevaş Ekolojik Koşulların Da Bazı Nohut (Cicer arietinum L.) Çeşitlerinin İkinci Ürün Olarak Yetiştirilmesi

Şeker Mısırda Ekim Zamanı ve Yetiştirme Tekniğinin Hasıl Verim ve Bazı Özelliklere Etkisi

Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi 2(3): ,

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

Eskişehir Koşullarında Macar Fiği (Vicia pannonica Crantz.) Hat ve Çeşitlerinde Yem ve Tohum Verimleri

Fotovoltaik Teknoloji

Araştırma Makalesi. Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 25 (2): (2011) ISSN:

TR 5913, TR 5958, SERTORI, KT HASAB, MURGAVETS, TSAREVETS, TE , SOLVEIG VE HAMZA EKMEKLİK BUĞDAY ÇEŞİT ADAYLARININ TESCİLİ HAKKINDA RAPOR

Abdulveli SİRAT 1* İsmail SEZER 2

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ LABORATUARI

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ

Amik Ovasında İkinci Ürün Olarak Yetiştirilebilecek Soya Glycine max (L.) Merr.] Çeşitlerinin Tespiti ve Uygun Bitki Tipinin Belirlenmesi

Şanlıurfa Kuru Tarım İşletmelerinde Farklı Makina Seti ve Arazi Büyüklüğüne Göre Optimum Ürün Deseninin Belirlenmesi

Prof. Dr. Berna KENDİRLİ

SOLAREX İSTANBUL Güneş Enerjisi & Teknolojileri Fuarı

Anadolu Tarım Bilimleri Dergisi

II. ÜRÜN MISIR TESCİL RAPORU

zeytinist

GÖREV YERLERİ(Tarih/Unvan/Kurum) Araştırma Görevlisi Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Ege Sahil Kuşağına Uygun Kavuzsuz Yulaf Çeşidinin Geliştirilmesi Beslenme Yaklaşımı

IMI GRUBU AYÇİÇEĞİ TESCİL RAPORU

Türkiye Tarımında Enerji Tüketimi

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ 2018 ÜLKESEL HUBUBAT REKOLTE DEĞERLENDİRME RAPORU

Dünyada Ve Türkiye de Bitkisel Yağ Üretimi Ve Ticaretinde Yerfıstığının Yeri

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

Şanlıurfa Koşullarında Yetiştirilen Bazı Kırmızı Mercimek (Lens culinaris Medik.) Genotiplerinin Verim ve Verim Öğelerinin Belirlenmesi

Farklı Ekim Zamanı ve Potasyum Uygulamasının Aspirde (Carthamus tinctorius L.) Tohum Verimi ve Bitkisel Özelliklere Etkisi

Patatesin Dünyadaki Açlığın ve Yoksulluğun Azaltılmasındaki Yeri ve Önemi

Iğdır Ovası Sulu Koşullarında Bazı Ayçiçeği (Helianthus annuus L.) Çeşitlerinin Verim Performanslarının Belirlenmesi. :

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI VE ÇEVRE MEVZUATI

Bazı Yazlık Kolza (Brassica napus ssp. oleifera L.) Çeşitlerinde Fosforlu Gübrelemenin Verim ve Verim Öğeleri Üzerine Etkisi

Transkript:

Ç.Ü.Z.F. Dergisi, 2012, 27 (2) : 1 10 J.Agric. Fac. Ç.Ü., 2012, 27 (2) : 1-10 İkinci Ürün Koşullarında Yetiştirilen Bazı Soya [Glycine max (L.) Merr] Çeşitlerinin Yağ Verimi İle Yağ Asitleri İçeriklerinin Belirlenmesi-II Halis Arıoğlu (1) Süreyya Özyurtseven (2) Leyla Güllüoğlu (3) Özet İkinci ürün koşullarında yetiştirilen bazı soya çeşitlerinin tohum verimi, yağ oranları ve ham yağ verimleri ile önemli yağ asitleri içeriklerinin belirlenmesi amacıyla yapılan bu çalışma da, farklı olgunlaşma grubuna giren 15 soya çeşidi materyal olarak kullanılmıştır. Araştırmaya konu olan deneme; 2006 yılında Ç.Ü.Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Araştırma alanında, tesadüf bloklar deneme göre üç tekrarlamalı olarak kurulmuş ve yürütülmüştür. Araştırmada; tohum verimi, yağ oranı, ham yağ verimi ve yağ asitleri içeriği gibi önemli özellikler incelenmiştir. Yapılan araştırma sonuncunda; denemeye alınan soya çeşitlerinin tohum verimi 275.2-367.4 kg/da arasında değişim göstermiş olup, dekara en yüksek tohum verimi Arısoy (367.4 kg/da) çeşidinden elde edilmiştir. Denemeye alınan soya çeşitlerinin yağ oranları %20.1-23.5 ve ham yağ verimleri ise 60.5-86.3 kg/da arasında değişim göstermiştir. Dekara en yüksek ham yağ verimi 86.3 kg/da ile Arısoy çeşidinden elde edilmiştir. Denemeye alınan soya çeşitlerinin toplam doymuş yağ asitleri oranı %13.59-16.88, toplam doymamış yağ asitleri oranın ise %82.02-84.93 arasında değişim göstermiştir. Anahtar Kelimeler: Soya, tohum verimi, yağ oranı, ham yağ verimi ve yağ asidi içeriği The Determination of Crude Oil Yield and Fatty Acids Composition of Some Soybean [Glycine max (L.) Merr] Varieties in Double Cropped Conditions-II Abstract The objective of this study was to determine seed yield, oil content, oil yield and important fatty acid content of some soybean varieties can be grown in Çukurova region as a double crop. This experiment was designed randomized complete block with three replications in university farm in 2006. In this study 15 soybean varieties belonging to different maturity group were used as research materials. As a result; it was determined that the seed yield of the soybean varieties varied between 275.2 and 367.4 kg/da. The highest seed yield was obtained from Arısoy variety (367.4 kg/da). The oil content of soybean varieties varied between 20.1-23.5 % percent and crude oil yield varied between 60.5-86.3 kg/da. The highest crude oil yield was obtained from Arısoy variety (86.3 kg/da). The total saturated fatty acid content varied between 13.59-16.88 % percent and unsaturated fatty acid varied about 82.02-84.88 % percent of soybean varieties were tested. Key words: Soybean, seed yield, oil content, crude oil yield and fatty acid composition. Giriş Soya; içeriğinde bulunan yağ, protein, karbonhidrat, madensel maddeler ve vitaminler nedeniyle, insan ve hayvan beslenmesinde önemli bir yere sahiptir. Soya yağı insan bünyesindeki yağ ve lipit metabolizmasını düzenleyen önemli yağ asitlerini içerdiğinden, Yayın Kuruluna Geliş Tarihi:10.10.2013 1 Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, Balcalı, Adana 2 Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Balcalı, Adana 3 Çukurova Üniversitesi Ceyhan MYO, Ceyhan sağlıklı beslenme bakımından çok önemli bir gıda maddesidir. Ayrıca, çok değişik kullanma amacı bulunan soya, sanayi sektörü için de önemli bir hammadde kaynağını oluşturmaktadır (Arıoğlu, 2007). Dünya bitkisel yağlı tohum üretiminin %57.2 sini ve bitkisel ham yağ üretiminin ise

İkinci Ürün Koşullarında Yetiştirilen Bazı Soya [Glycine max (L.) Merr] Çeşitlerinin Yağ Verimi İle Yağ Asitleri İçeriklerinin Belirlenmesi-II %28.5 i soyadan karşılanmaktadır. 2011 yılı verilerine göre ülkemizde 102.260 ton soya üretilmiştir. Bu miktar üretim gereksinimlerimizi karşılayamadığı için, yurt dışından yaklaşık 2.0 milyon ton soya fasulyesine eşdeğer soya ve türevleri ithal edilmiştir (Uğur, 2012). Çukurova bölgesinde 1978-2010 yılları arasında yapılan çeşit verim ve adaptasyon denemelerinde, II. III. ve IV. olgunlaşma gurubuna giren ve yetişme süresi 90-120 gün arasında değişen çeşitlerin, ikinci ürün koşullarında başarıyla yetişebildikleri belirlenmiştir (Atakişi, 1978; Atakişi ve Arıoğlu, 1983; Arıoğlu ve ark., 1986; İşler ve Arıoğlu,1989; Aslan ve Arıoğlu,1991; Arıoğlu, 1989; Söğüt ve ark., 2001; Arıoğlu ve ark., 2003). Çukurova koşullarında buğday hasadından sonra II. Ürün olarak 12 soya çeşidi ile yürütülen bir araştırmada; en yüksek tohum veriminin 367,63 kg/da ile B50-253 çeşidinden, en düşük tohum veriminin ise 123,63 kg/da ile 82-173 çeşidinden elde edilmiştir. Ayrıca, tohum verimi ile ilk meyve yüksekliği, 100 tohum ağırlığı, yağ verimi, hasat indeksi ve yetişme süresi arasında olumlu, bitki boyu, dal sayısı ve meyve sayısı arasında ise olumsuz bir ilişkinin olduğu saptanmıştır (Yel ve Arıoğlu, 1987). Arslan (1990), tarafından Çukurova Bölgesinde üretim yapılan A 3127, P 9292, Ap 240, S 4240 ve Mitchell 410 gibi bölge standart çeşitleri ile 25 yeni soya çeşidi kıyaslamalı olarak verim denemesine tabi tutulmuştur. Araştırmada kullanılan çeşitler arasında en yüksek yağ oranı %22.26 ile A 2943 çeşidinden, en düşük yağ oranı ise %17.73 ile P 9293 çeşidinden elde edilmiştir. Yağ oranı ile dekara yağ verimi ve 1000 tohum ağırlığı arasında olumlu ve önemli bir ilişki saptanmıştır. Onat ve ark. (2009) tarafından Çukurova bölgesi ikinci ürün koşullarında 17 adet soya çeşidi ile yapılan bir araştırmada, dekara tohum verimlerinin 290.0-485.5 kg/da arasında değiştiğini saptamışlardır. Aynı araştırıcılar denemeye alınan soya çeşitlerinde, yağ oranının %17.7-21.0 ve yağ veriminin 50.5-101.8 kg/da arasında değişim gösterdiğini ortaya koymuşlardır. Güllüoğlu ve ark. (2010) Çukurova Bölgesinde ikinci ürün koşullarında yetiştirilebilecek yüksek verimli soya genotiplerinin tohum verimi ile tarımsal ve kalite özelliklerini belirlemek amacıyla yaptıkları çalışmada, farklı olgunlaşma grubuna giren 12 soya genotipini denemeye almışlardır. İki yıllık araştırma sonuçlarına göre; denemeye alınan soya genotiplerinin tohum veriminin 321.6-444.5 kg/da arasında değişim gösterdiğini saptamışlardır. Collins ve Sedgwick (1959), tarafından ABD de 16 eyalette ve 43 lokasyonda, 18 soya çeşidi ile yapılan denemeler sonunda, soya yağındaki linolenik asit oranının %5-11, linoleik asit oranının %43-56, oleik asit oranının %15-33 ve doymuş yağ asitleri oranının ise %11-26 arasında değişim gösterdiğini bildirmişlerdir. Wolf ve ark., (1982) yaptıkları bir çalışmada, soyada tohum oluşması ve gelişmesi sırasında farklı gece ve gündüz sıcaklıklarının yağ ve protein oranı ile yağ asidi ve amino asit bileşimi üzerine etkilerini incelemişler. Yağ asitleri bileşiminin sıcaklıktan çok etkilendiği, linolenik ve linoleik asit oranları sıcaklık artıkça önemli derece azalmasına karşılık, oleik asit miktarı artmış, palmitik ve stearik ait miktarlarında ise bir değişme olmamıştır. Sıcaklık ile yağ oranı arasında olumlu bir ilişki saptanmıştır. Ayrıca, sıcaklık arttıkça protein içeriğinde artış saptanmıştır. Protein içerisindeki Methionine miktarı sıcaklıkla artmış, ancak, genelde amino asit bileşiminde önemli bir değişim saptanmamıştır. Cherry ve ark.1985. yaptıkları bir araştırmada; ABD nin güney eyaletlerinde yetiştirilen soya çeşitlerinde linolenik asit oranının düşük, kuzey eyaletlerde yetiştirilen soya çeşitlerinde ise oleik asit oranının daha yüksek olduğunu saptamışlardır. Bu araştırma ile, yetişme süresindeki yüksek sıcaklığın, soya yağındaki linolenik asit oranını azalttığını ortaya koymuşlardır. Maestri ve ark., (1988) 18 soya çeşidi ile Arjantin de yaptıkları bir araştırmada, tohum iriliği ile yağ ve protein içeriği, yağ 2

Ç.Ü.Z.F. Dergisi, 2012, 27 (2) : 1 10 J.Agric. Fac. Ç.Ü., 2012, 27 (2) : 1-10 asitleri içeriği arasındaki ilişkiyi saptamaya çalışmışlar. Buna göre; soyada tohum iriliğine göre protein içeriğinin %33.1-44.8 arasında, yağ içeriğinin ise 19.8-26.7 arasında değiştiğini, yağ ve protein içeriği ile tohum iriliği arasında önemli bir ilişkinin olmadığını saptamışlar. Ayrıca, tohum iriliği ile stearik ve oleik asit miktarı arasında olumlu, tohum iriliği ile linoleik asit miktarı arasında ise olumsuz bir ilişkinin olduğunu ortaya koymuşlardır. Mounts ve ark., (1988) farklı soya çeşit ve ıslah hatları ile yaptıkları bir araştırmada, soya yağının bileşiminde; %9.2-13.1 palmitik asit, %3.6-4.5 stearik asit, %16.6-47.8 oleik asit, %36.1-61.9 linoleik asit ve %3.0-7.7 linolenik asit bulunduğunu saptamışlardır. Piper ve Boote (1999) tohumun yağ ve protein içeriğinin çevre faktörleri ile yakından ilgili olduğunu, özellikle büyüme periyotundaki sıcaklığın artması ile yağ oranının arttığını, protein oranının ise azaldığını bildirmektedir. Ayrıca, Specht ve ark., (2001) soya bitkisinin su stresine girmesi halinde yağ oranının arttığını, protein oranının ise azaldığını bildirmektedir. Baydar ve Turgut (1999) yaptıkları bir araştırmada soya yağının %14.3 palmitik, % 4.34 stearik, % 28.36 oleik, % 49.50 linoleik ve % 3.66 linolenik asit içerdiğini saptamışlardır. Wilson (2004), soya yağında %15 doymuş yağ asitlerinin, %23 Oleik, %53 Linoleik ve %9 Linolenik yağ asitlerinin bulunmasının normal olduğunu bildirmektedir. Aynı araştırıcı, ABD de mevcut soya koleksiyonunda bulunan çeşitlerin yağ içeriğinin %8.3-27.9 arasında değiştiğini, ortalama değerin ise %19.5 dolaylarında olduğunu bildirmektedir. Yine aynı araştırıcı; soya da; yağ asitleri kompozisyonunun çeşitlerin yetişme süresine göre değiştiğini, çiçeklenme-olgunlaşma süresi uzadıkça, palmitik asit, oleik asit ve linolenik asit oranının azaldığını, stearik asit ve linoleik asit oranının ise arttığını bildirilmektedir. Wilson (2004), soya da yağ asitleri içeriğine; yetişme süresindeki sıcaklığın etkili olduğu, yetişme süresi boyunca gece ve gündüz sıcaklıkları birlikte arttığında; oleik asit oranının arttığını, buna karşılık, linoleik ve linolenik asit oranlarının ise azaldığını, bunun tersi olduğunda, yani gece ve gündüz sıcaklıkları birlikte azaldığında ise oleik asit oranının azaldığını, linoleik ve linolenik asit oranlarının ise arttığını bildirilmektedir. Çeşitlere göre değişmekle beraber, doymuş yağ asitleri oranının, hava sıcaklığı ile önemli bir değişiklik göstermediği de saptanmıştır. Arıoğlu (2007), çeşitlere göre değişmekle beraber soya tohumlarının % 18-24 oranında yağ içerdiğini, soya yağında; %19-30 Oleik asit, %44-62 Linoleik asit, %4-11 Linolenik asit, %7-14 Palmitik asit ve %1.4-5.5 Stearik asit gibi önemli yağ asitlerinin bulunduğunu bildirmektedir. Soya da yağ oranının %15-20 arasında değiştiği, soya yağının özgül ağırlığının 0.916-0.922 (25 0 C), sabunlaşma değerinin 189-195 ve iyot sayısının ise 128-143 arasında değişim gösterdiği bildirilmektedir. Ayrıca; Soya yağında palmitik asit oranının %7-11, stearik asit oranının %2-6, oleik asit oranının %22-34, linolenik asit oranının %5-11 ve linoleik asit oranının is %43-56 arasında değişim gösterdiği bildirilmektedir (Anonim, 2013a). Soya yağı; %7-10 linolenik asit, %51 linoleik asit, %23 oleik asit, %4 stearik asit ve %10 palmitik asit içermektedir. Soya yağındaki toplam doymuş yağ asidi miktarının %16, tekli doymamış yağ asidi miktarın %23 ve çoklu doymamış yağ asidi miktarının ise %58 olduğu bildirilmektedir (Anonim,2013b) Soya tarımında birim alandan elde edilen verim; kullanılan çeşide ve uygulanan kültürel yöntemlere göre değişmektedir. Bu nedenle, Çukurova bölgesinde soya tarımında başarılı bir sonuç alabilmek için; bölge koşullarına uygun, yüksek verimli, Beyaz sinek (Bemisia tabaci Genn.) zararlısına dayanıklı, erkenci ve orta erkenci çeşitlerin ekilmesi gerekmektedir. Kullanılan çeşidin uygun olmaması halinde, üretim teknikleri ne kadar iyi uygulanırsa uygulansın, beklenen verim elde edilemez. Bu nedenle, verim potansiyeli yüksek çeşitlerin belirlenmesi ve ıslahı bölgemiz için büyük önem arz etmektedir. Ayrıca, bu bölgede yetiştirilen çeşitlerin yağ oranı ve yağ asitleri 3

İkinci Ürün Koşullarında Yetiştirilen Bazı Soya [Glycine max (L.) Merr] Çeşitlerinin Yağ Verimi İle Yağ Asitleri İçeriklerinin Belirlenmesi-II içeriği de, özellikle sanayiciler acısından büyük önem arzetmektedir. Bu araştırmanın amacı; farklı kurum ve tohum firmaları tarafından ıslah edilen soya çeşitlerinin Çukurova bölgesi, ikinci ürün koşullarındaki verim potansiyelleri ile yağ verimi ve yağ kalite özelliklerini ortaya koymaktır. Materyal ve Yöntem Materyal Deneme; Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Araştırma ve Deneme Alanında, 2006 yılında, ikinci ürün koşullarında tesadüf blokları deneme desenine göre, üç tekrarlamalı olarak kurulup yürütülmüştür. Denemede; farklı olgunlaşma grubunda yer alan 15 adet soya çeşidi (Arısoy, Atakişi, Nova, Sa.88, S.4240, Umut-2002, Atem-7, Türksoy, Irrogius, Omaha, A.3935, A.3127, Amsoy 71, Cinse ve Ha.16-21) materyal olarak kullanılmıştır. Denemede kullanılan çeşitler; Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümünden, Tarımsal Araştırma Enstitülerinden ve tohum firmalarından temin edilmiştir. Deneme yerinin iklim ve toprak özellikleri; denemenin yürütüldüğü Adana ilinde kışları ılık ve yağışlı, yazları kurak ve sıcak geçen tipik Akdeniz iklimi hüküm sürmektedir. Denemenin yapıldığı yıllarda iklim değerleri; yağış rejimi ve miktarı dışında genel olarak uzun yıllar ortalamasına yakın seyretmiştir. Deneme süresince aylık ortalama sıcaklık; 26.0-29.1 o C arasında değişim göstermiştir. Denemenin yapıldığı yılda Adana ilinde maximum hava sıcaklığı Ağustos ayında 39.0 o C ye kadar yükselmiştir. Yağış ile ilgili veriler incelendiğinde, deneme süresince yağış miktarlarının, uzun yıllar ortalamalarına göre genelde biraz daha yüksek (74.0 mm ve 83.2 mm) olduğu gözlenmiştir. Ancak, toplam yağışın yetersiz olması nedeniyle gereksinim duyulan su, sulamayla karşılanmıştır (Adana Meteoroloji İşleri Bölge Müdürlüğü, 2006) Denemenin kurulduğu topraklar killitınlı yapıda olup, ph sı 7.5 olarak saptanmıştır. Topraklarda tuzluluk sorunu bulunmamaktadır. Ayrıca; kullanılabilir P 2O 5 miktarı 5.3 kg/da ve Azot içeriği de çok düşük seviyelerde saptanmıştır. Kireç içeriği ise %19.4 olarak 4 tespit edilmiştir. Deneme alanı topraklarının potasyum (K) içeriği yönünden oldukça zengin durumda olduğu saptanmıştır. Yöntem Deneme deseni ve uygulama tekniği; deneme, Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Araştırma ve Deneme Alanında, 2006 yılında, ikinci ürün koşullarında tesadüf blokları deneme desenine göre, üç tekrarlamalı olarak kurulup yürütülmüştür. Deneme yerleri, buğday hasadından sonra kültivatörle işlenerek tohum yatağı ekime hazır hale getirilmiştir. Ekim öncesi dekara 20 kg 18-46 (DAP) gübresi (3.6 kg/da N ve 9.2 kg/da P) ve daha sonra birinci sudan önce de 20 kg/da %33 lük amonyum nitrat ( 6.6 kg/da azot) gübresi uygulanmıştır. Yabancı otlara karşı ekim öncesi 200 cc/da Traflen (Trifluralin) atılmıştır. Denemede; parsel boyutları 5.0 m x 2.8 m = 14 m 2 olarak alınmış olup, her parsel 4 adet ekim sırasından oluşmuştur. Parsellerdeki ekim sıklığı ise 70 cm x 5 cm olarak düzenlenmiştir. Ekimler; 15 Haziran tarihinde elle yapılmış ve ekim sırasında tohumlar Rhizobium brady japonicum bakterisi ile 1/100 oranında aşılanmıştır. Yetişme süresi boyunca gerekli bakım işleri tekniğe uygun olarak zamanında yapılmıştır. Denemeye alınan çeşitlerin hasadı ise çeşitlerin olgunlaşma durumuna göre Ekim ayının ilk haftasında yapılmıştır. İncelenen özellikler ve yöntemi; denemeye alınan soya çeşitlerinin incelenen özelliklerinin tespitinde INTSOY (International Soybean Program) tarafından geliştirilen yöntemler kullanılmıştır. Verim değerleri ise, parseldeki (14.0 m 2 ) bitkilerin tamamı hasat edilerek elde edilmiştir. Tohum Verimi (kg/da): Her parselin, parsel başlarından ve sonlarından 0.5 m atılarak, kalan 4.0 m uzunluğundaki sıralarda bulunan bitkilerin tamamı orakla kesilerek hasat edilmiş ve daha sonra bu bitkiler harman makinesinden geçirilerek tohumlar ayrılmıştır. Elde edilen tohumlar tartılarak parsel verimleri bulunmuş ve parsel verimlerinden dekara verim kg/da olarak hesaplanmıştır. Yağ oranı (%): Her parsele ait örnek soya tohumları, Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Analiz laboratuarında,

Ç.Ü.Z.F. Dergisi, 2012, 27 (2) : 1 10 J.Agric. Fac. Ç.Ü., 2012, 27 (2) : 1-10 Soxhlet cihazında, petrol eteri kullanılarak extraksiyon yöntemine göre analiz edilmiş ve elde edilen değerler % olarak hesaplanmıştır. Yağ Verimi (kg/da): Her parsele ait belirlenen dekara tohum verimi değerleri, o parsel için belirlenen yağ oranı değerleri ile çarpılmak suretiyle, dekara yağ verimi kg/da olarak hesaplanmıştır. Yağ Asitleri İçeriği (%): Çeşitlere ait ham yağ numuneleri Gazkromotografisinde analiz edilmiş ve palmitik, stearik, oleik, linoleik ve linolenik gibi önemli olan yağ asitleri miktarı % olarak belirlenmiştir. Bulgular ve Tartışma Tohum Verimi Denemeye alınan soya çeşitlerine ait elde edilen tohum verimi, yağ oranı ve ham yağ verimi değerleri ile EGF (%5) e göre oluşan gruplar Çizelge 1 de verilmiştir. Çizelge 1 in incelenmesinden görüleceği üzere; denemeye alınan soya çeşitlerinin tohum verimi değerleri 275.2-367.4 kg/da arasında değişim göstermiştir. Dekara tohum verimi değerleri en düşük Amsoy 71 (275.2 kg/da) ve Türksoy (283.1 kg/da) çeşitlerinden elde edilmiştir. En yüksek tohum verimi değerleri ise Arısoy (367.4 kg/da), Atakişi (339.0 kg/da) ve Ha.16-21 (337.4 kg/da) çeşitlerinden elde edilmiştir. Denemeye alınan çeşitlerin verim değerlerinin farklı çıkması, genetik yapılarının farklı olmasından ve çevre koşullarından farklı derecede etkilenmelerinden, bir diğer ifadeyle genotip x çevre interaksiyonundan kaynaklanmaktadır. Soyada birim alandan elde edilen tohum verimi; bitki sayısı x bitki başına bakla sayısı x bakladaki tohum sayısı ve tohumun 1000 tane ağırlığı gibi paremetrelerden oluşmaktadır. Bu değerler bakımından bir hesaplama yapıldığında bulunan indeks değeri ile çeşitlerden elde edilen tohum verimi değerleri arasında bir uyumun olduğu görülmektedir. Elde edilen bu sonuçlar Yel ve Arıoğlu (1987), Söğüt ve ark. (2001), Onat ve ark. (2009) ve Güllüoğlu ve ark. (2010) nın bulguları ile desteklenmektedir. Çizelge 1. Denemeye Alınan Soya Çeşitlerine Ait Tohum Verimi, Yağ Oranı ve Ham Yağ Verimi Değerleri ile EGF (%5) e Göre Oluşan Gruplar. Çeşitler Olgunlaşma Grubu Tohum Verimi (kg/da) Yağ Oranı (%) Ham Yağ Verimi (kg/da) İrrogius IV 350.2 abc 21.3 ef 74.2 bc S.4240 IV 316.4 def 23.2 ab 73.4 bc Arısoy III 367.4 a 23.5 a 86.3 a Omaha III 360.5 ab 23.1 ab 83.5 a Sa.88 III 322.5 cdef 23.2 ab 74.8 b Cinse IV 321.3 cdef 20.7 g 66.2 def Türksoy IV 283.1 gh 20.8 fg 65.8 def Ateam-7 III 297.7 fgh 22.9 bc 68.2 bcde A.3935 III 296.3 fgh 22.4 cd 66.3 def Atakişi III 339.0 abcd 22.1 d 74.9 b Umut-2002 III 308.7 efg 20.7 g 63.6 ef A.3127 III 302.0 efg 21.4 e 64.6 def Nova III 303.0 efg 23.5 a 71.2 bcd Amsoy 71 II 275.2 h 22.1 d 60.5 f Ha.16-21 III 337.4 bcde 20.1 h 67.5 cdef EGF (%5) - 29.47 0.56 7.08 5

İkinci Ürün Koşullarında Yetiştirilen Bazı Soya [Glycine max (L.) Merr] Çeşitlerinin Yağ Verimi İle Yağ Asitleri İçeriklerinin Belirlenmesi-II Yağ Oranı Yağ oranı değerleri bakımından çeşitler arasındaki fark önemli bulunmuş ve soya çeşitlerine ait yağ oranı değerleri %20.1-23.5 arasında değişim göstermiştir (Çizelge 1). Çeşitler arasında meydana gelen bu farklılık, genotip x çevre interaksiyonundan kaynaklanmaktadır. En yüksek yağ içeriği değeri %23.5 ile Nova ve Arısoy çeşitlerinde, en düşük ise Ha.16-21 (%20.1) ve Umut 2002 (%20.7) çeşitlerinde saptanmıştır. Maestri ve ark. (1988), Arslan (1990), Wilson (2004), Arıoğlu (2007), Onat ve ark. (2009) ile Güllüoğlu ve ark. (2010) yaptıkları çalışmalarda soyada yağ içeriğinin çeşitlere göre değiştiğini ortaya koymuşlardır. Ham Yağ Verimi Denemeye alınan soya genotiplere ait ham yağ verimi değerleri kg/da olarak; yağ oranı (%) x tohum verimi (kg/da) formülüne göre hesaplanmıştır. Bu nedenle, ham yağ veriminin belirlenmesinde; hem genotiplerin tohum verimleri ve hem de yağ oranı değerleri etkili olmuştur. Ham yağ verimi değerleri bakımından çeşitler arasındaki fark önemli çıkmıştır. Ham yağ verimi değerleri 60.5-86.3 kg/da arasında değişim göstermiştir. Ham yağ verimi bakımından 86.3 kg/da ile Arısoy çeşidi ilk sıralarda yer alırken bunu, 83.5 kg/da ile Omaha çeşidi izlemişlerdir (Çizelge 1). Dekara tohum verimi ve yağ içeriği bakımından Arısoy çeşidi ilk sıralarda yer almasından dolayı, ham yağ verimi bakımından da birinci sırada yer almıştır. Bunun nedeni Arısoy çeşidinde hem yağ oranının ve hem de tohum verimini aynı anda diğer çeşitlere göre yüksek olmasıdır. Arslan (1990), Onat ve ark. (2009) ile Güllüoğlu ve ark. (2010) yaptıkları çalışmalarda ham yağ veriminin çeşitlere göre değiştiğini ortaya koymuşlardır. Yağ Asidi İçerikleri Denemeye alınan soya çeşitlerinin palmitik asit oranı %10.98-12.88 arasında, stearik asit oranı ise %2.07-4.36 arasında değişim göstermiştir (Çizelge 2). Palmitik ve stearik asit oranları bakımından çeşitler arasında çok önemli bir farklılık bulunmamaktadır. Bu iki yağ asidi de doymuş yağ asitleri grubundan oldukları için, bunların oranlarının yüksek olması istenen bir durum değildir. Soya da bu yağ asitlerinin oranının düşük olması istenmektedir. Elde edilen bu değerler, Collins ve Sedgwick (1959), Mounts ve ark. (1988), Baydar ve Turgut (1999), Wilson (2004), Arıoğlu (2007) ve Anonim (2013a ve 2013b) tarafından bildirilen değerler ile benzerlik göstermektedir. 6

Ç.Ü.Z.F. Dergisi, 2012, 27 (2) : 1 10 J.Agric. Fac. Ç.Ü., 2012, 27 (2) : 1-10 Çizelge 2. Denemeye Alınan Soya Çeşitlerine Ait Yağ Asitleri İçeriği Değerleri. Çeşitler Yağ Asitleri Oranı (%) Palmitik (16:0) Stearik (18:0) Oleik (18:1) Linoleik (18:2) İrrogius 12.13 3.49 22.71 54.81 6.53 S.4240 11.00 3.59 22.24 55.80 6.89 Arısoy 11.38 4.04 21.73 55.28 6.98 Omaha 11.57 2.07 22.39 54.68 6.95 Sa.88 12.14 3.64 22.49 54.67 6.76 Cinse 11.91 3.96 22.86 52.96 7.34 Türksoy 11.85 4.16 23.76 52.12 6.81 Ateam-7 11.77 3.88 21.32 55.18 7.49 A.3935 12.46 3.75 22.44 54.08 6.83 Atakişi 11.16 3.96 21.74 56.47 6.30 Umut-2002 12.47 4.27 23.79 51.58 6.65 A.3127 12.04 4.36 22.20 53.14 6.97 Nova 12.88 4.00 22.62 53.25 6.87 Amsoy 71 11.66 3.69 24.93 51.77 7.62 Ha.16-21 10.98 4.03 23.51 53.36 6.63 Ortalama Değerler Linolenik (18:3) 11.83 3.79 22.72 53.94 6.91 Çizelge 2 nin incelenmesinden de görüleceği gibi, Denemeye alınan soya çeşitlerinin oleik asit oranı %21.32-24.93 arasında değişim göstermiştir. Oleik yağ asidi oranı en yüksek Amsoy 71 çeşidinde, en düşük ise Atem-7 çeşidinde saptanmıştır. Diğer çeşitlerin Oleik yağ asidi değerleri birbirlerine oldukça yakın bulunmuştur. Aynı çizelgeden de görüleceği üzere, denemeye alınan çeşitlerin Linoleik yağ asidi oranı %51.58-56.47 arasında değişim göstermiş olup, oldukça yüksek bulunmuştur. Linoleik asit oranı bakımından Atakişi (%56.47) çeşidi ilk sıra yer almış, bunu S.4240 (%55.80) Arısoy (%55.28) ve Atem-7 (%55.18) çeşitleri izlemiştir. Linolenik asit değerleri ise %6.30-7.62 arasında değişim göstermiştir. Denemeye alınan çeşitlerin Linolenik ait değerleri oldukça birbirine yakın bulunmuştur. Soyada doymamış yağ asitleri içeriğinin çeşitlere göre ve yetişme koşullarına göre değişmektedir (Piper ve Boote, 1999; Wilson, 2004). Toplam Doymamış Yağ Asitleri Miktarı Denemeye alınan soya çeşitlerinin toplam doymamış yağ asitleri (Oleik, Linoleik ve Linolenik) miktarı oransal olarak Çizelge 3 de verilmiştir. Çizelgenin incelenmesinden de görüleceği gibi, çeşitlerin toplam doymamış yağ asitleri oranı %82.02-84.93 arasında değişim göstermiştir. En yüksek değer S.4240 çeşidinde (%84.93) saptanmış olup, bunu Atakişi (%84.51) ve Amsoy 71 (%84.32) çeşitleri izlemiştir. En düşük değer ise %82.02 ile Umut 2002 çeşidinde saptanmıştır. Diğer çeşitlerin toplam doymamış asit değerleri birbirine yakın bulunmuştur. Elde edilen bu değerler, Wilson (2004) ve Anonim (2013b) tarafından bildirilen değerler ile benzerlik göstermektedir. 7

İkinci Ürün Koşullarında Yetiştirilen Bazı Soya [Glycine max (L.) Merr] Çeşitlerinin Yağ Verimi İle Yağ Asitleri İçeriklerinin Belirlenmesi-II Çizelge 3. Denemeye Alınan Soya Çeşitlerine Toplam Doymuş ve Doymamış Yağ Asitleri Oranı ile Doymuş Yağ Asidi Oranı / Doymamış Yağ Asidi Oranı (P/S) Değerleri. Çeşitler Toplam Doymamış Yağ Asitleri Oranı (%)* Toplam Doymuş Yağ Asitleri Oranı (%)** Doymamış Yağ Asitleri Oranı / Doymuş Yağ Asitleri Oranı (P/S) İrrogius 84.05 15.62 5.38 S.4240 84.93 13.59 6.25 Arısoy 83.99 15.42 5.45 Omaha 84.02 13.64 6.16 Sa.88 83.92 15.78 5.32 Cinse 83.16 15.87 5.24 Türksoy 82.69 16.01 5.16 Ateam-7 83.99 15.65 5.37 A.3935 83.35 16.21 5.14 Atakişi 84.51 15.12 5.59 Umut-2002 82.02 16.74 4.90 A.3127 82.31 16.40 5.02 Nova 82.74 16.88 4.90 Amsoy 71 84.32 15.35 5.49 Ha.16-21 83.50 15.01 5.56 *Doymamış Yağ Asitleri= Oleik(18:1)+Linoleik18:2)+Linolenik(18:3) **Doymuş Yağ Asitleri=Palmitik(16:0)+ Stearik(18:0) Toplam Doymuş Yağ Asitleri Miktarı Denemeye alınan soya çeşitlerinin toplam doymuş yağ asitleri miktarı oransal olarak Çizelge 3 de verilmiştir. Çizelge 4 ün incelenmesinden de görüleceği gibi, denemeye alınan soya çeşitlerinin toplam doymuş yağ asitleri (Palmitik ve Stearik) miktarı oransal olarak %13.59-16.88 arasında değişim göstermiştir. Doymuş yağ asitleri bakımından Nova (%16.88) çeşidi ilk sırada yer almış, bunu Umut 2002 (%16.74) ve A.3127 (%16.40) çeşitleri izlemiştir. En düşük değer ise S.4240 (%13.59) ve Omaha (%13.64) çeşitlerinde saptanmıştır. Soya çeşitlerinden elde edilen toplam doymuş yağ asitleri miktarı; Wilson (2004) ve Anonim (2013b) de bildirilen değerler ile benzerlik göstermiştir. Doymamış Yağ Asitleri Oranı / Doymuş Yağ Asitleri Oranı (P/S Oranı) Bitkisel yağlarda kaliteyi belirleyen en önemli özellik, doymamış yağ asitlerinin toplam miktarının, doymuş yağ asitlerinin toplam miktarına olan oranıdır. Bu miktar P/S oranı olarak gösterilmekte olup, miktarı sayısal bir değerdir. Denemeye alınan soya çeşitlerinin P/S değeri Çizelge 3 de verilmiştir. Çizelgenin incelemesinden görüleceği üzere çeşitlerin P/S değeri 4.90-6.25 arasında değişim göstermiştir. Çeşitlerin P/S değeri birbirlerine çok yakın bulunmuştur. Elde edilen bu değerler, Arıoğlu (2007) tarafından bildirilen değerler ile benzerlik göstermektedir. 8

Ç.Ü.Z.F. Dergisi, 2012, 27 (2) : 1 10 J.Agric. Fac. Ç.Ü., 2012, 27 (2) : 1-10 Sonuç Araştırmadan elde edilen bulguların incelenmesinden de görüleceği üzere, denemeye alınan soya genotiplerine ait tohum verimi değerleri 321.6-444.5 kg/da arasında değişim göstermiş olup, dekara en yüksek tohum verimi Arısoy (367.4 kg/da) çeşidinden elde edilmiştir. Denemeye alınan çeşit ve hatların tamamının, yetişme süresi ve verim değerleri bakımından ikinci ürün koşullarında başarıyla yetişebilecekleri ortaya konmuştur. Denemeye alınan soya çeşitlerinin yağ içerikleri %20.1-23.5 ve ham yağ verimleri ise 60.5-86.3 kg/da arasında değişim göstermiştir. Dekara en yüksek ham yağ verimi 86.3 kg/da ile Arısoy çeşidinden elde edilmiştir. Doymuş ve doymamış yağ asitleri yönünden beklenen değerlerin dışında anormal bir sonuç ortaya çıkmamıştır. Yağ asitleri içeriği çeşitlere göre farklı bulunmuştur. Umut 2002 ve Nova çeşitleri hariç, diğer çeşitlerin P/S değerleri 5 in üzerinde hesaplanmıştır. Kaynaklar Anonim, 2013a. Top-Notch Technology in Production of Oils and Fats. Edible Oil Refinery Manufacturers, Suppliesers, Exporters, India. Anonim, 2013b. http :/en.wikipedia. org / wiki / Soybean_oil Arıoğlu, H.H., Atakişi, İ.K., Kırıcı, S., (1986). Çukurova Bölgesinde 2. Ürün Olarak Yetişebilecek Bazı Soya Çeşitlerinin Önemli Tarımsal ve Bitkisel Özelliklerinin Belirlenmesi Üzerinde Bir Araştırma. Doğa Bilim Dergisi, Seri D 2, Cilt 10 (1):7-13. Arıoğlu, H.H., (1989). The Determination of Soybean Varieties as a Second Crop in Turkey. World Soybean Research Conference IV Proceedings, Vol. II, P.1036-1041, Buenos Aires- Argentina. Arıoğlu H.H., Çalışkan, S., Söğüt, T., İncikli, H., Zaimoğlu, B., Güllüoğlu, L., (2003). Çukurova Bölgesi, İkinci Ürün Koşullarına Uygun Soya (Glycine Max Merr.) Çeşit Islahı Üzerinde Araştırmalar. Türkiye 5. Tarla Bitkileri Kongresi, 13-17 Ekim 2003. Arıoglu, H.H., (2007). Yağ Bitkileri Yetiştirme ve Islahı. Ç.Ü.Zir. Fak. Yayınları, Genel Yayın No:220, Ders kitapları Yayın No:A-70. Adana Arıoğlu, H.H., Kolsarıcı, Ö., Göksu, A.T., Güllüoğlu,L., Arslan,M., Çalışkan,S., Söğüt,T., Kurt,C., Arslanoğlu,F., (2010). Yağ Bitkileri Üretiminin Artırılması Olanakları. Ziraat Mühendisliği VII. Teknik Kongresi Bildiriler Kitabı-1, s.361-376 Arslan, M., (1990). Çukurova Koşullarında 2.ürün olarak yetiştirilebilecek yeni soya (Glycine ax L. Merr) çeşitleri üzerinde bir araştırma. 1990, Yüksek Lisans, sayfa sayısı 80 D. Baş No: 927. Arslan, M., Arıoğlu, H.H., (1991). Screeing of New Soybean Varieties for Çukurova Ecological Conditions as a Double Crop. Soybean Genetics Newsletter, Vol. 18, P. 169-173, Ames-USA. Atakişi, İ.K., (1978). Çukurova da 2. ürün olarak yetiştirilebilecek soya çeşitlerinin önemli tarımsal ve kalite özellikleri üzerine araştırmalar. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları 126. Bilimsel İnceleme ve Araştırma Tezleri 20, s.1-54. Atakişi, İ.K., Arıoğlu, H., (1983). Çukurova Koşullarında Farklı Soya Çeşitlerinin 2. Ürün Olarak Yetiştirilme Olanakları Üzerinde Bir Araştırma. Ç.Ü.Z.F. Yıllığı 14(2)74-88 9

İkinci Ürün Koşullarında Yetiştirilen Bazı Soya [Glycine max (L.) Merr] Çeşitlerinin Yağ Verimi İle Yağ Asitleri İçeriklerinin Belirlenmesi-II Baydar, H., Turgut, İ., 1999. Yağlı Tohumlu Bitkilerde Yağ Asitleri Kompozisyonunun Bazı Morfolojik ve Fizyolojik Özelliklere ve Ekolojik Bölgelere Göre Değişimi. T.J. of Agriculture and Forestry 23(ek sayı 1):81-86 Cherry,J.H., Bishop, L., Hasegawa, P.M., 1985. Differences in Fatty Acid Composition of Soybean Seed Produced in North and Southern Areas of USA. Polytochemistry, Vol 24 (2):237-241. Collins, F.I., Sedgwick,V.E., 1959. Fatty Acid Composition of Several Varieties of Soybeans. J.of the Amerian Oil Chemists Society (JAOCS).Vol.36 (12):641-644 Güllüoğlu, L., Kurt, C., Arıoğlu, H.H., Onat, B., (2010). İkinci Ürün Koşullarında Bazı Soya [Glycine max (L.) Merr] Genotiplerinin (Çeşit ve Hatlar) Önemli Tarımsal ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi. Ç.Ü.Z.F. Yıllığı 25 (1) 41-52 İşler, N., Arıoğlu, H.H. (1989). Research on Growing Possibilities of Some Soybean Varieties as a Main Crop İn Çukuruova-Turkey. Soybean Genetic Newsletter, Vol.16, p. 61- Maestri, D.M., Labuckas, D.O., Guzman, C.A., Giorda, L.M., 1988. Correlation Between Seed Size, Protein and Oil Contents, and Fatty Acid Composition in Soybean Genotypes. Grasasy Aceites, Vol.49(5-6):450-453. Mounts,T.L., Warner, K., List,G.R., Kleiman, R., Fehr, W.R., Hammond, E.G., Wilcox, J.R.,1988. Effect of Altered Fatty Acid Composition on Soybean Oil Stability. J.of the American Oil Chemists Society (JAOCS), vol.65(4):624-628. Onat,B., Kurt,C., Güllüoğlu,L., Arıoğlu,H.H., (2009). Çukurova Bölgesinde İkinci Ürün Koşullarında Bazı Soya Çeşit ve Hatlarının Verim ve Tarımsal Özelliklerinin Belirlenmesi. Türkiye VIII.Tarla Bitkileri Kongresi Bildiri Kitabı, Cilt. s:188-191 Piper, E.L., Boote, K.J., 1999. Temperature and Cultivar Effect on Soybean Seed Oil and Protein Concentrations. J. Am. Oil Chem. Soc.76:1233-1241. Söğüt,T., Arıoğlu,H., Çubukçu,P., (2001). İkinci Ürün Koşullarında Bazı Soya (Glycine max L.) Çeşitlerinin Önemli Tarımsal Özellikleri ile Bu Özellikler Arasındaki İlişkilerin Belirlenmesi. Türkiye IV.Tarla Bitkileri Kongresi Bildiri Kitabı, Cilt 2. s:95-99 Specht. J.E., Chase, K., Macrander, M., Graef, G.L., Chung, J., Markwell, J.P., Gerann, M., Orf, J.H., Lark, K.G., 2001. Soybean Response to Water: A QTL Analysis of Drought Tolerance. Crop Sci. 41:493-509 Uğur, A. E., (2012). Dünya ve Türkiye de Yağlı Tohum ve Ham Yağ Üretimi. Yağlı Tohumlu Bitkiler ve Bitkisel Yağlar Konferansı Bildirisi. 5.09.2012, İstanbul. Wilson, R.F., 2004. Seed Composition. Soybeans: Improvement, Production, and Uses (Ed. By H.R. Boerma and J.E.Specht) 3rd edition, Chapter 13, pp 621-677, Agronomy Series No:16. Madison,Wisconsin, 1144 p. Yel, N., Arıoğlu, H.H., (1987). Bazı soya çeşitlerinin Çukurova koşullarında 2. ürün olarak yetişebilme olanakları üzerinde bir araştırma. Ç.Ü. Fen ve Müh. Bilimleri Dergisi Cilt 2(3):101-104. Wolf, R.B., Cavins, J.F., Kleiman, R., Black, L.T., 1982. Effect of Temperature on Soybean Seed Constituents: Oil, Protein, Fatty Acids, Amino Acids and Sugars. J. of the American Oil Chemists Society (JAOCS) Vol.59, (5):230-232 10

Ç.Ü.Z.F. Dergisi, 2012, 27 (2) : 11 20 J.Agric. Fac. Ç.Ü., 2012, 27 (2) : 11-20 Etlik Piliç Kümeslerinin Serinletilmesinde Güneş Enerjisi Kullanımının Tekno-Ekonomik Analizi Metin DAĞTEKİN ( 1 ) Özet Bu çalışmada, etlik piliç kapasitesi 20000 olan bir kümesin, buharlaştırmalı serinletme (fan-ped) sisteminin elektrik ihtiyacının, güneş enerjisinden fotovoltaik (PV) yöntemle üretilen elektrik ile karşılanması amaçlanmıştır. Bu amaçla, gereksinim duyulan 15 kw e gücünde PV santral dikkate alarak tasarımlanacak olan sistemin tekno-ekonomik değerlendirmesi yapılmıştır. Elektrik üretimi amacıyla yararlanılacak olan PV santrallerde kullanılacak PV dizilerin teknik özellikleri, üretilecek elektrik miktarı, elektrik üretim maliyeti, yatırım ve işletme giderleri, geri ödeme süresi ve CO 2 emisyonlarında azalma miktarı belirlenmiştir. Etlik piliç kümesi için gereksinim duyulan 15 kw e gücündeki PV santralde; toplam 98.01 m 2 alanında PV hücre kullanılarak 22935 kwh elektrik üretilebilecektir. Sistem verimi % 12.1, yıllık özgül verim 1524 kwh/kw ve CO 2 emisyonlarındaki azalma miktarı 20259 kg/yıl düzeylerinde gerçekleşecektir. PV elektrik üretim sisteminin net geri ödeme süresi 9.2 yıl ve elektrik üretim maliyeti 0.1100 TL/kWh olarak belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Güneş enerjisi, Fotovoltaik (PV) yöntem, serinletme (fan-ped) sistemleri Tecno-ekonomic Feasibility Analysis of Solar Energy Use in Cooling of Broiler Poultry Houses Abstract The objective of this study is to met electrical consumption of evaporative (fan-ped) system in broiler poultry house with 20000 broiler capacity with electricity produced from solar energy by the photovoltaic (PV) method. For this purpose, the techno-economic assessment of the 15 kw e of PV power plant is made. In order to take advantage of PV electricity generation in power plants to use the amount of electricity that will be produced, the technical characteristics of the PV arrays electricity production cost, investment and operation expenses, the amount of CO 2 emissions reduction and the repayment period were determined. The 22935 kwh electricity will be generated using the total area of 98.01 m 2 PV cell in 15 kw e of PV power plant designed for broiler house. System efficiency, the annual specific yield and the amount of CO 2 emissions reduction will be realized 12.1%, 1524 kwh/kw and 20259 kg/year, respectively. Net payback period of PV electricity generation system and the cost of electricity production will be 9.2 year and 0.1100 TL/kWh. Keywords: Solar energy, photovoltaic (PV) method, evaporative (fan-ped) systems Giriş Hayvan başına verimin arttırılmasında, yüksek verim özelliğine sahip ırkların kullanılması, bunların dengeli ve yeterli bir şekilde beslenmesi ve optimum çevre koşullarının sağlanması ile mümkündür. Bunların içerisinde elde edilen üretimin % 30 nu yüksek verimli ırklar, %70 ini çevre koşulları sağlamaktadır (Öztürk ve Olgun (1995)). Hayvanlar iki farklı çevrenin etkisindedir. Bunlardan biri, ortam sıcaklığı, bağıl nemi ve hava hareketini konu alan Yayın Kuruluna Geliş Tarihi:05.12.2013 1 Ç.Ü. Ceyhan Meslek Yüksekokulu, Ceyhan/ADANA iklimsel çevre, diğeri ise ortamdaki toz, amonyak, hidrojen sülfür, karbondioksit ve diğer gazları konu alan kimyasal çevredir. Türkiye de etlik piliç üretimi bakımından Adana İlinin de içerisinde bulunduğu Çukurova Bölgesi, Marmara ve İç Anadolu Bölgelerinden sonra önemli potansiyele sahiptir. Bölgede bulunan kümeslerin hemen hemen tamamında teknolojik gelişmelere uygun üretim yapılmaktadır. Bölgedeki kümeslerde özellikle yaz döneminde yüksek hava sıcaklığın

Etlik Piliç Kümeslerinin Serinletilmesinde Güneş Enerjisi Kullanımının Tekno-Ekonomik Analizi hayvanlarda neden olduğu sıcaklık stresini önlemek için buharlaştırmalı serinletme sistemleri bulunmaktadır. Yapılan bir çalışmada Çukurova Bölgesindeki etlik piliç kümeslerinin %95 inde pedli buharlaştırmalı serinletme sistemi bulunduğu belirlenmiştir. Bölgede yaz döneminde artan hava sıcaklığın hayvanların verimleri üzerindeki olumsuz etkilerini en az düzeye indirmede buharlaştırmalı serinletme sistemlerinin etkili olduğunu değişik birçok araştırıcılar tarafından bildirilmektedir (Dağtekin ve Yıldız (1997); Dağtekin ve ark.(2010)). Bölgede etlik piliç kümeslerinde serinletme sistemlerinin çalıştırılması için gerekli enerji, elektrik şebekelerinden temin edilmektedir. Yaz döneminde elektrik kesintilerinin çok sık yaşanmakta ve serinletme sistemlerinin 15-30 dakika çalışmaması durumunda hayvanlarda ölüm oranlarında ciddi artışlar meydana gelmektedir. Bu durum, işletmelerde önemli ekonomik kayıplara neden olmaktadır. İşletmelerde yaşanan bu olumsuzluğun giderilmesinde, işletmelerin tamamında jeneratörler aracılığıyla elektrik üretimi yapılmaktadır. Bölgedeki etlik piliç kümeslerinde bulunan serinletme sistemlerinin önemli bir bileşeni olan fanlar, yaz döneminde gece-gündüz süresince sürekli olarak çalışmaktadır. Bu nedenle, üretimde giderlerin büyük bölümünü yemden sonra, elektrik giderleri oluşturmaktadır. Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle sahip olduğu güneş enerjisi potansiyeli açısından birçok ülkeye göre şanslı durumdadır. Türkiye'nin ortalama yıllık toplam güneşlenme süresi 2640 saat (günlük toplam 7.2 saat), ortalama toplam ışınım şiddeti 1311 kwh/m²yıl (günlük toplam 3.6 kwh/m²) olduğu tespit edilmiştir (DMİ, (2013)). Türkiye'nin en fazla güneş enerjisi alan bölgesi Güney Doğu Anadolu Bölgesi olup, bunu Akdeniz Bölgesi izlemektedir. Güneş pilleri, günümüzde ancak elektrik şebekesinin olmadığı, yerleşim yerlerinden uzak yerlerde ekonomik yönden uygun olarak kullanılabilmektedir. İstenen güçte kurulabilmeleri nedeniyle genellikle 12 sinyalizasyon, kırsal alanda elektrik ihtiyacının karşılanması vb. gibi uygulamalarda kullanılmaktadır. Ülkemizin enerjide %73 olan dışa bağımlılık oranının azaltılması için, 2023 yılında ülkemizde yenilebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi içindeki payının en az %30 oranında olması hedeflenmiştir. Bu çalışma dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de son yıllarda gündemde olup, enerji üretimi konusunda dışa bağımlılığı azaltmayı amaçlayan, yerli kaynaklardan enerji üretimini arttırıp, fosil yakıt kullanımını azaltmasına, sera gazları salımlarını azaltarak ekolojik dengenin korunmasına ve 2023 yılında ülkemizin öngörülen seviyeye gelmesine katkı sağlayacaktır. Bu çalışmada, kapasitesi 20000 piliç olan bir kümesin, buharlaştırmalı serinletme (fan-ped) sisteminin elektrik tüketiminin, güneş enerjisinden fotovoltaik (PV) yöntemle üretilen elektrik ile karşılanması amaçlanmıştır. Bu amaçla, gereksinim duyulan 15 kw e gücünde PV santral dikkate alarak tasarımlanacak olan sistemin tekno-ekonomik değerlendirmesi yapılmıştır. Dikkate alınan PV sistemde; kullanılacak PV dizilerin teknik özellikleri, üretilecek elektrik miktarı, elektrik üretim maliyeti, yatırım ve işletme giderleri, geri ödeme süresi ve CO 2 emisyonlarında azalma miktarı belirlenmiştir. Materyal Ve Yöntem Materyal Etlik Piliç Kümesi Araştırmada materyal olarak, Adana iline bağlı Ceyhan ilçesinde bulunan 175000 hayvan kapasiteli ticari etlik piliç işletmesi seçilmiştir. Araştırma, işletmede kapasitesi 20000 hayvan olan kümeste yapılmıştır. Araştırmada materyal olarak ele alınan kümesin eni 18 m, boyu 65 m ve yüksekliği ise 4.1 m dir. Kümesin uzun ekseni Kuzey-Güney yönündedir. Çatı örtü malzemesi olarak 5 cm kalınlığında sandviç panel bulunmaktadır. Duvarları, 18 cm kalınlığında blok tuğladan oluşmakta ve iç-dış duvarı kara sıva ile sıvanmıştır. Kümeste fan-ped serinletme sistemi bulunmaktadır Kümesin genel ölçüleri ve serinletme sisteminin yerleşimi Şekil 1 de

Ç.Ü.Z.F. Dergisi, 2012, 27 (2) : 11 20 J.Agric. Fac. Ç.Ü., 2012, 27 (2) : 11-20 verilmiştir. Sistemde kümesin Doğu ve Batı uzun eksenine 1.50 3.0 m boyutlarında 5 er adet ped bulunmaktadır. Pedler 10 cm kalınlığında olup, selüloz esaslı malzemeden yapılmıştır. Sistemde 8 adet fan bulunmaktadır. Fanlardan 6 tanesi, kısa duvar üzerinde, diğer 2 tanesi ise batı ve doğu uzun duvar üzerinde bulunmaktadır. Pajurlu ve 6 hız kademeli olan fanların debileri 42000 m 3 /h dır. Fanlara hareket, 1.1 kw gücünde elektrik motorundan verilmektedir. Hareket iletimi, kayış-kasnak sistemi ile yapılmaktadır. Kümesin doğu ve batı üzerinde 11 er adet 55 110 cm boyutlarında tek camlı pimapen malzemeden yapılmış havalandırma pencereleri vardır. Güneş Enerjisi Potansiyeli Adana ili, Akdeniz ikliminin özelliklerini taşır. Yazları sıcak ve kurak, kışları ise ılık ve yağışlıdır. Adana da yılın 195.6 günü yaz günüdür. Bu günlerin 134.4 ü tropik gün olarak belirlenmiştir. Adana ilinin yüksek bölgelerine yıllık olarak gelen güneş enerjisi miktarı, yükseltisi kısmen daha az olan bölgelere kıyasla daha yüksektir (Şekil 2a). Adana ilinde toplam güneş enerjisi 1.81 6.68 kwh/m 2 gün aralığında (Şekil 2b), güneşlenme süresi ise 4.21 11.77 saat aralığında değişmektedir (Şekil 2c). Fotovoltaik Santral İçin Teknoekonomik Analiz Bu bölümde, şebekeye bağlı 15 kw gücünde PV santral ile elektrik üretiminin tekno-ekonomik analizi anlatılmıştır. Fotovoltaik Dizi Yüzey Alanı PV santraller için tasarımlanacak olan PV dizilerin güneşlenme süresi, bir gün süresince dizi üzerine optimum açıda düşen güneş ışınım enerjisine bağlı olarak belirlenir. Burada; Eg t 1000W/m 2...(2.1) t = panelin güneşlenme süresi (h), = optimum açı ( ) ve E g = güneş ışınım enerjisidir (Wh/m 2 ). Fotovoltaik diziden elde edilebilecek en yüksek güç, dizinin 25 C sıcaklıkta ürettiği en yüksek akım ve akü gerilim değerine bağlı olarak aşağıdaki gibi belirlenir. Burada; P PV I (max) V.(2.2) P A P PV = diziden elde edilebilecek en yüksek güç miktarı (W), I P(m ax) = dizinin ürettiği en yüksek akım miktarı (A) ve V A = akü gerilim değeridir (V). Fotovoltaik diziden günlük olarak kazanılabilecek enerji miktarı, dizinin güneşlenme süresi ile kullanılabilir en yüksek güç değerine bağlıdır. Burada; E PV P PV t. (2.3) E PV = diziden kazanılabilecek elektrik miktarıdır (Wh). Fotovoltaik diziden kazanılabilecek enerji miktarı, PV sistemdeki ekipmanların verimine bağlı olarak azalır. Burada; e ç şkc e = ekipman verimi, ç = çevirici verimi, A.(2.4) şkc = şarj kontrol cihazı verimi, A = akü verimi ve k = kablo verimidir. Fotovoltaik dizilerin verimi, hücre sıcaklığına bağlı olarak değişir. Fotovoltaik hücre verimlerine ilişkin katalog değerleri, laboratuar ortamında 25 C sabit sıcaklıkta ölçülen değerlere bağlı olarak belirlenir. Bu nedenle, dış ortam sıcaklığının değişmesi durumunda, PV dizinin verimi de değişir. Fotovoltaik hücrenin, laboratuar ortamında k 13

Etlik Piliç Kümeslerinin Serinletilmesinde Güneş Enerjisi Kullanımının Tekno-Ekonomik Analizi gerçekleştirilen denemeler sırasında, PV hücrenin sıcaklığına, PV hücrenin nominal çalışma sıcaklığı (T PVnç) denir. Dizi sıcaklığı, dış ortam sıcaklığından 22 C daha yüksek olarak kabul edilebilir. Farklı dış ortam sıcaklıklarında, fotovoltaik dizilerin çalışma sıcaklığı aşağıdaki eşitlik (2.5) ile belirlenebilir. Fotovoltaik dizinin gerilimi, dizi sıcaklığının artışına bağlı olarak artmasına karşın, dizi akımı ise sıcaklık artışı ile azalır. Fotovoltaik diziden elde edilebilecek gerilim ve akım değerlerinin sıcaklık farkı ile değişimi aşağıdaki eşitliklerde verilmiştir. Burada; 14 T V I P ad kd T P = T d = T PVnç = V ad = I kd = T d ( T 25) T 22 (2.5) PVnç V T 0.0842. (2.6) 2 ad I T 0.0086..(2.7) 2 kd panel sıcaklığı ( C), dış ortam sıcaklığı ( C) ve PV hücrenin nominal çalışma sıcaklığı. ( C), açık devre gerilimi (V) ve kısa devre akımıdır (A). Fotovoltaik dizinin verimi ( D) aşağıdaki gibi belirlenir. V ad kd 2 D Vad Ikd d 2 I. (2.8) Fotovoltaik diziler, optimum açıda yerleştirilmekle birlikte, gün içerisinde güneş ışınımı dizi üzerine farklı açılarda geleceğinden, PV sistemin verimi azalır. Fotovoltaik diziler, optimum açıda yerleştirildiğinde, açı değişimi 15 dir. Açı değişimindeki 15 lik fark için verim azalması % 5 alınır. PV sistemin toplam verimi aşağıdaki gibi belirlenir. Burada;..(2.9) st ea D st = PV sistemin toplam verimi ve ea = eğim açısı verimidir. e Gerekli PV modül adedinin belirlenmesi sırasında, gereksinim duyulan en fazla enerji miktarı dikkate alınmalıdır. Bu tip sistemlerde enerji gereksiniminin karşılanması için gerekli güneş modülü adedi aşağıdaki gibi hesaplanır. Burada; s D E PV Et st. (2.10) S D = PV modül adedi (adet) ve E t = gereksinim duyulan enerji miktarıdır (Wh). Fotovoltaik diziler gölgelenmeye karşı çok fazla duyarlıdır. Bu nedenle, dizilerin kurulumu sırasında gölgelenmemesine ayrı önem verilmelidir. PV hücreler modüle seri olarak bağlanır. Bir PV hücrenin vereceği güç, gölgelenme nedeni ile düşerse, diğer hücreler onun düştüğü güce inmek zorunda kalacaklardır. Diğer bir deyişle, bir hücrenin yarısının gölgelenmesi ile bir dizinin yarısının gölgelenmesi arasında fark yoktur. Dizinin kirlenmesi de gölgeleme etkisi yaratacağından, % 3 düzeyinde kayıplara neden olur. Fotovoltaik Sistemin Ekonomik Analizi Proje ekonomik değerlendirme ölçütleri, projelerin ticari, ekonomik ve/veya sosyal açıdan ortaya çıkan (hesaplanan) fayda ve maliyetlerinin karşılaştırılması amacıyla kullanılan matematiksel tekniklerdir. Hem tek bir projenin kabul edilebilirliğinin belirlenmesi, hem de birden fazla birbirinden bağımsız projenin kabul edilebilirliliklerine göre öncelik sıralaması yapılabilmesi amacıyla pek çok ölçüt geliştirilmiştir. Bunlardan en yaygın olarak kullanılanları şunlardır: Net şimdiki değer İç karlılık oranı Fayda/maliyet oranı Geri ödeme süresi Bulgular ve Tartışma

Ç.Ü.Z.F. Dergisi, 2012, 27 (2) : 11 20 J.Agric. Fac. Ç.Ü., 2012, 27 (2) : 11-20 Etlik piliç kümeslerinin serinletilmesinde güneş enerjisinden yararlanmak amacıyla tasarımlanacak olan PV elektrik üretim santralinin tasarım şeması Şekil 3 de verilmiştir. PV elektrik santralinde yer alan; modül, dizi ve dönüştürücü kapasitelerinin belirlenmesi için yapılan hesaplamalarda, Adana-İncirlik İklim İstasyonuna ait iklim verileri kullanılmıştır. Elektrik güç üretme kapasitesi 15 kw e olan PV santralin başlıca bileşenlerinin tasarım değerleri Çizelge 1 de verilmiştir. PV santralde toplam 98.01 m 2 alanında PV hücre kullanılarak, 22935 kwh elektrik üretilebilecektir. Bu amaçla, 30 güneye doğru yönlendirilecek olan ve her biri 32.7 m 2 yüzey alanında olan toplam 3 adet PV dizi kullanılacaktır. Her bir dizi, 20 adet PV modülden tasarımlanacaktır. Her bir dizide gücü 1.65 kw ve verimi % 95 olan dönüştürücü kullanılacaktır. Bu durumda, sistem verimi % 12.1, yıllık özgül verim 1524 kwh/kw ve CO 2 emisyonlarındaki azalma miktarı 20259 kg/yıl düzeylerinde gerçekleşecektir. PV sistemin simülasyon sonuçları Çizelge 2 de verilmiştir. Dizi veriminin % 12.9 ve dönüştürücü (inverter) veriminin % 94 düzeylerinde olması durumunda, her PV dizi yüzeyine gelen 62984 kwh güneş enerjisinden 8110 kwh DC veya 7645 kwh AC elektrik üretilebilecektir. Bu durumda, toplam 3 adet PV dizi yüzeyine gelen 188953 kwh güneş enerjisinden, %12.1 sistem verimi ile 22935 kwh AC elektrik üretilebilecektir. Gücü 15 kw e olan PV santralde üretilecek olan toplam 22935 kwh AC elektriğin aylara göre değişimi Şekil 4 de verilmiştir. Yıl süresince üretilecek olan elektrik miktarı, Aralık ayında 1000 kwh ile en düşük düzeyde iken, Temmuz ayında 2500 kwh ile en yüksek düzeye ulaşmaktadır. Üretilen elektrik enerjisi Nisan-Ekim dönemleri arasında 2000 kwh ın üzerinde gerçekleşmiştir. Yaz döneminde serinletme sisteminin çalıştığı Haziran-Eylül dönemlerinde bu değer 2500 kwh e kadar ulaşmaktadır. Santralden üretilen elektrik enerjinin serinletme sisteminden geriye kalacak kısmıyla işletmede aydınlatma ve yem mekanizasyonu gibi işlemlerde de kullanılabilir. Gücü 15 kw e olan PV santralin ekonomik analiz sonuçları Çizelge 3 de verilmiştir. Yatırım maliyeti 54675 TL PV santralde, birinci yıl 6192,32 TL değerinde elektrik satışı yapılabilecektir. Sistem ömrünün 20 yıl ve amortisman süresinin 10 yıl, amortisman oranının %10 ve elektrik satış bedelinin 0.2700 TL/kWh olması durumunda, 15 kw e gücündeki PV sistemin net şimdiki değeri 56675 TL, geri ödeme süresi 9.2 yıl ve elektrik üretim maliyeti 0.1100 TL/kWh olarak belirlenmiştir. İşletmede şu an tüketilen elektrik enerjisinin maliyeti 0.27 TL/kWh dır. Aradaki farka bakılacak olursa yaz döneminde serinletme sisteminin çalıştığı dönemde işletmenin enerji gider yükünü önemli oranda düşürecektir. Gücü 15 kw e olan PV santral için birikimli nakit akışı Şekil 5 de verilmiştir. Nakit akış grafiğinden de görülebileceği gibi, nakit akışı ilk yıllarda eksi değerlerde iken, sistemin geri ödeme süresi olan 9.2 yılın sonundan itibaren pozitif değerlere yükselmektedir. Birikimli nakit akışı 20 yılın sonunda 50000 TL değerini geçmektedir. Gücü 15 kw e olan PV santralde üretilen elektriğin ulusal şebekeye satılmasıyla elde edilecek gelirlerin Şekil 6 da verilmiştir. PV santralde üretilen elektriğin ulusal şebekeye satılmasıyla elde edilecek olan gelir miktarı, PV santralde gerçekleşecek olan bozulma oranına bağlı olarak azalacaktır. Sonuç ve Öneriler Kapasitesi 20000 piliç olan bir kümesteki serinletme sisteminin elektrik tüketimini güneş enerjisinden fotovoltaik (PV) yöntemle üretilen elektrik ile karşılanması amaçlanmıştır. Bu amaçla, kümeste tasarımlanacak olan 15 kw e gücündeki PV santralde 22935 kwh elektrik üretilebilecektir. Sistem verimi %12.1, yıllık özgül verim 1524 kwh/kw ve CO 2 emisyonlarındaki azalma miktarı 20259 kg/yıl düzeylerinde gerçekleşecektir. PV elektrik üretim sisteminin net geri ödeme süresi 9.2 yıl ve elektrik üretim maliyeti 0.1100 TL/kWh olarak belirlenmiştir. 15

Etlik Piliç Kümeslerinin Serinletilmesinde Güneş Enerjisi Kullanımının Tekno-Ekonomik Analizi Kümeste serinletme sisteminin çalıştığı Haziran- Eylül dönemleri arsında santralde üretilen elektrik enerjisi miktarı 2500 kwh e kadar ulaştığı belirlenmiştir. Üretilen bu enerjinin serinletme sisteminin çalıştırılmasından geriye kalanını da aydınlatma ve yem mekanizasyonu gibi düzeneklerde kullanılmasının işletmenin elektrik gider yükünü önemli oranda düşürecektir. Kaynaklar DMİ, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Ankara. Dağtekin. M., Y. Yıldız, 1997. Alternative Cooling Systems on Broiler Houses in Turkey Conditions. Livestock Environment V, Proceedings of the Fifth International Symposium, Bloominton, Minnesota, May 29-31, P:386-392. Öztürk, H.H. Kaya, D. 2013. Güneş Enerjisinden Elektrik Üretimi: Fotovoltaik Teknoloji. Ufuktepe Yayınları, Yayın No: 97, ISBN:978-605- 5100-00-1. Öztürk, T., Olgun M. 1995. Samsun İli Ticari Tavukçuluk İsletmelerinde Kümes İçi C evre Koşullarının İncelenmesi. O.M. Üniversitesi. Ziraat Fak. Dergisi Cilt 10 Sayı 3, S 31-43. Yıldız, Y., Karaca, C., Dağtekin, M. 2010. Hayvan Barınaklarında Çevre Denetim. Hasad Yayıncılık, S.256, ISBN:978-975- 8377-77-6. Şekil 1. Kümesin genel ölçüleri ve serinletme sisteminin kümesteki yerleşimi 16

Ç.Ü.Z.F. Dergisi, 2012, 27 (2) : 11 20 J.Agric. Fac. Ç.Ü., 2012, 27 (2) : 11-20 a) Adana İli güneşlenme haritası b) Güneş enerjisi değişimi (kwh/m 2 gün) c) Güneşlenme süresi (saat) değişimi Şekil 2. Adana ilinde yıllık güneş enerjisi ve güneşlenme süresi değişimi (DMİ, 1975-2013) Şekil 3. PV elektrik üretim santralinin tasarım şeması 17

Etlik Piliç Kümeslerinin Serinletilmesinde Güneş Enerjisi Kullanımının Tekno-Ekonomik Analizi Şekil 4. PV santralde üretilecek olan elektriğin aylara göre değişimi Şekil 5. Gücü 15kW e olan PV santral için nakit akışının yıllara göre değişimi Şekil 6. Gücü 15 kw e olan PV santralden elektrik satışı ile elde edilecek gelirin yıllara göre değişimi 18