İkinci çeyrek büyüme yüzde 70 olasılıkla % 3,3

Benzer belgeler
2016 Ocak Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 26 Ocak 2016 Ankara

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

GÜNLÜK BÜLTEN 04 Nisan 2014

Ekonomi Bülteni. 8 Mayıs 2017, Sayı: 19. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

Ekonomi Bülteni. 22 Ağustos 2016, Sayı: 33. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 26 Eylül 2016, Sayı: 37. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

Ekonomi Bülteni. 7 Kasım 2016, Sayı: 43. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 10 Ağustos 2015, Sayı: 22. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Teknik Bülten. 17 Ekim 2016 Pazartesi

İDARE MERKEZİ ANKARA, 28 Ocak 2014

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 03 Ağustos 2015, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2018

FED'in 'ters köşe' riskine karşı, 'Kırmızı Alarm' senaryoları hazır

Fon Bülteni Ocak Önce Sen

TÜRKONFED KOBİ PERSPEKTİFİ MAYIS 2016

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18

SABAH BÜLTENİ. Destek FX Piyasa Gözlemi. 4 Eylül :00 GENEL GÜN ÖZETİ. AMB politika faizini açıkladı

Ekonomi Bülteni. 24 Ağustos 2015, Sayı: 24. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

Ekonomi Bülteni. 7 Ağustos 2017, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Teknik Bülten 13 Aralık 2016 Salı

Gündem Türkiye 7,50% İngiltere 0,50% Amerika 0,25% İsviçre -0,75% Euro Bölgesi 0,05% Japonya < 0.10%

HAFTALIK BÜLTEN 17 EKİM 21 EKİM 2016 USD/TL

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 9 Mayıs 2016, Sayı: 19. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 01 Aralık 2014, Sayı: 48. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Gündem Türkiye 7,50% İngiltere 0,50% Amerika 0,25% İsviçre -0,75% Euro Bölgesi 0,05% Japonya < 0.10%

Ekonomi Bülteni. 19 Aralık 2016, Sayı: 49. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

-2.98% -10.0% 19.7% 13.5% % Ocak 19 Ocak 19 Şubat 19 Şubat 19 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER.

Borsa Istanbul Faiz Döviz

15 Haziran FED den Beklenmedik Şahin Duruş. 15 Haziran 2017

Ekonomi Bülteni. 3 Temmuz 2017, Sayı: 27. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

2016 Temmuz Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Murat ÇETİNKAYA Başkan. 26 Temmuz 2016 Ankara

HAFTALIK BÜLTEN 7 EYLÜL EYLÜL 2015

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

II. Ulusal Ekonomik Görünüm 2

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

Teknik Bülten. 14 Ekim 2016 Cuma

Teknik Bülten. 26 Şubat 2016 Cuma

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Fon Bülteni Kasım Önce Sen

Ekonomi Bülteni. 26 Haziran 2017, Sayı: 26. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Fon Bülteni Aralık Önce Sen

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

HAFTALIK BÜLTEN 31 AĞUSTOS EYLÜL 2015

Ekonomi Bülteni. 10 Ekim 2016, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 08 Haziran 2015, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAFTALIK BÜLTEN 5 EKİM EKİM 2015

Ekonomi Bülteni. 25 Nisan 2016, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

BIST-100 Teknik Analiz

Günlük Bülten 07 Ağustos 2013

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara

%7.26 Aralık

Günlük Forex Bülteni. Piyasa Gündemi G E D İ K Y A T I R I M K A L D I R A Ç L I İ Ş L E M L E R. 30 Nisan 2015 Perşembe

1- Ekonominin Genel durumu

2017 Yılı Enflasyon Beklentisi

HAFTALIK BÜLTEN 07 ARALIK ARALIK 2015

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÜVEN ENDEKSLERİ. Kaynak: TCMB & TÜİK SANAYİ SEKTÖRÜ

GÜNLÜK BÜLTEN 24 Haziran 2014

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ekim 2014

Ekonomi Bülteni. 13 Nisan 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Günlük Bülten 29 Nisan 2013

EYLÜL Emeklilik Fon Bülteni. bnpparibascardif.com.tr /

TÜRKon/HED/13-39 DEĞERLENDİRME NOTU. Faks: +90 (212) TÜRKİYE EKONOMİSİ. Sanayi üretiminde kritik gerileme.

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18

Aylık Ekonomik Değerlendirmeler Raporu Mayıs Rapor

7. Orta Vadeli Öngörüler

2017 Yılı Enflasyon Gelişmeleri ve Yıl Sonu Enflasyon Beklentisi

EKONOMİK GÖRÜNÜM Bursa Ticaret ve Sanayi Odası

Aralık 15. Emeklilik Fon Bülteni. Değişen dünyanın sigortası

Teknik Bülten. 14 Kasım 2016 Pazartesi

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Ekim Toplantı Tarihi: 21 Ekim 2015

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Günlük Bülten 17 Eylül 2013

Haftalık Piyasa Beklentileri. 10 Kasım 2014

Günlük Bülten. Günlük Bülten. Gedik Forex Günlük Bülten. Piyasa Gündemi. 31 Temmuz 2015 Cuma

Haftalık Piyasa Beklentileri. 16 Mart 2015

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ TEMMUZ 2018

EKİM Emeklilik Fon Bülteni. bnpparibascardif.com.tr /

HAFTALIK BÜLTEN 26 EKİM EKİM 2015

31/12/ /03/2012 tarihleri arasında fon getirisi %2,11 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi %2,49 olarak gerçekleşmiştir.

FİNANS KILAVUZ COINKILAVUZ GÜNLÜK BÜLTEN FOREXKILAVUZ HİSSEKILAVUZ. /finanskilavuz. /forexkilavuz. /hissekilavuz.

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Eylül 2015 Ankara

Ekonomi Bülteni. 20 Mart 2017, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Transkript:

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği EKONOMİ DEĞERLENDİRME RAPORU No.114 / Ağustos 2013 İkinci çeyrek büyüme yüzde 70 olasılıkla % 3,3 12 Ağustos Pazartesi günü, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan haziran ayı sanayi üretim verileriyle birlikte, ikinci çeyrek verileri de tamamlanmış oldu. Açıklanan verilerin ışığında, 2. çeyrek için GSYH reel büyümesinin yüzde 3,3 çıkacağını belirtebilirim. Bununla birlikte, 2012, ve 2010 yılı ikinci çeyrek deneyimleri gösteriyor ki, 2. çeyrekte büyüme yüzde 2,1 bile gelebilir. Ancak, daha teferruatlı bir hesaplama ile 2013 yılı 2. çeyrek büyüme tahminimizi dip noktası 2,5, tepe noktası 3,3 ve orta noktası 2,9 olarak ifade edilebilir. ÇEYREK SANAYİ ÜRETİMİ ÜZERİNDEN BÜYÜME TAHMİNİ (%) Dönem Sanayi Üretiminde Değişim GSYH Büyümesi 2009 Yıllık -9,88-4,83 2010 1. Çeyrek 17,17 12,22 2. Çeyrek 14,56 10,22 3. Çeyrek 10,00 5,28 4. Çeyrek 12,06 9,25 2010 Yıllık 13,11 9,20 2011 1. Çeyrek 14,60 12,04 2. Çeyrek 8,03 8,81 3. Çeyrek 7,63 8,22 4. Çeyrek 6,57 5,20 2011 Yıllık 8,91 8,49 2012 1. Çeyrek 2,62 3,31 2. Çeyrek 3,94 2,89 3. Çeyrek 2,45 1,57 4. Çeyrek 0,96 1,36 2012 Yıllık 2,28 2,24 2013 1. Çeyrek 2,56 3,00 2013 2. Çyrk Thm 2,90 3,25 Bu durumda, yılın ilk 6 ayı, Türk ekonomisi açısından yüzde 3 veya 3'ü biraz aşan bir büyüme ile tamamlanmış olacak. Eylül ayından itibaren, yerel seçimler ve yurt içi, yurt dışı mevsimsel ekonomik aktivite canlanmasına bağlı olarak, sektörlerin katma değer üretimi hızlanır ise, ikinci 6 aylık dönemde yüzde 4'ü aşan bir ortalama büyüme ile Türk ekonomisi 2013 yılını yüzde 3,4-3,5 civarında bir büyüme ile tamamlayabilir. Bu noktada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) finansal istikrar riskini (cari açık) ve fiyat 1

istikrarı riskini (enflasyon) birlikte kollamak adına izleyeceği strateji büyüme üzerinde de etkili olacak. Enflasyon yön değiştirecek mi? 2003 yılı baz alınarak hesaplanan yeni Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE), 2005 yılından itibaren başlatılmıştı. Buna göre, 2003=100 bazlı endekste, en düşük yıllıklandırılmış manşet enflasyonu 2011 yılı mart ayında yüzde 3,99 olarak şekillenmişti. Yeni TÜFE'de en yüksek yıllıklandırılmış manşet enflasyon değerleri, sırasıyla, 2008 yılı temmuz ayında yüzde 12,1 ve 2012 yılı nisan ayında yüzde 11,1 olarak gerçekleşti. Bu yeni endekste en düşük yıl sonu kapanış enflasyonu ise, yine geçen yıl, 2012 yılı aralık ayında yüzde 6,2 olarak şekillendi. Bu noktada, 2013 yılı temmuz ayı sonu itibariyle, yıllıklandırılmış manşet enflasyonun yüzde 8,9'a gelmiş olması önemli. Uluslararası finans kurumlarının raporları, temmuz ayı sonu itibariyle yüzde 9'a dayanmış olan manşet enflasyonun, 2013 yılının en yüksek değeri olabileceğini öngörüyorlar. Bundan sonra, geçen yılın ağustos-aralık döneminde gerçekleşmiş olan aylık enflasyon değerleri olarak, sırasıyla yüzde 0,56; 1,03; 1,96; 0,38 ve yine 0,38 hesaplamadan çıkacak ve yerlerine bu yılın aylık enflasyon değerleri girecek. Özellikle, eylül ayı ve ekim ayında, geçen yılın göreceli yüksek aylık enflasyon değerleri yerine, neredeyse yarısı düzeyinde aylık enflasyon değerleri gerçekleşir ise, 2013 yılı sonu itibariyle yüzde 7 veya çok az altında bir enflasyonla yılı kapatabiliriz. TCMB'yi enflasyon açısından dikkatli olmaya sevk edebilecek bir gelişme, İşlenmemiş Gıda, Al. İç. ve Tütün Dışı TÜFE'nin, yıllıklandırılmış bazda, genel TÜFE ile birlikte mayıs ayından bu yana yükselişini sürdürüyor olması. H ve I kodlu çekirdek enflasyon değerleri ise, yıllıklandırılmış bazda temmuz ayında kıpırdamış gözüküyor. Merkez Bankası, ağustos ayından itibaren çekirdek enflasyon değerlerinde bir yumuşama, mevsimsel etkilerden arındırılmış fiyat hareketlerinde bir normalleşme gözlemler ise, faiz silahını ölçülü kullanmayı tercih ederek, özellikle yılın son 4 ayında, ekonomik aktivitenin yeterince canlı kalması adına katkı sağlayabilir. Buna karşılık, 3 eylül Salı günü açıklanacak olan ağustos ayı enflasyon değerleri, hem manşet enflasyon, hem de çekirdek enflasyon değerleri açısından piyasa beklentilerinin üzerinde çıkarsa ve manşet enflasyon yüzde 9'u aşarsa, Merkez Bankası'nın aynı anda hem piyasa aktivitesini desteklemesi, hem de enflasyonu kontrol altında tutması zora girebilir. 20 Ağustos PPK toplantısı zorlu bir etap TCMB'nin 6 Ağustos tarihli 'Temmuz Ayı Fiyat Gelişmeleri' raporunun özetinde, temmuz ayı yıllık enflasyon oranındaki yükselişte Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti nde de vurgulanan baz etkileriyle, son dönemde Türk Lirası'nda gözlenen değer kaybının belirleyici olduğu belirtiliyor. Ayrıca, temel enflasyon göstergelerinde Türk Lirası'ndaki 2

değer kaybının etkilerinin hissedilmeye başlandığına işaret ediliyor. Yılın kalan 5 ayında, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki düzeltme ve enerji fiyatlarında olumluya dönecek baz etkisine bağlı olarak, enflasyonun aşağı yönlü bir hareket sergileyeceği tahmini vurgulanıyor. Merkez Bankası'nın enflasyon bazlı mesajları, şu aşamada, 75 baz puanlık faiz artışı kararının alındığı 23 Temmuz'daki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrasında, ağustos ayı toplantısının yeni bir faiz artış kararı açısından pas geçilebileceği ihtimalini güçlü kılıyor. Bununla birlikte, TCMB'nin aynı anda yönettiği iki risk açısından, fiyat istikrarı ve finansal istikrar riskleri üzerinde etkisini güçlendirmek adına, piyasa 20 Ağustos toplantısında bir 25 ile 50 baz puanlık daha faiz artışı ayarlamasının yararlı olabileceğini dillendirmekte. TCMB PPK 20 Ağustos'u pas geçer ve ağustos ayı enflasyon oranları kötü çıkarsa, Merkez Bankası 18 Haziran'dan 23 Temmuz'a nasıl sıkıntılı bir dönem geçirdiyse, 20 Ağustos'tan 17 Eylül'e kadar da aynı ölçüde sıkıntılı bir dönem geçirebilir. Nitekim, TCMB Başkanı Doç. Dr. Erdem Başçı'nın 15 Temmuz sabahı kamuoyu ile paylaştığı açıklama benzeri bir ara açıklama bile gündeme gelebilir. Şahsım açısından bu açıklama rahatsız edici olmasa da, piyasadaki profesyonellerin önemli bir bölümü, 23 Temmuz'daki PPK toplantısı öncesi, bu açıklamayı, bağımsızlık açısından sakıncalı bulduklarını dile getirdiler. Piyasa 'Yetmez; Ama, Evet' dedi 23 Temmuz salı günü saat 14'de açıklanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) kararı, faizle ilgili kararın da ötesinde, esas metinde verilecek mesajlar açısından önem arz etmekteydi. TCMB Başkanı Doç. Dr. Erdem Başçı'nın 15 Temmuz sabahı kamuoyu ile paylaştığı açıklama doğrultusunda, 23 Temmuz PPK toplantısının gündeminde 'ölçülü' bir faiz koridoru ayarlamasının var olduğunu piyasa zaten bilmekteydi. Piyasa profesyonelleri ile yerli ve yabancı yatırımcılar, doğaldır ki 'ölçülü' ifadesinin anlamını ciddi ölçüde merak ettiler. 'Ölçülü' ifadesinden kast edilen, 50 baz puanlık, yani 0,50 puanlık bir faiz artışı ise, piyasa faiz koridorundaki bu ayarlamayı, piyasada oluşmuş olan yeni faiz haddi düzeyi ile uyumsuz olması nedeniyle, yeterli bir adım olmadığı yönünde değerlendirecekti. 100 baz puanlık bir faiz koridoru ayarlaması ise, kısmen TCMB PPK'nun, faiz koridoru silahının etkinliğini sonbahara taşıması, söz konusu para politikası aracındaki tüm imkanların bir adımda kullanılmaması adına, daha kuvvetli muhtemel bir adım olarak beklenmekteydi. Para Politikası Kurulu ise, faiz koridorunun sadece üst bandını 6,75'den 7,25'e yükselterek, 50 ile 100 puan arasında, 75 baz puanlık bir artışı tercih etti. 3

PPK'nun, döviz kurlarına istikrarı, TL'yi daha değerli kılarak sağlamayı hedeflediği gözleniyor. Bu duruş, fiyat istikrarı riski, yani enflasyonu orta vadede kontrol altında tutmak ve temmuz ayı sonunda yüzde 8,9'u dahi görmüş olan yıllıklandırılmış manşet enflasyonu Orta Vadeli Program hedeflerine geri getirmek açısından önemli. Bunun yanı sıra, piyasa yapıcı bankaların repo ihalelerinde kullanma imkanı buldukları 0,50 puanlık faiz avantajı da, istisnai günler için kalktı. Bu nedenle, piyasa yapıcı bankalar için, esasen faiz koridorundaki ayarlama 1,25 puan, diğer bir deyişle 125 baz puan oldu. Görünen o ki, bankaların kredi maliyetlerini önemli ölçüde artıracak ve reel ekonominin büyüme performansını olumsuz yönde etkileyecek bir gelişme istenmiyor. Kaldı ki, Türk ekonomisinde büyüme performansıyla ilgili tablonun da yeterince güçlü olmadığı görüşüyle, TCMB PPK cari açık ve enflasyonla ilgili de önemli bir risk görmediğini de belirtti. Önceki değerlendirmelerimizde hatırlanacağı üzere, TCMB para politikası uygulamasında, bir yandan Hazine'nin borçlanma maliyetini, bir yandan da büyümeyi de kollayan bir taktik izliyor. Bu nedenle, faiz koridorunda 150 veya 200 baz puanlık bir yukarı yönde ayarlama, hem Hazine'nin borçlanma maliyetleri açısından, hem de büyüme boyutunda sıkıntıya sebep olabilecek bir adım olarak okunuyordu. TCMB, bankaların TL cinsinden pozisyonlarını iyi yönetmeleri ve eğer TL'ye sıkışılar ise, kendisine başvurmamaları anlamında, ödünç vereceği TL'nin maliyetini bir kademe daha arttırdı. Ancak, TL'nin maliyetini ve banka kredi maliyetlerini arttırmak konusunda bir eğilimi olmadığını göstermek adına, faiz koridorunun alt bandını yüzde 3,5'de bırakırken, üst bandı yüzde 6,5'den 7,25'e çıkardı. TL yıl sonuna kadar yüzde 3 daha devalüe olabilir Esasen piyasa 1 puanlık, ya da 100 baz puanlık artış bekliyordu. Bu nedenle, ne 50 baz puan yaparak hayal kırıklığına sebep oldu, ne de 100 baz puan arttırarak, sonraki aylar için atabileceği yeni adımları şimdiden tüketmek istedi. 1 sayfalık kararın genel üslubu ve 75 baz puanlık adım, TCMB'nin 'piştov' ile piyasaya müdahaleyi tercih ettiğini, 'çifte'yi kapı arkasında tutmayı sürdüreceğini gösteriyor. Umarız, 'bazuka'yı depodan çıkarmayı gerektiren bir durum olmaz. 75 baz puanı, piyasa başlangıçta, yeterli görmese de, kabullenmiş ve satın almış gözükse de, bayram tatilinin hemen öncesinde, 75 baz puanlık artışla ilgili tartışmaların yeniden alevlendiği de gözlendi. Bununla birlikte, yapılan ayarlama dolar kurunu 1,90 TL'nin altına getirecekmiş gibi gözükmüyor. Ekonomi Yönetimi de, dolar kurunun 1,90 TL'nin altına inmesini istiyor mu; o da zaten ayrı bir tartışma konusu olabilir. Küresel piyasalarda, Türkiye'nin ciddi rakibi konumunda olan kimi önde gelen gelişmekte olan ekonomiler, zayıf seyreden dünya ticaretinde avantaj sağlamak adına, para 4

birimlerinin dolar karşısında değer kaybetmesine göz yummayı sürdürürler ise, mayıs sonundan, ağustos ortasına yüzde 6 değer kaybetmiş gözüken TL, önümüzdeki 4-5 ay içerisinde yüzde 3-4 oranında bir değer kaybıyla daha karşı karşıya kalabilir. Bu noktada, ABD Merkez Bankası (FED) ile ilgili, ABD ekonomisine yönelik verilerle ilgili, FED Başkanı Bernanke'nin açıklamalarıyla ilgili her yeni gelişme, TCMB'nin 'piştov'la piyasaya ayar vermeyi tercih etmesi açısından, ya işini kolaylaştıracak, ya da TCMB'yi daha sert bir silahla, tedbir paketiyle piyasaya müdahaleye zorlayacak. ABD istihdam piyasasında hala trend net değil ABD Merkez Bankası FED Başkanlığı için yarışın kızıştığı bir süreçte, kimi aday bölge başkanlarının açıklamalarına da dikkatli olmak gerekiyor. Atlanta FED Başkanı Lockhart'ın, tahvil alım programı kararının, eninde sonunda, FED'in eylül, ekim veya aralık toplantısında çıkacağına dair mesajları, küresel piyasalarca dikkate alınsa da, eurodolar paritesini çok etkilemiş gözükmüyor. Lockhart, ABD'nin aylık tarım dışı istihdam artışının 180 bin ile 200 bin arasına oturmasını dilediğini belirtmekte. Bununla birlikte, daha önce açıklanan 195 bin düzeyindeki haziran ayı tarım dışı istihdam artış oranının 188 bin olarak düzeltilmesi ve temmuz ayı rakamının da 162 bin çıkması, FED'in tahvil alım programını azaltma kararı için hala ABD ekonomisinde net bir istihdam trendi oluşmadığına işaret ediyor. İşsizlik oranı ise, FED Başkanı Bernanke'nin temennisi olan yüzde 6,5 dikkate alındığında, temmuzda gerilediği yüzde 7,4 düzeyine rağmen, hala 6,5'un çok uzağında. Royal Bank of Scotlad tarafından yapılan ve kamuoyu ile paylaşılan bir araştırmanın sonuçları ise, Avrupa'da bankaların, çökme riskinden uzaklaşmaları adına konan yeni düzenlemeleri karşılamak üzere, gelecek beş yılda 3.2 trilyon euro tutarında varlık satışı yapmaları gerektiğine işaret ediyor. Aynı rapor, Avrupa'nın küçük bankalarının ise önümüzdeki beş yıllık süreçte bilançolarını 2.6 trilyon Euro küçültmeleri gerektiğini vurguluyor. Avrupa'nın en büyük bankalarının da bilançolarını küçültmelerine ihtiyaç var. Buna göre büyük bankalar düzenlemeleri yerine getirmek için 661 milyon euro tutarında varlık satacaklar ve sermayelerini 47 milyar euro artıracaklar. RBS'nin raporuna göre en fazla sermaye artırımı ihtiyacı duyan bankalar Barclays, Credit Agricole ve Deutsche Bank. bu arada, raporu hazırlayan RBS, çekirdek olmayan varlıklarını elden çıkarma stratejisinin bir parçası olarak Hindistan'daki bazı varlıklarını yerel bir bankaya satma kararı aldı. RBS, işletme bankacılığı, kredi kartı operasyonu ve kredi portföyünü Ratnakar Bank'a açıklanmaya bir bedel karşılığında satma kararı aldı. Varılan anlaşmaya göre RBS'nin Hindistan'daki bu operasyonlarının personeli Ratnakar Bank'a aktarılacak ve 120 bin müşteri de Ratnakar Bank'a transfer edilecek. 5