TARİHİN FAYDALANDIĞI BİLİM DALLARI

Benzer belgeler
Tarihin Faydalandığı Bilim Dalları

FİLOLOJİ Filoloji; dillerin yapısını, tarihsel gelişimini ve birbirleri ile ilişkilerini inceleyen bilim dalı.[1] Eski Yunancada philos (sevgi) ve log

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi

Tarih Bilimi ve Tarihe Yardımcı Bilim Dalları Video Ders Anlatımı I. ÜNİTE TARİH BİLİMİNE GİRİŞ A- TARİH BİLİMİ. I - Tarih Biliminin Konusu

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK

Sanatın Tanımını yaparmı sınız Nurdan Gül Kökten

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

İÇİNDEKİLER. Tarihteki Önemli Buluşlar Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor Coğrafi Keşifler...

Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur.

Tarihin Çeşitleri Hikayeci Tarih: Nakilci tarih yazımıdır. Eski Yunan Tarihçisi Heredot'la başlar.

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK

Türk Eğitim Tarihi. 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Dr.

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

1.Ünite: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A) Sosyolojinin Özellikleri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi

Dersin Adı İSLAM TARİHİ Sınıf 12 İSLAM TARİHİ

9. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

HALI SANAYİ. Hazırlayan Tuğrul SOMUNCUOĞLU T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

SAINT BENOIT FRANSIZ LİSESİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

TÜRKİYE DE MÜZECİLİK VE MÜZECİLİK TARİHİ

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER HEPİMİZİN DÜNYASI TESTİ

TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

Türk Eğitim Tarihi. 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Yrd. Doç. Dr.

DÜNYA NIN EN BÜYÜK SUALTI HAZİNESİ..!

6. ÜNİTE: Türklerde Sanat A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE SANAT

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

İŞLETME N.Ö. Ders Adı

BUCA ANADOLU LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ YGS - LYS YAZ TATİLİ ÇALIŞMA PROGRAMI

BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ

Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi

İktisat Tarihi II

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

9. SINIF ÜNİTE DEĞERLENDİRME SINAVLARI LİSTESİ / DİL VE ANLATIM

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

titi fer Dünyanın en güzel N efertiti nin Tüm Zamanların En Güzel Kadını:

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

URARTULAR. topografik özelliklerinden dolayı federasyon üyelerinin birbirleriyle bağları gevşekti.

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI GÜZ YARIYILI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖRGÜN ÖĞRETİM ARA SINAV PROGRAMI (SEÇMELİ)

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

TARİHİN BİLİİMİNE GİRİŞ

Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI

18 Martta Çanakkale Zaferinin yüzüncü yılını kutlayacağız. Tam bir asır önce dedelerimiz insanlık tarihinin en şanlı destanlarından birini yazmıştır.

ARKEOLOG TANIM A- GÖREVLER

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir.

İktisat Tarihi I. 8/9 Aralık 2016

Tarih Dokuzuncu Sınıf Ünite Konuları Video Ders Anlatımı 1. ÜNİTE: TARİH BİLİMİ 1. KONU: TARİH BİLİMİNE GİRİŞ. 1. İnsan ve Tarih. 2.

İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- (M.S )

MART UKS MATEMATİK KONULARI

Bütün icat ve buluşlar insanların ihtiyaçlarından doğmuştur. Tekerlek, ulaşım ve taşıma ihtiyacından, telefon iletişim ihtiyacından doğmuştur.

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

Editörden... YGS -LYS TARiH SORU - CEVAP

70 inde doğuran ortalama 120 yıl yaşayan kanser bilmeyen Türkler

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI


ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

ALTIN MÜCEVHERAT. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

YERYÜZÜNDE YAŞAM ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI

Sarıkamış. Dersleri. Yılmadan Yorulmadan Dr. Cihangir Dumanlı

9. SINIF DENEME SINAVLARI SORU DAĞILIMLARI / DİL VE ANLATIM


GÖKKUŞAĞI KOLEJİ PYP SORGULAMA PROGRAMI

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

SAAT KONULAR KAZANIM BECERİLER AÇIKLAMA DEĞERLENDİRME

Ürün Detayları EGO DS 11. SINIF DENEME SINAVLARI SORU DAĞILIMLARI. Eğitim doğamızda var

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir.

9. SINIF ÜNİTE DEĞERLENDİRME SINAVLARI LİSTESİ / TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

TARİH 1.

Tarihi ve bugünü ile. Her an Harran

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.

ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ. 1- Genel Bilgi ve Kısa Tarihçe

İktisat Tarihi II. 2. Hafta

TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRETİM YILI DERS PROGRAMI

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL TARİH VE GENEL TÜRK TARİHİ I. TARİH BİLİMİNE GİRİŞ...3

KE YT 9. SINIF MÜFREDATI, YAPRAK TEST ve B LG DE ERLEND RME SINAVLARI L STELER

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

geçici listesine alındı

İktisat Tarihi II. I. Hafta

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI

Transkript:

TARİHİN FAYDALANDIĞI BİLİM DALLARI Sosyal bilimler, insanın faaliyetlerini ve bu faaliyetler sonunda ortaya çıkan sonuç ve eserleri açıklamaya çalışır. Öyleyse insan ve insan faaliyetlerini değişik yönleriyle açıklamaya çalışan bilimlerin birbirleriyle ilişki içinde olması zorunludur. Diğer taraftan tarih, ilgi alanı geniş bir bilim dalıdır. Buna paralel olarak tarihe temel teşkil eden kaynaklar da çok çeşitlidir. Bu kaynakları tarih bilimi açısından doğrudan doğruya incelemek, değerlendirmek her zaman mümkün değildir. Bu nedenle tarihçi, bazı belge, bulgu ve bilgilerin açıklanmasında diğer bilim dallarından yararlanır. 1. Coğrafya: Her tarihî olay belli bir coğrafi mekânda meydana gelir. Tarihî olayların oluşumu esnasında iklim, yeryüzü şekilleri, ekonomik faaliyetler, konum vb. coğrafi faktörler etkili olabilmektedir. Bu faktörlerin bilinmesi tarihî olayın tüm yönlerinin aydınlatılmasına büyük ölçüde katkı sağlamaktadır. SARIKAMIŞ HAREKÂTI: (22 Aralık 1914) Sarıkamış Harekâtı, I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti tarafından Rus Çarlığına karşı düzenlenmiş ve Osmanlı Devleti için büyük bir başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Sarıkamış, Berlin Antlaşması (1878) ile Rusya'ya verilmişti. 1914 yılında Başkomutan Vekili Enver Paşa, Sarıkamış'ı geri almak amacıyla 19 Aralık tarihinde harekât planını kurmaylarına sunmuş ve harekâtın yapılmasına karar vermişti. Harekâta katılan Türk askerlerinin büyük bir kısmı teçhizat yönünden iklim şartlarına karşı hazırlıksızdı. 3. Ordunun 9,10 ve 11. kolorduları, 24 Aralık 1914 günü -39 derece soğukta Sarıkamış Harekâtı'na başladı. Ayrıca, gerilla savaşı yapan Türk çeteleri de Ardahan'a hareket etti. 3. Ordudan bazı kıtalar, 24-25 Aralık gecesi, Sarıkamış'a ulaşmayı başardı. Ancak, Allahü Ekber Dağlan'nı aşarken zor kış şartları sebebiyle gerek sayı gerekse teçhizat yönünden büyük kayıp verdiler. Türk çeteleri de 1915 yılı başında Ardahan'a girdi. Rus Kafkas Ordusu başkumandanı, 3. Ordunun ilerleyişi üzerine, telsiz ve telgraf aracılığıyla müttefiklerine: "Kış şartlarından dolayı Türk ordusu durdurulamıyor. İkinci bir cephe açılarak Türk ordusu bu cepheye yönlendirilmeli. Bu yapılamazsa Bakü petrolleri, 1 / 11

Osmanlı-Alman ittifakının eline geçecek ve Hindistan yolu onlara açık bulunacaktır!" haberini gönderiyordu. Her şey Türk ordusunun lehine iken kış şartları 3-4 Ocak 1915 gecesi daha da ağırlaştı. Kar, yolları kapadı. Çadırlara zarar verdi. Arkasından da dondurucu soğuklar bastırdı. Türk ordusu soğuk ve salgın hastalıklar nedeniyle büyük kayıplar verdi. Bu harekâtta Ruslar, 32.000 kayıp verdiler. Sarıkamış Harekâtı; düşman kuvvetleri arkadan kuşatmayı hedef alan, başarılı bir plandı. Ancak iklim şartlarının dikkate alınmaması bu planı başarısız kıldı. 2. Arkeoloji:Arkeoloji kazı bilimidir. Özellikle yazılı kaynakların olmadığı dönemlerin aydınlatılması açısından önemlidir. Arkeoloji, yalnızca toprak altındaki buluntuları konu edinen bir bilim dalı değildir. Günümüzde denizaltında yapılan araştırmalar sonucunda da eski uygarlıklar ile ilgili birçok tarihî buluntularelde edilebilmektedir. YAŞAM ÖTESİNDEN GELEN ZENGİNLİK: AMİSOS HAZİNESİ 1995 yılında Samsun'da Amisos antik kenti sınırları içinde bir kazı yapıldı. Bu kazılarda yumuşak kaya kitlesinin oyulmasıyla yapılmış, tavanı, tabanı ve duvarları sıvanmış yaklaşık üç metre yüksekliğindeki bir mezar odası bulundu. Bulunan mezar odasının içerisine yerleştirilmiş beş mezar tespit edildi. Bu mezarlardan üçünün kullanıldığı, ikisinin boş olduğu görüldü. Yapılan bilimsel araştırmalardan sonra bu mezarların aile mezarı olduğu anlaşıldı. Birçok mezardan oluşan bu odalarda som altından ziynet eşyaları, çanak, çömlek, cam ve mermerlerden yapılmış arkeolojik eserler bulundu. Yapılan ilk inceleme ve değerlendirmelerde mezarların Pontus Krallığı'nın en üst düzeydeki yöneticilerinden birine ait olduğu tahmin edildi. Odada bulunan diğer mezarların da tahmin edilen kişinin eşine ve kızına ait Amisos kazılarında bulunan altın bir takı olabileceği düşünüldü. Bilim adamları tarafından Amisos mezar odasında bulunan eserlerin MÖ IV. yüzyıl sonu ile MÖ III. yüzyıl başlarına ait olabileceği açıklandı. Altın eserlerden taç, küpe, bilezikler işçiliklerinin güzelliğiyle dikkat çekmektedir. Günümüzde denizaltı arkeolojisi sayesinde ticaret, sanat, ekonomi, kültür ve ulaşım gibi birçok konuda bilgilere ulaşmak mümkündür. SULAR ALTINDA SAKLANAN TARİH : Türkiye'de su altı arkeolojisinin doğması, ekmeğini denizin derinliklerinde arayan gözü pek, cesur, yürekli sünger avcıları sayesinde oldu. 1960 yılında sünger avcısı Kemal Aras'ın, 2 / 11

Gelidonya Burnu civarında yaptığı dalışlar sırasında gördüklerini anlatması, ilk su altı kazısını başlattı. Su altı arkeolojisi metodolojisine uygun yapılan kazı çalışması Su altı arkeologlarının işi ilk yıllarda oldukça zordu. Teknoloji elvermediği için dalgıçlar her dalışta ancak yarım saat kazı yapabiliyorlardı. Antik döneme ait bir batığın sonarla tespit edilmesi 1960'lı yıllarda, Bodrum-Yalıkavak'ta gerçekleştirildi. İlk kez 1970'liyıllarda saf oksijen kullanılarak su altında kazı yapma süresi uzatıldı. 1990'lı yıllarda küçük denizaltılar ve uzaktan kumandalı robotlar devreye girdi. Su altı arkeolojisi, şimdilerde tüm dünyanın ilgisini çeken bir çalışma hâline geldi. Her batık, geçmişin üstündeki bilinmezlik perdesini biraz daha araladı. Örneğin, 1025 yılında Marmaris yakınlarındaki Serçe Limanı'nda batan gemi, Orta Çağ İslam cam sanatının bütün inceliklerini gözler önüne serdi. Bu gemiden çıkarılan ve Bodrum su altı Arkeolojisi Müzesi'nde sergilenen eşyalar, dünyanın en zengin antik cam koleksiyonunu oluşturdu. Bu batıktan ayrıca birde satranç takımı gün yüzüne çıkarıldı. Kaş yakınlarında Uluburun'da 1300 yıllarında batan diğer bir gemi ise 20. yüzyılın en önemli arkeolojik keşiflerinden biri olarak nitelendi. Çeşitli renklerde cam külçeleri, fildişleri, Kenan uygarlığına ait altın madalyonlar ve gümüş bilezikler, Mısır Kraliçesi Nefertiti'nin bilinen tek altın mührü bu batıktan çıkarıldı. Doğu - Batı deniz taşımacılığının en önemli limanlarına sahip olan Anadolu, bugün su altı arkeolojisi bakımından dünyanın en zengin bölgelerindendir. Ancak suların gözlerden gizlediği arkeolojik zenginlikler, kültür turizminden yeteri kadar nasibini alamadı. Kültür Bakanlığı su altı arkeolojisini geliştirmek için yeni bir proje oluşturdu. Bu projeye göre Türkiye'nin, su altı zenginliklerinin envanterleri çıkarılıp, su altı arkeoloji parkları kurularak, buralar yerli ve yabancı meraklıların ziyaretine açılacaktır. Eğer bu proje gerçekleştirilirse Anadolu sahilleri su altı arkeologlarının gözde adreslerinden biri hâline gelerek "Güneş-Kum-Deniz" üçlüsüne birde su altı arkeolojisi eklenecektir. Bakanlık, heyecan veren bu projenin bir an önce hayata geçirilmesi için, Uluslararası Su Altı Arkeoloji Enstitüsü (INA), Türkiye Su Altı Arkeoloji Vakfı (TINA) ve üniversitelerin su altı kulüpleri ile iş birliği yapmaktadır. Atlas, sayı 102, Eylül 2001, s. 34. 3. Antropoloji: İnsan ırklarını inceleyen bilim dalıdır İnsanın iskelet, kafatası gibi fiziki yapısını araştıran antropoloji, insanlık tarihinin en eski dönemlerinin aydınlatılmasında yardımcı olur. Antropolojinin bir dalı olan sosyal antropoloji ise toplumların kültürlerinin başlangıcından günümüze kadar olan gelişmelerini inceler. BUZADAM ÖTZİ : 3 / 11

MÖ 3300 yıllarında yaşamış olan Buz Adamı Ötzi, 1991 yılında Avusturya-İtalya sınırındaki Ötzlar Alpleri'nde keşfedilmiş mumyadır. Mumya, bu ismi bulunduğu vadiden almıştır, ötzi antropologlar ve arkeologlar için Bakır Çağının yaşam tarzına ilişkin çok değerli bilgiler sağlamıştır. ötzi üzerinde adli tıbbın, arkeolojinin, antropolojinin ve diğer ilgili disiplinlerin en ileri bilgi düzeylerini içeren çok titiz bir çalışma yapılmış, mumya kapsamlı bir şekilde ölçülmüş, röntgen ışınlarından geçirilmiş ve tarihlendirilmiştir Dokuları ve sindirim sistemi içindeki buluntular, taşıdığı aletlerdeki polenler ve diğer kalıntılar mikroskopla incelenmiştir. Ötzi'nin, ölümü esnasında 30-45 yaş arasında ve yaklaşık 1.60 boyunda olduğu anlaşılmıştır. Ötzi'nin vücudunun çeşitli yerlerinde toplam 57 dövme bulunmaktadır. Daha da ilginci, bu dövmelerin, günümüzde akupunktur tedavisi açısından önem arz eden noktalar üzerinde veya çok yakınında bulunmasıdır. Hatta, dövmelerin denk geldiği akupunktur noktalarından hareketle, Ötzi'nin sindirim sistemi ile ilgili sağlık sorunları yaşadığı anlaşılmıştır. ötzi'nin kuru otlardan örülmüş bir pelerin, deri yelek ve ayakkabılardan oluşan giysilerinin büyük bir ustalığın ürünü olduğu görülmüştür. Ayakkabıları geniş, su geçirmez nitelikte ve karda yürümek için özel olarak tasarlanmıştır. Ayakkabıların tabanında ayı derisi, üst kısımlarında geyik derisi kullanılmış ve bu iki arası ağaç kabuğu parçaları ile birbirlerine bağlanmıştır. Ayakkabıların etrafı ve içi kuru otlarla kaplanarak çorap işlevi görmüştür. Ötzi ile birlikte bulunan diğer nesneler arasında, sapı porsuk ağacından bir bakır balta, sapı dişbudak ağacından bir çakmak taşı bıçak, sopaları kartopu çalısı veya kızılcıktan yapılmış ve ucu çakmaktaşlı oklarla dolu bir sadak ve yapımının henüz tamamlanmadığı anlaşılan ve Ötzi'nin boyundan daha uzun ve yine porsuk ağacından yapılmış bir yaydır. Ötzi'nin sindirim sisteminin analizinde, ilki dağkeçisi eti, ikincisi kızıl geyik eti olmak üzere iki ayrı yemeğin kalıntıları bulunmuştur ve etlerin tahıl beraberinde yendiği anlaşılmıştır. İlk yemeğin kalıntılarında yer alan polenler araştırmacıları bu yemeğin orta rakımda bir kozalaklı ağaç ormanında yendiği sonucuna ulaştırmıştır. incelemelere göre ötzi'nin ölümü anında, omzuna muhtemelen bir ok saplanmış bulunduğu ve bu okun pelerinini hafifçe yırttığı sonucunu vermiştir. Okun ucu Ötzi'nin vücudundan çıkarılmış olmalıdır. Aynı taramadan görüldüğü üzere Ötzi'nin ellerinde, bileklerinde ve gövdesinde de yara ve bereler bulunmaktaydı. Kan kaybından zayıf düşen ötzi, görülebildiği kadarıyla, silahlarını ve diğer teçhizatını düzgün bir şekilde bir kayanın yanına sıralamış ve ardından da son nefesini vermiştir. PaulBahn,ArkeolojininABC'si, s.59-60'dan yararlanılmıştır. 4. Etnografya: Bu bilim, toplumların yaşayış, gelenek, örf ve âdetlerini inceler Bu incelemeler sonucunda etnografyanın ortaya çıkardığı bilgiler, tarihî belgelerin az olduğu durumlarda büyük önem taşır. KINALI HASAN: 4 / 11

Çanakkale Savaşları sırasında cepheye devamlı gencecik, pırıl pırıl insanlar yağmıştır. Bu gencecik çocuklar savaşa gitmeden evvel kısa bir eğitimden geçer, sonra cepheye giderlerdi. Yeni erleri denetleyen komutan Sırrı Bey, genç er Hasan'ın saçındaki kınayı görüp ona takılır. - Hiç erkek adam saçına kına yakar mı? - Bilmiyorum komutanım anam yakmıştır! Genç adam gerçekten de anasının neden saçına kına yaktığını bilmez. Anasına bir mektup yazarak neden böyle bir şey yapma ihtiyacı duyduğunu sorar. Anasının cevabı çok duygusaldır. - Oğlum, aslanım: Sen bu yaşa gelene kadar bu vatanın ekmeğini yedin, suyunu içtin. Artık bu vatana borcunu ödeme vaktin geldi. Sen babanın, benim, kardeşlerinin bu vatana bir kurbanısın. Oğlum söyle kumandanına bizim buralarda kurbanlık diye ayrılan koyunlar kınalanır. Ben de seni evlatlarımın arasından vatana kurban adadım, onun için saçını kınaladım. Ne yazık ki Kınalı Hasan mektubu kumandanına okuyamadan girdiği çatışmada yaralanmış ve kurtulamamıştır. Kınalı Hasan'ı defnetmeden evvel üzerindekiler alınmış, cebinden anasının mektubu da çıkmıştır. 5. Hukuk :Hukuk, toplu hâlde yaşayan insanların birbirleriyle ve devletle ilişkilerini düzenleyen kurallara denir. Bir topluma ait hukuk kurallarıyla o toplumun iktisadi, siyasi, kültürel yapısıyla ilgili bilgiler elde edilebilir. Hukuk ile tarih ilişkisi insanlığın varoluşundan beri devam etmektedir. Eski Türklerde; -Devlete karşı isyanın, adam öldürmenin, ordudan kaçmanın, vatana ihanetin, at koşum takımı çalmanın cezası ölümdür. 5 / 11

-Uzun süreli hapis cezası verilmez. -Kadın kocasının kötü muamelesinden dolayı boşanma davası açabilir. -Evlenen en küçük oğul baba evinin mirasçısıdır. -Suç işleyenleri cezalandırma görevi sadece devlete aittir. Şahsi intikam almak yasaktır. -Evlatlık, hukuki babasının mirasından hisse alır. -Devlet mirastan vergi alma hakkına sahiptir. -Evlenen oğul, babanın büyük oğullarından birisi ise baba oğulu için bir ev yaptırır ve servetinden bir kısmını ona tahsis eder. Türkler Ansiklopedisi, C 2, s.870 ve C3, s. 88'den 6. Kronoloji:Kronoloji zaman bilimidir. Tarihî bir olay için zaman önemli bir unsurdur. Olayların meydana geldiği tarihin bilinmesi olaylar arasında neden-sonuç ilişkisi kurulmasına yardımcı olur.tarihî olayların zamanının belirlenmesinde ve sıralanmasında tarih bilimi kronolojiden faydalanır. 7. Edebiyat: Edebiyat duygu ve düşünceleri söz veya yazı ile etkili bir biçimde anlatma sanatıdır Tarih boyunca meydana gelmiş önemli olaylar edebiyata konu olmuş, bu olayların aktarılmasında edebiyat önemli bir rol oynamıştır. 6 / 11

8. Felsefe :Felsefe, akıl ve mantık ilkelerine uygun düşünmeyi esas alan bir bilimdir. Bu bilim öncelikle varlık, bilgi ve ahlakla ilgilidir Felsefenin tarihî olayları değerlendiren kolu ise "tarih felsefesidir Olayların doğru tahlili ancak o devrin felsefesinin bilinmesiyle mümkün olur. İslam dünyası Orta Çağda en parlak dönemini yaşamıştır. Ekonomik ve siyasi açıdan güçlü İslam devletlerinin olduğu bu dönemde bilimsel açıdan da büyük gelişme kaydedilmişti. Özellikle Abbasiler döneminde eski kültürlerden yapılan tercümeler nedeniyle Bağdat kütüphanesindeki kitap sayısının bir milyonu aştığı belirtilmektedir. Dünyanın en önemli üniversiteleri, hastaneleri İslam ülkelerinde idi. Bu dönemde birçok bilim adamı yetişmiş ve bilimsel faaliyetler hükümdarlar tarafından desteklenmiştir. Avrupalı zenginler yüksek tahsil için Endülüs'teki( İspanya) üniversitelere giderlerdi. Orta Çağ'da Avrupa ise en karanlık dönemini yaşamıştı. Burada ekonomik ve siyasi açıdan zayıf devletlerin olduğu bu dönemde kültürel ve bilimsel hayat son derece geriydi. Toplum sınıflara ayrılmış, kilise toplum üzerinde büyük bir baskı kurmuştu. Okuma yazma oranı son derece düşüktü. Kralların kütüphanesindeki kitap sayısı onlu rakamlarla ifade ediliyordu. 9. Paleografi :Eski yazıların okunmasını sağlayan, bu yazıların tür ve şekillerini inceleyen bilim dalına paleografi denir Bir toplumun dilini bilmek tarihî araştırmalar için yeterli değildir Dille birlikte kullanılan yazının da bilinmesi gerekir Örneğin Mısır tarihi incelenirken hiyeroglif; Orta Asya Türk tarihi incelenirken Orhun, Uygur ve Çin alfabeleri bilinmelidir Tarih bilimi açısından yazıların tür ve şekillerinin bilinmesi önemlidir Yazıların tür ve şekilleri toplulukların akrabalık ilişkileri, kullanıldığı dönem ve bölge hakkında bazı ipuçları verebilir Tarih için ferman, kronik, anal gibi yazılı belgelerin okunabilmesi ve anlaşılabilmesi önemli bir sorundur Tarih bilimi bu konuda Paleografi biliminden yararlanır 10. Epigrafi :Epigrafi, anıtlar üzerindeki kitabeleri ve yazıları inceleyen bilim dalıdır Filoloji ve paleografi bilimleri ile iş birliği içerisinde çalışır Anıtlar üzerindeki kitabeler ait olduğu dönem hakkında önemli bilgiler verir Örneğin Asur ve Urartu hükümdarları saltanatları boyunca kazandıkları zaferleri ve yaptıkları işleri kronolojik olarak kitabeleştirmişlerdir Kök Türkler zamanında oluşturulan Orhun Kitabeleri'nde ise devletin siyasi, sosyal yapısı hakkında birtakım bilgiler verilmiştir Tarih bilimi, kitabelerdeki bu bilgilerin anlaşılması ve okunmasında Epigrafi biliminden yararlanır 11. Sosyoloji :Sosyoloji, genel olarak toplumu inceleyen bir bilim dalıdır. Toplumsal olayların bağlı olduğu genel kuralları, toplumların oluşturdukları kurum ve kuruluşların insan ve toplum yaşamına etkilerini incele yerek tarih bilimine yardımcı olur Tarihî bir olayın 7 / 11

değerlendirilebilmesi için olayın meydana geldiği dönemin toplum yapısı, değer yargıları vb. özelliklerin bilinmesi tarih bilimi açısından çok önemlidir. İSLAMİYETTEN ÖNCE ARAP TOPLUMU : İslamiyet öncesi Araplar, kabileler hâlinde yaşarlardı. Kabilelerin başında şeyh, emir denilen yöneticiler vardı. Kabileler, aynı kökten gelen ailelerden oluşurdu. Ailede erkek söz sahibiydi. Erkeklerde çok eşlilik görülürdü. Kız çocuklarına değer verilmez, kadın miras hakkından yararlanamazdı. İslamiyet öncesi Arap toplumunda kabileler arası kan davaları yaygındı. Halk genel olarak köleler ve hürlerden oluşuyordu. Köleler, sahipleri tarafından alınır, satılır ve ticari mal olarak kabul edilirdi. Arabistan'da İslamiyet öncesinde Haniflik, Hristiyanlık, Yahudilik gibi tek tanrılı inançlar da görülmekteydi. Putperestlik ise en yaygın inanıştı. Mekke, Medine ve Taif şehirlerinin bulunduğu Hicaz, özellikle ticaret yollarının geçtiği önemli bir bölgedir. Panayırların düzenlendiği dönemlerde Araplar Kabe'yi ve buradaki putları ziyaret ederlerdi. Yılmaz Boyunağa, Tebliğinden Günümüze İslam Tarihi,s.26-35'ten özetlenmiştir. 12. Filoloji:Filoloji, dünyada var olmuş ve var olan dilleri inceler Diller arasındaki akrabalık bağlarını, sözcük alış verişlerini araştırır Göç hareketlerinin açıklanmasında, toplulukların yakınlık derecelerini ortaya koymada tarih bilimine yardımcı olur. ALTAY DİLLERİNDEN... Altay dilleri içinde birbirine en yakınlık gösteren, Türkçe ile Moğolca'dır. Moğollar, Cengiz Han döneminde Uygur yazısını alırlar ve kendi yazı dillerini kurarlar. Moğolca 18.yüzyıla değin kendi içinde gelişir. En eski Moğol yazıtı, Orhun Irmağı kıyısında granit bir taş üstünde yazılmıştır. Moğolca'nın en eski yazılı ürünü 13.yüzyıla aittir Her iki dilde söz varlığı açısından şu benzerlikler bulunur. Türkçe kulak sözü Moğolca'da kulagu biçiminde 'kulak ve kulak kiri' anlamında kullanılır. Türkçe omuz sözcüğü Moğolca'da omurugun biçimindedir, göğsün üst bölümü anlamına gelir Türkçe saç sözcüğü Moğolca'da saçug olarak geçer, alın perçemi yerine söylenir. Türkçe topuk sözcüğü Moğolca'da toyik olarak geçer. İnek, öküz, buzağı, teke, koyun, koç, kuzu gibi hayvan adları arasında da yakınlık ve benzerlikler vardır. Ayrıca anlamak, yapmak-etmek, çağ, yıl, katı, güç, güçlü gibi soyut kavramların karşılıkları arasında koşutluklar bulunur. Yeşil, sarı, kara, gök gibi renk adları arasındaki benzerlikler de göz önüne alınacak olursa, aradaki ortaklık küçümsenemez. Ayrıca Türkçe ile Moğolca arasında kimi ses benzerlikleri de bulunmuştur. Sözgelimi Moğolca i ünlüsünün V ya da "u" ünlüsü ile karşılandığı söylenir. Günümüzde sarı biçiminde söylediğimiz Eski Türkçe sarig sözcüğü Moğolca'da sira biçimindedir. Moğolca'da yeni anlamında nira sözcüğü vardır. Bu 8 / 11

sözcük ile Türkçe yaz sözcüğü arasında koşutluk olduğu düşünülür. Yine Moğolca'da var anlamında bu sözcüğü geçer. Bu sözcükle Eski Türkçe bar sözcüğü arasında yakınlık olduğu gözlenir. Türklerin Dili, Fuat Bozkurt, s. 74. 13. Diplomatik: Belgeleri tür (ferman, seriye sicili, antlaşma metinleri vb.), şekil ve içerik bakımından değerlendiren bilim dalına diplomatik denir Belgelerin sahte olup olmadığı, hangi makamdan hangi makama yazıldığı, belgelerin üzerindeki işaretlerin ve şekillerin ne anlama geldiği, kurumlar ve devletler arası yazışma şekilleri, bürokrasi, hukuk, devlet politikası, yönetim anlayışı vb. konularda tarih bilimine yarar sağlar BALKAN ANTANTI: Atina,9 Şubat 1934 Anlaşma Metni Balkanlar'da barışın güçlendirilmesine katkıda bulunmak isteğinde olan; Türkiye Cumhurbaşkanı, Yugoslavya Yüce Kralı, Yunanistan Cumhurbaşkanı ve Romanya Yüce Kralı bir Balkan Anlaşma Yasası yapmayı kararlaştırmış ve bu amaçla, yetkili temsilcileri olarak; Türkiye Cumhurbaşkanı:Dışişleri Bakanı Sayın Tevfik Rüştü'yü; Yugoslavya Yüce Kralı:Dışişleri Bakanı Sayın Bogolioub Jevtich'i: Yunanistan Cumhurbaşkanı:Dışişleri Bakanı Sayın Demetre Maximos'u; Romanya Yüce Kralı: Dışişleri Bakanı Sayın NicolasTitulescu'yu atamışlardır. Bu yetkili temsilciler, aşağıdaki hükümleri kararlaştırmıştır. (Maddeler) Atina'da 9 Şubat 1934 günü 4 örnek düzenlenmiş ve her Bağıtlı Yüksek Tarafa bunlardan biri sunulmuştur. Dr.TEVFİK RÜŞTÜ D.MAXİMOS N.TİTULESCU B.JEVTİCH İsmail Soysal, Türkiye'nin SiyasalAndlaşmaları, C1, s.454-455. 'ten derlenmiştir. 14.Nümizmatik (Meskukat):Nümizmatik, eski paraları inceler. Bu paraların ait oldukları medeniyetlerle ilgili bilgi edinilmesinde tarih bilimine yardımcı olur. Para üzerinde yer alan bazı yazılar, devlet, hükümdar, devletin mali gücü gibi konularda tarihçiye önemli ipuçları verebilir. 9 / 11

15. İstatistik:İstatistik, belirli bir amaç için veri toplama, tablo ve grafiklerle özetleme, sonuçları yorumlama, özellikler arasındaki ilişkiyi araştırma, çeşitli konularda geleceğe ilişkin tahmin yapma ilkelerini kapsayan bir bilimdir. Fizik ve doğa bilimlerinden sosyal bilimlere kadar geniş bir alanda kullanılabilmektedir. İstatiksel veriler, tarihî bir olayın değerlendirilmesinde önemli bir yere sahiptir. 16. Ekoloji:Ekoloji, canlıların birbirleri ve çevreleriyle ilişkilerini inceleyen ve doğanın korunmasına yönelik çalışmalar yapan bir bilim dalıdır İnsanın üretim ve tüketim faaliyetlerinin doğanın dengesini bozması bu bilimin doğmasına neden olmuştur Doğal dengedeki bu bozulma da insan yaşamı, olayların oluşumu ve tarihin akışını önemli bir şekilde etkilemiştir. 17. Kimya:Ele geçen eserlerin hangi döneme ait olduğunun belirlenmesinde kimya bilimi tarihe yardımcı olur. Kimyada kullanılan "Karbon 14" metoduyla, tarihî buluntuların madde yapısı inceleyerek ait oldukları dönem belirlenmeye çalışılır. Aynı zamanda belgelerin ya da bulguların kimyasal özelliklerini incelenerek orijinal olup olmadığı hakkında değerlendirmelerde bulunur Örneğin, kimyasal analiz neticesinde yazılı bir belgenin orjinal olup olmadığı kâğıtların cinsine, mürekkeplerin ya da boyaların özelliklerine bakılarak anlaşılabilmektedir Bu açıdan kimya bilimi tarih bilimine, doğru ve gerçek bilgiye ulaşmada katkı sağlar. 18. Sanat Tarihi :Sanat tarihi, kısmen arkeolojinin de metotlarını kullanarak son zamanlarda gelişme göstermiş bir bilim dalıdır Sanat tarihi, bir sanat eserinin sanatçısını ve sanatsal değerini, toplumun sanata karşı bakış açısını belirlemeye çalışır Ayrıca toplumların kültür seviyelerinin, medeniyete katkılarının tespiti ve o toplumdaki sanatın geliştiği ortamın ayrıntılarıyla bilinmesi aşamasında tarih bilimine yardımcı olur. İLK TÜRK HALISI : Günümüzde bilinen en eski düğümlü halı olan Pazırık halısı 1947 ve 1949 yılları arasında Altay 10 / 11

Dağları eteklerinde, Pazırık'ta bir mezar odasında yapılan kazılar sırasında ortaya çıkarılmıştır. Arkeologlar bu halının MÖ 2-3 ya da MÖ 3-5. yy. da dokunmuş olabileceğini belirt-mektedirler. Mezar odası içine dolan suyun buz tutması ve halının bu buzun içinde kalması günümüze kadar korunarak gelmesini sağlamıştır. Halı süvari ve geyik figürleri içeren, bordürlerden oluşmaktadır. Ayrıca Pazırık halısı düğüm sıklığı son derece fazla olan bir halıdır; desimetrekaresinde 3600 düğüm vardır. Pazırık halısı; stil, ölçü ve şekil bakımından Türkmen halılarını andırmaktadır. Halının dokumasında kullanılan atkılar yün olup oldukça ince ve çok bükümlüdür. Yine halıda kullanılan çözgülerde yündür. Motifler birbirlerine büyük bir uyum içerisinde bağlanmıştır. Yine motiflerin birleştirilişi bakımından da halıcılık tekniğine tam uyulmuştur. Bugün Leningrad Ermitaj Müzesi'nde sergilenen bu halıyla birlikte ortaya çıkarılan diğer mezar odası buluntuları ve Kök Türk yazısı ile yazılmış Türkçe kelimeler, halının Hun Türkleri ile bağlantı olduğunu ortaya koymuştur. Pazırık halısı Türk düğümü olarak bilinen Gördes düğümüyle dokunmuştur ve devrine göre oldukça ileri bir tekniğe sahiptir. Bu da halıcılığın Türklerde çok daha eskilere dayanan bir geçmişi olduğunu düşündürmektedir. papirüs, ankara. edu. tr 19.Heraldik:Heraldik armaları inceleyen bilim dalıdır. Armalar da tarihin aydınlatılmasında önemli rol oynadığı için heraldik, tarihin faydalandığı bilim dallarından biri kabul edilmektedir. 11 / 11