islam MEDENiYETiNDE (MEDİNETÜ'S-SELAM) ULUSLARARASI SEMPOZ\'UM KASIM 2008

Benzer belgeler
Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla EKONOMİK DURUM

HAZIRLAYAN GAZİANTEP SANAYİ ODASI TİCARET DAİRESİ EKİM

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

Dersin Adı İSLAM TARİHİ Sınıf 12 İSLAM TARİHİ

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ BAHAR 2010

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

DÜNYADA NÜFUS VE EKONOMİK FAALİYETLER

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

islam MEDENiYETiNDE (MEDİNETÜ'S-SELAM) ULUSLARARASI SEMPOZ\'UM KASIM 2008

4. Ünite ÜRETTİKLERİMİZ

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Ulaşım Coğrafyası. Konu 10 Ulaşım biçimleri (Deniz ulaşımı)

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Dünya Bakliyat Pazarı ve Son Gelişmeler

BÜLTEN İSTANBUL B İ L G İ AZİZ BABUŞCU. NOTU Yeni Dünya ve Türkiye 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

Dört Halife Dönemi Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer Devri Ders Notu

Uluslararası ve Yu içi Pazarın Öncüsü

Araştırma Notu 15/179

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

DIS TICARET ARASTIRMA SERVISI

MEDRESE VE İSLAM KÜLTÜR MERKEZİ İNŞA PROJESİ- VİETNAM

istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından sebepleri istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından gelişmesi istanbul'un fethinin türk

Coğrafya Proje Ödevi. Konu: Hindistan ve Nijerya nın Ekonomik Özellikleri. Kaan Aydın 11/D

İÇ TİCARET MÜDÜRLÜĞÜ. HAZIRLAYAN : CENK KADEŞ Ekonomik Araştırmalar Şefi

İZMİR TİCARET ODASI GAMBİYA CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU

HALI SANAYİ. Hazırlayan Ümit SEVİM, Alpaslan EMEK T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

EKONOMİK VE SOSYAL ARAŞTIRMALAR ŞUBESİ

ŞANLIURFA DIŞ TİCARETİ BİLGİ NOTU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi

SALİHLİ TİCARET VE SANAYİ ODASI SALİHLİ CHAMBER OF COMMERCE AND INDUSTRY ULUSLARARASI TİCARET ÜLKE RAPORU

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi

KIRGIZİSTAN DAKİ YABANCI DESTEKLİ ÜNİVERSİTELER VE DİĞER EĞİTİM KURUMLARI

TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİ

TÜRKİYE VE İZMİR İN OCAK-MART 2015 İHRACAT RAKAMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ALTIN, KIYMETLİ MADEN VE MÜCEVHERAT SEKTÖRÜ

Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi

Tekstil ve Hammaddeleri Sektörü 2015 Yılı Eylül Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

İktisat Tarihi II. 13 Nisan 2018

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ARALIK AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

AYDIN TİCARET BORSASI

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

İZMİR TİCARET ODASI FAS KRALLIĞI ÜLKE RAPORU

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ MART

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

KİMYEVİ MADDELER, PLASTİKLER VE MAMULLERİ

Tarihi Siyesepol Köprüsü nün altı 38 YEDİKITA EYLÜL 2014

KONYA DIŞ TİCARET BÜLTENİ

B.H. AB VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

İSTANBUL TİCARET ODASI AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ İZLANDA ÜLKE RAPORU

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik

AKDENİZ İHRACATÇI BİRLİKLERİ TEKSTİL VE HAMMADDELERİ SEKTÖRÜ

İZMİR TİCARET ODASI ZAMBIYA CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU

Türk araçlarının taşıma yaptığı ülkelere göre yoğunlukları gösterilmektedir. Siyah: ilk 15 ülke

İZMİR TİCARET ODASI MALAVİ CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2014 YILI MART AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

İSTANBUL TİCARET ODASI

İSTANBUL TİCARET ODASI

AKDENİZ İHRACATÇI BİRLİKLERİ TEKSTİL VE HAMMADDELERİ SEKTÖRÜ

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

31 Mart - 3 Nisan. 2.Uluslararası Moda, Tekstil & Aksesuarları Fuarı Kazablanka / Fas

Şubat 2013, Sayı: 7 Intrade, Fatih Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü Aylık Dış Ticaret Bülteni 1 $24 $22 $20 $18 $16 $14 $12 $10 $8 $6 $4 $2 $0

TARİH DERSİ PERFORMANS GÖREVİ

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2018 Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu

İZMİR TİCARET ODASI GAMBİYA CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu

Hatay İskenderun Bilgi Notu

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton)

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

2015 OCAK DIŞ TİCARET RAPORU

2013 KASIM DIŞ TİCARET RAPORU

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...1

Transkript:

islam MEDENiYETiNDE (MEDİNETÜ'S-SELAM) ULUSLARARASI SEMPOZ\'UM 7-8-9 KASIM 2008 _ı ~ ' ~ ilatıiya'j: S:~T:.ı:o. Ümraniye FAK:ULTESI ARAŞTIRMAMERKEZI Belediyesi

Marmara Üniversitesi, İlah!)'at Fakültesi, islam Tarihi ve Sanatlan Bölümü Marmara University, Faculty of Theology. Department of Islami c History and Arts & islam Konferansı T~kilatı, İslam Tarih, Sanat ve Kültür Ara tırma Merkezi (IRCICA) - Organisation of lslamic Conference, Research Centre for Islamic History. Art aı'ıd Culture İSLAM MEDENIYETINDE BAGDAT 1\ A (MEDINETU'S-SELAM) ULUSLARARASI SEMPOZVUM INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON BAGHDAD (MADINAT ai-saiam) IN THE ISLAMI C CIVILIZA TION 7-9 Kasım 1 November 2008 Bağlarba~ı Kültür Merkezi Üsküdar- İSTANBUL TÜRKİYE PROGRAM Ümran!}'e Beled!}'esi'nin katkılar!yia Sponsored by Umran!}'e Municipalio/

KURULUŞ DÖNEMİNDE BAGDAT'IN TİCARİ YAPISI VE. TİCARİ İLİŞKİLERİ Prof. Dr. Ahmet Turan YÜKSEL Abbas! hilafetinin başkenti ve İslam dünyasının önemli tarih, ilim, kültür, siyaset ve ticaret merkezlerinden olan Bağdat, İslam öncesi dönemde Sasaniler'in idaresinde küçük bir yerleşim yeri konumunda idi. Bununla birlikte ticari faaliyetler açısından bakıldığında burada her sene İranlı tacirler için bir panayırın kurulduğu görülmektedir\ Ayrıca bu parrayıra Çinli tüccarların da katıldığı bildirilmiştir. 2 Ancak Bağdat'ın bu konumu, hiçbir zaman Halife Mansur dönemiyle birlikte ortaya çıkan durumuyla asla kıyaslanamaz.... Bağdat, Hz. ümer döneminde 13 (634) yılında Müsenna b. Harise tarafından fethedildi. 3 Dört halife dönemi boyunca ticari faaliyetlerin devam ettiği Bağdat, Emeviler dönemiyle birlikte daha çok askeri bir karargah olarak işlev görmüştür. Özellikle düşman ve muhaliflere karşı burada belirli bir kuvvet bırakılmıştır. 4 Halife Manslir zamanına gelindiğinde, Abbas! halifeliği için yeni bir merkez inşası gündeme gelmiştir. Bu noktada yapılan araştırma sürecinde MansUr idari, siyasi ve ekonomik açıdan önemli ve stratejik bir yere yeni merkezi kurmayı istemiştir. Çünkü KUfe yakınlarındaki Haşimiyye'de kalan Manslir,/.. ) ;.. p.. Selçuk Üniversitesi Uahiyat Fakültesi. 1 Hatib el-bağdadi, Tarfhu Bağdad, Kahire 1931, I, 25. 2 İbnü'l-Fakih, Bağdad Medinetü's-selam, Paris [t.y.], s. 27. 3 Bk. Hatib el-bağdadi, Tarihu Bağdad, I, 25-27. 4 Abdülmecid Hamdan el-kübeysi, Esvaku Bağdad hatta bidayeti'l-asri'l-büveyhi, Bağdad 1979, s. 27.

482 ULUSLARARASI islam MEDENiYETiNDE BAGDAT SEMPOZVUMU Hz. Ali taraftarı olan Kılfe şehrine yakın olmanın ordusu üzerinde olumsuz bir tesiricra edeceğini iınlamış ve daha uygun bir yer aramaya başlamıştır. 5 Emeviler döneminde daha çok askeri bir hüviyet kazanan Bağdat'ın bulunduğu yeri Mansılr ilk defa 142 (759) yılında bizzat görmüştür. Buranın iklimi ve tabiat şartları, stratejik ve coğrafi konumu yeni merkez için gerekli olan şartları taşıdığını göstermektedir. Mansılr özellikle Dicle nehri kıyısında bir yer aramaktadır; ziranehrin iki kıyısı arasındaki topraklar tarıma elverişlidir. Ayrıca kanallar vasıtasıyla Basra Körfezi'ne kolaylıkla bağlanması mümkündür. Bu durum denizcilik ve deniz ticareti açısından geniş kolaylıklar ve imkanlar sağlayacaktır. Bölge ayrıca sağlıklı ılıman bir iklime sahipti. 6 Yeni hilafet merkezi olarak Bağdat'ın yerinin tespiti konusunda Halife Mansılr'un şu değerlendirmesi oldukça manidardır: Dicle ile Fırat arasında kalan bu ada dünyanın limanı olma özelliğini taşımaktadır. Zira Vasıt, Basra, Übülle, Fars, Umman, Yemame, Bahreyn ve diğer yerlerden gelip Dicle boyunca giden gemiler burada demirleyeceklerdir. Yine Musul, Diyaru Rebia, Azerbaycan ve Ermeniye'den gelip Dicle boyunca aşağı bölgelere giden gemilerle Diyaru Mudar, Rakka, Şam bölgeleri, Mısır ve Mağrib'ten gelerek Fırat'tan aşağıya doğru giden gemiler çeşitli ticaret malları getirecek ve yüklerini burada boşaltacaklardır. Yine burası Cebel, Isfahan ve Horasan bölgelerinden gelenlerin bir durak yeri olacaktır. Burası gerçekten dünyanın en güzel şehri olacaktır. 7 Ayrıca Mansur'a göre Horasan yolu buradan geçiyordu ve kervan yollarının kesiştiği bu yörede her ay panayırlar kurulurdu. Böyle bir yerde asker ve halk erzak sıkıntısı da çekmeyecekti. 8 Nihayet, siyasi açıdan da bir değerlendirmeye göre Emeviler'de hakim olan Arap aristokrasisinin kaldırılıp bütün ülke çapında bir birlik sağlama düşüncesi de göz önünde bulundurulmuştur. 9 Halife Mansur 145 (762) yılında Bağdat'ın inşasına başladı. 10 Halife, kurduğu bu şehre, Kur'an-ı Kerim'de "cennet" manasında kullanılan "darüsselam" kelimesinden ilham alarak "Medinetüselam" adını verdu 1 Gerçekten bir barış ve esenlik şehri olması için de gerekli bütün tedbiri almıştır. Nitekim 6 7 8 Abdiliaziz ed-dılri, "Bağdat", DİA, IV, 426. İbnü'l-Esir, el-kamil fi't-tarih, Beyrut 1965, V, 558-559; G. Le Strange, Baghdad During the Abbasid Caliphate, Oxford 1900, s. 7-8. Ya'kfıbi, el-büldan, Leiden 1967, s. 237-238. Dılri, "Bağdat", 426. 9 J. Lassner, The Topography of Baghdad in the Early Middle Ages: Texts and Studies, Detroit 1970, s. 127-128. 10 Taberi, Tarih, Kahire 1977, VII, 618. 11 Dfıri, "Bağdat", 426.

KURULUŞ DÖNEMiNDE BAGDAT'IN TiCARI YAPISI ve TiCARI ilişkileri 1 483 şam, Musul, Cebel, Kfıfe, V asıt ve Basra gibi. şehirlerden gerekli mühendis, usta ve işçiyi temin etmiştir. Ayrıca birçok fakili ve İslam alinıinin fikir ve önerilerini almıştır. Bunlar arasında Ebu Hanife'nin de ismi geçmektedir.n İnşa döneminde, konumuz olan Bağdat'ın ticari yapısına yönelik tedbirlerin de hemen başlangıçta alındığı göze çarpmaktadır. Şöyle ki, şehrin kontrolünün rahat bir şekilde sağlanabilmesi, şehir içi ve Bağdat'a ulaşan ticaret yollarıyla düzenli şekilde haberieşebilmek maksadıyla şehir, iki ana yol ile birbirinden ayrılan dört eşit kısma bölünmüştür. Bunlardan her birisine de büyük bir kapı yapılmıştır. Bunlar Horasan Kapısı, Basra Kapısı, Şam Kapısı ve Kılfe Kapısı' dır. 13 Her bir kapının dış tarafına da çarşı için büyük boş alanlar b ırakılmıştır. 14 Mansur ayrıca Bağdat'ın dükkarılarını, etrafı çevreleyen büyük sur ile dahili sur arasında yer alan takat denilen ve taştan yapılmış kemerli odalara inşa etmiştir. 15 Bu şekilde şehir içinde dört, şehir dışında da dört olmak üzere sekiz ayrı pazar yeri hazırlanmıştır. 16 157 (774) tarihine kadar Bağdat çarşılan bulundukları yerde kalmıştır. Bu yılda ise Kerh kısmı inşa edilerek çarşılar buraya nakledilmiştir. Bu naklin niçin ve nasıl gerçekleştiği konusunda şurıları söylemek mümkündür: Öncelikle ifade etmek gerekirse, Ararnice "Karka" kelimesinden türeyen Kerh, istihkam edilmiş şehir anlamına gelmektedir. İslam fetihlerinden önce de Kerh ismini taşıyan yerler bulunmaktaydı. Kerhü'l-Basra, Kerhu Samerra ve Kerhu Bağdad bunlardandır. Bağdat'ın inşasının tamarrılanmasından sonra Bizans elçisi Halife Mansılr'u ziyarete gelmiştir. Şehri gezen ve inceleyen elçiye görüş ve düşünceleri sorulduğunda, çarşıların yanlış yerde inşa edildiğini şu sözlerle ifade etmiştir: "Şehir bir kusur dışında çok güzel... Düşmanların istedikleri zaman şehre girebilirler. Ayrıca seninle ilgili çok önemli haberlerin çeşitli bölgelere yayılmasını da önleyemezsin... (Zira) çarşılar şehrin içinde. Hiçbir kimsenin çarşılara girmesi yasaklanamayacağı için düşman tüccar kılığında buralara rahatlıkla girebilir. Bunun karşılığında da seninle ilgili haberleri her tarafa taşırlar." 17 12 İbnü'l-Fakih, Bağdad Medinetü's-selam, s. 32. 13 Makdisi, Ahsenetü't-tekasim fı ma'rifeti'l-ekalim, Leiden 1967, s. 121. 14 Ya'kı1bi, el-büldan, s. 242. 15 Taberi, Tarih, VII, 652-653. 16 Dfui, "Bağdat", 427. 17 Hatib el-bağdadi, Tarihu Bağdad, I, 80; Yakut el-hamevi, Mu'cemü'l-büldan, Beyrut 1990, IV, 508. ~ 1' J

484 1 ULUSLARARASI islam MEDENiYETiNDE BAGDAT SEMPOZVUMU Diğer taraftan Mansur, Bağdat'ta büyük ve merkezi bir çarşının kurulmasını ~üşünmernişti. Ancak gittikçe artan nüfus, insanlar arasında dağılan büyük miktardaki para, satın alma gücü ve hayat standardının artması ile şehir sakinlerinin ihtiyaçlarını karşılamak için işçi, usta ve sanatkara duyulan büyük ihtiyaç, çok sayıda göçmenin şehre gelmesine yol açmıştır. Kalabalık sayıda gelen göçmenler, şehirdeki huzurlu ve sakin ortamı bozmuştur. Bir muhtesibin tayini de çarşı sakinlerinin problem çıkarmalarını engelleyememiştir. 18 Yine çarşılarda zaman zaman yakılan ateşler sebebiyle ortaya çıkan duman, Bağdat'ı çevreleyen sur duvarlarının kararınasına neden olmuştur. Dışarıdan gelen yabancı taeirierin çarşılarda gecelemeleri, şehrin güvenliği için tehlike taşımaktaydı. 19 Bütün bu sebepler bir araya gelince Mansfu çarşıları Kerh kısmına nakletme kararı almıştır. Bu amaçla da çarşıları nakletmek üzere Sarat kanalı ile İsa kanalı arasındaki yerin genişletilmesi çalışmaları başlamıştır. Ayrıca çarşıların planını bizzat kendisi hazırlamıştır. Mesela kasaplardan oluşan Sılku'l Kassabin'in Kerh'in en sonuna yerleştirilmesini ve çarşı halkının şehre girme- -den Cuma namazını kılmaları için de büyük bir Cuma mescidinin yapılmasını emretmiştir. 20 Bu arada Mansur'un bütün çarşıları Kerh'e nakletmediği de belirtilmelidir. Bir başka ifadeyle çarşıların bir kısmı eski yerlerinde bırakılmıştır. Özellikle insanların günlük ihtiyaçlarını karşılamaları için gerekli olan meyve ve sebze satıcılarının bir kısmı bulundukları yerlerde bırakılmıştır.zı Halife Mansfu bu şekilde bir anlamda Kerh'i Bağdat'ın ticaret merkezi haline getirirken, söz konusu bölgede yeni konumuna uygun tedbirleri de almıştır. Bu bağlanıda caddeleri genişleterek rahatlama ve ferahlama sağlamış, her meslek ve ticaret dalına ait müstakil özel çarşılar yaptırmıştır. Günümüz modern şehireilik anlayışında karşılaştığımız planlı yerleşim ve gelişme konsept ve yaklaşımı o dönemde Halife Mansur tarafından uygulanmıştır. Nitekim çarşılar, yukarıda da işaret edildiği üzere, Bağdat'n güney tarafında Sarat ve İsa kanalları arasına kurulmuştur. Bu şekilde Bağdat'ın gelişmesi durumunda Kerh, ticari aktivitelerin merkezi olarak şehrin ortasında kalacaktıry Ancak anlaşılan odur ki, Bağdat, beklenenden daha hızlı gelişmiş ve Kerh oldukça 18 Salih Ahmed Ali, "The Foundation of Baghdad", The Islamic City A Colloqiunı, Oxford 1970, s. 101. 19 Hamevi, Mu'cemü'l-büldtm, IV, 508. 20 Hatib el-bağdadi, Tarfhu Bağdad, I, 80. 21 22 Kübeysi, Esvaku Bağdad, s. 80. Kübeysi, Esvaku Bağdad, s. 80.

' i l ı 1 i ı.l_ KURULUŞ DÖNEMiNDE BAGDAT'IN TiCARI YAPISI ve TiCARI ilişkileri 1 485 yoğun bir ticarete sahne olmuştur. Buna bağlı olarak Mansılr, Muhavvel ve Harbiye a~ verilen kısımları ilave ederek Kerh'i genişletmiştir. Genişletmelerle birlikte Kerh ve ilk inşa edilen Bağdat, yeni Bağdat şehrinin Batı kısmını oluşturur hale gelmiştir. 23 Halife Mansur'un tedbirleri çerçevesinde Kerh'de her meslek ve ticaret dalı için çarşılar kurulmuştur. Bu şekilde ne ticaret ne de tacirler birbiri ile karışmıştır. Bu çarşılardan bazıları şunlardır: Suku'l-bezzazln (Elbise ve kumaş satıcıları), Suku'd-debbağln (Dericiler), Suku ba'ati'd-devab (Hayvan satıcıları), Suku'l-cezzarln (Et satıcıları), Suku'd-deccac (Tavuk satıcıları), Suku'l-verrakfn (Kitapçılar) ve Suku't-ta'am (Gıda maddeleri satanlar). Halife Mansılr'un Kerh bölgesinde söz konusu icraatı gerçekleştirirken, bir taraftan da Bağdat'ın doğu kısmını oluşturan Rusafe'nin kuruluşunu tamaı.'uladığı ve buraya da çarşılar inşa ettiğini görüyoruz. Bu konudaki bilgiler değerlendirildiğinde Rusafe'nin başlangıçta bir askeri karargili olarak kurulduğu dikkat çekmektedir. 24 Ancak genel olarak Bağdat'ın gelişmesinden, tabü olarak Rusafe kısmı da etkilenmiştir. Çarşıları gelişerek aktif ticari faaliyetlere sahne olmuştur. Nitekim Halife Mansur Kerh'deki aksaklıkları gözleınleyerek Rusafe'de kurulan çarşıları daha düzerıli inşa etmiştir. 25 Buradaki çarşılarda her türlü ticaret yapılmıştır. 26 Burada kurulan çarşıların bazıları ise şunlardır: Suku'lesakife (Ayakkabıcılar), Suku'l-ıtr (Itriyatçılar), Suku't-ta'am (Fırırılar, Kasaplar ve diğer gıda maddeleri satıcıları), Suku's-sağa (Kuyumcular), Suku'l-verrakfn (Kitapçılar) ve Suku's-silah (Silah satıcı!arı). 27 Halife Mansur Bağdat'ın kuruluşu döneminde ticari hayat açısından Kerh ve Rusafe'yi inşa ederken, Bağdat merkezli yol sistemi ile de bu yapıyı desteklemiştir. Bu sebeple karayolu ağı üzerinde durmak yararlı olacaktır. Bağdat'tan beş yolun başladığını görmekteyiz. Burılardan Doğu Yolu, Bağdat'ı Hulvan üzerinden İran ve Orta Asya'ya bağlıyordu. Kuzey Yolu ise Musul ve Cezire'ye ulaşıyordu. Güney Yolu Vasıt ve Basra'ya, Güneybatı Yolu ise Küfe üzerinden Ceziretü'l-Arab ve Yemen'e gidiyordu. Son olarak Rakka. üzerinden Suriye, Mısır ve Kuzey Afrika'ya giden Batı Yolu mevcuttu. 28 ~ 23 Ya'kubi, el-büldtm, s. 251. 24 Ahmet Turan Yüksel, İslam'ın İlk Döneminde Ticari Hayat, İstanbul 1999, s. 90. 25 Kübeysi, Esvaku Bağdad, s. 101-102. 26 Ya'kubi, el-büldan, s. 253. 27 Bkz. Yüksel, İslam'ın İlk Döneminde Ticari Hayat, s. 91. 28 Yüksel, İslam'ın İlk Döneminde Ticari Hayat, s. 101... ) j! ~

486 1 ULUS~! islam MEDENiYETiNDE BAGDAT SEMPOZVUMU Bu ana yollar ve bunlardan başlayan ikinci derecede önemli olan yollar sayesinde Bağdat'ın farklı yerlerle bağlantı kurması sağlanmıştır. Buna bağlı olarak Bağdat'ın ticaret hacmi artmış, kültürel faaliyetlerde canlanma gerçekleşmiştir. Ayrıca Bağdat'ın denizden uzak oluşunun ortaya çıkardığı olumsuzluklar da ortadan kaldırılmıştır. Nitekim bütün Orta Asya ve İran'ın dağlık bölgelerinin çoğundaki müslümanlar ile Aral ve Hazar'ın kuzeyindeki yerlere bu karayolları ile ulaşılabilmiştir. 29 Başka bir ifadeyle Bağdat, bu merkezi konumu sebebiyle bütün İslam dünyasının değişik kısımlarını birbirine bağlama fonksiyonunu da yerine getirmiştir. 30 Bu arada başta Mansılr olmak üzere bütün Abbas! halifeleri, hayli yoğun bir kervan trafiğille sahne olan yolların güvenliğine de son derece önem vermişlerdir. Özelikle siyasi istikrarın bozulduğu dönenilerde nehir ve kanal yolları aktif hale getirilmiştir. 31 Nitekim Dicle ve Fırat'ın yanı sıra Nehr-i İsa olarak bilinen İsa Kanalı aracılığıyla özellikle Mısır ve Dımaşk'tan bir takım ticaret maddeleri Kerh' e ulaştırılmıştır. 32 Söz buraya gelmişken, Bağdat'ın ticaret malları üzerinde durmak yerinde olacaktır. Öncelikle ifade etmek gerekirse Bağdat, daha çok ithalata dayanan bir ticari yapıya sahipti. Daha çok ithal ürünlerin sergilendiği büyük bir pazar niteliğini taşımaktaydı. Bir başka ifadeyle ithalat fazlası olan bir şehir görünümündeydi. Kübeysi, Bağdat'ın bu durumunu "ğılletü'l-mütenakıs" ifadesiyle dile getirmiştiry Öncelikle Bağdat'a ithal edilen ticaret malları dikkate alındığında Irak bölgesinin diğer şehirlerinden çeşitli ticaret mallan ve eşyaların geldiğini görmekteyiz. Nitekim Vasıt'tan çok miktarda halı ve kilinı türü ticaret eşyası geliyordu.34 Kılfe'den daha çok gıda maddeleri, Basra'dan ise hurma gelmekteydi. Yine Basra'dan deniz yoluyla Hind ve Sind'e giden gemiler, bu bölgelerin değerli mallarını Bağdat çarşılarına ulaştırıyordu. Bu ticaretin yoğunluğunu göstermesi açısından, ticari işlenilerin takibini yapmak üzere Bağdat'ta Basralı tüccarın vekilierinin bulunması tesadüfi değildir. 35 29 Bertold Spuler, "Trade in the Eastern Islamic Countries", Islam and the Trade of Asia, nşr. A. S. Richards, Oxford 1970, s. 12; W. Heyd, Yakm-Doğu Ticaret Tarihi, tre. Enver Ziya Karal, Ankara 1975, s. 31. 30 Spuler, "Trade in the Eastern Islamic Countries", s. 19. 31 Kübeysi, Esvaku Bağdad, s. 182-183. 32 Strange, "Trade in the Eastern Islamic Countries", s. 70-71. 33 Kübeysi, Esvaku Bağdad, s. 184. 34 Hatib el-bağdadi, Tarfhu Bağdad, I, 102. 35 Kübeysi, Esvaku Bağdad, s. 185-186.

KURULUŞ DÖNEMiNDE BAGDAT'IN TiCARI YAPISI ve TiCARI ilişkileri 1 487 Musul'dan çok miktarda badem, nar, şeker kamışı ve sumak gibi gıda ve yiyecek madçl.esi gelmekteydi. 36 Yine Biladü'ş-Şam ve Suriye'den yeşil sebze, zeytin ve zeytin yağı, kuru üzüm ve incir Bağdat çarşılarına ulaşmaktaydı. Mesela bir rakama göre senede otuz bin kadar elma Bağdat'a getirilmekteydi. 37 Elmanın rakamlarla tespiti, bugün de bazı bölgelerde olduğu gibi elmanın ne kadar kıymetli olduğu ve hatta taneyle veya alıcılar tarafından az miktarlarda alınabildiğille dair bir fikir verebilir. Bilindiği gibi Mısır, dokumacılık alanında meşhurdu. Bu sebeple Mısır'dan yıllık değeri yirmi ile otuz bin dinar arasında değişen dokumalar getirilir ve oldukça lüks olan bu ürünleri, şehrin ileri gelerıleri satın alırdı. 38 Nitekim başta halifeler, özel giinlerde ve diğer ülkelerin elçi veya ileri gelen ziyaretçileri kabul ettiklerinde Tinnis' den getirilen ve oldukça güzel olan kumaşlard~n dokurırnuş elbiseler giyerdi. 39 Diğer taraftan Mısır'dan kağıt da gelmekteydi. Hatta Halife Mansur'un ileride kullanmak üzere bol miktarda kağıt satın alıp depoladığını görmekteyiz. Semerkant'ta üretilen kağıdın Bağdat piyasasında yaygınlık kazanmasına kadar Mısır' dan gelen kağıtlar kullanılmaya devam etmiştir. 40 Semerkant'ta imal edilen kağıt daha yumuşak, ince ve güzel olduğu için zamanla kağıt piyasasındaki pazarı ele geçirmiştiry Bilad-ı Paris'ten gül suyu, keten ve yün dokuma elbiseler; ayakkabı, nar ve ayva gibi meyveler gelmekteydi. Bu bölgedeki şehirlerden olan İsfahan' dan bal, siyah üzüm ve farklı meyveler, yine Rey'den de keten elbiseler, kalın dokuma kumaşlar ve pamuk geliyorduy Horasan'dan da farklı ürürılerin geldiği muhakkaktır. Burılar arasında özellikle btıraya mahsus elbiseleri sayabiliriz. Bu arada, bu yol üzerinden gelen Horasarılı hacılar da beraberlerinde getirdikleri malları Bağdat'ta satarak gelir elde etmişlerdir. 43 Muhtemelen bu şekilde bir taraftan hac yolculuğunun masraflarına katkı da sağlamış olmalıdırlar. Küçük Asya ve Biladü'r- Rılm' dan, Bizanslılar'ın hakim olduğu dönemden itibaren Bağdat'a ticari ürünler gelmekteydi. Daha sonra Abbas! Halifesi Me'mıln ve Bizans hükümdan arasındaki karşılıklı yazışmalar neticesinde 36 Makdisi, Ahsenetü't-tekasim, s. 145. 37 Kübeysi, Esvilku Bağdad, s. 191-192.,,, ~ 38 Hasan İbrahim Hasan, Tilrihu'l-İslilm es-siyasi ve'd-dini ve's-sekafi ve'l-ictimai,"i<ahire 1964, III, 322. 39 Cahiz, et-tebassur bi't-ticare, Beyrut 1983, s. 36; Makdisi, Ahsenetü't-tekasim, s. 201; Kübeysi, Esvaku Bağdad, s. 194. 4 Cahiz, et-tebassur bi't-ticare, s. 36. 41 Kübeysi, Esvaku Bağdad, s. 201-202. 42 Cahiz, et-tebassur bi't-ticilre, s. 39; Makdisi, Ahsenetü't-tekasim, s. 396. 43 Kübeysi, Esvilku Bağdad, s. 203.

488 1 ULUSLARARASI islam MEDENiYETiNDE BAGDAT SEMPOZVUMU gerçekleşen ticari ilişkilerde ipek/ipekli kumaşlar ve elbiseler gelmeye başlamıştır.44 Bu ticarette Rahdaniler olarak bilinen Yahudi tüccar topluluğu oldukça önemlidir. 45 Kuzey Afrika' dan gelen ticaret malları arasında en başta geleni altındı;46 Ayrıca hurma, işlenmiş deri ve keçe gibi mallar da gelmekteydi. 47 Hind' den gelen ticaret malları arasında kaplan derisi, kırmızı yakut ve kıymetli taşlar, güzel koku ve baharat, beyaz sandal ağacı, madenler ve boya sayılabilir. Çin'den ise mürekkep, kağıt, altın ve gümüş eşyalar, ipekli elbiseler ve güzel kokular gelmekteydi. 48 Çin'den gelen mallara karşı Bağdat'ta büyük bir ilgi gösterilmekteydi. Talep fazlalığı ve nakliye giderlerinin fazlalığı sebebiyle artan maliyet sebebiyle oldukça pahalıya satılmaktaydılar. 49 Diğer taraftan Volga nehri civarında yapılan kazılarda ortaya çıkan İslami. sikkelerden bazılarının Bağdat sikkeleri olması, iki taraf arasında ticari ilişkilerin varlığını ortaya koymaktadır. 50 Rusya'dan gelen ticaret maliarına örnek olarak tavşan ve tilki derisi, kılıç, bal, mum ve köle sayılabiliry Aynı şekilde Bağdat'tan başka bölgelere kara ve deniz yoluyla ticaret kafilelerinin gittiği muhakkaktır. Bir diğer husus, Bağdat'ta bir takım küçük ölçekli üretim ve imalat tesisi kurulmuştur. Zira Abbasi halifeleri bu konu üzerinde önemle durmuşlardır. Tesislerde cam, testi ve benzeri mamüller ile elbise üretildiğini görmekteyiz. 52 Bunlardan başka Bağdat'ta III. (IX.) yüzyıldan itibaren artış gösteren bir şekilde her türlü ipekli dokumalar ve elbiseler, pamuk ve kadife kumaşlar imal edilmekteydi. 53 Bunların dışında çeşitli renkte görnlekler, ince dokuma türbanlar, havlular ve kılıçlar üretilirdi. 54 Üretilen bu mallar Bağdat dışına gönderilmekteydi. 44 Taberi, Tarih, VIII, 629; İbn Havkal, Kitabu sılreti'l-arz, Leiden 1938, I, 246; İbnü'l Fakih, Muhtasaru kitabi'l-büldan, Leiden 1967, s. 252. 45 Rahdaniler hakkında bilgi için bkz. Moshe Gil, "The Rahdanite Merchants", JESHO 17 (1974), s. 299-328; Nuh Arslantaş, İslam Dünyasında İktisadi ve İlml Hayatta Yahudiler, İstanbul2009, s. 156-158. 46 Kübeysi, Esvaku Bağdad, s. 196. 47 Makdisi, Ahsenetü't-tekasim, s. 239; İbn Hurdazbih, el-mesalik ve'l-memalik, Leiden 1967, s. 153. 48 Cahiz, et-tebassur bi't-ticare, s. 34-35; Abdiliaziz Dfui, Tarfhu'l-Iraki'l-iktisadl fi'lkarni'r-rabii'l-hicrf, Bağdad 1948, s. 136. 49 Kübeysi, Esvaku Bağdad, s. 209. 50 Bemard Lewis, The Arabs in History, New York 1950, s. 88. 51 Dılri, Tarlhu'l-Iraki'l-iktisddl, s. 152-153. 52 Hasan İbrahim, Tarlhu'l-İslam, II, 309. 53 Dfui, Tarlhu'l-Iraki'l-iktisadi, s. 89-90. 54 Dfui, "Bağdat", 429.

KURULUŞ DÖNEMİNDE BAGDAT'IN TİCARİ YAPISI ve TİCARİ İLİŞKİLERİ 1 489 Bağdatlı taeider Basra ve Vasıt'a ticaret için gider ve Bağdat'tan ticaret ınalları götürürdü. Bağdat ile Basra arasındaki ticarette Dicle çok fazla kullanılmıştır. 55 - Aynı şekilde Horasan ve civarına çok miktarda ticaret malı gönderilmekteydi. Ancak Halife Emiı-ı ile ~:'mıln a:asındaki mücadele ~öneminde tüccarın Horasan'a ticaret malı goturmelerı yasaklanmıştır. 56 Bır başka ifadeyle, iktidar mücadelesi döneminde Horasan'ı ekonomik açıdan zor duruma sokrnak için ticari ilişkiler askıya alınmıştır. Biladü'r-Rfun, az miktarda da olsa, Bağdat'tan ticaret mallarının sevk edildiği bir yerdi. Nitekim, Halife Me'mıln ve Mu'tasım adı geçen bölgeye fetih için gittikleri dönemde hurma taşıyan ticaret kervanları da arkalarından aynı bölgeye gitıniştir. 57 Bu durum sadece hazarda değil, sefer halinde bile ticaretin deva'ın ettiğini göstermesi açısından önemlidir. Kara ticareti yanında deniz ticareti yoluyla da Bağdat'ın ticari bağlantıları gerçekleşmiştir. Mesela Bağdat-Şam ticareti Fırat üzerinden yapılmaktaydı. Yine daha sonraki dönemlerde, örneğin IV. (X.) yüzyılın ilk yıllarında, Bağdat'ta insan ve ticaret malı taşıyan gemi sayısı, farklı ebatlarda olmak üzere otuz bin civarında olup burıların gürılük kazançları dört-beş bin dirhem dolaylarında idi. 58 Sosyal refah ve hayat şartlarının gelişmesi sonucu Bağdat'ta zamarıla Hind baharat ve ıtriyatı ile Çin ipeğinin ithalatını zorurılu hale. getirmiştir. Bu durum da uzun deniz yolculuklarını gerekli kılmıştır. Hind ve Çin' e giden gemilerin bu seferler esnasında boş gitmedikleri ve özellikle Bağdat'ta yetişen ve imal edilen ürürıleri götürdükleri muhakkaktır. Bu arada bilindiği gibi Bağdat deniz ticareti zamarıla hayli gelişme göstermiştir. Meşhur denizci Sinbad'ın seferlerinin başlangıç yeri Bağdat olmuştur. 59 Bağdat'tan yola çıkan denizciler Basra Körfezi üzerinden Uzak Doğu'ya gitmekte idiler. Bu ticarette Bağdat, Abbasiler'in ilk dönemlerinde Seylan ticaretine tamamen hakim olmuştur. Hatta Hind ve Çin seferlerine çıkan Bağdatlı tüccar Kanton şehrinekadar gelmiştir. 60 Bu yolculuklar esnasında diğer tacirlerle birlikte Bağdatlı tüccar da örneğin Deybül' e uğramaktaydılar. Büyük bi}: 55 Dılri, Tarfhu'l-Iraki'l-iktisadf, s. 138. 56 Taberi, Tarih, VIII, 405. 57 Kübeysi, Esvaku Bağdad, s. 223. 58 Adam Mez, el-hadaratu'l-islamiyye fi'l-kanıi'r-rebfi'l-hicrf, Arapçaya tre. Muhammed Abdülhadi Ebıl Reyde, Beyrut [t.y.], II, 395, 397. 59 Heyd, Yakın-Doğu Ticaret Tarihi, s. 31-32. 60 İsmet Kayaoğlu, İslam Kurumları Tarihi, Ankara 1984, s. 100. i!,.. ' ~

490 ULUSLARARASI islam MEDENiYETiNDE BAGDAT SEMPOZVUMU merkez olan Deybül'de, diğer ticaret erbabı ile karşılıklı alış-veriş gerçekleştiriliyor.du.61 Bu yolculı:ıklarda daha da ötelere geçen Bağdaili taeider Sicilmase şehrinekadar gitmiştir. Hatta içlerinden bazısının buraya yerleştiği bilinmektedir.62 Kısaca ifade etmek gerekirse, Bağdat'ın kuruluşu, Kerh ve Rusafe kısımlarının inşası; çarşıların belirli bir plan dahilinde yerleştirilmesi, Bağdat'ı İslam dünyası ile bağlayan yol sistemi, geniş bir ihracat ve ithalat faaliyeti gibi unsurlar Bağdat'ı Abbasi halifeliği sınırları içinde en büyük, dünyada da zamanırun en kalabalık şehri haline getirıniştir. 63 Hatta Halife MansUr döneminden sonra sadece ticari hayatta değil, ilim, edebiyat ve sanat alaruarında da çok geniş faaliyetlere sahne olmuştur. İslam dünyasının her tarafından gelen ilim adamları ve sanatkarların buluşma merkezi haline gelıniştir. 64 Bir başka ifadeyle kısa zamanda milletlerarası bir şehir niteliği kazanmıştır. 65 Ekonomik açıdan ise, IV. (X.) yüzyıla gelindiğinde İskenderiye ile birlikte dünya ticaret mallarının fiyatlarının belirlendiği bir merkez haline gelıniştir. 66 Büyük bir merkez şehir olmanın bir başka göstergesi.- olarak da farklı din ve ırktan olaııların, Arap ve müslümaııların yanı sıra İranlılar'ın, Türkler'in, hıristiyan ve yahudilerin bir arada yaşadıkları bir şehir hüviyetini kazanmıştır. 67 Bu yapı ve görüntüsüyle Bağdat, bir değerlendirmeye göre IV. (X.) yüzyıl başlarında nüfus olarak bir buçuk, 68 iki milyona 69 ulaşan büyük bir şehir haline gelmiştir. Başka bir ifadeyle Bağdat artık bir metropoldür. Nitekim Gaston Wiet, Bağdat'a dair eserine Bağdat: Abbas! Halifeliğinin Metropolü 70 başlığını vermiştir. Karşımıza çıkan bu tablo, istikrarın hakim olduğu dönemlerde atılan planlı adımların, Bağdat örneğinde görüldüğü gibi siyasi, kültürel ve ekonomik kalkınma ve gelişmeyi bir bütün olarak ortaya çıkaracağını göstermiştir. Bu şekilde de İslam medeniyetinin parlak örnekleri kendisini varlık alemine çıkarabilmiştir. Diğer taraftan müslümanların bir medeniyet ortaya koyama- 61 Heyd, Yakın-Doğu Ticaret Tarihi, s. 39-40. 62 Mez, el-hadfıratu'l-islfımiyye, II, 382. 63 Ali, "The Foundation ofbaghdad", s. 101. 64 Coko Richard, The City ofpeace, London 1927, s. 48-49. 65 Philip K. Hitti, History of the Ara bs, London 1970, s. 301-302. 66 Mez, el-hadiiratu'l-isliimiyye, II 471. 67 Spuler, "Trade in the Eastern Islamic Countries", s. 12. 68 Dfıri, "Bağdat", 429. 69 Hasan İbrahim, Tiirihu'l-İsliim, II, 377. 70 Gaston Wiet, Baghdad Metropolis of the Abbasid Caliphate, İngilizceye tre. Seyınour Feiler, Norman 1971.

KURULUŞ DÖNEMİNDE BAGDAT'IN TİCARl YAPISI ve TİCARl İLİŞKİLERİ 1 491 dıkları, aksine hakim oldukları dönemlerde mevcut medeniyetleri yok ettikleri şeklindeki iddiaların da, bu şekilde bir kez daha mesnetsiz ve hakikatle ilgisi olmadığı gün ışığı gibi ortaya çıkmaktadır. Halife Maıısfu tarafından kuruluşundan itibaren gelişerek büyüyen ve kelimenin tam anlamıyla bir merkez haline gelen Bağdat, tarili boyunca istikrarını tehdit eden bir takım problemlere de maruz kalmış, tahribata,uğramıştır. Yangınlar geçirmiş, Zenci İsyaııı gibi isyanlarasahne olmuştur. Ancak bütün bunların üstesinden gelinmiştir. Yeni kurulan Samerra'nın hilafet merkezi olduğu dönemde bile canlılığını sürdürmüştür. Ancak 1258 Moğol istilası, beş asırlık kısmı Abbasi tariliine sığaıı Bağdat'ın büyük oranda tahrip edilmesine, yakılıp yıkılmasına yol açmıştır. Bu tarilie kadar Bağdat, Abbasiler'in merkezi olarak kalmaya devam etmiştir. j!, J