ERZİNCAN İLİNİN SİSMİK TEHLİKESİNE GENEL BİR BAKIŞ A GENERAL ASPECT OF THE SEISMIC HAZARD OF ERZİNCAN Evrim YAVUZ * Hamdullah LİVAOĞLU **

Benzer belgeler
B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 25 MART 2019 YAĞCA-HEKİMHAN MALATYA DEPREMİ BASIN BÜLTENİ

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE.

:51 Depremi:

PRELIMINARY REPORT. 19/09/2012 KAHRAMANMARAŞ PAZARCIK EARTHQUAKE (SOUTHEAST TURKEY) Ml=5.1.

:51 Depremi:

24 MAYIS 2014 GÖKÇEADA AÇIKLARI - EGE DENİZİ DEPREMİ BASIN BÜLTENİ

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 20 ŞUBAT 2019 TARTIŞIK-AYVACIK-ÇANAKKALE DEPREMİ

EGE DENİZİ DEPREMİ

80. YILINDA 1935 MARMARA

21 NİSAN 2017, 17h12, Mw=4.9 MANİSA-ŞEHZADELER DEPREMİ SİSMOLOJİK ÖN DEĞERLENDİRME RAPORU

Şekil 6. Kuzeydoğu Doğrultulu SON-B4 Sondaj Kuyusu Litolojisi

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ

BURSA ĠLĠ ĠÇĠN ZEMĠN SINIFLAMASI VE SĠSMĠK TEHLĠKE DEĞERLENDĠRMESĠ PROJESĠ

EN BÜYÜK OLASILIK YÖNTEMİ KULLANILARAK BATI ANADOLU NUN FARKLI BÖLGELERİNDE ALETSEL DÖNEM İÇİN DEPREM TEHLİKE ANALİZİ

Bursa İl Sınırları İçerisinde Kalan Alanların Zemin Sınıflaması ve Sismik Değerlendirme Projesi

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 12 HAZİRAN 2017 KARABURUN AÇIKLARI- EGE DENİZİ DEPREMİ

Posta Adresi: Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, 54187, Adapazarı, Sakara

by Karin Şeşetyan BS. In C.E., Boğaziçi University, 1994

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ VE CİVARININ POISSON YÖNTEMİ İLE DEPREM TEHLİKE TAHMİNİ

TÜRKİYE NİN FARKLI BÖLGELERİ İÇİN SİSMİK HAZARD PARAMETRELERİ ARASINDAKİ İLİŞKİLER

Boğaziçi Üniversitesi. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü. Ulusal Deprem İzleme Merkezi

İNM Ders 1.2 Türkiye nin Depremselliği

İTME ANALİZİ KULLANILARAK YÜKSEK RİSKLİ DEPREM BÖLGESİNDEKİ BİR PREFABRİK YAPININ SİSMİK KAPASİTESİNİN İNCELENMESİ

DOĞU KARADENİZ BÖLGESİ VE CİVARININ DEPREMSELLİĞİ

12 HAZİRAN 2017 (15:28 TSİ), Mw=6.2 İZMİR KARABURUN (EGE DENİZİ) DEPREMİ SİSMOLOJİK ÖN DEĞERLENDİRME RAPORU

7. Türkiye nin Sismotektoniği SİSMOTEKTONİK DERSİ (JFM 439)

27 KASIM 2013 MARMARA DENİZİ DEPREMİ

08 Mart 2010 Elazığ-Kovancılar Deprem Raporu

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Sınırlarında Deprem Tehlike ve Riskinin Belirlenmesi

JEOLOJİK-JEOTEKNİK BİLGİ SİSTEMİNE BİR ÖRNEK: AKSARAY İL MERKEZİ

FAYLARDA YIRTILMA MODELİ - DEPREM DAVRANIŞI MARMARA DENİZİ NDEKİ DEPREM TEHLİKESİNE ve RİSKİNE FARKLI BİR YAKLAŞIM

Kastamonu İlinin depremselliği ve deprem tehlikesi The seismicity and earthquake hazard of Kastamonu Province

25 NİSAN 2015 NEPAL-KATMANDU DEPREMİ (M=7.8)

02 MART 2017 ADIYAMAN SAMSAT DEPREMİ ÖN DEĞERLENDİRME RAPORU

T.C. BAŞBAKANLIK AFET VE ACİL DURUM YÖNETİMİ BAŞKANLIĞI DEPREM DAİRESİ BAŞKANLIĞI. BASINA VE KAMUOYUNA (Ön Bilgi Formu)

T.C. BAŞBAKANLIK AFET VE ACİL DURUM YÖNETİMİ BAŞKANLIĞI DEPREM DAİRESİ BAŞKANLIĞI. BASINA VE KAMUOYUNA (Ön Bilgi Formu)

ANALYSIS OF PREPAREDNESS AND RESPONSE TO EARTHQUAKE RISK OF BEŞĐKTAŞ DISTRICT USING GIS

Senaryo Depremlerin Zemin Hareketi

Şekil :51 Depremi Kaynak Spektral Parametreleri

TÜRKİYE DEPREM BÖLGELERİ HARİTALARININ EVRİMİ

SERAMAR Projesi nin. Mehmet Cemal Genes Mustafa Kemal Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Hatay, Türkiye

YENİŞEHİR/BURSA İLÇESİ YERLEŞİM ALANI DEPREM ÇEKİNCESİ

AR&GE BÜLTEN 2010 ġubat SEKTÖREL DEPREM GERÇEĞĠ

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 21 TEMMUZ 2017 GÖKOVA KÖRFEZİ - AKDENİZ DEPREMİ

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE.

DETERMINATION OF VELOCITY FIELD AND STRAIN ACCUMULATION OF DENSIFICATION NETWORK IN MARMARA REGION

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 21 TEMMUZ 2017 GÖKOVA KÖRFEZİ- AKDENİZ DEPREMİ

ANKARA YÖRESİ ZAYIF VE KUVVETLİ YER HAREKETİ KAYIT AĞININ KURULMASI

İZMİR VE ÇEVRESİNİN ÜST-KABUK HIZ YAPISININ BELİRLENMESİ. Araştırma Görevlisi, Jeofizik Müh. Bölümü, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir 2

Ders 1.2 Türkiyede Barajlar ve Deprem Tehlikesi

Afet Yönetimi (INM 476)

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü

11 MART 2011 BÜYÜK TOHOKU (KUZEYDOĞU HONSHU, JAPONYA) DEPREMİ (Mw: 9,0) BİLGİ NOTU

Kastamonu İlinin Depremselliği ve Deprem Tehlikesi. Bülent ÖZMEN. Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Deprem Araştırma Dairesi

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 21 TEMMUZ 2017 GÖKOVA KÖRFEZİ- AKDENİZ DEPREMİ

YÜKSEK RİSKLİ DEPREM BÖLGESİNDEKİ BİR PREFABRİK YAPININ FARKLI YER HAREKETLERİ ETKİSİNDEKİ SİSMİK DAVRANIŞININ İNCELENMESİ

Harita 12 - Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası

Kütahya Simav da. Makale

GPE DEÜ Fen Bilimleri Enstitüsü. Sismik Risk ve Sismik Tehlike : Tanım, Temel kavramlar Sismotektonik haritalar : USGS 30sec DEM topoğrafya

Elazığ ve Çevresindeki Sismik Aktivitelerin Deprem Parametreleri İlişkisinin İncelenmesi

Gemlik-Armutlu Karayolu nun bitişiğinden güneye doğru uzanmaktadır.

MEVZİİ İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU

DOĞU KARADENİZ BÖLGESİNDE SON YILLARDA YAPILAN PATLATMALARLA OLUŞAN DEPREMLERİN AYIRT EDİLMESİ

Sıvı Depolarının Statik ve Dinamik Hesapları

Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Projeleri. TÜBİTAK Projeleri

2010 DARFIELD VE 2011 CHRISTCHURCH DEPREMLERİ VE SONUÇLARI

19 Mayıs 2011 M w 6.0 Simav-Kütahya Depreminin Kaynak Parametreleri ve Coulomb Gerilim Değişimleri

İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU

TÜRKİYE DEPREM VAKFI

ÇOK KATLI YIĞMA BİNALARIN DEPREM GÜVENLİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ EVALUATION OF EARTHQUAKE SAFETY OF MULTI- STOREY MASONRY BUILDINGS ABSTRACT

75. YILINDA 1939 ERZİNCAN DEPREMİ KONFERANSI BİLDİRGESİ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DEPREM PANELİ SONUÇ BİLDİRGESİ JEOFİZİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

HASAR VE CAN KAYBININ OLDUĞU DEPREMLERİN İSTATİSTİKİ DEĞERLENDİRMESİ ( )

AFET KOORDİNASYON MERKEZİNİ (AKOM)KURDUK

AFET KOORDİNASYON MERKEZİNİ (AKOM)KURDUK

YIL: 8 - SAYI: 87 İSTANBUL

YILDIZ TEKNİK DOĞA BİLİMLERİ ARAŞTIRMA MERKEZİ BAŞKANI PROF. ERSOY, milliyet için İNC. ELEDİ- 1 / Serhat Oğuz

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ KURTULUŞ MAHALLESİ ada 2 parsel- 10 ada 4, 5, 7 parsel -9 ada 12 parsel

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI DEPREM VE RİSK YÖNETİMİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE

TÜRKİYE DE ÇEŞİTLİ TAŞ OCAĞI PATLATMA ALANLARININ SPEKTRUM ÖZELLİKLERİ SPECTRUM CHARACTERISTICS OF SEVERAL QUARRY BLAST AREAS IN TURKEY

SİSMOTEKTONİK (JFM ***)

İSTANBUL UN OLASI DEPREM KAYIPLARI TAHMİNLERİNİN GÜNCELLENMESİ İŞİ (İSTANBUL DEPREM SENARYOSU) YÖNETİCİ ÖZETİ

25 OCAK 2005 HAKKARİ DEPREMİ HAKKINDA ÖN DEĞERLENDİRME

DOĞAL AFETLERDE UYDU GÖRÜNTÜLERİNİN KULLANIMI VE INTERNATIONAL CHARTER SPACE AND MAJOR DISASTERS"

MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ

16 NİSAN 2015 GİRİT (YUNANİSTAN) DEPREMİ

Deprem Tehlike Yönetimi (INM 476)

ULUSAL KUVVETLİ YER HAREKETLERİ KAYIT ŞEBEKESİ NATIONAL STRONG GROUND MOTION NETWORK

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ DEPREM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ (DAUM) 25 NİSAN 2015 NEPAL-KATMANDU DEPREMİ (M=7.8)

BASIN DUYURUSU. 10 Haziran 2012 FETHİYE KÖRFEZİ Depremi

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Afet Yönetimi ve. Sel Risk Değerlendirmesi

NETWORK DESIGN AND OPTIMIZATION FOR DEFORMATION MONITORING ON TUZLA FAULT-IZMIR AND ITS VICINITY

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

ESKİŞEHİR BİNA ENVANTERİNDE YER ALAN BETONARME BİNALARIN DEPREM PERFORMANSLARININ BİR HIZLI DEĞERLENDİRME YÖNTEMİ İLE BELİRLENMESİ

YÜKSEK BİNALAR İÇİN DEPREM TEHLİKE DEĞERLENDİRMESİ VE ZEMİN BAĞIMLI TASARIM DEPREM YER HAREKETLERİNİN BELİRLENMESİ

ŞİLİ DE 8.8 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM

1.2. Aktif Özellikli (Her An Deprem Üretebilir) Tektonik Bölge İçinde Yer Alıyor (Şekil 2).

PASİF SİSMİK YÖNTEMLER İLE ERZİNCAN DA İKİ BOYUTLU HIZ MODELİ

MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ

YIL: 8 - SAYI: 85 İSTANBUL

Transkript:

ERZİNCAN İLİNİN SİSMİK TEHLİKESİNE GENEL BİR BAKIŞ A GENERAL ASPECT OF THE SEISMIC HAZARD OF ERZİNCAN Evrim YAVUZ * Hamdullah LİVAOĞLU ** Özet Erzincan ve çevresi, deprem üretme potansiyeli oldukça yüksek olan bir bölge olup karmaşık bir tektonizmaya sahiptir. Bölgenin Kuzey Anadolu Fay Zonu nun etkisi altında kalmasından ve Erzincan baseninin jeolojik olarak sediman kalınlığının fazla olmasından dolayı yapısal hasar görebilirliğinin yüksek olduğu gözlenmektedir. Sediman kalınlığının çok kısa mesafelerde değişmesi yerel zemin etkisine neden olmaktadır. Sadece Erzincan il sınırları içerisinde son 80 yılda ülkemizde aletsel dönemde kaydedilmiş en büyük deprem olan 1939 Erzincan Depremi nden (M=7.9) sonra yapısal hasarlara neden olan 5 adet deprem meydana gelmiştir. Bu depremlerin sonuncusu 13 Mart 1992 de meydana gelen ve büyüklüğü 6.8 olarak kayıtlara geçen depremdir. 1992 Erzincan Depremi sadece Erzincan da değil çevre illerde de hissedilmiş, can ve mal kayıplarına neden olmuştur. Hasarın farklı bölgelerde meydana gelmiş olması jeolojik yapıların ve sediman kalınlığının farklı olduğunu göstermektedir. Erzincan ın muhtemel sismik tehlikesine bakıldığında, bölge ve çevresine kurulacak yeni deprem istasyonları yapılacak bilimsel çalışmaların artmasını ve buna bağlı olarak da güncel sismik tehlike haritalarının çıkarılmasını sağlayacaktır. Acil eylem planlarının yapılması, bölge halkının afetlere karşı bilinçlendirilmesi, ilgili kamu kuruluşlarının bölge için planlar hazırlaması, var olan mühendislik yapılarının kontrol edilmesi ve kentsel dönüşüm süresince inşa edilen yapıların hem deprem yönetmeliğine uygun hem de yapı denetim firmalarının gözetiminde yapılması çok önemlidir. Bölge ve civarında yapılacak olan mikrobölgeleme çalışmaları gelecekte olabilecek depremlerde meydana gelebilecek hasarların en aza indirilmesini sağlayacaktır. Anahtar Kelimeler: Erzincan, hasar görebilirlik, sismik tehlike. Abstract Erzincan and its surrounding have high potential of seismic activity within the complex tectonic structure. High structural damage and vulnerabilities are observed because of the North Anatolian Fault Zone and also the sediment thickness of Erzincan basin. The sediment thickness would vary in the short distance band so this could induce local site effect. After the 1939 Erzincan earthquake (M=7.9) which is the largest earthquake in the instrument period of our country, 5 more earthquakes that cause structural damage were recorded in the last 80 years only in the province of Erzincan. The last one of these earthquakes was occurred on March 13, 1992 and the magnitude was calculated as 6.8. 1992 Erzincan earthquake was felt not only in the province of Erzincan but also in its vicinity. It had led to loss of life and property. The damage was detected in different sites and these effects reveal the importance of geological structure and sediment thickness. Considering the seismic hazard of Erzincan, installation of new seismic stations in the region and its surroundings could increase the number of scientific researches and provide actual seismic hazard maps. It is important that organizing the emergency action plans, raising the awareness against disasters of local people, developing the plans for the region by relevant public institutions, checking up the existing engineering structures and building the new constructions during the urban transformation could be suitable for earthquake regulations and under the supervision of the building inspection firms. The microzonation studies of the region could minimize the damage of the future earthquakes. Key Words: Erzincan, vulnerability, seismic hazard. Giriş Erzincan ili, Türkiye nin kuzeyinde boylu boyunca uzanan Kuzey Anadolu Fay Zonu nın doğu kısmındaki başlangıcında yer almaktadır. Tarihsel ve aletsel döneme ait deprem verileri incelendiğinde sismik olarak aktif bir bölgeyi işaret etmektedir. Bundan dolayı da birinci derece deprem bölgesinde yer almaktadır. Geçmiş deprem aktivitesine bakıldığında son 1000 yıl içerisinde magnitüdü 8 den büyük 18 adet deprem kayıtlara geçmiştir (Barka, 1993). * Arş. Gör., Kocaeli Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Kocaeli-Türkiye, evrim.yavuz@kocaeli.edu.tr ** Arş. Gör., Kocaeli Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Kocaeli-Türkiye, hamdullah.livaoglu@kocaeli.edu.tr

518 ULUSLARARASI ERZİNCAN SEMPOZYUMU (28 Eylül-1 Ekim 2016) Cilt 2 Sadece Erzincan il sınırları içerisinde son 80 yılda ülkemizde aletsel dönemde kaydedilmiş en büyük deprem olan 1939 Erzincan Depremi nden (M=7.9) sonra yapısal hasarlara neden olan 5 adet deprem meydana gelmiştir. Bu depremlerin sonuncusu 13 Mart 1992 de meydana gelen ve büyüklüğü 6.8 olarak kayıtlara geçen depremdir. Hem 1939 hem de 1992 Erzincan Depremleri sadece Erzincan da değil çevre illerde de hissedilmiş, can ve mal kayıplarına neden olmuştur. Erzincan baseninin genel olarak alüvyal içeriğe sahip olması, tektonik karmaşıklık ve geçmiş depremlerin meydana getirdiği kayıplar, bölgedeki deprem tehlikesinin ne kadar fazla olduğunu gözler önüne sermektedir. Bu nedenlerden dolayı olası bir deprem sonucu meydana gelebilecek hasarın en aza indirilmesi için yapılacak çalışmalar bölge için büyük bir önem arz edecektir. Erzincan İli nin Tektonik Özellikleri Arap Levhası nın kuzey yönlü hareketi Doğu Anadolu da sıkışma rejimine sebebiyet vermektedir. Bunun sonucunda Anadolu bloğu batıya ve Kuzeydoğu Anadolu bloğu doğuya doğru kaçmaktadır. Anadolu bloğu kuzeyde BKB-DGD doğrultulu sağ yanal atımlı Kuzey Anadolu Fay Zonu ve güneyde DKD-BGB doğrultulu sol yanal atımlı Doğu Anadolu Fay Zonu ile sınırlanmıştır. Bloğun doğu kısmı, KD-GB doğrultulu sol yanal atımlı Ovacık Fayı tarafından iki bloğa bölünmüştür. Bu fay Kuzey Anadolu Fay Zonu ile Erzincan baseninin güneydoğu kenarında kesişmektedir. Erzincan baseninin kuzeybatısında ise KD-GB doğrultulu sağ yanal atımlı Kuzeydoğu Anadolu Fay Zonu, bloğun kuzey sınırını belirlemektedir (Barka, 1987; Altınok, 1995) (Şekil 1). Erzincan ili, coğrafik konum olarak oldukça yoğun ve karmaşık tektonik unsurların üzerinde konumlanmıştır. Bu tektonik karmaşıklıktan dolayı bölgenin deprem aktivitesinin yüksek olduğu sonucuna doğrudan varılmaktadır. Bölgede alüvyon kalınlığının 1000 metreden fazla olduğu ve yer altı suyu seviyesinin 25 metre derinlikte olduğu önerilmiştir (Kurtuluş, 1993). Zemin özelliklerinden dolayı deprem ile birlikte meydana gelen sıvılaşma ise deprem sonrası hasarı arttıran en önemli etkenlerdendir. Şekil 1. Erzincan ili ve yakın civarının sismotektoniğini gösterir harita. Kırmızı çizgi, 1939 Depremi kırığını; mavi çizgi, 1992 depremi kırığını göstermektedir. Yıldızlar ise meydana gelen iki büyük depremin dış merkezini işaret etmektedir. (Askan ve diğ., 2013) Bölgenin Deprem Aktivitesi Tarihsel veriler incelendiğinde son 1000 yıl içerisinde magnitüdü 8 den büyük 18 adet büyük deprem kayıtlara geçmiştir (Barka, 1993). Son 80 yılda ise Erzincan ili ve yakın civarında hasar meydana getiren 6 adet deprem meydana gelmiştir (Şekil 2). Ülkemizde aletsel dönem içerisinde kayıtlara geçen 27 Aralık 1939 Erzincan Depremi büyük çapta yapısal hasara ve 30 binden fazla

ERZİNCAN İLİNİN SİSMİK TEHLİKESİNE GENEL BİR BAKIŞ 519 insan kaybına yol açmıştır (Askan ve diğ., 2015). Büyüklüğü 7.9 olarak kaydedilen bu depremin zorlu kış şartlarında meydana gelmesi tıbbi ve hayati yardımların gecikmesine neden olmuştur. Başta Erzincan ili olmak üzere, Gümüşhane, Sivas, Tokat, Erzurum ve Bingöl gibi civar illerde can ve mal kayıpları yaşanmıştır. Deprem sonrasında bölgede 4 metreye kadar uzanan atım gözlenmiştir. Yine yakın dönemde bölgede meydana gelen 13 Mart 1992 depremi ise 3-5 milyon dolarlık ekonomik kayba ve yaklaşık 500 can kaybına neden olmuştur (Lav ve diğ., 1993; Akinci ve diğ., 2001). Büyüklüğü 6.8 olarak kayıtlara geçen bu deprem 1939 Erzincan Depremi nin odak merkezine çok yakın bir noktada meydana gelmiştir. 1992 Depremi nin ilginç bir özelliği ise ana sarsıntının ardından çok kısa sürede meydana gelen ikinci ve üçüncü büyük sarsıntılardır. Depremin çok fazla yapısal hasara yol açmasının ana nedenleri olarak bölgenin alüvyal zemin koşulları üzerinde olması, yer altı su seviyesinin fazlalığı, inşaatların hem deprem şartnamesine uygun yapılmadığı hem de yapı malzemeleri ile işçiliğin kötü olmasından kaynaklandığı belirlenmiştir (Kurtuluş, 1993). Şekil 2. Erzincan ili ve yakın civarında son 80 yılda meydana gelmiş magnitüdü 4 ten büyük depremlerin dış merkez dağılım haritası (Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi). Afet Planlaması Olası bir afetin ardından alınacak önlemlerin yanı sıra afetin öncesinde ve sonrasında yapılacakların bilinmesi ve planlanması oldukça önemlidir. Afet öncesinde öncelikle ilgili kurumların halkı bilinçlendirmesi ve denetimlerini detaylı bir şekilde yerine getirmesi bunun yanı sıra bölge için bilimsel çalışmaların titizlikle yapılması afet anındaki tehlikeyi azaltarak sonrasında gözlenebilecek zararları azaltmada en önemli etkenlerdir. Acil Eylem Planları Acil Eylem Planları, kamu ve özel sektöre ait tüm iş yerlerinde çalışanlara uygulanmak üzere, 01 Ocak 2013 tarihinde 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu nu kapsamına girmiştir. Çalışma saatlerinde herhangi bir acil durum (deprem, yangın, sel, vb.) yaşanması halinde çalışanların bulundukları ortamı güvenli bir şekilde terk edebilmeleri ardından ise toplanma alanlarına ulaşılabilmesi için uygulanmaktadır. Çalışma alanlarında bu planları İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları hazırlarken, bireyler bu planı yaşam alanlarında da kendi kendilerine

520 ULUSLARARASI ERZİNCAN SEMPOZYUMU (28 Eylül-1 Ekim 2016) Cilt 2 uygulamalıdırlar. Tüm hanelerde yaşayan kişilerin toplanıp acil durumda nasıl bir pozisyonda beklenmesi gerektiğini, hangi yolları kullanarak evlerinden çıkacaklarını ve sonrasında ise en güvenli toplanma alanını kararlaştırmaları gerekmektedir. Ayrıca bireylerin toplanma alanlarını herhangi bir yakınına bildirmeleri çok önemlidir. Afet sonrasında iletişim problemi yaşanabileceğinden buluşma noktalarının önceden bilinmesi en sağlıklı yöntem olacaktır. Ayrıca kişi, yaşam alanına en yakın afet sonrası yardım merkezlerini tespit etmeli; varsa acil müdahale konteynerlerinin yerlerini öğrenmelidir. Bu bağlamda örnek olarak, Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği öğretim üyeleri ve T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ortaklığında Kocaeli ilinde mahalle bazlı eğitim başlatılmıştır. Bu eğitimde öncelikle tehlike boyutu farklı mahallelerin ayrımı yapılacaktır. Sonrasında her mahallede yaşayan halk için toplu afet eğitimleri verilecektir. Ardından ise acil eylem planları oluşturulacak, toplanma alanları belirlenecek, ihtiyaç durumunda merkezi noktalara acil müdahale konteyneri yerleştirilecektir. Bu gibi eğitimler ve önlemler öncelikle birinci derece afet bölgeleri ve nüfusu fazla bölgeler hedef alınarak yapılmaktadır. T.C. Başbakanlık AFAD afet öncesi önlemlerini tüm ülke geneline yayma politikasını benimsemektedir. Bölge Halkının Afet Bilinci Afet eğitiminde uzmanların tecrübesi ve bilgisi bir kenara bırakılırsa halkın afet bilincine sahip olmak istemesi ve uygulaması çok önemlidir. İlçe bazlı yapılan seminerlere katılımın yüksek olması, buradan edinilen bilgilerin uygulanması ve devletin getirmiş olduğu yaptırımların aksatılmaması gereklidir. Bir önceki başlıkta değinildiği üzere devletin yetkili kurumlarının vermiş olduğu eğitimler halk tarafından dikkate alınmalı ve katılım sağlanmalıdır. Her bireyin yaşadığı bölge farklı olacağı için buna bağlı olarak zemin ve yapılaşma koşulları da farklı olacaktır. Bu konuda genelleme yapılmaktansa daha öznel bir şekilde kişilere hitap edilmelidir. Böylece genel bir afet bilinci değil de amaca uygun daha detaylı ve hedefe yönelik planlamalar yapılmalıdır. Halkın da bu konuda duyarlı olması sağlanmalıdır. Örneğin 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu na göre Doğal Afet Sigortaları Kurumu aracılığıyla zorunlu deprem sigortasının yaptırılması gerekmektedir. Sigortanın geçerlilik süresi 1 yıl ile sınırlandırılırken bazı kişiler bunu ihmal ederek sigortasını yenilememektedir. Böylece bireyler, olası bir deprem sonrasında tespit edilen kayıplar için herhangi bir resmi talepte bulunamamaktadırlar. Bu ve bunun gibi konularda halkın bilinçlendirilmesi çok önemlidir. Hasarsız Yapı İnceleme Son yıllarda mühendislik yapılarında meydana gelen kırıkların ortaya çıkarılması, fore kazık derinliklerinin saptanması, yapı kolonlarının denetlenmesi, duvar iç yapısı, sıva ve yan duvar kalınlıklarının belirlenmesi jeofiziksel yöntemler aracılığıyla hasarsız olarak yapılmaya başlanmıştır (Pérez-Gracia ve diğ., 2009; Masini ve diğ., 2010; Kadıoğlu ve diğ., 2015). Özellikle tarihi değerler ve anıtlar için uygulanan hasarsız yapı inceleme metodu jeofizikte büyük ölçüde yer radarı yöntemi ile yapılmaktadır. Yer radarı yöntemi ile hem yapıya zarar vermemek hem de yapılacak işin hızlı ve kolay olması amaçlanmıştır. Ülkemizde Ankara daki Tarihi Cumhurbaşkanlığı Atatürk Müze Köşkü (Kadıoğlu ve diğ., 2016) ve Kocaeli ndeki Yeni Cuma Cami (Kurtuluş ve Bozkurt, 2015) gibi hasarsız yapı inceleme çalışmaları yapılmıştır. Bu gibi çalışmaların genişletilmesi, gerek tarihi yapılar ve anıtlar için incelemeler yapılması gerekse de deprem yaşamış binaların iç yapısının tespit edilmesi için son derece önemlidir. Bu doğrultuda Erzincan şehrinde tarihi değerlerin yapısal incelemelerinin yapılması gerekmektedir. Ayrıca deprem yaşamış mühendislik yapılarının incelenmesi, hastane, okul ve gün içerisinde yoğun olan kurumların yapısal analizinin yapılması olası bir depremden sonra hasarı en aza indirerek tehlikeyi düşük seviyelerde tutmak için önem arz etmektedir. Kentsel Dönüşüm Depreme dayanıksız, ekonomik ömrünü tamamlamış binaların olası bir depremde can ve mal kaybına neden olabileceği en çok bilinen gerçeklerdendir. Yakın geçmişte Erzincan, İzmit,

ERZİNCAN İLİNİN SİSMİK TEHLİKESİNE GENEL BİR BAKIŞ 521 Adapazarı ve Van gibi illerde meydana gelen büyük yıkımlar maalesef ülkemiz defterine kötü birer anılar olarak yazılmıştır. 31 Mayıs 2012 tarihinde 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi (Kentsel Dönüşüm) hakkında kanun yürürlüğe girmiştir. Bu kanun ile ekonomik ömrünü tamamlamış veya yapısal hasar görmüş binaların kredi desteği, harç ve vergi muafiyetleri sağlanarak depreme dayanıklı, otoparklı, sosyal ve yeşil alanlara sahip modern, estetik binalara dönüştürülmesi esas alınmıştır. İspanya, Kore ve Japonya gibi yapılaşma sorunu yaşayan ülkelerin çözüm yöntemleri incelenerek ortak tek bir model oluşturulmuş, sonrasında ise ilk amacı birinci derece deprem bölgelerinden başlayarak deprem, sel ve heyelana maruz kalan bölgeler için kentsel dönüşüm ile yeni yapılaşmalar başlatılmıştır. Bu durumda bile mevcut belediyelerin, yapı denetim, zemin etüdü, inşaat, vb. firmalarının çok dikkatli olmaları ilk önceliklerdendir. Yapılacak en küçük ihmalin, olası bir deprem sonrası çok büyük olumsuz etkilere neden olması kaçınılmazdır. Sismik Tehlike Haritaları - Mikrobölgeleme Ülkemizde doğal afetlere ilişkin politikalar 1939 Erzincan Depremi sonrasında geliştirilmeye başlanmıştır. Sadece afet sonrası değil afet sırasında ve öncesinde alınacak tedbirler son derece önemlidir. Deprem dağılımlarına baktığımız zaman ortaya çıkarılacak sismik tehlike haritaları farklı bölgeler için alınacak deprem öncesi tedbirlerin en başında gelmektedir. Yerel zemin koşullarının yani bölgenin zemin kalitesinin belirlenmesi, heyelan riski taşıyan bölgelerin tespit edilmesi, oluşabilecek bir deprem sonrasında sismik dalgaların bu zemine etkisinin irdelenmesi bölge için yapılabilecek mikrobölgeleme çalışmaları olarak değerlendirilmektedir. Bundan dolayı mikrobölgeleme çalışmalarının yapılması, olası bir depremin hangi bölgede ne kadar etki yaratacağını önceden belirlemek ve bununla birlikte alınacak tedbirlerin planlanmasında çok önemlidir. Bu çalışmalar sonucunda yerleşime uygunluk haritalarının çıkarılması ve afet planlamalarının yapılması kolaylaşacaktır. Erzincan ili için mikrobölgeleme çalışması ilk olarak 1994 yılında yapılmıştır (Lav, 1994). Son yıllarda diri fay haritasının güncellenmesi, mühendislik jeolojisi ve jeofiziği yöntemlerindeki gelişmeler, Erzincan ili için güncel bir mikrobölgeleme çalışmasının yapılması zorunlu bir hale getirmektedir. Sonuçlar ve Tartışma Erzincan ve çevresi, deprem üretme potansiyeli oldukça yüksek olan bir bölge olup karmaşık bir tektonizmaya sahiptir. Bölgenin Kuzey Anadolu Fay Zonu nun etkisi altında kalmasından ve Erzincan baseninin jeolojik olarak sediman kalınlığının fazla olmasından dolayı yapısal hasar görebilirliğinin yüksek olduğu gözlenmektedir. Bölgede 1939 ve 1992 yıllarında meydana gelen büyük depremler tehlikeyi gözler önüne sermiştir. Türkiye de afet farkındalığı ve afetlere hazırlık araştırılması adı altında 2014 yılında yapılan araştırmalara göre vatandaşlarımızın %70 inin depremi yaşadığı sonucuna varılmıştır. En çok can ve mal kayıplarına neden olan deprem felaketi, katılımcıların deneyiminin fazla olduğu bir afet türüdür. Depremin sonucunda göç olayının görüldüğü de unutulmamalıdır. 2011 Van Depremi nden sonra evlerini kaybeden yurttaşlarımızın şehri terk ettikleri kayıtlara geçmiştir. Yine istatistiksel sonuçlara göre araştırmaya katılan kişilerin afetlerden etkilenme oranı ortalama %82 olarak hesaplanmıştır (AFAD Teknik Raporu, 2014). Fakat afetler üzerinden geçen zamana bağlı olarak afet duyarlılığı ve farkındalığı oranlarında düşmeler gözlenmektedir. Afet bilincine sahip olan bir toplumun zaman içerisinde bunu unutup alınacak tedbirleri geri plana atmaları ve bilinçsiz hareket etmeleri maalesef ülkemiz için afet bilincinin tam olarak yerleşmediğinin en önemli örneğidir. Üzerinde yaşadığımız toprakların aktif bir deprem bölgesi olduğu gerçeğini akıllardan çıkarmamamız gerekmektedir. Buna bağlı olarak birinci derece deprem bölgesi içerisinde bulunan Erzincan ili için bölge ve çevresine yeni deprem istasyonları kurularak bilimsel çalışmaların arttırılması ve güncel sismik tehlike haritaları çıkarılması gerekmektedir. Hem kurumsal hem de bireysel olarak acil eylem planlarının hazırlanması, bölge halkının afetlere karşı

522 ULUSLARARASI ERZİNCAN SEMPOZYUMU (28 Eylül-1 Ekim 2016) Cilt 2 bilinçlendirilmesi, var olan mühendislik yapılarının hasarsız incelemelere tabi tutulması, kentsel dönüşüm süresince inşa edilen yapıların hem deprem yönetmeliğine uygun hem de yapı denetim firmalarının gözetiminde yapılması çok önemlidir. Ayrıca bölge ve civarında mikrobölgeleme çalışmalarının güncel verilerle ve yeni yöntemlerle yapılması gelecekte olabilecek depremlerde meydana gelebilecek hasarların en aza indirilmesini sağlayacaktır. Kaynaklar Akıncı, A., Malagnini, L., Herrmann, R. B., Pino, N. A., Scognamiglio, L., Eyidoğan, H. (2001) High-frequency ground motion in the Erzincan region, Turkey: Inferences from small earthquakes. Bull. Seis. Am., 91, pp. 1446-1455 Altınok, Y. (1995) Erzincan ve yöresinin deprem tehlikesi. Jeofizik Dergisi, 9(1), s. 245-248 Askan, A., Karimzadeh, S., Asten, M., Kılıç, N., Şişman, F. M. & Erkmen, C. (2015) Assessment of seismic hazard in the Erzincan (Turkey) region: construction of local velocity models and evaluation of potential ground motions. Turkish Journal of Earth Sciences, 24, pp. 529-565 Askan, A., Sisman, F. N. & Ugurhan, B. (2013) Stochastic strong ground motion simulations in sparsely-monitored regions: a validation and sensitivity study on the 13 March 1992 Erzincan (Turkey) earthquake. Soil Dyn. Earthq. Eng., 55, pp. 170-181. Barka, A. (1993). Tectonics of the Erzincan basin and its vicinity and 13 March 1992 Erzincan earthquake. Proceedings of the 2nd National Conference on Earthquake Engineering, pp. 259 70 Barka, A., Toksöz, M. N., Gülen, L. & Kadinsky-Cade, K. (1987) Kuzey Anadolu Fayının doğu kesiminin segmentasyonu, sismisitesi ve deprem potansiyeli. Yerbilimleri, 14, s. 337-352 Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi, www.koeri.boun.edu.tr/sismo, Erişim Tarihi: Haziran 2016 Kadıoğlu, S., Çınar, T., Kadıoğlu, Y. K., Akyol A. A., Deniz, K. & Kılıç, C. Ö. (2016) Tarihi Cumhurbaşkanlığı Atatürk Müze Köşkü iç ve dış duvar özelliklerinin yer radarı yöntemi ile araştırılması. 6. Yer Elektrik Çalıştayı, s. 102-105, Kocaeli, Türkiye Kadıoğlu, S., Kadıoğlu, Y. K. & Akyol, A. A. (2015) Picturing monuments and cultural heritages with Ground Penetrating Radar method including its half bird s eye view visulation. IEEE Xplore Digital Library Conference Publications, 8th International Workshop Advanced Ground Penetrating Radar (IWAGPR) Kurtuluş, C. & Bozkurt, A. (2015), Yeni Cuma Camii nin duvar içlerinde yer alan yapı elemanlarının tahribatsız yapı tekniği ile belirlenmesi. 5th International Earthquake Symposium, Kocaeli, Turkey Kurtuluş, C. (1993) 13 Mart 1992 Erzincan Depremi ve sonuçları. Türkiye 13. Jeofizik Kurultayı, 4 Lav, A. (1994) İstanbul ve Erzincan şehirlerinde zemin büyütme etkilerine göre mikrobölgeleme. Doktora Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul, Türkiye Lav, A., Erken, A., İyisan, R. & Ansal, A. (1993), Erzincan da yerel zemin koşulları ve yapısal hasar üzerinde etkisi. Türkiye İnşaat Mühendisliği 12. Teknik Kongresi, s. 25-9, Ankara, Türkiye Masini, N., Persico, R. & Rizzo, E. (2010) Some examples of GPR prospecting for monitoring of the monument heritage. Journal of Geophysics and Engineering, 7(2), pp. 190-199 Pérez-Gracia, V., Caselles, O., Clapes, J., Osorio, R., Canas, A. & Pujades, L. G. (2009) Radar exploration applied to historical buildings: A case study of the Marques de LU6 palace, in Barcelona (Spain). Engineering Failure Analysis, 16, pp. 1039-1050 T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Türkiye, afet farkındalığı ve afetlere hazırlık araştırması (2014) Teknik Rapor, Ankara, Türkiye