HÜRRİYET GAZETESİ...2 MİLLİYET GAZETESİ...10 SABAH GAZETESİ...12 RADİKAL GAZETESİ...15



Benzer belgeler
Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

Fon Bülteni Ekim Önce Sen

Ekonomi Bülteni. 01 Aralık 2014, Sayı: 48. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 5 Aralık 2016, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 7 Ağustos 2017, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı


Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

Ekonomi Bülteni. 6 Şubat 2017, Sayı: 6. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Fon Bülteni Ocak Önce Sen

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011

Ekonomi Bülteni. 10 Ağustos 2015, Sayı: 22. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

HAFTALIK EKONOMİ RAPORU

Ekonomi Bülteni. 08 Haziran 2015, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

GÜNLÜK BÜLTEN 04 Nisan 2014

Ekonomi Bülteni. 25 Nisan 2016, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 27 Mart 2017, Sayı: 13. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Fon Bülteni Kasım Önce Sen

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

Fon Bülteni Aralık Önce Sen

Ekonomi Bülteni. 7 Kasım 2016, Sayı: 43. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Fon Bülteni Kasım Önce Sen

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ocak 2012, No: 20

Ekonomi Bülteni. 13 Nisan 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 06 Temmuz 2015, Sayı: 18. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Fon Bülteni Haziran Önce Sen

Fon Bülteni Mart Önce Sen

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

Yeni yıla yüzde 13 seviyesinde başlayan işsizlik. Borsa İstanbul da işlem gören 10

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

AYDIN TİCARET BORSASI

31/12/2004 tarihli Bilanço ( YTL) Varlıklar (+) 1,162,813.- Borçlar (-) -2,913.- Gelirler Toplamı 108, Giderler Toplamı -39,305.-.

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU(EURO) YILLIK RAPOR

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

Fon Bülteni Şubat Önce Sen

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Mart Emeklilik Fon Bülteni. bnpparibascardif.com.tr /

31/12/2004 tarihli Bilanço (YTL) 31/12/2004 tarihli Gelir Tablosu (YTL) Varlıklar (+) 10,122,098.- Borçlar (-) -20,410.-

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

Teknik Bülten. 06 Eylül 2016 Salı

Fon Bülteni Aralık Önce Sen

Ekonomi Bülteni. 26 Haziran 2017, Sayı: 26. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 3 Ekim 2016, Sayı: 38. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

1-Ekonominin Genel durumu

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Güncel Ekonomik Yorum

Ekonomi Bülteni. 23 Ocak 2017, Sayı: 4. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

01/01/ /12/2008 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 12 AYLIK RAPORU

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Tüketici güveni yılın en düşük seviyesinde

DÜNYA DA BU HAFTA ARALIK 2015

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

İTKİB Tekstil, Deri ve Halı Şubesi

01/01/ /12/2004 DÖNEMİNE İLİŞKİN GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPORU

Bugün, Yurtiçi Piyasalar Enflasyonla Topyekün Mücadele Programına Odaklandı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

Fon Bülteni Eylül Önce Sen

Ekonomi Bülteni. 5 Haziran 2017, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 24 Ağustos 2015, Sayı: 24. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos

AYDIN TİCARET BORSASI

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2010 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,

NİSAN Emeklilik Fon Bülteni. bnpparibascardif.com.tr /

Fon Performans Bülteni Nisan Önce Sen

Ekonomi Bülteni. 2 Ocak 2017, Sayı: 1. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

internet adreslerinden

Fon Bülteni Ağustos Önce Sen

Ekonomi Bülteni. 11 Mayıs 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR

FON BÜLTENİ Ağustos 2012 Sayı 1

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı.

Ekonomi Bülteni. 3 Temmuz 2017, Sayı: 27. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAFTALIK BÜLTEN 17 EKİM 21 EKİM 2016 USD/TL

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

Reel Sektör Risk Yönetimi

Ekonomi Bülteni. 8 Mayıs 2017, Sayı: 19. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 03 Ağustos 2015, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

FİNANS KILAVUZ COINKILAVUZ GÜNLÜK BÜLTEN FOREXKILAVUZ HİSSEKILAVUZ. /finanskilavuz. /forexkilavuz. /hissekilavuz.

Sanayi üretimi azaldı

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Günlük Bülten 10 Nisan 2012

Dış Ticaret Verileri Bülteni

Transkript:

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.04.11 1 HÜRRİYET GAZETESİ...2 400 milyon Euro daha yatıracak, Türkiye de güneş e de uzanacak Küresel ekonomide güçlenme belirtileri var ama gıda fiyatı şok sinyali veriyor Faizler düştü, emeklilik şirketleri yatırımcıya borsayı önermeye başladı Yakın bölgeden petrol fışkırıyor ERDAL SAĞLAM... 2023 e ilişkin ekonomik vizyon MİLLİYET GAZETESİ...10 FT Türkiye'yi 'ısınmış tepsiye' benzetti YABANCI YATIRIMCILARIN PAYI, ÖNCEKİ HAFTAYA GÖRE AZALARAK YÜZDE 63,24`E GERİLEDİ Güngör Uras... Olayların içinden SABAH GAZETESİ...12 Tüketici güveni azaldı Komşu'da borç karmaşası 'Türkiye, Hollanda'yı geçecek, tabii ki kıskanıyoruz' RADİKAL GAZETESİ...15 Boyner 140 milyon dolara 'ev'leniyor Yok böyle bir şirket HÜSEYİN YENER... Piyasalar güç topluyor

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.04.11 2 HÜRRİYET GAZETESİ 400 milyon Euro daha yatıracak, Türkiye de güneş e de uzanacak Bosch Yönetim Kurulu Üyesi Rudolf Colm, 2013 e kadar Türkiye ye 400 milyon Euro luk ek yatırım planladıklarını söyledi. Colm, Türkiye de güneş enerjisi sistemleri konusuna da ağırlık vereceklerini vurguladı. BOSCH Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye nin de içinde bulunduğu Orta/Doğu Avrupa, Ortadoğu, Rusya, Afrika ve Batı Avrupa bölgelerinden sorumlu yöneticisi Dr. Rudolf Colm, sadece iç pazara yönelik satışlar listesinde Türkiye nin yüzlerce ülke arasında 13. sırada yer aldığını belirterek, 2013 e kadar Türkiye ye 400 milyon Euro ek yatırım yapacağız ve iki yılda 1000 kişiyi işe alacağız dedi. Almanya nın dev sanayi kuruluşlarından Bosch, geçtiğimiz yıl küresel satışlarını yüzde 24 arttırarak, 47.3 milyar Euro ya çıkardı. 2011 de ise ilk defa 50 milyar Euro luk satış eşiğini aşmayı hedefleyen Bosch, Türkiye deki pozisyonundan oldukça memnun. Şirket, geçtiğimiz yıl Türkiye de 1.7 milyar Euro ciro elde etti. Bu rakamın büyük bir bölümü iç pazardan sağlanırken, Türkiye üzerinden yapılan ihracatın da önemli ölçüde katkısı oldu. Güneş enerjisi ofisi Bosch Yönetim Kurulu Üyesi Rudolf Colm, Türkiye de güneş enerjisine de ağırlık vereceklerini anlattı. 2015 e kadar küresel fotovoltaik (güneş ışığından direkt olarak elektrik üretebilen güneş hücreleri) pazarı hacminin ikiye katlanacağı öngörüsüne sahip olan Bosch un, bu yıl Türkiye nin de içinde bulunduğu 10 yeni ülkede güneş enerjisi satış ofisleri açacağını bildiren Colm, Güneş enerjisi sistemleri sattığımız ülkelerin sayısını arttıracağız. Türkiye, hedeflediğimiz büyük pazarlardan biri dedi. Büyük ciro bekliyoruz Türkiye nin çok güneş gören Akdeniz ülkeleri arasında yer aldığını vurgulayan Colm, şöyle konuştu: İtalya, İspanya ve Kuzey Afrika ülkeleriyle beraber çok önemli pazarlar arasında yer alan Türkiye de büyük bir büyüme ve ciro bekliyoruz. Çinli, Avrupalı ve ABD li pek çok rakibimiz olacağını biliyoruz ama Bosch için Türkiye bu alanda kaçırılmaz bir potansiyel taşıyor. Portföydeki en iyi ülkelerden Colm, Türkiye, Bosch Grubu için ne ifade ediyor? sorumuza şöyle yanıt verdi: 101 yıldır Türkiye deyiz. En büyük üretim merkezlerimizden biri Türkiye de. Şu anda dokuz bin çalışanımız var. Alman bir firma olmamızdan dolayı Türklerle kültürel bir bağımız da bulunuyor. Türkiye de çok iyi tedarikçiler var ve tedarik zinciri oldukça iyi. Altyapı gelişiyor. Özellikle doğu ve güneyindeki gelişmelerden biz de faydalanabiliriz. Portföyümüzdeki en iyi ülkeler arasında.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.04.11 3 İki yılda bin yeni iş 2013 yılına kadar Türkiye de 10 bin kişilik istihdam hedefleri olduğunu, şu anda 9 bin çalışanları olduğunu belirten Colm, şunları anlattı: 2013 e kadar ayrıca 400 milyon Euro luk yatırım yapmayı planlıyoruz. Bu yatırımların bazıları dizel/benzin püskürtme, inşaat ile tarım teçhizatına yönelik mobil hidrolikler ve ev aletleri sektörlerinde olacak. Bursa fabrikamızda da bu çerçevede yenilikler olacak. Yerli rakipler güçlü Türkiye de en çok satışı ev aletleri sektöründe gerçekleştirdiklerini anlatan Colm, şunları dile getirdi: 2010 da yalnızca bu sektörden ihracatla birlikte 1.2 milyar Euro gelir elde ettik. İç pazarda ise 600 milyon Euro luk satış yaptık dedi. Ev aletleri pazarında çok güçlü yerli rakipleri olduğunu da belirten Colm, Arçelik ve Vestel gibi çok güçlü yerli rakiplerin yanısıra sağlam küresel rakiplerimiz olan bir pazarda böyle iyi bir performansımız olduğu için gurur duyuyoruz. Zorlukları da var ancak ben birbirimizi tamamladığımızı düşünüyorum. 2020 de her 100 milyon aracın 9 milyonu elektrikli olacak FRANZ Fahrenbach, elektrikli araçlara yönelik yatırımlarının devam ettiğini anlatırken, Elektrikli arabalar yolu bir gecede fethetmeyecek. 2020 de üretilen yaklaşık 100 milyon aracın içinde hibrid ve elektrikli araba sayısının 9 milyon olmasını bekliyoruz dedi. Japonya depremi tedarik zincirini tehlikeye soktu BOSCH Yönetim Kurulu Başkanı Franz Fahrenbach, sadece haftalar önce 2011 için çok pozitif öngörülerde bulunduklarını, ancak Japonya daki gelişmelerden sonra bakış açılarının değiştiğini belirterek, Fukuşima nükleer reaktör felaketinin sonuçları öngörülemiyor. Özellikle otomotiv sektöründe üreticiler çok fazla birbirine bağlı. Bu Bosch için de geçerli. Lojistik takımlarımız tedarik zincirlerimizi güven altına almak için yoğun çalışma içerisinde diye konuştu. Fahrenbach, Japonya daki deprem felaketinin küresel ekonomik büyümeden yalnızca yüzde 0.25 etkileyeceğini savunarak, Bu yıl küresel olarak yüzde 3.5 büyüme bekliyoruz dedi. Üniversite pazarlama sisteminin içinde Türkiye de olacak BOSCH, Çin de yürüttüğü Üniversite Pazarlama Projesi kapsamında beş üniversitede yaptığı tanıtımlarla firma için daha fazla kalifiye işgücü çekmeyi hedefliyor. Sadece geçtiğimiz yıl hedef üniversitelerden yapılan başvuru sayısının üçe katladığı belirtilirken, bu yıl dünya çapında yaklaşık 9 bin üniversite mezununu işe alma hedefi bulunuyor. Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Franz Fehrenbach, bu konuyu anlatırken Türkiye nin adı geçmedi, ancak buna ilişkin soru sorduğumuz Rudolf Colm, Türkiye den bahsedilmedi ancak Türkiye de de üniversitelere yönelik projelerimiz olacak. Sadece İstanbul değil. Bursa, İzmir ve Ankara daki üniversiteler yer alacak dedi.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.04.11 4 Küresel ekonomide güçlenme belirtileri var ama gıda fiyatı şok sinyali veriyor IMF-Dünya Bankası yıllık toplantıları sonrasında Kalkınma Komitesi nin bidirisi, küresel ekonomide güçlenme belirtileri olduğunu ortaya koydu. Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick ise, gıda fiyatlarındaki artışın yoksullar için büyük tehdit olduğunu belirterek, Tam boyutlu bir krizden sadece bir şok uzaktayız dedi. ULUSLARARASI Para Fonu (IMF)-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları çerçevesinde düzenlenen Kalkınma Komitesi nin sonuç bildirisinde, büyük oranda gelişmekte olan ülkelerin öncülüğünde küresel ekonominin güçlendiğine yönelik belirtilerin memnuniyetle karşılandığı, ancak özellikle gıda ve enerji olmak üzere bazı sektörlerdeki aşırı ısınmanın, gelişmekte olan ülkeleri ve özellikle de en kırılgan nüfuslarını riske atacak şekilde, fiyat baskıları ve dalgalanmayla sonuçlanma riskinden kaygı duyulduğu belirtildi. Bildiride, Doğal felaketlerden, çatışmalardan ve sosyal huzursuzluklardan doğan ekonomik zorluklara karşı tetikte olma sözü veriyoruz. Sürdürülebilir, dengeli ve kapsayıcı bir büyümenin sağlanması ve ihtiyaç duyulan yerlere zamanında ve etkili destek sağlamaya olan bağlılığımız sürüyor ifadesi kullanıldı. Ortadoğu ve Kuzey Afrika nın bazı kesimlerindeki son olayların, kalıcı sosyal ve ekonomik etkilerinin olacağına işaret edilen bildiride, Dünya Bankası ve IMF nin konuya ilgisi ve tavsiyelerinden memnuniyet duyulduğu kaydedildi. Karışık bir resim Bildiride, uluslararası finansal kuruluşların, ülkelere krizleri önleme ve savuşturmalarına yardım etmede önemli rol oynamaya devam ettiği vurgulandı. Gelişmekte olan ülkelerin üçte ikisinin Binyıl Kalkınma Hedefleri ne (BKH) ulaşmada doğru yolda ilerlemesi ya da buna yakın olmasından duyulan memnuniyetin dile getirildiği bildiride, bununla birlikte bu konuda sağlanan ilerlemenin karışık bir resim sunduğu, küresel ekonomik krizle gıda ve enerji fiyatlarındaki son artışlar nedeniyle bazı yerlerde yavaşladığı belirtildi. Yüksek gıda fiyatları Yüksek ve değişken uluslararası gıda fiyatları ve bunun kırılgan nüfuslara etkisinden, büyümeye ve yoksullukla mücadeleye getirdikleri uzun vadeli risklerden kaygı duyulduğu ifade edilen bildiride, Dünya Bankası nın, G-20 de dahil olmak üzere ortaklarıyla birlikte çalışarak, gıda güvenliği ve fiyat değişkenliğiyle alakalı kısa ve uzun vadeli zorlukların üstesinden gelmede yardım edici bir tavır sergilemesinden memnuniyet duyulduğu kaydedildi. Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, gıda fiyatlarındaki artışın dünyadaki yoksul kesime yönelik en büyük tehdidi oluşturduğunu, yüksek fiyatlar yüzünden son bir yıl içinde 44 milyon kişinin daha yoksulluğa sürüklendiğini belirtti. Tam boyutlu bir krizden sadece bir şok uzaklıktayız dedi. IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn da özellikle yükselen petrol ve gıda fiyatlarının doğurduğu yeni tehditler gözönünde bulundurulduğunda, ülkelerin gevşememesi gerektiğini önemle vurguladı.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.04.11 5 Para ve Finans Komitesi:Kırılganlık sürüyor IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları çerçevesinde toplanan Uluslararası Para ve Finans Komitesi nin (IMFC) kapanış bildirisinde, küresel toparlanmanın güç kazandığı, ancak kırılganlığını sürdürdüğü bildirildi. Komitenin 23 üncü toplantısının ardından yayımlanan bildiride, mevcut ekonomik görünüme yönelik risklerin tartışıldığı ve toparlanmayı güçlendirmek için adımlar atılmasına karar verildiği belirtildi. Bildiride, finansal istikrara ve ülkelerin borç sürdürülebilirliğine yönelik risklerle başa çıkılması ve gelişmiş ekonomilerde mali konsolidasyonun zamanında uygulanmasını sağlamaya dönük sürecin hızlandırılması için adımlara ihtiyaç duyulduğu vurgulandı. Orta vadeli sürdürülebilirlik için istihdam yaratılmasının önemi vurgulandı. Daha fazla işbirliği ve ilerleme gerekiyor ULUSLARARASI Para ve Finans Komitesi nin sonuç bildirgesinde, aşırı finansal risk alımıyla mücadele ve finansal merkezlerin denetlenmesi ve düzenlemenin güçlendirilmesi için daha fazla ilerleme sağlanmasına ihtiyaç duyulduğu belirtildi. Finansal düzenlemeyi geliştirmeyi amaçlayan son uluslararası anlaşmaların, daha etkili bir denetlemeyle birlikte hemen uygulamaya sokulması gerektiği kaydedildi. Bildiride, sistematik açıdan önemli küresel finansal kurumların yol açtığı risklerle mücadele için daha fazla işbirliği ve ilerlemeye ihtiyaç olduğu vurgulandı. IMF nin gözetim mekanizmasını güçlendirmek için somut tekliflerin ortaya konulması çağrısında bulunuldu. Faizler düştü, emeklilik şirketleri yatırımcıya borsayı önermeye başladı Bugüne kadar riske girmeyip, hazine bonosu ve devlet tahvilini tercih eden bireysel emeklilik katılımcılarının, faizlerin düşmesi ile getirileri de azalınca emeklilik şirketleri, yatırımcıyı muhafazakar davranmayı bırakıp, risk alması için uyarmaya başladı. FAİZLERİN düşmesi ile birlikte hazine bonosu ve devlet tahvilinin getirisi de azalınca bireysel emeklilik şirketleri, daha yüksek getiri elde etmeleri için katılımcılarını hisse senedine yönlendirmeye başladı. Bireysel emeklilik sistemine girenler bugüne kadar, az kazanayım ama birikimim erimesin düşüncesiyle risksiz yatırım enstrümanlarını tercih ediyorlardı. Ancak son dönemde faizler düşme eğilimi gösterince, emeklilik şirketleri de katılımcılarını, yatırımlarında muhafazakar davranmayı bırakıp, risk almaları konusunda uyarmaya başladı. Garanti Emeklilik Genel Müdürü Erhan Adalı, faizlerin düşmesinin tüm yatırımcılar gibi bireysel emeklilik katılımcılarını da etkilediğini söyledi. Adalı, katılımcıların vergi avantajını kullanarak, yüzde 54 e varan getiri sağlasalar da, bunun dışında fonlarda da iyi bir performans beklediklerini belirterek, Diğer tüm yatırımcılar gibi bizim katılımcılarımız da yıllardır risk almadan kamu kağıtlarına yatırım yapan fonları

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.04.11 6 seçerek, yüksek reel faizlerden faydalandılar. Ama artık Türkiye ekonomisi değişiyor. Bunun yatırım tercihlerine yansıması da doğal dedi. Erhan Adalı, artık katılımcıların getirilerini artırmak adına risk alma zamanının geldiğini vurgulayarak, Sistemin kuruluşundan beri kamu borçlanma araçları yüzde 211 getiri sağlarken, hisse fonlarının getirileri ise yüzde 332 lere ulaştı dedi. İbre esnek fonlara kaydı Erhan Adalı, faizlerin düşük seyrettiği ekonomik ortamda ibrenin hisse fonlara ve içinde belirli oranda hisse fonu içeren esnek fonlara doğru kaydığına da değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü: Şu anda kamu borçlanma ve likit fonlarının toplam fonlar içindeki oranı yüzde 60 lar seviyesinde. Bu oran 2009 sonunda yüzde 68 lerdeydi. Aradaki farkın hisse ve içinde yine hisse riski taşıyan esnek fonlara gittiğini görüyoruz. Bu önemli bir değişim. Erhan Adalı, son zamanlarda müşterilere, fon dağılımlarında hisse ve esnek fonların ağırlığının artırılması yönünde önerilerde bulunduklarını da ifade ederek, Katılımcılarımız, bu öneriyi son derece olumlu karşılıyor dedi. Emeklilik Gözetim Merkezi Başkanı ve AvivaSa CEO su Meral Eredenk, düşük faiz ortamı sonrasında yatırımcıların getirilerini nispeten yukarı taşıma çabasının önem kazandığını söyledi. Eredenk, bireysel emeklilik yatırımcılarının da portföylerinde hisse senedi oranını yukarı taşımaları gerektiğini belirterek, Ancak, portföyde yer verilecek hisse senedi oranına; katılımcının yaşına, emekliliğe kalan gün sayısına, birikim yapma potansiyeline bağlı olarak karar verilmesi gerekir dedi. Kısa vadede riskli gözükse de uzun vadede kazançlı GARANTİ Emeklilik Genel Müdürü Erhan Adalı, hisse senedi piyasalarının kısa dönemli getirilerine bakarak, riskli olarak değerlendirmemek gerektiğini belirterek, şunları söyledi: Bireysel emeklilik uzun soluklu bir yolculuk ve hisse fonları da 20-30 senelik uzun yatırım dönemlerinde yüksek getiri sağlıyor. Örneğin, bireysel emeklilikte hisse fonları 2008 yılında kriz nedeniyle yüzde 45 kaybetmesine rağmen, kuruluştan itibaren getirisi yüzde 332 oldu. Diğer sigorta haberleri: Yatırımcı geçmişteki alışkanlıklarını bırakmalı EMEKLİLİK Gözetim Merkezi Başkanı Meral Eredenk, hisse senedine yatırım yapılmasının emeklilik katılımcısı için risk oluşturup, oluşturmadığı hakkında şu değerlendirmeleri yaptı: Yüzde 5 büyüme potansiyeli gösteren bir ülkede, hisse senedi piyasasının orta ve uzun vadede yüzde 1-2 seviyesindeki reel faizin üzerinde getiri sağlayacağı kesin. Hisse senedi kısa vadeli dönemde volatilitesi yüksek bir enstrüman olmakla birlikte emeklilik işine uzun vadeli bakılması gerektiği unutulmamalı. Maalesef, Türk yatırımcısı hisse senedi konusuna, geçmişteki olumsuz deneyimler ve yüksek faiz ortamının geçerli olduğu dönemlerden kalan alışkanlıkla sıcak bakmıyor. Ancak finansal piyasalara ilişkin bilgi düzeyi arttıkça ve konu gerekçeleri ile iyi anlatıldığında doğru bir bakış açısı gündeme geliyor.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.04.11 7 Sisteme erken yaşta giren risk almalı VAKIF Emeklilik Genel Müdürü Mehmet Bostan, faizlerin tek hanelere düştüğü bir dönem yaşandığını ve yatırım tercihinin de buna göre planlanması gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: Türkiye de bugün faiz oranları çok düştü. Sistemin ilk başladığı dönemde yüzde 20-25 faizler vardı. Şimdi ise faizlerin tek hanelere gerilediği bir dönem yaşıyoruz. Biz her zaman kişilerin bireysel emekliliğe erken yaşta girmelerini öneriyoruz. Erken yaşta girdiğinizde hisse senedi gibi riski yüksek yatırım enstrümanlarını tercih edebiliyorsunuz. O zaman elde edeceğiniz getiri ciddi artıyor. 2010 yılında hisse senedi fonlarına yatırım yapanların getirisi çok arttı. Çünkü uzun dönemde hisse senedinin getirisi daha yüksek oluyor. Dolayısıyla erken girip, borsanın kısa dönemli dalgalanmalarından az etkilenip, uzun dönemde ciddi bir getiri elde ediyorsunuz. HDI, Türk Telekom Arena yı 258 milyon TL ye sigortaladı HDI Sigorta, Avrupa nın ve dünyanın en modern statları arasında yer alan Galatasaray ın stadı Türk Telekom Arena yı sigortaladı. HDI li Türk Telekom Arena nın bina ve demirbaşlarını 258 milyon lira sigorta bedeli üzerinden yangın ve ek teminatları, kiracı mali mesuliyet, komşuluk mali mesuliyet ve kar kaybı sigortaları kapsamında güvence altına aldı. Ayrıca HDI Sigorta, en son stadyum teknolojisine uygun olarak Almanya da konunun uzmanları tarafından projelendirilen Türk Telekom Arena nın mekanik, elektrik ve elektronik tesisatlarını da toplam 62 milyon lira sigorta bedeli üzerinden sigortaladı. Sigorta pazarı ocakta yüzde 16.74 büyüdü SİGORTA şirketleri 2011 in Ocak ayında 1.8 milyar TL prim üreterek, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 21,64 üretim artışı gerçekleştirdiler. Böylece, yılın ilk ayında TÜFE deki yüzde 4.90 lık enflasyon ile mukayese edildiğinde sigorta sektörü reel bazda yüzde 16.74 büyümüş oldu. Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği nin (TSRŞB) açıkladığı verilere göre, yılın ilk ayında toplam üretimin 1.5 milyar TL si hayat dışı sigorta branşlarından, 313.4 milyon TL si de hayat sigortalarından kaynaklandı. Hayat dışı branşlarda reel büyüme yüzde 15.01 olurken, hayat sigortaları ise yüzde 26.13 büyüdü. Sigorta sektörünün üretimde lokomotif branşlarına bakıldığında, kasko sigortalarında bu yılın ilk ayında, geçen yılın aynı dönemine oranla nominal bazda yüzde 31 üretim artışı yaşandı. Trafik sigortalarında ise yüzde 10 luk artış gerçekleştirildi. Sigorta şirketleri sağlık sigortalarında ise yüzde 21 büyüdüler. Yakın bölgeden petrol fışkırıyor Dünya toplam petrol rezervlerinin yüzde 65'i Türkiye'nin yakın coğrafyasında bulunuyor ve toplam üretimin yüzde 41'i bu ülkelerden gerçekleşiyor. Petrol rezervi en zengin ülke 259,9 milyar varille Suudi Arabistan olurken, bu ülkeyi İran, Irak ve Kuveyt izliyor. OPEC üyesi ülkelerin toplam üretimi, dünya toplam üretiminin yüzde 40'ını oluştururken, geçen yıl meydana gelen günlük ortalama 2,02 milyon varillik üretim artışının yaklaşık yarısı OPEC üyesi ülkelerden karşılandı.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.04.11 8 OECD ülkeleri içerisindeki en yüksek üretim payına sahip olan ABD'nin günlük arzı ortalama 0,48 milyon varil artarken, diğer üye ülkelerin üretimi toplamda 0,41 milyon varil azaldı. Bu arada, dünya toplam petrol rezervlerinin yüzde 65'i de Türkiye'nin yakın coğrafyasında bulunuyor ve toplam üretimin yüzde 41'i de bu ülkelerde gerçekleşiyor. ÜLKELERİN PETROL REZERVLERİ Türkiye'nin yakın coğrafyasında bulunan ülkelerin 2010 yılı üretimlerine bakıldığında, petrol rezervi en zengin ülke 259,9 milyar varille Suudi Arabistan oldu. İran 137,6 milyar varille ikinci sırada, Irak 115 milyar varille üçüncü sırada, Kuveyt 101,5 milyar varille dördüncü sırada, Birleşik Arap Emirlikleri 97,8 milyar varille beşinci sırada yer aldı. Rusya'nın 60 milyar varillik, Libya'nın 44,3 milyar varillik, Kazakistan'ın 30 milyar varillik, Katar'ın 25,4 milyar varillik, Azerbaycan'ın 7 milyar varillik, Mısır'ın 4,3 milyar varillik, Suriye'nin 2,5 milyar varillik rezervi bulunuyor. DÜNYA PETROL TALEBİ 2010 yılında dünya ham petrol talebi de günlük ortalama 86,72 milyon varil olarak gerçekleşerek 2009 yılına göre yüzde 2,8 oranında arttı. OECD ülkelerinin toplam talepteki payı yüzde 53 olurken, ABD tek başına dünya tüketiminin yüzde 22'sini gerçekleştirerek, ülke bazında en yakın takipçisi olan Çin'in tüketiminin iki katından fazla tüketti. Bu arada, petrol tüketiminin yıllar itibariyle seyrine bakıldığında ABD, Avrupa ülkeleri ve Japonya gibi gelişmiş ülkelerin tüketimlerinin düşme eğiliminde olduğu, buna karşın Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerde tüketim miktarındaki artışın süreklilik arz ettiği görülüyor. Ham petrol tüketiminde 2010 yılında gerçekleşen günlük ortalama 2,39 milyon varillik tüketim artışının yüzde 78'i OECD dışı ülkeler kaynaklı oldu. TÜRKİYE'NİN İHTİYACI Türkiye'nin ise yıllık yaklaşık 237,3 bin varil petrol ihtiyacı bulunuyor. Öte yandan, dünya toplam petrol talebindeki artış eğilimine rağmen, petrolün birincil enerji kaynakları içindeki kullanım oranı düşüyor. Bunun en önemli sebebi, toplam enerji ihtiyacındaki artışın büyük bölümünün elektrik enerjisi ihtiyacından kaynaklanması ve elektrik talebindeki artışın daha çok kömür, doğal gaz ve yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması oluşturuyor. Ayrıca, ısınma amaçlı olarak doğal gazın, petrol ürünlerini ikame etmesi nedeniyle petrolün bu sektördeki pazar payı da düşüyor. Süreklilik arz eden bu düşüşe rağmen, dünya toplam enerji ihtiyacının üçte birinin hala petrolle karşılandığının göz ardı edilmemesi gerektiği belirtiliyor.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.04.11 9 ERDAL SAĞLAM... 2023 e ilişkin ekonomik vizyon BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan ın seçim için açıkladığı 2023 hedeflerini hep birlikte izledik. Hükümetin yeni dönem, hatta önümüzdeki üç seçim dönemini kapsayacak, 12 yıl ötesine ilişkin ekonomik hedeflerine baktığımızda, köklü bir değişiklik olmadığını gördüm. Hükümetin ekonomik vizyonu ne derseniz; benim gördüğüm İstanbul u birkaç kat daha büyütüp, havaalanı ve duble yollar başta olmak üzere altyapı yatırımlarına devam etmek olarak sayabilirim. Bu kadar uzun dönemli bir program açıklanınca, insan ister istemez, küresel kriz sonrası dünyada oluşacak yeni dengeler, bölgedeki olayların nasıl evrileceği ve Türkiye nin hem mevcut makro ekonomik sorunlarını çözüp, hem de bölgede nasıl bir ekonomik rol oynayacağına ilişkin bir vizyon görmek istiyor. Diğer partilerin, özellikle de CHP nin hafta başında açıklanacak ekonomik programında bu husus yer alacak mı bilmiyorum ama, en azından bu kadar büyümeye devam etmesi öngörülen Türkiye ekonomisinin nasıl olup da cari açık sorunu olmadan bu büyümeyi sağlayacağına ilişkin bir açıklama, yeni bir üretim ve dış ticaret vizyonu görmek hakkımızdır diye düşünüyorum. 2023 yılında şu kadar ihracat yapacağız deyip, ithalattan söz etmemek, ihracatçı sayısını şu kadara çıkaracağız demek, bence işleri çözmüyor. Bunun nasıl olacağını, nicelik büyürken niteliği nasıl iyileştireceğinizi, bu ihracatı nasıl yapacağınızı da anlatmak durumundasınız. Küresel ekonomide işlerin iyi gittiği 2006-2007 yılından bu yana 49 ilde teşvik sisteminin teşvik olmadığını, değiştirilmesi gerektiğini, selektif bazda özellikle de Türkiye nin ara malı ithalatındaki patlamayı önleyecek şekilde planlanacak köklü bir teşvik sistemi gerektiğini söylediğimizde, Başbakan bu eleştirilere çok kızmıştı. Daha sonra teşvik sistemini değiştirmeyi kabul etti ama hâlâ Türkiye nin cari açığında çok büyük rol oynayan ara malı ithalatının nasıl azaltılacağı, hangi sektör ve alanlarda, hangi bölgelerde ve illerde, ne ölçekte büyük yatırımların yapılacağı, teknolojinin nasıl geliştirileceğinin bilinmediğini görüyoruz. Bunlar yapılmadıktan sonra ihracat hedefi koymuşsunuz ne işe yarar ki... Bölgedeki, dünyadaki değişim ne yöne olacak, hangi üretim alanlarına ihtiyaç duyulacak,türkiye bunun hangilerini, ne ölçüde karşılayıp ihracatını artıracak, bunu yaparken de nasıl ithalata bağımlığını azaltıp, yerli üretimi, hem de bölgesel farklılıkları gidererek yapmaya çalışacak? 2023 hedefleri açıklanırken insan yeni bir ekonomik vizyon görmek istiyor. MERKEZ BANKASI BAĞIMSIZ OLMADAN Bu hafta Merkez Bankası nın başına Erdem Başçı geçiyor. Başçı nın formasyonu, teknik niteliği konusunda bir kaygı yok ve piyasalar tarafından görülen mevcut en iyi aday algısına, şahsen ben de katılıyorum. Ancak Başçı nın Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ın çocukluk arkadaşı olması, dolayısıyla siyasi olarak etkilere açık olduğu da kesin. Başbakanın açıkladığı 2023 vizyonu içerisinde Merkez Bankası için tabi ki fiyat istikrarını gözeterek, Hükümetin büyüme ve istihdam hedeflerine uyumlu bir Merkez bankası olacak dediğine şahit olduk. Farkında mısınız; Merkez Bankası başta olmak üzere, Başbakanın ağzından bağımsız kurumlar sözünü hiç duymadık. Mevcut Hükümet, Merkez Bankası da dahil, ekonomik istikrarın teminatlarından olan bağımsız kurumları hala içine sindiremedi. Hala günlük ekonomik politika içinde sürekli olarak siyasilerin, politikacıların elinin olması gerektiğini, işlerin tümüyle siyasi kararlarla yürümesi gerektiği görüşünde. Kimseyi kandırmayalım; küresel ekonomiye, AB ye uyumu söylemek kolay, küresel ekonomiye entegrasyonun koşullarından olan, Merkez Bankası başta, bağımsız kurumları içine sindirmeden Türkiye 10. büyük ekonomi olamaz.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.04.11 10 MİLLİYET GAZETESİ FT Türkiye'yi 'ısınmış tepsiye' benzetti Financial Times'a göre seçimin yaklaştığı, cari açığın arttığı ve bankaların izlenen para politikasından şikayetçi oldukları bir dönemde, Erdem Başçı'nın elinde fazla ısınmış bir tepsi var. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz görevini bugün Erdem Başcı'ya devrediyor. Financial Times Durmuş Yılmaz'ı, "bulmaca gibi biri" olarak nitelendirmiş. Gazete Yılmaz'ın bir yandan enflasyonu kontrol edip erkenden hükümetten bağımsız hareket etmeye başladığını, bir yandan da Erdem Başçı'ya alışılmışın dışında bir para politikası devrettiğini belirtiyor. Financial Times'a göre seçimin yaklaştığı, cari açığın arttığı ve bankaların izlenen para politikasından şikayetçi oldukları bir dönemde, Başçı'nın elinde fazla ısınmış bir tepsi var. Türkiye'nin toplam Gayri Safi Yurt İçi Hasılası 2009'da yüzde 4,7 küçüldükten sonra geçen yıl yaklaşık yüzde 9 büyümüştü. Merkez Bankası hızla artan borçlanmayı ve iç talebi soğutmak için doğrudan faiz oranlarını artırmak yerine öncelikle bankaların rezerv zorunluluklarını artırmıştı. Türkiye'nin cari açığının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'ya oranı da yüzde 6,5'a çıkmış durumda ve yükselen cari açık giderek daha da fazla artan oranda kısa vadeli sermaye girişleriyle finanse ediliyor. BBC'de yer alan habere göre tüm bu veriler eşliğinde Türkiye ekonomisinin fazla ısındığının vurgulandığı Financial Times'taki yazı şöyle noktalanmış: "Cari açığın büyüklüğü, seçim döneminin doğal gerginlikleri ve küresel ekonomideki belirsizliğin sürmesi göz önünde bulundurulduğunda Erdem Başçı, Türkiye'nin kontrolden çıkmış ekonomisini ayakta tutmak için, Merkez Bankası'nın gelişmelerin gerisinde kalmamasına çok dikkat etmelidir." YABANCI YATIRIMCILARIN PAYI, ÖNCEKİ HAFTAYA GÖRE AZALARAK YÜZDE 63,24`E GERİLEDİ Yabancı yatırımcıların İstanbul MenkulKıymetler Borsasındaki (İMKB) payı, önceki haftaya göre azalarak yüzde 63,24`e geriledi. Merkezi Kayıt Kuruluşu verilerine göre, 15 Nisan 2011 tarihindeyabancıların hisse adedi bakımından borsadaki payı yüzde 49,19 olurken, piyasadeğeri açısından payı ise yüzde 63,24 olarak gerçekleşti. Yabancılar, bu tarih itibariyle 15 milyar 979 milyon 758 bin 926 adethisse ile toplam 109 milyar 484 milyon 371 bin 921 liralık hisseyi ellerindebulundurdu. Yabancıların 8 Nisan 2011 tarihinde İMKB`deki payı yüzde 63,75seviyesindeydi.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.04.11 11 Güngör Uras... Olayların içinden 2011 yılının mart ayında 1 milyon 706 bin 705 mükellef tarafından yıllık gelir vergisi beyannamesi verdi. Mükellef kişi başı ortalama vergi matrahı beyanı (vergiye tabi gelir) 13 bin 257 lira. Demek ki gelir vergisi beyannamesi verenlerin vergiye tabi aylık gelirleri ortalama 1.104 TL. Buna göre mükellef başına yıllık ortalama 3.347 TL vergisi tahakkuk ettirildi. Demek ki, beyanname verenler ayda ortalama 279 TL vergi ödeyecekler. 2010 da 210 milyar TL vergi toplandı. Gelir vergisinin payı 40 milyar TL. Vergi gelirin yüzde 70 ini KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergiler (zenginden çok fakirin ödediği vergiler) oluşturuyor. Vergi yazısı yazarken bu işin uzmanları Şükrü Kızılot ile Sezgin Özcan ı ararım. Sezgin Özcan dan öğrendiğime göre, 40 milyar TL lik toplam gelir vergisinin yüzde 92 si stopaj yoluyla kesilen vergi imiş. Beyanname ile beyan edilen vergi toplam verginin yüzde 5 ini oluştururmuş. Kalan vergi ise geçici vergi ile basit usulde ödenen vergi tahsilatından oluşurmuş. % 92 si kaynakta kesilen vergi Stopaj yoluyla vergi demek kaynakta kesilen vergi demek. Örneğin maaş, ücret, yevmiye, telif hakkı alanların gelirlerinden vergi kaynakta kesilir. Bankadaki mevduat hesabının faizinden vergi kaynakta kesilir. Kaçırılması mümkün olmayan vergidir. Vergi beyannamesi verenlerin beyannamede yer alan vergi miktarlarının bir bölümü daha önce stopaj yolu ile kesilmiştir. Onlar stopaja tabi vergi düşüldükden sonra kalan bölümü ödeyecekler. Her yıl açıklanan vergi şampiyonları listesinde yer alanların isimlerinin karşısında yazılı rakamları değerlendirirken buna dikkat etmek gerekir. Para başarının mükafatıdır. Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır. Alın teri ile elde edilen kazanç helâldir. Bu nedenle vergi şampiyonları listesinde yer alanlar alkışlanır. Şampiyonlar listesi, ekonomideki değişimi de az çok yansıtır. 35 yıl öncenin (1976) İstanbul rekortmenler listesinde Aslan Rıza Sadıkoğlu, Osman Özdemiroğlu, Mehmet Üretmen, Muammer Kireçci, Jak Benhabib, Recai Aslan, Haluk Akbaşoğlu, Jak Kamhi, Mehmet Kavala, Vitali Yaşar, Vitali Hakko, Fevzi Akaya, Hayri Baran, Can Kıraç, İzzet Baysal, Şaban Çavuşoğlu, Eli Burla, gazeteci Safa Kılıçoğlu, Eli Acıman önde gelen isimlerdi. Rekortmen sanatçılar Zeki Müren, Fatma Girik, Sevda Ferdağ, Kamuran Akkor, Vasfi Uçaroğlu, Neco idi. Şampiyonlar sık sık değişir oldu 1980 yılında vergi rekortmenleri listesinde Kastelli (Cevher Özden), Raif Dinçkök, Ali Koçman yanında çok sayıda gayrimüslim işadamının bulunduğu görülüyor. Jak Kamhi, Haçik Özçilingir, Samuel Kamhi, Mişel Gülçiçek, Mondo Konbahar, Naim Sadakça ve Dikran Özçilingir in ismi geçiyordu... 1986 yılında Halil Bezmen ile Selahattin Beyazıt, Salih Tatlıcı, İbrahim Bodur, Nejat Eczacıbaşı ve ünlü genelev işletmecisi Manukyan şampiyonlar listesinde dikkat çeken isimlerdi. 1996 yılında İstanbul sıralamasında vergi rekortmeni Aydın Doğan olmuştu. Koç ve Sabancı, Eczacıbaşı, Şahenk aileleri ve aile üyeleri yanında dikkat çeken isimler 7 nci sıradaki Erol Aksoy, 20 nci sıradaki Halis Toprak, Korkmaz Yiğit, Kadir Has, Tevfik Ercan, Eli Acıman ve de gene ünlü genelev işletmecisi Manukyan dı. Koç, Sabancı, Eczacıbaşı, Doğan ailesi üyeleri dışında son yıllarda şampiyonlar listesinde yerlerini koruyanların sayıları azaldı. Listelerde devamlılığın olmaması gelir akımlarının düzenli olmadığının, istikrarsızlığın, iş âlemine çok hızlı giriş ve çıkışların olduğunun işaretidir. Kamuoyunu şaşırtan ise, son yıllarda özelleştirilen kamu varlıklarına, satılan gayrimenkullere büyük ödemeler yapan bazı isimlerin bu vergi listelerinde adlarının görülememesidir.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.04.11 12 SABAH GAZETESİ Tüketici güveni azaldı Tüketici Güven Endeksi, Mart ayında, Şubat ayına göre yüzde 0,15 azalarak, 93,43'e geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen Aylık Tüketici Eğilim Anketi ile tüketicilerin harcama davranış ve beklentilerinin değerlendirildiği ''Aylık Tüketici Eğilim Anketi'' Mart ayı sonuçları açıklandı. Endeksin 100'den büyük olması tüketici güveninde iyimser durum, 100'den düşük olması tüketici güveninde kötümser durum, 100 olması ise tüketici güveninde ne iyimser ne de kötümser durum olduğunu gösteriyor. ''Aylık Tüketici Eğilim Anketi''nin Mart ayı sonuçlarına göre, Şubat ayında 93,56 olan tüketici güven endeksi, Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 0,15 azalarak 93,43 oldu. Endeksin alt kalemleri ve değişim oranlarına bakıldığında, Şubat ayında 85,82 olan mevcut dönemin 6 ay öncesine göre satın alma gücü 86,65'e, 91,09 olan gelecek 6 aylık dönemin satın alma gücü 91,51'e yükselirken, 93,24 olan mevcut dönemin geçen 3 aylık döneme göre genel ekonomik durumu 92,51'e geriledi. Şubat'ta 92,92 olan gelecek 6 aylık dönemde iş bulma olanakları ise 93,07'ye yükseldi. Şubat ve Mart ayları itibarıyla Tüketici Güven Endeksi alt kalemleri ile değişim oranları şöyle:. Bir Önceki. Aya göre. Değişim. Oranları. Endeks (Yüzde) ---------- --------------- ----------------. ŞUBAT MART ŞUBAT MART. ------- ------- ------ ------- Endeks 93,56 93,43 2,49-0,15 ----------------- ------- ------ ------- ------- -Satın Alma Gücü 85,82 86,65 2,13 0,96 (Mevcut Dönem) -Satın Alma Gücü 91,09 91,51 2,15 0,46 (Gelecek Dönem) -Genel ekonomik 93,24 92,51 2,61-0,78 durum (Gelecek dönem) İş Bulma Olanağı 92,92 93,07 0,85 0,16 (Gelecek Dönem) -Mevcut Dönemin Dayanıklı Tüketim 104,74 103,40 4,53-1,28 Malı Satın Alma Uygunluğu

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.04.11 13 Komşu'da borç karmaşası AB ve IMF'den 110 milyar euroluk yardım alan Yunanistan'da yeniden yapılandırma konusundaki çelişkili ifadeler kafaları karıştırdı. Eski Başbakan Simitis, borçlar için "yeniden yapılandırılma olacağını söylerken IMF Başkanı Kahn 'Plan yok' dedi. Avrupa Birliği'nde krizdeki ülkelerin nasıl kurtarılacağı yönündeki tartışmalar bitmiyor. AB ve IMF'ten 110 milyar euroluk finansal yardım paketi alan Yunanistan'da borçların yeniden yapılandırılması konusunda karşıt görüşler oluştu. Ülkenin eski başbakanı Kostas Simitis, Yunanistan'ın borçlarının yeniden yapılandırılmasının, ülkenin konumunu iyileştirerek dinamikleri serbestleştireceğini söyledi. Simitis, Atina'da yayımlanan To Vima gazetesindeki dem ecinde, "Borçların yeniden yapılandırılm asının,ab'nin araştırma merkezleri ve ekonomologlar tarafından gerekli görüldü. İyi hazırlanmış bir yeniden yapılandırmayla önümüzdeki 10-15 yıl, iyimserlikle istikrarlı bir ekonomi kurarak, yeniden Avrupa'daki yerimizi almamızda belirleyici bir dönem olabilir" görüşünü bildirdi. "HATA EKONOMİK SİSTEMDE" Yunanistan'ın, borçların yeniden yapılandırılmasından kaçınmak için 20 yıllık sert bir tasarruf sürecine girse bile ödeme yapabileceği konusunda kimsenin taahhütte bulunamayağını ifade eden Simitis, "Çünkü bu süreçte yeni ekonomik çalkantıların olmayacağını, petrol fiyatlarının yükselmeyeceğini ve mali krizler yaşanmayacağını ümit etmek gayrı ciddilik ve ihtiyatsızlıktır" dedi. Eski Başbakan Simitis, AB bölgesinde yaşanan ekonomik krizleri sadece bu ülkelere değil sistemdeki hatalara da yükledi. AB'nin kuzeyi ve güneyi arasındaki kalkınma dengesizliğine vurgu yapan Simitis, Avrupa'nın bütünleşmesinin hızlandırılması için dayanışmanın sağlanması ve borçlu ülkelere kolaylık getirilmesi gerektiğini ifade etti. 'ÜLKEYİ YAPILANDIRALIM' Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu ise önceki gün Bakanlar Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada AB, AMB ve IMF'nin, 2015'e kadar 50 milyar euroluk özelleştirme ve tasarruf tedbiri talebi çerçevesinde uygulanması kararlaştırılan üç yıllık programın genel hatlarını açıkladı. Papandreu, ülkenin içinde bulunduğu mali krizden kurtulması için borçların değil, ülkenin yeniden yapılandırılması gerektiğini söylemişti. 'Köşe dönülüyor hiç kimse hata yapmamalı' Yunanistan'ın borcunun bir kısmını ödeme zorluğuyla karşılaşacağı yönünde "birçok söylenti'' dolaştığını, böyle bir durumun olmayacağını ifade eden Papaconstantinu, "Hükümetin önünde sıkı çalışması gereken bir süreç var, ancak küresel ekonomi ve Avrupa'nın finansal durumunun sıkıntılı olduğu zor bir dönemde köşeyi dönmeye başladık. Hiç kimse hata yapmamalı'' dedi. IMF'nin yapılandırma planı yok ULUSLARARASI Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn ise finansal piyasalardaki endişelere karşın Yunanistan'ın borcunun yeniden yapılandırılması gibi bir plan olmadığını söyledi. Strauss-Kahn, Washington'da düzenlenen IMFDünya Bankası Bahar Toplantıları sırasında yaptığı açıklamada, Yunanistan'ın borç sorunuyla mücadele eden ekonomisini kurtarmak için bir program oluşturduğunu, Avrupa Birliği ve IMF'nin desteğiyle aldığı kredileri ödediğini, bu tabloda şu anda değişen bir şey olmadığını ifade etti. Piyasaların, programın artıları ve eksileriyle ilgili saatlerce spekülasyon yapabileceğini belirten Strauss- Kahn, ''Ancak Yunanistan hükümeti taahhütlerine bağlı olduğu ve programı tam olarak uyguladığı sürece yeniden yapılanma görüşmeleri olmamalı. Avrupalılar kriz mekanizmasıyla ilgili olarak ev ödevlerini yapmalılar. Hepsi bu'' dedi. 'Türkiye, Hollanda'yı geçecek, tabii ki kıskanıyoruz' ING Bank'ın Uluslararası Bireysel Bankacılık CEO'su Eli Leenaars, bankacılık sektörüne yönelik alınan kararlara ilişkin, "Ben, Merkez Bankası, BDDK olsam büyük ihtimalle aynı şekilde benzer önlem alırdım" dedi. Türk bankacılık sektöründe yaşanan "polisiye tedbir" tartışmalarıyla ilgili de Leenaars, şunları söyledi: "(Avrupa'da, yurt dışında) Bankalar tek bir tarzda uyarılmıyorlar. Bazen piyasalarda bu, çok ince söylenir, biz onu emir telakki ederiz. Bazı piyasalarda da bize emir gelir, ama tartışmaya açıktır. Aslında iş bölümü bütün ülkelerde çok nettir. Hükümet, devlet hükmeder. Bankacılar da bankacılık yapar. Dolayısıyla herhangi bir pazarda bulunduğumuzda, hükümetin koymuş olduğu kuralları sorgulamadan kabul ederiz. Tabii ki

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.04.11 14 hükümetlere önerilerde bulunabiliriz. Ama karar verecek olan hükümetlerdir. Bu kural her yerde böyle." Leenaars, Türk ekonomisi ile ilgili olarak "Türkiye, Hollanda'nın yerine geçecek ve dünyada 16'ncı ülke haline gelecek. Tabii kıskanıyoruz ama Türkiye için de seviniyoruz" dedi.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.04.11 15 RADİKAL GAZETESİ Boyner 140 milyon dolara 'ev'leniyor İstanbul Yenibosna'da 2010 yılında kapılarını açan Starcity Outlet Alışveriş Merkezi'yle gayrimenkul yatırımlarına ısınan Boyner Holding, şimdi de bölgenin en büyük konut projesi için düğmeye bastı. Holdingin temellerinin atıldığı Altınyıldız fabrikası ve çevresinde sahip olduğu birçok mülk yıkılıp yerine 1500 konuttan ve rezidanstan oluşan proje dikilecek. Boyner, Altınyıldız fabrikası da dahil olmak üzere işe sahip olduğu araziler üzerindeki tüm binaları yıkarak başladı. Hasılat paylaşılacak Altınyıldız Gayrimenkul Yatırım ve Geliştirme, projeyi hasılat paylaşımı anlaşması imzaladığı Fer Yapı ile birlikte hayata geçirecek. Projede geliştirici olarak yer alan Fer Yapı, hasılat paylaşımı sonrasında gelirin yüzde 47.5 ini Boyner Grubu na verecek. 140 milyon dolara mal olması planlanan projedeki konutlar daha çok orta ve üst gelir grubuna hitap edecek. 71 bin 838 metrekarelik bir arsa üzerinde planlanan proje için Fer Yapı nın internet sitesinde karma kullanımlı tanımı yapılıyor. Yok böyle bir şirket Halka açıklık oranı yüzde 2,7 olan Aslan Çimento'nun hisseleri son iki yılda 32 kat yükseldi. Şirketin değeri 6.6 milyar dolara ulaştı. Beklentilerin alınıp, gerçeklerin satıldığı borsada, bazı şirketlerin hisse senetlerinde yaşanan hareket adeta dudak uçuklatıyor. Halka açıklık oranı son derece düşük olan bazı şirketlerin hisse senetlerindeki akıl almaz yükseliş, o şirketlerin değerini de inanılmaz boyutlara taşıyor. Son iki yıldır bu hareketlerin en belirgini İMKB 2. Ulusal Pazar da işlem gören Aslan Çimento da yaşanıyor. OYAK Grubu nun 30 Nisan 2009 da yüzde 97,3 hissesini yaklaşık 190 milyon dolara Lafarge dan satın aldığı Aslan Çimento nun şu anki piyasa değeri 6 milyar 651 milyon dolara ulaştı. Halka açıklık çok düşük Şirket hisselerinde 31 Ocak 2009 dan bu yana yaşanan yükseliş yüzde 3.119 a ulaştı. Başka bir ifade ile şirket hisseleri yaklaşık 32 kat yükseldi. Hisselerdeki bu yükselişle birlikte Aslan Çimento, borsanın piyasa değeri en yüksek 15. şirketi oldu. Aslan Çimento nun gerisinde kalan şirketler arasında Türkiye nin sanayi devi Erdemir, perakendenin lideri BİM, beyaz eşya devi Arçelik, otomotivin lokomotifi Ford Otosan ve Tofaş, Türk Hava Yolları, Petrol Ofisi ve Petkim yer alıyor. Aslan Çimento nun halka açıklık oranının çok düşük olması, hissedeki anlamsız çıkışın fitilini ateşledi. Aslan Çimento, sermayesini 10 Mart tarihinde yüzde 1036 oranında arttırarak 73 milyon liraya çıkardı. Söz konusu artırım öncesinde ve hisselerdeki sert çıkışın yaşandığı dönemde şirketin sermayesi 6 milyon 425 bin lira seviyesinde bulunuyordu. Halka açıklık oranı yüzde 2,7 olan şirketin dolaşımdaki hisse sayısı sadece 173 bin adetti. Aslan Çimento hisseleri sermaye arttırımı öncesinde 665 lira seviyesinde bulunuyordu. Sermaye artırımı sonrasında hissede yaşanan yükseliş yüzde 138 e ulaştı.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.04.11 16 Değeri Akçansa nn 7 katı Aslan Çimento yıllık 3.4 milyon tonluk çimento üretim kapasitesine sahip bulunuyor. Yıllık kapasitesi 9 milyon tonu aşan, Türkiye nin çimento ihtiyacının yüzde 10 unu üreten, ihracatının ise yüzde 12 sini gerçekleştiren Akçansa nın piyasa değeri 943 milyon dolar, OYAK Grubu bünyesinde yer alan ve yıllık kapasitesi 5.5 milyon ton olan Adana Çimento nun piyasa değeri 639 milyon dolar seviyesinde bulunuyor.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.04.11 17 HÜSEYİN YENER... Piyasalar güç topluyor Destek seviyelerinde tutunan borsada hedef 72 bin seviyesi. Mevduata alternatif arayanlar, Hazine'nin ve bankaların tahvillerini alabilir. İç ve dış piyasalarda çok önemli fiyat hareketlerinin olmadığı sakin bir haftayı geride bıraktık. Hisse senedi piyasaları önemli destek seviyelerinde tutunarak çıkış trendinin devam edeceği görüntüsünü verirken, risk iştahının göstergesi olan euro-dolar paritesi de aynı tabloyu çizdi. Avrupa da sorunlu ülkelerle ilgili olumsuz sayılabilecek gelişmeler vardı aslında. İrlanda ve Yunanistan da borçların yeniden yapılandırılacağı haberlerine ek olarak, Portekiz in cuma günkü ödemelerini yapamayabileceği söylentileri havayı bozdu. Yeniden yapılandırma önemli çünkü bu, borçların bir kısmının ve/veya faizinin ödenmemesi, ödenecek ise de uzun bir vadeye yayılması gibi sonuçlar doğurabilir. Ancak korkulan şimdilik- olmadı. Portekiz vadesi gelen ödemelerini yaptı. Almanya dan da, Yunanistan için bir yeniden yapılandırma söz konusu olsa bile bunun bir felaket e dönüşmeyeceği, destek verileceği açıklaması geldi. Euronun çıkışı sürer Son haftalarda çıkış trendinde olan euro dolar paritesi, 1.45 seviyesinin üzerine çıktıysa da ardından gelen satışlarla 1.44 seviyesinin altına geldi, ancak çıkışına devam ediyor. Haftalık bazda değişim olmadı, ama bu durum euronun kuvvetli seyrini sürdürebileceği anlamına geliyor. Beklentim bu hafta da euronun çıkışına devam etmesi. Parite etkisiyle dolar kuru da 1.52 TL nin üzerine çıktı ama kalıcı olamadı. 1.51 seviyesi şu an önemli bir destek. Merkez Bankası nın bu hafta yapılacak toplantıda döviz mevduatı zorunlu karşılıklarını arttırma olasılığı doların daha fazla düşmesine engel oluyor. Zorunlu karşılıkların artması, döviz likiditesini azaltacağı için kuru yukarı çekecektir. Ben, olası çıkışların satışla karşılanmasını önermeye devam ediyorum. Borsada da yatay bir haftayı geride bıraktık. 58.000 seviyesinden başlayan yüzde 20 lik yukarı hareketin ardından endeksin geri çekilmesi ve geçen hafta boyunca yatay seyretmesini çok sağlıklı buluyorum. Amerika ve Avrupa da endekslerin de çıkış sinyali vermesi, bu olumlu tabloyu destekliyor. Hedef öncelikle 72.000 seviyesi olacaktır. Çin deki faiz artışları zaman zaman olumlu havayı gölgelese de, global büyüme üzerinde yıkıcı etkisinin olması beklenmiyor. Mayıs ayı ortalarına kadar hisse senedi piyasalarının iyi performe etmesini bekliyorum. Haftanın en iyisi bono Bu haftanın en iyisi bono piyasası idi. Hazine nin yaptığı ihalede yeni gösterge bono ihraç edildi. Miktarının beklenenden az olması, tahvile olan talebi arttırınca faizler düştü. Haftayı % 8.59 seviyesinde kapayan bileşik faiz, bu hafta kritik % 8.50 seviyesini deneyecektir. Aylık mevduata alternatif arayan yatırımcıların, Hazine nin bono ve tahvillerinin yanısıra bankaların ihraç ettikleri tahvillere de yönelmesi gerekir. Hazine tahvillerinden daha yüksek getirisi olan bu tahviller ikinci piyasada da kolaylıkla alınıp satılabiliyor. Emtia piyasalarında karışık bir görüntü var. Altın ve gümüş haftalık bazda % 3-4 artış kaydederken, petrol aynı oranda düştü. Petroldeki düşüşü Libya olaylarındaki sakinliğe bağlayabiliriz, ancak değerli metallerde sert bir düzeltme olasılığı artıyor. Emtia piyasalarına yatırım yapmak isteyenlere anapara korumalı fonları öneriyorum.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.04.11 18 Mevduata alternatif tahvil ihracı Bankaların fonlama kaynakları arasında en büyük kalemi, mevduat oluşturuyor. Mevduat, yaşanan krizler nedeniyle bankaların dış kaynaklara ulaşamadığı dönemlerde bankaların en önemli fon kaynağı olmuştur. Türk bankacılık sisteminin 2001 krizinden sonra hızlı bir büyüme sürecine girmesi ve faizlerin de düşmesiyle beraber oluşan yeni ortamda, bankalar mevduata alternatif olabilecek kaynaklara yöneliyorlar. Yurtdışından sağlanan kaynaklardan en bilineni, sendikasyon kredileri. Genelde 1 yıl vade ile yabancı bankalardan sağlanan bir kredi. Maliyeti, referans faizi olarak alınan Libor/Euribor a eklenen bir prim şeklinde ifade ediliyor. 2008 krizinden sonra yabancı bankaların sıkıntılarından ötürü kredi musluklarını kısmaları ile bu kaynak biraz küçüldüyse de, dünyada likiditenin artması ile son 1 yılda Türk bankalarına kredi vermek isteyen yabancı banka sayısında büyük artış var. Bizim için daha yeni sayılabilecek bir fonlama kaynağı da, Türk bankalarının ihraç ettikleri tahviller. Bankalar uzun vadeli (yedi yıllık bile ihraç edildi) tahvilleri bireysel ve kurumsal yatırımcılara satıyorlar. Ödenecek faiz oranı ise benzer vadedeki Hazine tahvillerinin üzerine belli bir miktar prim (%0.5, %1 gibi) eklenerek belirleniyor. Tahvil ihraçları bankalar için çok önemli, çünkü hem daha uzun vadeli kaynak

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 18.04.11 19 yaratabiliyorlar hem de zorunlu karşılıklara gelen artışlardan sonra tahvil ihracı mevduata kıyasla maliyet avantajı sağlıyor. Mevduatın bir fonlama kaynağı olarak bilançodaki payı son yıllarda düşüyor, tahvil ihraçlarıyla daha da düşmesi sürpriz olmayacak