Davetli Yazı / Invited Paper

Benzer belgeler
TİCARET ŞİRKETLERİ VE TİCARİ İŞLEMLER AÇISINDAN HAKSIZ REKABET HALİNDE ALINACAK İHTİYATİ TEDBİRLER

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

Dürüstlük Kuralına Aykırı Reklamlar

LİMİTED ŞİRKETLERDE İMTİYAZLI PAYLAR

SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK MESLEKLERİNE İLİŞKİN HAKSIZ REKABET VE REKLAM YASAĞI YÖNETMELİĞİ

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

TÜKETİCİNİN KORUNMASI AÇISINDAN HUKUKA AYKIRI REKLAMLAR

Sanal ortamda. şirket. itibarının. korunması. Kurumsal İtibar: Farklı Bakış Açıları (II) Oturumu Ceyda CİMİLLİ AKAYDIN

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

Yrd. Doç. Dr. Safiye Nur BAĞRIAÇIK. ÜRETİM VE İŞ SIRLARININ KORUNMASI (Özellikle Haksız Rekabet Hukuku Açısından)

MURAT ORUÇ Beykent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi HAKSIZ REKABETTE MADDİ TAZMİNAT DAVASI

ÖNSÖZ...vii KISALTMALAR...xvii KAYNAKÇA...xix GİRİŞ... 1

Dr. Hediye BAHAR SAYIN. Pay Sahibi Haklarının Korunması Kapsamında Anonim Şirket Yönetim Kurulu Kararlarının Butlanı

TÜKETİCİ SÖZLEŞMELERİNDEKİ HAKSIZŞARTLAR HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

TEBLİĞ PİYASA BOZUCU EYLEMLER TEBLİĞİ (VI-104.1)

DAVA ŞARTI ARABULUCULUK KAPSAMINDAKİ TİCARİ UYUŞMAZLIKLAR

GÜLŞAH VARDAR HAMAMCIOĞLU Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi TÜRK MEDENİ KANUNU NA GÖRE YERLEŞİM YERİ

Borsa işlemlerinin açık, düzenli ve dürüst şekilde gerçekleşmesine aykırı mahiyetteki fiiller yüzde 50'si yüzde 25 yüzde 25 1/5

Yrd. Doç. Dr. MELİHA SERMİN PAKSOY SÖZLEŞMEYİ İHLALE YÖNELTME

SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNİN (youtube - facebook - twitter) HAKSIZ REKABET KARŞISINDAKİ DURUMU

HUKUKA ve AHLÂKA AYKIRILIK UNSURLARI ÇERÇEVESİNDE SALT MALVARLIĞI ZARARLARININ TAZMİNİ

SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNİN. (youtube facebook twitter) HAKSIZ REKABET KARŞISINDAKİ DURUMU

ADİ VE TİCARİ İŞLERDE FAİZE İLİŞKİN YENİLİKLER

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /8

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

REKABET HUKUKUNDA TAZMİNAT TALEPLERİ

ELEKTRONİK TİCARET KANUNU KAPSAMINDA HİZMET SAĞLAYICILARIN BİLGİ VERME YÜKÜMLÜLÜĞÜ

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161

HAKSIZ REKABET HUKUKU

1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri. 2. Suçun Yapısal Unsurları. 3. Hukuka Aykırılık Unsuru

İlgili Kanun / Madde 5510 S.SGK. /4,13

ŞİKAYET NO : /222 KARAR NO : 2013/88 TAVSİYE KARARI ŞİKAYETÇİ : T.Ç. ŞİKAYET EDİLEN İDARE : Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu /ANKARA

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI. DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi

PİYASA BOZUCU EYLEMLER TEBLİĞİ (VI-104.1)

KİŞİLİK HAKKI İHLÂLİNDEN DOĞAN VEKÂLETSİZ İŞGÖRME

ÖNSÖZ... vii KISALTMALAR LİSTESİ... xv GİRİŞ...1

6098 Sayılı (Yeni) Türk Borçlar Kanunun Kira Hukuku Açısından Getirdiği Yenilik ve Değişiklikler (2 Alt Kira ve Kullanım Hakkının Devri)

1. Tüketici kredileri ve tüketicilerin korunması Tüketici kredisi sözleşmesinin tarafları ve konusu Kredi sözleşmelerinin yazılı biçimde

Dr. ÖMER ÇINAR İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi TÜKETİCİ HUKUKUNDA HAKSIZ ŞARTLAR

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

1 TİCARİ İŞLETME HUKUKUNA GİRİŞ

Sayı : [02] /556/ /01/2013

BORÇLAR HUKUKUNDA KESİN HÜKÜMSÜZLÜK YAPTIRIMININ AMACA UYGUN SINIRLAMA (TELEOLOJİK REDÜKSİYON) YÖNTEMİ İLE DARALTILMASI

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

Yrd. Doç. Dr. Pınar ALTINOK ORMANCI Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ZARARI AZALTMA KÜLFETİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

Kişisel Verilerin Korunması. Av. Dr. Barış GÜNAYDIN

BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURULU KARARI. KARAR :Sektörel Denetim Dairesi Başkanlığının hazırladığı takrir ve ekleri incelenmiştir.

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

REKABET HUKUKUNDA TAZMİNAT TALEPLERİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

DR. ALİ KAYA REKABET HUKUKUNDA AYRIMCILIK SURETİYLE HAKİM DURUMUN KÖTÜYE KULLANILMASI

SİGORTACININ SÖZLEŞME ÖNCESİ AYDINLATMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ BİRİNCİ BÖLÜM SİGORTA KAVRAMI, SİGORTA SÖZLEŞMESİ VE SİGORTA ARACILIĞI FAALİYETİ

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/3-686 K. 2016/18 T

Y. Doç. Dr. Vural SEVEN. İzmir Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku ABD Başkanı

Çev.: Alpay HEKİMLER*

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/Ek-47

İlgili Kanun / Madde 5510 S.SGK/21 RÜCÜ HAKKI HALEFİYET

Haklara Tecavüz Halinde Hukuki Ve Cezai Prosedür

TÜKETİCİ SÖZLEŞMELERİNDE HAKSIZ KOŞULLARA İLİŞKİN TÜZÜK

2002/2 SAYILI DİKEY ANLAŞMALARA İLİŞKİN GRUP MUAFİYETİ TEBLİĞİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII TEŞEKKÜR...IX İÇİNDEKİLER...XI KISALTMALAR...XIX GİRİŞ... 1

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu nun tarih ve 2010/DK-07/87 sayılı Kararı ile;

T.B.M.M. CUMHURİYET HALK PARTİSİ Grup Başkanlığı Tarih :.../..«. 8

İlgili Kanun / Madde 6098 S. TBK/ S. İşK/14

Dr. Mükerrem Onur BAŞAR

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

İTİRAZIN KONUSU: günlü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu nun;

FİNANSAL HİZMETLERE İLİŞKİN MESAFELİ SÖZLEŞMELER YÖNETMELİĞİ YAYIMLANDI

İdari Yargının Geleceği

Geçici veya Belirli Süreli İşlerde İş Sağlığı ve Güvenliği Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete Yayım Tarih ve Sayısı :

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

VERBİS. Kişisel Verileri Koruma Kurumu. Veri Sorumluları Sicili. Nedir?

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

İŞE İADE DAVASI AÇMA ŞARTLARI ERYİĞİT HUKUK BÜROSU/ANKARA. Stj. Av. Müge BOSTAN

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21

Türk Tüketici Hukuku nun AB Hukuku İle Uyumu Sorunu. Doç. Dr.Yeşim M. Atamer

ÖDEMEDEN MAHKEME KARARIYLA ÖLÜM AYLIĞI ALABİLİRLER

Yatırım Hizmet ve Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere İlişkin İkincil Düzenlemeler

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

BORÇLAR HUKUKU KISA ÖZET HUK110U

KANUN KAPSAMINDAKİ HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLER

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

Yrd. Doç. Dr. Ali DEMİRBAŞ. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu nda ESER SAHİBİNİN MALİ HAKLARINA TECAVÜZ HALİNDE HAK SAHİBİNE SAĞLANAN HUKUKİ KORUMA

İYİ İDARE YASASI İÇDÜZENİ. BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar. İKİNCİ KISIM İyi İdarenin İlkeleri

ELEKTRONİK TİCARETİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN

Sayı: 27/2013 İYİ İDARE YASASI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

SİRKÜLER NO: POZ-2009 / 52 İST, MALİYE; VADELİ ÇEKLERDE REEKONTU KABUL ETMİYOR

Transkript:

Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Anadolu University Journal of Social Sciences Davetli Yazı / Invited Paper 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Haksız Rekabete İlişkin Hükümleri Konusunda Bazı Görüşler * Some Opinions About the Rules of Turkish Commercial Code No. 6102 About Unfair Competition Doç. Dr. Ayşe Tülin Yürük Öz 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu haksız rekabete ilişkin hükümleri iki kolon üzerine oturtmaktadır. Bu kolonlardan ilki bütün katılanların menfaatine dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması, ikincisi dürüst davranma kuralıdır. Bütün katılanlar ifadesi ile ekonomi, tüketici ve kamu haksız rekabetin koruma alanına dahil edilmiştir. Tüketicinin korunması konusunda Türk Hukukunda özel bir kanunun vardır. Aynı konuda Ticaret Kanununda haksız rekabete ilişkin hükümler çerçevesinde düzenlemeler getirilmesi bazı sorunlara neden olabilecektir. Çalışmada bu konuda ortaya çıkabilecek bazı sorunlara dikkat çekilmiştir. Anahtar Kelimeler: Haksız rekabet, bütün katılanlar, bozulmamış rekabet, dürüst davranma kuralı, tüketici. Abstract Turkish Commercial Code No. 6102 places the provisions about unfair competition on two colons. The first one of these colons is; providing of the fair and uncorrupted competition for the interests of all participants and the second one is; the rule of acting fairly. With the expression of all participants; economy, consumer and public are included within the conservation area of unfair competition. There is a particular code in Turkish law about the protection of consumer. For the same subject, bringing arrangements in Commercial Code within the framework of provisions about unfair competition may cause some problems. In the study, attention is drawn about some problems, which may arise about this subject. Keywords: Unfair competition, all participants, uncorrupted competition, rule of acting fairly, consumer. Yeni Türk Ticaret Kanunu nun Hedefleri Bilindiği gibi 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu nun (YTTK) düzenlenmesindeki etkenlerden ilki Türkiye nin Avrupa Birliği üyelik sürecindeki durumudur. Bu süreçte Türkiye nin temel görevi tüm kanunlarını ve özellikle de 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu nu (TTK) birlik müktesebatı ile uyumlu hale getirmektir. İkinci temel etken hemen hemen tüm dünyayı her konuda etkisi altına alan küreselleşmedir. Küreselleşmenin dünya ticaretinde ortaya çıkardığı başlıca gelişmeler serbest piyasa ekonomisinin rekabet ekonomisine dönüşmesi, ticaretin iki taraflı olmaktan çıkarak çok taraflı ve uluslararası bir biçime bürünmesidir. Bu etkenler sonucunda düzenlenen YTTK nın gerekçesinde bazı zorunlu hedeflerin varlığından söz edilmekte ve bu hedefler şu şekilde sıralanmaktadır: a. Türk işletmelerinin uluslararası ticaret, endüstri, hizmet, sermaye ve finans piyasalarının sürdürebilir rekabet gücünü haiz güvenilir, aktörleri olmaları, b. Türkiye nin uluslararası toplumun kurallarına uyan ve onun dilini konuşan bir parçası haline gelmesi, c. Avrupa Birliği müktesebatı ile uyum sağlanması. Bilindiği gibi rekabet tüm dünyada ve hayatın tüm alanlarında, özellikle ticari ilişkilerde gerek ulusal gerekse uluslararası alanda kıyasıya yaşanmaktadır. Bu ortamda faaliyet gösteren işletmelerin rekabet gücü- Doç. Dr. Ayşe Tülin Yürük, Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi, atyuruk@anadolu.edu.tr * 06.03.2012 tarihinde Anadolu Üniversitesi nde düzenlenen 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Çalıştayı nda sunulan tebliğin metnidir. sbd.anadolu.edu.tr 45

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Haksız Rekabete İlişkin Hükümleri Konusunda Bazı Görüşler ne sahip, güvenilir aktörler olmalarını sağlamaya yönelik olarak çeşitli hukuki düzenlemeler gerçekleştirilmektedir. Bu düzenlemeler rekabetin korunmasına ve haksız rekabete dair kanunlar çerçevesinde ortaya çıkmakla birlikte, inceleme konumuzu haksız rekabet oluşturmaktadır. Yeni Türk Ticaret Kanunu nun Haksız Rekabete İlişkin Hükümleri YTTK da haksız rekabet 54 ve 63 üncü maddeler arasında düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerin mehazını İsviçre nin Haksız Rekabete Karşı Federal Kanun u (İHRKK) oluşturmaktadır. YTTK gerekçesinin 54 ilâ 63 üncü maddelere ilişkin genel açıklamalar bölümünde de İHRKK nın, 54 ilâ 55 inci maddelere doğrudan kaynaklık ettiği, ancak diğer maddelere etkisinin birkaç hükümle sınırlı kaldığı belirtilmiştir. Bu sınırlılığın birçok nedeni olduğu, bunların başında TTK nın 56 ve devamı maddelerinin Kanunun en çok uygulanan hükümleri arasında yer aldığı, mahkeme kararları ve özgün doktrinle İsviçre den oldukça farklı bir haksız rekabet hukukunun oluştuğu ve bu birikimin terk edilmemesi gerekliliği gösterilmiştir. Haksız rekabete ilişkin genel hükmü oluşturan YTTK m.54 İHRKK nın 1 inci ve 2 nci maddelerinin birebir çevirisidir. YTTK Madde 54/1 YTTK m.54/1 e göre Haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. Metinden anlaşıldığı gibi TTK nın 56 ncı maddesinde yer alan haksız rekabet tanımı terk edilmiş, bunun yerine haksız rekabete ilişkin düzenlemelerin amacı ve bu düzenlemelerle korunan süjeler belirtilmiştir. Madde gerekçesinde bu hükmün, haksız rekabete ilişkin kuralların üzerinde yapılandırıldığı iki kolonu içerdiği belirtilmektedir. Bu kolonlardan ilki bütün katılanların menfaatine dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması gerekliliği, ikincisi ise dürüst davranma kuralı dır. Bütün Katılanlar Birinci kolonu oluşturan ilk kavram olan bütün katılanlar ifadesi ile korumanın süjelerine işaret edilmektedir. Madde gerekçesinde bu kapsamda değerlendirilenlerin ekonomi, tüketici ve kamu olduğu ve haksız rekabet kurallarının rakipler arasındaki ilişkilere özgülenmesinin yolunun kapatıldığı belirtilmiştir. İsviçre öğretisinde maddeyle korunan menfaatin, piyasada yer alan herkesin menfaati ve işleyen bir rekabet ortamının varlığı nedeniyle toplumun sağlayacağı menfaatler olduğu belirtilmektedir. Bu menfaatler: 1. - Satıcıların ve alıcıların en iyi şekilde iş görmelerini, - Alıcıların, özellikle tüketicilerin ürünlerin karşılaştırılmasını sağlıklı bir şekilde yapabilmelerini, - Piyasada mevcut olan ürünlerden ihtiyaçlarına en uygun olanları bilinçli bir şekilde seçebilmelerini sağlayacak bir pazarın var olmasından, 2. Piyasaya katılan herkesin, aralarında bir rekabet ilişkisi olmasa bile, rekabete yapılan haksız müdahalelerden korunmaktan elde edecekleri menfaatler olarak belirlenmiştir. Böylelikle haksız rekabet kurallarının sadece rakipleri değil, aynı zamanda piyasada rol alan diğer ilgilileri ve tüketicileri de koruduğunu kabul eden yaklaşım, yani haksız rekabetin sosyal yönü İHRKK da benimsenmiştir. 1 Bu görüşün YTTK ya yansıtılması sonucunda ekonomi, rakipler ve tüketicilerin aynı düzeyde ve aynı kapsamda korunmasının amaçlandığını söylemek mümkündür. Dürüst ve Bozulmamış Rekabet Birinci kolonu oluşturan ikinci kavram ise dürüst ve bozulmamış rekabettir. Madde gerekçesinde TTK da yer alan iktisadi rekabet kavramının hukuki olmadığı, anlam ve içeriğinin belirsiz olduğu, rakipler arasındaki rekabeti akla getirdiği için terk edilip, yerine dürüst ve bozulmamış rekabet ifadesinin benimsendiği ve bu kavramın tanımlanabilir bir rekabeti vurguladığı belirtilmiştir. 1 Güven, 2011, s. 44. 46

Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Hukuk Özel Sayısı Dürüst ve bozulmamış rekabet YTTK da tanımlanmamış, ancak bu kavramların rekabetin kalitesini belirttikleri; bozulmamış rekabetin güven duyulan, bir anlamda hilesiz rekabet olduğu ifade edilmiştir. Dürüst sözcüğüne gelince YTTK m.54/1 in gerekçesine göre, bu hüküm yorumlanırken dürüst sözcüğüne saf, katışık ve karışık olmayan anlamı verilmeli sadece doğru ve kanunlara uygun şeklinde anlaşılmamalıdır. Hukuka uygun rekabet, TTK m.56 anlamında kanuna uygun olarak yapılan rekabete özgülenemez. Hukuka uygun rekabet, oyunun dürüstlük kurallarına, centilmenliğe uygun olarak oynandığı saf ve katışıksız rekabettir. Dürüst ve bozulmamış rekabetin ne anlama geldiği konusunda İsviçre öğretisinde öncelikle rekabetin saf ve berrak olması, bozulmaması, kanun koyucunun belirlediği amaca göre, genel hükme ve onu tamamlayan özel hükümlere göre işlemesi olduğu ifade edilmektedir. İsviçre öğretisinde dürüst ve bozulmamış kelimelerinin Kanuna işlevsel bir nitelik kazandırmak amacıyla kanun koyucu tarafından eş anlamlı olarak kullanıldığı da ifade edilmektedir. Burada bir çeviri sorunu ile karşı karşıya olduğumuzu ifade etmek gerekmektedir. Türkçe ye dürüst olarak çevrilen Almanca lauter sıfatının saf, berrak anlamına geldiği, edimin 3.kişiler tarafından anlaşıldığı durumlarda dürüst rekabetten söz edileceği ifade edilmektedir. Ancak kelime Fransızca ya çevrilirken doğrudan dürüstlük kuralı ile eş anlamlı olan de Loyal sıfatının kullanıldığı, Türkçe ye de dürüst olarak çevrildiği ve dürüst davranma kuralı ile karıştırılmaya müsait bir şekilde kullanıldığı görülmektedir. 2 YTTK Madde 54/2 Genel Olarak Genel hükmü oluşturan YTTK 54 üncü maddenin 2 nci fıkrasına gelince; ilk olarak Rakipler arasında ve tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı diğer davranışlar ve ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır şeklinde ifade edilmesi Türkçe söz dizimine daha uygun gözükmektedir. İkinci olarak haksız ve hukuka aykırıdır ifadesinde yer alan haksız kelimesinin madde metninde yer almaması bir eksikliğe neden olmayacaktır. Haksız kelimesi burada kullanıldığı şekliyle 1 inci fıkrada 2 Güven, 2011, s. 45. açıklanan dürüst rekabete aykırılığı ifade etmektedir. Fakat bu şekilde kullanıldığında haksız bir şeyin hukuka uygun olabileceği veya hukuka aykırı bir şeyin haklı olabileceği çağrışımına neden olmaktadır. Üçüncü olarak TK m.56 da yer alan aldatıcı davranışların, dürüstlük kuralına aykırılığın bir türünü oluşturduğu ve bu nedenle madde metninde yer almasının gerekli olmadığı görüşü öğretide geniş kabul görmesine rağmen YTTK da da aynı ifadenin neden korunduğu anlaşılmamaktadır. Dördüncü olarak dürüstlük kuralına diğer şekillerde aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar ifadesi, ticari uygulamaların haksız rekabet oluşturması için dürüstlük kuralına aykırı olmalarının aranmadığı gibi bir algı yaratmaktadır. İle bağlacı yerine ve bağlacının kullanılması olması halinde bu algının giderilmesi mümkündür. Bu maddede sözü edilen ticari uygulamaların neler olduğu konusunda diğer maddelerde ve gerekçede bir açıklama bulunmamaktadır. AB nin 2005/29 sayılı Haksız Ticari Uygulamalar Yönerge sinde ticari uygulamalar, bir kişi tarafından ticareti, işletmesi, sanatı veya serbest mesleğiyle ilgili olarak bir ürünün tanıtımı, satışı veya tedarik edilmesi ile ilgili olarak gerçekleştirilen her türlü eylem, ihmali davranış, temsil veya ticari iletişim olarak tanımlanmaktadır. Dürüst Davranma Kuralı Madde gerekçesinde, haksız rekabete ilişkin hükümlerin üzerinde yapılandırıldığı ikinci kolonun dürüst davranış kuralı olduğu ifade edildikten sonra, ifadenin YTTK da kullanılmasıyla eskisi gibi sadece iktisadi rekabetin hüsnüniyete aykırı olarak suistimalinin engellenmesi değil, bunun yanında genel olarak dürüst ve gerçek rekabetin sağlanmasının amaçlandığı, TTK da suiistimal de bulunan anlam ağırlığının dürüstlük kuralı na geçtiği belirtilmektedir. Daha sonra, rekabet hukukundaki dürüstlük kurallarının Türk Medeni Kanunu (TMK) m.2/1 de hükme bağlanan dürüst davranma kuralı ile örtüşmeyebileceği belirtilmekte, bunun gerekçesi olarak da TMK m.2/1 anlamında dürüstlük kuralının sözleşmesel veya önsözleşmesel temelde ve taraflar arasındaki ilişkide var olan güvenle ilgili olduğu ifade edilmektedir. Rekabet hukukunda ise bu anlamda taraf mevcut olmayabileceği, çoğu kez bir haksız fiil konumunun bile söz konusu olabileceği belirtilmektedir. sbd.anadolu.edu.tr 47

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Haksız Rekabete İlişkin Hükümleri Konusunda Bazı Görüşler Madde gerekçesinde yer alan bu ifade İsviçre öğretisini yansıtmaktadır. İsviçre öğretisinde medeni hukuktaki dürüst davranma kuralının uygulanmasında taraflar arasında özel bir bağlantının varlığı gerekli kabul edilmektedir. Karı ve koca arasında veya alıcı ve satıcı arasında olduğu gibi. Bu bağlantı özel bir güven ilişkisinin varlığını gerektirmekte ve bu türden bağlantılar içerisinde dürüstlük ölçüsü genel ahlâktan daha fazlasını gerektirmektedir. Oysa rakipler arasında böyle bir ilişki bulunmamaktadır. Rakipler birbirlerini tanımamaktadırlar ve birbirlerinin iyiliğini sağlamakta herhangi bir menfaatleri bulunmamaktadır. Dürüst davranma kuralının haksız rekabet alanında uygulaması iş ahlâkına aykırılığın yanında rekabetin işleyiş kurallarına aykırılığı da kapsamaktadır. Dolayısıyla anlaşılması gereken, dürüst davranma kuralının haksız rekabet hukukundaki uygulamasının sınırlarının, MK uygulaması ile örtüşmediğidir. TMK m.2 ye ilişkin olarak geliştirilen ilkelerin bu fark gözetilmeksizin uygulanması halinde, haksız rekabet alanının makul bir gerekçe olmaksızın rekabet özgürlüğü aleyhine genişlemesine yol açılabileceği belirtilmektedir. 3 İsviçre öğretisinde dürüst davranma kuralına uygun hareket edilip edilmediğinin belirlenmesinde, ticari ahlâkın ve iktisadi rekabetin tam işlev görebilmesini sağlayacak kuralların ihlal edilip edilmediğinin araştırılması gerektiği ifade edilmektedir. Kendisinden beklenen işlevleri yerine getiren bir ekonomik düzenden söz edilebilmesi için, rekabete katılan herkesin, dürüst ve serbest rekabet kurumunun işlemekte olduğuna dair güvenin boşa çıkmaması gerekmektedir. Rekabetin işlerliğini sağlamak için pazara katılanların uyması gereken dört davranış bulunmaktadır. Bunlar: 48 Emeğe dayalı rekabet, Piyasada doğruluğun ve açıklığın sağlanması, Müşterilerin kişiliğine saygı gösterilmesi, Toplumun, rekabetin sağlıklı işlemesindeki yararın gözetilmesi ilkeleridir. Belirtilen ilkeler dürüstlük kuralı kavramının amaç maddesiyle birlikte, nasıl somutlaştırılması gerektiğini açıklamaktadır. 4 3 Baudenbacher, 2001, s. 114-116. 4 Güven, 2011, s. 46. Emek ilkesi kişilerin, başkalarının rekabet etme, ekonomik faaliyette bulunma özgürlüğünü ihlal etmemesi ve kendi emeğine dayanması gerektiğini ifade etmektedir. Başkasının emeğinden yararlanmak, başkasını karalamak, kötülemek haksız rekabet sayılır. Bu ilkenin tüm haksız rekabet eylemlerini açıklamada yetersiz kalması nedeniyle uygulama alanı daralmıştır. Piyasada doğruluğun sağlanması, üretilen mal ve hizmetlerin reklamlar aracılığıyla yaratılan beklentilere uygun olması gerektiğini ifade etmektedir. Piyasada açıklığın sağlanması ise, piyasadaki tekliflerin şeffaf olması, tüketicilerin farklı teklifleri objektif olarak değerlendirerek, özgür ve bilinçli seçim yapabilecek durumda olmaları anlamına gelmektedir. Müşterilerin, özellikle tüketicilerin kişiliğine saygı gösterilmesi, satıcıların saldırgan, sarsıcı, taciz edici davranış ve yöntemlerden kaçınmalarını gerektirmektedir. Toplumun rekabetin sağlıklı işlemesinden yararı, değişik tedarikçiler tarafından, değişik mal ve hizmet sunulmasını ve müşterilerin bunlara kolayca ulaşabilmesini gerektirmektedir. Bu nedenle mal ve hizmet arz edenlerin, arzın azalmasına neden olacak her türlü ticari uygulama, yöntem ve davranışlarının haksız rekabet oluşturduğu kabul edilmektedir. Sonuç olarak dürüstlük kuralına aykırı davranışın sadece, pazara ekonomik faaliyette bulunarak katılanların müşteri ve pazar payı için yaptıkları mücadele kapsamında değil, rakipler arasında ya da tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen davranışlar olarak da ortaya çıkabileceği kabul edilmiştir. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkiyi etkileyen davranışların bir rakipten veya bir üçüncü kişiden kaynaklanması önemli değildir. Önemli olan davranışın rekabet oyununa katılanlar arasındaki rekabeti etkileyebilecek, bozabilecek nitelikte olmasıdır. 5 Üçüncü kişiler kapsamına rakiplerin ortakları, temsilciler, yazılı veya görsel basın mensupları, dernekler, araştırma enstitüleri, vb. dâhil edilebilir. Bu kişiler piyasaya ekonomik faaliyette bulunmak için katılmamaktadırlar. Bu kişiler, örneğin bilimsel araştırma sonuçlarını açıklayarak, aralarında bir rekabet ilişkisi olmamasına rağmen açıklamanın yöneldiği hedef kitlenin, yani alıcıların, sağlayıcıların ve tüketicilerin davranışlarını etkileyebilmektedirler. Bu durumda üçüncü kişilerin eylemleri rekabetin işleyişini bozan 5 Güven, 2011, s. 59.

Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Hukuk Özel Sayısı eylemler olarak değerlendirilmekte ve üçüncü kişilerin haksız rekabet kurallarının muhatabı olacakları kabul edilmektedir. Buradaki hedef kitle çoğunlukla tüketiciler olarak ortaya çıkmaktadır. Tüketiciler rekabet eyleminin sadece muhatapları, pasif rol sahibi kişiler olarak değil, aynı zamanda yaptıkları seçimler ve aldıkları kararlarla rekabeti diğer katılanlarla birlikte olumlu veya olumsuz olarak şekillendiren aktif rol sahibi kişiler olarak değerlendirilmektedir. Tüketicilerin bu özellikleri nedeniyle rekabetin işleyişinden sorumlu oldukları dahi ileri sürülmektedir. Örneğin tüketicilerin taklit edilmiş bir malı satın alarak haksız fiilin rekabet üzerindeki olumsuz etkisini artıracakları, haksız rekabet eden rakiplerin suç ortağı olacakları kabul edilmektedir. YTTK Madde 55 Özel düzenlemeyi oluşturan YTTK nın 55 inci maddesi, 54 üncü maddede belirtilen genel hüküm kapsamında yer alan haksız rekabet hallerinin başlıcalarını altı kategoride düzenlemektedir. Söz konusu düzenleme sınırlayıcı nitelikte değildir. Maddede sayılmayan ancak 54 üncü maddenin 2 nci fıkrasının kapsamına girdiği belirlenen diğer hallerin de haksız rekabet oluşturduğuna karar verilebileceği kuşkusuzdur. Söz konusu altı kategori şu şekilde belirlenmiştir. 1. M.55(1)a- Dürüstlük kuralına aykırı reklam ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar, 2. M.55(1)b- Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek, 3. M.55(1)c- Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak, 4. M.55(1)d- Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek, 5. M.55(1)e- İş şartlarına uymamak, 6. M.55(1)f- Dürüstlük kurallarına aykırı işlem şartları kullanmak. YTTK nın 55 inci maddesinin altı fıkrasını oluşturan bu kategoriler yirmi dört farklı haksız rekabet halini düzenlemektedir. Görüldüğü gibi madde, haksız rekabet oluşturan haller bakımından TTK m.56 ya oranla oldukça genişlemiştir. YTTK nın Haksız Rekabet Hükümleri Çerçevesinde Tüketicinin Korunması YTTK da haksız rekabet oluşturan haller bakımından görülen genişleme, korunan kişiler ve korunan menfaatler bakımından da söz konusudur. Madde gerekçesinde yeni kuralların saf, dürüst, hukuka uygun rekabeti bozabilecek tüm kişilere yöneldiği, korunanların ise sadece rakipler değil, alıcılar ve dar söylemde tüketiciler olduğu ifade edilmiştir. 55 inci maddede hükme bağlanan hallerin birçoğu YTTK nın tüketici odaklı bir haksız rekabet düzenlenmesi benimsediği izlenimini yaratmaktadır. Bu yaklaşımın benimsenmesinin çeşitli nedenleri bulunmaktadır. İlk olarak, AB nin 2005/29 sayılı Haksız Ticari Uygulamalara İlişkin Yönerge sinde düzenlenen haksız ticari uygulamaların bazıları 55 inci maddede hükme bağlanmıştır. Söz konusu yönergenin 1 inci maddesinde yönergenin amacının tüketicileri ekonomik menfaatlerine aykırı haksız ticari uygulamalara karşı korumak olduğu; 3 üncü maddesinde ise yönergenin işletmeden tüketiciye yönelik eylemleri kapsadığı hükme bağlanmıştır. Dikkatten kaçmaması gereken bir nokta, yönergenin sadece gerçek kişileri tüketici olarak kabul etmesidir. İkinci olarak YTTK nın haksız rekabete ilişkin düzenlemelerinin mehazını oluşturan İHRKK rekabeti tüketiciler de dahil olmak üzere koruyan bir kanun niteliğindedir. İsviçre hukuk sisteminde tüketicinin korunmasına yönelik ayrı bir kanun bulunmamakta, bu konuya ilişkin düzenlemelerin bir kısmı İHRKK de, bir kısmı Borçlar Kanununda, bir kısmı ise özel düzenlemelerde yer almaktadır. İsviçre hukuk sisteminde ayrı bir ticaret kanunu da bulunmamakta, tacirler ve tacir olmayanlar kural olarak eşit değerlendirilmektedir. 6 Diğer bir deyişle, rekabete bütün katılanlar rekabet oyununun bireyleri oldukları düşüncesiyle kural olarak eşit kabul edilerek, aynı kanuni düzenlemeye tabi tutulmaktadırlar. Türk hukuk siteminde ise tüketicinin korunması hukuku, rekabet ortamının ve rekabet oyununun bir bireyinin korunması amacını gerçekleştirmekten çok; tüketicilerin satıcı ve sağlayıcıyla giriştikleri hukuki ilişkilerde genel olarak her konuda, özel olarak da ekono- 6 Baudenbacher, 2001, 94. sbd.anadolu.edu.tr 49

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Haksız Rekabete İlişkin Hükümleri Konusunda Bazı Görüşler mik bakımdan güçsüz olmaları nedeniyle korunmaları gerektiği düşüncesi baskın olarak gelişmiştir. Doktrin ve yargı kararlarında bu görüşün ağırlığı belirgindir. Haksız rekabet nedeniyle açılabilecek davaları düzenleyen YTTK m.56(2) de, TTK m.58/2 den farklı olarak ekonomik çıkarları zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek müşterilere haksız rekabet davalarını açma hakkı tanınarak tüketicilerin dava açma imkânları genişletilmiştir. M.56/(3) ile de TTK m.58/3 den farklı olarak, tüzüklerine göre tüketicilerin ekonomik menfaatlerini koruyan sivil toplum kuruluşlarıyla kamusal nitelikteki kurumlara da a,b ve c bentlerindeki davaları açma hakkı tanınmıştır. Bunun yanında meslek birliklerinin ve tüketici kuruluşlarının dava açma hakkı, üyelerinin dava açma hakkına bağlı olmaktan çıkarılmıştır. İsviçre hukuk sisteminde İHRKK da yer alan tüketiciyi korumaya yönelik bazı düzenlemelerin Türk hukuk sisteminde haksız rekabete ilişkin YTTK kapsamında yer alması nedeniyle bazı sorunların ortaya çıkması kaçınılmaz gözükmektedir. Bu sorunların şu şekilde belirlenmesi mümkündür: YTTK 55 inci maddede tüketiciyi korumaya yönelik olarak pek çok yeni haksız rekabet halini düzenlediği gibi, 56 ncı maddenin 2 nci fıkrasında ekonomik çıkarları zarar görme tehlikeyle karşılaşabilecek müşterilere de haksız rekabet davalarını açma imkânı tanımıştır. TTK da sadece zarar görme koşuluna bağlı olarak müşterilere tanınan dava açma hakkının kapsamı genişletilmiştir. Bu durumda şimdiye kadar uygulamada rastlanılmayan, tüketiciler tarafında haksız rekabet nedeniyle dava açılması yoluna şimdiden sonra daha sık başvurulacağı söylenebilir. Örneğin; aldatıcı reklamlar nedeniyle Reklam Kurulu na tüketiciler tarafından gerçekleştirilen başvuru sayıları bu görüşü destekler niteliktedir.2009-2010 yılları arasında Reklam Kurulu na yapılan 4045 başvurunun 2/3 ünü tüketici başvuruları oluşturmaktadır. Reklam Kurulu na yapılan başvuru sonucunda idari denetim gerçekleşmekte, Kurul reklamın tedbiren durdurulmasına, durdurulmasına, düzeltilmesine veya idari para cezasına karar verebilmektedir. Tüketicilerin idari denetim yoluna sıklıkla başvurmaları, daha önceleri olmadığı kadar bilgili ve bilinçli olduklarını göstermektedir. 50 Dava yoluna başvurabilmek için zarar görme ihtimalinin yeterli kabul edilmesi nedeniyle, bu başvuruların bir kısmının kanunun yürürlüğe girmesiyle yargı yoluna yönelmesi beklenen bir hal olarak gözükmektedir. YTTK da düzenlenen yeni haksız rekabet hallerinden birisinin gerçekleşmesi, örneğin saldırgan satış yöntemine maruz kalan tüketicinin yaptığı satış sözleşmesi sonucunda ekonomik zarar görmesi veya böyle bir tehlikeyle karşılaşması ve bu nedenle dava yoluna başvurması halinde, dava hangi mahkemede görülecektir? Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) m.3/h de mal ve hizmet piyasalarında tüketiciyle satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlem tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla bu durumda saldırgan satış yöntemi sonucunda yapılan satış sözleşmesinin tüketici işlemi olarak kabul edilmesi ve davanın tüketici mahkemesinde görülmesi mi gerekecektir? Yargıtay ın TKHK ile ilgili uygulamasına bakıldığında, Kanunda düzenlenmemiş olsa bile tüketici işlemi olarak nitelendirilebilecek sözleşmelerden doğan davalarda tüketici mahkemelerini görevli kabul eden bir yaklaşım benimsediği görülmektedir. Tüketiciler tarafından açılacak haksız rekabete ilişkin davalarda da Yargıtay ın aynı yaklaşımı sürdüreceği düşünülebilir. Ancak YTTK m.4(1) de düzenlenen, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır ve m.5(1) de düzenlenen, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya miktarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir hükümleri gereği, davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği de ileri sürülebilir. Görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunun kabul edilmesi halinde davacı olan tüketici TKHK m.23/2 gereğince her türlü harçtan muaf olacak, görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunun kabul edilmesi halinde dava harçlarını ödeyecektir. Tüketiciler tarafından örneğin aldatıcı reklam nedeniyle açılacak davalarda reklamın aldatıcı olup olmadığının belirlenmesi için yapılacak incelemede ortalama, makul tüketici ölçütü kullanılacaktır. Reklamın hedef kitlesinin diğer alıcılar olması halinde, reklamın aldatıcı olup olmadığını belirlemede kullanılacak ölçüt ne olacaktır? Bu durumdaki alıcıların gerçek kişi tacirler olduğunu varsaydığımızda, bu kişilerin aldanma ihtimalleri, bütün faaliyetlerinde basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü çerçevesinde mi değerlendirilecektir? Basiretli davranma

Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Hukuk Özel Sayısı yükümlülüğünün, tacirlere, tacir olmayanlara nazaran ortalamanın üzerinde bir özen borcu yüklemesi nedeniyle tacirler bu tür haksız ticari uygulamalar nedeniyle açtıkları davalarda zarar veya zarar ihtimalini ispatlamakta güçlükle karşılaşacaklar mıdır? Reklamlarla ilgili bir diğer sorun da ispat yüküne ilişkin olarak karşımıza çıkmaktadır. TKHK m.16 gereği reklam veren, ticari reklam ve ilanda yer alan somut iddiaları ispatla yükümlü kılınmış, genel ispat kuralı tersine çevrilmiştir. YTTK nın 55 inci maddesinin çeşitli fıkralarında karşılaştırmalı, aldatıcı, saldırgan reklamların haksız rekabete neden oldukları hükme bağlanmış ancak tüketiciler için öngörülmüş olan genel ispat kuralını tersine çeviren bir düzenleme benimsenmemiştir. Bu durumda haksız reklam nedeniyle zarar görenin tüketici olması halinde reklamın içeriğinin doğruluğuna ilişkin ispat yükü reklam verende, zarar görenin diğer alıcalar olması halinde reklamın aldatıcı, yanıltıcı olduğunu ispat yükü davacılarda mı olacaktır? Bir diğer konu YTTK m.55/(f)1,2 de hükme bağlanmış olan dürüstlük kuralına aykırı ve özellikle yanıltıcı genel işlem şartları kullanarak haksız rekabete neden olma halinde, hükmün nasıl uygulanacağıdır. Madde gerekçesinde hükmün yeni olduğu, genel işlem şartlarının hukukumuzda ilk defa düzen altına alındığı belirtilmekte başka bir açıklama bulunmamaktadır. Oysa TKHK nin 6 ncı maddesinde tüketici sözleşmelerinde yer alan haksız şartların tüketici bakımından bağlayıcı olmadığı hükme bağlanmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu nda (TBK) da 20 ve 26 ncı maddeler arasında genel işlem koşulları düzenlenmiştir. TBK nın 20 ve 21 inci maddelerine göre genel işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir. Karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlıdır. Aksi takdirde, genel işlem koşulları yazılmamış sayılır. Genel işlem koşullarının tacirlere uygulanması İsviçre dışındaki ülkelerde ya tamamen engellenmiş veya kısıtlı olarak kabul edilmiştir. Ancak TBK da ilgili maddelerin tacirlere uygulanmayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmaması, tacirlerin de bu hükümlere tabi oldukları sonucuna varmamıza neden olmaktadır. YTTK m.55(f) ye göre, genel işlem şartları dürüstlük kuralına aykırı ve özellikle yanıltıcı bir şekilde diğer taraf aleyhine kullanıldığı takdirde haksız rekabet oluşturacaktır. Bu düzenlemeden şöyle bir sonuca varmak mümkün olacak mıdır? Tacirin düzenlediği sözleşmede yer alan genel işlem koşulları TBK ya göre değerlendirilecek, kanuna aykırı olan genel işlem koşuları sözleşmeye yazılmamış sayılacak, sözleşme yazılmamış sayılan hükümler dışında geçerliliğini koruyacaktır. Ancak genel işlem koşullarının dürüstlük kuralına aykırı ve yanıltıcı olması halinde tacir bir de haksız rekabet gerçekleştirmiş olacaktır. Tacirin genel işlem şartları kullanarak haksız rekabet gerçekleştirmesi ve tacir olan müşterilerin bu nedenle zarar görmeleri halinde, genel işlem şartlarının aldatıcı olup olmadığı veya müşterinin uğradığı zarar belirlenirken, basiretli davranma yükümlülüğü dikkate alınacak mıdır? Bu durumda, taraflar bir sözleşme imzalamaktadırlar ve tacir basiretli davranmak zorundadır, denilirse tacir olan müşteriler korumasız kalabilecektir. Oysa ticari hayatın işleyişine baktığımızda bankalar, sigorta şirketleri gibi büyük işletmeler KOBİ lerle gerçekleştirdikleri ticari faaliyetlerine ilişkin sözleşmelerin içeriğini kendileri belirlemekte, genel işlem koşulları kullanmakta, ekonomik bakımdan güçsüz olan KOBİ ler sözleşmelerin içeriğini müzakere etmeksizin imzalamak zorunda kalmaktadırlar. Bu durumdaki tacirlerden basiretli davranmalarını beklemenin hakkaniyete uygun olmayacağı ve konunun uygulamada birçok soruna neden olacağı düşünülmektedir. Kaynakça Güven, Ş. (2011). Haksız rekabet hukukunun amacı ve koruduğu menfaatler. Doktora Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi. http://acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/6079/, erişim tarihi 10.01.2011. Baudenbacher, C. (2001). Lauterkeitsrecht: Kommentar zum Gesetz gegen den unlauteren Wettbewerb (UWG). Basel: Schulthess. sbd.anadolu.edu.tr 51