T.C. DANIŞTAY 10. DAİRE E. 2007/4932 K. 2010/5301 T

Benzer belgeler
Uzun Sok. Kolotoğlu İşhanı Kat: 3 No:75 - TRABZON Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) : Karayolları Genel Müdürlüğü - ANKARA

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

Karar NO: KARAR-

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

14. Daire 2012/679 E., 2014/2401 K. "İçtihat Metni"

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /18-21 DAVACI YARARINA KAZANILMIŞ HAK

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İDARÎ YARGILAMA USULÜ KANUNU NUN 4. MADDESİ VE DİLEKÇELERİN KAYDA GİRİŞ TARİHİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3.

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

Temyiz Eden (Davalı) : Antalya İl Özel İdaresi

DANIŞTAYIN HAKSIZ ÇIKMA ZAMMIYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

5. Daire 2012/5124 E., 2014/2469 K. "İçtihat Metni"

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

8. Daire 2010/7065 E., 2013/1488 K. "İçtihat Metni"

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

Anahtar Kelimeler : İmar Planının Yargı Kararıyla İptali, İmar Hukukunda Kazanılmış Hak, Yapı Ruhsatı

: HÜSEYİN DARTAL İl Sağlık Müdürlüğü, Merkeı/ŞANLIURF A TÜRK MİLLETİ ADINA

DANIŞTAY Vergi Dava Daireleri ESAS: 2014/304 KARAR: 2014/563

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

: Karabük Valiliği İl Defterdarlığı - KARABÜK

: Kazan Malmüdürlüğü - Kazan/ANKARA

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

SAVUNMANIN ÖZETİ : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi Yeniay Kaya nın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ve mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet Meslek Yüksekokulu DAMGA VERGİSİ ve HARÇLAR BİLGİSİ DERSİ Açık Ders Malzemesi

DAVALI: Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Bilkent Plaza, B2 Blok VEKİLİ: Av. Oya PELİT / Aynı yerde

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

Anahtar Kelimeler : Merciine Tevdi Kararı, Süre Aşımı Dava Açma Süresi

idare tarafından karşılıklı olarak istenilmektedir.

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

KARARLARI YARGI KARARLARI YARGI

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

T.C. D A N I Ş T A Y Vergi Dava Daireleri Kurulu

T.C. D A N I Ş T A Y İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU Esas No : 2015/4614 Karar No : 2018/49

Hürriyet Mah.Hürriyet Cad.No:26/2 Dai.3 Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL

: Sağlık Bakanlığı - ANKARA

Trafiği Kontrol ve Düzenleme Görevini Yürütürken Yaralanması Halinde Nakdi Tazminat Ödeneceği )

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik/m.

T.C. DANIŞ TAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU Esas No : 2008/574

T.C. ANKARA 17. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2011/963 KARAR NO : 2011/1582

AVUKAT YASİN GİRGİN

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI):

SEKİZİNCİ DAİRE KARARLARI. Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : İzmir Defterdarlığı Milli Emlak Dairesi Başkanlığı

TEK HEKİMİN SÜREKLİ İCAP NÖBETÇİSİ OLAMAYACAĞINA İLİŞKİN DANIŞTAY KARARI Cuma, 12 Ağustos :53 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Ocak :01

TÜRK MİLLETİ ADINA. T.C. D A N I Ş T A Y İKİNCİ DAİRE EsasNo : 2013/3465 Karar No : 2014/9916

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): Milli Eğitim Bakanlığı - ANKARA Vekili :

PAZARLIK USULÜNDE DAVET EDİLMEYEN FİRMALAR İHALEYE KATILABİLİR Mİ? DANIŞTAY KARARI ÇERÇEVESİNDE BİR DEĞERLENDİRME

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Kamulaştırma, Mülkiyet Hakkının Korunması, Ek Protokol - 1

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

T.C. TOKAT İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2014/635

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

T.C. ANKARA 4. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2010/1045 KARAR NO : 2010/2000

T.C. KOCAELİ 2. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2014/1281

Karar N0: KARAR-

Sirküler Rapor /108-1

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

T.C. D A N I Ş T A Y İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU YD İtiraz No : 2016/1256

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

KLİNİK BİYOKİMYA UZMANLARI DERNEĞİ

Trabzon üçüncü noteri olan davalı ise, süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur.

Üst Kurulu. Sanayi ve Ticaret A.Ş.

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

İlgili Kanun / Madde 506 S.SSK. /80

T.C. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ. Karar N0: KARAR

Anahtar Kelimeler : Fenni Mesulun Dava Açma Ehliyeti, İnşaattaki Denetim Görevinin Engellenmesi, Hemşehri Sıfatı

T.C. D A N I Ş T A Y ONBEŞİNCİ DAİRE

Danıştay Dördüncü Daire Başkanlığından. Karşı Taraf: Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı DENİZLİ (Pamukkale Vergi Dairesi Müdürlüğü)

KAMU İHALE KURUL KARARI

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK. /176

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR NURAN CEYLAN ÖZBUDAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/2890)

DAVA ARKADAŞLIĞI DAVAYA MÜDAHALE

T.C. D A N I Ş T A Y. Vergi Dava Daireleri Kurulu. Anahtar Kelimeler : Emlak Vergisi, Takdir Komisyonu Kararı, m2 Birim Değer Tespiti

Transkript:

T.C. DANIŞTAY 10. DAİRE E. 2007/4932 K. 2010/5301 T. 11.6.2010 MÜDAHALE İSTEMİ ( Davacının sağ yerine sol kolunun ameliyat edilmesi nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemiyle açtığı davada ameliyatı yapan doktorun müdahale istemi kabul edilmeli midir) Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü: KARAR : Dava, davacılardan 'in, Balta Limanı Metin Sabancı Kemik Hastalıkları Hastanesinde 21.9.2000 tarihinde yapılan ameliyatı sırasında sağ yerine sol kolunun ameliyat edilmesinde davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle uğranıldığı ileri sürülen 50.000,00 TL manevi tazminatın ve 120.000,00 TL yasal faizin ödenmesi istemiyle açılmıştır. ( ) İdare Mahkemesince; 'ın, davalı idare yanında müdahale istemi, 6.7.2006 tarih ve E:2005/2974 sayılı kararla reddedilmiştir. Müdahale isteminin reddine ilişkin karar, niteliği itibariyle nihai karar olmayıp, ara kararı niteliğinde olduğundan temyiz edilememekle birlikte; söz konusu kararın nihai kararla birlikte temyiz edilmesine engel bulunmamaktadır. Dolayısıyla, davalı idare yanında müdahil tarafından, anılan kararın usul yönünden temyizi istenildiğinden, öncelikle bu istemin yerinde olup olmadığının karara bağlanması gerekmektedir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde; üçüncü kişilerin davaya katılması konusunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş olup; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 53. maddesinde, "Hakkı veya borcu bir davanın neticesine bağlı olan üçüncü şahıs, iki taraftan birine iltihak için davaya müdahale edebilir." 54. maddesinde, ''Müdahale talebi muhakeme bitinceye kadar dermeyan olunabilir ve davayı asliyenin cereyanı talik olunur.'' hükmüne yer verilmiştir. 2577 sayılı Yasa hükmünün yollamada bulunduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili hükmünün, idari yargılama usulüyle bağdaştığı ölçüde uygulanacağı kuşkusuzdur. Üçüncü kişinin, görülmekte olan bir davaya taraflardan biri yanında katılabilmesi; davacı ya da davalı konumunda olmamasına karşın, tarafı olmadığı bir davanın sonucundan etkilenme olasılığının varlığı halinde mümkündür. Görülmekte olan davanın, yanında katılmak istediği tarafın aleyhine sonuçlanması durumunda, yanında katılmak istediği tarafın kendisine rücû etmesi veya hukuki durumunu etkileyen bir tasarrufta bulunabilecek olması halinde, üçüncü kişinin hakkı veya borcundaki etkilenmeden söz edilebilir. Davaya müdahale yoluyla, hakkı veya borcu davanın sonucuna bağlı olan üçüncü kişinin, yanında katıldığı tarafla birlikte yargılamaya katkı sağlaması bu nedene dayanmaktadır. Olayda; davalı idare yanında müdahale isteminde bulunan 'ın, davacılardan 'in, Balta Limanı Metin Sabancı Kemik Hastalıkları Hastanesinde 21.9.2000 tarihinde yapılan ameliyatı sırasında sağ yerine sol kolunu ameliyat eden doktor olması ve bu davanın davalı Sağlık Bakanlığı aleyhine sonuçlanması halinde, Sağlık Bakanlığı'nca doktor 'a rücu edilecek olması karşısında; davalı idare yanında müdahale isteminde bulunan 'ın müdahale istemi kabul edilip, 1

savunması alınarak dosyanın usule uygun tekemmül ettirilmesi suretiyle davanın karara bağlanması gerekirken, davalı yanında müdahale istemi kabul edilmeksizin verilen temyize konu kararda usule uyarlık bulunmamaktadır. T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU E. 2003/512 K. 2003/738 T. 16.10.2003 Davalı idare yanında katılmak isteyen şirketin katılmasına karar verilmesi - müdahile hükümde yer verilmemesi ve kararın tebliğ edilmemesinin bozma nedeni oluşturup oluşturmadığı hakkında) ( ) Davacı şirketin; 506 sayılı Yasanın Ek 37. maddesi uyarınca sigorta ve emeklilerin özürlü çocuklarının gelişim ve eğitimlerine yapılacak yardımların usul ve esaslarının belirlenmesine ilişkin Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığının 9.5.2001 günlü, 3-181 Ek sayılı Genelgesinin 1, 7, 8, 9, 10,12, 13,14, 18/b-d-e ve 19 uncu maddelerinin iptali istemiyle açtığı davada; Danıştay Onuncu Dairesince verilen ve dava konusu genelgenin 1, 7, 8, 9, 10, 12, ve 18/b-d-e maddelerinin iptaline, genelgenin 14 ve 19 uncu maddelerine yönelik davanın reddine ilişkin bulunan 6.11.2002 günlü, E: 2001/1627, K: 2002/4187 sayılı kararın iptale ilişkin kısmını davalı idare temyiz etmektedir. Dosyanın incelenmesinden,... Özel Sağlık ve Eğitim Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili Av.... tarafından verilen 4.1.2002 günlü dilekçe ile davaya, davalı idare yanında müdahil olarak katılmak isteminde bulunulduğu, Danıştay Onuncu Dairesinin 31.1.2002 günlü kararı ile, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 53. maddesi hükmü uyarınca davalı idare ile birlikte hareket etmek üzere davanın bulunduğu noktadan itibaren istemin kabulüne karar verildiği, ancak temyize konu 6.11.2002 günlü, E: 2001/1627, K: 2002/4187 sayılı Danıştay Onuncu Dairesinin nihai kararında katılma istemi kabul edilen adı geçen şirketin yer almadığı ve dolayısıyla kararın anılan şirkete tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda,... Özel Sağlık ve Eğitim Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin kararın sonucu ile ilgisi bulunduğu kabul edilerek davaya davalı idare yanında katılmasına karar verilmekle birlikte, kararda yer verilmediğinden adı geçen müdahilin kararın kendisine tebliği ile karardan bilgi sahibi olmak ve dolayısıyla davalı idare ile birlikte hareket etmek iradesini kullanmak suretiyle kararı temyiz etmek hakkını kullanmaktan mahrum bırakılmış olması nedeniyle kararda usule uygunluk bulunmamaktadır. KARŞI OY : ( ) 2-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinin yollama yaptığı HUMK'un 56. maddesinde, katılma kabul edildikten sonra müdahilin davayı 2

bulunduğu noktadan itibaren takip ve 57. maddesinde, katıldığı tarafla birlikte hareket edebileceği öngörülmektedir. 2577 sayılı Yasanın 25. maddesinde de, kararların taraflara bildirileceği açıklanmıştır. Aynı yasanın 48. maddesinin 5. fıkrası yürütmenin durdurulması istekli temyiz dosyalarında tebligatın temyiz yerince yapılacağı şeklindedir. Bu durumda müdahilin davayı izleme hakkı olduğuna ve tarafla birlikte hareket edeceği kuşkusuz bulunduğuna göre; yargılamanın her aşamasından bilgisi olması ve karar metninde yanlışlıkla yazılmamış bulunsa bile tebligatın müdahile de yapılması gerektiğinde kuşku yoktur. Tersi durumda, müdahil yargısal gelişmeden habersiz kalacağı gibi, kararda yazılmaması halinde taraflara da tebligat yapılmaması sonucunun da doğacağı açıktır. Öte yandan, İdari Yargılama Usulü Kanununun 30. maddesinde iki tarafın ad ve soyadı ile ilgili yanlışlıkların, yanlışlıkların düzeltilmesi yoluyla giderilebileceği açıklanmaktadır. Eksiklik ve yanlışlık yanında, ismin hiç yazılmamış olmasının da yanlışlık kapsamında değerlendirilmesi yasanın güttüğü amacın doğal sonucudur. Açıklanan nedenlerle dosyanın Dairesine gönderilmesi olanağı kullanılmadan temyize konu kararın diğer tebligatlarla beraber müdahile de bildirimi yapılarak, yanlışlığın düzeltilmesi ya da temyiz istemi olduğu takdirde konunun değerlendirmeye bırakılması böylece temyiz aşamasıyla ilgili yargısal akışın sürdürülmesi gerektiği oyuyla karara karşıyız. T.C. DANIŞTAY 15. DAİRE E. 2013/8464 K. 2013/4081 T. 5.6.2013 Müdahilin yanında katıldığı tarafın kanun yollarına başvurmaması durumunda tek başına kanun yollarına başvurması mümkün müdür KARAR : Dosyanın incelenmesinden; Ankara 14. İdare Mahkemesince bakılan dava sonunda dava konusu işlemin iptali yolunda verilen 29.11.2012 tarih ve E:2012/1453, K:2012/1570 sayılı kararın, davalı idare yanında davaya katılan Türk Cerrahi Derneği tarafından temyiz edildiği, anılan temyiz dilekçesinin davalı idare ve davacıya tebliğ edildiği, davalı idarece anılan temyiz dilekçesine cevap dilekçesinde kararın temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Davalı İdare yanında davaya katılanın temyiz istemi incelenecek olursa; ( ) Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 66. maddesinde, üçüncü kişilerin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla müdahil olarak davada yer alabilecekleri; 68. maddesinde, müdahale talebinin kabulü hâlinde müdahilin, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebileceği; onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabileceği; 69. maddesinde, müdahilin de yer aldığı asıl davada hükmün taraflar hakkında verileceği hükümlerine yer verilmiştir. 3

Anılan hükümler uyarınca, davanın taraflarından olmayan, dava sonucunda hakkında hüküm kurulmayan ve ancak yanında katıldığı tarafa yardımcı olabilen müdahilin, yanında davaya katıldığı tarafın kanun yollarına başvurmaması durumunda, tek başına kanun yollarına başvurmasına hukuken olanak bulunmamaktadır. Bu durumda; temyize konu kararın davalı konumunda bulunan Sağlık Bakanlığı tarafından süresinde temyiz edilmediği, davalı yanında müdahil olan Türk Cerrahi Derneğinin ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 66. maddesi kapsamında tek başına temyiz isteminde bulunamayacak olması karşısında temyiz isteminde bulunmasında hukuken olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır. KARŞI OY : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 68. maddesinde, müdahale talebinin kabulü hâlinde müdahilin, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebileceği; onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabileceği; hükmüne yer verilmiştir. Davaya katılma müessesesinin amacı; üçüncü kişilerin başkaları arasında görülmekte olan davanın sonuçlarından etkilenecek haklarının korunması olduğundan, müdahilin lehine katıldığı tarafın işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemleri de yapabileceği gözönünde bulundurulduğunda, dosya kapsamında müdahilin, lehine davaya katıldığı taraf temyiz isteminde bulunmasa dahi tek başına temyiz isteminde bulunabileceği, bu nedenle müdahilin temyiz isteminin esastan görüşülmesi gerektiği görüşüyle bu kısma ilişkin çoğunluk kararına katılmıyorum. T.C. DANIŞTAY 5. DAİRE E. 2015/5863 T. 17.11.2015 Davalılar tarafından, kararın yürütülmesinin durdurulması isteminde bulunulmadığından, müdahil idarenin İdare Mahkemesi kararının yürütülmesinin durdurulmasına ilişkin istemde bulunabilir mi İstemin Özeti : İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğünde 4857 sayılı İş Kanunu'na tabi daimi işçi statüsünde görev yapan davacının, kapsam dışı personel sayılarak diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakil hakkı verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 5.7.2013 günlü ve 1654 sayılı işlemin iptali yolunda İstanbul 8. İdare Mahkemesince verilen 26.5.2015 tarihli ve E:2014/2393; K:2015/1384 sayılı kararın; davalı idareler yanında davaya katılan ( müdahil ) tarafından temyizen incelenerek bozulması ve yürütülmesinin durdurulması istenilmektedir. KARAR : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde yapılan gönderme uyarınca olayda uygulanacak olan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 68. maddesinde müdahilin, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebileceği; onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabileceği hükme bağlanmış olup, Kanun'un gerekçesinde de müdahilin, tarafın yardımcısı olması sebebiyle, onun işlem ve açıklamalarına aykırı 4

işlem yapmasının müdahillik konumuyla bağdaşmayacağı, fer'î müdahilin ancak, yanında katıldığı tarafın işlemlerine yardımcı olacak nitelikte işlemler yapabileceği ve onun yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebileceği belirtilmiştir. SONUÇ : Davalılar Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğü ve İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğü yanında davaya katılan Başbakanlık tarafından, İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması ve yürütülmesinin durdurulması istenilmiş ise de; davalılar tarafından, anılan kararın yürütülmesinin durdurulması isteminde bulunulmadığından, müdahil Başbakanlık nın İdare Mahkemesi kararının yürütülmesinin durdurulmasına ilişkin isteminin incelenmeksizin reddine, kararın bir örneğinin taraflara tebliğine, 17.11.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. T.C. DANIŞTAY 8. DAİRE E. 1992/1530 K. 1993/1917 T. 4.5.1993 Davaya taraf olarak katilma isteminin reddi kararı temyiz edilebilir mi İstemin Özeti:... tarafından İstanbul Valiliğine karşı ticari plaka verilmesi isteminin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davaya, katılma isteminde bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının bu istemini Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 53. maddesinde hakkı veya borcu bir davanın neticesine bağlı olan üçüncü şahsın iki taraftan birine katılmak için davaya müdahale edebileceği kuralının bulunduğu, oysa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının bu davanın sonucuna bağlı bir hakkı veya borcu bulunmadığı gerekçesiyle reddeden İstanbul 2.İdare Mahkemesinin 19.7.1991 gün ve E: 1990/1707 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istemi ( ) Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü: Uyuşmazlık, davaya taraf olarak katılma istemini reddeden idare mahkemesi kararının temyiz edilip edilmeyeceğine ilişkindir. 2577 sayılı Yasanın 46. maddesinin 1. fıkrasında idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararların temyiz edilebileceği kurala bağlanmıştır. Davaya katılma isteminin reddine ilişkin karar mahkemece verilmiş, nihai karar niteliğinde olmadığından temyizen incelenme olanağı yoktur. Ancak nihai kararda davaya taraf olma isteminin reddine ilişkin bir hüküm hulunması durumunda, katılma isteminde bulunan tarafın nihai kararı bu hüküm yönünden temyiz edilebileceği gibi, temyiz aşamasında davaya katılma isteminde bulunabilir. T.C. DANIŞTAY 7. DAİRE E. 2004/304 K. 2007/730 T. 27.2.2007 5

DAVAYA MÜDAHELE ( Davacının Yanında Davaya Katılan Hakkında Karar Verilip verilemeyeceği hakkında) Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü: KARAR : Temyiz başvurusu; davacı Banka tarafından ihtirazi kayıtla ödenen damga vergisine ilişkin tahakkuk işlemini iptal eden mahkeme kararın bozulması istemine ilişkindir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31'inci maddesinin 1 inci fıkrasının yollamada bulunduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 57'inci maddesinde, davaya katılan kişinin ( müdahilin ), yanında katıldığı tarafla birlikte hareket edeceğinin belirtildiği; sözü edilen düzenlemeye göre; müdahilin katıldığı taraftan bağımsız olarak istekte bulunamayacağı; onun durumunu ağırlaştırıcı biçimde davranamayacağı ve idari yargı yerince verilen kararı müstakilen temyiz edemeyeceği; sadece katıldığı tarafın temyiz başvurusunda bulunması halinde bu yola müracaat edebileceği hükme bağlanmıştır. Olayda, davacı Banka tarafından, Bakü-Tiflis-Ceyhan Ana İhraç Boru Hattı Projesi Temini İhalesini alan... Çelik Boru Sanayi Anonim Şirketinin, proje kapsamında kullanılacak boruların üretimi ile ilgili olarak yapılacak ithalatın finansmanını teminen Güney Kore'ye açılan akreditif nedeniyle, yine davacı Banka tarafından ihtirazi kayıtla ödenen damga vergisinin tahakkuk işlemine karşı işbu davanın açıldığı, daha sonra... Çelik Boru Sanayi Anonim Şirketinin de davacı yanında müdahil olarak davaya katıldığı görülmektedir. Yukarıda anılan Kanunun 31'inci maddesinin 1 inci fıkrasında yollamada bulunduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyarınca dava konusu edilen işlem ile ilgili verilecek kararın müdahale isteminde bulunanın hakkını etkileyeceğinin tespiti durumunda, davaya katılma isteminde bulunanın isteminin kabul edileceği sabit ise de; yanında katıldığı tarafla birlikte hareket eden, onun durumunu ağırlaştırıcı biçimde davranamayan ve katıldığı taraftan bağımsız olarak istekte ve müstakilen temyiz başvurusunda bulunamayan müdahil adına davanın tarafı sıfatıyla karar verilemez. Bu itibarla, davanın ihtirazi kayıtla damga vergisini ödeyen... Bankası Anonim Şirketince açılmasına karşın, yanında davaya katılan... Çelik Boru Sanayi Anonim Şirketinin damga vergisinden bağışık tutulması icap ettiği gerekçesiyle müdahil adına verilen mahkeme kararında yukarıda açıklanan yargılama hukuku kurallarına uyarlılık görülmemiştir. SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 27.02.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. 6

T.C. DANIŞTAY 2. DAİRE E. 2006/470 K. 2008/1391 T. 21.3.2008 VEKALET ÜCRETİ ( Müdahillere Yönelik Hüküm Oluşturulmaması Gerektiği - İdare Mahkemesince Müdahiller Vekili Lehine Avukatlık Ücreti Takdir Edilerek Davacıya Yükletilemeyeceği ) Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü: KARAR : Dava; Malatya İli Darende İlçesi Yukarı Ulupınar İlköğretim Okulu'nda Sınıf Öğretmeni olan davacının, Malatya İli Merkez veya Yeşilyurt İlçesi'nde bulunan eğitim kurumlarından birine eş durumu özürüne dayalı biçimde atanmak amacıyla yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 24.9.2003 günlü, 36286 sayılı işlem ile Yeşilyurt İlçesi'ndeki eğitim kurumlarına ataması yapılan...,... ile...'a ilişkin atama işlemlerinin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır. ( ) İdare Mahkemesi kararının, müdahiller vekili lehine avukatlık ücreti takdir edilerek davacıya yükletilmesine ilişkin kısmına gelince; Kural olarak, bir davanın sonucunda verilen hüküm, sadece, o davanın tarafları açısından kesin hüküm ifade etmektedir. Bununla birlikte, dava sonucunda verilecek hükmün, üçüncü kişinin hukuki durumunu dolaylı biçimde etkilemesi söz konusu ise, üçüncü kişinin; taraflardan birinin yanında ve onun yardımcısı sıfatıyla davaya katılabilmesine olanak tanınmıştır. Pozitif hukukumuzda, bu katılmaya; "müdahale"; taraf sıfatına sahip olmayan üçüncü kişiye de; "müdahil" denilmektedir. Belirtilen bu kavramlara normatif düzenlemeler açısından değinilecek olursa; Dolayısıyla, uyuşmazlık konumuzun çözümü için uygulanacak normatif düzenlemeler; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesi ile atıf yapılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda yer almaktadır. Buna göre, anılan Kanun'un 53. maddesinde; hakkı veya borcu bir davanın neticesine bağlı olan üçüncü şahsın iki taraftan birine iltihak için davaya müdahale edebileceği belirtilmiş ve 57. maddesinde de; müdahilin iltihak ettiği tarafla birlikte hareket edeceği, fakat hükmün iltihak olunan tarafa muzaf olarak verileceği kurala bağlanmıştır. Belirtilen hükümlere göre; derdest bir davanın her aşamasında o davaya katılmada hukuki yararı bulunduğunu iddia edebilen ve bu iddiası yargı yerince kabul edilerek davaya katılan üçüncü kişinin, yanında katıldığı tarafın yardımcısı olduğu, taraf sıfatı bulunmadığı için de kendisine yönelik biçimde hüküm oluşturulamayacağı açıktır. Müdahile yönelik biçimde hüküm oluşturulamama durumu ise, müdahil açısından bir takım önemli hukuki sonuçlar doğurmaktadır. Bu hukuki sonuçlara, müdahilin tek başına hükmün icrasını isteyememesi, temyiz, karar düzeltme ve yargılamanın yenilenmesi gibi kanun yollarına başvuramaması örnek olarak verilebilir. 7

Bununla birlikte; anılan Kanun'un 420. maddesinde belirtilen ve davaya müdahale eden kimsenin yanında katıldığı tarafın haksız çıkması ( mahkum olması ) durumunda yalnız müdahale masrafıyla mahkum edileceği, aksi halde, bu masrafın diğer tarafa yükletileceği biçiminde ifadelendirilen kuralın, müdahile yönelik biçimde hüküm oluşturulamama durumunun bir istisnası olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Şöyle ki; "müdahale gideri" ile "yargılama gideri" kavramları birbirinden tamamen farklı kavramlardır. Müdahale masrafının kural olarak; müdahil tarafından peşin olarak yatırılan başvurma harcı ve davaya katıldığı andan itibaren katlanmak zorunda kaldığı diğer giderler toplamından oluştuğu kabul edilmektedir. Oysa, yargılama gideri; anılan Kanun'un 423. maddesinde de belirtildiği üzere avukatlık ücretini de içerebilen bir kavramdır. Ayrıca, avukatlık ücretinin; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 169. maddesinde belirtildiği üzere, haksız çıkan tarafa yükletilen, dolayısıyla, davanın tarafları açısından geçerli olan, bir başka ifadeyle, haksız çıkan tarafın katlanacağı bir yükümlülük ya da haklı çıkan tarafa tanınan bir hak olduğu tartışmasızdır. Buna göre, müdahale gideri kavramı içinde yer almayan ve sadece davanın tarafları açısından geçerli olan avukatlık ücreti ile ilgili olarak müdahile yönelik hüküm tesis edilmesi hukuken mümkün değildir. Bu durumda, müdahillere yönelik hüküm oluşturulmaması gerekirken, İdare Mahkemesi'nce müdahiller vekili lehine avukatlık ücreti takdir edilerek davacıya yükletilmesinde hukuki isabet görülmemiştir. T.C. DANIŞTAY 8. DAİRE E. 1990/817 K. 1991/617 T. 28.3.1991 Davaya katılma istemi hakkında mahkemece bir karar verilmesi gerektiği hakkında Türk Milleti Adına Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü: Uyuşmazlık, köy gelişme alanı belirlenmesi ve hak sahibi kabul edilen kişilere arsa dağıtılmasına ilişkindir. Dosyanın incelenmesinden, davacılar tarafından valilik ve köy muhtarlığı davalı gösterilerek açılan davada, dava dilekçesi valiliğe gönderildiği halde,... Genel Müdürlüğü adına 2. Bölge Müdürlüğünce verilen yanıtın davalılara bildirildiği, bu yanıt dilekçesinde dava dilekçesinin bir örneğinin genel müdürlüklerine gönderilmesi ve kendilerinin davalı konumuna alınmaları gerektiği açıkca istenildiği halde, mahkemece bu konuda bir karar verilmeden oluşturulan dosya üzerinde karar verildiği ve kararın hatalı olduğu öne sürülerek bozulmasının istenildiği anlaşılmaktadır.... Genel Müdürlüğünün davada taraf olma isteğini kapsayan dilekçesi, davalıya gönderildiğine göre, mahkemece, istemin kabulü veya reddi yolunda bir karar verilmesi gerekirken, böyle bir karar verilmeden davanın karara bağlanmasında usul kurallarına uyarlık bulunmamaktadır. 8

Açıklanan nedenle, Konya İdare Mahkemesi kararının usul yönünden bozulmasına ve dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine, 28.3.1991 gününde oyçokluğu ile karar verildi. AZLIK OYU Köy yerleşim alanının tesbitine ilişkin valilikçe onaylı komisyon kararına karşı Konya Valiliği ve... Köyü Muhtarlığı hasım gösterilerek açılan davayı, duruşma yapmak suretiyle esastan inceleyen ve... Köyü Muhtarlığını husumet konumundan çıkartarak dava konusu kararı iptal eden Konya İdare Mahkemesi kararı, davada taraf olmayan... Genel Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş bulunmaktadır.... Genel Müdürlüğü, davada taraf olmadığı gibi, kendisini davanın sonucu ile ilgili görerek katılma isteminde de bulunmamıştır. Dava dilekçesinin Konya Valiliğine tebliği üzerine... Genel Müdürlüğü kendiliğinden davalı konumuna girerek verdiği savunma dilekçesi, İdare Mahkemesince hukuken dikkate alınmamış ve mahkemece taraf kabul edilmemiştir. Davada taraf olmayan idarenin temyiz isteğinin incelenmeksizin reddi gerekirken,... Genel Müdürlüğünün taraf olma isteği hakkında da bir karar verilmek üzere mahkeme kararının usul yönünden bozulmasına ilişkin çoğunluk kararına katılmıyorum. 9