ÇOCUKTA SALDIRGANLIK VE ġġddet

Benzer belgeler
KONULAR. Şiir: Kumbara, Kahvaltı. Doğru-Yanlış KAVRAMLAR. Parmak Oyunu: Haftanın Günleri, Sağ El- Sol El. Renk Kavramı: Yeşil.

Aç kapıyı bezirganbaşı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI

ANNE BABA TUTUMLARI. ÇOCUGUN GELĠġĠMĠNE ETKĠLERĠ

ÖFKE & ÖFKEYİ KONTROL ETME YOLLARI. Çetin SARIYILDIZ Rehber Öğretmen

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

Toplumsal cinsiyet, davranışalar, tutumlar, ilgiler, amaçlar, değerler vb. düzleminde kadınsı (dişil) ve erkeksi (eril) olarak ayrılan

GELİŞİMİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMİ 0-3 YAŞTIR Fakat 0-6 yaşın her döneminde çocuğun öğreneceği fiziksel, sosyal, zihinsel, cinsel, duygusal ve ahlaki gö

OKUL FOBİSİ. Bir çocuğun okul deneyiminin beyin işlevi ve anatomisinde gerçek değişimler yarattığı biliniyor Mel Levine

BİRİNCİ BASAMAKTA ÇOCUK İSTİSMARINA YAKLAŞIM

Histeri. Histeri, Konversiyonun kelime anlamı döndürmedir.

Çocuklarda Davranış Bozuklukları ve Öneriler

OLUMLU ANNE-BABA YAKLAŞIMLARI

SEVGİ. Doğduğumuz gün içgüdüsel olarak annemize babamıza sarılır onların yanında olmak

Bir gün bir öğrenci velisi, kızı Elif in tırnaklarını yemesi konusunda benimle görüşmek istediğini ve bu konuda yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi.

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu

AKRAN BASKISI. Çetin SARIYILDIZ Rehber Öğretmen

Psikolog Seda BİLGEN IŞIK İÇİNDEKİLER: 1. TIRNAK YEME 2. ÇOCUKLARDA BİLGİSAYAR KULLANIMI 3. SINAV KAYGISI 4. KAYNAKÇA

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ;

ETKİNLİKLERİMİZ SAYI:7

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

ETKİNLİKLERİMİZ SOHBET SAATLERİ

Okul fobisi nasıl gelişir?

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

UTKU ANAOKULU REHBERLİK SERVİSİ

MEDİNE BİLGE KESKİN ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ÖĞRETMENİ DUYGUSAL GELİŞİM

ÇOCUKLARDA VURMA DAVRANIŞI

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI

EVLİLİK ÇATIŞMASI VE ÇOCUK

Ailenin çocuk yetiştirmedeki tutumunu ve çocuk yetiştirmeyle ilgili sorunlarını anlamak için aile tutum modeli ni bilmek yararlı bir yaklaşımdır.

AKRAN İ LİŞKİ LERİ. PDR Bülteni Sayı: 03

ÖNSÖZ... IX III

AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni SINIRLAR VE DİSİPLİN

DEHB ve DAVRANIŞ BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUKLARIN AİLE İLİŞKİLERİNE ETKİSİ

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI

ÇOCUKLARDA SORUN ÇÖZME BECERİSİNİ GELİŞTİRMEK

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

ÇOCUKLARIMIZ VE TEKNOLOJİ

KORKU HAYAL GÜCÜNÜN MUHTEŞEM BİR HEDİYESİDİR

Zorbalık Türleri Nelerdir?

Medyada Riskler. Öğr. Gör. Dr. Deniz Sezgin Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi

OKULA HAZIR MISINIZ? VELİ BÜLTENİ EYLÜL ATA KOLEJİ REHBERLİK SERVİSİ

Ebeveyn Davranışları Ölçeği (Parental Behavior Scale)

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARDA CİNSEL EĞİTİM

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir?

LÜTFEN KAYNAK GÖSTEREREK KULLANINIZ 2014

OYUN VE ÇOCUK. -Çocuğun iç dünyasını anlayabilmek. -Çocuğun olayları anlamasına yardım etmek. -Çocuğa olaylarla baş etme becerileri kazandırmak

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

KASIM 2018 ÇOCUKLAR NE SÖYLER, AİLELER NE ANLAR?

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu TATİLDE ÇOCUKLA BİRLİKTE OLMAK

ANNE-BABA TUTUMLARI. Aşırı Koruyucu Tutum

ZORBA OLMAK ARTIK ZOR

Hamileliğe başlangıç koşulları

1. Bir süre için hayatınızdaki iyi şeylerin artık olmadığını varsayın.

ÜMRANİYE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

OKUL ÖNCESİ ÇOCUĞUN İHTİYAÇLARI

SOSYAL DUVARLARI YIKALIM DOĞRU SÖZLÜK. #dogrusozluk

DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI ÇOCUK TANIMA FORMU

Evde çalışırken yararlanabileceği bir yazı tahtası çok işe yarayabilir. Bu tahta, hem yapıcı bir oyuncak

Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz.

Adapazarı Özel ENKA Anadolu Lisesi REHBERLİK BÜLTENİ

Sık sık Ne zaman derslerine çalışacaksın! Bak sınavlar yaklaşıyor; sonra görüşürüz seninle! gibi cümlelerle aile ergen arasında gergin bir hava eser.

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim :05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim :08

Otizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri

AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI (AÇEV)

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ AÇISINDAN AİLENİN ROLÜ VE ÖNEMİ

PDR ÇALIŞMALARIMIZ. 3. Sayı / Şubat - Mart 2016 ŞUBAT AYI ANA SINIFI ETKİNLİKLERİMİZ ŞUBAT AYI. sayfa 2. SINIF ETKİNLİKLERİMİZ. 2 de. sayfa.

ÇOCUK ve KORKU. Çocuklar Nelerden Korkarlar?

Kardeş Kıskançlığı Nedir?

3. Genelde kendimi başarısız bir kişi olarak görme eğilimindeyim. 4. Ben de diğer insanların birçoğunun yapabildiği kadar bir şeyler yapabilirim.

Sosyalleşme bebeğin üç ay dolaylarında insanla objeler arasındaki farkı görerek değişik tepkiler göstermesiyle başlar. Üçüncü ayın başından itibaren

T.C ALİAĞA KAYMAKAMLIĞI REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri Bölümü BÜLTEN. Ayın Konusu

Serbest Yazma Konuları. Yrd. Doç. Dr. Aysegul Bayraktar

ERGENLİK ÇAĞININ ÖZELLİKLERİ

İçindekiler. Giriş. Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15

ÖZEL BİLGİ KÖPRÜSÜ MONTESSORİ ANAOKULU

ÖZEL EFDAL İLKOKULU VE ORTAOKULU REHBERLİK BÜLTENİ- ŞUBAT / MART 2015 TEKNOLOJİYİ DOĞRU KULLANIYORUM

Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak.

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SÜMER ANAOKULU AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI

PROBLEM ÇÖZME BASAMAKLARI VE ÖFKE. Çetin SARIYILDIZ Rehber Öğretmen

Doç. Dr. Tülin ŞENER

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

ÇOCUĞUNUZLA BİRLİKTE OYNAMANIN YARARLARI

Bu yaklaşımlar anne babaların kafasını oldukça meşgul eden şu soruyu akla getiriyor:

ANAOKULU BİRİMİ AY: ŞUBAT YIL: 2017

Kendi sorumluluklarımızı taşımayı öğrendikçe de gelişiriz. Burada karşılıklı bir ilişki söz konusudur.

ERKEN ÇOCUKLUK GELİŞİMİNİ ETKİLEYEN TEMEL FAKTÖRLER

DEĞERLER EĞİTİMİ FARKLILIKLARA SAYGI

D Kendiniz hakkındaki düşünceleriniz değişkenlik gösterir mi, yoksa her zaman aynı mıdır?

II. KADEME) Yaş Dönemi Özellikleri (ERİNLİK BULUĞ ÇAĞI)

MASLOW İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİ. Dr.Abdullah Atli

EKLER EK-1 ÖĞRENCİLERİN TV İZLEME ALIŞKANLIKLARI. Sevgili öğrenciler,

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu SİBER ZORBALIK

PROBLEM ÇÖZME BASAMAKLARI ve YARATICI DÜŞÜNME

Transkript:

ÇOCUKTA ŞİDDET, ÇOCUĞA YÖNELİK ŞİDDET ÇOCUKTA SALDIRGANLIK VE ġġddet Saldırganlık çocuklarda okul öncesi ve okul yıllarının ilk zamanlarında çok sık görülen bir davranıştır. Çocuklar akranlarıyla ya da kendinden büyük çocuklarla oyun oynama zamanlarında, vurma, ısırma, kuralları çiğneme, tükürme veya tekme atma gibi saldırgan davranışlarda bulunur. Sürekli saldırgan olan çocuk, anlaşılmaz, geçimsiz ve sinirlidir. Arkadaş ilişkileri gergin ve sürtüşmelidir. Kısaca saldırganlık çocukta var olan ihtiyaçların ( güvenlik, mutlu olma ) şekil değiştirerek farklı biçimde ortaya çıkmasıdır, denilebilir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki erkek çocuklar kız çocuklara göre daha fazla saldırgan davranışlar göstermektedirler KALACAK DERĠN ĠZĠ BĠLSELER, DÖVER MĠ ÇOCUKLARINI YETĠġKĠNLER.

Çocuğunu döven yedi göbek torunlarını döver. ÇOCUK EĞĠTĠMĠNDE "DAYAĞIN" YERĠ... Çocuklarda Var Olan Saldırganlığın Sebepleri Nelerdir Anne babaların çocuklarını sürekli kontrol altında tutmaya çalışması. Anne babanın tutarsız davranması. Çocuğun sık sık fiziksel ya da sözel şiddete maruz kalması ve yeterli sevgi görmemesi. Aile içinde var olan anne baba kavgaları. Mesela, babanın anneye bağırarak iş yaptırması. Çocuk kendisinde şöyle bir yargı geliştirir bende istediğimi yerine getirebilmem için kaba davranışlar sergilemeliyim. Çocukta var olan saldırgan tutumlarının aile tarafından desteklenmesi. Mesela, A çocukla B çocuk kavga ederler. A, B yi döver.b nin anne babası çocuklarının dayak yemesini içlerine sindiremedikleri gibi intikam duygularını çocuklarına aşılamaya çalışırlar. Bacak kadar çocuktan dayak yedin. Sana verdiğim emeklere yazık gibi ifadelerle çocuğun kinini arttırırlar. Çocukların saldırgan olmalarında ve çevreye şiddet uygulamalarında, televizyonda izledikleri şiddet içerikli filmlerinde etkisi vardır. Dayak çoğunlukla, yetişkinin öfkesi sonucunda çocuğa uygulanır. Çocuğun yaptığı herhangi bir davranış, yetişkini öfkelendirir ve dayak gerçekleşir. Bazı anne babalar, dayağın çocuk eğitiminde gerekli olduğunu düşünürler. Çünkü onlar da kendi anne ve babalarından öyle görmüşlerdir. Çocuklarını dövdükleri için hiç rahatsızlık duymazlar. Bazı anne babalar da dövdükten bir süre sonra yaptıklarından pişmanlık duyar, çocuğa sarılır, öper hatta özür dilerler. Çocuk, canı yandığı, incitildiği için öfke duyar ama bunu ifade edemez; çünkü bunu ona yapan annesi babası ya da bir biçimde bağımlı olduğu bir başka yetişkindir. Onlara duyduğu sevgi ile onların ruhunda yarattığı hasarı birbiriyle uzlaştıramaz. Bunun sonucunda da öfkeyi kendine yöneltir. Çocuğun kendine duyduğu bu öfke, onun tüm yaşam alanlarına yayılır. Hissettiği olumsuz duygular, yaşama uyumunu zorlaştırır. Okulda, arkadaş ilişkilerinde sorunlar yaşamaya başlar. Bir eğitim aracı olarak kullanılan dayak, kısa bir süre için etkili olabilir. Dayak yediği andan itibaren kısa bir süre içinde çocuk istenmeyen davranışı yapmaz. Ancak, bir süre sonra çocuk, kendisini o davranışı yapmaya yönelten gereksinmeleri karşılanmadığından, yeniden aynı davranışta bulunur. Dayağın, uzun

vadede çocuğa kazandırdığı hiçbir eğitici yanı yoktur. Hiç mi bir şey kazandırmaz? Kazandırır, dayağı, bir yöntem olarak o da kendi yaşamına katar. Daha sonra da öğrendiği bu yabani davranışı başka insanlar üzerinde kullanmaya kalkar maalesef. Çocuk dayakla terbiye edilemez. Terbiye, uzun etkili bir eğitim verme, tutum ve davranış değiştirme biçimidir. Oysa dövülen çocuk için, annesindeki öfkenin dinmesi önemlidir, aynı davranışları sonra yine tekrarlayabilir. Pek çok 'dayak arsızı' denilen çocukların neden dövüldüklerine değil, dayağın sonucuna önem verdikleri görülür. Dayağın çocuk eğitiminde hiçbir faydası yoktur. Birçok bilimsel çalışma bunu ortaya koymaktadır. Çocuklukta karşılaşılan dayağın olumsuz etkileri yaşamın her döneminde ortaya çıkmaktadır. Evlilik döneminde sıkça yaşanan dayak olaylarında da çocukluk döneminde maruz kalınan fiziksel şiddetin etkisi vardır. Çocuğun kendine güven duygusunu ciddi şekilde sarsan dayak olaylarının olumsuz etkileri, yaşamın her döneminde ortaya çıkmaktadır. Evlilikte yaşanan dayak olaylarında da çocuklukta karşılaşılan fiziksel şiddet etkili olmaktadır. Dayak yiyerek büyüyen birey, eşiyle karşılaştığı sorunların çözümünde dayak eğilimine girmektedir. Çocuk zihinsel süreçlerindeki özelliklerinden dolayı izlediklerini yetişkinler gibi algılayamamakta ve bu yüzden farklı etkilenmektedir. Çocuk izledikleri gerçek mi, hayal mi? Yetişkinler kadar kolay algılayamaz. Bazı çizgi filmlerde karakterler onca şiddetten sonra ayağa kalkabilmektedir. Yani orada uygulanan şiddetin zarar vermediği gibi bir algılama da söz konusu olabilmektedir. Çocuğun aşırı bir biçimde televizyon izlemesi, onu okumaktan, sinema ve tiyatroya gitmekten, hatta çoğu kez oyun oynamaktan bile yoksun bırakmaktadır. Çocuğun sosyal ilişkileri zayıflamakta ve içe kapalı bir hale gelebilmektedir. Mutlaka çocukların izlediği programlar çocuklar ve yetişkinlerle birlikte izlenmelidir. Böylece hem o program hakkında fikir sahibi olup çocuklara uygun olup olmadığına karar verilebilir, hem de programın ardından çocuklarla sohbet ederek o programdan çocukların neler kazandığı yada nasıl etkilendiği görülebilir. Eğer çocuklar şiddet içeren sahneleri izlemek durumunda kalırsa bu durumda çocuklara bu gibi davranışların insanları incittiğinden bahsedilmeli ve bir olayın şiddet kullanmadan nasıl çözebileceği hakkında düşünmeye sevk edilmeli. Televizyonu asla çocuklar için bir oyalama aracı olarak görmemek ve bu doğrultuda kullanmamak gerekmektedir. Şiddet kısa vadede tırnak yeme, ders başarısızlığı, sosyal uyumsuzluk, saldırganlık ve alt ıslatma şeklinde bazı sonuçlar doğururken asıl uzun vadede yarattığı problemler gözden kaçırılmamalıdır. Şiddet gören çocuk ileriki yıllarda mutsuz bir birey olmaktadır, mutsuz bir evlilik yapma olasılığı yüksektir, suç işleme oranı oldukça yüksektir. Sonuç olarak; şiddet öğrenilmiş bir davranıştır ve her öğrenilen davranış istenildiği zaman değiştirilebilir. Annebabalar şiddetin yaratabileceği sonuçlar hakkında bilgi sahibi olduklarında bu değişimi daha kolay sağlayacaklardır.

DEMĠR DÖVÜLEREK, ÇOCUK SEVĠLEREK. YA ÇARESĠZSĠZĠNĠZ YA DA ÇARE SĠZSĠNĠZ Çocuklarımızı yargılamadan ve dövmeden önce kendi hayatınızı, çocukluğunuzu ve yaģadıklarınızı gözden geçirin ve sonra nasıl davranacağınıza karar verin. HER YETĠġKĠNĠN ĠÇĠNDE ÇOCUK VARDIR ANCAK HER ÇOCUĞUN ĠÇĠNDE YETĠġKĠN YOKTUR. BUNU UNUTMAYALIM!!!!!! Benim Hayatımı Yargılamadan önce.. Benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan, sokaklardan, dağ ve ovalardan geç. Hüznü, acıyı ve neģeyi tat... Benim geçtiğim senelerden geç, benim takıldığım taģlara takıl,yeniden ayağa kalk ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi!! Ancak ondan sonra BENĠ YARGILAYABĠLĠRSĠN Özetle dayak eğitimde yaramaz, çünkü: Dayak yiyen çocuk yaptığının karşılığını en kısa yoldan ödemiştir. Yaptığı olumsuz davranış üzerinde düşünmek, hatasını anlamak, onu tamir yollarını aramak veya sonuçlarını düzeltmek fırsatı verilmemiştir ona. Olay, olumsuz davranış dayakla noktalanır. Dayak yiyen çocukta anne/babaya kızgınlık, düşmanlık, nefret hisleri uyanır. Dolayısıyla, çocuk kendi yaptığının kötü bir şey olduğunu düşünüp kendini suçlayacağına, karşı tarafı suçlar. Konu yer değiştirmiştir. Çocuğun düşündüğü odak konu kendi olumsuz davranışı, hatası, suçu değil, yediği dayak ve bundan dolayı yaşadığı duygulardır. Dayak yiyen çocukta saldırganlık duyguları gelişir. O da anne/babasını örnek alıp sorunlarını en' kısa yoldan saldırganlıkla, zorbalıkla halletmeye yönelir, kardeşini-, komşu çocuğu/kediyi döver. Ayrıca, aile bireyine karşı koyamadığı için, saldırganlığını dolaylı olarak gösterir, aile bireyini kızdıracak, sinirlendirecek başka davranışlarda bulunur.

Aslında dayak yiyen çocuk kendini güçsüz, aciz hisseder, karşılık veremediği için kendinden utanır. Kendine güveni sarsılır. (Çok sık dayak yiyen çocuklarda, bir büyük fazla yaklaştığı zaman eliyle yüzünü koruma refleksi gelişmiştir.) Dolayısıyla, dayak çocuğa davranışı, etkileri ve sonuçlan üzerinde düşünmek, yani vicdan ve ahlak geliştirmek yerine saldırgan olmayı, işini kaba kuvvetle halletmeyi, öç almayı öğretir. Dayak Atmanın Veya Fiziksel Ceza Vermenin Anne/Baba Üzerindeki Etkileri Dayak atan anne/baba o anki hırslarını, öfkelerini.çocuktan alır, en kısa yoldan kızgınlık duygularını güçsüz biri üzerine boşaltarak rahatlarlar. Ancak, bu şekilde hırsını gideren anne/baba çoğunlukla yaptığından pişman olur, utanır, suçluluk duygularına kapılır. Bu suçluluğunu gidermek için de bu kez aşırı sevgi gösterilerine veya aşırı hoşgörü tutumlarına girer. Çocuksa durumun dengesizliğini, tutarsızlığını yaşar. Bu tür sürekli iki uç davranışlar çocuğu ruhsal yönden çok olumsuz etkiler. Buna karşılık, sürekli dayak ve fiziksel ceza (bodruma kapama, cezaya koyma, karanlık oda) ile eğitim veren anne/baba zamanla acımasız ve işkenceci bir ruh geliştirir. Bunun da gerek anne/baba, gerekse çocuk üzerindeki ruhsal etkileri çok ürkütücüdür. Demek ki, çocuk eğitimi ve disiplininde dayağın yeri yoktur Yarının teminatı Olan Çocuklarımıza Yarının Gözüyle Bakalım ki Yarınlarımız Aydınlık Olsun