á y» dedir. Sh:»4333 AHKÂF Buna «Ahkâf» sûresi denir. Mekkîdir. Bir iki âyetinin Medenî oldu"una dâir de bir rivayet vardır ki «

Benzer belgeler
da rivayet etmi)lerdir. Kur'anda Secde sûresi namiyle ikisûrevardır.birisibu,di'eri de «

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İbadetin Manası ve Çeşitleri

13- "Gerçekten Rabbimiz Allah'tır." deyip, sonra da dosdoğru olanlara gelince onlar için hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir.

Kur an ın Bazı Hikmetleri

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

Asr-ı Saadette İçtihat

Asiye Türkan MÜ MİNLERİN ANNESİ HZ. AİŞE

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Dua ve Sûre Kitapçığı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Ashab'ul Uhdud kıssası - Sihirbaz, Rahip Ve Oğlan Çocuğu

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

Muhammed Salih el-muneccid

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

í gibi sabikundandır.

Mekkîdir. Hebe hicretinden evvel Mekkede nâzil olmutur. Ancak secde âyetinin sonradan Medinede

ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN. Muhammed Şahin. ] تر [ Türkçe Turkish. Tetkik : Ümmü Nebil

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

Question. Kadir gecesi yalnız bir gece midir yoksa bir geceden fazla mıdır? Gündüz de kadir gecesinden. sayılır mı?

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

ÒŠ Ë bè Ó ìï å ß ÒŠ Ë» âyetinden dolayı da Guref denilmi%tir.

Hz. Peygamber'in ilk muhatapları olan Mekkelilerle mücadelesini anlatan Kur'ân'da tam

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

Onu kendi haline bırakın, Allah'ın diyarında otlasın, sakın ona bir fenalık yapmayın.

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

PEYGAMBERLERE ÎMÂNIN HAKİKATİ. Hâfız el-hakemî


Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI

BEYANAT. Ahmed el Hasan (a.s)

Sûrei «Fetih» Medenîdir. Fakat Medînenin içinde nâzil olmu! ma'nâsına de%il, hicretten sonra nâzil

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

Bu Nahil sûresinin medenî olduuna dair dahi bir kavil nakledilmi ise de dorusu Mekkîdir. Hasen, Ata,

كيف سيكون حساب ال فر الا خرة

KEŞKE (ŞAYET/EĞER) KELİMESİNİ KULLANMANIN HÜKMÜ

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

RIZIK VE ZENGİNLİK DUASI (ESMAÜL HÜSNA ŞİFRELERİ-2)

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

03-05 Ekim / October Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti)

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

bu «Câsiye» sûresi Mekkîdir. Buna «"eriat» sûresi ve «Dehir» sûresi dehi denilir.

SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR

Ümmü Kühhâ. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül :26

Kur ân da Dua Ayetleri

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

MUHAMMED BAKIR EL-MECLİSÎ NİN VE BAZI ŞİÎ ÂLİMLERİN HZ. AİŞE HAKKINDAKİ BAZI SÖZLERİ

Ankebût örümcek demektir, Allahdan ba ka evliya ittihaz edenlerin hâlâtını vedünyayı avlamak için

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE DUA

Sh:»3937 SEBE' Sebe' Sûresi mekkîdir. Yalnız bni atıyye « » âyetinin. medenî oldu$u hakkında bir kavil de nakl etmi&tir.

Sh:»3715 KASAS. Kasas Sûresi, hepsi mekkîdir. Ancak bir rivayette « » hicret esnasında Cuhfede nâzil olmu(tur. Âyetleri - Bil'ittifak seksen sekizdir.

Fussilet sûresi Sûrei secde, Sûrei hâmimissecde, Sûrei mesabîh, ve sûrei Akvat dahi denilen bu Sûre de

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran :17

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Metin 5. Ahmed-i Yesevî nin Menkabevî Hayatı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE ORUÇ

6» dadır. ágggggggggggg 2. Sh:»4218 URÂ. » dahi denilir. urâ Sûresi mekkîdir « » yâhud yalnız «Õ Ç

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

tevdi' dahi denildi!i mervîdir, çünkü bunda Hazreti Peygamberin irtihaline bir iyma vardır,buharîdehazreti

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri

Transkript:

Sh:»4333 AHKÂF ÒbÔ y üa ñ ì TV Buna «Ahkâf» sûresi denir. Mekkîdir. Bir iki âyetinin Medenî oldu"una dâir de bir rivayet vardır ki «Šj bà Š j bï P é ÜÛa ä Ç å ß æb æ a á n ía a 3 Ó 3 ŠÛa å ß â ŒÈ Ûa aì Û ë a» âyetidir. Âyetleri - Kûfîde otuz be(, di"erlerinde otuz dörttür. Ihtilâf «á y» dedir. Kelimeleri - Üçyüz kırkdörttür. Harfleri - 0ki bin üçyüzdür.

Fasılası - æpâ harfleridir. «ÒbÔ y üb 2 éß ìó ˆ ãa a 6 bç b a Š aë» âyeti dolayısiyle bu ismi almı(tır kibirmevkı' adıdır.bak ággggggggggggî y ŠÛa å à y ŠÛa é ÜÛa ágggggggggggg 2 áî Øz Ûa Œí ŒÈ Ûa é ÜÛa å ß lbn Ø Ûa 3í Œ äm R á y Q 3uaë Õz Ûb 2 ü a bà èä î2bßë üaë paì à Ûa bä ÔÜ bß S á n ía a 3 Ó T æì Š È ß aë ˆ ã a b àç aë Š1 åí ˆ Ûaë 6 ó à ß á èû âa üa å ß aì ÔÜ a bß ó ãë a é ÜÛa æë å ß æì Ç mbß å ß ñ bqa ëa aˆ ç 3 jó å ß lbn Ø 2 ó ãì ní a 6 paì à Ûa ó Ï Ú Š åî Ó b á n ä æ a á Ü Ç Sh:»4334 éû kî vn íü åß é ÜÛa æë å ß aì Ç í å à ß 3 a åßë U

Š y a aë V æì Ü ÏbË á è ö bç åç á çë òà î Ô Ûa â ìí ó Û a a aë W åí Š Ïb á è m bj È 2 aì ãb ë õ a Ça á èû aì ãb b äûa = á çõ bu b àû Õz Ü Û aë Š1 åí ˆ Ûa 4bÓ pbä î2 bä mbí a á è îüç ó Ü n m 5Ï é n íšn Ïa æ a 3 Ó 6 éí Šn Ïa æì Ûì Ôí âa X 6 åî j ß Š z aˆ ç é 2 ó 1 6 éî Ï æì šî 1 m bà 2 áü Ça ì ç b 6 d î é ÜÛa å ß ó Û æì Ø Ü àm o ä bß 3 Ó Y áî y ŠÛa ì 1Ì Ûa ì çë 6 á Øä î2ë ó ä î2 a î è ü a É j ma æ a 6 á Ø 2 üë ó 2 3È 1 íbß ô a bßë 3 ŠÛa å ß b Ç 2 æ a á n ía a 3 Ó QP åî j ß Ší ˆã ü a bãa bßë óû a ó yì í bß 3c ö aš a ó ä2 å ß çb è ë é 2 á m Š1 ë é ÜÛa ä Ç å ß æb ; åî à Ûb ÄÛa â ìô Ûa ô èíü é ÜÛa æ a 6 á m Šj Øn aë åß bï é Ü r ß ó ÜÇ Meali 2erifi á y 1 Bukitabın ceste ceste indirilmesi azîz, hakîm Allahdandır 2 Biz o Gökleri ve Yeri ancak hakk ile ve müsemmâ

Sh:»4335 bir ecel ile yarattık, küfredenler ise inzar edildikleri (eylerden alındırmıyorlar 3 De ki: (imdi baksanız a (u sizin Allahın berîsinden yalvarıb durduklarınıza, gösterin bana onlar Arzdan hangi cüz'ü yaratmı(lar, yoksa onların Göklerde mi bir ortaklıkları var? Haydin bana bundan evvel bir kitab yâhud ılimden bir eser getirin e"er sadıksanız 4 Hem o kimseden daha (a(kın kim olabilir ki Allahı bırakır da kendisine Kıyamete kadar cevab veremiyecek kimselere duâ eder onlar ise onların duâlarından gafildirler 5 Nâs toplanıp ha(rolundu"u vakıt da onlara dü(man olurlar ve ıbâdetlerini inkâr ederler 6 Kar(ılarında âyetlerimiz açık açık, parlak parlak okunurken de o küfredenler dediler ki hakka, kendilerine geldi"i zaman: bu parlak bir sihir 7 Yok, iftirâ etti mi diyorlar? De ki: ben onu iftirâ ettimse siz beni Allahdan kurtaracak hiç bir (ey'e mâlik olamazsınız ve o sizin neye yaygara edip durdu"unuzu pek âlâ bilir, ona benimle aranızda (âhid o yeter, hem de gafûr, rahîm o 8 De ki: ben Peygamberler içinden bir türedi de"ilim, bana ve size ne yapılaca"ını da bilmiyorum, yalnız bana gönderilen vahye ittiba' ediyorum, ben ba(kade"il, açık bir nezîrim 9 De ki: (una vicdanınızda bir re'y edindiniz mi? E"er bu, Allah tarafından da siz ona küfrettinizse ve Benî 0sraîlden bir (âhid onun misline (ehadet edip iyman getirdi de siz kibretmek istedinizse? 2übhe yok ki Allah zâlimleri

do"ruyolaçıkarmaz 10 4. å ß Ilmden bakıyyekalmı( bir eser, evvelki Peygamberlerin ılimlerinden á Ü Ç ñ bqa kalma me'sur bir ılim, yâhud toz üstüne bir yazı. 9. 3 ŠÛa å ß b Ç 2 o ä bß 3 Ó - B0D0',B0D'AT, âdette hiç örne"i geçmemi(, yeni türemi(, türedi, ya'ni ilk olarak Peygamberlik iddia eden, yâhud hiç bir Peygambere benzemiyerek kendi kendine Allahın izni olmaksızın bir takım örneksiz (eyler ibda' Sh:»4336 edecek bir mübdi' de"ilim. 10. åß bï é Ü r ß ó ÜÇ 3c ö aš a ó ä2 å ß çb è ë Beni 0sraîlden bir é Ü r ß (âhid de onun misline (ehadet edip iyman getirir de - buradaki zamîrinde iki vecih vardır.biri Kur'ana biri de Peygambere raci' olmasıdır.kur'anın Tevrat gibi Allah kitabı oldu"una, yâhud Hazreti

Peygamberin Musâ gibi bir Peygamber oldu"una (ehadet ederek iyman eyler de. Sûrei Bakarede tafsıyli geçti"i üzere Tevratta Hazreti Peygamber, Hazreti Musâya «Ù Ü r ß b î jã» diye Musânın misli bir Peygamber olmak üzere tavsıf buyurulmu( idi. Beni 0sraîlden böyle (ehâdet ile iyman eden (ahid de cumhurun kavline göre Abdullah ibni Selâm radıyallahü anhtir. 0mamı 2a'bî gibi ba'zıları (âhidden murad Hazreti Musâ oldu"unu söylemi(lerdir ki mukaddema haber vermi(tir. 0bni Cerîr ve daha sâirlerinin rivayetlerine göre Sa'd ibni Ebi vakkas radıyallahü anh demi(tir ki: Resuli ekrem sallallahü aleyhi vesellemi «Yer yüzünde yürüyen bir kimse hakkında o ehli Cennettir» derken i(itmedim, Abdullah ibni selâmdan é Ü r ß ó ÜÇ 3c ö aš a ó ä2 çb è ë ba(ka ki de onun hakkında nâzil oldu g ça å ß. Sûre Mekkî, Abdullah ibni Selâmın iymanı ise Medinede vaki' oldu"u cihetle bu surette bu âyet gayb haberlerinden demek olur. Lâkin balâda i(aret olundu"u üzere ba'zıları Sûre, Mekkî olmakla beraber bu âyetin medenî oldu"unu söylemi(lerdir. Hasenden rivâyet olunur ki (öyle demi(tir: bana (u vasıl oldu: Abdullah ibni Selâm islâma girmek istedi"i zaman ya Resulallah dedi: Yehûd bilir ki ben onların ulemasındanım. Babam da onların ulemasından idi, halbuki (imdi ben (ehâdet ediyorum ki sen Allahın hak Resulüsün ve onlar seni Tevratta yazılı bulurlar. 2imdi filâna filâna ve daha Yehûdîlerden adlarını saydıklarına adam gönder ve beni evinde gizle de onlara benden ve babamdan sor, çünkü onlar sana benim kendilerinin en âlimi oldu"umu, babamın da en âlimlerinden

Sh:»4337 bulundu"unu (übhesiz söyliyeceklerdir, ben de o vakıt çıkarım, senin Resulullah oldu"unu ve onların seni yanlarındaki Tevratta yazılı olarak buluyor idiklerine ve hakikaten senin hidayet ve hak din ile gönderildi"ine (ehadet ederim. Resuli ekrem sallallahü aleyhi vesellem de öyle yaptı, onu evinde gizledi, Yehudîleriça"ırttı, yanına girdiler, derken Resulullah sallallahü aleyhi vesellem buyurdu ki «sizin içinizde Abdullah ibni Selâm nedir?», «kendisi de dediler: bizim en âlimimiz, babası da «o halde o müsliman olduysa ne dersiniz?», «olmaz» dediler, üç kerre tekrar ettiler, bunun üzerine ça"ırdı, o da çıktı, sonra «ó Ï á ç ä Ç b 2ì n Øß Ùãë ví á è ãa ë é ÜÛa 4ì Ù ãa è a Õz Ûa åí ë ô è Ûb 2 o r È 2 Ù ãa ë òí ì nûa» dedi, deyince Yehudîler biz senden bunu beklemezdik ya Abdullah ibni Selâm dediler, küfredecek çıktılar. Allah azze ve celle de bunu indirdi: «çb è ë é 2 á m Š1 á q é ÜÛa ä Ç å ß æb æ a á n ía a 3 Ó òí üa 6 á m Šj Øn aë åß bï é Ü r ß ó ÜÇ 3c ö aš a ó ä2 å ß» Buna dâir daha di"er rivayetler de vardır. Bununla berâber Mesruk da demi(tir ki bu Abdullah ibni Selâm hakkında

nâzil olmadı, Mekkede nâzil oldu, Abdullah ibni Selâm ise Medînede müsliman oldu. Bu ancak Resulallahın kavmına kar(ı bir ıhtıcacdır. Tevrat Kur'an gibi Musâda Muhammed gibidir sallallahü aleyhima vesellem. Onlar Tevrata ve Peygamberlerine iyman ettiler de siz küfr ettiniz demektir g ça. 0bni Cerîr der ki: gerçi Mesrukun dedi"i tenzilin zâhirine daha uygundur. Çünkü «é 2 á m Š1 ë é ÜÛa ä Ç å ß æb æ a á n ía a 3 Ó» tarafı ilâhîden Kurey( mü(riklerine kar(ı bir tevbıh ve Peygamberi için onlar aleyhine bir ihticac siyakındadır.buâyette makablindeki âyetlerin nazîridir. Onlar da ne Ehli kitabın ne de Yehudun zikri geçmedi"i gibi mukaddema zikri geçenlerden kelâmın tahvîline delâlet eder bir karîne de görülmüyor. Fakat Resulullahın Eshabından bir cemaatten bununla Abdullah ibni Selâm kasdedilmi( oldu"una dâir haberler varid olmu(tur. Ve Ehli te'vîlin ekserisi de bunun üzerine yürümü(tür. Bunlar isekur'anın ma'nâlarını Sh:»4338 ve nüzulünün sebebini ve ne murad olundu"unu daha iyi bilirler. Buna göre (âhid, Abdullah ibni Selâm, tevbıh olunan muhatablar da ma'(eri Yehûd olmu( oluyor g ça. Yalnız Taberînin «mukaddema zikri geçenlerden kelâmın tahvîline delâlet eder bir karîne görülmüyor» demesinde nazar vardır.zirabirkerre

ba(ta «æ ì Š È ß aë ˆ ã a b àç aë Š1 åí ˆ Ûa ë» buyurulmakla kelâmın asıl sevkı mutlak kâfirler hakkında oldu"u gösterilmi(, sonra da iki «á n ía a 3 Ó» hıtabı ile bunların iki kısmına i(aret olunarak evvelkisinde mü(riklereikincisilededi"erlerine yâhud mecmuuna hıtabyapıldı"ı anlatılmı(tır. Demek ki hem asıl siyakın vahdeti muhafaza edilmi( hem de iki kerre «á n ía a 3 Ó» buyurulmakla bir tahvîli hıtab karînesi de verilmi(tir. Binâenaleyh ;åî à Ûb ÄÛa â ìô Ûa ô èíü é ÜÛa æ a - evvel emirde Yehude muntabık olmakla beraber mehfum ı'tibariyle hepsinden eamdır.bucümle, (artın cevâbı makamına kaimdir. Ya'ni öyle olunca sizzulmetmi( olursunuz hidayete iremezsiniz. Çünkü... a Š î æb ìû aì äß a åí ˆ Ü Û aë Š1 åí ˆ Ûa 4bÓë QQ áí Ó Ù Ï a aˆ ç æì Ûì Ôc Ï é 2 aë n èí áû aë 6 é îû a bãì Ôj bß lbn aˆ çë 6 òà y ë b ßbß a ó ì ß lbn é Ü jó å ßë QR ô Š 2ë >aì àüã åí ˆ Ûa ˆ ä î Û b î 2ŠÇ b ãb Û Ö ß åî ä z à Ü Û Sh:»4339

7 Ò ì 5Ï aì ßbÔn a á q é ÜÛa bä 2 aì ÛbÓ åí ˆ Ûa æ a QS ò äv Ûa lbz a Ù Û ë a QT 7æì 㜠zí á ç üë á è îüç bä î ëë QU æì Üà Èí aì ãb bà 2 õ aœu b 7 èî Ï åí Ûb b 6 ç Š é nè ëë b ç Š é ß a é nüày b 6 ãb y a é í Ûaì 2 æb ã üa åî È2 a ÍÜ2ë ê a ÍÜ2 a a ó ny a 6 Š è æì r Üq é Ûb Ïë é Ü àyë óüç o àè ãa ó n Ûa Ùnà È ã Š Ø a æa ó ä Ç ëa l 4bÓ = òä 7 ó n í ó Ï ó Û Ü aë éî Šm b z Ûb 3à Ça æaë ô Ûaë ó ÜÇë åí ˆ Ûa Ù Û ë a QV åî à Ü à Ûa å ß ó ã aë Ù îû a o j m ó ã a ó Ï á è mbd î åç ëbvnãë aì Ü àç bß å ya á è äç 3 jônã QW æë Çì í aì ãb ô ˆ Ûa Ö Ûa Çë 6 ò äv Ûa lbz a oü Óë xš a æa ó ä ãa Èma bà ØÛ Ò a é í Ûaì Û 4bÓ ô ˆ Ûaë é ÜÛa Çë æ a > å ß a ÙÜ íë é ÜÛa æbrî Ìn í bà çë ó Ü jó å ß æë Š Ô Ûa åî Û ë üa Šî Ÿb a ü a aˆ ç bß 4ì ÔîÏ Õy Sh:»4340

å ß oü Ó áß a ó Ï 4 ìô Ûa á è îüç Õy åí ˆ Ûa Ù Û ë a QX 3 Ø Ûë QY åí Š b aì ãb á è ã a 6 ã üaë å v Ûa å ß á è Ü jó RP æì àü Ä íü á çë á èûbà Ça á èî Ïì î Ûë 7aì Ü àç b à ß pbu ó Ï á Ø mbj îÿ á n jç a 6 b äûa óüç aë Š1 åí ˆ Ûa Š È í â ìíë æì è Ûa laˆç æ ëœ v m â ìî ÛbÏ b 7 è 2 á n Èn àn aë bî ã Ûa á Ø mbîy á n ä bà 2ë Õz Ûa Š îì 2 üa ó Ï æë Š j Øn m á n ä bà 2 ; æì Ô 1m Meali 2erifi Bir de küfredenler, iyman edenler hakkında dediler ki: e"er o bir hayr olsa idi bizden evvel ona ko(mazlardı, bununla muvaffak olamayınca da (öyle diyecekler: bu eski bir yalan 11 Onun önünden Musânın kitabı var;birimam ve rahmet, bu da tasdıklayıcı bir kitab, Arabca dilli, zulm edenleri inzar içinve muhsinlere müjde 12 Rabbımız Allah deyip de sonra do"ru gidenler, her halde onlara bir korku yoktur ve onlar mahzun olmıyacaklardır 13 Onlar Eshabı Cennettir, i(ledikleri amellere mükâfâten orada ebedî

kalacaklardır 14 Hem biz o insana vâliydeyni hakkında ıhsan tavsiye ettik, anası onu zahmetle ta(ıdı ve zahmetle vaz'etti, hamliyle süd kesimi de otuz ay, nihâyet kemaline irdi"i vekırkya(ına girdi"i zaman "yarab! dedi: beni öyle sevk et ki bana ve anama babama in'am buyurdu"un ni'metine (ükredeyim ve razıy olaca"ın Sh:»4341 salıh bir amel i(liyeyim, zürriyyetim hakkında da benim için ıslâh nasîb eyle, çünkü ben tevbe ile cidden sana yüz tuttum ve ben gerçek müslimanlardanım 15 0(te bunlar Eshabı Cennet içinde o mumtazlardır ki kendilerinden yaptıkları amellerin en güzelini kabullanaca"ız ve günahlarından geçece"iz, bu (a(maz do"ruva'diledir ki va'd olunmakta bulunuyorlar 16 2öylesi ise ki: "anasına babasına of size, dedi: bana çıkarılaca"ımı mı va'dediyorsunuz? Halbuki benden evvel nice karnlar geçmi(; ikisi de Allaha el'eman çekerek yazık sana, iymana gel, her halde Allahın va'di haktır diyorlar da o yine diyor ki: bu, eskilerin esatîrinden ba(ka bir (ey de"ildir 17 0(te bunlar 0ns-ü Cinden önlerinde geçen ümmetler içinde üzerlerine söz hakk olmu( olan kimselerdir, çünkü bunlar hep husrana mahkûm olmu(lardır 18 Her biri içinde yaptıkları amellerden dereceler vardır, bu da hiç hakları yenmiyerek bütün amellerini kendilerine temamen

ödemek içindir 19 Ve küfredenler ate(e arzolunaca"ı gün (öyle denir: siz bütün tayyibâtınızı (lezaizinizi) Dünya hayatınızda giderdiniz ve onlarla zevkyab oldunuz, alaca"ınızı aldınız, artık bu gün hakaret azâbiyle cezalanacaksınız çünkü Yer yüzünde haksızlıkla kibir taslıyordunuz ve çünkü dînden çıkıp fasıklık ediyordunuz 20 11. ƒûa aë Š1 åí ˆ Ûa 4bÓë - bu da hem mü(riklere hem Yehûde muhtemildir. Ekser müfessirîne göre mü(riklerdir. Mü'minlerin ekserisini Ammar, Suheyb ve Bilâl gibi fukara ve zuafâdan görerek tahkır etmek ve gûya bu suretle islâmı dü(ürmek istiyorlar. Sa'lebî Yehûdun Abdullah ibni Selâm ve eshabı hakkında mekalesi demi(tir. é 2 aë n èí áû aë bununla, ya'ni böyle demekle; iyman edenlere ta'netmekle muradlarına muvaffak olamayınca islâmı vekur'anı körletmek veya (ehadeti ibtal eylemek maksadına iremeyince áí Ó Ù Ï a aˆ ç æì Ûì Ôc Ï Sh:»4342 daha diyeceklerdir ki: bu bir ifki kadîmdir, eski uydurulmu( bir yalandır. - Ya'ni Peygamber hakkında

evvelkilerden rivayet olunan teb(irat eski bir yalandır diyecekler, yâhud islâmı inkâr etmek için dini kökünden inkâr edecekler. Demek ki istikbalin kâfirleri daha azgın olacaktır. 12. é Ü jó å ßë halbuki onun önünden - ya'ni Kur'andan evvel nâzil olmu( ó ì ß lbn Musânın kitabı var - bununla hem ifki kadîm demelerinin nereye kadar vardı"ını gösterilmi( oluyor, hem de cevabı verilmi( oluyor. Zira o öyle var ki 6 òà y ë b ßbß a bir imam ve rahmet olmu( bir halde - Allahın dininde senelerce rehber, muktedabih edinilmi( arkasınca gidilmi( ve o sâyede Allah tealânın rahmetine, ni'metine irilmi(, E"er o bir ifk, bir yalan olsa idi o feyz-ü rahmet olur muydu? aˆ çë vei(te bu da - ya'ni Kur'an da b î 2ŠÇ b ãb Û Ö ß lbn dili Arabî olarak tasdık edici bir kitab - Musânın bir imam ve rahmet olan kitabını tasdık, onun esasındaki hakıkati isbat ve te'yid eyliyen Arabca dilli bir kitab - ki tasdıkın hikmeti de >aì àüã åí ˆ Ûa ˆ ä î Û zulmedenleri inzar etmek için - her kim olursa olsun kendisinden her hangi bir suretle zulum, haksızlık sâdir olanlara Allahın azâbını haber vererek akıbetin vehametini anlatmak için åî ä z à Ü Û ô Š 2ë güzellik yapan muhsinlere de müjde için - (öyle ki 13. aì ßbÔn a á q é ÜÛa bä 2 aì ÛbÓ åí ˆ Ûa æ a - ya'ni ılmin hulâsası olan tevhid ile amelin müntehâsı olan istikameti cemedenler. «o Ü Ï áy» de bu âyetin nazîrine bak, orada Melâike vasıtasiyleteb(ir yapılıyordu, burada do"rudan do"ru

Sh:»4343 15. b 6 ãb y a üa bä î ëë - tavsıye, bir kimseye yapması ıktiza é í Ûaì 2 æb ã eden bir (eyi, va'z-u nasıhat tarzında önceden söylemektir. 0yman ve istikamet en birinci (iarları olan muhsinlerin (anı beyan olunurken anaya babaya ihsan bilhassa tavsıye edilmi(tir.butavsıye bir kaç yerde vârid olmu(tur. Fakat her birinde ba(ka bir nükte ve noktai nazarla sevkedilmi( oldu"u için tekrar de"il ayrı ayrı fâideyi müfiddirler. Netekim burada da «æ ì Üà Èí aì ãb bà 2 õ aœu» münasebetiyle ihsan ve istikametin mühim bir misali olmak üzere irad buyurulmu(tur. Ve rivâyet olundu"una göre «æ ë Çì í aì ãb ô ˆ Ûa Ö Ûa Çë» a kadar bu iki âyet Hazreti Ebî bekri sıddık radıyallahü anh hakkında nâzil olmu( ve bir hayli ahkâmın da esaslarını ihtiva eylemi(tir. Evvelâ, ahlâkî noktai nazardan valideye üç mertebede nazarı dikkat celb olunmu(tur. Birincisi, babanın tahti galebesinde olarak «å í Ûaë» ta"libi içinde, ikincisi, «é nüày» üçüncüsü «é Ûb Ïë é nè ë» ile vaz'-u irda' haysiyyetleridir. Valid ya'ni baba iseyalnız «å í Ûaë» de birm kerre zikredilmi(tir.bir hadîsi (erifte beyan olunan (u mazmunile mütenasibdir: bir adam: ya Resulallah = «Š 2a åß» ben kime çok iylik edeyim?» Demi(ti, Resulullah sallallahü aleyhi vesellem buyurdu ki «Ù ßa» anana»

sonra kime? dedi yine «Ù ßa» buyurdu, sonra kim? dedi: yine «ßa Ú b2a» = babana» buyurdu. b ç Š é ß a é nüày Ù» buyurdu, sonra kime dedi «anası onu kürh ile zahmet ve me(ekkat ile yüklendi b 6 ç Š é nè ëë yine zahmet ve me(akkat ile hamlini vaz'etti a 6 Š è æì r Üq é Ûb Ïë é Ü àyë hamli ve fisâli de otuz aydır - «Bakare» de «á n í æa a a åà Û å îü ßb å îû ìy å ç ü ëa å È Š í pa Ûaì Ûaë òçb 6 ŠÛa å îßbç ó Ï é Ûb Ï ë» «Lokman» da buyuruldu"una göre bu otuzun iki senesi emzirme müddeti altı ay da hamil müddeti olmu( oluyor. Sh:»4344 Demek ki hamlin ekalli müddeti, rıdaın da ekseri müddeti gösterilmi(tir. Zira bunlara kadının namusu, neseb ve hurmeti nikâh cihetleriyle pek çok ahkâmı mühimme teferru' eder. Rivâyet olunur ki Hazreti Ömer radıyallahü anhe bir kadın mürafeaya götürülmü(tü ki altı ayda do"urmu(tu, haddini emretti, Hazreti Alî radıyallahü anh bu âyeti ıhtar ederek had lâzım gelmez hamlin ekalli müddeti altı aydır diye ı'tirazetti, Hazreti Ömer de tasdık eyledi. Fahruddini Razî bunu naklettikten sonra der ki, akıl ve tecribe dahi bunun böyle oldu"una delâlet ederler. Eshabı tecârib diyorlar ki: cenînin tekevvünü için mukadder bir zaman

vardır, o zaman tezauf edince cenîn harekete ba(lar. Bu mecmua ikimislimunzammoluncacenîn anasından infisal eyler: meselâ: cenînin hılkatı otuz günde tamam oldu"unu farzedelim, bu zaman katlanıp altmı( gün oldu mu cenîn hareket eder. Bu mecmua iki misli olan yüz yirmi daha artınca yüz seksen eder ki altı aydır,ovakıt cenîn infisal eder. Hılkati otuz be( günde tamam oldu"unu farzedelim: o vakıt yetmi( günde hareket eder, iki misli yüz kırkdahaılâve olununca mecmuu iki yüz on gün eder ki yedi aydır, çocuk infisal eyler. Kırkgünfarzetsek seksende hareket eder, ikiyüzkırk günde infisal eyler ki sekiz aydır,kırkbe( günde tamam oldu"unu farzedelim doksan günde hareket eder iki yüz yetmi( günde infisal eyler ki dokuz ay eder. 0(tetecribecilerin zikrettikleri zâbıt budur. Calînus demi(tir ki: ben, hamil zamanlarının mıktarlarını çok merak ile ara(tırırdım bir kadın gördüm ki yüz seksen dört günde do"urdu. 0bni Sinâ da kendisinin bunu mü(ahede etmi( oldu"unu kaydeylemi(tir. Demek ki hamlin ekalli müddeti Kur'anın nassına göre de, tıbbın tercibelerine göre de bir olarak altı aydır. Amma hamlin ekseri müddeti hakkında Kur'anda bir delâlet yoktur. Ebû Ali ibni sîna unvanı 2ifâdan dokuzuncu mekalenin altıncı faslında demi(tirki tamamiyle Sh:»4345

ı'timadetti"im mevsuk bir yerden bana bali" oldu ki bir kadın hamil senelerinin dördüncüsünden sonra bir çocuk do"urdu, di(leri bitmi(ti hem de ya(adı, Eristatalistende (öyle hikâye olunmu(tur. Hayvanların vilâdet ve hamil zamanları mazbuttur. 0nsandan ba(ka ki gebe bir kadın ba'zan yedi ayda, ba'zı sekizayda do"urur, sekizinci de Mısır gibi muayyen beldelerden mâadasında az ya(ar. Galib olan dokuzuncu aydan sonra do"maktır.ehlitecarib (unu da ıhtar ederler ki bervechi balâ tezâuf suretiyle beyan etti"imiz zabıt, tahdîdî de"il takrîbîdir. Ba'zan günlerde ziyâdelik, eksiklik olabilir. Sonra Razî Cenînin tamamlandı"ı müddeti de altı kısma taksim ederek tecribî ma'lûmatına göre kayd etmi(tir ki zamanımızda buna «mebhasi rü(eym» denilmekte ve bir tasnifi mahsusa tâbi' tutulmaktadır. Nihâyet der ki altıncısında a'zalar birbirinden seçilir ve hissolunacak vechile tebeyyün eyler bunun mecmuu kırk gündür, ba'zı da kırkbe( güne kadar teehhur eder. Ekalli de otuzdur. 2u halde bu tıbbî tecribeler dahi sadık masduk nebiyyi zî(anın (u hadîsinde haber verdi"ine mutabıktır: «b ß ìí åî È2 a é ß a å À2 ó Ï á ya Õ Ü Éà v í = her birinizin hilkati anası karnında kırk günde toplanır.» Tecribe sahibleri derler ki. Kırktan sonraki sıkıt selâsı yarılıp da so"uk suya konuldu"u zaman etrafı mütemeyyiz küçük bir (ey zuhur eder g ça. Hasılı hamlin ekalli müddeti altı ay oldu"u gibi rıda' müddetinin de ekseri iki senedir. «a 6 Š è æì r Üq P é Ûb Ïë é Ü ày» mecmuunun haberidir. Ancak 0mamı a'zam

Ebu Hanîfe Hazretleri bu âyette bir de (u ma'nâ ıhtımalini nazari dikkate almı(tır: hamli de fısali de otuz aydır. Bu surette hamil müddeti de otuz ay rıda' müddeti de otuz ay olmak ve ikisinin de ekseri beyan edilmi( bulunmak lâzım gelir. Hazreti Âi(enin rivâyet eyledi"i bir hadîsi (erif hamlin ekseri müddeti iki seneden ziyâde olamıyaca"ını isbat etmi( olmakla hamil hakkında mezkûr ıhtımal, sakıt olmak lâzım gelirse de Sh:»4346 6 fısal hakkında iki sene òçb ŠÛa á n í æa a a åà Û å îü ßb å îû ìy kaydiyle mukayyed bulundu"u için nikâhın hurmetini ifâde eden müddeti rıda' noktai nazarından ekserin otuz ay olması (übhesi bâkîdir. Bu ıhtımali ref'edecek bir delîl yoktur. Binaenaleyh, muharrim, mübiyha tercih olunmak kaidei usuliyyesi mucebince otuz ay içinde emi(enler hakkında ıhtıyaten hürmeti rıda' sabit å îßbç é Ûb Ïë olmak lâzım gelir. Lâkin sûrei «Lokman» da mutlak oldu"u için ó Ï 0mameynbu (übheye i(tirâk etmemi(lerdir. Fetvâda da bu tercih olunmu(tur (Fıkıhtan Hidâye ve etrafına bak). 0(te babanın ananın böyle hukukundan dolayı onlara ihsân ile muâmele etmesini o insana tavsıye ettik 15. ê a ÍÜ2 a a ó ny ta ki e(üddüne irdi - kuvvet ve kemal ça"ına irdi,

kuvveti ve aklı sa"lamla(tı, bunu ba'zıları bülû" ile ba'zıları da kühulet ile tefsir etmi(lerdir. Bu (una daha akrebdir = òä åî È2 a ÍÜ2ë ve kırkya(ına iri(ti - denilir ki Peygamberler hep kırktan sonra ba's edilmi(tir. Maamafih Hazreti Isâ ile Yahyanın sabavetlerinde nübüvvetleri de mevzuı bahistir: 0(tetam aklını, kuvvetini toplayıb da kırkına irdi"i vakıt o tavsıyeyi yerine getirerek 4bÓ dedi: - Allahdan üç murad istedi. Birincisi (öyle ni'metlerine (ükür niyazı: ó ä Ç ëa l ya rab! bana öyle ilham et, öyle (evk ver ki Ùnà È ã Š Ø a æa ni'metine (ükredeyim - evvelâ (ükrü istemesi, (ükür dâima bir ne('ei ni'met ile alâkadar oldu"undan evvel emirde kalbin ne('esini bulmak içindir. 0(te her muvaffakıyyetin sirri de bu ne('edir, o ne('eile dir ki rızaya uygun büyük salih ameller yapılabilir. ô Ûaë ó ÜÇë óüç o àè ãa ó n Ûa hem bana in'am etti"in ni'metine hem vâlideynime Sh:»4347 - anama babama, ya'ni ni'meti dîn ve ni'meti vücud 0kincisi éî Šm b z Ûb 3à Ça æaë ve senin razı olaca"ın salih bir amel i(leyeyim - «b z Ûb» de tenvin, ta'zîm için, ya'ni büyük bir i(. Yâhud teksir için: bir çok i(, yâhud vahdeti nev'ıyyeki

ameli sâlih cinsinden Allah tealânın rızasını bilhassa câlib olacak bir nevi' amel, tâatı marzıyye. Üçüncüsü 7ó n í ó Ï ó Û Ü aë zürriyyetimde de benim için ıslâh nasîb et - ya'ni salâhı onlara da sirâyet ettir, içlerinde sabit kıl. Ù îû a o j m ó ã a Çünkü ben tevbe ile sana yüz tuttum - senin razı olmıyaca"ın fiillerden veya senin zikrinden alıkoyacak (eylerden tevbe edip sana yöneldim «å î à Ü à Ûa å ß ó ã aë» ve çünkü ben müslimîndenim - kendilerini ıhlâs ile senin birli"ine teslim edenlerdenim. Bu iki cümle duânın sıhhati tevbe ve islâma mütevakkîf oldu"una i(arettir. 0bni Abbas radıyallahü anhüma Hazretleri demi(tir ki: Allah tealâ Ebû Bekr radıyallahü anhın duâsını kabul buyurdu da mü'minlerden dokuz ki(iyi azad eyledi ki Bilâlı Habe(î ve Âmir ibni Füheyre bunlardandır ve her ne hayir muradettiise Allah tealâ ona yardım etti, zürriyyeti hakkında da duâsını kabul buyurdu, evlâdlarının hepsi iyman ettiler, ona hem anasının babasının hem de evlâdlarının cemi'sinin islâmı müyesser oldu. Babası Ebû Kuhâfe - Osman ibni amr ve anası Ümmül'hayr binti sahr ibin Ömer - o"lu Abdurrahman ibni ebî bekir ve onun o"lu Ebû atıyk hepsi Peygambere yeti(tiler. Ve Hazreti ebî bekrin mazhariyyeti derecesi Sahabeden hiç birine müyesser olmadı. g ça. «å î Èà ua á è îüç ó ÛbÈm é ÜÛa æaì» Maamafih Eshabı kiramın hepsi böyle ihsan ve istikamet hissi ile me(bu idiler. Buna i(areten buyuruluyor ki: 16. Ù Û ë a i(te

Sh:»4348 bunlar - böyle bu güzel evsaf ile muttasıf olan muhsin, (âkir insanlar á è mbd î åç ëbvnãë aì Ü àç bß å ya á è äç 3 jônã åí ˆ Ûa 6 ò äv Ûa lbz a ó Ï o eshabı Cennet içinde, ya'ni iyman ve istikametleri hasebiyle haklarında «æì Üà Èí aì ãb bà 2 õ aœu b 7 èî Ï åí Ûb ò äv Ûa lbz a Ù Û ë a» buyurulan ve kendilerine Kıyâmet günü havf-ü huzn olmıyan ehli Cennet içinde öyle mümtaz kimselerdir ki kendilerinden amellerinin en güzelini kabullanırız ve günahlarından geçeriz - burada «a ì Ü àç bß å ya» ta'biri hakkında müfessirînin iki kavli vardır. Birisi «ahsen», «hasen» ma'nâsınadır denilmi(, birisi de «ahsen» den murad mubahın mâfevkı olan taâttır ki mendub ve vacibe (amildir. Zira mubah, çirkin de"il, hasendir. Lâkin ona sevab ve ıkab terettüb etmez g ça. Fakat zâhir olan (udur ki bunların seyyiatlarından geçilmi( oldu"u gibi alel'âde hasenatları da onlara keffaret gibi olarak Cennetteki mertebeleri en güzel amellerine göre olmasıdır. Burada Mücâhidden Taberî, Hazreti Ebî Bekirin Ömere olan vasıyyetini nakleder (öyle ki: Hazreti Ebi Bekir Hazreti Ömeri radıyallahü anhüma ça"ırdı da

ona dedi ki ben sana bir vasıyyet edece"im onu iyi hıfzedesin, Allahın gecede bir hakkı vardır,onu gündüzün kabul etmez ve gündüzün bir hakkı vardır, onu da gece kabul etmez, bizim hiç birimiz içinfarzı eda etmedikçe nafile yoktur. Kıyamet günü mizanları a"ır gelenlerin mîzanlarının a"ır gelmesi hep Dünyada hakka ittiba'ları ve onun onlara a"ır gelmesi sebebiyledir. Haktan ba(kabir (ey konmıyanbir mîzanın a"ır gelmesi isehakkıdır.kıyamet günü mizanları hafif gelenlerin mîzanlarının hafif gelmesi de Dünyada batıla tâbi' olmalarından ve onun onlara hafif gelmesindendir. Batılden ba(ka bir (ey konmıyan bir mîzanın hafif gelmesi de hakkıdır.görmezmisinallahtealâ Ehli Cenneti en güzel amelleriyle zikretmi(tir.onuniçin bir kail der ki benim amelim bunların ameline nerede iri(ecek? Onun sebebi: çünkü Allah tealâ onların kötü Sh:»4349 amellerinden geçmi(tir de onları ızhar etmez ve görmez misin Allah tealâ Ehli narı en kötü amelleriyle anmı(tır da bir kail der ki ben amelce onlardan iyiyimdir, onun sebebi çünkü Allah tealâ onların en güzel amellerini kendilerine reddetmi(tir. Görmez misin Allah tealâ (iddet âyetini rızâ âyetinin yanında ve rızâ âyetini (iddet âyetinin yanında indirmi(tir ki mü'min hem ümidli hem saygılı olsun da kendi eliyle tehlükeye

atılmasın ve Allaha kar(ı hakk olmıyan bir kuruntuya kapılmasın. g ça. 17. bà ØÛ 4bÓ ô ˆ Ûaë - Bununla evvelki âyetin temamen Ò a é í Ûaì Û zıddına, ya'ni anasına babasına ezâ edenlere intikal ile inzara geçiliyor. Mervan bunun Abdurrahman ibni ebî bekir hakkında nâzil oldu"unu iddia etmi( ise de do"rude"ildir. Hikâye olunuyor ki: Mervan bir gün mescidde hutbesinde «ben Emîrül'mü'minînin, ya'ni Muaviyenin Yezîdi istihlâf etmesi hakkındaki re'yini güzel görüyorum, çünkü Ebû bekir de istıhlâf etti Ömer de» demi(ti. Bunun üzerine Abdurrahman ibni ebî bekir «ò î Ü ÓŠ ça» ya'ni kırallık mı? Ebûbekirradıyallahü anh vallahi onu ne evlâdından birisi ne de Ehli beytinden birisi hakkında yapmadı, Muaviye ise sırfo"luna rahmet ve kerâmet yaptı» dedi. Mervan: sen «bà ØÛ 4bÓ ô ˆ Ûa ë» de"il misin? dedi, Abdurrahman da: sen Ò a é í Ûaì Û Resulullahın lâ'netledi"i mel'unun o"lu de"il misin? dedi, Hazreti Âi(e i(itti, Mervana; sen Abdurrahmana (öyle (öyle mi dedin, yalan söylemi(in. Vallahi o onun hakkında nâzil olmadı, isteseydim kimin hakkında nâzil oldu"unu söylerdim dedi. xš a æa ó ä ãa Èma bana çıkarılaca"ımı mı va'dediyorsunuz? - öldükten sonra kabirden ba'solunaca"ımı mı va'dediyorsunuz ó Ü jó å ß æë Š Ô Ûa oü Óë halbuki benden evvel nice karnlar geçmi( - ya'ni onlardan kim kabirden çıkmı(ta ben çıkacakmı(ım? diyor bà ç o ikisi - ya'ni

Sh:»4350 anası babası ise é ÜÛa æbrî Ìn í Allaha sı"ınıyorlar - onun böyle inkârından, cür'etinden, küfründen el'aman çekerek neûzübillah aman yarabbi diye feryad ediyorlar ÙÜ íë yazıklar olsun sana Õy é ÜÛa Çë æ a > å ß a inan iyman getir, her halde Allahın va'di haktır diyorlar. - VEYLEK,veylsana,aslında bizim canı çıkası, geberesi ta'birimiz gibi bir helâk duâsı olmakla beraber hakıkaten helâk için de"il, azarlıyarak te(vık ve tergib için de kullanılır ki burada da maksad odur. Onun için buna yazıklar olsun sana demek daha muvafık olacaktır. åî Û ë üa Šî Ÿb a ü a aˆ ç bß 4ì ÔîÏ - o, yine onları tekzib ederek, bu sizin Allahın va'di dedi"iniz evvelkilerin esâtîrinden ba(kabir (ey de"ildir. - Hiç aslı olmıyarak yazılmı( masallardır - der. 18. Ù Û ë a i(te bunlar - obirlerinin tam zıddına olarak å ß á è Ü jó å ß oü Ó áß a ó Ï 4 ìô Ûa á è îüç Õy åí ˆ Ûa 6 ã üaë å v Ûa Cinn ve 0nsten kendilerinden evvel geçen ümmetler içinde aleyhlerine söz

hakk olmu( kimselerdir - kavilden murad «å î Èà ua b äûaë ò äv Ûa å ß á äèu æ5 ßü» kelimei azabıdır.burada «áß a ó Ï» yukarıdaki «ò äv Ûa lbz a ó Ï 6» nin mukabilinde olarak Eshabı Cehennemi gösteriyor ve bu âyetten Cinnin dahi 0ns gibi ölümü oldu"u anla(ılıyor. åí Š b aì ãb á è ã a çünkü bunlar kendilerini ziyan etmi(, husrana dü(mü( kimselerdir. 19. 3 Ø Ûë ve her biri için -ya'ni (u zikrolunan iki kısımdan: Eshabı Cennet ile hâsirînden her bir kısm için 7aì Ü àç b à ß pbu amellerinden dereceler var - i(ledikleri hayır veya (er amellere göre muhtelif dereceleri vardır Sh:»4351 Ehli Cennetin de dereceleri muhteliftir, kavil hakk olanların da. Çünkü gerek mahiyyet, gerek tarz ı'tibariyle amelleri muhteliftir. Onun cezası olan dereceleri de ona göre muhteliftir. Bunun için buyuruluyor ki æì àü Ä íü á çë á èûbà Ça á èî Ïì î Ûë bu da onlara hiç bir zulm edilmeksizin amelleri kendilerine temamen ödenmek içindir - onun için kimininki Dünyada tamamlanır, kimininki Âhırette. Bu suretle kâfirler sırfdünyaiçinçalı(dıkları veyaptıkları iyi amellerin mükâfatını behemehal

Dünyada alacakları cihetle 20. 6 b äûa óüç aë Š1 åí ˆ Ûa Š È í â ìíë o küfredenler ate(e arz olunaca"ı gün de - ki Kıyamet günü - (öyle denecektir. ƒûa bî ã Ûa á Ø mbîy ó Ï á Ø mbj îÿ á n jç a - Hazreti Ömer radıyallahü anhten merviydir: istesem ben sizin en ho( yemekliniz, en güzel yiyimliniz olurdum ve lâkin gördüm ki Allah tealâ bir kavme tayyibatlarının fena haberini vermi( «b î ã Ûa á Ø mbîy ó Ï á Ø mbj îÿ á n jç a» buyurmu(tur, ben tayyibâtımı bâkıy kılmak isterim demi(tir. Yine rivâyet olunur ki 2ama geldi"i vakıt ona mukaddema misli görülmedik bir yemek yapılmı(i di, buyurdu ki: bu bizim, fakat vefat etmi( olan fukarai müslimîn içinnevar?onlararpa ekme"inden doymuyorlardı, Halid 0bni Velid onlara Cennet var dedi, deyince Ömerin gözleri doluktu da vallahi bizim hazzımız bu hutamda olup da onlar gittiler ise!... Dedi ki Allahü a'lem Cennette aramız ne kadar uzak olur? demektir. Resuli ekrem sallâllahü aleyhi vesellem bir gün Ehli suffenin yanlarına girdi, elbiselerine yamalık bulamadıklarından deri ile yamıyorlardı, buyurdu ki siz bu gün mü daha hayırlısınız? Yoksa her biriniz sabah bir hulle ak(am bir hulle giyece"iniz ve sofranızda sahnın biri gelib biri gidece"i ve evi Kâ'be örtülür gibi örtülece"i gün mü? Biz bu gün daha hayırlıyız dediler. Evet Sh:»4352

buyurdu: bu gün daha hayırlısınız g ça. 0bni Zeyd bu âyetin tefsirinde (u âyetleri okumu( «á èûbà Ça á è îû a Òì ã bènäí ë bî ã Ûa ñì îz Ûa í Š í æb åß æ ì j í ü bèî Ï á çë bèî Ï» ve «í Š í æb åßë 7 é q Šy ó Ï éû Œã ñš üa t Šy í Š í æb åß åß P kî ã å ß ñš üa ó Ï éûbßë bè ä ß é m ªì ã bî ã Ûa t Šy Š a óûa í Š ã åà Û õ b ãbß bèî Ï éû bä Ü vç òü ubè Ûa í Š í æb òíüa» ve demi(tirkii(te Dünya hayatlarında tayyibâtlarını giderenler bunlardır. æì è Ûa laˆç hun azâbı - hevan, ya'ni zillet ve hakaret azâbı. Bunun bir misal ile izahı: oü Óë ÒbÔ y üb 2 éß ìó ˆ ãa a 6 bç b a Š aë RQ Òb a ó ã a 6é ÜÛa ü a a ë j Èm ü a é 1 Ü å ßë é í í å î2 å ß ˆ äûa åç bäø Ï bn Û bän ua a ì ÛbÓ RR áî ÄÇ â ìí laˆç á Ø îüç

4bÓ RS åî Ó b Ûa å ß o ä æ a bã Èm bà 2 bä m bï 7bä nè Û a á Øí a ó ä Ø Ûë é 2 o Ü a bß á Ø Ì Ü2 aë 9 é ÜÛa ä Ç á Ü È Ûa bà ã a aì ÛbÓ = á è ní ëa 3 j Ôn ß b bç ê ëa b àüï RT æì Üè vm b ß ìó laˆç bèî Ï í 6 é 2 á n Üv Èn abß ì ç 32 b 6 ã Š À à ß bç aˆ ç ü a ô Š íü aì zj bï bè 2 Š ßb 2 õ ó 3 Š ß m RU = áî Ûa åî ß Š v à Ûa â ìô Ûa ô Œ vã Ù Û ˆ 6 á è ä b ß Sh:»4353 b È à á èû bä ÜÈuë éî Ï á b ä Øß æ a bàî Ï á çb ä Øß ÔÛë RV üë á ç b 2a üë á è È à á è äç ó ä Ëa bàï 9 ñ, d Ïaë a b 2aë á è 2 Öbyë é ÜÛa pbí b 2 æë z ví aì ãb a õ ó å ß á è m, d Ïa ; æ@ ª ë Œ èn í é 2 aì ãb bß Meali 2erifi

BirdeÂdın karde(ini an, Ahkafta kavmını inzar etti"i vaktı: ki önünden ve ardından nice nezîrler de geçmi(tir, Allahdan ba(ka ma'bud tanımayın diye, çünkü ben size büyük bir günün azâbından korkuyorum 21 Sen, dediler: bizi ma'budlarımızdan çevirmek içinmi geldin bize? Haydi getir! O bize va'd edib durdu"un azâbı sadıklardan isen 22 Dedi: o ılim ancak Allah yanında, ben size gönderildi"im (eyi tebli" ediyorum ve lâkin sizi öyle bir kavım görüyorum ki cahillik ediyorsunuz 23 Derken vaktâ ki onu vadîlerine kar(ı gelen bir bulut halinde gördüler, bu, dediler: bir ârız (ufukta beliren bir bulut) bize ya"mur ya"dıracak, hayır,osizin acele istedi"iniz (ey: bir rüzgâr ki onda çok acıklı bir azâb var 24 Rabbının emriyle her (ey'i tedmir eder, derken öyle oluverdiler ki meskenlerinden ba(kabir (ey görünmez oldu, i(te öyle mücrim bir kavme biz böyle ceza veririz 25 Yemîn ile söylerim: do"rusu biz onlara öyle (eyler vermi( idik ki size o kuvvet ve mükneti vermemi(izdir, hem kendileri için kulak ve gözler, gönüller yapmı(i dik ki ne kulakları, ne gözleri, ne gönülleri kendilerine bir faide vermedi, zira Allahın âyetlerini inkâr ediyorlardı, o istihza ettikleri (ey de kendilerini ku(atıverdi 26 Sh:»4354 21. 6 bç b a Âdın karde(i - ya'ni «ì ç á çì a á èû 4bÓ a»

buyuruldu"u üzeri Âd kavmının içlerinden kendilerine Peygamber olan Hûd aleyhisselâm ÒbÔ y üb 2 Ahkafta - AHKAF,esâsenuzunvei'vicaclı yüksekce kum yı"ını demek olan «hıkf» ın cem'idir ki o e"ribü"rükum tepeleri demek olup Âd kavmının o inzar sırasındamevkı'leri bu nâm ile yâdolunmu(tur. 0bnizeydve Katâdeden: Yemen bilâdından 2ıhr denilen Arzda denize do"ru kumluklarda sakin olurlardı, diye 0bni Abbastan: Uman ile Mehre arasında, diye rivâyet edilmi(, Muhammed ibni Ishak: da demi(tirkihûd aleyhisselâm ba's olundu"u vakıt Âdın menazili ve cemaatleri Ahkaf, Umân mâbeyninde Hadramuta do"ru kumluk, sonra da bütün Yemen idi, bununla beraber Arzın her tarafına yayılmı( ve Allahın verdi"i fazla kuvvetleriyle ahalisini kahretmi(lerdi birdir g ça g ça. Mu'cemülbüldanda der ki: bu üç rivâyetin üçünde de ma'nâ. Ancak Dahhâkten 2amda bir da"dır diye bir rivâyet de varid olmu( ise de 0bni atıyye tefsirinde sahih olan demi(: Âdın bilâdı Yemende idi «bà È Ûa pa â aë» onların idi ça g. ( «Š v1ûaë» bak). Demek ki ahkaf kelimesi mefhum i'tibariyle Âdın kuvvetlerine ra"men mevkı'lerindeki çürüklü"ü ı('ar eden ve inzar ile mütenasib olan bir kelimedir. Bu cihetle é 1 Ü å ßë é í í å î2 å ß ˆ äûa oü Óë - de nüzür inzar ma'nâsına nezîrin cem'i olması da mülâhaza olunabilir. Lâkin masdarın cem'i hilâfı zahir olaca"ından münzir

ma'nâsına nezîrin cem'i olmak daha do"rudur, ya'ni Hûddan daha evvel ve daha sonra inzar edice Peygamberler de gelmi( geçmi( ise de (imdi sen bilhassa Hûdun inzarını yadet: æa (öyle ki PPPƒÛa á Ø îüç Òb a ó ã a 6é ÜÛa ü a a ë j Èmü Sh:»4355 24. b bç ê ëa b àüï - ÂRIZ,aslı ma'nâsında bir yanı zuhur eden demek olup bundan muhtelif ma'nâlarda kullanılmı(tır. Bu cümleden olmak üzere «ufukta arzan zuhur eden buluta» da ârız denilir ki burada bu ma'nâ ile tefsir edilmi(tir.25. åî ß Š v à Ûa â ìô Ûa ô Œ vã Ù Û ˆ 0(te biz böyle cezalandırırız öyle mücrim kavmları - ya'ni her vechile onun gibi de"il, fakat fecaat i'tibariyle öyle, ummadıkları bir surette gelip her (ey'i tedmîr eden bir rüzgâr sür'at ve deh(etiyle saran bir helâk cezası. 0bni ebiddünya Kitabı sehabda ve Ebu((eyh Azamette 0bni Abbastan (öyle tahric etmi(ler ki onun azâb oldu"unu ilk tanımaları (öyle olmu(dur: çıkmı( olan yüklerinin ve mevâ(îlerinin birer ku( tüyü gibi Gök ile Yer arasında uçu(ma"a ba(ladı"ını görmü(ler, derhal evlerine girmi(ler ve kapılarını kapamı(lar, derken rüzgâr gelmi(, kapılarını açmı(, yedi gece sekiz gün üzerlerine kum seyli akıtmı(, sonradaallahtealâ rüzgâra emretmi(

üzerlerinden kumu açmı( ve hepsini denize dökmü(, i(te «á è ä b ß 6 ü a ô Š íü aì zj bï g ç a» budur. Yine rivâyet olunmu( kiiçlerinde azâbı ilk gören bir kadın olmu(tu,ate( alevi gibi bir rüzgâr görmü(tü g ça. Hûd aleyhisselâma gelince: (öyle rivâyet olunmu(. Rüzgârı hissetti"i zaman kendinin ve mü'minlerin üzerine bir hat çizmi(, bir menba' civarına do"ruçekilmi(ti. 0bni Abbastan da (öyle merviydir ki maıyyeti ile beraber bir hazıyreye çekilmi(ti, onlara rüzgârdan ancak derileri yumu(atacak ve nefislere ne('e verecek kadar dokunuyor ve fakat Âde u"rayınca Yer ile Gök arasında göç ittiriyor ve ta(larla beyinlerini parçalıyordu õ ó å ß á è m, d Ïa üë á ç b 2a üë á è È à á è äç ó ä Ëa bàï é ÜÛa pbí b 2 æë z ví aì ãb a - bu gösteriyor ki onlar için ondan tahaffuz mümkin idi, e"er Allah tealânın onlara göstermi( oldu"u âyat ve delâili inkâr etmeyip de Sh:»4356 Hûd aleyhisselâmın inzarı vechile iymanveitaat etselerdi, helâk olmıyacaklardı, lâkin dinlemeyip ;æ@ ªë Œ èn í e"lendikleri için aì ãb bß á è 2 Öbyë o istihza ettikleri - haydı, é 2

getir bize dedikleri - azâb da kendilerini ku(atıverdi - (u halde onlardan daha zayıf olan sizleri ku(atamaz mı? Görülüyor ki bunlarla bütün âfatı Semaviyye be(erin bir cürmüne ıkab olmak üzere anlatılmı( olmuyor, Be(erin kesbi ile alâkadar olan afatın deh(eti ve Allah tealânın her kuvvet fevkındaki kudreti anlatılmı( oluyor. pbí üa bä Ï Š ë ô Š Ô Ûa å ß á ØÛ ìy bß bä ØÜ ça ÔÛë RW æë å ß aë ˆ ma åí ˆ Ûa á çš ã ü ìüï RX æì È u Ší á è ÜÈÛ aì ãb bßë á è Ø Ï a Ù Û ë 7 á è äç aì Ü 32 6 òè Û a b ãb2 Š Ó é ÜÛa æì È àn í å v Ûa å ß a Š1ã Ù îû a bä ÏŠ aë RY æë Šn 1í á è ß ìó ó Û a a ì Ûë ó š Ó b àüï 7aì n ãa a ì ÛbÓ êë Ššy b àüï 7æ a Š Ô Ûa È2 å ß 4 Œ ã a b 2bn bä È à b ã a bäß ìó bí aì ÛbÓ SP åí ˆ ä ß Õí ŠŸ ó Û aë Õz Ûa óû a ô èí é í í å î2 bà Û b Ó ß ó ì ß áî Ôn ß Sh:»4357

Š å ß á ØÛ 1 Ìí é 2 aì ä ß aë é ÜÛa ó Ça aì jî ua bäß ìó bí SQ ó Ça k v íü åßë SR áî Ûa laˆç å ß á Š v íë á Ø 2ì ã 6 õ bî Û ëa é ãë å ß éû îûë üa ó Ï Œ v È à 2 îüï é ÜÛa ÕÜ ô ˆ Ûa é ÜÛa æa a ëší áûëa SS åî j ß 45 ó Ï Ù Û ë a ó î z í æa ó ÜÇ bô 2 å è Ô Ü 2 ó Èí áûë üaë paì à Ûa Š È í â ìíë ST Ší Ó õ ó 3 ó ÜÇ é ã a ó Ü2 6ó m ìà Ûa b 6 ä 2 ë ó Ü2 aì ÛbÓ 6 Õz Ûb 2 aˆ ç îûa 6 b äûa óüç aë Š1 åí ˆ Ûa bà Š j bï SU æë Š 1 Øm á n ä bà 2 laˆè Ûa aì Óë ˆÏ 4bÓ â ìí á è ãb 6 á èû 3 v Èn m üë 3 ŠÛa å ß â ŒÈ Ûa aì Û ë a Šj 3èÏ 7 Î52 6 bèã å ß òçb ü a a ì rj Üí áû =æë Çì í bß æ ëší æì Ô b1 Ûa â ìô Ûa ü a ÙÜ è í Meali 2erifi Celâlım hakkı için hakikaten etrafınızdaki memleketleri helâk etmi(izdir, âyetleri tasrif de etmi(tik,gerekti ki rücu' edeler 27 O vakıt Allahın mâsivâsından yakınlık için ilâh ittihaz eyledikleri kimseler onları

kurtarsalardı ya! Bil'âkis onlardan savu(ub yittiler gittiler, ki i(teonların sapıtmalarının veuydurup durdukları iftirâlarının hasılı budur 28 Bir de (u vaktı anlat ki: Cinlerden bir takımını Kur'an dinlemek üzere sana Sh:»4358 sevketmi(tik, bu suretle vaktâ ki ona hâzır oldular, susun dinleyin dediler, sonra bitirildi"i vakıt da döndüler, inzar etmek üzere kavımlarına gittiler 29 Ey kavmımız! dediler: haberiniz olsun: bizler bir kitab dinledik, Musâdan sonra indirilmi( önündekini tasdık ediyor, hakka ve bir do"ru yola hidâyet eyliyor 30 Ey kavmımız! Allahın da'vetcisine icâbet edin ve ona iyman getirin ki ba'zı günahlarınıza ma"firet buyursun ve sizi elîm bir azâbdan korusun 31 Ve her kim Allahın da'vetcisine icâbet eylemezse Arzda âciz bırakacak de"ildir ve ona onun berisinden sahib olacak veliyler de yoktur, öyleler açık bir dalâl içindedirler 32 Ya görmedilerde mi ki o Gökleri ve Yeri yaratmı( ve onları yaratmakla yorulmamı( olan Allah ölüleri diriltme"e muhakkak kâdirdir, evet, hiç (übhe yok ki o her (ey'e kadirdir 33 Ve o küfredenler ate(e arzolunaca"ı gün: nasıl bu hak de"il mi imi(! diye, evet, rabbımız hakkı için diyecekler, buyuracak: "öyle ise haydin tadın azâbı, küfrede geldi"iniz için 34 Binâenaleyh ülül'azim Peygamberlerin sabretti"i gibi sabret ve onlar

hakkında ivedi etme, sanki onlar o va'dolundukları acıyı görecekleri gün gündüzün bir saatinden ba(ka durmamı(a döneceklerdir; kâfî bir tebli", demek ki ihlâk edilecek ba(kade"il, ancak taatten çıkmı(fasıklar güruhudur 35 27. ô Š Ô Ûa å ß á ØÛ ìy bß bä ØÜ ça ÔÛë - Misaltarikıyle ehli Mekkeye hıtabdır.etraflarındaki helâk olan memleketler, Me'rib, Semûdün Hıcri, Sedûm, Eyke gibi pbí üa bä Ï Š ë âyetleri tasrif etmi(tik - ya'ni inzar âyetlerini hep onlara türlü (ekillerde evirip çevirerek tekrar da eylemi(tik, æì È u Ší á è ÜÈÛ ki rücu' edeler - (irkten, ısyandan vaz geçip tevhide döneler, zâten bu inkılâbâtın her biri di"erleri için ba(lı ba(ına bir âyet bile oluyordu, gösteriyordu ki Allahdan ba(ka dayanılıp peresti( olunacak yoktur. Sh:»4359 28. á çš ã ü ìüï O vakıt onları kurtarsa idi ya!... 6 òè Û a b ãb2 Š Ó é ÜÛa æë å ß aë ˆ ma åí ˆ Ûa O Allahın berisinden yakınlık için «bã ª ë bè1 õ ü ª ì ç P 6ó 1 Û é ÜÛa óû a bãì 2 ŠÔ î Û ü a á ç j Èãbß

6 é ÜÛa ä Ç» diye (efaat içinilâhlar diye tutundukları kimseler, o ma'bud taslakları neye kurtarmadılar? 7 á è äç aì Ü 32 hayır bil'âkis onlardan gaib olup gittiler - ya'ni onları bırakıp Dünyadan ve ı'tikadlarından silinip gittiler Ù Û ë ve i(te bu - dalâl, bu inkisari hayal á è Ø Ï a onların ifkleri, ya'ni eseri ifkleri, yalan ve bâtıl ı'tikadlarının vardı"ı netîcedir æë Šn 1í aì ãb bßë veuydurdukları iftiranın hasıli mealidir. 29. å ß a Š1ã Ù îû a bä ÏŠ aë å v Ûa - Bu «a ÒbÔ y üb 2 éß ìó ˆ ãa a» yukarıdaki üzerine ma'tuf zannedile bilirse de de"ildir. «b ä ÏŠ a Š aë» Takdirinde «bç b a Š aë» cümlesine ma'tuftur. Arabcada NEFER kelimesi üçten ona ve ondan kırkakadartoplanmı( bir cemaate ıtlak olunur. C0N, 0ns mukabili gizli mahlûklar, (Sûrei «En'am» da «å v Ûaë ã üa åî Ÿbî, a ë Ç ó jã 3 Ø Û bä ÜÈu Ù Û ˆ ë» âyetinde bu kelimenin iyzahına ve Sûrei «Cinn» e bak). Bu tezkirde mahza ıbret ve inzar içinbirkaç rivâyette varid oldu"una göre bunlar Diyarbekir tarafından Nusaybîn Cinlerinden imi(, Ninovalı da denilmi(tir.

Fahrüddini Razî der ki: bu vakıanın keyfiyyetinde iki kavil vardır, evvelkisi: Saıd ibni Cübeyr demi(tirki: Cinler istima' ederlerdi, vaktâki recm olundular, Semâda olan bu hâdise her halde Arzda bir (eyden dolayı hâdis olsa gerektir diye sebebini arama"a gittiler, o sırada Hazreti Peygamber sallâllahü aleyhi vesellem Mekke Sh:»4360 ehalisinin kendisine icâbetlerinden me'yus olarak islâma da'vet için Taife çıkmı(tı, Mekkeye dönmek üzere bulundu"u zamana tesadüf ediyordu. Batni nahıl nam vâdîde kalkmı( sabah namazında Kur'an okuyordu, i(te oraya Nusaybîn Cinlerinin e(rafından bir bölük Cin u"ramı(tı, çünkü 0blis onları Semanın rücum ile korunmasını iycab eden sebebi ö"renmek üzere göndermi(ti, Kur'anı i(ittiler ve sebebin o oldu"unu anladılar. 0kinci kavil: Allah tealâ Peygambere Cinleri de inzar edip da'vet etme"e ve kendilerine Kur'an okuma"a me'mur etmi(ti,onuniçin Allah tealâ ona Kur'an dinlemek ve kavımlarını inzar eylemek üzere bir takım Cinn

göndermi(ti g ça. Ebû Hayyan da Bahirde derki: Cinn kıssası iki kerre olmu(tu, birisi Taiften avdetinde ki eshabı Siyerin zikrettikleri kıssa vechile onlardan ensar arama"a çıkmı(tı. Vâdii nahlede namaz kılarken dinlediler, o bilmiyordu, sonra Allah tealâ onların dinlediklerini haber verdi, di"er bir kerre de Allah tealâ Peygambere Cinleri inzar eyleyip onlara Kur'an okumasını emir buyurmu(tu, bunun üzerine ben Cinlere Kur'an okuma"a me'mur edildim, arkamdan kim gelecek dedi, bunu üç kerre söyledi, Abdullah ibni Mes'uddan ba(kası ses çıkarmamı( önlerine bakmı(lardı. Abdullah ibni Mes'ud radıyallahü anh demi(tirki: Cin gecesi benden ba(kakimsehâzır olmadı, gittiktahacun (ı'bine vardı"ımızda bana bir hat çizdi, ben gelinciye kadar bundan çıkma dedi, sonra Kur'an okuma"a ba(ladı, ben (iddetli bir (amata i(ittim, hattâ Resulullaha bir (ey olmaktan korktum, onu bir çok karaltılar kapladı, onunla benim arama hâil oldu, hattâ sesini i(itmez oldum, sonra bulut parçalanır gibi parçalandılar sonra bana: bir (ey gördün mü? dedi, evet beyaz esvaba bürünmü( siyah adamlar gördüm dedim, i(te onlar «Nusaybîn» Cinleri buyurdu g ça. Taberî tefsirinde der ki: Sh:»4361 å v Ûa å ß a Š1ã Ù îû a bä ÏŠ aë Allah tealânın buyurdu"u Cin neferinin kaç

aded oldu"u hakkında ehli te'vil ıhtilâf etmi(lerdir. Ba'zısı yedi nefer idi dedi: ezcümle 0bni Abbastan Ikrime demi(tir ki Nusaybîn ehalisinden yedi nefer idiler. Resulullah onları kavımlarına Resul yaptı, di"er bazıları da dokuz idi dediler. Ezcümle Zirr ibni Hubey( demi(tir ki: Hazreti Peygamber sallâllahü aleyhi vesellem Batnı nahlede iken «êë Ššy b àüï» inzal buyuruldu, dokuz idiler birisi Zevbea idi: «êë Ššy b àüï» kavli, ya'ni Allahın Resulüne sarf buyurdu"u Cin neferleri Peygamberin huzuruna vardıklarında demektir g ça. Alûsî de (unları kaydetmi(tir: «0bni Ebi Hatimin Mücahidden tahricine göre, yedi idiler: üçü Harrandan, dördü Nusaybînden, isimleri de: Hasâ, Mesâ, 2asır,Masır, Elerdevanyan, Serme, El'ahkam yâhud Elahkab idi, Taberânî Evsatta ve 0bni Merduye, Cinnin Resulullaha ikikerre gönderildi"ini nakleylemi(lerdir. 2ihabi Hafacî de - Kazıy ha(iyesinde Sûrei Cinde - zikreylemi(tirki hadîsler cinnin gönderilmesi altı kerre vakı' oldu"una delâlet eylemektir. Rivâyetlerde gerek aded ve gerek sâir hususta görülen ıhtilâf da bununla tevfık edilmi( olur. Netekim Ebû Nuaym tahric etmi(tir ki ehli Nusaybînden dokuz nefer Batni nahleden gittiler, bunlar fulân ve fulân ve fulân vel'erdevanyan vel'ahkab kavımlarına münzir olarak vardılar, sonra da çıktılar, Resulullaha vefd «hey'eti murahhasa» olarak geldiler, üç yüz idiler. Hacune kadar geldiler, el'ahkab geldi, Resulullah sallallahü aleyhi veselleme selâm verdi: ve kavmımız likana nâil olmak üzere Hacunda hâzır bulunuyorlar dedi: Resulullah da Hacunda geceden bir saata va'd verdi g ça. 0bni ebî hatimde Ikrimeden: bu âyette onların Musıl cezîresinden on iki bin

olduklarını tahric eylemi(tir. Bu adedi Ke((afta da hikâye eder. Resulallahın onlara okudu"u Sûre «Ù 2 á b 2 aš Ó a» idi. Bununla beraber Bahirde 0bni Ömer ve Cabir ibni Abdillah radıyallahü anhümadan nakletmi(tir ki aleyhissalâtü vesselâm onlara «å àyšûa» Sûresi okudu «æb2 ˆØ m bà Ø 2» õ ü a ôb jï Sh:»4362 dedikçe: hayır rabbımızın âyâtından hiç bir (ey tekzib etmeyiz «àz Ûa ÙÛ bä 2» derlerdi. Bir de Ebu Nuaym Delâilde Resulullaha cinnin geli(i, nübüvvetin on birinci senesinde oldu"unu tahric eylemi(tir.bukıssa hicretten üç sene evvel idi denilen de bu ma'nadadırg ça. 30. ó ì ß å ß 4 Œ ã a b 2bn - Musâdan sonra deyipde Isâyı È2 söylememelerine iki vecih beyan etmi(lerdir: Birincisi, zira Musâ aleyhisselâm iki Ehli kitab beyninde müttefekun aleyhtir ve ona indirilen kitab Kur'andan evvel ecelli kütüb idi, Isâ aleyhisselâm da onunla amele me'mur idi. 0kincisi;Atademi(tir ki: çünkü Yehûd milleti üzere idiler g ça. Buifâdelerin bir hayli noktaları bu gizli mahlûkların zannedildi"i gibi sâde mücerredattan ıbaret olmadıklarını ı('ar etmekten hâlî

kalmıyor. Onun için Mütekellimîn bunlara ecsamı latîfeta'bir etmi(lerdir. é í í å î2 bà Û b Ó ß Önündekini, ya'ni Tevratı yâhud bütün kütübi sâlifeyi tasdıklıyor Õz Ûa óû a ô èí hakka, ya'ni usul i'tibariyle sahih i'tikada áî Ôn ß Õí ŠŸ ó Û aë vedo"ru bir yola - füru' i'tibariyle de do"ruallahın rızasına irdirecek amelî ahkâmı (er'ıyyeye hidâyet eyliyor. 31. á Ø 2ì ã å ß á ØÛ Š 1 Ìí - Burada ba'zıyyet ifâde eden «å ß» ile «á Ø 2ì ã å ß» denilmesi (ayanı dikkattır. Denilmi( ki murad halîs hakkullah olan günahlardır.ziraıbâdın hukuku mücerred iymanile ma"firet olunuvermez. Gerçi bir harbî kanlar döküp mallar ya"maetmi( olup da sonra müsliman olsa islâmı hiç (übhesiz bütün geçmi(lerini keser atar ise de yine o harbînin bir kaç sene evvel istîman ile gelip bir (ahıstan borc almı( oldu"unu farz etsek bu kerre mücerred islâma gelmesiyle o borcun sâkıt oluvermesi lâzım gelmez. Ya'ni aynî dâr içinde zimmî ve muahidin islâmı, muayyen olan hukukı Sh:»4363 ıbâdi ıskat eylemez. Bu Cinlerde kendi kavımları içinde iymana da'vet eyledikleri içinyalnız ba'zı zünubun ma"firetini va'd eylemi(lerdir. Daha di"er vecihle de söylenmi(tir.32. üa ó Ï Œ v È à 2 îüï é ÜÛa ó Ça k v íü åßë Her kim de

Allahın da'vetcisine, ya'ni Peygambere ve Peygamberin elçilerine icâbet eylemezse Arzda âciz bırakacak de"ildir. - Ya'ni Allahı âciz bırakıp da onun azâbından kendini kurtarabilecek de"ildir. Bu âyet, tehdid ve inzarı hulasa etmi( oluyor. Ve burada Cinlerin sözü hıtam buluyor. Nihayet ba's-ü mead mes'elesi takrir olunmak üzere buyuruluyor ki: 33. a ëší áûëa görmediler de mi - bu ru'yet göz görü(ünden kalb görü(ü ile re'y ve istidlaldir. Ya'ni (u görülüp duran Semâvât ve Arzı halk etmi( å è Ô Ü 2 ó Èí áûë ve onları halk ile yorulmamı( - bu kayd, Yehûdün «altı günde halk etti lì Ì Û bä ß bßë de yedinci gün dinlendi» demelerini reddir. Netekim sûrei «Ö» da å ß buyurulmu(tur 6ó m ìà Ûa ó î z í æa ó ÜÇ - ıhyayı mevtâ «b äûa ó Ï é 2 ó àí a ì ã éû bä ÜÈuë êbä îî ybï b n îß æb åßëa» mazmununca ıhyaya da (âmil oldu"unda (übhe yokdur. Ší Ó õ ó 3 ó ÜÇ é ã a ó Ü2 Evet hiç (übhe yok ki o her (ey'e kadirdir - ıhyanın da her türlüsüne kadirdir. Onun içinislâm her halde ebedî hayat bulacak, kâfirler Cehenneme girecektir. 34. PPPƒÛa aë Š1 åí ˆ Ûa Š È í â ìíë 35. Š j bï Böyle olunca - ya'ni kâfirlerin âkıbeti böyle ate( olacak ve hakkı i'tirafa mecbur kalacak olunca ya Muhammed, sen sabret 3 ŠÛa å ß â ŒÈ Ûa aì Û ë a Šj bà ülül'azim Resullerin sabretti"i gibi - çünkü sen de onlardansın.

ÜLÜL'AZM, azim sahibleri, azm, bir i(in icra ve infazına kalbi kat'iyyetle ba"lamak, yâhud irâdede Sh:»4364 sabr-u sebat ile ta'kıbi murad, ictihad demektir. «3 ŠÛa» de «å ß», beyâniyye ve teb'izıyyeolmak muhtemildir. Beyan olundu"una göre ülül'azimden murad Resuller oldu"unu, Resullerin hepsi azim sahibleri bulundu"unu gösterir. Çünkü Peygamberlerin hepsi sabr-u sebat, azm-ü ıkdam sahibleridir. Ba'zıyyeoldu"una göre de Peygamberler içinden azimlerinin fevkal'âdeli"iyle mümtaz bir kısım, ya'ni sahib (erîat olup onun te'sis ve taririnde çok çalı(an ve onun me(akkatlerine ve hasımlarının dü(manlıklarına tehammül ederek sabreyliyen Rusüli kiram ki bunların me(hurları «áî ç Š 2 aë ì ã å ßë Ù ä ßë á èóbrî ß å î j äûa å ß bã ˆ a aë b = Äî ÜË b Óbrî ß á è ä ß bã ˆ aë :áí Šß å 2a ó î Çë ó ì ßë» âyetinde isimleri sayılanlardır. Bu babda daha ba(ka kaviller de vardır.bizimfikrimizce Kur'anda isimleri zikrolunan Peygamberlerin hepsi ülül'azim rusüldür denilmek de do"rudur. Zira rusül Kur'anda mezkûr olanlardan

6 ıbâret de"ildir. vardır.35. Ù îüç á è Ôã áû 5 ë 6 á èû 3 v Èn m üë sabret de onlar: o kâfirler, bahusus Kurey( kâfirleri hakkında azâbı acele etme 6 bèã å ß òçb ü a a ì rj Üí áû =æë Çì í bß æ ëší â ìí á è ãb sanki onlar va'dolundukları sonu görecekleri gün bir günün bir saatinden fazla durmamı( gibi olacaklardır - o saat gelince onun hevlinden ve Âhıretin uzunlu"undan Dünyada durdukları senelerce ömür az o kadar az gelecektir. Müddeti devri felek bir gündür adem bir nefes. 7 Î52 yeter. - ya'ni bu size edilen va'z-u tezkir son derece beli", kâfî bir ö"üttür, elverir. Yâhud beli" bir tebli"dir. Haberiniz olsun, duymadık demeyin æì Ô b1 Ûa â ìô Ûa ü a ÙÜ è í 3èÏ hasılı helâk olacak ba(kası de"il, ancak o fasıklar güruhudur. - Taatten çıkmı(, ö"üt dinlemez fasık kavımdır.alûsîtefsirinde der ki: bu sûrenin âyetleri Sh:»4365 miyanında i(bu «P PPƒÛa æ ëší â ìí á è ãb» âyetinin bir hasıyyeti bulundu"unu i('ar eden ba'zı asâr vardır: Taberanî duâda Enesten Peygamber sallallahü aleyhi vesellemden (öyle tahric