ELEMENTARY VOCABULARY

Benzer belgeler
İşitme Engelli Öğrenciler için Tek Kart Resimler ile Kelime Çalışması. Hazırlayan Engin GÜNEY Özel Eğitim Öğretmeni

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni

_J Düz I Yuvarlak 1. u u '... - u Ü ALFABE. Mm Maymu. Ss Salyangoz. Zz Zürafa. 1 i inek. Sesli Harfler ve Ozellikleri.

Ünite 5. Hungry Planet. Ortak Dersler. İngilizce II. Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ

350 6 But a) Ama-Fakat b) Hayvan c) Kedi d) Sarışın F 7 Baker a) Hayvan b) Tavuk c) Erkek Kardeş d) Fırıncı A

2. SINIF İNGİLİZCE DERSİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI TÜM ÜNİTELERİ VE KONULARI KAPSAYAN TARAMA TESTİ

mum dad grandpa grandma cousin aunt uncle boy girl man woman

Yumuşak Şeker Ürün Kalıp Kataloğu Jelly Candy Product Mold Catalague

TOO ENOUGH. Aşırı, çok fazla yeterli, yeterince, yeteri kadar

BAŞLANGIÇ - APPETIZER

DECEMBER 6 YRS

can herhangi bir şeyi yapabilmeye yetenekli olduğumuzu belirtmek için

4. S n f. Bu konuflman n geçti i resim afla - dakilerden hangisidir? name is Engin. Konuflmay resme göre tamamlayan ifade afla dakilerden hangisidir?

BAŞLANGIÇ - APPETIZER

ELEMENTARY VOCABULARY (1059 adet kelime)

Index. Besin Grubu kalori Cetveli Süt ve Süt Ürünleri Meyveler Sebzeler Yağlar. 3...Tahıllar. 7...

How many - How much - some - any- a few - much - a little - only a few - a lot of

VOCABULARY LIST. late. leave. : ayrılmak, terk etmek call. listen. : dinlemek cartoon. live. : yaşamak chat. lunch. : öğle yemeği chess. marble.

I WOULD come to the party but... You He,She,It We They

1. S. Afla daki k yafetlerden hangisi bu ask ya as lamaz?

MART BÜLTENİ 4-5 YAŞ/2.KUR MARCH BULLETIN

BAŞLANGIÇ - APPETIZER

KELİMELERİ ÖĞRENİYORUM. Hazırlayan Engin GÜNEY Özel Eğitim Öğretmeni

Türkçe Öğreniyorum. Ders Kitabı

UNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS

A) kanepe B) televizyon C) masa D) buzdolabı

2. SINIFLAR OCAK AYI PROGRAM AÇILIMI

YABANCI DİL 1 Okutman Aydan ERMİŞ

Böbrek Hastalıklarında BESLENME. TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ Hayat sağlıkla güzeldir. BESLENME ve DİYET POLİKLİNİĞİ

Grade 6 / SBS PRACTICE TEST Test Number Konuşma balonunda boş bırakılan yere uygun olan ifadeyi işaretleyiniz.

A) Please come in. B) Quiet, please. C) Clean the board, please. D) Turn off the light, please. Sargın Test 4. Sınıf

A. BENZETİŞİM. Benzetişim, nesne ya da kavramlar arasındaki benzerliği veya zıtlığı görmek için yapılan zihinsel işlemdir. Örnek 3.

SELAMLAMA HAFTANIN GÜNLERİ COLORS. Red (Kırmızı) Blue (Mavi) Green (Yeşil)

İNGİLİZCE. My Daily Routine. A) It's one o'clock. It s on Monday. Zeka Küpü Yayınları

Pazartesi Perşembe Cumartesi

ZAYIFLAMA DiYETi. TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ Hayat sağlıkla güzeldir. BESLENME ve DİYET POLİKLİNİĞİ

Lesson 12 Personal Appearance Kişisel Görünüm

5. Sınıf İngilizce 4. Ünite My Daily Routines Kelime Listesi ve Konu Anlatımı

Veli Mektupları MyLittle Island 1

1800 KALORİLİK ZAYIFLAMA DİYETİ ÖRNEK YEMEK LİSTESİ


Hayvanlar-Animals-Enimıls Köpek-Dog-Dog

İNGİLİZCE FİİLLER KELİME Build OKUNUŞU. biıld ANLAMI YAPMAK, İNŞA ETMEK

YABANCI DİL I Okutman Derya KOCAOĞLU

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ BAŞBAKANLIK DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ 2015=100 TEMEL YILI TÜKETİCİ FİYATLARI ENDEKSİNİN 2017 NİSAN AYI SONUÇLARI

Lesson 45: -er, more, less Ders 45: -er, more, less

NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ UNIT 6

fishing camping climbing drawing knitting puzzles checkers chess origami tic tac toe blind man s buff chinese whispers soccer dodgeball stamps

6. SINIF NG L ZCE TEST 1 T F T F 6. Yukar da? ile gösterilen bölümde olmas gereken ifade afla dakilerden hangisidir?

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ BAŞBAKANLIK DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ

İmran Ünal ER 1. AŞAMA. Vocabulary of the Second Week

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TARTI WEB. PLATFORMLAR İşletim sisteminden bağımsız. YAZICILAR Sisteminizde çalışan AKSESUAR. KİŞİSELLEŞTİRME Kişiye özel opsiyonel avantajlar

Kuşların Gizemli Yolculuğu -Göç!

SIRA NO AÇIKLAMA BİRİM

Unit 1. My Daily Routine. A) How old are you? B) What s your name? C) Where are you from? D) What s the time? A:... time is it? B: It s three o clock.

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ARIKÖK İLKOKULU 3. SINIF İNGİLİZCE DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI

UNIT 2 YUMMY BREAKFAST BOOKLETS

İNGİLİZCE. My Daily Routine. A) It's one o'clock. It s on Monday. Zeka Küpü Yayınları

ساعة منبهة مطفأة السجائر شرفة برنس حمام سرير مفرش سرير مائدة سرير حجرة النوم خادم الفندق مقعد طويل بطانية

Veli Mektupları MyLittle Island 2

İSTEK ACIBADEM KINDERGARTEN

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ

a) Must: meli malı. Bir eylemin yapılmasının zorunluluğunu belirten must ile ifade edilen kişinin kendi isteğinden kaynaklanmaktadır.

İSTEK ACIBADEM KINDERGARTEN

PİYASA ANALİZ SONUÇLARI

RAVOUNA 1906 ROOFTOP MENU

GENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

BAŞLANGIÇLAR / Starters

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ BAŞBAKANLIK DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ

ŞUBAT ÖĞRETMEN BÜLTENİ 3-4 YAŞ/ 1.KUR FEBRUARY BULLETIN

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ

Prepositions of place and direction. Yer ve yön gösteren edatlar. (ilgeçler) Where is Mary? Mary nerede? She is in the kitchen. O mutfakta.

13 Tarım Agriculture

SİMPLE COFFEE BREAK MENU I Gün Boyu Masalarda All Day Tables service

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KURULUŞLARI BESLENME ve DİYET BİRİMİ OBESİTE HASTALARI İÇİN BESLENME KILAVUZU OBESİTE HASTALARI İÇİN BESLENME KILAVUZU

Lesson 18 : Do..., Don t do... Ders 18: yap, yapma

Giysinizi göstererek! Bu ne?what is this?vat iz dis? CEVAP: O bir tee-shirt. It is a tee-shirt.it iz a tişöört

ARALIK AYI +3 YAŞ ÖZEL YAKACIK BALKANLAR KOLEJİ Eğitim Öğretim Yılı AYIN TEMASI

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ BAŞBAKANLIK DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ 2015=100 TEMEL YILI TÜKETİCİ FİYATLARI ENDEKSİNİN 2017 AĞUSTOS AYI SONUÇLARI

Example: 1 Shall I give the baby some tea? (Bebeğe biraz çay vereyim mi?)

Close? Konuflmay tamamlayan ifade afla daki resimlerden hangisinde gösterilmifltir? the board clean! A) B)

DANA FÜME / SMOKED BEEF Roka, kiraz domates, parmesan ve sızma zeytinyağı ile With fresh rocket, cherry tomato, parmesan and virgin olive oil

1. Ne zaman yapılacağı kesin belli olan veya gelecekte yapmaya niyet ettiğimiz işleri anlatırken:

MART BÜLTENİ 4-5 YAŞ/2.KUR MARCH BULLETIN

2. Sınıf Tekil ve Çoğul Adlar

BÖ/CK Tel: (90) (392) Fax: (90) (392) Web: dpo.gov.ct.tr

EKİM AYI ARA ÖĞÜN ÖNERİLERİ EKİM AYI BESLENME İÇİN MEYVE VE SEBZE ÖNERİLERİ

5. S n f. I m German. Konuflmay tamamlayan soru afla - dakilerden hangisidir? I m from. I m. A) How old are you? B) Where are you from?

KURT KEMERİ. Sosyal tesislerimiz ESBAŞ tarafından işletilmektedir /

Aylara Göre Meyve, Sebze ve Balık Tüketimi

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ BAŞBAKANLIK DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam

2. Sınıf Çarpma işlemi Problem çözelim

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ BAŞBAKANLIK DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ 2015=100 TEMEL YILI TÜKETİCİ FİYATLARI ENDEKSİNİN 2017 EKİM AYI SONUÇLARI

UNIT 21. After. Live. sonra. yerleşmek, oturmak Always. Monday. her zaman. Pazartesi Arrive. Neighborhood. mahalle Before. varmak. Never.

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ BAŞBAKANLIK DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ

Transkript:

1 about (165 cm) (165 cm) civarı 2 about (twenty-five, forty, etc.) yirmi beş/ kırk civarı 3 above yukarı(da), bir şeyin üstünde 4 across karşıdan karşıya; çaprazlama 5 actor erkek oyuncu 6 actress bayan oyuncu 7 adult yetişkin 8 aerial (noun) anten; havayla ilgili 9 aerobics aerobik 10 afraid of (bir şeyden) korkmak 11 against -e karşı; -e zıt yönde 12 age yaş 13 agree with (someone) (biriyle) aynı fikirde olmak 14 alarm clock çalar saat 15 alive hayatta/canlı; yaşam dolu 16 along ileri(ye); oraya, orada 17 ambitious hırslı, azimli; çok istekle 18 American Amerikan, Amerikan İngilizcesi 19 ankle ayak bileği 20 answer (verb) cevaplamak 21 ant karınca 22 apple elma 23 apple pie and custard elmalı kremalı pasta 24 April Nisan ayı 25 apron (mutfak) önlük 26 architect mimar 27 arm kol 28 armchair koltuk 29 arrive at (a place) (bir yere) varmak 30 ashtray kül tablası 31 ask for (something) (bir şey) sormak 32 asleep uykuda; uyuşmuş 33 asparagus kuşkonmaz 34 at the corner of köşede (köşe başında) 35 at the end of (bir şeyin) sonunda 36 athletics atletizm 37 August Ağustos ayı 38 aunt hala; teyze 39 Australian Avustralyalı 40 autumn sonbahar 41 avalanche çığ 42 avocado avokado (Amerika armudu) 43 baby bebek 44 back arka 45 back door arka kapı 46 back garden arka bahçe 47 bacon domuz pastırması 48 bad at (bir şeyde) kötü/başarısız olmak 49 badly paid kötü/az maaşlı 50 badminton badminton (bir tür tenis) 51 bake fırında pişirmek; yemekli toplantı 52 bake a cake kek pişirmek 1

53 baker (job) fırıncı 54 baker's (shop) fırın 55 balcony balkon 56 bald kel 57 ball top 58 banana muz 59 bank banka 60 bar of (chocolate, soap..) bir kalıp sabun/ bir adet çikolata 61 barber (job) berber (iş) 62 barber's (shop) berber(dükkan) 63 bark (a dog barks) havlamak (köpek havlar) 64 basketball basketbol 65 bat (animal) yarasa 66 bat (cricket) kriket/beysbol sopası; vuruş, darbe 67 bath küvet; banyo yapmak 68 bath mat banyo paspası 69 bathroom banyo 70 bathroom cabinet duşa kabin 71 be born doğmak/ dünyaya gelmek 72 be buried toprağa konmak/verilmek/gömülmek 73 beans fasulye; çekirdek 74 bear (animal) ayı 75 beautiful güzel, çok iyi 76 become a grandfather büyükbaba olmak 77 bed yatak 78 bedroom yatak odası 79 bedside table komodin 80 bedspread yatak örtüsü 81 bee arı 82 beetle (kanatlı) iri bir böcek 83 beetroot pancar 84 behind arkaya, arkasında 85 Belgian Belçika(lı) 86 believe in (someone) (birine) inanmak 87 below aşağı/altta; -in altında 88 below zero sıfırın altında 89 belt kemer/kuşak 90 between arasında 91 bicycle bisiklet 92 big büyükbaba olmak 93 binoculars dürbün 94 bird-watching kuşları doğal ortamlarında izleme (hobi) 95 biscuit bisküvi; çörek/pasta 96 bite ısırmak, (arı, yılan) sokmak; ısırma/(arı,yılan) sokması 97 bitter acı, keskin/sert;üzücü 98 blackberry böğürtlen 99 blackboard (kara)tahta, yazı tahtası 100 blanket battaniye; sınırsız 101 bleat (kuzu/koyun)melemek; sızlanmak 102 blind kör; kör etmek; dikkatsiz; anlayışsız 103 blizzard kar fırtınası/ tipi 104 block of flats daire blokları, apartman blokları 2

105 blonde sarışın, (saçı) sarı 106 blouse bluz 107 blow esmek; üflemek 108 blow one's nose sümkürmek 109 blunt keskin olmayan 110 boil kayna(t)mak 111 boiled potatoes haşlanmış patates 112 bookcase kitaplık 113 boot bot/çizme 114 boring sıkıcı 115 borrow (sth) from (smn) (birinden) (bir şey) ödünç almak 116 bottle of (wine, milk..) (şarap/süt) şişesi 117 bottle opener tirbuşon (=corkscrew) 118 bottom dip, alt 119 bowl kase/çanak; bowling topu; bowling oynamak 120 box of (matches, chocolates) (kibrit/çikolata) kutusu 121 boxer shorts boksör şortu 122 boxing boks 123 boxing ring boks ringi 124 bra sutyen 125 brave cesur, yiğit 126 bray (eşek) anırmak 127 Brazilian Brezilyalı 128 bread ekmek 129 breeze meltem, esinti 130 bricklayer tuğla ustası 131 briefcase evrak çantası 132 brief kısa; özet; külot 133 bright parlak, aydınlık; zeki 134 brother erkek kardeş 135 brush fırçalamak; fırça; çalı 136 Brussels sprouts Brüksel lahanası/ küçük lahana 137 bucket kova 138 build (verb) inşa etmek, kurmak 139 bull boğa 140 bunch of (grapes, flowers) (üzüm)salkımı; (çiçek) demet 141 bungalow tek katlı ev 142 businessman iş adamı 143 businesswoman iş kadını 144 busy meşgul; işlek 145 butcher (job) kasap (meslek) 146 butcher's (shop) kasap dükkanı 147 butter margarin/tereyağı 148 butterfly kelebek 149 buy satın almak 150 buzz (arı,sinek..) vızıldamak 151 by ile, vasıtasıyla; yakınında; tarafından; yoluyla 152 cabbage lahana 153 cafe kafe 154 cake kek, pasta 155 calculator hesap makinesi 156 calendar takvim 3

157 calf buzağı, dana 158 call aramak; seslenmek, çağırmak 159 camel deve 160 camera fotoğraf makinesi;kamera 161 camping kamp yapma 162 can of (beer, coke..) kutu (kola/bira) 163 Canadian Kanadalı 164 caravan kervan; karavan 165 card shop kartpostalcı 166 cardigan hırka 167 careful dikkatli, özenli 168 carpenter marangoz, doğramacı 169 carpet halı 170 carrot havuç 171 carry taşımak 172 carton of (orange juice, yoghurt) (mukavva/karton) kutuda (meyve suyu, yoğurt) 173 cash kedi 174 cassette recorder teyp, kaset kayıt aygıtı 175 cat kedi 176 catch yakalamak, tutmak; birdenbire fark etmek/yakalamak 177 cauliflower karnabahar 178 ceiling tavan 179 celery kereviz 180 chair sandalye; başkanlık makamı; kürsü 181 changeable değişken, değişebilir 182 cheap ucuz 183 cheek yanak 184 cheesecake peynirli kek 185 chemist's eczane 186 cherry kiraz 187 chest göğüs/bağır, sandık, kutu 188 chest of drawers çekmece (çekmeceli komodin) 189 child çocuk 190 children çocuklar 191 chilly soğuk, serin 192 chimney baca 193 chin çene 194 Chinese Çin(ce) 195 chip küçük parça, kırıntı; cips 196 chocolate gateau çikolatalı kremalı pasta 197 chop (balta ile) kesmek/yarmak; (et) kıymak, 198 Christian name Hıristiyan ismi 199 clean (adjective) temiz 200 clean the windows camları/pencereyi silmek/temizlemek 201 cleaner temizlikçi 202 clear up bilgi vermek, açıklamak;çözümlemek; temizlemek 203 clever zeki, akıllı 204 climb tırmanmak/çıkmak 205 close (verb) kapatmak 206 closed kapalı 207 cloudy bulutlu 208 cloudy with sunny periods bulutlu fakat ara sıra güneşli 4

209 club kulüp, dernek 210 cluck (tavuk) gıdaklamak 211 coat palto, mont; ceket 212 coat hanger portmanto (=coat stand, hall tree) 213 cock horoz; tetik; musluk 214 coconut hindistancevizi 215 coffee table sehpa; çay masası 216 coke kola; kok kömürü; kokain 217 cold soğuk 218 comb (noun) tarak; bal peteği; horoz ibiği 219 comb (verb) (saç) taramak, (bir yeri) aramak/taramak 220 comfortable rahat, konforlu 221 computer bilgisayar 222 computer programmer bilgisayar programcısı 223 cook (job) aşçı (meslek) 224 cook (verb) yemek pişirmek 225 cooker ocak 226 cooking (hobby) yemek pişirme (hobi) 227 corkscrew tirbuşon 228 corn on the cob mısır koçanındaki mısır 229 cornflakes mısır gevreği 230 correct (yanlış) düzeltmek; doğru/yanlışsız 231 cost (verb) değerinde olmak, mal olmak; fiyat,değer 232 cottage küçük ev, kulübe 233 cough öksürmek; öksürük 234 count (sayı) saymak; kapsamak; sayım, hesap, sayı 235 country ülke; kırsal kesim/taşra 236 cousin kuzen 237 cow inek 238 crab yengeç; eleştirmek, şikayet etmek 239 creative yaratıcı 240 cricket kriket; cırcır böceği 241 crisp gevrek;taze, yeni; cips 242 croak kurbağa sesi çıkarmak/vıraklamak; çatlak sesle konuşmak; hırıltı 243 cross çarpı/artı işareti; haç/çarmıh; kesişmek 244 crow horoz ötmek; horoz ötüşü; karga 245 cruel acımasız, zalim 246 cry ağlamak; haykırmak; çığlık, feryat; (kuş) sesi 247 cucumber salatalık 248 cue başlama işareti; ipucu; bilardo sopası(isteka) 249 cupboard (mutfak) dolap 250 cup fincan; kupa 251 curly kıvırcık, kıvrımlı 252 curtains perde 253 cushion minder; yastık 254 cut (verb) kesmek, dilimlemek 255 cycle devir, tur/dönüş; bisiklet/motosiklet ; bisiklet sürmek 256 cycling bisiklet sürme 257 dance dans etmek; dans 258 dancing dans etme 259 dangerous tehlikeli 260 dark karanlık; (koyu) renk; esmer 5

261 daughter kız çocuk/evlat 262 dead-end çıkmaz sokak 263 dear sevgili; değerli, pahalı 264 December Aralık ayı 265 decorate süslemek, dekore etmek; duvar kağıdıyla kaplamak 266 deep derin, koyu(renk) 267 deliver (alıcını evine/işyerine) götürmek, dağıtmak 268 dentist diş hekimi 269 department store büyük mağaza 270 describe tanımlamak/betimlemek, anlatmak 271 desk sıra; kürsü; şube; resepsiyon 272 dessert (yemeğin sonunda yenen) tatlı 273 detached house müstakil ev 274 diary günlük, anı defteri 275 die ölmek 276 different from/to (-den) farklı 277 difficult zor, güç; huysuz, geçinmesi zor 278 dig kazmak 279 dining-room yemek odası 280 dirty kirli; terbiyesiz; (hava) bozuk; kirletmek 281 dishwasher bulaşık makinesi 282 do the cooking yemek pişirme 283 do the dusting toz alma 284 do the gardening bahçeyle uğraşmak 285 do the hovering (elektrikli) süpürgeyle temizleme 286 do the ironing ütü yapma 287 do the polishing yerleri silme 288 do the washing çamaşır yıkama 289 do the washing-up bulaşık yıkama 290 doctor doktor 291 dog köpek 292 dolphin yunus balığı 293 donkey eşek 294 down aşağı(ya), aşağıda; güneyde 295 dozen düzine 296 draw (resmini)çizmek 297 drawer çekmece 298 drawing pin resim çivisi, raptiye 299 dream (verb) rüya görmek; hayal kurmak 300 dress (noun) giysi; elbise 301 dressing-gown sabahlık 302 dressing-table makyaj masası 303 dressmaking terzilik, kadın terzilik 304 drill (matkapla) delmek; alıştırmak/eğitmek; matkap; alıştırma 305 drink (verb) içmek 306 drive (araba) sürmek 307 drizzle (yağmur) çiselemek 308 drought kuraklık 309 drunk sarhoş/ içkili 310 dry kuru 311 dry cleaner's kuru temizlemeci 312 duck ördek 6

313 duck with orange sauce portakal soslu ördek (yemek) 314 dull and overcast (hava) kapalı ve bulutlu 315 dustman çöpçü 316 Dutch Hollanda(ca), Hollandalı 317 duvet yorgan 318 ear kulak 319 earn (para) kazanmak 320 earthquake deprem 321 easy kolay 322 eat yemek yemek 323 egg yumurta 324 elbow dirsek 325 elderly yaşlı, yaşını başını almış 326 electric iron (elektrikli) ütü 327 electric razor tıraş makinesi 328 electrician elektrikçi 329 elephant fil 330 empty boş 331 English İngiliz(ce) 332 estate agent emlakçı 333 exciting heyecan verici, heyecanlı 334 expensive pahalı 335 explain açıklamak 336 eye göz 337 eyebrow kaş 338 eyelashes kirpik 339 fail başaramamak, yetersiz kalmak; (sınıfta) kalmak; başarısızlık 340 fair dürüst, adil; (hava) açık; sarışın,kumral 341 fall asleep uykuya dalmak 342 fall in love aşık olmak 343 famous ünlü, meşhur 344 famous for (bir şeyle) ünlü 345 farm çiftlik, çiftlik evi 346 farmer çiftçi 347 fast hızlı, çabuk; süratle 348 fat şişman, tombul 349 father baba 350 fax machine faks (makinesi) 351 February Şubat ayı 352 fence çit, parmaklık 353 field tarla, alan/açık arazi 354 fight dövüşmek, savaşmak; -e karşı savaş vermek; kavga, savaş 355 file dosya/klasör; dosyalamak 356 filing cabinet dosya dolabı 357 fillet of plaice kılçıksız balık eti ( Yaldızlı Pisibalığı) 358 find bulmak 359 find out bulup çıkarmak 360 finger parmak 361 finish bitirmek 362 fire ateş 363 fireman itfaiyeci 364 fireplace şömine, ocak 7

365 fish balık 366 fishing (sport) balık tutma 367 fishing rod olta 368 fishmonger's balıkçı (dükkanı) 369 flat (adjective) düz, yassı 370 flat (noun) apartman dairesi, kat 371 flood sel baskını; sel basmak 372 floor zemin, (bina) kat 373 florist's çiçekçi dükkanı 374 flower bed çiçeklik 375 fly (noun) sinek 376 fly (verb) uçmak, uçakla gitmek 377 fog and mist patches (hava) yer yer sisli 378 foggy sisli, dumanlı 379 foot ayak 380 football pitch futbol sahası 381 footpath patika; yaya kaldırımı 382 for için; süresince; -dır(zaman) ; -den dolayı 383 forehead alın 384 foreign yabancı; dış 385 forest fire orman yangını 386 forget unutmak 387 fork çatal 388 fox tilki 389 free özgür; serbest, boş;bedava 390 freezer soğutucu, buzluk 391 French Fransız(ca) 392 fresh taze, körpe; temiz; kullanılmamış 393 fridge buzdolabı 394 frog kurbağa 395 from -den/dan, -den ötürü 396 front door ön kapı 397 front garden ön bahçe 398 frosty soğuk/dondurucu; içten olmayan 399 fruit cocktail meyve kokteyli 400 fruit trees meyve ağaçları 401 fry (yağda) kızartmak 402 frying pan kızartma tavası 403 full dolu, maksimum 404 funny komik, gülünç; acayip, tuhaf 405 furniture shop mobilya dükkanı 406 gale bora/sert rüzgar; ani kahkaha 407 garage garaj 408 garden shed bahçe kulübesi 409 gardening (hobby) bahçe ile uğraşma 410 garlic sarımsak 411 gate kapı, giriş yeri/kapısı; hasılat 412 generous cömert 413 German Alman(ca) 414 get dressed giyinmek 415 get home eve gitmek/varmak 416 get up uyanmak/(sabah) kalkmak 8

417 get a new job yeni bir işe başlamak 418 get divorced boşanmak 419 get engaged nişanlanmak 420 get married evlenmek 421 giraffe zürafa 422 glasses gözlük 423 gloves (bir çift) eldiven 424 go to university üniversiteye gitmek 425 go off çıkmak; (bomba) patlamak; çürümek 426 go to (somewhere) (bir yere) gitmek 427 go to bed yatağa/uyumaya gitmek 428 goat keçi 429 goggles koruyucu gözlük ( goggle=hayretle bakmak) 430 golf course golf kursu/dersi 431 good at (bir şeyde) iyi olmak 432 goose kaz 433 grandchildren torunlar 434 granddaughter kız torun 435 grandfather büyükbaba/dede 436 grandmother büyükanne/nine 437 grandparents büyükanne ve büyükbaba 438 grandson erkek torun 439 grapefruit greyfurt 440 grape üzüm 441 grate rendelemek; gıcırda(t)mak; ocak ızgarası 442 grater rende 443 Greek Yunan(ca) 444 green peppers kırmızı biber 445 greengrocer's manav (dükkanı) 446 greenhouse sera; limonluk 447 grey gri, kül rengi; (saç)kır; (yüz)soluk 448 grill (noun) ızgara 449 grill (verb) ızgarada pişirmek 450 grunt (hayvan) hırlamak; (insan) homurdanmak 451 gumshield dişlik (boks) 452 gun ateşli silah, tüfek, tabanca 453 gymnastics jimnastik 454 hair saç, kıl; tüy 455 hair dryer saç kurutma makinesi 456 hairdresser (job) kuaför (meslek) 457 hairdresser's (shop) kuaför (dükkan) 458 hall toplantı salonu; koridor/hol; 459 hammer çekiç 460 hamster hamster, sıçan 461 hand el 462 handbag el çantası 463 handsome yakışıklı, hoş; iyi görünümlü 464 happy mutlu 465 hard sert/katı; zor/kuvvet isteyen 466 hard-working çok çalışan, çalışkan 467 hat şapka 468 hate nefret etmek; hoşlanmamak 9

469 have a break ara vermek/ teneffüs yapmak 470 have a shower duş almak 471 have breakfast kahvaltı yapmak 472 have dinner akşam yemeği yemek 473 have lunch öğle yemeği yemek 474 have children çocukları olmak/çocuklara sahip olmak 475 have a good figure boyu posu yerinde olmak; hoş bir endamı olmak 476 have freckles (yüz) çilleri olmak 477 head baş/kafa; lider/başkan 478 hear işitmek, duymak; haber almak 479 heavy snow yoğun kar 480 hedge çit; çalı 481 hedgehog kirpi 482 heel topuk, ökçe 483 height yükseklik 484 help yardım etmek; yardım 485 hen tavuk; dişi kuş 486 high yüksek; yüce 487 high winds and showers (hava) sert rüzgarlı ve sağanak yağışlı 488 hills tepecikler 489 hiss (yılan) tıslamak; ıslıklamak, yuhalamak 490 hockey hokey 491 hold tutmak; sahip olmak/elinde tutmak 492 hole punch zımba 493 hollow çukur, oyuk, içi boş; oymak, çukur açmak 494 horse at 495 horse-racing at yarışı 496 hot sıcak 497 hotel otel 498 house boat yüzen ev (ev gibi kullanılan tekne) 499 howl ulumak, inlemek; uluma,inilti 500 hungry aç 501 hurricane kasırga, fırtına 502 husband koca/eş 503 ice rink buz pateni pisti 504 ice skating buz pateni yapma 505 ill hasta; kötü, fena ( ill-will=kötü niyet X goodwill=iyi niyet) 506 imaginative hayal gücü kuvvetli, yaratıcı 507 impatient sabırsız 508 important önemli 509 in front of -in önünde 510 in his twenties, fifties.. etc. yirmisinde, ellisinde; yirmili/ellili yaşlarda 511 inside iç, içteki, içerisi(nde); gizli 512 intelligent zeki, akıllı 513 interested in (bir şeye) ilgili, meraklı 514 into içine, -e/-a 515 introduce (smn) to (smn else) (birini) (biriyle) tanıştırmak, (birini) (birine) tanıtmak 516 ironmonger's hırdavatçı (dükkan) 517 Italian İtalyan(ca) 518 jacket ceket, mont 519 jacket potatoes patates kabuğu 520 January Ocak ayı 10

521 Japanese Japon(ca) 522 jar of (jam, marmalade) (reçel, marmelat) kavanozu 523 jaw çene 524 jealous kıskanç 525 jeans kot pantolon 526 jeweller's kuyumcu (dükkan) 527 job iş/meslek 528 jogging yavaş koşu 529 join birleştirmek; üye olmak/katılmak 530 joint of (meat) et parçası 531 journalist gazeteci 532 jug testi, sürahi 533 July Temmuz ayı 534 jump atlamak, zıplamak 535 jumper kazak, süveter 536 June Haziran ayı 537 kangaroo kanguru 538 keep saklamak; korumak/elde tutmak; (belli bir durumda) engellemek 539 kettle çaydanlık 540 key anahtar; (piyano, daktilo) tuş; çok önemli/başarı için gerekli 541 kilo of (apples, potatoes..) kilo (elma, patates) 542 kind (adjectives) tür, çeşit;nazik, kibar; iyi kalpli, candan 543 kiss (verb) öpmek 544 kitchen mutfak 545 kitten kedi yavrusu 546 knee diz; (giyside) diz yeri 547 knickers bayan külotu 548 knitting (hobby) örgü örme (hobi) 549 knives bıçaklar (tekili 'knife' ) 550 knock (kapı) çalmak, vurmak; vurma sesi, darbe 551 know bilmek; tanımak 552 ladybird uğurböceği 553 lake göl 554 lamb kuzu, kuzu eti 555 lamb chops kuzu (eti) pirzola 556 lamp lamba 557 lampshade abajur 558 landing (uçak) iniş; karaya çıkma/çıkarma 559 large geniş, bol; büyük, iri 560 late geç, gecikmiş ( I'm late= Geç kaldım); -ın sonlarına doğru 561 laugh (verb) kahkahayla gülmek 562 launderette çamaşırhane 563 lava lav 564 lawn çim, çimenlik 565 lawyer avukat 566 lay the table masayı kurmak/hazırlamak 567 lazy tembel; ağır, uyuşuk 568 learn öğrenmek 569 leave home (bir yere gitmek için) evden çıkmak/ayrılmak 570 leek pırasa 571 leg bacak; (hayvanlarda) but; (eşya) ayak 572 lemon limon 11

573 leotard (streç)dansçı giysisi 574 let izin vermek/bırakmak; 575 lettuce marul; salata 576 librarian kütüphaneci 577 lie yatmak/uzanmak; yer almak/bulunmak; yalan söylemek 578 light (adjective) parlak, aydınlık; hafif, yumuşak 579 light (verb) aydınlatmak; parlamak 580 lion aslan 581 lip dudak 582 listen to (something/someone) (bir şeyi/birini) dinlemek 583 litre of (milk) litre (süt) 584 live by the seaside deniz kenarında yaşamak/oturmak 585 live in (a place) (bir yerde) yaşamak/oturmak 586 live with (smn) (biriyle) yaşamak/oturmak 587 living-room oturma odası 588 loaf of (bread) somun (ekmek) 589 long uzun; uzun süre 590 look after (smn) (birine) bakmak; ilgilenmek 591 look at (something) (bir şeye) bakmak 592 look for (something) (bir şey) aramak; bulmaya çalışmak; ummak 593 lorry driver kamyon şoförü 594 lose kaybetmek 595 loud yüksek sesli, gürültülü 596 low alçak/yüksek olmayan; düşük, zayıf, az(ses) 597 mac yağmurluk (=macintosh, raincoat) 598 magnifying glass büyüteç 599 main course ana ders, ana yemek/öğün????? 600 main road anayol, ana cadde 601 make yapmak, hazırlamak 602 make the bed yatak yapmak/düzeltmek 603 mantelpiece şömine rafı 604 March Mart ayı 605 married evli 606 married to (biriyle) evli 607 mash patates püresi, ezme 608 mattress döşek 609 May Mayıs ayı 610 meadow çayır, otlak 611 mean (adjective) cimri, huysuz, acımasız 612 meat et 613 mechanic makinist, tamirci 614 meet rastlamak; tanışmak; (bir ihtiyacı) karşılamak 615 meet his future wife gelecekteki karısıyla/eşiyle karşılaşmak, evleneceği bayanla tanışmak 616 melon kavun 617 miaow miyavlamak 618 microwave mikrodalga 619 middle-aged orta yaşlı 620 milk süt 621 mineral water maden suyu, soda 622 mirror ayna 623 miserable mutsuz, perişan, üzgün 624 misty sisli, puslu 12

625 modern modern 626 monkey maymun 627 mosquito sivrisinek 628 moth güve 629 mother anne, ana; kaynak, köken 630 motor racing otomobil yarışı, motorlu araç yarışı 631 mountain dağ 632 mouse fare 633 mouth ağız 634 mouthful ağız dolusu 635 move hareket et(tir)mek, kımıldamak, ilerlemek, taşınmak 636 mushroom mantar 637 musical instrument müzik aleti 638 musician müzisyen 639 narrow dar, sınırlı; kıt kanaat, ancak yeten 640 nationality ulus, uyruk; milliyet 641 near yakın, yakınında 642 neck boyun, (giysi) yaka 643 need -e ihtiyacı olmak, -mesi gerekmek, gereksinim duymak 644 needle dikiş iğnesi, şırınga iğnesi, şiş/tığ 645 neigh (at) kişnemek 646 nephew erkek yeğen 647 new yeni, acemi, taze 648 newsagent's dergi/gazete satıcısı (dükkan) 649 next to -e bitişik, -nın yanında; bir sonraki, önümüzdeki 650 niece kız yeğen 651 nightdress gece elbisesi/kıyafeti 652 nose burun, bir şeyin ön/uç kısmı 653 notebook defter 654 November Kasım ayı 655 nurse hemşire, dadı 656 nuts deli, kaçık, çatlak ( nut=fındık, ceviz) 657 October Ekim 658 octopus ahtapot 659 of average height ortalama/orta yükseklikte 660 off-licence içki satma ruhsatı, içki satılan dükkan 661 old yaşlı, eski 662 on fire tutuşmuş, yanmakta; gayretli, coşmuş 663 on top of zirvesinde, (bir şeyin) en üstünde 664 onion soğan 665 open (adjective) açık, dürüst 666 opposite karşıt, zıt, ters 667 optician gözlükçü 668 orange (noun) portakal, turuncu 669 out of dışında 670 outside dış, dış taraf, dışarı(da/ya) 671 oven fırın 672 oven glove (fırın) eldiven 673 over -in üzerinden, öbür tarafa, üstünde; bitmiş, sona ermiş 674 overcast (hava) kapalı, bulutlu 675 packet of (biscuits, cigarettes..) (bisküvi, sigara) paket 676 paint (verb) boyamak, (boya ile) resim yapmak 13

677 painting boyamak, (boya ile) resim yapmak 678 paper clip ataş, raptiye 679 parallel bars jimnastik demirleri 680 parents anne-baba 681 parsley maydanoz 683 path keçiyolu, patika 684 patient (adjective) sabırlı 685 patio bahçe avlusu, veranda 686 pay ödemek; karşılığını vermek, cesanı çekmek 688 peach şeftali 689 peak uç, doruk, zirve 690 pear armut 691 peas bezelye (taneleri) 692 penguin penguen 693 personal details kişisel detaylar 694 phone (verb) telefon etmek 695 photocopier fotokopi makinesi 696 photographer fotoğraf çeken 697 photography fotoğraf 698 pie tart, börek/çörek 699 pig domuz, pisboğaz, aynasız 700 pigeon güvercin 701 pillow yastık 702 pillowcase yastık kılıfı 703 pilot pilot; kılavuz 704 pineapple ananas 705 pint of (milk) litre (süt) (galonun sekizde biri) 706 pipes boru, çubuk; pipo; kaval, gayda 707 plane uçak 708 plant (noun) bitki 709 plates tabak, levha, plaka 710 play (oyun) oynamak, (tiyatro oyunu) sergilemek, (müzik) aleti çalmak;oyun,piyes 711 playing cards oyun kartlarıyla oynama 712 playing chess satranç oynama 713 playing the piano piyano çalmak 714 plug (elektrik) fiş 715 plum erik 716 plumber su tesisatçısı, muslukçu 717 policeman polis memuru 718 policewoman polis memuresi 719 polite nazik, kibar 720 pond gölcük, havuz 721 poor fakir, yoksul; zavallı 722 pop into pat diye girmek 723 post postalamak; posta, nöbet, iş 724 postman postacı 725 post office postane 726 pot of (jam) (reçel) kavanoz 727 pottery çanak, çömlek; çömlekçilik 728 pound of ( apples, potatoes..) (elma, patates) gram (libre) 729 pour dökmek, akıtmak; (çay) koymak 730 prawn cocktail (büyük) karides kokteyli 14

731 prefer tercih etmek, yeğlemek 732 printer matbaacı, basımcı; yazıcı 733 promise söz vermek, vaat etmek 734 proud of onurlu, şerefli (proud=gururlu, kibirli) 735 puppy köpek yavrusu 736 purr (kedi) mırlamak, (motor) hırıldamak 737 put koymak, yerleştirmek 738 pyjamas pijama 739 quack (ördek) vaklamak, ördek sesi 740 quarrel (verb) tartışmak, kavga etmek; kavga, çekişme 741 rabbit tavşan 742 racket tenis raketi 743 radiator radyatör, kalorifer 744 radio radyo 745 radish turp 746 rain yağmur yağmak 747 rain (noun) yağmur 748 raincoat yağmurluk 749 rat iri fare, sıçan 750 read okumak 751 reading okuma 752 recipe yemek tarifesi; reçete/çözüm,yol 753 recognize tanımak, farkına varmak; takdir etmek 754 record shop kayıt yeri(dükkanı) 755 red peppers kırmızı biber 756 remarry tekrar evlenmek 757 remember hatırlamak, anımsamak; hatırında tutmak 758 remote control (for TV) uzaktan kumanda (aleti) (TV için) 759 reporter gazete muhabiri, muhabir 760 retire emekliye ayrılmak, (bir köşeye) çekilmek 761 rhubarb ravent (bitki) 762 rice pirinç, pilav 763 ride (at, bisiklet) sürmek 764 river nehir, ırmak 765 roar gürlemek, kükremek (aslan),; gümbürtü/gürültü 766 roast (verb) (fırında) kızartmak 767 roast beef biftek kızartmak 768 roast chicken tavuk kızartmak 769 rolling pin oklava, merdane 770 roll (noun) rulo, silindir; liste, kayıt;tekerleme, yuvarlama 771 roof çatı, dam 772 rough pürüzlü, engebeli, taşlık; kaba,sert (insan) 773 round yuvarlak, top gibi 774 rubber silgi 775 rude kaba, terbiyesiz; cahil 776 rug küçük halı, kilim; battaniye 777 rugby ragbi (spor) 778 run koşmak; koşu 779 runner beans çalı fasulyesi 780 running shoes koşu ayakkabıları 781 running track koşu yolu, koşu pisti 782 Russian Rus(ça) 15

783 sad üzgün, kederli, acıklı 784 saddle eyer, kemer 785 sailing deniz yolculuğu, yelkencilik, gemicilik 786 salad salata 787 saucepan kulplu tencere 788 Saudi Arabian Suudi Arabistanlı 789 sausages sucuk, sosis 790 saw (noun) bıçkı, testere; atasözü, özdeyiş 791 scale terazi, ölçek; cetvel, derece; 792 scalpel küçük bıçak, skalpel 793 scarf eşarp, atkı 794 scissors makas 795 scorpion akrep 796 Scottish İskoçyalı 797 screwdriver tornavida 798 secretary sekreter 799 selfish bencil 800 sell satmak, satılmak 801 semi-detached house bir duvarı yandaki eve bitişik ev 802 September Eylül ayı 803 set (the alarm clock) (çalar saat) ayarlamak, kurmak 804 shake hands tokalaşmak, el sıkışmak 805 shampoo şampuan 806 shark köpek balığı 807 sharp keskin, sivri; ani ve sert 808 sheep koyun ( çoğul: sheep) 809 sheet (yatak)çarşaf; kağıt yaprağı; levha 810 shelf raf 811 shirt gömlek 812 shoe shop ayakkabı dükkanı 813 shoes (bir çift) ayakkabı, kundura 814 shop assistant tezgahtar 815 short kısa, az; kısa boylu, kısa süren 816 shoulder omuz 817 shout bağırmak, seslenmek 818 show-jumping gösteri atlayışı 819 shower (noun) duş 820 shower (of rain) sağanak (yağmur) 821 showers and sunny periods sağanak ve yer yer/zaman zaman güneşli 822 shut (adjective) kapalı (sıfat) 823 shy utangaç, çekingen 824 sign (verb) imzalamak, işaret vermek 825 since -den beri/bu yana; -dığı için, -den dolayı 826 sing şarkı söylemek; (kuş) ötmek 827 single tek; bekar; tek kişilik; (bilet) tek kişilik 828 sink (noun) lavabo, musluk taşı; lağım 829 sirloin steak sığır filetosu 830 sister kız kardeş 831 sit oturmak 832 skates buz pateni/tekerlekli paten ayakkabıları 833 ski slopes kayak yamaçları 834 ski sticks kayak sopaları (= ski poles) 16

835 skilled yetenekli, becerikli 836 skirt etek 837 sleep uyumak 838 slim ince yapılı, zayıf 839 slippers (bir çift) terlik 840 slow yavaş, ağır 841 small küçük, ufak, önemsiz 842 smell (verb) kokmak, koklamak 843 smile (verb) gülümsemek 844 smoke (verb) sigara içmek 845 smooth düz, akıcı, yumuşak; sarsıntısız; pürüzsüz 846 snail salyangoz 847 snake yılan 848 sneeze (verb) aksırmak; aksırık 849 snooker bir tür bilardo 850 snow kar yağmak; kar 851 sociable sosyal (insan), arkadaş canlısı, hoşsohbet 852 socks (bir çift) kısa çorap 853 sofa kanepe, sedir 854 soft yumuşak, rahatsız etmeyen; alkolsüz, hafif 855 soldier asker, er 856 solve çözmek, halletmek 857 son erkek çocuk/evlat 858 sorry about (bir şey için) pişman, üzgün 859 sorry for (biri için, bir şey için) üzülen, endişelenen, canını sıkan 860 soup çorba 861 spade bahçıvan beli, (iskambil) maça; (bahçe)bellemek 862 spaghetti çubuk makarna, spagetti 863 Spanish İspanyol(ca) 864 spanner somun anahtarı 865 spare room boş oda 866 speak konuşmak, konuşma yapmak 867 speak to (someone) (biriyle) konuşmak, (birine) söylemek 868 spell (verb) harf harf söylemek/yazmak; harflemek 869 spend (para, zaman) harcamak 870 spider örümcek 871 spoon kaşık 872 spring ilkbahar mevsimi; kaynak su, pınar 873 squash ezmek, sıkıştırmak; şap sesi; meşrubat; kalabalık, izdiham 874 squeak (fare) cik cik ses çıkarmak; gıcırda(t)mak, ötmek 875 squirrel sincap 876 staircase merdiven 877 stamp collecting pul koleksiyonu yapma 878 stapler tel zımba 879 start başla(t)mak; başlangıç, başlama, hareket 880 start school/work işe/okula başlamak 881 starters marş; yoğurt mayası; yarışa katılan kişi/at 882 stay (bir yerde)kalmak, durmak, geciktirmek 883 stereo stereo teyp/cihaz, müzik seti 884 stethoscope stetoskop 885 sticky yapış yapış/yapışkan; güç, zor; cimri 886 stockings uzun çorap 17

887 stomach mide, karın 888 storm fırtına, yüksek ses 889 stormy fırtınalı, gürültülü, şiddetli 890 stove soba; ocak 891 straight düz/dümdüz, doğru 892 strawberry çilek 893 stream akarsu, akım, akıntı 894 street cadde, sokak 895 stressful stresli, gergin, bunalımlı 896 study (room) çalışma odası 897 study (verb) çalışmak, (okulda) okumak/öğrenim görmek; incelemek 898 stupid aptal, salak 899 suit uygun olmak, uymak, yakışmak;takım elbise; dava 900 summer yaz mevsimi 901 sunny güneşli 902 sunny spells güneşli hava esintisi 903 supermarket süpermarket 904 surgeon cerrah 905 surname soyad 906 sweater kazak 907 Swedish İsveç(çe) 908 sweep the floor yeri süpürmek 909 sweet (adjective) sevimli, hoş; şirin/tatlı 910 sweets şekerlemeler, şekerler 911 swim yüzmek 912 swimming pool yüzme havuzu 913 swimming trunks erkek mayosu, şort mayo 914 swimsuit kadın mayosu 915 Swiss İsviçreli 916 switch (it) off (elektrik düğmesi/düğme) kapalı konuma getirmek 917 switch (it) on (elektrik düğmesi/düğme) açık konuma getirmek 918 T-shirt tişört 919 table tennis masa tenisi 920 take almak, götürmek, kazanmak, üstlenmek 921 talk konuşmak; görüşme; sohbet; konuşma biçimi 922 tall uzun boylu, yüksek 923 tap musluk, tapa/tıkaç 924 tape measure mazura (=tapeline) 925 tea-bags poşet çay, sallama çay 926 tea towel (bulaşıktan yıkadıktan sonra tabakları kurulamak için kullanılan) havlu 927 teach öğretmek, ders vermek 928 teacher öğretmen 929 teenager 13-19 yaş arası genç 930 teeth dişler (tekil: tooth) 931 telephone telefon; telefon etmek 932 television televizyon 933 tell anlatmak, söylemek, bildirmek 934 tennis court tenis kortu 935 tent çadır 936 terraced house teraslı/taraçalı ev 937 thank (someone) for (doing something) (birine) (bir şey yaptığı için) teşekkür etmek 18

938 thigh uyluk, but 939 thin ince, zayıf, cılız 940 think düşünmek, sanmak, tahmin etmek 941 thirsty susuz, susamış 942 throat boğaz, gırtlak 943 through içinden, arasından, yoluyla/sayesinde, süresince, aktarmasız 944 throw atmak, fırlatmak 945 thumb başparmak, parmağıyla (sayfa) çevirmek 946 tidy (adjective) temiz, düzenli, derli toplu 947 tidy up çekidüzen vermek, toparlamak 948 tie (noun) kravat 949 tiger kaplan 950 tights külotlu çorap, balerin/akrobat pantolonu 951 tiles kiremitler 952 tin of (sardines, etc..) (sardalye) konserve kutusu 953 tin opener konserve açacağı 954 tired yorgun 955 tired of -den bıkmış, bezmiş 956 toaster ekmek kızartma makinesi 957 tobacconist's tütün/sigara satıcısı(dükkan), tekel bayi 958 toe ayak parmağı 959 toilet tuvalet 960 toilet paper tuvalet kağıdı 961 tomato domates 962 tomato soup domates çorbası 963 tongue dil, lisan 964 toothbrush diş fırçası 965 toothpaste diş macunu 966 torch el feneri, meşale 967 tortoise kaplumbağa 968 towards -e doğru, yönünde, -e karşı 969 towel havlu 970 town şehir, kent, kasaba 971 toy shop oyuncak dükkanı 972 tracksuit eşofman 973 tractor traktör 974 traffic warden trafik polisi 975 trainers spor ayakkabıları 976 travel (verb) seyahat etmek, yolculuk yapmak 977 travel agent seyahat acentesi 978 tray tepsi, tabla 979 trousers pantolon 980 true doğru, gerçek, tam/eksiksiz 981 tub of (margarine) (margarin) paket/plastik kap 982 Turkish Türk(çe) 983 turn (it )off (TV, radyo) kapatmak, söndürmek 984 TV TV, televizyon 985 typewriter daktilo 986 ugly çirkin, kötü, tatsız; aksi, ters 987 umbrella şemsiye 988 uncle amca, dayı 989 under altında, altından, -den az/aşağı, -in yönetiminde 19

990 underpants külotlu çorap, balerin/akrobat pantolonu 991 understand anlamak, öğrenmek 992 unhappy mutsuz 993 unskilled yeteneksiz, beceriksiz, (İş) vasıfsız 994 unsuitable for a man bir erkek/adam için uygun olmayan 995 unsuitable for a woman bir bayan/kadın için uygun olmayan 996 until -e kadar, -e dek, -inceye kadar 997 up yukarıya, yukarıda; kuzeyde, -e/a/de/da 998 vacuum cleaner elektrik süpürgesi 999 valley vadi 1000 vase vazo 1001 vault kubbe, (yer altı) mezarı 1002 VCR Video Kayıt Cihazı 1003 vegetables sebzeler 1004 vest atlet, fanila; yelek 1005 vet veteriner 1006 video recorder video kayıt cihazı 1007 village köy 1008 volcanic eruption volkanik patlama 1009 volcano volkan, yanardağ 1010 waist bel 1011 waistcoat yelek 1012 wait beklemek 1013 wait for (bir şeyi, birini) beklemek 1014 waiter garson 1015 waitress bayan garson 1016 wake up uyanmak 1017 walk yürümek, yürüyüşe çıkarmak, gezinmek; yürüyüş, gezinti 1018 wall duvar, sur 1019 wallpaper duvar kağıdı; duvar kağıdıyla kaplamak 1020 want istemek; ihtiyaç, lüzum 1021 wardrobe giysi dolabı 1022 wash-basin lavabo 1023 wash one's hair saçını yıkamak 1024 wasp eşekarısı 1025 waste bin çöp kutusu (=waste basket, dustbin) 1026 wastepaper basket kullanılmış kağıt sepeti 1027 watch TV televizyon izlemek 1028 waterfall şelale, çağlayan 1029 wave el sallamak, dalga, (radyo,saç) dalgası 1030 wavy dalgalı, dalgalı saç 1031 weak güçsüz, zayıf, yetersiz 1032 wear giymek, takmak 1033 weight-lifting halter sporu 1034 weight ağırlık, halter, yük, tartı 1035 well-built kaslı, hoş yapılı 1036 well-dressed hoş/iyi giyimli 1037 well-paid iyi maaşlı 1038 Wellingtons dize kadar uzanan su geçirmez lastik çizme 1039 wet ıslak, yaş, yağmurlu hava 1040 whale balina 1041 wide geniş, geniş bir alanı kaplayan; tamamen 20

1042 wife eş/karı 1043 windsurfing rüzgar sörfü 1044 windy rüzgarlı 1045 winter kış mevsimi 1046 with ile; nedeniyle; sayesinde 1047 wolf kurt 1048 wood (material) odun, tahta, ahşap 1049 wood (trees) ağaç; küçük orman, koru 1050 wool yün 1051 word processor kelime işlemci 1052 worm kurt/solucan 1053 wrestling güreş 1054 wrist kol bileği 1055 write yazmak 1056 yawn (verb) esnemek 1057 yoghurt yoğurt 1058 young genç(ler), gençlik; taze, körpe 1059 zebra zebra Eda Hoca ya teşekkürler 21