Hür İrade III: HÜRRİYETÇİLER

Benzer belgeler
Hür İrade I I I: Derin Benlik ile Bağdaşım. I. Hatırlatıcı Özet: Bağdaşma veya Yumuşak Determinizm, ilk girişimler

Hür İrade I I : Bağdaşma. 1. Ne vuku bulursa, önceki olaylar tarafından kararlaştırılmıştır. (Determinizm)

Etik Bencillik. Etik Egoizm, bir insanın uzun vadede en yararına olan şey ne ise onu yapmasıdır (ve mutlaka ve mutlaka, sadece yapmasıdır.

Ontolojik Yaklaşım (*)

Yazılı Ödeviniz Hakkında Kendinize Sormanız Gereken Bazı Sorular

Sizin değerleriniz neler ve neden bu değerlerin önemli olduklarını düşünüyorsunuz? Neyin önemli olduğuna inanıyorsunuz?

İşte bu, kişileri birbirlerinden ayıran özelliklerin tümüne, kişinin Girişimcilik Profili diyoruz.

Hür İrade I: Katı Determinizm. I. Hızlı Tekrar (Searle, Lycan ve Çince Oda) Searl in Çince Oda örneğine yönelik eleştirilere yanıtı:

Endüksiyon-Tümevarım Problemi (1)

KAVRAMLARIN ANLAMINI KARŞITLARI BELİRLER

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8

KESİN PROJE RAPORU PROJENİN ADI PROJEYİ HAZIRLAYANLAR BABÜR NEDİM ÇAĞATAY OKUL ADI VE ADRESİ DANIŞMAN ÖĞRETMEN

Hisse Senetleri. Kapanış: Direnç Seviyeleri: 900, 920, Destek Seviyeleri: 876, 850, 820, 808, 737

AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI

Çoklu Evrenlerin Varlığını Öne Süren 5 Teori

MUTLAK DEĞER MAKİNESİ. v01

BİLİMSEL YAKLAŞIMIN ESASI. Bilimsel yaklaşım, herhangi bir olayı anlama ve açıklamada bilimsel yöntemin (metodun) kullanılmasını ifade eder.

Çevre Dostu Ambalajları Yeniden Oluşturma

Tanrının bize kendinin her. hkla. gun. kadar kararsız ve ""'!S';?'''"'" kural veya

14.12 Oyun Teorisi Ders Notları

EN BEĞENİLENLER 70 CAPITAL 12 / _071_072_CP_12.indd 2 11/26/16 6:44 PM

Sadece 2 İstekle MySQL Blind SQL Injection. Canberk BOLAT canberk.bolat[-at-]gmail[-dot-]com

Makro Veri Haziran 2018 Enflasyonu

Erken Bo alma. (Prematür ejakülasyon) ile ilgili Bilgilendirme Bro ürü.

[Dünya Tabipler Birliği nin Eylül 1995, Bali, Endonezya da yapılan toplantısında kabul edilmiştir.]

MIT OpenCourseWare Ekonomide İstatistiksel Yöntemlere Giriş Bahar 2009

Biz yeni anayasa diyoruz

8. HOMOMORFİZMALAR VE İZOMORFİZMALAR

A. BAŞVURU FORMU İLE İLGİLİ SORULAR -1

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2019/078 Ref: 4/078

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

Tutum ve Tutum Ölçekleri

Literatür Değerlendirmesi ARAŞTIRMALARDA LİTERATÜR TARAMASI VE ETİK. Literatür kaynakları neler olabilir?

CERN BÖLÜM-3 İZAFİYET TEORİSİNDE SONUN BAŞLANGICI MI?

Gök Mekaniği: Giriş ve Temel Kavramlar

Okul fobisi nasıl gelişir?

Koçluk, danışanın problemlerini çözüme ulaştırmak ve yolunu aydınlatmaktır.

PARAMETRİK OLMAYAN İSTATİSTİKSEL TEKNİKLER

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

İZMİR KREŞ ATÖLYESİ NOTLARI (Ocak 2013) 1-BAKIM HİZMETLERİ NASIL DÜZENLENMELİ VE BU DÜZENLEMEDE KAMUNUN YERİ NE OLMALIDIR?

ZA5439. Flash Eurobarometer 283 (Entrepreneurship in the EU and Beyond) Country Specific Questionnaire Turkey

6. Tüketici Davranışları ve Seçimleri 6.1. Tüketici Kuramına Giriş 6.2. Tüketici Dengesi. Ders içeriği (6. Hafta)

KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ

DAVACILARIN VARLIKLI OLMALARI DESTEK TAZMİNATI İSTEMELERİNE ENGEL DEĞİLDİR.

A.Ü BAP KOORDİNATÖRLÜĞÜ AB PROJELERİ BİRİMİ PROF.DR.ÇİLER DURSUN 2014

Zürih Kantonunda İlköğretim Okulu

MAT223 AYRIK MATEMATİK

MAT223 AYRIK MATEMATİK

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik

14.12 Oyun Teorisi Ders Notları

Economic Policy. Opening Lecture

KADIKÖY ANADOLU LİSESİ

PricewaterhouseCoopers CEO Araştõrmasõ

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi

DENETİM MESLEĞİNDE MEVZUAT PARADOKSU - YETKİ PAYLAŞIMI. Prof. Dr. Ünal TEkİNaLP. İhsan Uğur DELIkaNLI Yücel akdemir Nazmi karyağdi

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları

ŞİRKETLER TOPLULUĞUNDA HÂKİM VE BAĞLI ŞİRKETLERİN KONTROL ÖLÇÜTÜ

ald tanımı "hürriyet" kavramının bir tanımını yapmam tanım denemesine içindedir. Bu içinde, insan, birtakım * "-

Karar Destek Sistemi

EğiHm Hedefleri nereden geliyor?

Gerçekten Asal Var mı? Ali Nesin

TİCARET GEMİLERİNDE ÇALIŞAN KAPTANLAR VE GEMİ ZABİTLERİNİN MESLEKÎ YETERLİLİKLERİNİN ASGARİ İCAPLARINA İLİŞKİN 53 SAYILI SÖZLEŞME

KORKU HAYAL GÜCÜNÜN MUHTEŞEM BİR HEDİYESİDİR

Şikâyetinizi ileri bir safhaya mı taşımak istiyorsunuz?

TÜRK PERAKENDE VE TOPTAN GIDA SEKTÖRÜ

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ

BASIN BÜLTENİ

TÜRK TELEKOMÜNİKASYON A.Ş. KİRALIK DEVRELERDE 2 X 34 MBPS KAMPANYASI KATILIM KOŞULLARI VE TAAHHÜTNAMESİ İŞLETMECİ İÇİN

Kadın sağlığı konusunda küçük bir rehber

Savunmanın Genişletilmesi ve Değiştirilmesi Yasağı Kapsamında Zamanaşımı Def inin İncelenmesi. Stj. Av. Müge BOSTAN ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü

Pascal ın İddialı Bahsi ( Pascal s Wager )

40 yılı aşkın bir süre, önce öğrenci, sonra değişik unvanlarla öğretim elemanı ve

1/8 LİTERATÜR TARAMASI NEDİR -A

Kendi sorumluluklarımızı taşımayı öğrendikçe de gelişiriz. Burada karşılıklı bir ilişki söz konusudur.

Araştırmada Evren ve Örnekleme

BARKOD SİSTEMİ (Çizgi İm)

Dünya Fikri Mülkiyet Hakları Örgütü (WIPO) tarafından 20 Aralık 1996 tarihinde kabul

Akıl Beden İkilemi (PDF/1)

İletişim 1 2 Anketör Denek Soruyu Kodlama Kodu Çözme 4 3 Anketör Denek Kodu Çözme Cevabı Kodlama

Gizli Duvarlar Ali Nesin

ISO 14001:20014 ve ISO 14001:2015 Şartları Arasındaki Eşleştirme Eşleştirme Kılavuzu

MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

TÜRK TELEKOMÜNİKASYON A.Ş. TTVPN AVANTAJ KAMPANYASI KATILIM KOŞULLARI VE TAAHHÜTNAMESİ

Örneklem Dağılımları & Hipotez Testleri Örneklem Dağılımı

RUH SAĞLIĞI ALANINDA ÇALIŞAN MESLEKLER

BORÇLAR HUKUKU KISA ÖZET HUK110U

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ TEMEL EĞİTİM BÖLÜMÜ OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

Kuantum Öğrenme S

BİLGİ EDİNME İHTİYACI İnsan; öğrenme içgüdüsünü gidermek, yaşamını sürdürebilmek, sayısız ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve geleceğini güvence altına a

SEVGİ, SAYGI ve YARDIMLAŞMA

Rekabet üstünlüğü, bıçaklarla yapılan bir kavgada, bir tabancaya sahip olmak gibidir.

KIŞILIK KURAMLARı. Kişilik Nedir? Kime göre?... GİRİŞ Doç. Dr. Halil EKŞİ

Eleştirilere Yanıt Verirken Yazarlardan Beklentiler. Prof. Dr. Necla TÜLEK Klimik Dergisi Editör Yardımcısı

T.C. AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK PERSONEL MEMNUNİYET ANKETİ I. BÖLÜM

19. Ders. Ahlak ve Doğru Davranış. 24:00 Felsefenin Problemleri. Prof. Sally Haslanger. Kasım 16, Ahlaksal Görecilik. 1.

YABANCI HUKUK HAKKINDA BiLGi EDiNiLMESiNE DAiR AVRUPA SÖZLEŞMESİ NE EK PROTOKOL

Transkript:

18. Ders Hür İrade, Determinizm ve Sorumluluk 24.00: Felsefenin Problemleri Prof. Sally Haslanger Kasım 14, 2005 Hür İrade III: HÜRRİYETÇİLER I. Hatırlatma Derin-Benlik (ile) Bağdaşım (Harry Frankfurt ve diğerleri) Temel Fikir: Hürriyet, bir kimsenin entegre-öz e sahip olması ve o kimsenin nasıl hareket edeceğini, bu entegre-öz ün yönetmesi meselesidir. Hareketlerim, eğer benim Daha Derin-Benliğim tarafından onaylanmış olan tercihlerimin kontrolü altında, yani, yapmış olduğum daha yüksek tercihlerim, veya değerlerim veya düşüncelerim tarafından onaylanmış ise, hür (şekilde) hareket ediyorum. Bağdaşma: Hareketin nedenleri ve tercihler, doğru çeşitten oldukları (bu versiyondaki gibi, derin-benlik'ten geldikleri) sürece, hareket (de) hür dür. Kaçınabilirlik, Hürriyet için, bir ön koşul değildir. Problem örnek-olaylar: İradenin zayıflığı, erken doktrinleme, beyin yıkama, çocuklar? Bir kimsenin derin-benliğinin, dış etkenlerin (örneğin, sorunlu büyüme, eğitim gibi) bütününden veya bir kısmından etkilenerek oluşması, ne fark eder? Susan Wolf un şu örneği üzerinde düşünün: Jojo, kötü, sadist, despot Jo nun oğludur. Özü itibariyle, - Jo nun onayladığı ve kişilik olarak benimsediği - zayıf değerlerle büyümüştür. Bu resimde yanlış olan şey nedir? Niçin Jojo, hür görünmüyor? Aklî yeterliğin hukukî tanımı üzerinde düşünün : Bir insan, eğer, (1) ne yaptığını biliyor ise, ve (2) yaptığının, duruma göre, doğru veya yanlış olabileceğini biliyor ise, aklî yeteneğe sahiptir.

Wolf un tanımladığı gibi : bir arzu yeterli olabilmek için, (bu örnekte, bir kimsenin inançları) kör ve çarpıtılmış yanıtlardan ziyade, dünyanın kesin bir temsilini veren gözlemler ve sağlam düşünce tarafından kontrol edilmelidir. Aynı şey, yeterliliğin ikinci koşulu için de geçerlidir sadece, bu durumda, ilgili kimsenin ümidi dünyanın kesin bir kavramına izin verdiği ölçüde, kişisel değerlerinin, usûller tarafından kontrol edilmesidir. Bu iki şartı bir araya getirdiğimiz takdirde, ancak o zaman, dünyayı, bilgisel ve normatif bakımdan tanıyacak ve takdir edecek asgari yeterlik olarak, aklî yeterliliği, anlayabiliriz. (RR 10th edition, 441) Sağlıklı Derin-Benlik ile Bağdaşma (Susan Wolf) Eğer, hareketlerim, benim derin özüm tarafından onaylanmış tercihlerim tarafından kontrol ediliyor ve derin özüm sağlıklı, yani, yapmakta olduğum şeyin doğru veya yanlış olup olmadığını, takdir edebiliyor isem, hür bir şekilde hareket ediyorum, diyebilirim. Temel fikir: Hürriyet, bir insanın nasıl hareket edeceğini kontrol edecek bir entegre-öz e sahip olması; o öz ün, dünya hakkındaki bilginin, (özellikle neyin doğru neyin yanlış olduğu üzerindeki bilginin) ışığında, kişinin inançları, arzuları, değerleri vs.de, değişiklikler/düzeltmeler/ilerlemeler yapacak kapasiteye sahip olmasıdır; kısaca, entegre-öz, kişinin kendini düzeltme kapasitesine de, sahip olmalıdır. Bağdaşma: Frankfurt un örnek olayı gibi, aynı. Problem örnekleri: Derin-öz ile senkronizasyondan ortaya çıkan eylemler, ahlaksal canavarlar. II. Hürriyetçilik A. CHISHOLM VE İNSAN NEDENİ Okuduklarımız içinden Chisholm, Libertarian ların/hürriyetçilerin temsilcisidir. Liberteryan lar, bağdaşmazlık temel argümanından hareket ederler : (i) (ii) (iii) Eğer x, A hareketini uygulamada hür hareket ediyor ise, o halde başka türlü de hareket etme olanağına sahip idi, demek oluyor. Eğer x in A yı uygulaması, önceki olaylarla belirlenmiş ise, x başka türlü de hareket edemezdi. Öyle ise, bütün hareketler önceki olaylarla belirlenmişlerse, o zaman x, A yı uygulamak için hiçbir zaman hür hareket etmiyor.

(i) ve (ii) nin birbirine zıt olduğunu gördük. Öyle ise, hür irade çıkmazı üzerinde daha ziyade yoğunlaşmaktan ise, determinizmi reddetmenin, hür irade olanağını nasıl açabileceği üzerinde duralım. Şunu unutmayın ki, endeterminizm in problemi çözeceği fikri, eğer hareketim, bir neden tarafından sebep olunmamış ise, veya, rastgele, random bir nedenle sebep olunmuş ise, daha önceki olaylar tarafından belirlenmiş olacağından, gene hür olamayacaktır. Çünkü, Random olaylar da, (determinizm'de gördüğümüz) daha önceki olayların hareket etmeme neden teşkil etmelerinde olduğu gibi, kontrolüm dışında olaylardır. Öyleyse, bu noktada determinizmi reddetmek, büyük bir fayda vermez, sadece az bir yardım sağlayabilir. Bununla beraber, determinizmi yeniden düşünün: DET) Vuku bulan her şey, daha önceki olaylar tarafından belirlenir, belirlenmişlerdir. Endeterminizmin buna yanıtı: END) Bazı olaylar, daha önceki olaylar tarafından kararlaştırılmamışlardır. Chisholm, determinizmi reddedebileceğimizi belirtiyor, ve Endeterminist bir görüş olarak, istisnaların sebepsiz veya rastgele' oldukları görüşünü muhafaza etmeden, sadece, bazı olayların, diğerleri tarafından sebep olunmadıklarını iddia etmemizi söylüyor ve şu görüşü koruyor : [Hür iradeyi savunurken] Bir harekete dahil olan her olayın belli başka olaylar tarafından sebep olunduklarını söylememeliyiz, ve başka bir şey tarafından sebep olunmadığını da, söylememeliyiz. Bu yüzden, durumda geriye kalan olanak şudur: Olayda yer alan en az bir vakıanın, diğer olaylar tarafından değil, bambaşka bir şeye dayandığını söylemeliyiz. Ve bu başka şey de, insanın kendisidir. (494) Bu düşünce tarzı nasıl çalışacak? Aristo nun verdiği örneği düşünün: bir şey taşı oynatıyor, ve bir el tarafından, o el de, bir insan tarafından (Physics VII: 256a 6-8). Chisholm a göre, şey in ve el in oynaması, her ikisi de olaylardır, ve eli-oynatan olay, şey i oynatan olaya, normal şekilde neden olan olaydır. (Chisholm, olaylar arasındaki sebep olmalara, (transeunt causation) geçişli sebep olma diyor. Dahası var, ayrıca, elin hareket etmesi olayına neden olarak görünen, fakat ortalarda görünmeyen, bir de beyin-olayı var. Tekrar edersek, cereyan eden şey, alelâde bir sebep olma (şeklidir). Ancak, Chisholm, görüşünü korumada ısrar etmektedir eğer eli oynatan hareket hür ise, eli oynatmaya sebep olan beyin-olayı, başka bir olay tarafından değil, bir insan veya bir kişi tarafından sebep olunmuştur. ( Chisholm, bu tip,

bir insan, bir kişi tarafından sebep olunmalara immanent causation, Batıni neden olma adını vermektedir. (Fizik bilimi açısından) Ben, beynimdeki neuron ları, elimin hareket etmesine neden olmaları yönünde ateşliyorum. Ve görüldüğü üzere, ortada neuronların ateşlenmesine neden olan olay yoktur (*). 1 Öyle ise, şimdi, şunlar üzerinde düşünün : Chisholm un Hürriyetçiliği (i) (ii) A hareketinin nedeni, veya A'nın kendisi, eğer, benim dışımdaki, önceki bir olay değil ise, A hareketine neden olan olayın doğrudan nedeni sadece ve sadece Ben isem; A dan başka bir harekette bulunma olanak ve yeteneğine (de) sahip isem, A hareketini uygulamada, hür hareket ediyorum. Bağdaşmazlık: Eğer determinizm doğruysa, A dan başka bir harekette bulunamazdım. Öyle ise, (ii)inci koşulu yerine getiremeyecektim. Hürriyet: Hareketlerimin, eylemlerimin kaynağı, Ben im. Onlar, daha önceki olaylar tarafından belirlenmemiştir. İtirazlar: Pek çok kimse, kişinin kendisinin sebep olması fikrini, esrarengiz görünümünden ve fiziki evren kavramıyla tam anlamında bağdaşmamasından ötürü kabul etmemiş, reddetmiştir. Örnekle açıklamak gerekirse, Chisholm un da belirttiği gibi, hareket ettiren neuron ların ateşlenmesine daha önceki bir olay sebep olmuyor ise, kişi, söz konusu ateşlemenin, kendisinde, daha önce vuku bulan bir şey olmaksızın uygulandığını (da) göstermelidir. Chisholm un açıklamasına göre: ilgili kişinin bir değişimden geçtiği, veya bir olay (örneğin bir istenç hareketi ya da benzeri) uyguladığı ve bu olayın, söz konusu hareketin (doğrudan) nedeni olduğu, söylenemez (496). Bu açıklama (herşeye rağmen) kişinin neden olmasını esrarengizleştiricidir, örneğin, kişi ile, random ateşlemenin bir arada oldukları durumda, ateşlemenin neuron kaynaklı mı? İnsan ya da kişi kaynaklı mı olduğu, nasıl saptanacaktır? Chisholm, bu soruya yanıtında, esrarengiz durumun, bir olayın, bir hareketin neden olmaması halinde bile mevcut olduğunu belirtmekte ve: bir B olayının takip ettiği bir A olayı cereyan ettiğinde, bunun, B olayı, A olayı tarafından sebep olunmuş demek mi olduğunu, (*) Chisholm, benim neuron ları ateşlemeye sebep olmamın, tam anlamında benim hareketim olmadığını kabûl etmekte ve öyle olsa idi, ne yaptığımı tarif etmemin de mümkün olacağını varsaymaktadır. Ancak tabiatıyla, ben, beyin hakkında bunu yapacak kadar, çok şey bilmiyorum, ve başkaları (örneğin çocuklar) neural ateşlemelere, bu çeşit davranışlara neuron ların sebep olduklarını, hatta, beynin içinde neuron lar olduğunu bilmeden, sebep olabilirler.

sorgulamaktadır. Bu iki olayda, ikisinin arasındaki farklılıkları bulabilir misiniz? Her iki olay, aynı ölçüde, eşit seviyede mi esrarengiz oluyorlar? Ancak, bazı düşünürler, bu yanıtı, ikna edici bulmuyorlar. Nitekim bir örnek vermek gerekirse, insan o olayın hasıl olması için hiçbir harekette bulunmuyor ise, bulunmamış ise, insanın neden olduğu, nasıl izah edilebilecektir? B. HÜR İRADE VE ENDETERMİNİST NEDEN OLMA Bazı düşünürler, Chisholm un Hürriyetçiliğini sempati ile karşılamalarına karşın, kişininneden olduğu görüşüne, aynı yaklaşımı göstermiyorlar. Tabiatıyla, hürriyet (de) hür şekilde olmuş karakterlerimiz tarafından kararlaştırılmış, uygulanmış her bir hareketimizin, determinizmin bir istisnası (imiş gibi) görünmesini istemiyor. Mesela, eğer iyi bir insan isem, daima doğru şey yapmayı tercih ediyor isem, karakterim de önceden belirlenmiş olmadığı için, seçimlerim, hürdür, benim sorumlu olduğum şeylerdir. Bazı Hürriyetçiler, karakter-oluşturan hareketlerdeki hürriyet üzerinde daha fazla yoğunlaşmayı öneriyorlar. ( Bu konuda,rr de, Kane in etüdü ne bakabilirsiniz.) Şimdi, II.Dünya Harbi nde, sağlığı kötüleşen Annesi ile, Fransız Direniş Hareketine katılmak arasında kalan Jean Paul Sartre ın, bu anlarını tasvir ettiği ünlü örnek-olayı ele alalım. Bir insanın iç aleminde bu derece çatışan bir durumu yansıtan bu örnek-olayda, evde mi kalacağının, direnişçilere mi katılacağının belirsiz olduğunu; dolayısıyla, beyninin de, P (katılma mı?), P* (annesiyle kalma mı?) yollarından hangisine yöneleceği hususunda belirlenmemiş bir kararsızlık içinde olduğunu varsayalım. Katılma ya karar verdiğini düşünelim. Bu kararı, karakteri (veya beynindeki önceki olaylar) tarafından kararlaştırılmamış, ancak, karakterini oluşturan olaylardan biri tarafından sebep olunmuş, ondan kaynaklanmıştır. Bunu takiben katılır ise, verdiği karar, neden, teşkil edecektir; ne yönde karar alacağı beyninde belirsiz ve kararlaştırılmamış olmasına rağmen. Tüm bu hareketlerin neticesi: hareketlerinin hiçbiri random değildir; (bir anlamda) kararlaştırılmamışlık, hareketlerin nedeni ve kaynağıdır. Bu görüş, Chisholm unkine nazaran daha avantajlı görünüyor, çünkü, kişinin-neden olmasını var saymıyor, şart koşmuyor; benim kararım (muhtemelen tarihi bir olay), hareketlerimin nedeniydi (tabii 'nöral' yollardan) O takdirde şunun üzerinde düşünün: Karakter- bazlı Hürriyetçilik i) A yı seçmem, önceki olaylar tarafından belirlenmemiş ise; ii) A yı uygulama kararım, uygulama hareketime (veya, A yı uygulamaya çalışmama) neden olmuş ise, Karakter oluşturması dakikalarında A yı uygulamayı seçerken, hür istence sahibim.

Kararsızlık/Belirsizlik hali: Eğer determinizm doğru ise, A dan başka bir hareketi seçemezdim. O takdirde, (i) koşulu, (determinizm halinde) hareketim için söz konusu değildir. Hürriyet: A lehine karar vermem, A yı yapmama ( veya yapmayı üslenmeme) neden oldu. İtiraz: A yı yapma, uygulama kararını nasıl anlamamız gerekir? Örneğin, direniş hareketine katılma kararı alarak mı? Bir hipotez olarak, karar, karakter oluşturma hareketinin nedeni ve sebebi idi, ancak, kararın kendisi hür mü idi? Eğer, A yı hür bir şekilde uygulamam için, A yı uygulamaya hür bir şekilde karar vermem gerekiyor ise, bu (düşünme şekli), sonsuza kadar geri gitmeye yol açmıyor mu? Ama, A yı uygulamaya hür şekilde karar vermedi isem, katılma ve bunu takip eden hareketlerim, hangi anlamda hür dürler? C. HÜR İRADE VE İSTATİSTİKİ DÜZENLİLİKLER Eğer bir olay sebep olunmamış ise, rastgele mi saymamız gerekiyor? Söyleyiş olarak rastgele demek, olayın vuku bulması için sadece belli bir şansı olduğunu ifade etmek oluyor. Ama, (olduğu gibi) kararlaştırılmamış bırakarak, söz konusu meseleyi bir korelasyon ile açıklamak, yeterli olmaz mıydı? Mesela, karakterimin, geçmişimin, önceki düşünsel durumların vs. bugün ders vermeye gelmemi belirlemediğini ancak, olabilir kıldığını varsayalım. Belki derse gelme şansı %90 idi, %10 ise golf oynamaktı. Bu, hür irade çıkmazının, her zaman gerçek meseleleri yakalamadığını göstermektedir. Çıkmazı, hatırlayalım : 1. Determinizm doğru ise, asla, yaptığımızdan başkasını yapamayız; öyle ise hür değiliz. 2. Eğer Endeterminizm doğru ise, bazı olaylar - bazı hareketler rastgele olacak, ama bu niteliği taşıdıklarında sahipleri biz olmayacağımızdan, (gene) hür olmayacağız. 3. (O halde) Ya determinizm, ya endeterminizm doğrudur. 4. Bu yüzden asla hür hareket etmiyoruz. Burada endişe verici olan şey, (2) sayılı koşul, en iyi yorumu ile yanıltıcı, çünkü, daha önceki olaylar tarafından belirlenmemiş bir olayın, rastgele olduğu gibi bir sonuç çıkarmıyor. İtiraz: İstatistiki düzenlilikler, (değişmeyen, tekrar eden) pek çok modelleri yakalayabilmektedirler. Eğer yağmurun yağması için %75 olasılık var ise, her 4 olaydan 3ü halinde, şartlar belli bir şekilde olduğundan, yağmur takip etmiştir. Bununla beraber

yağmurun yağdığı durumda, yağması, (daha önceki olaylarla) belirlenmiş olmaktadır. Yani, şartların içindeki belli bir tanesi, belki bizim önceden tahmin edemediğimiz bir tanesi, yağmurun yağmasına, neden olmuştur. Öyleyse, bir şeyin olabileceğini belli bir dereceye kadar tahmin edebiliyor olmamız, cereyan eden olayın, belirlenmemiş olduğunu göstermez. Eğer, bir olay önceden belirlenmemiş ise, ondan önceki olayın da kendisinden sonrakine neden olması cereyan edemezdi; ne dünyanın oluşumundan öncesi, ne hür irademiz; ne dünya, yoktan var oldu. Böylece yukarda (2)inci koşulun ortaya koyduğu problem ise, olduğu yerde duruyor. Biz nerde duruyoruz? Katı Determinizm, Bağdaşım görüşü taraftarlarının veya Hürriyetçilerin, bu soruya yanıt teşkil edecek, güvenilir bir tutum önerdiklerini düşünüyor musunuz?