KARANLIK ODA, GÖRÜNTÜ OLUŞUMU ve BANYO SOLÜSYONLARI

Benzer belgeler
GÖRÜNTÜ OLUŞUMUNU ETKİLEYEN FAKTÖRLER (RADYOGRAFİK KALİTE)

TEKNİK FOTOĞRAFÇILIK. V. Hafta KOÜ METALURJİ & MALZEME MÜHENDİSLİĞİ

RÖNTGEN FİLMLERİ. Işınlama sonrası organizmanın incelenen bölgesi hakkında elde edilebilen bilgileri taşıyan belgedir.

Kasetin arka yüzeyi filmin yerleştirildiği kapaktır. Bu kapakların farklı farklı kapanma mekanizmaları vardır. Bu taraf ön yüzeyin tersine atom

DİŞ HEKİMLİĞİ RADYOLOJİSİNDE KULLANILAN FİLMLER

FİLMLER FİLM VE FİLM ÖZELLİKLERİ

RÖNTGEN FİZİĞİ 5 X-ışınlarının özellikleri, kalitesi ve kantitesi. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak

RADYASYON FİZİĞİ 4. Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu

Sabit gridler X-ışını ekspojuru sırasında hareket etmediklerinden film üzerinde çok ince de olsa çizgilenmelere yol açarlar. Bu olumsuzluğun önüne

RADYASYON FİZİĞİ 5. Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu

MADDE VE IŞIK saydam maddeler yarı saydam maddeler saydam olmayan

MİKROYAPISAL GÖRÜNTÜLEME & TANI

X IŞINLARININ NİTELİĞİ VE MİKTARI

Metal yüzeyinde farklı korozyon türleri

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning)

Bölüm 1 Maddenin Yapısı ve Radyasyon. Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU

Dekontaminasyon. Manuel Dekontaminasyon. Temizlik. Bir nesnenin mikroorganizmalardan arındırılarak güvenli hale getirilmesi için yapılan işlemler

RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işını oluşumu. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak

RADYOLOJİDE KALİTE KONTROL VE KALİBRASYONUN ÖNEMİ ÖĞR. GÖR. GÜRDOĞAN AYDIN İLKE EĞİTİM VE SAĞLIK VAKFI KAPADOKYA MYO TIBBİ GÖRÜNTÜLEME PRG.

TEMEL GRAFİK TASARIM AÇIK-KOYU, IŞIK-GÖLGE

RÖNTGEN FİZİĞİ 6. X-Işınlarının madde ile etkileşimi. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak

Diyafram ve Enstantane

RÖNTGEN FİLMİNDE GÖRÜNTÜ NASIL OLUŞUR?

DENTAL RÖNTGEN FİLMİ İÇİN KULLANIMA HAZIR BANYO SOLÜSYONU (DEVELOPER) TEKNİK ŞARTNAMESİ

Çeşitli ortamlarda değişik etkilerle ve mekanizmalarla oluşan korozyon olayları birbirinden farklıdır. Pratik olarak birbirinden ayırt edilebilen 15

X IŞINLARININ ELDE EDİLİŞİ

Doz azaltma teknikleri. Süre. Mesafe. Zırhlama. Yapısal Zırhlama 11/18/2015 RADYOLOJİDE ZIRHLAMA. Prof.Dr.Nail Bulakbaşı

KOROZYONDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ

ÖĞRENME ALANI : FİZİKSEL OLAYLAR ÜNİTE 5 : IŞIK

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri

Makine Elemanları I. Toleranslar. Prof. Dr. İrfan KAYMAZ. Erzurum Teknik Üniversitesi. Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü

X-Ray Çözümleri - Biz Güvenlik İzmir Kamera Sistemleri Güvenilir Güvenlik Çözümleri Mobotix Çözümleri

DOĞAL KURŞUN METALİK KURŞUN PLAKALAR

FİZ209A OPTİK LABORATUVARI DENEY KILAVUZU

RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işınları Absorbsiyon ve saçılma. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren

OPTİK. Işık Nedir? Işık Kaynakları

KALİTELİ SÜT NASIL ELDE EDİLİR?

TEST 14-1 KONU IŞIK GÖLGE RENK. Çözümlerİ ÇÖZÜMLERİ

MİKROYAPISAL GÖRÜNTÜLEME & TANI

CYACUP SİYANÜRLÜ BAKIR KAPLAMA BANYOSU ARIZA TABLOSU

2. HAFTA MİKROSKOPLAR

BÖLÜM I YÜZEY TEKNİKLERİ

ÜRÜN PROSPEKTÜSÜ. : m/dak katod hareketi gerekir. Büyük yüzeyli parçalar için iki boyutlu hareket önerilir.

Bölüm 7 Tahribatsız Malzeme Muayenesi

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY 4

OPTİK Işık Nedir? Işık Kaynakları Işık Nasıl Yayılır? Tam Gölge - Yarı Gölge güneş tutulması

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

BOYA KUSURLARI. Önlenmesi : Astar ve son katlar üreticinin önerdiği kalınlıklarda uygulanmalı, kat kabul ve kuruma sürelerine mutlaka uyulmalıdır.

BÖLÜM 3 DİFÜZYON (YAYINIM)

Askılar, Raflar ve Konveyörler

Dijital Panoramik Görüntülemede HD Teknolojisi. Süper Hızlı Dijital Panoramik X-ray Cihazı. Thinking ahead. Focused on life.

TAVUKÇULUK VE ATERMĐT

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

Bu birikintilerin giderilmesi için uygun kimyasallarla membranlar zaman içinde yıkanarak tekrar eski verimine ulaştırılırlar.

AtılımKimyasalları ALKALİ ÇİNKO DEMİR ALAŞIM KAPLAMA AK 25 ÜRÜN TANIMI

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TEKSTİL FİZİĞİ DERSİ DOÇ.DR.ÜMİT HALİS ERDOĞAN ARAŞ.GÖR.YASEMİN SEKİ

AtılımKimyasalları AK 5120 E/N PARLAK AKIMSIZ NİKEL KAPLAMA ÜRÜN TANIMI

1. AMAÇ Işınımla ısı transferi olayının tanıtılması, Stefan-Boltzman kanunun ve ters kare kanunun gösterilmesi.

NEMLENDİRME SİSTEMİNİZİN MEYVE SEBZELER İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLERİ TAZE - BAYAT

RÖNTGEN FİZİĞİ Işın sınırlayıcı cihazlar ve gridler. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak

ÜRÜN PROSPEKTÜSÜ. ALKALİ ÇİNKO AK 16 HI-Z : Çok kalın kaplamalarda bile esnek kaplamlara imkan verir.

Kanalizasyonlarda CAC Kullanımı Çimento Araştırma ve Uygulama Merkezi

ATOM HAREKETLERİ ve ATOMSAL YAYINIM

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK

Varak, çok geniş kullanım alanı olan bir baskı malzemesidir.

SATIN ALMA KILAVUZU GODMORGON. Banyo mobilyaları

Sıcak Sulu Isıtma Sistemleri

AtılımKimyasalları AK 3151 D SUNKROM DEKORATİF KROM KATALİZÖRÜ (SIVI) ÜRÜN TANIMI EKİPMANLAR

FERMENTASYON. Bir maddenin bakteriler, mantarlarve diğer mikroorganizmalar aracılığıyla, genellikle ısı vererek ve köpürerek

KİMYASAL DENGE. AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır.

12. ÜNİTE IŞIK KONULAR 1. IŞIK VE IŞIK KAYNAKLARI 7. IŞIK ŞİDDETİ, TAYİNİ VE AYDINLATMA BİRİMLERİ 9. ÖZET 10. DEĞERLENDİRME SORULARI

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi

Akımsız Nikel. Çözeltideki tuzları kullanarak herhangi bir elektrik akım kaynağı kullanılmadan nikel alaşımı kaplayabilen bir prosestir"

5. GRUP KATYONLAR (Alkali grubu)

Özlenen serinlik, keyif veren konfor...

ÜRÜN TANIMI; arasında olmalıdır.! Derz uygulaması yapıştırma işleminden bir gün sonra yapılmalıdır.!

(nem) miktarının, o sıcaklıkta bulunabilecek en fazla su buharı miktarına oranına bağıl nem denir ve % cinsinden ifade edilir.

4. GRUP KATYONLARI (TOPRAK ALKALİLERİ GRUBU)

EVDE KİMYA SABUN. Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir.

HISTOLOJIDE BOYAMA YÖNTEMLERI. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin

BACALAR. Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü. Öğretim Görevlisi Tekin TEZCAN İnşaat Yüksek Mühendisi

Laboratuvar Tekniği. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBY 118 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 9. Hafta (11.04.

MAĞARA OLUŞUMLARI Soda Tüpü Sarkıt Dikit Sütun

KOROZYONUN ÖNEMİ. Korozyon, özellikle metallerde büyük ekonomik kayıplara sebep olur.

BÜYÜKBAŞ VE KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK TA ATERMİT

BASINÇLI KAPLARDA ÇALIŞMALARDA İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ


KISA DALGA DİATERMİ UZM. FZT. ZÜBEYDE ERCAN

ARC - RELAXTIVE OIL. Gelismis, Güvenilir, Kimyasallar YAĞLAYICI VE GEVŞETİCİ

ELEKTROLİTİK TOZ ÜRETİM TEKNİKLERİ. Prof.Dr.Muzaffer ZEREN

TRC GÖKKUŞAĞI UYGULAMA ve İŞLEME KILAVUZU

PLASTİK ŞEKİLLENDİRME YÖNTEMLERİ

Süpermarket LED Aydınlatma Çözümleri

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

TEHLİKELİ MADDE YÖNETİM PROSEDÜRÜ. KOD:STK.PR.02 Y. Tarihi: Sayfa No: 5/5 Rev. T.: Rev. No: 01

ZİRAİ MÜCADELE TEKNİK TALİMATLARI CİLT IV. BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola (Berk. Et Curt) Berl et de Toni

Serbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ Çevre Mühendisliği Bölümü Fiziksel ve Kimyasal Temel İşlemler Laboratuvarı Dersi Güncelleme: Eylül 2016

Transkript:

KARANLIK ODA, GÖRÜNTÜ OLUŞUMU ve BANYO SOLÜSYONLARI Karanlık oda filmlerin banyolarının yapılmasında, kasetlerin (ekstraoral) doldurulmasında kullanılan bir odadır. Bazı özelliklerinin olması gerekir : Odanın girişi labirent şeklindedir. Koridor ve odanın duvarları koyu renk (siyah) boyalı ve penceresizdir. Havalandırma sistemi (aspiratör) bulunmalıdır. Büyüklüğü çalışan kişi sayısına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. En az 120x150 cm olmalıdır. Sıcaklık ve nem kontrol altında olmalıdır. Oda sıcaklığının 21 C ve nemin % 50-70 arasında olmalısı en idealidir. Hiç bir şekilde ışık sızmamalıdır. Temiz olmalıdır. Solüsyonlar düzenli olarak değiştirilmelidir. Karanlık odada 1. banyo tankı, yıkama tankı ve 2. banyo tankı, bunların yakınında lavabo ve kurutma dolabı bulunur. Karşı tarafta ise filmlerin açıldığı tezgah vardır. Tavanda veya tezgaha yakın bir yerde emniyet ışığı vardır. Emniyet ışığı olarak 15 watt lık buzlu camdan veya 7,5 watt lık şeffaf camlı ampul üzerine yerleştirilen kırmızı GBX-2 filtreleri yerleştirilebilir.bu olmazsa ışık spektrumunda kırmızı turuncu uzun dalga boylu, düşük yoğunluklu (intensiteli) kırmızı ışık kullanılır. Filmlerin kırmızı ışığa duyarlılığı yoktur.emniyet ışığının yeri coin testinden yararlanılarak saptanır. Kırmızı ışık kapalıyken film tezgahta açılır. Üzerine radyoopak bir madde, dens bir cisim (anahtar, para ) konur, ışık açılır, bir süre (5 dk.) beklenir, film banyo edilir, maddenin görüntüsü film üzerinde varsa, ışık daha uzak bir yere konur. Ortalama 120 cm. kadar uzaklık olmalıdır. Banyo için çift kaplar kullanılır. Solda 1.banyo, ortada su, sağda 2. banyo vardır. Banyo tankları, paslanmaz çelikten yapılır. Elektrik kaynağı dışında kaynak kullanılmamış olmalıdır, çünkü bazik ve asidik solüsyonlar, lehimi çözer. I. Su II. banyo banyo Su alttan gelir, ısıtılır, kirlenen su üstten tahliye olur.

Banyo solüsyonlarının sıcaklığı kontrollü olmalıdır. Termometre kullanılır, aradaki su, ısıtıcı ile ısıtılır. 1. banyo sıcaklığının 20-23 o C olması sağlanır. Sıcaklık sabit olmalıdır. Sıcaklık fazla olursa 1. banyoda filmin gelişme aşaması hızlanır, 1. banyoda az tutulması gerekir. Koyu görüntü olur. Soğuk olursa görüntünün gelişmesi uzun zaman alır. Açık görüntü olur. Banyo sürelerini ayarlamak için çalar saat kullanılabilir. Banyo solüsyonlarını karıştırmak için ayrı özel çubuklar kullanılmalıdır. Karıştırılıp homojen hale getirilmezse, filmde görüntü tam olarak gelişmez. Karanlık odadaki aspiratör 1. ve 2. banyo solüsyonlarından buharlaşma ile çıkacak havanın solunmasını önler. Filmlerin kurutulması için kurutma düzeni sağlanmalıdır. Karanlık odanın aydınlatılması akkor ampuller ile yapılmalı, floresan ampul ve bir dereceye kadar led ampuller, ultraviyole ışık kaynakları olduğu için kullanılmamalıdır.bunlar kapatıldıktan sonra, bir süre daha ışık yayarlar, buna after glow denir. Bu da filmde görüntüyü bozar. Fog a neden olur. Banyo tankları 1 mm kalınlığında, paslanmaz çelikten yapılmış olmalıdır. Uygun sıcaklıkta ara suyun sirkülasyonu ana tank içinde yavaş fakat devamlı olmalıdır. Karanlık oda, filmlerin çekildiği alana olabildiğince yakın olmalıdır, bu durum iki bölge arasında iletişim kolaylığını sağlar ve zaman kaybını önler. Duvarları x-ışınlarını geçirmeyecek kalınlıkta olmalı veya 1 mm kalınlığında kurşunla kaplanmalıdır. Burada kullanılacak döşeme ve kaplama malzemeleri, asit ve bazların yapacağı korozyondan etkilenmemelidir. Temizlik: Banyo solüsyonlarının belli bir ömrü vardır. Bunlar bayatlayınca ( görüntü bozulur, süre uzar ) yenileri hazırlanmalıdır. Tanklar deterjan ve bol su ile çizilmeden temizlenmelidir. Görüntü Oluşumu ve Banyo Solüsyonları Radyoopak görüntü: Radyograf üzerinde diş, kemik gibi dokuların gösterdiği (açık ) beyaz kısımlardır. Radyolüsent görüntü: Yumuşak dokular, boşluklar gibi yapıların gösterdiği koyu (siyah) kısımlardır. 2

Görüntü oluşumu: Filmin ışınlanması sırasında, x-ışınlarının bir kısmı, filmin önünde bulunan diş, kemik gibi sert dokulara gelince bu dokular tarafından absorbe edilir, tutulurlar ve arkalarında bulunan filme geçemezler. Yumuşak doku, boşluklar gibi kısımlara gelen x- ışınları burada absorbe edilemeyeceğinden tamamen filme ulaşırlar. Filme ulaşan x-ışınları filmin emülsiyon tabakasında süspanse halde bulunan gümüş bromid kristallerini kimyasal bir değişime uğratarak Ag ve bromid şeklinde iyonize eder, ayrıştırır. Sert dokuların olduğu bölgede ise x-ışınları filme ulaşamadığı veya çok az ulaşabildiği için Ag bromid kristallerini daha az ayrıştırır, iyonize eder veya hiç ayrıştırmaz. Bu şekilde x-ışınları yoluyla film üzerinde kimyasal bir reaksiyon sonucu latent imaj oluşur. Bu latent imaj gözle görülemez. Ag bromid kristalleri, banyo solüsyonlarında da kimyasal reaksiyona girerek görüntü ortaya çıkarırlar. Latent imaj görünür hale gelir. Buna banyo işlemi denir. 1. banyo solüsyonunda x-ışınının filme fazla ulaştığı bölgelerde, ayrışmış olan metalik gümüş çökelir ve radyolüsent görüntüyü oluşturur. 1. banyo işlemine developing denir. 2. banyo solüsyonunda ise x-ışınının filme ulaşmadığı bölgelerde ayrışmamış olan gümüş bromid kristalleri filmden uzaklaştırılır ve radyoopak görüntü ortaya çıkar. 2. banyo işlemine fixing denir. 1. Banyodan sonra film bol su ile yıkanmalıdır. Yıkanmazsa 1. banyonun bazik (alkali) kimyasal maddeleri 2. banyoya geçer (2.banyo asit yapıdadır) ve banyo solüsyonunu bozar. 2. banyodan sonra da film iyice yıkanmalıdır. Görüntü oluşumu özetlenecek olursa: X-ışınına maruz kalan (ışının ulaştığı) bölgelerde ulaştığı bölgelerde gümüş bromid ayrışır, 1. banyoda gümüş çökelir, radyolüsent görüntü oluşur. X-ışınına maruz kalmayan bölgelerde gümüş bromid ayrışmadığı için ; 1. Banyodaki maddeler bu bölgelerdeki gümüşbromidi etkileyemez. 2. Banyodaki sodyum thiosülfat ışın almamış gümüş bromidi uzaklaştırır, radyoopak görüntü oluşur. X-ışınları ile ışınlanmış filmde görüntünün oluşmasını sağlayan işlemlere banyo işlemleri ( processing ) denir. 3

BANYO SOLÜSYONLARI 1. banyo (developer): 1. banyoda radyasyona maruz kalan filmin emülsiyonundaki gizli imaj ( latent imaj ) görünür hale getirilir. Film x-ışını ile ışınlandığı zaman, emülsiyon içinde süspanse halde bulunan gümüş bromid kristalleri, kimyasal bir değişime uğrayarak gümüş ve bromid şeklinde ayrışır. Film 1. banyoya girdiğinde, bromid ayrılır, uzaklaşır, siyah metalik gümüş kristalleri film üzerinde kalır ve radyolüsent olarak latent imaj ortaya çıkar. Film 1.banyoda ayrışmış olan metalik gümüşün film yüzeyine redükte olacağı kadar bir süre kalmalıdır. Eğer, çok uzun süre 1.banyoda kalırsa redüksiyon işlemi devam eder, ışın almamış bölgelerdeki gümüş bromid de reaksiyona girer, filmin tüm yüzeyi metalik gümüş ile kaplanır, görüntü tamamen radyolüsent ( siyah ) olur. Aynı durum, banyonun normalden sıcak olması sonucu da gerçekleşir. 2.banyo (fixer): Dens (yoğun) cisimlerin arkasında kalan Ag bromid kristalleri normal şartlarda (1.banyo süresi ve sıcaklığı normal sınırlarda ise) redükte olmadığı için, 2.banyo solüsyonuna konduktan sonra 2.banyoda bulunan Nathiosülfat tarafından uzaklaştırılırlar ve radyoopak görüntüyü ortaya çıkarırlar. Özetle : X-ışını, objenin yoğunluğuyla ters orantılı olarak objeden geçer ve film üzerindeki gümüş bromid kristallerini etkiler, iyonlaştırır. 1. Banyo Solüsyonu İçinde Bulunan Bileşikler ve Fonksiyonları: 1. Banyonun fonksiyonu geliştirici ajanların, ışınlanmış gümüş grenleri üzerine etki edip radyolüsent görüntüyü ortaya çıkarması ve film emülsiyonundaki jelatini yumuşatmasıdır. 1.banyo alkalen bir yapıya sahiptir. a) Hydroquinone (Paradihydroxy benzene): Radyografta kontrast oluşumunu etkileyen bir benzen türevidir. Bunu, metalik gümüşü gümüş bromid tuzlarından ayırarak gerçekleştirir. Solüsyonun birleşimine ve sıcaklık değişimlerine duyarlıdır, düşük sıcaklıklarda aktivitesi azalır. b) Metol veya Elon (Mono methyl-para amine phenol-sulphate) : Anilin boyalarının yan ürünüdür, filmin gölgeli alanlarını, gri tonlarını geliştirir. Detayı ortaya çıkarır. Solüsyonun bileşimine ve sıcaklığına daha az duyarlıdır. Zamanla okside olup deri ve giysilerde koyu kahve renklenmelere neden olur. 4

c) Sodyum Karbonat veya Potasyum karbonat (Aktivatör) : Geliştirici ajanların fonksiyon görebileceği alkaliliği sağlar ve sürdürür. Diğer bir fonksiyonu da emülsiyondaki jelatini yumuşatıp, geliştirici ajanların fonksiyon görmesini sağlamaktır. Görevi işlemleri hızlandırmak olduğu için akseleratör de denir. 1. banyo solüsyonunda alkalilik önemlidir. Aşırı alkalite, hızlı redüksiyon oluşturur ve ışınlanmamış gümüş bromid kristalleri de reaksiyona girer ve fog gelişir. Alkalilik derecesi düşerse, developman işleminde yavaşlama olur. d) Potasyum Bromid veya Benzotriazole (Sınırlandırıcı) : Etkisi, ışın almamış gümüş bromid kristallerinin solüsyondan etkilenmesini geciktirmektir. Geliştirici ajanların redüksiyon etkisini yavaşlatır, emülsiyonun şişmesi ve gelişmesi için yeterli zamanı sağlar, aynı zamanda yüksek sıcaklığa bağlı fog ve yüksek kontrast oluşumunu da engeller. e) Sodyum Sülfit (Prezervatif) : Koruyucu etki yapar, suda erimiş halde bulunan veya havadaki oksijenin geliştirici ajanlarla birleşmesini önler. Solüsyonun uzun süre kullanılmasını sağlar. Koruyucu inorganik antioksidanlardandır. Geliştirici ajanlar okside olursa, filmi boyayan ve sisli görünüme yol açan renkli maddeler ortaya çıkar, bunu önlemek için 1.banyoda uygun oranlarda bulunması gereken bir maddedir. e) Su: Eritici olarak kullanılır. Şebeke suyundaki kalsiyum ve metalik partiküller çökelmelere neden olabileceği için distile su tercih edilir. 2. Banyo Solüsyonu İçinde Bulunan Bileşikler ve Fonksiyonları 1. banyoda, ışın almış gümüş bromid ayrılır. Yeterli x-ışınına maruz kalmayan veya hiç x- ışını almayan kısımlardaki gümüş bromid kristallerini filmden uzaklaştırmak gerekir. Eğer 2.banyo yapılmazsa bu kristaller filmden uzaklaştırılmazlarsa gelişmemiş gümüş bromid, filme yoğun opalesan görünüm verir ve bu esnada ışık görürlerse, film x-ışınına maruz kalmış gibi kararır ve görüntü kaybolur. Bu nedenle görüntüyü tespit etmek gerekir. Bunun için de 2.banyo (fixatör, Fixer) kullanılır. 2.banyo asidiktir. 5

a) Na thiosülfat veya Ammonium thiosulphate (Hypo): X-ışınlarıyla etkileşime girmemiş Ag bromid kristallerinin film üzerindeki emülsiyondan ayırarak banyo solüsyonuna geçmesini sağlar. Tespit edici maddedir (Fiksatör). b) Sodyum sülfit (Ammonium Sulfite)(Prezervatif): Fikse edici ajanların yani Nathiosülfat ın bozulmasını önler. Potasyum Alum (Sertleştirici): Emülsiyonun aşırı yumuşamasını önler. 1. banyoda yumuşamış jelatini tekrar eski haline getirir, sertleştirir. Su emilimini sınırlar böylece kuruma zamanını kısaltır. Ayrıca yıkama sırasındaki yumuşamayı da önlemiş olur. c) Asetik asit: Ortamın asiditesini sağlar. Film üzerindeki geliştirici ajanı nötralize eder. Asetik asit, sodyumthiosülfat dekompoze eder, sülfür açığa çıkar. Bunu önlemek için solüsyona sodyumsülfit koyulur. Thiosülfatın işlev yapabilmesi ph ya bağlıdır. Asit olması gerekir. Emülsiyona ulaşan thiosülfat gümüş thiosülfat kompleksi olarak emülsiyondan ayrılır. d) Su: Eritici maddedir. 2. banyoda alkalen yapılı musluk suyu kullanılırsa, asit yapılı banyoyu nötralize eder. 2. banyonun süresi 1. banyonun 2 katıdır. Film 2. banyoya sokulduktan sonra 30 sn. kadar beklenmeden ışık açılmamalıdır. Yıkama: 1.banyodan sonra filmler suyla yıkanmalıdır. 2.banyodan sonra radyograf akan su altında yeteri kadar yıkanmalıdır. Bu süre thiosülfat iyonları ve gümüş thiosülfat komplekslerinin tamamen ayrılacağı kadar bir süre olmalıdır. Su sıcaklığı 15 C altına düşerse yıkamanın etkinliği azalır. Yıkama yetersizse kalmış olan gümüş bileşikleri ve thiosülfat renklenme ve lekelenmelerle birlikte mat bir görüntü oluşturur. Bu renklenme gümüş ve thiosülfatın reaksiyona girerek kahverengi gümüş sülfit oluşturmasındandır. Bu da teşhis yönünden yetersiz radyografların elde edilmesine neden olmaktadır. Kurutma: Yıkandıktan sonra maşa silkelenir, fazla su atılır. Alkolden geçirilir, kurutma dolabına asılır. 6

GÖRÜNTÜ OLUŞUMUNU ETKİLEYEN FAKTÖRLER (RADYOGRAFİK KALİTE) Dental yapıların radyograflarında, uygun ölçülerde densite, kontrast, detay keskinliği ile minimum büyüme (magnifikasyon) ve distorsiyonlu filmler elde edilmek istenir. Ancak bu koşulları taşıyan radyograflarla en iyi diagnostik bilgi elde edilir. Densite, kontrast ve detay, radyografik kaliteyi belirleyen en önemli faktörlerdir. DENSİTE : Bir radyografın göstermiş olduğu koyuluk derecesidir. Bir filmin densitesi, x-ışınlarının, objenin farklı bölgelerinden relatif geçişi ve absorbsiyonu sonucu, emülsiyondaki Ag bromid kristallerine değişik etkileri yoluyla belirlenir. Film üzerindeki siyah metalik gümüş miktarıdır. Bununla doğru orantılıdır. Densite filme gelen ışık ünitesinin, filmden geçen ışık ünitesine oranının log 10 tabanına göre ifadesidir. D = log 10 I 0 (gelen ışık miktarı) I t (geçen ışık miktarı) D=0 ışık % 100 geçiyor D=1 ışık % 10 geçiyor D=2 ışık % 1 geçiyor Densitenin normal sınırları 0.6 3 D dir. 0.6 den düşük densiteli radyograflar açık, 3 den yüksek densiteli radyograflar koyu sayılır ve değerlendirilmeleri zordur. Densite, densitometre cihazı ile değerlendirilir. 7

Densiteyi Etkileyen Faktörler : 1) kvp, ma: Ne kadar fazla ise densite o kadar yüksek olur. (kısa dalga boylu ışınlar oluşur, penetrasyon artar, densite artar). 65-100 kvp, en iyi penetrasyonu verir. 2) F.S. - Film mesafesi arttıkça densite azalır. 3) 1. banyo süresi uzadıkça densite artar. 1. banyo sıcaklığı 20-23 o C nin üstünde olursa densite artar. 4) Ekspoz (ışınlama) süresi arttıkça densite artar. Buna bağlı görüntü koyu ise diğer koşullar sabit tutularak ışınlama süresi 1 / 3, 1 / 4 oranında azaltılır, açık ise 3-4 kat arttırılır. 5) Diğer faktörler sabit tutulup, film hızı artırılırsa densite. 6) Diğer faktörler sabit tutulup, screenlerin hızı artırılırsa densite. 7) Diğer faktörler sabit tutulup, 2.banyoda kalma süresi artarsa densite. 8) Diğer faktörler sabit tutulup, objenin kalınlığı artarsa densite. 9) Maddenin yoğunluğu densiteyi etkiler. Oral kavitedeki yapıların densiteleri farklıdır. Densite açıktan koyuya doğru sırasıyla; 1) Mine, 2) Dentin, 3) Sement, 4) Kemik, 5) Yumuşak doku, 6) Yağ, 7) Hava şeklindedir. Restoratif metaller mineden daha radyoopak görüntü verirler. KONTRAST : Bir radyograf üzerindeki, farklı bölgeler arasındaki densite (koyuluk) farkıdır. Radyograf üzerinde; radyoopak ve radyolüsent görüntüler arasında farklı birçok ara tonlar, grilikler varsa buna; Uzun skala Düşük Kontrast denir. Eğer radyograf üzerinde radyoopak ve radyolüsent kısımlar arsında ara geçiş tonları yoksa, hatlar keskinse buna; Kısa skala Yüksek Kontrast denir. Düşük kontrastlı (long scale) radyografların gri tonları fazladır, göze hoş gelmeseler de, obje densitesindeki çeşitli değişiklikleri (çürük gibi) erken dönemde ortaya çıkarırlar. 90 100 kvp de oluşurlar. Yüksek kontrastlı radyograflar, çok az gri tonlarla, temel olarak siyah ve beyaz görüntülü radyograflardır. Kısa skala (short scale) denir. (Siyahtan beyaza geçiş kısa sürer, ara tonlar azdır). 55-65 kvp de oluşturulurlar. Daha keskin görüntülü ve göze hoş gelirler, ancak erken patolojik değişiklikleri gösteremezler. Alanlar siyah (radyolusent), beyaz (radyoopak) ve az sayıda gri tonludur. 8

Düşük kontrastlı radyograflar, siyah ve beyaz alanların yanı sıra çok sayıda gri tonlar içerirler. Uzun skala (long scale) denir. (siyahtan beyaza geçiş uzun sürer, arada pek çok ton vardır). Görsel olarak yüksek kontrastlı filmler kadar göze hoş görünmezler, ancak gri tonların çokluğu, obje densitesindeki çeşitli değişiklikleri erken dönemde ortaya çıkarır. 90-100 kvp de oluşturulurlar. İyi bir kontrast için 70-75 kvp ile, ikisinin ortası elde edilmelidir. K = D 1 - D 2 (Kontrast) (Koyu alan densitesi) (Açık alan densitesi) Kontrastı Etkileyen Faktörler 1. Cihazın kvp si arttıkça kontrast düşer (kısa dalga boylu, penetrasyonu fazla ışınlar oluşur). 2. ma etkisi yoktur. 3. Objeye bağlı faktörler (atom numarası, obje kalınlığı, densitesi, kimyasal yapısı). 4. Filme bağlı faktörler (filme ulaşan radyasyon miktarı, filmin özellikleri, yapısı, screen kullanımı), 1. banyonun yapısı (hydroquinone). 5. Görüntü değerlendirme koşulları ( negatoskop = viewing box = illuminator). DETAY veya NETLİK : Görüntü detayı, bir radyografın netlik ve keskinliğine bağlı görsel kalitesidir. Objenin kesin sınırlarıyla görülmesi, bütün oluşumların net olarak izlenebilmesidir. Detayı Etkileyen Faktörler: 1) Fokal spot büyüklüğü arttıkça detay bozulur, penumbra oluşur. Efektif fokal spot büyüklüğü 1 x 1 mm 2. dir. 2) Fokal spot- Obje mesafesi arttıkça detay iyi olur. 3) Obje-film mesafesi ne kadar azsa detay o kadar iyi olur. 4) Işınlama sırasında hastanın, filmin veya röntgen tüpünün hareket etmesi detayı bozar. 5) Filmin emülsiyon kısmındaki gümüş bromid kristalleri küçük olursa detay daha iyi olur. 6) Filmin emülsiyon kısmındaki gümüş bromidin dağılımı ne kadar homojense detay o kadar iyi olur. 9

FOG : Radyografın sisli, puslu görüntüsüdür. Diagnostik görüntüyü bozar. 1. Kimyasal fog: Uygun olmayan oranlarda hazırlanmış veya bayat banyo solüsyonlarının oluşturduğu fog. 2. Banyo işlemi sırasında veya öncesinde, film emülsiyonunun ışığa duyarlı olduğu sırada, filmin ışık görmesi sonucu Işık fogu. 3. Scatter radyasyon fogu : Primer exposür dışında başka kaynaklardan filme ulaşan radyasyona bağlıdır. Fogu Oluşturan Faktörler: 1. Expoz edilmemiş Ag bromid taneciklerinin kalmasına bağlıdır. (2. banyonun iyi hazırlanmaması, bayat olması, yetersiz sürede yapılması). 2. Film saklanırken, herhangi bir nedenle radyant enerjiye maruz kalması, 3. Filmin bayat (son kullanma tarihinin geçmiş) olması. 4. Filmlerin nemli ve sıcak ortamda saklanması. 5. Banyo sıcaklıklarının normalden fazla olması. 6. Karanlık odada kırmızı ışığın çok parlak olması, 7. Kırmızı ışık altında açık filmin uzun süre tutulması, 8. Karanlık odaya ışık sızması. 9. Banyo sürelerinin uygun olmaması. 10. Karanlık odada sigara içilmesi. 11. Filmlerin içinde kurşun levha bulunmuyorsa fog meydana gelecektir. Detay ve görüntü netliği yönünden ideal bir radyograf elde edebilmek için gerekli kurallar: Maksimum Fokal spot - Film mesafesi: Hasta ağzındaki film ile anottaki Fokal spot arası uzaklık ne kadar fazla olursa, merkezi ışına daha paralel ışınlar objeye gelir ve daha divergent ışınların neden olduğu görüntü büyümesi daha az olur. Minumum Obje - Film mesafesi: Diş ve film birbirine olabildiğince yakın olmalıdır. Bu şekilde objenin film üzerindeki görüntüsünde daha az büyüme olur. Obje ve film uzun eksenlerinin birbirine paralel ve merkezi ışının her ikisine dik gelmesi gerekir. Bunlar optimum gerekliliklerdir. İntraoral radyografide, anatomik kısıtlılıklar nedeniyle bu gerekliliklerin hepsine aynı anda uymak olanaksızdır. 10

Focal Spot - Film Mesafesi : Dişhekimliğinde en çok kullanılan FFD (focal spot, Film mesafesi), 8-12 -16 inch (20-30-40 cm). 20 cm.den daha az FFD, filmden daha büyük görüntü magnifikasyonlarına neden olabilir. 16 inch (40 cm.lik) FFD, daha iyi görüntü ve hastada daha az radyasyona neden olur. Tüp Pozisyonu : X-ışını tüpü, cihazın kafasının ön kısmına yerleştirilmiştir ve kon ile bitişiktir. Cihazın kafası üzerine yerleştirilen dikdörtgen veya silindir, açık sonlu kon, x- ışınlarını yönlendirmeye yarar ve cone un uzunluğu kullanılan fokal uzaklığı saptar. Ters Kare Kanunu: FFD (focal spot film distance) seçimi veya değiştirilmesi söz konusu olduğunda Ters Kare Kanunu gözönünde tutulmalıdır. Radyasyonun şiddeti, uzaklığın karesi ile ters orantılıdır kuralına göre, (kvp ve ma sabit kalmak koşuluyla) FFD iki katına çıkarılırsa, expoz süresi 4 misli arttırılmalıdır. FFD 40 cm. Olduğu zaman, radyasyonun şiddeti 20 cm.den daha düşüktür. Aynı güçteki radyasyona ulaşmak için ışınlama süresi 4 kat artırılmalıdır. Klinikte Ters Kare Kanunu uygulamasında konun ucu hastanın yüzüne değdirilerek film çekilmelidir. Bu, istenen FFD yi sağlar. Aksi halde FFD artar ve buna bağlı radyasyonun şiddeti azalır. Obje - Film Mesafesi : Film objeye (dişe) ne kadar yakın olursa detay o kadar iyi olur, magnifikasyon az olur. Görüntü Distorsiyon ve Büyümesi : Ağzın anatomik yapısı, obje - film yakınlığı ve objefilm paralelliği ilkelerini birlikte uygulamaya izin vermez. Film dişe çok yakın tutulursa paralelliği kaybolur, paralellik sağlanırsa aradaki mesafe uzar. Paralel teknikte film dişin uzun eksenine paralel tutulur. Bu durumda ağzın pek çok bölgesinde obje-film mesafesi artar, filmin dişe paralelliğini sağlamak için dişten biraz uzakta konumlandırılır. Obje-film mesafesi artışının yol açtığı görüntü büyümesi, fokal spot-film mesafesi arttırılarak kompanse edilir. Açı ortayı tekniğinde, film dişe olabildiğince yakın tutulur. Bu durumda, dişin uzun ekseni ve film paralel olamaz. Film düzlemi ve diş uzun ekseninin oluşturduğu açının açıortayını temsil eden hayali çizgiye, x-ışını dik gelecek şekilde yönlendirilir. 11

Hareket : Görüntü detayını bozan 3 tip hareketlilik vardır; hastanın, filmin hareketi ve x- ray kaynağının hareketi. Hastanın hareketliliği, uygun koltuk ve oturma tekniğiyle kontrol edilir. Tüp veya ışın kaynağının hareketi, x-ray cihazının uygun, düzenli bakımının yapılmaması sonucu ortaya çıkar. Cihazın başı veya kolu titrerse görüntü kalitesi bozulur. Film ağıza yerleştirildikten sonra sabit kalması sağlanmalıdır. İnceleme Koşulları: Radyograflar mutlaka bir illüminatör (negatoskop) üzerinde incelenmelidir. İdeal olarak oda karanlık olmalıdır. Ünit ışığı veya pencereye tutarak inceleme yapmak sağlıklı olmaz. 12