KAZDAĞI MĠLLĠ PARKI NIN YEREL TOPLUMLAR ÜZERĠNDEKĠ EKONOMĠK VE SOSYAL ETKĠLERĠ

Benzer belgeler
Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

KAZDAĞI MĠLLĠ PARKI NDA KÜLTÜREL EKOLOJĠ VE DOĞA KORUMA 1. Cultural Ecology and Nature Conservation at Kazdağı National Park.

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

Arı, Y. 2006, Sürdürülebilir Kullanım Açısından Sarıkız Etkinliklerinin Değerlendirilmesi. Kazdağları 2. Ulusal Sempozyumu, ss., Çanakkale.

Alanın Gelişimi ile İlgili Kriterler

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

ORMAN KAYNAKLARININ TURİZM AMAÇLI TAHSİSİNE İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ ODC: 906

YAYLALARDAKİ ARAZİ KULLANIM DEĞİŞİMİNİN CBS İLE İZLENMESİ: TRABZON ÖRNEĞİ. Yrd. Doç. Dr. Mustafa ATASOY

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ DİL VE TARİH COĞRAFYA FAKÜLTESİ/COĞRAFYA BÖLÜMÜ

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- AĞUSTOS 2018 MEVSİM ETKİLERİNDEN ARINDIRILMIŞ İŞSİZLİK ARTTI, İSTİHDAM DÜŞTÜ

BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BALIKESİR ÇANAKKALE TR - 22 PLANLAMA BÖLGESİ 1/ ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI PAFTA H19 DEĞİŞİKLİK ÖNERİSİ

Havza Rehabilitasyon Projeleri Planlaması, Uygulaması ve Çıkarımlar. Halil AGAH Kırsal Kalkınma Uzmanı Şanlıurfa, 2013

Sürdürülebilir Kırsal Planlamada Doğa Turizmi ve Yerellik

(2010)(Soykan, A., Sönmez, S., Cürebal, İ. ile birlikte). Edremit in Anıtsal ve Korunmaya Değer Ağaçları. Karakutu Yayınları. ISBN:


1. Nüfus değişimi ve göç

ÇÖLLEŞME VE EROZYONLA MÜCADELE KOMİSYONU

DİKMEN BÖLGESİ STRETEJİK GELİŞİM PLANI

TR 61 DÜZEY 2 BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (ANTALYA-ISPARTA-BURDUR)

KAYNAĞI ÜLKE İÇİNDEN SAĞLANAN PROJELER

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Atatürk Üniversitesi. Araştırma Görevlisi, Atatürk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi.

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer

Ö:1/ /02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

ORMANCILIK POLİTİKASI AMAÇ VE ARAÇLARI

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

Tarımın Anayasası Çıktı

SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-2. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL

Tez adı: Gümüşhane Şehir Coğrafyası (2001) Tez Danışmanı:(HAKKI YAZICI)

BALIKESİR de. Yatırım Yapmak İçin 101 Neden

BİR DOĞAL ALANIN DEĞERİ VE DOĞAYI KORUMANIN GEREKÇELERİ DERS 2

Kıl Keçisi ve Orman. Doç. Dr. Ahmet Tolunay Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Isparta

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Eylül 2016

İŞSİZLİK HIZLA ARTARKEN İSTİHDAM ARTIŞI YETERSİZ KALDI

COĞRAFYACILAR DERNEĞİ ULUSLARARASI KONGRESİ Avrupa Coğrafyacılar Derneği-EUROGEO Kongresi İle Ortak Olarak

Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

İŞSİZLİKTE PATLAMA!: AKP İşsizlikle Mücadelede Başarısız!

UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

İKİ AYDA 500 BİN YENİ İŞSİZ Krizin Tahribatı

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- EYLÜL 2018 İŞSİZLİK TIRMANIYOR. Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon. İşsiz Sayısı Bir Yılda 192 Bin Arttı

Gemlik-Armutlu Karayolu nun bitişiğinden güneye doğru uzanmaktadır.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ULUSAL BİLDİRİMLERİNİN HAZIRLANMASI PROJESİ 6. ULUSAL BİLDİRİM TURİZM BÖLÜMÜ

GENÇ, KADIN ve ÜNİVERSİTE MEZUNU İŞSİZLİĞİNDE VAHİM TABLO!

Doğa, Çevre, Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitlilik

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ

III. AŞAMA :PLANLAMA

TRAKYA ORMAN ALANLARİ İLE ORMANLARIN AĞAÇ SERVETİ DEĞİŞİMİ ÜZERİNE BİR İNCELENME

GOÜ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ COĞRAFYA BÖLÜMÜ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ DİL VE TARİH COĞRAFYA FAKÜLTESİ/COĞRAFYA BÖLÜMÜ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016

İŞSİZLİKTE TIRMANIŞ SÜRÜYOR!

SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-3. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

SÜRDÜRÜLEBİLİR ORMAN YÖNETİMİNDE YERELLİK VE EKOSİSTEM ÖZELLİKLERİNİN ÖNEMİ

ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ

KÖPRÜLÜ KANYON MİLLİ PARKI BALLIBUCAK SERİSİ NİN KONUMSAL ve ZAMANSAL DEĞİŞİMİNİN COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE İNCELENMESİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Sunuş... iv İçindekiler...v Tablolar Listesi...xi Şekiller Listesi... xii Kısaltmalar Listesi... xiii GİRİŞ...

Sosyal Yatırım Programı

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU

TARIM, HAYVANCILIK VE GIDA SEKTÖREL ÇALIŞMA GRUBU FAALİYET ÖZETİ

Rekreasyon ve Yönetim. Yrd. Doç. Dr. Kubilay ÇİMEN

KORUNAN ALANLAR DERS 6

Eko turizm mi Ego Turizm mi? Kazdağı (Balıkesir) Örneği

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Coğrafya Öğretmenliği. Sosyal Bilimler Enstitüsü

TÜRKİYE İŞSİZLİKTE EN KÖTÜ DÖRT ÜLKE ARASINDA

İşsizlik Dikiş Tutmuyor İşsizlikte Kriz Günlerine Dönüş

KRİZ İŞSİZ BIRAKIYOR

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Eğitim Tanıtım Ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

KAYACIK KÖYÜ HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kayacık Köyü nün isminin kaynağı hakkında iki rivayet bulunmaktadır. Bunlar şöyle açıklanabilir.

Uluslararası Diplomatlar Birliği Universal Partners

Ağaç Nedir? Bir ağacın yaşayıp gelişebilmesi için; ışık, sıcaklık, CO 2, O 2, su ve mineral madde gereklidir.

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

BALIKESİR İLİ BANDIRMA İLÇESİ SUNULLAH MAHALLESİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU 19M

MANİSA İLİ ŞEHZADELER İLÇESİ KARAAĞAÇLI MAHALLESİ TEKNİK TARIM ÜRÜNLERİ İTH. İHR. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

Fonksiyon ve Amaçlar 3. Hafta


TÜBİTAK 107 G Proje Sonuçları

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

MUĞLA-BODRUM-MERKEZ ESKİÇEŞME MAHALLESİ-BARDAKÇI MEVKİİ 9 PAFTA 14 ADA 70 ve 90 PARSELLER KORUMA AMAÇLI İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK

Mevsimlik Çalışma Arttı, İşsizlik Azaldı: Nisan, Mayıs, Haziran Dönemi

ÖZGEÇMİŞ. 9. İş Deneyimleri

ANTROPOLOG TANIM A- GÖREVLER

Türk İnşaat Firmalarının Yurtdışı Projelerde İşçi Sağlığı, İş Güvenliği ve Çevre Uygulamalarına Bakışı - Rusya Federasyonu Örneği

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ KÜLTÜR SANAT VE PEYZAJ ÇEVRE NEDİR?ÇEVRE OLUŞUMLARI VE YORUMLAR

Biyosistem mühendisi bir sistem mühendisidir. Sistem mühendisi, doğa ve

AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası

Transkript:

Arı, Y. 2006, Kazdağı Milli Parkı nın Yerel Toplumlar Üzerindeki Ekonomik Ve Sosyal Etkileri, Kazdağları 2. Ulusal Sempozyumu, ss. Çanakkale. KAZDAĞI MĠLLĠ PARKI NIN YEREL TOPLUMLAR ÜZERĠNDEKĠ EKONOMĠK VE SOSYAL ETKĠLERĠ The Economic and Social Impacts of Kazdağı National Park on Local Communities Yrd. Doç. Dr. Yılmaz ARI, Balıkesir Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü yari@balikesir.edu.tr Yrd. Doç. Dr. Abdullah SOYKAN Balıkesir Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü asoykan@balikesir.edu.tr Özet Bu çalışmanın konusu, Kazdağı Milli Parkı nın sosyal ve ekonomik anlamda yöre halkını nasıl etkilediğidir. Doğanın korunduğu bir çok yerde koruma faaliyetleri sadece ekolojik özelliklere dayandırılarak korumanın insanla ilgili tarafı göz ardı edilmektedir. Bu durum, korunan alan çevresinde yaşayan yerel toplumlar için önemli sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Korunan alan yönetimleri de bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Bu çalışmada Kazdağı Milli Parkı nın ilanı ile park çevresinde yaşayan insanların sosyo-ekonomik hayatının nasıl değiştiği ve bununla ilgili sorunların nasıl çözülebileceği üzerinde durulmuştur. Araştırmada TÜBİTAK ın desteklediği bir proje çerçevesinde saha çalışması yapılmıştır. Bu saha çalışmalarında etnoğrafik metot kullanılmış, milli park ilanından etkilenen bütün köylerde halk ile görüşülerek milli park statüsünün kendi günlük yaşamlarını nasıl değiştirdiği üzerinde durulmuştur. Araştırma sonuçları, geleneksel olarak yapılan bir çok faaliyetin yasaklandığını göstermiştir. Bu yasaklara bağlı olarak bir çok insan işini kaybetmiş ve parkı olumsuz algılamaya başlamıştır. Park yönetiminin yerel halka alternatif sunmak üzere başlattığı projelerin yeterli boyutta ve etkinlikte olmadığı tespit edilmiştir. Parkla ilgili planlamalar tepeden inme yaklaşımlarla yapılmış ve yerel toplumların istek ve ihtiyaçları çoğunlukla göz ardı edilmiştir. Sorunun çözümü için daha katılımcı bir yönetim anlayışı benimsemek, sürdürülebilir kalkınma prensiplerini uygulamak ve yerel dinamikleri doğa koruma pratiğine entegre etmek gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: Kazdağı Milli Parkı, doğa koruma, sürdürülebilir kalkınma, yerel toplumlar. Abstract 1

In many areas around the world nature conservation efforts focus on biological ecology and ignore cultural ecology of the protected areas. This tendency creates important problems not only for local residents but also for protected area management. This research deals with how the establishment of Kazdağı National park has affected local people socially and economically. The research tries to develop alternative ways of accommodating local s income loss. The research was supported by TUBİTAK and extended over a three-year period. Fieldwork was conducted in each villages located to the south of the park. Open-ended interviews were held with local residents. A structured questionnaire was used to determine how the village heads see the degree of influence of the national park. The results indicate that local residents have been affected in a number of ways. The planners of the park have not adopted a participatory approach; instead, they excluded local residents from decision-making process. In order to manage the area better, the local characteristics of the area should be integrated into the park management practice. Key Words: Kazdağı National Park, nature protection, sustainable development, local residents. Giriş Bu çalışma, Kazdağı Milli Parkı nın yöre halkına olan ekonomik ve sosyal etkilerini konu almaktadır. Kazdağları nın bir bölümü, barındırdığı biyolojik çeşitlilik, jeomorfolojik özellikler, endemik türler ile kültürel ve arkeolojik kaynak değerleri nedeni ile 17.04.1993 tarihinde 21555 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan 93/4243 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile milli park ilan edilmiştir. Kazdağı Milli Parkı, Kazdağları ile kastedilenden farklı ve onun içerisinde bir alan olarak, büyük ölçüde güneyde Edremit Körfezi, doğuda Zeytinli Çayı, kuzeyde Karamenderes Çayı ve batıda Mıhlı Çayı arasında kalan ve 21,452 hektarlık bir alanı kaplayan esas Kazdağı kütlesinin güneye bakan yamacını ifade eder (Şekil 1). Dağın en yüksek noktası Karataş Tepe (Gargaros) olup 1,774 metreye ulaşır. 2

Şekil 1. Kazdağı Milli Parkı lokasyon ve yerleşmeler haritası. Figure 1. Location of and settlements around Kazdağı National Park. Bu çalışmanın amacı, Kazdağı Milli Parkı nın yörede yaşayan insanları ekonomik ve sosyal anlamda nasıl etkilediğini ortaya koymaktır. İnsanların Kazdağı gibi oldukça önemli olan bir ekosistem ile üst düzey bir etkileşiminin olması doğaldır. İnsanlar çok değişik şekillerde yüzyıllarca hatta binlerce yıldır Kazdağlarını kullanmaktadır. Bu geleneksel kullanım, alanın 1993 te milli park ilan edilmesine kadar devam etmiştir. Milli parkın ilanı ile bu kullanımlar yasaklanmıştır. Bu yasaklar yerel halkı önemli ölçüde etkilemiştir. Alanın milli park olması aynı zamanda buraya olan ilgiyi ulusal ve uluslararası düzeyde artırmış, bu da sosyal yapı üzerinde doğrudan etkili olmuştur. Çalışmanın temel yaklaşımı Kazdağı Milli Parkı nda insan ve çevre arasındaki karşılıklı etkileşimi incelemektir. Dünya coğrafya literatüründe olduğu gibi Türk coğrafya literatüründe de insan-çevre ilişkileri ana inceleme konusu olagelmiştir. Her ne kadar coğrafyanın değişik dallarında araştırma yapsalar da bu temel kavramsal çerçeve coğrafyacıların çalışmalarında ana yaklaşım durumundadır. Erinç (1973) bu yaklaşımı Türkiye bağlamında incelemişken, Kara (1990) endüstri çevre ilişkilerini; Karabulut (1990) enerji üretimi çevre ilişkilerini; Özçağlar (2000) ise bu yaklaşımın genel anlamda coğrafya için önemini vurgulamıştır. Literatürün bir kısmı ise insan faaliyetlerinin çevre üzerindeki olumsuz etkilerine odaklanmıştır (Özav ve Yüksel 1998, Arınç 2001, Özey 2001). Soykan (2003), Özgüç (1998) ve Doğanay (2001) ise doğal ortamların turizm için önemi üzerinde durmuştur. Korunan alanlarda yerel halkla ilişkilerin önemi üzerinde duran çalışmalar nispeten yenidir (Erdönmez 2005). Bazı ülkeler doğa koruma planlamasının başında katılımcı, dolayısıyla daha sürdürülebilir bir yaklaşım benimserken bazıları da doğa koruma önceliklerini ön plana çıkarmakta ve yerel kaynak kullanıcılarının istek ve ihtiyaçlarını ikinci derecede önemli bulmakta, hatta bunları yok saymaktadır. Bu literatür ışığında, şu sorulara yanıt aranmaya çalışılmıştır: acaba Kazdağı Milli Parkı planlanırken kültürel ve sosyal yapı açısından yerel özellikler ne kadar dikkate alınmıştır? Yerel yaşam şekillerinin ve günlük hayatın nasıl değişeceği üzerinde durulmuş mudur? Eğer değişim öngörüldüyse, bu değişimden kaynaklanacak sorunlar tespit edilmiş midir? Eğer sorunlar tespit edilmişse, bunlara ne gibi çözümler öngörülmüştür? Burada şuna özellikle dikkat etmek gerekir ki bu çalışmanın amaçları arasında bölgede milli park nedeniyle oluşan ekonomik kayıpları niceliksel olarak ortaya koymak gibi bir hedef yoktur. Kanaatimizce bu, hem neredeyse olanaksız hem de bu çalışmanının amaçları bakımından gereksiz bir girişimdir. Burada, etkilenmenin hangi yönde olduğu ve bunun yerel düzeyde ne kadar önemli bir durum olarak algılandığı üzerinde durulmuştur. Araştırma sorularını cevaplayabilmek için Kazdağı Milli Parkı çevresindeki yerleşmelerde 2003 ve 2004 yaz dönemini ve bu ikisi arasındaki ara dönemleri kapsayan saha çalışmaları yapılmıştır. Bu saha çalışmalarında açık sonlu sorularla bu yerleşmelerde yaşayan insanların fiziki çevreleri ile olan ilişkileri ve milli park ilanının bu ilişkileri nasıl etkilediği tespit edilmeye çalışılmıştır. Ayrıca, köy muhtarlarına uygulanan yapılandırılmış bir anket formu ile yerleşmelerin genel durumu ve etkilenme seviyeleri tespit edilmiştir. Araştırmada, sosyal bilim literatüründe son birkaç onyıldan beri önemli ölçüde eleştirilen katı pozitivist bilim anlayışından uzak durulmuş, bunun yerine, gerçeğin çoğul karakterine inanan ve gittikçe daha fazla kabul gören nitel yöntemler kullanılmıştır (Yıldırım ve Şimşek 2005). Böylece var olan evrensel bir doğru yerine yerel perspektifin anlaşılması hedeflenmiştir. Bu perspektifin anlaşılması da Hobbs ın (1996) tarif ettiği park insanları ile konuşma yolu ile yapılmıştır. Bu temel düşüncelerden hareketle araştırmamızda nomotetik bilim 3

anlayışının gerektirdiği nicel yöntemler yerine, idiografik karakterin ön planda olduğu nitel yöntemler kullanılmıştır. Burada belirtmek gerekir ki, ülkemiz kurumlarında bilimsel çalışmalara altyapı oluşturacak verilerin tutulmaması ya da bunların güvenilir olmayan yöntemlerle tutulması önemli bir sorun olarak görülmektedir. Ham veri elde etmede yaşanan sorunlar araştırmamızda nitel yöntemlerin kullanılmasının isabetli bir karar olduğunun başka bir göstergesidir. Bu gibi durumlarda elde edilen veriler karşılaştırılarak ve özellikle ilgili tarafların görüşleri de alındıktan sonra genel çerçeve içerisinde değerlendirilerek en gerçekçi sonuçlara ulaşılmaya çalışılmıştır. Milli Parkın Ekonomik Etkisi 1993 yılında bölgeye milli park statüsünün verilmesi yerel yaşam biçimlerini bir çok bakımdan değiştirmiştir. Milli Parkın ilanı zamanla bir takım kısıtlamalar getirmiş ve bu kısıtlamaların önemli bir bölümü yerel halkın ekonomik gelirlerinin azalmasına sebep olmuştur. Başlangıçta sıkı koruma tedbirleri yok iken 2001 yılından sonra park alanına serbest girişlerin yasaklanması ve kılavuz almanın zorunlu hale getirilmesi yöre halkı için parkın getirdiği yasakların en uç noktasını oluşturmuştur. Bu yeni düzenleme ile park çevresindeki farklı yaşam biçimleri yok olmuş ve zeytincilik bütün köylerin temel geçim kaynağı haline gelmiştir. milli park ekonomik olarak yerel halkı şu bakımlardan olumsuz etkilemiştir: Ormancılık (kesim, aralama, bakım ve bunlarla ilgili işlerde çalışanlar) faaliyetlerine etki Küçükbaş hayvancılığa etki Yapacak ve yakacak odun toplamaya etki Yerel kullanım amaçlı bitki toplamaya etki Milli Park alanı içerisinde bakım, aralama ve kesim gibi silvikültür faaliyetlerinin artık yapılmaması nedeni ile ormanda çalışmakta olan bir grup insan işsiz kalmıştır. Saha çalışmalarında bu konuda tespit edilen rakamlar Çizelge 3 te gösterilmiştir. Bu rakamlara ek olarak Edremit Orman İşletmesi kayıtlarına göre milli park ilanından sonra işletmenin üretimi 15,000 metre küp daha azalmıştır. Bu, sadece işçilik anlamında ortalama 5,000 iş gününe denk gelmektedir. Elde edilen kerestenin nakliyesi ve işlenmesini de hesaba katarsak bu rakamlar çok daha artmaktadır. İşini kaybeden bu insanlara alternatif sunulmadığı gibi, park içerisindeki günübirlik kullanım alanlarında geçici işçi olarak çalışan az sayıdaki insan da buraların işletmelerinin özelleştirilerek müstecirlere devredilmesi dolayısı ile işlerini kaybetmişlerdir. Orman köylüsüne tahsis edilen yakacak ve yapacak odun ihtiyacı geçiş döneminde düzenli olarak verilememiştir. Ağaç kesiminde çalışanlardan bazıları, milli park alanı dışındaki işletmelerde istihdam edilmektedir. Ancak bunlar oransal olarak fazla değildir. Tablo 3. Kazdağı Milli Parkı nda orman işlerinde çalışan işgücünün milli park öncesi ve sonrasındaki sayıları 1 Yerleşme Adı Milli Park Öncesi Milli Park Sonrası Mehmetalanı 140 15 Pınarbaşı 50 0 Beyoba 200 10 Zeytinli 50 0 Kızılkeçili 0 0 Çamlıbel 30 0 Yassıçalı 15 0 1 Bu konuda resmi kayıt tutulmadığı için bu tabloda gösterilen rakamlar Edremit Orman İşletme Müdürlüğü nden alınan verilerin, köy muhtarlarına uygulanan anketten elde edilen verilerle karşılaştırılması ile elde edilmiştir. 4

Tahtakuşlar 40 0 Kavlaklar 30 0 Avcılar 90 0 Arıtaşı 120 20 Toplam 765 45 Milli park ilanı ile meydana gelen temel değişikliklerden birisi de küçükbaş hayvancılıkla ilgilidir. Özellikle Yörük olarak adlandırılan nüfus arasında keçi besleme geleneksel faaliyetlerden birisiydi. Ancak parkın ilanıyla yönetim, ormana zarar verdiği gerekçesi ile keçi sürülerinin ormanda otlatılmasını yasaklamıştır. Sürü sahiplerine iş vaat edilerek bir çok kişinin sürüleri sattırılmış, ancak vaat edilen işler verilmemiştir. Dolayısı ile sürü sahipleri ekonomik anlamda önemli bir gelirini kaybetmiştir. Yöre halkı keçilerin ormana çok zarar vermediğine inanmaktadır. Onlara göre, eğer keçiler ormana önemli bir zarar veriyor olsaydı, Kazdağı ormanlarında yüzyıllardır keçi beslenmekte olması gerçeğine karşı orman, milli park olacak kadar iyi korunamazdı. Beyoba köyü muhtarına göre: Domuz zarar veriyorsa, keçi de veriyordur. Yıllardır bizim 20 tane sürümüz vardı. Şimdi yok ki, kalmadı... Şöyle bir şey duyduk biz keçinin bastığı yerde hatta tohumlama yapıyor. Bunun faydası bile var. Tablo 4. Milli Park öncesi ve sonrası dönemlere göre Milli Park etrafındaki yerleşmelerdeki küçükbaş hayvan sayıları 2 Yerleşme Adı Milli Park Öncesi Milli Park Sonrası (1990) (2005) Ortaoba 1000 600 Mehmetalanı 100 50 Pınarbaşı 500 25 Beyoba 650 220 Zeytinli 1000 250 Kızılkeçili 600 50 Çamlıbel 1000 40 Yassıçalı 60 25 Tahtakuşlar 90 80 Kavlaklar 50 25 Avcılar 150 10 Arıtaşı 750 150 Toplam 5950 1525 Tablo 4 ten anlaşıldığı üzere ilgili yerleşimlerdeki küçükbaş hayvan yetiştiriciliği milli park ilanından sonraki dönemde genel toplam açısından yaklaşık % 75 oranında azalmıştır. Bu oran bazı köylerde % 96 ya kadar düşmüştür. Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğindeki bu büyük düşüşün doğrudan doğruya Milli Park ilanı ve onun getirdiği uygulamaların mı bir sonucu olduğu yoksa değişen diğer yaşam koşullarıyla da bir bağının mı bulunduğu konusunda eldeki verilerden hareketle bir çıkarım yapmak mümkün değildir. Bununla beraber, bölge halkı bu düşüşü doğrudan milli park ilanı ve uygulamalarının bir sonucu olarak algılamaktadır. Kazdağları nda öteden beri bitki toplayıcılığı önemli bir günlük faaliyettir. Ancak milli parkın ilanı park alanından her türlü bitki toplanmasına yasak getirmiştir. Bu çerçevede park 2 2005 yılı için Edremit Tarım İlçe Müdürlüğü nün tutmuş olduğu kayıtların yanlış olduğu saha çalışmaları sırasında tespit edildiğinden hayvan sayıları konusunda köy muhtarlarının beyanları, teyit ettirildikten sonra burada esas alınmıştır. 5

alanından toplanmakta olan kuzu göbeği mantarı, ceviz, kestane ve çok sayıda şifalı otun toplanması yasaklanmıştır. Bu durum bu ürünleri hem günlük yaşamında tüketen hem de son zamanlarda satış yolu ile gelir elde eden halkın bu imkanını ortadan kaldırmıştır. Ancak bitki toplama faaliyetleri yasadışı olarak devam etmektedir. Milli park görevlilerinin bu konuda konulan yasakları uygulamaları pratikte mümkün görünmemektedir. Yöre halkı en çok yasaklara tepki göstermektedir. Pınarbaşı köyü muhtarı bu tepkiyi şu şekilde ifade etmektedir: köylümüz...geçimini şimdi yasaklanan alandan sağlardı. Şimdi köyümüz her yönden kuşatılmış durumda. İnsanımız ne yapacağını nereye gideceğini şaşırmış durumda. Bunları zamanında düşünmesi lazımdı (parkı) ilan edenlerin. Park planlanırken yerel halkın bu konuların her birinden nasıl etkileneceği üzerinde durulmamış, hatta işin bu yönü dikkate dahi alınmamıştır. Bazı yerlerde özel mülkiyetli parseller milli park sınırları içerisinde bırakılmıştır. Yöredeki muhtarlardan biri bu kayıplarını ve planlama sürecinde kendilerinin dışlanmasını şu ifadelerle dile getirmektedir: Odunumuz gitti. İhtiyaç olan kerestemiz gitti. Hayvancılığımız gitti. Arıcılığımız gitti. Bir de esas konu milli parkın sınırları belli değil.... Korkuyoruz tarlamıza giderken...milli park ilan edilirken hiçbir yetkili sormamış bu köylü dağdan nasıl istifade ediyor diye. Odunculuk mu, hayvancılık mı, besicilik mi? Bunlar düşünülmemiş. Bence önce milli park ilan edilmeden, devlet veya orman müdürleri veya kim ilan ediyorsa milli parkı, o şahıslar gelip köylüyle konuşması lazımdı. Köylüyü düşünmesi lazımdı. Biz burayı milli park ilan ediyoruz. Ne dersiniz? Bugün biz çıramızı Edremit ten alıyoruz. Odunumuzu para ile satın alıyoruz. Binamıza taş getireceğiz onu da para ile alıyoruz. O zaman köylü değiliz biz, eğer köylüysek bu nasıl köylülük? Erenköy lüyüz...ya da Kadıköy lü. Bütün bu yeni düzenlemeler yerel halkın ekonomik hayatında önemli değişiklikler meydana getirmiş ve bu değişiklikler milli park yönetim sistemi içerisinde dikkate alınmamıştır. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü nün başlangıçta yaptırtmış olduğu Kazdağı Uzun Devreli Gelişme Planı nın yapımından çok kısa bir süre sonra yetersiz kaldığı, bakanlık planlamacıları tarafından ifade edilmektedir (Ezer 2003). Milli Parkın Sosyal Etkileri Milli park ilanı yörede bir dizi sosyal ve kültürel değişimleri de beraberinde getirmiştir. Bu etkilerin dokümantasyonu her ne kadar zor olsa da yerinde yaptığımız gözlemler şu alanlarda önemli bir değişimin olduğunu ortaya koymuştur: Göç Geleneksel yaşam biçimlerinin kaybı Geleneksel ekoloji bilgisinin kaybı Kendi kültürüne yabancılaşma Dinsel geleneklere etki Rekreasyonel kullanımlara etki Kazdağı güney eteklerinin milli park nedeniyle popüler bir turizm destinasyonu olması, burada ilginç bir sosyal değişimi de beraberinde getirmektedir. Bir yandan köylerde geleneksel yaşam biçimlerini terk eden nüfus körfezdeki kasabalara göç etmekte, bir yandan da şehirlerdeki ekonomik üst sınıf, köylere ikincil evler inşa ederek buralara yerleşmektedir. Bu durum dağın eteklerindeki kültürel peyzajı hızla değiştirmektedir. Pınarbaşı köyü muhtarı olan bunu şu cümlelerle dile getirmektedir: 6

Köylüyü de düşünmeleri lazımdı. Orman köylüsüyüz biz, dağılıyoruz, köyde kimse kalmadı. Kaç tanesi Zeytinli den ev aldı. 25-30 hane oldu Zeytinli de. Dışardan geliyorlar. İstanbullusu Balıkesirlisi, köy onlara kalıyor. Bu böyle olmaz. Çözüm bulunması lazım. Geleneksel yaşam biçimlerine getirilen kısıtlamalar ve bu yaşam biçimlerini devam ettirmek isteyenlere uygulanan cezalar, yerel genç kuşağın içinde yetiştiği kültüre yabancılaşması gibi bir sorunu gündeme getirmiştir. Doğa ile iç içe yaşayan insanların yüzyıllardır oluşturdukları ve nesilden nesile aktardıkları geleneksel ekoloji bilgisinin, milli park ilanı ile getirilen bu yeni düzenlemelerle yok olma ihtimali vardır. Bu durum, modern doğa koruma kuruluşlarının, kültürel çeşitliliğin de biyolojik çeşitlilik kadar önemli olduğu savına ters bir durumdur. Bütün bu gelişmeler sonucunda Kazdağı Milli Parkı nın değeri ulusal ve uluslar arası ölçekte arttıkça yerel ölçekte azalmıştır. Eskiden yerel halk için birçok fırsat sunan ormanın kullanımının yasaklanması, ormanın gelir kaynağı anlamında önemini azaltmış, hatta yerel halkın önceden dağa dönük olan yüzünü denize dönmesine sebep olmuştur. Bu durumda dağ ormanlarının korunması da onlar için önemli görülmemektedir. Kazdağları 1. Ulusal Sempozyumu nda bir orman mühendisi bu durumu şu cümlelerle ifade etmişti: Aslında yöre insanı, özellikle ormanın faydalarını bire bir yaşayan orman köylüsü, orman yangınlarına karşı oldukça hassastır. Mükellefiyet gereği değil, kendini orman ekosisteminin neredeyse bir parçası olarak tanımlayan orman köylüsünde, orman yangınına karşı tüm benliği ile müdahale etme dürtüsü, bir anlamda örf olarak şekillenmiştir. Geçimini sadece ormancılık çalışmaları ile sürdürmek zorundaki köylülerin bu faaliyetleri sırasında sigarayı ellerinde söndürme gayretleri bunun bir ifadesidir.ancak bu durum her geçen gün tersine dönmektedir (Tutmaz 2003, 213). Kazdağı Milli Parkı dini anlamda oldukça önemli bir alan olarak algılanmaktadır. Bu durum, alana tarih öncesinden beri her dönemde yaşamış olan insanların yükledikleri kutsal anlamlar nedeniyledir. Mitolojik dönemlerde tanrılar yaşadığı için kutsal sayılmış olan bu alan Türkleşme sonrasında doğaüstü meziyetleri olduğuna inanılan kişiliklerden dolayı kutsal sayılmıştır. Bu kutsallık da buraya özgü dini ritüellerle günümüze taşınmıştır. Günümüzde hem Alevi hem de Sünni topluluklar her yılın Ağustos ayının 3. haftasında Sarıkız etkinlikleri (Cılbak törenleri) adı altında Milli Park içerisindeki Kartal Çimen, Sarıkız Tepe ve Baba Tepenin 3 olduğu alanlara çıkmakta, Sarıkız a adaklar adamakta ve kurbanlar kesmektedir. Milli parkın ilanı, bu dinsel geleneklerde değişiklikler yapılmasına neden olmuştur. Törenler milli park ilanı ile zaman ve şekil olarak etkilenmiştir. Eskiden 1 ay gibi daha uzun bir sürede yapılan bu etkinliklerin süresi park yönetimince önce 10 güne, daha sonra da 1 haftaya indirilmiştir. Parkın ilanı ile yöre halkının kendileri için manevi değeri olan bir alana girişlerine kısıtlama getirilmiştir. Bu maneviyat, hem park alanı içerisindeki bazı yerlerin yerel inanışlarda kutsal sayılması hem de insanların özellikle orta yaşın üstündeki nüfusun önemli bir kısmının hayatını dağ ile iç içe geçirmiş olmasındandır. Bu kısıtlamalar nedeniyle, bütün hayatı bu dağda geçmiş olan ve dağın her tarafını çok iyi bilen insanlar bile dağa gitmek için yanlarına rehber almak ve ücret ödemek gibi bir tutumla karşı karşıya kalmaktadırlar. Madalyonun Diğer Yüzü: Milli Parkın Sunduğu Alternatifler 3 Baba Tepe de Sarıkız ın babasının mezarının olduğuna inanılan yere askeri radar kurulduğu için bu alan son 10-15 yıldır etkinlikler kapsamında kullanılmamaktadır. 7

Park ilanı ile ortaya çıkan olumsuz durumu düzeltmek için yapılan düzenlemeler de vardır. Bunlardan birisi olarak OR-KÖY kredileri gösterilmektedir. Milli parktan olumsuz etkilenmeyi ortadan kaldırmak için düşünülen OR-KÖY kredilerinden park etrafındaki yerleşmelerin yararlandırılması konusunda başlangıçta önemli bir niyet beyan edilmiş olsa da (Özcan 1993), daha sonra bazı yöneticiler, Balıkesir in diğer kırsal kesimlerine kıyasla bu yöre halkının ekonomik durumunun nispeten daha iyi olduğu gerekçesi ile kredi verilmesinde öncelik tanınmaması gerektiğini savunmuşlardır. Bu yöneticilerin temel çıkış noktası kademeli ve kontrollü olan kredilere yöre halkının da rağbet göstermemesidir (Topak 2005). Park yönetimi, Türkiye deki merkeziyetçi yapıya rağmen yerel düzeyde bu olumsuzlukları gidermek için projeler geliştirmiştir. Bunlardan biri Kazdağı Milli Parkı Eko turizm Kılavuzu Yetiştirme Programıdır. 4 Geliştirilen eğitim programına katılan ve program sonunda başarılı olan, çoğunluğu parktan etkilenen köylerden 57 kişiye eko turizm kılavuzu sertifikası verilmiştir (Soykan ve Arı 2004). Bugün milli parka girmek ancak bu kılavuzlar refakatinde mümkün olabilmektedir. Bir diğer proje de yerel köylerde jip safari rekreatif faaliyeti üzerine kurulu turizm geliştirme kooperatiflerine sağlanan dolaylı destektir. Bu kapsamda Avcılar köyünde kurulan kooperatif 8 jip ile milli park içerisindeki Düdenalanı mevkiine düzenli seferler yapmaktadır. Ancak bu faaliyetle ilgili sorun, bunun yerel düzeyde zaten ekonomik durumu iyi olan bir kesime hizmet etmesi ve bir rant olarak görülmesidir. Ayrıca Hasanboğuldu Günübirlik Kullanım Alanı içerisinde, gelen turistlere yerel ürünleri satmaları için Beyoba köylülerine 25 kişilik stand açılmıştır. Milli parkta eko turizmin geliştirilmesi gerektiğini öneren çok sayıda akademik çalışma vardır (Erdoğan ve Uslu 2003, Arı ve Soykan 2004, Bozok 2004, Emekli 2004). Henüz bu çabalar somut bir eko turizm planlamasına dönüşmemiş olsa da bu konuda yakın gelecekte önemli projeler beklenmektedir. Ancak bu projeler bir birinden bağımsız, her türlü aktiviteyi içeren projeler olmak yerine Ozaner in (2003) bir önceki sempozyumda önerdiği şekilde hazırlanacak bir eko turizm master planı çerçevesinde olmalıdır. Sonuç ve Öneriler Sonuç olarak, bu çalışmanın cevaplamayı amaçladığı sorulara geri dönecek olursak, Kazdağı Milli Parkı nın planlanması aşamasında alanda yaşayan insanların çevreleriyle olan geleneksel ilişkilerinin dikkate alınmadığı; onların ekonomik ve sosyal kayıplarının hesap edilmediği; bunlarla ilgili istek ve ihtiyaçlarının göz ardı edildiği tespit edilmiştir. Bu durum yerel halk arasında önemli rahatsızlıklara sebep olmuş ve dağın yerel düzeydeki önemini azaltmıştır. Bu sonuçlarla ilgili ayrıntılı bilgi için Arı v.d (2005) e bakınız. Burada parkın planlaması ve daha iyi yönetimi için neler yapılması gerektiğine dair önerilere yer verilecektir. Bu öneriler şunlardır: 1. Milli Park Master Planının yeniden yapılması gerekmektedir. Milli park ilan edilirken hazırlanan master raporunda ve park yönetiminin sonraki uygulamalarında park çevresinde yaşayan yerel grupların kültürel ekolojisinin gerektiği gibi dikkate alındığı söylenemez. Ayrıca milli park ilanından beri TÜBİTAK desteği ile bir çok bilimsel araştırma projesi gerçekleştirilmiş ya da gerçekleştirilmektedir. Bu projelerin bulguları yeni planlamaya ışık tutmalıdır. Yerel halk park ilanından ekonomik olarak etkilendiği için, bu halka alternatif geçim kaynakları sağlanmalıdır. Mesela eko turizmin değişik çeşitleri için eğitim ve finansman imkanları 4 Türkiye de ilk kez Kazdağı Milli Parkı nda 2001 yılında başlatılan yerel kılavuz uygulaması Milli Parklar Kanunu nun 16. maddesine 3.7.2005 tarihinde eklenen Koruma görevlileri ve alan kılavuzları başlığı altındaki iki fıkra ile resmileştirilmiş ve yaygınlaştırılmıştır. 8

sağlanması gibi tedbirler alınmalıdır. Yerel Halkın muhtemel eko turizm faaliyetleri için destek bulabileceği ulusal ve AB Gençlik programı, Culture 2000, AB Sürdürülebilir Kalkınma, Sosyal Riski Azaltma Projeleri (SRAP) vb.gibi uluslararası fonlar hakkında halka bilgi ve eğitim verilmelidir. 2. Milli park çevresinde eko turizm adı altında yapılan faaliyetler, hem bütüncül bir planlamadan yoksundur, hem de bazıları eko turizm felsefesine terstir. Bu nedenle Uzun Devreli gelişme planı yanında alanın Eko turizm Master Planı da bir an önce yapılmalıdır. 3. Yerel halka parkın neden korunduğu yeterince anlatılamamıştır. Bu nedenle yöre halkı milli parkı yasak kelimesi ile özdeş algılamaktadır. Bunu değiştirebilmek için Milli Park idaresinin, yapılması düşünülen her düzenlemeyi etkili bir şekilde duyurması ve eğer gerekliyse, bu kararlara halkın katılımını olabildiğince sağlaması gerekmektedir. 4. Parkın eğitim fonksiyonunu artırabilmek için ziyaretçi merkezi kurulmalıdır ve burada parkın kaynak değerleri ve doğa koruma konusunda ziyaretçileri eğitecek sürekli bir sistem geliştirilmelidir. 5. Bu söylenenleri yapabilmek için doğa korumayı multidisipliner bir yaklaşımla ele almak gerekmektedir. Bu günkü uygulamada Türkiye de doğa koruma pratiği yapanlar neredeyse tamamen orman mühendislerinden oluşmaktadır. Çağdaş doğa korumada insanlarla ilgili problemlerin aldığı boyutu düşünürsek mühendislik bilimlerinin bunları tek başına çözemeyeceği açıktır. Bundan dolayı Türkiye deki doğa koruma pratiğine bir an önce sosyal bilim boyutu eklenmelidir. Bunun için Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü nde, konuya ilgi duyan sosyal bilimciler (beşeri coğrafyacılar, sosyologlar ve antropologlar) istihdam edilmelidir. 6. Mülkiyetle ilgili sorunlardan dolayı parkın sınırları yeniden belirlenmeli ve doğa koruma felsefesi halen insansız koruma ilkesi üzerine oturtulacaksa o zaman insanların uzun zamandır kullandıkları, özel mülkiyet olan parseller park sınırları dışına çıkarılmalıdır. Ayrıca sınır belirlemede doğa koruma prensiplerine uygun olarak parkın kuzey sınırı da değiştirilmelidir. Çünkü biyolojik çeşitlilik Kazdağı nın kuzey yamaçlarında güney yamaçlardan daha az değildir. Başka bir il sınırı içerisinde olması doğa koruma önceliklerinin önüne geçmemelidir. 7. Bazı köyler için küçükbaş hayvancılık önemli bir ekonomik faaliyettir. Ancak son düzenlemeler bu faaliyeti tamamen yasadışı hale getirmiştir. Ancak tespitlerimize göre küçükbaş hayvancılık hiç bir zaman sona ermemiştir ve yasal olmayan bir şekilde devam etmektedir. Bunun önüne geçilebilmesi için, bu faaliyete, hayvancılığın çevresel etkisinin nispeten kabul edilebilir olduğu alanlarda izin verilmelidir. Bunun için milli park içerisinde bir an önce zonlama yapılmalıdır. Bu zonlamayla endemik türlerin olduğu alanlar mutlak koruma zonları olmalı ancak bu türlerin olmadığı yerlerde, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunun 13. maddesinde belirtildiği gibi, ekosisteme zarar vermeyecek şekilde bu faaliyetlerin yapılmasına izin verilmelidir. Bunun için Kızılçam ile Karaçam arasındaki sınır- ki yaklaşık 800 metreden geçmektedir- baz alınabilir. 8. Bitki toplama ile ilgili de yeni düzenlemeler yapılmalıdır. Bir çoğu yıllık olan bitkilerin belli bir plan dahilinde toplanmasının ekosisteme minimum etkisi olacağı açıktır. 9. Yerel halkı en çok rahatsız eden konu parka girişlerin ücretli olması ve kılavuz alma zorunluluğudur. Bu konuda yöredeki köylerde yaşayan ve günübirlik olarak parka girmek zorunda olan insanlardan bu ücretlerin alınması ve kılavuz alma zorunluluğu kaldırılmalıdır. Bunun denetlenebilmesi için de sadece köylerde oturan kişilere fotoğraflı özel bir kimlik kartı verilmeli ve yerel halk bu kartlarla park alanının ancak belli bölümlerine, yani gelişme zonuna, belirlenen bir program dahilinde girebilmelidir. Yine bu karta sahip yerel halk kendi köy sınırlarında bulunan günübirlik dinlenme alanlarına ücretsiz girebilmelidir. 10. Park yönetiminde teknik ve personel yetersizliği nedeni ile önemli sorunlar yaşanmaktadır. Bu nedenle parktaki personel ve ekipman sorunu öncelikli olarak giderilmelidir. Şu an park 9

yönetimi ile ilgili görevli sayısı 6 dır ve bu, hangi şartta olursa olsun çok yetersiz bir sayıdır. Sürdürülebilir bir yönetim anlayışının gerçekleşmesi için bu noksanlıkların giderilmesi gerekmektedir. Park yönetiminin bu günkü yapısı ile mevcut kanunları uygulaması mümkün değildir. KAYNAKÇA Arı, Y., v.d., 2005, Kazdağı Milli Parkı nın Kültürel Ekolojisi, TÜBİTAK, ÇAYDAG 103Y105 Nolu Proje Sonuç Raporu, Ankara. Arı, Y., Soykan, A., 2004, Eco-tourism and Local Communities at Kazdağı National Park, Turkey, 30th International Geographical Union Congress, 16-20 August, Glasgow, England. Arınç, K., 2001, Doğu Anadolu da Ortam Ekolojisi ve Degredasyonel Ekosistem Değişiklikleri, IV.Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresi. 5-8 Ekim, Muğla. Bozok, D., 2004, Eko Turizm ve Kazdağı nda Bir Uygulama, 1. Balıkesir Ulusal Turizm Kongresi Bildiriler Kitabı, Balıkesir, s. 434-454. Doğanay, H., 2001, Türkiye Turizm Coğrafyası, Çizgi Kitabevi, Konya, Emekli, G., 2004, Yeni Bin Yılda Sürdürülebilir Turizmin Kazdağı ve Yakın Çevresi İçin Önemi, 1. Balıkesir Ulusal Turizm Kongresi Bildiriler Kitabı, Balıkesir, s. 416-433. Erdoğan, E., Uslu, A., 2003, Kazdağı Milli Parkı nın Eko-Turizm Açısından Değerlendirilmesi, Kırsal Çevre Yıllığı, s. 64-76. Erdönmez, C., 2005, Korunan Doğal Alanların Yönetiminde Halkla İlişkilerin Rolü, Korunan Doğal Alanlar Sempozyumu Sözlü Bildirler Kitabı, s. 201-207, 8-10 Eylül, Isparta. Erinç, S., 1973, Türkiye: İnsan ve Ortam, Ġstanbul Üniversitesi, Coğrafya Enstitüsü Dergisi 10 (18-19): 1-33. Ezer, A., 2003, Kazdağı Milli Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı, Kazdağları 1. Ulusal Sempozyumu Bildirileri, s. 229-233. Hobbs, J., 1996, Speaking with People in Egypt's St. Katherine National Park, The Geographical Review, 86 (1): 1-21. Kara, H., 1990, Çukurova da Endüstri, Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Coğrafya Bilim ve Uygulama Kolu, Coğrafya Araştırmaları 1(2): 193-226. Karabulut, Y., 1999, Enerji Kaynakları, Ankara Üniversitesi Basimevi, Ankara. Ozaner, S., 2003, Kazdağı Milli Parkı nda Ekoturizm Planlamasının Önemi, Kazdağları 1. Ulusal Sempozyumu Bildirileri, s. 320-325. Özav, L., ve Yüksel, T., 1998, Uşak ta Dericilik ve Coğrafî Çevre Üzerine Etkileri. Afyon Kocatepe Üniversitesi. Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı:1, s.39-50. Özcan, İ, E., 1993, Kazdağlarında Orman-Halk İlişkileri, Kazdağları 1. Ulusal Sempozyumu Bildirileri, s. 195-200. Özçağlar, A., 2000, Coğrafyaya Giriş-Sistematik, Kavramlar Yöntemler, Hilmi Usta Matbaacılık, Ankara. Özey, R., 2001, Çevre Sorunları, Aktif Yayınevi, İstanbul. Özgüç, N., 1998, Turizm Coğrafyası, Çantay Kitabevi, İstanbul. Soykan, A., ve Arı, Y., 2004, Kazdağı Milli Parkı nda Eko-Turizm Kılavuzu Eğitimi, 1. Balıkesir Ulusal Turizm Kongresi Bildiriler Kitabı, Balıkesir, s. 455-474. 10

Soykan, F., 2003, Coğrafi Çevrenin Turizm Amaçlı Değerlendirilmesinde Turizm Potansiyelini Saptamanın Önemi, Coğrafi Çevre Koruma ve Turizm Sempozyumu Bildirileri, s.17-24. Topak, M., 2005, OR-KÖY Balıkesir Baş Mühendisi, Kişisel Mülaakat, 7. 01. 2005. Balıkesir. Tutmaz, V., 2003, Kazdağlarında Orman Yangınları, Kazdağları 1. Ulusal Sempozyumu Bildirileri, s. 211-217. Yıldırım, A. ve Şimşek, H., 2005, Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri (5. Baskı), Şeçkin Yayıncılık, Ankara. 11