BÖLÜM 5 JEOLOJİK YAPILAR

Benzer belgeler
GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar

BÖLÜM 2 JEOLOJİK YAPILAR

4. FAYLAR ve KIVRIMLAR

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

DEPREMLER - 2 İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ. Deprem Nedir?

KIVRIMLAR (SÜNÜMLÜ / SÜNEK DEFORMASYON) Kıvrımlanma

FAYLAR FAY ÇEŞİTLERİ:

Deprem bir doğa olayıdır. Deprem Bilimi ise bilinen ve bilinmeyen parametreleriyle, karmaşık ve karışık teoriler konseptidir

Yapısal Jeoloji: Tektonik

DOĞRULTU ATIMLI FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003

Atım nedir? İki blok arasında meydana gelen yer değiştirmeye atım adı verilir. Beş çeşit atım türü vardır. Bunlar;

Tabakalı kayaçların dalga şeklindeki deformasyonlarına kıvrım denir. Kıvrımların boyları mm mertebesinden km mertebesine kadar değişir.

Deprem Mühendisliğine Giriş. Onur ONAT

Yaşar EREN Altınekin-Konya. Altınekin-Konya. Meydanköy-Konya

MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ İÇİN

DOĞRULTU-ATIMLI FAYLAR

BÖLÜM BEŞ LEVHA SINIRLARI

FİZİKSEL JEOLOJİ-I DERS NOTLARI

EVREN VE DÜNYAMIZIN OLUŞUMU Evrenin ve Dünyanın oluşumu ile ilgili birçok teori ortaya atılmıştır. Biz bunların sadece ikisinden bahsedeceğiz.

Yapısal Jeoloji. 2. Bölüm: Gevrek deformasyon ve faylanma

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ GÜZ YARIYILI

YERKABUĞUNUN BİLEŞİMİ VE ÖZELLİKLERİ LEVHA TEKTONİĞİ İZOSTASİ

DEFORMASYON, DAĞ OLUŞUMU

Normal Faylar. Genişlemeli tektonik rejimlerde (extensional tectonic regime) oluşan önemli yapılar olup bu rejimlerin genel bir göstergesi sayılırlar.

YER. Uzaklık. Kütle(A) X Kütle (B) Uzaklık 2. Çekim kuvveti= Yaşar EREN-2007

MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ. Of Teknoloji Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Şubat.2015

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

GEOTEKNİK DEPREM MÜHENDİSLİĞİ KAYNAKLAR 1. Steven L. Kramer, Geotechnical Earthquake Engineering (Çeviri; Doç. Dr. Kamil Kayabalı) 2. Yılmaz, I.

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

X. KIVRIMLAR, FAYLAR VE KAYAÇLARIN DEFORMASYONU

KABUK DEFORMASYONU VE DAĞ OLUŞUMU

DERS 10. Levha Tektoniği

KIRIKLAR VE FAYLAR NORMAL FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003

Ters ve Bindirme Fayları

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ GÜZ YARIYILI

BÖLÜM YEDİ DEPREM TÜRLERİ

SİSMİK DALGALAR. Doç.Dr. Eşref YALÇINKAYA (4. Ders) Sismogramlar üzerinde gözlenebilen dalgalar sismik dalgalar olarak adlandırılır.

YER KABUĞUNUN HAREKETLERİ. Yer kabuğu, dış şeklini ve iç yapısını değiştiren çeşitli kuvvetlerin etkisi altındadır.

VI. KIVRIMLAR (SÜNÜMLÜ / SÜNEK DEFORMASYON) Prof.Dr.Kadir Dirik Ders Notları

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ

TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI

DEPREMLER - 1 İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ. Deprem Nedir? Oluşum Şekillerine Göre Depremler

ÇATLAKLAR VE FAYLAR sistematik çatlaklar (a) sistematik olmayan çatlaklar (b)

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ

SİSMİK PROSPEKSİYON DERS-2 DOÇ.DR.HÜSEYİN TUR

JEOLOJİ İÇ KUVVETLER

İNM Ders 1.2 Türkiye nin Depremselliği

Orojenez (Dağ Oluşumu) Jeosenklinallerde biriken tortul tabakaların kıvrılma ve kırılma olayına dağ oluşumu ya da orojenez denir.

BÖLÜM 10 KIVRIMLAR, FAYLAR VE KAYAÇLARIN DEFORMASYONU

Ders 9: Reoloji ve Sismoloji

JEM 419 / JEM 459 MAGMATİK PETROGRAFİ DERSİ

Yeryüzünden kesit 11/6/2014 DEPREM HAREKETİ

Jeomorfolojinin Metodu: 1- Gözlem Metodu: 2-Deney Metodu : 3-Karşılaştırma Metodu : 4. Haritalama, GIS ve uzaktan algılama metotları

Genel Jeoloji I (YERYUVARI)

Depremle Yaşamak. Doç. Dr. Murat UTKUCU. Sakarya Üniversitesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü

Elastisite Teorisi. Elçin GÖK. 5. Hafta. Stress-Strain. Gerilme Deformasyon Gerilme Gerinim Gerilme Yamulma. olarak yorumlanır.

İnsanlar var olduklarından beri levha hareketlerinin nedenini araştırıyorlar!!!

DEPREMLER BÖLÜM 18 DEPREMLER

Prof. Dr. Ceyhun GÖL. Çankırı Karatekin Üniversitesi Orman Fakültesi Havza Yönetimi Anabilim Dalı

DEPREME DAYANIKLI YAPI TASARIMI

Bölüm 7. Mavi Bilye: YER

Fen ve Teknoloji ÜNİTE: DOĞAL SÜREÇLER 8.1 Evren ve Dünyamız Nasıl Oluştu? Anahtar Kavramlar Büyük Patlama EVRENİN OLUŞUMU 2.

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE.

10.SINIF FİZİK PROJE KONU: DEPREM DALGALARI

Topoğrafik rölyef. Yaşar EREN-2003

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR

KLİVAJ / KAYAÇ DİLİNİMİ (CLEAVAGE)

LEVHA HAREKETLERĠNĠN ETKĠLERĠ Alfred WEGENER 1915 yılında tüm kıtaların bir arada toplandığını,sonra farklı yönlere kayarak dağıldığını ileri

25 NİSAN 2015 NEPAL-KATMANDU DEPREMİ (M=7.8)

JEO156 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ

3. TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI

Deprem Nedir? DEPREM SİSMOLOJİ

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

Depremler ve Türkiye

YERKABUĞUNUN HAREKETLERİ

TÜRKİYE NİN FİZİKİ ÖZELLİKLERİ. ekrem keskin

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

Depremler. 1989, Loma Prieta depremi, Mw = 7.2

3. TABAKA KAVRAMI ve V-KURALI

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 12 HAZİRAN 2017 KARABURUN AÇIKLARI- EGE DENİZİ DEPREMİ

24 MAYIS 2014 GÖKÇEADA AÇIKLARI - EGE DENİZİ DEPREMİ BASIN BÜLTENİ

Yaşar EREN Kıvrım boyutları

FAYLARDA YIRTILMA MODELİ - DEPREM DAVRANIŞI MARMARA DENİZİ NDEKİ DEPREM TEHLİKESİNE ve RİSKİNE FARKLI BİR YAKLAŞIM

MAKASLAMA ZONLARINDA GELİŞEN YAPILAR

11 MART 2011 BÜYÜK TOHOKU (KUZEYDOĞU HONSHU, JAPONYA) DEPREMİ (Mw: 9,0) BİLGİ NOTU

Malzemelerin Deformasyonu

VIII. FAYLAR (FAULTS)

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

A-Kaya Birimlerinin Malzeme ve Kütle Özellikleri B-Patlayıcı Maddenin Cinsi, Özellikleri ve Dağılımı C-Patlatma Geometrisi

ÖNEMLİ NOT: Page Scaling None YAPISAL KONTUR

Km/sn IŞIĞIN KIRILMASI. Gelen ışın. Kırılan ışın

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel)

Bölüm 7. Mavi Bilye: YER

Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç

BASMA DENEYİ MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. 1. Basma Deneyinin Amacı

BÖLÜM ON TÜRKİYE DE DEPREMSELLİK

5. Aşağıdakilerden hangisi, Dünya nın iç kısmının sıcak. 6. Yer kabuğu mantoyu çevreleyen bir zar gibi olup kıtalar.

MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ

Laboratuvar 8: Kıvrımlar ve harita görünümleri. Güz 2005

Transkript:

BÖLÜM 5 JEOLOJİK YAPILAR

GİRİŞ Dünyamızın üzerinde yaşadığımız kesiminden çekirdeğine kadar olan kısmında çeşitli olaylar cereyan etmektedir. İnsan ömrüne oranla son derece yavaş olan bu hareketlerin çoğu gözle izlenebilir nitelikte değildir. Depremler ve volkanlar bu hareketlerden insan hayatına etki eden ve gözlemlenebilen iki tanesidir. Dünyanın iç kesiminde meydana gelen ve enerjisini dünya içindeki ısıdan alan bu hareketlerin tümü İç Dinamik adı ile bilinir. Volkanlar Faylar ve Kıvrımlar

KABUK DEFORMASYONU Dünyamız dinamik bir gezegendir. Tektonik güçler kayaçları deforme ederek görkemli dağ oluşumlarına sebebiyet verirler.

KAYAÇLARA ETKİYEN KUVVETLER Kayaçlar bulundukları basınç ve ısı değerine göre gevrek veya sünek davranış gösterirler. Yeryüzü koşullarında gevrek olan çoğu kayaçlar yerkabuğu derinliklerinde ısı ve basıncın etkisiyle sünek özellik gösterirler. Bu olaylarda zamanın önemi de büyüktür. Kayaçlar üzerine etkiyen kuvvet ani ve fazla ise kayaç gevrek, yavaş ve uzun süreli ise sünek davranış sunar. Bir cisme etki eden kuvvetler bir En şiddetli kuvvet yönü birlerine dik yönde 3 ana bileşene ayrılırlar. Orta şiddetli kuvvet yönü En düşük şiddetli kuvvet yönü Sıkışma esnasında kayaç içerisindeki moleküller en büyük kuvvet ekseni boyunca sıkışırken, en düşük kuvvet ekseni boyunca şişerler. Orta şiddetli kuvvet ekseni boyunca hareket olmaz. Bu 3 eksen yönü haricindeki yönlerde atomlar birbirlerine göre kayarlar ve buralarda makaslama kuvveti gelişir.

KAYAÇLARA ETKİYEN KUVVETLER Sıkışma kuvvetleri sonucunda kayaçlarda genellikle kıvrımlar gelişirken, çekme kuvvetleri etkisi altında ise faylar oluşmaktadır. Makaslama kuvvetleri altında kayaçların davranışı

DEFORMASYON ŞEKİLLERİ Kayaçlarda deformasyon iki şekilde gelişir: KIVRIMLANMA ve KIRILMA KIVRIMLAR FAYLAR

KIVRIMLAŞMA Tabakalı kayaçlarda basınç etkisiyle oluşan dalga şeklindeki yapısal değişikliklere kıvrım denir. Kıvrım boyları 5-10 cm ile birkaç km arasında değişir. Kıvrımların büyüklüğü kıvrılan tabaka serilerinin kalınlığıyla ilişkilidir. Kıvrımlar genel anlamda iki ana grupta toplanırlar: Senklinal Antiklinal

KIVRIMLAŞMA Kıvrımların iki kanadı bulunmaktadır. Kanatların birleştiği doğruya kıvrım ekseni, kıvrımı oluşturan tabakaların eksenlerini birleştiren düzleme ise eksen düzlemi denir. Eksen düzlemi Kıvrım ekseni Kıvrım kanadı Kıvrım kanadı

KIVRIMLAŞMA Eksen düzlemleri Eksen Kıvrım eksenleri Antiklinal Senklinal Antiklinal

KIVRIMLARIN GEOMETRİK SINIFLAMASI Simetrik Kıvrım Asimetrik Kıvrım Devrik Kıvrım Simetrik Kıvrım: Eksen düzlemi düşey veya eğik, kanatların eğim açıları eşit ve zıt yönde Asimetrik Kıvrım: Eksen düzlemi düşey veya eğik, kanatların eğim açıları farklı ve zıt yönde Devrik Kıvrım: Eksen düzlemi eğik, kanatların eğim açıları farklı ve aynı yönde

KIVRIMLARIN GEOMETRİK SINIFLAMASI Dalım Dalımlı Kıvrım: Kıvrım ekseni eğik olup bir noktada kapanan kıvrımlardır. Basitçe bir huninin yarım kısmı şeklinde görülürler Monoklinal Kıvrım: Faylar genellikle basınç kuvveti uygular ve gelişen düşey yer değiştirme fayın bir tarafında kıvrımların oluşmasına neden olur. Bu tür kıvrımlara monoklinal kıvrım adı verilir.

KIVRIMLARIN GEOMETRİK SINIFLAMASI Kapalı antiklinal: Kıvrım eksenleri iki uçta da dalımlı olan antiklinallerdir. Kapalı senklinal: Kapalı antiklinallerin tersi durumunda, ekseni iki uçta da merkeze eğimli olan senklinallerdir.

Dalımlı antiklinalin kıvrım ekseni Eksen düzlemi Dalımlı senklinalin kıvrım ekseni En genç Formasyon En yaşlı Formasyon Eksen düzlemleri

?

FAYLAR Kırıklı yapılarda kırık yüzeyinin iki tarafındaki bloklar birbirlerine göre herhangi bir yönde kaymışlarsa bu tür kırıklı yapılara fay adı verilir. Fayların birkaç mm den 1000 lerce km uzunluğa kadar olanları mevcuttur. Fay düzlemlerinin yeryüzü ile arakesitlerine fay izi adı verilir.

FAYLARIN GEOMETRİK ÖĞELERİ Fay aynası: Deformasyon sonucu kayaç taneleri arasındaki kohezyonun olmadığı kırık düzlemine fay aynası denir. Fay blokları: Fay aynasının iki tarafında kalan kayaç kütleleridir. Fay düzlemi eğik yada yatay ise bunun üzerindeki bloğa tavan bloğu, altındaki bloğa taban bloğu adı verilir. Fay düzlemi düşey ise tavan ve taban bloğu oluşmaz.

FAYLARIN GEOMETRİK ÖĞELERİ Kayma Çizikleri: Fay blokları birbirine göre kayarken, bunların sürtünmesinin etkisiyle fay aynası üzerinde, kayma doğrultusunda ve birbirine paralel çizikler oluşur. Bunlara kayma çizikleri denir. Fay Çentikleri: Fay düzlemi üzerinde, kayma etkisiyle oluşmuş tırnak biçimli çentikler oluşur. Çentiklerin açık tarafı kayma yönünü gösterir.

FAYLARIN GEOMETRİK SINIFLAMASI NORMAL FAY DOĞRULTU ATIMLI FAY TABAN BLOĞU TAVAN BLOĞU TABAN BLOĞU TAVAN BLOĞUNUN ÜSTÜNE DOĞRU HAREKET EDER İKİ BLOK DÜŞEY BİR FAY DÜZLEMİNDE YANAL HAREKET EDER SIKIŞMA YÖNÜ TERS FAY TAVAN BLOĞU SIKIŞMA YÖNÜ TABAN BLOĞU TAVAN BLOĞU TABAN BLOĞUNUN ÜSTÜNE DOĞRU HAREKET EDER

FAYLARIN GEOMETRİK SINIFLAMASI Fay düzlemi Ters fay Doğrultu atımlı fay Normal fay Fay düzlemi Eğik atımlı (Oblik) fay

Çekme gerilmesinin etkisinde kalan bölgelerde genel anlamda normal faylar gelişir. Bu bölgelerde normal faylara bağlı olarak gelişen ve iki normal fay arasındaki yükseltilere Horst, çöküntülere Graben adı verilir. GRABEN Şekilde görülen dağ zincirinde yükselti alanları horstlar çöküntü alanları grabenlerdir. GRABEN

Bindirme Fayı Prekambriyen Kireçtaşı Kretase şeyli Ters fay Tektonik pencere Klip Düşük açılı (10 ila 35 derece-fay düzleminin eğim açısı) bir ters fay (bindirme fayı) ile yaşlı kayaçlar genç kayaçların üzerine yerleşmişse, zamanla aşınma ve erozyon olayları sonucu, üstteki aşınan birimlerin altında daha genç olan birimler açığa çıkar. Bindirme fayları sonucu bu şekilde açığa çıkan genç birimlere tektonik pencere (window) denir. Bindirmenin başlangıcında kapalı olan örtü kayaçları (nap) zamanla ve aşınma etkisiyle çok sayıda parçaya bölünür ki bunlara da klip (klippe) adı verilir.

DEPREMLER San Andreas Fayı Depremler genel anlamda fayların hareketlenmesi neticesinde oluşur. Katı ve rijit litosfer bloklarının kırılması ve kaymaları sonucu açığa çıkan elastik deformasyon enerjisinin oluşturduğu titreşim hareketlerine deprem adı verilir. Kısa ve öz olarak deprem yeryüzünde duyulan ve doğal kökenli yer sarsıntıları olarak da tanımlanabilir. Depremler çoğunlukla yer kabuğunda ve daha az oranda üst mantoda oluşur ve büyük faylara bağlı olarak onların hareketi sonucunda meydana gelirler.

DEPREMLER Depremler levha tektoniği kuramıyla yakından ilişkilidir ve genel anlamda kıta kenarlarında şiddetli depremlere rastlanır (Kırmızı noktalar deprem odak noktalarıdır).

PLAKA TEKTONİĞİ Bilim adamları asrımızın 2. yarısında dünya üzerinde bulunan kıtaların tek bir bütün olmadığını aksine parçalar halinde bulunduğunu ve bu parçaların çok yavaş olarak astenosfer üzerinde hareket ettiklerini ortaya koymuşlardır.

PLAKA TEKTONİĞİ Dünyanın çehresi, oluşumundan beri sürekli olarak ve yavaş yavaş değişe gelmiştir. Ergimiş halde bulunan manto üzerindeki kabuk tek ve bütün bir parçadan ibaret değildir. Plaka veya levha adı verilen bu kabuk parçacıkları sürekli hareket halindedir. Dünyanın kırılgan olan dış tabakasında bulunan plakaların kendi sınırları boyunca birbirlerine göre yaklaşması, uzaklaşması ve yanal hareket etmesi olaylarının tümü PLAKA TEKTONİĞİ TEORİSİYLE açıklanır.

KONVEKSİYON AKIMLARI TEORİSİ Dünyamız sürekli olarak ısı kaybetmektedir. İç kesimlerde yüksek olan yer sıcaklığı konveksiyon akımları ile yukarıya taşınmakta, yukarıda soğuyan kesim yoğunluğu arttığı için tekrar aşağı dönmekte böylece sürekli bir döngü sağlanmaktadır. KURAL Isınan maddeler yükselir. Soğuyan maddeler alçalır. Dünyamızın mantosu içerisindeki konveksiyon akımları içerisinde su kaynayan bir kapla kıyaslanabilir. Alttaki ısı kaynağı tarafından ısıtılan suyun yoğunluğu azalmakta, bu nedenle de yukarıya hareket etmektedir. Yüzeye çıkan su soğumakta, yoğunluğu artarak bu defa aşağıya hareket etmektedir.

KONVEKSİYON AKIMLARI TEORİSİ Yeryuvarın her bölgesinde ısı aynı değildir. Yerin içi ile yeryüzünün sıcaklığı arasındaki ısı farkı yerin manto kesiminde yılda birkaç cm hızla hareket eden bir konveksiyon akımı oluşturmakta ve bu hareket yer kabuğunu etkilemektedir. Aşağıdan yukarıya ve yukarıdan aşağıya hareket eden bu akıntılar ya termik farklılıklardan yada gravitasyon etkisiyle oluşurlar. Mantoda sıcak ve ergiyik halde bulunan magma Yayılma merkezi konveksiyon akımları sonucunda yükselir ve yayılma merkezinden iki yana doğru eşit miktarda yayılır. Levha sınırları boyunca meydana gelen bu hareketlenme konveksiyon akımlarının bir sonucudur.

PLAKALARIN HAREKET MEKANİZMASI Yeryuvarının yapı ve hareketlerini bir bütün olarak konu alan PLAKA TEKTONİĞİ kavramına göre, yerin dış kısmını oluşturan 70-100 km kalınlıkta ve rijit özellikteki litosfer, 7 büyük ve birkaç küçük parçacıktan meydana gelmiş olup, bu levhalar Üst Mantonun yumuşak ve kısmen akıcı bir bölgesi olan Astenosfer üzerinde hareket halinde bulunmaktadır. Birbirleriyle ilişkili olarak hareket eden plakaların sınırları yeryüzünde birkaç yıl içinde meydana gelen depremlerin odak noktalarının dağılımları ile belirlenmektedir. Plaka sınırları boyunca meydana gelen bu hareketler 3 ana başlıkta toplanabilir. Plaka Plaka Plaka Plaka Plaka Plaka Uzaklaşan Levha Sınırlar Yaklaşan Levha Sınırlar Transform Faylı Levha Sınırlar

DEPREM ÇEŞİTLERİ Transform faylar.. x x x x x x x. x Sığ depremler Derin depremler.. Magma yükselimi Depremler karalarda meydana gelebildiği gibi denizlerde de meydana gelebilir. Bu tür depremlere deniz depremleri adı verilir. Büyük depremlerden önce kaydedilen küçük depremlere öncü, depremlerden sonra devam eden sarsıntılara artçı depremler denir. Odak derinliği 60 km ye kadar olan depremler sığ, 60-300 km arasında olanlar orta derinlikte, 300 km den derinde olan depremler derin depremler olarak adlandırılırlar. Depremlerin büyük çoğunluğu sığ odaklı depremlerdir.

1 2 Fay ELASTİK KIRILMA TEORİSİ Fayların ve bunlarla ilişkili depremlerin oluşumu elastik kırılma teorisiyle açıklanır. 1. Bu teoriye göre, yerkabuğunda kayaçlara bir zayıf zon düzleminin her iki tarafında ve farklı yönlerde kuvvetler etkidiğinde kayaç kütlesi önceleri elastik olarak davranır ve deformasyon enerjisini depolar. 2. Bu kuvvetler kayaçlar üzerinde deformasyona sebep olarak kayaçta yapısal değişikliklere neden olur. 3 3. Biriken enerji kayaç kütlesinin elastik kırılma direncini aşınca kayaç çok kısa zaman aralığında kırılır ve kırılmayla beraber bu düzlem boyunca gerilme sıfıra indirgenene kadar her iki blok kayar. Depolanmış olan elastik deformasyon dalgalar halinde yayılarak depremlere neden olur.

DEPREM DALGALARI Episentır Dalga yüzü Odak Deprem enerjisinin ilk boşalmaya başladığı yer (kırılma noktası), aynı zamanda sismik dalgaların kaynak noktası, depremin odak noktası (hiposantır) olarak tanımlanır. Kırılma ve kayma yaklaşık 3.5 km/sn hıza ulaşarak yüzlerce km lik boyutlar kazanabilir. Odak noktasının yeryüzüne izdüşümü merkez üstü (episentır) olarak adlandırılır. Bu nokta depremin en çok hissedildiği ve en çok hasar verdiği yerdir.

DEPREM DALGALARI Sismograf Cisim dalgası Yüzey dalgası İlk P dalgası İlk S dalgası 1 dak. Önce ZAMAN Sonra Deprem dalgaları sismograf adı verilen aletlerle ölçülür. Bu alet tarafından yapılan kayıtlara ise sismogram adı verilir. Sismogramlar incelenerek deprem dalgaları hakkında bilgiler elde edilir. Deprem kayıtlarında 3 çeşit deprem dalgası kayıt edilir. 1. P Dalgaları 2. S Dalgaları 3. L dalgaları

DEPREM DALGALARI Deprem merkez üstü S dalgası gölge zonu P dalgası S dalgası P dalgası S dalgası Boyuna (Longitudinal) Dalgalar: Boyuna dalgalar ses dalgaları gibi kompresyon ve dilatasyon dalgalarıdır. Bu dalgalar geçerken yerkabuğundaki zerrelerin titreşim doğrultusu dalganın yayılma doğrultusu ile aynıdır. Bunlar adeta bir akordeon gibi hareket ederler, hızları saniyede 7-8 km dir. Rasathanelere gelen ilk dalgalar olduğu için Latince Undae Primae anlamına gelen P harfi ile gösterilir ve P dalgaları diye isimlendirilir. Bunlar katı, sıvı ve gaz halindeki maddeler içinde yayılabilirler. Bunun için P dalgaları dünyanın iç tabakalarından hızlarını değiştirerek geçerler. Yıkım etkisi düşüktür.

DEPREM DALGALARI Deprem merkez üstü S dalgası gölge zonu P dalgası S dalgası P dalgası S dalgası Enine (Trasversal) Dalgalar: Enine dalgalarda, yerkabuğundaki zerrelerin titreşimleri dalganın yayılma doğrultusuna diktir. Bunlar rasathanelere ikinci olarak geldiklerinden Undae Scundae anlamına gelen S harfi ile gösterilir ve S dalgaları denir. (hızı P dalgasının %60-70 arasındadır.) Enine dalgalar katı cisimlerden geçer, fakat sıvı özelliğini gösteren ortamlarda meydana gelmezler. Bunun için S dalgaları dünyanın çekirdeğinden geçmezler. Yıkım etkisi büyüktür.

DEPREM DALGALARI Deprem merkez üstü S dalgası gölge zonu P dalgası S dalgası P dalgası S dalgası Yüzey Dalgaları: Diğer dalgaların yerin içinde yansımasından sonra yüzeye çıkması ile meydana gelen dalgalardır. Hızları azdır, rasathanelere en son gelen dalgalardır. Genlikleri büyük ve periyotları uzun olduğundan en çok yıkıntılara sebep olurlar. L harfi ile gösterilir ve L dalgaları denir. Depremlerde esas hasarı yapan dalgalardır. Bu dalgalar Rayleigh ve Love dalgalarıdır. Love dalgaları; yeri yatay düzlemde hareket ettirir ve en hızlısıdır. Rayleigh dalgası ise göl üzerine taş atılınca suyun halka halka yayılması şeklinde oluşur.

DEPREM DALGALARI

DEPREM DALGALARI P dalgası. S dalgası Yüzey dalgası

TÜRKİYE NİN DEPREMSELLİĞİ Afet İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 1996 yılında hazırlanan 1/1 000 000 ölçekli Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası

TÜRKİYE NİN DEPREMSELLİĞİ I. derece deprem bölgeleri; başta Kuzey Anadolu ve Güneydoğu Anadolu fay kuşakları boyunca uzanan sahalar ile Ege Bölgesi ve Göller Yöresi ni kapsar. II. derece deprem bölgesi; I. derece deprem bölgelerinin çevresini kuşatır. III. ve IV. Derece deprem bölgesi; Trakya nın kuzeyi, Karadeniz kıyıları. İç Anadolu nun çevresi ile Güneydoğu Anadolu nun güneyi kapsar. V. Derece deprem bölgesi; Tuz Gölü ile Akdeniz kıyısı arasındaki saha deprem tehlikesinin en az olduğu. Ülkemizde başlıca deprem kuşakları şunlardır: a)kuzey Anadolu Deprem Kuşağı: Türkiye nin kuzey kesiminde doğu-batı doğrultusunda uzanan kuzey Anadolu deprem kuşağı yaklaşık 1500 km uzunluğa sahiptir. Marmara Bölgesi nde; Saros Körfezinden başlar, Doğu Anadolu Bölgesi ndeki Aras Vadisi ne kadar uzanır. b)güneydoğu Anadolu Deprem Kuşağı: İskenderun Körfezi nden Van ın doğusuna kadar bir yay çizerek uzanır. Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Elazığ, Bitlis ve Van bu kuşaktır. c)batı Anadolu Deprem Kuşağı: Ege Bölgesi ndeki Bakırçay, Gediz, Küçük ve Büyük Menderes çöküntü ovaları boyunca uzanan bazı diri fay hatları bulunmaktadır. Bu deprem kuşağı; Ayvalık, Dikili, İzmir, Aydın, Denizli, Isparta ve Akşehir in içine alır.

TÜRKİYE NİN DEPREMSELLİĞİ Hasar Yapıcı Depremler (1900-2009)

TÜRKİYE NİN DEPREMSELLİĞİ

ÇATLAKLAR Bir kayaç kütlesi kırılma sonucu kırık yüzeyi boyunca iki bloğa ayrılır. Bu bloklar arasındaki kırılma yüzeyi boyunca dikkati çekecek kadar açıklık meydana gelmemişse ve bloklar birbirine göre kaymamışlarsa, bu tür kırıklara çatlak adı verilir. Çatlakların boyutları birkaç mm den bir yüz metreye ulaşabilir.

ÇATLAKLAR Çatlakların yeryüzü ile arakesitine çatlak izi adı verilir. Birbirine az çok paralel olan çatlaklardan oluşan çatlak topluluğuna çatlak takımı, birbirini kesen konumdaki çatlak takımlarının oluşturduğu çatlak topluluğuna da çatlak sistemi adı verilir. Çatlak topluluklarının tektonik analizleri ile bölgeyi geçmişten günümüze kadar etkilemiş olan tektonik kuvvet ve hareketler hakkında bilgiler elde edinilmiş olur. Çatlaklar Paralel çatlaklar çatlak takımlarını, farklı paralellikteki sistemler ise çatlak sistemlerini oluşturur.