Açıklanan nedenlerle davanın reddi yolundaki Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.



Benzer belgeler
Danıştay Tetkik Hakimi Yeniay Kaya nın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ve mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen : TÜRK İMAR-SEN (Türkiye İmar ve İnşa Hizmet Kolu Çalışanları Sendikası) ANKARA

T.C. DANIŞTAY BEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2004/4439 İTİRAZ YOLUYLA ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURULMASI KARARI

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

T.C. DANIŞTAY Sekizinci Daire Esas No : 1992/2271 Karar No : 1993/1754

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

TEK HEKİMİN SÜREKLİ İCAP NÖBETÇİSİ OLAMAYACAĞINA İLİŞKİN DANIŞTAY KARARI Cuma, 12 Ağustos :53 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Ocak :01

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

T.C. DANIŞTAY SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2011/103. Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen : Türk Tabipleri Birliği. Vekii : Av.

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

Temyiz Eden (Davalı) : Antalya İl Özel İdaresi

T.C. D A N I Ş T A Y İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU Esas No : 2015/4614 Karar No : 2018/49

: Karabük Valiliği İl Defterdarlığı - KARABÜK

Uzun Sok. Kolotoğlu İşhanı Kat: 3 No:75 - TRABZON Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) : Karayolları Genel Müdürlüğü - ANKARA

DEVLET MEMURLARININ TEDAVİ YARDIMINA İLİŞKİN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Cuma, 03 Nisan :58 -

D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE Esas No : 2011/10572

ÖZET: Özel hastanelerin ayakta teşhis tedavi yapabilecek şekilde poliklinik açmalarını sağlayan düzenlemede hukuka aykırılık olmadığı hk.

: HÜSEYİN DARTAL İl Sağlık Müdürlüğü, Merkeı/ŞANLIURF A TÜRK MİLLETİ ADINA

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

5. Daire 2012/5124 E., 2014/2469 K. "İçtihat Metni"

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

KLİNİK BİYOKİMYA UZMANLARI DERNEĞİ

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

Özet:Disiplin kurallarının yönetmelik ile düzenlenmesi hk. T.C. DANIŞTAY Sekizinci Daire Esas No :1989/870 Karar No :1990/1253

T.C. DANIŞTAY 2. DAİRE E. 2007/4397 K. 2008/3749 T

Özet : Hakim ve savcıların havaalanlarında VIP uygulamasından yararlanamayacağı

ifadesi ile cihazların ve belgelerin özellikleri başlıklı 2.1 inci maddesinin (a) bendi ile TÜRK MİLLETİ ADINA

KARARLARI YARGI KARARLARI YARGI

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

Scanned by CamScanner

Anahtar Kelimeler : İmar Planının Yargı Kararıyla İptali, İmar Hukukunda Kazanılmış Hak, Yapı Ruhsatı

Anahtar Kelimeler : Merciine Tevdi Kararı, Süre Aşımı Dava Açma Süresi

: 1- Maliye Bakanlığı - ANKARA

Durdurulmasını İsteyenler : 1- Ankara Gümrük Müşavirleri Derneği

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

T.C. DANIŞTAY ONBİRİNCİ DAİRE Esas No : 2016/1698 Karar No : 2017/6525

kurala bağlanmıştır. T.C. D A N IŞTAY ALTINCI DAİRE Esas No : 2008/3365 Karar No : 2011/161 Davacı : Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği

idare tarafından karşılıklı olarak istenilmektedir.

: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ANKARA : Av. Aynur Özdemir, Mithatpaşa Cad. No:7, Sıhhiyet J' ~.

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

DANIŞTAYIN HAKSIZ ÇIKMA ZAMMIYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

Sendikası, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Onur iş Hanı No:12/160 Kat:7 Kızılay/ANKARA

Hürriyet Mah.Hürriyet Cad.No:26/2 Dai.3 Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL

,N'1' Davalı : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı A~~R Vekili : Av, Aynur Özdemir, i~f:4.~

SEKİZİNCİ DAİRE KARARLARI. Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : İzmir Defterdarlığı Milli Emlak Dairesi Başkanlığı

Trafiği Kontrol ve Düzenleme Görevini Yürütürken Yaralanması Halinde Nakdi Tazminat Ödeneceği )

Ziya Gökalp Caddesi No:10 - Kızılay / ANKARA

DANIŞTAY Vergi Dava Daireleri ESAS: 2014/304 KARAR: 2014/563

T.C. DANIŞTAY ONUNCU DAİRE Esas No :2007/7393

DAVALI: Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Bilkent Plaza, B2 Blok VEKİLİ: Av. Oya PELİT / Aynı yerde

Vekili: Av. Rabia Can, Cumhuriyet İş Merkezi Kat:4 No:178 -ERZURUM

SAVUNMANIN ÖZETİ : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

TÜRK MİLLETİ ADINA. Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca dosya incelendi, gereği görüşüldü:

14. Daire 2012/679 E., 2014/2401 K. "İçtihat Metni"

Davacı : TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası : Av. Hatice Genç Strazburg Cad. No: 38/21 - Sıhhiye/ANKARA

T.C. D A N I Ş T A Y ONBEŞİNCİ DAİRE

2- Kültür ve Turizm Bakanlığı

TÜRK MİLLETİ ADINA. Hüküm veren Danıştay Sekizince Dairesince işin gereği görüşüldü;

: Kazan Malmüdürlüğü - Kazan/ANKARA

:Türk Tabipleri Birliği : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28Sıhhıye / ANKARA : Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı / ANKARA

Temyiz İsteminde Bulunan : Türk Dişhekimleri Birliği - ANKARA. : Av. Mehmet Emrah GÜZEL (Aynı Yerde)

YETKİLİ KİŞİ NEZDİNDE DÜZENLENMEYEN TUTANAĞA İSTİNADEN KESİLEN ÖZEL USULSUZLÜK CEZASININ KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

T.C. DA N I Ş T A Y. Vergi Dava Daireleri Kurulu. Anahtar Kelimeler: İndirimli Oran, Katma Değer Vergisi İade, 99 Seri No lu KDV Tebliği Özeti :

Sirküler Rapor /60-1 MALİ YÜKLER İLE İLGİLİ DAVALARIN VERGİ MAHKEMESİNDE AÇILMASIYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

Düşüncesi : Danıştay Onbeşinci Dairesince verilen 27/10/2015 günlü,

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI):

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

İtiraz İsteminde Bulunanlar : (Davacı) : Türk Dişhekimleri Birliği. : Av. Mustafa Güler

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik/m.

TÜRK MİLLETİ ADINA. T.C. D A N I Ş T A Y İKİNCİ DAİRE EsasNo : 2013/3465 Karar No : 2014/9916

8. Daire 2010/7065 E., 2013/1488 K. "İçtihat Metni"

:Av.Tezcan Çakır Meşrutiyet Cad. No:3/14 ANKARA. :Av.Mustafa Güler Av.M. Emrah Güzel Strazburg Cad. No:28/28 Sıhhiye / ANKARA

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

BEŞİNCİ DAİRE KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Polis Memuru, Branşlı Personel, Görevlendirme

: Sağlık Bakanlığı - ANKARA

: 1- (Davalı) Devlet Hava Meydanları İşletmeleri (DHMİ)

5. Daire 2003/2325 E., 2004/3198 K. ATANMA GENELGE İLE YETKİNİN DEVRİ PERSONEL HUKUKUNUN GENEL ESASLARINA AYKIRILIK YÖNETMELİKLE BELİRLENEN YETKİ

Danıştay Dördüncü Daire Başkanlığından. Karşı Taraf: Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı DENİZLİ (Pamukkale Vergi Dairesi Müdürlüğü)

T.C. D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE Esas No : 2010/ Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen:

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen: Tüketici Dernekleri Federasyonu. : 1- Başbakanlık - ANKARA. 2- Maliye Bakanlığı - ANKARA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/61 YAŞLILIK AYLIĞININ HESAPLANMA YÖNTEMİ

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

KAMU GÖREVLİLERİNİN AĞIR KUSURU TAZMİNAT--VATANDAŞIN DEVLETE KARŞI SORUMLULARDAN RÜCU İSTEMİ HAKKI

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /81

T.C. DANIŞ TAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU Esas No : 2008/574

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU USUL KARARLARI

Karar N0: KARAR-

Transkript:

T.C. DANIŞTAY Beşinci Daire Esas No: 1993/7472 Karar No: 1996 /1326 Temyiz İsteminde Bulunan Davacı:.. Vekili : Av.Ferhunde İnal Karşı Taraf : Balıkesir Valiliği Vekili : Av.Seval Töner - BALIKESİR İstemin Özeti : Bursa 1.İdare Mahkemesinin 16.12.1992 günlü, E: 1991/339, K: 1992/795 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. Danıştay Tetkik Hakimi : Ali Alpat Düşüncesi : 657 sayılı yasanın 209. maddesinde devlet memurlarının ve eşlerinin tedavi giderlerinin ödenmesi konusunda tedaviye resmi tabip raporuyla lüzum görülmesi gerektiği koşulu dışında bir sınırlama getirilmediği gibi, ilgili Yönetmeliğin 31. maddesinde de tedavisi giderlerinin bir kısmının ödeneceği konusunda bir hüküm yer almadığından ve Talimatnamenin ilgili kanun ve yönetmeliğe aykırı hüküm getiremeyeceği hususu dikkate alındığında usulüne uygun olarak gidilen özel doktora fatura karşılığı yapılan masrafın idarece davacıya ödenmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle davanın reddi yolundaki Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür. Danıştay Savcısı : Serap AKSOYLU Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü. Davacı, eşinin serbest dişhekimine yaptırılan tedavisine ait bedelin tam olarak ödenmesi için yaptığı başvurusunu reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açmıştır. Bursa 1. İdare Mahkemesinin 16.12.1992 günlü E: 1991/339, K:1992/795 sayılı kararıyla; Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinin ek 1. maddesinde diş tedavisi ve diğer tedavi ücretlerinin birim fiyatlarının Maliye, Milli Savunma, Dış İşleri ve Sağlık Bakanlıklarınca müştereken saptanacağının öngörüldüğü, 1991 Mali Yılı Bütçe Kanununun 4. v 13. maddeleriyle yukarıda yer alan ek 1. madde gereğince çıkarılan 1991 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatının 8. maddesinin e/1. maddesinde, tek çene kronlar ile protezin birlikte veya ayrı ayrı yaptırılması halinde toplam olarak 225.000 lira ödeme yapılacağının belirtildiği olayda, davacının eşinin serbest dişhekimi tarafından yapılan tedavisinin bedeli 300.000 lira ise de devletin bütçe imkanları ölçüsünde ve yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince belirlenen miktarı aşan kısmın ödenmemesinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. 1

Davacı; Talimatnamenin yasaya aykırı hükümlerinin uygulanamayacağı, işlemin 657 sayılı Yasanın 188. ve ilgili Yönetmeliğin 19. maddesine aykırı olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesinin kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Tedavi Yardımı başlıklı 209. maddesinin 1. fıkrasında devlet memurları ile eşlerinin veya bakmakla yükümlü oldukları anne, baba ve çocuklarının hastalanmaları halinde, evlerinde veya resmi veya özel sağlık kurumlarında ayakta veya yatarak tedavileri kurumlarınca sağlanır. Ancak tedavi giderleri ve yol masraflarının ödenebilmesi için, tedaviye resmi tabip raporu ile lüzum gösterilmesi şarttır hükmüne yer verilmiştir. Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinin Özel Sağlık Kuruluşlarında Tedavi başlıklı 22. maddesinde, tedavi özel sağlık kuruluşlarında sağlandığı takdirde talep edilen paranın hasta tarafından tabibe ödeneceği, alınacak fatura ile ilgili kuruma verilerek bedelinin kuruldan alınacağı öngörülmüş; Diş Hastalıklarının Tedavisi başlıklı 31. maddesinde ise diş hastalıklarının tedavisinde kullanılan altın veya benzeri diğer kıymetli madenlerin bedelinin ödenmeyeceği hükmü getirilmiştir. Yasaların uygulanmasını göstermek için çıkartılan tüzük, yönetmelik ve talimatların dayalı oldukları yasalara aykırı düzenlemeler taşıyamayacakları idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. 657 sayılı Yasanın 209. maddesinde Devlet Memurlarının tedavi giderlerinin ödenmesi konusunda tedaviye resmi tabip raporuyla lüzum gösterilmesi gerektiği açıkça hükme bağlanmış, başkaca bir koşul veya sınırlama getirilmemiştir. Her ne kadar sözü edilen Yönetmeliğin Ek 1. maddesinde bu yönetmeliğe tabi yurtiçi ve yurtdışı tüm tedavi ücretlerini ve işitme cihazı, tekerlekli sandalye, gözlük, suni aza, organ protezi, diş tedavisi ve protez gibi cihaz ücretlerini kapsayacak şekilde gerekli sınırlamaların konmasının, günün şartlarına göre her iki yılda bir dengeli bir şekilde birim fiyatlarının saptanmasının Maliye ve Gümrük, Milli Savunma, Dışişleri ve Sağlık Bakanlıklarınca müştereken yapılacağı hükmü yer almakta ise de; Devlet Memurları Kanununun 209. maddesinin son fıkrası ile getirilen ve sadece ayakta veya meskende tedavi halinde kullanılacak ilaç bedellerinin %20 sinin memur tarafından ödeneceği ne ilişkin sınırlama hükmü de dikkate alındığında bu madde uyarınca konulacak sınırlamaların bir yandan zaman içinde meydana gelecek değişikliklere uyum sağlamayı, öte yandan ihtiyacı karşılamakla birlikte gereksiz ve lüks tüketimi önlemeyi amaçladığı; madde ile tedavi için gerekli olan giderlerin bir kısmının ilgililerce karşılanmasının öngörülmediği açıktır. Olayda, Balıkesir Devlet Hastanesince Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinin 10. maddesi uyarınca sevk edildiği serbest diş tabibince tedavisi yapılan eşinin fatura karşılığı ödenen 300.000 liralık 3 adet tek parça döküm kron bedelinin davacıya 225.000 liralık kısmının ödendiği anlaşılmış olup, adı geçen Yönetmeliğin 31. maddesinde belirtilen ve diş hastalıklarının tedavisinde kullanılan altın veya benzeri diğer kıymetli madenlerin dışında yapılan tedavi giderlerinin kısıtlanacağı yolunda mevzuatta açık bir hüküm olmadığı halde, yasa ve yönetmelikte yer almayan ve 1991 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatı ile getirilen kısıtlayıcı hükme dayanılarak tesis edilen işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığından, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle, Bursa 1. İdare Mahkemesinin 16.12.1992 günlü, E: 1991/339, K: 1992/795 sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1/b fıkrası gereğince yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 28.03.1996 tarihinde oybirliği ile karar verildi. Başkan Üye Üye Üye Üye Nuri Nursel Ender Tansel Sıtkı ALAN AYMAKOĞLU ÇETİNKAYA ÇÖLAŞAN ASLAN 2

ÖZET: Sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve verimliliğin sağlanması amacıyla kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek ve usulüne uygun yürürlüğe konulmuş bulunan ve özel sağlık kurumlarındaki tedaviye ilişkin düzenlemeler içeren Devlet Memurlarını Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinin Ek 2 inci maddesinin dava konusu edilen hükmünde ve bu düzenlemeye dayalı olarak hazırlanmış olan Genelge ve Tebliğlerin dava konusu edilen kısmında Anayasa ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile ilgili diğer mevduat hükümlerine aykırı bir husus bulunmadığı hk. T.C. DANIŞTAY BEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2004/502 Karar No : 2007/1157 Davacı : Türk Dişhekimleri Birliği Vekili : Av. Mustafa Güler, Strazburg C. 28/28, 06430 Sıhhıye/ANKARA Davalılar : 1- Başbakanlık ANKARA 2 - Sağlık Bakanlığı ANKARA 3 Maliye Bakanlığı - ANKARA İsteğin Özeti : Davacı Birlik tarafından, 17.04.2003 günlü, 25082 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğine Bir Ek Madde Eklenmesine Dair Yönetmeliğin 1. maddesi ile Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğine eklenen Ek Madde 2 nin ikinci ve son fıkrası ile bu Yönetmelik değişikliğine bağlı olarak hazırlanıp, 30.05.2003 günlü, 25123 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Teşhis ve Tedavi Amacıyla Özel Sağlık Kurum ve Kuruluşlarına Hasta Sevkine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğin 1. ve 4. maddelerinin, Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanmış olan 5.6.2003 günlü, 10309 sayılı Tedavi Gideri konulu Genelgenin 6. ve 8. maddeleri ile Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanmış olan 6.6.2003 günlü, 49140 sayılı Devlet Memurlarının Özel Sağlık Kurum ve Kuruluşlarına Sevki konulu Genelgenin A Genel Esaslar Başlığı altında düzenlenen 1. maddesinin ikinci ve son cümlelerinin iptali istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerektiği yolundadır. Danıştay Tektik Hakimi : Vecdi Karanfil Düşüncesi : Dava konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddi gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı : Mehmet Akaya Düşüncesi : Davacı Türk Diş Hekimleri Birliği tarafından, 17.4.2003 günlü, 25082 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğine Bir Ek Madde eklenmesine Dair Yönetmeliğin 1. maddesinin ikinci ve son fıkrası ile bu yönetmelik değişikliğine bağlı olarak hazırlanıp, 30.5.2003 günlü, 25123 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Teşhis ve Tedavi Amacıyla Özel Sağlık Kurum ve Kuruluşlarına Hasta Sevkine İlişkin usul ve Esaslar Hakkında Tebliğin 1. ve 4. maddelerinin, Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanmış olan 5.6.2003 günlü, 10309 sayılı Tedavi Gideri Konulu Genelgenin 6. ve 8. maddeler ile, Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanmış olan 6.6.2003 günlü, 4910 sayılı Devlet Memurlarının Özel Sağlık Kurum ve Kuruluşlarına Sevki konulu Genelgenin A Genel Esaslar Başlığı altında düzenlenen 1. maddesinin ikinci ve son fıkralarının iptali istenilmektedir. Anayasanın 56. maddesinde Devlet herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içerisinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi arttırarak işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet bu görevini kamu ve özel kesimdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir düzenlemesi yer almaktadır. 3

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4905 sayılı Kanunla değişik 209. maddesinin 1. fıkrasında; Devlet memurları ile herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanmayan eşlerinin veya bakmakla yükümlü bulundukları ana, baba ve ikiden fazla dahi olsa aile yardımı ödeneğine müstehak çocuklarının hastalanmaları halinde, evlerinde veya resmi veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında ayakta veya yatarak tedavileri kurumlarınca sağlanır. Ancak tedavi giderleri ve yol masraflarının ödenebilmesi için tedaviye tabip raporu ile lüzum gösterilmesi şarttır hükmüne yer verilmiş olup bu madde ile kamu personelinin ve bakmakla yükümlü bulundukları aile fertlerinin özel sağlık kurum ve kuruluşlarında da tedavilerine olanak sağlanmıştır. Anılan Kanunun 210. maddesinde yer alan 209. madde hükümleri Maliye ve Sağlık Bakanlıklarının görüşleri alınmak suretiyle Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak yönetmeliğe göre uygulanır hükmüne dayanılarak çıkarılan Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğine, 17.4.2003 tarih ve 25082 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelikle eklenen Ek Madde-2 hükmü ile de Devlet memurları ile bakmakla yükümlü bulundukları aile fertlerinin özel sağlık kurum ve kuruluşlarında tedavileri ile ilgili gerekli düzenleme yapılmıştır. Devlet Memurlarının Tedavi Yardım ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğine Bir Ek Madde Eklenmesine Dair Yönetmeliğe eklenen Ek 2. maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarındaki hangi özel sağlık kurumlarına doğrudan sevk yapılabileceği, hangi tür tedaviler için hasta gönderileceği hususlarının Maliye Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığınca müştereken tesbit edileceği, Kurumlarca, özel sağlık kurumlarına yapılacak ödemelerin, resmi sağlık kurumları için tesbit edilen birim fiyatlarını geçemeyeceği yolundaki düzenlemede ve dava konusu diğer düzenleyici işlemlerde anılan Yasa ile diğer mevzuat hükümlerine aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği görüşüldü: Davalı İdarelerin usule ilişkin itirazı yerinde görülmeyerek işin esasının incelenmesine geçildi. Dava konusu düzenleyici işlemler diş hekimleri yönünden incelendi. Davacı Birlik, 17.4.2003 günlü, 25082 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğine Bir Ek Madde Eklenmesine Dair Yönetmeliğin 1. maddesi ile Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğine eklenen Ek Madde 2 nin ikinci ve son fıkrası ile bu Yönetmelik değişikliğine bağlı olarak hazırlanıp, 30.5.2003 günlü, 25123 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Teşhis ve Tedavi Amacıyla Özel Sağlık Kurum ve Kuruluşlarına Hasta Sevkine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğin 1. ve 4. maddelerinin, Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanmış olan 5.6.2003 günlü, 10309 sayılı Tedavi Gideri konulu Genelgenin 6. ve 8. maddeleri ile Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanmış olan 6.6.2003 günlü, 4910 sayılı Devlet Memurlarının Özel Sağlık Kurum ve Kuruluşlarına Sevki konulu Genelgenin A Genel Esaslar başlığı altında düzenlenen 1. maddesinin ikinci ve son cümlelerinin; 657 sayılı Yasanın 209. maddesine aykırı olduğunu, Yönetmeliğin diğer maddeleriyle de çelişkiler taşıdığını, düzenlemede muayenelerin kapsam dışında tutulmuş olması veya doğrudan özel polikliniklerin belirtilmesi suretiyle eksik düzenleme yapılmış olmasının ağız ve diş sağlığının kısıtlanması anlamına geldiğini, özel sağlık kurumlarından satın alınan hizmetin bedelinin ödenmesi hususunda resmi sağlık kurumuna göre sınırlama yapılmasının Yasaya aykırı olduğunu öne sürmekte ve bu düzenlemelerin iptalini istemektedir. Anayasanın 124. maddesinde; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler. hükmü yer almakta, 56.maddesinde Devlet herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içerisinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi arttırarak işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet bu görevini kamu ve özel kesimdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir. düzenlemesine yer verilmiş bulunmaktadır. Dava konusu düzenleyici işlemlerin dayanağını oluşturan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun işlem tarihinde yürürlükte bulunan 209. maddesinin birinci fıkrasında: Devlet memurları ile herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanmayan eşlerinin veya bakmakla 4

yükümlü oldukları sağlık yardımından yararlanmayan eşlerinin veya bakmakla yükümlü oldukları ana, baba ve ikiden fazla dahi olsa aile yardımı ödeneğine müstahak çocuklarının hastalanmaları halinde, evlerinde veya resmi veya özel sağlık kurumlarında ayakta veya yatarak tedavileri kurumlarınca sağlanır. Ancak, tedavi giderleri ve yol masraflarının ödenebilmesi için tedaviye resmi tabip raporu ile lüzum gösterilmesi şarttır. hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun 210. maddesinin son fıkrasında ise, 209 uncu madde ile bu madde hükümlerinin Maliye ve Sağlık Bakanlıklarının görüşü alınmak suretiyle Devlet Personel Başkanlığı nca hazırlanacak yönetmeliğe göre uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu çerçevede hazırlanarak 1.9.1973 tarihi itibariyle yürürlüğe giren Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinin 2. maddesinde, bu Yönetmeliğin tedavi yardımı ve yol giderleri ile cenaze masraflarının kimlere, hangi hallerde ve şartlarda, kurumlarca nasıl ve ne şekilde işlem yürütüleceği hususlarını kapsadığı belirtilmiş, resmi veya özel sağlık kurumları ile kuruluşlarını tanımlayan 6 ıncı maddesinde; gerçek veya tüzel kişiler tarafından kurulmuş yataklı veya yataksız tedavi kurumları ile tedavi amacıyla hasta kabul eden ve Sağlık Bakanlığınca işletme müsaadesi verilmiş bulunan içmece ve kaplıcalar özel sağlık kurumu olarak tanımlanmış, serbest tabipliklerin ise özel sağlık kuruluşu sayıldığı ayrıca düzenlenmiştir. Anılan Yönetmeliğe Ek Madde 2 adı altında bir madde eklenmesine dair dava konusu Yönetmelik 17.4.2003 günlü, 25082 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiş, bu düzenlemenin birinci fıkrasında Yönetmeliğin 3 üncü maddesine göre tedavi ve yol giderlerinden yararlanacak olanların resmi sağlık kurum ve kuruluşları tarafından tedavi amacıyla özel sağlık kurumlarına sevk edilebileceği belirtildikten sonra dava konusu edilen ikinci ve son fıkrasında; hangi özel sağlık kurumlarına doğrudan sevk yapılabileceği, hangi tür tedaviler için hasta gönderileceği hususları ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar ile özel sağlık kurumlarında aranacak tıbbi donanım ve teknik özelliklerin Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı nca müştereken tespit edileceği, kurumlarca özel sağlık kurumlarına yapılacak ödemelerin resmi sağlık kurumları için tespit edilen birim fiyatlarını geçemeyeceği kurala bağlanmıştır. Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinin 6. maddesinin ikinci fıkrasında, serbest tabipliklerin özel sağlık kuruluşu olarak sayılmış bulunması, bu kuruluşlara doğrudan sevk yapılabileceği anlamına gelmemektedir. Zira, dava konusu Yönetmelik ile Tebliğin dayanağını oluşturan 657 sayılı Yasanın işlem tarihinde yürürlükte bulunan 209. maddesinin birinci fıkrasında sağlık kuruluşu ibaresine yer verilmediği gibi, hastaların sevki konusu da Yasada düzenlenmeyip Yönetmeliğe bırakılmıştır. Dava konusu Yönetmeliğin Ek 2. maddesin de, özel sağlık kurumlarındaki tedaviye ilişkin düzenlemeler içermekte olup, madde de özel sağlık kuruluşlarıyla ilgili bir düzenlemeye yer verilmemesi, söz konusu Ek maddedeki kuralları Yasaya aykırı hale getirmemektedir. 30.5.2003 günlü ve 25123 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Teşhis ve Tedavi Amacıyla Özel Sağlık Kurum ve Kuruluşlarına Hasta Sevkine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ in 1. maddesinde, Tebliğin amacı belirtilmiş, 4. maddesinde de usul ve esaslara ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Maliye Bakanlığı nın 5.6.2003 günlü, 10309 sayılı Genelgesinin 6. maddesinde; Birinci basamak özel sağlık kuruluşlarında yapılan teşhis ve tedavi hizmetlerinin fiyatlandırılmasında, Bütçe Uygulama Talimatında birinci basamak sağlık hizmetleri için belirlenen birim fiyatları esas alınacağı ifade edilmiş 8. maddesinde ise; Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında yapılan teşhis ve tedavi hizmetlerinin fiyatlandırılmasında, Bütçe Uygulama Talimatı nda belirlenen birim fiyatların esas alınacağı ve kurumlara bu fiyatlar üzerinden fatura edileceği, özel sağlık kurum ve kuruluşları, fark ücret talep etmeleri halinde, ne kadar fark ücret alacaklarına ilişkin olarak, ilk başvurusunda hastayı bilgilendirecekleri belirtilmiştir. Teşhis ve Tedavi Amacıyla Özel Sağlık Kurum ve Kuruluşlarına Hasta Sevkine İlişkin Usul ve Esaslarla İlgili Sağlık Bakanlığı nın 6.6.2003 günlü, 4910 sayılı Genelgesinin A Genel Esaslara ilişkin kısmının 1. maddesinin ikinci ve üçüncü cümlelerinde; Birinci basamak özel sağlık kuruluşu ifadesinden, Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik kapsamında açılan özel poliklinikler anlaşılır. Hekimlerin, mesleklerini serbest olarak icra etmek üzere münferiden açtıkları muayenehaneler bu kapsam dışındadır. Kuralı yer almıştır. Bu düzenlemeler, Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmelinin özel sağlık kurumlarındaki tedaviye ilişkin kurallar içeren Ek 2. maddesine dayanılarak 5

hazırlanmıştır. Bu düzenlemelerde, özel muayenehanelere sevk imkanının tanınmaması, dayandıkları mevzuata paralel bir düzenleme niteliğini taşıdığından hukuka aykırı görülmemiştir. Ayrıca özel sağlık kurumlarında yapılacak tedavilerin giderinin karşılanmasında, resmi sağlık kurumlarındaki bedellerin dikkate alınmasında da hukuka aykırı bir yönü bulunmamaktadır. Söz konusu Tebliğin 30.5.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanması, 5. maddesinde 1.6.2003 tarihinde yürürlüğe gireceğinin belirtilmiş olması, Sağlık Bakanlığı Genelgesinin de 6.6.2003 tarihini taşıması, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 209. maddesinin birinci fıkrasının değişmeden önceki hükmüne göre, tedavi giderleri ve yol masraflarının ödenebilmesi için tedaviye resmi tabip raporu ile lüzum gösterilmesi şartının aranması, özel sağlık kurumlarına doğrudan sevk olanağının tanınmadığını göstermekle;1.7.2003 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 209. maddenin değişik birinci fıkrası hükmünden resmi ibaresinin çıkartılarak tedaviye tabip raporu ile lüzum gösterilmesi şartının yeterli sayılması da ancak bu tarihten sonra, hastaların özel sağlık yerlerine doğrudan sevk edebilmelerine engel yasal bir sınırlamanın mevcut olmadığını ortaya koymaktadır. Bu itibarla, sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve verimliliğin sağlanması amacıyla kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek ve usulüne uygun yürürlüğe konulmuş bulunan ve özel sağlık kurumlarındaki tedaviye ilişkin düzenlemeler içeren Devlet Memurlarını Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinin Ek 2 inci maddesinin dava konusu edilen hükmünde ve bu düzenlemeye dayalı olarak hazırlanmış olan Genelge ve Tebliğlerin dava konusu edilen kısmında Anayasa ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile ilgili diğer mevduat hükümlerine aykırı bir husus görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 13.3.2007 tarihinde oy birliği ile karar verildi. Başkan V. Üye Üye Üye Üye Turan Salih Esen Sadri Hayrettin FALCIOĞLU ER EROL BOZKURT KADIOĞLU 6